Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 Kasnn 19» CUMHURtYET ~f Merahh Resîmler ^Guido Orlando Ertesl perşembe günü, Greta, çok ilgileniyorlardı. Çünkü Park Hollywooddan kaybohnuştu. Orta Central otelmde rövelverle vıırulalığı heyecan kapladı. Gazeteler rak ölmesi muazzam bir ıkanddl başka hiç bir şeyle meşgul değıl teşkil eden profesyonel oyuncu lerdi. Greta Garbo nsreye gıtmifti? Arnold Rothenstein'le araaı gayet Ne yapıyordu? Hıç kımsenin bir iyi idi. . jey bildiği yoktu. Rasgele herkesle Evlenecekleri haberinl y*ydjm. mülâkat yapıliyordu. Garbo'yu ele Tom Neal Iner Norton KulaSa geçirmeğe imkân bulunamıyordu. Cuma günü aynı terane. Cumarte hoş gelen bir terkibdi. Ne«l'in basi, keza. Garbo buhar olmuş, uç bası. altın=ı müstağrak, ışten çe muştu! Sakın haydudlar kaçırnus kilmiş, Chicago'lu bir bankerdi. olmasm diye lâfiar edilmeğe başla Oğlunun, son derece çirkin şartlar altında katledilen meşhur blr oyun mıştı. cunun sözdesi bir kadırüa evlenPazar gazetelerinin Greta'dan meyi tasarladığını haber alınca, bahaedebilmelerini sağ'.amak içüı onu tam zamanında meydana çı bejTÜ attı. Bankerin bu izdivaca karttım. Çünkü pazar günleri insa muarız olduğu haberi, yıldınm hınm, gazete okuyacak çok zamam zilt etrafı dolaşü. Bu arada, înez'le vardır; o gün okunan şey de bütün Tom, Waldorf Astoria oteline yer leşmişlerdi. Düğün hazırlıklan hahafta akılda kalır. TÜ hanl devam ediyordu. Greta Garbo, Arizona'da bulunDerken, Tom'un babası, izdivacı du. Sahte bir isimle oraya kaçmışbozmak için NewYorka geldı. Oğü. Tanınmış bır sahne vazu beralu bu kadmla avlenmekten vazaeçberdi. Mesele basittı. Mademki mediği takdirde onu mirasından Garbo bu sahne vazu ile beraberdi, mahrum edeceğini söyledi. demek ki John Gılbert'le aralannBunun üzerine Tom ağzını açb. da bir şey yoktutleride alacağı mirasın, nazannda Dedikodu bir anda sör.dü Ertesi hiç ehemmiyeti ohnadığını, kendi günden itibaren Capitole sinema ı başınm çaresine bakacak kadar sında gösterılmeğe başlayan film | yaşı büyük oldugunu gazetecilere mükemmel kazanc getirdi. Fakat beyan etti. Brodway'de. erkek elşimdi geriye dönmemız lâzım. biseleri satan bir mağazada tezgâh(Ölü veya Diri) isimli bir Afrika tarlık buldu. Bütün bu reklâmlarfilminin reklâmı için, bu fılmi ya dan sonra, Tom'a pek yakında, pan Frank Buck'la çalışmağa baş Hollyvvood, kârh bir mukavele teklayışım takriben bu sıralarda ol lif etmemiş olsaydı pek şaşardırh. muştu. Frank benım eski bir arkaInez evlenmedi Onu da, Tom'u daşımdı. Filminin rek^mı işini bir da hiç rahatsız etmiyen bütün bu vazife olarak tamamen üzerime al söylentiler, Tom'un emeline nail olmış değildim Sadece ona yardım masını sağlamışb. ediyordum.. Çünkü filminin gerFakat o tarihteki asıl büyük baçekten reklâma ihtiyacı yoktu. Ken şanmı, bu faslı kaparken anlatacadi kendıne yürjiyordu. Fılmın bir ğım. Bu başanm sayesinde, tekmil harika olduğunu halka sbylemek Amerika gazetecilik tarihinin en kâfi geliyordu. Hakikat de bu idi, güzel istihbarat fotograflanndan birini temin etmiştim. Bu, az buz iş halk esasen bunu da görmüştü. Başka bir muvaffakıyetimi anla değ^ldir. Ye'se düşmüş bir kadın, Orlantacağım. Bu, NewYork tiyatrplan teşvik ve yardım komıte<;ini teşkil do'dan teselli aramağa geîrr.işti. Bir cüceye deli gibi âşıktı. işidir. Sene 1936 idi. Sıhne hasılat Fakat cüce ile birlıkte sokağa yapmaz olmuştu Crosby Gage, ben den, bir şevler yapmamı iîtemlşti. çıktığı, onunla birlikte lj<inta!ara, Büyük Prodüktör Crosby Gage toplantılara gittiği zaman, herkes çok zarardavdı. Mudahale etmerr.i kahkahalar'.a gülüyordu. Bu hal istiyordu. Komiteyi teskil etmış ık, kadmcağızın yüreğini paralıyordu Kadın zengindi. Kendısır.e yarben de reis vekılı seçılmıştim. Hükumetten bir milyon dolar borç is dım edecek olan kimseye, re kadar temiştik. Bu milyonu alamadık. para isterse vermeğe âmade idi. î s Hükumet bu gibi işler yapmaz Da kat hıç kimse bir çare buUmaTnştı. Bana yardım edebilir ır,;s:tıiz, ha doğrusu, o tarihte yapmıyordu. Mösyö Orlando? Fakat reklârrjrruz yapı'mıştı Bız.Mösyö Olîindo da, filhakika. ona den çok bahsedilmişti. Esas iş de yardım edebileceği cevabıru verbu idi. mişti. *** İje başlamak için: BİR BAŞKA REKLÂM Durun bakalım, bu îabîhii MÛCİZESİ îazetelerde neler var, dedim. • Diğer bir reklâm kampanyası Her zaman boyle başlarım. Gada, Madam Houdıni lehıne tertıb zetelerde ne var, ne yok, ona baettığim kampanya olmuşrur. karım. Günün büyuk ad?mlaıuiı, Daha Newyork'a gelir gelmez. aktüalite kahramanlarını ararun. Place Theatre'da, bu kadının ko Halkın takib ettiği şey'.eri. Harecası meşhur sihirbaz Houdinı'nin kete geçeceğim yeri bulurum. Onbir temsılinde bulunmuştum Or dan sonra, müşterimi sahneye çıtada büyuk bir sandık duruyordu. karmak için gereken şeyi yapmak Houdini, bu sandığın içine, seyırci kalır. lerı kapatıyordu. Sonra, ellerıle bir O günün büyük hâdisesi Washing kaç pas yapıyor, sandık kendıüğın ton'da cereyan edecekti. Wal Streden açılıyorduet'te bir skandal olmuştu. Bir tahSandığa guTnek istiyen var mı? kik komisyonu meseleyi inceliyordiye sordu. Ben çıktım Houdini du. Maliyenin içyüzünü aydınlatamarifetmi gösterdi Bu benim, NevvYork sahnesinde ilk görünüşümdü. Bu adamla tanışmıştım. Houdiniyi çok sevıyordum. Hezarien bir adamdı. Ölümünden sonra karısı, Kali forniyaya gelmışti. Muteveı'fanm bir tercümeihal kitabı çıkmışü, o BOŞ YERE kitab içm reklâm yapılmas'.nı istiyordu. Kafamın içinde bir fıkır ISTIRAP doğac?ğmı hıssedıyodum. EmsalÇEKMEYİNİZ siz bir fıkir doğdu Şu: Houdini, yaşadığı muddetçe is pritizma amatorlerıle alay etmış ti. Onların tecrübelerini inkâr ediyor, ayni şeyleri kendisi ele alıyor, ruhîarm müdahalesi olmadan tecrubeyi muvffakıyetle oaşan yordu. Medyumlara hılekâr dıyordu. Meşhur sihirbazın, ölüm döş« ğinde iken, ispırtizmacılann id dialarmm gerçek mahiyetıni ortaya çıkarmağa karar verdığini haber olarak etrafa yaydım' Houdini, guya karısı ile anîaşmış, eğer ruh mevcudsa, izdıvaçlannın yıidönümünde, Madam Houcunı nerede bulunursa bulunsun; gelıp ona eorüneceğ'ni söylerristi Yıldonumü günü (Knickerboker Hotelın) damına çıktık. So kakta halk birbirini çiğnıyordü. Gazeteciler, fotoğrafçılar, tıer çe şid insan, bizım gelmemizi bekliyordu. Düşünün bır kere, Madam Houdinı'nin, ölen kocasmın ruhu iie randevusu vardı. Houdini randevuya gelm^Ji. Ciddi düşünme kabılıjeh olmıyan kimseler benim yerımae alsalar, herhaHe daha heyecanlı bır sahne icad ederler, müteveftayı ortaya çıkarırlardı Ama bu bır teK hâdıse olurdu. Halbuki Houüıni nin gelmemesi, bir daha setere gel mesi ilıtımalini düşündiirüyordu Madam Houdini, o günden, 3onra senelerce müddet, ayni töroni, aym muvaffakıyetle tekrarıadı. Yıldonümleri arasında da kitab mükemmel satış yapıyordu. Tom Neal'i de gene o tdrilue tanıttım. Hayatinın ılk rolunu Tom Neal'e veren ben oldum. Florid? dan gelmişti Sinemacılık yapmak istiyordu. Onu meşhur etmtk lâ zımdı. İlk iş olarsk kendisıne Inez Norton'u tanıttım. Gazeteler İnez'le SÖHRET FABRİKATORU RESIMLİ ROMANİMIZ SÂATÇI PEL Bir kitabı satmak için bulduğum inamlmaz çare bilecek olan kimler varsa hepsi Washington'a davet edılmişti. J. P. Morgan çağuılnuştı. Bir k»ç gune kadar Washıngton'ta bulunacaktı. John Pierpont Morgan! Wal Street'in en meşhur ismi, bütun dünyanın en çok tanınmıs. isimlerinden bbri. Büyük anlanmdan biri yaklaşıyordu. Evet, madam, dedim. Bır sey yapabilirim. ŞaiÜarım üzerinde anlas/ık. Waiuington'a varınca, Morgan m hangi saatlerde nerelerde bulunacağını sorup öğrendim. Öğle yemeği saatinde, Morgan, otelde otururken, cüce, bebek esvabları gVj"niş olduğu halde geldi, büyük raaliyeciye doğru iğildi. Morgan, cüceyi kucağına aldı, tekmil Amerikan»n fotoğrafçılsrı da, asrm en güzel enstantanesini çektiler. Fotofrraf, haddızatında çok mükemmeldi. beşeri bir şeydi. Büyük bankerin, tanımadıgı bir miniminiye gulümseyişini göstegyordu. Fakat bu mınirrunmin hakıkî hüviyetini ben ifşa eder etmez yer yerinden oynadı. Dünyanın bütün gazete'.'ari, bu resmi birinci sahifelerine koydular. Bahsi hâlâ devsm edîr. İki saat sonra, müşterim bayana» cucesi meşhur olmuştu. Artık herkesten saygı görüyordu. Kadmla kimse alay etmez olmuftu. «Publie Relations» bir kere daha mucize göstermişti. 6 İTALYA KtMSEYE MUHTAC DEĞİLDİB Müptedilik devrinde başanya u l î | ırcığım 15lere fazla daldığım için burada, İtalya faslma sığdırabileceğim bahisleri ele alacağım. Ben hem Amerikalıyım, hem İtalyanım. Doğduğum yer ve menşeim İtalya; yetiştıgim yer Amerika. Bir aysğım Okyanusun bir kı» yısında, oteki ayağım öbür kıyısında. Hayatım da eski bir Amerikan hikâyesi: Hiçle başlayıp sebatı sayesinde başarı elde eden fa» kir çocuğun macerası. Fakat Amenkan olmama rağmen İtalya ile temasımı hiç bir zaman kaybetmedım. Basamaklarda yükseldiğim nisbette. Amerikada çıkan italyanca gazeteler, Orlando'dan, gitgide daha sık bahseder oldular. Birleşik Amerikanın İtalyan idarecıîerinden biri olmak benim için çok muhim bır şeydi. Du§ünün bir kere: Altı buçuk milyon Amerikalı İtalyan. Dünyanın en kalabalık İtalyan azınlığı. 1930 senesi civarında, (Birleşik Devletler İtalo Amerikan Kadınlar Kulübü) ile işe başladım. Nevr York şehri ile ilgili ailelerin çokluğunu gözdnüne getirince, bunun son derece buyük bü: kuvvet, belki de bir seçmen kütlesi olacağuıı düşünüyordum. Arkası var Tamîre muhtaç bir yol Alf Chapman adlı ıllindir loförü, hayatirun en büyük sürprlzi Ue yollan tamir etmek için geldiği Cheshire sehrinin Victoria caddesinde karşılaşmi5tır. Öğle yemeğinden işinin başına dönen Alf Chapman, caddenln çökmüs ve ernektar silindirinin de yarı yarıya toprağa gömülmüs. olduğunu görmüs.tür. Bunun üıerine Alf Chapman «hakikaten tamire ihtlyacı olan bir cadde. diye mırıldanmıştır. Öğretmen ve Öğrenci Köşesi Atatürk gencliği, îşbaşına! Yazan: Eski Bir Öğretmen Kendisine cinayet işlediği soylenince Pel'in başvurduğu mü(dafaa tarsı ju idi: Carum bana cinayet işlediğimi söylüyor(sunuı ama ölen nerede? Lutfen bana bir cesed gösterinizS Efliz'in mazisi hakkmda yapüan araştırmalar sonunda bu kadın [hakkında şu malumat elde edilmişti: 1840 senesinde Palatina'da 'doğan y.ll» bir k»ç ay maaastıra kapanmıç, sonra sütçü yanında çahşmış, nihayet hiımetçiUğe girmısti. Eski efendilerinden olan İRios bu kıan hiç olmazsa 1500 frangı bulunduğunu söyluyordu. I Gazetelerin bu İ5İ8 mesgul olmasına rağmen Eliı ortaya çıknuI yordu. Polıs butün otel, hattâ hastaneleri aramış, fakat Eliz'i bu(lamamıştı. 20 kasım 1884 tarihli Cri du Peuple gazetesi şunları | yazdı: «Polis Müdürü Kuhn, Pel'ın kurbanı Eliz'i her tarafta l arıyor. Bizim elimizde polisin imkânları yok ama bu kaı | Alzas'da Gebviller şehrmde bir pansiyonda olduğunu söyhyebiliriz. Biraderi Strasburg'ta Ben meydanının üç numaralı binasında oturmaktadır. Esasen kendisi de AlzasTı olan Mösyö Kühn [ oraya kadar uzanıp bir baksa...» Polis, bu "iz üzerinde de yürüdü. Fakat gazetenin verdiği malumat tamamen uydurma idi [12 temmuxdan sonra Eiız'i gören olmamijtı. 28 hazıran günü Pel'in kadına aid yüzde 4,5 faizli bir tahJ I vilâtı sattırdığı tesbit edildi. Pel bunun bedeli olan 215,50 frangı i lcebine indirmişti. 18 haziranda da saatçi 356 frank değerinde] dığer bır tahvilât satmıştı. Bu da Eliz'e aiddi. Değişmez Başkanımızın on beşincı oluın yıldonumü, bızi, bu acı ayrılış yeni olmuş gıbı içlendırdı. Hattâ ağlartı. Son karargâhında, Onu, büyuk granıt tabutunun önün den geçerken selâmlayan yüz binlerın duygulan böyle idi. Fakat bu teessürun kuvvetli bir tesellisine, gene onun varlığile erebildık. Turk gencliği, aydın, uyanık, inkılâba Turk gencliği, gördük ki, gerçekten ona bağlıdır, onun izındedir. Onun ınandıklanna inanmakta, onu saymakta, onu sayanlan saymaktadır. Bu, bir ürrud, bir mujdedır, bizım için... Biz ki, yavaş yavaş, Ebedî Şefin içtıği ölüm şerbetırun olduğu tarafa doğru gitmekteyız. Nobet devreden çağdaş kuşaklan eskidLkçe yenilere yerlerini verırler. Hılkat, böyle kurulmuş, böyle gıder. Yeter ki, gözümüz açık gitmlvelım Ankarada Millî Kütıibhanede Atatürk kitab sergisi lemezler. Hâlâ içimızden meselâ Incelenirse belkl ekslklerl çıkarNobel mükâfatı kazanmış bır bil Fakat bu halile de mühim bir rehgin, bır şair, bır fılozof, bir diplo berdir. MUlî kütübhane bu sergiyi mat çıkmadı. Mılletlerarası takdire çabuk kapamasm. Her halde açüyücelmış insanlara hasretımizi din dığını duymıyanlar çoktur. Gehrdiremedik Ümidimiz, genclerde; ler, görürler, okurlar, istifade ederBiz olmadık, onlar olurlar dıye... ler. Şimdi bu bakımdan sevgıli Atatürk Atatürk ve Tarih Kunımu gencliğıne sesleniyoruz: Saym Profesör Bayan Afetin İş başına!. «Gazi M. Kemal Atatürk ve Türk Tarih Kurumuı adile Kurum taraAnkara, Millî Kütübhanede fından yayınlanan küçük kitabı, bu konuda tarihî bir be'ge... Bunda Atatürk kitab sergisi Ataturkün tarihe verdiği özel önem Millî kütübhanedeki arkadaşlan, pek açık görülüyor. Tarih Kurumu candan tebrik ederım Ataturkün B.M Meclisinde söyledikleri kitaba ve Atatürk hakkında Türk ve ya tarih sırasile almmış. Scn hastalık bancı yazarlann kitablanndan çok günlerinde bile T.T. Kurumunun güzel bir sergi yapmışlar. Beş yuze bürosu Dolmabahçe sarayındaki yakın kitab, dergi. ansiklopedi, bro dairesinde onun emrile çalışmışürşür bir arada... Sevincden ne dı Bir yıl önce Muayede salonunda ayeceğimi şaşınyorum ve bizım mı çılan sergi, onun arzusuna uyulaşıl mışıl uyuyan sözümona «İnkılâb rak bozulmamıştır. Bu broşürün son kısnrnda AtaEnstitüsü» ne nazar değmesin dive İşte bu vesile ile biz yaşlılann bir tutam tütsü hediye etmek is türk tarafından düzeltilmiş demeçlerin tıpkı baskılan da vardır Ongenelerde gorduğü inkılâbcı heye tiyorum. lar da birinde «Büvük Millet Meccan, boyle bır korkudan gönülleriBu kitablar arasında Armstrong lisinin muhterem azası» dive yazılrımlzi korudu Son yedi, sekiz yıl un Ataıurk biyoğraf.smı görünce m'şken kendi kalemile şöyle düzelic nde tiıriü tesirlerle Atatürkü uhayret ettim. Malum a, hakk tîlmiştir: nutur gibi görünenlerin velev bir mızda yazılnuş eserlerin biz, ancak «Büyük Millet Meclisinin sayın azlık olarak, raeydana çıkışları bile lehimızde olanlanna izın veririz. A üyeleri». bızi üzuyordu. Demek aldanmışız!. leyhımizde âlem ne soylüyor, bunu Kitab, güzel, kıymetli Fakat TaAh, Ne ıyi ki aldanmışız! Ya albilmek, bazı şeftali beyinlilerimiz rih Kurumu, hâlâ bıraktığı para ile danmasaydık, ya ona bağh genclik için giınahtır, yasaktır. «Falan ki çalıştı|ı büyük kurucusu Atatürk korkusuz, asil duygularla şahlantabı, falan dergiyi okuyucuya ver için biraz daha etrailı bir anma yamasaydı!. Sağın ve solun ifratları, meyin'» Bakanlık mealindekı emir yını yaDmalı değil miydi? Bu kumübalâğaları onların masura ruhleri hâlâ, kütübhanelerimizin dos rum gözünde Atarürk, her bakımlarını sarsaydı!3ralannda rnevcuddur. (Bu noktaya dan bir «velinimetn tir. Kaldı ki, Bunu bırakalım. Böyle bir tehli okuyup okutmak mesleği olan pro kuruculan için vapacaklan yayınke artık yoktur. Atatürke inanan fesör Bakammızın ehemmiyetle dik lar. tarihe en büyük hizmet olagenclik, yerlerimizı almağa hazır katini çekmek isterim ) demek caktır. lamyor Şımdıye kadar olduğu gibi Armstrong'a hususî bir müsaade Füreya kılıç serffisi bundan sonra da onlara seve seve çıkmış! hayra delâlet!. Bu hafta Ankarada Melikon gayerlerımızı vereceğiz. Nitekim seve lerismde açılan bu resim, çini, liHalbuki bu kitab, mühimdir. Terse 'e vermedık mi? toeraf sergisi, pek hosvsma gitti. cüme edilmeli, bazı yerlerindeki Hele çiniler .. Ince bir kadm zevOnlar için ve bizim için Türk hayal mahsulü cihetler tenkid olun kinin renk, şekil, hayal karışmasiie snilletinin geleceğı hesabına bu femalıdır. S&h zamanlarda Time A tabakta. fincanda, panoda, tepsıde, rah verıcı halin de bır uzüntülü tamerikan dergısi bu sebebden hata sürahide varattığı bizim, fakat veprafı olduğunu açıklamaktan kendiya düşmüştür. Eğer ona cevab ola veni arayışlar ve buluşlan hayranmizi alamıyacağız. Bilhassa ünivercak bir kıtabımız olsaydı cesaretle l'Hs» sevrettim. Aklımda hep Atasite'erimızdeki başsn nısbetinin dübazı uydurma hikjyeleri doğru im:ş türk. hep AnıtKabir olduğu İçin şüklüğü bizi ciddî olarak kayguya gibi al'.p yayamEziardı Her şeyin •sarib bir çağmşma ile, bunlardan düşürmektedir. Meselâ İstanbul Üilmi' cehlinden iyidir. Bilmeliyiz. bin nnünde dururken Itaivan moniversıtesinfleki imtihan neticeleLehimizde, aleyhimizde ne varsa 1 z=yikli tavan^rda bu ciniler olsayrinde başarı, yüzde yirmi. yirmi hepsini, heps'ni öğrenme''y;z Ku dı dive düşünüyordum. beş sularında imış Sayın profesörNe tuhaf bir tesadüf! Bu eüze1. laklan tıkamakla top. patlad'ğı zaler yetiştırme, sevgili çocuklanmız, man ses çıkarmaz o'ur m u ' Kaldı eserin sahibı ile konuşup o eskısi öğrenciler yetişrae bakımından bu ki, bu kitab Atatürke hayranlıkla AnıtKabirde görmeyi düşündüğüişi ele almalı, üstünde durmalıdıryazılmıştır Daha buna benzer eser mü söylediğim zarrıan kendisindeki lar. Türk Talebe Bırliklerinin ayrıler de yok değıldir. Bence İ n t ' 1 â b Hayreti görmelivdiniz. MeŞer o, bu liktan kurtanlma teştbbüsleri setecrübeyi orayı gözönünde tuta; ak Enstitüsü bunlan türkçeye çevirtyaDmış vinecek şekilde gerçek'eşırken bumeli, icabmda cevablarını vpırneli nu kendılerıne hatırİBtmayı bir vaArtık Türk resmi, Türk hevkeli. ve yajmalıdır. Hangi Enstitü' diTürk çimsi. büyük çapta, devlet zife bilirimyecek^iniz TTaa!e=ef haklıs'rızbinplarına ve hususî yaoıiara eirUnutmıyahm ki. Atatürke bağlıBu sergi icin Bitlis ili küitür ve melidir Her misafir gelen Başbalık, onun fıkırlerine bfiğhlık deeğitim derr^ei de kadirbilirlik gös kana bu konuda bir iftıhar nutku mektir. Onun başlıca fikırlerinden termiş, «Atqtıirk ve Devrim Kitab çektırme icin vesile verme, bundan bıri de çalısmak, kendini kıymetlan» ismile bir katalog nesretmiş Bonra olsun Türk protokolundan çı lendirmek ve bövle^e başanya varMuharrem Mer^sngilin himmetıle karılmalıdır. Şirr.di hayalimde altı mpktır. GenclerİTiiz. hocaları onlaterttblenen bu kataloğu bütün A parçadan yppılı mavı, bevaz, siyah n köprü geçirir eibı snıf atlatsalar tati'1"kü sevenlere tavsıye ederım ve kahverenaileHe karışmış pano bi'°, bir şey öğrenmpiikçe bu kolay var. Ismi nedır, biliyor musunuz: Bunda türkçe ve yabancı dildeki eyükselmeyi gerçek bir ilerleme belRuya!... serler, sergide olduğu kadarile var. (Bu tserin bütün haklan Opera Mundi şirketi ve gazetemize aiddir) Sorgu hâkiroi Haber, fakülteden doktor Bruardel ve kirniyager Lot'a müracaat ederek Pel'in evinde bulunan sobalarda [bir cesedin üç dört günde temamen yakdıp yakılamıyacağını tes[bit etmelerini rica etü. Yapılan tecrübeler müspet netice verdi. [ Burada yüz saat zarnnda bir cesedin yanması ve tamamen kül [haline gelmesi mümkündü. • Baş, diş, adale, sinir ağrılarını teskin eder • Bayanların muayyen zamanlardaki sancılarına karşı faydalıdır Polis bundan başka Nanter'li bir hızmetçiyi buldu. İsmıt Humber olan 36 yaşındakı bu kadının 1200 frank kadar bir paı rası vardı. Pel kadına bir kaç kere teklıflerde bulunmuş, fakatt her defasında bir netice elde etmeden ayrılmak mecburiyetindei kalmıştı. Son olarak saatçi kadına bir mektub yazmış ve ranj devu vermişti ama Humber randevuya gitmemişti. Kimbilir bel/ ki de gitmiş olsa idi onun da ismi cısmi yeryüzünden silinecekti.^ (Arkası var) G Ri PîN 4 saat ara ile günde 3 âdet alınabilir. Türkiyede neşri hakkı yaînız' gazetemi» aiddir.