28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖRT Brük«el Sergiaimien nodar j 5 CUMHUBİTET 22 Agüstos 1958 Sergidekj Türk pavyonu Pavyonumuzu Türk oldugumu tanıtmadan, biı ecnebî gibi gezdim, bir kaç defa gezdim ve açıkça itiraf edeyim ki begenmedim YAZAN: Evet; ama yanlıj aradı, iyi göremedi... Saka mı iöylüyorsunuz? Katiyen... Hiç sizin başınız* gelmedi mi; insan meselâ resımli b:r duvar kâğıdının desenleri arasında sırıtan bir maskeyi bin defa gördüğünü zarmeder. Sonra vaziyeuni ve bakıg zaviyesini değistirir, ba sefer orada küçücük Çinlilerin resinılerini görmeğe başlar. Bir teşbih yapıyorsunua. Daha doğrusu bir temjii. bi r tarif. Böylece, keramet masallsrımn tesiri altında kalan polis suin kurbanlarınız, daha hakikî tabLlt «san ki suçlu» laria nasıl münaseb^te girdiğinizi görmeye boşuna çalıştı. Bu sebeple. üniformanm himayeai eltında bu işlerde sıkı sıkıya riekor vazifesi görenleri muhitin fcimosferi içinde seçemedi. Meselâ bir posta müvezzii polis kordrmunu kolayca geçiyor, bir havegazı memuru da ayni kolaylıktan istifade ediyordu. Bir yol çavuşundan, bir barmenaen; biı I demiryolu memurundan şüoh«î etmek kimsenin hatırına gelmezcıi. Mö» yö Hyacinthe'in, sizin «vaka» mzda müşteriîeriniz, yani aldattıkhırinız olduğunu iddia etmcpine rağmtn, polis isier ihmal deyiniz, isler becerikfizlik deyiniz bunlan hulmaya çahsmadı. Çal?şsa da bir ip ucu olmadığından belki de bulan'.azdı. Ama bu Herece sessizlik. bu rierece sğız sıkıl;ğı olsun onu birsz ?üpheye düşürmeye kâfi gelmeüydi. Bana ge lince; hiç süphem yok ki: bu «maznun> ların kendileri. yahut vakınıarından hiri muhakkak su 'skemVye oturmuşlardır. yal... Yok yok... Siz de görüyoruıi"z ki sözlerim doğrudur. Ellerini koltuğun kol dayanacık yerine knymuş nlsn «Köstebek» büyümrk ister gibi dikeldi. Siz de mi, olaıMğını naber verdığim cinayeî'eri bana yüklemeğe yelteniy oı sunuz? Muhakkak. Üsteük bu cinay^tlerin vukuuna manı olmak istediâi nizi de kabul etmiyorum. Hepsini bir tsraîü. Ben hapishanede iken, kapalı olduğum hıiereden Sachet bulvarındaki yanguıı na su turuşturabilirim? Söyler mi^mi^? Tıpkı bir kumandanın ıımumi karargâhından çıkmaksızm biı düşman mevkiini talırip etmesi; bir mühendisin pantalonunu giyerken, bir düğı dinaıı itle uçuıması 2'bi... Bu vazifeyi başkalarına vererek... Yani. Benim sııç ortaklarım flduğunu söylemek istiyors.tnıı Hayır hayır... Sizin suç ortaklaruıız de?il, müşteriîeriniz var. Artık her şeyi göze alm.ş j'örünen ihtiyar: Yani bana istişareye geicnler demek istiyorsunuz! Hayır... Sadece «müşterileriniz» diyorum. İstişareye gelenicr nndiven bir şey satın alırlar. Halbuki siz... Siz bir şeyler satıyorsunuz. Tabii. Nasihatler satıyorum. Tec rübelerimin semeresi olaraK edindiğim şeyleri. Bundan daha üstan bir sey «öîdürme lisans» ı... Köstebek konuşmak i^'ii ağzını aç:;• fakat bir jey demeden tekrar kapadı. Hizmetçi kız Maue'nin jçerideki odada çekmeleri çcktiği, tabakları kaldırıp koyduğu işitiliyordu. Belki de akşam yemcğini hazırlıyordu. Bu da söylenen sozlerin ciddiyetini bozuyordu. Mösyö Wens ddd! tavırla tekrar töze başiadı. Bir Amerika oropogandaaı «cinayet ödenmez» der. Siz bunu <(detmeğe muvaffak oldunuz. Hattâ daha İleri gittiniz; yirmi iene evveU^i mesleğinizin tesirile bu işi ticarî şek le »oktunuz. Nasıl vaktile süpürge makinesi plâse etmeKie feçiniyor idiyseniz, simdi de başkalarmm işledikleri cinayetle geçiniyorsunuz. Kendinize keramet sanibı, kayıb gören falcı jöhreti yaptınız. Halbuki hakikatte siz yeni usııl bir sigortanın mucidisiniz. «Cinayet iigortası» Dışarıda bir kapı ;arptı. Arkasından bir kapı daha Kapandı. Yemek vaktinin gecikmesinjen ımirloııen Mari'nin efendisine bunu hstu'larrnak istemi? olması gibi bir ?ey! Ama «Köstebek» ın kılı bile kıpırdamadı. Tepeden tırndC» dikkat keiilmişti. Mösyö Wens dtvam eriiyordu: Mösyö Thiais, cinayet komisyoneusu. Ne yazjk ki böyle bır kartvizit bastıramıyorsunuz. Sızin faaliyetinizi tam mânâsile ifade eden ticarî unvanlardan vazgeçmek mecburiyetinde oluşunuza da esef edilir. Meselâ: «satıhk cinayet» yahut «kana kan» gibi... Ama karanlık ve sükut içinte çslışmak »izin isinize daha ziyade ge lir. Size artık cinayet işlemeye hazır, bir işaret bekliyenlerin sözlerinizi dinliyecek ve polise haber vermiyecek kimselerin inanmıj kulakları lâzımdı. Sizin müneccimlik itibarınızın ve keramet şöhretinizin e»ası bu! Bazan küçük bir seyi cvvelden bilmiş glbi söylemek bir »ürü itiraflara yol açar. 29 Samih Nafiz Tansı Yedj kilometreük bir «aiıaya yayıimış bulunan Brüksel fuaıının han gi kapısından girerseniz giriniz, Türk pavyonuna ulaşmak için hiraz sabırl; ve biraz da azimli olmalısmız, 7İra bir hayli yol yürüyeceksıniz, çünkü burası fuarın en tenha ve sakin bir köşesidir. Şayet iyi bir dövız almışssnız, iki kişüik motörlü vasıtalarla bir dolardan fazla para ödeyerek, pavyonumuza rahatca vasıl o>abilir$iniz. Yoksa önünüzde yalnıı yo] EXPOSITİON1958 değil bir de yokuş vardır. BRUXELtES Türk pavyonu komşu olarak Monako'nun küçük ve şirüı pavyonu ile yanyana ve îngiliz ımparatorluğunun dev pavyonu ile Karsı karşıyadır. Bir katlı camdan ve demiıdjn yapümıj mütevszi bir pavyondur. Sağırıda, altı kahve, üstü lokanta olarak kullanılan zarif hir ıcösk dt vardır. Burası da Türk unırlarına dahildir. Pavyonu riyar«t ettiğim zaflUB vakft öğleye yaklaaıyordu. 1ecrd* ptk az ziyaretei rardı. Bir mtmur Uc iki Türk kıeı da islerilr mesguldüler. Kendimi tanıtmadan biı yabaneı gibi kendi pavyonumuzu tedkiki d»ha uvgım bu'dum. Karçıraa gelen eephede Büyük Ata• frırid* T ü r k p a v y o n u ( B u r e s i m bulmkiler urafından snn »amaııUrda h.ıviırılnnslırı tiırk bir mulâj olarak yalnu baçılt duruyor. Panoiun yaamd* ve tağını anlaünalıriır. Içte tarihimiz, icabı değil mi idi? Kim *endisine bolgelennın sulanma ısı, cü.vuk .V"l uzatılan veya bir köjeye bırakılan vo demiryolu injaatı, muazzam ko'pajtmda onua vecizeleri yaıttauf bu arkeolojimir. buna hizmet eder. lunuyordu. Guzeİ, güzel ama, Brüksel fuarı, bir hstıra defterine bunun uîvsini rüler, sılıhat müesseseleri, naslalık göklere yükselttiğı Atomium ile :ua yazabilirdi. llgililerden bir '.at uynen larla mücadel?, hele kültür an.ıSınMERAK ETTÎCÎM da vardığın.ız muazzam baç»ıilsr rının gaye ve maksadını Sdeta bü şöyle demisti. tün dünyaya p«$inen anlatmiftır. Bu Gidiniz, dolaşınız, bü'.üıı pav köy okulundan üniveısitelerımize ka NOKTA rada modern yenilikler, Uim ve sa yonları gezdikten sonra gelip b ıe te dar artan ve tsşan okuma gayretımiz, grafikleri, resimleri. büyütü! Brfikae! fuaroum açıldığı niatn a nat lahasında varılsn neticeler <ıan çekkür edeceksiniz. müj fotoğıafları, yeni yapıLan mek yındanberi gazetelerde oku<hığum maktadu, Herkeı yeni bir ilet gbrEDİPLERİMÎZ tcplerin maketleri, üe anlatunbilır bazı havadlsleri hatırliyor »• tergı meğe, veya yeni bir tanat bulmağs * Brüksel'de an gün kaldım. Bizim stadlarımız, limanlarımız, hava, cîoye gelmeden şöyle düîünüyordum, gelmiftir. Yoksa müze eşyaları dekıymetli lanatkir Bedri Rahmi E ğil. Nitekim pavyonumuzıın bir kö pavyona da bir kaç defa geldim. Fa niz, kara nakliyatımız, İzmir fuîrı s,~\ kat böyle bir teşekkur arzusunu mız, piâjlarunız, meyvalarımız bize yübogiu, pavyonun dekorasyonuna şe£İnde klâsikten vazgeçtik Pavyonumuzun mahıus ve Türk mutfağı olarak .neşmtmur edilmiş o da uzun v« jenjj sanatimizin resim ve heykeld* var iı;imde bulmadun. panolarla ve mozaikle İfa6» ediloo, dığı neticeleri görmek ittemü mi içinde dayanamıyarak bizzat fotog hur obn yemeklerimiz, istihsnl ettiTurk sanat ve folkloruau bu duvar idik. Hangi pavyonun kapısınaan giı rafunla resmini aldığim bir köşe da ğimiz maddeler, bunların alıcıUrı, lar* nakşetrms. a aeıriMilatr merak mişsek bugünün sanatini bütun eep ha var. O da Doğan Kardeşlenn dost geçindiğimiz memlcketler, bua helerile bulurken, bizim ıçjsinıla'; ofset ile bastırdıgı renkli Türk edıb laria olan münasebetleıimiz, şanlı ettiğim nokta ju idi: Oüzel Sanatlar Aksdemuinde M mız, heykeltraşlarımıı yalnıı belfdi lerine aid kart postallardan bir tab ordumuz, onun Korede oynadığı rıil! neler seneıi kurulmu» Duiuna» ye galerisinde mi eserler nı teşhir lonun bulunduğıı kösedir. Heıkes letleıarası rol, bizde akdedilen ilmi muharıirlerini, res toplantılar, sanat kongreleri, işlirâk Türk sanatları »eksiyou.unda edecekler, yeni Türkiye nerede. Hani pavyonunda müzisyenlerini, edebi ettiğimiz seıgiler, spor âlem<ndeki Türk ve nıhayet islaaı süslem» tarz yeni Türkiyenin bastığı kitaplfai, e samlarını, büstler, tablolar ile hizmetlerimiz, gençlik terbiyesi, lart, çinüer, çiçekler, yazılar ve ae ditörlerimiz nerede? Hani Konser yatçılarını, kıllerle yap'.lırken ilk ve or'açağ vatuvarımızuı, Devlet Opera ve ü takdim ederken, bizim zavallı e Türk gençliğine ayırdığımız sahalar da çok revaçta fakat yeni ve yakın yatrolarmm vardığı parlak bjşanlar, diplerimize. ancak çocuklar için ve bahşettiğimiz imkânlar Jo.sterilekartpostallarla ttş bilirdı. îşte bir dünya fuarında bir çağlırda da kıymetten düşmemiı e konserlerimizi, operalarımuıı, sanat yapılmi} bu büstlerile, re<mlcrile, hir dügmüş, hele bunların ortasiiida milletin pavyonundan beklcnen şeyl*n aeü belki MısırbUr, belki Me*o kârlarımjzı potamyalılar tarafından ortaya kon başka pavyonlarda gördüğün.üz gibi büyük çapta Abdülhak Hâmide ;.er l°i. bu Vekâletlerarası bir çaiışnıaya muş fakat bunu en gâzel kullana çeçitli sahne maketlerile •i'ijtemek verilifi ise başka bir gönül yarast, yer verecek muazzam dâzâdu. Yokbildiği için Bizansa mal edilen mo mümkün değil mi idi, işte o zaman yoksa Avrupalılar onu daha iyi td sa h!ti.;ıkteki Türk lokantasın'ij yanır düşüncesi ile mi o, arkadaşia \.'\»n ve ;işkebabı, pilâv, wbze ve zaiklerle niçin pavyomumuzun du seyirciler: rından farklı olmuş, yoksa büyük bir tatlıdan ibaret yemeğe aıi) dovarlan »üslenmiştir. Modern Türkiye, Atatürkün Tüı bir edebi cereyanm öncüsüdür de lara >akın para ödeyereic, sergide Bu mozaik aanatı Tfirklere mal Idyesi, buradadır. DiyeceklerJi. Ha'< ondan mı? büyük bir yenilik var. O da nefis edilebilir mi? Bu dfifünce ile var Iı tenkid yaptığımn zaman ilgiıuein yenıtklerile Türk lokantssıdu dığım ve geediğim Türk pe.vyoramu hiç hoşuna gitmediğimi anladım, GÖNÜL NELER d«mek zannederim kSfi gclmiyecek gördükten aonra, ftstad Bedri R»h bana bir kaç defter getirdiler ve Jetir. rai Eyüboğluna bir de teaeKkur ede düer ki: GÖRMEK İSTERDİ? rek: Bakınuç okuyunuı, lıerkes ı.e Bana kahraa bu halile Türk pavBu lahanm münakaşasını sayın edr Elin var olcun, aeninle beraber diyor, herkes teşekkür ediyor, T iık biyatçılara bırakırım. ponıı bir mektep aergisınden ileri çalısanlara da çok şeyler "îoreluyuz. pavyonunu fevkal&de buluyor. Deft. gidemez. Türk pavyonunda gönül neler göı demekten kendimi alamadıra. T.'ı» teri karıştırdım. Her dilden, her ka mek istemezdi, meselâ memleketin Ptvyonumuzda bir kaç köylıi kıyaEğer Bedri Rahmjnin o mu*za»m mo rskterden, her yaştan insaniar ynzi ç<ik güzel turistik köfeleri, fotojjiLif fctiııde genç kızm hali dokuduğunu zsik panoları da olmsaa. oiınn pav lar yazmışlardı. Bîldiğim dillerden la büyütülmüs büyük panolar haiın fia gördüm. Halk birikmiş onıarı dikyonun fakirliğini, tasavrur enrne.ıin bunlan okudum. Bir İranlının şıı sa de duvarlara konulamaz mı idi. Ki katle ve takdirle seyTediyordu. Bu gönnedeo ne imkfcu vardır, nie de torları gayTİ ihtiyar! beni guHürdü: çük bir sandık, o da elektrik cr.e güzel bir buluş, burada yegâne ıtibütün bunlann ifadpn knbildrr. Hubest, beeyarest, ve îâkiı» yek yanı verildiği zamanlarda bir kitap rjı ettiğim nokta kıyafet meselesibüyüklüğünde neresi olduîu DİUn dir. Folklor ekibimiz gideı, şalvsr ŞALVARLAR, Kısaca güzeldir, iyidir hkat diğer miyen bazı cami resimleri göjtcr gı>eı, cepken giyer, sarık iak<», kız devletlerden farknzdır, demiş çık mektedir. Ijte turistik teşhir!. Yeni iarunız gider, hep eski «ıyaf :tlerlt KAVUKLAR mıştı. Filvaki gelenler, pavyonu met. Türkiyenin giriştiği muazzira kal arıı endam eder. Başlartnda örıü, Türk pavyonun da yerde hir iki kınma hamlesi, Anadolunun çorak yemeni vardır. Bellerindc şalvar türlü Kalı yatmaktadır. Sağda ca hediyorlardı, fakat bu da oir nçzaket vardır. Isviçreliler bizden Aidığıtümekânlar içinde Beyoğlu Olguntür.lere fesli bir Türk resmi kor »aUatmna EnstitaafinfiB el ifleri testarlar, neden sinirleniriz? hir edilmektedir. Solde gene eamekâa içiıule padişah cnbbeleri, aalTÜRK LOKUMU varlârı, karuklaıi vardır. Haitâ işin g«ribi paryonu görmeğe gelen ecYERİNE nebilerden biri bana aynen funu Pavyonumuzun kapısı önüııde bir Kremleri ile soyledigişe var. Sözüm ona Türk jgarala Hanl Atarörk lnkıl£plan yapüCildinizin gencl'ı rını gatıyor. Çeşitlerimiz tanıarn dedı, kıyafetimiz değişti diyorıunuz, ğil. Bir de baktım yaldızlara sariu.ıiî görüyorum ki hâlâ bu eeki feyleri ğini temin ediniz. bir sey satıyorlar. kuilaniyorsunujt? Şayet bunlar ee Bu r.edir, dedim. Güzel baytn kidir diyorsanız burada neyi anUıttürkçe anlamadı. Sonra Italysıı olmak için te^hir ediyortunuz. Kiç oldugunu anladım. Italyanca konu;mazaa yeni kıyafetlerinizi de g6atum. terseydiniz. dün Türkiye oCyle idi, Hacı Bekir lokumu, denıtı mi? bugün böyledir deserdiniz, b;z de Hemen bir tane aldım ve yaldızmı inkılâplannızı daha canlı anlamn oçıkanp yedim. Bir de ne iöreyım. lurduk!... Vaktile okuduğum Italyada ba^n yediğim Milâno mamulâtı lokum deEyet, maalesef bizim pavyonumuığil mi? Kıza bunu söyledim guldü. da eski Türkiye, hattâ OsmanU imparatorluğu yaşıyor. Modern Türki Hacı Bekir lokumunu getfremeye için, Mustafa Kemalin bir ha^ ka. dik. Burada yaptık! bartması, yazılmı? vecizeieri var. Nasıl sajtığımı anlatamam. Bundan sonra da başka bir ^ey araSenelerce tutunmu» ve söhreti b«maymız. Padişph cübbelerinuea, gütün dünyaya yaydmı» bir firmamızı, lünç şalvarlarmdan, garip 'taviiklaMilânoda Rumun, Ermenmm yaptığı rır.dan bu memleket ne kazanmıstır? uyduruk lokumla teşhir etmeğ,! hnkAnhyamadım. Hele pavyonon ikırci kımıı var mı? bölümünde bütün bir cepheyi işgal GONDOZLEItl: eden ve arkeoloji müzemizden getiN K I M VANtSHING kremmi kulrilen Hitit'lere ait taş kabartma'.ar, ianınız. Cildimze mOkkemel bir mitolojik vakaları göst»ren '^serler, fon ttö ten vazifesini görfir, ve bakanlara bir müze ziyareti hissmi veriyor. PaiTora memur edilmiş ba.makiyajınızındaha iyi intibak s;na mensup arkadaşımız bunlan mü etmesini sağlar. dafaa için şöyle söylüyor: Samatya NazlıebeSok.' Bir pavyon. dünya rnedeniyetiNo. 12 Telefon : 2İ59İ9; ne mensup olduğu milletin neler yap Mman klm;ag«r Of. WMntar'ln nrmint Sıartntft rile aiakalenıyorsunuı ve karşımııoaKi erkek veya kadın kinıru vt in tikamını açığa vurdugu lamaa yani ojgun hâla gelinc* siz keranıetle'inizi dökmeğe başlıyoreunuz, Me.'elâ. .Karınız sızi çok üzüyor «Mirasıru beklediğiniz amcanu öteki dünyaya gitmekte gecikıyor» «Faid canın sizin hakkmızda ifsiatta bulujımasından »ndişe ediyorsunoz>. A çık konuşun. Kurtulun j'indan .. Nasıl mı? Nasıl hoşunuıa flderse! Y kalamna bir fey vurun! Yahut g ncğıııe bir kurşun sıkuı! Ne zaman m:? Onu ben tayin ederim. Saklanıp gizlenmeğe, acele ile te^ebtüçunyzü berbat^tmeye de lüzum yok! Rahat rahat, istediğiniz gibi v'uruıı' Lâzunsa bir "kaç defa vurun! Btn mesuliyeti üstüme alırım. Nasıl mı? Ha! Mesele burada... Niyetinizden polisi haberdar ederei. Bu ?izin mah vınıza sebep olur diye^ek^iruz! Yanlış... Hatal... Bilâkis b ı srd kurtarmıya yarar. Çünkü Ou iiıbarnameleri ben imza edeceğim. öiı cisıayeti elmsdan evvel ancak onun faiİ! haber verebilir değil mi? Yalnız sizden baîi ihtiyat tedbirler' ııhiıanız: istiycceğim. Cinayet vasıtası üstünde parmak izlerinizi bu'akmayın! Bir kapı ve pencereyi açık bırakarak cinayetin dı^arıdan işlendiği ihtimalini yaratın! Ve bir sey hem de pek alclâde olmıyan bir şey ^almış görünün! Ki böylece tahkikateıları ayni sebebli muhtelif eınayet» ler olduğu zannına düşürsün. TevUif olunursanız? Süphesiz bu da haşınıza gelebilir ve hapishaneye gönderiiebiürsiniz; ama ilerideki zenginlik, rahat ve muvaffakiyet için bir kaç günlıik hapisi kim göze alBunlar hayal... Tamamen ha maz. Köstebpk söz huraya •{elınce, şu mülalâada hulundu. Cinayetle itham eriilmı» olanla benim tevkifimrlen kırk seni.' wat sonr» tahiive edildiler. Evet! Çıinkü Mösyö PireDanday inatcı bir adamdır. Her şeyi ince eleyip sık dokur ama ınptçıdır. Hslbuki geırk hasm, gprrk çfkârıurr'imiye bu zatın k?ndi bsş.na bir takım şeyîer yaptığından şikâyet ediyor ve «Köstcbek» i va kalgma'.ı; diye baeırıyorlardı. Sonun da o da bunu yapmıya mecbur olriu. Bir kapmm daha çarparak kapandiEi işitildi: ama bu seferki sahaıılığm kapısı idi. Sabrı tükenmis olan Marie. «jövle bir doİBçmıya gitmişti. Mösyö Wen« tpkrar konusmtya baş lnHı. Devamı var Ala ş.jfak açüuken, Cökderenin ustbaşuıdaki duvar gibi kavelığa geldiler. Belalı bir banardı. Dağlar nennileniyordu. KEKİS « L kuyordu. Peryavşan kokuyordu. Hava billur gibiydi, Dokuasau kııı'acak. Kımıldasan kınlacak gibi. Öyle pırıl pırıl. Halil: «Azıcık ağrısı geçti ya« dedi. Zeynep: «Geçti.» Halil: «Ne der de ardımdan gellrıht...» Zeynep gülünuedi. Halil: «Şu i#e baji! Şımdi ntreden inmeli.» eZynep: «Ben şuraddki tir su oyufundan çıktım.» BU L M« A C A 1 t » « T 1 SOLDAN SAĞA: 1 Kı'orısta zavıliı ırkdajlırımıo »Idiirmekte devam «den Rum grupuna mensub otftnl=trdan birt. 2 Manevt ıstırab verm« esnasında. S Pet. rol lcaynakları bulunan bolgelerlmizden, Iskambil oyuncularından uyta < v lanm elinde «n »ona sskiadığı k*g'dlirdan. 4 Bir takı. tersi ustanın us. fcısı demektlr. 5 Göz yası ( u k l te. riml, tersi Kur'an cümletUlir. S tn. sanda doğuş ar.ındanberi m«vcud İyi veya körü durumları böyle denlUr («5kl teriml. T Hayvan yavrusu. g Hiç bir olSğanüstülüğü bulunmıyan toprak yol (iki kelime). TTJKARFDAN AŞAĞHfA: 1 Milletlmiae hâs üsiubda y»pılmı> ve döşenml» hant (iki kelime). t İşkence meseles! (iki kellme». 3 Bir a m ı n parçası veyı ttan (eski terimK teref bir şeyi diğer s«y« sürtme manısınj gelir. i Ç«VTI: rce çiçek batıç» lerinde viicude getirilen b«lirir bizi gaflet amnda vakaiıml» gibi Dünbü bfımecenlD şekilde. i Kar. halledllmlı «ekll şısındakln! kendl fikrinl kabul etTneS» kandırıı (Ikt kelime). « Bir hafin okur.uşu, örgülü olarak vücud» getirilmis olan. T Tersf bıkkınlık getlrenin duyduitu histir. S Çevr!linc« rüâv» psrçam tezylnat m a k a Tnında» manasına iki kelime karjı. mız» çıkar. 1 1 1 1 1 1 ! 1 11 11 0 1 ! 1 •S T 1 | 1 m' ! i I 1 , | 1 11 Bi mi 1 1 m ^ m\ I 1 1 ı ı • Halil uyuğa bakmaK ıçm ayağa kalktı. Bir de baktı ki basucun. daki kayada yavrusuyla bu1 geyik durup durur. Birden tüieğıru ç«virdi. Zeynep onun tüleğjıi çevirdiğini gördü. Haliiü!» diye bağırdı. «Etme bunu Haliiııı!» Tüfek patlamıştı. Bir daha patladı. Ana geyik ilk tüfekte atlayıp kaçb. titincide Halil yavruyu vurdu. Bir daha attı. Sonra ko;a koşa, vurduğunu almağa gıtti. Aldı fieldı. • Zeynep,» dedi, «avuvızı da yaptık. Avsız da dönmedik ya...» Zeynep ağhyordu: «Kimbilir başunıza neler gelecek! Geyik kuzusu Sldürülür r.iü? Kimbüir başımıza... Gorüyoı«jun neler geldi! Bundan sonra ds neler gelecek!...» Halil gülüyor, alay ediyoıdu. Zeynebi elinden tuttu kaldırdı. Bir elinde avlan, tüfeği, bir yan'nda Zoynep... İnme|e bdşladı. I = i Sünnetçî ENVER OLCÜN «Köstebek» »erinkanlılı|uM tekrar kazanmıaa benziyordu. Boğuk bir «esle: Devam edin! Dedl. Çok eııtere»an buluyorum sözlerinizı! ... Onları dinliyorsunuz. Dertle bel oyuğuna gekııit:. Zcynsp iki gözü iki çejme daha ağiıyor ş du. Halil: «Kes nolursun eZjTiep.» dedl. «Ne yaptık? Avımızı yap = tık. Ne istersin benden? Ben bir daha ava çıkmıyacağım ki. b^ıma g bir i | gelsin. Tövbeler tovbesi geyik avına. İnandm mı şimdi? Töv % beler tövbeM...» ş Sel yatağından indiler. Halil da|ların kuıduydu. Zeyneb^ o sel M yatağından. yağdan kıl çefcer gibi indirdi. Zejnep bu kolaylığa şaştı. ş >Je\ amı vaı :J DİKKAT DİKKAT METREKARESİ 4 LİRADAN NETRE BİR EVLİK ARSA İOOO LİRADII. Bahçeli Ferah Evler İnşaat Müessesesi bir defaya mah sus olmak üzere dar gelirli ve memur vatandaşlarımıza en büvük fırsat veriyor. Bugüne kadar bir yuva sahibi olama rnış vatandaşlarımızı bugünden itibaren tevzi satışlannda bulunmak üzere dâvet ediynruz. Arsalarırmz 50 merrelik Londra asfaltı üzerindedir. Ve tamamen denize nâzırdır. Devamlı surette işleyen vasıtaları mevcud olun herkesin az bir para ile yuva kurabileceği en güzel bir yerdedir. , İstanbıılda b'rkaç rrahalle kurmuş olan müessesemiz sırf sayın halkımıza hizmet gayesile tevriine başladığı bu arsalardan taleb fazla olduğundan şahıs başına ancak bir parsel verebilecektir. Bu yüzden gecikmeyip bir an evvel yuvamzı kurabileceğiniz arsanızı seçmek üzere yazıhanemi ze müracaat etmeniz menfaatiniz icabıdır. 7.27 Açılıç v« prograrn 7.30 K*rl|ik »»bah müi5İ»l 8.00 Haberler 8 15 Şarkılar 8.Î0 C«jwnoTa ork«*;r» 1 »1 8.45 Sa« «ser »!! 9.00 Kwpann * İÎ.ZT Açılıı T« prosTaım 1S.30 Kttçiüt orkeatra 13 00 Şsrkılaı TürKân Dizer !3 30 Haberler 13.45 Tur küler Fatm» Türkân 14.00 Orlceetra müzltl 14.30 Şarkılaı Emln Gün düz 15.00 Kapar = ISTANBUL GELİNfZ BEĞENİP ARSANIZI AYIRINIZ Fiatlanmız: Peşındir. 4 lira, b liradır. BAHÇELİ FERAH EVLER İNŞAAT MÜESSESESİ MÜESSİSİ: H A Y D A R KÜTÜK Bevaz Şarav Kat 1. No: 159/126, Tel: 22 68 05 Sicilli Ticaret 60124. Telgraf: KÜTÜKLER. 18.57 Açılıs T« proeram 17.00 Kon •erTstıiT»r folSlar toplu:ufu 17.30 Ak çsm konaerl 18.00 Şarkılar Berrin Erbay 18.20 E«ledlye îabıtssı »aatl 18.25 Carnegie Hall konaerlertnSfn spçmeler 18.45 Btr varmıs bir yo*m'jş 19.00 Ş?.rkı.ar Rad'fe Erten 1930 Haberler 19.45 Akordeonl» me lodller 20.00 Kl»rıs SKa*l ro..5 Radyo ?azete«l 20.30 Akşam mlizüi 20.50 Sohbetler Şevket Hfedo 21.00 Şarkılar İncl Çayırlı 21.30 Huk'.ık »aatl 31.40 Radyo klâsik Türk inusl ki«l topluluju 22 15 Viyolonür Enver Kapelman 22 30 Opera konserl 23 00 Ppul Wegton orke*tr,i»ı 23.15 Haberler 23.30 Program 21.45 Haftanın turizm fconuşmssı 23.33 Dans m'")7İ*1 24 00 Kapanı». Hazır'.ayan: Selâhattln Çoruh 21.r>5 Çeşltll hafif müzık 22.15 İnc; Ça.vır ANKARA 4 27 Acıl'.ş ve procram G.30 Kur' lıdan şarkılar 22.45 Haberîer i'3.00 *nı Kertm 6.40 Türk müziğl 8 45 Geoe konseri 23.30 Dans müzlği Çeçltll türköler 7.15 Sabah müzıgl 24.00 Program Te kapınış. 7.45 Haberler 8.00 Türk müziğin den çejltll program 8.30 Haflf m ı lodller 9.00 Prosram T« iapa.ni?. 11.57 Açıiış vt proşram 12.00 0 8 le konserl 12 30 Beraber Ke aolo «at kılar 12 55 S e r b e « aaat 1S.0O Ha berler 13.15 çigan melodilerl 13 30 Haflf ö«He nnüzlgl 14.00 DUndar Bal kandsn şarkılar 14.15 All Candan türküler 14 30 Tonny Bennet'den meîodlîer 15.00 Nermîn Bemlrç*y'dan şarkîiar ve saj; es«rleri 15.30 La tln Amerüa müziğ! 1(00 Program ve kapanış. 16.57 Aç:lı« ve progranı 17 00 D«n» müziğl 17.30 İncesazdan Karclçir îatlı Fahrl Kopuz Idaresinde 18.00 Dan« müzlğ! 18.25 Hayvanları Koruma Ceır.iyet! adma konuş.ns Raşıp Aiyavaş 18.30 Zîya Taşken'#n far i ı l a r 18.55 Serbest »aat 19 00 Ha berler 19.15 Tarihten bir yaprak 19.20 Nat Klng Cole'den lkl melodl 19.25 Turddsn iesler Muzaffer Sarısözen Idareslnde 19.50 Radyo koy pos tasi 19.55 Türkü.er 20.00 Kı'îrıı saafi 20.15 Radyo gazeç«l 20 00 Seroest 6aat 20 35 Gönül Akından şarkılar 21.00 Kanşık miiziiî 21.;5 Blr ftlm çevrlllyor Mahmut Öngören Parker kalemjnizin ömrünij uzatir Parkfr Quınk murekkrte, dolma kaleminızı yazarUen temızleyen Solvx maddpsını havi ycgar.e murckkeptir. Okul ve ev ıçın. lekrlerı trmizlenebıIen yıkantr mavi (Royal Bluel Quink murekkebı ı!•> raha.t edeceksımz. Kayıt ve vesıka işlerı için. «abıt mavısıyah Quınk murc.kkebinı kullanınız. Taksima Yakın Satıhk Oükkân Oto parı;agılarına yai'iyan dükkân 80 bin lıraya aeele satılıktır. Müracaac: Ismail Bıren Tel: 43 46 86
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear