Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURrVFT C Danimarkadan Çizgiler KOPENHAG Yazan: Myrto Uhrskov İSKANDINAVYA Osloda içecek derdi Yazan: Aydemir Balkan I Dünya Hâdiseleri i OBÎO Kopenhag'tan sonra bu lun Türk birasmı Avrupada tanıtsefer de Oslo'da bütün yiyecek giiç mak için kofanmız çok büyüktür. lükleri yeniden başgosberdi. Bir de İtalyada bira hemen hemen hiç imal bunlara »u derdi ilâve oldu. Nor eriibnemektedir. Fransada, Aisace veçliler hiç mi hiç su içmıyorlar.. biralan dahil, biralar tatsız ve aHer yemekte bol bol süt, bira iç cvmtıraktır. İngilterede daha da tiklerınden belki bunu aranııyorlar bçrbaddır. Türk birası yabaneı piama bizim bünyemiz bu yeni rejı yasadan İskandinav birasını komi pek kaldırmıyor. Hele Karaou vabildifi 5ün ihrac pazarlannı yalda buna dünyada tahammül «de nız Alman birası ile paylaşacaktır. miyordu. *** Biz gene Oslo'rr.uza dimeüm. OBir gün gene susuzluktan kıvranırken bir kahvenin önündeki te tellerin temizüğine, derli toplulubelâlarda: «Mineralvann» diye bir ğuna, şirinliğuıe diyecek yok. Ş;yazı gordük. Suya Norveçlilerın hir içindeki büyük otellerden, yavann dediklerini büiyorduk. «Eh. maçlardaki korular içindeki küçuk dedik, bari madıen suyu içeriz» cgeçid otellerine» kadar temizlik Girdik, oturduk. Garsona «İki ve konoforda değışme hiç olmuyor. Mineralvann» dedik. Elinde iki kır | Her çey dün bitirilmiş, boyanmij tnızı şişeyie döndü. Meyvalı gazoz da yeni kurumuş gibi y«pyeni, gıgibi bir fey Allah, Ailah .. Biz cır şıcır. Ahşab malzeme çok güzei. «Mineraivann!» diye direndikçe a Boi bol kullanılmakta. Hele mobildamcağız her seferinde elinde baş yaları birer sanat eseri (Norveçin ka renk bir şijeyle dönüp geliyor.. mobilya ihracınm m'ohim bir döviz Portakal, liman, elma suları... Vel kajnağı olduğunu da sonradan öğhasıl işin içinden ancak ingilizcs rendik.) büen biri vasıtasile çıktık. Meğer Hemen her odada masanm üstünMjneralvann maden suyu mânası de bir İncil duruyor.. Norveçliler Knpcnhiu'tan bir gorünüş na gelmesıne rağrnen meyva sulan çok mu dindar? Pek öyle eözükhisse«irıp Uab«t eden inyan kalaba ( Artık şüphe etmiyorum • Ama i;in kullanılırmış. Maden ruyu için ; rnüyor. Ama bu başuçlsnnda İncil Dört göl, şehrin orasın» burasma de tFazia» demek lâzımmıj.. Bu i bulunması âdetleri arasına girmiş. S'..piştirilmiş on. on iki Une park. lığıoı, basa basa istıf edıyor. Içle hâlâ gülümsıyorum. nım ise ne suyla, ne de madenle * * * uzun, beyaz sakahnın parsvanası rind* caırn» bâkim olan Intizamdan | Norvetçe en korkulan şey yangın ; prkasından gülümsiyen bır «over dolayı, Kopenhag tramvaylan. Pa | Kopenhag sokaklarında, böyle, alâkası yokmu§. İşte niye Norveç •ehlikesi .. İstanbulu riyarete gelen turistlerden bir grup Binalann büyük bir risin vey« baçka yerlerin, velev ı saatlerce, günlerce yürüdüm. Bir çeyi kEvıaysmadığımizın sebebleborgmerter»... Ijte Kopenhag! kısmmın ahşab olması ve bu inşaal Mevsim sona erdiği raman. Av yahatle geçirir, yaz aylarmda da' İngilterede vasarî olarak haf+ada ! Cöllerin, bizim kulaklanmıza ya bombof yeraltı fimendiferlerinden birine tıpkı betıziyen binaların teş rinden biri daha... şeklinin bir çok yerlerde a>Tiı gü rupanın turistlerden elde ettigi Vichy'de kalırlardı. Sonbaharda 100 ilâ 120 Türk lirası kazancı olan ziyade, fişleri intiıamla dızılmif kil ettiği uzun diziler gördüm; çi*** bancı gelen Peglingsoen. Sortezellıkle hâlâ iâame ettirilmesi bu kazar.ç ne olacaktır?, İskoçyaya giderler, kış basınca da küçük bir memur veya ışçi bütün > çekli çimenler üzerinde, yerden dsır.ssoen. St. Jorgenssa ffibi çetre oyun kutulann» benzerler. Norveç biralaruıa geJinee.. Bü korkunun başhca seb>»blerinden.. Bundan bir ay evvel Fransız ga Fransjz Rivıyerasına gelir, yerle sene boyunca 500 Türk lirasmı sırf Adi bilet 35 ore, takriben İT frank bitaüf mikâplar gibi beldeler görfil isimleri var. Bahçelerin aciı FreHer otel odasmda, kapınm yanı zeteleri jöyle dıyorlardı: tün Iskar.cünav memleketlerind? şirlerdi. Bu progıamda kat'jyyen seyahati için biriktirmektedir ki, bölee sirtemi düm, payitaht kapılannda yükselen derıksbere Have. Botanisk Have, tır. Tramvaylarda olduğu gibi burada da bira çok içi başmda iki lisanla yazıh bir kâyapmazlardı. Onlan. bununİa A.rupada 10 ilâ 12 gun * Bir milyondan fazla İngilk değişiklik mevrud değildir. fakat 45 ore mu ilk gök tırmalayan binaiarı, modem j Kurens Have. Bereket versin. begidilecek tatillerini geçirmek üzere Avrupa kendilerini beğenmiş acaib halleri ka'abilmektedir. mühim |ıtta ihtiyaç anlarmda | lıyor. Bilhassa ibracatta lediye rcisinin ismi bir kac bin kabilinde omstignig bilet denilrn ticarethane binalarını gördüm, gelir kaynaklarından biri.. Hele malum «mahaln ile yanaın merdiBöylelikle ortaya çıkaıı by >*ni Buniann ile uzaktan tanımak gayet kolaydı. hpmşehrisininki S'bi, daha sade te aktarrr.alı bilet aHnır ki. bu da yol | Bütün yeşil kuielerin. borsanın, Danimarka biralan Pariste dahi çok veninin yerleri tasrih edilmiş. Teh kıt'asma geçeceklerdir. Şimdi ise bunlara rastlanamıyor. turist sınıfı, fazla uzaklara gidem«tahminen yanm milyar Türk lirası cuya bir saat zarfında her hangi bir şatoların, kiliselerin oklarmı, halâ^uzlu: Sorensen. meşhurdu. Kopenhag'da Vıking, like anında ikisini birbirine kanş sarfedecekleri anlaşıhyor!» Çunkü İngilterede her on kişide 3 diğinden Fransada. Belçıkaia kalDarimarkaya eelip de Danimarka hat üzerinde seyayhat hakkı verir. yatın fevkine çıkan fîkirler gibi Bir sehri gezip dolafmak için ucuz semaya yükselmij gördüm. Son derece fena geçen yaz gün kişinin, bütün sene boyunca bi makta, bazan da Korsika, İrpan a, dilini hiç bilmiyen bir kimse jçin, I Parklarda dolaştım, kanalları aşrurist Andor gibi turist merk^zlerine kaleri bu rurist akınıru ne derece bal riktirdiği para ile tatilini ssde telâffuzlu bir i?im. çölde bir bir usul. talamıştır? Bunu çimdiden kestir olarak yabaneı memleketlerde ge dar uzanabilmektedir. ss!>c gibi"ir. Bir sığınak defilse Biletimi gösterdim. Tam bir saat tım, dar sokaklarda yolumu kay*** Sosyal mek mümkün değildir, fakat ümid çirdikleri görülmektedir. bile. hiç olmazsa bir istinad nokta bir çeyrek evvel ahnmuF. binaen bettim: bazan sevilen bir yüzde Paris gazeteleri, turistlerl celbeS'dır. Incinzin biri, Danimarka di aleyh vakti geçmiş bir bilet. Fakat • keşfedilen yeni ifadeler gibi, her edilen neticelere vanlamıyacağı inkişai buna imkân vermiştir. Şimlinin rmısikisi, benim kulağımda, ne yapayım ki cebimde para kalma an, umulmadık manzaralarla karşıdiki İngiliı turistleri avukat. dok debilmek için, buniann nelerH^n muhakkak! b"<Pİ=.n bir banvo »k?i bırakır. He mış. Bereket versin, biletci iyi a laştım. öğrenmclc tor, basit memur ve hattâ işçidir. memnun olmadıklarını *** Scnra dalgaların, günün birinde rrvv Mu?ıki hakkırda avnı tabiatçi dammış Dudağımı bükerek boş paistenüşler, hatalann tashih edifebiİngiltere, Avrup\ kıt'asına müteHkkiye fahib değilim. ama doâ ra çantamı gösterince, bir saniye kumsala getirdiği. fakat geri cötürleceğini düşünmüşlerdir. him sayıda turist gönderiyor, bu 1946 yılında yalnız birkaç bin p r a r a sövliveyim, tam îngilize yüzüme baktı. belli belirsiz eülüm meği unuttuğu mahzun yüzlü küŞu iki nokta üzerinde duran tyyüzden de döviz kaybediyor. Fa İngiliz turist olarak yabaneı memhâ^ bu sörAe bir hakikat payı var. siyerek jol gözünü kırptı, hiç bir çük kızla, elimde olmaksızın bir kat bunu, Amerikadan İngiliz ada leketlere gitmekteydi. 1951 yılın ristler ekseriyeti teşkil ediyorkr: Fıkat ben buraya Danim»'ka di şev söylefneden. görünüçte ciddive kere daha karsılaştım. 1 Pariste ne»ien bu kadar çok lanna celbettiği turistlerden eHe da ispe, memleket iktısadi kalkınma!'*i inrHemeee gelmis deijildim. tini muhafaza ederek, bilet paralan i Deniz kızı. üç taştan en yükseettiği dolarlarla telâfi etmiyor da i smı tamamlamağa başladığı sırada çeşTie var da, pek azından su akı. ğinin üstüne konmuş. Vücudü. şeolnn öteki yolculara geçti. Ş.Vi gnrüp tanımak i.«tiyordum. değil. | bu miktar birden 800.000 e yükseldi. yor? hirdeki insanlara dönük: fakat göz « çok biivük bir fehir. Kongs Nytorv'da, opera meyda2 Fransada ı>esmî binalara çeBirleşik Amerika istatistikçileri j O tarihte ingiliz hükumeti rurist vc meydanlannı « n nında indim. Hoşlandığım bir yerleri. şimdi artık kendisine kadar »Bu rrvevsim Amerikah turistler | başma 1000 Türk lirası civannda kilen Fransız bayraklan neden payükselmiven köpük köpük dalgaclim: PÖUerini ve kanallarım dolaş olan Bredegade'a doğru yüıüdüm. yabaneı memleketlerde tahminen 3 | döviz müsaadesi vermekteydi. Fa çavra cibi sallanıyor, yırtık ve P S tım: bfıvük ticarethane binaların Brfde. geni^: Gade, cadde demek. larda. hâlâ, denizlcr hükürrdarınm, Hami S. milyar Türk lirası sarfedeceklerdir» kat 1951 yılından sonra, sarsılan ik oluyor? içinde yaşadtğı ülkenin akislerini dan uz=kta. eski zaman m^hallel» Danimarkaljlar bu aristokratik cad diye bir açıklamada bulunduktan tısadi düzeni düzeltmek maksadile arayor. rjr.'te dnmlan saraan örtülü kücük deyi Pari?teki Fauboure Saint HoGizli getirilen bahklar iınha sonra İngilterenin Yeni Dünyadaki bu sahada kesinti yapılmif ve İnev1»r eordiim ki, bahcelerinde, mı nore'ye benzetirler. F.kat P^ris eZarif. rehavet'.i uzan:şile. maziediliyor turist bürolan faaliyetlerini daha giliz turistlerinin dış memJeketlere vıs aymda eiir.er bitiyordu. B»şlkt»ş ramtskasmd» K»ymak»?n ki ve Londradaki kaynasmadan bu deki bâtırplanna doğru gerileyor, da arttırmışlar ve bu dolarlardan giderken yalnız 500 Türk lirası dö »e Nahljr» Müdürlerlntn lftlrtkll? yaGüney Nor\eç fiyorlarında 5.': :'; rada eser yoktur. Gri retıkli bina kendisini gönnek. resmini yaomak, kon.rollirda. «ehrlmlze BeVnive dairı»«inin yesil kulesi, ların yüksek duvarlan arasmdi, | fotoerafını çekmek. hattâ belki onu TüborB, Carslbers gibi bütün meş tırmamak dirayetinize kalmış bir mühim bir kısmını İneiltereye ç<5k viz çıkarabılecekleri ilân edilmişti. pılan«ahllleTlnden glzll olsrakKarade!p*ıd*l menin yollannı araştırmışlardır. Bugün de bu miktar üzerinde mu nla siiik bir pastelrlrki eibi, sivri oku diirndüı uzanan caddenin ciddî ve sevmek için çok uzaklardan gelen hur markalan tatmıştım. motörlerle bahk Bokuldutu tesbit eİngilterede et satışlannm serbest amele yapılmaktadır. Çocuklara dllmlstlr. Kaymakamlık eklpleri bu balerin varhgmdan habersiz. yaradırıu kı* semasmın puslanna doğru asaletli bir hali var. Yalnız, Kus *** Norveçte beyaz biraya «pilsner», olmasından da bu defa faydalarnl ise tahminen 350 Türk lirası veril lıkları Imtıa ettlrmlşler v« muaebbibyüV^itivor: kırmızı ruğlalannın kilisesinin yaldızh kubbesi oraya cısı şairin hulyasını, yalnız kendi siyah biraya ise töl» deniyor.. Gene otellerde Norveçlilerin pek Ifrt hakkmda kanuni takibata ge<ml;; nuş ve şöyle bir cümle rurist celbet mektedir. • hesabma devam ettiriyor. dı'i? ciz* lerindeki sertligin gerisinı deeişik bir manzara veriyor. lprdlr. 1Lezzetleri Danimarka biralarında sevdikleri acaib bir icad var. me levhaUrına iliştirilmiştir: t >. bin Fas katıerivesirin rokoko Bredegade'ın az ilerisi^de, AOnun hulyalı gözlerinde. Kopenkine yakın.. Bütün İskandinav, bil cDyne» tâbir edilen ve battaniye « tngilreye g>;lin! Şimdi meşsii«l<?rini gizliyen mustatü, simet malienborg mevdaınds. Kral aile ' haş'ın çok tatlı yüzünü bir kere hassa Danimarka biraiarımn şöh ile yatak örtüsü arasma konulan hur İngiliz rozbifini en iyi şekilde rik KaaHhus. (Belediyey binasO nffl sinin şatosu var. Buna ko"ak de daha gördüm. reti dünyayı tutmuştur. İskandinav kalın, tıkız, tulum gibi bir şey..ve ucuza yiyebileceksiniz. Serbestkapısı. Kopenhag'ın büyük meyda mek daha doğru olur. Çnk sarışın. İnsan bir türlü abşamıyor. Velhasıl, rtına açilivor. tir!» çok genc. uzun boylu iki «sker, iki haftada bahkhaneye 445.000 memleketlerini gezerken bir çok şeylere gıbta ile baktım ve bizim sanki yabancılar için yaratılan usRu meydan, gpceleri. «fişlerinfn başlannda kürklü serpuşları, t ü Amerikalılann midelerine hitab çift palamut geldi taca bir işkence vasıtası.. kilerle kıyaslamak mümkun ol•yHınlıkiar altmda pınldadığı. ri feklerinin dirx;ik!erini bağırlanna etmekîe ne netire elde edilecektir? 8on lkt h»ft« Içlnde Balıkhıın»r» Birinci gece üstümde tecrübe etyad?r eaTetelerinin renaârenk ha bs^mnlar, nöbet bekliyorlar. 445 000 clft p«Umut T« 40 ron d« muh dukça kıyasladım ve çok kere aİngiliz gazetelerine bakılacak otim. Her dakika boğazıma kadar irllt balık gelmUttr. Bu halıkUr S23 leyhımize neticelere vardım. reketleri ile canlandıâi ramjn, illn Kral sık «ık. Amalienborg'dan, lursa, bunun müsbet netice verecepsnoUnnın sert panltılan altında yayt olarak Bredegade'a kadar yü bln llrm kırmet bulmuçtur. Fakat çunu kat'iyetle temin e çıkan bu acaib pufla ile mücadele ğ: muhakkak. Diğer taraftan AmePalarautUrın 30 memleket gürvltü ve ueultu ile dolar. rür, musikişinaslarının büyük kon lctae «evk. 415000 bin çjftl, şehlrtte ls debilirim ki namı her tarafa ya>nl den kanter içinde kaldım. Ikinci rikan turisti celbetmek için başka çlftl de Fakat gündüz. umumiyetle fün ser salonunda i:endisini bekledik tihlik edllmlftlr. mış bu Danimarka, Norveç. İsveç gece üstümden attım. Biraz sonra bir çareye de başvuruldu ve jöyle dişlerimin takırtısı ile uyandım. biili bir sema altında. avlak gezi leri OddFe!Iow Pallae'ye gider. Beledlye tanzim mtif yrrlerlnde 15 biralan bizim Ankara biramızm yadenildi: * i Üçüncü gece hsr iki metodu da tecnenlerile, şairlerile, muntazam tram Mük?mmel bir orkestra {efi olan btn çtft balık. vüzde 10 karla catıl nmda hakikaten lezzetsiz kahrlar. « Damarlannda biraz olsun mıçtır. Dün Balıkhaneye 80 bln çlft rübe ede ede sabahı buldum.. Yavavlarile. bisiklet parklarile. damla Kral Frederik, çoğu zaman. radyo İngiliz kanı taşıyan Amerikalılar... palamuc gelmlf. topıan çlftl 75 kuruşs Bunu şovînce bir iddia kabul et ni, neticede bir belâ... damla dökülen sular altında baştan ile yayınlanan senfonik konserleri düşmüçtür. meyin. Cıdden biralanmızm nefaMensub olduğunuz tarihi İngiliı aağı alâimisema ıenkleıine bürii idare edcr. Spiker. alelâde bir sesBo gayısında oka>uculanıun isteklerini yerine getirebildi; *** Ehliyet ve plâkalar değiştiriliyor setini Avrupada çok arayacaksmız. ailesinin armalannı havi rozetler, tecrübe ve tenkidin yapıcılığını ispat ettL ncn çeşmesile, tek ba=na. uzun. le: «Kralımız tarafından idare ediAnkarada Amerikan subayları heGüneşi hiç de bol olmıyan, hele duvar levhaları bu mevsim bol mik [ 22 eyluide 6OS4 sayılı Karayollan takin bir hayat vasar. Gıivercinler. len radyo senfoni orkestrssını dintyi baskı İyi kâğıd Her okuyucuyu ilgi Trafik Kanunu merlyet* Kirec«ktir. Bu men her taraftan tayyare ile bira j bazı yerlerde aylarca geoeye gömü tarda piyasaya arzedilmiştir. Bunu j aksam.ın ilk Eürültülerinden kaça lediniz» diye haber verdiği zaman,' Urihten sonra TRSIU kullanm» fhlllarını getirebilmelerine rağmen «Bo lcn bu İskandinav memleketlerinde unutmayın!» lendiren mevzular Bolresim Her türlü yurd rak bep birden semaya doğru fır bütün Danimarka evlerinde. ak? j m yetnamesl T» plâk» aadrce İl Trafik İBvacaklan ana ksr!ar. ,npHan böy kahvesi içilen masalann etrafında, Şubeslnden Teril«*kttr. Evvelce müK monti» yi tercih ettikierini söy!>er güneş saatleri merakı tuhafımıza İngilizlerin tahmmlertne g5re bu ve dünya hâdiselerinin berrak bir aynası p'.âka v » < lece, mırıl mırıl yvur O zaman. ansızın doğan sükut eşfiz bir h?ye hak kaza bflediyelerinrten İi Trafik lerdi ve bunu o zamanlar bir jest gitti. Bunlara Oslo'da parkiarda, mevsim sona erdiği zaman, memehliyetname almıs olanlartn BU SAYIMIZDA : krk paltolu san=ın miniminiler, can yarat; Bu ses«i?lik. aynı za Subesine müra«<at!e plika vt ehliyet olarak kabul ederdim Demek ha baheçlerce rastlamakla başladık. leketi ziyaret etmiş olacak 900.000 <t ' Türldyede ilk defa olarak 1954 Güzellik Kraliçesl SİBEL giden kuşlann arkasından ?şlarlar: manda. seveiyi de ifade eden bir namelerlnl defclştirmelert l&zım gel kik«tin kendisiymiş.. Şu halde o Maamaiih saat kuleleri kaâar güzel yakın ruristten 1.250.000.000 Türk j me'K p^lr. ."nernloketlere milyonlar getiren bira VJÎ dekoratif olanlan da var.. Oslo'GÖKSEL'in DÖR1 RENKLİ FOTOGRAT1 ve Uç bir yerde SPj\ar sat;cıl?r. kırm'zı arabalannı tazim eseridir. Hrası sağlam döviz elde edilmiş oçıkmamı$ resimleri, ite ite. so§uk*an titriverek islerin31ünir Nureddin Koııservatuara ihracını biz dıe teşk:li.tandıramaz da Stotts parkta gezinirken Kara lacaktır. A>TU müddet zarfında taDaha uzakta. şimale ve denize mıyrz?. Ama diyeceksiniz ki ıam buda ile loş bir güneş saati daha clen çıkan acıkn.iş memurlara sıalındı tillerini seçirrnek üzere yabaneı balâj, reklâm mesoleleri.. Bunları g'Srdük. Mermer bir kaide üstüne c?'< sosisler ve fincan fincan kahve doğru, yemyeşil bahçeierin ortaü'itstanbul Konfterratuan Türk muxlmemleketlere giden İngilizî'sr buda, yaı dereleri kadar ensiz henE? iırlar. becerebilir mii'iz?» Bunu geniş ; bir küreyi kuşatan bakır çemberler hpvpti nun yarısından da azını sarfedecekdeklerin kuşattığı küçük bır şato klsi lcmNureddin başkanlıc'na Ranstkâr MıınirSelçuk getirilmU ve tlçüde ele ahp. müsbet neticelere oturtulmuş. Ortalanr.dan bir ok lerinden Britanyanın rurist bilânİş saat; sona ermiştir. Hpr tsraf olan Kastellet gözükür. Peri ma ».•«•ntli»ll» rtıpılan muka»el» dun BPIP1 şötürebilir miyiz? Tekel'in, Devit îeçiyor.. Yanda kadran vesaire... tqn otormbiVer peya oludr. Şehir saüarındakileri andıran, nefıs bah rt;ı« Bels reklll tarafmdan imzalançosunun kâr hanesi dolgun bir tin bu döviz kıtlığı zamanda bu «üç Karabula başında uzun uzun durk?vri9şmağa başlar. çeler içinde gömülü bu çok sakin, mıştır. manzara arzedcccktir. Dünyayı önunüze çeken Dergi lükleri yenmesi çok hajırlı olacak du. Kendi saatıne baktı. Neden Azabkapı çeşmesi *** G?len gecenin şerefine. beiediye çok şairane. çok şirin küçük histtır. onra: TTnkapanı köprusür.un Beyoğlu taraKlasik »İngiliz turistlerio de ta<?.'resi, kulesinin yeşil okunu ay rın, Kope.ha?'ın sskeri genel karargâhı olduğunu bana söyledik fındakl Çeşmemeydanmtia yeniden ve Beş dakika geri, dedi. rihe kanşmıştır. Bunlar daha çok dnlatır. Bazı Avrupa memleketlerine çok esasl; bir şekilcie restore ettlrllen Aaristokrasiye mensub olur, ilkba Seninki mi? Tramvaylar tıklım tıklıra dolu. leri ilk gün, gülümsedim ve şüphe zabkapı çeşmesi bııgiiu saat 12 d« to kuvvetli rakiblere rağmen şarab renle açUacaktır. han İsviçnede veya Akdenizde seihrac ettiğimizi biliyorum. Emin o Ne münasebet bu!. San arabaJann her birinde, biletçi, ettim. 'Î Avrupa bu mevsim turiztnden ne kazandı? • ? İNİ BİZ BU SEFERK8N1 Bİ BE BEGENDİR OÜNKÜ: eviır evir Her sayısında mükemmele doğru DEV ADIMLARLA İLERLİYOR «CL'MHLRİYET» in Tefrikasi:13 Öyle kuvvetli istiyordu ki sanki hiç Peşinizden aynlmıyor artık. doymıyacakmış zannediyordu. Gene Leylâ bakmakta devam ediyordu. Feridun rahatsız olmıış gibi yan adamın arzu ile parlıyan gözletini eözle kaclına baktı. Firdevs kalfa sörür gihi oldu. Bir puseye hazıryavan yavan söylenmekte devam e lanır gibi. yüzünü. dudaklarını bos.diyordu. Leylâ arksını döndü. K«?n luga doğru uzatarak: fSenin için dini öyle yorgun hissediyordu ki her şeyi yapanm!» diye düşündü. odasına gidip yatrr.ağa karar v?rji. Sonra şaşırmış gibi etrafına bakınYazan: PERIHAN ZORLU Merdivenleri çıkarken saat biri dı. Sanki bunları yüksek sesle söy lemiş. herkes duymuş gibi geldi oLeylâ bir müddet adama !:efrct!e yerine kim konulabilir? Biraz ev gayret sarfediyordu. Nazlının ken vurdu. Hâlâ Gül o:tada yoktu. Ley dini tuttuğunu hissedince doğrul lâ odasma doğru yürüdü. Oudsma na Kendini biraz toparlaınak isbaktı. Arzu ve nefret... Arzusu ga vel geçen sahne gözünün önüne tedi. Ama gene de başını kapıya geldi. Feridunun arzu ile parlıyan du, dikleşü. Gülümsemeğe çalışa girince aynaya bir göz attı. Yülib. yavaşça: daysdı. Muhakkak. ondan vvzgeçegözlerini tekrar görür gibi oldu. rak: Ya ben de Gül kadaı zengîn zünün rengi h?kikaten biraz kızar Geçti, dedi. Dışansı öyle ay mı?, am? bu baç dönmesi cüneşten rriyecek. onu Güle bırakamıyacaku! Et kokusunu duysn bir kaplanınolsaydım? diye sorclu. Günlerdenberi onların ?evi=n\eleri Tebiî seni tercih ederdim. Yüz kilere benziyordu. Tekrar adamın dmlık ki burası kapkaranlık geldi. mi acaba? Aynada uzun uzun ıvy ni seyretmekten; yalnızlıeının. k:sAhmed: Biraz sxı veveyim mi? nuna baktı. Sonra döndü bir kaç kere, bin kere seni tercih eder kolları arafinda olmayı, onun nefekançhğınm içinde bir kirpi ^ibı d.m. Eğer ben zengın olsaydtm ge sıni, dudaklarını, cildinde hisset diye fordu. adım ilerlerli, basmı te'^sm kapı büzülrr.ekten bıkmıstı. Bir kaç ?ütı meyi öyle kuvvetle istedi ki, birne seni isterdim. Ama bir vaziye Hayır, hayır. Siz işinize ba sına dayiyarsk düşünmeğe opşl'^ı: I sonra evlenip seyahate çıkacaKUrtımızi diişün Leylâ... Ne yaparız? den yerinden fırladı. Eteğindeki çö kın:z. Iyiyim. • Zengin olmak. Onu satm alabilo | dı. Onu aylarca göremiyccekti. OnLeylâ: Devam etmene lüzum zük düğmeleri ıliştirdi. parmakları Ne yaptığınm pek farkmda ol cek kadsr paraja sahib olmak lr j lar gezecekler. eğlenecekler, sevışeyok, anlıyorum, dedi. Çabuk git. ile saçlarını düzeltti, arkasına bak madan iki salon geçti. İşte bahçe zımdıî'i Hayatınm ilk kuvvetli ar cekler, öpüşerek birbir'erinin koimadan ilerledi. Çiçek sepetini u •tjizi beraber görrr.esinler; nin ön tarafına bakan salonda Fe zusunu. ilk ihtirasım yaşıyordu. E ları arösınca uyuyacaklardı. B'itün nutmuştu. Sıcağın, kavurucu gü Danldm mı? ridun Pupi ile oynuyor. Firdevs lini boynuna götürdü. parmaıdjrı ev halkının dediği gibi Gül püzel H = yır. hayır darılmadım. A neşin farkına vaımadan dolaştı. Ni kalfa memnun seyrediyor. Feridun onun öptüğü. sıcak dudaklarını h rs kızdı. Enfes bir çeyiz yapılmıştı. (na çsbuk uzklaş buraâan. Sen hayet kendini terasın önünde bul i vicdanı rahat. tasasız bir insan gibi la yapıştırdığı j'eri derhal bi'ldu Danteller, işlemeli ipekliler, levan(oğru git, ben arka taraftan do du. Feridun orpda mı diye başını ' sakin, neşeli. Ya Leylâ onu nasıl Ve bastırarak orada kaldı. Sanki bu talar, tuvaletler, kürkler, lüks okrldırıp hpyecanla baktı. Kimse i asır:m. Eörm.ek istiyordu 1 Keder içinde bastırdığı, okşaciığı yumuşak cildli teiler, içkiler aenc bir erkeğin goz Adam bir an tereddüdden sonra yoktu. Koşsrak merdivenlfri çıktı. : mi? Bu Feriduncan bcklenir mi? j ?ıcak et parçası kendi boynu değil lerini kama^tıracak, bışinı dönazaklaştı. Leylâ gene basını ?ğaca Ogle ycmcği için sofrayı hazırh ;Ya Feridundan ne beklenir? Oldu \ de onun dııdakları idi. Bir an arzu dürecck her şey tam™. Tâ uzakdayıyarak onun eiHişini seyreiti. vorlardı. Nazlı hanımını görünce ğu yerde durmuş. gözlerini dikmiş | ile kendinden geçer gibi oldu. O larda, köşesine bırakılmış Leylâyı f^eden bu ad = m bu kadar yakı^ık fırladı: Feriduna bak;yordu. O, hiç farkm i nu istiyordu! Bütün varlığı bütün kim hatırH^scaktı? Kcndisi ise göğ iı? Gül nererlen buldu bvmu? Ne Ab hammefendicim yüzünüz da değilmiş gibi oyununa devam kanı, bütün canı ile istiyordu. O sünde acısı. canavarın cefasını çekjeden Betirdi bu belâyı başlarıııa! kıpkırmızı, demedim mi işte güneş ' etti. Firdevs kalfanın ağzı kulak nun güzelüğini. kuvvetli kollannı, mekte, dalkavukluğunu, dadıhğım lcaba buradan kaçsa gitse oru ar vurmuş; diye bağırdı. ] larına gitmişti. s:cak gergin dudaklarını istiyordu. etmekte devsm edecekti... Farkın,u etmekten kurtulabilir mi? Sanki Hakikaten Leylânın gözleri kara I Aman küçük bey, şu Pupi de Ona doya doya, kana kana malik da olma'lan tırnaklarını boynuna ığlenceli bir hayata pidecek de a rıyordu. O cehennemi sıcakian kur =izi öyleseviyo r ki. Sanki Gülümün olmak. Aşk dolu gecelerin sonunda, batırmıştı. Oçu'jturarak elini çekti. uınacak. Onun yerine kimi koy? tulur kurtulmaz fen lasmıştı. Bir] niranlısı olduğunuzu aniıyor efem. koynunrla sızm^.k ve Bene onun kol Vücucü diklcsiverdi. gÖ7.1eri de âak da ondan vazgeçebilecek. Onun an gozlenni kapaüı, düçmemek için i Meiskara kimse ile boyie oyndmaz. larında gözlerini açmak istiyordu. ..eta daha irüeşivennişti, bakışları BIR A.OA.M GIRDI.A parlak ve sabitti Sanki çok mühim, lüyordu hanımefendi. Ben de kork yaş gencim». Sonra gülmekte devapılması çok güç bir şeye karar rum.. vam ederek kendi kendine mınlvermiş gibi bir hali vardi. İyî ettin Ahmed teşekkür e dandı: «İhtiyar Hüseyin.. İhtiyar Kapı vuruluyordu. derim, Zaten ben kedileri beyefen Hüseyin». Hanımefendi şimdi ben Kapıya doğru ilerledi. Kapı tek diye söyliyecektim, unuttum. anlatınca pek bir mana çıkrnıyor rar vtırudu. Beyefendinin lâfı geçince Ahmed ama Hüseyinin söyleyişüıi, gülüşüAhmedin sesi: gözlerini önüne lgdi. Kadın lâfını nü görseydiniz. Haddim olmadan Hanımefendi blr dakika slzi bitirip içeri girmeğe davTanmca da bu adamdan çekinmenizi tavsiye rshatsız edeceğim. Çiçek sepetinizi bütün cesaretini toplamış gibi ace ederim. 2 c tirdim. diyordu. le: Leylâ bitirmek ister gibi: Kapıyı açtı. Uşak, Leylânm dik Hanımefendi, dedi. Hüseyin cPeki Ahmed teşekkür edebakışlarile karşıl'şınca şaşaladı. kızardı, elindeki çiçek sepetini gös sizi mütemadiyen kolluyor. Dün rim» dedi ve içeri girdi. Daîgın akşam pek kcvifli idi. Bazı acayib bir kaç adım attı. Ahmed ona ketererek: irralı şeyler söylüvordu. Zsnneder dilere hazırlanan suikasdden maa« Bahçeo'e unutmuşsunuz gei %em beyefendiye her hareketinızi da bir şey öğretmemişti. Fakat Hütirdim, dedi. Fakat sizi rahatsız eti Hildiriyor. seyinin bu ara müzevirlık yapması memdeki asıl sebeb...» Duraladı. sonra acele ilâve etti: '^Hüseyin si j Gene bir an tereddüd etti. Leyiâ çok fena olur, buna nasl mâni olmalı? Hüseyinin elinde hiçbir dezin kedileri bulmuş. Dün akşam vavaşça: lil yok. Olsa olsa birksç söz işit Biliyorum, dedi. ; «arhoştu, ağzmdan kaçırdı. Zehirj liyecekmiş. Hani geçen yaz bahçeye Sade zannedersem bilmediSirıiz miştir. Adamın uşağına inanmamabir köpek geliyordu, küçük hanım j *>r şey var. Ben de kat'î olarak bil sı lâzım. i ağzını salyalı görmüş, kuduz diye Tiiyorum. Bilmiyorum ama öyle Dışanda ayak patırdılan var. korkmuşru da, Pupiyi ısırmasm di hissediyorum ki Hüseyin, Beyefen Leylâ sepeti karyolasınm üStüne ye doktordan Hüseyin reçete al diden de nefret ediyor. HerhaHe bırakarak döndü. Kapısım kapamış. zehir hazırlamıştı. Sonra köikinizi de üzecek sarsacpk bir =cy mayı unutmuş olduğunu gördü, pek bir daha gelmemişti. İşte o zehızla geri döndü. Kapıyı kapamavapabiürse çok memnun olacak. hir Hüseyinrie kalmış, sizin kedidan koridora baktı. Gülle Aynur.. Bunu nereden çıkarrl:n Ahleri zehirliyecekti. Ben de çaHım." Hayretle dışan çıktı. Aynur bir Sepetin içinden çiçeklerin »ltın med? Otuz senelik efendisinden, o elile bajim tutuyor, sendeliyordu. nan küçük bir şişe çıkardı, Leylâya kadar sariık eöründüâü efendisin Leylâyı gnrünce elini ona doğru ugösterdi. Tam bu sırada bir sesler den neden nefret etsin? zatarak imdadına çağırır gibi: Dün Fatmayı beyefendi pek duyar gibi oldu. Acele tekrar ye Leylâ Hanım.. Leylâ Hanım! fena tahkir etmiş. ağlıyordu. Hürine koydu. Leylâ sepeti Ahmedin seyin gülerek «Aman kızım ne ka dedi. elinden aldı nefretle: Leylâ ona doğru fırladı. Ne hain adam şu Hüseyin, de dar da nazlısın. dedi. Bçn otuz sedi. O küçücük şirin mahluklara nedir buradavım. Otuz sene. Gir Aynur neyin var n< •>Hun? dı^imde gencdim. Bugün de görünnasıl kıyar? (Aıkası var) Bilmem dün akîam öyle Eöy düğümden hiç oknazsa on, on be§