17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Şeiıir Sünnet kanserden E haberleri korur mu?.. ııııııııııtıııııııııuıi m 96 Temrnus TIBBÎ BA H Î S L E R onusmaıarı Yazan: W. Belger v : Parls Tıb Akad. " ' ' r müddet ewel gayet enteresan bir toplantı vamlmıçtir Bu topiant^a kanser h;ıstalı5ı üzerinde calı<un m'iMeiif doktor^r söz alank ha^tahk hakkndn fikir teatisirtde hulunmııslardiT Tonlant'dan eıktiktan sonra doktorlaHan biri etrıftnı saran 3azstecilere şu bevanatta bulunmnştur: Kanser hakkmda p°k çok sfvler sö'lenmi"; ve \37ilmKhr Doktorlsnmız beşeriyeti bu menhu* haç+alıktan Turtarmnk icin ellerinden geleni yapmaktadırlar. Maalesef benüz bu ha2tjlısı y x e^ebilecek kıHrettî bir silatıa malik dpŞil'z Fskat yapılan snn aTastırmalar bize bir çok flmldler veTni=tir. Bu hasfsiiŞin «ir^NHHni ve pün srect'kçe d>ıa cok vaviHıŞim büdiŞimiz Için kanserlp miieadele isini nisbpten de oha kofavlaştıracak en V'Vik bir işareti Ihmal etmemellyİT. Kanser mevzuunda SOTI sfiz. cerrahlnin. ültraviyole ışıniırının ve hormonlarm o'makla beraber DU hususta en e^'mmivetsiı "ibl 3rOnan şevleri b'ie dalma mzarı ^ikkate alraak leab eder. Bunun ielndir kl, mütehassıslanmız kanser hastalarmı muavene ederken n kücük bir değişikliği de kaydetmektedirler. Sene'eree vap1 ~<visabetMer. i't^istikler ve mnsvcTie ler netlcesinde de bir takım hakikatler meydara çıkmaktadır. Meseli tarm.Tus btr Alman profesörü olan Friedrieh Loenn* t* xfew xork Kanser KnstHnsOlıttıı bilginlerinden bM olan Dr. Ernest WvndeT vaptikları müsnTıpdiler netiresinrte avnı n*t1e«ye varmışlardır Bu fkl profesBre g5re bühassa kadınlarria görülpn rahin kanserl kocalan sünnet olmuf kndmlar arasmdn tıek rz nntlanmaktadır. Aynı şek'Me sünnet erkekle" ri de bir çok tehlikell iltihabiardan ve hastalıklardan korumaktadır. Sünnetin kansere karsı blr nevl prevantif teTblr olduŞu netlcetl rmVerred blr flkirden ibaret deeHdir Hastansierde senelerd<>nberi yapılan binlerce müsahedenın vı bu müsahedelere davanarak nr"!Harıa eetirllen istati«tik1»Hn tspst ettiği blr seydir. Umumlyetle kucuk yaşla sünnet olan erkeklerıe SflPİKSİN MODERN SAÇ ŞAMPUANINA BORÇLUYUM Saçlanrmn cantıtığını eczane. parfümert ve berber dükkânlarında satılır GönlOk blr gazetenln basyazısında sanat konusuna rastlamağa pek evli olan müslüman ve mus»vi alifik olmadığımız için Eskişehirde nhim kssı^prinin diçıkan «Yeni Hakımlyet» gazetea/ni nisb<>tle dahı ,ız çöriıld;'"ü tesbit edilmi'fir Tfrhim Şchir Tlyatrosu bn yıl elde fazla ilânlarına varınraya kadar gözden geçirdim. Kocamsn puntolarla adıkanserine müptelâ olan on kadmpiyps bulunduracak ma yazılmıı açık mektubu, başyazı ran ancaV hHnin mü^lüm'n vahud yerinde görünce |a|udun. mıi'îevi olduğu förnlmü^tür Bunun Istanbul Şehir Tiyatrosu 8nüBu yazı çıkalı bir aydan çok olicindir ki soiı spnelerde Amerika^a müzdeki mevsim için hazır/ıklarıveni doean roctıkl^rd'm vüzde 85 i na devara etmektedir. Oğrendiği du. Aynı sayıdan bizun gacetey* sünnet edilmektedir. Knnser üze mize göre, senelik repertuar tem iki tane gönderen yazar üşenmerinde ipcelemelpr vrpan bilelnler, muz sonuna kadar tesbit edilmiş miş, evvelki gün bir tane de Akademiye yollamıs. Aşagıya olduğu bunun, îlprj^p bıi"ı" n ATiprikad? olacakbr. gibi alacağım bu mektuba hemen korkunc bir sckilde yay^ın buluAyrıca, bu yıl elde fazla pives cevab veremedim. Çünkü yaıann mn kın«:pr bütrtalığmı azaltacağını bulundurmak muvafık görülmüş.dokunduğu konuya candan bir şeysöx l»mpkterîirler. tür. Bu suretle ragbet görmlyen ve ler kattığın» inanmak zordu. Bu ya Profesör Loenne Almanyada lken y» herhangl bir sebeble artlslerin zıyı okur okumaz gözümün Snüne mıı^fvi plpvhtarı npzi slva«Pti vü hastalanması gibl anzaya uğra ;öyle bir *ahne geldi: 'iinden bu mMzıHi vaptıöi aras yan eserlerin yerine diger bir pi Tramvaydasınu Jlle d« yoldan tırmahn urun miiddet vavjnkva yes lkame olunacaktır. Tutulan pi geçen dostu ile yârenlık •deceği'n ıpiımı snrsk b**rh biMlWen sonra ve«ler artistlerin ivileşmesi halin derken, tallapati yolculardan birisi etüdlerini nesretmek imkânuu bul de tekrar oynayacaktır. Böylece ayagınıza basıyor, canınm yaktığımutur. Dr. VVvrıder de aynı mev dublör meseleslnln halledllmiş ola nı pekâlft anladıgı halde dönüp size niflnki araştırmalannı ancak bh? ca&ı haber verilmektedlr. şöyle dlyor: Di^er taraftan, tahlive edilmi? kaç hafta evvel neşretmiştir Böv Ya, sen çarpıksın, yahud da lece iki flim adamı hpmen hemen olan e«ki Ipek sineınasinın tadil senin ayaklı kabılan çarpık, ben, nvnı zamanda ve birbirlerinJen ve tamiratına agustos başında baş yok hoşlanmak çarpık ayak. Non 1 kilomrtrelprce uzakta olmalanna lanaraŞı Bğrenllmlşth Onttmflıdeki dön şiyen. Niçln binmek var tramrn"Tnpn a\Tiı neticeye vannaslardır. mevsim Sehir Tlyatrosu Konıedi vavda?.. Bu benzetmenin aaağıdaki mekDr Wvnder Amerikada 12 has kısmı burada faallvete geçeoek tanede tetkiklerde bıılunmuı ve Melek ve Sfltner sinetnalarınıB bo tuba tıpatıp uymadıjuu biliyorum. sahnenln Ama benzetmelerdt doğru yanlif rahim kanserine mfıptelâ olan 1900 saltılmajı üzerine de kadını mıîçabcde altında bulundur dram temsillerl Içln «fenljletilme aranmaz diye blr s8z vardır ya ona. güveniyorum. muştur. Hpr hastasının husus} h» sine derhal girişilecektir. vatını en ktiçük teferruatına kadar Şimdi açık mektubu beraber oö&renen doktor, hastamn hayatında kuyalım. Denizyollan vapurktnndakl dönüm noktarı tefkll eden bütun *•* kamarotlar Lstifa ediyorlar D«niz>olUrı Isletmeslnln dı« v» 1; Sayia Bedri Rahmiye açık mektub hâdiselerl, çocuk dOsürmek, agır Türkiyenln muhtelif vilâyetlerinamelivat, dojhım. cinsl lfrat bo hatlardı çalııan gemllerlnd* v«tif« gortn kamarotlar devanüı fur«tt« ljtıfa de açılman kararla^tınlan XV. dev «anma gibi vakaları kaydetmlştl". Urını v«rm«kt»dlr]«r. let resim ve heykel •ergisini herkes Bu mtlsakedelerinden sonra rardıötrendiiımiı» |ttr«, m Mrka« hafU ğı netice fudur: Kocaları sttnnetll Içtnd* 15 k&marot «aliftıklan gemiltr gibi biz da gezdik. Ötedenberi yenl olan kadınlann nhim kanıeHnt dao «yrılırık bm|ka l|l«r» atılmiflar şiir ve yeni resim telâkkisi hakkınvakalanma ihtimall varıvanva aıa dır. Bu femlltr funUrdır: «Ank»r»>, da matbuatta yapılan mUnakasalan cTanua», ıİJkenderuıu, cSanuun*. fKr takib edlyor ve bu yenilik cereyalır. Ylrml üç yafindan tonra ev surunu v* Ülgen. nının memleketimizde önderliğini lenen kadınlann da rahim kanseYapılan tetklkler sonunda, kam»rot yapan «.ahısların eserlerini tetklk rine yakalanma IhtlmaH yarıvanyt ların 100125 Urı »yhk Ucrct aldıkları, etmegi çok arzuluyordum. azalır. Blr defa evlenmis olan ka bun* mukabll l t uat dtvamlı biunrt Evvelft furajını samimiyetle ltiraf gârdUkl«rl ftkat kcndll«rln« iyl ficU dınlann bir kaç defa evlenip bovtrilmcdlii ınla|ilmi| v« bu yünten edevim ki resimden hiç anlamam. sanmı* olan kadınlara nlü1! ''* TI ldandan ««klldlkltri öfr«ülmlftlr. Sadece her müne\rer gibl yeniliğe him kanserine tutulma lhtimallerİ D«ıüzyoll»rı l|letm*«t buna karfilık karsı bir merakım ve öğrenme arde atahr. kun a«ar*k ]r*nl kamarot yttlıtlrmekzum mevcuddur. Nitekim bu merak Profesör Leonne'nln rardılı ; nt tedlr. la yeni şalrlerin şiirlerini okuya oBadjr«d« halk mosiklsi yaymlan kuya kendilerlne açtıklan çığırda ticeler daha da kat'idir. Leonne, lıtanbul radyotu Turk muıikUl yayın hak verdim ve bazı kalem sahiblemu«evilerin pek ta. bulundu*u hastanelerle valnıı musevilerin bulun ltrının daha tttminkar blr balt tokul rinin filrlerini belki Yahya Kemalin nuıı lçln çalı;ılmıktadır. du|u hastanelerde sraff '"rîlar tlk oUrak halk mıısikııl yıyınlan «le eserlerinden daha zevkle okuyablvapmı? ve tenasul uzuvlarında kan alınarak, çalıtmalârın rasyonet blr hale lirim. ser görülen hastalardan tl.5er sinln »okulması maksadlle. radyo <>vlne b«|Rahmetli Orhan Vellnln Sere sünnetsiı «lduklannı mtlşahedt =t ll blı kadro kurultnau kararlaıtırıl serpesi, bir 1 van, Denizl özleyen< mıstır. mi?tir. Bu 850 kanser hastasmın aBu mıksadla radyo «rindt yarm blr ler içini bana vezinli kafiyeli şiırf rasmda bir tek ımnpv ' ı imtıhan yapılarak 10 m vc 3 «az sanat lerden çok daha fazla sanat eseri sevi hastaneslnde l«e bu ths kanr« kaıı alınacaktır. gibi gelivor. tmtlhanı kazanan mtlsabıklar Ur re tutulmu» olan blr tek haste vtr(Yenisi) isimll kitabdaki reslmkurıa Ubt tutularak, radyo «vlnd« yctlfdı O da sflnnetsizdl. tlrlldıkten sonra halk seanslarında vazıfe lerlniıl ve sergideki eserlerinizi inceden inceye tetkik ettiğim halde Rlndlstanda vapılan arajhrmalar lendirüecektır. (ANKA) avnı netif«yi vermirtlr. Müslümaa Bir ÇMnk kuyuya düşerek »MU hic bir şey anlayarnadığımı iizülerek sövlemek mecburiyetindeyiın. B4<kU|^a otunn Nafla Sanaıiciının Yeni reslm telâkklsinl anhyabiltln'e k s i " ' 1 k 1S yafindakl oğlu Orhsn dun blrden% 2.9 nisbetindp roctlnndıSi müşi blr» ortalıktan kaybolmuftur. BUtun mek için kültür şart mıdır. şartsa hede «dllınlştir. 22R0 kanser hasta aranulara rağmen Orhan bulunama bu hususta tavsive edece«iniz eyınca durum pollM bUdlrllmlf ve akanc«k nek azmm tnnslflmaıı |am Uzeri küçu^ün cetedl komşu «vin serler nelerdlr, değilse tablonun sanat eseri oldugunu anlamak ıçın oldu^u tesbit edilmlstlr. «'''Innetll kuyusunda bulunmu|tur. göze vt ruha hoş pelen renk kayolmıvan Hîndiilerln arasmdâ tl D. P. Salacak ocagı kongresl naşmalan ve çekillerin kriteri tip kanserin % 26 nisbettode olduDcmoknt Parü Salacak ocağı kon nedlr?. *u anlasıîmıştır. gresl dun saat 10 da Cskudar llçe binaLâalettayin renklerden gelişi guProfesör Loenne bv hiuuıta fun •ında yapılmiftır. Koagct divanı a«flllp fMİlytt v« htub raporUrı okun zel fekilleri fırçayla sürüjtüruverlan s5ylemek*edir: «Yaptığmı yüıduktan sonra y«ni ldart ncyttl aafll miş gibi intıba bırakan ve sergiyl lerct muşahed* bana funnette mlftlr. açan en büyük mülkt fimirinden, kansere kar?ı katt bir korunına Aıalırm dncklcri dinlendtkttn lonra askert erkân ve davetlileri karşıtedbiri oldugunu göstermiftir. Bi 9thir Mtcllsi azaıı Alaeo^ln Naruhioğlu larında taaccüble bakmafa sevken«enaleyh dinî taundan nt olurıa Bcladly* hizmctleri hakkında konusmug den bu (Yeni Resim) ve bunun olsun herkeg buau tatblk etmli v» toplantıya *on verllmtıtlr. hususlyetleri hakkında biraz izaBahçeHevler Kooperatiftnln ıu hat vermenizi bilhassa istirham dir.» motörü çalındı edivorum. ÇtnftlkBy Bahfclicvlcr Kooperıtlft bilmedljtl blr Herkes gibl eserlerimiz karşısmmesul mcmuru Abdullah Derbil dün tanimdan lffal •dilnüf poliM müracaatla kooptratlftn nı mo da dudak büküp büküp omuz silklUmld* T»flıUrUdâ ••etkoodularduı torünün yerlnden löklüup talındigını mek istemiyen tamiml blr merakblrinda otunn CUİMfa Imr«> Ulmli blr bildlrmlıtir. lıya temsil ettiginlz cereyanı tanıtlcız dttn pollse mtlracatl* Unıdıfı blr M«çhul hırsııın aranmasına baflan mak mecburiyetindesiniz rannıngencln kandiıinl İJf«l •ttltlnl blldir mıjtır. dajnm. . Karakolca muamel* y«pılmak Bu vesile ile hOrmetler. Uzen MUiıl^n IBHİ »orulunea OUUcfa Otomobll çarpmasından ölüm Dün Kadıköyden nın kendisn* taarruı tdan »thjln Isml küdar figleden »onra (271 plikalı UsR. S. gıtmtkt» olan humn iendlstne taamız «dtn fahnn Uml lual otomobil Numune haîtanesi 6nünPekl bunda kızacak, ve yazaıı Ismlnl bllmediü (akat lahıaıı tanı d* tbrahlm özbagcı Islmll «r« çarpa sallapatilıkle suçlandıracak ne var dıgı blr (ene tarsfından lgtıl edildl|inl rak ağır surette V3riUmı;tır Koma diyeceksiniz? Hem yazann ayağına bıldtren kızın ıddı^iinın tabkıkint ve halmde Numune hast?nesınt yatırılan bastığım, af dilevecek yerde bilmeçhul şahsın arınmııını b(|İJU>ını;tır Ibrahlm blr mııddet sonn ölmuştur. Hususl arabavı kullanan Ahmed mediği bir dılde ileri geri laflar etFınnlann önlerinde yankeslcilik Arslan isimll ş^hıs yakannmıj ve hak tiğinl neredpn çıkardık değil mi? yapan üç kadın yakalandı Bu delikanh kısaca: kında Uklbata geçilmlıtlr. Şu yeni resim nedir, açıklaBlıkt; gündür fırınltrda görulen ! TEMMUZ 26 ZİLKADI: 25 ! yın da, biz de tadını çıkaralım. Bak, izdıhamdan fjyjalanan bazı «çıkgoz yankesıcller kalabalık araıında bazı yeni şi'rî ne s?üzel anlıyor, seviyor k'.mselarla p«r»larını çalmaktadlrl«r. a vt savunuyoruz, divor. Hem de buBu hâdlse>«r Uzerln* muayyen mınnu iki yaprakh bir günlük gazetea o lakalaxcU tertibat aUn polisler dun s nin en önemli verinrle sovlüyor. Şehreralnl fırınlarında yankeslcılık yapV. 4.50112 20 18.17119 32 2125 2 44 Ona teşekkür etmek dururken, demata kalkan Hatlc», Zehra v* Dılbvr Isımh uç sabıkalt kadını" autüatd y«k(ğil mi?. E. ] »İS 4.43 8.45jl«00| İJI 7.11 lamıştır. Değıl kardeşlm değil, kazın ayalmsak Tiyatro mevsiıtıine hazırlık Yazan Bedri Rahmi Eyüboğlu ektu Sultan flbdülmecid ve kadın meselesi ABAHTAI »ABAHA...İ ğı öyle değil, bu yazar yeni şi'ri sevdiğini söylüyor. Ama insanı inan dıramıyor. Çünkü yeni şi'rın tadını çıkardığmı ilerı süren bir insan elli Mtırlık bir yazıda ellı tane yabancı kelime kullanmaz. Yeniyi seviyorum dıyen bir aydın fu kelimeleri yazarken düşünür: Muhtelif, telâkki, matbuat, münakaşa. takib, cereyan, şahıs, tet j kik, itlraf münevver nlteklm, re| zinli kafiyeli iekillerin krlteri, 14aletuyın, intıba, mülkî âmir, aakerl âmir, taaccüb, İstirham, bilhaısa, temsil.. Orhan Velinin »i'irine bayıldığını ileri süren yazar insanı inandıramıyor. Çünkü Orhanın şi'irinl teven klsi bu memlekette Nurullah Atac diye de bir yazar oldugunu bilir. OĞLÜMLA Yazan: KEMÂL RAGIB ÂTIF'm Ey lul Babaıı Keşidemiz Fiatı 250 Kurus tnkılâp Kltabevi 25.000 Li r a d ı r Bir müşteriye 10.000 Hra veriyoruz. Şansınıza isabet ihtirnali son derece kuvvetlidir. Para yatırma zamanı çok chralmıştır. arihin başlıca dayanagı, muhtelif mevzular uzerinde, iğne ile kuvu kanrclsına incelemclerdir ki, Topkapı Müzesi Mudüni Haluk ŞehsuvaroğBu yazann yOzltrce, binlerce oku lu bunlarda cidden teferrüd edijor. yucusunu sogutmağı göze alarak tçinde muhim vak'alar geçen odagiriştiği savası bilir, bunun bir lann bir kitabım nesretmiş; bana memleket konusu olduŞunu düşü da bir tane hediye ettL Tarihle nür, seve seve bu savaşa katıhr. teması olan her hangi bir eser >aBen kendl hesabıma bundan yinnl zacak roman, Üyatro vesaire raiı»ene evvel yazdığım yaz'lardakl eUifi haleflerimiz, bu gibi monograarabca, farsça kelimelerden utanı filerden çok istifade ederler. Hele yorum. Elimde olsa oturur, birer Xurk tarihinin bu kabil araştırmabirer hepsini ayıklar yerlerine ^^ ç o k ihtiyacı vardır. türkçe kelimeler kordum. ı Haluk Şehsuvaroğlu, bu sefer de, Bu bir... Yeni resimde anlamak , s a z etemizde «19 nncu asırda hükonusuna gelince yeni resim kolay kümdarlar, vezir ve kumandanlar» anlsşıldığı için yenidir. Kolayiıkla diye bir seriye başladı. Abdülmeciyayıldığı için yenidir. Yeni resim dîn ölümunden bahseden son kıheybe gibl, yazma gfbi, killm gibi sımda şojle bir fasıl vardı: Yenilik herkesin kolaylıkla anlavacaŞl blr taraftan Padişah, fransuca İllus dil ile konustuğu için yenidir. tration mecmuasında Avrupah kaHevbe, klllm dedim de akhma dmlarm kılığını göriiyor ve husus! geldi. Yeni re^mi anlamak istiyen doktoruua şoyle diyon yazar, bu konuyu ciddive alıyorsa , ... Şunu anlıyorum ki terbisöyle yapsuı, kendi deyişi ile «lâ yeli kaduılark görüşmek erkesi alettayin renklerden, selisi güzel , na( jdi meşnıuna irca edeceği gibl şekillerl fırça İle sürüstüruvermiş onun kaba tabiatine de bir necabet gibl intıba bırakan» resimlerden ve nezahet bahşejliyecek ..» blr tanesini bul«un, Eskişehir köyTefsir edelim. «Yani: «Kadm çarlerinden birisine kadar uzansın, şafa sokulmakla erkeğin tabiati bu köyde, hevbç kilim dokiıyan kabalatır. Necabet ve nezahet azabir köylü bulsun ona gene kendl hr. Salrfırganlıklar ve turiü kotıi deylşi ile: huylar başlar.» Ne faribdir ki, Sizler kl matbuattaki »on san Sultan Mecldden bu yana devirler at münakasaîarını. sanat cerevanla geçti, hâlâ çarşafuı müdafiliğini ve nnı takib edlp yeni resim hakkın propagandacılıSını yapanlar arada »ahsf kanaatler edinmek fırsa mızda >a^ıyor. Bari samlmt olsatuıa nail olamadımz. Askerî erkâ l a r • nımızı, mülkî âmirlerimizi, taaeŞapka Inkılâbı nrasmda çarşafa cüble bakmaga sevkeden bu eserde dokunulmamıştı. Zira, kadmlarm aekillerin kriteri hakkındaki sahsl blribirini taklid ederek modaja intıba ve telâkkilp'ınizı itirai et nasıl olsa uyacaklan düşünülmüştü. menlzi istirham, ediyorum. Habuki, geri tabakalarda modaja Dese. köylü de: uymak bahis mevzuu olmadığı, Hayır, böyle blr şey ne duy bilâkis ileri doğru bir adım atahilduk. ne gördük, dese, yahud: mişleri de kendine benzetmek kabi Biztm köyde böyle bir klmse liyetinin fazlalığı tecriibe ile meyyok. Belki öteki köye pitmişlerdir. dana çıkmıştır. Memleketi ilerletmek Isrlyenle* dese, yahud sadece bütün bunları arasında bulunan Abdübnecidin inbir dua sanıp: Allah rahmet eylesin, âmln. tıbaı uzerinde uzun uzun düşünmeli Zabıtanın araştırmalarmı da diyerek lşin içinden çıksa. güçlestirdiğini, bir çok cürümlerin A o m ı bizim yazar dayatsa: failleri de bulunmadığuu hetaba Sözün türkçesl bu | katarak, sokaklarda gizll kapakh mu renklerden blr fey anhyor dolaşmağı her türlii gerekçelerle sun? ve kanunen yasak etmelidir kanaDiye sorsa, alacağı cevab funa atini tekrarlıyorum. benzer blr şey olacaktır: Mıinasebet duşürdükçe de bo Şu yesilleri kırmızının üsttine fikre avderi memlekctin medenl İyi yakıstırmıs, emme, su fıkara haysiyeti noktasından vazif* sayı« pembeleri de ziyan etmi». yorum. *** Bugünön resmlnl anlamak îcln en kısa yol nakış sanatını incele Madem bir kere sıvandık... mektir. Has nakçı köksüz. gelenekVatandaslanmıza tenede otuz bin siz nakıştan, has rengi kötü rer.h pasaport veriyormuşuz. Bunlann da lerden ayırabllen bir kimse için DJ sahibleri guya 100 lira ile çıkıyorj günün resmi kapalı kutu olanjaz. Biz hakikatte ortalama üç dört bln lira bunu ylrml • «riedenbert durmadan harcıyor, bavullar dolu drinüyortekrarlayıp duruyoruz ama EskU lar. şehirll yazar sasılıa Jılç farktnarbil? ı, Bu otuz bln kişl yilda yflı nrilvarmami|. yoııumuzu har vuruyor, harman sa Hanl meşhur hlklyedir: Blr ye vuruyor, demektir. Başka tarafa nlçeriy» Hazreti İsayı yahudilerın gitmelerile iç rurizmin inkişafına öldürdfiğflnfl anlatmiflar. O da y? imkân vermiyorlar. Halbuki bu kalunun flstüne çıkan ilk yahudinin dar para Istanbul ve Bursayı blr yakasına yapıjmış: kaç senede canlandırmağa kâfidir. Hazreti İsavı Bldflrmp^l bp Ağniyamız, başka diyarlarda üstbaf sana gösterlrim demlj. Ödü path öuzmekle iç sanayi ve tenaatimlzmif yahudinin: den de el çekiyorlar. Cemiyetin Yahu bu 1} olup bltell kaç y iz usaresini oluk oluk baska tarafa akıtıyorlar. Cok şukür nihayet tahyıl geçti, deyinse, yeniçeri: Ben onu bilmem, Ben bu ni did akla geldi. kâyeyl duyalı daha yarım »aat bile (DariM lüzumlu lüzumsuz tpor Reçmedi, demif. sejahpti hovardalıklarınuı başına.) Fakat asıl bir de Türkiyeye bir garih şekilde gelen ecnebilerin duramları var ki, dikkatimizi onlara da cevirsck fena ohnıyacak: Memleketimizde uzun zatnan oturmak üzere vazifeli yahud vazifesiz sökün eden ecnebiler, buraya, gıda maddelerini dışardan getirip nakıs 30 soiutan dolablarda ıruhafaza edijorlar. tç pi>asa>a merhaba demiyorlar, bununla da kalmajıp üstbaş ve ev eşyasmı lüzumundan fazla getirip gümruksu* sokuyorlar. ç.karken harac mezad iç gömleîderini bile satıyorlar. Bu Arkası Sa. 6, Su 8 de T I 1 Selânik Bankası Mutlaka Acele tu da buraya kadar düşmüştü, bunu bir türlü anlaynmıyordum. O gündenberı benden kaçıyor mujdu, yoksa bana mı öyle gelıyordu, bilmem. Sanki kacmak I^ti yor da kaçtığını belli etmemeöe çalışıyor, denilebilırdi. Şöyle uzaktan gececek olsa, görmemiş gibi davranıyoıdu. Yakl~şırsa gulumsüyor, arada bir ayakustü durup bııaz konuştuğu da oluyor, sonra gene bir sırasım bulup çekiliyor, gidijordu. Blr İki gün sonra fırtma geçmiş, onun da işleri azalmıştı. Arasıra buluştukça biraz daha uzunca konuşuyorduk. Yıllardanberi, böyle sonu gelmiyen yolculuklarda, kim bilir kimlerle krşılaşmış, kimlerden neler görmüs, neler dinlemıştü. Yanına sokulup fısıldaşraağa kalkanhr da olmu^tu; içlerindt elbette iyisi de, kötüsü de çıkmıj, kötü sSyleyenler de bulunmuştu. Her tUrlüsünü göre göre o da kim bilir nasıl kanıksamıstı; lyislni de, kötüsünü de dinleye dinleye ne kadar usanmıs.tı! Öyle lken, bir kamarot oldugunu başına kakmıyan, kendisine bile unutturan, şimdlye kadar belki de yalnız bendim. Gösterdiğim saygının içimden geldiği belli idl. Karsımdakinin bir hanımefendi oldugunu daha ilk çününden anlamıştım; hep ona gore konuşuyordum. Onu herkesten uzak yaşatan muskanın tılsımı da, bende görduğü bu yakmlıktan sonra gevşemıj, bozul PoÜse hakaret eden iki şahıs i akalandı Ediniz Taksimde Istıklâl caddesınde seyruseferı tanzame ç, lışan polıs memurlarınisn Tahsın Guzel ve Me'uned Özc^n ile S 5İIae oturjn Snun Bılge ve Tepebaşnda , oturan Efgan Elegan isimll şahı = Iar' ar,i>;ında dudıık ÇBİmik juz'ıüden bir mmıakaşa cero\an etmış'ır. Munakaşa' da pohsler bu ıkı şaluın hnkaret ve niuknvemetıne maruz kaldıklarını ıddıa etme'eri u?«rıne Efgnn ı.e Saım hakkında takib. ta geçilmışür. ' Siıheylâ Turgay ile ^2 A^kerî Hâkim Y. Tahir Turgay Evieniıler. 26 Temmuz 1954 »Cumhuriyet» in Edebî Tefrikası:J Yaran: KEMAL RAGIB bu kadın şimdi birdenbire donııklasmıştı. Busbütün kanı kaynayaEınjiğim Norveç vapurunda ka cak >erde bcnden çekini\ordu. Kanıarotla bir turlü anla^amıyorduk. pıja doğru >urüdu. V'olunu kestim. Ki; bir dilde anlaşamı>acağınıızı i mirü sordum. anîa.Mnca elile işaret etti. Biraz Miss Emmy Hall! dedi. 4 ionra iceriye blr kadm girdi. İnÇıkmak isterken tekrar yolunu Ri'İ7ce ne i=tediğ'mi sordu. Hemen krncimi tapladım. Hpıkesteıı saygı kestin> hakikî aduıı sordum. ROMAN DEVAM EDıYOR g >rmeğe alışnuş gibi bir duruşu 1 ı vardı. i Sövlemek istemiyordu. Bunu belGenc derildi. 40 ja^ını çoktan Iı etmeraek için de işi |akaya dökgeçmişti. Birine bemctir gibi olneğe kalktı: dum. Derli toplu soz soylemeğe gay Onu ben de unuttum. ret ediyoıdum. Sajeı gösterdiğimi tsteksızce gülümsüyordu: go'ünce go.'leri gıildü Almanlar da Frolayn Eraraa, E\ıelâ fran^ızra. sonra ingilizce derlerdi. Her yerde başka bir adım lıoniK«ıik. Sohlvetiıniz esna^ında vardı. ona yakın dil bildiğini s<iyledi. Turk Türkıyede iken, orada ne diçe;,i de sajdı. Ben Tıirk olduğumu yorlardı? söylememiştim. Türkiyeye hiç gitmedtm ki... O sırada dolahın üstündeki hü Hiç bilmiyorum!. vlyet var?kamı gördü. İsmime baBenim bnkışlarım da deği^tniştl: kınra hird»nbire sa^ırdı, tiirkçe: Neler so\lüyorsunuz All?h • Ben de Türkıim. dedi. aşkuıa?. Hem Turküm. diyorsumız; Peltek bir türkçe>;i vardı Zih hem de Tuıkıyeye hiç gıtm«diğınimde bir takım istifhamlar belirdi. nizi soylUyorsunu2'. Öyle lse lürkFakat biraz ev^el sıkılgan görünen çeyi nerede ö|rendinİ2?. Nasıl olup Dünkii kısmın hulâsası da bu kadar güzei konujuyorsunuz? Diyecektım. Sıkıldığı belli oluyordu. Kaçacak yer arıyormu| gibi bakındı. Sonıa da elimdea kurtulmak içuı çabuk çabuk anlatmağa b Annem, babam Türktü. tstanbullu idıler. Doğduğum taman adımı Emine koymuşlar. Sonra Amerıkaya gittik, orada yerlejtik. Amerikahlar Emineye Einmy dediler. Babamın adı Halilnoi}. Ona da H=ll diyorlardı. İkiâi bir raya flince Emmy Hall oldu. Yıllar geçti. Ötekileri, Emineyi de, Halıli de herkes unuttu; ben bile unuttunı. Sonra kocamın tabiiyetine geçtim, Avusturyalı oldum. Yalnız... Pek rica ederim efem, sakın bafkalaruun yanında bana: «Emine'.» div» »Mİennıeyiniz!. Vapurun içinde hiç klmse bllmeı. Şimdi de nasılsa boj bulundum, !K7imdan kaçtı... Önümden sıyrıldı, kapıya doğru yürüdü: Bir. istediğiniı ohırsa beni çagırürsınu; gene (elirimt. Dedi. Benden kaçan, donuklaşan gözleri, titreyen sesi, kendı kendıni yalancı çıkarıyordu. Elinden gelse, biraz daha bana gorunmemek için belki de vapurdan çıkıp gidecekti. Birdenbire ne oldu, neden bu kadar değişti, snlayamadım. Arkasmdan baka kalmıştım .. Mıs Emmy Hall' Emine.. Emine Hanım .. Emine Hanımefpndi .. Sonra, birdenbire dilimin Ucuna nereden geldi bilmem: Emine Sultan'. Diye sövlendim. Emine Sultan .. Emine Sultan'. 2 Kamarot kadın, kendiliğinden blr daha hiç ucram'dı. Belki bir yolunu bulur, çağntabıliıdim. Ben de çekindim. Yalnız, sık sık salonları dolaşıyor, güvertede gezlyordum. Gözlerim her yerde onu arıyordu. Arada bir gSrdüğüm oldu, Klmi sinde lıveçli bir kadınla yanyana oturuyordu. Kimisind* d* glyiniji İspanyol, Arjantın futbolculannı sndıran genclerle konuşuyorduBu kadının kim oldugunu yavaş yavaj anlayıp SJrenecek yerde onu saran esrar, fün jeçtikçt busbütün arttı. Yolda pek çoklarmı denlz tutmuştu; Mis Emmy, eli her işe yatan, yaraşan bir hastrıb'kıcı gibi, şimdi de kamaraların bırinden çıkıyor, ötekine koşuyordu. Neden saklayayım, bu ağır işleri ona hiç de yaragüramıyordum. Nasü olmuş muş gıbiydi. Uzaklaşmak istese bile artık benden büsbutun kaçamıvor, denılebılirdi. . Bir gun gene onu arıyordum; Genjicilerden birine sordum. Prenspsi mi istiyorsunuz?. Dedi. E^lenivor mu, diye baktım; gülecek mi, diye bekledim. Tayfanın yüzündeki çizgıler hiç gevşemedı. Sanki kadının kendi adı prersesti, gcmici de herkes gibi onu "Prenses!.» diye anmağa alışmış denilebilirdî. Bunu bir aralık Mis Fmmy'ye de söyledim: Kime sorsam, slzin için cprenses» diyor.'. Güliimsedi; istekslı, üzüntülü bir güliimseyiş .. Ne çıkar, dedi; kapı yoldaşları kendi aralarmda, birbirlerine ad takmaz mi; bu da öyle efem!. Çahsmağa basladığım ilk yıllarda, nı de olsa yeni idim, herkesten biraz ayn, biraz ağır mı duruyordum, nedlr; kim bilir kim, nasılsa: «Prenses!.» dlyecek olmus!. Ondan sonra da herkesin kolayına geldi, oylece kaldı. Biraz durdu. Dudağuu bflktfi: Ben de çok nkıhyorum ama, ne yapayım?. Neden, sıkılacak ne var bunda'. Mahrumiyetlerimi busbütün yüzüme vuruyor da ondan... Size, prensesten bagka ne denir?. İlkonce kim söylemisse sizi çok iyi anlamij, demektir. Hep o\le kaşlan çatık, gözleri Mademkı öyle emrediyorsude dalgındı. Onu incıtmiş olmcknuz, dec'im; pekı. bır:kahmr. Buntan korktum: dan önce de başka yerlerde çalış Yoksa bana da darıldımz mı'. madınız değıl mı?. Öyle söyluyorTatlı söze inanan, kapılan bjtun dunuz. insanlar pıbi, bütün kadınlar gibi Çalıştm Alnanyada hastabao da belli bclirsiz gülumsedi: İlt'fat buyuruyorsunuz efem, kıcıhk yaptım HindhUnda çocuk dedi; darıhr mıyım hiç?. Benimle. okuttum. Tsrcurr.anlık ettto. Bir benım bu zavallı yaşayışımla eğ çok vapur kumDanyalarında çalışlenmezsiniz, elbette!. Buna tcnez tım. B&bamın olduğu gündenberi, ekmek paamı ke^dim kazsnıyozul eder mı«iniz?. Sizin önünüzde herkes, kendı rum; yi mi beş y:Ia yaklaşıyor... ni çok küçük görü"; size baktıkça Gene durdu. Geçmiş gunleri ankendinin ne kadar küçüldüeünd dıkça başı dönü; ormuş, gozleri duyar. Onun için sızinle eğlenmek kararıyoTnus gibi kirp.kleri bıren küçük yaradılışta olanlarm bsle . birine kavustu. öyîece kaldı Sonra elinden gelmez. Hele benden bu ı yavaş yavaş yeniden a'alandı: kadrrını hiç bs^cmezsiniz sanırım! Babfn mühenr'ıstı Onun sağSu7i?un gÖ7İeri, öyle tatlı bir balıjında çok iyi yasıyorduk. Anlatkışla bana doğru çevrildi kı, için rr.ası uzun olur; annem öldukten için duyduğu minnet boıcunu srnki sonra, babamın işleri bozuldu. Oböylelıkle ödemiş oluyordu: Haniya kendilerini şair, filo nun rrkasmdan ben de ister istezof, artist sanan, öyle tanıtan, öyle rrez kendime iş eradım. Insan, yasatan zavallılar vardır; sakın benı s rrayı sevmese de, gene kolay koprenseslik taslayan bir soysuz ye lay okmijor. Ben de herkes gibl, butün fanıler gibi bir lokma ekrine koymayınız!. meğın arkasrnda dolaşıp duruyoDedi. Sonra da: Ne ise, bırakalım şimdi bun :um. lan!. Ortada ne bir prenses var; Başı önüne düştü. Yuzflndekl ne de kendi kendine böyle bir ku üzuntınü, içindeki küskünlüğü runtuya düşecek zavallı!. gizlemeğe artık gücü yetmiyord» Diye dudngmı büktü. Gözlerini. kırpıklerinm arasmı b# Ortada ne bir prenses vaH. buğu kaphmıştı. Ben de sargıldua} Derken içini çekmemek için ken kendımi tutamadım: dini guç tutuyordu. Sanki doğuş.e tan bir sultandı da onu gizlemeğe çalıjıyor, denilebilırdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear