26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 2<5 Temfmnr 1951 URTİBASLAa r V Turizm ve para Yalnız Opera meydanında değıl ücra eyaletlerimizın bozuk yollarında hile yabancdaruı memleketimizi gezmekte oldukları goze çarpmasuıa rağmen vatandaşlanmızm pek an bu sevirali mevsim istilâsının icab ettırdıği iktisadi tedbirlerı almış bulunmaktadırlar. Halbuki turizm Batı Avrupa ve bilhassa Fransa ıçuı en muhim ihracat ve döv'z membaı olmuştur. Biz sâdece şimalî Amerikah mis?irlerimizin dolar olarak bize ne getirdiklerıni tetkikle iktifa edelim. Harbden önce bunlar memleketimizde on iki milyon dolar çıbi bir şey harcamakta idiler. 1949 dan itıbaren bu yekun 50 milyon dolan buldu. Geçen sene bir hayli gerice bırakılan bu meblâğ bu sene ye»Hen artış kaydedeceğe benziyor. Fakat turıstlprın bize getirdikleri yalnız bundan ıbaret değil: Vapur ve tayyarelerımizle seyahat etmek içüı ödedikleri paralar da var. Şimalî Amerikahlann geçen sene memleketimize getirdikleri para S0 milyon dolar olarak tahmin edılmektedir. Baska memleketlerden de turist geliyor. Fransa bankasımn raooruna göre 1950 de turizmden elde edilen safi gelir muhtelif dövizlerden olmak üzere 140 milyon dolardır. Demek oluyor ki hesab muvazenemizdeki • acığm azalmasmda turizmin çok dıkkate şayan bir rolü var. Şimalî Amerikalılann bu huEustaki yardımı diğer milletlerden çok fazladır. Filhakika Amerikalı misafirler Badece acele eden iş adamlan, yahud kendilerine süratle görmeleri icab eden vazifeler verilmiş insanlardan mürekkeb değildir. Şurasuu unutmıyalım ki otuz milyon kadar Amerikah, Avrupalılarm ilk veya ikinci batm ahfadındandır. Bunlardan çoğu uzun müddet kalmak üzere buraya gelmektedirler ve bu yüzden memleketimizde ortalama misafiret müddetleri şaşılacak kadar uzundur: Hava hatian müşterileri için bu müddet 47 gün, vapurlann birinci ve öcmd sınıf yolcrulan için 55 gün ve turist sının yolcular için 80 gündür. 1949 da bu müddet ortalama iki aydan fazla idi. 1950 de de bundan pek az değil. Muhim bir nokta: Bu hareketin henüz bir baslângıç olduğu ve ıleride bir hayli gelişmek imkânlannı taşıdığı göze çarpmaktadır. Bir hesaba göre jimali Amerikalılar bizim ülkelerde 1929 da yaptıklan seyahatlere millî gelirlerinin yüzde 0,26 sını tahsis etmişlerdi. 1949 da bu nisbet yukandakinin üçte birinden azdır. Nakliye kolaylıklan, otellerimizin ıslahı, daha geniş bir propaganda hiç şüphesiz misafirlerin sayjsını çoğaltabılir. Nakil vasıtalanaa gelince, uçağın gemiyi öidureceğıne dair beslenen devamlı hayallere son vermek lâzım. Pek çok turist hava seyahatlerini yorucu bulmaktadır. Halbuki vapurla seyahat istirahat etmek gibi bir şeydır. Imkânları olanlar otcmobillermi de vapurla nakledebiliyorlar. Daha ?z parası olanlara gemi müsaid şartlar y aratmaktadır. Plânlar iktnal edilince inşaata Onun için deniz yolculuğuna sadık müşterıler var. Uçak, Atlantiğı gederhal başlanacak çen seyyahların henüz üçte birini Hilton müessesesi tarafmdan eski dahi kendıne bağlayamamıştır. Belvü bahçesinde yapılacak olan Amerika Avrupa arasında 300 odalı büyük otelin mukavelesi yolcu adedi Emekli Sandığı Müdürii Ulvi YeHava Deniz yolile yolile Yekun nal ile şirket mümessilleri arasmda 1948 de 96,000 242,000 338,000 imzalanmıştır. Ulvi Yenal dün Vali 1949 da 120,800 285,600 406,400 ve Belediye Başkanı Fahreddin Ke1950 de 142,300 310,000 452,300 rim Gökayı ziyaretle bu hususta Demek oluyor kı gemi inşaatına malumat vermiştir. Otelin plânlan Amerikada hazırlanmakta olup ıkdevam etmek lâzım. Ama yapılacak mal edılir edilmez inşaata başlavapurlar yeni şartlara uymah. nacak tır. Bilhassa Fransa French Line'in kendine temin ettiği şohrete zamimeten gemilerinı zamanında yeni İstanbul Beledijesi ve Düyunu lerse her zaman sadık olan müşteL'mumiye binası nlerini kaçınr.az. Eski Duyunu umumıye binası, BeMemleketimizin otellerini de da lediye dairesi ittihaz edilmek üzere isima tekâmül ettirmek mecburiye tanbul Belediyesine verilmijti. Buna bndeyiz. Esasen otel bakımından mukabü. Belediyenin bu binanın içinde bulunan istanbul Lisesıne ba?ka yer imkânlanmız kıtada başta gelmek temin etmesi 1leri surulmuştU. Istanbul tedir. Bu hususta İngiltere ile he Lisesi İçin en musaid yer olarak eski tnen hemen Daşabaş gidiyoruz Maliye Nezareti binası bulunmaktadır. Esasen mezkur lise daha evvel de bu Memlekette bir nulyon iki yüz bn binaya yerlesmişti. Fakat simdiki halyatak var. Halbuki İtalya dört yüz de bu binanın içinde bulunan Askerî Fakultesinin ilk sınıfı Ankaraya bını ve İsviçre yüz altmıs, bini zor Tıb gider gitmez buraya Dişci ve Eczacı buluyorlar. Fakultesl gecmek istemektedir. Şehir Misafirlerimize daha fazla rahat Meclisi üyeleri, buna muarızdırlar. lık temin etmeli ve onlara daha zi tDijçi ve Eczacı Fakultesinin simdiki yade güleryüz göstermeli. Gelecek binası musaid değılse Belediyenin yardımile genifletılebılir. Halbuki Beleseneler zarfında turizm daha az diyenin eski Düyunu umumiye binasıparalı sınıflaıa yayıldığı takdirde na çok ihtiyacı vardır» demektedirler. bizde de İngilizlerin güzel bir âde Bazı klmseler ise. Vallnln bu lste Beti olan cyatak ve kahvaltıı sistemi lediyeden ziyade Tıb Fakultesinl hlmaye etmesinden jlkâyetçi görünmekneden tatbik cdilmesin? Bu bir çok tedlrler. aıle için munzam bir gelir ^ dünyanın diğer kısımlarına doğru a Müiettişlerin Defterdar Fabrikasuıda yaptıkları tetkikler çılmış bir pencere olur. Seyyah için de muhtelif insanlarla çok faydalı Dun. bir akşam gazetesl, Defterdar temaslara imkân verir. Halbuki otel fabrikasının yapağı mubayaası lfinde suilstımal meydana çıktıgı, be« kisilik bunu temin edemez. bir komUyonun tahkikat yaptıgı ve Nihayet ilânlan genişletmek lâ tahkikat derlnlestirildikçe yolsuzluk vak'alarının içlnden çıkılamaz bir hale zım. Öyle anlaşılıyor kı bizım fabrıkanın memlekete gelebılecek Amerıkalı gelindıği ve bu yüzden muhasebesını yenıden kurmak uzere ların bir kısmı Kanadalılann ve Defterdar Mennıcat Fabrikasının İki, Meksikalüann hattâ bizzat Ameri Uç ay kapatılması taleb edildiginl yaz kalılann yapfcklan çok ustaca pro mıstı Salâhıyetll kımseler nezdinde yappaganda sayesinde buralara kaymaktadır. Şu rakama dikkat edi tığımız tahkikaf neticesınde teftı;in ylrmı gun evvel nıhayete ererek muniz: Meşhur Miami plâjınar ilânat fettişlerın Ankaraya dönmus bulunbütçesi bütün Avrupa memleket dukları, muhtelif fabrıka muha>;ebelerinin bu yoldaki bütçelerine fa cılerının toplanarak bu isi tetkık ettıkleri ve Defterdar fabrikasının muiktir! Her yerden ziyade Birleşık vakkaten kapatılması gibi blr tedbirin Amerikada ilânm kâr temin ettı kafıyyen bahiı mevzuu olmadıgı anğini' habrdan çıkarmıyarak biz de laaılmıştır. Sehir= =haberleri 300 odalı otel mukavelesi imzaiandı 1 J D Ü N Y A ı N E S E L E L E R î İHEM NALINA M1HINA Ümmilikle mücadele Unesco genel konferansı altıncı oturumunun bu sene Korede ateşın kesilmesine dair beliren bır ümidle beraber başlamış olması toplantının çalışmalarına hususî bir veçhe temin etmiştir. Bu şartlar muhtelif temsil heyetlerine teşkilâün vazifesini tasvib ve bunu müstakar kılmak fırsatını vermiştir. Sözü geçen şartlar heyetlere, fikir ve siyaset sahalan arasmda mutlaka bir hududun gözetilmeâi ve Unesco'nun bir propaganda aletı haline konmaması lüzumunu lıatırlatmıştır. Milletlerarası buhran bu müesseseye hedeflerini tayme imkân vermektedir. Fakat bu mevzuda ibhama yer vermemek gene de şarttır. Unesco, müşterek güvenlik uğrunda Birleşmi} Millet.er tarafından Uzakşarkta girisilen mücadeleye alâka göstermeseydı idealine aykın hareket etmiş olurdu. Fakat bu teşkilât aynı zamanda ideolojilerin üstüne çıkarak kültür istiklâli müdafaasını üzerine almahdır. O ancak bu takdirde mületlerin itimadmı kazanmış olur. Birleşik Amerika delegasyonu bu hususu şu kelimelerle tebarüz ettir miştır: «Unesco bir millet veya milletler grupunun tahakkümü altına giremez ve dünyaya şamil olmak prensipini gözden kaçıramaz » Yugoslavya delegesi de bu sözlere şunlan ilâve etmiştir: «Bir veya diğer ılmi usulü, felsefî akideyi veya içtima! ideolojiyi tercih etmek milletlerarası işbirliğine zarar verebilecek ağır bir hataya düşmek olur.* Hindistan temsilcisi daha da ileri gitmıştir. Ona göre: «Unesco üyeleri Birleşmi} Mületlerin faaliyetini tahdid eden engelleri bertaraf ederek şimdiki halde kapalı olan <apıları çalmakta tereddüd göstermemelidirler.» Şüphesiz Federal Almanya, Cambodge, Japonya, Laos ve Vietman gibı beş devlet yeniden teşkilâta aza olarak kabul edılmiştir. Fakat müessesenin henüz cihanşümul bir mahiyeti yoktur. Bu sene teşkilâtta Macar, Leh, Çekoslovak heyetlerinin bulunmayışı bunun bir delilidir. Evvelki celsclerde bunlar doğu devletlerinin görüşünü serdetmekte idiler. FRkat bu sefer bunlar tam İ3İr sükuta daldılar. Unesco bu engellerin üstüne çıkarak banş uğnına harekete geçmiştir: Genel konferans, çatışnıa t*hdids altmda bulunan yerlerde banşı muhafaza etmek ve muhasamatın sona erdiği bölgelerde ncnmal hayatı temin eylemek için Unesco'nun Birleşmiş Mületlerin teşebbüslerine katılmasını derpiş eden bir karara varmıştır. Bu şekiıde bir hareket her türlü siya«î durumun üstündedir. Hukumetlerin ve mılletlerin tenevvürü ve böylelikle öldürücü çatışmaların önlenmesi hâdiselerin ilmî bır ta»afsızlıkla yapılacak objektif tahlilile kabil olacaktır. Buna eğitınıin milletlerarası anlayışa arzı, rasism hâdisesinm ve bundan doğan ferıalıkların incelenmesı de ilâve edı ; ebüir. Bu mühim gerginliklerden maadj ferdlerle topluluklar arasındaki münasebetlerin ve tekniklerin gıttikçe artan zorluklanndan doğan müşkülât sebebleri mevcuddur. Süratli bir tempo ile ileri götürülen sınaıleşme kültür ananelerıni ve içtimai ist:kran ilgilendiren ve ekseriya müşkül bir veçhe arzeden intıbak gayretlerine lüzum gostermektedir. Bu meselelerin geçım, sağlık ve kütlelerin kültünle sıkı alâkalan vardır. Teknik yardım ve temel eğitım bolse merkezleri kurmak hususundaki tasan bütün bu davaları halletmeğe matuftur. Gene bu cümleden olarak bir ümmılık ve anlaşmazlık kaynağı olan gazete kâğıdı buhranmın da süratle halli Unesco üyelerince lüzumlu görülmuştür. Umum müdür Torres Bodet psk hakh olarak şu noktaya dikkati çekmiştir: «Biz milletlerarası ı?uvenlik muvacehesinde millî mesuliyet sistemine taraftar olduğumnz halde demokrat bir milletin alacağı mesuliyetin lerdlerinin de sorumluluğunu tazammun eylediğınden tegafül ediyoruz.» lan cemiyetin iktisadî ve içtimaî lerden biri Meksikada memnunl'jk terakkilerine da'ıa faal bir şekılde verici bir faaliyet gostermektedir. iştiraklerini sağlayacak malumatı İkincisi gelecek sene açılacaktır. vermektir. «Temel eğitüna sözü ya Unesconun vazifesini hatırlatan şamak için gerekli olan bir öğretim ve bu teşkilâta aid teşebbüslerin usulünü ifade etmektedır. Bunun ana hatlarını çizen 64 devlet temiçinde okuma yazma, ziraî ve bey silcisi umum müdüre 8,700,000 dotî teknik, sağlık ve köy endüstnsi lara yükselen bir bütçe teslim ebilgisi vardır. derek şimdiye kadar açılmış bu Bu eğitimi temin edecek öğret lunan müesseseleri kendi halleri vermen ve malzemenin kifayetsıziiği ne bırakmamak imkânlarını davaya doğrudan doğruya el at mişlerdir. Bundan sonra üyeler mayı mümkün kılmadığından, ilk müessiriyet davası üzerinde durgayretleri 12 sene zarfında ma muşlardır. Metod 4 ana prensipe hallî altı merkezin kurulmasma istinad etmektedir. 1950 de Flo hasretmek gerekmiştir. Bu merkez ransada teklif edilen usul Parislerden her biri bir öğretmen mek te tasvib edilmiştir. Bu usul progtebidir. Muhtelif memleketlerden ramdaki tasanlan azaltmak sureburaya gelecek stajiyerler 21 aylık tıle gayretlerin teksifine matuftur. bir okuma devresi zarfında yeti Unesco programmın tahakkukuna şecekler ve kursların sonunda öğ devletlerin iştiraki gittikçe daha retmenler memleketlerine dönerek geniş olması için millî komsiyon'abu sefer milli merkezlerin teşkilıne rın hareketini teşvık etmek geyardım edeceklerdir. Tasvib olunan rektiği kanaati üzerine atılmıştır. gayretler müessesenin devlet plâna göre bu merkezler eğitim Bu işbirliğinin genişleseviyesi vasatın dununda olan teşkillerile bölgelerde tesis edilecektir: Bun mesile bağdaşmaz değildir. Esasen Unesco'ya genel iğin lar hattı istiva Afr.kasında, L4 bu işbirliği tin Amerikada, Hindistanda, Orta yardımını temin edecek olan ılmî doğuda bulunacak, iki tane de U araştırma alanında mes"ud neticeler zakşarkta açılacaktır. Bu merkez vermiştir. Nihayet teşkilâtın tesirini genişletmek ve kökleştirmek hususunda ademi merkezıyet usulünden çok şeyler beklenmektedir. Geçen aralık aymda Havana'da toplanan konferans bunun musbet tesirlerini görebilmek fırsatını bulmuştur. Fakat bu ademi merkeziyetın kültürel olmaktan ziyade siyasi bu mahivet arzeden bır takım bölgecilikler lehine ve onların menfaatme olmamalıdır. Yok?a aradaki engeller yokedilecek yerde çoğaltıbnış olur İstikrar azmmi tamamlamak ve sembolleştirmek maksadile Unesco, merkezini kesın olarak Parıse nakletmesi hususunda Fransız hükumeti tarafından vaki olan tekhfi kabul etmiştir. Bu, teşkilâtın istikbale olan inancın bır ifadesidır. Oturumun bajlangıcında Haiti delegesi şunlan söylemişti: «Medeniyetimiz tehlıkededir. En yüksek kıymetler dahi harabıden masun değildir Fakat felâkete karşı tevekkul göstermek sıyasetlerin en berbadı olur. Unesco insanlığm müdafaası için girisilen cihadm bajına geçmelidir. O, bunu yapabilecek durumdad.r.B J. H. Guerif Foyalar pek çabuk meydana çıktı! evlet Denizyolları İdaresinin, 1946 sonlannda, Holanda fabrikalanna 6 tane şehir hattı vapuru ısmarladığı malumdur. Gemiler ısmarlanmak üzere iken bu satırlann muharriri, bazı tavsiyelerde bulunmuş ve bilhassa süratlerinin en az 1516 mil olması üzerinde ısrarla dunnuştu. Fakat o zamanki Genel Müdür Yusuf Ziya Erzin, inad etmiş ve gemileri yalnız 13 mil yollu olarak ısmarlamıştı. Bu sürat asnnda 13 mil gülünç bir süratti. Düşününüz ki bu gemileri 40 yü müddetle kullanacağız. Nitekim rahmetli Şirketi Hayriyenin araba vapurlarııu 80 yıldır knllanıyoruz. Eski İdarei Mahsusanın hâlâ çahşan yandan çarklı Neveserini 48 yıl, Haleb ve Basrasını 47 yıl, Şirketi Hayriyenin 47 numaralı Tarzınevini ile eşi 48 numaralı Dilnişin adındaki küçuk vapurlarını 48 jıldanberi kullanıyoruz. Holanda yapısı gemilerin, bunlar kadar dayanacaklannı pek sanmadığımız için, onlan da 40 yıl kullanacağız diyotm. 40 yıl sonra, yani 1990 da İstanbul halkına bu gemiler kaplumbağa gibi gelecektir. Çünkü o zaman 13 mil dahi gidemiyecekleri yüzde yüz mııhakkaktır. Gemiler ısmarlanmadan evvel 1946 da ortaya attığım bu iddiayı şimdi alnımı gere gere tekrarlıyorum. Çünkü, yeni vapurlar, postalannı Şirketi Hayriyenin 71 numaralı Halâs vapurundan daha uzun zamanda yapmaktadırlar. Akşamlan saat 6.15 de 71 numara Köprü Büyükdere doğru postasını yapar. Bu gemi sert rüzgftrh ve akıntıh günlerde bile 55 dakikada Büyükdereyi tutar. Saat 7.15 deki Köprü Büyükdere doğru postasını da Holanda yapısı yeni gemilerden biri yapar. Bunlann, hiç blr vakit, bu doğru postayı bir saatten az zamanda yaptıklaruu förmedim. 6570 dakikada yaphklan da vâkîdir. Meselâ 20 temmuz akşamı 71 numara, 52 dakikada BUyükdereys vardı. Arkasından 7.15 postasını yapan ve yeni vapurlann en yenisi ve süratlisi olan Anadoluhisan aynı mesafeyi 61 dakikada kat'etti. Aradaki fark Anadoluhisannın aleyhine 9 dakikadır. Mesafe daha büyük, meselâ Köprü Büyükdere yerine, Köprü Yalova olduğu takdirde aradaki 9 dakikalık farkuı daha fazla olacağım ve yanm saati bulacağını tahmin etmek yanlış değildir. 71 numara 36 yaşındadır. Holanda yapısı vapurlar ise 23 yaşjanna yeni basmışlardır. Eğer bunlar, 13 millik servis süratlerini muhafaza edebilmiş olsalardı, yeni denize Indirildikleri zaman âzamî tecrübe siirati 14 ve servis sürati 13 mil olan 71 den daha yolsuz vaziyete düşmezlerdi. Yeni gemiler, 40 sene daha, yani 1990 yılına kadar yaşıyabildikleri takdirde, Köprü Büyükdere doğru postasını, 2 saatte yapabilirlerse ne mutlu onlarla seyahat eden çocuklanmıza ve torunlanmıza! Fakat 40 yıl sonraya gitmeğe ne lüzum var. 71 numara gibi 36 yasına bastıklan zaman dahi, Köprü Büyükdere doğru postasını bir buçuk saatte yapabileceklerl şüphelidir. ŞEHIRDEN RÖPORTAJ: Son senelerde işlenib faili mechul kalan cinayetler Yazan: Ferdi Oner Son yıllarda şehrimizde cereyan eden cinayet vakalannın çoğu, ailevi anlaşmazlıklar, aşk ve kıskanclık gibi hissî sebebler yüzür.den işlenmektedir. Mevcud istatistiklere göre, bir buçuk senedenberi İstanbul da paıaya tamaan veya menfaate dayanan saik ve sebeblerle işlenen cinayet vakası hemen hemen yok gibıdır. Bu meyanda yol kesme, silâhla tehdid ederek para koparma hâdiseleri gibi şehrin emniyet ve asayişıne müessir vakalara da polis ve vukuat raporlan arasmda rastlanmamaktadır. Meslekî dikkat ve faaliyetlerimizin de teyid ettiği bu hakikati burada memnunlukla belirtırken, bu neticenin, istıhsalınde İstanbul polismin teşkilât takatınin çok üsiünde bir feragat ve fedakârlık payı balunduğunu ifade etmek isterim. Başta Emniyet Müdurü Kemal Aygün olmak üzere, Müdür muavinlerinin ve şube müdürlerinin gece gündüz idarelerindekı muhtelif ekıplerle şehrm muteaddıd yerlerinde yaptıkları kontrollar, zabıta ceraim defterlerini kabartan semt kabadayılıklan, harac alma gibi halkın ve huzur sukununu ihlâl eden turlü cürümlerin azalmasında buyuk bir amıl olmuştur. Bilhassa son aylarda ihdas olunan motörlu zabıta ekiplerinin süratle vaka mîhallerıne yetişerek hâdiselere vaktinde müdahalelcri bir çok kavgaların kanla ve cinayetle netıcelenmelerıni önlemıştir. İstanbul Emniyet teşkilâtının son senelerdeki bu muvaffakıyetlı çahşmalarını, uzun yıllar bu saha'ia ! istihbarat yapmış, bizzat hâdise ve jvakalann içinde yaşamış bir gazeteci sıfatile överken bir kaç nokta üzerinde durmak istiyorum. Okuyucularımızm haürlıyacaklan üzere 939 senesinden 949 yılına kadar geçen 10 sene içinde şehrimizde umumî efkârı, umumî merakı gür.lerce, haftalarca işgal eden bir takım cinayetler işlenmiştir ve bunların çoğunun sebebleri anlaşılamadığı gıbi failleri de mechul ka!mıştır. İşte bunlardan bir kaçı: icabını yapalım. Başka insanlara memleketimııı tanıtmak ve bizi anlamak fırsatı vererek para kazanmak kadar tatlı ne olabilir? (Fransız basınından) Bölge Çalışma Müdürlüğünün binası tehlike arzediyor Cağaloglu Sultanmekteb tokagında Çalışma Bakarüığına ald bina muhtelif yerlerınden tehhkeli şeküde çatlaırıştır. Beledlyc Fen işlerimn, Emmonu Kaymakamlığını ve Çalışma Müdurlugünu lkaz etmeslne rağmen llgilıler, alâka gostermemektedlrler. Bınada uç yuzden fazla memur çalıçnakta ve her gün yüzlerce işçi de gırip cıkmaktadır. müddet evvel ve bir sene evvel len Vırgınıa Bruce gun önce Üsküdar Sanmışlardır. Ali İpar ileVirginia boşandılar Bır Denizyolları tarafından 951 952 yılı Marshall yardımından alınacak yolcu gemileri için, yabancı finnalara yapılan tekliflere cevab verme muddeü dün aksam lona ermiştir. Öğrendigi mize gore. müracaat edilen 80 flrmadan ancak 10 tane*inden cevab alınabılmlştir. Bununla beraber. Marshall plânmdan tdareye »yrılacak para Turk hrası olarak Merkez Bankasına yatı rılmadıgı takdlrde gemi latın almak mumkün olmıyacaktır. Denlzyollanıun harice sipariş. edeceği gemiler Afganistan Başbakanı bu gece uçakla sehrlmlze gelecek ve bir gün kal dıktan sonra Ankaraya gıdecektlr. Afgan Başbakamnın Ankarada hujtume tımizle temaslar yapacagı siyasî çevrelerde behrtılmektedır. Afganistan Başbakanı bu gece geliyor Tekel Enstitüler Müdürlüğünün dünkü toplantısı Tekel Genel Mudurluğu, Enstitüler Mudurluğu tarafından tertıb edilen toplantı, dun saat 15 te Maltepe Ce vizliginde Zeki Akkoyunlunun bır konufmasile açılmıstır. Sdz alan hatibler. tutunculuğumuzün tarlhçesıni, nlahı husuunda yapılan çalıpnaları izah etmisler, bunu muteakıb. Amerikada tütün ziraati mevzuunda kua bir film gosterılmıjtir. Faili mechul kalan cinayetlerden Çarşıkapıda öldürülen kuyumcu hâdisesine aid bir resim işlenen bu cinayetin faili acaba kimdir? 7 947 yı'ında Kuruçeşmede Nuri Pasa korusunda başı taşla ezılerek öldürülen mechul bir cesed bulunmuştu. Bu adam kimdi ve gene kimler tarafından oldürülmuştü? 8 Nihayet 949 senesinde Kapahçarşıda gupeyunduz başına demırle vurulmak suretile öldürülen kuyumcu Serkis Makarof vakası. Çarşının en canlı, hareketli ve en kalabalık saatlerinden birinde Serkis Makarofu ölduren bu cür'etkâr Amerikada evlenen memleketimize ge ile Ali Ipar birkaç mahkemesinde bo MİLLET (Siyasî Mecmua) Bugün takdim eder: Bir saltanatm rakamları Tarih bilmemek Utanmaz'ara bakın Müstemleke kanunlan Tevfik Rüştü, Atatürke (Stalin'le bizzat temas ediniz 1 diyor Nazım Hikmet hldisesi ve ticaniliğin iç yüzü Yeni dayılar.. Birkaç gundenberi şehrımızde bulunan do;t Amerıkan fılosundan Corol Üskudarda Inadlye mahallesinde Gün Seı> uçak gemısı evvelki gün basın doğucu sokak 98 numarada oturan L&le mensublarına gezdirilmıştı. Basın men Iiemir adh genc bir kadın evvelki gun subları dun de Salem agır kruvazogeçırdiği bir sinlr buhram netlceslnde runu gezmisjer ve izahat almıjlardır. evde bulunan yanm sise kezzabı lçeKasablık hayvan navlunlan rek lntıhara teşebbus etmijtır. Eve gearttınldı lenler genc kadını koma halinde bulDenizyolları Idaresl. verdıği yeni bir muşlar ve Nümune haataneslne kaldır kararla, kasablık hayvan navlunlarını mışlardır. arttırmıjtır. , Genc bir kadnun intihar teşebbüsü Gazeteciler Salem ağır kruvazörünü gezdiler ACI BİR ÖLÜM M İ L L E T (Haftanın hâdisesi) Bayilsrde bulamıyanlar, posta kutusu 709, İstanbul adresinden lutfen istesinler. Eski Ankara milletvekiU merhum Arif Baytırun oglu, Ouzin Baytının kocası. Durdane Saylamın damadı, Ba. kırkoy Akıl hastanesl Asablye Mutehassısı Dr. Fettahın yeğenl, Ankara Anafartalar okulu ogretmenı Feride YaJımın a£abeyısi, Tarım Bakanhğı Toprak İikân İjleri Genel Mudur yardımcııı SADI BAYTIN 25/7/1951 çajşamba gunii Hakkın rahmettne kavuşmustur. Cenazesl 26 '7 1951 perşembe gunü Kadıkoy Osmanağa caırıınde iklndi namazını muteakıb ebedi lstırahatgâhına tevdi edllecektır. Tanrı rahmet eyleye. Haseki hastancsi doğum paviyonunda bir intihar hâdisesi Evvelki gece saat üçten sonra Haseki hastanesi dogum pavıyonunda hazın bir facıa olmuştur. Hâdısenin tafsilâtı (udur: Doğum pavıyonunda 15 inci koğuşta 71 numaralı yatakta yatan Ankaranın Mecıdıyekoyunden AIı kızı Emıne Nijancı isminde bir lohusanın ayın 23 unde bir oğlu dünyaya gelmijtir. Bu doğumdan sonra halinde hiç bır gayntabıılık gorulmeyen hasta. evvelki gece sabaha karşı koğuşta herkes uyur ken, evvelden hazırladıgı anlaşılan bir bıçagı birdenbire karnına saplamıştır. Bıçak darbeslnin acısı ile muthış bır f eryad koparan kadının yanına ko şanlar, genc lohusanın içler acısı va ziyetile karşılaşmıslardır. Eminenın kurtarılması için yapılan bütun gayretler netıce vermemiş ve zavallı ka dın olmuştur. Savcıhk ve zabıta bu esrazlı intihar etrafında tahkikata baslamışlardır. İstanbul Sergisinin 10 gün temdidi muhtemel İstanbul Sergısini gezenlerın sayısı 530 000 i bulmuştur .Agustosun dordunde kapanacak olan sergının on gun daha temdidi muhtemeldir. Bu temdıdın Izmır Fuarına tesıri olmıyacağl beyan edılmektedır. Sahte dolar çekleri tahkikatı ISTANB17L KIRPINAR GÜREŞLERİ 4 ve 5 Âğustosta İstanbul Sergisinin 28 Tcmmuz Cumartesi günü için tertiblediği yağlı güreşler bütün namlı pehlivanlarunızın iştiraklerini sağlamak üzere 4 ve 5 Ağustos günlerine tehir edilmiştir. Aynı günlerde Dolmabahçe stadında yapılacak güreşlere iştirak etmek isteyen pehlivanlann mektub veya telgrafla Sergi Komitesine malumat vermeieri ehemmiyetle ılân olunur. Odüller bütün pehlivanlannuza açık ve serbesttir. Küçük * Haberler ÖDÜLLER Başa Başaltına Büyük ortaya Orta büyük boya Orta küçük boya İstanbul Kırkpınar giıreşlerine Deste b ü y ü k b o y a ^ireceğı beklenen 951 senesi başpehlivsnı İrfan Alan Deste k ü ç ü k b o y a Biletler yalnız Stadyom gişelerinde satılır. Lira 1000 500 450 400 400 300 300 İyi ama, devletin hakikati sakAYNAROZ Valısı dun oğleden evlamak istemesinden değil de halkı \el VıUyette Vali ve Belediye Ba^kanı nı ziyaret ederek kendisini Aynaroza haberdar etme vasıtalanndan mahdavet etmıştir. xum olduğundan dolayı nüfusun * DEMOKRAT İ5çi Partısi Vilâyete yüzde elli, hattâ seksenı imzalamuracaatle cumartesi gunü Eyubde bir nan ahidlerden haberdar olmıyan »ube açacağını bıldırmıstir. * BIR muddettenberı jehrimızde bazı memleket halklarına ne gibi buıunan Hmdlı mutefekkir kadın Han bir sorumluluk terettüb edebilir? nah Sen dun uçakla memleketımizden Dünyanın hemen hemen yansı, ayrılmıştır. yani bir milyar iki yüz milyon in* İSTANBUL Ünlversitesi Edeblyst san yazma ve okuma bılmediğinFakultesl Alman jeolojısl profesorluğuden ekseriya en basit tenik bilgine, bu fakultenın aynı kursu doçenti Dr. Burhaneddin Batuman tayln edil lerden bihaberdir. miştir. Yeni profeiöre başanlar dilerlz. Unesco'nun tasarladiğı temel e* EVVELCE DE yazdığımız gıbi yu itimden maksad normal bilgisi olmurta mevzuunda evvelce İtalyays yapılan küçuk partiler halindekl sevkl mıyan çocuk ve büyüklere yaşadıkları muhitin karşılanna çıkaryattan başka ihracat yoktur. Ispanya pıyaiasının açılması havala dığı meseleleri, insan ve vatandaş rın serinlemesine bağlı görunmektedır. olarak vecibe ve haklannı kendiHalen yumurta fıatları 72 ile 8S lıra erine öğretecek ve mensub oldukarasında oynamaktadır. •• BALIKESIR Sıtma Savaş Başkanı * doktor M. Rıza Erksan 40 senellk devlet hizmetmden emeklıye ayrılmıştır. GÜNSELİ TOMEUK Mumalleyhin Milll Vucadelede. kolera ve sıtma mucadelesinde memlekete buile yuk favdaları dokurmuştur. CAVİD VAKIMBIYIK * DÜN sabah Salıpazarında Yıldız Nikâhlandılar. pazinosu onunde, denızde 35 jaşlarında b>r kadın ce%dl rdnilmuştur. Kadıİstanbul 21/7 951 nın cesedı denızden çıkarılmıj ve Morga kaldırılmıştır. Sahte dolar çekleri meselesi hakkın da tahkıkatın ilerledigi anlaşılmakta dır. Maamafıh ışe karışan bazı sıma 1 1941 senesinde Mahmudpaşa Iar yabancı memleketlere giünis bu lunduklarından arastırmalar yavaf gıt da Çuhacıyan harunın odabaj.sı mektedır. Serkıs, göğsüne demirle vurulmak Dun de fehrimizden Bencuya ve Al suretile öldürüJıjnüş, odasmda buber isminde iki şahıs yakalanarak An lunan sandığında binlerce lirası a karaya gonderılmıstır. şınlmıştı. Hırsızlık kasdile işlenen bu cinayetin faili kimdir? 2 Aynı senenin sonlanna doğru, Tahtakalede sokak ortasında Hasan Kayserili admda bir tacır bıçaklanarak öldürulmüştü. Sebebi dahi anlaşılamıyan bu cinayetin faili kimdir? 3 943 ydmda, Üskudarda Harem iskelesi sahillerinde bir sandık görülmüş, kıyıya getirilmişti. İçi açıldığı zaman bu sandıkta ihtiyar bir kadmm boğazrnda takılı bulunan bir iple boğularak öldürüldüğü tesbit edilmişti. Bu kadın ve onu bu feci akıbete sürükleyenler kimlerdi? itlC y lyanao 4 1944 senesinde Ramide günlerce dedıkodusu devam eden bir cinayet işlenmiş, Elâzığ amban sahibi Yusuf Kemal, başına çekiçle vurulmak suretile öldürulmüştü. Çok zengin bir adam olan Yusuf Kemal Ramiye nasıl götüriilmüş ve orada kimin tarafuıdan öldürulmüştü? 5 Şehreminindeki evinin bir odasında 945 senesinde mechul bir sevgilisi tarafından boğulan «Tatar Güzeli Sulhiye» cinayetini unutmağa imkân var mı? Ibrahim admda bir delikanh güzel Sulhiyenin katili olduğu iddiasile yakalandı, Ağır Cezaya verildi. Fakat İbrahim suçu sabit görülmediğinden beraet kazandı. O halde, aşkının günahını hayatile ödeyen Tatar güzelini parmaklarile boğan, sonra da boynundaki inciyi çalıp kaçan canavar kimdir?. 6 946 seneei eylulünde, Taksimde Bekâr sokağındaki apartımanmda Despina sdında zengin bir randevucu kadın bıçaklanarak öldürulmüştü. Gene hırsızlık kasdile 31A adam kimdir?.. Yukarıya tarihletile sıraladığım bu faili mechul cinayetler, şüphesiz ki bugun Emniyet teşkilâtımızın başında bulunanlann zamanlarında iflenmemişlerdır. Fakat kimin zamanında olursa olsun çok esrarlı bir şekılde vuku bulan ve aradan uzun yıllar geçmiş olmasma rağmen hâlâ zihmlerde istifham yaratmakta devam eden bu faili mechul cınayetlerın aydınlatılmaİşte süratli gemi yerine 13 mll fllan Emniyet teşkilâtımız içm sir den gemi ısmarlamakta ısrar etmevazife olduğu kadar da bir onör nin ve ucuz yaptıracağiz diye Şirmeselesidir. keti Hayriye vapurlarını hışa eden tecrübe edihniş İngiliz firmalan İf bulamayınca «komünist yerine Holanda tezgâhlannı tercih olaca^.m» diye bağırmtş eylemenin neticesi! Foyalar, 23 yıl Muhtelif dalrelere iş ıçın müracaat içinde, pek çabuk meydana çıktı! eden Huseyın adında bir (ahıs. her Bu gemilerin başka kusurlan varsa yerden red cevabı almif, son olarak muracaat ettigi Beyoğlu Sıhhıye Daı da onlan geçiyorum. resınde bır sınır buhranı geçırerek «ben artık komünist olacağım» dıye Lâle ve peynire mukabil bağırmıjtır. Adlıyeye sevkedılen Huseyinin bu ve can: sozu bır sınir buhranı arasında soy ledigi anlaşılarak hakkında ademi ta IJolanda gemilerinden bahis açılkıb kararı verilmiştir. ^^mışken, Holandanın TürMye ve Yunanistanuı Atlantik Paktına işyıldırım çarpması tiraklerine şiddetle muanz olmasınYalovanın Kadıkoyunde oturân Hasan Bıçak adında bır şahıs evvelki dan bahsetmek akluna geldi. Hogun tarlasında çalışırken bir yıldırım landa başkentinden gelen bir habere göre, İngilterenin Türkiye ve çarpmaıı neticesınde olmuştur. Yunanistanın namzedliklerini desteklemesi, orada bir sürpriz tesiri yapmış! Çünkü Holanda bu iki devletin Pakta alınmasuıa muhalif imiş ve Bahh müttefiklerle arasının açılmasını dahi göze alarak takib ettiği siyasetten aynlmıyacak imiş! Holanda güzel lâleler ve nefis peynirler yetiştiren çok medenî bir memlekettir. İkinci Dünya Harbinde, 10 mayıs 1940 günü Alman taarruzuna uğradığı zaman, modera silâhlarla mücehhez ordusu tam üç buçuk gün mukavemet edebilmi}, sonra teslim oluvennişti. Şimdi de, Holandanın bir tek tümeni vardır. 1952 de bir tümen daha vücude getirecektir. İşte bu güzel lâle ve nefis peynir diyan, 2,5 milyon Türk ve Yunan süngüsünün jardımmı istemiyor. Aman istememekte ısrar etsin! Çünkü Pakta girersek Holandadan ve emsalinden hiç bir fi'lî yardım göremiyeceğimiz, onların bize yük olacağı muhakkakfır. Lâle ve pevnire mukabil, kan ve can vermek hiç işimize gebnez. kan CUNHURİYET Nüshası 15 kuruştur Abone seraiti Senellk Altı «ylık Cc »ylık Blr »ylık Türkiye Llrı Kr. 42 00 22 50 12 00 *M> Haric Ltra Kr. 8100 43 50 24 00 • 00 Temmuz 26 Şevval 21 Btıgün en begenllen saat: ARDATH 17 Taşlı isviçre H?.«sas Saati O I R K A T . V. E ] 5.50 13 20 17 17 20 32 22 2S %M | 9 18, 4 48 8 45 12 00 152' 7,12 Gatttemıtt aöndtriUn tvrak eı yatıiat tdümetin tait olunmas mesuilyet kabul edilmez
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear