16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Temmuı 1954 1 i MERAKLI BAHİSLER f Hastalıkların bir insandan diğerine geçen gizli kuvvetler ile tedavisi mümkün müdür? SıhhatH bir insanın elıni hastalıkh bir kemsenin illeth uzvu uzerine koyması veya o uzuv uzerine bütün sağlık kuvvetlerini adeta tek sif etmesile hastanın «ifaya kavusturulduğu görulmüştur. Eski Yunandanberi bilinen, sağlamdan hastaya geçen magnetık I kuvvetlerle tedavi tatzı. Roma ve t orta çağdan tâ bize kadar gelmis ı tir. Eski Romada hastalıkh > erlerı oğuşturup el temasile illetliye sağlık veren bir nevi «oğuşturucu» lar vardı. Gerçi «oğuşturucu» kelimesi ' bizim bugunkü masajı akla getıriyor ise de boyle bir tedavi »eklı j nin masajla alâkası yoktur. Çünkü | masaj manyatizma gıbı gızlı kuv ' vetlere dayanrruyan bir usuldur. ı Orta çağda bırmden dıgerine ge , çen magnetik kuvvetlerden az çok i fa\dalanılmıştır. Fakat bu tarx t*l davinin en çok revaç bulduğu d«~ vir 18 inci yüzyılHır Manyatızma | iie tedavınin yani bir hastayı telkin yolu ıle tesir ve nüfuzu içint •lmak hüneri, Mesmer tdın da bir Fransız doktoru tarafından tatbik sahasına geçirilmiş ve zamanının en müesslr tıbbî müdahaleleri arasında mühim bir yer Manyatizma U« tedavinİB bulucusu: Dr. Mcuner ijeal etrnıştir. kuvvetlerin bir t«d«ri Tasıtaaı ola ışınl»r* torganirma îfinlanı d«nlDr. Mesmer, insandan tnıana ge rak yenidan kullanılmanna yol aç yor. Acaba herkert» «orf»nizma çen. şu halde sağlamın hastaya mıştır. ıjınlan> rar mı? nakledebileceği gizli kuvvetiert Diğer taraftan Mesmerl takib •ilim buna «evet» diye cevab veinanıyordu. Inkişaf ettirdıği bir denler o kadar çoğalmıştır kl i» riyor. Her insanın jahsiyet ve bünmetodla hastalarını tedavi ediyor hayli zama düzenbazlann elind» yesinde saklı bır takım kuvvetler n ve bu iş için açtığı klınıkt» derdli iptizale uğramıştır. Blr »ürfl manvardır. Bunlardan az veya çok h»rlerin derdini dinledikten sonra has yatizmacılar, mağnetopatlar tür«kes nesretmekte yahud da neşretta uzuvlarında yapacağl müdaha mif, sfizde klinikler açarak hajtame kudretinl tajımaktadır. Bu ışınleyi kararlaştırıyordu. lan aldatma yoluna sapmı;lardır. lann dalga uzunluklanndan bil* Mesmer bu usule «hayvanl man Fakat bu arada muvaffaklyetli kim bah««diliyor. Şahsî, kablliyete gör« yatizma ile tedavi usulü» diyor. seler», fifalı tesdr» sahib insanlara degifcn dalg«lar, hüzmeler halinBilhassa sinir hastalıklannın t« rastlanmi|tır. de insandan tnsana geçebiliyor. davisinde Mesmer metodunun sifalı Bugfin dahl hastalann tedavisinDalga urunluğunu ölçmek mümtesirini görenler ona harika doktor d» meçhul kuvvetlerden istifadt kün mü? demekten çekmmemişlerdir. etmek jıkkı bllhassa ruh doktorBunu Blçecek alet henüz keffeDr. Mesmer'in hipnotik kuvvet luğu bahslndt hatın sayıhr bir yer dılmemi^tir. Fakat iyi mağnetopatlere dayanan basansı bir iıuanda isgal ttmektedir 1951 de tanınmış lar vücudlerinden fıçkıran dalgamevcud olduğunu bildiğimiz telkin bir derginin ortaya attığı 5u sual ların ölçüsünü tayin edecek kadar ve nüfuz kabıliyetıle izah edılrr.ek karanlıkta kalan bazı noktalan ayince bir sezış kabılıvetine sahibdirtedir. Lâkın bir müddet sonra »r dmlatmağa yaramıştır: ler. Alelâde insanların ışınları ıki dından sürüklediği bir takım şar«Tedavi manyatizması» nedir? metre dahilinde hissedılir. Magnelatanlar doiayısüe ona da aynı tezMağnetopatlar hastahklara karşı ne topatlann ise altı ilâ sekız metrey» yif edici lâkabı verenler çıkmıstır den şifah teslrlere sahlbdırler? îl kadar çıkar. Him dilinde «Mesmerizm» denüen leti iyıleştıren «görünmeı ıjınlar» Oreanizma !suılanrun tedavide |ey işte budur Zamanında hayll var mıdır? oynadıgı rol nedır? pjrültüler» sebeb olduktan sonr» Sağlık kuvvetlerinde bir bozulm» Suallere verilen eevab şöyle humetod hakikt bir ilim adamı taraolunca diğer bir ifade ile haTnonifından tekrar ele ahnrnıj ve mü Usa edilebilir: Esasında ruhî blr teslrden başka gmi kaybeden bir uzviyet, magnedafaası yapılm:ştır. bir şey olmıyan manyatizmanin fı topat tarafından ayarlanan bir kuv Mudafaayı yapan tanıntnıs Fran \ vetin tesirine tâbi tuhıluyor. m ilim adamlanndan cjussieu* zikl etkileri lnkâr edilemeı. Bir Hastanın dalga uzunluğu maphastanın hajtalıkh uzviyeti yani dür. «Jussieu» ruh alemüıd* cereyan eden hftdiseleri Dr. Mesmer'in 'diğerlerine nazaran tayıf düfmüs natik ifinlarla hens&henk yapıldıkortaya attığı re tatbıkatında mu bir organı eski haline getirmeğe, tan sonra zayıf ve kuvvetten düçvaffak oldugu metod dahilinde ça dirilestirmet» yarmr. îlletll yerde müj uzuv Adeta bombardıman edilıjmif ve böyle bir seyin varlığını hurule gelen boşlugu doldurmak liyor. Düzelme, kuvvetli ışmlann lnklr edılemez fekle »okmuştur için »ağhk kuvvetlerin! seferber e yardımile oluyor v» arkasından Bu mevzuda aynı işlem Almanyada dici vasıflan haizdir. Magnetopatın hastalıkh yerın temasla ivileşmesi da yapılmıstır. O ıamanın maruf buradaki vazıfesi nâkilliktir. Şöyle yoluna gidiliyor. Teması yapan Alman doktorlan Fransız doktoru ki kendind» mevcud hayatiyet v* magnetopatın elleridir. nun metodundan faydalanarak ev sıhhat kuvvetlerini hastaya naklet«Sifalı eller» den kasıd bu olsa velS taklid, »onra da taklidi yeni mekle mükelleftir. Sağdan hastaya gerek!. Hastahpı uzvi\etten soküp üge kalbetmislerdir. Bundan sağla nakledilen ise (görünmez îfirüar» çıkaran esrarh V"...ntio; f»«, ın V dıklan bajarı, insandaki magnetık denilen şıfa verıa unsurlardır. Bu cılan . Tolun ALPTEKIN ÖIÜM DANSI YARIN ÇIKIYOR Ç A Ğ t A Y A N Y A Y I N E V I Bötttn bunlardan onon Ibakan fvçl nutuklarmda lngfit«r« Wr noktada toplaaıyordu: | yi kuvvetli gftstermeg» çalısmif, tngiliz hava Iruvretlerl Ahnanlara '; hatti düsmana meydan okumustu sürpriz hazırlamakta idt Hara ha ama dünya matbuab Büyük Brikimiyetini yakında ellerin» geçire 1 tanyanın boyle blr taarruza dayaceklerdi. Ingilterenin her taraftnda | namıyacagını yazıp durmuştu. Onuçak filolan Tardı; hem kemfyet ve , lara gor* tngilter* zayıf ve hazırhera de ktjrfiyet bakınundan üstfin , lücsızdı. Churchill'to lddlası gerçek filolar!. Kae defa basının ustflnde olamazdı. Çünkfl yapılan hesablar bu filolardan blrlikler görmüstü. bunu n boyle olduğunu gösteriyorDiğer taraftan her gittiği yerde i du. Ancak Churchill dUşmana goz 1 nrhlı arabalar ,envai çefid tanklar dağı vermek için böyle konusmu; yollan tücamiftı. Doğu ve güney I olabilirdl. Utikametindt yol fistü rastladıgı as îste Mr. Harper Vnı sıralarda h*kerl kıt'alardan bahs« lürum yok rekete geçti. tntelHçenc» Service'ln tu. Onlarla o kadar sık karsıla' bu kurnaz tilklsi, aldatma manevrrufh kl n«rey« r ı m orada bir rasını derpis eden muhteşem bfr ••ya ilri birlik ya talim ediyor veya j plân hazırladı. Buna göre düşman yürüyu| yapıyordu. |o kanaate varacaktı ki Ingiltereve Casusun hamulesi cidden fazla taamız fikrinden vazşececek. onun laîmışb Bu kadannı aklına getire kuvveti karjısmda cesareti kınlamezdi. cttktı. Kendi kendine: Casııs Helena'n:n îneiltereve se Weinhold ile Smirlerinln ku yahat maksadını ögrenen Harner laklan çmlasın, dedi. ondan Igtlfade yollannı aradı. Bu • tngilterede görduklerim onlara zlyaret, onun plânını tahakkuk etfena halde dokunacak. Haval kınk tirmesl Içln mükemmel hrgattı. Zahgına uğnyacaklar. Ama n« yapa t«n tntçlltereye düfman tarafından lım!. Düsmanı hor gSrmaselerdi'. böyle bir ajanın gonderilmeslnl Her f«y* rağmtn easus derin bir bekliyordu. svvtnc duyuyordu. Çünktt burada Casusun boynuna rp geçirecek yOklendigi hamuleyi adamlanna yerde oou tflamak yolunu tuttu Miami Bu benim hikâyem. Bu bosalttı mı, sorünO tutmuı sayila Ona Oyle şefier gostermellvdi kl yazıma, «Turiste nasıl muamele je»V r» borcunu Bdemif olacaktı. Berlinde Insilterenin zayıf olduğu vapılmamah» dıyt de baslık koI Yaptıgı isl bh borc kartıhğı yap na dalr beslenen kanaat değişsin nabılir. Kırtajiyeciliğin bu hikâmıyor muydu? Kardetinl kurtar •e bu turetle taarruzu akim kalsın. yesini, gülunç komık, garib, acı mak, ailesinln »erefinl kurtarmak, Bunun için düşman hesabına mı kocaaı Francij Marly'y» lâyık oT« , lumat toplamağa gelen casuslara ve bilhassa ibret vericı olduğu için, olduğu gıbı nakledeceğün. r mak için çalıçmıvor muydu* ( kuv\ et gösterilerinde bulunmaktan Kurruluj gününü iple çekti. Hür baska çare yoktu. Kübahlara duyduğum kızgınlık blr insan olarak yaşamak istiyordu. Helena'nın gördüğu tanklar, u karjısuıda beni Miaminin güzelliğii* Kocasına lekesiz bir isim hediye e çaklar .denizaltılan, hattl askerf avutmağa çalısan Amerikalı do»tdecekti. Kardeslnin allesine surdü blrliklerin çoğu hep Harper'in Dİâ ]anm ellerinden gelenl esirgemiyor, ğft lekeyi temizledikten »onra nı üzerine oradan oraya nakledilen motorbotlarla «mılyonerler deresıMarly alle«ln» gerçekten jruzakhğı blrliklerdi. Casus tngilterede bu ni» gezdıriyor v« haklı bir gururile donecekti. lunduğu müddetçe a>nı vasıtalar la: «Bır Miami bin Havanaya be• *• ya yürüyüşe çıkanldı veya hareket del» diyorlar. Ingiltereyl tlyaret programı tona halinde bulunduruldu. Kübanın merkezi olan Havanaya •rdiŞİ gün Mr. Harper llt Ingiliz Düfmanı aldatmak için büyük ayak bastımsa da, bu, kelimenın Kızilhac heyeti tarahndan uğur masraflar göze aluıdı. Gerek tank tam mânasile, «ayak basmaktanı landı Hareketinden evvel Northolt lann ve gerekse donanmanın, ca öteye gidemediği için, Miamıle Hahava alanında uğurlayıcılanna ve sus takıb etmesı emredıldi. Meselâ vananın guzellikl^rini mukayese da için elini uzattığmda Harper'in ilk gece Helena nın otelı önunden edecek dunjmda değılim Bunu, vaşu sözlerine muhatab oldu: geçen tanklar veya Readıng esir rın Miamı'ye yanaşacak olan Tar Ümid ederım ki madam, Ce kampı civarında mühım bir uçak msun yolcularına soracağım, banevreye iy) tntibalarla dönüyorsu meydanınm insası haberi, yahud da kalım onlar ne diyecek .. nuz. Bu memlekette esirlere yapı orada gordüğu uçaklar h«p kuvvet Havana'ya gidemeyi|im, Tarsulan insanca muamele\i eörerek biz gösterilerınden ıbaretti. den aynlıvorsvnuz. İnsan haklanHattâ Ingıliılerın hava hâkımi 5un gezı programını altüît ettiği na sadık kaldiŞımızı unutmıyaca ! yetinı elde edeceklermı soylıyen için ve hele mânasızlık şaheseri olshnızdan eminim Burada b?zı V>'zı esir Avusturyalı teğmen Oıle haki duğu içın canımı sıkmıştı. Tasavkarsılaştıcınız nahos hâdıseleri bu katte aldatma manevıasının tatbi \Tir edın, Amerikan vatandaşlanngünku ahvalin nazikhpine yo'un katına dahıldı. Ingılızler. bır mul dan n 2 pasaport, ne de vıze soru> Onlara, bu türlti seyahatlerin ka teciyi esir tayyareci kılığına sok yorlar da, Turk vatandaşı oldunuz çınılmaz cilveleri deyip geçın! imuşlar, o gunler için kampta tutI Vazifesinl yapanlann tatmin duy muşlardı. Vazıfesi, guya esir arkagusu ile ueağa binen casus kadın | daşianndan sır koparmak, ziyaret ları serpilmesini emretti. Dekor, cidden bütün takım taklaardında silâha sanlmış ve Hitîer'in çiye bıldıklerinı söylemeku. vatıle ve nihayet Churchill'in bulhayallerini bo«a çıkarmags azmetMuazzam bir blöf duğu eksik tamamlandıktan sonra miş bir millet bırakıyordu. Helena. İngılterede kadm erkek ustünde uçuşan martılarla bırlikte İnrilir rasııslııeunun ınfcri binlerce kışınin ne şekilde hazır tam bır zırhlıya benzedi. Bu, ayMadam Marly, namı diğer casus (landığını görmü^tü. Fakat bu kuv nı zamanda harbde düşman uçakHelena, Cenevreve vardiğından dört hakLkatte blöf olduğu larını sık sık üzerine çekecek ve hafta sonra tngiliz kon'oloslufun \etui nu bilemezdı. aZten bunu İn bombalanaraktı. da bir vakitki gibi küçük bir torjlantı vardı. Toplantı, İskocyah Mr. gılterede btlen pck az kım=e vardı. Bir yerden diğer yere trenler't Johnson ile Ingiltefenm Cene%Te Bu işde rol almış olanlar bilo hâdinakledilen tank birlikleri ve müteseyı urrumi çerçevesi dahilinde Baskonsolo^ımu bir araya jjetirmi; madiyen yer değıştiren uçak filolan ti. Johnson elinde gene viski bar mutalea edemezlerdi. o gunlerde İngıltereye pahalıya dağı ileŞunlar da aynı manevranın tat mal oldu ama yaptıklan iş sarfedi Çok giizel haberlerim var kon bikatmdandı: len İngilız üralarile kıyas kabul «tsolosum, dedi. Liverpool otelinde.casus kadının miyecek kadar büyük oldu. Neymiş bu güzel haberler babitişiğinde konuşan iki İsveçli1 ODenebihr ki bu aldatma manevkalım? yunculara dahüdi. Onlara butun rasında terazınin bir kefesine tnJohnson izah ettiuçakları düşüren bir yeni ıcaddan giltsre hazınesi diğer kefesine de Britanya gizli isihbaratı şurıa bahsetmel.erı ve kadına bunu du düîman taarruzu konmuştu kanaat getirmiştir ki konsoîosum, Orduevmde casus kadının komısHitler'in «su ayg;n> adını verdigi yurmalan söylenmişti. Tertibli sahnelerden bir diğeri de, tuğu hava kuvvetlerine mensub plân suva düşmüştür Bütün aianlanmız In<riltereye taa^n^dan vaz btlki en usturuplusu şuydu: subaylar da aynı zafer teranesi'e eeciHiinni bilHirrnpktef'ırler AmiHam Helena, Hull limanında bır konusmuşlaıdı Çünkü bu sahnerim Hprper'in fikri de bu merkez surü gemi arasında ufku gölgeleyen de onlara nıkbinlik göstermelçrl <3edi<. Bana pelince netirevi bizim [bir zırhlı goımüştü ya; işte bu ge sufle edıimişti. O gün subaylar araM=ılv'nin asıİTiamasına |mi büyük bır dekordan ba«ka bir sında bulunan «Daıly Express» gaVâkıa s^ılmasını ilk 'S !şcy değildi. Bu yapmacık zırhhnın zetesinm bugünkü başmulıarriri tiven bendim ama Haroer'in usta ! ınşasında ikı yüz dekoratör çatış Febton DîİT.er. casusun aldatılmalı§ı buna mâni oldu. iyi ki oldu. ınııştı. Yuzlerce ısçi on DCŞ gün sında mühım bır rol oynadı. Yolsa fırsat kaçınlacaktı. jpeceli gündüzlü dekorun tamamlanDelıncr, «Harbın psıkolojık sevk Haıper, övle tesebVııidere eîr'^ti jmasını sağlamışlardı. ve idareşı* adı altında topladığı bir ki hem Haıb've Bakanlıâını buna Gerni bittikten sonıa Churchill'e > azı serısır.de bu bu\ uk ovunu etinanHnd' ve hem de bi7;)f rh'irraflı çekılrle izah etmıştir. rhi'l'i ikn?= rruvaffsV oldu Hazır eösterilrliği zsman Başiiakan Hâ^iselerin içyüziinü Hnskonse Yalnız bir kusuru var. r'edi ladıeı plân t"iu«..^.; luıta»'nıştır. Bu kusur, kendisine sorulduğun losa b.rer birer acıklayan John^on Gizli plân viski bardağını brr daha dıkti. Bu Casus Helena daha In?iU»eve da: seferkı sekızincifi idi Martılar eksik'. eelmeden e\^ve] Churehi'1 dah'l. Sozu gene casus B='enaya eetibütün Britanya h='kı bır A'^nan Dıye ccvab verdı ve arkasından (Arkası var) taarruzundan endişc ediyordu Bas geminın ;trafına ekmek kınntılan ındırüji.» Fouche alaylı alaylı gülümseyerek: «.Yalmz. Eibedekı ımpaıatorurj maaşı kesılmedı,» dedi ve musaade utiyerek kalktı. O gıttikten sonra uzun bir ssssızlık oldu. Sonra, Madam Ney bırdenbire bana döndü tiz sesile: oBır mareşal hanımı olarak siz de tasvıb edersiniz her halde hanımefendi » diye söze başladı. «Yanhyorsunuz,» dedim, «ben artık mareşal hanımı değılım, Isv>?ç ve Non'eç veliahdınm kansıyım Arfınızı rica edeceğim. Başım ağrıyor.» Evet, başım ağnyordu. Hem de, nc ağn! Omrümde böylesini görmemiştım. Kafamm içine çekiçler iniyor. ziller çBİıyor, tokmaklar vuruluyordu sanki. Yattım ve: «Kım sorarsa evde yoğum» dedim. Başkaları için değıl, kendim için bıle mevcud değildim adeta . Insan hizmetçilerinden kurtulabilir, ev halkından kurtulabilır ama, ne yapsanız Hortense'in elinden kurtlamazsınız. Akçam saat sekizde Marie geldi: Eski Felemenk Krahcesı, Dujes Saint Leu'nun geldiğini haber verdi. Yorganı başıma çektim. Bef dakika sonra Marceline kapıdan yalvanp yakaımava başladı: «Nt olur, gel, hala. Hortense Iküük odada, sabaha kadar olsa kaldıkça Kral onlara dokunamaz 'gene beklerım, dıyoı Çocuklarını Yalvannm sıze...» da getirn.iş.) «A, tabıî, tabiî, kalsınlar» deNihayet teslim oldum dim. ıGal'inj dedim «Fakat bir! Hortense gittikten sonra, tam dal ıkı dakıka ıçin!» mak üzereydim. bir şamdan aydınHorter.se, cğullenm önden süre lığına ve hışırtıya uyandımrek geldi. | Kalkıp yatağımda oturdum: Julie «Çocuklanmdan himayenizi j konsolu karıştınyordu. esireemevin» dive valvmdı. «Vazı «Ne arayorsun, Julie?» diye yet düzelınciye kadar burada kal sordum. sınlar.» «Tacımı arıyorurn, Desir^e» Son bir vıl içirde Hortense hayli ' dedi. «Hani Çar geldıği gun yere zayıflamıs, arkasındakı matcn el diışürmuştüm ya.» «Alt gözde> dedim. «Geceyabısesi onu büsbütün solgun gostenyor. Saçları karmakarışık, cadı nsı ne yapacağın tacı, Julie?» «Takıp bir bakacağım. Belki jgıbi. ) «Çocuklarınız tehlikede değil temizlerim de » ki» dedim Paris, 20 mart 1815 0Nasıl değil!» dedi. «Kral iıDün gece XVIII inci Louis saraterse onları Imparatora karşı rehi yin arka kapısından kaçmış, tekne olarak derhal yakalatabihr. Ço rar memleket dışına gitmiş ama, cuklanm tahtın varisleri, hanım bu sefer ancak Ghent'e kadar. efendi! » Bu sabah Tuileries'ye yenıden üç «Tahtm varisi babası gibi Na renkli bayrak çekılmiş Sokaklards poleon adında biri ve ;u anda Vi Napoleon'un beyannamelerl dağıtıyanada bulunuyor» dedim. lıyor, yakalara da beyaz rozetlenn «Evet ama, Viyanada esir bu yerine gene mavibeyazkırmızı şe lunan bu çocuğa bir şey olursa? ridler takıhyor. Tuileries'de büyük bir temizhk O zaman varısler kımdır. hanımbaslamış, her taraf yıkanıyor, oğuefendi?» Hortense bunları söylerken göz luvormuş. Hortense de işlere nezaleıını, aptal aptal etrafa baKinan ret ediyor emirler veriynrmuş. Yeoğullarına derin bır şefkatle dık I ni perdeleı kaldırılmış, uzeı'eri an mıştı. Sonra, manasız ve acayıb bır işlemeü o e«ki nefti perdeler amgülüınseylsle: «Uçiıncii Napoleun» barlaıdan çikanlmı? Nap«ıl*on'un dedi ve çocuklannın kuçüğunu al ne kadar yaldızlı kartalı varsa hep nından saclanna doğru okşadı. «Ço sini sandıklardan çıkarmışlar, Horcuklanm Isveç Prensesinın tvinde j tense kendı elıle tozianm alrni} ve Bir Havana seyahatinin Mu azzam blöf çok garibOğız hikâyesi Yazan: Reha Tirkkaı " ADIN CASUSLARI Bugiinün en mişhta* ^ Amerîha Mehtubları J bir g mu blnblr aorluk çıkanyorlart Bir ker» viz» aartmıs. Buna diyecek yok. Fakat, bütün dünyanıa tarline, bulunduğunuı sehirdekl Küba konsolosu re'ıen vut v«rm»|e sal&hiyettar değÜmi»! Kandiain* Havana'dan hükumeti talimaü v«recekmis, ondan sonra Tİza damgasını basabilirmis. Bulundugunuz sehrin konsolosu sisio n* biçim insan olduj^ınuzu bilmlyaeck d«, dünyanın ttbür ueunda Havanadak hükumet ml daha İyi bUecekî Neyıe, hikmetinden sual olmaz dadik vt ona gört muameleye başladık. Kübanın New York konsolosu halime acuiı. tBlr hafta sonra mı gideceksiniz? Bu riz« Ulimatı iki ayda gelmez!» dedi. Havana'daki adamımıza telefon ettik; ;o da Cumhur Ba^kanının kayınbiraderi mi, bilmem nesi olan Turizm Baskanını yakaladı. Netıcede «Hemen uçağa ıtlayıp gelin, vizeniz Hnvana hava meydarunda hazır bulunacak, merak ttmeyını dedüer. Nevr York'takl uçaklar • Küba vizesinı görmeden uçağa fizi alamayız, Kübahlar sonra canımıza okur» dediler. Floridada belki derd anlatırım diye uçağa binip Miami'de aktarma yaptım. Pan American'in Miami rrvemuru meğer Türk dostuymus (Kored» askerlik yapmif!), mea'uliyeti üzerln» alıp ber.i uçağa blndirdi. Geosyaruına dogru, ifiklarla pınl pırd yanan Küba adasına geldik v« Havana hava aianına indik. Adamımu benl binbir öbür dileyerek karfiladı: f Senyorlı dedi, tiiz bizi bllmezsinlz! Allahın belâsı kırtasiyeci ve politikata bir milletiı.* Yeni bir karar mucibinoe, riz» tallmatını ancak ve sahsan tç tsleri Bakanı imzalarmj|. Tezkere ilgüi dairect tanzım vt tasdik edilip Vekilln masasına konciuğu halde, su dakikaya kadar imzadaa çıkmadı!* Şaskınlıktan ağzım açık kalmif: Neden? diyt sormusum. Çünkfl t; tşleri Bakanı jeyah&tte. Nerede olduğunu da bilen yok! Peki, bu zata vekftlet eden blr müsteşar veya memur yok mu? Hayır, çahsan kendısirün lmzalaması lâzım! Yahu, bu adam hastalanır, kazaya uğrar, seyahate çıkar... Bir adama bırakıhr mı her şey? O zaman işler ne hal« girer? Kübalı adamımız güldü: Senyor, dedi, 0 zaman İşler altust olur ve zaten her gün ö\le olmakta .. Bu anormallikler bızim nonnal halimızdır... Derken, muhaceret raemurları araya giıdi, ozür dileyerek; İlk uçakla Amerıkaya dönrneniz lâzım, Kübaya giremezsiniz, dediler. Amerikalılar da vize ve rmıhaeski yerlerine koymu». Bizim ev de altüst oldu. împarator, Julie'ye gönderdiğı bir puEulada. akşam saat dokuzda saraya geleceğinı haber veriyordu. Bunun üzerine Julie, onu karşı'.amaya gitmek üzere, hazırlandı, fes rengi elbisesinı giydi, tacmı taktı. Müthıs bir heyecan ve telâş içindeydi. «Düsun!» diyordu. «Hortense ile ben karşılayacağız onu Tek başımıza1 Öyle korkuyorum ki!» «Ne korkacakmi'sm, Julie!» dedim. aMarsılyadakı 3onaparte kimse bu da o. Senin k | r nın o, Julie! » «Sahiden aynı adam mı. dersin' Cannes'dan Parise kadar geldi herkes, hattâ Mareşal Ney bıle şirrdı onun öniinde ığiliyor.» Doğru idi' Bütun ordu, o yığit Mareşal Ney de dahil olmak üzere. Napoleon'un önünde dize eelmisti «Julie» dedim, «ordu, va=a! diye baiirabılir ama. onun dı«ın^a herkes susuyor!» Afallamış eibi yüzüme baVak^'dı Sonra. Isveç Valide KralifeKİnin bana hediye ettiği küneleri de o gece takmak uzere, aldı. gittıIçimden «Joseph °elıtken Juhenin mücevherlenni de getır bari» divordum. ! Marie ile beraber, Hortense çocuklar'nı vıUadık ve annplerın'n tenbıhı U7eınc «arlarını .pana ile kıvırdık Aksanı • Julie ı\f h»rnber saraya gıdeceğiz Annrsının «Uçün cü N,ıpvleon» dedıgı Lojii Napo osr«t bahstndt sakaya gtfanisL IV»* kat «Ellu üland» dedıkl«ri bir adaJan vardır, uıuküs gateisri •raya tıkar, muhakam* adar «e «s asağı birkaç gün soora geji yollarlar. Kübahlara bu sakilda bir muvazaaya rası oldugumu soyl«din>: Yann sabah, O2 yolcuyla W» Türk rapuru geliyor. Yoleulan» Havana gwi programUn, hm w lerl benim Havanad* bulunmaro* bağİL Onun için b«nl tahb •man*. tmize alın, yanna kadar nacara* altında bir otel* koyun, masrmfuu ben Ttrayün. Nastl olsa yann V«killnlı gellr, kâğıdı hnzalar, mesele hallolur. Olmazsa o zaman dönerim, dadim. «Olamaz,» dediler ve benl bu gece bile Havanada tutamıyacaklannı bildirdiler. Çantamdan «Curn huriyet» gazetesinin geçen seneki nüshasını çıkanp gösterdım, Tarsusun bu gezisini ilk olarak bir rnakaleyl» benim ortaya attığımı, her seyin organır» tdildiğini, bu mlnasulık yüzünden boculacağını, turist eelbermek için propaganda yapıp durduklannı, usullerıni modemleştirmeleri »erektiğinj filan hep «nlattımsa da memu'lar kararlanadaa caymadılar. Adamıraız da omuz silkti, «Bunları hep sövledim t*ten, faydası yok,» dedi. Çaresiı döneceğiz. tGümrükten çantalanrru getinn de matbu gezl programlarmı memurumuza vereyim. vapura o teslim etsin bari» dedim.» Bu sefer gümrük memurlan baslannı salladılar: Kayıdlarımıza gör« siz Ktibaya hiç gelmediniz Onun için ç«ntalannıza dokunamayız bıle. Uçeğa geri yollayscağız! dediler. Fesübhanallahl Yahu, dedira, ltflbaya g«Im*dlm ne demek? tşte tu dakıka Kübadayım ya! Fi'len dyle ama hukukan d«gü... Pekl, çantalanma siz dokttnsjmazsanız, ben de dokunamaz d«ğllım ya. Neredeyse gösterin alıp brosürleri bu adama ben yereyinv Slz su snda Kübada olmadiğmız için Kübalı blrisine bir şeyl Kübada nasıl verebillrsinij? Yunan septık filozoflarmın ine* mantık oyunlanna henriyen hu mânasızlığa geceyaruı bunca yor« gunluktan sonra hiç tahammülü» yoktu. Rüşvet yoluyla da uğraşmak istemedim ve Türkç» olarak tabit«Allah belinızı versin!» diyerek uçağa bındim ve Amerıkaya, Miamı'ye döndüm. Bu garib Havana seyahatfcndeııberi Jci gün seçti. Her gün Havanavla telsfonlaştım. tnanılmmı ?ey ama, vizem hilâ Vekilin mafası üzerinde duruyormuş yt V#kil hazretleri de hâlâ »ehr. avdrt Arkast Sa. g, Sü g d* leon merak etmij: «Roma Krah da gelacek mi %• caba » diye sordu. Cevab vermedim. G«c« Akşam saat sekizde, kapılanna» üzerinde Vâlâ Bourbon'lann zarabıkian bulunan bir saray arabası 1 geldi. Julie ile çocuklan aldı Onlar gittikten sonra eve bir sessil; lıktir çöktü. Kont Rosen, poncereye abanmif: «Imparatorun gelışini görmek i«» terdim» diyordu. «Başıbozuk giyinin, yakan'jsj da mavıbevazKirmızı gerid takut, beraber gıdeiım? dedim ve arkama babayanı bir manto geçirip ba» şıma da bir şapka glydim. Tuileries ye kadar gitmemiz kolay olmadı KaKbal'ğı sökmek imkdnsızdı. Akıntıya kapılmış lürüklenıvordv.k. Gene Kontun koluna süluk gibi yapışmıştım. Sarav gene eski günlerde merasımlerde olduğu gibi 151i ıjıl \ iaB ~mştı. Fakat yukardaki dant **' lonunda ?imdi ancak bır avuç tasan bu'u^acağını bıhvordjm: Julit, Hortense, bir ıkı eocuk, Vıcensa Düku. Ma'esal Davout, belki bi» ikı mareşal daha. Süvnriler volu actılar, uzaktan »z?sa bir gü»üUu geldi Once rüzgftl ııŞ'il; ısu. snnra fırt na, kajırga glbı hır ses Nihayet tepemisda pat» (Arkası rav) ıCumhuriyet» hi FHchî Tefrika5t:1S9 SARAVLARIN AŞK İLÂHEST DESÎ T»/jın Marceline'in kocası harbden ' ra dönmeraişti. Paris yakınlarındakı muhaıebede cşehıds) düşmuş.j; fakat, hakikatte bir kızın kucağıni du^miış, kız da onu saklamıştı... Bu sırada. bu hızmetçi göründü, misafır geldiğini haber verdi: Mareşal Ney'in karısı gelmişti. İriyan bir kadm olan Madam Nsy, odadan içeri fırtma gibı gırdi, bana sarılıp kallavı göğsüne bastırdı ve haykırmaya başladı: «Dostum ne dıyorsunuz bakabm bu işe? Ama, gösterecek ona, gösterecek' Majaya yumruijunu lndirdi. ben ona gosterirım dedi » «Buvurun oturun. hanımefendi.» dcdım aOturun da anlatın bakalım kim kime gosterecck?» Madam Nev: «Kocam Imparatora gösterecek' 1 diye gürledi ve kenöisin» en yakın koltuğa çoktu. fİmparatoru B«sançon'da durdurup e»ir etmek emrinı aldı Bi7İmki de bu emre ne cevab verdi bılıvor musjınuz? Dedi ki, kuduz bir öküz gibi boynuna kemend geçirip kafese tıkacağım, bütün memlekette dolaştıracağım, dedi » Fouche dudaklartmn ucundan konu^arak: aAf buyurun ama, hanımefendi.B dedi, «Mareşal Ney eski başkomutanı ve ımparatoru olan bır zata neden bu kadar di| bileyor?» Madam Ney onu daha önce görmem^tı, ancak o zaman farkın» vardı, bir tuhaf oldu. «Demek sız de buradaydınız?» dedi. «Nasıl oluyor bu iş? Sarayın eo7unden duşmüş değıl misiniz? Sizin şimdı buralardan uzakta, malikânenizde olmanız lâzım deği! mi?» Fouohe omuzlarını kaldırarak güBunun üzcnne kadının eski b<5buienısi kalmadı «Si7ce iınp.'M:tor . muvaffak nlamıyacak, değıl m<<>» Bunu <orarken SPSI VHVIŞ V8\aş sondu ve son kslımede bir fısıltı halini aldı. Marius büyük bir güvenle: «Hayır!» dedi. «Hayır, hanımefendı, muvaffak olacak'» Julie ayağa kalktı: «Gideyim hemen yazayım buIÎU kocama,» dedi. cPek alâkadar eder bu onu.» Fouche başmı iki yana salladı: «Sakın ha, yazmayın, hanımefandi. Kralm gizli polUi mektubu muhakkak yakalar. Zaten bence inparator çoktan kocanızla temast?dır ve tasavvurları hakkında karceşlerinı haberdar etmiştir.» Madam Ney; «Yani önceden pifiııhp kotarılmış, iş mi bu demek iuiyorsunuz?» diye sordu. «Öyleyse, kocamm ria haberi vardır!» I Marius kadının suratına doğru Jhaykıröı: «Mareşal Ney'in h«r haldbundan da haİM?ri vardır: Ordu rıemnun değll, çünkü fubaylann, eıierin aylıklan yan yanya kesil<•':, mütckaıdlerin, malüllcrin maaf
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear