01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
J Mart 19SS Radyo harbi Kore müzakereleri nazik safhaya girdi darbe indirerek netiee peşinde koş malan ihtimali mevcud olabilir. Kızıllar, müttefikler tarafından kabul edi'.mesine imkân olmıyan teklifleri devamlı surette ileri sürerek müzakereleri çıkmaza sürüklemişlerdir. Şimdi de bunlar bitaraf devletler arasında Rusyanm da bulunmasını istemektedirler. Halbuki Kore tecavüzünü hazırlıyan Rusya oiduğuna ve şimdi de bütün ihtilâfı perde gerisinden Moskova idare ettiğine göre, Sovyetler Birliğinin tarafsız devlet olması imkânsızdır. Komünist delegeler ise Rusyanın tarafsız devletler grupu•na dahil edilmesini ısrarla istemekte, müttefilker de bu teklifi reddetmektedilrer. UlilllHllUtlllIiMtııımııtı •••»•• Arabİspaıtya ınünasebatı İspanyol Dış İşleri Bakaıu bütün Arab memleketlerini ziyaret edecek bildirdiğine göre, İspanya Dış Işleri Bakanı Alberto Martin Artajo gelecek ay 6 Arab memleketini ziyaret edecek ve bu memleketler hükumet şefleri ve Dış İşleri Bakanlarile görüşmeler yapacaktır. İspanyol Dış İşleri Bakanı bu seyahati sırasmda sıra ile Lübnan, Ürdün, Suudî Arabistan, Mısır, Suriye ve Irakı ziyaret edecektir. Bildirildiğine göre, Artajo, 6 Arab devleti tarafından davet edilmiştir. Artajo, ocak ayı iptidalarında, hükumetinin dı§ siyasetine dair verdiği beyanatta, bir Akdeniz gezisine çıkacsğmı belirtmiş ve: «Batı âlemile İslâm âlemi arasmda İspanyadan daha iyi arabulucu olamaz» demişti. Bu demecden bir kaç gün sonra General Franco da İspanya Fası devlet reisini kendisini ziyarete davet etmişti. aşkan Truman dün «A; merikanın Sesi» radyosiında yaptığı bir konuşmada bilhassa Rus ve Çin halkına hitab ederek, bunlara AmeriLondra, 4 (Nafen) Kore mükanın dost elini uzatmış, komünist zakerelerinin gayet nazik bir safidarecilerin çılgm siyasetleri yü hada bulunduğu bildirilmektedir. zünden şimdiki gergiıı durumun Bu safhada herhangi bir hâdisenin husule geldiğini hatırlatmıştır Baş vukua gelebileceğine de inanılmakkan Truman'ın bu konuşmasını, tadır. Washington'daki siyasî çevAmerikan radyosunun sesini Demir reler, bir kaç gün içinde Kore müPerde gerisine ulaştırmak için ve tareke görüşmelerinin kesilebilerici istasyon haline getirilen bir ceği ihtimali üzerinde de ehemmisahil mnhafaza gemisinden yapmış yetle durmaktadırlar. Fakat Lonolması. radyo harbinin önümüzdeki dracaki siyasî çevreler biraz daha aylar içiçnde yepyeni bir safhaya ümidlidirler. gireceğine kuvvetli delildir. Fakat Londra siyasî çevrelerinde 1950 senesinin nisan ayında A belirtilen noktalardan biri de şumerikan gazeteleri başmııhamrleri dur: Kore mütareke görüşmeleri konferansında verdiği bir nutukta. esnasında komünistler askerî vaBaşkan Truman, «hakikat kanpan ziyetlerini takviye etmişler ve yeyası» nın ana hatlarmı açıklıyor, ni yeni kıtaları cepheye sevketmişDemir Perde gerisine hakikati u lerdir. Bu sebeble de kızılların bu laştırmak için gayret sarfedileceği kuvvete dayanarak yeni bir silâhlı ni bildiriyordu. O tarihten itibaren ıııııııımıııınııııııııııır «rAmerikanın Sesi» radyosu Demir Perde gerisinde yaşamakta* olan milletlere kendi dillerile hitab etnıeye başlanuştı. Sovj'et propagandacıları, tam bir sansüre tâbi olan gazeteler ve radyolar vasıtasile Rus Bonn, 4 (a.a.) (Afp): Müttefik •milletine «Komünist olmıyan her sivil havacılık bürosu tarafından memleket sizin düşman.m!zdır, sizi havacıiık mevzuunda Federal Almahvetmek içiçn çalışıyor» deyip man hükumetine yeni bazı yetkidururlarken. bu sözlerin ne kadar ler verilmiştir. Bu hususta Federal yalan olduğunu gösteren bir radyo Ulaştırma Bakanhğınca yayınlanan nun faaliyetini hoş karşılayamaz tebiiğde, tasrih edildiğine göre Alb b l h lardı. Çünkü onlar ç çok iyi büirler i m a n ° m a k a m : a n bundan böyle halardı. Çi ki, Rus milletinin hakikati öğren va meydanlan inşa etmeğe ve bu memesi, iktidarda kalabilmelerine meydanlan idareye yetkiii bulunayardım etmektedir. Bu sebebledir caklar ve mevcud hava alanlarının ki, Sovyet idarecileri Amerikanuı civarında inşaat yapabileceklerdir. bu radyo yayınlarını bozmava baş Bundan başka Ulaştırma Bakanbğı lamışlar, hakikatin Rus halkına e servisleri havacılık hakkmda mirişmesini önlemeye çalışmışlard). tingler tertib etmeğe de yetkiii oBu maksadla o zamana kadar pro lacaklardır. paganda harblerinde kullandıkları Müttefik mahfillerinde Alman bine yakın radyo istasyonunda ta tebaalarının ticarî veya askerî udilât yapmışlar. bunları bozucu is çaklarda pilotluk yapmağa yetkiii tasyon haline getirmişlerdi. Her ne bulunmadıklan hatırlatılmaktadır. kadar «Anıerikamn Sesi» radyoAmerikanın yardınu su, Avrupanın göbeğinde, Münich Bonn, 4 (A.P.) Birleşik Amevcrici istasyonundan nakledilmiş, rika, karşılıklı emniyet programı böylelikle Rusyanuı içerilerine ka dahilinde Batı Almanyaya, bazı dar gitmesi sağlanmışsa da, sonra zarurî istihlâk maddeleri mübayaası ları Sovyetler bıınu da baltalamışiçüı yeniden 30 milyon dolar verlar, hakikati Demir Perde hududmiştir. Bununla Amerikanın Batı larında durdurmuşlardı. Almanyaya şimdiye kadar yaptığı Sovyetlerin, bir taraftan oAme yardım yskunu 1.347.000.000 dolara Tİkanın Sesi» radyosunun yayın yükselmektedir. larını. diğer taraftan da mücadeleye katılmış olan Londra radyosuSavcı, Hüseyin Cahidin nun rusça neşriyatuıı bozmak için beraetini istedi bu kadar geniş faaliyet sarfetmesi. Ankara, 4 (Anka) 9 eylul 951 bozucu istasyonlar kurması nazarı Hüseyin «Ukkati celbeden bir nokta olmuş tarihli Ulus gazetesinde yazılan 1u. Demek ki. Kusya dahilinde bun Cahid Yalçın tarafından lan dinliyenler mevcuddu. Sovyet (Gözü kapalı oy verme) başhkh komünist gazetelerinin ilk zaraan yazıda, Millet Meclisinin manevî Washingfon'da görüşmelerin bir kaç gün Madrid, 4 (A.P.) Yarî resmî içinde kesilebileeeğinden bahsediliyor İspanyol haberler ajansınm bugün Urfa 4 (Anka) Ilimizin Kehap, Mardinuı Çorluk karakollannın kurdukları pusuya düşen ve Suriyeden gelmekte olan kaçakçılarla şiddetli bir çarpışma olmıış, evsiz barksız kaçakçılardan ikisi öldürülmüş, biri 10.000 kişinin kaldığı, trenlerin yoldan çıktığı yaralanmış, ikisi de yakalanmıştır. Ele geçirilen kaçak eşyanın değeri bildiriliyor 32,855 liradır. Sappora Hokkaido (Japonya) 4 (a.a.) Japonyanın en kuzeyinde bulunan Hokkaido adasında çok şiddetli zelzele olmuştur. Aynı zamanda bu adanm sahillerine birbiri peşisıra sekiz defa vuran muazzam med ve cezir dalgaları binlerce evi istilâ edip yıkmış, îzmir 4 (Anka) Izmir Barosu trenleri devirmiş, en azı 35 kişinin avukatlarından Hüsnü Türk, ge ölümüne sebeb olmuştur. Resmî çenlerde Kula hâkimi tarafından raporlara göre, Fukui felâketüıden hâkime haraket iddiasile ve beş beri Japonyada vukua gelen bu en gün müddetle tevkif edilmişti. Bu şiddetli zelzelede 169 kişi yaraiannun üzerine fevkalâde bir toplanü mıştır. 15 kişi de kayıbdır. Hokkayapas Baro umumî heyeti bu hâ ido ve kuzey komşu adalarında 2'JOO dise hakkında hararetli müzakere den fazla ev harab olmuş, yıkıllerde bulunmuş, neticede Kula mıştır. Kışm bu en soğuk günlehâkiminin Manisada bu hâdise yü rinde 10,000 kadar Japonyalı evsiz zünden davasma bakılacağı gün barksız kalmıştır. 350 ye yakın Baro mensubu avuGeneral Ridgway felâket bölgekatın Manisada o gün toptan hazır sindeki bütün Amerikan birlikîeıibulunmasına ve tevkif edilen avu nin «ellerinden gelen her îürlü katın vekili sıfaüle mahkemede yer yardımı yapmalarını» emretmiştir. almasma karar verilmiştir. Bundan Amerikan hava kuvvetleri Hokkssonra Atatürk heykeline bir çelenk ido'da depreme maruz kalan kasakoyacak olan avukatlar bütün ba ve şehirlere yardım malzemesi Türkiye barolanna da birer telgraf taşımağa başlamıştır. «Çok şiddetzelzele çekecekler ve bu işle ilgili kanun li» olarak vasıflandınlan maddelerinin tadilini istiyecekler neticesinde köprüler yıkılmış, trenleç yoldan çıkmış, yer kaymaları dir. IVUlUUUta» jş.nM.*.*x . . . . . . . . . . olmuş, karlar altında bulunan salar. hemen heraen her nüshada, bir | şahsiyetinin tahkir edildiği iddiası gün evvel Amerikanın Sesi radyo i'.e Ankara İkinci Asliye Ceza mahRadyo yayınlan danışma hil boyunca yarıklar meydana gelmiştir. 400 hanelik Kiritapnu köyü su tarafından verilen haberleri tek kemesinde açılan kamu davasma kurulu tamamile kaybolmuştur. zibe yeltenmcleri de nazarı dikka bugün devam edilmiştir. Duruşmada, Savcı, iddianamesini ti çekmiş, hakikatin Demir Perdîyi Ankara, 4 (a.a.) 5392 numaZelzele 3 saat sürdü aşmakta olduğu kanaatini kuvvet serdederek, yazınm bilirkişi tara rah BasmYayın ve Turizm Genel Dorking (İngiltere) 4 (A.P.) lendirmişti. fından yapılan tetkikatmda Millet Müdürlüğü teşkiiât kanununun 15 Dorking rasadhanesi uzmanı E. W. Işte bunun üzerinedir ki. radyo Meclisini tahkir etmek keyfiyeti inci maddesine göre toplanacak oPollard, bugün Japonyada vukua harbinin şiddetlendîrilmesi, Sovyet nin bulunmadığını ve yazınm bir lan üçüncü radyo yayınlan damşlan uçuncu radyo yayınları damş, , . .,", . ' , , , seçira kampanyası zamanında yabozucu istasyonlanna rağmen ha3 , , * ., . . gelen deprenun şıddet bakımınian kikatin »Rusyaya ulaştırılması ka zıldığını söyliyerek sanığm beraeI , . ., , , ... rarlaştırümıştı. Geçen sene hazır tini istemiştir. Sanık vekili de aynı ma kuruluna, 6eazetecı.er cemıye • jı „ . deprem derecesinde olduğulerinden bildiriîen temsilciler Jaranu de Assam Uzmana göre, sar' I 1950 soylemiştir. da vukua gelen bu j lanan bir plâna göre, kuvvetli ve talebe iştira ketmiş, duruşma ka sından iki üyenin seçimi. bugün smtılar Greenwich saat ayarile ı rici istasyonlar gemilere yerleştiri rar için başka güne kalmıştır. saat 15.30 da Genel Müdür'ük bi2.37 de başlamış ve 3 saat sürmüş j lecek. bunlar devamlı surette hanasında Ankara Üçüncü Noterinin Adanada bir cinayet tür. reket halinde olacak ve bu şekilde huzurunda kur'a ile yapılmıştır. Ad?na 4 (Telefonla) Bu gece «Amerikanın Sesi» radyosunun BasmYayuı ve Turizm Geneî Brezilyada bir tren kazasıngenelevler haberlerini nakledecekti. Güdülen saat 22T30 sıralarmda kapısında bir cinayet işlenmiştir. Müdürü ve ajans temsilcilerinin de da 100 kişi öldü caye, Sovvet bozucu ıstasvonlanI „ " ; . ,. İ j ,. hazır bulunduğu bu ayırma kur'aJ s ı n d a nın. Amerikan verici !,,..,;„„„„„„ ;Hakkı Şendınc adında girmek is I f . ."., .. istasyonunun arkadaşile genelevlere bir genc, sında, istanbu! Uazeteı . İstanbu! Gazeteciler e y Cerriye j Rio de Janeiro, 4 (A.P.) Bumevkiini tayin ctmesini imkânsız temiş. bunlardan birisinin yaşı kü ] t i n d e n B e d i ! F a i k v e Trakya Ga i gün BrezUya başkentinin takrıben arkadaşile genelevlere girmek iskılmaktı. Başkan Truman dün ilk çük olduğundan polis. içeri girme zeteciler Cemiyetinden Nejad Kök 25 kiîometre güneyinde kalababk seyyar verici radyo istasyonundan sine mâni olmak istemiştir. Bunun nar radyo yayınlan danışma kuru bir banliyö treni yoldan çıkan dikonuşmuştur. ğer bir katafın vagonlarma bindirüzerine Hakkı Şendinç ve arka luna üye olmuşlardır. Lcnin Rusyada. Hitler Almanya daşlan girmekte ısrar etmişlerdir. Radyo danışma kurulu, ilk top miş ve bildirildiğine göre 100 kişi da radyo ve propaganda sayesinde Fakat bu sırada kimin tarafından lantısını 20 martta yapacaktır. ö'.müştür. iktidan ele geçirmişlerdir. Bunlar çekildiği henüz tesbit edilemiyen gene radyo ve propaganda ile ya tabancalar kuilanılmıştır. Çıkan PKOF. NIMBL'SUN MACEKALARI: yılmışlar. yalana dayanan kampan kurşunlardan biri Hakkı Şendince yalar ile istedikleri bölgelerin veya isabet etmiştir. Hakkı Şendinç hasmilletlerin bir kısmını ilhaka mu taneye nakledilirken yolda ölmüşvaffak olmuşlardır. Fakat radyo ve tür. Katil aranmaktadır. propaganda iki taraflı bir silâlıtır Ankarada bir hamal, bir ve bir gün bu silâh Kremlini sarsabilecektir. Ömer Sami COŞAR polisi taşla yaralâdı Balı Almanyaya verilen yetkiEer İki kaçakçı öldürüldü Japonyada zelzele Başmakaleden dsvam banş cephesine sağladığı menfaatleri ayrıea belirtmeğe bilmem lüzum var mı? Bunlar o kadar meydanda şeylerdir ki üzerinde durmak bile bugün için fazla görünebilir. Bizce bütün dünya hesabma en büyük kazanc, böylelikle harb ihtimallerinin biraz daha azalmısıdır. İkinci Cihan Savaşı bittiği gündenberi burada sayısız defalar belirtmeğe ealıştığımız gibi barışı kurtarmak, ancak banşçı milletler topluluğunun kuvvetlenmesile miira kün olabilecekti. Bu da herşeyden önce istilâ teşebbüslerine karşı beraberce dayanma karanna bağlı idi. NATO'nun kunılması ve genîşlemesile bu karar alınmıştır ve bizce asıl mühim olan nokta budur. Batı Avrupadaki savunma tedbirleri yavaş yüriiyor diyerek bazı yazarların fazla üzüntüye kapılması bu bakundan yersiz sayılabilir. Henüz iskelet halinde bile olsa ortada bir teşkilâtın bulunması başlıbaşına tesir yaratacak bir âmildir. Böylelikle muhtemel istilâcı, teşebbüsünün ileride doğuracağı neticeleri hesablamak ve ona göre daha önce uzun boylu düşünmek lüzumunu mutlaka duyacaktır. Nitekim NATO kurulduğu gündenberi şimdiye kadar Batı Avrupada yeter derecede önemli bir savunma gücü yaratılamadığı halde karşı tarafın bir hayli düşünmeğe başladığı. hareketlerinde daha ihtiyatlı davrandığı açıkça hissedilmektedir. Bizde sevilen 74 Ticaninin duruşması dün Ankarada başladı adam Sanıklardan birinin münferiden duruşmasına karar verilerek salondan cıkarıldı Bugün de sıra okuyucularda; Geliyor; ama rüzgâr gibi geçiyor Bir okuyucumun gönderdiği uzunca mektubdan: «Bundan 4045 veya 47 sene e\vel Mercan idadisine giderdim. Vaniköylüyüm. B;r şubat sabahı Tipill pls bir havada Köprüye gelirken baksrız. İki üç bacalı bir sej^ah gemtsi Kızkulesi açiklarına demirlemiş. Seyyahlaj gelmiş deriz. Şirketin ufak vapurlarındao tirlsi bij gemiye yanaşır. İçtndekilerden bir kısmmı alır, Köprüye çıkarır* Sıraya dizilmiş faytonlara titreşe titreşe binerler. Camilen dolaşır, kapalıçarşıya giderler. Oradan bir pala vd bir iki sadefli nalın alırlar. Yükset kaldiTimdan da birkaç kotü kartpostal alıp gemilerîne dönerler. YemekJerini bile orada yerler. Şirket vapuru birincl kafileyi bırakır, ikiccl kaflleyi alır, burlar da aynı minval iizere şehri dolaşırlar... Ertesl günü vapur Boğazın aıjına kadar çıkıp döner ve giderlercii. Bunların memîekete bıraktıklarJ para hiç mesabesinde idi. Yanl seyyah ha gelmiş, ha gelmemiş. Pek iyi bilirsiniz. bunlardan başka bir de Buhara hacıları gelirdi. Kolları ıırun, ellerinde ibrikler. Mısırçarşısından geçerken bizim esnaf bunların arkasından hoy.. Hacı, hoy.. Hacı diya çağırırlardı. Bunlar hiç olmazsa karın» larını doyurmak için yiyecek maddelerine para verlrler. Mısırçarşısından karahallle a'.ırlar. yatacakları hana ücret bırakırlar ve Hacı Davud vey» Evliya vapur kumpanyalarına par» vererek blnerlertl. Bunlardan başka Mısırlılar gellrcIL Hıdivin validesl Bebekte orurduğu İçin Elmahrusa yatı ile gelir, onlar geldi diye maiyet ve tabün de geliıîer. Boğaza yayılır ve oldukça mühim parft bırakırlardı. Meşrutiyet llân ettlk. Cumhuriyeil idrak ettik. Turizm hakkında makaleler yazıldı. risaleler basıldı. Hülâsa, tonlarla kâgıd v e rnürekkeb carfedildL Terakkl şöyle dursun gerileme görüyorum. Buharahlar gelemiyor. Mıeırlılaf Lubnana gidiyor. Gene şubatta kötü havalarda seyyah vapurları geliyor. Bu defa fayton yerine taksiye blnlyorlar. Gene yemeklen vapurlarında ylyorlar. Şu güzel istanbu lu en berbad mevsiminde görüyor ve gidiyorlar. Bunlart burada yaz mevsiminde haft&larca» aylarca oUntmanın çaresini bulamıyoruz. 300 odalı otele ümid bağiadık. Ben ondan da büyük birjey çıkacağınj zannetmlyorum. (Maryosera'mn Yıldıı hlkâyesi gibi) Biz bu adamlara memlekeM evvelden tanıtmalı, sevdinneli. ve y&zıa gelmeye teşvtk etmell. Fakat nasıl? Bunlar kazara gelse de bizim lüks dedlğimlz raüzikll bir yere gitseler, kazıklandıklarının resmidir. Esasen adam lar bizi kazıklıyorlar. değil ki seyyahları. Bunların glttlkleri yerleri sıkj kontrola tâbi tutmalı. Cumhurlyette okudum. Gene seyyah» lar geliyormuş. Turizm Genel Müdürlüğünün bir memui"U bunları Atlnada karjılıyacak ve kara sıılarımıza kadar kendilerine konferanslar veTecekmiş. Buna rağmen bu adamlar gene iki gün kalacakiar, yemeklerini vapurd» yiyecekler ve memîekete pek cüz'l bir para bırakacaklardır. Rivayete göre bu sen« 15 bin seyyah gelecekmiş. Bunlann blza 30 bin dolar bırakacaklarını tahmlra etmem.» Dedikten sonra İsviçrede basılmış pek güzel bir takvünden bahse» deıok bizde de memleket manzaralaımı «österen güzel propaganda vasıtaları tavsiye ediyor. Sözlerini pek de hak%ız bulmadım. Anasmı sen. al kızıııı da ben. Bir başka okuyucum bana gönderdiği bir mektubda diyor ki: Şu anda sintrleriml fena halde bozar. bir olayla karşı karşıya bulunrr.aktayım. İlk akhma gelen çey sizs derd yanmak oldu ve bu mektubu yazmaya başladım. Su anda İzmir radyosunda bilmem hangi okul öğrencilerl yant mini mlnl sabi sıbyan (koro halinde!) «İçtigimiz koynak. yedlgimiz kaymak» *Sen kimtn yarisin yavrum her yerin oynak» • Anasını sen al. kızmı da ben...» Meyhane şarkısını söylemekte idi, Bu kadan çok fazla de£ü mi efendim» Vallâhi ne diycyim. Şimdi pedagoji değişti. Akrif öğretim demek ki böyle! Şimdi öniünde bir gazete var, altı yaşındaki çocukların göbek atışlarııu gösteren bir fotograf basmış. Hepsi iyi ya! Bütün bunlarm yanında 1892 nci okulun üçüncü sınıfının bütün talcbcsi iknıale kalmadan çeçti. diye birşey okusak... Bayram edeceğiz.. Yahu biz ne ile meşgulüz, âlem ne ile? Nüfuzlu bir zat lâzım Dün duruşmalan yapılan Ticaniler mahkemede Atatürkün heykeini çekiçle kırmağa teşebbüs eden Sadık Çakırtepe, siperi kmlmış kasketmi başmdan çıkarmamıştı. Başkan sanığa kasketini çıkarmasını ihtar etti.' Sadık mahkeme heyetinin önünde oturan stajiyer ve kâtibleri göstererek cBurası Allahın ve peygamberin mahkemesidir. Bu kadınlar dışan çıkmadıktan sonra ne şapıcamı çıkannm, ne de ifade veririm. Burası Allahı Resul mahkemesidir. Mehdi Resul buna razı olmaz.s Dedi. Başkan jandarmaya emir vererek. sanığı dışarı çıkarttı. Sanığm münferiden yargılanmasına karar verilerek duruşmaya devam edildi. Öğleden evvel ve öğleden sonraki oturumda sanıkların hüviyetleri tesbit edildi. Hazırlık tahkikab okundu. Savcılık, sanıklardan bir kısmının T.C.K. nun 163 üncü maddesine göre 2 yıldan 7 yıla kadar eezalandınlmalarına ve hepsine 677 inci maddye göre 3 aydan başlıyan bir ceza verilmesi istenmekte idi. Bundan sonra sorgulaTa geçildi. Sanıklardan bir kısmı tarikate vaktile girdiklerini. kanunen suç olduğunu öğrenince tarikatten alâkalarını kestiklerini söylediler. Diğer bir kısmı ise, tarikatle olan alâkalarını tamamen inkâr edip ne tarikatin prop?^andasını yapmak, fte de âyinlere iştirak etmek gibi I hareketlerde bulunmadıklarım söylediler. Duruşma başka bir güne bırakıldı. Gelir vergisinin müeyyideleri mevzuunda toplanü Gelir vcrgUi usul kar.uuundaki baıı maddelerin değiştirilmesi hakkında şeh rimiz Ticaret Odasında bir toplantı .daha yapılacağı bildirilmektedir. Bu toplantıda malî müşavirler gelir vergisinin müeyyideleri ve bilhassa a. ğır para cezaları hakkında yapılan tetkikleri anlatacakîardır. ' Toplantıdan maksad bir kasid eseri olmamak şartile ehemmiyetsiz rakam hataları gibi hususlardan dolayı mükelleflerin vergi kaçakçısı addedilmemelerini sağlamaktır. Diğer taraftan İzmir, Adana Ticaret Oda'.arı da gelir vergisinin müeyyide. leri hakkında tüccar mükelleflerin düşüncelerini ihtiva eden bir rapor hazırlarmşlardır. 350 avukaf bir avukafı müdafaa edecekler Ankara 4 (Telefonla) Ticanî tarikatinin propagandasını yapmak ve gizli âyinler tertib etmekten sanık 74 Ticaninin duruşmasına bugün 1 inci ağır ceza mahkemesınde başlandı. Adliye Sarayının gerek içi, gerek dışı meraklı kütlesile dolmuştu. İzdihamı önlemek üŞüphesiz bu kadan yetmez: aydüıleyicilere davetiye verilnca fi'liyata geçmek, kuvvetlen i z e r e mek, hergiin daha çok kuvveüen mişti. Saat 9,30 da oturum açılınmek de gerek. Saym Eisenhower°in ca ilk önce tutukhı bulunan 44 bu hususta elinden ğeleni yaptığı sanık ve gayrimevkuf bulunan 30 na ve gayretlerinin neticesiz kal sanık salona alındılar. Sanıklar arasında Haı^ice adında çarşaflı bir mıyacağına inanıyornz. NADİR NADİ kadın da vardı. Zafer abidesindeki Mart Çekilişi Bu keşidey? istirak etmek üzere I » 3 952 akşamına kadar Bankamızda en az .^ Lirahk bir hesab açtırmanız Gazeteciler Gemiyeti sizleri senenin en lüks balosu olan Ba$ ın Balosuna Türk Çek ticareti Londra, 4 (a.a.) (Reuter): Prag radyosu tarafından bildirildığine göre, Çek kabinesi, halen yürürlükte bulunan Türk Çekoslovak ticaret anlaşmasınm bir sene daha müddetîe uzatılmasuıı tasvib etmiştir. Ankara, 4 (Anka) Bugün saat 10.30 da 698 sayılı Mehmed Yazar aduıda bir polis, Kömür Tevzi Müessesesinden kömür alırken, kavga eden iki kişiyi ayırmak istemiş, bu arada Âli Sırn Yurddan isminde bir hamal, taşla poiis memurunu yaralamış ve yakalanmıştır. bu eda, zati, çoktan bir nevı «tik» halini almıştı. Kaç vakittir Sevirhle bütün konuşmaları or.ıın tarafından hep böyle bir mah zun r.'.shzur. önüne bakıp suv m&kla n ; haytt buluyorrlu. Bir zamanlar o kadar hoşsobbet. o kadar neşeli ve şakacı; her mübahasede o kadar fikir çekici ve kandıncı olan bu pratik hayat adamı o toy ve körpe kızm elinde hırpalana hırpalana bütün cerbezesini kaybetmiş; dünyanın en pısırık. en beceriksiz, en derin bir hayranlığı vsrmış... E hendis Ragıb beye hissiyatmı §u ! iradesiz ve en hantal insanlarınj dan biri olmuştu. Bundan yedi, vet, kimbilir, o buna «rahat dur»> suretle anlatmıştı: « O sağken siz bana kırk sekiz ay evvel, hemen solup kudeseydi, belki dinlerdi.» : Bir başkası, bu bir Cenubî elli milyonluk b r millet gibi gö rumağa mabkum b r nser çiçeği» rünüyordunuz Şimdi ise...» gibi binbir dikkat ve ihtimamla Amerikalı diplomattı gene aynı Ragıb bey acı acı gülümsedi: yanına alıp çıktığı, binbir dıkkat yerde ve aynı otelde mühendıs « Eh, şimdi ise?» ve ihtimamla türlü türlü iklimRagıb beye şöyie demişti: « Ne yalan söyl:yey.ım: şim lerde gezdirip dolaştırdığı, nice « Doğrusunu isterseniz, o büyük adamın adı bütün cihana di ise size beş altı milyon nü tıb mütehassısma gösterip bakün salmağa başladığı güne kadar fuslu bir küçük Balkan memle tırdığı ve gece gündüz, âdeta, bir benim Türkiye ve Türkler hak keti nazarile bakmağa başladım.» ana şefkatile üstüne titrediği bu Mühend's Ragıb bey. bütün narin mahlukun önünde o, şimkında hemen hiç bir fikrim yokbir di, yalnız kendi aczini, kendi tu. Türk denince gözümün önü bu sözler karşısında tuhaf ne gelen insan tipi bundan kırk i vaziycte düştüğünü, birbirin». zıd zaafını ve kendi çaresizliğini hiselli yıl evvel b zim taraflara ge iki tesır altında kaldığını hisse setmekte idi. Öyle ki, Sevimın lip yerleşmiş yarı Yahudiye, ya üyordu Atatiirk namma ifvh^r fidan boyu, ona, kâh tepeden tırrı Araba benzer bir takım şark mı duyacak? Milliyeti narnına ü nağa kadar zırhlar ve silâhlarla lılardı. Kâh Amerikan, kâh Av zülecek mi? Bilemiyordu. Lâkin kaplı bir Minerva heykeli gibi rupa matbuatmda sizin Devlet bu sözler o kadar büyük bir hu sert ve haşin; kâh bir kalenin Başkanmıza dair yazılan medhi lus ve sarriimiyetle söyleniyordu burcu gibi sarp ve yalçın görüyeleri okudukça kendi kendime: kı, herhangi bir noktasın: tsshihe nüyordu. Zira, bu kız o meş'um «Bunlardan nasıl bu kadar yük dili varrmyordu. Yalnız mahzun vak'adanberi hâlâ ne maksadla sek ve müstesna bir deha çıka mahzun önüne bakıp susmakla olursa olsun herhangi bir erkek elinin vücudüne dokunmasına bilir?.. diye şaşar kalırdım.» j kalıyordu. Bir Kanadaü iş adamı ıse, mü J Zavallı Eagıb beyde bu tavır, müsaade etmemişti ve yaralanmış cins:yet:ni dışarıdan gelen bütün tesirlere karşı hâlâ vahşi bir titizlikle korumakta idi. Olmaya ki, bir genc adam, ya bir flit maksadile veya onu dansa davet etmek için yanına sokulmağav hattâ uzaktan bile arzuyu, hayranlığı ifade eder bir bakışla bakmcğa görsün, Sevm, derhal b:r ysban kedisi gjbi irkilir, gerilir ve pençelerini atmağa hazır bir vaziyet alırdı. Hattâ, bir defa, mühendis Raşıb beyin elleri ve kolları bu pençelerin hoyrat hücumlarle kan revan içinde kalmıştı. Bu vak'a yazın, Cannes'da, hep birlik deniz banyosuna girdikleri günlerin birınde oldu. Sevim, Nedim ve Ragıb beyle beraber, iyi yüzmek bilmediği için kıyıdan pek uzaklaşmasını sevmiyen Naşide hanım her vakitki gibi epeyce gerilerde bırakıp yüzücülerin güneşlenmelerine mahsus sallara doğru açılmışlardı. Nedim en önde gidiyordu ve Sevim ona yetişmeğe çabalıyordu. Ragıb bey de iki kardeş arasındaki bu yüzme yarışına katılmak hevesini duymuş ve beş on hamlede Sevime yetişmişti ama, genc kızla birlikte yanyana sarfettikleri bütün emeklere rağmen bir türlü Nedime yaklaşmağa muvaffak olamamışlardı. Hattâ, delikanlı, hafif bir Mistral'la kabaran dalgalar üstünden bir balina gibi atılarak, kayarak aradaki mesa Yahudi katliâmlarını, sınsi sinsi tütmeğe başlıyan ikinci cihan harbinin ve büyük devlet merkezleri arasındak: ihtilâçlı kıvraıu§larla gidip gelişleri hiç değilse bir zaman için olsun unutup ön sütunlarını hep bize aid yazılarla doldurmağa, politikacılar, diplomatlar, memurlar kendi aralarında hep bizden bahsetmeğe; tacirlerin, sanayicilerin, maliyecilerin bile alâkası bizim üzerimizde toplanmağa başlamış tı. Nitekim, bunlardan biri, Lugano'da bir otelin holünde mühendis Ragıb beye yaklaşıp: « Efendi, kimbilir ne kadar kederlisinizdir. Anhyorum; bu, memleketiniz için millî bir felâkettir. Bizler bile sebebini bilmiyerek müteess:r olmaktayız. O. şüphesiz, bu asrın en büyük adamlarından biri idi. Belki, sağ kalsaydı bu harbn önünü alabilirdi. Hitler delisınin ona karşı Başka bir okuyucum, Boğazda denize düşen otomobilleri gördükçe korkmuş, bundan evvel bu sütunlarHa benim aynı mevzuu mütalea etmiş olduğumu belki görmemiş, belki de tavsiyelerimizin tesir etmediğini görmüş, yazıyor. Bilirsiniz, senede hiç olınazsa fcirkag defa Bogaz yollarında otomoblller, hattâ bazan otobüsler de denize uçar. Gazeteler ve efkârı umumiy e bunu gayrıkabili lctinab bir keyfiyet olarak: kabul eder. Kazaya uğrıyanlar» acırlar, şoföre, yayaya kabahat bulurfeyi gittikçe genişletmekte idi. lar. Sarhoşluğun zararlarını sayıp döBu hâdise Sevimin inad damakerler; fakat kimse bunu önlemelc rını en son haddine kadar ger;çsresi olduğunu düşünmez ve aramaz. Bir zamanlar İzmir Kordonu da aynı yor ve onu adalelerinin tahamfficialara sahne olurdu. Çünkü Izmir Kor mülünü aşan bir kuvvet harcadon boyunun mühim bir kısmında bemağa mecbur .ediyordu. Nitekim, ton bir korkuluk mevcud olduğu halde 15 Mart Cumartesi akşanu Taksim bir parçası tamamile açıktı. Ve her bir an geldi, mühendis Ragıb bey sene buradan denize bir kaç otomobll Belediye Gazinosu Salonlannda genc kızın yüzüşünde bazı aksauçaıdı. Nihayet galiba evvelki senemalar, duraklamalar sezmeğe baş bir kaç mekteb çocu|u taşıyan bir araPEK YAKINDA AMATOR ladı ve sallsrdan birinin yanıbaba denize uçunca Belediyenîn gözü açıldı. Ve korkuluğu Pasaporta kadar şmdan geçtikleri sırada onu dauzattılar. ha ileriye gitmekten vazgeçirDünyanın insan hayatına kıymet mek düşüncesile cnafile. yetişeveren bütün memleketlerlnde nakil meyiz» demek istedi, lâk:n. bu vacıtalarının gelip geçtiği rıhtım boyKamera, Projeksiyon Film yarım müdahale Sevimi ancak ları. uçurum kenarları gibi yerlerde öfkelendirmeğe yaramıştı ve kageçidler ya demir yahud beton bir 1 Komedi Fransez'in ' korkulukla kapatılır. Halbuki bizim zaya da belki bu, sebebiyet verBrğaz yollarımız iki otomobil yan yana mişti. Zira genc kızın, yüzünü azasmdan meşhur geçemiyecek kadar dar olduğu için hiddetle Ragıb beye çevirip; «Of; ; bilhsssa yağışlı zamanlarda buıalardan JEAN DAVY geçmek bir cambazlık halini alır. Ve beni rahat bırakın» diye hayher sene bir kaç kişinin hayatını ve idaresinde ve kırmasile dalgalar içine batıp bazılarının da meslekî hayatlarını heçıkması bir olmuştu. İşte tam der eder. Ahbablarım içinde ctomobille LOLA MADDALENA bu anda Ragıb bey onu belinden Brğaza g'.tmekten korkanlarm sayısı istirakile git gide artmaktadır. yakalamış ve saia doğru çekFRANS1Z KOMEDİYEN mişti. Sevim, ağa düşmüş bir iri Belediyentn. maüzarayı bozmıyacak çekilde buralara beton korkuluk yapbarbunya gibi çırpınıyor ve boşheyetinin temsilleri tırması şehir halkının selâmeti namına ta kalan ellerile kendini kurtargerçekten lüztımludur. Buna harcana12 Mart saat 21,15 te mak istiyeni tırmalıyordu. Becak uara da en lüzumlu bir yere sarfedümis olnr.reket versin ki Ragıb beyin böyNe diyebiliriz? Belediye buna le bir acayib didişme içinde onu liizum förmüyor. Allah ciimlesine zorla kavrayıp çıkardığı salda başlıyacaktır. Temsülerin ömür versin. Nasıl bir yerde yollakimseler yoktu. Aksi takdirde programı gişe'erde asılmış ve nn. kaldınmlann yapılması. sokendisi tırmıklar içindeki el ve biletlerin satışına başlanmışkakların nydınianması için oıalam tır. Heyet, temsillerme BOURkollarile, Sevim tirtir titriyen DET'in unutulmaz eseri oiın nüfuzlu bir zatın tasınması icafc vücudü ile izahı oldukça müşkül ediyorsa. galiba bu korkuluklara bir acayıb manzara teşkil edeLA PRİSONNİERE yapılması için de nüfuzlu bir zatın ceklerdi ile başlıyacaktır. denize düşmesini beklemek lâzım (Arkası var) gelecektir. B. FELEK DAYET EDİYOR PÂTHE KÜÇÜK SAHNE'de
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear