Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 ŞaSat 1951 BİR DAKİKA İlkbahara hazırlık on bir hafta zarfında cereyan eden hâdiseler, Birleşik Amerikada beliren infîradcılık cereyanmm ağır bir darbe yemiş olduğunu göstermektedir. Bu cereyanın önderliğini yapan Hoover ve Taft gibi cumhııriyetçi üyelerin sık sık tekrarladıklan savunma tezinin özünü 5u maddeler teşkil etmektedir: 1 Birleşik Amerika bütün gay retini hava ve deniz birliklerini rakviyeye sarfetmelidir. 2 Bu kuvvetler, Amerikan kıtasında üslendirilmelidir ve hür dünyanın diğer bölgeleri gözden çıkanlarak bırakılmalıdır. D.P. Meclis Grupunun dünkü toplantısı Ziraat Bankasının ikrazlarına dair soru gürültülere sebeb oldu Ankara 13 (Telefonla) Demokrat Parti Meclis Grupunun bugünkü toplantısmda Ziraat Bankasının ziraî ve ticarî ikrazlanna dair sözlü soru hayli gürültülere sebeb olmuştur. Soru önergesi Bursa miiletvekili Raif Aybar tarafmdan verilrnişti. Ticaret ve Ekonomi Bakanı, ileri sürülen meseleler üzerinde izahlarda bulunmuştur. Soru sahibı Raif Aybar bu ikraz işlerinde bazı ımtiyazh ve iltimaslı muameleler yapıldığmdan bahsetmiş ve Umum Müdürün tercihli muamelslerde buîunduğunu ileri sürmüştür. Ekonomi ve Ticaret Bakanı, iddia edilen meseleler üzerinde tahkikat yapacağını ifade etmiştir. Zonguldak milletvekili Abdürrahman Boyacıgiller tarafından verilmiş olan söziü soruya da gene bugünkü Grupta İşletmeler Bakanı Muhlis Ete tarafmdan cevabiaı verilmiştir. Boyacıgiller, Ereğlide işletilmiyen iki kömür ocağ:mn daha buîunduğunu teyid ederek bunlann ne için işletilmediğini sormakmakta, hiç olmazsa hususî bir işletmeye verilmesini ileri sürmekte, hidroelektrik santrallar hakkında sualler sorarak, bulundukları havzadaki kasabalara elektrik verilmesini de istemekte idi. Boyacıgiller, lavvar tesisatmdan bahisle yıkanan kömürlerden ufak parçalann dereye atılarak senede 100 bin ton kadar kömürün hedeı olduğunu da ileri sürmüştür. İşletmeler Bakanı cevablarında Zonguldak milletvekili tarafından ele alınan mevzular etrafında tetkikler yapılmakta olduğundan bahsetmiş, Çatalağzının, belki bu sene, Sarıyann 1954 te İstanbula bağlanacağını, fakat yüksek tevettürlü elektrik verdiği için kazalara elektriğin pahalıya geleceğini, bununla beraber meselenin inceleneceğvıi, lavvar işinin d etetkikte olduğunu söylemiştir. 141 inci maddenin müzakeresi Ankara 13 (Telefonla) Adalet komisyonu bu sabah saat 10 da top lanarak Türk Ceza kanununun 141 inci maddesinin 6 ncı ve 7 nci fikralarını müzakere etmiştir. 6 ncı fıkra, birinci ve ikinci fıkralar haric mütebaki fıkralardaki suçlar için tayin edilen cezaların arttırılmasını âmirdi. Söz alan milletvekillerinden bir kısmı bu fıkra kabul edildiği takdirde sair suçlardan mahkum olacakların birinci ve ikinci maddelerde mukayyed komünist ve anarşist suçlulanndan daha fazla cezaya çarptırılmalarının doğru olmadığıru, 3U itibarla bu fıkranın kaldırılmasını istediler. Bu suretle oya ve fırkanın tayyı ttifakla kabuî edildi. 7 nci fıkra ifade bozukluğu yüzünden encümen başkanı tarafından yeniden kaleme alınarak şu şekilde kabul edildi: «Yukarıdaki fıkralarda yazıh fiilleri devlet dareleri ve belediyeler ve seiTnpyesi kısmen veya tamamen devlete aid olan iktisadî teşekküllerle hastaneler, işçi teşekkülleri, okullar. yüksek tahsil müesseseleri içinde veya bunlann memur, müstahdemleri içinde ve mensublan arasında işlenirse haklannda veriîecek ceza iiçte bir nisbetinde arttınlır.D Arpa ektiıa.0 «Ey ahali! Millet dinsiz oldu. Donsuzlara don giydireceğiz. Dinsizlerin hoynunu keseceğiz. Namaz küdıracağ%z, abdest aldıracağtz!» Ankara pazar yerinde böyle bağıran birini evvelâ halk susturmaya çalışmış, sonra da polis gelip yakalamış. Allah, Allah... Tnhai şey. Orada biriken halk ve işe müdahale zden polis, siyasetten (!) ne istiyorlar acaba? Herkesi rahat bıraksalar ya! D. N. Ortadoğunun müdafaası ve Türk Amerikan işbirliği Baştarafı 1 inci sahifede sızlığına ve refahrna olan derin alâkamızın gerisinde dikkatle nazarı itibara alınacaktır.» McGhee Yeşilköyden doğru Elçilik binasına gitmiştir. Emniyet Müdürlüğü bugünkü toplantı esnasında çok sıkı tertibat alacak, alâkalılardan başka hiç kimse konsoloshar.eye giremiyecektir. OrtaDoğunun emniyeti Associated Press muhabiri Edwin B. Greenwald İstanbuldan bildiriyor: Birleşik Amerikanın Yakın ve Ortadoğunun emniyetine karşı beslediği derin ve son derecede faal alâka kendisini yann burada açılacak ve Amerikalı diplomatlar arasında cereyan edecek bölge konferansile belli etmektedir. Birleşik Amerika Dış İşleri Bakan muavini George McGhee'nin başkanlığında yapılacak bu konferansta dünyanın bu bölgesindeki bütün komünist aleyhtan devletler nezdinde vazifeli Amerikan diplomatik misycn şefleri bir hafta müddetle görüş teatilerüıde bulunacaklardır. Diplomatlardan başka konferans masasında Doğu Atlantik Akdenizdeki Amerikan Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Robert Carney de yer alacakür. İki eündenberi Ankarada bulunan Birleşik Amerika Havaalık Bakanı Finletter de Türkiyeden ayrılmadan evvel İstanbul bö'ge konferansını ziyaret edecektir. Ankara görüşmeleri George McGhee düa Ankarada Bastbakan Adnan Menderes ve Dış İşleri Bakanı Fuad Köprülü ile görüşmeler yapmış ve daha sonra Başkan Celâl Bayar tarafından kabul edilmistir. Aynı zamanda Finletter Türkiye Savunma Bakanı Re fik Şevket İnce ve Genelkurmay Başkanı General Nuri Yamutla da Torüşmüştür. Bu görüşmeler sırasında temas edilen mevzulara dair herhangi bir resmî iş'arda bulunulmamıssa da, müzakereler bütün müşahidlerce son derecede önemli telâkki edilmekte, Ortadoğu bölgesinin müdafaası ve müstakbeiJeki Türk Amerikan münasebetlerüe ilgili olduğuna ihtimal verilmektedir. Türkiyede kurnlacak iisler meselesi Amerika, Ortadoğuda hava üslerinden müteşekkil bir şebeke kurulmasile hayati derecede ilgilidir; RÖrünürde bu üslerden bazılannı Türkiyede kurmağa mütemayil olup, bu devletin müsaadesini istihsale çalışması mümkündür. Bazı kaynaklara göre, Ortadoğu bölgesi müdafaasının her bakımdan en kudretli unsuru ve nüvesi olan Türkiye, işbirliği yapmak arzusunu belirtmiş, fakat mukabilinde emniyetinin garan+i edilmesini istemiştir. Konferansa iştirak edecekler Konferansa iştirak edenler şunlardır: Gecrge Crew McGhee (Amerika Birleşik Devletleri Dış işleri Bakanlığının Yakmşark ve Afrika işleri yardımcısı, William Man ning Rauntree (Amerika Dış işleri Bakanhğı Türk, Yunan ve Iran işleri direktörü), George Lewis Jones (Amerika Dış îşleri Bakanlığı Yakınşark Dairesi direktörü), George Wadsworth (Amerikanın Ankara Büyük Elçisi), Henry Çron cis Grady (Iran Büyük Elçisi), John E. Peurifoy (Yunanistan Büyük elçisi), Edward Savage Crocker (Irak Büyük Elçisi), Raymond Arthur Hore (Suudî Arabistan Büyük Elçisi ve Yemen orta elçisi), Monett Dain Davis (Israil B. Elçisi), Avro Milvin Warreu (Pakistan B. Elçisi), John B. Blandford (Yakınşarktaki Filistin göçmenleri için Amerikan B. Elçisi), Ely Eliot Palmer (Birleşmiş Milietler Filistin komisyonunda Büyük Elçi), Lonrell Coll Pinkerton (Lübnan orta elçisi), Cavandish Waües Cannon (Suriye orta elçisi), Gordon Henry Mattison (Mısır büyük elçisi, Jeffer 6on Caffery'i temsilen elçilik müsteşarı), Andrew David Frizlau (Amerikanm Urdün maslahatgüzan), Joseph Palmer (Londra Elçiliği birinci sekreteri). Amiral Carney bugün geliyor Amiral Robert Bostwick Carney (Doğu Atlantik ve Akdeniz filosu Başkomutam) bugün saat 15,30 da özel uçağile Yeşilköye gelecek, askerî bir* törenle karşılandıkttan sonra doğru Konsolosluk binasına giderek konferansa kaülacaktır. Ayrıca Amerikan Hava Bakanı Finletter de yann uçakla şehrimize gelerek konferansa iştirak edecektir. «Mukaddes İslâm ittihadı» Paris 14 (a^.) (Afp) Muhafazakâr Le Monde gazetesi bugünkü sayısında yann İstanbulda toplanacak olan Birleşik Amerika Yakın ve Orta Doğu temsilcilerinin muhtemelen Orta Doğunun müdafaası için İngiliz tekliflerini kabul edeceklerini yazmakta ve şöyle devam etmektedir: «İngiliz plânı, Asya Rusyasındaki 50.000.000 Müslüman üzerinde bazı tesirleri olacak bir mukaddes İslâm İttihadı derpiş etmektedir. Yannki konferans gündeminin ilk maddesi muhtemel olarak Türkiye ve Yunanistanın Atlantik Paktına alınmalan meselesidir.11 Demokraf Partinin bindîği dal ir dost ve bir müşahid olarak ikaz etmek isterim ki Demokrat Parti bindiği dalı kesmeğe başlamıştır. Bu dalın en mübim kollarmdan birisi «matbuat» tır. Ceza Kanunu tasarısı ve kâğıd zorluğu ile başlamış olan «basın endişeleri» hâlâ izale edilememiştir. Her şey hükumetin çizdiği yol üzerinde ilerlemektedir. : Kesilen dallarm mühim koüarından biri de «memurlar» dır. Son bütçe ayarlamalarında az kalsın Ge lir Vergisinin bu sene tatbikmdan bile sarfı nazar edilecekti. Bereket basınla birlikte Millet MeclisinİD büyük bir ekseriyeti feryadı bastı da hükumet vergiyi kabul etti, Yoksa bu da gitti gitriydi. Ama ba arada mesken zammı. ikramiye ve sair namlarla memur maaşlanna medar olsun diye verile gelmekte olan paralar kesildi. İçinde olduğnmuz için pekâlâ biliyoruz. Demokrat Parti hiikumetine seçimi kazandıran unsurlaru» başmda gazeteciler, ondan sonra Halk Parti sinden bezmiş olan memurlar gelir. Bugün bu iki unsur da yavaş yavaş ümidsizliğe düşmek üzeredir. Gerek memleket işleri, gerek meslekî davalan bakımından. Gazetecilerin hükumetten nelec beklediğini, ne vaidler aldığım, ne gibi sıkmtılar içinde buîunduğunu burada yazmakta fayda yoktur. Çünkü basm mensublarmm hamdolsun tesiri çok ise de maalesefsayılan azdır. Hususî durumlan zâhiren efkân umumiyeyi ve hükumeti alâkadar etmez; Taaa! Bun lann karakterleri hoşnudsuzluktan dolayı ekşiyip bu tahammür neşriyata sirayet edinriye kadar. Ama memurlar böyle değildir. Halk Partisini. memur rejimini bir türlü * şit haklara istinad ettiremedi diya istememiş olan memurlar, bugün ellerinde bulunanm da almdığmı görerek meyusturlar. Diğer taraftan dairelerde kısım kısım çıkanlanlar da sayısı gayrimalum işsizler cenukatine katılmakıadırlar. Memurlann, Gelir Vergisi tatbüa yüzünden temin edecekleri fayda kaybettiklerine pek tekabül etmez. Onun için bu da Allahın fıkarayi sevindirmek istediği zaman eşeğini kaybettirip tekrar buldıırmasına benzer. Bütün bunlardan başka, bir takım resmî meslek erbabınrn kendi hizmetlerine ve durumlanna dair hususî iddialan .haklı iddialan vardır ki; hükumetin bunlarla meş gul olduğunu gösteren emareler do yoktur. îşte bu iddialardan birini bir dok onın mektubunda okuyoruz: 3 Bu şekilde hazırlanmış bir savunma sistemi ile Sovyetlerin darbesi beklenmelidir. Son serimleri müteakıb Amerikan Kongresinde kuvvetli bir duruma girmiş olan cumhurijetçi partinin bu görüşü benimsemesinden bir an endişe duyulmuştu. Fakat bu partinin Hoover ve Taffa göre çok daha faal ve gözde bulunan uzuvlan mevcud milletlerarası durumda böyle bir savunma sisteminin ancak Amerikanın mahvına sebebiyet verebileceğini kabul etnıişler ve infiradcılığa karşı şiddetle cephe almışlardır. Bunların arasında »mmnımııııniinillinilHllllllinnnnilllllllllUIIHIIIIllliMimıiMiKi partinin başkan namzedlerinden Dewey ve Stassen de bulunmaktadır. Her ikisi de mevcud savunma şebekelerinin daha da genişletilmesini istiyerek demokratlardan da ileri görüşlü olduklarım ispat etmişlerdir. Gene cumhuriyetçilerin başkan namzedi olaeağından bahsedilen General Eisenhoncı'in ta Baştarafı 1 inci sahifede Baştarafı 1 ir.ci sahifede kındığı tavır da bilhassa nazarı Çankayada Birleşik Amerika Hava met Inönüyü zi\aretle bir mülâkat dikkati celbetmiştir. Bakanı Mr. Thomas Finletteri be yapmıştır. Mr. Harrison, gazetesine Bugün. hür dünyanın savunma raberinde Amerika Silâhh Kuvvet gönderdiği mektubda şöyle demekşebekesini Demir Perde boyunca ler Personel Başkanı Korgeneral tedir: yaymak hususunda Birleşik Ame E. Brooks ve Amerikan Askerî Yar«İnönü. kendisıle görüşmemiz sırikanın iki büyük siyasî partisi a dım Heyeti Bsşksnı Tümgeneral rasmda bana dedi ki: Türkiye. ilerrasında bir fikir birliği tcessüs et William Arnold olduğu halde kabul de Rusyanın da alâkadar olduğu bir tiği hisii mevruddur. Bunun ilk etmiş'.erdir. Bu kabulde Millî Sa harbde tarafsız kalamaz. Aynı zatepkilerini de Türkiye, Yunanistan vunma Bakanı Refik Şevket İnce manda, Türkiye, Rusya ile aynı safa ve Yugoslavya etrafınria yapılmak ve Genslkurmay Başkanı Orşeneral as!a geçemez.» ta olan temaslarda görmek miim Nuri Yamut da hazır bulunmuşlarİnönü, Amerikan yardımından kündür. Gsçen hafta .doğu ve mer dır. bahsederken de: kezî Avrupadaki Amerikan diploBa.şbakan Amerikan Hava « Biz, Amerikan yardımından matlarının Fıankfurt konfcranvna Bakanı ile görüştü dolayı minnettanz. Fakat, bu j3rreislik eden Dış Tşleri Bakan yarAnkara 13 (a.a.) Başbakajı Ad dımın daha arttırılması lâzımdır. dımcısı Genrses Pcrkins, Batı Almanyadan Yuçoslavyaya gecmiş ve nan Menderes bugün saat 16 da Biz bu yardımdan ıstifade ettık re Belgraddn Tito hükumetile görüş Amerikan Hava Bakanı Thomas yi kullandık» demiştir. melere baslamıştır. Amerikan Hava Finletter"i Başbakanlıkta kabul etTürkiye, 1948 senesi başlangıcmBakanı Finletter ile Amerikanın miş ve kendisıle bir saat kadar gö danberi Truman doktrini çerçevesi doğu Atlantik ve Akdeniz donan rüşmüştür. dahilinde Amerikadan askerî yarmaları başkomutam Oramiıal CarBu kabulde D:ş İşleri Bakanı dım almaktadır. Fakat son zamanney. Yunanistanı ziyaret etmişler, Prof. Fuad Köprülü, Birleşik Ame larda bu yardım çerçevesi dahilinYunan siyasî ve askerî idarecilerile rika Ordusu Personel Dairesi Baş de malzeme gelmemektedir. Türxmüzakerelerde bulunmuşlardır. Ay kanı Korgeneral Brooks, Amerikan ler, hiç olmazsa, Ruslar tarafmdan nı zamanda Atina ile Belgrad ara Yardım Heyeti Başkanı General silâhlandırılan peyk devletlerin elsmdaki bağların son günler zar William Arnold da hazır bulunmuş lerinde bulunan silâhlarla boy ölfında daha da kuvvetlenriiği ve iş lardır. çüşebilscek derecede modern silâhbirliğiııin arttığı müşahede edillar istemektedirler. Bir Türk askeSavunma Bakanının ziyafeti miştir. rî heyeti ,Korede kullanılmakta oAnkara 13 (a.a.) Milli Savun lan silâhlan tetkik ettikten sonra, a Bakanı Refik Şevket İnce, jeh Amerikaya giderek genis bir ihtiŞimdi Türkiyede cereyan etmekte olan temasların müsbet netice rimizde bulunan Amerikan Hava yac listesi Termijtir. ler doğurnîası iledir ki Atlantik Bakanı Thomas Finletter şerefine Paktı savunma şebekesi filen işler bu akşam M*t 20 d« Ankara Palaı bir hale girebilecektir. Şehrimizde salonlannda bir yemek vermijtir. toplanmakta olan Orta Doğu Amerikan diplomatları konferansmıo omutad toplantılardan» olduğu söylenmektedir. Amerikan Hava Bakanı Finletter ile Oramiral CarAnkara 13 (a.a.) Ekonomi ve ney'in bu konferansta hazır buTicaret Bakanlığından tebliğ edillunmalan da bir «tesadüf eseri» Baştarafı 1 inei sahifede miştir: olarak gösterilmektedir. Böyle ol bir gedik açmak olduğu anlaşılmak12 mart 1951 tarihinde toplanması makla beraber, asıl hedefin gene tadır. Birleşmiş Milletler kuvvetle derpiş olunan sanayi kongresi, sarinin düşmanla teması keserek bütün Orta Doğunun emniyeti bunayicilerimiz mart ayında bilânço lunduğu aşikârdır. General Eiser» Hoengsong'un 10 mil güneyinde ye ve umumî heyet toplanülarile meşni savunma mevzilerine çekilmele gul olacaklanndan, müracaatlerine hower. Avrupa seyahati dönüşü rinden sonra bu tehlike belirmiş uvularak nisan ayına bırakılmışhr. «bu bölgedeki sanayi merkezleri bulunmaktadır. Müttefik kuvvetleı Busyaya bırakılamaz» diyerek teKongrenin toplanacağı gün alâVonju'yu müdafaa etmek üzere zini müdafaa etmiştir. «Sana>« kalılara aynca yazıh olarak bildiçitertiblenmişlerdir. lecektir. raerkezleri» tâbiri yerine «petrol Bu gece, Wonju'nun kuzeyindekaynaklan» konulduğu takdirde ki bir merkeze karşı yeniden taar Yunanlılar ordu takımımızı aynı tezi Orta Doğu için ileri sürruza geçen düşmanla şiddetli çarmenin mümkün olduğu kaydedildavet ettiler pışmalar cereyan etmekte olduğu mektedir. Atina 13 (a.a.) (United Press) bildirilmektedir. Son günler zarfmda müşahede Kimpo hava alanı civarında müf Yunanistanm istiklâl günü olan 25 edilen bütün bu faaliyet, Birleşik reze faaliyetine işaret edilmektedir martta bir futbol turnuvası orgaHer iki taraf Han nehri üstünden nize etmek üzere, Yunan silâhlı Amerikanın bir nevi ilkbahar hatop düellosuna girişmiştir. Bilhassa kuvvetleri, Türk ve İtalyan ordu zırlığı olarak gösterilmektedir. ATürkler tarafından işgal edilmekte futbol takımlarını Yunanistana dağaçlar yeşillenirken, Kremlinin Ko olan mevziler düşmanın şiddetli a vet etmiştir. rede olduğu gibi geri plânda ka teşine maruz kalmıştır. larak peykleri ile Tito'yu devirMcArthurün beyanatı geçip geçmemeleri hakkmda söyTokyo 13 (A.P.) Kore cephe lenecek sözler yersizdir. Birleşmiş meğe teşebbüs edeceği tahmin *dümektedir. Bu ilkbahar hazırlığı sinde yaptığı teftişten Tokyoya dö Milletlere mensub kuvvetler halen nen Birleşmiş Milletler Başkomuta mahallî taarruzlar sistemine dayaııın süratle tamamlanması için de nı General McArthur şu beyanatı nan bir savaj usulü tatbik etmekpek az zaman kalmışa benzemekte vermiştir: tedir. İstikbalde yapılacak işler « Birleşmiş Milletler dir. herşeyder. evvel milletlerarası duÖmer Sami COŞAR rinin şimdilik 38 inci a n dairesini ruma bağlıdır.» Hnşmaknlerterı nevam â millî duygu ne demektir? Millî duyçulan zayıflatıcı hareket ve sözler hangileridir? Bu fıkranın hükümlerine dayanan bir idare yann • masum. en temiz niyetli bir yan ıdan ötürü bir vatandaşı mahkemelerde süründıirmeğe kalkarsa memlckerimizde demokrasiden nasıl bahsedebiliriz? Geniş •• •• goruş Amerikan Hava Inönünün bir Amerikan Bakanı tetkiklerine gazefe muhabirine başladı demeci Evet komünizm ile savaşmak mutlaka lâzımdır; fakat ana hürriyetlerimizi ve vatandaşlık haklarımızı korumak şartile. ioksa aşın cereyanlan önliyeceğiz di.ve hükumetin eline bu kadar geniş mkânlar verirsek, sinekten rahat: ız olan Arnavudun «bir sizden bir bizden» narasile dostuntın alnına piştovunu boşaltması gibi hain ve gülünç bir vaziyete düşeriz. * Ceza Kanıınırlİfakj değişiklikler Baştarafı 1 inci sahifede yapılırken Mussolini'nin maddeleri ile işledikleri ve Kore kahra rine takılıp kalmamak doğrn omanlanna gönderdikieri bu bayra acaktır. Çünkü o, kanunu yal ğı bu savaşın büyük kumandanına nız komünizmi değil, faşizmden takdim etmekle şeref duyacağız.» gayri hütün partileri, daha dos;General Tahsin Yazıcının bu rusu kendininkinden gayri bütün hediyesi General McArthur'ü çok fikirleri susrurmak maksadile hamemnun etmiştir. Birleşmiş Millet zırlatmıstır. er Başkomutam kendisine sunulaD Komünizm ile savaşan baska bu Türk bayrağım öperek başmın milletler de vardır. Amerika bu üzerine koymuş ve sonra onu göğ bususta esash tedbirler al'}or, İssüne basarak şöyle demiştir: vi<re, mevzuatında değişikliklere « Atatürkün vatanından gelen baş\uruyor. Bu milletler hürriyetbu bayrak bana verilen en mu çidirler, insan haklarını her şeyin kaddes hediyedir. Onu canım gibi üstünde tutarlar. Bir de bunların saklayacağım.» General McArthur, Selcuk tale yaptık'arım inceliyelim, kendi hubeleri tarafmdan gazetemiz vası susiyetlerimizi güzönünde tutarak tasile gönderilen bu bayrağı göğ ona göre bir karara varmağa çalısünde tutarak Mehmedciği bir defa şalım. Dar görüşlü olmamak, fidaha selâmlamış ve alkışlar ara kirlere saygı göstermek demokıasında Türk karargâhından aynl sinin başhca şartlarından değil midir? mıştır. McArfhur'ün Kore Biriiğimizi ziyareli Sanayi kongresi geri bırakıldı Kore'de fiddetli savaşlar oluyor Bu ziyaret, kahramanlanmızı büsbütun coşturmuş bulunmaktadır. Seul kapılarında mevzi alan tuğay «ileri» emrini beklemektedır. Bir Ameri'ian ajansına göre Kore cephesi 13 (a.a.) (United Press) Bugün hususî uçağile Tokyodan Koreye ge:en General Mc Arthur, Suvon Yongdungpo yolu iizerinde bulunan Türk tuğayını ziyaret etrr.iştir. Türkler Başkumandanı önlerinde hando bulunan bir ihtiram kıt'ası ile karşılamışlar ve tuğay komutam General Tahsin Yazıcı, McArthur'e bir Türk bayrağı hediye etmiştir. McArthuı çok mütehassis olduğunu söyleyerek bayrağı almış ve odasında bulunan Atatürkün resminin üstüne asacağını ilâve etmiştir. Menkıbeler yaratan Türk Tugayı Londra 13 (BB.C.) İhgiliz radyosunun Kore cephesindeki muhabiri Türk tugayı hakkında gönderdiği uzun bir makalede <bu tagay, Kore harbi boyunca menkıbeler yaratmıştır» demekte ve şunları ilâ%'e etmektedir:,, VADİR NADİ Göçmenlerin iskânı için hazırlıklar a 13 (Telefonla) Toprak İskân İşleri Genel Müdürlüğünce Bulgaristandan tehcire tâbi tutulan ırkdaşlarırr.ızın iskân bölgelerini tesbit etmek ve bir an evvel yerleştirilmelerini ve müstahsil hale getirilmelerini sağlamak maksadile gerekli bütün hazırlıklaı ikmal edilmiş bulunmaktadır. Göemenlere yapılacak yardımların bölgeler itibarile mahiyet ve miktarlan tesbit edilmektedir. Köylerde iskân edilecek çiftçi göçmenlere yaşamalannı ve işini değerlendirmeğe yetecek ölçüde araziden başka bir mesken temin edilecek, aynca çift hayvanı verilecektİT. Tepebaşı gazinosu meselesi Baştarafı 1 inci sahifede Bu sebeble İmar Müdürlüğünden bu meseleye aid tahkikat evrakmın getirtilmesi ve müzakereye dosya geldikten sonra devam edilmesi uy gun görülerek diğer işlerin müzakeresine geçilmiştir. Anadolu yakasınm su ihtiyacını karşılamak üzere yapılacak tesislere aid 7 milyon liralık istikraza Belediyenin kcfalet etmesi hakkmdaki tutanak kabul edilmistir. Bu sırada Tepebaşı gazinosuna aid muamelâtı ihtiva eden dcsya meclise getirilmiş olduğundan, tekrar bu mevzu ele alınmıştır. Müzakereye başlamadan önce dosyada mevcud İmar ve Hukuk İşleri müdürlüklerinin bu mevzu.daki mütalealan okunmustur. Müteakıben Huk'jk İşleri Müdürü mütaleasınm mesnedlerini izah etmiş, hâdisenin Millî Korunma Kanununa göre tetkik edilmesi lâzım geldiğini belirtmistir. Fakat söz alan bir kısım üyeler. bilhassa avukat Şehir Meclisi azalan, Hukuk İşleri Müdürünün bu görüşüne iştirak etmediklerini bildirmişler, yeni binanın Millî Korunma Kanununun meriyete girdiğinden yıllarca sonra inşa edilmiş olduğunu söylemişlerdir. Üyeler, bu arada cereyan eden muameleyi uzun uzun tahlil ederek hâdisede Belediye haklannm korunmadığı kanaatini izhar etmişlerdir. 30 MARTTA c. Ingiliz erleri arasında şanlı Çeşidli para ikramiyeleri Mehmedciği tanımamak bir nok veya sanhk addedilmektedir. Türkler saygı ve sevgi ile aranmaktadır lar. Kahraman Türk tugayı yapmış olduğu muvsffakıyetli taarruz ları geride bir tek canlı düşman KAZANABİLMEK İÇİN NİHAYET bırakmadan, neticelendirmiştir.> CUMA AKŞA^nNA KADAR General Tahsin Yazıcı ile go rüşen muhabir şunları da ilâve etmiştir: «Bu kahraman Türk Generali zaferlerine temas dahi etBİR HESAB AÇTTRMANIZ1 memiş yalnız mültecilerden, hali TAVSİYE EDERİZ. perişan Koreli sivillerden bahsederek demiştir ki: «Biz, bunların kederlerini ancak ilâç ve yemek vermekle gidermeğe çalışıyoruz.> 100 ALTIN «CUMHURİYET» in Tefrikası: vakkat alâka kaybolmuştu. «Burası hakikaten güzel bir yer,» diye tekrar ederek etrafına bakmdı, bahçeyi dolaşmağa devam ettiler. İçeri döndükleri zaman, Şakir Bey arkadaşlarından birile tavla oynuyor, öbürü de seyrediyordu. Ferid onlarla alâkadar olmadı, bir köşeye çekilerek yanındaki küçük masada duran kitablara göz gezdirmeğe başladı. Semra da biraz durduktan sonra dışan çıktı, akşam yemeği hazırlığma girişen ihtiyar kadma yardıma gitti. Bahçenin sıcağından sonra içerinin serinliği Semranm hislerinde de tuhaf bir aksülâmel yaratrruştı. İçinde, yanm kalmış, akamete uğramış bir arzunun kederini duyuyor gibiydi. Hislerini tahlil ettiği zaman böyle bir üzüntü duymak için hiç bir sebeb olamıyacağıru kabul etti. Fakat bunu kabul edişi hislerini teskine medar olmadı. Meş gul olmak istediği şeylefin hiç biri onu sarmıyor, aradığı oyalanma imkânını vermiyordu. Nakleden: VAHDET GÜLTEKİN Anlatacak mıydı? Anlatamazdı tabiî. Başka bir cevab verdi: cŞehir hayatını se\iniyorum. Gürültü, patırdı. İnsan kendini unutuyor, kendinden başka herkesle, kendine aid olmıyan her şeyle meş gul oluyor. Buraya geîdiğimdenberi o kadar mesudum ki!» Bu cmesudum» cümlesini, üzerinde hiç düşünmeden, içinden geldiği gibi söylemişti. Sonra kendisi de buna hayret eder gibi üzerinde düşündü. Mesud muydu? Belki lâf olsun diye söylemişti ama, düşününce aksini iddia edemiyeceğini de anladı. Ferid. iik defa olarak alaylı alayü gülümsedi: «Ne mutlu size!» dedi. Semra da güldü. «Ne mutlu mesudum diyebilene, değil mi?s Delikarüuun gözlermde garib bir işılü belirdi. Bir müddet uzaklara baktı. Sonra gözlerini tekrar Semraya çevirdi. Ahpabca gülümsedi. «Hani, romandan zevk almadığmızı söylemiştiniz? Halbuki çok roman okumuşa benziyorsunuz!> Semra: «Okudum,» dedi. «Hattâ...» «Roman hayati yaşadım» diyecekti. Kendini toparladı, cümlesini başka türlü bitirdi: «... Çok fazla okudum...» «Bunu mazi sigasile söylemeniz iyi. Demek ki artık hayalden hakikate döndünüz...» Ferid, Semranın eski haj'atını biliyormus gibi konuşuyordu. Semra bunu hissedince evvelâ bir korku duydu. Sonra, hastasını doktorun keşfetmesinden bir insanın korkmasında mana olamıyacağını düşünerek içinde bir teslimiyet hissi uyandı ve daha fazla açılmak ihtiyacını duydu. Fakat Feridin gözlerindeki mu tekrar etmek istemiyordu. Fakat bu da, Feridin bahsettiği o «duyulmıyan sevgi» tabiat sevgisigibi elimizde olmıyan bir ihtiyac değil miydi? Sevmek ve sevilmek... Dünya bunun üzerine kurulmuş değil miydi? O zaman Semranın aklrna gene Feridin bir sözü geldi: «Çok roman okumuşa benziyoreunuz!» Evet, bir şairin dediği gibi, «belki insanlar aşka dair bu kadar çok şey okumamış olsalardı âşık olmazlardı.» Fakat roman çerçevesi dışında da aşk yok muydu? Semra böyle bir aşk arıyarak mazisinden aynlmış, kendisine yepyeni bir hayat mes us bir hayat temin etmek için yola çıkmıştı. Bu yolda, seyahatin ilk heyecanı arasında, asıl gayesini belki bir müddet unutmuştu. Fakat şimdi, karşısına çıkan ilk erkek ona bunu hatırlatıyor ve işte bu haürlatış onu korkutuyordu. Ferid cesaret verici bir barekette bulunmuş olsaydı belki Semra o Mutfakta işi bittiği halde salona andaki kederi duymıyacaktı. Fakat dönmedi. Feridle karşılaşmaktan şimdi, kendisine bu cesareti vermiyen adamdan ziyade, ondan böyie garib bir korku duyuyordu. bir cesaret beklediği için kendi Neden? kendine kızıyordu. Bunun sebebini kendi kendine cMisafirlerimiz ^.liyor, Semitiraftan da korkuyordu. ra!» Seviyor muydu? Babasının seslenmesi üzçrine dı«•Sevme» kelimesinl hayatında, hislerinde, heyecanlarıfida o kadar şan fırlayan Semra, evvelâ Feridle £ok kuilanmısü ki adeta bıkmıştı. karşılastıl Söz alan Vali ve elediye Başkanı Fahreddin Kerim Gökay, bu inşaaü durdurmak arzusile hareket ettiği bir sırada alâkalı kanun adamlarının müdahalesine uğradığmı, inşaaü durduğu takdirde şahsan tazminat ödemeğe mahkum edilebüeceğini kendisine bildirdiklerini söylemiş, hâdisede bir yolsuzluk varsa «Gidiyor musunuz? Ne ça âmme menfaati bakımından derhal buk!» mülkiye müfettişlerini bu işe meFerid gülümsiyerek elini uzatü: mur edeceğini açıklamıştır. «Daha fazla kalamıyacağım. Bu mevzuda konuşan diğer azalar Fakat tekrar görüşürüz. Sizi de bida hâdisenin yeniden tetkikini isDiyen doktor mektubunu: zim çiftliğe beklerim.» temişlerdir. Muhlis Erdener, mese naoak rapora göre bir karara va «İnşallah.» «... Memurlar için en küçüğündan en rılması uygun görülmüş ve saat 20 lenin ne hukukî, ne de idarî bir büyüğüne kadar aynı mahiyette ve meFerid, öteki misafirlerle beraber. mahiyet taşımadığıru, bu işte gizli' de oturuma son verümiştir. murlann hayat endekflerini gözonünde çiftliğin arabasma bindi. Arabacı tutarak ejit hakları havi bir teşkilât onlan götürdükten sonra geri dökanurm yapılmasmı haklı ve lünımlu tuluyorum. Bunu kendi üslubumuzla necekti. iktidar temsilcilerine ve efkân umuUzaklaşırlarken Ferid geri dönüp rrı'veve a*7>ç'iniz. Bilvcsile...» el salladı. Diye bitiriyor. Semra evvelâ tereddüd etti, sonİşte memurlann dnnımu da bura el sallayarak mukabelede bulundı. du. Iktidann zaaflarmdan biri de şiİçeri girerlerken Şakir Bey: «Çok kâyetlerin ve hakikatlerin kendisine tam olarak ulaştınlamamasıdır. iyi çocuk şu Ferid.» diyordu. «Çok Ben en samimi bir duygu ile bjmu da iyi yetişmis. Mesleğinin tam maelimden geldiği kadar yapıyorum. nasile adamı. Kibar, bilgili, makul, Aynı şeyi geçen iktidara karşı da mütevazı. Bir müddet sonra gene yapmış. çoğu abus çehre ile karşıgelecek, çiftlik işlerinde bana yarlanmıştım. Bugün de belki aynı dım edecek. Sen nasıl buldun?» mukabele>i göreceğim: ama durıım Semra, babasının bu sualine der\ budur. Binilmiş olan dallar baltahal cevab vermedi; biraz lüzumsuz lanıyor. bulmuştu. B. FELEK K İ T A B H A L İ N D E ÇIKTI Sonra: «İyi çocuk,» dedi. «KenKöpekler gazete okumasını ne kadar bilirlerse, ziıbbe erdini çiftlik işlerine verdiği belli. MEVLİD kekler dc aşktan o kadar anlarlar. Ağaçlan büyük bir sevgile tetkik Çok vakitsiz aramızdan ayrılaa Erkekler için, kadın vücudünden sızan esans, naftalinden ediyor, tabiatten derin bir heyecan sevgi li farksızdır. duyuyor. Aferin, doğrusu.» EKCÜMEVD ÇAPANOĞLUnun Kadın istakoz gibidir. Usulü dairesinde yakalanınca, Semranın Feridi takdir etmesi bavefatının kırkıncı gününe tesadüf eden ısırmaz. 15/2/951 perşembe günü ruhuna l t h ^ basının hoşuna gitmişti. Kadın çek'e benzer Ya nama, yahud da emre muharreredilmek üzere Teşvikiye Camiinde öğl* Gülümsiyerek: «Demek hoşuna namazmı müteakıb ckunacak Mevlîdl dir. Ciro edildikçe de kıymetlenir. gitti?» diye sordu. dost ve dla rur. Çivi çiviyi söker kabilinden, aşk da müshij vazifesi görür. • Şerifi arzu eden akraba, rica edertz. kardeşlerimizin teşriflerinl | AŞK DEBSLERİNİ OKUYUN, İNSEL KİTABEVİ (Arkası var) Çapanoğl* ailesi 100 LİRALIK «Sizi memleket ölçüsünde bir 15 içtn işgal edeceğim. bunda şahsî menfaatim olrtîadığı için daha serbest ve mukni" Denizyollannın İtalyan Ansaldo olacağımı ve bu konuda benim f Ucirlerimi destekliyerek adaletin tecellisi için tezgâhlarına sipariş ettiği 6 bin elinizdeki. matbuat nimeuni kullanaca. tonluk iki büyük yolcu gemisinden ğınıza inamyorum. sonuncusu olan, «İskenderun» un Ben bir ilçenin hükumet tabibiyiro. eşi «Samsun» vapuru dün saat yani doktorum. Bunun manasını siz» anlatmak zaid olur. Altı sene Üniversite 15.30 da limanımıza gelmiştir. tahsilinden sonra bu vazifeyi aldım. İl«İskenderun» un Cenovada ta çede mülkiye mezunu kaymakam v« hukuk mezunu mire girmesile yan yolda bıraktığı cud. Kaymakamyargıç arkadaşlar mevtemsil ettiği makamın Batı Akdeniz seferini tamamlayan temsil ödeneğini abyor, evi hazır ola«Samsun», Saraybumunu dönüp rak onu ilçede bekliyor. Yargıçın sıkmtı çekmemesi gerektir. limana girince limandaki bütün gemaaş bu gbrevi yapmak için kimi ve deniz vasıtalan düdük çala Aldığı etmez. Salim fikirle çalışması için fayet rak selâmlamışlardır. kendisine adlî tazminat verilir. Köy ilk okul başöğretmeninden orta «Samsun» ile 126 yolcu ve 300 okul müdürüne kadar her biri raakam ton yiik gebniştir. Gelen yolcular tazminatı alırlar. arasında Amerikanın Atina Büyük Veznedar kasasmı doğru sayamaz diy« Elçisi Mr. J. Penorifoy ve eşi, kasa tazminatı alır. Karakol komuta* «Samsun» un inşa edildiği Ansaldo nmdan jandarma komutanına kadar her tezgâhlannın meclisi idare reisi askeri kademe tayın bedeli alır. Bunlara mukabil bir hükumet tabibl Sinyor Barbieri, Ansaldonun Direktörü Sinyor Casaccio Amadeo ne yapar? 1 Askere ve jandarmaya bakar. ve «İskenderun» ile giderek staj 2 Okulların talebesine bakar; gören 6 Yüksek Ticaret okulu ta3 Memur ve sulâlesine bskar: lebesi vardır. 4 Fakir zengiıı bütün halk t a . «Samsun», nhtıma yanaştıktan bakası için poliklinik yapar; 5 Mevkuf ve mahkumlara bakar; eonra, Deniz Hatlan Müdürü Mu6 Sıtma, frengi ve yaz zaffer Özgök gemiye gitmiş ve sü hastalıklarla mücadele eder. ishali gibl vari Adnan Gezene «Allah, gemi7 Salgın hasUlıkları tedavl ve bunnizi memlekete bağışlasuı» demiş ları ihbar eder. 8 Bunlar yetmiyormuş gibi aynı tir. günün Ansaldo tezgâhlannın inşa ettiği zamanda adlî tabibdir. Yargıçın bir haher hangi bir saatinde yaptığı en son gemi olan yeni «Samsun» Vale ile vak'a maballine gidip rapor vevapurunun gümrük ve liman ka rir. Hattâ hayati pahasına, vasıtasız va edevatsız otopsi yapar. yldlan bugünlerde yapılacaktır. 9 ilçede tek tabib olduğundan Belediye hekimliğini de o yapar. Esnafın 3 vatandaş çığ altında kaldı sıhhî kontrolunu yapmak, defin ruhsatiyesi için ölülerin evine gitmek de oGümüşhane 13 (a.a.) Yağmur nıın bedava vazifesidir. dere bucağına bağlı Sephane köBen bunları vazife olarak benimsemiş yünden dört kişi avlanırken dağ olduğum için yapacağım. Fakat adalet lardan yuvarlanan bir çığ altında ve müsavat varsa çoğu arzuhal havaleişi olmıyan kaymakam arkalmış ve üç avcıyı kurtarmak ka sinden başkabenim gibi kira evinde otukadaşım da bil olamamıştır. Bir kişi, sağ ola racak, ve benim gibi makam ödeneği. rak, köylüler tarafındarı kurtarü yargıç salim kararlar vermek için ad, li tazminat almı>acaktır. Şerefli ve mıştır. vicdanlı yargıç aç da kalsa adaletten. bir takım kombinezonların rol al kanundan ayrılmaz. Şimdi cığını söylemiş, bazı açıklamalarda tazminat soruyorum. Hükumet tabibleri alabilmek için altı senede bulunmuştur. doktor çıkacaklarıua bir buçuk senedo Neticede bu gazino meselesinin kaymakam veya hâkim mi çıkmalı idimülkiye müfettişlerince tetkiki, alı ler?» Yeni Samsun vapuru geldî 1 &