23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 Kasrnı 1953 CCMHIIRİVET r~( Merahh Resimler Amerikaya gidiş ve gazete müvezzilîği ile hayata atılış Sordum: Buyudüğüm zaman ne yapayım? D'Annunzıo'nun verdiği cevabı butun hayatım muddetınce haürlad^m. Ne istersen yap. sana kansenın mâm oimasına da müsaade etme. Büyük şairle bu tanışmadan, başka b:r ders daha aldım. Hıç kımse ıle kanuşmaktan korkmamayı bğrendim, velev muhatabım çok büyuk adam da olsa Bir kimseden, size yardım etmesini veja nasihat vermesini istedrnız miydi, çoğu zaman yardım eder. nashat verir. Hattâ en meşhur insanlar bıl». Kem yalr.ız en meşhur ınsaıılar değıl. Nıtelum, bundan bir sene Kadınlar için iç çamaşırları hazırlamakta olaniar bir «ihülâl» yapmışlardır. Yukandasonra, Ameııkaya gıtmemi temıa ki resimde de goruldüğü gıbi dız kaDağının hemen üstüne kadar gelmeVe olan d c ^ a r edemer, kendı smıf arkada^'arım hazırlanmı$tır. Kışları, kadınlarm eteklıkle üfümeleri boyle bir «ihtiiâli» mecburt kılmıştır.j oldu. Bu yolculuk, muvaff^kıyete Bunların jarseden olduğu ve esas donun üzenne gıyıldığı de ılâve edılmektedır. doğru yaptığım seyahatın nk merhaiesi idiBakın, nasıl oldu? ıııiiunmuiiınıiHmmmıımmnüuııııııııınm. Massachusetts'li bir kan koca vardı. Hatınmda kaldığına goıe isımleri Bay ve Bayan Edouard Parker'di. (Bırleşık Amerikaya gıtmeyi niçin istiyorumi mevzuu uzerine en ıvi vazifeyi yazacak oîan talebeye îtalyadan Amerikaya kadar yolculuk masrafım ödeme^i teklıi etmişlerdi. İmtıhanı kazanan talebe seyahate çıkacak, kan koca Parker'Ierın ho|una gıderse on'ara evlâdlık da olabılecektı. Babamla en buj uk ağabeyim, zaten Amenkaya goçmuşlerdi Crada oturuyorlardı Bıze para güuderiyorlar, ailenin diğer efradı, Okyanosun btesinde kendileıine katılsınlar diye olanca gayretlerını sarfedıyorlardı Onun ıçın, ceyahati pek ıstı\ ordum. Fakat, bu kadar çok talebe ımtihanda mu\afıak olmağa uğraşıp dururken, b;r tek küçük çocuğun bu yazı i^ini başarabılmesi ihtimali hakikaten pek az, dıye de düşünüyordum. O krdar ki, bir kaçımız bırl^eşsek ds düşüncelerimizi elbirliğıle yazsak araba daha iyi netice alamazmıyız daşüncesı bıle aklımdan geçti. dum. Evin alış verişleri için çarşıya Böylece, şehri paylaştık. pazara gidıyordum. Garda, rayioıın Bu Colombo'yu aenedıkten sanra, arasından komur topluyordum. l a fena çocuk clmadığını gordüm. Ken vuklara yedırmek içjı, vasonla^aa dısale iyı anlaşıyorduk. Arasıra ayerlere üokuien buğday tanelerını damc»:ıll; çekişıyorduk. Z^man zatophıyordum. İS uncu caddede, e \ man sınırlarımızı tashih edivorduK. visuzın karşısında bulunan ckula O filân cadde ucunu alıyordu. ka.gıdıyordum Bir yandan d* gene şılığmda bana başka bir köçeyi bıgazete satıyordum. rakıyordu Yahud ben onun araziHulâsa, muvaffak cluyorrlum. sıne sokuluyor, kendısine bir baPek tabıî, ingılizceyi çatra patra yıi veya bir kahvehane kapısını konuşttyordum, ama cürerliydırn, teıkedıyordum. ne istedığimi de biLyordum. DedıGazete muteahbidhğim tıkırıoda ğim g:bi, kıyasıya çahşıyordum. gıtmeğe başladiklan soora başka bir Muvaffak olmak ıstiyordum. Cad fıiur doğdu. dede ilk göziften müvezzi ben ohı*** yordtım. Sabahçılar benrnı müşterım Tiyatroculara mahsus bir meslek oluyordu. Yüzüm daima güluvordu. Muşteriye daima hak veriyord'im. gazetesınde (Delıklı tahtîlarj vaBozuk parası olmıyanlara veresıye pan Chıkafoda bir müessesenin veriyor, itıraad gosteriyordum. Yuz ilânmı okumustum. Bu dehkli tahtalara, oyuncular, lerini o zamana kadar hıç iormebeş çent mukabilmde çıvi sokuyordığim insanlar bıle olsalar. Gazetenizi alın, bayım, paıa lardı. Tekmıl tahta ellı dolar tutuyordu. Kazanan, uzennde çok gusını yann venrsınız, d.yordum. zel bir çıplak kadın r«mı bulunan Taıumadığım bu muşteri bazan b.r, ıkı hafta ortadan kayboluyor bir çakıya hak kazanıyordu. Çıvıdu. Fakat yeniden karş laştı^ımız leri ve tahtası ile tekmıl malzeme zaman b«nı tanıyordu Brr abooe bana beş dolar ellı çente mal jlacaktı Yani, tekmıl masraf çıktıkdaha kazanmıs oluyordum. insantan sonra, beher tahtedan kırK dört lar, başkalannm hakkını pek nadir dolar safı kâr elde edecektım. olarak yiyorlar. Veresiye gazete Bellaıre'de çok maden ameîesi verdıfim bazı kımseleri gözden kay bettiğim oluyordu, elbette. Fakat o vardı Gayet güzel yapılmış şeyler olan delikli tahtalanmla ilg'lenekadar çok gedıkli müşterim vardı ceklerinı ümid ediyordum. Bu işki, kaybımı fazlasile telâfî ediyorçıler, her on beş günde bir üeret dum alıyorlar, hir iki kadeh içki içmek Muşterilerune daima temiz gazete için meyhanelere gidiyorlardı. Evermeğe, gazeteleri, ıslanmak teh mindım ki bir tek çıvi saplayan lıkesin* maruz ka'.mıyacakları bir amele, çakıyı kazanıncaya kadar yere koymağa dıkkat ediyordum. oyuna devam edecekti. Tahtaîar da Kapıyı açarlarsa. ozur diliyordum: bu şekılde, çabucak elden çıkacaktı. Affedersiniz, bayan, icerive Bir mıktar deLkli tahta ısmarlaböyle gıremem. avak'arım kirli, bir dım, kahvecüere, meyhanecilere dakika müsaade edın, sileyim... dh gosterdım. İlk yapılacpk »ş, bu tahyordum. talara yatırdığım sermayeyı çıkarinsanlar böyle şeylerden hoşla mak olmalı dıye hesablamıştım. nırlar. Bu tefemıattan şeyler bana Tahtaların tanesme beş buçuk domüşteri kazandınyordu Ehemmi lar vernuşüm. Bınaenalejh, muşterilerime, delikli tahtayı dukkânyetsiz teferruat, ama tesir yapar. Bir gun, gazetenin satış servısi l?rına koymam/icin hemen on bır şeiı, bana, şehrm en ıyı müvezzıi dolar vermelenni teklif ettım. *lk ya olduğumu, her gun en fazla saüşı pacakları tahsılâttan on bır dolarını kendılerı çekıp alacaklardı. Onbenom yaptığımı söyledi. dan sonra, kazancı yarı yarıya pay Hakkınu var. Mösyö Hofman, lasacaktık .Yahud da, isterlerse. dedım Ş'.rr.di, faraza benim kadar Nıhayet, çoğu gs>et çalışkan ço muvaffak olmak için nasıl çalışmak bütün haklarımı, safi on beş dolar cuklar olan sınıf arkadaşlarımı top icab ettığini ötekiler* gösterseraT mukabılınde terkedecektim. ladım. Bunların Amenkaya Ritme Faraza onlan çalıştırsam? Bütün Daha o zamandan anlamıştım kl, ğe hıç ıhtıyaçlan yoktu. Analan ve gazetelermizi yalnız bana satmak insan hiç bır zaman kendi parasını babalan, onların gemiye bi'» bın sizin îçin daha kolay olmaz mı? Bir tehlikeye koymamalı, kendi yerne, başka b.rısının parasmı kullanmalı. melerine izın vermezdi Fıkırlerıni tek hesab tutardınızBir şey daha var: Bir kimse ile orbana söylemelerini rica ettim. muGülmeğe başladı: tak iş yapmak ıstiyorsanız, hiç bır vaffak olursam kendılerni unut Onlarla anlasmağa muvaffi'ıc zaman çok fszla para kazanmaya mıyacağımı vadettim. Fı'cırler ni oîursan bence mahzur juk. kalkışmayın. İş çok guzel bır iş olsdyledıler. Ben, odada bir aşafı bir Çok geçmeden, kendı hesabıma duğundan, muşterilerimden çoğu yukan dolaşıyor, bu fıkır!,irı tetsir beş müvezzi çocuk ç.iişurm^ga ediyordum. İyilerle fenalan avık başladım. Onlara benim gıbi yaD istedığim on beş doları verdder. ladık. Bu iş bıtrnce kollan sıvadım, malannı öğrettım Kısa zaman son On beş gün sonra tekrar uğradım. mekrubu yazdım, imtihanı kazan ra teker teker onların ve hepımızin Madencıler ucretlennı almışlardı. dımsatış savııız \ukselmeğe başladı. Tahtaların hepsi deluımışti. Bir Çocuklar bir daha kat'ıyyen kenciı parti mal daha sattım. Aynı tarıfe Yeni bir ders daha: Fazla mağhesablarına çEİışmayı ıstemez ol uzermden. rur olmamalı ve başkalaruım fıkırdular. Hattâ nasıl çalışmak lâzın: Bazan daha çetin bir muşteriye lerinı kabul etmeligeldığini oğrendikten so.^a da oe çatıyordum, o zaman, dflıklı tahtavı Sonra, Canopıs gemisine blndım, ni bırakmadılar. Memnundular, malıyet fıatı dedığım on bir dolara Amerikaya gıttım. Mesuddum. Bu Mdsyo Hofman da memnundu; çün bırakıyordum. Hasılatın bu paradan yuk işler yapacağıma emmdım Ai kü işinin buyük bir kısmından İcuı sonrasını yarı yarıya paylaşmağı danmıyordum da. tulmus oluyordu. Ondan sonra ba kararlaştırıyorduk. Fakat Bostonda, beni bekleyen na daha musaid şartlar gosterdi. Kısa bir zaman sonra tekmil Belbir zat, Bay ve Bayan Parker'jı bir Az bir müddet sonra şehrin doğu laire'de muşteriler • edındım. Daha otomobil kazasında oldüklerijı ve kısmını tamamen tes1 lâtlandırmış başka bır çok şehirlerde de. VırWheeling'e, İtalyaya avdet etmem lâzım grldı bulunuyordum. Bundan hıç hoş gınıa'nın batısındaki ğinı soyledi. lanmıyan Colombo ısımlı bırı b e n yanı eyaletin hududunun ote taraCebımde tam sekiz dolar vardı gormeğe geldı. Çahştırdığım çocuk fına kadar yayıldım. lardan birinin, batı kısmmdaki Gene de şu cevabı verdım: Gazete saüşı ile delikli tahtaîar Yok, yok! Birleşık Araerka kendi hududuna tecavuz ettiğinı belli başh isimdi Ama hepsi bunsoyluvordu Mı 5terılermi eUnden dan ibaret değıldi. Mekteb çocukdayım Bnleşik Anerıkada kaımak ahyorlarmış. Kuplere biniyordı) lanna gitarlar ve daha başka mukararındaydım. I Öyle dfkeli idi ki, sonunda dogas siki âîetleri satıyordum. Şehirde Beni bir trene tıktılar, babaraın tuk. Hangımmn < nHâini, hanpie oturan İtalyanlara da zeytinyatı oturduğu Bellaıre'e yolladılar. mizın yenildığini bilmiyorum. Fa satıyordum. O sıralarda A^nerikada Oraya varınca, babamla kardeş kat, yumruk sallamaktan yorulup içki yasağı tatbik edildiği için kenlerımi epey sıkuıtı içinde buldurn. durduk. di bıralarını kendileri yapmak iste Benden yana uzulmey'n. de Niçin dövüşüyoruz? diye sor yenlere, arpa ve şerbetçi otu vedim, ben hayatımı tek bajına kaza dum Hem dövüçmek neye iyi? Ikı riyordum. nırımmîz de bu şehirde yasıyamaz mı(Arkası var) Gazete müvezzii olarak işe baş yız? Her ikimiz de birer tarafta (Bu »ertnin bütün haklan Opera ladımhavatımızı iyi kazanarak? Sen baftfıındi jırfceti ve gazetemıze Koelde, annem de İtalyadan A tıyı al, ben doğuyu alayım Ortak aiddir) merıka>a geldı Kıjasıya çaLjıyor olalım. ^Guido Orlando SÖHRET FABRİKATÖRU RESİMLİ ROMAN MİZ ÂÂTÇI PEL Taaan P GORDKAlTJt Ç»vtr«n: MA2HAR KUNT Çıkan kısmm hülâsası 1879 senesinde Öjeni Meycr isimlı Odeon tıyatrosunda terzılık eden kırk yaglarında bır kız, kendını doktor Pel dıye tanıtan garıb bır zatla ( Duası pasajında kâm bır evde oturmağa baslıyor. Kız eve | ge'.diğınden bir av sonra hastalanarak ortadan kaybolu , yor. Kapıcı da ba<=ka bır eve tasınan doktor Pel'ın tahliye j ettığı bınada kan lekeleri goruyor. Kadın Çamaşırlannda Pel, doktor oldufunu iddiadan artık vazgeçerek saatçi sıfatüe gıdıp Keleber caddesinin 110 numaralı binasına >erleştı. Gunun bıruıde Mergey isimli kapıcı kadından Eylo caddesınde bakkal Gaje'nın yanında ayda 70 franga çalışan bır kızın 35Û0 4000 frank kadar parası olduğunu anladı. Kııın isrru Buiero idi; 32 yaşına gelmi$tı. Güzel olmamakla beraber evlenmegı pek istıyordu. Bu haber Pel'ı fevkalâde alâkalandırdı. DENİZCİLİK BAIIISLERI 4 ! •A Dumlupmar denizaltısı nasıl cıkanlabilir? Yazan: Prof. Ala Nııtku Hemen ertesi günii saatçi Pel, Matmazel Büfero'ya yaklasmanın çarelerıni aramağa basladı. Pel, hiç de güzel bır adam değıldı. Fakat konusmasmı bihyordu. Büfero, onun sdzlermden haz duyuyor ve gururu oksanıyordu. Akşamları ijinden çıkar çıkmaz kız Pel'le buluşarak gezmeğe gıdiyor, gözluklü va keçı sakallı âşığmın tatlı sözlerini cankulağıle dınlıyordu. Matmazel Bufero'nun kaiese konması uzun sürmedi. 26 agustos 1880 tarihinde Albert Pel ve Matmazel Buiero Parıste Pası beledıyesinde resmen nikahlandılaı. Profesör Ata Nutkn'nun yaptığı kroki kurtarmaela ve rehber tellerinın Dumlupman kurtannak müra tanlmıştır. kün müdür? sualıne «hayır» ceButun bu kurtarma metodlarm bağlsnması için kullanılması, provabını verenler bu kurtarma ame da yapılrmsı mecburt ve zaruri e jemdekı orijinalhklerden bırı olup tatbiki gayet basittir. Bu plâkalarlıyesini şimdıye kadar yapılmış o E a s ameli'eler şunlardırdan çok mikUrda kullanılmak sulan mutad ve klâsk yollardan bi I 1) Kazazede geminin yerinin buretile icabında tel geçirme amelirile ölçerek bu netıceye varmakta I lunması, 2) Da'^ıç iiîdiriîme=i ve kazaze yesmde bunların yardımı da sağdjrlar. lanabilır). Evet, Dumlupmar 81 aziz şehidıle denin durumunuTi tesbiti, Akıntıya karşı durma veya yü3) Kurtarma plânmın detayb oNa'ra akıntısımn derın sularmda rüme için küçük (van'lar da kulyatmaktadır. Kurtarma şöjle dur lar«k vamlması, 4) Kaldırma tellerinin baten ge lanılabilir. Bunlar bir martının rüzsıuı, buraya daigıç indırerek gemigâra karşı kanad kımıldatmadan nin durumunu tesbit etmek dahi mive baslanması veya sanimssi. 5) Ksidırma gemileri. metodu ve durması gibidir. mümkün olamamıstır. Bu imkânsızlıklann sebebini tahlil etmek amehvesi, 3 Kurta^ma plânmı yapacak 6) Kazazedenin kuru havuza a teknik personele malikiz. için mutad kurtarma usuUeriaı bir gozden geçirelim: 4 Kaldırma tellerinin DumluI Klâsik kurtarma metodlaDumlupınann akmtıh suda bat pmar gemisının ahına sokulmasını rından birirıcisinde, hususî surette mıs o'ması, bu sulara daigıç, çan, Truculent denizaltı gemisinde yayapılmış silındirik şamandıralar su derin su cıhazım indirme metodla pıldığı gibi su iıstundeki gemılerden ••> doldurulup batan geminin etrafına nnda klâsik yollardan başka çare yapmak mümkündur. Bu suretle indirilerek kazazedeye teller ve ] e T aramamızi gerektirmektedir. A geminin başından ve pervanelerin 2İncirlerle b?ğ!anirlar. Yukandan .kıntı. dalaıclan uzaklara sürük'e civarından ikışer kaldırma teli geverilen. tazyik edılmiş hava ile bu jj nekte. onian yormaktsdır. Daltnç çirılir. Bu husus yapılacak kurtarşsmandıraların içindeki su dışar: 4 üncü maddedeki tel ma plânmın göstereceği ihtiyaca aulınca şamand'ralann sephiyesı lerin b=ğl?nmasma nezaret edile göre tertıblenir ve asgarî daigıç gay batan gemiyi suvun ü=tüne çıkanr Kvtarm=vı klâsik yollardan retîne muhtactır. II İkinci klâsik metod kazazeenler kaldırma gemilerinin 5 Elimizdeki kaldırma vasıtadeyi, hususî surette mşa edılmis de b'ilunmadi&Tiı ileri sürerek olan denizaltı kurtarma gemılerine kurtarnanm mümkün olamıyacağı larma gelince, bunun için Taşkızakta inşa etmiş olduğum küçuk asıp bunların vmclen ve safra sar neticesine varmaktadırlar. ydzer havuzla, Golcakteki 6 parçanıçlarile suyun yuzune getırmek*** dan müteşekkıl büyük havuzun ikı tir. Bu haWe yukandaki müşkülîeri pontununu kullanmayı u\gun bulu III Üçüncü klâsik metod med nas'ı! önli' eceğız? Bunun için ta jorum. Yuzer havuzlar bolmelerine cezir farklarından istifade etmekvolu izah ed.yorum: su al'p dolarlar. İşte onlarm bu tir Kazazede gemi vukarıdaki ge1 Geminin j'erinin bulunması hassa^rmdan isîifade edebıliriz. Bu miye tellerle asıld'ktan sonra su i^in mıknat'slı müşirler, asdic ve havuzlar içıçe. içtekı yüıer havuz as lar çekilince boşalan aski telleri denizaltı televızyon cıhazlan kul kı tellerını ve dıştakı yuzer havuz nin boşu alınır. sular tekrar yük îanılır. parçası da kaldırma tellermi taşıselirce römorkörler bunlan daha 2 Batık gcmi ile daigıç eemisî maktadır Bu suetle yüz?r havuz sıi sulara çekerek tekrar dıbe o ara=mdaki irtibat e^rıelâ dalsıc=z nsrçisı her dabşında Dumlupınarı turtıırlar Bu amplıye f ekrarlana temin edi^bilir Demir rehk fab 8 metre kadar k3İd:rarak 9 defada rak sahile kadar gidilir. rıkalannda, elektrik cerevanı veril Dumlupman altmda askıya alabiMisaller: Amerikalıların S51 dıği zaman mknqtıslanarak demir lccektir. denizaltı gemısi birinci metodla leri kaldıran vinç plâklarından baDumlupınar, havuz parçasının alkurtarılmış olup Vedad Bora da tık geminin üstüne indirilerek bun ünda askıda oUrak Golcuğe gdtüAt'lavı kurtarmak için bu raetodu larm kazaze^enin teknesine yapışrulur. Orada ıkı başuıdan gene diteklif etmisti Bu şamandıralan a ması kolaylıkla temın edılebilir. ğer yuier havuz parçaıarma ası ı kmtıda indirmek çüclüğü ileri süBunlar derın su dalgıç cıhazının larak tamır için havazun ıçme sorülerek kabulde tereddud edildıği rehberlık teüerini teşkil edeceklekulur ve kurterma ameliyesi bu ni zannedıyorum. rinden dalgıçların ve cihazların a suretle muvaffakıyetle nihayet bul1950 senesinde batan Truculent kıntı vasıtasile sürüklenmedsn inip muş olur. Kurtarma için teklif etdenizaltı gemisi îngılizlerin Alman çıkpbrmesini ssğlarlar. Bu sure+ıe tiğım havuz kullanma fıkri klâsik Diinkü çaydan bir rörünü? lardan aldıklan ıki kurtarma ge ;nen dalgıclar büyük gayr° ler s?r metodlarm muîküllerıni bertara^ misi vasıtasile ve yukanda ıkincı fetmeden geminin durumunu rapor etmekte ve emnıyetle beraber ekoîstanbul üniversitesi Rektörü Fahir Yeniçay ve eşi Bayan Yeniçay yeni ders yılmın bajlametoH olarak anlatılmış olan u<;ul »derjilırler. D^lgıçlar derin su dal noraı de sağlamaktadır. ması dolajsıle İstar.bul Üniversitesi ögretim üyeıeri şerefine, dün Hukuk Fakultesi merasım salole kurtanlmıştır. ma cıhazının içmde bulunduklııınYukaı ıda, Dumlupmann kurta nunda bir çay vernıijlerdır. 1939 senesinde batan Thetis de dan su ve su tazylki ile hiç "lâSaat 17.30 âa bagUyan c*y, samiml bir hava ijinde gejmistir. Arka» Sa. 7, SiL 4 M nizalü gemisi fiçuncu metodla kur kaları olmaz. (Mıknatıslı plikalann 14 ekim günü, yani evlendıkten bır buçuk ay sonra kadın hasta düştü. 20 ekimde annesine mektub gönderen Bufero, çok hasta olduğunu bildirdığinden Evrö'de oturan üıtiyar kadın, ertesi gunü Parıste yerleşmis bulunan oğlu tezgâhtar Ferdmand'a uğrıyarak gelıni ile birlikte kızını gormeğe gıtti. Madam Pel, bu münasebetle yataklan kalkarak annesıni, kardeşıni ve yengesmi kabul ettı ve kendilerine yemek çıkardı. Fakat sancıları tekrar başladıiından yatağa uzanmak mecburiyetinde kaldı. Anneei kızına: cBelkı de hamilesm, dedı. Fakat kız, hamıle değıldi. Yalnız içi yanıyor ve canı hep su içmek istıyordu. Saatçi Pel'e pelince o, pek endişeli görünmuyordu. Hattâ, Bufero'nun istediği portakalı bile almadı ve kızına çorba ıçirmek istiyen kayınvalidesine mâni olarak bunun şimdi sırası ol madıgını. icab ederse kendisi kadma yemek vereceğini soyledi. Kayınvalde 23 ekim günü kızından ayrıldı. Üniversite Rektörünün Çayı Ertesi günü de Madam Büfero göçüp gitti. Kapıcı Madam Kruaziye'nin saatçi Pel'e ölüyü bekletnveği teklif etmesi üzerine Pel cevaben cVazifeniz olmıyan şeylere kansmayınız, dedi. Ölü ile meşgul olup da ne olacak?» Komsulardan biri ebe Madam Hurstal, aynı gun Pel'lere uğradığı zaman saatçınin hıçbır sey olmamıs gıbi calıştığuıı gbrdü ve ha>retler içinde kaldı. Adam bir tarafta çalısırken olen karısı yatakta yatnordu. Nihayet Pel, karısının olduğunu beledi>e>e bıldırdı. Yolda rastladığı bir arkadaşına da: «ıKarım mhayet kurtuldu» demekle ıktifa etti. Kadınm aılesi bırkac Eün sonra mirastan hısselerine düşenı ıstemeğe geîdı. Pel'in onlara bır şey vermek niyetınde olmadıgı âşıkârdı Bunu esasen kendılerıne çekın meden soyledi Kavınbiraderı Pel'e bir mektub yazarak şıkâyet edeceğini, olumun suphelı eorundügunü bıldirdi ama Pel, bu çeşid tehdıdlerle korkutulacak adamlardan değildi Cevabında: «Kımse\e he?ab vermek mecburiyetmde değilım; karımm neden oldügünü araştırabılirsıniz. Ama sizlere blr çop dahı vermiyeceğımi kafanıza koyunuz. Benim gıbi bir adama iftıra atmanm neye mal olabileceğini yakmda anhyacaksınız» dedi. (Arkpsı var) Türkiycde ncşri hakkr*yamız gazetemize aiddir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear