23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
tt Ar»1ık 1953 Yaşadığımız Şehir Unuıt var, şekerin var helva yap ye! AAeşhur malmülk mcselesinden bahsedecek degilim. İki sebebden dolayı: Evvelâ dinliyen yok. Sonra, affedersiniz, artık gına geldi doğrusu. Bunu vesile yapalım da. sevimli Adnan Menderesin, muhtelif meselelerin münakaşası sııasında, aşırı bir asabiyete kapılıp, Meclis kürsüsünden bağırmalarına gelelim. Anlaşılmıyan asıl dava burada. D.P. grupu toplanıyor, herhangi hir iş hakkında prensip kararı veriyor. Buyurun Meclise diyorlar. Orada 500 mehus var ama. 400 den çok fazlası. esasen kararını vermiş bulunan, Demokratlar. Yani reyleıin neticesi malüm. O halde telâşa, münakaşaya, hele sinirlenmeğe ne lüzum var. Adnan Menderes İnönüyü oturduğu yerden her zamanki zarif tebessünıünü yanaklarına iliştiıerek dinlemekle iktifa etmeliydi. Böylece hem kendisi rahatsız olmaz, hem de biz .tezvircileıin., belki onca kıynıeti olmıyan, kalblerimizi kırmazdı. Simsar bolluğu! Yazan: Mazhar Kunt ¥ ¥¥ Az gittim, uz gittim... /""•enc muharrir dostumuz Altemur Kılıç, masum masum soruyor: Bo ^"^ «devri sabık» ların sonu gelmiyecek mi? Zanncderim gelmiyccek Çünkü «devir. dediğiniz bugünden yanna .sabık. olur. .Sabık. olunca. çok bekletmez, gene gelir. Gelince «devr» eder ve yeniden .sabık. olur. Ve hcp böyle. Hattâ Adnan Menderesin .devri sabık yaratmıyarağız. vâidi de bunun için yerine gctirilcmedi galiba. Zira, hele bizim memlekette, tabiate aykırı olduğu görüldü. Rahmetli Con Ahmed «devridaim» yerine bir .devri sabık» makinesi icadile uğraşsaydı. hiç şüphesiz hayal sukutuna uğramaz, hattâ kolayca muvaffak olurdu ¥ ¥ ¥ Arşın ve Haleb A merikada bir istatistik yapılmış. Nüfus başına en • ^ çok hangi mcmlekette telefonla konuşuluyor diye. Buna nazaran birinci Kanada. Orada adarn başına. senede, 388.7 mükâlenıe düşüyor. Ondan sonra Amerika. Bir Amerikalı, senede 382,1 defa telefonla konuşuyormuş. Böylece devam ederek. listenin en sonunda. Türkiyeye geliyoruz. Bir Türk, senede sadece beş defadan bir parçacık fazla telefon mükâlemesi yaparmış. İlâhi Amerikalılar, tuhaf adamlarsınızdır vesselâm! Orada orurup istatistik yapnıak kolay. Siz gelin. burada telefonla konuşun da, görelim: Yakalanan bir dilenci Yaşamakta olduğumuz şu şehir gazetenin sütunlarında okumuş ode her şey komisyona bindi. Sim lacaksımz. sarsız iş görülmez oldu. Bir işin çıkmaması istendiği zaSimsar nerelerde kullanılmıyor man havale edilen komisyonlar da ki? var ama bu çeşid komisyonlar mevHele söyle bir ev aramağı Çikı zuumuzun haricinde. mz. Karşınıza nereden de kokuHer şeyin simsarı var, lâkin şimsunu alırlar hemen bir kaç sim diye kadar dilenci simsarı oldu¥ ¥ ¥ sar dikilir. Tutacağınız yerin ıd ğunu işitmemiştik. Geçenlerde. gaBoşuna gayret resini bilseniz bile bunlar gene siz zetede belki de gözüoüze çarpmıs GELECEK DANSTA BENİMLE OTURUB MUSUNUZ?. den komisyon «ızdırmak için el tır: Polis Tophanede gece bir yeri Con Posta gazetesi sahibi arkadaşımız Selim Ragib Emeç (DP. millerinden geleni, hattâ gelmiyeni ya basmıs; içeride irili ufaklı, erkekti letvekili) muhalifleri ikiye ayırıyor. Bunların bir kısmı sahici Halk parlar. Bu mubarekler sehri semt dişili tam 48 dilenci yatıyormuş. APartiiiler, diğeri de C.HJ>. ye «sempatizan ve diger bir tâbir ile partiaemt paylaşmışlardır. Hepei değil sıl tuhafı bunların başı 'Malatyah tan dediğimiz zümre» imiş. anıa bazıları baç alırcasma hareket birisi varmış, onladan simsariye alBu iki kelime, sempatizan ve parrizan arasında, sondaki rizan'dan ederler. Onlara anürıcaat etmediniz mak suretile ^8» buluyormuj. h^\ hiç bir mana benzerliği olmarftğinı, üstadın bilmemesi şasılacak mi isinizi bozmak için uğraşanlar iyi mevkileri aralarında tevzi edifeydir. Daha doğrusu bilmesine clbette biliyordıır anıa. boyle bir tebile bulunur. yor, sanatlannı icra için lüzumtu cahülü ârifane. de bulunarak, umumiyetle nefıet edilen partizanları Ev sahibini kiralık daire arıyana oltuk değnekleri veriyor, alçıdın semparik göstermek istemiştir. yahud kiracıyı ev sahibine şirin :ol ve hacak mahfazaları kicab¥ * * göstermek için neler yapmazl.tr! yor, meşin seyyar oturaklar temin Konser takası Geçenlerde bir dostum anlatıyordu: ediyormuş. Kimbilir belki de saiGeçen kif mevsiminde Şikago Ev aramağa çıkmıştık. Bir sim dillerin en çok hosuna gidecek sar önümüze düştü. Biz de arka u?ları da öğretiyordur. Dugünlerde Saray sinemasmda bir konser verecek hastanelerinden birinin âcil vak'alar sından daldık bir apartımana. Simolan maruf sanatkâr Safiye Aylâ dnstumuzun ha kısmına bir kadın daha doğıusu Bu adamınbankada seksen bin sar yolda bize ev sahibini medhet lirası varmış. Hem bu parayı 13 sezırladığı koro erkek okuyuculardan mürekkeb ola bir kadın vücudü getirilmi^ti. Zavallı taş gibi kaskatı kesilmışti Göz ti: Şöyle uysal, böyle iyi adammış. ne gibi nisbeten kısa bir zamanda cakmış. leri bile iki cam bilya jekluıi alKışın kaloriferi çatlatırcasma yakar yapmış. Üstad Münir Nureddinin meşhur korosu ise, ma' mıştı. mış... Aylığı bir kaç gün geciktirliim. genc kızlardan müteşekkildir. Dilenci diyip de geçmiyelim: İçVücudün harareti o kadar aşağı seniz bile ses çıkarmazmış. Lmumiyetle musikidcn anlamadığım için bu gaerinden biri. yediği, içtiği ve sijnDaireyi beğendik; sıra geldi mal sara verdiei komisyon haric, on gün 'ib tesadüfiin bir zaruret olup olmarhğını bilmiyo idi ki insan kendini bir cased karşısında sanıyordu. Kadına coramine, sahibile görüşmeğe. A, hayatımızda zarfında 54 lirayı bir kenara ayurrum. Fakat. uzaktan gnriıniişe göre. iki tanınmış sanatUaıımız aralarında bir değiş tokuş yapsalar, man?i,a daha norrnal jcafein, cortisone ve plasma iğneleri o güne kadar rastlamadığımız sim mış. Adamcağız ehlikeyif imiş de: yapıldı ve bu suretle biraz kendıne elur gibi geliyor. sar bu sefer bizi ev sahibine med Bu paraları haftsda bir Beyoğluna gelebildi. Altı ay sonra biçare iki Takas yalnız ticarette olmaz ya... hetmeğe başlamaz mı? Yok biz eski çıkıp yermiş. Bravo doğrusu. Piabacağını ve bir kaç parmağını kaydostu imişiz, sessiz aadasız insan iler görüp utansınlar! • * • bettiktensonra hastaneden çıkabillarmışız, gelen gidenimiz yokmuş, Bu ve buna benzer haberlerl kaç Ah, şu mektebler olmasaydı! di. aybaşı gelmeden parayı verirmisiz, keredir gazetelerde okuyonız. DtBu kadar soğuğa nasıl mukavebes vakit namazımızda imişiz... Ne ha bir kaç gün evvel İtalyadan geDelediyemizin maşallahı var. Son zamanlarda tihmet etmiş de ölmemişti? Orası muler de neler! Adamı dinledikçe val len bir ajans Ulgrafmda bir dilenliye kararı üstüne tahliye kararı alıyor. Bııgune amma. Fakat kadınm Şikago'da hülahi kendimizi beğenmeğe başhyor, cinin p?ra aldıkça pullu makbus bugün kolay iş değil doğrusu. İpek sinematı, Melek küm süren korkunç soğuktan kenyavaş yavaş evliya gibi tevekkül kestiği bildirilmiyor muydu? HetiJ sineması, Sümer sineması derken. geçenlprde. Güzel dini muhafaza etmeğe çahşması dabir hal alıyorduk. hâkimin karşısına çıktığı zaaian Sanatlar Akademisine verilecck olan. eski İtalyan ha isabetli olmaz mıydı? Aşağıdaki O sarhoşluk içinde mal sahibile hükumetle ihtilâfa düşmemek İÇİB Sefarrlhanesi ihtilâfında da hak kazanmış. satırlar bu mesele hakkındadır. anlaşhk, konturatı imza ettik, pa pullu makbuz kestiğini söylemiş. İnsan bir kere neden üşür? NeTebrik ederiz. Muharek olsun. Gükgüle kullaraları verdik, bir hayli tutan simİtiraf etmek lâzım ki adarn naden olacak, soğuk hava vücudümümrlar inşallah. Fakat bu gidişten cesaıet alan Besarın komisyonunu da saydık... An muslu imiş. Baksanıza pul reaminl zün hararetini götürür ondan. Ne lediyenin, topyekun İstanbulun tahliyesi için de bir cak ondan sonr» aklımız başımıza bile zimmetine geçirmek iitemiyorkadar basit değil mi? davü açmasından korkulur. geldi. Yahu bu adam bizi nereden muş. Bizde hiç pullu makbuz veroB O halde soğuk havanın hararetiKpndisini raliatsız eden meselelerden biri de, uğraşa uğraşa bir tamyabilirdi? Hiç... Nereden tanı dilenci gördünüz mü? Yank dojtür'" h=>şa cıUamadığı. Istaııhııl şehri değil mi? mizi alıp götürmesine nasıl mâni yacak? Demek ev sahibini de bizim rusu, dilencilerimizin bu husustt Ondan suma, gel keyfim gel! olmalıyız? Bu da gayet basit: Sokadar biliyordu. daha namuslu davranmalanııı i t t w ğuğun vücudümüze kadar nüfuz Bunlar öyle hazırcevab adamlar dim. etmesinin önüne gecmeliyiz. Peki ki cpeki beni ne bildin de ev saİsterdim ama gaüba bunu Istebu maksadı temin için nasıl harehibine o kadar medhettin» deseniz, mekte pek de hakkrm yok. Öyle'ym, ket etmek lâzım? Vücudümüzü ört«Aman beyim tanışmamıza ne ha İtalyada usul nedir bilmiyoruın tmeliyiz. cet, biz insan garrafıyız, sizi gö ma bizde mer'î pul kanununa gö'r» Meseleyi etraflıca gözönüne getirür görmez ne mubarek ve âlicenab yüz kunışa kadar olan makbuzlar Bu havacılar, buzlar ortasında soğuk geçirmiyen elbisclerini tecrübe ediyorlar rirsek davayı yarıyarıya hal'etmiş bir zat olduğunuzu anladım... der puldan müaftır. Eh, »dam siziri veoluruz. Vücudümüzün hararctini teNereden nereye diyeceksiniz ama meli. Fakat elbiseler hareketlerimi tâ ipekten bir çift çorab, onun üs ve sizi hapt eder. receğiniz beş on kuruş için ne diye min eden aldığımız gıdalardır. Bu hâdise hemen hemen aynıdır. Şimdi ze mâni olmamalıdır. tüne kalm çorablar giymek müAma komisyon alamıyacağı bir makbuz kessin? hararet kan cereyanı vasıtasile bü farzedelim ki yünden mamul kalm Kan cereyamna mâni olmamalıyız kemmel neticeler verir. Kundura yer varsa cennet olsa onu yerin diZaten şu dilencilere kızmaga. katün vücude yayılır. Demek ki vü bir kumaş giyecek yerde gene yünŞimdi gelelim kan cereyam me ların da mümkün mertebe geniş ol bine batırır, gözünüzden düşürür. b?hat bulmağa hiç de yüzümüz yok. cudümüzün herhangi birnoktasına den olmakla beraber çok daha ince selesine. Bu noktanın hayatî e masına dikkat etmeli. Fakat bu geBu şehirde ııhhatini kazanmak, Efendim kazaya kafşı sigort» aksoğuk hava temas eder, yahud kan kumasları sırtımıza geçirelim. hemmiyeti vardır. Cereyan iyi ol nişlik çorabların yırtılmasına se yahud kazanmağa teşebbüs etmek teder gibi dilenciye sadaka veririz. cereyam dediğimiz merkezî teshin Bu üç dö'rt kat ince kumaş bir mazsa ellerimiz ayaklarımız üşür. beb olacak dereceye varmamalıdır. bile bazan komisyonla oluyormuş, Henüz kaza ve yangm sigortalan ertibatı kâfi derecede hararet ver birine yapışık olmadığından aralaParmaklar ayakkabınm içinde ser Bir kısım hekimlerimizin simsa. icad olunmanuşken alıştığımız bu Ellere eldiven geçirmek şart. Famezse, o nokta üşür. Bu halin önü ında harareti gayet fena nakleden bestçe oynıyabilmeli. Bundan başka kullandıklarım bizzat doktorlar e usul hâlâ sürüp gitmektedir. Bu ne geçmek için evvelâ soğuk hava hava tabakalan kalacaktır. Soğuk kat biraz şıklığımıza halel gelecek çorabları tutmak için lâstik ve jar sefle kabul ediyor. Zaten ne hacet gidişle de galiba daha seneler senın vücude nüfuz etmesine mâni havanın içeri girmesine evvelâ ilk olsa bile, dar eldivenlere iltifat et tiyer de kullanmamah. Bunların kan Amerikada doktorlar arasmda üc nesi sürecek çünkü yakın bir fttid» olmak, saniyen kan cereyamna en kumaş tabakası mâni olacak. Ikinci memek lâzımdır. Evvelâ ince yün cereyamna mâni olmaktan başka ret paylaşma ve komisyon kepa kaza sigorta piriminin bu kadar uden yapılmış geniş eldivenler giyigel olmamak gerek. zeliğini bir kaç gün evvel gene bu cuzlıyacağım hiç tahmin etmiyoruz. bir faydaları yoktur. kat kumaşa gelinceye kadar hava Kedi ile köpek niz, Geniş diyoruz, çünkü her ne pasoğukluğundan bir hayli kaybctmis Elbiselerimiz harareti iyi nakletPapuçların su alması çok fena bir hasına olursa olsun kanın serbestçe miyen maddelerden yapılmıştır. Elbi olur. Üçüncüye geldiği zaman da cereyanını temin etmek elzem. El keyfiyettir. Eskiden buna mâni olhiç hükmü kalmaz. selerimizin demir veya çelikten ollere, ayaklara kâfi derecede kan mak için lâstik giyilirdi. Şimdi lâsduğunu farzedelim: Kışın donar Kış geceleri soğuk odada ysttı gelmezse kızarır, morarır ve niha tiklerin yerini plâstik maddeler alyazın yanarız; çünkü ortada vücu ğımız zaman nasıl ısınıyoruz? Yor yet çatlarlar. Bunun ne demek ol dı. dümüzle haric arasmdaki hararet gan ne kadar kalın olursa olsun tek duğunu, insanı ne kadar iz'aç etPrensip şu olmalı: İnsan kışın mübsdelesine mâni olabilecek bir kat ise fayda vermez. Fakit üstüne tiğini hep biliriz. soğan gibi giyinmeli. Kalın bir kaşey kalmaz. Tank mürettebatı bu ince de olsa bir battaniye orttük zak yerine ince yünden bir kaç Lâkin bir çift eldiven kâfi gel fanilâ giyseniz çok daha iyi etmiş yüzden kışın soğuktan titredikler: ı vücudümüze tatlı bir rehavet halde yazm sıcaktan bunalırlar. çöker. .mez, çünkü soğuğun geçmesine mâ olursunuz. Kalın elbiseler vücuEvet, soğuktan korunmak için gi0 halde soğuktan korunmak için: ni olmaz. Bunların üzerine daha dünüzü sıkar, hareketlerinize mâni yineceğiz, fakat sırtımıza geçirdiği1 Bütün arahkları kapatmalı geniş bir eldiven daha geçirmekle olur, kanm cereyanını zorlaştırır. miz kumaş vesaire vücudümüze me (kol kapaklarını, pantalon ağızlarıBunun üstüne bir de dar giyersemaksad hasıl olur. selâ bir boya tabakası gibi tıpatıp nı, yakayı...) niz, ne yapsamz gene üşürsünüz. yapışmaz ki. Arada daima az veya Ayaklar için de aynı şeklide ha2 Bundan başka hafif fakat bol Unutmıyalım: İki ince bir kalınçok bir miktar hava kalır. İşte mü bir kaç kat elbise veya çamaşır giy reket etmek gerek. Evvelâ, ince, hat dan daima iyidir. cerrid vazifesi gören de esasen bu hava tabakasıdır. Kamp kuranlarm hepsl çadırlann çift damlı olmalannın temin ettiği faydaları bilirler. Bu çift damın arasında mücerrid vazifesi jjören bir havs tabskası kslır. Bu sayede de kamp kuran gece üşümediği gibi Karınız gelnıiş. gunduz ııcaktaa pi«m«k Dışarı çıkti deısitüz. YA7ISIZ Kıs soUbeti Soğuğa karşı korunmanın çareleri
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear