01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Eyıuı tUMHÜKUtl1 Artie Shaw anlaüyor! Hollyvrood'un boşanma rekoru, erkakler arasında, meşhur eazband şefi Artte Shaw'da Şimdiy» kadar b«j kere evlenmia, beş kere boşanmıstır. Altmo defa evlenirse altına defa boçanacağı da muhakkak sayüıyor. Ondan aonrm bu is, baV»l"". kaça kadar çıkacak. Bizim için işin sakaya gelir tarafı çok. Fakat Arti« Shaw'a *orarsanız hiç d* öyla değiL Böyl* be» kere «vlenip boçanan bir adamın bu işe artık kanıksanus olması l&nro gelir ama, eazband kralı, im» muvaffakiyetsizlikle netıcelenen evleamelerinin hikayesini anlaürken adeta aglamaklı oluyor. Arüe Shaw, bir Amerikan mecmuasına yazdığı yazıda diyor ki: «Bu işta kabahat benim mi, atekilerin mi, bunu münakasa edecek degilim. Fakat bir elin gürültüsü çıkmıyacağına göre, aynı macerada benimie beraber rol alan dığerlerinın de hiç olmazsa, kısmen kabahat derniyelim payı vardır. Fakat, doğrusunu isterseniz, hepsinde kabahatın onlardan fazla bende olduğunu kabul, teslim ve itiraf ediyorum, Çünkü onlar ilk veya ikinci defa evleniyorlardı, hal buki ben, meselâ sonuncusunda, beşina defa evlendım. Başından dört kero nikâh geçmış bir adarrun, beşincıslnde bıraz olsun düşünmesi lazun değıl mıdır? "PERYASIZ BİR KIZ,, Mitzi Gayjıor bundan bir kaç ay önce Hollywood diinyasındaki «küçiik yıldızlar» arasında yeni parlamağa başladığı zaman: «Bu kızm istikbali şa'şaalı» diyen'.er olmuştu. Hâdiseler onlan yalancı çıkarmadı. Mitzi'yc ;imdl «Pervasız Bir Kız» isimli fil.nin başrolünü verdiler. Fakat Mitzi Gaynor hakikatte çok malıçup bir kızdır, Rakkında hiç bir dedikodu çıkmamıştır. 20 yaşındadır, boyu 1.72, kilosa 60 tır. Sinemaya tiyatrodan gelmiştir. Annesi,, babası ti>atro sanatkârıdır. Mitzi küçük yasta sahneye çıkmış, fakat sonra sanatın pek zor is olduğunu kavrayarak. ancak uzun miiddet tiyatro tahsil ve tecrübesi edindikten sonra rol almaija razı olabilmiştir. Onu tiyatroda göriıp beğenenler sinemacılara tavsiye ettiler ve kız daha yirmi yaşında yıldız oldu. Judy Gariaod, Judy Garland'm hayatmdaki facia ve ikinci defa doğuşu Bugün, eski haline dönen Judyyi görunce, aynı kadının ilci »en« evvel hayatına kıymağa kalkıştığını duşünmek msana tuhaf gelır. Nitekun, ondan evvelki senelerde de Judy Garland'ın böyle bir şeye teşcbbus edeceği de akla gebnezdi. Bu hıkâye hakikaten çok acıkhdır. Judy Garland, on yedl senelik artistti ve Hollyvcood'un en panak yıldızlaı mdan bırıydı Artisthğe on iki yaşmda başlamış ve 28 yaşına geldiğı zaman. çok kışmm gıpta, hattâ hasedle baktığı bır şohret olmuştu. Bır gun Judy Garland'ın işme M. G. M şirketı tsrafır.dan son verıldıği oğrenıldı Bu haber herkesi şaşırtmış, fakat bılhassa Judy'yi pek sarsmıştı. Bu kadar olsa gene iyi: M G M rejısörlerinden olan ikinci kocası Vmcente Mınnelli de ondan ayrılmıştı. O günden sonra Judy Garland, uğradığı darbenm ezıci tesirı altında o kadar harab duştu ki, facıaya sebeb olan amıllerı bır türlu tahlil edemedı Gunden gune eridi ve nıhayet, jıletle nabzmı keserek hayatma son vermeğe kalkıştı. '3ereket versin, vaktınde yetışüler, kurtardılar. Hastancye kaldırdılar, uzun bır ıstırahate tâbi tuttular ve «Işi bu zavıyeden mütalea eder«ek, her seferinde niçın boşandığımı değil de niçin evlendiğimı arajürroak lâzun. Esasen, benim kolayca cevab verebileceğim sual de budur. Başundan geçen bütün bu maceıaların nasıl sona erdığini deHollywood'un yeni «Kartpostal ğilse de nasıl başladığını pekâlâ bi Kız» ı Marilyn Monroe vücudünün lıyorum: Yalnızlık. neden bu kadar giizel olduğunu so«Evet, beni her seferinde tekrar ranlara şu cevabı veriyor: «Son zamanlara kadar vücuevlenmeye sevkeden şey, yalnızlık hissi olmuştur. Bılirim: Bazı cr dümün güzel olduğunun farkmda kekler vardır kı yalnızlığı sever değildim ve vücudüme hiç bir şeler, tek başlanna ve başlan dinç kilde hattâ aynada bile bakmazilk filmlerinden blcinde Mickey Rooney'le beraber dım. Fakat artist olduğumdanberi herkes bana vücudümün güzelliğin den bahsediyor, ben de onlan mah cub etmemek için vücudüme ehem miyet veriyorum. «Usul mü dediniz? Hiç bir jimnastik usulü bilmem ve öğrenmeye de hevesim yok. Vâkıa her sabah on dakika jimnastik hareketi yapıyorum, fakat bu hareketleri ben kendira icad ediyorum. Eğer vücudümün güzelleşmesinde veya mevcud güzelliğini muhafaza etuyuyuveriyorlafcdı. Fakat benfcn mekte bunlann bir rolü varsa o kızcagıı nüıay«t kendine geldl. halde adına «Monroe usulü ıdman Fakat Judy, eski hayaüna henta için uyku, ancak ilâcla temin edihareketleri» diyebilirsinız. tamamile kavusamamıştı. Çünkü len bir şeydi. Uyku hapı almadan «Nasıl mı icad ediyorum? Nasıl onun içm jfihret va aervetin} kay gözümü kapıyamıyordum. hoşuma giderse Bence, insana en betmektan daha mühim olan bir «Bu ilâclar.n bana her gece verfazla fayda temin eden idman haşey •ardı ki bu da, kendlsina karp diğı bir kaç saatlık istirahate mureketleri de zevk veren hareketolan güveni idi. Nlhay«t, nhhati ta kabil, üzerinde o kadar yıpraücı ve Artie Shavv lerdır. Türlü türlü hareketler tavmamila yerin» gelinc» New York zehirleyicı tesıri olmuştu ki, zayıfta ve Londrada tlyatrolarda rol al layan sınirlerım artık tahammul yaşamayı tercih ederler. Fakat, siye ederler, ihtimal bunUr hakikaAllah benı onlardan yaratmamış. ten de faydalıdır. Fakat yaparken dı .. Başardığı büyük muvaffakıyet edemedi ve ben bir gun kendımi Ben tek başına yaşayamıyorum, hoşunuza gitmıyorsa kendinızi zorla ler, topladığı sonsuz alkışlar kendi boş bir çuval gibi hissettım. ille bır eşım, hayat arkadaşım ol mayın. Çünkü haşa gıtmiyen harene karşı duyduğu güveni ona tek«Şımdi düşunuyorum da bunun sun istiyonım. ketleri yaparken adaleler lâzım rar kazandırdı boyle olduğuna bıraz da sevınivo«Bir fıkra vardır, belki hatırlar geldiği şekilde serbest davranmaz. Bugün Judy Garland, tır <\merı rum Çunku, aksı takdirde hayjtın sınız. Sozümü bu fıkra ile bıtıre kısıhr, kasılır, netıce de beklendıği kan gazetecisme verdığı demecde. ne demek olduğunu öğrenemıye jyım: gibi olmaz. başmdan geçen macerayı şoyle an cektim. Beş yaşında bir kızım var«Bir adarrun karısı hastalanrruş, «Benim ölçüm şu: Hakikî ve reketler bulurum. Başlıca hareketlatıyor: dı Fakat ben onunla bır gun olsun yatağa düşmuş E>oktor gelmış Gun faydalı bir idman hareketi vücude leri mden biri şudur: tM. G. M. den aynldıktan beş saat başbaşa kalmamıştım Oe lerce tedavi falan, netıce kötuye inşirah verir. Yorgunluk duyuyor«Yataktan kalkıp elimi, yüzümü sonra beş ay aylâk kaldım Bu. be çirdiğim istirahat devresı esnasmda doğnı gıdıyor Adamcağız karısmın sara derhal vazgeçerım ve yeni ha yıkadıktan sonra, yatağımm yanmn:m içın, tahammul edılmez bır şey ıse, onu doya doya sevmek fırsatını yatağı başından ayrılmazmış. Gene dı. Zira, on ıki yaşımdanberi nu buldum. Yalnız bu bıle: «İyi ki ar bır gün doktor ona kotü haberi astüdyoda çahşıyordum ve durmak, tık stüdyoda çahşamıyacak kadar lıştıra alıştıra vermek istemiş: dinlenmek nedir bilmeden çalış sinirlerim yoruldu da beni şırketten « Olum, dün>adakı bütün varmıştım. Benı yıpratan şeyin de bu koğdularo dıye sevmmeme kâfilıklann tabıî akibetıdir» dıye soze mütemadi çalışma olduğunu bugün dır.» başlamış. Adarrun gozleri dolu dolu anlamış bulunuyonım. Judy Garland şimdi gene Holly olmuş Ve nıhayet ağlamıya baş«Yorgunluk içinde çahşmaya. is wood stüdyolarından teklıf ustune lamış. Doktor onu tesellı ıçın: «Metırahat denılen şeyin ne olduğunu teklif alıyor .Fakat bu sefer daha rak etmeyın, unutursunuzr> diyecek bilmeden bır fılmi bıtırip dığerıne ihtıyath davranmağa, kendısını olmuş. Fakat adam teselli kabul başlamağa o kadar alışmıştım kı yıpratmadan çalışmağa karar ver etmez şekilde gözyaşlannı koyuver bunu tabıî bır hayat olarak kabul rtıiş bulunuyor Çünku şımdi o: miş: « Peki ama, ben bu geceyi naediyordum Başka insanlar belkı «Ben dunyaya ikinci defa olarak Hollywood'da, bitirılmiş bır fılsıl geçıreceğim! demiş.» gecelerı yataklarına yatmca hemen geldım» dıyor. mın dünyada ilk defa olarak gös "Yeni Venüs,, Marilyn Monroe vücudüne nasıl bakıyor? hizasına kadar kaldınr, indiririm. Bu hareketi on beş defa tekrarlarım. Bu hareketler esnasmda goğüı adalelerimin gerildığini hissedenm. «Dığer sevdiğim ve faydasını gor dügüm bir hareket de gene yer» sırtüstü yatıp bacaklanmı şakull kaldırarak, gergin bir vaziyette, öne arkaya sallamaktır. Bu da vücudün belden aşağı kısmındaki adaleleri kuvvetlendirmeye yarar. «Spor mu? Hiç bir zaman spora heves etmedim. Tenis, yüzme v« golf bence erkek sporudur. Yalnız, yürüyüşü severim. Vücude canblık verdiği gibi ruha inşirah verir de onun için hoşuma gider. «Günes banyosuna da ehemmlyet vermem. Yanmış bir cfldin yanm»" mış bir cildden daha cazib olduğunu zannetmiyorum. Sağlık bakımın dan faydasını da hiç düşünmedim ve bunu doktorlara bırakıyorum. Güneş banyosu yapmadığım halde, hamdolsun, sıhhatim yerinde. «Uyku bahsinde de bir kaidem yoktur. Işimin icabına göre bazan beş saat uyurum, bazan da on saat. Bence insan, uykuya ne kadar ihtiyac görürse o kadar uyumalıdır. «Yeme, içme bahsine gelince; sabah kahvaltısını hafif ederim: Kalkar kalkmaz, bir fincan sıcak süt ısıtırım ve içine iki yumurta kırarım. Oğle yemekleri ekseriya iş arasmda bir iki lokma bir şeyle geçer. Akşam yemeğinde de iki kemik pırzola veya böbrek, dört, bej havuç yerim.» I daki halmın üzerine sırtüstü yatarım ve her iki elime üçer kilo ağırlığında birer çift gulle alarak bunlan kalça hizasından başımın Bir Filmin ilk Gösterildiği Gece, Ho!lywood için Bir Şenliktir «Cunıhunyet» Hollywood J da Yazan: Kaîuk Duruka! si esnasmda sahidi olduğu bir vakayı anlatırlar. Fakat halk bütün dikkatini mikrofonda konuşan artistin üzerinde toplayamaz! Zira Hollywoodun diğer şöhretleri de akm etmeğe başlamıştır. Çsnebaz bir spiker de durmadan diğer mikrofondan misafirleri takdim eder. İşte Robert Taylor, Lana Turner, Joan Bennett, Edward G. RobıP.son, Betty Hutton, June Haver, Jeanne Crain, Spencer Tracy, Ann Sheridan, Judy Garland, Bob Hope, Bette Davis, Tyrone Po\ver, Harry James, Cesar Romero... Memişle İbiş: Anaforcular Krah... Yeni kurulan Affan FUm sirketi ise bir musikili komedı ile basladı: «Memış ile İb;ş Anaforcular Krah» dnümüzdeki mevsimde bize hayli kahkahah saatler vadediyor. Çetin Karamanbeyin rejisörlüğü ve Turgud Örenin operatörlügü ile hazırlanan bu filmde Neriman Köksal, muzaffer Tema, Şükran Özer, Rasih Ertuğ, Zeki Alpan, Vedad Karaokçu gibi tanman sevilen ar> tlstlerimiz rol almıslardır. S«« »anatkânSabit» Tur dâ film» earkılarile istirak ediyor. «Memisl» îbis» in huauslyetle rindan biri d«, sımdiy* kadar dram filmlerind» rol alroıs olan Neriman Köksalla Muzaffer Temanın ilk defa olarak b&yle bir komedi filminde oynamalandır. Mevzuu kısmen İstanbulda, kısmen de Ankarada geçen «Memişle İbiş» in çevrilmesi bitmek üzeredir ve önümüzdekı »inema mevsiminde ilk gösterilecek yerli filmlerden biri olacaktu. terilmesi çok büyük bir hâdisedir. Filim meraklılan, Amerikanın diğer büyük şehirlerindeki gazetelerm sanat münekkidlerı uçaklara atlayıp beş, on saatlık bir yolculuğu gdze alarak bu tpremier» (ilk gdsteriliş) lerde bulunmak üzere Hollywood'a dolarlar. Münekkidlerın masraflannı çok defa smema şirketleri deruhde ederler. O gece fı mın gosteriieceği sinemanın etrafına yerleştırilen çok kuvvetlı muhtelif renkli beş, altı projektör gdkyüzünü durmadan tararlar, havada makaslar yaparlar. Ayrıca, gene sinemanın dışma beş, altı kişilık portatif demir tribünler kurarlar, bu tribünlere erken saatlerden ıtibaren halk dolmaya başlar. İklimin daima müsa;d oluşu yüzunden renk renk elbiseli yan dekolte gene kızlar daima erken davranarak ön sıralan tutarlar O gece içın sinemanın içerisinde yer bulabilmek sadece gazetecılere has bir imtiyazdır. Beyaz elibiseli motosikletli Amerikan polisleri vızır vızır gidip gelerek caddelerde intizamı temin ederlerken seyrüseferlerin aksamaması için merasim saatmden on dakika önceye kadar yolun kapanmamasına gayret gösterirler. İlk defa gösterilen film tarihj ise sinemanın dışı o filmin en ksrakteristik bir sahnesini canlandınr şekilde dekorlarla süslüdür. Filmde oynayan artistler de rollerindeki kıyafetlerle gelmeğe başlarlar. Gene bir köşeye yerleştirilmiş orkestra halkın en hoşuna giden havalarla filmde çahnan parçalan durmadan takdim etmektedır. Artistler göründüğü sırada projektör ışıklan ile taranan Hollywood semalannda alkış Hollvwood'daki «Çin seslerı çmlar. Halk polis kordonunu yarmağa çalışırken atlı ve motosikletli polis takviyeleri intizamı bir iki saniye ıçrisinde iade ediverirler. Her ne kadar Amerika demokrasinin ve ferd lıür riyetinin en geniş şekilde teneffüs edildiği bir memleketse de aynı zamanda kanun ve nizamın en acı şekilde tatbikatma geçildiği bir yerdir de! Polis kanun ve nizamın mümessüi olarak vazıfe başında iken zehir gibi sert ve aksidir. Halk, o hürriyet âşıkı Amerıkalı pohsın her ihtannı, emr'ni harfiyen bir kuzu itaatile yerine getirmekle kanuna ve devlate Kadınlar hemcins artistlerin ruvaletlerini, kürklerini. mücevhfr lerini seyrederlerken erkekler de pür dikkat hiç hir şey kaçımamağa gayret ederler. Giriş kapısıaın kenanna yığılmış meraklılann kimisi kendi makinesile fotograf çekmeğe uğraşırken bir kısmı ra el'erindeki defterleri uzatıp imza almak için adeta parçalanırîarı Sinemanın bütün localan, ön sıralan sinema merakhlan için hakikaten tam bir hazinedir. Zira her biri bir âlemde yaşıyan bütün sineması» nın kapısı yıldızlar yanyana, başbaşa, nihakarşı bağlıhğıru da ispat eder. yet 100 metre içerisindedır. FilArtistler kapının önüne kurul min gösterilmesi bitinceye kadar muş küçük bir sahnenin üzerine halk sabır ve inadla, saatin gece çıkarlar. Projektörler, fotograiçı yansını çoktan geçmiş olmasına larm «flash» ışıklan birdenoire rağmen, sokakta beklemektedir. etrafı nura boğar. Yüzlerce ma Artistler gene ağır adımlarla kakine, objektif resim ve film çe pıdan çıkarken halka tebessum kerken bir taraftan da televizyon ederler: «Hello'» derler. Halk her makineleri bu sahneleri Chicagoya, New Orleans'a, Washmgton'a, «Hello!» ya çılgmea alkışla muBoston'a, New York'a nakleder kabele eder. Amerikada herkes ve Amerikahlar evlerinde, tele kadar artistler de halka sevimli vizyon makinelerinin ekranmdan görünmeğe ve onlar tarafından bu sahneleri adım adım takib e tutubnağa mecburdurlar. Demokderler. Halka hitab eden artist rasi ne tatlı şey! Artisti bile tebeslerin kimisi bir fıkra, ihtisailan fvrme, sevimli görCnmeJ» iebar nı, bir başkası da filmin çevrüme eden ne büyük kuvvet!... €MemifiU İbis Analorcular Krak* tflmindeo bir sahae
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear