26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
«Dahilî harb» iehdi* Siyasî Komisyon, Çini mütecaviz ilân etti Krapp un cezası affedildi 9 Yılda 3OO Yunan Kral ve Kraliçesi dün bin kişi topraklarımızdan geçtiler layı ve hepsinin östünde rnemlekettekl eski siyasi nİMmm yıkıkp yerine yenisinm çehnesi de iktisad! sahada fümulü feniş bir sarsmh yapmıs, şaiuslar, aileler şöyle dursun, bütün bir şehir geçinme ve kazanma ristemini değiştirmeye mecbtrr kalacak kadar ekonomik tebeddüller olmuşrur. Bütün bu âmillerin tesirfle halk fakir düşmüş, gıdasız; binaenaleyh mukavemetsiz kalmıştır. Yıllardanberi pelen hıfaı sıhhat cehaleri ve bakımsızlık yüzünden memlekerte sırma, trahom. frengi, barsak hastalıklan gibi hastalık gruplarmm toplandığı mıntakalar belirmiştir. Bütün bunlara zamime olarak halkm büyük bir kısnunın okur yazar olmaması, yani kendi sıhhatini kornmak için öğrenmesi lâzım gelen şeyleri okumaktan âciz bulunması ve daha açık tâbirle cahil olosiı da ölüm vak'alarmm çoğalmasına sebeb olmuştur. Tahmin ediyoruz ki muhterem Sağlık Bakanı da bu saydığımız tahrib unsnrlannın Türkiye nüfnsu üzerindeki menfî tesirlerinde bizünle beraberdir. Böyle olunca Tiirkiyede nüfus siyasetini takviye, daha doğrusu vefiyatm önünü almak için yalnız sıhhî tedbirler almak bizi maksada ulaştırmaz. Bunu söylemekle sayın Bakanın hükumetçe alınmastna luzum gösterdiği tedbirleri tasvib etmiyor dogiliz. Bunlar da çok Iüzumlu ve pek faydalı şeylerdb; ancak maksadunız, Tiirkiyede ölüm nıiktarının çoğalmasuun tek sebebi sıhhî bakımsızlık olmadığı gibi vefiyatı eksiltmenin tek yolu da sıhhî tedbirler almak olmadığmı anlatmak ve •efiyah azaltmak için halkın maiet ve irfan seviyelerinin yıikseltilmesi elzem bulunduğuna işaret etmektir. Gıdası az. bilgisi yok kimselere ne kadar sıhhi ihtimam gösterirsegösteriniz, ömürlerini nzatamazsınız. Baftnakaleden devam ^ Adliye sisfemimizdeki zaaff ürk Ceza Kanunnnn esasb surette tadil eden bir tasan Millet Mechsindo görüşülürken Izmir ve Istanbulda bir tetkik seyahatine çıkmış olan muhterem Adliye Bakanı gazetecilere adli işler hakkmda uzun bir beyanat verdi. Bu beyanata göro bir takım yeni usul ve teşkilât kanunlan tasanlan hazırlanmıştır. Yakında Medise sunulacaktır. Ba tasanlarm mahiyetini bilmiyorum; ama nmuyomm ki işleri daha kolay hale getirecek tarzda hazırlanmış olsun. Bu temenniyi izhardan sonra muhterem Adliye Vekilinden istirham ettiğim tek nokta şudur: Bugün halk mahkemeye gitmedense hakkını kaybetmeyi, aza çoğa bakmadan sulh olmayı tercih ediyor; çünkü mahkemelerde en basit ve bariz bir hakkı istihsal için dahi aylar hattâ yülarca uğraşılıyor. Sebebi ne olursa olsun bu bir hakikattir. Yani adalet çok ağtr işliyor ve haksızlar bu ağırhktaa türlü türlü istifade ediyorlar. Size başımdan geçen bir vak'ayı tekrar anlatayım.. Buna benzer binlerce belld yiiz binlerce vak'a mahkemelerimizi bey hude işgal etmekte hak sahiblerint mecalsiz bırakmaktadır. Bir küçük yerde bir kiracımız vardı. Bu kiracı hastalandı re kendisine baksmlar diye bir kan kocayı yanma almak istedi. Biz de hasbeltnsaniya müsaade ettik. Hasta kiracımız öldü. Yanmdakiler oradan pkmadılar. Dava ettik. Varisiyiı diye iddia ettiler. Mahkeme ispatı verase* için mehil verdi. Veraset sabit olmadı. Henüz tahliye karan almıg degiliz. KimbOir daha ne gibi bahanelerle binada oturacaktrr, lâkin tahliye karan verilse bile bir senedir haksrz ve füzuli işgal ettiği ba bina içm, aynca dava edip ecrl misil isteyeceğiz. Bu da kimbilir kaç ayda hükme bağlanacak v« sonra bu adamm nesini alacaksmız? Şimdi hâdise şudur; Bilhassa süründünne ve oyalama için icad edilmiş böyle özür ve defiler bosa çıkmca hiç bir ukubeti olmamalı mıdn*? Bir adam. birinin varisi olup olmadığmı bilmez mi? Kasden hilâfj hakikat iddia denneyan edip hak sahibini zarara sokarsa kendisine bir mesuliyet teveccüh etmemell midir? işte bizim adliyemizin zayıf tarafı budur. Yani haksrzlarm haksızlıklannı idameye vesile ve bahane bnlmalarma müsaid bir sistem var. Mesele bunu değtştirmektir. Bu sabrlan yazarken eski meslekdaşlarun avukatlann da boyunIannda büyük veballer olduğunu itiraf ederim. Ancak, haksızlığını ilk nazarda kabul edenle, bunu reddedip bir taknn esassız defilerle işi sürüncemeye düşüren arasında akibet bakımmdan bir fark olmalı, hakkı kabul eden adam, kabul etmiyene göre daha makbul, daha istifadeli ve şerefli bir durumda bulunmalıdır ki; herkes o yolu tutsun. Yoksa: Ben seni orada daha iki sene oturturum. Yahud: Ben o borcu sana daha üç sene ödetmem! diyen bir avukahn gideceği yollar kapah ve bu çareler zararh olmadıkça bütün bu teşkilât kanunlan, usul kanunlan hak lann tam olarak temin ve ihkakına kâfi gelmezler efendira. ttndan bir müddet ervel Bafterafı I *n« tahifed* I ma, Hindistan, Rusya, Polonya, Be frankıurt, 31 (AJ5.) AmeDoğn Almanyadaki Sor nin teklifine dair tadil tasann oya yaz Rusya, Çekislovakya ve Sov rikan yüksek işgal komiseri John yet liyasî komiseri, koMcClay, bugün Alman çelik kralı »tmist idarecilerin bir toplantısın konmuî ve 5 e ksrsı 88 oyla red yet Ukraynasıdır. Müstenkifler, Afganistan, Mısır, Alfred Krupp'un muazzam Krupp <U söyle demisri: «Yakında burad* dedilmiştir. Huc delegesi, Korede ate$ kesil Endonezya, Pakistan, İsveç, Suriye, sanayi müessesesindeki mülkıyet cereyan edecek olan hâdiseler Kohakiannı iade etmıştir. 42 yaşındare ihtilifını golgede bırakaeaktır.» mesi meselesinin mutasavver aulb Yemen ve Yugoslavyadır. Komünist Çindeki milliyetçi ki eski sılâh fabrıkatörü harb suçBundan sonra da Sovyet hariciye müzakerelerinin ilk eelsesinde mulusu sıfatıle 12 yıl hapis cezasına çetelerc yardım «ile propajranda vasıtalan «Alman zakere edilmesini teklif eden bir Washington, 31 (a.a.) (United çarptirılmıştı. Amerikan işgal hüya meselesi» etrafında ciddî ihti tadil takriri vermiştir. Komisyon, lâflar yaratmak maksadile şiddetle bu takriri 5 e karşı 33 oyla reddet Press): İyı haber aian sıyasî çev kumetınin kararue cezasının geri miştir. 8 üye çekimser oy kullan relerden öğrenildiğine grire, Birle kalan kısmı da affedılmıştir. harekete geemtsti. Kremlin'in, bu siyast manevra fle mıştır. Lehte oy veren Sovyet şik Amerika komünist Çındeki komünizm aleyhtan çetecilere sifn iki hedefe nlaşmağa ealtstığı gö blokudur. So\Tyet delegesinin bundan sonra lâh yai\iımı yapmayı tasarlamaktarülmüştü: 1 Abnanvanm silâhlandmlma» verdiği iki tadil takriri de redde dır. neselesmi bâhane ederek Batıh dibniştir. Aynı kaynafclardan ileri süruldüÇin komünistlerini Korede «mü Bastarati 7 tveı sahıtede lar arasında anlasmazlıklar çıkarğüne jrore, Çindeki komünıst aıeyhdahil» olarak tavsif eden Arabverdiği kar.un te"ilifinin müzakeretnak T« bnndan faydalanımk. tarı çeteciler Pekin hükumetıle mü2 Bah re Doğu Almanyanın Asya memleketleri karar suretinin cadeleye kat'î sorette karar ver sine devam olundu. tereihi hakJondaki ilk takrir 5 lehte Bugunku oturumda ilk sözü kobirlestİTİlmesi teklifini ortaya atamişlerdir, misvon sözcüsü Ömer Mart aldı. rak Bahdaki Almanlar arasında 42 aleyhte ve 12 çekimser oyia Güvenlik Konseyfnin karan Ömer Mart 22 nci maddenin yübirliği parçalamak ve huzursuzluk reddedilmijıtir. Londra, 31 (B.B.Ç.) Bugun rürlükte kalması lehinde konuşaMüteakıben, komünist Çinin yedı yaratmsk. devlet arasında yapılması mutasav Lake Success'de toplanan Güvenlik rak geçen oturumda bu madde aAtlanrik Paktı memleketlerinin ver Uzakdoğu konferansma davet Konseyı, Kore sorusunun gündem leyhınde konu^an Vasfi Mahirin ileBrükselde Batı Almanvanm silâh edibnesini teklif eden Arab . Asya den çıkarılmasına dair Ingilız tak ri sürdüğiı mutaleala» cevablandırlandmlması etrafında bir anlaşma memleketlerinin takriri d« reddedil ririni oybirliği ile kabul etmiştir. dı. y* rarmalan ve Rusyanra Dörtler miştır. Sovyet delegesi de İngilız takrırıMüteskıben Millî Eğitim Bakanı konferansı ile ilgili oyununa düsTevfık İleri kürsüye geldi ve mevSİ3ast komisyonun üçüncü otu nın lehinde oy vermiştir. memeleri Kremlin'in ilk hedefine Bu hal, dün siyasî komite tara zuubahıs madde hakkındaki marurumunda son olarak komünist Çinlasmasuıa mâni olmuştur. Batı Al nın mütecaviz ilânı hakkındaki A fından kabul edilen takrirın Genel zatının iki kısımdan ıbaret olduğumanya hökumetinin dün «iki Almerıkan takriri oya konmuş ve 7 Kurulda görüşülmesine yol hazır nu soyledıkten sonra maddenin tatmanyanm birleşmeM* etrafında albıkı hakkında bir örnek olmak üzey« kar$ı 44 oyla kabul edilerek ko lamıştır. dığı karar ve doğudaki komünist münist Çin mütecaviz ilân edilmişGüvenlik Konseyinin açıhşında re Millî E<jitim Bakanhğına Maarif Almanlarla bu nıeseleyi goruşmeyi tir. 8 üye çekimser kalmiftır. başkan, yeni seçılen üç üyeyi se müfettışi iken Vasfı Mahirin ver. reddermesi Sovyet idareeilerinin Siyas! komite, bu karardan son lâmlamıştır. Bu arada kısa bir ko d'.ği raporları okudu. Bu raporlarda tkinci hedefe de varamıyacaklannı Vasfi Mahir yo'.suz hareketleri gobakanı Grottewohl'un vasıtasile ra, Türkiya saat ayan ıle 05:24 te nuşma yapan Türk delegesi Selim rülen bır çok öğretmenlerm 22 nci celsesini talik etmiştir. Sarper, Bırleşmiş Mılletlerin kuvSovyetlerin doğn Almanva BaşIngütere ve Fransa, Birleşik A vetlenmesi için Türkiyenin çalış rcıaddeye dayanılarak nakledilme. bakanı GroettewoM'un vasıtasile merika ile avnı şekilde rey vermıs mak azminde olduğunu belirtmiş lerını talcb ediyordu. Batı Alman>aya karsı giriştiği siBakan bu maddenin kötü ellerde ierdır. Aleyhte rey verenler, Burya?t taarrurun başında su teklil ve eski iktidar zamanmda öğretıınHfflnnmmmtHUIIIIIIIflHlllfinnttllHIJIIİHIIIIünilllımınıııım»» bulunuyordu; Doğu ve Bah Almenlerin aleyhine kullanıldığınJ manya tek bir devlet haline pelsin, kaydetti. her iki taraf mnsavi miktarda milBundan sonra bir çok milletveletvekilini «Birleşmiş Almanya killeri maddenin lehinde ve aleyparlamentosu» na föndersin. İlk hinde söz aldılar. nazarda cazib görülebilecek olan Şahsı bahis mevzuu olduğundan Basîaratı 1 ıncı tatııleae Tokat 31 <a a ) Erzincandan bn teklif şu üç sebebden öturü kaliklerinın Kore cephesinin batı ke Merzifona gitmekte olan ve Üsteğ Vasfi Mahır Kocatürk de sbz alabul edilmiyecekti: siminde 3.000 mevcudlu sayıca çok men İbrahim Akalın idaresinde bu rak, Bakanın okuduğu ve kendi 1 Doğu Almanyanın niifusu 17 üstün bir kızıl Çin kuvvetını göğüs lunan bir sskerî uçağımız, soğukta vazdığı raporlar üzerinde konuştu. milyondur, halbuki Batı Abnanyacereyan eden çarpışmalar ciharının bozulması yuzündcn 5ran Vaktıle yapılmıj bir hatanın ileleda 48 milyon Alman bulunmaktada bozguna uğratıp gerıye attıklan mak tehlikesıle karşılaşmış, bunun bed devam edemıyeceğüıi, o vakıi «lır. Bu vaziyetle Doğu ve Batı öyle düşünüyordum, bugün de böy«müssvi miktarda milletvekili» ni bıldirilmıştir. Kore cephesindeki umumt vazi üzerine pilot, bölgenin müsaid bir le düşunüyorum diyerek bunu şahbir partamentora gönderemezdi. yerine inış yapmak zorunda kalmış sı için bir tekâmül saydığuıı ifade 2 Batı Almanvada yapılan se vet şu şekıldedir: Batı cephesinde tır. Ancak, inis yerinin ârızah ol etmiştır. i'srliyen müttefik kuvvetler bugün C'«!'T «erbest rere\an etmisri. HalCelâl Yardımcı, Millî Eğitim Baması sebebile şidctetlî bir spdrneye buki Doğu Alman topraklannda Suvon'un takrıben 7 mil kuzey doğusunda taarruzlanna clev?mla uğrayan uçağm kanadından birısi kanı yeni bir teşkilât kanunu getiteye başvuranlar sıkı bir ba«kı alile pervanesi parçalanmış ve alnın receğmi söylediğine göre, teklif satında tutulmu$. bunlann yalnı* dusman mevzileııni süngü hucumh'binin bu teklifini geri almasını komiinistlerden mürekkeb bir «nam larile sökmü|lerdır. Bu kanh sa dan hafifçe yara!an?n pilot mucıze ıstedi. vsşlar, batı cephesinin do&u ce kabilinden bu karadan îcurtulmuşzed li«te«i'> lehinde rey vermeleri Sdz alan Başbakan Yardımcısı nahmda Spul'ün tam günevine du tur. Hâdise mahalline gelen cankabul edilmiştir. Sen mıntrkada cereyan etmıstir. Vurtaran otomohili hafif yaralı nj Samed AğaoŞlu ezcümle dedi ki: 3 Grottewohl kabinesi. Doğu « Bilıvoruz ki mel'un bir mezYanmad^nın doğu sahilinde, dev lotu Tokat Memleket hastsneîine Almanva topraklarının bir kiMnım heb memlekptın surasmda burasınAmerikan zııhlısı M<s^ouri Ü« di ge*irmiştir. Tedavisi yapılan piloPolonyaya devrermiş.lerdir. ğer harb gemileri ve cinnanmA B tumuz trenle Merzifona gidecektır. da yuvalar kurmağa muvaffak olmustur. Bunu temizlemek sivasî Sovjet Ruiyanın yedinci peyki rekları 38 inci arz Jciresinm 45 mıl mesulıvet sahıbi ınsanlann ve Bübirleşme tekliflerinin rededilmesi kuzeyinde k?"n Ko'son^ iirtıan m İzmirden Balıkesire yuk Meclısın vazıfesidir Bu temizne mâni olmak maksadile Basbakan bombardımana devam etmıur. Sanakledilen dava leme için yapacagımız müeadelenin Grottenohl'un ağzından su tehdidi hıl açıklannda çıkarma' gemıieri de savurmuştur: «Batı Almanya c"ol?5mış, roket kovanlar.le mücehİzmir 31 (Teîefonla) Islanbul silâhlarmı komisvonların ellerine Ba^bakam Adenauer'in teklifleri hez hücumbotlan da lımana taar da tevkıf edılip İzmire getırilen bırakamavız Bu npseleyi de hallet mizi reddetmesi Almaııyayı dahilî IUZ etmış fakat herhangi bir çı bır kadınla çeriki cürmü oldueu mpk mecburivetindeviz. harbe sürükliyecektir..) Görüvorsunuz ki yp'nız Millî Ekarma teşpbbösüne girisilmemiştir. ic'.cia edilen genc erkeğın alcvhinde açılan davanın İzmirden Balıkesire ğitim Bakanhğına aıd bir salâhiyet Her ne kadar Batı Almanya BaşTokya 31 (Nafen) Kuzey Kobakanı AHenaucr bu teklifleri red renm doğu keaimlcrmdeki Kızıl nakledilmesi üzerine, gazetecılere mevzuu bahis değil. hükumptin kadetmiçse de Grottewohl'un tehdidi Çinli kuvvetler arannda basladığı beyanatta bulunan müdahıl avu bul etmiş bulurduğu vazıfeleri kâfı ni ^aiın bir zamanda tatbik mev bildirileo tifOa aalgmı bugün alınan katlar, «hâdise, matbuat ve halk meculiyet ve iktic'arla vapabılmesi meselesi mevzuu bahistir. İşte kakiine ko> abileceği zannedilmemekütemmİBi •udtnMflsTia tebeyyân arasında geniş ölçüde dchkodu lara sebebiyet vermiş ve İzmır a ranmzı bu iki zavıye tahtmda vertedir. Bugun So\>et işgal kesimin etmek leuu• dalet cıhazına karşı umumî emnı mpk gibı miilî b;r vazife ıle karşı de Rus sil?hlarile knvvetli bir oryeti giderir ve âmme emniyetinı karsıyasmız » du kurulduğu asikârdır. GrotteAnkara 31 (a*.) MilH SavunBundan sonra Başkan, 22 nci «chl'un dahili harb tehdidini de bu ma Bakanhftı Kore Mlrosundan bil bozar bir mahiyet almıştır» esbahı mucibesile davanın nakledümesinin maddenin iptalıni istıyen tekhfin kuvvete dayanarak japtığı muhak dirilmiştir: reddıni tazamnrın edrn komisyon doğru olmadığını bildirn'^lerdir. kaktır. Bir çok vatandaslanmu ve muhr s r o r u n u reye kovmuş ve bu raSovjet Fıi'îva «Kmevarî» bir telif kurumlar, Kored» bulunan por kabul ecUlmistır. Gömülü altmları çalan harı>ke(e Alman topraklannda da Bırliğimize gıda vesair hedıye göngiıı^nn^e karar verdijse bu yol dermek için Kore büromuza mürahırsızlar İlkokul çağındaki çocuklar daki nihai tedbirlerini ancak Kızıl caat etmektedirler. Arzu edenlerin Ankara, 31 (T.HA.) 1950 nüİzmir, 31 (Telefonla') Kınıkta orriu bırliklcrini doğu Almanyadan bu hediyelerini en geç 12 şubat Yukarı mahaliede Mehmed OŞ'JU fus sayımmdan alınan neticelere çektikten sonra alacaktır. Bö.ylclik 1951 de mahallinde bvılunacak seSore memleketımizde ilkokul çale de Krcmlin. Almanvada çıkan kild<» aşağıdaki adrese gondermeleri Huseym Karanın bir penceremn taban kısmına gomduğu cam ka ğında 4 227 671 çocuk sayümış ve bir hâdiseden oDoğu Almanya hn tebliğ olunur. vancz ıçmdekı 54 aded altın lıra bunlardan yuzde kırkının okuma kumetiı nin mesul olduğnnu ileri Adres: ile 4 aded beşibıriık ve bır tabanca ve yazma bılmekte olduklan tesbit surebılecek ve perde gerisinde kaGamizon komutanlığına, çalınmıştır ve hırsi2 yakalanmıştır. edilmiştır. lacaktır. Iskenderun Ömer Sami COSAR T Oğretmenlerin nakli meselesi Kore'de Birüğimizin yeni muvaffakıyeti Tokad civarında bir uçak kazası CUıVnnJRİYET Tunca ve Meric nehirleri yiikseldi Edirne 31 (Telefonla) Üç gündenberi devam eden süreklı ağışlar neticesindc. Tunca nehri noımalden 4 mctre 20 santım, Vîeric de 4 metre 12 santim yükelmiş bulunuyor. Geceyarısına doğru her iki nehirde de daha 5 er santimetrelik yüksdışler lmuştur. Ve bu artışın devam îdeceğı tahmin edılmektedir. Geen haberlere göre, Tunca borundaki iıir kısım ekilmış arazi le şehir yakmlarındaki baz» bah:eler simdiden sular altındadır. lk anda «u istilâsına maruz buunan mahaüelerin tehlike arzeden evieri tahliye edılmiş ve ıcab clen diğer errni3"et tedbirleri ılınmıştır. Meric ve İpsala kazaan da seylâb tehlikesinden haberdar edilmiştir. Bu dakıkrya kadar can kaybı hakkmda bir aber eclmcmistir. Majeste Kral, ihtiram Bastarafı I 'nci sahiferte da kalmışlardır. Yunan Kral ve Kraliçesinin yapmış olduklan bu nezaket ziyareti münasebetile Karaağac istasyonunda muhteşem biı istikbal töreni yapılmıştır. Törende, başta Vali Emin Akıncı olduğu halde Vali muavini Avni Molu, Emniyet Müdürü Zeki Akalın, Birlik Komutanı Tuğgeneral Salâhaddin Çulhacı ve eşleri .başlarında bandolan olduğu halde bir ihtiram kıtası, polis müfrezesi, izciler ve öğren cilerle binlerce Edimeli hazır bulunmuşlar ve aziz misafirleri hararetle karşılamışlardır. Kral ve Kralıçeyi hâmil olan ve Krallık forsunu taşıyan tren saat 9^0 de Karaağac istasyonuna girmistir. Istasyon Türk ve Yunan bayraklarile donatümış bulunuyordu. ilk olarak Kral mütebessim bir çehre ile vagondan inmiştir .Müteakıben, Kraliçe ve maiyetleri Türk topraklanna ayak basmışlardır. Kralın üzerinde hâki bir üniforma ve göğsünde nişanlar bulunuyordu Uzun boylu, sanşın, mavi gözlü olan Kral Monokl takıyordu. Açık kahve rengi mahmuzlu çizmelerile dinc adımlarla yürüyordu Kraliçe Fredenke ise, gri astragan bir paltonun içine kiremid rengınde yünlü sade bir elbise ile bod mokasen ayakkabı giymiş bulunuyordu. Mücevherat olarak küçük bır tektaş ile tek sıra infe gerdankk takmıştı. Kraliçenin manalı mavi gdzleri ile daima tebessüm eden çehresi, sevimliliğini bir kat daha arttınyordu. Evvelâ Yunan, müteakıben Türk millî marşları dınlendikten sonra istasyon binasında hazırlaı.an salona geçüdi. Bu sırada salonun kapısında Kral ve Kraliçeyi karşılayan genc Türk kızlarından bır grup kendilenne Elen lisanile ahoş geldiniz» demişlerdır. Bu hitab KraJ ve Kraliçeyi son derece mahzuz etmış ve genc kızlanmıza iltifatta bulunmuşlardır. Salonda Kral ve Kraliçe Edımede bulunan resmj şahsıyetleri eşlerile bırlıkte kabu] ederek, kendılerile tanışmış ve iltifatta bulunarak çok samimî dakikala rgeçirilmıştır Bu arada Türk içki ve tathlan mısafırlere ikrarn edilmiştir. Kral ve Kraliçenin maiyetlerinde Trakya Genel Valisi Garis Kahnpatis .Dımetoka metrepolidi Panos Paskodıpulos ve Krahn siyasî müşavu*ı Metaksas bulunmakta idi. Karşılama toreni esnasmds Edirne Müftısi ıle Dimetoka Metropolıdınin samimî hasbıhalleri dikkat nazan çekmekte idi. Bu surada Majeste Yunan Krah Paul, bıze şunlan soyledı: «Türk topraklannda geçirmekte olduğum şu dakikalar benim en kıymetli dakikalanmdır. İlk fırsatta Ankara ve İstanbula gelmek arzusandayım. Türk milletine ve mat buatına teşekkür ve takdirlerimi lutfen bildiriniz.» kıt'asını teftiş ederken Kraldan sonra Kraliçe Frederika da Türk kadınlan halrlnrnig şunlan söyledi: «Tiirk kadınlanna Te Türk analanna hayranım. Onlar dünya kadınlanna gayet kıymetli bir örnek teşkil etmektedirler.» Kralın siyasi müşaviri Metaksas da muhtelif mevzulara dair sunlan söylemiştir: «Üçüncü bir dünya harbine inan mıyorum. İyimser olmak ihtiyacındayız. Zira harbe doyduk. Ve zaten hâlâ Korede harb etmiyor muyuz? Belgrad ile Atina arasında bütün münasebetler müsbet bir inkişaf yolundadır. Krahmız Paul'ün Türkiyeyi bu ziyareti, mevcud dost luğu iyi bir teyid vesilesi olmuştur. Temenni ederiz ki bu ziyaret yakında iade edilir.» Kral ve Kraliçeyi hâmil olan tren gardan aynlırken, Kral, hazır bulunanlann ellerini birer birer sık mış ve büyük tezahüratla uğurlanmışlardır. Kral ve Kraliçe Dikeadan donerlerken tekrar Karaağaca gelmişler ve 15 dakika daha topraklanmızda kalmışlardır. Kral ve Kraliçe Selânikten destroyerle Atinaya müteveccihen hareket edeceklerdir. Tarım bütçesi dün Komisyonda göriişiîldü BastaTafı 1 iTict sahıiede faaliyetini anlatarak köylünün ayağuıa kadar tanm teşkilâtının götürülmesi lüzumu üzerinde durtnuş, her köyün ziraî karakterine göre tekâmül kurslan açılacağuoı söylemiştir. Bakan, pamuk meselesine de temas ederek bu yıl pamuk ekimine rağbetin çok arttığmı ve yüksek bir pamuk mahsulü rekoltesinin elde edileceğini kaydetmiştir. Bakanm izahatını müteakıb söz alan milletvekilleri, bu arada Sedad Bars, Kenan Akmanlar, Fethi Çelikbaş, Tahsin Coşkan, Etem Men deres, Ferid Melen, Halil Sezai Erkurt bir çok sualler sormuşlardır. Sualler arasında iskân siyasetimizin, ne olduğu, bu bütçenin hazırlanmasuıda mevzuaün mı, yoksa hazırlanmakta olan kanunun mu nazan itibara alındığı sorulmuş tur. Bazı milletvekilleri de millî ekonomimizin esasım teşkil eden ziraat mevzuunda yalnızca teknik değil, aynı zamanda ekonomik mak sadlara göre ayarlanmış bir mesaiye ihtiyac gösterihnesine binaen, ziraî sahada ekonomik hedeflerin tesbitini istihdaf eden çalışmalann yapılıp yapıhnadığma dair sualler sormuşlardır. Vakit geciktiği içm Tanm Bakanı bu suallere yann cevab verecektir. Cumhur Başkanı, Sabiha Gökçeni kabul etti Anksra. 31 (a.a.) Öğrenıldiğiıe gore, Atatürkun manevi evlâdı ayyareci Sabiha Gokçen, Cumhur ;ssk3nımız Celâl Bayan ziyaret et liş ve Birleşmiş Mılletler saflanna savaşmak üzere Koreye gıtmek çin kendılerinden müsaade ricaında bulunmuştur. Cesaret, cıddiyet ve vakan esa>en müsellem olan Sabiha Gokçelin bu karan Cumhur Başkanımız tarafından takdirle karşılanmış ve cendisı tebrık edilmiştir. B. FELEK Tutum Bankası T.A.O. 31 Ocak 1951 tarihinde Tutum Bankası idare merkezinde Beyoğlu 6. ıncı noteri Münir Arer huzu rile yapılan tasarruf mevduatı hesablannın ikramiye keşidesinda kazananlar : APARTMAN DAİKESİ: * Hesab numarası: 876 100 er \JR\ KAZANANLAR: Hesab numaralan: 45254 45410 600 600 770 45410 775 837 876 666 Ankara, 31 (a a) Memleketitnızrie pamuk ihracatmdan külliyerli mıktarda doviz temin edilmek tedır. 1950 yılınm son dört ayında (eylul. ekim, kasım, arahk) 41.000 ton pamuk ihrac edilmiştir. Ihrac edilen pamukların değeri 121 mılyon lıra tutmaktadır. Geçen yıllarda en çok pamuk ıhrac edilen sene 1949 senesıdır. Adı geçen senede ihracat rakamı toplamı 32 bın tondur. Pamuk ihracatı Fevkalâde kabine loplanlısı PROF. NIMBUSUN MACERAI^Rfc Ue V A S O L U Evlendiler. Bastarait 1 inn sa diği intıbalan anlattığı tahmm edılmektedir. Kurul toplantısmda görüşülen meseleler arasında zayıf bir ihtımal de olsa. Çinin mütecaviz ilân edılmesinden sonra memleketimizin aerek Birleşmiş MiUetlerde gerek dış politikamızda husule gelecek değisiklik üzerinde fikir teatisinde bulunulduğu tahmin edilmektedir. ra kapısına dayanan bu aşk yolculuğunda öyle bir hale geldim ki daima aynı kapıya koşuvorum. Biüyorum ki kendime gaye olarak almak lâzım gelen nokta o değil Fakat sel bir kere yatağını değiştirmiş. hep o tarafa doğru akıyor...» Hadiye arkadaşmı d:kkatle dinliyordu. Işı gene şakaya vurmak istiyerek guldü: «Feylesof gibi konuşuyorsun, Semra! Sana nereden geldi bu fikirler? Yoksa şımdi de bir şairi mi seviyorsun? s> Ser.ra: «Bır?k, kardeşim, alay etme,» dedi. «Ben eskidenberi böyle bir his ve fıkir hercümerci içinde yaşadım. Fakat bunlan ancak simdi tahlil edebiliyorum...» Bır müdciet sustu'an j Sonra Hadiye: tPeki, kararm?» diye sordu. «Kararım... Yok. Henüz kararımı vermedim. Fakat Lemi ıle evlenemıyeceğimi hissediyorum.» «Yani nişan suya düstü, desene? » «Evet. Niyetiın, bir müddet buradan uzaklaşmak. Başımı ve hislerimi dinlemek... Daha doğrusu, aklımı ve muhakememi dinlemek Zira bdiyorum ki hislerimi dinliyecek olursam gene buraya dönerim.» «Dönmiyecek misin?» «Dönersem bile her halde, bano başka bır insan olarak döneceğım.» Hadiye gene bir kahkaha attı: olmuı olanlar, ayolî Bu halinle nen var ki başka bir insan olmak istiyorsun?» Semra cevab vermedi. Hadiye devam etti: «Sen beni din'.ersen bir yere falan gitmeyi bırak. Sana evham gelmiş. Her halde sinirlerin bozuldu. Bir iki gün dinlen, eğlen, eski baline dönersin.» Semra ciddî ve ısrarh bir Uo.'t cevab verdi: «Eski halime dönmek istemiyorum, Hadiye. Eski h=!imi be£tnmiyorum çünkü. Bugün bir geçif noktasında bulunuyorum. Doktoılann bir sözü vardı: insan bir iptilâdan ancak tiksinti getirdıği zaraan vazgeçebilir, derler. Ben bu hale geldim ve geriye değil, ilerıye doğru adım atmak istiyorum... İleriye doğru bir adım atıp çamurlu yoldan kurtulmak, çimen'.iğe çıkmak istiyorum.» Hadiye, lâf anlatamıyacağma kanaat getirmiş gibi bir eda ile boynunu büktü: Pekâlâ Bir de onu dene. Fakat, doğrusunu ister misin, bu sözlerinden hiç bir şey anlamadım Hem Lemiyi sevdiğini sdylüyorsun, hem onunla tvlenemem, diyorsun.» «Doğru bunda anlaşılmıyacak ne var? Her sevdığimiz insan kendısıle mesud olacağımız kimse midir? Meselâ Faiği sevdun, o da benı eminim ki herkesten fazlaSfvdi. F^kat pvlonmek istemedim » Hadive. kabahat bulur gibi bir tavlT takındı; «Kabahat senın. Madem mesud olmayı düşünüyorsun, onunla işte pekâlâ mesud olabılirdin. Fakat başka bir dalgaya kapıldm, deı hal tomistan ettin ve zavallı çocuğu yüzüstü bıraktın.. ı Semra, canı sıkıhnif gibi bir hareketle: «Şımdi onu bırak, Hadi yecığım,» dedi. «Gelmiş geçmış bu şey. Mazide kaldı ar+ık o.» cYooo. İstersen istikbalme de gelebilir. Faık seni hâlâ sevıyoı çünkü. Ona karşı hiç de düriist davranmadığın halde seni gene seviyor.. ve bekliycr.» Semra bsşını silkerek: «Hayır,» dedi. «O aşka da üzücü hâdtseler karışrı. Beni ne kadar se '~e içinde gene bir burkuntu vardır. Beni şiradi biraz da hiddetle seviyordur. İnadçı bir çocuk. Benden vc d^ha ziyade aşkmdan vazgeçmek istemiynr. Bekier bekler nihayet bıkar, unutur.» Hadiye: cUnutmasma unutur tabiî.> dedi. «Fakat unurmasa daha iyi olmaz mı? Madem evvelca sevdin, gene sevebilirsin. Bilmem hangi sairin bir sözü vardır: İnsan bir sevdiğini ne kadar unutsa gene tamamen unutamaz, demiş. Bak ben de senin gibi şairane konusuyorum!» Semra ciddî ve üzgün halini muhafaza ediyordu: «Dedim sana, Hadiye. Bu aska can sılacı hisler kanstı. Halbukı ben el değmemis, tertemiz bir aşk istiyorum ..» Hadiye güldü ve Semraya onun bu gülüşünde gizli bir alay varmış gibi geldi. Sanki: «Sen mi el değmemiş bir aşk istiyorsun? Ne hakla?» diyordu. Birer sigara daha yaktılar ve Ha diye: «Dur sana bir kahve pışireyim de karşıhklı içelim.» diye kalk tı. Semra yalruz kalınca bir müddet gözleri yerde, düşünür gibi durdu. Sonra kalkü, aynaya gidıp kendine baktı. Uykusuzluğun verdiği soluk renk yüzünü bir sis tabakası gibi kaplamıştı. Gözleri uzaklara kaçmış da oradan korka korka bakıyor gıbiydi. Sabahleym gelişiguzel taradığı saçlan rüzgârla dağılmış, büsbütün derbeder bir hal almıştı. Hele dudaklannın solukluğu o kadar korkuncdu ki! Çantasını aldı, içinden dudak boyasını çıkardı. Sonra birdenbire durdu. Boyayı tekrar çantasına koydu; kapadı. Saçını bile düzeltmekten vazgeçti. İçinden: «Boylesi daha iyi,» diyordu. Kendine dönüşün ilk adımı bu olabilirdi. *** Hadiye: «Lemi ne zaman gelecek?» diye sordu. «Bir iki güne kadar, dedi ama, zannetmem.» «Yani seni atlattı mı sanıyorsun?» Ocak AÇIK TEŞEKKÜR îiryazı abidesi »CLMHURİYET» in Tefrikası: Bribrek taşı amelıyatımı buyuk bir muvaffakıyetle yaparak on dört gun gibi kısa bıx zamanda normal haystıma cdnroetnı sağlayan Deniz Hastanesi bevIıye mutehassısı ve operstorü sayın Eınbaşı Atıf Taykuta. Asteğmen Simon Batma2a. gedıkL çavuş Rauf Aydcğdu ve hemjlre Şahsene Tolgay ve Neb^ye Ş şeci, rahatsızlıfım esnasmda şefkat ve itraasım esirgsmıyen hemşıre Nevm Ir.ana, Itadıye Ir.ana ve îîuriye Gok. cana acık te^ekkurler.nun gazeteniz vasıtasile tebliğinl rica eder.m. Yzb Fuad Sökmen Nakleden: VAHDET GÜLTEKİX Semranın. si?arasmd?n üstüste bir kaç nefes çeküei halde sükutta devam eUığinı gorunce Hadıye: «•Anlatsana avol. ne var. ne oldu? N?4ır derdin?» diye sordu. Srmra, düşüncelerinm sonunda vaıamadığı neticeyi bir istifham h?hnde soyledi: «Nasıl anlatajnm. bilmem ki? Çok sıkıhycrum, Hadiye. Ruhum bı>r>»l;vor .. Kendimde değilim.» «Lem'i mi üzdü senı?» «Görünu'te sebeb o. Fakat asıl sebeb bende. Lem iyi seviyorum. F'kat evlenirsem mesud olamıyacs'imı bihvorum .. Buna eminim.» Hadıye, onu daha fazla sövletmek (çin. bu sozlerle tatmin olmamış ^ıbi davrandn «Neden? Madem seviyorsun?» Semra evvelâ cevab vermedi. Son ra sıearasını çabuk çsbuk içip bibrerek tablaya bastırdı, arkasına cSeviyor jnoytun. muyum, bilmiyorum,» dedi. «Seviyorum. Onu daima yanımda, benimle beraber gormek ıstiyorum Beraber olduğumuz zamanlar mesudum. Fakat aşk bu mu? Bu mu bizim genc kızhk senelerimizi hülyasile dolduran aşk? İpek kanadlı, pembe tüllü, insanın vücudünden lyade ruhun* ve kaJbıne hitab eden aşk?» Hadiye ttohkahayla güldü: «Avol o senm dedığin aşk bu dünyada var mı ki? Ne güzel söyledin! Hülyalanmızı dolduran aşk! İşte o kadar. Sadecc hülyada mevcud. Bari sen böyle söyleme, Semra! Sen ki aşkı ve hayatı heı çeşidile tanımış bir insansm...» Semra, arkadsşının sözünü bitirmesine meydan bırakmadan atıldi' «İşte asıl bunun için ya temıı ve *%{ aşkı anyorum. Ba;ka tıirlusünü tananasaydım beğendığfcn insanı böyle bir askU «everdım aevmıyor Ttkıt flört yoluadaa geçıjı na*c$ Bır kaç g J ..e kadar Ç I K I Y O R ! 30.000 satır yazı, yuzlerce makale, hikâye, fıkra. reslm, gravur, karikatıir. Her zaman okuyacatınız, her başınız dara geld:ğ,nde muracaat edeceğiniz bu emsalslz bilgi hazineslni bayünize Şım ÖLÜM Edibe Yonselln eşi, yüksek miıhendıs Melıh Yonsel ile avukat Hıfat Yonselln babası, Meliha Urasın ve merrmm Rsfet ve Ethem Yonselm bıraderi Hakkın rahmetme kavuşmuştur. Cenazesi bugün (12951) perşembe gunü sa«t 12 de Nışantaş Haeı Marsur sokak 48 No. lı hanesinden kaldırılarak öğla naırazmdan sonra Teşvik:;, e cam inda cer.aze nam32i kılınarak Asrî ır>ozar (ALİ ATÎF YONSEL) NEBİOĞLU YAYINEVi 80 KİMYAGERin hazirladığı son sistem renkli şaheser... 15 milyon Türk lirasının azamet verdiği hârıka .. Yuzlerce güzelin eşsız bir cennet yaptığı film .. ERROL FLYNN VİVECA LİNDFCWS çiftinin sanat âbidesi.. «RENKLİ» DON JUÂN B U A K Ş A M ORİJİNAIİ L  L E AH TÜRKÇESİ ELNAMRA'da DIKKAT: Kapıdan dönraemek için numaraiı yer.ermızı lutfen bir kaç gün evvel aldınnız. (Arkası var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear