22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 ttmmra I95f CÜMHÜRn Hidrojen bombası ADIN CASUSLARI güneşteki lekeleri artırmaya başladı Oynanan oyun Doleyen: TOLUN ALPTEKİlf L Meraklı Bahisler *' k Bugiinün en meşhttt* Resimli Romanımız tAX...H(ZMETÇİOE Yazan: GEORGE SİMENON 3 4 ECEL GEMİSİ GerRî .. ÜAfifA DYNUYQ#\ SICAK /ÇKf Hermine'e gelince, uçak meyda üzere Stockholm'a geleceğini dünına iner inmez kuvvetli direktif ü şünmemişti. Hermine'nin yalnız zerine haıeket etınişti. Yüzünde ba^ma uçakia seyahat edemiyeceğihâlâ ağrılı bir insanın ifadesi vardı. ni bilen İsviçrelinin âniden çıkıp Bir ara gülümseğe çahşarak: gelmesi durumu zorlaştırmıştı. Genc Kamım çoğ ağrıyor doktor, kız direktif üzerine hareket ettiği dedi, dayanıiacak gibi değil., işte ; için, o gün Weinhold'u vaziyetten MUTfAKTA..J'M£/tHABA BAY KQM[\ \*LO... İSTKAM POSTA KAPTAN OELKUR şurası!.. haberdar etti. Telefonda dedi ki: KAÇ KİLOMETRE İçeriye gelin, çaresine bakalım. Nişankm geldi. Berlinde uir ay Hemşireye döndü, telâş gösterdi: kalmam mümkün değil. Çünkü RE/Sf/V/ AVA* Hadi, ne daruyorsunuz, hazır Francis Nyon konferansına "tatıiaRAui? lık yapın.. uyuşukluğun sırası de cak. Öbürgün orada bulunması lâğil!. zım. Weinhold emretti: Hermine'i muayene ettikten son Berlinde kalacak sınız. Aksi tak ra Von Hagen'e... dirde pahalıya mal olursunuz bize! Ciddi bir çehreyle döndü: Sizin için de öyle.. Marly ailesile Beye£endi, Bayan Meklar'i bu bizim münasebetlerimiz var . Bir gün ameliyat etmem lâzım, dedi, karakedi gibi aranıza girmiyelira. apandisiti var. Siz zahmet etmeyin; Bakın, Berlinde kalmanrn kolayını bea Mösyö Mariy'yi vaziyetten ha söyliyeyim: Oraya varuıca apandiberdar ederim. Biraz sonra telgraf sitiniz tutacak. Kann ağrısuıdan çekeceğim. kıvranacaksınız. Nişanlınıza yalnız Bu sözler, Hagen'in gitmesi için gitmesini söyliyeceksiniz. Ondan (Arkan vnr) nazik ijaretlerdi. Hastaya elinden sonrasını bize bırakın!. geleni yapmış olduğunu, burada işi Weinhold, bu sözlerile Hermine'î PBOF. NtMBUSUN MACER ALARI: kalmadığını göstermek istiyordu. yatıştırmağa muvaffak olmustu. Bambaşka bir âlemin eşiğinde Telefon muhaveresini buluşma takib Dr. Graumann, genc kızı karşısı etti. Plânın teferruatı incelendi ve na aldı ve memnun bir yüzle: bir anlaşmaya vanldıktan sonra Oyun mükemmel oldu, dedi, ertesi gün yola çıkıldı. aktörlük kabiliyetinizi pek beğen*** dim Helena!.. Bizim ijler aktörlük Şimdi Hermine Berlinde bir kUister.. nikte kalıyordu. Sözde iç hastalıkBir ara candan gülumsedi ve ilâlarına bakan bir klinikte.. gerçi zâve etti: hirde burasmın bir tedavlhaneden Konyak nu, vermut mu içerfarkı yoktu. Fakat hakikatte b.işka siniz?. maksadlara hizmet ediyordu. Vazi Teşekkür ederim, dedi Hermi feli subaya, Hartwig'i sordu. İ^e one, §u anda ağzjma bir şey ala nunla giriştiğini söyledi. Va'di dola mam. yısile borcunu hatırlattı. Fakat Sizden şunu öğrenmek istiyorum: şahsına aid bir teşebbüsün fcarjıf>ÜNXA KABİKATÜRLEBİ: Hidrojen bombasının patlayısı Muhakkak burada kalmam lâzun lığını fazla buldu. Bundan kısa bir müddet önce, risine aykırı olduğu için profesorü mı?. Bazı esaslı şeyler var ki üzeAjanlık vazifesinin ağırlığını bidünyanın me|hur astronomlani)dan Siberyaya sürdüler!... rinde konuşulması icab ediyor. Ben liyordu. Lâkin iktidarından şüphea \>h kaçı Hidrojen bombası hafckınGuneşteki lekelerin en fazla art nasıl... hattâ mahıumdu. belki büyiik haU yepyem bir fikir ortaya attılar. tığı seneler, 1906, 1917, 1928 ve 1939 Genc kızın sözünü bitirmesine talar yapabilirim dedi. Bu sahada canaatlerine göre Hidrojen yıllarıdır ki eğer hatırhyacak olur> .nr«; m tesiri sadece dünya ü sanız, bu seneler mühim dünya hâ vakit burakmadan Graumann atıl kabiliyeü olmadığını ileri sürdü. • rp e c'.eğil ayid lamanda fezada diselerinin vuku bulduğu 7nmaıı dı: <»» H ' Dr' Graumann'm baş sailadığını Maalesef, esas meseleler hak gördüğü zaman kırık bir sesle: la Irfrdiııı göstermektedir. Gene lardır. kinda ben de size bir şey söyliye• • • n fikirlerine bakılırsa Hidro• • •n ' Hiç değilse, dedi, bu hususta Fransada 1952 senesinde havadaki jen bombasının en fena taraiı gü elektriğin arttığını ve bu yüıden mem. Onları başka zaman öğrenir beni biraz aydmlatın.. siniz. Sizi burada haftalardır bekneşteki lekelere tesir etmesidir. Adam bunun üzerine yerirtden de iç kanamadan ölen hasta'arın liyoıuz. kalktı, genc kıza gülümsiyeıek bak Yani gürıeşin lekeleri diyip de çoğaldığını doktorlar müşahede et Hermine, Dr. Graumann'm yü ü ve şöyle söyledi: geçmeyin, ötedenberi dünya hâdise mişlerdir. Tabiî bunun da sebebi zündeki maskeyi iyice görebıliyor Helena, bizim sizden istediğilerile guneş lekeleri arasında kuv güneşteki lekeler... Dünyanın muhtelif bölgeierinde, au. Samimi bir doktor çehresi ta miz uzun uzun düşünülecek, ınce vetli bir bağ bıılunduğu iddia edimuhtelif zamanlarda güneş lekeie kınan adamın hüviyetinde insaf eleyip dokunulacak şeyler değil... liyor. rinin, hatın sayılır derecede bü sızlığı keşfetmişti. Tabiî idi ki ona Bunlar, sizin ne İsviçreli ile izdiAltmler, son zamanlarda güneş tesirler yarattığını açık karşı da merhametsiz davranacaktı. vacınıza engel olac4k ve ne de lıalekelerinin sık sık değişikliğe uğra yük E^asen bu işlerde çahşantar için yatınızı tchlikeye düşürecektir. dıklarını görmüşler ve bunun t e layan hâdiselerle karşılaşı'rnKtır. Şimdi de Hidrojen bombarmın bu asıl olan his değil, hissizlik idi. Size belki bir tek vazife verüpcek. bebini araştırmışlardır. Neticede, Maksadımız saadetinizi ıdame etHidrojen bombası patlatıldığı zaraan lekeleri arttırması, ve değistirmesi Casus yetiştirmek vazifesüe mükellef bir adamdan başka ne bek tirmektir. Bundan sizin sadar tız lekelerin de mutlaka değiştiği mey beşeriyet için halledilmesi e de memnun olacağız. Hâdiseleıi olyeni bir mesele ortaya atıyor. lenebilirdi?. dana çıkmıştı. Suya duşen yılana sarılır misaîin dukları gibi almağa çahşm! Bir deOrtaya atılan bütün iddialar do»Acaba bütün bunlarm manajı neru mu? Belki şimdi insanm aklına ce o da yılana sarılrruştı. Ai'esinin fa işin içine girdikten sonra oı.u dir?.. bitirraekle mükelleisiniz. BihyoısftHakikatte güneşin mihverlerinden hayaline sığmaz ama ileride sadece şerefini kurtarmak için Hartwigdünyşjn,değil. bize hayat veren gü den yardım dilenmiş, bu dilenme nuz, «a» nın ardından «b» geıir. ekvatora doğru akan birer majaya^: if sjc tik fırtma addedilen güneş lekele neşi de belki kontrol edebileceğiz onu Alman istihbarâtınm rnensub j Eyvah, çorabım kaçtı... Z »ten bugün her sey uğursuz gidiyor! HÂKİKA ÇOCUK Hermine, boynunu büktü. Gözri, ihtilâller ve iktisadî buhranlarla O zaman güneşin esran da çözül larından yapmıştı. O vfakittenberi Bayanlar, baylar Orkestm şefi, dinde otoııyan sebeblerin yol Hartvvig'i yalnız iki rlefa görebil lerini boşluğa çevirerek dedi ^i: yskından ilgiüdir. Yarattıklan ha müş olacak... açtığı bu kısa inkıtadan dolayı özür diliyar! (Amerikan basınından') mişti. Gorüşmeleri sırasmia ya sor Dört hafta burada nasıl kalıva şartlan insanhğın karakteri ve çak tiplerini öğrendi. Mesafe tah Benl almağa g*leceğini ümid ertim, duğu sorulara cevab alamamış ve rım?. sıhhati üzerinde çok mühim bir rol Kıbrıs Türk Kadınlar Graumann. dişleri arasından ko mininc dair görüşleri keskinleştiıil dedi. oyı uyor. ya ijin kaçamak tarafına sapılrr.sşnuştu: di Meselâ bir tesisi:ı veya bir uça Şimdi daha iyisin. ya sevgilim!. sveçli meşhur astronom Dr. K.Birliğinin tertiblediği sergi U. Hartwig'i unutmayın, hele ğın uzaklığım tayinde maharet kes Sana güzel bir haberim var: Bir ay Hartwig, başka bir yere "akiedilT'jndmark, «Yirminci asrın başlanLefkoşe, 5 (T.H.A.) Yeni kuWeinhold'u hiç!.. Şunu da aklıruz bttti. Hulâsa bir süni t?fenuat ki sonra evleniyoruz. güneş lekeleri bize 1914 te mlan Kıbrıs Türk Kadınlar Birli dikten sonra Dr. \Veinhold iiminde mecbur Ku heyecanlandı: birile tanıştınldı. Weinhold. Stc;k ! dan çıkarmayın ki siz şimdi ordu hepsini aklında tutmfğj bir dünya harbinin çıkacağını g'ös ğinin Çetinkaya spor kulübü sanun emrindesıniz. Arkadaşlar size edildi. Ah Francis, beni ne kadar setermişti diyor, «Aynı hal 1939 da da lonlarında tertib ettiği «Türk na holm'a onun için gelrnişti. Gizli •• Helena'yı yetiştiren yüzbaşı Ge vindiriyorsun!. Bu haber. hayatıservisin Cenevre şubcsinde ^HİIŞI yardım eder. Burada benim vazifem vuku buldu.» kıs, kıyafet ve elişleri sergisi» ka yordu. Daha sekiz gün evvel bu a hastalan iyileştirmektir. Siz de bir yer memnundu. Oncsn syrıl'.rKen: mm en güzel sürprizi oldu. Âlimin fikrine bakılırsa bu ihti panmıştır. Cenevrede. dedi, eksiklerinizi Hadi gel jimdi, anneme gidedamın tabanca tehdidine bile ma hastasınız. Hem de r.ğır hasta.. O mal, 1962 senesi için de variddir. On binlerce Türk ve yabancının ruz kalmıştı. halde lâzım gEİen ihtim&mı pörccek Weinhold tamamlayacak. Her hulim. CeneATede bizi bekliyor. «BerFakat o zamana kadar ilmin terak ziyaret ettiği bu sergi, bir sanat Hermine'nm Berline gclişi bu siniz İsveçte olduğundan daha iyi susta yardım eder size, bir kadm gues» otelinde. Emi.vn ki anr.em kisi sayesinde insanlar, güneşteki hâdisesi olmuş. Kıbrısta Türk kakafasınrn almıyacağı şeylerde bile!. seni beğenecek. bakacağız size!.. lekeleri de kontrol etmeğe muvaf rakter ve kültürünü her fırsatta tehdid yüzündendi. Burada bir ay Hermine Meklar'ın, diğer adile ca Hermine'nin usta bir casui olmaArabaya bindiler. Yolda İsviçre ı kalacak, casus yetiştirildikten sonfak o'.acaklar ve böylece belki de baltalamak istiyenleri bile insafa | ra Cenevreye gönderilecekti. Onu sus Helena'nm taüm terbiyesi erte sı için sarfedilen gayretler büyük topraklanndan fışkıran bahar kobüyük bir felâket önlenecek... getirmiştir. | nişanlısmdan ayıran bannne ışte si sabah başladı. İlk defa ona ez çapta bir pr;iko;oji başarısı oldu. kusunu doya doya içtiler. Bir ara Sergide, asırlardanberi anadan böyle icad edilmişti. Güneş lekeleri üzerinde tetkik'.er beılentcek uzun metinler verildi. | Genc kızın <amamile değiştiğini Francis'in aklına dayısı Charbier yapmağa başlıyan ilk âlim Galile evlâda intikal eden gelinlikler, çeCasusluğun esas işlerinden olan ez j gö.ren Dr. Graumann haklı lırsk gcldi. Weinhold. Cenevrede iVen tr.hkidir, fakat her ne hikmetse ondan hiz ve diğer elişlerile beraber An katım yapmıştı. Marly aılesi oğul Ivrcilik ondan büyük bir tohammül keyifleniyordu. Onun yetiîmesini Otelde annesinin yamnda bulusonra ondokuzuncu asra Kadar bu kara Kız Teknik Enstitüsünden ge larınm Hermine ile evlenm»sinî is ve sabır istivordu Düşman arazi baştanberi nkıb etmişti. Bilrıp.>s3 nan Charbier, yeğeninin İsveçh kız işle ilgilenen bir âlim çıkmamış... tirtilen millî kıyafetler de bulun j temiyordu. Hattâ bu yüzden a'lede ' sinde çahşırken çcşid çeşid hâdis'j geîini, güveyden ayııan nutrarayı la evlenmesine taraftar rîegilcü KıO tarihte bir İngiliz âlîmi, güneş makta idi. '; hoşnudsuzluklar cıknisfı. Gene ı leri akılda tutması lâzımdı. Müşa | düşünürken gülmekten kendini a zı bir defa görmek istivordu. Fğer teki lekeler arttığı zarnan sğacların Altın ve gümüş işlemeli elbiseler j Weinhold'a göre şimdi güçlükleri hede kabilıyeti. hafıza ile birhkte lamadı. beğenmezse izdivaca mâni olacakdaha çabuk büyüdüğünü ağ:\ hav giymiş olan Türk kızları. Türk | ortadan kaldıran sebeiıler vardı. çalışmahydı. Askerliğe aid tabirAyrılacaklsn ^ırada pençe kadar tı Hattâ bunun için Francis'i mi16 vanlarınrn postlannın dalıa tüylü sanat ve zevkinin hususiyet ve in Çünkü oğu! Hermine üzerinde ıs !lerin. verilen haberlerde yanlış kocaman elini c^sus kadına uzata rasından mahrum bırakmakla tehclduğunu ileri sürdü. celiklerini samimiyet ve vakarla rar ediyordu. Genc kızın Ceıcvre • kullanılmnması gerekiyordu. V»»l rak: did etti. Ailece girişilen münakaşa 1920 senesinde de bir Rus âlimi teşhir etmişlerdir. dejrş Sizden ''.midliyım Helena. de esnasmda: aVasiyetnaınemı yolculuğu da bizzat Weinhold j hasıl gözle görülen, elle tutu"/n her de güneşteki lekelerin ileride ne gitiririm.» diyip işin içinden çıkmışdi ve genc kıza başarı.ar diledi. tarafmdan tertiblenmisti. Francıs'e şey zihinde kalmalıydı 24 giinlük bir gelin bi siyasî hâdiselerin olacaçını antı. Düğün ırüjdesi Helena"nın yalnız '.^şına çihşgönderdiği mektubda Hermine. Ceintihar etti lamağa yaradığını iddia etti. 3unun Hermine, üç .'.at sürniedi. n'şanOtele vardıkları «arr.a.ı Mad=m nevreve gelmek istediğini Ml'iir ması derpiş edilmişti. Öteki Alman c neticesi olarak 1922 de yedi sene Antalya, 5 (Telsfonla) Dün mişti. Francis bunun üzeıine hi ajünlarile temas timı,tcekti. Tek j lı. ına kav.iîUı. Franci. Marly. p?k Marîv müs.tpkbel •»plini ı fsmpa'ile 8 Temmuz aksamma kadar sonra dünyada büyük bir ktteadi akşam Bellidağ köyünde Ömeı k = şanlısmı slmış C«'nevveye ?ötürmek R'A'tneceöi şey haf'^to oirralıvJı. ] mesud görünüyord'i Sevgılishıin '.:= s'ladı. Genc kızı iki .^anggır.d&n (150) Liraiık hesap buhranın başgöstereceği bildiıiHi. rısı 18 yaşında Gülsüm Toptaş. e üzer yola çıkm^t;. Fskat maiıım Bu sebebden bejni işlendikçe iş i eüiümsiyen ^özlerinp b?ktı ve Re öptükten sonra ah:ı gözl^rl? süzaçtırmayı unutmayınız. e Rus profesorü. harblerin. ihtilâl vinin samanlığında iple kendisini hastalık volcvıiuâu, inkıtaa ugrat lendi. Muhtemel hatdlann öniine •cikmcs'nden dolayı şikâyetînı son meğe başl'dı ,bak"=ınn hki ifadelerin ve siyasî hareketlerin hep pü asarsk intihar etmiştir. Söylendi mış ve Hermine, Berlinde talm.ş hafızayı kuvvetlendi.r.'.ekİ3 gecile raya bıraktı. derı anlaşıhvordu ki Hermin"'den neşteki lekelerden ileri geldiğini ğine göre, henüz 24 giinlük evli o tx. bilirdi, Düşman teçhtzat ve si.'âh | Heıtnine. mümkün clmad?ğını hoşlanmıştı. Daha sonr.ı ona k;rk söylemek cesaretini de kendinde lan kadmın intiharına sebeb geçimyılltk ahpab gibi muamel<? etti. Yalnız Weinhold oyunu tertib e lar> htkkında bilai orlırtîi. Kısa za ! bildiği halde: buldu. Tabii bu. Karl Manc'm teo sizliktir. (Arkası var) derken Francis'in nişanhsım almak mandc askerî rütbelcv. <?emi ve u ' Berlinde hep seni bekledim MOBİLYALI OSDA N 1 kadar yakm bir yerde olduğuna göre son selâmını ona, hayatındaki ilk kıza yolluyordu. Camna kıvacağına dair elimde en büyük deli! bu menekşelerdi. Kendi kendime: «Villatte'e söylerim. atlasın atına. koşsun hemen Fontainbleau'ya, zorla girsin odasma» diyordum. «Belki o zamana kadar iş işten geçer ama, bir kere deneyim. denemem lâzım» Y»zan J\^ıııerımr1f Çevıren Vandel UCTLTEKIN Lâzım mı? Neden? Bir mecbuCümlesinin arkası mahmuzlan I Çok, çok yorgtmdum. Clary ti ! tığmı, akşamdanberi hissettiğim bir riyetim mi var? Neden mecburnm şıkırtısı arası:ıda kayboldu. j carethanesi adma seten bir musşey var gibiydi... Birdenbire hatır muşum?. j Sonra, yanmdakilerle beraber, oda lin satmış, gazetede Napoleon'un ladım: Napoleon'un istifası ve şu sıyrıldım. istifasını okumuş, Rus Çarını ağır menekşelerle ilgisi olan bir şey Sandalyeden usulca dan çıktı. yere oturdum. Bu zıd düşüncelerlamış, Moreau'nün öldüğünü öğ di bu. O gittikten sonra düşünceye dalle çarpışıyor. haykırmamaya, kimdım. Akhma Moıeau geldi: Fran renmiştim: bir de şu, FontainŞamdam yakıp yandaki odama sanın hürriyeti için çarpışmak ü bleau'den gelen merpkşelîr... Yor geçtim. Istifayı yazan gazete hâlâ seyi uyandırmamaya, irademe hâzere tâ Amerikadan gelmişti. tyi gunluktan başımm dönmesine bu tuvalet masamm üzerindeydi. Ga kim olmaya bütün gayretimle çaki ölmüştü de beyaz rozetlerile kadan kâfiydi artık. yet dikkatle okudum. Napoleon lışıyordum. Üzerime çöken felâket havasmdan kurtulmak için çırpıBourbon'lann yeniden geldiklerini Rosen'e: «Yemekte bulunamıya beyannamesinde şöyle dij'ordu: görmiyecekticağım, benim için özür dileyin» «... İmparator, Fransa ve İtalya nıyordum. Ne bitmez geceydi bu! Nihayet şafak söktü de ancal' Bu sırada gözüm, solmuş menek dedim, doğru odama çıktım. tahtlanndan feragat ettiğini ve Marie merdiven başında bekli memleketinin selâmeti için her şe ondan sonra tekrar yatağıma dönşelere ilişti. oBu çiçekler nereden geldi, yordu Odama şötürdü, soydu, ya I yi, hattâ hayatını bile fedaya hazır düm. Kollarım, bacaklarım sızlıyor. müthiş de üşüyordum. tırdı ve çocuk gibi üzerimi sıkı sıkı olduğunu bildirir...» Kont Posen?» Kahvaltıdan sonra, Albay Vil «Caulaincourt getirdi, efen örttü. Işte bu. «her ?eyini, hattâ hayadim. Talleyıand'a Napoleon'un isünı bile» kelimeleri idi beni uyan latte'ı çağırttımtifasım vernıek üzere FontainbleauGeceyansı sıçrıyarak uyandım. dıran Biliyordum, gayet iyi bili i «Sabahtan Talleyrand'ın daidan gelirken uğradı.» yatağunda dimdik oturdum' yordum: Canına kıyacakh. Menek resine gidin, benim tarafımdan NaOeağın önüne ^ittim. Mühürlu EtraT zifiri karanlıktı, hiç bh şeleri de bunun için göndermişti. poleon'un sıhhatini öğrenin!» de«arfm üzerinde adres falan yokru. ses";ada yoktu. Ellerimi şakakları • Ölümün eşiğinde tek basma du dim. Act^m THftk bir tabakn kâ&ıd var ma bastırarak. neye uyandığtıru ran bir adam gencliğini gözünün ! Sonra bir araba getirttim, Kont 4ı 'izprinde de sadece; «N» harfi hatır'.amaya çalı.ştım. Evet, neden öniine eetiriyor. çıktığı yolun baş Rosen'Ie beraber bizim mağazaya uyanmıştım? Aklıma bir şey mi langıcını hatırlıyordu. Orada, kuy ! gittim. Prusyalılar Pariste ne alırI bir tutam itıp t eelmişti? Rüya mı görmüştümT ; tu bir bahçenin nihayetinde çite larsa hiç para vermiyorlarmış diye kokladım H*U tazeymiş. hâlâ ta I O gece belkt de o saarte, bir şey| dayanmış bü kız vardı... Ve bu kız içitmıştım. Nitekim mağazaya gel8ÜM Çok gOad kokuyordu. iolacakmif gibr/di... Saakl, yakia| | o anda da habej bk^* M , Ld göndersbileceğı Hi^iî «Cumhuriyet» in Edebî Tefrikası: 1 2 1 1 RrV AŞK İLÂHESİ DtlSIREE son kalan ipekli topunu Prusyalı tı, sonra sözlerini: «Akıl ahr şey araba gürültüsü paramparça etti. hayet geldin!.» askerlerin elinden almaya uğraşı değil. doşrusu» diye bitirdi. Tekerlekler gıcırdıyarak evin önün Ağır ağır başmı kaldırdı. yor, fakat başa çıkamıyordu «Kalk, odan seni bekliyorı Yemek son derece sıkıntıh bir de durdular. Rosen'e: «Şunlann hakkından sessizlik icinde eecti Cocuklar biNöbetcilerin hazırol vaziyeti al dedim. sen gelirsin» dedim. le bir kelime etmediler. Sebeb dıklan, silâhlarını taktıklan duZihninden büfün hâtıralan silj yuldu Kapıya hızlı h.zlı vuruldu. ! mek ister gibi alnını sıvazladı: Arkasmda İsveç kıyafeti olduğu r.eydi? için itiban yerindeydi. Nihayet Julie'ye göre, birincisi, hiç birini 'Bir takım sesler geldi: Üç, dört ki I «Ya, ya, tabiî» dedi. S nra: Prusyalılan aldıklan kumaşın pa Çarla tanıştırmamışım; ikincisi, I şinin sesi: fakat benim beklediğim «Hepsine yatak bulabilecek mi1 rasını vermeğe razı etti. son zamanlarda onlara karşı öyle ses gelmedi. sin?» diye sordu. ] Gözlerim kapalı, kımıldamadan Dönüp geldiğimiz zaman baktık: tuhaf davr?nıyor, öyle uzak duru «Hepsi kim?» Bizim evin önünde müthiş bir ka yormuşum ki çocuklar, zafer alayı , öyle yatıyordum. «Yalnız desilîm, b'lıyorsun. J Biri yukan çıktı. . labahk toplanmıştı. tki Rus nöbet nı görmeyi o kadar istedikleri halEvvelâ, Brahe ile Löwenjelm var, çisi evin bir başmdan öbür başına de. üzerinde İsveç bayrağı bulunan I Biri odarun kapısmı açrp içeri sonra Amiral Stedingk'le...» benim arabayı istemeğe bile çeki • daldı. dudaklarımdan öptü, gözlegidip geliyordu. rimden öptü, alnımdan yanaklanm «Ona imkân yok» diye sözünü Ben arabadan Inince bu koca niyorlarmış. dan öptü: kestim. «Ev zaten dolu. Bir Eenin sakallı. korkunç suratlı adamlar Julie'ye: «Benim derdim başımI JeanBaptite gelmişti... Benim , yatak odanla çalışma odan müshomen hazırol vaziyeti aldılar. dan aşkın» dedim. «Bu gece iyi de JeanBaptiste'im! Gözlerimi acarak, Kont Rosen: «Muhafızlar» dedi. uyuyamadım. Çok kötü günler ya ; şaskin şsşkm: «Bir şey ye> dedim jtesna.» «Dolu mu?» «Peki ama» dedim. «bu kala şıyoruz. Fakat siz zafer alayını ! «Uzun yoldan geldin, karnın aç «Evet. Julie var. onun çocukbalık ne bekliyor? Neden böyle görmek istiyorsanız alın arabayı is . tır.» lan var, Hortense'in çocu^lan tediğiniz yere gidin. Bana lüzumu pencerelere bakıp duruyorlar?» Yatağımin yanıbaşına diz çökvar.» «Belki Prens hazretleri bugün yok. Ben yann evden dışan çıkrrüş, yüzünü elimin üzerine dayaAyağa fırladı: geliyor diye bir haber çıkmıştır da mıyacağım.» mıştı. ondan. Muzaffer ordu ile komutanBunu söyleyince yüzleri güldü. Sakin bir sesle: «Uzyn bir yol, «Yani bütün Bonaparte'lara ları Parise resmen bugün girmiyorkapılannı açtm ve şimdi onlan İsO gece, 1213 nisan gecesi, yata müthiş uzun bir yol» dedi. lar mı ya. Geçid restninde Prens ğımın başı ucundaki şamdanı sabesliyorÖteki elimle saçlarım okşad'.m. veç sarayının parasile hazretlerinin de Isveç askerleri baha kadar yaktım. sun ha'» Şamdanın aydınlığmda görüyornin başına geçmesi pekâlâ akla Saat on bire doğru sokaktaki u dum: Saçlan ağarmış, hayli ağar »Hayır, kapılanmı yalnız JTIgelir.> ğultu kesüdi. Yalnız Rus nöbetçi mıştı. lie'ye. çoctıklara ve Clary'Ierden Öyle ya, pekâlâ akla gelebilirdi. lerinin ayak sesleri duyuluyordu. Kalkıp yatakta oturdum. bir iki ki.;îye açtım iki de senin Öğle yemeğinden önce, albay Saat on ikiyi çaldı. Biri çaldı... «Hadi, JeanBaptiste. git o gönderdiğin yaver var Para meseVillatte, Talleymnd'la görüşrnesini Zafer alayı gününün ilk saati. dana, dinlen» dedim. «Ben de mut lesine peürjce, yiyecek masrafmı anlattı: Vücudümün bütün adaleleri ay fağa gideyim. sana bir omlet yapa da, hizmetçilerin maaşını da kendi «Önce zorluk çıkardılar ama, rı ayn kasılmış. dünyadan gelecek y.rrt. olmaz mı?» paramdan veriyorum» beni sizin yolladığınızı söyleyince en ufak bir cıtırtıyı dinîiyordum. Kımıldamndı bile. Başını, yata «Kendi parandan mı?» dij» bıraktılar. Talleyrand bana gayet Dinledim. dinledim. Saat ikiyi çal ğın kenarına dayamış, öyle, durusordu. mahrem olarak söyledi...» Villatte dı. yordu. Talleyrand ı n ne toyledıjinl anlâtBirdenbire gecenin sessizliğini bir «Geldin ha, JeanBaptiste, ni(Arkası *«•
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear