25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
fJUMHUKİIET 20 Kasım 1953 Inşaatı eksik kalan yeni ilkokullar Bazı okul aile birlikleri tarafından alâkah makamlara şikâyetler yapıldı okullana, bahçe duvarlannın tamamlanmamıs, olması da sikâyeti mucib olmustur. Okul Aile birlikleri müracaatlerinde, yola yakın olan bu gibl okullaruı talebelerüV tehlıkeden korumanın zor olduğunu ve durumun daha bazı kötü neticeler doğurduğunu Ueri sürmektedırler. Okul Aile birlikleri, bu eksikkklerin giderilmesi ve bundan son ra yapılacak okullann, duvar vesair Atatürk Bulvannda, Eyübde ve aksamırun tamamlanarak teslim edığer bazı yerlerde yeni lnşa edilen dilmesini istemektedirler. mııiMIUHIIIIIinmnllll İIIIHl/l tl Genel Meclisince insaaı kararlaştırılan ilkokul binalan, bilındıği g:bi peyderpey tamamlanarak eğıtim hizmetine glrrafktedir. Son zamanlarda bu okullarla ilgili olarak, Okul Aıle Birlikleri Vilâyete baa çikâvetlerde bulunmuş^rdır. Mev«imm kış olması münasebetile, soba kurulması istenılen bu okullann, bazı odalannda baca tertibatı olrradığı görülmüş ve okul idarelerı muşkül durumda kalmıştır. Gümriik ihtîlâflan Tetidk Komisyonunun çak^malan kâfi göriilmüyor Kasım ayının bafindanberi Merkez Bankasına yapılan eski ithal taleblerine aid teminat süratle iade edilmektedir. Yeni rejimin icablarına göre de yeni talebler verilmektedir. Ancak taksıslerin ne zaman ve ne sekılde yapılacağı malum değildir. Esasen eski borclann da henüz transferi dhetine gidiimemi* bulunulduğundan yeni verilecek 11sanslarla ithalâün yapılıp yanılamıyacağı bır hayh düşündü1 f ektedir. Yeni dıj ticaret rejimi hükümlerine göre Merkez Bankasından Ticaret Odasına nakledilen gümrük ihtilâflannı tetkik komisyonunda bir hayli evrak birikmis bulunmak tadır. Komisyonda işi olan tüccar bu yüıden zor durumda kalmıs ve bilhassa deniz üstünde bekleyen mallann zarar gönnesi koıkusu belirmiştir. Merkez Bankasında iken günü gününe çıkankua islere Ticaret Odasının da lâyık olduklan ehemnüyeti vermesi istenmektedir Bu yüz den Ticaret Odası koridorlan i? takib eden tüccarla dolup tasmaktadır. Ynrd Dışmdan GeleH Eser IHEM NAUNA M1HINA Finlandiya'daki Türkler Vaktilt Turandan kalkıp Balbk denizınin yukan doğusundaki göller ve batakbklar dıjarma yerlejen Finler kendilerine basgehır } t k l a n beldeye Turku adını vermişlerdi. Helsınkinin biraz bausına düşen bu ük baskentlerinin adından bile belli, aramızda bir akrabaük var. Bir, ıki mılyonluk Fın mılleti bir asırdan biraz önce bır avuç idealistın himmetıle bir mucize gibi kalkınıverdi. Rus edibi Grigori Petrov'un bu mucizeyi anlatan tterini bundan çeyrek asır önce, 1928 de, o saman talim ve terbiye azasından olan Ali Haydar Bey cBeyaz Zambaklar Memleketindeı ismile bulgarcadan türkçeye çevirmifti. Tertemlz bir türkçeyle çevrilen eserin tadını hâlâ unutamam. Adana Maarif Eminlığün zamanında yedi vilâyetlik mıntaka namına çıkanlmakta olan cMaarif Mecmuası» nın 15 mayıs 1928 tarihli 5 inci «ayısında bu eserden iki sütunluk bir yaa ile bahjctmiştimMakalenin ba| taraflannda ju satırlan yaznugun: cBizim için ^an ibretli, düsündürücü bir ömek halinde bir kitab. Müellif sanki bu kltabı yeni Türkiyeyi düsünerek, yeni Türkiye ibret alsın, yeni Türkiye bu kitabda mazisinin hüsranlannı görüp âtisinin devalarını bulsun diye yazdı. Her millet bu eseri bir kitab diye okursa biz onu bir rehber gibi görmeli, o kitabın izinden bir halâskâr arkasından gider gibi gitmeliyiz» * * * Birinci Cihan Harbindekl Bolseık ihtilâll yüzünden Rusyayı terke mecbur kalarak Yugoslavyaya yerSejen Grigori Petrov, eserinin daha bajlangıç kısmında o zaman yüz seksen milyonluk Ruslardaki gerilikle üç buçuk milyonluk Finlerdeki ileriligi | u vuretle anlatıyor: Çarlık Rusyasında Finler tamamile muhtariyete sahib bir cbüyük dukalık» olduğu için, o zamanki ismile Petersburgda Rus istasyonuntundan baska onun yakınında ayna bir Fin istasyonu da varmı». Rus istasyonuna giriyorsun: tBir gürültü, bir patırdı, iten, kakan, bağıran agıran, hamalma sövenler, bavuunu bulanııyanlar, duman, toz, koku, pislik » yani gerılik. Bır de in istasyonuna bakıyorsun: «Ter:emiz bir salon, ilk açılıs resmi yapıbyormus gibi her taraf pırıl pınl. Büyük bir kalabalık, fakat çıt yok. iankl bir mabeddesin. Insanlar san kl birer gölge gîbi» yani medenl lerleyişin kemali. Askerlik ve medeniyet irkaç gün evvel blr başmakalesirde Falih Rıfkı Atay şöyle diyordu: «Istanbul Üniversltesmln yafinı be* yüze çıkardık, Doğru Bej yüzüncü yıldönümünü kutladık. îsabet Askerlikten başka bir dejert olmadığı lftira. sına uğrıyan bir millet için böyle blr tören. dünya ünlversitelllerlnden tem. sllcller çagırarak mümkün oldugu ka. dar genl; aklsler bırakması duşunüle. cek ve muvaffak olması her türlü maarafa değecek kadar ehemmlyetlldlr de » Dünya Başmuharririnin hakkı var. Fatihin İstanbulu fethettikten hemen sonra kurduğu ilim ve irfan ocağının 500 üncü yüdrinünrinü bütün dünya üniversitelerinden davet edeceğüniz temsilcilerin de iştirak edeceği büyük bir törenle kntlamamız çok yerinde olnrdu. ÜniversitemiziB muhterem profesorleri ya bunu düşünemediler, yahud duşündüler de tahsisatsızlık yüzünden vazgeçtiler. Zamanında, meselâ İstanbul fethinin 500 üncu yıldönümü sırasında bunu düşünüp de hukumetten tahsisat istesej diler, her dost memleketin butun üniversitelerinden değil, en meşhur üniversitelerinin her birinden bir temsilci davet edecek kadar tahsisau hukumet elbette verirdi. Boyle bir şey yapılsaydı. Falih Rıfkı Atajın dediği gibi «Türklerin askerlikten başka bir değeri olmadığı iftirasına» kokunden bir darbe indirilmiş olurdu. Bu yazıyı yazmaktan maksadım, iş işten geçtikten sonra tlnivcrsıte erkânını muahaze etmek değildir. Şu «Turklerin askerlikten başka bir değeri olmadığı iftirası» nın manasızlığmı gdstermektir. Çunku askerlikte yüksek değeri olan bir millet, med«nijetçe de ileri bir nıil let demektir. Tarih boyunca askerlikte ileri milletlerin, zamanlannuı medeniyeti bakımmdan geri değil, ileri olduklan göriılmüştür. Medeniyet, ilim, irfan, fen, güzel sanatlar, saııayi bakımlarından ileri olmak demektir. Askerlikte de ileri olmak için medeniyette de ileri olmak lâzınıdır: yoksa yalnız ccsaret ve kahramanlık kâfi değildir. Birbirlerile harb« tutuşan, cesaret ve kahramanlıkta eşit iki millettcn medeniyetçe ileri olan zaferi kazanır. İnsanın icadcı zekâsı, medeniyeti doğurmuş ve medeniyet ateş ve taş devrinden buçün atom ve idrojen devrine kadar binbir vasıta ve silâh icad etmiştir İngilizleruı meşhur askeri muharriri ve tarih'isl General Fuller'e gbre, dün olduğu gibi bugün de >ann da münevverlikçe, medenijetçe en ileri olan ve bu sayede silâh ve taktik itibarile vuku bulan değişikliklere en iyi u>an ordu, diğer orduHra karşı muazzam bir üstünlü^e sahib olacaktır. Eğer Türkler. medeniyetçe de ileri olmasalardı. askerlikte, yani lıarbde mııvaffak olabilirler miydi? Doktürdüğü ağır topları olmasajdı Fatih İstanbulu fethedebilir miydi? Yavuzun ordusu medeniyetçe ileri ohnasaydı büvük bir kuvvetle İstanbuldan kalkarak Sina çolü ıü gecebilir ve Kahirej'e kadar gidebilir miydi? Barbaros medeniyetçe leri olmasaydı, meshur kadirgalannı inşa ettirin Preve'ede Andrea Dorya'yı mağlub e^ebılir miydi? Osmanlı imparatorluğu inhitat d e v rinde medenivetce geri kaldığı içindir ki askerlikte de geri kalmış ve ağır mağlubiyeticre uğramıştır. Amerikan medeniveti fen ve teknik bakunından hârikalar yararraasaydı, uzun zaman harbetmemiş, banşsever Amerikan milleti olümü hiçe saypn ve kahramanhklarile meshur Japonlprı yenebilir miydi? Askerlikle medeniyet daima atbaşı berabcr yıirumüştür. Onun dn Türklerin askerlikten başka bir değeri olmadığı çuruk bir iftiradır. . «».»,».»« Yazan ;•••••••••"^ İSMAİL HABİB SEVÜK ratmak mucizesi nasıl başanlmış? Millet önce kendinde kendi içini fethedıyor. Asırlar boyunca nazımlanarak soylenen türküler, dualar, kahramanlık menkıbeleri toplanır. •Kale valeı denen on iki bin mısrahk büyük destan meydana gelmijtır. Hem öyle İlyadalar, Eneidler, Şehnameler gibi ferdl değü, ma'serf ve millete mal olmuş bir destan. Arkadan geriliğin fethi Yurdda ah çekenler varken oh diyenler mesud olamaz Zenginler servetlerini, bilginler ilimlerüü, sanatkârlar hünerlerini, herkes kendi gücünü ortaya koydu. Parola su: Demokrat veya totalıter, bütün medenl milletlerin ne kadar meziyet tarafı varsa almak, ne kadar aksaklık tarafı varsa atmak. Bir asır içinde dört yüz bin kilometre karelik o genis yurd baştan basa bir cennete dönüp bütün Finlandiyada bir tane okuyup yazma bilmiyen kalmadı Üç buçuk milyon Fınin üç büyük üniversitesi var. Çarhğın yıkılışile büsbütün istiklâline kavusan Finlandiya, uçaktan tanka, lokomotiften tranaatlantiğe kadar en ileri milletler neler vapıyorlarsa yapülar, ama en ileri milletler Finlerin yapbğı bir şeyi yapamadı Bu, bütün milleti melekler kütlesi haline getirmişti. Orada kafanın medeniyeti gibi kalbin medeniyeti de son zirvesine erdl Orada zengin, orta, fakir diye tabakalar yok. Bütün Finler bir katta oturuyor. Zengini fakir kadar sade, fakiri zengin kadar giyimliharflerile ve el yazısile, soldan sağa 13 sahifesi de yeni harflerle v matbaa hurufatile basılmış. Kul landıklan dil ya Türkıstan, ya İdJ Ural lehçesidir. Buna reğmen çoğı anlasıhyor. Ne de olsa anavatandan uzun asırlan sındiren içll bir koku var lehçelerinde. Meğer Finlandiyada biri «Finlan diya Cemaati İslâmiyesi», diğeri «Finlandiya Türkleri Birlıği» diy iki teşekkül varmıs. Mekân ısmi o larak ikisine birden tMahalle» di yorlar. İkinci teşekkülün doğuşun da Türkiyemizin tesıri apaçık gö rülüyor. Arab harfli kısmın sağdan 16 ncı sahifesindeki «Finlandiy Türk Neşnyat Cemiyeti» makalesinde şu satırlar van tMilliyetçilık türkçülük fikirlen dil sevgisi ile a şılandup (aşılanarak) zamanga (zamana) muvafık terbiye yolund yeşediğimiz (yaşadığımız) mem leketnin (memleketin) kanunlan müsaade ertiği için güçek (küçük bir kitab basmak mümkün olacak miktarda Arab harfleri satın ahn mak üzere 15 min (bin) Fin mark sı (mark) miktannda bir sermaye toplanacak.» * * * Sağdaki Arab harfli kısmın «Fın landiya Müslümanlan» başhğmı taşıyan ilk yazının altında şu kayıd var: «Bu nakale Veli Ahmed Hakim hazretlerinin (Finlandiva Türklerinin tarihçesi) isünli eserindan faydalanıp yazıldı.» Bu makaleden anlaşılıyor ki Ruslarla İsveç11lerin 18089 tarihlerindeki savaşlanndan sonra Fin müslümanlannın da tarihi başlamaktadır. Göçebe şimal Türkleri Finlandiyaya ge)ip yerleşmişler. Dinlerine bağh olduklanndan, üç beş yıl sonra 1836 da kendilerine Bîkcentay Bikbavoğlunu imam seçiyorlar. Yani Fin müslüman Türklerinin bir asır ve bir çeyreklik bir tarihi var. Yani Finlilerin nurlu bir infilâk halinde kalkmmalannm tarihi kadar tlk imamın 20 yıllık devrinden sonra 1857 de MoÜa Ahmed Safa ikinci imam olup 7 yıllık imamlığın dan sonra İzzetullah Timur Alioğlu .. Gensini saymağa lüzum yok. Bunlar hem imamlık yapıyorlar, hem açtıklan mekteblerde ders veriyorlar. Bir aralık meşhur Türk alim ve mütefekkiri Musa Canıllah da Finlandiyaya gelip bu müslüman Türklerin teşkilâtmı köklendirmege çahşmış, yalnız Fin kanununda islâm dini resmen tanmmadığı için «İslâm Mahallesi» gayriresml bir teşekkül halinde kalır. 1915 te «Cemiyeti Hayriyye» ismile din damgası tasımıyan bir teşekkül kuruyorlar. 1922 de Fin Millet Meclisi «Din hürlüğü kanunu» nu kabul ettiğinden 1925 te «Finlandiya Cemaati İslâmiyesi • resmen kurulmus oluyor. Fıriına vapnr seferlerini aksattı Denlzlerdeki siddetll fırtına halen devam etmektedir. Yıldız poyraz ftrtınasının devam etmetji yü«tinden Kadıköy koyunda cezir hanl olmus ve bu bakımdan Kadıköy Sirked araba vapuru aeferleri yapüamamıstır. Kartal Yalova areha vapuru leferlerl de tatil cdümiştir. Marmara •• Boğazdan geUn butfln gemilerdt gecikmeler Tardır. Bu arada Rumalihi»an rapuru dün 7,50 de Yalovaya gitmişs* de lskeley» yanaşamadığmdan Büyıikadaya donmüstür. «Fenerbaht«» vapuru da müskülatla yolculannı çıkarmıasa da Yalovada banna Kivarak kısa btr müddet soora Eevbelladaya hareket etmistir. Dün aaat 15 ten itibaren de Bo|aza Isleyen vapurlar Sanyer ve Tarabya iakelelerine gidi» v» dOniişte ugrayamamiftır. Avrtrpa KMiseyin« giden Şüpheli ggriilen üç öliim hâdisesi Dun ?ehrin muhteltf semtlertnde aynı saatte üç ölüm vak'aaı kaydedilmiştir Savabk, üç hâdis» etrafında adlf takibata baalamış, cesedlerden ikisini Morga kaldırtnuştır. Eyübde Karlıkdere sokagında 29 numaralı evde oturan Hasan Sarlık isminde bir adam, yokuşu taklben •vine giderken blrenbire oldugu yere düşmü| ve derhal SlmüjtürCesedl muayene eden adlt tabib 8lümü şüpheli gördüğUnden Morga kaldırtmiftrr. Cerrahpaşada Bekçi çıkmannda 20 numaralı evde oturan Emin Sün gü isminde bajka btr çahıa da, Beyazıdda Külhan »okajından geç«ken fenalık geçirmiştir. Emin Süngfl, kaldınldığı Cerrahpasa hastanesinde ook geçmeden Slmüştttr. Bu ölflm Mdisesi de jüpheli görüldflğünden. tahkikata baçlanmışbr. Diğer taraftan Taksfan Feridiye eaddesi 44/1 numaralı evde oturan Salamon Gasto iaminde bir baftka fahıa da geçirdigi ant bir kriz netie«rf evinde ölmü?tür. Bu vak'a da polise aksettiginden adlt takibata başlanmı?tır. Her üç hâdlse de, akçam laat 18 uralannda vuku bul muftur. Isekkül kardesçe blr isblrllğile ça I lışıyorlar. En son bu «Türk Birli ği» nin bu yıl 6 nisanda 400 kişilik «aktif azaıun huzurileı verdiği müsamerede cemiyetin reisi Osman A11 Bey gelenleri «elâmlayıp celseyi açtıktan sonra sözfl «Finlandiya CemaaM İslâmiye» reisi Zuhur Tahir Beye bırakıyor. Onun söylevinden sonra genclere «Yemsiz To moşı isimli üç perdelik bir piyes oynuyorlar. Mayısın 9 unda verilen çaylı müsamerede de rels Osman Ali Bey: «Hus kildigiz dip kunaklarını selâralegenden son» yani hoş geldiniz diye misaürlerini selâmla dıktan sonra: «Türkiye tugrisinda bir saatlik bir füm küsettildi» yani: Türkiye hakkında bir saatlik bir film gösterildi. Evet onlar Türkiyeyi de unutmuyorlar. Hem kon serlerini de piyano ile vermektedırler: «Bundan sonra birlignin (birlığin aktif azaları tarafuıdan millî cırlar cırlandı (marşlar çalındı) ve piyanoda uynaldı) Kitabm yeni harflerle yazıh son kapak kabında «Helsmkide bir cu ma namazmda alınan rasim» diye grup halinde çekilmiş bir fotograf var. İlk iki sırası diz çökerek oturmuş, arkadakiler ayakta. Resimden bıle belli, camiın seccadeleri pıri pınl. Hepsinin kıyafetleri tertemiz. Bazı ihtiyarlann bsışında takke var, çoğunun başı açık. Gene belli o Ueri memleketteki müblümanlar da Ueri fikirli. Hele sağ kapaktaki resim. insanın büsbütün göğsünü kabartıyor. Zivafet sofralannda yüzlerle kadınerkek kanşık oturuyorlar. Hepsinin başlan açık. Hepsinin kıyafetleri ve tavırlan medenl. Gene belli, Finlandiya Türkleri Ruslann boyunduruğundaki Buharadan gelen hacılara benzemiyorlar. Fin Türkleri kalblerinin necabetile de büyük. 1941 savaşlarında esir düşen sivil Türkler için 525 bin Fin markı toplamışlar Bu esir vatandaşlar 1945 yılında selâmetle vatanlarına uğurlanmış. Biz de her fki cemlyettekl azte ırkdaşlarmuzı Türkiye denen Türk istiklâlinin kalesinden canla başla selâmlarken onlara bu kadar insanca muamele eden Finleri bir kat daha sevdigimizi söylemekle bahtiyarhk duyuyoruz. Amerikan Senatörü Harry F. Byrd geldi Çarsamba günü bir askerl uçakla gelmesi beklenmekte olan Amerika Birleşik Devletleri Virginia eyaletl senatörü Harry F. Byrd, refakatinde Amerikan generallerinden Veme mudge olduğu halde dün uçakla şehrimize gelmiştir. Şehrimizden önce Atinaya uğram i | olan Senatör, Amerikan. parlamentosu tarafından muhtac bölgelere yapılan Marshall yardımınm tatbikafa mevzuunda tetkikler yap mak üzere vazifeleadlrilmis bulunmaktedır. Senatör Byrd'in cumartesl günü Ankaraya gideceği söylenmektedir. milletvekillerimk Demokrat Parti mlUttvakUMrtndan Oıman »«p"* 1 v« Adnan Karaosnan. •glu, âıan bulundukları Avnrpa Kon. •e/i lsti»art Htyttl toplantııında hazır bulunmak üzert, dün aaat 9.S0 dt uçak. U Paıis* hartket ttmiıltrdir. *•* Jehlrdt roavcud süd vt lüdlü mad. Bahkçılık mevzuunda AvTupa«Y erin sıhhatt tchdld tdtr bll mahl. dakl heyetimizin tetkikleri yet amttitl iljlliltrct lddl» olunmak. Kt v« Balık Kunımu (Imum Müdürü tadır. Bazı sudoultrin havyaıılann fazla tud Kkrara Barlaa »• Umuml Kltlb Falz tc.ıjı ttmelert lçln bunlara mınr küa. PoroT Romada toplanan Milletlcrarası pt, vcrmeleri iüdlerln mahiyttlnl dt. Bahkçılık konieransından *onra Batı J •• rr.«ktedlr. Bu aüdt IU da kariftı. Alm»nyajra feçml»l«rdir. Her lkl mUdUr ;. ' • r' ica tchlr d* saf füd Içmtk tovkanı Almanyadan bajk» D&nlmarka, Holan. da v* dljtr mtmlckctlcn utnyank. dndan kalkmaktadır. lardır. Dun bu hujutt» görüstütü««U« Mr ı»t Bu Myahst •anaaımta muhtallf man. icm.ştlr kl: 11 < Bugun bünasia'fud balâtndt fldm leketlerdekl bahkçılık t«lilerl gfizden geçlr11*e«k »• Türklyed* kurulacak te. n'zamnamesl dlye blrjty kalmamiîtır Su u südler 60 kurua» Mtlllrken blrdtr. aitler hakkında alAkadarlarla görujm» «» Ttı kuruça çıkırılmifur' Hşt^tyüta «v.1 r y»pıl«eaktır. Dlger taraftan Et v« Balık Kurumu ve' sudctılerle mücadeleyt ehemmlyet Vr'ilmelldlr. Yokn bu gldt|l« haldkl Trabıonda balık unu v« y»gı fabrlkaaı •ud bulmak Ur tratitiHt» lT«h Imlnratı i gvrr.ak lçin çaiıjmalarını llcrletndı vt( Taj te«I»Ierlrf lEaftslnf yaptn»î*«. tar.» Şehirde sahlan siidler halkm sağhğmı tehdid edly«r Mtlli Egltim Danışma Kurulunda tlk. ıkul BgYetmenlerml temsll edecek olan Jİr bajogretmenle bir SSretmenln wçl. mi dün Mahmudpatt llkokulunda ya. nlmiftır. Netlced», kurulda bajBShetmenİMi temsll etmek ttzert Adalar M1U1 Efitlm Memunı Sülevman Nurl öz. öğret. menlerl tem'il etmek (ızere de Moda İlkokul Bgrttmenl Kemal öner •eçllmif. lerdlr. öğretmen temsilcilerinin seçimi DLŞ menüeketlere gidecek Toprak Ofisi beyeÜ Tcprai Mahsullcrl Oüii Dmum Mü. d'jr veklil vt BafvekAlct Mu«ta(ar Mu. «vini Huluıl Tlmürtın bafkanlıtındt llgJl »ube müdürlertnden müteseiüül bır Toprak Olısi hey«U arelık »yı lçln. 6 yurd di(i blr «cyahata {ikaat|ı bll<J...lnelrt«dir. Bu «yahatln yabaneı meralckctlcrt 7<ıpıkna^ta oıan hubub&t lhraeatı llc alâka'.ı oldu£u anlafilmaktadır. Ayrı. tu 1954 kampanyuına hazırlık oimak İUere tatın ılınmaıı derpl^ «dllen d«. Po ve muhtellf müb«y** malıemeslnin • .a:?*, hunısunda temaalar yapılac*£ı i belirtılmelctcdtr. G»!atA K.uyu sokak 12 r.umftralı fenel •". ^ mütterl aıfatll* giren Mehmed Çe. tlnkaya lamind« blr f&hıt, btx yatak U« ywtık yüıünü pardasUsü kaçınrkcn *u{U«tü yakalaıunıı, k&uunda takibata baglanmiftır. Sular tdaresi Alemdarda bir jube binası inşa ediyor Blrltflk Amerika hukumeti tvvelce jldıklarına ÜSve olarak memleketlmlz. den yenlden 40 ton afyon satın almak Uıert müracaatte bulunmus vt sati} sartlfrmm blldlrilmeslni lstemlstlr Blr <lrm« vasıtasfle yapılan bu taleb kabul edr.df«!nden Toprak Mahsullerl Oflal yakında afyonların lhracına ba«luafaktır. Bu «atısla afyon ttoklarımı. «n T t hayll azalacağı anla;ılmaktadır >r Çehrlmlzde Kasım ayının ük 15 gü. tünde, 15 tlfo vakVM görülerek İ] Sag. lık MOdürlüJüne b Hirilmljtir Saglık MOdürlügü, gereken tedblrlerln alınma. n lçln al&kalılara emirler vermlıtir. Amerikaya 40 ton afyon sahlacak Şehrimizde tifo vak'alan arrtı tıtanbul Beledlyesl Sular tdaresi. tı. tanbul clhetlnde oturmakta olan abo. nelerin ve müracaat sahlblerlnln Be. yoğlu merkezine kadar gelmeltrindeki muşkulAtl güzbnune alarak, Alemdarda blr fube binası lr.jasına bajlamiftır. Bina İnşa edlldıkten sonra, tstanbul clhetl aboreleri ve muracaat aahibleıi rini Be>uilu merkezine gitmeden Istsnbul $ubesinde bltırebUectklardlr. Ayrıca terkot fabriKasına yapılacak priz golerıs nln Inşa'ınaa kullanılacak palplan^Ur 70 bin lıraya MudurlUkçt lhale tdllmlftlr. Gecekondu mahallesinde eczane açılacak Türklyt Eczacılar Cemlyttlnin. Zey. tlnbumu gecekondularında eczane açıl. ı&sı lçln Vllayet Saglık Müdurlügü ıtzdlndtkl tejebbüsü mü*p«t blr |ekll. le netlcelenmljtlr. Tallblerln 15 gün lçlnde Sagllk MU. lürlügüne müracaat ttmelerl lcab et. mektedlr. tkind Cihn Harbinin başmda Hıtler'le Birleşen Bolşevıkler Balbk devletlerini alıp Lehistanı payiaşarak, Molotov'un övüne övüne söylediği gibl, iki yüz milyonu astıktan sonra üç buçuk milyonluk Finlere yüklendi. Finleri üç eünde yutuverecek Fakat ne o? Mefer en ileri medenlyetin kahramanlıÇı da en ileri olurmuş. Nerenin üç günü? Bir ay, iki ay, üç ay, Finler en az bire karsı on öldürerek cenkleşiorlar. Maneaları, taburlan çevirip taburlan fırkalan tepeliyor. Kavak lı sportmen ceneâverler beyaz hayaletler mi=ali daSdan dağa uçtu!ar Her Fin blr cin pibi çarpmaktadır. O zaman bu llâh! kahramanığın heyecanile «Cumhuriveti» e M'Şım 25 şubat 1940 tarihii «rFin !ere hitabe» ba=1ıklı vazıda «GPÇti artık. Finlandiva isrilâ edilebilir, * * * lakat fethedilemez» diyerek ilâve i'sim «Davatan tarafından salBataklık ve çorak bir ülkeden kotirnnç ir asır içinde bir avuç idealistin dıranın alnına vnrulan damgavı artık bütün ummarılarrn hlmmetile manen de, maddeten de suyu da silenıez.» en medenl bir cennet mamuresi ya «Etrüst» vapurunda bir kaza Karadenlx »eferlnl yapan «Etrüsk. va. purunda blr tayfanın ölümü lla netlce. lenen blr denlı kazası olmuftur, Hâdlse ludur: EtrüBk» vapuru Eregll llmanına yak. laaırken şlddetll ruzgâr yüzünden gu. vertenln demlr kapılarından biri açıl. mıj ve oradan geçmekte olan tayfa Musiafa Er« rlda*Ut çatponştır. S»e. me ile kapıya sıkısmış olan tayfanın derhal yardımına koşulrauş, fakat kaburga kemikieri kırıldıgından butun, gayretlere rağmen kurtulamıyarak 81. müstür. , «İnbisat» vapunmun kurtanlması ameliyesi Blrkaç gün Bnce Tarabya tokeleıi On. lerinde karaya oturan. Şehlr Hatları tşletmeslne ald •İnblsat» vapunmun kurtarılma ameliyesl devam etmektedir. Sert hava durumu teknenln vazlye. tlni guçleştirmektedir Başaltını istllâ eden sular boşaltılmıştır, Vapurun yuz. dürulmeslnln nelcelendirtlme»l lçin de. nizln sukunet bulması beklenmektedlr Tahllslyt gcmisl de kazezede vapurun yakınında bulunmaktadır. Marmara adası önlerınde oturmuı ol. duğu kayalıklardan kurtarılmıj olan «Aıdaı tankeri halen fArablar» adaıının koyunda demlrll bulunmaktadır Tankerin yoluna devam edebllmesl lçln dalgıç muayenelerlle blrllkte, tek. nentn su çlmentoıu İle ilk vt acll ta. mlri yapılmaktadır •Alda» ilk tamlr ljlerinl müteakıb havanın yatışmasından sonra llmanı. mıza geürllecek vt LJoyd muayeneslne İstanbulda tabı tutulacaktır. **• Kendllerlnt Agırctza tzan lüıü vcrlp Haıiklla Ladepul Uimll blr kadının 6 bin Ilrajını dolandırdılkarı lddlaslle mahkemeyt verllen Hamld, Sadl vt Sü. leyznan Islmll 3 aabjm duruvmasına dun S cü Aallyt Cczada baılanmi|tır. Dünkü durufmada aanıklar «uçu tnkâr Sanyer •ahillerinde bb teneri tdlp kadının ktndllerint t bin llra borclu oldugunu lddla ttmiflerdlr. mayin görühltt Dunışma şahid etlbl lçln bafka güne BvTcIkl f»c« Sarıycn bajlı Kumköy •ahıUerlnde. oymalı, memeslz v» rak bırakılmiftır. kilı bır mayln görulmüstür, Dilgaia, Bir ^çi komünlstllkten sanık rın sniüJ» amjı bu mayin derrly* Jan. olarak tevkif edildi darmalar tarafından «mnlyct »Jtına Ttdllcultdt blr fabrlkada lf«l olarak alımnıı va k«yfly« tıtanbul D«nlx K .mutanlıgiMı bUdlrllmlftir. Maytoln çalııan Ctmal Suna dün TürUUk al«y. bafirıp «eidljl alAkalılaı termfısdao tatklk hlndt Tt komünlrm lthlndt çagırdıgı lçln yıkalanmı« vt nöbttçi •dllmelrUdlr. mahkemtct aorgusunu müteakıb ttvkil Bir hisnetçinin t yaphğı hmuhk tdlltrtk ctıatvlnt gönderilmiür. KadıkOy Baiıariy» eaddeai 21 nuraa. C H. P. Evllyaçelebi «caii rada oturtn MUkerrcm Hatlbojlu lsmınde blr kadın, hianetçlsi Ay»« Cey. kongresi haa taratmdan 50 llra par&sı 11* «aatl. C. H. P. Beyoğlu EvllyaçeleM ocağı Bln çalındıtını lddla ctnüftlr Ayf* yıUık kongresi 22 kasım pazar günü yakalanarak çaldığı Mkat vt para mü. •aat 10.30 da Isttklal caddetlndekl Tak. •aderc edllnüı tahklkata baflannuttır. iim ocagı lokallndt yapılacaktır. Btr genel erde hırsııhk Bir dolandıncılık iddiasının durusmssı Eklm ayı larfın'la Mezad tdaresl «5344 ra kıymetlnde 228 parça halı. 30 691 llra kıymetlnde 80 parça mücevher. 26 762 lira kıymetlnde 3S4 parça çejldll ejya aatmıstır. Oıküdarda Azlı Mahmud efendi »o. kağında 69/1 numaralı evdt oturan la. maü Çobanoglu lsmlndt 24 yasında Devlet Karayollarında çahsan blr g«nc, dttn sabah saat 4 te kendlni evlerlnin önündekl inclr agacına ajmak nıretllt İntihar etmlştlr Yapılan tahklkatta, mttntehlrin k ı t kardeslnm dt bundan blr müddt evvel Bursada lntlhar ettigi anlaaılmıstır. Ekim ayında mezadda yapılan •atıslar O yazıyı gören bizdeki Fin Türkerinden biri, neden sonra, yazıyı mı oraya göndermiş. yoksa başka bir sebeble mi bilmem, geçenlerde Helsinkiden «Mahalle haberleri» isminde genis çaph, 40 sahifelik, lyi basılmış bir broşür aldım. Bu eserin sağdan sola 27 sahifesi Arab **• Yukarıda isaret ettiğimiz gibi «milliyetçilik, türkçül'jk fikirlîrile aşılanıp zamanın icabma uymak zaruretile «Finlandiya Türkleri Bir liği» kurulduktan sonra her ıki te «Aida» tankeri tamlr ediliyor Bir genç intihar erti YARIN SON GÜN M E R S İN Şııhem'zde hesab açtıranlara mahsus 150 ÂLTINLIK Husust kejide Konservatuar Şebir korosu konseri Konaervatuar mevslmln İlk koro konserlnl hazırladıgı guzel blr program Muhiddln Sadak ldareslndt önumuzdekl 22 kasım pazar sabahı saat 11 de Takslm Beledlyt Gazlnosunda verecek. İr. Bu konserde F. Statzer İle 13 yaşın. dakl Plyanist Gülay Ugurata Llszlln piyano tçln yazdığı orijlnal konçer. tosu da yer almaktadır. Kasım 20 Rebiülevrel 12 Çekili5: 30.11.953 Türk Ekspre» Bank İstanbul Merkezlnin açılışı dolayısile Beyoğlu 4 üncü Noteri huzurunda tertib edilen 3 üncü günii keşidesinde 6156 numaralı hesab sahibi Eyübde Üzeyir Telli, bir yer talısı kazanmıştır. ! V. Z. ] « 5 J 1 2 00[ 14.32! 16 47 18.231 5 10 ] 2 06| 7 1Z[ 9.43:12.00 1.36 12.23 A KBAN K Her 150 Liraya bir kur'a numaraa EDEBÎ TEFRİKASÎ Cumhurlyet'in 20 Kaıım 1953 Cuma rum: Acaba rahaisız mısın? Beni daha fazla flzüntflde bırakma. Artık ilk vasıta ile avdetini bekliyonım. Sen olmayınoa, hizmetçiler canlarının Oıur mu, yavrum? Söz verdik. Bak, görürsün, memnun ka ıstediği gibi hareket ediyorlar. Hıç bir şeye bakan yok. Dolabda aralacaksın. Orası açıklık, meyvalık .. Hava ahrsın. Sıkıhrsan, erken dö dığımı bulamıyorum. Perhizime itina edilmiyor. Bu yüzden mldemneriz. deki o eski sancılar gene başladı. Doktora gittim. Bir tozlar verdi. Çok uzak Uzun araba yolculuklan beni yoruyor. Biraz iyileştim.» Kalbnın bir bayram gibi beklediği, arzuladığı jey için dudakları Sonra Lâleden bahsediyordu: «İki gece annesinde kaldı. Ama, kach.\ır> dı>oıdtı. dınla kavga mı ettiler, araları mı bozuldu, ne oldu bilmiyorum. Dün Rabıa harum ısrar erti. Muhakkak orasını gösterecekti. Hem bu geldiğinde, bir daha oraya gitmıyeceğini, o eve adımını bile atmıyasabah Kaıahisaıa gıden otobüsun şoförile haber yollamıştı. Çiftlikteki ! cağını söyledi. Her halde bir derdi vardı. Akşam yemek yemedi. Ağlere pazar gunü gelectkJerıni bildırmışti: I lamaktan gözleri şişmişti. Benım kendi sıkmtılarım o kadar bakımdan ' O adamlar dd yemek hazırhyacaklar, bekliyecekler. Onlara karşı j aşmış ki, onunla da uğraşacak halim yok.» da ayıb o.ur. Sonunda, karısından, tekrar sıkı sıkı, artık İstanbula dönmesini rica ediyordu. Bu mektub, Feyzada nâhoş bir tesir bıraktı. Kaç günYefienının biraz yumuşadığını görünce: Katıce kadın, dedi; odamda konsolun üst gözünde bir kutu içinde dür Mümtazı, Lâleyi duşünmemiştı. Yalnız askuu ve yeni hayatını görüyorau. Başka her seyi unutmuştu. jraa takıir.larun var On.an getırıver bana. Evvelâ bir musvedde yaptı Sonra, temize çekerken, kâğıda mü«Akşam yemek yemedi. Ağlamaktan gözleri sismlsti.» rekkeb damlattı «Olraadı diye onu yırttı. Bır daha, ıtina ile yazdı: Kalbınin içinde sanki yeniden eski bir yara açıldı. Derin derin Doktorla, evde, saat 10 da buluşacaklardı. Tezkereyı verdıkten son s'zladr Acaba Lâlenin nesi vardı? Sonra, gene kızın, nankorce, küsra gene eski yeııne oturdu. Vaktile, babası hjy ttevken, Salarlı çıft tahça kendısini ıtham edişi gozlermin önüne geldi. Hiddetle: .Neme li£,.nde yapılan kalabaıık kır âıfcmlerinı anlatmağa oaşkdı. lâzım, dedı: ne hali varsa göısün. Onunla alâkadar bile değilim. OnFeyza hem Farukla gdrüşmeyi istıyor, hern de bundan korkuyor dan nefret edıyorum.» Htanıyordu. Dur. eeceki vazij etten sonra gene cdam kendisini hafıf bir Fakat, nefret etmek, hâlâ sevmek değil midir? ksdın mı zannetınişti yoksa? Karsılasmaları nasıl olacaktı? O ateşli gozleri, cseni sevjyorum> diyen bakışları gene bulacak mı idi acaba? vm Hizmetçi tekrar odaya girdi. Bu sefeı de elinde bır zarf vardı Bir köpek, havlıyarak, yandan atların bacaklanna doğru atıldı. TaGene kadın a u 4tı: İstanbuldan. Mumtazdan gehyordu. \ukhr korkmuş, oradan oraya uçuşarak kaçıjıyorlar, bır kaz sürüsü, Feyza, kendisini tftlı ruva^ından uyandıran mektubu ıstemıye ısLİuîîlı fakat ağır ağır uzaklaşıyordu. temıye açtr Koeası, uzun uzun ihmal edildiğinden şikâyot ediyordu Araba durdu. İşlerinden de bikılıyordu: «Sana en fzla ihtiyacun olduğu bir zamanda Üstu başı kirlı bir çocuk, eli ağzında, şaşkm şaşkm onlara bakıyordu. beni bırakıp gıtfın. «Bır haftida donerim. demiştin. 15 gun geçti, hâlâ Evvelâ Faruk yere atladı Kadınlarm inmclerine yardım ettl. gelmekten bahsetmij orsun. Bazan kızıyorum. Bazan da endişe ediyoFeyza, derin derin kır havasını içine çektL Uzun yoldan bacakları NO 9 4 biraz uyuçmustu. Şirndi atlamak, zıplamak, koşmak Istiyor, sebebsiz her şeye gülüyordu. Rabia hanım önde yürüyerek onlara yol gösterdi. tkisi, arkada yanyana onu takib ettiler. Sıcak, güneşli bir gündü. Ağaclann daiları olgun meyvalaruı ağırlığile iğiliyordu. Toprak, yer yer çatlamıs, yağnur bekliyordu. Daha uzakta, sararnus basaklar, rüzgâra uyarak zarif inhlnalarla kımıldıyorlardı. Haîanın kiracıları mal sahiblerinl büyük hfirmet tezahüratile ve heyecanla karşıladılar. Evvelceden haberleri olduğu için hazırhk yaprruşlardı. Gölgelik bir yere masa kurulmuştu. Etranna sandalyalar konmuştu. Büyük dut ağacının altma oturdular. Karşıda kulübemsi bir evin penceresinde, altın rengi tesbihler halinde ipe dizümif «oğanlar, güneşe asılnuj, kuruyordu. Genc bir kız fuınm önünde duruyordu. Basındakl örtüyü nmsıkı burnuna kadar sarmıştı. Lâkayd görünmek istemesine rağmen arasıra ': çamak nazarlarlt misafirlerin bulunduğu tarafa göz atıyordu. Rabia hanım çiftçinln karısına: Mevlude hanım, bize ne yemekler vereceksin bakalım? diye sordu Öbürü kızardı; utflndı: Bura köy. Ne var kl... Börek açmıslardı. Tavuk haşlanuslardı. Yaja da yumurta kıracaklardı. O kadar iste. Yoğurd... Yemls.» Doktor haykırdı: Ziyafet, desenlze! Benim şimdiden kamım acıktı. Slzin, Feyza hanım? O da gözlerinl açarsk, du^'^arını maskaraca kıvırarak başını salladı Mevlude hanımın kucası Âdem ağa yere çomelmiş, elinde tesbih, ekınlerden, hayvfnlardan bahsedı>ordu. Akıllı bir adamdı. Askerliğini büyük şehirlerde yapmıştı. Okuması, yazması vardı. Hoş konuşuyordu. Bazan onun bir sözüne birbirlerine bakarak gülüyorlardı. Dallarıa, yaprakların gölgcleri gene kadınm yüzünde, çıplak kollarıa da geziniyordu. Yemek zamanına kadar, biraz çiftliği dolaştılar Her şey Feyza içîn yeni idi: Kuçük buzağılar, taylar, ağıllar, kuzular, düven... Bir suyu, veya bir taş yığınmı geçerken, bir hendeği aşarken, Faruk ona elini uzatıyordu. Mesuddu. Kendisini hıç boyle çocuk hissetmemişti. Hattfl 15 yasında bile. Yemeği tekrar eski yerlerinde yediler. Doktor, ömründe bu kadar ştiha ile kamını doyurmadığını söyluyordu. Feyza, tavuğun pek lezzetli oldugunu ilâve ediyor, demin reddettiği bir parçayı daha tabaına alıyordu. Âdem ağa ile karısı, bu medıhlere pek hassas, karşı'annda ayakta duruyorlardı. Rabia hanım memnundu. Kuyuya sarkıtılarak soğutulmuş ayran da geldi. Şimdi küçük çocuklar, demin fırını yakan geuc kız, bir kaç kövlü etraflarını almıştı. Hala, tebaasının ortasmda oturmuş bir kraliçe gibi hepsine iltifat ediyor, hallerini, hatırlarını soruyordu. Kahvelerini içtikten sonra bir müddet istirahat ettiler. Nihayet, Âdem ağa kalktı. Uzakta, güneşin altmdaki altm rengi sahayı isaret ederek, harman yerine gideceğini soyledi. Faruk: Haydl biz de biraz gezelim, dedi. Rabia hanım razı olraadı. Bu sıcakta kınoıldamsk bile istemiyordu. Fazlaca yediğı için ustüne ağırlık da basmış, reredeyse uyuklıyacaktl. Doktorla Feyza onu bırakarak adamın peşıne takıldılar. Bazan ayaklarma dikenler batıyor, aldırmadan gene yurüyorlardı. Harman yerine gelince, orada biraz durdular. Köylulerın çalışmalarını seyrettıler. İhtiyar çiftçi onlara izahat verdL Sonra, yollarına devam ettiler. 810 yaşlannda bır çocuk, değneğile bir çift öküzü ekin tarlasma 'dgru sürüyordu. Koc:man hayvanlar, onun ınce sesine itaat ederek ler!iyorlar. bovunlannda sallanan kuçucuk çanldr, tannan, şen salalar çıkarıyordu. Öğle güneşi yakıcı, terletici idi. (Arkası varf
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear