25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 Kasinı 1953 CUMHURÎYET f Meraklt Resimler 1« MEMLEKET İNTİBALARI Hatayda kaçakçılık niçin almış yüriimüştür? Röporiajı yapan: Şahab Balcıoğlu san seli kl yaşamak için har şeyi yapmağa hazır! Bugün Hatayda kaçakçılık en tabiî geçim yollarmdan biridir. Bir başka cephe Iskenderunda bana toprak meselesinin başka bir tarafını daha anlatblar. Bu iddialara göre Hatayın anavatana ilhakından sonra Asi nehri adamakılh taranmış. Bu nehrin taranması neticesinde bittabi Amik gölünün kenarlan da kurumuş ve böylece ortaya sahibsiz bir arazi çıkmış. Bu vaziyet karşısında büyük toprak sahibleri hemen o bereketli topraklara koşup zaptederek cburalarını biz' kuruttuk» diye yerleşivermişler. Böylece bugün Amik gölü kenarlarında otuz bin düniim arazi, bir kaç (ağa) tarahndan Bundan er^'elki yazımda îskenderunun ve Hatay bölgesinin bazı meselelerinden bahsetmiştik. Bugün de diğer hususlara temas edelim. Hatay bölgesinin urauml geçimi ziraate dayaruyor. Dolayısüe memlekette riraat politikagının Marşal yardımından sonra aldığı seyir bu bölgeye de aynen aksetmiş bulunuyor. Şimdi vaziyeti bir sinema şeridi gibi gözünüzün önünden geçirellm: Hatay bölgesinin bir çok yerleri çeşidli ziraate elverişli olup bu arada bilhassa Amik ovası son derece mümbittir. Bu mümbit topraklann bulunduğu yerde de bittabi büyük toprak sahibleri vaziyete hâkim olmuşlar, sermaye gücü sayesinde en bereketli topraklar bir kaç kişi tarafmdan paylaşılmıştır. Hatayda nüfusun geri kalan kısmı toprak işçiliğile geçinmekte, pck ufak bir zümreye nasib olan bıı kaç dönümlük araziyi de o kimseler ağalara kaptırmamağa çabşmaktadırlar. Son zamanlara kadar, yurdun, ıiraatle meşgul olan her fcöİReainde olduğu gibi buralarda da m jayyen bir nizam varmış: Topıpksı^ köylü;er, büyük topr'k sat'iblerinin yînında yıllık veya yancıhkla çalışır, kıt kanaat geçinirlermiş. Bu nizam yüz yülar boyunfa böyle gidenniş. hanl hanl işletilmekteymış. Gene iddialara göre (Ağa) lar bununla da yetinseler gene iyü. Bu sefer de kalkıp ne kadar topraksız köylü varsa bunların isimlerini birer liste hal:nde yazıp cahil halk adına da mi'hi'r basarak hükumete müracMst elm'şler ve neticede köylüye dağıtıUr.ak üzere 30 bin dönüm arazi tahsıs ettirmişler. Sonra köylünün eline bir lokma ekmek parası verip bu topraklaruı üstüne oturmuşlar. Ziraî kredi de caba! Gene bana anlatıldığma göre bütün bunlar yetmiyormuş gibi bu (ağa) lar bir de Ziraat Bankası kredilerinden faydalanm.k^ ve buradan aldıkları yüz binkıce. hattâ milyonlarca liralık kreJilerle küçük toprak sahiblerini ezip onlan da yutmağa çalışmaktadırlar. RESIMLİ ROMANIMIZ Yazan: P. GORDEADI Çevlren; MAZHAB KUNT Katil Kuyumçu Mestorino Yeni bir bale yıldızı İlkbahar koleksiyonları Viyana balesile birlikte Londraya giden ve orada derhal nazarı dikkati celbeden bale dansözü Angela Wolf'a bazı mühim kontratlar teklif edildiği söylenmektedir. Yukarıdaki resimde Angela Wolf. sahneye çıkmağa hazırlanırken görülmektedir. tngüiz terzileri ilkbahar için <elbise koleksiyonları» nı şimdiden teşhire başlamışlardır. Bunların arasmda bilhassa bevaz renk zemin ahnarak işlenmis elbiseler nazan dikkati çekmektedir. Yukarıdaki resimde, çok bejenilen €İlkbahar elbiselerinden» biri görülmektedir. Şehirden Röportajlar DÛNYA HADISELERI Zeyrek camiinde ortaya çıkarılatı mozaikler İlgili makamlann hâlâ alâka göstermediği Bizaııs mozayikleri için Ayasofya Müzesi Miidürü şöyle diyor: «İstanbulda bulunan Bizans kiliseleri içinde bu kadar güzel ve yeni kalmı? zemin moza>iklerine başka yerde tesadüf edilmemiştir» ] Roger'nin tahtı ortasma tesadüf eden duvar mozaiklerindeki aslan tasvirlerine çok benzemektedir. Bizans sanatı üzerindeki araştırmalarile meşhur müellifler arasında İngiliz profesörü Melling, cenub kısmındaki bu mozaiklerden eserlerinde bahsetmemektedir. Şehri mizdeki Bizans eserlerini iyi bilen müteveffa profesör «Ernest Mam boury» nin son îstanbul rehberinde de bu mozaikler hakkında tafsüât yoktur. Ebersolt'da dahi bu hususta bir malumata tesadüf etmedik oCharles Diehl» Bizans sanatına aid eserlerinde bu mozaiklere işaret etmiştir.D Profesör Philip Schweinfurth, bu izahatından sonra, bu kısa zaman içinde bu kıymetli mozaikleri göstermek istediğini ve Bizans e serleri üzerinde etüd yapan talebe leri için çok faydalı olacağım ifade etti. Aynca, bu arzusunun gazetemiz vasıtasile alâka'. ı makamlara duyurulmasını ve camide lüzumlu tertibatın abnmasmı da rica eyledi. Bundan sonra, Ayasofya Müzesi Müdürü Muzaffer Ramazanoğiu, yeni koşfedilen Bizans mozaikleri hak kında bize şunları söyledi: < İstanbulda bulunan Bizans kiliseleri içinde bu kadar güzel ve yeni kalmıs zemin mozaiklerine başka yerde tesadüf edilmemiştir. • Bu kilise yalnız mozaikler bakımından değil, bina bakımından da bir sanat hazinesidir. Burası ufak bir gayretle tamir ediîirse bütün turistlerin koşacağı bir mahal haline gelebilir. Bu mozaikler V. asır Saint Jean Stadios kilisesindeki mozaiklerden çok daha güzel ve kıymetlidir. Bütün medeniyetin malı olan eserleri korumak başlıca vazifele rimizden biridir. Avrupah, Istanbula önce tarih ve sanat güzelliği için gelir. Turizm da vasını ele alanlar önce tarihî eserleri meydana çıkarmakla işe başlamalıdır. Bu suretle Zeyrek camii de Ayasofya gibi bütün turistlerin akm edeceği bir yer olacaktır. O nun için XII. asra aid bu kıymetli mozaiklerin derhal temizlettirilerek meydana çıkarılması ve ziyaretçilerin istifadesine açılması sanat ve memleket'miz namına lâzımdır. 1955 senesinde Bizans sanatı ve tarihî beynelmilel kongresi İstanbul da tonlanacaktır. Kongreye iştirak edecek yabancı âlimlere Bizans eserlerini harab halde göstermek istemiyorsak, derhal harekete geçilmelidir.» Komiser Giyom, Lili Mestorino'nun hemşiresi Süzan'ı Isticvab etmek lüzumunu duydu. Süzan aynı zamanda enis.tesinı kâtibelik ediyordu. Meşhur komiser Giyom bu vak'aya dair hâtıratında şunları yazar: «Süzan o kadar heyecanlı idi ki isticvat sırasında ablası Lili'nin yanında bulunmasma müsaade ettim. Süzan başlangıçta suallerime cevab verdi, fakat biraz sıkışürmağî başladığım vakit ablasma döndü. Yavaş yavaş sorduklarımıı hepsine lili cevab vermeğe başladı. Bu komedi bir müddet sürdükten sonra Iili'ye çekilmesini söyledim ve Süzana dönerek .Trufem'in eniştenize senedi ibraz ettiğini gördünüz mü? dedim. Süzan cevab vermedi. Peki eniştenizin tahsildara parayı ödediğini gördünüz mü? Buna da cevab alamadım. O zaman kıza ;. iklaşarak dedim ki: >Siz daha çok gencsiniz. Bu yaşta ürr.idlere kapılar açıktır. Önüne geçemediğiniz bir fenalığa şahid olduysanız dahi bundan size bir mesuliyet gelmez.» O zamari Süzan yalvarmaklı bir sesle: «Artık bana sual sormayınız» dedi, Meksikada y apılan dünyanın en büyük üniversite sitesi LaÜn Amerikanın bellibaşlı mem leketlerinden olan Meksika, İspanyol adetlerinin huküm sürdüğü bir yerdir. Meksika deyince iik aklımıza gelen ya boğa güreşleri veya kıvrak rakkaselerin kastanyet şıkırtılan oluyor. Meksika halkı, kıt'anın yukarı kısmında oturanlar» nazaran geri kalmışhr. Okuma yazma bilmiyenleri çokrur, llim müesıeseleri ve okullar memleket lhtıyacını karşılayacak sayıda deJildir. Şehirleri dünyanın en modern blnalarile stislendiği haldt köy ve kasabalar iptidalliklerini muhafaza •tmektedirler. Başşehir Meksikoda modern mlmarînin en cür'etli T» en muhtesem binalanna rastlanır. Yeni insa edilen kiliseler bile alışılandan başka tfirlü ve mlmarbk sanannın en yeni eserleri araiındadır. Başşehir civannda kunılan buyük üniversite sitesi de bu anlayı(a göre yapümıştır. Site, Xitla denilen bir yanardağın eteklerinde, vaktile bu volkandan fışkıran lav tabakalan flzerinde kurulmuştur. 1950 de başlayan inşaat üç sene içinde her gün on bin amele çalıştırılmak luretile »on günlerde bitirilmiştir. Üniversite şehri 156 mimann fca »rladığı projelere göre 'ns« edilmis ve yapı tekniğinin bütttn ımkânlan burada tatbik sahasını bulmuştur. Binaların inşasında bilhassa şu üç esasa riayet îiilmiştir: Bol ışık, gösterişlilik ve diziüjlerindeki intizam. 65 milyon dolara çıkan yapı ve tesisler yedi milyon metre kaıeîik geniş bir sahayı işgal etmektedir. Büdirildiğine göre burası şekil, biçim ve renklerin bir enmuzeç halinde toplandığı bir güzel sanatlar meşherine benzemektedir. Heykelleri, âbideleri ve her biri birer sanat eseri olan binalarının iç ve dış tezyinatile yeni üniversite siteBİ modern sanatın bütün inceliklerini içinde toplamıştır. Türlü biçimde enstitü binalarından başka Bir müddet önce Zeyrek camii Derken, günün birinde traktörler döşemelerinin tamiri sırasında ze•ökün ediyor, Marsal yardımının neticesi olarak ithal'edilmege baş mini kaplıyan çok kuvvetli Bizans layan bu makineler' yuda girip mozaikleri bulunduğunu yazmışük. dört bucağa yayılınca. ziraatle nıtş İlk defa olarak meydana çıkarılan gu' olan her bölgetnn karsjilaşrjğı bu mozaiklerin muhafazası huderd, Hatayhlann da karşısuıa bü susunda alâkab makamların diktün azametile diki'iyor: Büyük top katini çektiğimiz ve müzeierin rak sahibleri traktörü ahp başına süratle faaliyete geçmesi gerektiğibir makinist geçirince, o güne ka ne işaret ettiğimiz halde, henüz hiç dar bu topraklarda çahşarak geçi bir harekette bulunulmamıştır. Bundan birkaç gün evvel nen köylüye yol veriyorlar. Hatacamiini ziyaret ettiğiy* gelen her yeni traktör yeni bir Zeyrek issizler grupu yaratıyor. Bu grup miz vakit mozaiklerin üzerine büyüyor, kocaman bir kütle haıine kalaslann yığıldığını ve kırılıp bozulmak tehlikesinde olduklannı ü geliyor. züierek gördük. Bunun üzerine bu Bu bir iktisad kaidesidir. Varıığımevzuda, Bizans sanat mütehasnı, girdiği her yerde merhametsizsıslanndan profesör Dr. Philipp c« kabul ettirir: Her makine bir Schweinfurth ile göriiştük Alman çok lnsanın yaptığı işi tek başına arkeoloji enstitüsü ve edebiyat fabaşanr. kültesi Bizans sanatı Jcürsüsü proMeebnr! feçim yoln: Kaçakçılık! fesörü olan bu kıymetli âlim, moB5ylece Hatay bölgesinde vücude 1 laiklere dair aşağıdaki izahatı vergelen lssiz ordusu, kursağına zeydi: tin, ekmek sokacak bir geçim yolu «Gazetenizde bahsedilen (Panaramağa baslıyor. Bu ordu ufak tacrator) küisesi zemin mozaiklerideğildir. Bütün Amik ovasının ni gördüm. Şahane bir güzellikte ve Kırıkhanın topraksızlan bu orolan bu mozaikler XII. asır Impara dunun ferdleridir. torlarından II. Jean Commene devTraktörün gelişile beraber yuıd rine aiddir. Paleoiogoslar, zamanmda tanayilesm* hareketi de ona da Lâtinler tarafından vurulan dar muvazi bir tempo ile ilerlemiş olsa belerle inhitata giden Bizans împabu lssiilerin fabrikalara aktarılması ratorluğu II. Jean Comnene zamametel» bile değil. Gel gör kl, sana nında yeni bir kuvvet ve hayat kayileçme yok gibi bir şey. zanmıştır. O zaman bütün Avm Nereye gitsin bu insanlar? Çu pada siyasi bir iktidara sahib olan kurovayt derseniz, oradaki manza j Bizansın bu mozaikleri de büyük ra Hataydan da beter. bir zenginlik arzetmektedir. Üslub Öyleyse nerede çalışacak bu adamlar? Ortada gözle görünen bir tek geçim yolu var: Kaçakçılık! Hududa hücum! Ve baslıyor on binlerce insan İskenderuna, Reyhanlıya, Kırıkhana hücuma! Buna ne gümrük memuru, ne de jandarma dayanır. Bu bir inve renk bakımından fevkalâdedir. Bilhassa kilisenin cenub kısmımn büyük kubbesi altında bulunan daire içindeki şekiller ve hayvan tasvirleri son derece ince bir zevk ile işlenmiştir. Büyük parçalann köş«lerindeki aslan şekilleri Palermo'da «Paletinoı kilisesinde Normand Kralı II Komiser Giyom bundan sonra Mestorino'nun adamlarını sorguya çekti. Hepsi Trufem'in 27 şubat sabahı geldiğini v« saat 10.30 a doğru gittiğini söylediler. Mestorino da saat on birde sokağa çıkf.rak öğle üzeri gelip büroda yemek yemişti. Saat 13.30 da tekrar işleri başına gelen memur ve işçiler Mestorino'yu yazıhar.esinde istirahat ederken görmüşlerdi. Komiser hayal sukutuna uğradı... Fakat birden komiser gene ümidlenaıeğe başladı. Polis meimurları LuiBlan sokağında bir elmas rraşçısı bubnuşlardı. MesUorino bu aOamdan bir elmas saün almış, fakat dört gün sonra (elması on bin frank zararia tekrar aynı adama satinışu. Kıbrıs Havayollan Her Kıbrıs Havayotlın Uçsjı : Uzun yıllsr boyunea uçu| («crübesine iahlp iki ehliylli pi/ot iaratından sevfc v* idare edilir. Muntazam bir konlrol <ru baktma tabi olmakla emniyet siandardı rekabet kabul efmeı derecededir Tilizlikle lafbık ve riayel edüen bir uçuî saal laniesine labidir. Yolcular bu uçaklarda rahaf v« kortlor içinde seyaha' eder/«.; aynca kendilerine ymek. mefrubat leriiir. KIBRIS ISRAEl MISIR LİBYA BİNGAZİ VE LÜBNAN'a Eski vt yeni mimariyi birlestina kütübhan* binau burada eski stilde modern yapılar zaiklerle işlenmistir. Dört bir yada vardır. Meselâ kozmik ışıniarl» nında Meksikaya hizmet edenlerin meşgul olacak pavyon Hollandalı heykelini vardır. kadınlarm başbğına benzetilmiştir. Spor sahalanna gelince tribünleÇatısının kalınhğı yanra santimet ri Meksikanrn eıki tarihl ehramreden fazla değildir Binamn baş lan gözönüne ahnarak insa edilmif, lık şeklinde yapılmasına tebeb anfiler bu baflan kesik ehramlar ışınlann içeriye her taraftan giıe üzerine kurulmugtur. Sîtede yüz bilmesi içindir. bin kişilik büyük «tadyomdan başYapılar arasmda en göz alıcı ka büyüklü küçüklü muhteiif samotivlere sahib olanı kütübhane halar mevcuddur. Yeni ilim merbinasıdır. Dış görünüşü tamamüe kezi geçenlerde yapılan açıh? töıeMeksika tarihini canlandıran re ninde izdihamın fazlalığı yüzünsimlerle doludur. Penceresi yok den latin Amerikasma mahsus gütur. Işık, tavandan gelmektedir. rültü patırdılara da sahne olmuşYedi büyük salonu ihtiva eden tur. Birbirine giren halk arasıada dövüşenlere, grupar haljıde boğubinamn alt kısımlan nadide moşanlara rastlanmıjtır. Bu türlü tezahürler Güney Amerika stadyoralarında sık ıık görülmekle beraber bir ilim müessesenin sçılışı esnasında müşahidlerin dikkat nazarlarından kaçmamış ve vukua gelen arbedelerin »ebeblerini arayanlar işin içinde ka\Tiayan Meksikab kanını bulmuşlardır. Dünyarun en yeni ve en büyük üniversite sitesini kuran Meksika hükumetini şimdi düşündüren bir mesele var ki o da bö'yle bir müesseseyi yürütecek ilim heyetinin kifayetsizüğidir. Üniversiteye yeter sayıda öğretmen bulrr.anın Mek sika gibi bir memleket için müşkül bir iş olduğu belirtiliyor ve öğretrnen kadrosundaki darhğın sebebleri bilhassa şu noktada bulunuyor: Meksika ilim adarnlannı tatmin eden bir memleket değildir. Profesörlerin maaşı azdır. Dışandan gelenler de o nisbette para almaktadtrlar. Bunu bilen yabancı profesörler davetleri kabul etmemektedir. Meksikada çahşan yerli ve yabancı âlimler maddî kifayetsizlikler yüzünden ikinci bir 15 tutmağa mecbur oluyorlar. Zamanlarının hiç değilse yarısını geçim vasıtası yaptıklan ikinci işe harcıyorlar. Bu vaziyet de%am ettikçe yeni üniversite mahallesinin hakiki hüviyetini alabilmesi ve istenllen şekilde işler hale getirilmesi irnkânsız görülmektedlr. Hükumetin buna bir ç»r« bulmasını temenni edenler bu husu«t« yOrürlükte olan kanunlann dejistirilmesini tav•iye etmektedirlac. T. A. ÇEKMEYİNİZ! Cenab OZANKAN Bekdiye tanzim satışlan için seyyar işporta tezgâhlan yaptınyor Muayyen zamanlardaki sancılara karş Cyprus Airways İLE UÇUNUZ başarı ile kullanılır • Baş, di;, adale. sinir, lumbago, romatizma, siyatik ajrı ve sancılannı derhal teskio eder. • Grip ve nezle başlangicında ahnması fajdalıdır. • Mideyi bozmaz, kalbi ve böbrekleri fstar.fcul Beledlyesi feyyar esnafı mo. dernleştirmelc gayeslle 240 llraya mal olan 190 aded isporta tezgihı yaptır. maktadır. Betediycnin bu tezgâhlard» tanzim satışı yapnn işportalar tes!» edeeefi sâylenmektedir İstanbul esnafı »imdlden bu tanzim saUşımn aleyhinde bulunmakta ve Be. ( leciiye zabıta tallmatnsmeslnm Işpcrta. . cıUîı seyysr olarak kabul ettfğlni. bu ' tezgâhların yapı itibariie seyyar durumu arzetmedığini ilert sürmektedirier. Aynca, Be'.ediyenin uluorta yerlerde kj. racağı ljporta tezgâh'.nın diğer lspor. tacı vatandasın zararma çalışacağını Eöylemektedlrler. Bunun üzerine komiser Giyom, Mestorino'yu tekrar müf diriyete davet etti. Trufem'in ayın on üçünde size beş krathk bir pırlanta sattığını, buna karşılık imzalamıs oldugunuz 35 bin frankhk senedi size ibraz ettiği zaman tediyede bulunarak senedi istirdad ettiğinizi söylemiştiniz. Bu beş kraüık pırianta ne oldu söyler misiniz? Maalesef söyliyemem, Yüksek bir şahsiyet mevzuubahstir. Meslek sırnnı muhafazaya mecburum. O zaman Mestorino'ya LuiBlan tokağmdaki elmas traşçısının ifadesl okundu. Mestorino bunun üzerine: «Biıaz iikılmışbm t| ^dedi. Tediye etmem gereken bazı paralar vardı. O halde Trufem'e verdiğiniz otuz beş. bin frangı nereden buldunuz? İs' tikraz ettim Ne zaman? Ayın 26 smda Yani cinayetinı arifesinde öyle mi? Evet Dikkat ediniz, söylediklerinizden| emin misiniz? Tabiî.» Mestorino, parayı kendisine verenlerin 1 isimlerini de söyledi. Bu adamlar deThal bulduruldu. Parayı hakika'.en verdiklerini itirai ettiler, fakat şubatın 26 smda değil.l mart ayının beşinde vermişlerdi. Demek Mestorino yalan söy| lemişti. bjs'ıca leyahal acenle'vrine yeya BEA Ayaiptfs Kun Palss No 1 e müracaal edmiz. Tel. 8238182982 Ankara Zaier Meydanı Yenı'jebir. Ul 28402 HAVAYOLLAHI 8EA VE 8 0 A C H£ MÜŞTEREKEH Bilat almak > o yer ayınmak İçin GRiPiN K i N İ N Lİ 4 saat ara ila gUnda 3 adet alınablRr. Bir kaî gün evvel. Büjükadanın Ma. den sahiilnde 18 . 20 yajlannda hüvi. yeti meçhul bir gene kız cesedi bulun. drıpunu yaznaıstık. Polisçe yapılan tahkikatta cesedin hüviyetl meydana çıkarılmış. Kadıköy de Yoğurtçu Parkı karşısında 16 sa. yılı evde hizraetçilik yapan Hüsnü kızı Müzeyyen Ekln olduğu anlaşılmıştır. Verilen rr.alum&ta göre. bir »kıl hasta. 81 olan Müzeyyen Ekln. 20 gün önce evinden kaçmı? ve hâdise gününe ka. dar izlne rastlanmamıstır. Oıerlnd» bir kaç kat »lbis* bulunan ces«d, halen morgdadır. Rapor h«nii2 \erllrr.errl| olmakl» beraher. Mü7eyyen a i n i n kendlalnl Kadıkflyde denlze j atmak lutetile intihar ettlgl ve akın. j tmın cesedi Büyükada »ahiiierin» iü ı sanılmaktadır. [ Büyükada sahillerinde cesedi bulunan kızın hü^yeti anlaşıldı Bu ifadeyi aldıktan sonra komiser Giyom mesele ile meşgul sorgu hâkimine koşarak Mestorino nun ikametgâhında araştırma yapabilmek için gereken müsaadeyi istedi. Fakat hâkım delilleri kâfi görmedi. Ona göre Mestorino muteber bir tüccardı, cinayet işliyecek bir adam değildi. Velhasü müsaadeyi vermekten istinkâf etti. Bu vaziyet karşuında Giyom meseleyi muavini Masü'ye haval etti ve yemeje gltti. rar) Türkiyede neşri hakkı yalnız'gazetcmize aiddir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear