Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
TT K CUMHUBİYET 24 Temmuz 1958 nııııııııııııııııııı»»ııiH.'tnii»m»»i)» Şu Komünii, t Denen Adanu~ Gizli Alenî komünistler daima bir memlekette en arzulanan, en peşinde koşulan gayelerin savurıucusu, m ü ' i d e lecisi geçinir. O memleketin nefiue çalışıyor görünür. Bu sahtekâr'^da ne kadar çok insan kandınlır, partiye, partiliye dost kazandırılır, partinin kütle tahriki, sızma, cepna teşkilâtları usullerile ihtilâlci yroğ ramını yürürlüğe koyabilmesi o nıs bette kolaylaşır. Bir parçacık olsun halktan müzaheret görmedikce parti tecerrüde, akamete mahkumdur. Komünist taktiği bu kandıncj ahtekârlık faaliyetinin mümkün ıncrtebe ileri götürülmesini âmirdir. Fd kat bu ileri götürüş pek kısa bir zamanda «aşırı gıdış» halini alıverir ve komünist partisinin mevcudiyetini demokrasi icabı saymış, kabul dtmiş memleketlerde düpedüz ihanete, içten kundaklamaya karşı kanunî tedbirler •lrnmağa, partiye ve partiiilere tanılan imtiyazlar, haklar k ı . sılmağa başlanır. O zaman parti gızli faaliyete başlar gayri kanuni bir teşkilât kurar. Lenin'in de ta/siye ettigi üzere parti daima iki seviycu r'ııabdır: Yer üstü yani îleni : yer altı yani gizli. Zaruret olmasa dahi bu iki seviye daima ı.eraherce mevcuddur. Biri olmadan öteki tamam sayılmaz. Böylece, partiye fazla hücum edi'mediği, partinin gayri kanun! say:lmadıgl zamanlarda ve yerlerde carti bir denizaltı gibi satha çıkıp faaliyetini alenî yapar. Ama, gene de bir kısım «yer altında» beklemeğe ve dünyanm her yerinde, hangi partf için olursa olsun gayri kanunî Myılan çeşid faaliyete: Meselâ S o v yetler Birliğin« maddl yardım. Sovyetler Birliği hesabına casusluk, giı Jl muhaber» llh. gibi işlere devam •der. Herhangi bir güçlük anında, ftctt fctiyaç karşmnda bu küçük «yeraltı» şebekesi derhal genişleyip alenî faliyetin de artık kanunun müsasde etmetiji çeşidini idameye bokar. Bir ürl gün içinde yüzlerce komüı htin ırioi kaybedivermesi mümkundiir. P u t i yer altma indiği nisbette de yerustü tegkilâtı darüıverir. IKTISADI MESELELER Şefıir Komünistler =hsberleri Amerikan yardımının Kental Âygun atıî tef tişlere son şekil leri devam ediyor Yazan: Edgar Hoover rada taksiden iner ve tirene h ner. Halbuki esas istasyon, s e h i ı c e hem de kadının burnu dibindedir Ayni treno o istasyondan bınmesi bu kadar da masrafa girmemesi pjkMa kabildir. Fakat bahis konusu olan kadın ne yapaaağım bilmiyen. rw de de'ice müsrif bir kadın değil, saklandığı yeri değiştiren gizli bir komün.st lideridir. Oradan oraya u'îun boylu yol gitmesinin sebebi de takib edı!mediğini emniyet altına almaktır. Yer altına inmek oarti dilindebirdenbire, kimseye haber vermeden ortadan kayboluvermek deır.cklır. Bakarsmız bir pazartesi sabahı, senelerdenberi firmada çaiışrrskta olan bir kadın işbaşı vapmarır.ştır Ertesi gün, daha ertesi giinü, müteakıb hafta, müteakıb ay kadından ses seda çıkmaz. Üsteıı* birikmiş, yüz doları aşmış alacağım da talcb eden olmaz. Kadın birdenbire ortadan kayboluvermiştir. Nerpye giiti? Ne zaman gitti? Niçin gitti? Kimse bilmez. Şüphe caiz değildir. Büylesı komünistler hesabma «yer alfna inmiştir.» Bu yer altına inişler gyef iyı tertiblenir. Yer üstündeki •> ııdaş'.ar e vin eşyasmı taşıtmak, ailenir> mütebakisini nakletmek, otomobili emniyet altına aknak gibi yaıım bııakılmış işleri tamamlarlar. Bazan öylesine çabuk hareket etrr.ek icab eder ki yer altma inecek komünisl yemek masasından lokması ag7inda tabağındakini bitiremedon k ı l k v e r mek zorunda kalır. Yer altına indikten sonra partiliye derhal yeni vazifesi verilir. Ilk iş yeni bir hüviyet sahibi olmak. bu yeni hüviyetin şahsiyet kisvesini benimsemektir. Kaideten bir ısim seçilir, doğum günü, yeri tayin edilir, gerekirse görünüşfe değişiklilf yapılır. Kimisi on beş yirmi kilo birden zayıflayıp eski tıknaz adamın yerini bir deri bir kemik birisi alır Kimisi tam tersine göbek bırakır; bıyık salar, gözlük takar. saı;!arını boyar. Ben ve benzeri tanıtıcı alâmetler cerrahl ile kökünden kazmır Gizli kalmak yer altına inmek emrini almış parti liderlerinden biri bu kalıp kıyafet değiştirmekte c kadar ileri gitmiştir ki ailesile bir likte yaşadığı şehrin ana cadiesinde her gün bir aşağı, bir yukarı dolaşabileceŞini ve karısının dahı kendisini tanıyamıyacağımı iddia etmijtir. KSABAHj Masal gibi DDffi f k i ? ' b i r ara>'a ? c l i n c * yiyecelı, içecek lâfı etmek moda oldu. Giinü» mühim siyasî olaylarından açüan lâkırdı, mutlaka, dönup dolaşıp, ete, süte, yemişe, zerzevata intikal ediyor. Ne yapalım! Her devrin, kemime före, didiklenen günlük mevzuu var dır. Zaman olmuş, bir araya g e k » yârân, tasavvuftan bahsetmi^ler: üin gelmis, Türkçülük c e r e y a n h n gunün herkesi ilgilendiren konusu olmus. Şürin, edebiyatın, dansın. ırusikinin, topluluklan saruığı dtvırler de görülmüş. Bizim cemiyet de gırtlağına di.ştu Bir yerde, tarihe kaniaı yiyecck. içeceklerden lâf açılmı^tı. Hazır bulunanların hepsi, ya^lu'ıns bajlanna göre, artık namı nisuııı kalmanus yiyecekleri, içecekleri »aydılar. Ortaya neler çıktı, nelerl Yemişlerden keçi bovnuzu. aljdiılleziz, şam kayısısı, lıurıtn. kucayemişi, üvez, boğürtlen; yiycceklerdcn keşkek, tatlılı yahni. aside: içe ceklerden harup şerbeti. tükeıımc/,ilâçlardan kırmız, ınenckş2 şuriibu, gel.ıııik suriibı:; aburcuburdu ' '•••> huk macunu, nevruziye. hardaiiye, kuru kaynıak, Arapkir pestili. Liste epcy uzamıştı. Bu arada. birisi. taıi'ıın kapısıııri n içeri girmek üzere olan çirozıı halır lattı. Dün sordum. dedi: geçen •ıııcden kalnıa imiş, tanesine bir buçuk lira istediler! Kapalıçarşıda antika fatılu gibi tanesi bir buçuk liraya fırlayaıı çirov.un yakın ma/isi, bir aııdı tötumün önüne geldi. Mevsiminde. Darıca. d.ı> taş >ı>oz kesilirdi. Sokaklarda »epetler dolıısu. dükkânlarda kangal kaııgal sahlan çiroz, Arnavutköy çileği gibi, Çengelköy hıyarı gibi, Bayraınp:ı<;.ı enginan gibi, Kavağın inciri ^ihi, Değirmenderenin fındığı gibi. İstanbulun dört gözle beklediği bir yiyecektL Deniz, ne kadar uskumru • ar«r,, bütün cömertliğiyle kıyı.va doknü>, bağnnda bir tane bile uskumru hı. ıakı.jımış gibi, memleket. her çiroz mevsiminde âdeta çiroz* buğulurdu. Miibarek hayvanın biçimi. ç i ı o ı l u İvn&a. gerçi pek hoşa giderek şcy dcğildi. Derisi kemlklerme yapışmı; Mska, kupkuru haliyle, korkudan testekrrlek açılmıs hissini verrn fal tası gözlerile, kül rengi bağlaırtı? viicudile, denizde açlıktan kuradaİBşnıış gibi |;özükürdü amn. ate?i gorüp kabardıktan, yumujadıktan. hele rry ttnyaği banyosuna girdlktcn sonıa. tadın» doyıım olmazdı. Belediye garajlannı ve İ.E.T.T idaresini habersizce teftiş eden Belediye Başkanı bazı aksaklıklara rastladı Pnıt< ancak zaruH olan möddet beyuııoa ve ı»rurt olduğu kadar denn« yer altına iner. Aslında jiic dav s saf vatandaşlan kandmndc, bunun için de alenl faaliyet yapmak «ar : olduğuna göre alenl faaliye*. daima tercih edilir. Komünizmi k a n j n dışı sayan, ya da kanunî tahdidlere t=ıb: tutan menüleketlerde partiye kanunî bir hüviyet kazandırmak, tahTabii isim değiştirmekle birlikte riid e n kaldırmak için azaml fcayret ftzaya bu yeni hüviyete uvgur. sahte •arf edilir. nüfus kâğıdı, sahte işçi sigortası «Yersltı» partlye yeni girenler, tec cüzdanı, şoförlük ehliyeti. hattâ urıibesizler, sadakatlerinden füphe e mumî kütüphane kartı. banka euz. allen'er için yer değildir. Ancajc en danı ssğlanır. Hangi anda olurıa oltccıübeli, en sadık partililer ycr ») sun gizli komünist yeni ve iahte •ana inmeğe «eçilirler. Meselâ, *a hüviyetini isbat edebilece* v^ikahrhın erken saatlerinde alelâde bü lara sahiprir. Bu bakımdan sahte n ahalledc bir evden taksi çai|:1ılır doğum yeri, sokakları. eğlence yerOtomobili bekliyen rarif bir kadın leri, dükânları hakkında fikir sahibi d r . Şoföre «çmar ve kestane aSacı olur. Bunun için de ekseriya kü'.ük sokaklarının kecildiği köşeyle!» e r a bir yer seçilir ki oradan gelnıp bir rıri verir. başka birisine rastlamak iLtimaü Taksi verilen : adres» geldiğmde mümkün mertebe az olsun! (Arkası varl musteri kadın birdenbire fİKrini <*e •"""••" • »«••"'••* ğıttıriverir: «Filânca dükkâna grtrrcic istiyorum.» Şoför verilen emt* itant eder, kadını filânca dükkâmr ÖLÜM götürür. Fakat kadın orada da takKomlsyoncu Mahmud Şenkamn da. K;<ien inmez. Bir üçüncü adres verir n ve doktor Rebi Hankanın amcası, vf nihayet bu adresde Uksiyi terk Dis doktoru e.ier. İndiği taktd nraklastıktan bir k*ç cUkjks tonra yeni rjir taksi çeviren kadın bu defa gerçekten gitmek isted.ği yere, tiren güzergâhında, 30 kılometr» ötedeki İEtasyona gider, o Belediye Başkanı Kemal Aygan dün saat 8 de E.T.T. İdaresinde anl bir tel. tişte bulunmuştur. Genel müdür v« bazı müdürlerden önce E.T.T. idaresln* gelen Aygün aasnsör* binmeden 6 ncı kata kadar çıkmıştır. Habersizc* tefusleriıı* saat 9 a kadar devam eden Belediye Başkanı. »aat 9,15 te kendisini karşılamaya hazırla. nan G«nel Müdürün odasına girmisUr. Amerikan yardımının mshiyeti üBu durum karjısında haylı şa^ıran zerinde şimdiye kadar pek çok müGenel Müdür hayretini «özlerüe de lfa nakaşalar cereyan etmiştir. Bu yarde elmıştlr. dım hasbi ve insani midir, yokea Aygün. müdürlerden tasıt ııkıntısı, elektrik ve gaz konuları hakkında lza. menfaatçi mfkssdlar mı gütmektedir? Bu noktalar araştırılmıştır. İkinhal airnışur Diger taraftan evvelki gec« haber ci görüşü ileri sürenler çoğunluğu sizce E.T.T. garajlannı teftis eden Ay. teşkil etmekle beaber, Birleşik Agün vazifelilerden bazılarının gdrevleri merika askeri ve iktisadî yardımlabaşında bulunmadıklarını tesbit etmiş rının hür milletler topluluğuna bütlr Dün de taşıt konusunda verilen yük faydafcr s?ğladığı da aşikârdır. izahat sırasında bir takım tenakuz nok. İkinci Dünya Harbi sırasında bastaları tesbit eden Kemal Aygün, sıkın tınm kısa zamanda giderllrnesini te layan ve bugüne kadar devam eden bu yardımlar muhtelif safhster gemine çalışacagını belirtmiştir. Şoförler Cemiyeti idaıe heyeti çirmiştir. 1941 de harb içinde imza Aygiinü ziyaret etti : edilen Atlantik şartı (ana esasları), tstanbul Şoförler ve Olomobllciler harbden sonra da bu yardımlerın decemîyeti idare heyeti üyeleri dün Is. vam edeceğini gözönüne almıştı. tanbul Belediye Reisi Kemai Aygünü 1948 de çıkan bir k.nun Marshall plâmakamında zlyaret ederek bazı jikâ. yet ve dileklerde bulunmuşlardır. Be nı tatbikatı yolile yardımın iktisadi lediye Başkanı joförlerin en mühim kadrosunu çizmiştir. O zamsn bu ihtiyac trıaddesl olan lâstik ve yed«k yardım işi ile uğraşmak üzere Bir' parçarjın lemlni hususunda Ankara ile leşik Amerikada (İktisadi İşbirliği) temaslarda bulunduğunu soyleraişîir. idaresi kurulmustu. Atlantik PaktıAyrıca taksl saaüeriıln ıyi çalışabil. nın akdinden sonra da askerî yerdım nıes: için gereken malzemenln temin işlerini çevirmek üzere iki komite edilecegini, dolmuş ve taksi ücreüeri ihdas edilmişti. ile Hgili talebln yeniden tetklk edılecegini M>zJerin« ilâve etmi«ür. Şoför. lerin de bu çehre yakışır bir «ekilae hareket etnıelerinl cemiyet menjubları. na rlca etrr.ıştir. 23 temmuz 1958 tarihli bezı gazetelerde THA Ajansının New York mahrecli bir haberi vardı. Bu haberde, Türkiyeye iktisadi yardım yapılması hakkındaki görüşmelerin sona erdiği ve yapılacak yerdımın da iki yüz milyon doların üstünde olacsğı bildirilmekte idi. Böyle bir yardımın gerçekleşmesini, içten temenni etmekle beraber, yardımın hangi kaynaktan ve ne sekilde yapılaceğı belli edilmediği için, bu hususta verilen bilgilerin başka taraflardan teyidine ihtiyac vardır. YAZAN 1 *\£**\11 M««^^«« ESAT TEKELİ İktisadi yardım işlerile ugı aşmak üzere kurulan yeni müessese 1951 de, bu muhtelif teşekküllerin birlestirilmesine lüzum görülerek (karşılıklı güvenlik bürosuı kurulmuş ve 1953 te bu büronun yerine (Dış Muamele ve Münasebetler idaresi ı iksme olunmuştur. Böylelikle Birleşik Amerika Hariciye Vekâletine daha faal bir rol eyrılmıştır. 1955 te askeri yardım kısmı, Amerika Millî Müdafaa Vekâletine aynlmıs ve iktisadî ve teknik işlerüe uğraşmsk üzere de (Milletlerarası İşbirliği) ideresi kurulmuştur. Bundan dokuz, on ay önce de (iktisadî inkişaf ıkrazları fonu) adile bir fon tesis edilmiştir. İktisadi yardımın mühim bir ki5mı artık bu fon vasıtasile yapılmaktadır. Bu müessesenin kurulus. maksadı «hür milletlerin iktiscdi kay naklarının inkişafına ve istihsal kabiliyetlerinin arttırılmasına yardım etmektir». Yabancı bir derginin verdiği bilgilere göre bu fona. 1957 tarihli kirşılıklı güvenlik kadrosu içinde ilk sene için 300 milyon dohr tahsis edilmiştir. Müessese 1958 malî yıbnın (Amerika malî yılıi sonundan itibaren 200 milyon harcayabilecek ve 1959 mali yılında tahakkuk ettirile cek ikrazlara yüz milyon dolar ayırabilecektir. Projelerin dörtte üçü Ortadoğuya ve GüneyDoğu Asya memleketlfciir idir. 1959 mali yılı l sına) aid ve kırk seneye liedar müd! detli projeler için yüzde 3,5 v» «naî J projeler için yüzde 5 1/46 faiz istenmektedir. Yukarıda işaret ettiğimiz derginin tesbit ettiği rakamlara göre, İkinci Dünya Harbi sırasındaki Ameriken için fona 625 milyon dolarhk munyardımı elli milyar dolara (yani 140 zam tahîisat verilecektir. Müessese, milyar Türk lirasına) baliğ olmuş ve ikraz v« diğer muamelelerden başka, ondan sonraki yerdımlar ise 53 milhususi t.\bbüslere aid müesseselere yar dolara (148 milyar küsur milyon j yapılan ik*ızlar için garanti verebiTürk lirası tutannda) yükselmiştir : lecektir. Fon, aynı zamanda hem (askerî yardımlar dahil olmak üzere). j ferdler ve şirketlerle, hem de devİhrao;t İthalât Bankasınm ve letlerle muamele ve münasebette buBirleşik Amerikanın iştirak hbsesilunecak, aneak bu münasebeti az genin kabarık bulunduğu (Milletlerarası lişmiş memleketlere münhasır kalaİmar ve Kalkınma Bankası) ile (Milcaktır. letlerarası para fonu) nun yardımları Yeni müessese, bu muameleler do ve off share denilen ve Amerika dılayısile (İhracat İthalât Bankası) şmdaki memleketlere Amerika hüve (Milletlerarası İmar ve K.lkınme kümetince yapılan siparişler bu yeBankası) ile veya diğer finansman kunun dışındadır. 1957 senesinde Ihteşekküllerile rekabete çıkmıyacak racat İthalât Bankesı 36 memleket* tır. Müeısese, kendisine sunulan pıo bir milyar 66 milyon dokr tutarında je, makul şartter dehilinde başka hiç 182 kredi vermiştir. Güney Amerika bir teşekkül tarafından tahakkuk memleketleri ve hususile Meksika, ettirilemediği takdirde o proje ile bu kredilerden başlıca faydalenanlar alâkalanacaktır. Kredi hususunda sı arasındadır. En son krediler arssında nai ve iktissdi faaliyetler. diğerlerine tepkili uçak satın almmasını finense tercih edilecektir. Hususile projelerin etmek için Franraya verilen 118 miltahakkuku için gerekli paradan ma yon dolar da vardır. halli para ile ödeneeek kısmm büTeknik yardım yük ölçüde başka kaynaklarden SiğAskeri ve iktisadî yardımlardan lanacağı projeler, ötekilerine üstün büşka bir de (dördüncü madde yartutulacak ve bu takdirde fonun müdımı) adı verilen teknik yardıra vardahalesi, projenin tahakkuku için dır. 1959 malî yılında bu yardım için lüzumlu yabancı parası kaynaklarını 1C4 milyon dolar fahsisi f ö z ö n ' n e temine münhasır kalacakür. alınmıştır. Bu yardım gereğince yaİkraz şjrtları projelerin nev'ine bancı memleketlere Amerikan teknisgöre değişmektedir. İktisadî enfras yenleri gönderilir. Bu şekilde göndetrüktüıe (yani yol vesaire gibi ikti rilmiş 4800 teknisyen vardır. 1959 maidi bünyeyi besleyen teıisler inşa li yılı için fceklif edilen malî yardım Sf j Bir buçuk senedenbeıi tbılyanm Torino şehrlnd* bulunan ve buradakl Fiat fabrikaları tarafır.dan roen.l?keti. mlzin muhtelif vapurları İçin Tapılan maklnelerln kontrol edilmesi hususu ile vazifell bulunan, İki ki^ilik Denlz. cilik Bankası heyetinln yurda çagırıl. malarına nihayet karar verilrclştlr. Camlaltı Tersanesi eskl müdürü Gaffurî Ertaş ve Süavi Eyiceden mütesefc. kll heyet bir buçuk senedenberi Tori. noda, gerek fabrikanın garantl verdigt; gerekse Loyd tarafından muayenelerî. nin yapıldığı makineleri kontrol etmek teydüer. Bir buçuk yıldanberi Torinoda bulunan Denizcilik Bankarsı heyeti dönüyor! dan Avrupada sadece İspanya v« Yuçoslavya faydal»nacakhr. Yakın Doğu memleketleri arasında gösterilen Türkiyeye ise bir şey ayrılmamıstır. B'i defa Türkiyeye verilmesi. bahis konusu olan yardım. bilindiği gibi iktis'di yardımdır Acaba bu yardım. daha doğrusu kredi hangi tarzdı ve hangi şartlarla verilecektir? Yukarıda açıkladığımız müersese ve k> vnakların hangisi vasıtasile temin Vı fclı zamanında, nanl fakirin umiktarı kararlaşmıs ise bu noktalan euz Kidalarındansa, •vine Mc bir vlolunacaktır. Sayed kredi esam ve yeüek KÖtürememek korkusuyla Baileride öğrenebileceğiz. Iıkparnrma uğradıği zama.ı en ucnza alabildigi yiyecekse; Iplere dizilip kııruduktan sonra, o bicare halilc de. nirr açlan doyurabilen nefis bir Luııcerve idi. EDEBİYAT 1 Tenkid Sözlüğü Mustafa Nihad Özbn Talebe ve edebiyat kültürü almış bir kimsenin uğrıyabileceği zorlukları çöz&biîmesine yardımcı bir sözlük olarak hazırlanmıştır. Fiatı 750 kuruş. İNKILÂP KİTABEVt Dünyanm en nefis m«".'Ierlle don a t ı l m s bir «ofrada. tereotundnn yorgsııını üstüne çekip, saiaU tab.ığina uzandığı vakit, siyan hayvar bile onun, kokusu ve lezzeti ile, bilhassr çiroz için yaradılm'5 denileı c k Kadar çiroza yakısan o yesil örtü altındaki haline Dakın gipta eder, onnn yerine baş köşeyî kcndisi kuruidıığu için âdeta utanırcı Çlrozu bu yemyesil, misk kokulu finiforması altmda, diri bir uskumnıya göstersenlz, imrenir, biran e v vel çirozlaşmağa ean atar, «Meğcr biz ııe>misiz> diye hayret'er içinde kalırdı Riizgârda taş kcsilml» rirozu, âteşte pamuk haline getlrmek bir marifet. çiruz salatnsını. af> tadiyle >en>esini bilmek a y n maıifetti. Clrozsuz İstanbnl, denizsîz biı Istanbufmu; gibi, faısana hüzii'i veriyor, \allahi' Keııdi (fiden Lsmi kalan rirnzdan bah«ederken, lâkırdıya bir varınıs. bir yokmuş diye başlıyacağimız hic akla gelir miydi? Hamdi VAROĞ1.U TİTRKİYE TURİZM « \"\KASI A. Ş. Florya TuristOc tesislerinden Sahaflar Derneği yıllık umuml heyet toplantısını 28 temmuz 19ü günü u a t 14 te Sahaflar Çarfismda 1 numarada ZEKERİYA EROL bugun ansızın sektei kalbden wfat et yapacaktır. miştir. Cenazesi 24.7.1938 persembe gü. Tütün lacirlerinin toplantısı nfl Kızıltoprak camiinden öğle namaTütün tacirleri federasyonunda dün zını müteakıb kaldırılacaktır. yapılan toplantıda kanaviçe ve çuval Mahmud Senkan gibi amblâj maddelerinin yoklugun. dan şikâyet edilmlştir. Tütünleri ambalâjlamakta kullanılan çuval ve kana. vlçelerin çürük ve parçalanmıs olduğu. bu yüzden tütünlerln bozulduğu ileri süriimüştür Sahaflar Derneğinin Kongresi Bir «anliyenin TAT KAMPLAR halkımızın bJzmetine açılmıştır. Fevkalâde müsald şartlarla kiralanan bu kampların büfesi vardır. Lokantası haftaya açılacaktır. Yer ayırtmış olanlann derhal müracaaUeri rica olunur. Tel: 73 88 67 CUMHRİYET'in Tefrikası: 12 Arnavudkoy Akıntıburnu rıhtı:n <n \ şaatındaki şantiye binasının çatısı dün âniden çömü^tür. Çökme neticesinde Tahlr Sofuoğlu ve Rıza Kartal muhte. lif yerlerinden ağırca yaralanmışlardır. Yaralılar İşçl Slgortaları hastanesine kaldırılnıış ve Uhkikata başlanmiîtır. Eski Muharibler Birliğinin jeref günü dün saat 15 te Orduevinde tertîblenen bir törenle kut'anmıştır. Günün açılıç konusmasını eski Muharlbler Birtiji başkanı emekll kurmay albay Sadık Atak yapraış ve müteakıben muhtellf hatibler günün mana ve önemlni belirten konuşrnalar yapmışlardır. Törenden tonra topluca Taksim anıtına gidilerek bir oelenk konulmuîtur. çatısı çöktü, Zor u AU Paşa ve İbrahlm Pas« corunu. Bedlrhan P«*a ve All Berri Paşa ahfadından hün Kir ya\erl Ömer Lutfl bey v« Belkı» hanım efendi kerlmçsl, Petrol OflBİ Müdür Muavlnl Burhan Dlrtmtekin'.n »evglll « vefakâr eşi. Cellle ve Perlhan ZorSucun kardeslerl. armatâr Muzaffer Zorlu'nun b«!dızı. Ayasofya Müzesi Müdürü Feridun Dirimtekin'in ypnaesl. SA'Ahatı n'svanda n 23 temmuz çarşaınb» günü v«fat etmlştlr. Cenazaal bugünltu perşembe günü öğle n«m»«ını müte2İîip teşvülye camlinde kılmdıktan sonra Karacaahmettekl aile kabristanındakl ebedl tetirahatgâhına teTdl edilecektlr. Allah gani rahmet eylesin. Mevhibe DirimtekiiJ «Şeref günü» kutlandı CÜMHURIYET Nüshası 25 Kuruştur Abnne ŞcraiU Türkiye 75.00 40.00 22 00 Harld 150.00 80 00 44.00 Sene.ik • aylık 3 aylık MEVLİD Biricik annemlz ve alle büyil Ayşe Sıdıka RONA'nın : Temmnz 24 Muharrem 7 ' î V. ] 4.4S! 12.20 16.17^9.33121.281 2.41 "E. 1 9.15; 4.461 8.44;12.0O| 1.531 7.OT vefaunıu birinci yıldönümü münasebetlîe 25 temmuz 1958 cuma günü MevlineİLapı »iorkezelecdi camlinde öğle namıEinı müteaiıp merhum.;nin azlz ruhuna lthafen okunacak Mevlldl Şertü kendiainı «T«nle rln ve arzu edenerln tesrlflerlni rlca ederiz. Çocuk'.an Şeref Rona . Şinasl Rona Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Tüık Anonim Şirketl Cagalnglu Halkevi sokak No 3t>'41 Sahibi Yan islerini fi'len idare eden Mes'ul Miiciür Gazetemızp gor.derilen evrak ve yazılar npşredilsin edilmesin iade olunmaz. tlânlardan mesuliyet kabul edilmez Basan ve Yayan NÂZİME NADİ ÖMER SAMİ VUNVS HAVİ t<oN AOMtĞANl IPUOÛ ÖCÜ sen» sesletiyordu. Gidip şimdi bir de onu görecekti ayrıca. Yorgıuıluktar dizleri titriyordu. Muhtaruı atım tımar ettikten sonra ekin aralaıü.ı do laşmış, bir sürü mal toplanıış, kapa. ınak için güç belâ köy içiııe kadar sürüp getirmiş, ama tam "<öy içine getirdiği sıra sahipleri birnr ikişeı önüne çıkıp kapışıvermişlerdi. Eunların çoğu muhtarın, çoğu da ü v e lerin hısımlarıydı. Kala kala bir semersiz eşek kalmıştı alinJe. Aş'îğı mahalleden Yonuk İbrahim'aı eşeği "Ötekileri kapattım da bir hıı IPU kaldı elimde kapatılacak?,, iiye onu da salıverdi köy içinden aşauı doğru... Sonra tekrar muhtar ^j^ırtm:;, yayan yapıldak Yakacık'a yolUır.ışrı. Yakacık muhtarma evrak varnıi} ilçeden. Hem de kaymakamın bir iki gün içinde köyleri dolaşmağa ç ı k s cağı haberini katmıştı muhtarrn kulağına. Gidiş geliş dört saatlik yol. Dünyada bekçilikt'n dnha zn. bir zenaat var mıydı acaba? Olsa olsa bir sığu çobanlığı vardı ama bekçilik zorlukta onu da kor geçercii. Köy yerinde adarru irezillikten V.urtarmrga elli dönüm toprak yeter aıtardı Elli dönümün iki dönümü, çok çok üç dönümü subasar olsun; bağ. bahçe, bostan... Geri kalanın yarısı ekin, yarısı nadas. Nesine yetmezdı Mustata'nın? Kaldırdığı ortasından bölünüp yarısı ağaya gitmedikten sonra yetrnez miydi? Adamın ineği öküzü olur. Dört koyunu, on tavuğu bir eşeği olur. Koyunlar eyi kdtü kuzular (doğurur), eşek kunnar. Inek buzular. Derdini belâsını defetmek için iki çuval da fasulye yahud buğ day sattm mı ayağını sudan kurwrmış sayılırdm. Artık kendini muhtara irezil ettirmez. üyeye azariatmaz dın. Sırtı gömleksiz, ayağı çarıksız gezmezdin... Aklmca, şu köyde ne insanlar vardı ki, avanak dolaşıyorlardı. Zananında sürüp zamanında îkmiyorlar dı. Gözel toprakları sefil edivorı'nd! Günlerini gecelerini kahvede geçirip öküzü eşeği karmın bakımi.ıa bıra. kıyorlardı. Ekmek bulup y.?yeınps«> doğruydu onlar. Karının baK'ığı maJ mal olsaydı. erkeklerp bir ıüzum kalır mîydı dünyada? Irazca'nm 3 a y ram'ı düşünüyordu. Toprakijrı eyi iş liyordu Bayram. Üç bin lire'.ık pay almıstı. Necip ağanın çiftliğindeıı.Büi cunu bitirmişti. Üç yıl sonri gı'yri o da adamakıllı bir adam 'ılurlu Ama subasarı azdı fukaranın. Üç evlek! İçini çekti. Olsa da onun da üç evlek olsaydı keşki Bay ram'ın kağnısı bile vardı. Bir ds tosun aldı mı öküzün yanına! O za man ellerin bir kaldırdığı topraktan Kara Bayram garanti beş kaldırjrdı Ki.ıa Bayram'ı beğeniyordu. İşinden gebp işine giden adarru severdi. "Bayraaaaam, a Baryam!...» Bu ikinci üye, ü y s gibi üyeye benzemedık Haceli de, Bayram'ıri cvin ö.iünv bulmuştu ev yapacak. Çocu ğı:n evi arkada kalacaktı. Ulan Kara Bayram yutacak mıydı bunu a caba?" «La BayraaaaamV..* Evde yok mu, ne? Biraz dain yürümeli. ta kapınm dibine yanaş.Tiîlıydı. Adamın dizleri de r.ası! ağrıyordu yoi'gun olunca...» • Bayraaaam!.. • Bnyıam'tn karısı çıktı kapıyc: •Buyur MustaFemmi!» Güzeldi Bayram'm karısı. Hem de terbiyeli. Işte böyle bir kar'nm ko cası varhklı olmalıydı. Varlıksır •damın karısına da kuiağasma! Güzellik çirkinlik hava. K a n oetHğin eyi yeyip eyi geydi mi giizet olur j dünyada. Acık toplamış Sayram ınki. j «Bayram yok mu evde Hatice?» ; «Teyzem gile gitti, emnti.. «Gelince deyiver de «jvşam Nurinin gayfaya muhakkak ,;eljin. M u h ; tar çaâirıyor.» Alanlı Ayşe'nin kızı Ha'.ice.. Yürü yuvarlanmıstı. Kocası b\raı koc» oldu mu karı kısmının yüzü güler «Acalası ne?» dedi Bayram. «KomKocası koca olmazsa 'jaidan bakiava furanı yassı namazından eonra •»*»yedirsen iflâh olmaz! Baidan bakla. lar. Daha ezen bile okunmadı...» va!... Allaaah!... Bir incirci gelse!.. «Okunmasın. Millet toplandun topO gün. yirmi beş dene mal kapasa... lanıyorum deyinceye kadar oturut Her birinden ikişer yumurta alsa.. [ çay içersin. Yerine alışırsın ..» Yumurtalar altışar kuruştan Elli ı «Sen necisin? Neye sen kanBnu yumurta altı kuruştan, incir bir bu I yorsun?« derlerse, Bayram yavaj yava» doğruldu Şap çuk liradan... Dur şimdik . Dünysd» j O benim anamdır.» de. Bugün» | k a g m ] ^ m , geçirip çıktı. | adam doyuncuya kadar bir tatlı ye • bugün başımda böyüktür.,, de. j Devamı var! yebilse .. Bir de uyuyabıu? Ka | Açık Terme kimseye!» | nınctya kadar yatıp dinîenebilse... PKOF. NİMBÜS'ün MACEKALABI: VI. Kimse görmedea... Hatice: «Çıkarıver de temiz gömleğini gey.» dedi. «Eli yüzünü de bir daha yu gözelce.» «Öyle yap.» dedi Irazca da. «El içi. ne çıkacaksın. Ardmdan önünden baktıkları zaman kulaklarının içi bir barmak kir görünmesin.» Bayram. sırtındakini çıkardı. Hatice, çamaşır selesinden yaıınıiı biı gömlek buldu, temiz. Bayram giyerkcn: «Içindekini de değiştirmelivdi madem atpıştirmişken.» diye soylendi Ir^zra: «Merdivenin ağaçlarmı getirdikten •onra bir çamaşu yuyun. Koktunuı gayri.» dedi. «Bayram'a döndü: «Sen de o zaman ikisini birden değiştirirsin, anladm mı?» Hatice, bir ırbık suyla küçük el leğenmi getirip kapınm önüne koydu. Çulun ucunu kıvırdı: cHadi!» dedi. Leğenin başına çömeldi B.=.yram Çalı gibi kararmış ve sertelmis ellerini sabunsuz oğdu. Yüzünü gözünü rını saDunsuz ogau. l u z u n u goiujıu kulaklarınııı içini dnını, boynun» b u m u n u yıkadı, kuruladı. Irazca: «Eğer Muhtar Haceli'nin ev yerm den söz açarsa, heç cuvap verme.. I dedi. «"O ise anam karışıyor şimdi •Bakalım onun için mi karışıyorlar?. diye Hatice söze karıstı. <Tell i l cümle komşuyu sesledi. Belkiar başka bi komfuras var...» «Belkim...» dedi Bayram. «Muhtaı dün ilceden gelmiş. Yeni bir kanuo mu var kimbilir?» ! «Her nejse!» dedi Irazca. .Gideı yjuiunursu,,. Oturur bir köşeyt b J r dinlersin. Alınacak hisseyi alırsm \ , . .. ,,«»hım ( Ü « r ı n e lâf gelırse şimdi...» cuvabım verirsin. Kalk git kalkar LÂLE SİNE*ÎASİNDA Bugün matinelerden itibaren 1 CENNET YOLU (.Renkli, Sinemaskop) «East of Eden» JAMES DEAN JULİE HARRİS 2KAHRAMAN KORSAN (Renkli) «Crimson Pirate» BURT LANCASTER EVA BARTOK Kadıköy S Ü R E Y Y A Sinemasında Bugün matinelerden itibaren 1 Ormanlar Fatihi (Renkli) 2 Roma Tatili (Orijinal) «Davy Crochet Kong of the Wild Frontier» FESS PARKER BUDDY EBSON «Roman Holiday» AUDREY HEPBURN GREGORY PECK