25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 Temmiız İSM. IKÎ RlBBENTKOP'un ZHâtl f Harbin patlamasından kimler mes'w»»». Derleyen: Sarnih Sami Hitler Almanyada krallık mı kur mak istiyordu? Nazi Almanyasınm Dış İşlcri Bakanı (Bilmiyorum) diyor, fakat şunları da hemen ilâve ediyor: «Bildiğim tek şev, bir çok defalar ve bilhassa 1933 ile 1934 t« Adolf Hitler'in hana «Alman imparatorluk hanedanının yerini hiç bir şey tutamaz» dediğidir. 1933 yazında. Hitler il» Kaiserhofda başbaşa yeTıok yivcrdum. Or^da Hitler nana h°veeanlı bir şekilde, Hohenzollern hanedanuıı tekrar tahta oturtmayı ctü?ünn'ü*ünü söy^di. HattS Prens Au^ust Wilhelm'in oğluna da imada bulundu. Zaten Postdam merasi mi esnasmda. rmparatorluk ailesine tahsis olunan Garnisonkirche tribününde Kaiser için sembolik mahiyette bir koltuk bulundurulduffiı nazan dikkati çekmişti Franeız seflri Franeois Poneet de bunun farktna varmıştı.» *** Fakat Ribbentrop, hatıralannda, Adolf Hitler'in (İngiliz imparstorlugu teşkilâtı) na da hayranlık eösterdiğini belirtiyor ve diyor ki: «Şundan eminim ki, hAdiseler degişik bir seyir takib etmiş olsaydı. Hitler bazı İngüiz müesseselerıni benünsiyecekti.» Nazl Almanyasınm Dış İşleri Bakanı; çflk iyi tanıdıği İngiliz rnilletler camiası hakkmda Hitler'e yanlış malvhnat vertnekle ve böylelikle onu, bu camiaya karçı harbe gürüklemekle de itham olunmuştur. Ribbentrop 1946 yıhnda Nürnberg hapisanestnde şunlan yazmıştır: cİngiliz milletinin dejenere ve " sayıf elduğurra sfcyliyerek ona (Hit ler'e) tngiliz polttikası hususunda kötü nasihat verdiğim ileri sürülerek tenkid edüiyorum. Halbuki aksine, ne zaman fırsat buldunrîa. tngiliz imparatorlu&unun muazzarn kuvvetini ve İngiliz idarerilerinin degerini ortaya koydum... Her defasında Hitler beni büyük bir dikkatle dinlerdi.» yohına sapıyor. Ciano'nun kendinl (barışçı) göstermek maksadile kasden hatıralannda tahrifat yaptlğını ileri süriiyor veya diyor, bu hatıralar başkalan tnrafından beni suçlu clunımuna dii^ürmek amaeile de5iştirilmiştir. Alman Dış İşleri Bakanı, faşist İtalyanın Dış Bakamnı itham ediyor ve diyor ki: «Şurası muhakkak ki. Ciano devamlı olirak Mihverin düsmanlan ile temns halinde hulıınmuştur. Duçe. damadının herkesten fazla kendisini aldattığını ve bu oyuna sene'.erce devam ettigini bana an • latmıştı » ı Nazi Almanyasınm Dış tşleri Baknnına göre Ciino samimî değildi ve dnimj surette iki taraflı sivaset yürütmüş, hatıralarını da tahrif edprek, ileride memleketind basına bir fel.îket geldiği tnkdirde bundan iaydalan nayı aklına koyrmıştur. Hitler, 1938 yılının |ubat ayında Ribbentrop'u Dış tşleri Bakanlığına tayin etmişti. Von Neurath'ın yerini alan Ribbentrop bu tayinle alâkalı olarak şunları anlatıvor: t Vazifeye başlarken Hitler bana durumu kısaca izah etti: Wermacht'ı yeniden kurmakla ve RPnanyayı tekrar işgal etmekle Almanya durumunu Bağlamlaçtırmıştı; riifter büyük devletlerle eşit şartlar iltında artık müzak erelere gidebilirdi: kuvvetli fakat pasif, bununla beraber mevcud bir Alman ordusunun hal çateleri bulunmasına yardım edecegi bazı meseleleri ele almanın zamanı gelmlşti; Führer bana «askert sahada zayıf olanın dış politikası da olamaz» demişti. Bunu, tecrübeler ziyadegile Upat etmişti. Komşularımızla durumu aydınlatmak lâzımdı. Hitler tarafmdan zikredilen tîört mesele şunlardı: Avusturya, Südet memlekett, Memel, Dan.«? koridoru. Bu meseleleri diplnmaCk vnüzakereler yolu ile halletmesi için yardımınu istiyordu. Daha bidayette ciddt manilerle karşılaştım. Şansölye ve devlet reisi olan Hitler, kendisini cok yakından alâkadar eden dış politika meselelerinl bizzat hallediyordu. Bazan en ufnk teferruatı dahi kendisi hazırhyordu. «Onun zihnlnde, slyasi meseleler askeri meşgîlelerinden ayırmak mümkün olamıyordu ve bu asker' meşgalelerin donelerine de yalru; 3tenclisi sahibdi. Bana, dipTömafıK mevzuda tadimat verlyor, general 6 sıkıntısı olmıyacak haberleri Suclu cocuklar ve cınsî Hububat Dünyanın kısa blr müddet zarfinda geçirmiş olduğu iki büyük savaşa fi'len katılmış veya düşman işgali görmüş olan memleketlerde suçluluk temayülünün arttığı ve bilhassa genclik ahlâkının gevşediği objektif Utatistiklere dayanan bir gerçektir. Bu memleketlerm harb csnasındaki çeşidli suç adedile içinde bulunduğumuz suih senelerine aid suç adedi arasmda bir fark vardır ve halen eski harb bomhardımanlarımn, işgallerin, mu haceretlerin, yoksulluklann yarattığı kötü şartlar altında büyük şehirlerde görülen başıbo? ve serseri çocuk sürüleri bugün mevcud değildir. Bununla beraber aradan yıllar geçtiği halde bilhassa «başkasını öldürme» ve hattâ «canavarca namusa teeavüzden sonra laJUHk zevkle cana kıyma» şeklindeki cinayetler kemiyet itibaril» artmış görünmekte ve her yerde anliraoral çocuk suçları önemli bir dava teşkil etmektedir. KCıddl refahın yüksek se\iyede olJuğu Amerıkan cemiyetinde dahi «çocuk suçluluçu» endişa veren bir mıhiyet eldığı cihetle dMinyanın muhtelif yerlerinde toplanan ruh sağlığı, kriminoloji, alılâk kongrelerinde bu konu d»ima başa alınmaktadır. TUrkiye, otuz sene<ienberi Eulh huzuru içindedir ve ancak kinci cihan harbinin çeşidli ekonomık ve sosyal sıkmtılarııu oldukça hissetmiştir. Esasen savaş, mahiyeü itibaril* doğrudan doğruya suç veya ruh hastahğı âmili değildir; daha «iyade yarattığı kötü ekonomik, sosyal v« moral fsrtlar iübarile tuç işleme temayülünü hazırlar. Bilhassa inklşaf halindeki çocuk şahsiyetl bunlardan daha fatla müteessir olur. Memleketimiz bu derece suçluluk ve moral aykırılık yaratıcı harb tesirlerine maruz kal madığı halde bir müddettenljeri bizde de bir cemiyet huzursuzluğunun ifadesi olan genclik cürümlerinin hissedilir derecede çoğal MEMLEKET DAVALARI ABAHTAN ABAHA... Şehirler üzerindeki uçak eambazlıkları mahiyetteki suçlar artarken Prof. Dr. Rasim Adasal hayaündaki sahsiyet inkişafı ile alarak kötü cinsel ve ruhî kompleks lere bağlı günahkârlık ve «uçluluk duygularını veya marazî telâkkilerle belirli aşağılık komplekslerini ele alır. Günlük gazete tahlillerinde her gün bu çeşidli görüşlerc temas eden güzel yazılar çıkmsktadır. Bu konuya aid dosyamı karıştınyorum. Burhan Feleğin iki sene önce sütununda çıkan «cinayetler artaıken» fıkrasında suç oluşuuu ne güzel şerh etmektedir: «... Suçu, hukukçu ceza nazariyeleri bnkımın d; n, terbiyeci kültür bakımından. hpkim ruh hastahğı bakımından sö rüyor; fnkat bence İş tahmın edildiğinden daha girifttir...» ve sonunda da insan ruhunun gayrisaslı bir sonuca varmaktadır: ... Anormal mücrimlik sırf fizyolojik, sırf sinir ve akıl iahaıında o'.mamak gerektir. İçtimaî şartlar bakımından da insanlır anormal olabiiiyorlar. Öyle kötü terbiyeler var ki cemiyet gangster filmleri ile ve resimli çocuk mecmualan ile ruhan sağlam evlâdlarını işkenceci haydud çetesi haline sokabiliyor...» Demek ki muharrir suç işlemenin Ceniş b:r oluş cephesini yani sosyal âmilleri hatırlatmakta ve genc mücrimleri çok yerinde bir teşbih ile «bakımsız bahçenin ısırganları» na benzetmektedir. Bu sıralarda zevkle okudu^um «Fransa üniversite basıları.» serisinden •çocuk ve silevî münasebetleri» kitabının kuvvetli tezini bu yaa bir kaç satır içinde ne güzel hulâsa etmektedir. Bu tki ruh! tahlilin 6zetini misal olarak almaklığımın sebebi cemiyetimizin sosyal fonksiyonlara ahlâki suçların yalnız pedat«'i r, peilcoloğlkr ve hekimVrini ilmi etüdlerine değil, beşerî derdleri hassasiyetle neşterliyen yazarlarımıztn günlük fıkra yazılarına varacak dereceyi bulduklarını belirtmektir. Memleketin bir çok bölgelerinde başlıyan yeni sene mübayaalan çok ümid verici Bu sene, hububat mahsulünün geçen senelerden az oldıığu, haricden hububat ithal edileceği yolundaki haberler, resmen yalanlanmı^tır. Alâkahlar, eldeki stokların bol olduğunu, memleketin bir çok bölçelerinde başlıy3n yeni sene mübayaalannın çok ümid verici bulundugunu bildirmislerdir. Nitekim, stoklar ve yeni mahsul memleketin bütün ihtiyacını karşıladıktan başka geniş ölçüde ihracat da yapılabileeektir. Bu eümledm olmak üzere dost Libya devletine, bin ton buğday yardımında bulunulması hükumetçe karar altına almmıştır. Bu hâdise, dışarıdan hububat ithalinin bahis mevzuu olamıyacağım, mahsulün normali bulduğunu açıkça göstermektedir. Bir neşren hakarct davanna başlandt «Yent Ctphe» mecmuasınd» neşredllen barı yaıllards hakarct» ugradıgı Iddlasile Yapı Kredl Bnnkası Idare meclltl r»l«l Kânm Tajk*nt tarafmdan nifrnnua tahlbl Osmnn Hâmld Tad aleyhln» açılan davaya dlin Toplu Basın mnhkem»^inrf« baılanmıstır. Osman Hâmldln dünkü duruşmada hazır bulunraadıtı gflrülmüf. celbl lçtn dava bafka güna bırakılmıştır. 3 14 eroin içicisi yakalandı Emnlyet memurlan tarafından yakalansn 14 »roin Içfcisi Savcılıga teslim edilmlş ve hastaneye Rönderilmijlerdir. Jandarmalara kar?ı (relen iki sarho* tevkif edildi Evvelki gece Tuzlada fa^la içkl Içlp rezalet çıkaran Ali Namık Döver ve Halil Çakırlı isimlerlnd* İki kl5l JandarmaUr tarafından yakalanmııtır. Jandarmsiara d» mukavfmete kalkıjan <ki 'inık, dün jevkedildiklerl mahkemede tevkif olunmuşlar, cfza«'lne gönderilmişlerdlr. *** Şimdiye kadar neşredilmiş olan dığını müşahede ediyor; ve hattâ bir çok (hatıralarda) Ribbentrop bu sosyal endişe ile zaman zaman muhtelif vesilelerle itham edilmişİstanbulda ya tecrübeli bir ruh hetir. Mussollni'nin damsdı ve İtaly Adlivede yaz tatiii kimi obn Valinin teşebbiisü ile suç mn Dış İşleri Bakanı Ciano, Alman Har >*ne nldu^u cribl bu vıl da Ad problemini inceliyen bir uzmanl<r Dış Bakanının harb istedigini ve llyentn VTZ tatîli 20 temmıızda ba^laya» komisyonu, yahud «genclik morali İkinci Cihan Harbini bile HiVe 'ac.Tk S evlflla kadar devam •d»'C»ktir. T.itll sırasmda nobetcl kalacak mah tehlikede» parolası altında bir ah I zırladığını kaydetmekte. 1939 yılıkem« ve çiiışncak haklmlerln te<ıhitine lâk ve terbiye kongresi halinde nın as»ustos ayında SalzbourçMa başlanmıçtir. toplanıyor ve nihayet halk derd | yapılan bir konferansta, Ribbentrop Biiliin araba vapıırlan seri'ise lerini psikolojik bir vukuf ile inla arasmda şöyle bir, mükâleme ce konulııyor celiyen fıkıa muhaıriılerimizin ma reyan ettisnni belirtmektefKr: ŞehrImİ7İn An.idMu ve Rıımeii yaka nalı incelemelerine bıle bu yerin R i b b e n t r o p , kat î olaraK istedi i •••^•Ribbentrop, kat'î olarak ı s ı e a ı ları arasmda mntijrltı vasıta a^ntjKİ^ı ğiniz nedir? Dantzig mi, yoksa Ko Here de askeri sahada dirrktiflprin büyük artm karsısında, Sehır Hatları 1İ* etııMşelhîzi aksettiriyoruz. Türk Hjönderiyordu. Ben, genelkurmaya tsletmnl, biitiin araha vanurinrını se cemiyeti bışdöndürücü bir içtim i ridor mu? şark Daha fazlasmı, harbl istiyoruz! neler soylediğinı bilmiyordum, ge fere koymaÇn karar vermistlr. Kartal inkilâbla biıdenbire kapalı Yatova hattı motorlü araba vapıırları Ribbentrop hatıralannda inkar neraller de bana verilen talimattan lle takvlye edilmiftir. Kahatnş Üskü ailesi zihniyeti ve hayatından açık ve hareketli aile hayatına karıştıhabersiz kalıyorlardı.» dar ara^ında dört v.iptır devamlı olarak ğı, her çeşid yoruou maddî ihtiıasRibbentrop, hatıralannda, kendl •eferde btılunımktadır. Ayrıra Ilallç terwnelerln'!^ tamlr i hr çsrpışma sahası teşkil ettiği sinin kabahatli olamıyacajUnı, çüngören ?(î No. lı arnba vapuru da hlz j cihetle sinir ve ruh ıstırablarının kü kat'î karaıları Hitler'in aldıgını mete gfrmistir. ! artması nisbetinde moral ve sosyal ve Alman Dış İşleri Bakanlığına da Hallc tcr'ianeslnde ln?a edllen «Kartalı daha bir çok nazi liderlerinta karış • araba vapuru Ikl aylık tecrübe sefe aykırılıklar ve bu arada suçlar da tıklarını anlatmakta. bu nokta üze rinden wnra havuza nlınmıştır. Dlp artmış bulunmaktadır. Bunların setemlzliflni rmitpakıh ppmi Sehir Hatları beb leri ve oluş. mekanizmnları rorinde ısrarla durmaktadır. Işletmesine teslim edilpcektir. matizma veya "kanser nev'inden bir Ribbentrop diyor ki: •Kartn'. araha vapuru temmıır ba? «Hitler'le aramda fikir ayrıhğ larınd.i tpknr sefpre sokuHrak Üskü hastalığın oluşu gibi son derece komplekstir ve çok veçhelidir. Bu çıktıkça, beni azad etmesini iste dar K ıhnta^ nra'îinrln isİPtilPcrktir dim. Hattâ üç defa, yazılı olarak «Bayındırlık Yurd flizmetinde» dava etrafında düşünerek inceleme j Mecmuasının temmuz sa.vuında: yapan veya yazan her vatand ş ] kendisine istifamı gonderdim.» scrisi dün oze knpnndı 1 Üstad Refik Halid Ka . Nazi Almanyasınm Dış İşleri BaNafıa VPkSIetl t.irafınfinn sphrimizde meslekî uğrrşına ve görüşüne gö j rayuı. Prof. Kâzım Ismail Gürkanı, nüfuz sahalarının ve Polon açılan «Rnvındırlık YUTI Hİ7metindP» le daha ziyade bir cepheye meyil : kanm, sanatkâr Safiye Aylânm, yanm paylaşılmnsı gibi neticeler ve scrglsl diin akşam saat 23 te kapanmış Rösterir ve kimi suçu sosyd) ve e ; kendi ei yazılan ve imzalan ile, recek olan Alman Sovyet paktının tır. konomik âmiller (kütü aile ve mek i Tak*\n gpyisinde kııru!#n sprgi 20 c dikli b beş mühim suale verdikleri bes Biın açık kalnuştır. Bu nuıddet 7arfın ' teb terbiyeleri, kötü sokak ve sihazırlanmasmda kendisinin rol oygüzel eevab. da »ersinin ha7irlanıs tpknlf'i, gayesi nema telkinleri, fukaralıklnr... gi2 Cınsiyet degiştirenler: nadıçmı, bu fikrin kendisine aid ve sannt vı.riinrİPn fförrltıfrü hıivı'ık oîa bi), kimi anadan doğma suçluîuk Prof. Tevfık Remzi Kazancıgil. oldugunu itiraf efiiyor ve diyor ki: ka. mııhtplif vesilelerle bnsında belir bünyeleri ve irsiyet, kimi de de «Rusya ile bir anlaşmaya var tllmişti. 3 Ask imtihanı «hikâye» : lilikler zaviyesinden inceler; bir | Tekn;k OnivPr=ite tTrnfınıian yalnu mayı kalben arzu etliyordum. FiihNihal Yiğinobal. psikanalist de mücrimi çocukluk rer'e hu Riirü'jümü açıkladım. Bun ppr<:pmbe giinlpri y.ipılin telev!?yon 4 Sevablar ve günhlâr: dpnpme v v ı n l i r ı screi münasebetile da iki sebeb vardı: Birinrisi, Almai Pitigrilli'nin s*hes« bir hikâ J "" ^ t i t a m ı n H e r i n i k o l a y l a ş t ı r . her piin yipılm"!. sere M.ıreslncp hak l l t 7lrltn^n ve bir çok dn?e'Ii snmtkârın ye 1î „ . Imaktı. Bpt'h rlp"letlerin takındıklan UtınKile yanıHrt 5?P! prntfrnmlnr ve 5 Ruh âlemınde: Nasraddın , a v ı r b u n a ] m K ı l w p r m i v o r d u : i k i n . vprüpn knnfenn^lnr 7İvıretoiler taraHoca, öbür dünvadan yeni bir ı c i s i c , 0 mu],trmr} bir AlmnnPolon fırı n ''r>i ile tn':ıh eriümi^lir. nnn|< >mi7(la 6 ternımu Ifl.'.l (Bavındırhk Yurd Ri'motinde» serhıkâye aalatıyor. harbinde Rusyamn tarat.ızhğını Eİ>1 dun ak'ima katînr 4T0 hine yakın tarihiııc kadar açtırnrağınız bir hey a 6 Bankacı kızlarımızla bir Msnbu'Iu tarafından gezHmistir. temin idi. sabla hem altın (acılıs), hem de röpoıtai ıımuınî ikraıni) emİ7e katılabilirsiRi'jbentvop, 1939 mart ayında Sta niz. lin tarafından söylenen bir nutuk TEMMUZ 1 ŞEV'VAL 10 t <n cesaret alJığını da itiraf etmpkTÜRKİYE t e £ tedir. O taıihte AlmanSovyet flürS c VAKIFLAR BANKASI i a = tü başlamaktadır Berlin ile Mosko> # y p T. A. O. Aydabir'in çok zençin hediyeli ' vva a r a s ! n f ' aa cereyan eden pa7nılık I V. 4.32.12.17 16 18 19.4.) 21.4S 2 12 larda sık sık bizılen, Boğnzlardan, Çiçekpazarı Yeni Vakıf Hanı müsabakası Karstan bahsedüecektir. E. 8.471 4.33 8.33 12.00 2.02 6.27 Tel: 24595 (Arkası var) şuurunun mekanizmalarında ani dınamik manivelâlar olan sevki tabiileri alan psikanalistler gibi düşünerek «insanları başıboş bırakınız ds görünüz... Vahşet ne imiş! Onun için bütün insanlığı idare edenler onun üçşeyle karkutmuşlardır: Yasak, ayıb. günah!» Bu, şüphesiz ki bir ahlâk terbiyesinin kamçılarmi ve şartlarını hulâsa eden bir pörüştiir ve değerli üstoH cemiyetimizde bu moral müeyyidelerin zaİnsan, cemiyet halinde ve dtğer yıfladığına k^nidir. Demek ki bun insanlr.rla karşılıkh münasebetler lann kuvvetlenmesile suçlar aza halinde yaşamak zorundadır ve bu lacaktır. hayatında «tabit haklar» a sahib Son zamanlarda memleketin muh olmakla beraber bunların tatminleri telif yerlerinde bazı srdist ruhlu ve gerçeklesmeleri için başkalarıyaslıların ve genclerin (vampirler) nın haklanna da tecavüz etmemek işlemiş oldukları cinsel mihivetli ve bu itiharla bir takım kanun şart I.TI altında hareket etmeğe de cinayetleri ele alan kımetli fıkra mecburdur. Bu hududlan aşan ve yazarımız Vâlâ Nureddin de "Cum bu kanunları çiğniyen her vatanhuriyet» teki sütununda cBak'm daş sosyal nizamı bozmaktarlır. Suç sız bahçelerin ısırganları» adlı o halde cezayı icab ettiren bir psiko sosyol incclemesinde çok e ZENGİN BİR MÜSABAKA AQTI Birkaç güne kadar Kostümlük, roblıık, gömleklik, bluzluk kumasiar, eşarcîar, krayatiar, çoraplar, birşok zemm hsdiyeler., 1 Tatn 5 gün kaldı Akbaba Nagazitı Yepyeni bir salrfe. Ilcyecan Bn=aran Holivudda, Safive Aylânın bale temsili. Akbabanın niyet kuyıısu foto«rafla karikatürler, Tarsus Amorikada... 100 Kişiye 100 Hedîye 8ABIÂLİ GİİZELİ SEÇİLİYOR! Bugün bir Akbaba alınız. ecen gün Türktel'in Bonn menşeli telgrah §u haberi veriyordu: «Son zamanlarda Almanyadaki işgal kuvvetlerine aid tepkili nçaklann faaliyeti artmakta ve hu yüzden bazı kazalar olmaktadır. Bu arada milliyeti mechul bir tepkili uçak, alçaktan uçuş yaptığı kanuB Itaatsizliğidir ve ancak baa sırada Bonn'un sayftyesinde Türk inzibati tedbirlerle cezalandırılan Bfiyük Elçisi Snad Hayri Ürgübhafif antisosyal hareketlerden idam liiye aid ikametgâhuı damındaki hükmünü verdiren en vahsi cina I '"~," ,~'T . " . . yetlere varmak üzere muhtelif de I antenlen koparmış ve bazı hasar .. . ..; , recelerdedir. Meseli bir para sui lara sebebiyet vermiştir. Aynı uistimalinde olduğu gibi vatandışm çak yeni inşa edilmekte olan başbiri borc alır ve vermez veya ken ka bir evin çatışını ve bazı dudisine teslim edilen parayı kaybe varlarmı hava tazyikı fle yıkmış der; halbuki başka biri bir devlet ve 61 yaşmda bir kadnun kaza nekapısmda elli memur arkadaşımn ticesinde ağır yaralanmasına sebeb maaşını zimmetine geçirmek îure olmuştur.» tile vermeden ortad?n kayboıur. Büyük Elçhnizi ügilendirdiğin! Bunlardan biri eskilerin Cunha hesaba katarak, bu ntrvi askeri (Delit) dediklerl suçtur; obürü ue (töMerilerin bütün şehlrlerden ırağ ağır cürüm (Crime) dir. Birisini olmasını mi'.letlerarası ilgüilerden sokakta tokatlama ile bir uzvun dilemek hakkını kazanıyoruz. sakatlığına veya ölüm» sebebiyet Evvelâ bu ne başıbozukluktur veren cinayet de bir suçtur, lâkin ki, AvTnpanm söbeğinde bir şehu? aralannd.ı derece f.irkı mevcuddur. allak bullak eden bir nO halde başka insanlarda objektif | ^'"pa^aiivaa meçhul kalıyor! AnmilHyeti ve bazı hasarlara sosyal bozukluklar yaratan cürüm sebebiyet veren uçak üzerinde sıyler şiddet itibarile ağır •»uçiardır; nklar, izler kalır. tndiği zaman ba ve v.ih.= met!eri itibarile de cemi alâmetlere bakıp suçlo anlaşıbnah yette çok tepki uyandırıriar. ve gördüğü ceza Uân edilmeli d«On beş küy delikanlısının bir ka ğil midir? dına birden saldırmaları, başka hır Fakat asıl rrresele, beynebnnel delikanlı grupunun on altı yaçın kara seyrüsefer kaidesi gibi. beydaki köy arkadaşlannı ct parça | nelmilel hava seyrüsefer kaide va lannı doğrarcasına ö'.dürmeleri, ! nizamnamestnin de havacdıkta indaha geçen gün Büyük Millet Mec I kUaflara uyraası, kalabalıklan zalisinin idam kararını tasdik ettiği I rara sokmıyacak bir hale konulşehvet canavarının cinayeti bu ne I masıdır. Şehirlerimizin tepesinde, videndir. Şüphesiz ki suç dereccFİ I Relişigüzel böyle bir akrobasUere nin telâkklsinde zamsnın ve yerin, | tnhammül ve cevaz yoktur. Ba cemiyet ve âdetlerin, din ve felsefe eiinıın pilotlan >irml yaş civannetirüşlerinin tesirleri vardır. Tür da, ele aMica sığmaz, pözünü bakiyede her yeıdp serbestçe oku daktan esireemez, benzerleri aranan bir fıkir H 0<ı, bir Demir sında büsbütün ateş parçası, deliPerde memleketinde büvük bir rane ruhlu delikanhlardır. Sükua suç teşkil edebilir. Bir memlekette istiyen ihtiyarlann, hastalann, gecinsel bir sapıklıktan ibaret olan brlerin, sinirlilerin ihtiyaclan onhomoseküalite müsamaha ile kar ların çelikâsâ metanetine jöre, aşılandığı halde senelerce önce İn yarlanamaz. gilterede bunun fikir müdafaasını Bu geııcler, kahramanca blr raeay.pmış olduğu mrhkeme önünde lek seçmislerse, aynı kahramanca şöhretli edib Oscar Wilde'i iki yıl ruho basit fsnilerden bekleyemethapse mahkum ettirmiştir. Vaktil? 1er. Damdan k'remid kopanrcasına Sokrat da devletin mabudlarını Bonn Büyük Elçiliğimizin tepesina saym'yarak bunların fı.stünde daha kadar Inmelerine göz yumıılursa, büyük bir adnlete ve kuvvete inan dünyanm hiç bir tarafından bana dı^ı için hücresinde kendi kendiitiraz sesi yükselmezse. hava seyni zehirlerrek CPA sına çarpt|rılrüsefer kaidrei ileride de gereğinmıştı. Lâkin bütün bunlara rağmen ce karulamaı. bu.cünün Batı medeniyetinde bütün Istatlsrikler doğrn «se, Myfik cürümlerln a^aftı yııkarı mflşterek vasıfları vardır ve cinayet her yer devletlerin, daha şimdiden on blnlerce harb uçafı mevcuddur. Ba de ağır bir suç teşkil eder. hesaba ıröre, umum beşcriyeta meı» 1952 de memlekette endişe u sub asker, sivil yiiz bin tayyare, yandırmış olan bir cinayet salgı halen yerle gök arasındadır ve sanında fjillerin bir kaçı ruh ha= yılan seneler geçtikçe artaeaktır. tası olarak tesbit edilmiş • oldoıgu Karısdlanmış teh'lik'e halind« kacihetle o sıralarda Cumhuriyet'ın labalık bölgelerde hünerbazlık etdeğerli fikir yazarlanndan doçent memeleri, sulh zsmanmda olsun *T »»..•. * : * * i ! 1 5 * . ^ n ^ i.T "heynelmilel bir taide halina soN. sini ne şekilde önlemeliyiz?» adlı kulmalıdır. yazısında cinayetlerin daha ziyade Bn gidişle, otomobfl re kara•ıpsikopatoloji» lerini ele alarak suç yon kazalan derken, seyahate çıktan korunmayı lnceliyordu. Bu şüp mıyanlann bile evlerinde hurur hesiz kl e zamanki vak'alara göre içinde yasamalan imkânsızlaşabu önemli problemln bir eephesirak. formaliteler tamamlanıp, şedir. Halbuki bugün avnı köyden lâlar mtlbareçi! Bu ve emsali ilk arkadaşlarını koyun eti gibi doğalâmefler üzerine kongre ml toprıyan bütün bir delikanlı grupunu lanarak, konferans mı davet olunadeli saymak ve bunlan timarharak. forrmliteler tamamlanıp, şeneye sokmak imkânsızdır. O halde hirlerin semalan cambazhane teyukarıda misalleri ile belirtildiği mBiaçâhı olmaktan kurtanlmalı. Al gibi bir memlekette suçluluk prob tında a? olduŞıımı gördüğü h?l^« lemi muhtelif cepheleri ile inceçoğu inian cambaz seyruıden bila lenınesi icab eden bif davadır. Nisinirleniyor. tekim bunu ele alan komisyonlar Esasen bu numaralann tehlîka ve kongrelerde ruh hekimi, hâkim, uyandırmak ve sinir boîmaktün cez^cı, terbiyeci, öğretmen ve sosba^ka nsikolojik bir faydası yokyoloğ aynı gaye etrafında müştetur. Hani cehennem hikâyelerila rek bir formül bulmk için çahölüm korkusnnu çoğaltan eskl tip ş'.rlar. Memlekette bu hayatî probvâ'^Iar vardır: bu gösterirüer de, lemi bütün şiimulü ile inceliyecek sulh 7amanmdaki velvcle'erile ruh ve köksal ttx!birler icin objektif lan harb cehennemi içinde yaşatdirektifler veıecek olnn bir konmıs oluvorlar. Nitekim şu anda, greye ne kadar ihtiyacımız varBnnn halkınm «müdafaa kuvvp«dı r. lendi!» kanaatinden ziyade. «Ber1 ı lin bombardunanlanndan beterleÖğretııicnJcr Cemiyeti Heybelide ri hazırlanıvor!» Aksi tesiri içinda yasnrlığınrlan da şüphe edilemeı. kamp arıyor Tıırkiye Beden Terbiyesı Öğretmenler Yani bu haller, havacılıjm reklâml Cemıyptı t;.rafından 5 teınnıu.'da f^ali na varnmıyor, tersine propaganda yete geçırilnıek uzpre He>beliadada bir vB7İfesini jföriivor. dınienme kampı açılm.i^ına karar veBu sebeble, her bakrmdan, yep» rıim.ştır. Her tıırlu hnzırlıklaıı tamamlanmış bulunan bu kanıpa işiıraki arzu vrni nıbta bir hava seyrüsefer kaedenleıın Hevbeliada Rum ilkokulunda idesi ve nizamına ihtiyae' duyuluçalışmalarına başalyın Bedcn Terbiye^ı yor. Ugretmenler Cemiyetıne gerekmekledir. muracaatleri *** ÖLOM Can ve Inan Kiraçın babası, Tarım Vekâleti Eskışehir Dry Parming istasyonunun kurucusu ve Devlet Oretme Çiftiıkleri eski Umum Mudurü zıra.itçi Yalnız çocuklara mah»uc çocuk bahçeleri ırApsrtunan çocukları» başll^l ile bu sütunda çıkan vazırnız üzerine, bir anne, şu temennnide bulunmnktadır: Umumî çocuk bahcelerine an1 csk çoruklar ve çoruklanna rankayyed olmak üzere gelenler alınmnhdır. Halbuki buralara, karlınlara sarkmtılık maksadile göz süzüp bıyık buranlar doluşuyorlar. Biz de ister istemez el etek çekiyoruz. Meydan küstahlara kalıyor. Bu bakımdan ıslahat isterküM, beylik metruk arsalardan bir çoğuntın yeni yeni çocuk bahçeleri, çocuk balcım yerleri ve genclik kuliihleri haline sokuhnası tem«nnisini tekrarlarız. Cl'MHURIYET'in TEFKİKAS1: 3 7 KONSOLOSUN KARISI Yazan NIHA1. KARAMAĞARAU Cavidan Hanımda bir tereddüd jezüyor. , Savoı kapaşı açtı: Lutfen efendim .. Yaklaşınız! Cavidan Hanım yaklaştı ve elinı uzattı: Bunlar İclâlin... Zümrüdlü bileziği ve gerdanlığı .. Büyiıkbabası muhafaza ediyordu. Şu taraftakiler de şahsıma aid... Peki mahfazadakiler? Bakayım, efendim. Kapakları açılan mahfazadakileıi tanımıyor: Şu yüzükler, şu iki broş bize aid değil. Dıye tereddüdünü y.eneyek itirafa mecbur oldu Her halde dostları emanet bırakmış. Bu takdirde kasadan bir şey çahnıp çalınmadığmı bize kafî «larak söyliyerrüyeceksiniz. Bize aid mücevherİ3r taraam... Şu zarfta iki bin küsur liramız vardı. Duruyor. Peki. efendim... Zevciniz kendisine. emanet bırakılnııs fevkalâ de bir mücevherden bahsetmiş miydi? Hayır. Hanımefendi, bu evrak hakında malumatınız var mı? Kısmen belki... Tapular, sigorta poliçeleri vesaire... Evrak arasmda bir şahsı şid«fetle alâkadar eden vesikalar mevcud muydu? Bilmiyorum. Kemal Gündüz kasanın kapağmi itti: Bir dakika, hanımefendi, yazı masasınn kadar teşrif ets.eniz. . Kendi önden yürüyüp süt bardağını ortaya çekti: Bu bardak size aid değil mi? Cavidan Hanım saşırmıştı: Evet, benim Bardağım... Bir müzayeden almıştım Bir düzineydi. Kınla kırıla saliba dört tane kalmış .. Bonim süt bardağım.. Biz Vı süt dolu baröağı, kasada, mah&zaların ardında sakll bulduk. Cavidan Hanım işittiklerine inanamıvarak herkesin yüzüıva ayrı ayn balcfı: Ne münasebetle oraya girmiş olabilir? Kim koymuş olabilir? Ben koymadım tabii... Ben koymadığıma göre... Kasanın iki anahtan vardır. Biri bende, diğeri Nizameddin Beyde dururdu... Ben koymadiğıma gö're... İhtimaLNizameddin Bey... Bu için.e arsenik kanşmış sfltü, Nizameddin Bey ne maksadla kasaya koymuş olabilir? Arsenik mi kanşmış, dediniz? Evet, efendim. Cavidan Hanım o kadar sarardı ki yanaklarındaki kırnuzı boyalar sınttı: Ne düşüneceğimi bilemiyorum. Cevab vermekten âcizim. Kasanın bir anahtarının sizde buîunduğuna emin misiniz? Anahtar bende... Odamda, kilidli do!*bımda... Peki, hanımefendi, anahtann =iztien çalınıp tekrar dolabmıza iadesini varid'görür müsiinüz? Zehirli sütü kasaya saklamak için mi bu kadar kiılfete katlanîd'.şlardır, diyorsunuz? Böyle bir neticcye varmanız zarurî ise, Niz:ımeddin Beyi öldürdüklerine göıî, onun anahtarile sütü saklamaları akla daha yakın geliyor. Karamaklı cevab vermişti belll. Anahtarın kendisindent çalınmak bahsi üzerinde durmak istemiyordu. Af buyurun. hanımefendi, bir sual daha: Kasanın anahtannı arasıra başkasma teslim ettiğiniz olur mu? İcab etse ancak dadıya teslim edebilirim. Torunuma bile «tmera. Ne de olsa tecrübesizdir. Nizameddin BeyM, aala, künaeye teslim etmezdi. Sizi fazla rahatsız ettik, hanımefendi, özür dileriz. Estağfurullah efendim... Hakikatin ortaya çıkması için her | e ye katlanacağız, emin olun. Kapıya doğru bir adun arb. Komişer Mazhar, lmkân derecesinde munis bir edayla: Hanımefendi, son bir ricamız var, dedi. Daktiloskopik bir teıbit... Savcı ilâve «ttl: Formalite icabt oldu|u için güç«nmexsiniz. Türkçesi... Yani parmak izim ren olmuş mu, bilmiyor. Zıra, hiç lınacnk. kimseye rastlamamış... Şaban mutT Komiser cevab verdi: Zira kasanın kapaüimda izleri faktaymış. Bodrumdan da madenî sncak bu suretle tefrik mümkün sesler çeliyormuş. Galiba şofor OrI han kalorıferi tamir ediyormuş. İcolncak. İz alındı ve zabıt okunup imza |lâlin de piyano çaldığım duyunca, I ders saatini beklemek üzere pavlatıldı. Cavidan Hanîmı takiben en sona yona dönmüş. Nizameddin Beyi ne zamanknlan şahıs, Malik içeri çağırüdı. :!anberi tanıyordunuz? Munis ve sevimli bir ifadc ile yeMalikin yüzünde hayret ifadesi şil perdelerin ortasında beliren pibelirdi: yanist, sahneye girer gibi bir Te Ben mi?. Tanımıyordum. \erans yaptı. Kendisine yer göster İclâl Hanım, sizi dedesile başdıler. Hüviyeti tesbit edildi ve ilk sualler başladı: Cinayet hakkında başa konuşurken görmüş. Yes... Yes... Evvelki akşam ne biliyormuş? Bu aileyi ne zamandanberi tanımakta imiş? Niza derse geldiğim zaman, ücret mesemeddin Beyle şahsî münasebeti lesi hakkında kendisile gorüştüm.. Mutabık kaldık. îhtiyar paraya var mı imiş? Vesaire... Malik hâdiseyi ciddiye almamış fazlaca kıymet veren blr Inaana eörünüyor. Komlserin haşln ifade benzerdi. İfadesi basittL Zatan zabıta Isini yumuşatmak istîr gibi hep gülümsüyor. Muntazam kaşlannın al mirleri ondan fazla bir yey öğretında siyah gözleri zekiyla ışıldı neceklerini ummuyorlardı. Nihayor.^ualleri hafiften alıyor, crvab yet formalite icabı malumatına mü lanf^fcften veriyor: Sabahleyin racaat edilmisti. Şu evde Oci gündokuzdl*kalkmi|. Pavyonda biraz lük misafir. Ev halkile da yakınen oyalanmıs. Derken, «şçıbcşı »ervi» alâkadar olduğuna dalr eraım yok. Son suali de alışkanlıkla serdukapıımdan seslenip kahvaltı «tmesini teklif etmiş. Onu on geç« ye lar: İki gecedir bu tvde mbaflrtlmek odasma girmiş. Dikkati ' ilhassa saat üzerindejTniş. On ı r.iz. Dikkatinizi bilhassa çek«n blr çukta ders varmış. J >hva.ltıda ı hâdiseye şahid oldunuz mu? Her teferruatm bizce ehemmiyeti Varla bir şey yemek âd . olmadı; dan, ince iki dilim » meğin ar. ı dır. Lutfen iyi düşunun da h* tuna kt^ar peyniri aıl tırıp te> r ali öyle cevablandınn. At W MT » pavycna dönmüg... mü , NUMAN KIKAÇ Hikkın rahmetıne ka\uşmuştıır. Ceııazesi 1 temmuz 954 persembe gjnu ogle namazını muteaku Sı^ıi camiı serifinden kaldırılarak Zıncirlıkuyu Asrî mezarlıâındsiki ebedi istirahatgâhına tevdi «dilecektır. Mevlâ rahnıet e\ leve. Beyoğlu BALIKPAZARI Ajansırrtız için 15O Alt.nlık Son para kabul BİR KİŞİYE 1OO ALTIN 7 Temmuz Krom ihracatçıhn formaliteden şikâyetçl $eh:lır.!ı Krom Komltealnln tS 4*> lr.rdan düşük kalıteli taleblerl tesoil • > • meclginden şikâyet edllmektedir. B'r k m m krom ihracotçJarı Ticaret VekSletlne müracaat ederek krom lb> rEcctmı «ksatan bu gibi tormalitolarisl kaldırılmasını ıstemijlerdir. Her«ysoııu ç • Htr 150 lirıya bir kara nunurısı .Sanatkâr Tcrrilerfmlzden Refik Oner Avrupaya gitmlştir. Bir ay sürecek olan seyahatinden çeşidli yeniliklerle yurda döneceği haber alınmışto.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear