23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 20 Aralık 1953 /in ö I Tanzlm satışlarına dair Üç yeni Vaîi Gökayın demeci iııtilıar Vali, tanzim satışlan faaliyetinin daha mütekâmil bir hale konulacağım söylüyor Son gunlerde tanzim satışlan eene gunun mevzuu olmuştur. Ortaya çeşidli iddialar atılmaktadır. Vali ve Beledıye Başkanı Prof. Gokay dün kendısile göruşen gazetecilere bu hususta şu beyanatı vermıştir: «Tanzim satışlan kokleşerek kuvvetlendıkçe bazılarmın telâşlan artmaktadır. Bu telâs da tanzim Batiflarının basarıb olduğunun en sarih belırtısıdir. Aynı mevzuda menfi propagandayı komür için de yaptılar Yurumedi. Şimdi de esnafı Beledıyeve karsı kışkırtmak ıstiyorlar. Tanzim satışlarından gaye esnafla rekabet ederek onları kötu dururaa duşurmek desıl, bilâkis normal nizam ve kâr hadleri dahilinde satış yapmalarmı temin maksadıle fıatların ayarlanmasıdır. Bıze, bu mevzuda akıl öğretmesinler. Tanzim satışlarına ilk başlandığı zaman bızi zarara sokanlar o zaman Belediyenin zarar ettiğini soyliyerek propaganda yapıyorlardı. Bugun iyi çalışan bir organızasyonla zarar edilmedıği cihetle şimdi de esnafla rekabet yapıldığı tarzında bambaşka bir yola girdiler. Bizım yolumuz ıse hiç değışmıyor. İlk günunden itibaren hem hemşeriye hızmet, hem de sebebsiz fiat yükselmelerine mâni olmaktır. Bu gayemizde muvaffakıyetle yürüyoruz. Bu çalışmalarımızı, bu sahadaki faalıyetımizi yakın bir zamanda daha da mütekâmil bir şekle sokacâğız. Tanzim satışlan daimî bir murakabe altında ve Genel Meclısçe alınan mukarrerat gereğınce devam etmekte ve edecektir.» SANAT KONUŞMALARI | [HEM NALINA^ MIHINA Memurların terfihi ükumetiınizin, memur denilen ve yüzde 99 u ayüklarile geçinen değişmez ve dar gelirli vatandaşları terfih etmek için varmış oldugu prensip kararı gerçekleşti ve bu karann tatbik şekli de Maliye Bakanı Hasan Polatkan tarafından açıklandı. Maliye Bakanlığınca hazırlanan ve Bakanlar Kurulu tarafından müzakere ve kabul edilen kanun tasarıları hakkında Maliye Bakanının verdiği izahatın hulâsası şudur: 1 Yılbaşından bnce butün maaşlı ve ücretli memurlarla mustahdemîere, 1953 senesine ald olmak uzere bırer aylık verllecektır 2 1954 yılında bütün aylık v» ucret alanlara iki aylık miktarında tahsisat verilecek, ayrıca iyi çalışan. lara da iki aylık miktarında lkramlye verılecektir. 3 Emekli, dul ve yetünler de terfih edilecek, maaşlan daha az olan eskl emekli dul ve yetimlere daha fazla nisbeüerde olmak uzere muhtelif ka. demelı daımî zamlar yapılacaktır. 4 Iktlsadi devlet teşekkulleri memur ve mustahdemleri de bu ıtamlar. dan faydalanacaklardır. Maliye Bakanı, beyanatında katma bütçeli devlet dairelerile hususl idare ve belediye bütçelerinden aylık ve ucret alan memur ve mustahdemlerin de aynı suretle terfih edilip edilmiyeceklerine dair bir açıklamada bulunmamıştır. Yalnıi gazetemize Ankaradan verilen bir telefon habennde katma bütçeli dairelerde çalışanların da ikramiyelerden faydalanacaklan bildirilmiştir. Hasan Polatkanm katma bütçeli devlet dairelerile hususi idare ve belediye bütçelerinden aylık ve ücret alanlardan bahsetmemiş olması, bu memurlar arasında leh ve aleyhte bazı tefsirlerle karşılanmıştır. Maliye Bakanının beyanatında «BUtün maaşlı ve ücretli memurlarla müstahdemlcr» sözü bir kaç defa geçriğine ve aynca iktisadi devlet teşekkülleri memur ve rnüstahdemlerinin de bu terfihten faydalanacaklan ifade edildiğine göre, katma bütçeli dairelerle hususî idare ve belediye bütçelerinden aylık ve ücret alanların da yeni tasannm şümulüne dahil olduklannı kabul etmek lâzımdır. »Biri yer, biri bakar, kıyamet ondan kopar» sozünün ifade ettiği hikmeti hükumetin de bildiğine şuphe yoklur. Esascn bu fazla aylıklarla ikramivelerin gayesi, değişmez gelirli vatandaşlann terfihi olduğuna göre maaşlı ve ücretli bütün memurlarla müstahdemlerin topyekun bu zamlardan faydalanmalan makul ve mantık! bir icab ve zarurettir. vak'ası Öğrencilerin diş bakımlan Milli Eğitim teskilâtında saglık mufet. MiJlî Eğitim Bakanlığı Basımevi tışi olarak çalışan heklmler. Sağlık Tef. işçilerinin bir teşebbüsü tis Şefl Dr. Hikmet Sezerin başkanlıgı İtalyan kültiir heyeti azalannın Basın Teknlsyenleri Sendlkasının u. altında yapılan toplantınm kararlarına verecekleri konferanslar yelerl olan Mıllî Eğitim Basımevi işçi. lerı Başbakana bir telgraf çekmlşlerdır Bu telgrafta devlet memurlarına zam ve ikraml>e verilmesi nıevzu bahsolurken Milli Eğitim Basımevi ve benzeri devlet ış \cIerlnln işçllerınln de terfıhlnın duşunulmesi cihetıne gi. dilmesı rıca edllmektedlr. uygun olarak. okullarm sağlık teftifle. rıni ve ögrencılerin ferdl muayenelerinl yapmaktadırlar Okullardaki oğrencilerln dlj bakımı ve tıbbl müdahaleleri İçin. yeniden 2 dış tablblnin vekil olarak tayini mua. meleye konulmustur. Türk vetermer hekimliğinin memle. ketımizde tesısının 118 ıncı yıîdonumu. nu kutlamak uzere onumuzdekı çarşam. ba gunu saat 17 30 da Emınonu genclık lokalnde bır toplantı yapılacaktır. Toplantıda muhtelıf vetermerler ta. rafından meslegın memleketımızdekı kunıluş tarıhl veteriner kurumları ve meslek şehıdlerı mevzuunda konuşmalar yapacaklardır. Türk veteriner hekimliğinin 118 inci yıldöııiimii ınıııınııuiAinillllllllllllllllllllllllllülllllllllllllimnilıımııımıı İlkokullarda açılan yetiştinne kurslan ilkokullarda yardımcı ve yeü$tlrici mahıyette kursların açılması sur'atle ınkışaf etmıj bulunmaktadır. Ayrıca, Yeşılkoy pansiyonlu okulunda bır lngi. lizce. bir fransızca. bir mdzik, bır piya, no, Kadıkoy Ikbaliye ilkokulunda bır muzık ve bir ingılızce kursu olmak uzere 6 kurs daha açılmıştır İntihar vakalan artmaktadır. Dün kaydedilen hâdiseler şunlardır: Arnavudköy Adalı sokak 5 numaralı evde oturan Etrüsk vapuru 3 iincu kaptanı Turgud Bora evvelki gece 15 metre yuksekten kendisini pıama Ue atarak intihar etmiştir. Muntehirin cesedi, dün sabah yoldan geçenler tarafından görülerek zabıtaya bildirilmiştir. Yapılan tahkıkat neticesinde Turgud Boranın bir deniz seferi esnasında buyuk bir fırtınaya tutularak şuurunu kaybettiği, dün sabah tekrar sefere çıkmak endişesıle bir buhran geçirıp intihar ettiği anlaşılmışür. Buyükdere Çayırbaşı Desticiler sokak 84 numarah evde oturan 20 yaşında Ayşe isminde bir kadın, üç senedenberi metres yaşadığı Hasan Albayrağın nikâh yapmamasından müteessır olarak tentürdiyot içmek suretıle intihara teşebbüs etmişse de İlk Yardım hastanesine kaldırılarak tedavi altma ahnmıştır. Nişantaşı Ernlâk caddesi Bakır apartımanının 2 numarah dairesinde oturan Elızabet isminde bir kadın da tentürdiyot içmek suretile intihara teşebbüs etmiş, baygın bir halde Şişli Çocuk hastanesine kaldınlmıştır. Savcıhk üç intihar vakan etrafında tahkikat yapmaktadır. 1 Suadiyedeki Plâj Gazinosu yeni açıhnıs, mevsünin, plâjın, gazinonun en civcivli günlerinden birl Şort modası, çeşidli deniz Juyafetleri kıyılara yeni yeni dökülmeğe başlamış Gazınoda, öğle yemeğınde, her masa bir telden çahyor. O zamanlar pek alışık olmadığımız, deniz kıyafetlerinin en tuhaflarını ecnebiler teşhir etmekte . Derken bunlann hiç birisine benzemiyen bir müşterı peyda oluyor. Başmda, ensesıne yığılmış kocaman kenarlı bir Vagner beresı üstünde acaib bir pardesü! Parlak lâciverd bır kumaştan. Yakası yok. Yaka yerine tam gırtlak hızasından, topuklara kadar asker adımlarile inen bir sıra parlak düğme. Ayaklannda da gorülmedık sandallar. Ha.. ağzında da kocaman bir puro sigarası. Müşteri evvelâ almanca bir şeyler sdyluyor, garsonun almanca bilmediğini görünce fransızca müthiş bır yemek listesi doktürüyor. Havyanndan tutun da balıkla, etle içilecek şarabın çeşıdıne kadar. Yemekten evvel biraz çerezle birkaç kadeh viski münasib gorülüyor. Sonra müthiş bir yemek fashdır başlıyor. BİR GARİB KİŞİ Yazan: Bedri Rahmi Eyüboğlu ibaret, diyor, yoğumuza gelince. Meraklılar hep bir ağızdan: A... A... A... Diye bağınşarak kaçışmağa başlıyorlar. Müşteri, yoğumuza gelince diyerek iliklenmiş düğmeleri çözerken, pardesünün hltında en mâsum çamaşırlardan hiç birisinin bulunmadığını goren patron: Tuh! Allah kahretsin!. diyor. Derken meraklılar arasından yürek parçalayıcı bır çocuk sesi yükseliyor: Anne, anneciğim, koç imdada, bizim hocamızı soyuyorlar. Ne ayıb şey. Anneciğim ne olursun kurtar onu O bızım mektebde hocamızdıPatronun kansı duruma el koyuyor Cılız bir vücudün yansını ortaya çıkaran parlak düğmelerin çözülmesine son verıliyor. Kemedı havası drama donüyor. Ağlayan çocuk annesini zorla sahneye getırıyor. Hesabını ödemedığı ıçın işkenceye tutulan müşterinin ressam Fikret Muallâ olduğunu, bır kaç sene evvel Galatasarayda resim hocahğı yaptığmı isbat ediyor. Patronun karısı da resim yaparmış. Bir ara Akademiye yazılmış. O da Fikreti hatırlıyor. Eeresini, sandallarını garsonlar e'lerile giydiriyorlar. Ve bir rivayete göre Fıkret Muallâ kırk gün kırk gece Plâj Gazinosunda uğırlanıyor. Kendi rivayetine gdre bir sandalda, bana bu sahneyi anlatan gazino sahiblerine göre de emrine verilen bir kulübede mükemrael bır yaz geçiriyor. *** / Hacıosman bayınnda devriye gezen Jandarmalar 13085 plâka sayılı bir tak. sıriin ağaca çarpmış bır halde bulundu* fiunu gormuşlerdır Kazayı müteakıb fi. rar eden taksl şoforunun aranmasına başlanmıştır. Kamyondan mal çalan hamallar Şofor Alı Ulvı Teker ıdaresınde bulunan 3735 . Izmır plâkalı kamyonla Is. tanbuldan Izmire manıfatura eşyası gö türurken Dudulluda bir balya eşyanın çalındığının farkına varmıştır. Keyfi. yetten haberdar edılen jandarma: yap. tlğı tahkıkat sonunda hırsızlığın Sır. keclde malları kamyona yukliyen ha. rnallar tarafından yapıldığını tesbit et. mıs'.ır Tahkıkata devam olunmaktadır. Hacıosman bayınnda ağaca çarpan otomobil General Wymann Izmire döndü Evvolkl gün dgleden evvel sehrimlze gelmls olan NATO güney doğu karar. gâhı komutanı General Wymann, dün saat 16.30 da hususl uçağı ile Izmire donmü$tür. General Wymann kendlslle gorttjen muhablrimize, «Blrlrıci Ordu Komutanı Orgeneral Nureddln Baranselle bazı as. kerl mevzular etrafında müzakerelerde bulunduk» demiştir. ÇOCUKLARINIZIN ALSUMLER.Nİ FOTO SABAH'ta çekilmiş resimle süsleyiniz. Galatasaray 289 Tel. 40108 V E R G i M ECM U ASI BütUn mükelleflerln en yakın dert ortağı olan bu mecmua en selâhiyetli imzaları toplıyarak çıkmıştır. Bayilerinizden arayın veya Broşür isteyin. Cagalogiu, S«rviH M*scit Sokak No. 24 Istanbul Öteki müsteriler çoktan yemeği bıtirmış, ötede beride kestırmege başlanuşlar. Ama bizimki hâlâ peynirler üstünde bazı fikirler aüyor ortaya Ikındi guneşi ile birlıkte kahve ve hesab hstesi gelmıj dikilmis. Müthi) bir yekun. Krallara, prenslere yaraşan bır rakam. Garson korka korka listeyi masanın görünür bir tarafına koymağa çalışırken müsteri elinin tersi ile listeyi itmiş, garsonu da sinek kovar gıbi kovmuş. Garsonu bir telâştır almıg, tekrar listeyi yerine yerleştirınce mü$teri kızmış, hsteyi aldığı gibi parça parça edıp garsonun yüzüne fırlatmısNeye uğradığını şaşıran garson hes»b listesinin parçalanru toplamağa çahşırken müşteri bir gülmedır Avusturyadan ceviz talebleri tutturmuş. Gözleri yaşarana kadar Haber aldığımıza gdre Avusturyadan yuz ton kadar cevız taleb edilmektedir. gülmüg. Sonra etrafını saran garMaamafıh teklıf edılen 60 kurus fiat sonlara: lhracatçılara ıdare etmediğinden satıs Beş param yok! demi} çıkyapılamamaktadır. Bu sene ceviz rekolteslnln 700 bln mış işin içinden. kilo oldugu anlasılmaktadır Alâkadar. Durumu gazinonun müdürü inlar bu miktar cevizln dahill lstlhlâk im. kânlarını aşacağını soylemekte ^e ih celemıg, beğenmemiş, kalkmış müj rac yolları aramaktadırlar. teriyi sıgaya çekmeğe başlamış: Piyasamızda iç ceviz 260 kurus. ka. Ne demek istıyorsunuz? buklu cevız 65 kuruştur. Hıç! Param yok diyorum. Kocasını öldürmekten sanık Pekf paran yoksa ne diye gakadirt beraet etti Bundan iki sene evvel Mecıdlyeköyde zinoya gelıyorsun? blr cinayet lslenmiş. Tevfık Kazancı ls. fki gündür açtım da ondan. mlnde ama ve dılsiz bir adam bafına Peki parası olmıyan adam balta Ue vurulmak suretile öldürül. müstü. Katll iddiasile adliyeye verilen viski ile havyar mı ısmarlar? Peyve ilk sorgusunu müteakıb tevkif edi. lerek Iklncı Ağırceza Mahkemesine sev. kedilen makrulun karısı Ayse Kazan. FOTO M. Ö Z E N cı. iki sene devam eden muhakemesi Muvaffak gelin pozlan Pangaltı sonunda dün delll klfayetslzllğınden beraet etmış ve tahllye olunmuştur. Ankarada, Turk . italyan kultür an. laşmasının esaslarını tesbit İçin müza. kereler yapılmakta olan 5 kısilik Ital. yan kültür heyeti yarın sabah ekspresle sehrimize gelecektır. Heyet azalarından italyan Guzel Sanatlar Akademisi mil. düru Prof. De Angelos. bazı hususl lş. leri dolayısile bu sabah sehrimize gel. mis olacaktır. İtalyan ilim adamları «ehrimizde ba. zt konferanslar vereceklerdlr. Bu kon. feransların programı ju gekilde tesbit edllmlsür: 21 aralıkU Edebiyat Fakültesl kon. ferans salonunda saat 17 de, Roma Ar. keolojl dırektorü Prof. Biago Pace: «Doğu asılzadelermden blrinln Slcilya. daki villâjı» mevzuunda, 23 aralıkta Tepebaşında İtalyan kul. tür merkezınde saat 18 30 da, Roma Ümversıtesi Türkıyat ve Türk fllolojısl profesoru Ettare Rossi. «Dede Korkut destanları» mevzuunda birer konferans vereceklerdlr. Fikret Muallânın 1936 da Bakırkoy hastanesinde >apügı desenlerden nir ekmek nene yetmezdi? Ötedenberi bayıhnm, havyara da viskiye de, hem ölmüş eşek kurddan korkmaz kü Hah.. hah!. Ya, öyle mi? Soyun şu münasebetsizi. Nesi var nesi yok sıründan alın da akb başına gelsin. Garsonlar yağlı müşterinin üzerine atıhyorlar. O hiç telâs etmeden, bir iskemlenin üstüne çıkıyor, bir Cirano edasile etrafını saran meraklılan selâmhyor. İçtiği viski, siyahlı beyazh şarablar boşa gitmemiş olacak. Mükemmel bir aktör gibi rol kesiyor. Para istediniz, yok, dedim. Elbise, çamaşır isteseydiniz, daha çabuk anlaşırdık. Patron nesi var, nesi yok ahn dıyor. Sonra bir kahkaha, arkasından: Kışlanın önünde redif sesi var, Bakın çantasında aceb nesi var, Bir çift kondurayla bir de fesi var. SENÂRY Diyerek, evvelâ beresinl garsonlara aüyor, sonra acaib sandalSözünü kabullendi. Ben onu 935 lannı teslim ederken: Varımız bir bu pardesüden de tanıdığım zaman bu tek^rlemeyi hayate uydurmakla meşguldü. O zamanlar çıkmağa başlayan Tan FOTO M. Ö Z E N gazetesinde Elif Naci ile bir san'at Pazar günleri açıktır Pangaltı sahifesi çıkanyorduk. Akşamları buluşup yarenlik ederken Fıkret de »ktd» bir gazeteye ugramağa basladı: Çoğumuza ömrümüz boyıınca bir defa bile gülmiyen şans perisi ta çocukluğundanberi Fikret MualJânın ikide bir karşısına dikiliyor, onu şeytanın bile akhna gelmıyen münasebetsiz durumlardan, yağdan kıl çeker igıbi çekip çıkarıyor. Onun en büyük talihsizlıği bu oldu denebüir. Eninde sonunda şansına güvenmeğe başladı: Bir postum var atanm, nerde olsa yatanm. AYUK TİYATRO »• SİNEMA SANATI OERGİSİ Müast i va Sahibl: Tevfik SAOULLAH Her Sayıda: TAM BİR PiYES Olumunun yıldonumü münasebetile Refli Bayann Merkezefendldeki mezarı b&sında dun akşam saat 15 te hazin blr toren yapılmıştır Bu torende. merhu. mun yakın arkadasları hazır bulunmus, muhtelif teşekkullerden gunderllen çe. lenkler mezara konulmujrur. Evvelki gün Kartalla Yunus arasında oldukça ucuz atlatılan blr tren kazası vuku bulmujtur. Vahid Uçar idareslndekl 62 numarah marşandlz katarı Kartal İle Yunus ıra. sında giderken lokomotifin kazanı pat lamıj, maMrüst hafif, atesçl Cuma Ise agır »ekilde yaralanmıstır. Yarahlar Haydarpaşa NOmune hastanesine kaldı. rılmıs hâdlse etrfında savcılıkça tahki. kata baslanmıjtır. Marmarada fırtına sükunet bulmustur. Bu sebeble blrkaç gün once Ge. libolu yakınlarında «Doğanaslan» mev. kiinde karaya otunnus olan Yunan ban dırah ıDanatris» silepinin yükünün tah liyestae başlanmıştır. Geminin yüzdü. rülebileceği alâkadar makamlar tarafın dan soylenmektedlr. Refi} Bayann öliim yıldönümu SÜRPRİZ'in Tuhafiyeciler Emekli, dul ve yetimler İçin de bir tasan hazırlanmış olması çok yerindedir. Çunkü bunlar arasında eski ve yeni kanunlara göre aylık alanlar arasında büyük farklar vardır. Bu farklar, içtimaî adalete asla uygun değildir. Bir kaç gün ara ile emekliye aynlmış, yahud dul ve Kadıköye geçecektlm, vapur yetim maaşı bağlanmış olanlardan paVasını unutmuşum, diyor. Sonra yeni kanunlara göre aylık alanlarla Arkast Sa 6. Sü 6 da eski kanunlara nazaran rnaaş alanlar arasındaki büyük farklan ortadan kaldırmayı gözönünde tutan bir kanun tasansı hazırlanmakla bu adaletsizliğe son vermek yoluna gidilmesi cidden takdir ve teşekHsre lâyıktır. Bir lokomotifin kazanı patladı TRABZON ŞUBEMİZ 23 A R U İ K CARSAMB& GUNU TURK TİCARET BANKASI «tl'MHURIVET» in Tehikası 2 2 Karaya oturan Yunan vapuru Aralık 20 Rebiülâhır 13 I i V. j 7.22| 12.12114.31| 16.43| 18.22 5 34 E. | 2.391 7 28 9 48^2 00ı 1.39,12.51 Maliye Bakanmuztn «1954 yıhnda çahşmalarile temayüz edenlere de Yeni Dampingi aynca iki aylık miktarında ikramiye verilecektir» sözü hakkında da nâçiz mütaleamızı bildirmek istiyoruz. Çahşmalan ile temayüz edenKollu çift lâstik balıkçı yaka Japo lere iki aylık ikramiye verrunesi, ne bluzlan cengin bedenile yfizde memurlan daha iyi çahşmaya teşvik maksadmı istihdaf etmektedir ve yüz yün bu bakımdan çok yerindedir. Yalnız şu var ki memur ve müstahdemleToptan Satış Fiatı rin çalışmalarile temayüz edip etmediklerini kendi âmirleri tayîn edeceğine göre bunu tayinde haksızhklar yapılmamasını temin etKURUŞ mek gerektir. İyi çalışan bir memuru her nedense sevmiyen bır âmiri Marpuççular Çarşıh han Sürpris onun iyi çalışmadığını 1leri sürerek ikramiye almasma mâni olabileceği NOT: SÜRPRİZ Gömleklerin ik gibi iyi çalışmadığı halde kendisinin gözüne giren baska bir memuramiyeleri 30.12.953 te ra da ikramiye verdirebilir. Bu giçeküecektir. bi haksızlıkiar yapan âmirler maalesef az değildir .İkramiye mevzunnu da haksızlıklara ve adaletsizliklere meydan vermiyecek bir şekle bağlamak lâzımdır. 9OO FOTO M. Ö Z E N Muvaffak gelın pozlan Pangaltı • • ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ Muayenehane ü. Sen Con, son bır düdükten sonra, tahta rıhüma yanaşmıştı. Makine gürültusü, nihayet susmuştu. Şantal bitab bir halde idi. Bütün arzusu, bir an evvel kendisini karada bulmaktı. Ada polisi gemiye çıkmağa başlamı^tı .. İki jandarma, güverteye yerleşerek, yolcuların kâğıdlarını tetkike koyulmuşlardı. Şantal en sona kalmayı tercih ediyordu. Yolcular kafile halinde ağır adımlarla aşağıda bekliyen bir Avrupah grupa doğru ilerliyorlardı. Bu grup doktor ve rahibelerden muteşekkildi. Pariste gorduğu sorlerle aynı kıyafette hemşireler... Aralarından bir tanesi ayrılarak Şantal'a doğru yürüdü. Genc kadın bacaklarınm kesildiğini hissetmiş ve ayakta durabilmek için küpeşteye daj'anmak ihtıyacıru duymuştu. Yaşlı gozlerle, yaklaşan ınce beyaz şekle bakıyordu. Gayet tath bir ses: «Sizi bekliyordum. dedi. Mari Anj, başka bir kelime ilâve etmeksizin Şantal'in koluna girerek, üzerinde dlmek istediğı Sen Con'dan inmesıne yardım etti. İskeleye ağır adımlarla ilerlediler. Beyaz elbiseli grupun önünden geçerlerken birisi daha onlara yaklaştı. Mari Anj: «Işte beklediğimiz kimse, efendim» dedi. yalarınızı merak etmeyin, aynı za gezmek istemiyordu. Mari Anj bu manda oraya vanr. akşam konuşmanın faydalı ohnıyaŞantal, kendinde ne tesekkür e cağmı hissetmşiti. Genc kadının, decek, ne de bir kelime söyliyecek taraçada asıh duran bir hamağa kuvvet bulabüiyordu. Mer Mari uzanmasma yardım etti. Josef tıpkı Paristeki Mer Dorote'ye Şantal bir taraftan hamakta dinbenziyordu. Zaten tuhaf şey, bü lenirken bir taraftan da karşısında tün bu sörler birbirlerine benze nâmütenahi uzanan denizlere bamekte idi... Yalnız Mari Anj ha kıyordu. Singapur çok uzaklarda rikulâde bir güzelliğe sahibdi. kalmıstı, güneş, ufukta kaybolmak Yanlarında uzun sakalh bir pa üzere yavaş yavaş alçalan ateşten paz: Per Riven, bir de selüloit ya bir top gibi idi. Makogal'nin kızıl kahklı, altın gözlüklü, başka biri toprağı, bütün gün yandıktan sonsi... O da Adanın İngiliz misyoneri ra biraz nefes almağa başhyordu. muhterem David Hall. Biraz ötede, Küçük beyaz eve, ne bir kuş, ne gene selâm veren diğer bir grup: herhangi bir hayvan sesi geliyordu. Başdoktor, Dr. Vatson ve iki asis Uzakta, Sen Con'un siyah gölgesi, tanı. Bunlardan bir tanesi uzun cehennemî yükünü karaya havale boylu, sarışın, Sen Lui hastanesi ettikten sonra, körfezde, hafif hanin doktorunu hatırlatan bir genc, fif sallanıyordu... diğeri de uzun ve güç bir tahsilden sonra doktor unvanım alan BUHRAN ADASI Ficili bir mütehassıs... Mari Anj Şantal, ertesi günü uyanır uyanbir an önlerinde durmağa teşeb maz, ilk iş olarak evini gezdi Kabüs ederken, Dr. Vatson ona «dur mıştan mamul duvarlar çıplak, eşmayın, evine götürün, onunla ta yalar ise hasırdandı. Güneşin şuamşmak için önümüzde seneler var. lan, rengârenk tahtadan yapılmış der gibi bir hareket yapmışü. pancurlar arasmdan sızıyordu. Bir Sen Con yolculuğu Şantal'a ne düdük sesi .. Şantal yerinden fırkadar uzun göründü ise, Mari Anj' lıyarak storu açtı. Birden, oda, güın kolunda yaptığı yürüyıig o de neşle doldu. Karşıda, Dallice körrece çabuk bitmişti. fezinin ortasında, Sen Con, siyah Basık tavanlı, beyaz badanalı, dumanlar saçarak uzaklaşıyordu. çatısı hasır ve etrafında geniş bir Şantal ise, artık eüzamhlar adasıtaraça bulunan bir evin önüne gel nın bir uzvu olmuştu. Geceyi gedikleri zaman, Mari Anj'm tatlı se çirdiği oda, alelâde, manasız bir si: «İşte ikametgâhınız» dedi. Şan yerdi. İki kapısı vardı. Birinci katal etrafına bakmamıştı. Senelerce pıdan, oturma odasına geçiliyordu içinde oturacağı bir evin içini de (Arkan var) Nakli Deri ve Tenasül Hastalıkları Mütehassısı Prof. Dr BURHAN UfiUS Muayenehanesini, Cumhuriyet caddesi Taksim bahçesi karşısı Tstiklâl apartımanı 2 numaraya nakletmiştir. Tel: 84808. EN ÎYÎ FİAT VE EVSAFTA Şimall Avrupa Malı PORTLAND ÇIMENTOSU Altı katlı mukavim torbalarda İZMİR ve İSKENDERUNA GELDÎ. Müracaat : Ltd. Şti. TRANSTÜRK İzmir Bürosu Birinci Kordon No. 180 P.K.287 Tel: 66967855 Telgraf: SKANOR îzmir İskenderun Bürosu: Mareşal Cakmak Cad No. 36 P K. 122 Tel: 494 Telgraf TRANSTÜRK İskenderun ¥a/an: liVV DES CAKS hissi yahıız onlara tesir etrnemişti. Garib bir sarkı yüksehneğe başlamıstı... Sen Con'un arka güvertesinde halka halinde yere çömelmiş Hindliler, anhyamadığı kelimelerle hep beraber, alçak aesle bir şakı söylüyorlardı. Şantal'in şim diye kadar gö'rmediği garib musiki âletleri, bu şarkılara refakat ediyordu. Bu ıstırabh melodi acaba hangi derdin ifadesi idi? Geminin burnunu Çinliler işgal etmişti. Şarkı söylemek şöyle dursun, ağızlarını bile açmıyorlardı. Aralarında oturan bir kadın resmen korkunçtu; elsiz, kıvrümıs kolları arasında yeni doğmuş bir çocuğu uyutmağa çalışıyordu. Şantal bu acı manzaraları görmemek için gözlerini kapadı. Sen Con'da şişmemiş veya çarpılmamış bir yüzle karşılaşmıyacağı bir tek nokta olmadısım biliyordu. Cüzamlılar, gemide mikrob gibi kaynaşıyordu. Bnnlar her tarafı ijgal ,i. 4 Çeviren: BERİN BÜKTAŞ Yorgun başı geminin makine gürültusunü takıb ediyor, piston sesi rnutemadiyen ayru kelimeyi beynınde zonklatıyordu: Makogaî, Makogaî .. Başmı elleri arasına alarak avaz avaz bağırdı: «Rober, Rober, imdad..» Mühendis uzakta idi. Makine gürültüsune karışan sesini kimse işitmedi... Istırabı ve kırılmış aşkı ile yapayalnız, ürkek, şaşkın; etrafına bakıyor, dışarıdaki korkunç mahlukların üzerine hücum etmesinden doğan dehşetle kaçacak yer arıyordu .. Ne güvertedekılerden, ne de ambardan kimse başını kaldırmamıştı. Mendilini ağzına tıklyarak nefesi kesılinceye kadar kendi kendıne bağırdı... Sağa doğru baktı: Cüzamh çocuklar hastalıkları ve etrafındaki facıadan bıhaber giıvertede koşujarak oynuyoHnrdı. Onları mütesekkir nazarlarla takib etti Nefret *. etmiş., hattâ ayakta durabUmek için direklere bile sarılmıs. olanları vardı. Şantal, dünyanın her köşesinden gelen ve belki de aralarmda vaktile güzel bile olan bu biçareleri Pasifikte küçücük bir adada birleştiren garib kısmeti düşünüyordu. Hâlâ kapalı duran gozlerini keskin bir düdük sesi açtırdı... Karşısında, ananas, muz, ceviz, kamış, palmiye ağaclarile süslü Dallice körfezi uzanıyordu... Sahilden kollarını oynatarak «Selo, selo» diye bağıran yüzlerce cüzamlınm sesi yükseliyordu. Sen Con'un gelmesi, beklenilen bir hâdise idi. Kimbilir, belki bu yeni kafilenin içinde, memleketten taze haberler getirecek vatandaşlar çıkabilirdi? Sen Con'un aynı zamanda paket ve mektub getirdiği de Misyon müdiresinin sesi: malumdu.. Bu akşam adada bay Kızım, buraya dınlenmek ve ram olacaktı... Her köyde, muaz iyi olmak için geldiniz. Sizinle yazam ateşlerin etrafında «selo, selo. rın daha uzun görüşürüz, dedi. Madiye haykıran halkalar kurulacak ri Anj, sizi evinize götürecek. E9 DAVETİYE SAYIN BAYANLAR 14 Aralık 1953 Pazartesiden itibaren 15 gün müddetie 1954 Paris Kreasyonlarile hazırlanan t KA ME FA Kumaa ve Esarplaruun Beyoğlu Karlman Pasajmdaki Manöken defilesine teşrifinizi rica ederiz. KAME FA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear