22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
T953 Ankarada Türkİtalyan görüşmeleri dün başladı Bastarafı 1 inci sahifede rülü ile Dış İşleri Bakanhğmdan hayli kalabalık bir heyet hazır bulunmuştur. Dünya vaziyetinin, başlıca dünya meselelerinin iki dost ve müttefik mem'eket adamlan taraftndan müstereken gözden aeçirilmeEine fırsat veren toplantıda samimî bir havamn hâkim olduğu belirtiliyor. Türkiye ile İtalya arasında daha da inkişafa namzed olan ekonomik ve kültürel münasebetler mevzuu da görüşmelerde ele ahnmıştır. Gene bu fikir teatileri sırasmda Trifnste ihtilâfwun da bahis konusu olduğu anlaşılmaktadır. Türkiyenin bu mevzuda tam bir tarafeızlıktan zivade meselenin alâkadarları mem nun edici bir hal şekline bağlanması arzusunu izhar ettiği kaydediliyor İtalyanın da. Yugoslavyanın da dostu ve müttefiki olmasının ve bilhassa dünyanın en nazik bir bölgesinde sulha bekçilik etmesinin Türkiyeye bu meselede bazı vazifeler tahmil ettiği ileri sürülen mülâhazalar arasmdadır. Mekki Said Esen AnıtKabirde Ankara 13 (aa.) Hükumetijnizin misafiri olarak dün Ankaraya gelmiş buhınan İtalya Başbakam ve Dış İşleri Bakanı ekselâns Giuseppe Pella busün saat 12.15 te Atatürkün AnıtKabrine giderek saygı duruşunda bulunmuş ve bir buket koymuştur. Ekselâns Pella'nın AnıtKabre geliş ve gidişinde bir polis müfresesi selâm resmini ifa etmiştir. Ziyaretler iade edildi Ankara 13 (a.a.) Hükumetimizin misafiri olarak memleketimize gelmiş bulunan İtalyan Başbakanı ve Dış İşleri Bakanı ekselâns Giuseppe Pella'nın dünkü ziyaretlerini bu sabah saat 10,30 da Başloakan Adnan Menderes, saat 11 de Dış îşleri Bakanı Profesör Fuad Köprülü ve saat 11,30 da da Büyük Millet Meclisi Reisi Refik Koraltan, İtalyan büyük elçiliğinde iade etmişlerdir. Çankayadaki ziyafet Ankara 13 (aa.) Reisicumhur Celâl Bayar tarafından bugün Çan kayada hükumetimizin daveüisi olarak şehrimizde bulunan İtalyan Başbakanı ve Hariciye Bakanı ekselâns Giuseppe Pella şerefine bir öğle yemeği verilmiştir. Bu davette Büyük Millet Meclisi Reisi Refik Koraltan. Basbakan Adnan Men deres. eski Reisicumhur İsmet İnönü, Dış İşleri Bakanı Fuad Köpriiîü, General Ali Fuad Cebesoy, Hamdııllah Suphi Tanrıöver, Kütahya milletvekili Dr. Ahmed İhsan Gürsoy. İtalya Büyük Elçisi ekselâns Pietromarchi. Büyük Elçi ekselâns Michele Scammacca del Murga. Dış İşleri Bakanlığı urrmmî kâtibi büyük elçi Cevad Açıkalın, Roma büyük elçimiz Faik Zihni Akdur, Riyaseticumhur umumî kâtibi Nurullah Tolon, Dış îşleri Bakanhğı müsteşan Nuri Birgi, Başbakanlık müsteşan Ahmed Salih Korur orta elçi ekselâns Giulio de! Balzo, ekselâns Bartelotta.. ekselâns Scola Camerini, M Vincenzo Cechini, protokol umum müdürü Tev fik Kâzım Kemahlı. Riyaseticumhur başyaveri Nureddin Alpkartal, Riyaseticumhur hususî kalem müdürü Fikret Belbez, hazır buhınmuşlardır. İtalyan Büyük Elçiliğindeki kabul resmi Baştarafı 1 inci sahifede tedhir aldığının sorulabileceğini zikretti. Devlet Bakanı Yarduncı şunlan söyledi: « Soruda böyle bir husus yoktur. Kaldı ki, hangi nevi gerilikten bahsedilmek istendiği ve bunun hükumet icraatile alâkası belirli değildir. Vicdan ve din hürriyeti Anayasa ile fi'len sağlam bir teminat altına ahnmıştur. Hükumetin lâiklik telâkkisi ise Anayasa vâzıınm telâkkisinden ibarettir. Bu telâkkinin akademik mahiyette münakaşası ise burada faydasızdır. Vak'a göstersinler, cevab verelim.» Celâl Yarduncı, Kâmil Boranın cami inşası maksadile kurulmuş. olan derneklerin miktarı, bunlara yapılan yardunlar hakkındaki sualini de cevablandırdı. Cami üışa ve tamiri maksadile bugüne kadar 795 dernek kurulduğunu, bunlara 1952 de 32.000 küsur; 1953 te 587.000 lira yardım yapıldığım belirtti. 30 yıl önce Ankara belediye hududları dahilinde 90 cami ve mescid bulunduğunu, Halk Partisi iktidan zamanında kabul edilen bir kanunla sayılarınm 31 e indirildiğini, son üç senede ise bu miktarın 72 ye çıkarılmış bulunduğunu kaydetti. Meclis, pazartesi günü toplanacak Mecliste irtica mevznlu sözlü soruya cevab Kıskançlık yüzünden işlenen feci cinayet Bdftaraft 1 inci sahifede nin Istanbulda daha iyi olduğunu ögrenerek buı.tya gelmiş ve inşaatta çalışmağa başlamıştar. Hüseyin,, bu şekilde çalışıp para kazarnağa başladığı sıralarda, Kııd ret Özen isminde 15 yaşında Istanbullu bir kızla taıaşmıştır. Bu tanışma pek kısa bir zamanda ajka inkılâb etmiş, gencler kan koca hayatı yaşamağa başlamışla'dır. Bundan yedi sene evvel başlayan xarı koca hayatı, ilk meyvasmı vermiî bir erkek çocuk düryaya gelmiştir. Yavrunun adını Oktay koymuşlardır. Hüseyinle Kudret tam altı sene sevişmişler, fakat her nedense bir türlü nikâh kıysmaıruşlardır. Nihayet geçen sene aralık ayının sonlaruıa doğru genclerin aralan «çümış, evde şiddetli bir geçimsızlik başkmıştır. Bu geçimsizlik gencıerin aynhnalarına sebeb olmustur. Oğluna yanına alan Hüseyin dogruca Izmire annesinin yanına sitmiştir. Hüseyinin İzmire hajpketini fırsat bilen Kudret, iddia edildiğine göre evlerirdn karşısında bulunan plâstik fobrikası astabaşısı Nihad Terim isminde 23 yaşıtda yakı^Lslı bir gencle buluşmuş ve yılbaşıaı birlikte geçirmiştir. Bir müddet 7zmirde annesinin yanınca kalan H iseyin, Kudretten ayrı yaşamağa daha fazla taharnmül edem,emiş ve oğlu Oktayı yanına alarak bundan bir kaç ay evvel tekrar Istaaiula dönmüştür. Hüseyin, İstanbuida Kudratin Nihad isminde bir gencle yaşadığını haber alınca çılğına dönm;iş, perişan bir halde Kudretin ann^siivn evine gitmiştir. Gencin bütün yalvarmalanna rağmen Kudret, Hiseyine dönmemiştir. Hattâ, araya Kudretin erkek kardeşi Rifatla k.'z Kardeşl Hikmet de girmiş, iakıt yeni âşık Nihad Terim, Kadretin eri dönmesine mâni ohnuştur. Büün bunların bir netice vermediğmi ;ören Hüseyin, Nihada müteaddid 'efal»r mektub yazmış, gene de sevgilisini eh'nden alamamıştır Bir aralık Kudretle temas temin eden Hüseyine sevgilisi, kendisina dönmek istediğini, fakat Nihadın ölüm tehdidinie bulunduğunu söylemiş, nüfus cüzdanını Hüseyine vererek gizlics nikâh muamelesine başlampsını bildirmiştir. Nüfuz cüzdanını yanına alan ıüseyin, Kudretin bu şekilde konuşmasına son derece sinirlenmis ve Nihadı öldürmeğe karar veraiştir. Bundan bü kaç gün evvel bir tabanca temin eden delikanlı, jvvelki gece âşıklann oturd ıklan Kevser sokağmm başında pusuya yatmıştır. İki gene, kolkola eve dönerlerken, Hiisayin, elinde tabancası olduğu halde karşılanna cıkmıştır. Bu beklenmedik sahne karşısında Nihad derhal kaçarak, yoldan geçen birinl kendisine siper etmek istemişse de kısa bir kovalamacadan sonra kalbire yediği bir kurşunla olduğu yerde can vermiştir. Cinayetini mütîakıb vak'a mahallinden uzaklasan katil, doğruca Beşiktaşta çalıştıgı inşaata gitmiş, tabancasını talaş yığınlarının al l ına gizleyerek. ağlu Öktay da yanında olduğu halde bir taksi ile Kocamustafapasada oturan îatice ismindeki bir kadının evine caklanmıştır. Hâdiseden haberdar edilen •inayet masası şefi Vedad Sokullu, motörlü ekipile derhal harekete geçsrek katili aramağa başlanuşür. Kadıköy, Hasköy, Bakırköy ve Erı.ıköydeki bütün inşaat yerlermde yapılan aramalar bir netice vermemiştir. Nihayet ekip şefi, yap'ağı tahkikatta Hüseyinin Hatice isminde bir kadınla münasebeti olduğunu tesbıt ederek Kocamustafapaşaya geçmiş, orada kaili, evin arka penceresin^en yanında oğlu Oktay olduğu halde kaçarken ve fak3İye blnmek üzere iken yakala'nağa muvaffak olmuştur. Musaddık'ın tnuhakemesi Askeri mahkeme> kendi kendini salâhiyetsiz ilân edecek Uşakta seçim yarın yapılıyor hazırltklar tamamlandı zar ve pazartssi günleri iki partinin miting yeri olarak kullanılan Uşağuı hükumtt meydanuıda civann köyiüleri tarafından kurulin pazarda şimdi lahar.a, soğan, patates ve emsali yiyecek maddeleri ve giyim eşyaları sotıhyor. Yani hakikat şudur ki, bugünlerde Uşak ili, partiler bakımmdan her ne kadar mühim bir siyasî faaliyet bölgesi addedilmekteyse de halk gene kendi günlük işleri ve derdlerile meşgul.Ama ne var ki, politikacılar da boş dunnuyorlar. Her iki taraf da bugüne kadadr ciplere ve kamyonlira dolarak civar kaza ve köyleri fır döndüler., birbirlerinin hakkında atıp tuttular. İş bunruıla da »calmadı: 3 kasun salı günü C.HP. liler vilâyete başvurarak D.P. propagandacılannın gittikleri her yerde C.H.P. hakkuıda küfür ve hakaret sözleri sarfettiklerini söyleyerek bunlar hakkında her hangi bir takibata geçilmiş olmadığından şikâyet ettiler ve ertesi gün de «Ulus» gazetesi: «Seçim propagandası adı altında küfür ve hakaret etmek kanunen suç sayıhruycnsa bumı bilelim de biz de kendimizi ona göre ayarlayalım> diye yazdı. Bir ciinnii meşhud 4 kasım günü ise Uşakta bir cürmü meşhud hâdisesi oldu. O gün, kendi ifadesile «merkez ocak tejsilâtını Unzim etmek için faaliyete geçen» Uşağın C.HP. li Belediye Başkanı Rıza Sahc.1, yanında bir kaç partili arkadaşı olduğu hal ie cibe atlayarak Ünalan,' Kurtuluş, Karaağaç ve Aybey ocaklarını dolaştıktan sonra Kemalöz mahall'îsinde Himmet Geçkinin kahvehanesine geliyor. Rıza Sahcı, bu gezdiği yerlerde ve otuıduğu son kihvede. D. P. lilerin iddiasına göre, pprti propaeaadası, kendi ifadesine göre ise hasbıhal yapıyor. Her neyse, o kahvede orururken, kalaoalı^ bir D. P. li grupu içeri giriyor «e orada mahalle muhtarı Nazmi Çakalöz, D. PP. lilerden Azmi Coşkun, İsmail Serdaroğlu, Hulusi Karakaya ve Ali Karö.kaya ile Belediye Başkanı arasında şiddetli bir münakaşa cereyan ediyor. Rıza Salıcının ifadesine göre önce C.H.P. li iken sonra D. P. ye, daha sonra \1. P ye, en sonunda tekrar D. ?. ye geçmiş olan mahalle muhtan Vazrrıi Çakalöz il^ başlayan münakaşaruı mevzuu, Rıza Salıcının kahvede ve ondan önce gittiği bir yerdo yaptığı Demokratlarca duyubnuş olan konuşmasınm, mahiysti bakımmdan hasbıhal nıi yok^a •'•arti propagandası mı olduğu meselesiair. D. P. lilere göre bu sual° Iıza Salıcı: «Pa»ti propagar.dasıdır» cevabını vermiş. Beleliye Başkanı ise: «Hayır, ben onlara (hasbıhaldir) cevabmı verdim» diyor. Bu arada Rıza Salıcı ile İsmail Serdaroğlu eski bir m<>selenin tazelenmesi üzerine biraz da söz düellosu yapıyorlar. Derken Rıza Sahcı hetıen cürmü meşhudla karnkola götürülüyor ve o gece saat 1 e kadar fadeler alındıktan sorra Uşa!c Belediye Başkanı. ertesi gün, yani 5 kasım perşembe günü cüraü meşhud mahkemesine veriliyor. Ankara 13 (a.a.) Hükumetimizin misafiri olarak şehrimizde bulunan İtalyan Basbakan ve Dış İşleri Bakanı Ekselâns Giuseppe Pella, şerefine bu akşam İtalya Büyük Elçisi ve refikası Kontes Pietro Baştarafı 1 inci sahifede marci. bu münasebetle tenvir edilÖğleden sonra yapılacak duruşma miş olan İtalya Büyük Elçiliğinde için geçen celse olduğu gibi gene bir akşam yemeği vermiştir. yüzlerce meraklı koridorları dolBu ziyafette misafirlerden başka durmuştu. Emniyet kuvvetlerinin Büyük Millet Meclisi Reisi Refik aldığı tedbir sayesinde izdiham önKoraltan. Basbakan Adnan Mende lenmiş ve salona sadece alâkalılar res, Dış İşleri Bakanı Prof. Fuad alınraıştır. Köprülü, Dış İşleri Umumî Kâtibi, Davacı avukatı Hıfzı Ömer VarGenelkurmay Başkanı, Dış İşleri lık ile Sedad Simavinin avukatlan Bakanhğı Müsteşan ve erkâm, Baş Vasfi Raşid Sevig, Adil Aşçıoğlu ve vekâlet Hususl Kalem Müdürü re Hikmet Bil hazır bulunmuşlardır. fikalarile bulunmuşlardır. Celse açılınca mahkeme, geçen Bu ziyafeti bir kabul resmi ta celse bu duruşmaya bırakılan kakib etmiştir. Geç vakte kadar çok rarlarını bildirmiştir. Bildirilen ara samimî bir hava içinde cereyan kararına göre, Fuad Köprülüden eden bu kabul resminde Bakanlar, muvafakatname alınmasına ve yaKordiplomatik, mülkî ve askeri er zıları tetkik için ehlivukuf tayinine kân, şehrimizin tanınmış şahsiyet üzum olmadığı anlaşılmıştır. leri ve basın temsilcileri refikalarile Müteakıben, davacı vekili alb sahazır bulunmuşlardır. hife tutarındaki yazılı lâyihasım mahkemeye ibraz etmiştir. Bu iâyihada ezcümle şunlar bulunmaktadır: «Demokrasi rejiminin esas umdesi hürriyettir. Bu hürriyet Esas Teşkilât kanunumuzla takyid edil Bastarafı 1 inci sahifede miştir. Ancak, sonsuz mutlak bir Bastarafı I inci sahifede detmiştir. Tom Clarck red mektu Namık Kemalin Magosa'daki zinda hürriyet mefhumu anarşinin tam bunda, komisyonun Dexter Wbite nmdan ve gene Kıbrısın her Türk bir ifadesi olur. Ve her zatnan, her meselesi hususunda kendisine ya köyünden topraklar getiren 22 ki devirde kanunî kayıdlardan kenşilik Kıbrıs heyeti reisi Faiz Kay dilerini müstağni zannedenler bustılı olarak arzedeceği bütün mesemak, Kıbrıstaki ırkdaşlanmızuı duleleri ciddi bir şekilde tetkik etme rumu hakkmda bugün bir (T.HA.) unabilir. Siz muhterem hâkimler. yi teklif ermektedir. Truman ka muhabirine şu beyanatta bulunmuş her günkü hükümlerinizle doğru yoldan sapanların kafalanna hakibinesinde Adalet Bakanlığı vaziîe tur: katleri yerles.tirmektesiniz. «ini ifa etmiş olan Clarçk bu red « Kıbns Türkü Atatürke •re ta Matbuat, âmme hizmeti gSrflr. cevabını kaza kuvvetinin teşril kilâblara o kadar bağhdır ki, hiç diyerek bu hürriyetin hiç bir huİuvvete tâbi olmamasa prensipine bir kanunî müeyyideye tâbi o»mak dudu olmadığını vehmedenlere Uer sızın bütün mkilâblan derhal be gün rastlamaktayız. fetinad ettirtnektedir. * Bundan dolayıdır ki eline nasılsa Diğer taraftan bugun basına ye nimsemiş ve kendine mal etmiştir. Köylü, şehirli, küçük, büyük hepsi bir baskı makinesi geçirebilenlerniden beyanatta bulunan eski âdeta Atatürke tapar. Cumhuriyet den bazıları haysiyet ve şerefe taBaşkan Truman, White meselesinTürkiyesinde başarılan harf, kıyade sükutu muhafaza etmek niye fet, şapka inkilâbları günü gününe arruza, millî menfaatleri sübiektif sahibi tinde olmadığını açıklamış, sırası almmış, Türk medeni kanunu, müs mülâhazalarla ihlâle hak oHukları kanaatindedirler. gelince bazı vak'alan ortaya ata temleke idaresinin çıkardığı çeşidli İşte bütün bir ömür tahassürle cağını söylemiştir. engellere rağmen kabul ettirilmiş arkasmdan koşulan servete nihaEski Başkan, Kongre Tahkikat tir. Kültürümüz Türk kültürü o yet nail olmanın verdiği salâhiyetle Komisyonu huzuruna çıkmayı red larak devam etmiş ve etmektedir. mücerred, kendi kendisine başmuFakat müstemleke idaresi 1952 harrirlik pâyesi tevcih eden deden ilk Başkan kendisi olmadıbu ğını, Amerika tarihinde bu şekil de çıkardığı ortaokullar kanunu ile sanık için matbuat hürriyeti. 7 de red cevabı vermiş daha birçok aslında cemaat malı olan mekteb haziran 1953 tarihli başmakalesinde leri ve kültür müesseselerini, ken de belirttiği gibi «dil uzatmaktan» eski Başkanlar bulunduğunu ve di tayin ettiği okul komisyonlan vahattâ bunlardan bazüannın da sıtasüe idareye başlamış ve demok ibarettir. Daha evvelki arzuhalimizde de Cumhuriyetçi olduklannı sözlerine rat idarede halkı temsil etmiyen bu bildirdieimiz eibi, Türk tarih ilmi ilâve etmiştir. komisyonların mektebleri müstem sahasında bütün dünyaca en büleke idaresine teslim etmeleri hal yük otorite teiâkki edilen müvekKomisyona verilen izahat Diğer taraftan Kongrenin Tah kın şiddetli infialine sebeb olmug kilime hakarette bulunan kimse, tur. Yahıız Magosa'daki üç orta makalelerinin sathî surette gözden kikat Komisyonu önüne gelen baokul bu kontrola girmiyerek müs geçirilmesile de anlasılacağı vechile zı şahidler White hâdisesi ile ilgili takil kalmağa bugüne kadar mu her türlü müktesebattan külliyen demeçler vermişlerdir. Truman ida vaffak olabüıniştir. mahrum kalmış, ilim âlemile hiç resinde başsavcı yardımcısı olan Türk hükumeti, yeniden müstaLamar Caudle dün verdiği demeç kil mektebler tesis etmek ve Ma irtibatı bulunmamış bir kimsedir. Sedad Simavi, hareketlerinin sete, hatırladığına göre, Federal gosa'daki mekteblerin zarurî nasTahkikat Bürosunun, 1946 da, raflarını karşılamak için esa^lı yar bebi olarak Kıbns adası ile Trakya Türkleri meselesini göstermekHarry Dextet White'ın gizli ko dımlar yapmaktadır. tedir. Sanık. şüphesiz çok uzun seŞu noktayı esefle kaydetmek zomünist taşkilâtına üye olduğunu neler sonunda iyi bir gazete tüccarı bUdirdiğini söylemiştir. Lamar rundayız ki, Türk kültürünün iriame ve yükseltilmesi için Cumhu olmuştur. Lâkin politikacılık yapCaudle, Adalet Bakanı Hsrbert mak onun ihtisası haricindedir. Brownell'in geçen hafta Şikagoda riyet hükumetince yapılan DU yar Matbuat cürümleri taammüden ika dımlar karşısında Kıbrıs müstemeski Başkan Truman aleyhine yapedilen suçlardır. Sanığın lehine mu üğı beyanatı müteakıb komisyon leke idaresi engelkr çıkaımakta haffef hiç bir sebeb yoktur. Cezadır. tarafından davet edilen ilk şahidBu cümleden olarak, Lefke'de ce landınlwasını taleb ederim.» dir. Caudle şunları ilâve etmiştir: maatin teşebbüsü ile bir ortaokul Lâyihanm okunmasmdan sonra «Federal Tahkikat Bürosunun bu inşası ve açılması ve Lefkoşe'de kız mahkeme, savcıdan mütaleasıru sor mesele hakkındaki raporunu oku sanat enstitüsü tesisi hususunda muştur. Savcı da dosyayı tetkik için yunca sinirlendim Raporu Tom yaptığımız müracaatleri Kıbrıs hü mehil talebinde bulunmuştur. Mahkemece bu talebi kabul ediClarck'a verdim. Halen Amerika kumeti reddetmiştir. Halbuki aynı yüksek mahkemesinde hâkim olan haklar Kıbrıstaki Rumlara ziyade lerek, savcmın mütaleasını serdetsile tanınmaktadır. Kıbrıs Türkleri, mek üzere duruşma başka güne Tom Clarck o tarihte Adalet Ba mahallî idarenin bu baskı hareke bırakı!m!?fır. kanı idi. Raporun bana verildiği tini Londradaki merkezî hükumet tarihi pek iyi hatırlamamakla be nezdinde şiddetle protesto etmek raber 1946 bidayetinde olduğunu kararındadır. Bastarafı 1 inci sahifede sanıyorums Müstemleke idaresinin bu menfî gandası dışında kalan faaliyetlerihareketinin önlenmesi hususunda Fiyasko mu? ne devam etmektedirler. C. H. P. Nafen ajansının Washington'dan ayrıca, Türkiyemizin, dostluk çer ve D. Parti, Genel merkez'erile deçevesi dahilinde tavassutta bulunverdiği bir habere göre, Trumanın vsmlı surette telefon, telgrafla temasmı ilgililerden taleb edeceğiz. • sorguya çekilmesinden vazgeçil: mas halindedirler Bu arada gene Kıbrıs Türklerinin çekmekte olher iki parti matbu oy puslalarmı miş olması asrm en büyük siyas! dukları büyük ıstırabın asıl kayfiyaskosu olarak vasıflandınlmak nağı Rumlardır. Kahir bir ekseri köylere kadar yolluyorlar. Halen Uşaktan D Partinin üç miüetvekili : tadır. yeti komünist olan bu Rumlar, bilvardır. Natık Poyrazoğlu dür. AnBu fiyaskonun müsebbibi olarak hassa son aylarda, Türke ve Türkkaraya döndü gösterilen başsavcı BrowneLTin, lüğe karşı sinsi bir imha siyaseti Buna mukabil C H. P. liler Cumhuriyetçi parti üyelerinin de takibine başlaraı^lardır. Dahilî meburaya Ankaradan gelmiş olan miltaarruzlanna maruz kaldığı ve is selelerde birlik vücude getiremiyen letvekili ve müfettişlerden mürektifa etmesinin muhtemel oldugu bu Rumlar, Yunanistana ilhak si keb heyetlerini takviye etmişler ve yasetinde birleşmişler ve zahiren ileri sürülmektedir. sağcı milliyetçi görünen Makarios bu akşamki trenle Sinob milietveWashington'daki siyasî çevrelere partisi, âdeta komünistlerin âleti kili Muhtar Acar, Sinob milletvegöre Brownell'i bu hareketinde halinde mücadelesini arttırmış bu kili Nuri Sertoğlu Ankaradan buraya gelmişlerdir. desteklemis olan senatör Mac lunmaktidır. Diğer taraftan, Uşak ili seçim Carthy de «son günlerini» yaşaHalen Kıbrısta bütün idare ve maktadır Mac Carthy. <Eğer mesul makamlar Rumıa. ın elinde kurulu perşembe sabahmdan itiba«Truman o komite huzuruna gcti dir. Ve baskı en ziyade îKtısadi sa ren faaliyete geçmiş olup, kazarilemezse ben onu Başkanı buiun hada kendisini göstermes'eui:. Bi lardaki kurullarda hakkını elde duğum Tahkikat Komisyonu ö zim, Türkıyemizden bek'idl^irniz edemiyenlerin müracatlerini tetkik nüne celbedeceğim.» demişti. Cum yardımın sıklet merkezi ie bu ik etmektedir. Şimdiye kadar seçim huriyetçi senatörün bu yolda te tisadî baskıya karşı dah. tazla hi kuruluna 15 şikâyet yapılmıştır. Bunlarda'n dokuzu D. P liler taraşebbüse geçip geçmedıği heaüz maye ve alâka görmektir. Diğer bir meselemiz ds ;n az 'J.O fmclan yapılmıştır. Bu, D Parbelli değildir. milyon sterlin değerinde o'.an Kıb t.liler tarafından Halk Partisinin taBirleşik Amerikada bu hâ< ise rıstaki vakıf emıâk •ii^^mdc nra rafgir topbmağa çalıştnasına atfeden «Büyük rezalet ve Diiy'ık f' halli hükumetin gıittüğü sömüi'me dilmekte, C. H P. liler ise bunu ikyasko diye bahsedilmekte v> ikti siyasetidir. Lozan muahedeii hü tidarda buiunan bir partiniTi hâlâ dar partisinin bundan zarar görece kümleri bu sekilde iblâl eJUmek muhalefet zihniyetini muhafaza ettiği yoiunda tefsır etmektedırier. İx k»ydedilmektedir. tedir.» Köpriilü Sedad Simavî davası Tahran 13 (A.P.) Eski Basbakan Musaddık'ı muhakeme etmekte olan mahkeme ile yakından ilgisi bulunan bir kaynağın bildirdiğine göre reis, mahkemenin kendi kendisini salâhiyetsiz ilân etmesine kanaat getirmiştir. Bu kaynak, diğer 4 azadan birinin de bu görüşe iştirak etmesinin ihtimal dahilinde olduğunu bildirmiştir. Mahkeme, üçe karşı iki reyle kendisini salâhiyetsiz ilân edebilecektir. Böylece Musaddıkın, bir sivil mahkeme huzuruna muhtemeien bir jürinin de iştirak edeceği Yüksek Mahkeme huzuruna çıkanlması muhtemeldir. Musaddık'ı yargılayan mahkeme hafta tatili dolayısile bugün çalışmamıştır. Yann sabah saat 8 de mahkemeye tekrar başlanacak ve Musaddıkla beraber yar, güanmakta olan eski Genelkurmay Başkanı General Riahi de dinlenecektir. General Riahi ve avukatlaruıın iki gün daha konuşmalan beklenmektedir. Anlaşıldığına göre General de aynen Musaddık iddialannı ileri sürecektir. Bu kayoağın söylediğine göre, Musaddık, Generale ve avukatlara kendisinin takib ettiği yoldan yürümeleri hususunda talimat vermiştir. Musaddık aynı talimatı mahkeme huzuruna çıkmalannı bekliyen 3 eski Bakanma da vermiştir. Bunlar eski Adalet Bakanı Ali Lutfi,, P. T. T. Bakanı Seyfullah Orami, YoUar Bakanı J. Hakşenas'dır. Gazetelerin yazdıklanna göre mahkeme, yargılamaya de\ram karan verdiği takdirde, Musaddık susma grevine başlıyacaktır. Gene bu haberlere göre, mahkemeye Musaddık'ın asılmasını taleb eden telgraflar gelmekted:r. İran Adalet makamlan İran kanünlanna göre 60 ını geçmiş bir adamın asılıp asılrruyacağını münakaşa etmektedirler Bazılan kaKatil Hüseyin, ağlayarak verdiğ: nunuıı buna müsaade etmediğini, ifadede, suçunu itiraf etmiş, cina dığerleri ise şüphelerini izhar etyeti kıskançlık neticesi yaptıemı. m e k t e d i r l e r ^ Kudreti deli gibi sevdiği için ayrılığına tahammül edemediğinden Lu suçu işlediğini söylemiştir. Dü"1 akşam nöbetçi Sulh Ceza mahkemesine sevkedilen katil ilk sorgusunu raüteakıb tevkif olunmujtur. Baştarafı 1 inci sahifede ir tertib ve tesirlerin tarihin hazin sahifeleri arasına kanşmıs bulunmasıb) Seçimlerin adlî teminat altında yapılmakta olmasıc) Üç buçuk yılhk iktidarımız zamanında memleketin baş döndürücü bir sür'atle ilerlemekte clması ve bu vâkıanın şehirli ve köylü vatandaşlar üzerinde çok müshet ve musaid tesirler husuie getirmis bulunması. d) Vatandaşlarm istikballerinden emin bir şekilde kalkınma hamlelerine katılmakta ohnalan ve ferahlatıcı bir devre girmiş bulunroalan. e) Doğru ve iyi yolda bulunmanın verdiği manevî huzurun gayret lerimizi arttırmış bulunması > C H. P nin cevabı: «Seçimlerin neticesinin C H. P. lehine olacağı kanaatindeyiz. Esasen 946 ve 950 seçimlerinde partimiz D. P. den on binlerce oy lazla almıştır. O günden bugüne kadar iktidann yaldızlı vaadlerine rağmen halkınıızın iyi duygusu bu. günü ve yannı selâmetle muhakeme etmesi, oyunu nasıl kullanacağuıı kendisine telkin etmis bulunuyor. Buna güvenerek kazanacağımızı umuyoruz.» Sual Uşak il genel meclisi seçimlerine partinizin verdiği büyük ehemmiyetin sebebi nedir? D P. nin cevabı: «Uşak münevver ve hareketli bir muhittir. Bilhassa eski iktidar zamanında seçimlerin ^ok çetia geçmesi, vatandaşa çeşidli zulüm ve işkencelerin reva görülmüş ohnası, hemşehriler üzerinde büyük reaksiyonlar meydana getirmiş, insan hak ve haysiyeti üzerindeki coşkun hassasiyeti tazelemiştir. Reylerin ismeti üzerindeki hassasiyet ise 1946 seçimlerinden sonra en hararetli safhasını bulmuş, hattâ kemale ulaşmıştır. Her seçim gibi bu seçim üzerinde de Demokrat Parüliler olarak lâyık olduğu e. hemmiyeti göstermekten başka bir şey yapmıyoruz.» C H. P nin cevabı «Seçimin serbest ve emniyet «1ünda cereyan etmesi, Uşak halkıuuı mukaddes gayesidir. Netice, istikbal için üzerinde hüküm veri. lecek bir hareket noktası olacaktır Kanunun ne dereceye kadar hâkim olacağı ve millî iradeye hür. met derecesi bilhassa bu seçimle ölçülebilecektir. Bizim bu seçime verdiğimiz ehemmiyet yahıız bu bakımdandır. Uşak il genel meclisi seçiminm örnek bir seçim olması her iki parti için mukaddes bir gaye olmahdır.» Sual Bu seçimler, önümüzdeki genel seçimler için bir ölçü teş. kil etmekte midir? D P. nin cevabı: «Genel seçim mevzuunu ayn olarak mutalea etmek daha doğru olur Bu seçim neücelerini ona bağlamak ve gelecek hakkında hüküm vermek doğru olmasa gerektir. Önümüzdeki genel seçimler Demokrat Parti iktidarının millete icraat ve faaliyeü hakkında tam bir hesab verme devresi ola« caktır Bu itibarla büyük ehemmiyet ve değer taşıyacağma kanüz maamafih il genel meclisi seçimleri, hana girerken böyle bir yoklama mahiyetinde olacakür. Büyük imtihaan girerken böyle bir yoklamanın doğuracağı faydaları takdir •• dersiniz.» C H. P. nin cevabı: «Şu dakikada bütün memleketin dikkati Uşak seçimine çekilmiştir. Uşak bölgesine iktidar partisinin çeşidli şekillerde verdiği ehemmiyet ve halkın lehinde gibi görünen bü tün gayret, bu bölgenin millî hâkimiyet ve iradeye olan aşkı üzerinde değiştirici hiç bir tesir yapmamış olduğuna göre seçimin C. H. P tarafından kazanılması bizim gibi düşünen vatandaşlarm hepsinde ve bizzat iktidann kendisinde bir intıba uyandınr kanaatindeyiz.» İşte iki partinin düşünceleri bu merkezde. Bakalım, zaman kime hak verecek? Truman hâdisesi fiyasko mu? Kıbrıs Türklerinin Atatürke bağlılığı Korede komünistlerin Aıtıerikamn Türkiyeye yardımı yaptıkları işkenceler Bajtarafı 1 inci sahifede üzerinde ehemmiyetle durulacağı da bildirilmektedir. Çinli ve Kuzey Koreli komünistler Koredeki üç senelik muharebe esnasmda, içlerinde 13 tane de Türk bulunan, 29,815 Birleşmiş Mil letler harb esirini, Güney ve Kuzey Koreli esiri öldürmüşler, işkenceye tâbi tutmuşlar ve aç bıraknuşlardır. Bu vahşiyane hareketiet, Birleşmiş Milletler Birleşik Amerika or dusu tarafından ve yesaika müstenid olarak hazırlanan bir raporu gündemine dahil etmeğe karar verdiği zaman, dünya efkânnın önüne serilmiştir. Bu rapor 11,622 askeri, 17,354 sivil ve 839 hüviyeti meçhul şahsm komünist mezalimine kurban olduklannı ispat etmektedir. Muhtelif şekilde işkence ve zulme tâbi tutulanlar arasında Türk, Kuzey ve Güney Koreli, Amerikan, İngiüb, Belçikak ve Avustralyalılar vardır. Bu rapor komünist Çînlilerin harb esirlerine çok iyi muamele ettikleri hakkındaki iddialannm ne kadar yalan olduğunu ispat etmektedir. Bu tarihî raporda belirtilen hâdiselerden bazılan şöyle hulâsa edilebilir: Taejon katliâmı da tarihte Nanking istilâsı, Varşova Yahudi mahallesinin tahribi vesair toptan öldürme hareketleri arasında vahşiyane katil hâdiselerinden biri olarak sayılacaktır. Burada 5000 ilâ 7.500 kişi arasmda tahmin edilen Koreli ve 42 Amerikalı sivil ile 17 Güney Kore cumhuriyeti askeri esiri sofukkanlılıkla katledilmiştir. 30 Amerikalı harb esiri KuJangDong'un 60 kilometre kadar kuzeyinde süngülenmiş ve vurulmuştur. Yapılan tahkikat yedi cesedin üzerine petrol dökülerek yakıldığını söstermiştir. Muju civannda beş Amerikan ha vacısmın cesedi bulunmuşrur. Bu cesedlerde uçlan sivriltümiş sopalarla veya bambu kamışmdan mızraklarla yapıldığına hükmedilen, müteaddid delikler mevcuddur. Komünistlerin vahşiyane harsket lerinin misallerinden birini de Nakchon Dong civannda, 1951 senesi ocak ayında esir edilen on Amerikalı deniz piyadesine karşı yapılan hareketler göstermektedir. Bu esirler çınlçıplak, ve elleri arkalanna bağlı bir şekilde süngü talhnleri için hedef olarak kullanılmıştır. Esirler arasında mukavemet etmek istiyenlerin veya can çekişenlerin elleri tüfek kabzalan ile ezilmiştir. Avusturya Dış Bakanı neşrettiği bir kitab yüzünden istifa etti Baştarafı 1 ınct "ahifeâe Teşkilât bu yıl müddetince Türkiyeye verilecek tanm ve yedek parça nisbetini tayin etmiş bulunmaktadır. Türkiyeye bu malî yıl içinde ne kadar yardım yapılacağı resmen açıklanmamış ohnakla beraber Associated Press bunun 35 ilâ 45 milyon dolar arasmda olacaâmı geçen ağustos ayında tahmin etm:şti. Bu tahminin yanlış olmadığı ve Türkiyeye yapılacak yeni sene yardımınm 45 milyon dolar civannda olacağı şimdi hemen hemen kat'iyyet kesbetmektedir. Türkiye geçen malî yılda 55 milyon dolarlık bir yardım görmüştü. Yardım iş'.erile meşgul olan yeniden kurulurken buna eskIsine kıyasen daha müessir bir şekil verilmiştir. Türkiye ve Yunanistatı Batı davasmı destekledikleri ve NATO üyeşj olduklan icin Yardım Teşkilâtı tarafından Hür Avrupa memleketler: grupuna sokuîmuştu. Halbuki yeni teşkilât Amerikan y?rr.ımı gören memîeketleri şimdi bu mem'.eketlerin coğrafî mevkilerine göre grttp.ara ayırmaktadır. Yeni teşkilâttaki Türkiye Yuna•nistan masası Harris P. Dawson tarafından idare edilmektedir. Aynca Türkiye Yunanistan srupu Yakmdoğu, Güney Asya ve Afrika bölgesi işlerini idare eden ve bu mıntakanm başkan yardımcısı olan Normao Stark Paul tarafından kontrol edilmektedir. Şimdiye kadar hiç Türkiyeye gitmemiş olan Harris P Dawson ile Norman Stark Paul'ün birkaç aya kadar Ankarsyı ziyaret edecekleri de anlaşılmaktadır. Viyana 13 (R. • a.a.) Avusturya Dış îşleri Bakanı Grubber bugün Başhakana istıfasını vermişnr. Yeni Dış İşleri Bakanının adı henüz açıklanmamıştır. Grubber'in dahil olduğu Avus tur>a Halk Partisi, Dış Bakanuu istifaya davet etmek hususunda o v : karar almıştı. Partinin bu karan almasına sebeb, Grubber'in geçenlerde neşrettiği hâtıralarında, Figlın 1947 senesinde komünistlerle müz?kereye giriştiğine dsir yapüğı !thamdır. Yeni Amerikan Kongresi yabancı yardımı kesecek mi? Son durum Chicago 13 (a.a.) Bugün bu:ada beyanatta bulunan Cumhuriyetçi Senatör E. V. Dirksen yeni seçüecek Aemrikan Kongresinin, yabancı ekonomik yardımı durdurağtnı ve askeri yardıma kuvvet vereceğini söylemiş ve şunlan ilâve etmiştir: «Harold Stassen'm başkanlığında bulunan «Yabancı Memleketlere Yardım Iraresinin» tamamen ortadan kaldınlması da kuvvetle muhtemeldir. Fakat aynı zamanda bazı maddelerin gümrük tarifelerinde de mdirmelerkî yapuması lâzım ge'.mektedir. Meselâ rauayyen bazı maddelerde yapılacak bir gümrük tarife indirmesi, yabancı firmalara yapılacak en iyi yardım olacaktır.» 10 metre uçan kamyon İzmir, 13 (Telefonla) Tavas belediyesine aid 81 plâkalı 6 tonluk pamuk çekirdeği yüklü kamyon bu ssbah Bahribaba parkında Varyant yolu ile Sıhhat Müdürlüğü önündeki yol kavşağında el ve hidrolik frenlerinin birden patlaması ile yokuştan aşağı süratle inmiş ve Varyant yolu parmaklıklarını da aşarak 10 metre aşağıdaki yola kadar uçmuştur. Şoför Selim ile muavini Zeki, kendilerirıi kamyondan .aşağı atUklarından kurtulabilmiş.lerdir. Meyhanede cinayet İzmir, 13 (Telefonla) Selçuk nahiyesine bağlı Beleli köyünde, meyhaneye sabah girip akşama kadar içen Veli Köyler adında bir kun duracı, masa arkadaşı Muzaffer Özcan ile kivgaya rutuşmuş. bu sırada Muzaffer Özcan, bıçağını çekerek sarhoş kunduracıyı kalbinden N'urarak öldürmüştür. Katil, jandarmalar tarafından yakslaoarak adalet* teslim edilnuştir. Sovyet Dış İşleri Bakanı Lugano'da Dış İşleri Bakanlpnnm top Baştarafı l inci sahifede lanmalarını tekiıı ederken 3 batuı ahlâk zabıtası, dün mezkur eve ••âr devleti ciddî olmamakla itham etbaskın tertib etrriştir. Bu baskuıda miş ve «muhakkak ki, bu teklift^ evin arka kısmmı ihmal eden me milletlerarası gerğinliğîn tahfifi için murlar, eve baskın yaptıkları rarı ciddî bir niyet yoktur» denV*!. da kadmlar dekolte vaziyette arka Molotov, B. Amerika Dış Tsleri Bapencerelerden atlayarak sokaklna kanlığı sözcüsünün Lugano konfedökülmüşlerdir. ransında fazla bir şey bellenmeHalk, kad^ılan yakalamak is*a diğini söylemiş olmasuu buna de'il yen sivil memurlan tanımadığın lan olarak göstermiştir. Molotov bunzorla kadm kaçırılıyor zehabma dan sonra 3 batılı devletin gayekapılarak telefonla keyfiyetten Bey lerini, 4 ler toplantısuıı neticesiz oğlu Emniyet Ârnirliğini haberdar bırakmak oldığunu iddia etmiş ve B. Amerikanın komünist Çinin fiketmiştir. Vak'a mahalline gelen lolisler rine de müracaat edilmesi keyflye' n lttzumunu idrak etmssini ishâdisenin mahiyetini ö*renin e geri dönmüşlerdir. Ahlâk za'.tası temiştir. Molotov, öozlerinin sonunmemurlan tarafmdan ancak iki uy I da 3 batılı devlet Çin ile müzakeffunsuz kadm yakalanarak Emrazi reye razı oldukları takdirde, burun Zühreviye hastanesine sevkedilmij miLetl^iaras sulha doğru hakikî tir. Randevueu Sultana hakkında bir adun atıldığuun i$areti olacağım söylemiştir. takibata başlanmısbr. ' Bir randevu evine yapılan baskın Baştarafı 1 inci sahifede aynı zamanda atom siiâhlan yasak ilân olunmahdır. Molotov'un bu basın toplantısınoa batıh. Rus ve diğer komünist memlekır ler gazetecileri bulunmuşlardır. ^[olotov. gazetecilerin sorduıtlan sualleri kısaca cevablandırmış ve bir batılı gazetecinin Basbakan Maleııkov'un 3aşkan Eisenho\ver, Churclıill ve Lanie" ile görüşmek isteyip istemediğini sorması üzerine şöyle demiştin « Mühim olan böyle bir konferansın toplanması değil, daha evvel böyle bir konferansm gayeler';nin tesbit edilmesidir.» Molotov cevabıruı bu kadar olduğunu ve batka bir şey söyloyemiyeceğini biidiımiştir. Sovyet Dış İşleri Bakanı, komünist Çinin dünya gerginliğini azaltmak için yn^ılacak müzakerelere iştirakinm elzem olduğunu ve bunu Amerikanın kabul etmesi icab ettiğini ve ancak bundan sonra Rusyanm 3 batılı devletle bir konferans yaparak milletlerarası gerginlikte ve Avrupanın emniyeti meselesinde bnşlıca mevzuu teşkil eden Almanya meselesinin görüşülebileceğini söylemiştir. Molo*ov ayrıca batılılaruı Almaıryayı yeniden silâhlandırmak plânlarırun sull'U tehdid e t ğ i n i söylemiş ve Batı Almanya Başbakanı Adenauer hükumetinin Rusya ile halk demokrasilerine karşı intikam hissi beslediğini ve siîâhlanmış bir Abnanyanın Fransa ve diğer batılı komşular için de bir tehlike teşkil edeJ ceğini iddia etmiştir. BnTT ?i ba?ka Molotov gazetecilere 12 sahife kadar tutan yazılı beyanatmı okumuştur. Bu beyanatın bazı kısımları şSyledir: «Şimdiye kadar söylenenlerden sonra tabiî olarak J J mesele ortaya çıkmaktadır: Dış İşleri Bakanlan konferansı yapılacak mıdır, yapılmıyacak mıdır? Bu suale verilecek cevab her şeyden evvel B. Amerikanın, İngilterenin v» Fransanın durumlanna ve neticetie bu memleketlerin dünya gerginliğini azaltmak, Almanyanın birleştirilmesi ve Avrupanm güvenliği temini meselelerini eörüsmeyi iste>âp istememelerine bağlıdır. Moskovada basın toplanhsı Kendisi hakkında iki dava açılmıştır. Biri, kanunsuz seçim propakandası yap'ığı, diğeri İsmail Serdaroğluna hakaret ettiği iddiasiledir. Üçüncü bir iddia daha <rar hi, buna göre Rıza Sahcı o akşam îahvede, başta Curnhur Başkam o:mak üzere, Başbakana, Bakanlar Kuruluna ve B. M. M. nin manevî şahsiyetlerina de hakarette balunrouştur. Maamafih bu iddia mah kemece o abit görüırüyerek re ıdedilmiştir. Şimdi Rıza Salıcı iki dava ile uğraşıyor ve yahıız hakaret davası münasebetile kendisinden yüz bin lira tazminat isteniyor. Bu davalara 13 kasım cuma günü devam edilecek. Bir anket Biz gene seçim meselesine dönelim: D.P. ve C.H.P. il merkezhrine giderek seçimde aday gösterilecek olan şahıslann isimlerini aldım. Uşak il genel meclisine bu seçim sonunda girecek üye sayısı 11 dir. Ya ni bütün gürültü ve paürtı bu 11 üyelik üzerinde kopuyor. İl genel meclisi için bu 11 üyeliğin 4 tanesini Uşak merkezi çıkaracak, diğer 7 üyeliğin 2 sini Banas, 2 sini Ulubey, 1 ini Sivaslı, 1 ini Karahallı, 1 ini de Eşme vereceklerdir. D.P. nin Uşak merkezi için gösterdiği ve dördü asil, dördü de yedek üye olacak zevatın isira ve mesleklerini yazıyorum: Sadık Sofucğlu (tüccar), Haşim Heivacıoğlu (esnaf), Sadık Sağcan (tüccar), Hulusi Karakaya (tüccar), Mehmed Kadıoğlu (çiftçi), Hasan Börekçi (lokantacı), ismail Azmi Coşkun (şeker fabrikası çiftlik müdürü), Necmeddia Tardu (avukat). C.HP. nin merkez için gösterdiği 8 aday da şunlardır: Salim Alyanak (eczacı, il idare kurulu başkanı), Rıza Salıcı (fabrikatör, Belediye Başkanı), Adnan Çalıkoğlu (avukat), Timuçin Yılancıoğlu (avukat), Rıza Akbıyıkoğlu (avukat), Ragıb Atak (otelci ve sinemacı), Nuri Çakm (tüccar), Celâl Şeker (müteahhid). Bundan başka gene her iki partiye üç sual sordum: Bunlara yazıh ve il başkanlan tarafınclan verürniş cevablar aldım. Şimdi bu sorulan ve cevablan yazıyorum: Sual Seçimlerin neticesini nasıl görüyorsunuz ve bu kanaatîniz ne gibi sebeblere istinad ediyor? D. P. nin cevabı: ı Eğer fikir ve kanaatlcrde şu üç dört gün içinde derin ve esaslı tahavvüller meydana gelmezse kazanacağımızı tahmin ediyoruz". Bu kanaatimizin mucib sebeblerini kısaca arzedebilirim: a) Her türlü baskı ve tehdidden âzade hür bir seçime girilmekte olması, eski iktidar zarnamnda müteaddid defalar şahidi olduğumuz idari v» M PURO Sabun Fabrikasının en son imalâtından PURO TUVALEl SABUNU PURO 100 de 100 saft/r BOL KÖPÜKLÜ NEFİS K0KCT.O
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear