26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
80 Temmuz 1951 CUMHURfTEf SON Korede Sovyef hazırlığı orede tnütareke gorüş meleri başladığı gün denberi komünistler cep he hattın» takviye kuvvetleri gön dermekle mesguldürler. Boyle ol makla bermber, miitareke hattı ve tampon bolge meseleleri yüzünden buhranh anlar geçinnekte olan Kaesong konferansını, büyük çapta yeni bir krzd taamnunun takib edeceği hususundaki ihtimaller ge ne de zayıftir. Sovyet Rusya bundan 13 ay evvel Korede tahrik ettiği silâhlı tecavüzle, demokrasilere oldukça ağır bir darbe indirmeyi tasarlamışh. Fakat Birlesmis Milletlerin an! müdahalesi bu silâhlı teşebbüsün h«define tüaşmasına imkân bırakmadı. Şimdi Kremlinin gene Korede, fakat bn sefer silâhla değil de diplomasi oyunlarile ilkinden çok daha tehlikeli bir darbe vurmaya çalıştığı »ezilmektedir. Edirne, (Hususl) Bulgari»tan ermiştir. NewYork, 29 (Nafen) RuBulgar hfikfimeti bu hareketlerin manyadan gelen raporlara göre, köy da bilhassa işçiler tarafından yapılan baltalamaların artması k m l eereyan tarzından, faillerin komçu lülerle milıs kuvvetleri arasında idarecileri müşkül mevkit duçür memleketlerde ve bilhassa Yugof gayet eiddî hâdiseler eereyan etlavyada hazırlanmıs, yetiftirilmif mektedir. Mahsul toplandıktan sonmektedir. Mtıkavemet hareketUri hakkın elduklarını tahmin etmekt* v« hu ra Rumen komünist idarecileri gizli da muhtelif membalardan alınan dudlarda zecri tedbirler almaktadır. bir tamimle bütün milis birlikleri Sofyada yeni bir dara malumat, Bulgaristenda Çiftçi Parkomutanlanna «mahsulü derhal hü tisi ve Hür Bulgarya eemiyetinden hazırlanıy«r kumet hesabına toplamak» emrini gayri bir de (Ebedl dostluk) cemi • Londra 29 (Nafen) Bulgaris bıldirmi^lerdir. Bu miliâ kuvvetyetinin kurulduğunu göstermelrte tanda yeni bir davanın hanrlar. lerinin bu emri yerine getirmeye dir. makta olduğuna dair haberler gel çahşmaları köylülerle bunlar araDaha riyade işçiler arasında ta mektedir. Bu «efer de Koftov'u sında silâhlı çarpışmalann eereyan raftar bulan bu cemiyetin ilk h« mahkum ettirmis olan komünist etmesine yol açmıştır. defi (Yugoslav Bulgar ebedt dost Bulgar idarecilerinden bazılannın Girj bölgesmde bir milis yüzbaluk anlaşmaıı) nı diriltmek v» ko «sanık» olarak ortaya çıkacaklan şısı ile iki milis askeri köylüler tamünistleri if başından atmaktır. anla;ılmaktadır Şimdiki Başbakun rafından pusuya düşürülmüşler ve Bu teçekkülün kızıllar arasında Çervenkov'un da azledileceğina öldürülmüşlerdir. Afmattz, Stafamühim mcvkiler kazanmif adamlar muhakkak nazarile bakılmaktaysa nesti ve Bohntin bölgelerinde de bu elduğunu göstermektedir. Tahmin da bunun mahkeme kararile değil na benzer hâdiseler eereyan etmişedildiğlne görc, Haskovo militsası de daha çok Dimitrov gibi ortadan tir. Fakat en büyük çarpışmalann şefi Vasilief böyle bir sebebden do kaybolacağı rannedilmektedir. bilhassa Fagarasi bölgesinde vukua layj halk mahkemeıint aevkedilmiş Dimitrov hastalandıktan tonra geldıği v» burada köylünün toptan Detroit şehrinde söx alan Baş ve Fılıbe halk mahkemesi de aynı Moskovada bir sanatoryoma nakle ayaklanarak milis kuvvetlerini rickan Truman, Korede sulh gö sebebden iki kişiyi idama mahkum dilmiş v* orada ölmüştür. ate mecbur ettiği belirtilmektedir. ruşmeleri başladığındanberi dorBu çarpışmalarda köylüler, çeteHitt(WHHm(iiftiffliımntıiiiııııiHiımıııiHiııımııım duncü defa olarak ikazda bulunlerin de yardımı ile 3 mılisi öldürmus, bu temaslann neticesi ııe o Adnan Menderet, Afganis Vildan Âşir Savaşır, Millî müşler, bir çoklannı da yaralamiflursa olsun silâhlanma gayreti katlardır. Eğitim Bakanma cevab tan Başbakanı şerefine bir lyyen gevşetilmemelidir demiştir. Birleşik Amerika Başkanından U veriyor ziyafet verdi saat evvel Ingiliz Savunma Bakanı Ankara, 29 (ANKA) Millî EAnkara, 29 (a.a.) Dundenberi Shinvrell de aynı şekilde konuşmuş, şehrimizin misafiri bulunan Afgan ğitim Bakanı Tevfik İlerinin Beden Ingilterenin, Korede miitareke akMüdürlüğıydeki Başbakanı Alte* Serdar Şah Mah Terbiyesi G«ıel dedilse dahi, silâhlanma programımud Han bu sabah fehir ıçınde bir tefti|lerin ıona ermesi münasebenı sonuııa kadar tatbik edeceğini gezinti yapmıs, bu arada Baraja da tile Ajansımıza verdıği beyanatta belirrmişti. Son on beş giin zarfıngiderek dönüjte Golf kulübünü zi ismi geçen eski Genel Müdür Vilda Amerikan ve Ingiliz Dış Işleri dan Âşir Savaşır, Millf Eğitim Bayaret etmiştir. Yeni Delhi 29 (A.P.) Bugün Bakanlan da aynı mevzua aynı şeAkşam saat 20.30 da Başbakan kanına şu cevabı göndermıştir: yağmur altında toplanan 200 000 kilde temas etmekten kendilerini «Sayın Millî Eğitim Bakanı Tev kişiye hıtab eden Hindistan Başbıve Bayan Menderes mısafır Başbaalamanuşlardır. Polis rejimlerinin kan şerefine Marmara köşkünde bir fik İlerinin beyanatında, bazı nok kam Pandıt Nehru, tŞahsl kanar.değil, fakat parlmanter rejimlerin taları açıklamak mecburiyetini time göre Pakistan ile Hindistan akşam yeraeği vermişlerdir. hâkim oldnğu memleketler idareeihissettim. arasında harb olmıyacaktır» demış, lerinin, Rusyanın »ahte sulh proMuır Kralmın sözünün 1 Yazdığım kitab iki dosya i hükumetinin su'h prensiplerine sapagandasmdan nc kadar sakınılkıymeti: 12.000 TL. çindt teslim edilmiş v t bir heyetçe dık kaldığuu kaydetmiş, fakat Paması gerektiğini anlatmak için her San Remo, 29 (AJ>.) Kral Fa tetkik ve emsaline kıyasen ve mev kistan hududuna askeri bırlıkler fırsatta söz almalan, Sovyetlerin, sevkedilmiş oîduğunu da ilâve etpeyklerin silâhlı kuvvetlerine dair ruk ile İtalyanın mefhur zengın zuatı dajresinde telü hakka tesbit miştir. geniş izahatta bulunraalan, tehli lerinden fabrikatör Pier Bussetti tdilerek bedeli bana ödenmiştir. bugün burada poker oynadıklan 2 Resim, plân, grafik haric 400 Hür Macarlann NewYorkkenin büyüklüğü hakkında bir fisırada Kralın bir lözünün kıymeti daktilo «ahifesinc yaklaşan bu teklr vennektedir. taki nümayişleri 3 mılyon liret (12 bin Türk lirası) • lif eserin Umum Müdürluk dosyaZorn görünce elindeki tecavüz yükselmiştir. lannda bulunduğunu vazifeden ayNewYork 29 (a a.) (United gilâhuıı bırakan ve «sulh bayraKral Faruğuo bir rölâTlsını Bus nldıktan lonra esere ilâve ettığim Fıess): Macaristanda doğan Aktris ğı» na sarılan Kremlin. 13 ay ev setti «görüyorum» diyince Kral bazı yeni vesaik dolayısile bilmek Hona Massey'in idaresi altında 50 vel işlediği hatayı tashihe ve bu Faruk «itimad et, bir kralın sözünü teyim. Takriben bir yıl önçe satıl kişi bugun Birleşmiş Milletlerdeki nu yaparken de menfaatler sağla tut» demesi ve kâğıdlarını göster mış ve dosyalara intikal etmis o Sovyet delegasyonunun bulunduğu maya çalışmaktadır. Kuzey Koreli meden elinden atman üzerine Bus lan bu eserin hüsnü muhaiazası ve «Par Avenue. deki binasını çevırlerin 38 ind ar» dairesini aşmalan «etti rölann kaybetmiş gıbi kabul tab'ı yeni idareye terettüb eder. mişlerdir. üzerine sistemli bir şekilde silâh ederek 3 milyon lireti ödemiştir. Ekserisi Macar ashndan olan nüParaşütle atlıyan ilk lanmava başlamış olan hiir dün San Remo gazinosunda kumar oymayişçiler Macaristanda tkomunıst yanın bu yoldaki faaliyetini balta namağa devam eden Kral Faruğun kadının son arzusu hâkimıyetini. ve Macarlann Sovyet lamak için. Sovyet hükumeti gene geçea akşam aynı gazinoda gene Londra 29 (Nafen) İlk defa Rusya içerlerine sürübnesini pro«Kore» den htifadeyi düşünmüş pokerde büyük paralar kazandığı paraşütle atlamış olan karlın ola testo eden levhalar taşımakta idiler. tür. Malik tarafından ortaya atılan bildirilmektedir. rak tanılan Frau Louisa Schleifer «sulh ümidi» ne dayanarak toplaAnkarada sıcaklar tğnesiz şınnga yapıldı ölmeden bir defa daha paraşütle nan Kaesong miitareke konferanAnkara 29 (T H A ) Dort günBoston 29 (Nafen) Bir doktor atlamak arzusunu izhar etmiştir. Fa sının hedefi. bati lle doğu arasındenberı devam eden anormal deredaki münasebetlerde mevcud ger ifneden korkan hastalar için yeni kat mumaileyhin 80 yaşında olması cedeki sıcaklık azamî haddini bulfinliği izale ve diinyaya siıkunu bir sırınga icad etmeye muvaffak bu tecrübeyi başarıp başaramıyacağı muş, hararet gölgede 37,5, güneşte ferirmek değil. fakat hiir milletler olmuştur. Bu şınnga vasıtasile iğne hususunda endişelere yol açmışhr. ise 64,5 kadar yükselmiştir. Bugun cephesinin kuvvetlenmesine mâni siz olarak deri altına veya adale Bu kadm uk defa clarak 1892 se se hararette 5 derecelık bir duş'iş içinde ilâc verilebılmektedir. Boyle nesinde «Miss Polly> adı altmda olmuştur. Derece gölgede 32,2, guolmaktır. likle deriye iğne batırılmasından paraşütle atlamıştı. neşte 59,7 dir. Sıcaktan bayüanlar Başkan Truman, Detroit nutkunkorkanlar bu yeni şırıngayı gayet da «Sovyetler savaş yolu ile kazaŞimdi sigorta şirketleri kendisini vardır. iyi karşılamışlardır. namadıklannı görüşme yoln ile clsigortalamanuktadırlar ve doktoru Senirkent • Uluborlu ihtilâf ı Muhabirlerin belırttiklerine göre, da böyle bir tecrübeye gitmesine de etmeye ealışmaktadırlar» demiş Ankara 29 (Telefonla) Uluşu şekıldedir: katiyen müsaade ve böylelikle Kremlinin şu sırada iğnesiz bu şınnga etmemektedir. borlu ilçe merkesıni Senirkent kaŞırınganm içinde gayet kuvvetli •Miss Polly> bütün bu muhalefete takib etmekte olduğu siyasetin ösabasına, Senirkent bucak merkezibir piston vardır ve serum bunun rağmen ölmeden bir defa daha atzüne parmağuu basmıştır. ni Uluborluya nak'eden kanun takuvveti ile igneye ihtiyae duyul lıyacağuu bildirmiştir. Bazi demokratik memleketleHe sarısı yannki Mecüsın gündemindeve bilhassa batı Avrupada silâh madan deri altına veya adale içine dir. Mesele, esasen bu yüzden uzun lanma programlannın bir yana bı gitmektedir. Hiç acı hissedilmediği Tevfik Koral dün defnedildi müddettenberi ihtilâf halinde olan raküması için en zayıf «sulh ümi gibi deri üzerinde ız dc kalmamakAnkara, 29 (T.HA.) Evvelki iki kasaba halkında da heyecan di n üzerine atılacak gruplar mev tadır.» gün vefat eden C.H.P. Trabzon mil uyandııdıâınüan Ankaıaya vüzlerce cuddur. Ingilterede Bevancılann Marshall plânının teknik letvekıllerinden Tevfik Koral bu kişilık heyetler gelmiş bulunuyor. faaliyeti bunun tipik bir nümunegün Hacıbayram camiinde namazı Uluborlu heyeti 300 kişiliktir., Bir sidir. Şu sırada komünizmle mücayardımı arttınlacak kılındıktan sonra aile kabristanına taraf bucaklarının ilçe haline geıdelede hem silâhlanma, hem de ieParis 29 (a.a.) (Lps): Avrupa defnedılmiştir. Cenaze toreninde mesinı sağlamak, dığer taraf da ıltimaî reform «ahalannda birden memleketleri endüstri istihsalâtlanC.HP. Genel Başkanı İnönü ile celerınin bucak haline gelmesiii geliştnek mecburiyeti meveuddur. nı arttırmak için Ekonomik İşbirliği C.H.P. genel kurul üyeleri, mil önlemek maksadile geniş ölçüde îir Bunun için de geniş fedakârhklara İdaresinden yeni bir yardım göreletvekilleri ve kalabahk bir halk temas ve teşebbüse girişmiş bulukatlanmak elzemdir. Moskovanın ceklerdir. Marshall plânı idarecisi nuyor. kütlesi hazır bulunmuştur. fimdi fririşmiş olduğu diplomatik Foster gelecek yıl içinde Avrupada Kore taarruzu, bu fedakârhklara sarfedilecek bütün gayretierin gayePROF. NİMBUS'UN MACERALARI: katlanmaktan kaçınan, her ne pasinin azamt miktarda işçi çalı;tırahasına oluna olsun mlha yanaşrak makine kullanarak ve malzeme mayı istiyen gruplann genişletilmesarfederek mümkün olduğu kadar sini hedef ittihaz ermiştir. Bu seucuza istihsalde bulunmak olduğubebledir ki, Sovyet idarecileri Kaenu beyan etmiştir. Saranma ihtisong konferansını bir «Beş büyükyaclannın müstaceliyeti sebebile ler konferan^ı» takib etsin diye istihsali arttırmak maksadile daha ellerinden geleni vapaeaklardır. fazla miktarda teknik yardım da Korede başlayan bu yeni Sovyet sağlanacaktır. manevrasını önlemek, ancak hür Diğer taraftan Foster bu yeni familletler arasındaki tesanüdün kuv aliyeti idare için isrihsalât kısmı vetlendirilmesi ile miimkün ola idarecisi muavinliğine William caktır. Joyeee'un tayin edildiğini bildir K Bulgarîstanda baltalama Rumanyada köylö MİUS hareketleri artıyor çarpışmalan Komünistleri iş başından atmak maksadile I ( yeni bir cemiyet faaliyete geçti I Bafmakaleden devam ler. Bu batı Avrupa devletleri, kendi silâhlanma işlerinde de, Amerikanın muazzam yardunlanna rağmen, gene işi çok ağır almıyorlar mı? Meselâ büyüklerden Fransa, ymrfililr ı o tümen teçhizine çahşıyor; iki yıl sonra 10 tümen daha hazırlıyacakmış. Böylece General Eisenhower'in komutasmdaki müttefik ordusu 1953 başında 2 buçuk milyon olacakmış. İngiliz Savunma Bakanı Shinwel Sovyet Rusyanın 5.670.000 kişilik bir orduyu silâh altında bulundurduğunu, yaruı ihtiyatta olmak üzere 50.000 tank ile 19.000 den fazla uçağa sahib oîduğunu söylüyor da, onlar gene silâhlanmakta aceleye liizum gormüyorlar. Amerikanın teşvik v e gayreti, muazzam silâh ve malzeme yardnm olmasa, yan gelip rahatlanna ve safalanna bakacaklar. İşte bu devletlerdir ki Türkiye ve Yunanistanın 2,5 milyon süngüsüne karşı naz ve istiğna gösteriyorlar. Halbuki asıl onlann Türkiye ve Yunanistana, Pakta girmeleri için yalvarmalan ve bizlerin paz ve istiğna göstermemiz lâzım<fır. Bir defa daha bu sütunlarda yazdığımız gibi dava, bir « a n ve taleb meselesi» haline gelmiştir. Onlann gösterdikleri bu naz ve istiğnanın açıklanmıyan bir sebebi de, Avrupa müdafaa manzumesinin Doğu Akdenizdeki sağ kanadını açık bırakarak Sovyet Rusyanın Batı Avrupayı, yani kendilerine değil de, Türkiye ve Yunanistana tecavüz etmesini kolaylaştırmak düşüncesidir. Kızıl Çarlığın harbe karar verirse bize hiicum ederek kendilerini rahat bırakacağını sanan bu devletlerin ne kadar yanlış düşündükleri ve nasıl tath bir hayalin gafleti içinde olduklaruu anlamalan için, İkinci Dünya Harbinde Hitler'in, evvelâ Norveçle Danimarkaya, arkasından da Belçika. Lüksemburg ve Holandaya saldudığinı hatırlamalan yeter. Bu devletler, o zaman da tarafsız kalacaklannı söylemekle kendilerine dokunulmıyacağı hülyası içindelerken müthiş bir taarruza uğnyarak istilâ edılivermişlerdi. Atlantik Paktı devletlerinden akta alınmamıza muhalif olanlar, eylulün üçüncü haftasında da muhalefetlerinde ısrar ederlerse ne oacak? Demokrasi cephesinin liderliğini yapan Amerika «Ne yapalım, kabul etmiyorlar» diye, mutavaat mı edecek? Yoksa Türkiye ile Yunanistanm istedikleri garantişi sağlamak için başka bir çare mi a n racak? Bir buçuk ay sonra, boyle bir muhalefet karşısında kalındığı takdirde Ameıikanın, Pakta girmenıizi desteklemeyi kabul eden devletlerle beraber, Türkiye ve Yunanistan. hattâ Yugoslavja ile beraber bir Doğu Akdeniz paktını vıicude getirmeğe çalışmasından aşka çıkar yol görünmemektedir. Boyle bir pakt, Türkiye ve Yunanistanın menfaatlerine de daha uygundur. Hukumetüniz de, bir müddet evvel, Amerikaya bu yolda bir teklifte bulunduğuna göre, diplomatik gaj retlerimizi bunun üzerinde teksif etmek yerinde olur. Muhalefette israr ederlerse ••• Güzellih «Oıta kalk dediler, bana otur!» izde memur zdhniyetinin en veciz tarifini Tekel Umum Müdür VekilUği. ne getirilmiş olan zat ifade etti. Bilindiği gibi Tekel Umura Müdürlüğü en büyük devlet memuriyetlerinden bir makamdır. Yüz milyonlarca sermayeli muazzam bir i ş tir. Bu işin başmda bulunan Umum Müdür elbette Tekel Bakanmdan, hattâ Maliye Bakanmdan kendi branşmda daha salâhiyetli ve bilgili bir adamdır. Kendine göre kanaatleri vardır, memlekette ve devlet kadrosunda yeri ve sözü vardır. Başka memleketlerde böyle ihrisas mevkii işgal eden yüksek memurlann sözleri, mes'ul Bakanlan bUe takyid eder. Bizde ise, bir yüksek memurun yerile, makamile ve kanaatlerile olan bağlan Vekilin: Kalk: demesile biter. O kalkar. Ötekine: Otur! der, oturur. «Viran olası hanede evlâdü ayal var» Mısraı bizim memurlannuz için bir itaat müeyjidesi, hattâ biraz da zebunluk sebebi telâkki edilince: Kalk! denilenin: Neden efendim? Suçumuz ne» dir? dememesini, Otur! denilenin de: Bu benim işim değil.. diy« hizmerten müstağni kalmasmı mazur görmek kabildir; amma bu memlekette memurların ve bu yüzden devlet işlerinin bazan ne elim duruma düştüğünü kendi başlanndan geçıniş vak'alarla bilen ve bilmesi lâzım gelenlerin, Bakan olunca birinci smıf bir memuru: Kalk! diyerek yerinden uzaklaştırması, bir ötekini de: Otur! diye oraya gönderivermesi insana izahı güç bir haleti ruhiye karşısında bulunur intıbamı veriyor. Bu memlekette devlet işlerinin iyi gitmesi, memurlann ve memuriyetlerin Vekil oyuncağı ofanaktan çıkmasile kabildir. Bunu da kanunla. nizamla değil, mantık, vatanseverUk ve aklı selimle ancak sağlamak mümkündüc En küçüğünden, en büyüğüne kadar bütün devlet meraurları: Ben işime doğrulukla devam ettikçe kimse bana dokunamaz. İmanına sahib olmadıkça; en salâhiyetli devlet adamlan da: Çeteler köyliilerl* işbirliği yaparak hasadı koruyorlar Nehru, Pâkistanla harbetmiyeceğiz diyor Foto: M. Özca 34 M ü n e v v e r Kun Canlı Foto Rıdvan K m n a a : Ankara. Gazetemiz nam ve hesabına guFoto Spor; Ankara, zellerin resimlerini çekecek fotojfrafçıların isimlerini bildiriyoruz: Foto Hamza Püstem: İzmir EFoto Sabah: İsüilâl Caddesi, mirler çarşosı Merkez fotografha(Galatasaray civarı) nesL Foto Süreyya: İstiklâ] Caddesi Foto Flkri Göksay: İzmir Bas(Tünel başı) mahane gan karşısı. Baysal Fotograf Stüdyosu: ts Foto Lâle: Beyoğlu Parmakkapı. tiklâl caddesi. Zanbak sokak No. 1 Foto Raşid Ünverdi: Manisada Foto Tıına: ÇarşıkapL Hükumet civarı. Foto M. Özen: Pangalb Hamam Foto Mehmed Ortaç: Aydın. No 150 Balıkesir Foto Siirner: AnaiarFoto Opera: Kadıköy Opera si talar caddesi . neması yanında Foto N u r Gazianteb. Foto Şen: (Divanyolu). Foto Fahri Seyrek: Izmit DemirFoto Klüb: (Beyoğlu Melek siyolu caddesi neması sokağı). Foto Aray: Zonguldak. Foto Kenan: Üsküdar. Foto Can: izmir Konak. Foto Turan: Çemberlitas. Foto Cevad Kızıltan; Boıu Foto Asral: Kadıköy, AltıyoL Foto Doğnş: Mersin, Foto Model: Düzce. Arnavudlukta tevkifler Londra, 29 (B B C ) Buraya elen haberlere gore, Tiranda Sov•et polısi, Enver Hocanın eski arkadaşlarından bazılarını tevkif etmiştir. Elâzıg kuduz hastanesi Elâzığ 29 (T.H.A.) Elânğ kuduz hastanesi inşaatına yakında baş lanacakbr. Hastane 250 bin lirıya mal olacak, her türlü modem tesısleri havi bulunacaktır. Doğru çalışan bir memura kimse dokunamaz. İtikadma malik Bir İsrael eksperi şehrimizde olmadıkça, devlet işlerinin selâmeti Telâviv, 29 (a.a.) İsraelde ya tesadüfe bağlı kalır.. Bu tesaduf 3 umurta fiatlannı inceliyor İsrael hukumetııün plyanuza yıunurt» rın genel seçimler yapılacaktır. her zaman tesaduf edilir bir nimet '.atlarını lncelemek uzere bir mutehasParlame»todaki 120 yer için 1700 değildir. ıs gonderdığı blldırilnı«ktedır. B. FELEK Mutehassısın gonderılmeslne Bebeb namzed vardır. şudur Dort ay kadar ev\el israel blzlen bir partı yumurta almıştı. israel lukümetıne yapılan bir lhbarda IsUnul plyasasından alınan bu yumurtaann pahallya mal edıldlğl bildlrilmiş. :ır. Bunun uzerlne TelAvıv'de kurulan lr komısyon şehnmlze, bir eksper gondererek mevzuu bahls tarihtekl yumurta flatını tesbit ettiroeye karar •ermıştır. Israelde seçim îstanbul sergisinin hazırladığı Kırkpınar usulü ABİDİN DAVER Jandarma Genel Komutanı Iskenderunda İskenderun, 29 (T.H.A.) Kırşehirde teftışlerde bulunan Jandarma Genel Komutanı Korgeneral Kemal Yaşınkıhç şehrimıze gelmiştir. Genel Komutan, burada son günlerdeki hâdiseleri de ince[iyecek ve bir iki güne k/lar Ankaraya hareketle raporunu İç İşleri Bakanına verecektir. Memleket piyasalarına haftal&rdanbei hâklm olan kanaat« gore, bu yıl hu•ubat ve bilhassa buğday mahsulünun emleket ihtıyacınm üstünde olduğu merkezındedir. Fakat bazı çevreler Ofl» ambarlarına muhım miktarda buğday veren Cenub mıntak&sının bu yıl aynı netlceyı vermıyeeeğlnl. Bandırma, Bahkesir ve Marmara havzası glbl bölgelerln jimdlden Orta Anadoludan ve bühassa Eski. şehlr, Afyon, Konya ve Akşehırden kulliyetll miktarda buğday çektiklerinl soylemektedırler. Bu çevrelerln kanaati şudur Bu yılın buğday mahsulü meml«ketl ancak İdare edecek dereeededır. Buna sebeb olarak da pamuk rerlyatına fazla yer ayrılmıs olması gösterllmfrkedlr. Bu seneki buğday mahsulü YÂĞLIGÜREŞLER 4 ve 5 Ağustosta istanbul Sergisi Güreş Komitesinin usullerine uygun olarak tertiblediği güreşler Kırkpınar bu yağlı 4 ve 5 Ağustos tarihlerino'e Mithatpaşa stadyomunda yapılacaktır. Ödüller bütün pehlivanlannuza açık ve serbesttir. ÖDÜLLER Lira Başa Başaltına Büyük ortaya Orta büyük boya Orta küçük boya İstanbul Kırkpınar güreşlerine D e s t e b ü y ü k b o y a gireceği beklenen 951 senesi ^ başpehlivanı İrfan Atan U e s t e KÜÇÜK b o y a Biletler yalnız Stadyom gişelerinde satılır. 1000 500 450 400 400 300 300 Ömer Ssmi COŞAR miştir. «Cumhuriyet» in edebî tefıikası: ROYALAR YAÎAN Kıtmir şimdi adamın kucağına çıkıp oturmuştu. Kuyruğunu salhyordu. İkisi de gayet memnun Jalenin faaliyetini sej'rediyorlardı. Gene kadın musluğun altında bardaklsrı suclan gerırdıği esnada: Gene çok fena bir gece geçırdim, dedi. Bu eve geleli müthiş rüyalar görüjorum, sınirlerim sağlara olmasa hastalanırdım muhakkak. Evin tesiri, dedi, adam. Cinler, periler, Zehra kız sizi ürkütmüş olacak. Jale sulan üzenne sıçratmamaya çalısarak: Doğru, dedi. Zaten Zehra kızı bu gece rüyamda gördüm, bir ti.. atro sahnesinde şaılcı soylüyordu. Kinî bilir heiki de kantocu oljfuştur kızcağız, tevze soylüy •:, tiyatroya çok meraklıymış zaten. Yaşar Beyin sesı kısık, a l a y h y j . Guluyordu. Guluşanu gizlemek ıster gibi sesini alçaltmıştı Jale bırdenbire dönüp bağırmamak ıçjı cuu Fakat biliyordu, hiç bir zaman kimseye söyliyemiyecekti. İçinde söylediği anda düşüncesi hakikat olacakmış gibi garib bir his vardı. Sanki hemen karşısındakı başını sallıyacakmış: «Tabiî canım açık işte! Ne kanser, ne morfin, bile bile, sizin yüzünüzden ölmüş, dayanamamıs kadıncağız!» diyecekmiş gibi .. Jale adamla gözgöze geldiği raman onun kendisine bakmakta oîduğunu gördü. Gözleri bir tuhafa, bulanık ve düşünceli. Ben de bu gece uyuyamadım, dedi. Çok çahftım, geç vakte kadar.. Jale birdenbire hatırladı. Bana bir kitabdan, bır şeyden bahsetmiştiruz, neydi, ne yazıyorsunuz? kendiai güç tuttu: «Ke sanıyorsu nuz, kantocu olmuştu ya! Daha neler olmadı ki! Türkiyenin en büyiık artistlerinden biri oldu, Nenute Gençay oldu! Bu sizi şaşırtmıyor mu?» Fakat belki de şaşırmı>acaktı. Dünyada onu şaşırtacak çok az şey vardı herhalde. Adam bu sefer ciddî, devam ettı: Evde durmadan şarkı soyl r, oynarmış. Geceleri komşularla ayatroya, Gedikpaşaya gıder, gö'idermedikleri zaman evi birbırine katarmış. Bir defasında musluğun kurşunlarmı sokmüş, leblebicilere satıp övle gitmiş. Teyze: «Ne âferti, ne âfet'» diyor. Kız beni sarmaya başladı biliyor mus\ınuz? Sizin gibi rüyalanma girmiyor ama, çok düşünüyorum onu. «Ya Kraliçeyi tanımıs olsaydınız?» diye, .lale kendi kendine şulumsedı. Sonra garıb bir hısse <apıldı. Sanki adam arkadan, saçjıa. ı ucudune, bacaklanna bakı^orrrrış. kendısmı tetkik edıyormuş gıbi ıa Roman yazıyorum. Ya demek bir roman! Hayret ediyorsunuz, iyi cesaret değil mi? Ne zamandır istıyordum. Hastalık bahane oldu, mezuniyeti fırsat bildım. Jale, tereyağlı ekmeğini masaya Lokmasını güçlükle yuttu: «Bu bırakmıştı. Hayretle bakıyordu. Edebiyata meraklısınız öyle na emin olmak istiyorum, onun bızım yuziımüzden, beıum yüzüm mi? den •ölmemış olduğuna manmalı Yazı yazmayı seviyorum. Şiiryım, yoksa çok çekeceğım, yoksa le işe başladım, olmadı. Çok kötü her zaman kalbimin üzerıne böyle şeyler yazdım. Bakalım bu sefer bir bir el eelıp gelıp basacak, uykula şey çıkacak mı? rım kâbus, lokmaianm zehır olaJale güldü. cak arlıvor musun? Sen Dusen, sa Belki bır gün ikimiz de meşhur hatsız rabatsu lupudadı. Bu ona na her şeyi söylesem!» oluruz. Siz muharrır, ben de aktris ihtiyarî öyle bir şaşkmhk verdi ki, elinde bardaklar sangırdadı. Fakat döndüğu zaman onun eğilmiş, Kıtmıre ekmek yedirmekte olduğıınu gördü. Kendisi ile meşgul bile değiîdi Gene kadm şüphesinden utandı, kızardı. Elinde bardaklar, geç'i, onun karşısına oturdu. Eline bir dilim ekmek alarak acele tereyağ sürmeye başladı. Ekmeği dişledıği esnada önüne bakarak: Rahat uyuyamıyorum, dedi. korkmuyorum ama sinırlerim bozuk. Şimdiye kadar kapkaranlık, rü yasız uyurdum, ne oldu anlamıyorum? gene karşılaşırız. Yok canım, dedi adam. Sizi bilmem ama bfn bır şey olamam. İçimde gayret var ama, istidadım yok galiba. Jale, içine öfkenin kızgın bir ateş gibi düştüğünü hissetti. Adamın kendisine karşı göstermekte olduğu lâkavciiye kızmıştı. «Nasıl adam bu? Hiç sormuyor, meraAlanmıyor! Hangi sahnede oynarsmız, nasıl artistsıniz, hangi piyese çalışıyorsunuz? Hayır, böyıe suallere hiç yanaşmıyor. Kendini beğenmı^ desem o hali de yok. İşte keçe terlikleri, yakası kirlenmeye başlamış eski gömleği, dizleri partallaşmış pantalonu ile oturmuş, kendisınin on para etmedığinden, hiç bir işe yaramadığından bahsediyor ve dünyanın en masum tavrıle köpeği okşuyor!» Jale, dik dik ona bakıyordu. Ehemmiyetini anlatmak ister gibi: Sanat muhitlerinde tanıdıklan m var, dedi. Size belki yardımım dokunabilir, ileride demek istiyorum. Adam köpeği bırakarak ayağa calkmıştı. Ocağa doğru koşarken: Çay suyu taşıyor! dedi. Şimdi ateş sönecek. Tekrar «Dünyanın en garib adamı!» diye, düşundü Jak. Sormamak istiyordu, onun kendisine yaptığı gıbi, ona aid hiç bır şeyle alâkadar olmıyacaktı. tBudala, had dini bi'=in!» Fakat kelımeler gayrı Romanın mevzuu neydı? Ocağın önünde çaydanlıkla uğraşan adam gayet nazİK: Biraz çay var mı? diye, sordu. Su kaymyor. Arkasından kısaca ilâve etti: Mevzuu, ,£ehra kız... Jale hayret içinde: Zehra kız! diye, tekrar etti. Neden sonra onun istediği şeyi hatırladı, kalkıp çay paketini verdi. Adam, zayıf omuzlan ocağa doğru iğilmiş konuşmasına devam ediyordu: Bu mahalleye gebneden evvel başka mevzular düşünüyordum. U zun bir Anadolu hikâyesi yazmak istiyordum. Çaydanlığı bırakarak gelip tekrar eski yerine oturmuştu. Bir dakikaya kadar olur, dedi. Paketini çıkardı. Jaleye vermeği unutarak kendisi bir tane sigara yaktı. Divanyolu Çarşıkapı otobüs güzergâhı I. E. T.T. Umum Müdürlüğünden: Divanyolu Çarşıkapı yolu inşaatı dolayısile 30 temrauz 951 Pazartesi sabahından itibaren Sultanahmedden Türbeye # çıkış yolu tramvaydan gayri bilumum vesaite kapalı olacaktar. Eminönünden Sultanahmede gelen otobüsler Yerebatan asfalt yolundan Ankara caddesine ve bu caddeyi takiben Türbede tramvay yoluna çıkacaklardır. (11966) • f DÖKME SU BOBUHRIMIZ GELBÎ 80 mm. iç kutrunda Alman mah dökme terkos su borulannıız gelmiştir. RIZAÜN NECATİ ERKMEN İskele caddesi No. 13 Tophane İstanbul Telefon: 40924 Telgraf: ÜNERK İstanbul dudaklanndan doküldvu Elâzığ taraflannda çok bulundum ben. Kürd âşiretlerini iyi tanınm. «Mazgird Beyi» isminde bir hikâye düşünüyordum. Aşiretlerin hayatına, örf ve âdetlerine dair elımde çok malzeme var. Yüzde yuz yerli bir roman yazacaiFabrikamızda imalâttan arta kalan kutulan 10 ve 10 santimden tım. aşağı ve boylan 58 santinı olan sağlam kavak takozlan pazarlıkla sabşa Peki neden vazgeçtiniz? Buraya geldıkten sonra vaz çıkanlmıstır Bir senelik lerakum mıktan 50 tona baliğ olmaktadir. Muhammen bedeli tonu 43 ve geçici teminat akçesi maktuan 150 geçtun. Teyze çok konuşuyordu. liradır. Artürma 10/8/95,1 Cuma günü saat 15 te Fabnkamızda yapılaN caktır. <11555X Arkatı var BUYÖKDERE KİBRİT Fabrikası Müdürlüğünden:
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear