02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çevüen: TEVFTK SADULLAH enizcilik Bankası 9000 küsur roemur ve müsSonra Justinien kısa bir müddet ra, Teodora'nın, hastalığtn harab tademinin, bilhassa de«ükut etti. Bu kısa müddet zar ettiği ablası, Belizariüs'ün arkadajnizde çahşan personelinin aylıklafenda meseleyi intizamh dimağının larından bir zabitle evlendirildi. nizde Aynı zamanda, şark cephesinde nna lamlar yaptı. Genel Mudur diğer bir hücresine intikal ettirs Manevî tarflılmizin 5yle btr devEsasen şuradan buradan çalıp »1 Muavini bu lamlann umumı nısharb pat.ıyacağını önceden tahmin jnekte o!du|runu bilen Teodora da resinde bulunuyonız ki, halk şuuma bellenibniş her hangi bir inan betinin yüzde 37 oldnğtmu söyledx etmekte olan senatörlerin tazyikile. «ükunetle sözün «rkasını bekledi. runa hikim olan en büyük kıymet, üstünde ayak direyip en küçük bir Bu r.isbetin manasuu izah eünek «Justin, askerin, zabitinin hasta Justıin, evlâdjıgjnı, İmparadindir. Fikir ve siyaset adamları emekle ufak bir tahkikte bile bu istiyorum. nemene nesne olduğunu bir bakışta torluğun Kayseri ilân etti. Gangren lunmaya razı olmıyan inadcı, mağanlayacağını söyler. Anlaşılan onun eski muharibin ayağmdan yukan Her iki kongrede de çalışnıalarm bu konu üstünde zihin yormaya, Denizyollan kaptan ve ba|tnaKiciddî gözlemler yapmaya, düşüncerur ve lâf anlamaz taassub (fana nistleri kıdemlerine, derecelerine Komitatu'sundakiler de Belizariüs'ü ioğru ilerlemekte idi. Hoş. bu tedyann son verilecek lerini söylemeye bir vatan vazifesi 'tisme), cehlin öz evlâdıdır. Cehlin kifayetlerine göre asgarî 331. azamî değerli bir kumandan olarak kabul birin büyük bir faydası olacağı yok XII. Millî Türk Tıb kongresi dün ehemmiyetini vermelidirler. Toplu olduğunu idrak etmemiz çarttır. yük nisbette siyasî, hattâ iktisadî yerini geniç bir bilgi alacak olursa etmişler...» tu ya... Yedi senedenberi, şehirden 150fl" lira alacaklardır. Denizyollan dört grup halinde çalısmalarına d« luğun merak ettiği meselelerde u Hangi din, (hele semavî dinlerin âiriilerin eseridir. j taassub, kendiliğinden yok olur. Bunu müteakıb, bir yığuı arasın hemen hemen hiç çıkmamış olan Siyasî olmıyan sebeblerin anası Türk milletinin okula gidip bir an gemi zabitleri ve makinistleri ssysnık olması gerekli en yüksek sonuncusu olan müslümanlık) ilme vam etmijtir. <3an bir not çıkardı ve okumağa Justinienin askeriik, ordu teşkil gari 225, azamî 875 Kra, Şehir hatAkşama kadar, muhtelif doktor fikir çevresi olan üniversitelerimi aleyhttr olmuştur. Müsbet bilgiler ise cehildir, bilgisizliktir. Çocuklu önce bilgiye kavuşması yolunda ve sevk ve idaresi bahsinde bütün başladı: lan kaptanları ve başmakinistleri lar tarafından kongreye 65 serbect zin ilgiii şubeleri bu konuda, kendi de âlim olmak için mutlaka dinsiz ğumda bulunduğum bir nikâh me çırpınanlar, işte bu masum iştiyak «Belizariüs, sanşm, Alman as bildiği Livius'dan ve Vegetiüs'ün asgari 200. azamî 750 lira Şehir taattebliğ arzedilmiştir. Ayn ayrı dört metodlarile araştırmalar yapmalı, olmak icab ettiğini söyliyen ciddî rasiminden sonra çıkan «dünya düz ve ihtiyacı temiz yüreklerinden dulından. askert mekteb mezunu. Ge askeriik sanatı esaslan isimli esedersler bu mihver üstünde diinme bir bilgin görülmüş müdür? Büyük mürlür, yuvarlak mıdır?» tartışma i yan garazsız, ıvazsız vatandaşlardır. lan makinistleri asgarî 2»0, azamî sınıfta okunan tebliğler alâka ile pid ve Lombard akıncılanna karşı, rinde okuduklarından ibaretti. 625 lira, alelumum gemiciler. yağcıli, salâhiyetli ağızlardan yayılacak sanatkârlar arasında dinin yüksek sında genc bir mollanm ne türlü O sıralarda Justinien, işinin içi takib edilmiş, üzerlerinde hararetli bilgiler, tabaka tabaka halka ge vecdini duymuş oUnlar bütün dün deljller getirdiğini, dünyamn düz | Ruhlardan taassub denilen bu kara lar ve ateşçiler asgarî 150 aıamî 25ft Tuna ötesindeki kendi eyaletinın münakaşalar yapılmıştır. kuvveti kovacak, bu korkunç hasrnüdafaasmı bizzat idare etmiş. ne âdeta gömülmüî olduğu için, olduğunu ispat edemeyince yuvar tahğa karşı koyacak en tesirli de lira alacaklardır. Kongre üyelerine saat 18,30 da çebilmeli; hattâ hususî derslerden yada az mıdır? Tam raanasile sadık, barbarlara Teodora yeni Kaysere Konito'yu başka umuma konferanslar verileBir iki misal vereyim: 300 lira Din, vaılık muammasını çözmek lak diyenleri nasıl hararetle tekfir va ancak okumayazmadır, bilgidir. karşı kullaıulan tâbiyeler bahsinde nasıl edip de evlendiriverdiğinin Şehir Tiyatrosu komedi kısmında, rek bu yayılma kamu tecessüsünü için her yönden aramalara çıkan ettiğini pek iyi hatırlarım. Bir vaıl Konservatuar icra heyeti tarafından Sade ilim de kendi kendine ka ücret alan bir kaptana 175 lira zam gerçek bir mütehassıs olduğu söy tafnlâtmı anlatmadı.. Zeten, sevdoyurabilmelidir. beşer zekâsının bir parçacık olsun esnasında bulaşıcı hastalıklar clma I lırsa insan ruhu kör olur. Gidece yapılarak 475 liraya iblâğ edilmiılenmektedir .. Görüyorsun ya gilisinin müseccel bir orospu olan bir konser verilmiştir. rahat nefes almak istediği bir yü dığını iddia eden bir hocaya karşı I ği yeri bilmez, nerede olduğunu tir. Zam nisberi vii/rte 58 dir. DenizKongre yarın akşam kapanacakDin psikolojisi, din sosyolojisi etdora, t u derece genc bir asker için Konito'ya. kendina karşı gösonun irad ettiği «Hadis» in doğru farkedemez. Din, ona gayeleri, ilâhi yollannda gemi adamlarına yüzde raflı incelemelerle esaslı neşriyata ce sığınaktır. Onda her kemalin pıbu cidden parlak bir sicii» termiş olduğu alâka ve yakınlığı tır. olmadığını söyliyeıek ve Peygambe ve beşeri en yüksek kıymetleri ha 60 tan yüzde 78 e kadar çıkan corra olmalıdır. 1leri memleketlerın narı olarak iman edilen Tann; en Mikrobiyoloji konRresl Zabitlerinin, kendi askerlerini göstermemesi ihtimalini de, haklı rimizin böyle bir hastalık esnasınV. Türk Mikrobiyoloji kongresl kültür tarihlerinde böyle devreler ulvî fikirlerin, en masum dilekle da aldığı korunma tedbirlerini Siyer ber verir. Sanat, bu gayeleri güzel nisbetler dairesinde xamlar yakendi sağlamalarıru usul kabul e olarak düşündü. Teodora'nın bu dün Morfoloji Enstitüsünde çalış vardır. Bilhassa XIX. asırda Fran rin, en hararetli ve menfaatsiz işti kitablardan naklederek bizi tenvir sesle ,güzel renkle, güzel sözle di pılmıştır. Şehir hatlarında bu nisden bir orduda herhalde eksik, za izdivaç hikâyesini kendisinden gizle getirir. Hayatın sınır tanımaz betler daha büyükrür. Kaptanlar »a, İngiltere, Almanya ve Amerika yakların mihrâkı değil midir? Doğyıf bir'taraf olması lâzım geleceğin) lemif olmasına karşıhk, Justinen masına devam etmiştir. ruluk, iyilik, güzellik, onun varlı eden başka bir hoca çıkmasaydı o ihtiraslarından, ölümün ruhlara sin arasında asgarî yüzde 120, azamî Prof. Dr. Süheyl Unver, «Türki da aynı hareketler olmuş, fakat büTTeodora çok. çok daha sonra idrak de ona Kayserlik unvanınm seneğından haric kalabilir mi? Hakikat, radaki iman sahibleri lüzumsuz ye dirdiği korkulardan bizi din kur yüzde 128, çarkçılar arasında ise edebildi. O gün ise, kendini kadınca lerdenberi kendisi için hazır'ıanmak yede cüzzamın taıihi» hakkında pro yük fikir adamları, dini her cephe hayır ve hüsün; mutlak mertebe re hastalıklarla başbaşa bırakılataracak, ilinr^ bize hakikati arama yüzde 71 ve yüzde 100 zam alanginden, tarihile ve halile ele alarak hulyalara kaptımustı; kısaca: ta olduğunu anlatmağa lüzum grir jeksiyonlu bir konferans vermiştir. sinde Allah diye taptığımız ve her caklardı. nın yollarıru gösterecek, sanat :s lar vardır. Bu suretle denizde çaBunu takiben Dr. Ridvan Cebir halkın ve milletin şuuruna ışık tu »Onu Kom... Kom... Askerleri medi. Justin'in âlil olduğu kadar Bu sebebledir ki din bilgilerile tırablarımm yüceliğe götürecektir. lışanlar, malî imkânlann müsaadesl tabilmişlerdir. Atatiirk inkılâbınm şeyden üstün bildiğimiz varlığm tâ »in basmda görmek isterdim,» de yavaş yavaş bunamağa da başladığı oğlu «Türkiyede cüîzam epidemi yobazlığa kaışı diyebileceğimiz An kendisidir. Onun için din, yanhş meşgul olacak aydınlar, günün son Niçin bu üç kaynağın birleştiği pı nisbetinde mühim zamlar görmiişyolojisi» mevzuunda bir konuşm» yiverdi. şu sırada, bu yerinde bir tedbir ticlerical davranışile üstünde dur olamaz, kötü olamaz, çirkin olamaz. | bilgi verileri hakkında esaslı ve et nardan faniliğimizin susuzluğunu ler ve yıllardanberi asearî geçim «Bundan kolsy n t var, Hedi telâkki edilip geçiîdi. Yalnız, mü yapmıştır. madığı bu cemiyet meselesi, demok Yanhş olan, kötü olan, çirkin olan, ı raflı bir fikir eğitimi almıyacak o gidermek için doya doya içmiye şartlanndan daha aşağı Mr sevijeÖğleden »onra, Doçent Dr. Osman him olanı, iki »evgill ilk defa, böyyem!» ratik rejim içerisinde her bakımdan din değildir. Hakikati arayan ilim, lurlarsa hem kendileri kolayca c'oğ lım? deki aylıklarla aile geçindiren, darlece, kafalanndan geçirdiklerini Yümnü «Cıizzam kliniği ve yeni lalâhiyetsiz ferdlerin $ahsî ve bil iyiliğe mana vermeye çahşan ah ru yoldan sapabilirler, hem taşkaJustinien, bu arzuyu tasvib ettilık ve ıztırab çeken deniz adamları, teşhis, tedavi metodlan», Dr. Raşid lâk, güzeli ifadeye uğraşan sanat, larını saptırırlar. Seneler önce uğini başının harekrtilt. üstüste iki birbirlerile paylajmamış oldular. ilk hamlede bir hayli teriih edilKaçanoğlu «Bakırköy cüzzam kll hassa geri anlayışlarının rehberlidefa belirttikten sonrm ilftve etti: Bununla beraber, müşterilerini niğinde tatbik edilen tedaviler» ğine terkedilemez; ne fikir ve iıe din dışı kıymetler olarak görüle yanık bir hoca, Ayasofya camiinde Antalyada sıtma ve sivrisinek mişlerdir. mezler. Antalya VallUğinden dün fu mektub vaız ederken cemaate, yakasını açıp «Yarın, günün üçüncü saatin eğlendirmek için gülünc edilebile konulan üzerinde konuşmuşlardır. «iyaset, dine karşı ilgisiz kalamaz. Denizcilik Bar>.kn5i, faaliyete gemeydana çıkardığı göğsünü döve gonderilmiştlr: O halde bu sonu gelmez ihtilâfde, yeni alaylar. Mese'nin nihaye cek veya helecans bürünebilecek İlk adımda zannımca düzeltilmesi Yann, Pendik Veteriner Bakte«Gazetentzin 19 9 952 tarih ve 10105 çeli henüz yedi ay olduçuna ve saray riyoloji enstitüsü gezilecek ve taat lüzumlu cihet, dinin diğer cemiyet lar, bu bitip tükenmez ayrıhklar ne döve soruyordu: tdnde, Altın miltaşmdan itibaren hâdiseler peşinde koşan sayılı nüshasında lAntalyayı sivrlstnek şehir hatlan gibi bazı işletmeler zavak'anüvisleri, çınlçıplak vücudü 16 da kongre kapanacaktır. Ya sen bunun Içindekileri bil istilâ etti) başlıklı yazınız okundu. geçid resmi yapacaklar!» kıymetlerinden ve topluluk kurum reden çkıyor? rarla çalısmakta bulund<ığuna göre Gerek Antalya merkezinde gerekse Evndaki «ebeblerin müaı n bir mezsin de Allahın ne olduğunu nelanndan müstakil olduğu kanaatibu yedi ay içinde Bankanın 9010 Ertesl günü, söylenilen saat vt nü teşhir etmi} olan tiyatrocu Teoüçeierde bir sivrisinek istilâsı mevıuu dir. Bizde büyük bir çoklak, din kısrr.ı siyasidir. Islâm tarıhinin kan reden bileceksin? mahalde, seyirciler arasında Teodo dora kadını ile Makedonyalı koyun bahis değildir. Görülen tek riık sivrlsl. küsur persorelinin terfihini temin lı tahifelerini d^'duran Şiilik «Olan» ı bilmedikçe «clması ge nek derhal alınan tedbirlerle önlenmek etmesi elbette takdire de|er bir başka, ilim başka, sanat başka inara da, iki beyaz katınn çektiği gu çobanının imparatorluğun en yüknındadır. Din adamlarımızın çoğu, Sünnilik ihtilâfı böyledir. Medenî reken» i bulmak elbette mümkün tedir. Çeltık sahalarında mucadele ekip baş^rıdır. &üş kakmalı arabasında oturuyor sek iktidar mevkiini ellerine geçirmüsbet ilme yan bakmakta, dünva bir mazinin sahibi o'.an îratılı ru değildir. Olan gerçekleri ilim, olma leri uçkuna meydan verilmemesine ça. du. Belizariüs'ün stlılan Teodorayı mek ve bu lktidan aralanrrfa bölüşmek yolunda ibiisçe bir anlaşma yı idare eden losyal ve ekonomik hunun, islâm ordularile kendini sı gereken yüksek amaçlan ve ör lışmaktadırlar. hayal kmklığına uğrattılar, zira Bu münasebetle «körlerin bila Merkez ve llçelerin ayhk rapor ve yapmi} «lduğunu hikâye ettiler. kanunlan hiçe saymaktadır. Buna yenmiş Arab ruhuna tepkisi olan nekleri din verirken o buna, bu ona bunlar «eğer» denilen deriden otuŞi'ıK, bu siyasi özun etrafını saıan nasıl zıd olur? İslâm dininin kuru istatıstiklerinın tetkiklnden Bitma duru gözüne batan hugünkü heyamola mukabil ilim adamlarımız, pozitif raklar üzerine yerlesınişlerdi. Zırh Bu, tabiatile doğru değildi. Hele, başka bir cusu, ümmî idi. Fakat bizzat ken munda bir artma değil. azalma olduğu sona crinciye kadar imzamı ve adBir ay izinle vsjlfeslnden »yrılan ve metodlar karşısında manevi bir ta bir itikad gölgesind?n anlaşıldığı gibi, salgın ve tahrlbat diye resimi bağışlayınız> lan, miğferleri de onları donuk bundan sonra, ikisinin icraatmda diye bana ibiisin parmağı asla aranamazdı. mezuniyet müdd*tlnt 3 giin g*çirml{ kım âmillerin varlığından habersiz şey değildir. Osmanh tarıhinde her disi kendi için «Ben, ilmin ^ehıi de bir şey yoktur. Biihasa son defa kurşunî renkli. madenî bir kütleye bulunan tstsnhul Hükumet Tabibi Salm görünmektedirler. Diğer taraftan ileri hareketi köstekliyen «bid'at» yim» diyor. Bu büyük insanı. ilme Finike ve köylerine yaptığım gezide 18/8/1952 tarihinde imzasız bir çevinnişti, atlar ayrıca yük de Hayır, hayır!.. Bu ikisi. gayrires Gürgıinün ıllesi Sajlık Müdürliigiin» nviessesesi, daima dı.ıi sebebıeri | karşı zannetmekten büyük cehil o sorduğumda tek köylüden sivrisinek şt. mektub yazan ve kanaatimce hiç bir taşıyorlardı. Sadece küçük birer mi de olsa, kankoca olarak birbir müraeat edertk doktorun bir «ydanb«rl Umumiyetle bugünkü Türk sanatı oılfj8 sürdüğü halde içıider. üu llur mu? kâyeti o'.mamıjtır. Keyfiyetin basın ka zaman imzasını armak medenî cesana ve özel olarak edebiyatımıza din, mınu hukıimlerine göre gazetenizle neş. retini gösteremiyecek olan bir okukalkan. kısa birer yay ve hafif bi lerine aşkla bağlı idiler. Sevgılisi ortada göriinmedljini bildlrmlştir. gerektiği kadar hür ve canlı olarak İlgiii rlni rlca e d m m » rer mızrak taşıyan bu athlar, hassa ne âdeta taabbüd eden Justinien mıjtır. makamlarca tahklkata ba|lan. vıırum ki Bankanın mensublagirememiştir. eüvarilerinin, renk, fa'şaa ihtişa kapatmasının âdeta i'âhî bir zermdan biri olduğuna şüphe yoktur • İsmail Habibin teşekkürü Bah Akdeniz hattında kıj mından tamamile mahrumdular. kâya ve idrak kuvvetine sahib olBunun senebi, Vıizim neslimiz ve Geçirdiği hançere ameliyatı dolayı şöyle diyordu: tarifesi Palalan, Almanlann kıvnk ot bı duğuna da inandığı için, Teodora slle en bafta hastalığı vaktlnde teşhis daha öncckiler için meydandadır. • İdarenin esas hak ve kabiliyet Batı Akdentı hattında kıj tarifeslnln Çünkü o nesillerin aydınlan, umuedıp yaptığı ha?.ikane ameliyatla hasta. çaklaruu andırıyordu. Buna karşi jnahcub çıkmamak gayretile bi% tathikına 26 »kimde başlanacaktır. lığı kokunden onliyen Dr. Ekrem Behçet sahibi müntesibleri maaş arttır» lık, sanki yirmi atın birden üze gisini arttırmağa, gerçekten hazır Tareııs vapuru. son «fertnden dönü. mî kültürlerini hep başka başka Tezele snnmz minnettarhğım sunan ması şöyle dursun, normal terfi hak« rine tek bir adam binmiş gibi mun cevab ve reki olabilmeğe çalıştı; liinü müteakıb seneltk revizyona alı kaynaklardan âlmışlardı. Medre<=e, arkadaşımız gerek ameMyattan snnra lanndan bile mahrum bırakılnujtazam saflar halinde ilerliyorlardı, buna karşıhk Justinen de, Teodora nncaktır. askeri okullar, sivil okullar, sanki Gııraba hastanesinde ziyarete gelenlere, lardır.» gerek hastaneden sonra evine uğrayıp başka başka topluluklarda yaşayaservet sahibi bir asılzade olmasına kendisine son derece sadık olduğu Tiirkiye ile Ceznir arasında Bufünkü Lig maçlarının bütün tafsilâl ve resimlerile yann çıkıyor Bu okuyııcıimun .nnntıal ierll veya teigraf, mektub ve telefonla teselli cak münevverler yetiştirir halde idi rağmen Belizariüs de, tipkı alayın için onu kendi muvaffakıyetile mütııristik lu;funda bulunanlara ayrı ayrı cevab hakları. dediği şey eski Denizyoldaki arkadaşlan gibi, kendi yükü kâfatlandırabilmek maksadile y«Ce^slrti bir seynhat acentasının mö ler. Medrcse, müsbet ilim bakımmvermeğe lmkân bularaartıiında,n hep, lan idarosi memurlaruım barenıine nü kendi atınm sağrısında taşıyor rulmak bilmez bir gayret sarfetti. messill olan M. Capitaio» Verj« dün dan Aristo'dan geri bir devrede idi. e.ne gazetemlz vasıtasile tesekkurlerini tabi terfi haklan idi ki bu hakların 5«hrimize gelmlstir. •uraBaUtadır. Asnn yenı fikirlerine ve ilim buBundan tonra, bu ikisinin başına du. joni DanUcilik Buünuında M. V«»ge. Tiirkiye ile Cezair ara;ında Teodora etrafmdaki eski muh» gelenlerm en mfihimmi, Hormisdas turijtlk munasebetleri geüjtinnek içtn luşlarına kapılarını sımsıkı kapsyoktu. Bankanın btıgün yaptığı riplerden bu Konitarus'ün, elli • kasrını terkettikleri laman vuku çslışncnk ve iki memleket arasında mıştı. Hattâ bu türlü bilgileri ilim • zamlar ve terfih ise o eski baremin bile saymıvordu. Sivil okullardaki turi.şt seferleri tertlb edecektir. dımdan göğüs göğse gelinceye ka buldu. verdiği terfi haklarını fersah fersah din dersleri ise tamamile şeklî idi. dar, devam'ı surette düşmana dar Vaktiie fakir btr yuvad» büyilaşmaktadır. Bu mektubu yazan oBir askerî lise bğrencisi çifte Din üstünde tefekkürden eser yokbe'.er indirmek kudretine sahib ol müs olduğu için, Kayser sıfatile kuyurumun da son lumdan istifade ile vııruldu duğu yollu mü'.âhazalar duydu. Justinien bir mirasyedi gibi önüne Kulell oskeri lisesi bgrencilerindcn tu. Abdestin ve namazın farzl ırı, ettiğine şüphe yoktur. Dönmezden ewel de Belizariüs'ün gelene para dağıttı Tabiatile bu 66S numarah Fahnılislâm dun ÇcnEel. sünnetleri, müstehapları sıra fira Sayın okuyucum mektubundm ezberletilir. bunlardan imtihan vernüstakbel karısının yakışıklı ku cömerdliği sağda solda kendisinden köy Talimh«ne csddesl 25 sayılı Edibin şöyle diyor: raandandan daha yaşlı olduğunu ve takdirle bahsedilmesine sebebiyet bahçesinden geçerken. bahçe sahibi ta. rilirdi. Fakat zorla kıldırılan na• Maruzatımın sütununuzda hiç bir rafındgrı çifte ile topugundan \urui mazlara. talebenin mühım bir kısmı pek diravetl: bir hareketle nişan veriyor, • da, medih ve senasını muştur. zaman yer alamıyacağıru biliyorum. abdcstsiz giderlerdi. Okullsrda din lısuıı. kadının en ziyade arzu edi edenleri mahcub çıkarmamak gay Yaralı genc Haydarpaşa asker; hnsta. tefekkürü. medresede ilim düşünüşü Zira sizin buna hiç bir zaman celeeeği yerierde, ordugâhlarda takib retil* şenüklerde, veya diğer vesi nesine kaldırılmış. Edib yakalanarak yoktu. Aynı cemiyete ayrı durum31 Arahk 1952 keşidesinde saret edemiyeceğinizi de biliyorum.» edecefini öğrenmek imkânını bul leîer.e cömerdliğini bol bol isbata tahkikata baslanmıştır. Ben de kendisine diyorum ki başlardaki bu müesseşeler münevver çalışıyordu. Gene tabiatüe, halkın Bir katil 4 sene hapse mahkum yetiştiriyorlardı. du. kalarından cesaret istiyenler, evvelâ Teodora, bir daha Justinien'e, lehte tezahüratı guıurunu doyuruolılu kendileri bu cesareti göstermeli vo Belizariüs bahsinde hiç bir şey söy yordu. Buna karşıhk, »ofralanndaYenidcn kurulan Im?m ve HaHb Bundan bir rniiddet «vvel Kadıkoyde hüviyetlerini gizlememelidirler. Ken lemedi ama, bu arada Justin'i de ki yemek bir duvarcının evindekin amca^ı Kemal Tavukçuvu öldiiren Ah. okullanmızm müstakil birer mesdisi bu cesareti gösterir de hakikf liyareti ihmal etmedi, gnrdüğü ye den hiç de daha üstün olmadığı, med Tavııkçunun duru^mn^ı dün İklncl lek müessesesi olmasını, aynı hahüviyetini bildirirse. ben de mektutanın tckerrürü sayarım. Öyle kaBİ silâhlan ve etrafmdaküerden duy Justinen'in ha\n dökülmüş, sıçan Agır Cezada kgrara b&ğUnmıştır. bunu, büyük bir kısmı dedikodudan Katil Ahmed Tavııkçu 4 sene ağır naatteyim ki, olgun birer din adamı duğu yeni tâbiyeleri anlatarak as renkli, lekeli kaftanlar giydiği hal hapse mahkum edilmiştir. ibaret olmpsına ra*men, neşretmek olarak yetiştireceğimiz ımam ve ha ker imparatoru keyiflendirdiği bu de her tarafta konfeti gibi altm cesaretini göstenrim. Çanakkale âbidesinc başka iller tibler, bphemehal umumî kültürün ziyaretlerde iki netice elde etmenin serpmesi Teodora'yi bayağı bayağı de yardım ediyor müşterek kaynağı olan liselerden yolunu buldu. Evvelâ, diğer eski uzuyordu. Tabiî Justinen'in pınl Çanakkalede dlkilecek âbide için drğer geçmelidirler. Kcndilerine emnibir kanun daha tedricen tâdil edile pınl satenleri ve mücevherleri Bede rek orospulara, kilisenin «ruhanî lizariüs gibi kendine yakıştırması vilâyetler Bu harekete geçmiş bulun yetli ve şağl^m bir istikbal sağlanmaktadır. cümleden olarak, İzmit dığı takdirde bu konuya hevesli Osman Hami memleketo beklenemezdi ama; gene de... pederleri» nin tasvibini almak sarVllayett 10.000. Bilectk Vilâyeti 3.000. dönüyor tile, evlenmek hakkı tanındı. SonCArkası var) Çanakkale Vilâyeti bundan evvelkl kıymetli gencler pekâlâ bu'.unabiSakıt hanedan mensublarmdan Os. 10 000 liraya ilâveten 2 000 liralık yar. lir. Liselerde dil olarak arabca öğman Haml. son kanundan faydalanarak dım makbıi7iınu 1. Or. Temsil Bürosun retmek her zaman için mümkünAYNİ ZAMANDA: 2 ekimde uçakla İsvlçreden şehrimiz» dan istemlşlerdir, dür. Şark ve garb kaynaklarına nügelecektlr. Diğer taraftan, Edlrne Vilâyetlnin ev. fıız yönünden Şark klâsik şubesi, velki 15000 liraya ilâveten 15.000 lir». lık makbıız daha isttyeceği haber ve. Garb klâsik şubesi diye iki bölüm rilmektedlr. Ayrıca İzmit Ticaret Oda.ii yapılır; birinde arabca, farsça, di2 000 llralık teberrud» bulunmayı kabul ğerinde lâtince ve yunanca okutuVEYA ÇEŞİDÜ PARA İKRAMİYELERİ etmiştir. lur. Şark klâsik şubesinden çıkan Nüshası 15 kuraşruı gencler, bu esaslı bilgi üstüne kuvAbone şeraiti Tiirkiye Harie EYLÛL 28 MUHARREM 8 vetli bir din öğretimi ve düşünüşü Ll.a Ki. Ura gj, kurarlar, Böylece üstün vasıfta <}ifl Senellk 4200 8100 DERHAL GABANTİ BANKASI'nda bir hesab açtınnız. Her 250 liraya Zengia Maniiatnra ve Tuhafiye Çeşidlerile sayın i 3 adamlan kazanrruş oluruz. Altı ayhk 22.50 «.00 5ehir 1 Konito da evlendirildi =haberleri BlZANSlN İÇYÜZÜ HAROLO LAMB CUMHURrTET 28 Eylul 1952 K ö <> E M D t C İHEM NALINA M1HINA Tıb ve Nikrobiyoloji kongreleri DİN VE... HASAN Yazan: ÂLl YÜCEL Denizcilere yapılan zamlar İsfanbul Hükumet dokloru bir aydır kayıb Kırıııızı Beyaz Bitaraf Spor Gazetesi 8 sahife 20 GARANTİ BANKASFnın üyük ikramiye 100,000 iirayı Siz kazanatv'lirsiniz. mağazası 29 Eylul Pazarfesi gününden itibaren müşterUerine açıktır. Sultanhamam Caddesi No. 59 23 Suraski karşısı HER AY BİR APARTIMAN DAİRESİ CUMHURİYET I o a s i ı E. V. |11 55 6.07 \ 9.2812.0(1 < 1.3110.16 ] 5.54 12.03 ; 15.25 17.57 1 9 3 0 4.15 Bu türlü bir anlayışa varabilmemiz için din, ilim ve sanat müesseselerinin birbirine zıd olmayıp belki yekdiğerinin tamamlayıcısı bir kur'a numarası verilir. Gişelerimizden izahat isteyiniz. ©Ç ayufc Bir aynk Gazcremı>« gonderilen evrak vt uat\iat MjrediLsin edümesın tfidc olunma» tlânlardan menuılvet kibuJ edilıne» O 1 K K â I 12.00 4.50 24,oo (.00 ÛECE GELEN »CUMHURİYET» in Şimendıfer köprüsünün başından sel yatağına doğru inen dik bayırda, bir fenerin cılız ışığı titrediFeneri taşıyan adam, sürçüp uçuruma tekerlenmemek için ihtiyatlı, tereddüdlü adımlarla, kâh taştan taşa sekerek, kâh durup çakılsız bir geçid arıyarak ilerliyor; ışığın yerde çizdiği daire, enun her adımında, ürkek zıplayışlarla, oradan oraya atıhyordu. Sicim gibi yağan şakırtıh yağmurun altında, bu ıssızuk örtaşıcda, bu ölgün ışıklı, ürkek hareketli fener; onu bir ileri uzatarak, bir sağa. sola çevirerek geçid anyan heyülâ görünüşiü adam, korkulu rüya aleminden fırlamış hissini verecek kadar esrarlı bir canhlık taşıyordu. Adam, fenerini bazan, kolunun yettiği kadar ileri uzatıp, jeçidden daha başka bir şey aranır gibi, uzun uzun bakınıyordu. Adam bir arahk durdu, fenerini yukan kaldırdı, ileri doğru uzattı. Nakleden: HAMDİ VAROĞLU aşacağı mesafenin uzunluğunu kes fenera daha, bir tane daha tirmeğe çalıştı. yandı. Issız yamacın geniş »athınBayır, bir kuyunun iç cidan gi da eriyip kaybolan, aydınhk bir bi dimdik, aşağı doğru süzulüyor, toz kadar cansız, sarımtrak ışıklazifirî karanlıkta on adım ötesi gö rile, ilk fenerin peşinc takıldılar. zükmüyordu. Şimdi, dört fener ışığı birden, Adam bir küfür savurdu sende sallana sallana, taşıyanların gölgeliye tökezliye yoluna devam etti. lerini dev gibi büyütüp cüce gibi Az evvel köprüyü temelinden küçülte küçülte, cüsselerinin yüz sarsarak zangır zangır geçip gi misü uzağa bir hamlede yayılıp, bir den trenin çok uzaktan, ancak alı anda geri gele gele, tâ aşağıda şaşık kulakların işitebileceği kadar rıl şarıl akan dereye doğru inmehafif akşeden düdük sesı duyuldu. ğe başiadılar. Derinden derine bir çığlığı anSonradan gelenlerden biri sordu: dıran bu se&i duyunca, adam, ken Nereden düştü be AH ağabey? di kendine söylendi: İ?k feneıli durak adı, elini uzattı, köprünün tam baglangıç nok Makasa giriyor. Tekrar durdu, arkasma döndü, e tasını gösterdi: lindeki feneri bu sefer geriye doğ İşte şuradan. Uzaktan öyle ru uzattı, bakındı: kestirdim, ama bilemem. Heeey! Geliyor musıınuz? di Öyieyse, kıyıdaki taşlıklardaye seslendi. dır. Geldik, geldik. hele biraz eğGene yüıüdüler. Yamacın etelen! ğinde birdenbire hızlanan, büsbüBiraz sonra, bu tek fenerin tün dık yokuşta koşu haüne aelen yanıbaşında bir başka fener se.ndeler adımlarile, arka arkaya, daha göziiktü. Arkasindan birsuya doğru akarcasına, düzlüğü GİRİŞ mak iâzımdı. larsa başlan derde gıreceğini biii uğradıklan heyecan arasında uha muayeneden geçirdıler. buldular. Yol bekçisi, derhal, hat boyunda yorlardı. Temizpâk giyinmiş bir adamdı. Fenerler, dere kıyısında, bir a nutmuşlardı. Birbirlerine hiç bir şey söyleme ^^ Şimdi ne yapacaklardı? şağı bir yukan, telâşh telâşh do İpekli gömleğinin yakasında pap balast dökmekle meşgul amelenin laştı. Adamlar, indikleri nokta yon bir kravat bağlıydı. Kostümü uyudukları çadıra koşmuş, bağıra dikleri halde, yol bekçisi, arkadaşUzun müddet, düşündüler. O dan yuz adım ötede, köprü korku terziden o gün alınmış gibi yeni çağıra onlan uyandırmış, içlerinden lannın düşüncelerini tahmin etmiş kadar şaşalamışlardı ki, kendilerin birini gerideki en yakın istasyona gibi: iuğundan biraz uzakta durdular, idi. Ayağındaki iskarpinler, taşlara den başka şahidi oimıyan suçlarmı, çarpıp sıyrılan, çamurlara bulanan koşup vak'ayı haber vermek üzebir karaltının başında biriktiler. Burada galiba sabahlıyacağız, gene kendi aralarında, gayet ba. yerleri müstesna, pınl pırıi cilâh re acele yola çıkarmış, ötekileri de ama çare yok, dedi. Savcı gelmeden Derenin kıyısında bir' adam yasit bir usulle örrmenin yolunu neyanına alıp köprü altına inmişti. idi. tıyordu. aynimak olmaz... Yalnız, şu yağmur den sonra bulabijdiler. Yol bekŞimdi, sırtlarındaki partal gam durta bari... Ayakları uzanmış, kollan haçFenerli adamlar, acınır tavırlar çisi: başlanna varî iki yana açılmış, yüzükoyun la başlarım iki yana sallaya salla selelerin kukuletelerini Ötekiler bir şey demediler. Kalkın, dedi, herifi tutup, esyatıyordu. ya muayenelerini bitirdiier; fener geçirmişler, istasyona haber götüYol bekçisi tütün tabakasını çı kisi gibi gene yüzükoyun yatıra. ren amelenin dönmesini bekliyor kardı, gamselesinin eteğini siper lırr^ Fener ışıklan, kollan iki yana a lerini yere bıraktılar, çömeldiler, edip güçlükle bir sigara saıdı, yakçık, yüzükoyun yatan bu adamın beklemeğe başiadılar. lardı. Alinin bulduğu bu hal çaresi başından ayaklanna kadar, ayakYağmur olanca hızile yağıyor, el tı. *** hepsine rahat bir nefes aldırdı. lanndan başına kadar gitti, geldi; Ameleden biri sordu: yüzlerini buz gibi soğuk Kalktılar. Ö'.üyü başından. ayakBu adamlardan biri yol bekçisi lerini, yükseldi, alçaldı. damlalarile mütemadiyen kamçılı Kimdir acaba bu adam, Ali larmdan tutup, ilk gördüklerı anidi. Yüıüne bakmağa hacet yoktu. ağabey? daki vaziyete getirdiler. Kana ve Gece saat on biri kırk sekizde yordu. Köprünün altında barmmak isteYatanın bir ölü olduğu belliydi. çamura buianan ellertni derenin Yo': bekçisi dudak büktü. geçen eksprese, köprü başında yol Adamlar fenerlerini yere bırak verdikten sonra kulübesine g;rme diler. Fakat dere taşmış, köpüre Bilmem k:, dedi. Canmdan bık suyunda yıkadılar. Gene oturdular, tılar. Ölü, birdenbire, yerden yük ğe hazırlandığı sırada, köprüden köpüre akıyordu. Kıyıda oturup mış biridir, belki. beklemeğe başiadılar. selen üç fenerin ışığı altında, daha geçen trenin gümbürtüleri.e kan beklemekten başka çare yoktu. Kazara mı düştü, yoksa? Yağmur hâlâ yağıyor; dere, gitkeskin hatlarla, daha koyu bir ka şık bir çığlık duyar gibi olmuş, ba Ölüyü yalnız bırakmağa cesaret Yol bekçisi, öfk^nir gibi sesini gide kabaran sularmı, gitgide arraltı haiinde gözüktü. yükseltti. tan haşırtılarla sürükîeyerek aıgın şını çevirip bakınca, köprü korku edemiyorlardı. Yıldınm süratile geçip giden tren Deli mi oldun be! Trenden a akışma devam ediyordu. Feneıli adamların üçü birden, luğunun yanından karaltının aştıYamaçtan. incecik sızmtılar ha. onu tutup arkaüstü çevirdiier. Fe ğını, uçuruma doğru tekerlendiği den bir hayalet gibi uçuruma atı dam düşer mi? Tavuk kafesi mi lan, kim olduğunu bilmedikleri bu bu? Sımsıkı kapalı kapı. linde uçurumun dibine doğru sünerlerinin ışığını yaklaştırıp yüzü ni görmüştâ. derecik ne baktılar. Bu karaltı bir adama benziyor adam; gece karanlığında, paralanO zamana kadar lâfa karışmıyan zülen sular, şimd; birer mış, kanlara bulanmış başı ile kar ikinci amele: haline gelmiş, yol bekçisi ile arkaGördükleri şey, kandan yuğrul du. muşa benziyen bir maskeden ibaretBekçi hemen koşmuş, korkuluk şılarında serili duran bu ölü, ka Ali ağabey, dedi, yahu biz daşlarınm ayaklarının dibinden dereye doğru akıyor, tepelerinden ti. Kıyıdaki taşlara çarpan baş, a tan sarkıp bakmış, fakat gecenin pah gözlerinin, susan dudaklarının bir halt ettik galiba. dökülen iri damlalara bir de bu ısğızdan, burundan ve beyinden bir koyu karanliğında, Ne gibi? beton köprü erisinde gizlediği sırla, dördünün anda fışkıran bir kan seline bo ayaklarından başka hiç bir şey gö kaibine de ürpertiler vermişü, O Ölü yüzükoyun yatıyordu. laklık katıiıyordu. Yol bekçisi saatine baktı: nu yalnız bırakıp giderlerse, bir Çevirdik. Bizim köyde bir cinayet ğulmuş, adamın yüzü tanmmaz ha ememişti. Ben gidiyorum. dedi, saat ikU Ie gelmişti. On biri kırk sekiz treninden son denbire ortadan kayboluverecekmiş oldu idi, oradan biliyorum, savcı gelmeden ölüye el sürmek yasak vi geçiyor, tren var. Siz bekleyin, Fenera adamlar, yüzünün çizgi ra, sabahın üçüne kadar, başka gibi, içlerinde bir ürküntü vardı. treni savayım. gene gelirim. lerini seçem=dikleri bu ölüyü, fe ren geçmiyeceği için hattı bekleZaten, bir kere aşağı inip ölüyü tır. Ötekiler yerierindf ka'dîlar. Hep birden sustular. nerlerinin baştan aypğa, ayaktan meğe lüzum yoktu. Hemen köprü orada gördükten sonra, savcı ile (âıkası vari baja dolasan ısıklarile, bir kere da nün altına i&ip, düşeni aramak, bul jandarma jelmeden oradan ayrılır i Bu yasağı hepsi büiyordu. Fakat
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear