Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 Eylul 1950 CUMHURIYET I Dünyada Neler Oluyor? J Amerikada sayım Yazan: M. Kenan Kan S39.865 (7); 7 Cleveland ,09 546 (6); 8 St. Louis: 852.253 (8>; 9 Washington: 792.231 (11); 10 Boston 788,552 (9), 11 San Francisco: 760 439 (12); 12 Pittsburgh: 673,756 (10); 13 Mıhvaukee 632 938 (13); 14 Houston: 593.600 (21); 15 Buffalo: 576,506 (14); 16 NewOrleans 568 407 (15); 17 Minneapolis 517,410 (16); 18 Cincinnali: 499 749 (17); 19 Seattle: 4B2.981, (22); 20 Kansas City: 453 290 (19) Nüfus sayımınm belirttiği adeta süroriz te^Vil eden ikirci temnvül de Batıva, bilha=sa Califomia'va doğ ru b:r hicretin basgöstermiş olmasıdır 1849 da Sutter'in değirmeni civarın da alün bulundvğu haberi Amerikcya yayıldıöı zamn, Amerikri'lar rkın ?km Caliîorni.T'va koşmuşlardı. 1S50 nüfus sayımında sadece 92 bin nüfuslu Caüfornia'nın kalabahğı 1860 da 380 bme kF.banvennişti. Altm bolluju icinde Califomiada o sıra larda bir nılras yedi eyaleti manzarası vardı. Iskan'bıl kâğıdmın des^esi 5 dolira, pazete 1 dolara satıîmış, hattâ dukkânnaki fareleri tııketmek derdindeki bakkalların kediye bıle para verdikleri hem de 50 100 dolar verdikleri porü'.muş, basit bir amele gunde C030 dolar krzanmıs çamuru elevip Eİtın çıkarm?kla uaraşan «madenci» ler kolayhkla günde 100 1000 dolar çıkarmışlardı.. O zamandan bu zamnna, Amprika nasıl bütün Avruppnın h'<sec!ini ve muhacirini çeken bir kıt'a olmuşsa, California da Amerikadiki iç muhacere»in kutbunu teşkil etmiştir. Güzel ıklim, münbit topraklar, süratle gelişiveren sanayi (sinema. tayyare, gemi inşaatı, petrol, maden) sayesinde California 1940 taki beşinci'ik durumundarı, on sene içinde ikincilik dunımuna yükselivermiştir. Nufus sayımmın diğer tab'î bir ehemmiyeti de, nüfusun Kongredeki temsil rüsbeti üzerinde müessir oluşudur. Kongrenin bir kolu olan Ayan Meclisinde her eyaletin iki âza ile müsavi temsil hakkına sahib oluşuna karşılık, Temsilciler Meclisinde takriben 344 bin kişinin bir mümessili bulunmaktadır. Bu yuzden NewYork'un 45 temsilcisinden üçunü Pennsylvania'nın 33 temsilcis>.nden muhtemelen ikisini kaybetmelcrine kr.rşılik California 23 temsilcinin adedini, sekiz ilâve ile otuz bire çıkarmakta böylere. Doğu eyaletlcri siyasî nüfuz ve kudıetlerini kısrren kaybetmekte buna karg'hk Batı sözünü daha müessir bir şekilde duyurabılmek dunımuna geçrrcktedır. r Sun'i koll.irı idare eden a><»k altındakı duğmeler XewYork tan bir goj tuıuş Bizim nüfusumuzu saymaja ha | zırLVurj bsslrr.rtır. 87G4 k'şiK. z'.ıandığ'mız ve Arr.erikalı rr. .ıe tecrabelı bir muıeltHler grunu. l u hassıslaıla istışarelere gırîştıfmuz müddet zarfmda, 140 bm Fayıcıyı teşu sıralarda, Birleşık Amerıka da r.er teker im.ıhan etmış ve bu:ı k?ndı vatanda«iarınm spyımını ta ların her bırmı döıier günlük er. mladı. Kpnun gereğmce, biHe ğitime tâbi tutmu;lur. Ayrıca 29ı) beş seneJe hır tekrvîanan savını, hin sayım bo^esrni hududl?nnı, Eırleşik Aneırcada, ilk defa 1730 sokakîannı, evlerinı gösteren 1 m ; ı da yapılmış, kırmızı dsrıhler ha yontlan fazla tffeırüath harita basrıc olmak uzere 3.929.214 yeni dün tırrnış ve sayım bitt kten sonn, yalının mevru '.ıvetı tesbıt edılmış, suallere verilen cevablan incelebundan sonra da, gene kanun ge mek, burlardan sosyal ve ıktisjdî reğince her on senede bır tekrar mânalar çıkarabilrnek maksadila lanmıştır. 8 500 mülehassısı vazifelendirmek Nısanda başlayan Amerıka nüfus için tertibat almıştır. sayımı, bizde olduğu gibi bir günDığcr tnraftun, rekor merakhsı de tarr.amlanmamaktadır. Amenka Amerikada şehirler arasındaki n • da sayım günü yok, sayım ayları kabet de Eciyım üztrınde müessir vardır. Hiç bır kımse, muayyen bır olmujtur. Meselâ 1945 de yaptırdığ: gunde sabahtan akşama kadar ev hususî bir sayım denemesile nüde oturmağa ve sayıcılann gelme fusunu 827 bin olarak tesbit etmij sini beklemeğe mecbur edılmez. Sa bu'.ıman San Francısco, mahcub ol yıcılar, ellerine verilen teferruatlı mamak, bu ıakamuı altına düşmeharitalarda tesbit edilmiş olan bol mek arzusile geniş bir faalıyete gelerde, rauayycn bir sıraya söre ;;cçrr.iş, polislerini, itfaiye teşkilâziyaretler yapmakta, çokluğu ken tını, elektrik, havagazi saati okudılerini bir misafir gibi kabul ede >ucularını nüfus sayıcılarına yaırek kahve, çay, pasta, hattâ viski dım etmeşe ve kimsenm köşedc, ikram eden vatandaş'.ara evvel bucakta kalarak unutulmamasır'i den hazırlanan suallerı sorarak ced tcnine sevketmiştir. vellerini doldurmaktadır. Bittabi, Diğer taraftan, birkaç senedenher Amerikalı şehir içinde, malum beri nüfusunu vâhidler hanesine nakil vasıtalarının ulaşabiîeceği yerlerde oturduğu için sayıcılar, kadar varan bir katiyetle 508 096 meselâ Alaskada veya Maine eya olarak ilân eden Seattle şehri de letinde, tayyare )le, sahılden uzak 1940 sayımında bu rakamın 368.000 adalara ulaşraak için donanma araç den ibaret olduğunu hatırhyarak larıle, bazan motorlerle, sandallarla yanm mılyon kişılık bir nüfus çıveya kar temizleme traktörlerile ve karabilmek ümidile bir çok tedbiren nihayet emekter at veya katırla lere başvurmuş, bu arada, sayıcılamenzıllerine erişmek zorunda kal nn otobüslerde diledikleri gibi semaktadırlar. Bu arada, rekor tesis yahat edebilmesi için tahsisat ayıretmek maksadıle günlerdenberi mıştır. Bütün bu tedbirlere rağyüksek bir bayrak direğinin tepe men, ilk neticeler birçok şehirlerin sine yerleştirılen bır plâtformda ve eyaletlerin yüzünü kara çıkaroturan bir Amerıkalıyı sorguya çekmek için zavalU sayıcının da direğin tepesine tırmanması gerekmıstır. mi 5 . b"ffâ İd?ho eyaletindeki İdaho F ils gıbi, Iona eyaletındeki Sioux City gibi şehirler, nüfus'prır.ın kasdfn ekjin sayıldığ nı d^hi iddia etmı;!erdir. Zira, çok nırr'luluK sadcce büyüklük ve iftih?r mevzuu o'mkU.ıı i u ar3t Va'^aTfpkttıdır. E\alet d'înlî ver•lru'.e, çehir'er Eiasında niifusa gire taksim edilmektedir. 1950 nüfus sayımı Amerikalılar arasmda muiyyen bir termyüKi belirtmıştir. Halk ne köy nr'hivctındekı küçücuk SLhir, ne de büyük şchirlere rağbet etmcnukte, büyük şehirler civannd; Id banüvöleri tercih etmektedır. Bu yüzden, meselâ, hırb icinde nüfusu 4000 i bulmuş olan Washington eypletinin View Ridge'yine giden sayıcılar, hiç beklemedikleri bir hayal kırıklığı ile karşılaşmı§lar ve kütukleııne kaydedecek tek bir ferd bulamamışlardır. Dünyanın en büyük şehri olmak hevesinden bir türlü vazgeçemiyen NewYork şehri, 1940 tanberi arıcak f ^ 5,1 lik bir arfş kaydodebümış ve 7.8 tl 160 kişi ile Londranm 8,349 940 kişilik nüfu^unun altmda kalmıştır. Hemen NewYork şehrinin yaru başınd?ki seri imalâtı kurma evlerden müteşekkil Levittown'da ise 1940 tanberi nüfus artışı % 64 ü bulmuştur. Par?ntez içinde geçen savımclıki dereceleri gbsterilmck üzere, Amerikanın nüfusu bakımmdan yirmi büyük şehri şöyle sıralanmiktpdi'"1 NewYork: 7 841023 (1); 2 Chicago: 3 «31 835 (2); 3 TPhiladelphia 2 057.210 (3>: 4 Los Angeles: 1.954,036 (5): 5 Detroit: 1.837.613 (4); 6 Baltimore: Snn'î kollu adaın bir elektrik ampulünü yerine takıyor Elektrikle işliyen sun'î kollann en mütekâmilini son zamanlardn Amerikada S. W Alderson isimli bir müheııdis yapmıştır Şımdıyc kadar yapılanlardan büsbütün ayn olarak bu kolda adaie kuvvetıne hıç ihtiyaç yoktuı. Bu kolu harekete geçınnek için lâzım olan takat, koljn içine yerleştirilmis ba^arya ile çahşan, bir elektrik motörü vasıtasile temin edılmektedir Bu motör ayakla idare eduen duğmelerle çalışmaktadır. Sun'î kol sahibi, ayak parmakları altında Sun'i kollu adam çakmak ile sigara yakıyor plâstik roaddeden yap'lmış 3 düçmeyı muhtelif şekillerde hareket ettirmek ve bu suretle elrte edilen taryik lâstik borulaıdan geçen tellerie kolda serî halindeki düğmelere gelmekte ve bu düemelerden her biri ayrı bir hareketi temin etmektedir. Bu hareketlenn ayn ayn veya bır kaçının bir arada yapılması icab ettiği takdirde ayaktaki düğıneler vpsıtasıle kolun 12 şekilde kontrolü temın edilebılmektedu. Avrupanın casusluk merkezi Viyana şehri Viyanada yalnız Macaristanm 200 den fazla casusunun bulunduğunu söylemek bu başşehrin ne hale geldiğini anlatmaya kâfi gelir sine götürüyorlar. Ondan sonra Oswald'ın ne olduğu meçhuldür. Güpegıindüz kaçınnalar Viyanalılar güpegündüz ve âlemin gözü önünde kaçırma vakalarına sık sık şahıd olmaktadırlar. Bir gün sokakta giderken etrafının yabancılar tarafından sanldığı ve kargatulumba edilip otomobile aüldığı görülen kimseler az değüdir. Pclıs mudahale edinceye kadar Rus bölgesine kapağı atan otomobil artık bir «dokunulmazlık» elde ediyor. Rus bölgesine kaçırılanlardan pek azı gerıye dönmüştür. Bunlardan birı Ameııkan ordusundan Donald L. May adında bır askerdir. Donald'uı anlattığma göre, Ruslar onu dört aya yakm bır zaman mahbus tutmuşlar ve bu müddet zarfında, türlü şekUlerde tekliflerle, Moskova hesabına casusluk etmek için kandırmağa çalışmışlardır. Doğu ve Batı bloklan Viyanadaki casusluk teşkilâtının en kuvvetlileri şüphesiz dört işgal devletine aiddir. Fakat bunlardan başka diğer milletlerin de casusluk şebekeleri Viyanada karargâh kurmuşlardır ki bunlann arasında Rus peyki memleketler başta geliyorlar. İsviçre ile İtalyada Avruparun bu casusluk merkezinde kendı yerlerini boş bırakmamışlardır. Doğu blokundan yayıbnakla bera ber henüz Batı ile işbirliği etmemıs olan Yugoslavyanın da Viyanada kuvvetli bir casusluk şebekesi kur duğu anlaşılmaktadır. Yugoslavya bu casusluk işinde Viyanada bile Batıhlarla işbirliği kurmamışken, Avusturya başşehrindeki Leh, Macar, Çek, Rumen ve Bulgar casuslan kızıl efendilenle birlikte çahşmaktadırlar. Bu arada yalnız Macaristanm Viyanada 200 den fazla casusu bulunduğu haber verilmektedir. Gerek bunlar, gerek diğer peyk memleketlere mensub casuslar Rus işgal bolgesinde Sovyet casuslan kadar salâhıyet ve imtiyaza sahibdırler. Bütün bu casusluk faaliyetine karşı Avusturya da bir «mukabıl casusluk n teşkılâü kurmuştur ve bu teşkılâün mensublan karşı tarafla daimî bir çaüşma, hattâ çarpışma halmdedir. Mata Hari mukallidleri Rusya veya Batı devletleri hesabına gizli ıstıhbarat işlerinde çalışan bu casuslar kimlerdir? Meseleyi bu sual çerçevesınden mütalea edecek olursak görurüz ki casus «milletını» teşkil edenlerın çoğu vatansızlardır. Bugun Avusturya da 400 bin vatansız vardır ki bunlann çoğu muhtelif memleketlerden amevcudiyetı şayanı arzu olmadığı» için sürülenlerdir' Dğerlerini de muhtelif sebeble 'a memleketlerinden uzaklaşmış vea uzaklaştınlmış kimseler teşkil etmektedir. Maceraya hevesli olan veya geçim vasıtasmı başka yolda bulamıyan bu vatansızlar kendilenne en fazla va'deden veya en geniş kaöroda yer veren memleketın emrınde vazife almışlardır Bunlar arasında bır çok eski naziler vardır Nazı ıdaresmdekı f^alıyetlerınden dolayı. Muttefı*" "r tarafından, Almanyada bulundu • malarında mahzur gorulerek su ılen bu faşıstler şımdı kızıl fpş'=tlerle işbirliği etmekte kenı'ıleri ıcın fayda görmüşlerdir. Viyanada gerek Ruslann, gerek diğer devletlerin gızlı ıstıhbarat teşkılâtlarında vazife alan casuslar arasında bir çok kadınlar da var'ır kı bunlann hemen hepsi bu '5e macera hevesıle atılmışlarchr. ^kserısının macera hevesi me<;hu'" 'adın casus Mata Harı ve bcnzîmsk arzusundan ileri gelmekteiır Sımdıye k?dar Vivapa^'pkı casuslar aras'nda yeni bır Mata Harı ckmadıv^a da boyle bir «kabılıyetlı» kadın herhalde soğuk harbin kızışmasını bek'emektedır Bununla beraber, bugün de Viyanadakı casusluk faalıyetinı soğuk harbden zivade tam manasile bir harb esnasında görülebılecek kaHar ciddî mahiyette bulanlar da vardır. Bugun mühim bir casusluk faalıvetine merkez olan Viyananın ileride, bır harb es>nasında da mühim bir yer işgal etmesı mümkündür Zıra, scîıık h ıh'n tehlıkelı bır ovun clduğu muhakkaktır. (Settimana İllustrata dan) , Ihi Satupla: Kanun, sayımdan kaçınmayı suç görmektedir. Fakat, eski günlerde kımısayıcının tufekle kovalanmış, kimısinin paldır küldür merdıvenlerden aşağı atılmış olmasma karşılık, son sayımlarda artık halk sayıcının ziyaretine alışmış, âdeta bu ziyareti merakla bekler olmuştur. Nitekim, 1940 sayımlannda tek bır sayılmaktan kaçınma vak'asını mahkemeye sevketmek lüzumıle karşılaşılmanuş. Bununla beraber 1950 sayımı hükumeti ve teşkılâtı bir hayli endişeye sevketmiştir. Jstatistik merakhsı Amerikada hükumet, Amerika vatandaşlan hakkında tam bir malumat elde edebilmek kaygusile tam 2700 santimetre murabbaında kâğıd kaplayan bır sual lıstesi hazırlatmıştır. Böylece Amerıkalının evinde helâ bulunup bulunmadığmdan, varsa evin içinde mi dışında mı olduğundan, buz dolabı, radyosu, televızyon cihazı olup olmadığına, sobasmda gaz mı, kömıir mü, kok mu, elektrik mi, havagazi mi yaktığma, evine sahib mi olduğuna yoksa kira evinde, apartımanda, çadırda, gemide, otelde, kira odasında, tekerlikü aev» de veya eski vagonlarda mı, yoksa hspıste mi yaşadığına kadar faydah, fvzulî bir ççeşid bılgi toplamağa ç:?!ısı!m:ştır. Bu arada 14 yaşından ıücaren her Amerikaknın kazancı, ç'nfinin inek, koyun, domuz, tavvık gıbi hayvanlannın miktan, ekimınm cinsi, hasad şekli, şehirlinin evli olup olmadığı, daha evvel evler mış olup olmadığı da bittabi, te r>'t edılmektedir. Fazia hususiyete kaçar mahiyette acrülen bu suallere, suçlu olduğu zamanlar dahi yanında avukatı buînnmadan herhangi bir isticvaba cevab vermemek kanunî hakkına sahıb olan Amerikalının itiraz etmf': ve cevab vermernek istemesi ihtımali hıikumeti endişeye sevketmiştir Fakat, tam tersine olarak, Amerikalılar, hususiyetleri bahsindeki bu teferruatlı sualleri, umumiy.'".e, hükumetin kendi şahıs'arına karşı gosterdıği alâkanın büyü! luğüne bir delıl mahıyetinje telJkki etmişlerdir. Bu arada hoş vak alar da eksik olmamıştır. Msselâ Detroit'te bır ev kadını, kocası evde iken sayıcının suallcrme cevab vermekten imtına etm ş, «Ben kocama hıç bir şeyimi bildırmera» demiştir. Diğer bir kadın ise, kocasının hakikî kazancmı oğrenebılmek için sayıcının yardımını rica etmiştir. Ameika gibi geniş ve nüfusu b^l bir memlekette, SBvımın muazzi;. yükü altından kalkabılmek için Sayım Bürosu, iki sene evvelınden iia Yeni Bir Dünya Dili Bütün milletler tarafından anlaşılacak ve milletlerarası münasebetlerde kolayca kullanılacak bır dil yapmak için ötedenberı gayret sarfedilmiştir. Bu arada Esperanto (adının da işaret etiği gibi) «ümid verici» bir mahiyet göstermiş, fakat gayesine tamamiîe erişememişti. Bugün Sosdy Ferenc adında bir Macar dil âlimi, son senelerde, birer hakiki Babıl kulesi sayılabilecek olan muhacir kamplarında yaptığı tetkiklerden sonra, bir dünya dilinin kurulabileceği neticesine varnuşbr. Harbden sonra yeni Macar hükumetine tâbı olmayı reddeden Sosdy Ferenc kendisini Bırleşmiş Milletler Kurumunun hizmetine vermış, tYeni Lâtince» adını koyduğu yeni milletlerarası dil üzerinde çalışmıştrr. Macar dil âlimi, gimdl gramerini tesbitle meşgul olduğu bu dilin hakikî bir dünya dili oiacağına kanidir. (Oir) Analığa nümunc: Örümcek Eskiden kadınlar arasında, fareden korkmak moda idi. Şımdı de yeni bir moda çıktr Örumcekten korkuyorlar. Havva kızlan bu mah luka karşı nefretlerini onun «pıs, çirkin ve zalim bir hayvan» olmasile izah ediyorlar. Halbuki bu iddialann üçü de yanlıştır. İngiliz hayvanat âlimlerinden John Crompton kadınlann bu ıddialanna cevab vererek diyor ki: «Evvelâ, örümcek son derece ve titiz şekilde temiz bir hayvandır. Ikincisi, örümcekler arasında kelebeklerden daha güzelleri vardır. Zalimliğine gelince; bu da yalandır. Örümcek de, her canh mahluk gibi, karnını doyurmak için tuzak (ağ) kurar ve buraya düşenleri bir ke dinin fareye yaptığı işkencelere başvurmadan kendıne yem yapar. «Kadmlanmızın bilmediği bir hakikat varsa o da şvdur ki, örümcek, ana sevgisi bakımmdan ömek olacak bir mahluktur. Yavrulan Bu adedi neticelerin dışında, sahifcler dolusu sualin incelenmesinden almacak diğer sosyal ve iktisadî neticelerin belirteceği Amerika manzarasını ise, pek tabiî olarak. Bir vakıtler kadın, şarab ve şar kunete davete mecbur kalmıştır. Brcak uzun bir çalışma ve tahlıl Korkunc bolge kı şehri olan Vıyrna bugun Avrudevresinden sonra çorebileceğiz. padakı so^uk harbm casusluk merKorku ve dehşet havasından bah M. Kenan KAN kezıdır. Orada 13 muhtelif casusluk sedeıken bunun en fazla Rus işgal teşkılâtının şebekesi vardır ve Ma bo!gesinde hıssedıldığini sdylemevı Tuna kıyılan tarihın hiç bir ğe lüzum yoktur sanınz. Viyana devrınde bu derece casusluk faali Emnıyet müdürü Feıdinand Grafın yetine sahne olmadığı gibi, bugün verdıği malumata göre, resmen de dünyanın başka hıç bir yerinde kaydedilmış olan 1230 kaçırma vak bu derece faal bır casusluk merke asının 1073 ü Rus ışgal bolgesinde vuku bulmuş, Fransız bolgesınde zine tesaduf ed^emez. 79. Amerikan bdlgesmde 61, İngılız Şehrin İngiltere, Amerika, Franbo'gesinde de ancak 17 vakaya tesa ve Rusva tarafından muştereken saduf edılmiştır. işgal e'ildısi gündenberi Vivanada İnsan hayatını «ucuzlatan» Rusbüyüyünceye kadar onlan aylarca 1230 adam kacırma vakası «kaydesırtında taşıyan başka bir hayvan dilmiştir» ve bu, resmî Avusturya ların kendi işgal bölgelermde l:amakamlarımn verdıği rakamdır. çırtma ücretlerini pek düşuk bir görülmemıştır.» Hakikatte ise bu rakamın 5000 i narka tâbi tuttuğu görüluyor: Al(Listorer) bulduğu tahmın edılmektedir. Bu man tebaasmdan olan Oswald Eder * * * vakalarda ortadan kaybolanların ısminde bir Rumanyalı ortadan Nobel'in yanm asn «karşı tarafın» adamlan vasıtasile kaybolduğu zaman Ruslar onun Önümüzdeki arahk ayının 12 sin kaçınldığı muhakkaktır. Kaçırma Amerikalılar tarafından kaçırıldığıde, Nobel mükâfatlan tesisinin el ların sebebi de ya «fazla büeni» nı iddia etmişlerdi. Fakat yakalanan lınci senesi kutlanacaktır. Bu mü ortadan kaidırmak emelidir, yahud iki delikanlı onu kaçırmak emrini nasebetle, İs\'eçteki Nobel müesse da onun ağzmdan bazı malumat Ruslardan aldıklarını ve buna musesi, şimdıye kadar bu mukâfatı al elde etmck arzusudur. kabil kendilerine 500 lira kadar bir mış ilim ve sanat adamlarından haAdam kaçırma işinin ücreti de para verildiğinı itiraf etmişlerdir. len hayatta bulunanlan Stockholm oldukça düşüktür ve daima para Eder'in kaçırılma sebebine gelince; da bir hafta misafir olmağa davet ile değil, bazan sigara ile de öden casusluğun meşhur «fazla bilme» etmiştir. mektedir. Euslann iddiasına göre illeti bu adamı da ilk sahibleriEdebiyat, tıb, fizik, kimya ve sulh Amerika fiatlan çok düşürmüş, 700 nin elinde kurban olmağa sevketmiştir. Uzun müddet Ruslara casahalarmdaki eserlenle Nobel mü lirava kadar indırmiştir. kâfatı kazanmış meşhur sımalardan Viyanahlar şehirlerinde olup bi susluk eden Osvvald Eder artık «o bugün sağ bulunanlann sayısı yü ten casusluk hâdiselerinden beiki kadar fazla» şey biliyordu ki bunze yakındır. pek haberdar değillerdir J a k a t her ları Amerikalılara satması ihtima1219 arahk haftasmda, bu mü gün, hattâ her saat görülen cinayst, lini düşünen Ruslar tek çareyi onu nasebetle, bir çok sanat tezahürleri «intihar», kaybolma, yaralama, ka ortadan kaldırmakta bulmuşlardı. tertib edilecek. Bu arada Stock çırma, hngızlık vakalan şehirde Ruslardan 500 lira alan iki delikanholm Devlet Operasında temsiller öyle bir korku ve dehşet havası ya lı, Oswald'ı bir gece tuzağa düşüverilecektir. ratmıştır ki Avusturya Iç İşleri Ba j rüyorlar ve ağzuıı tıkayıp kolla(Swedeinstpress) kanı nihayet halkı teskine ve sü1 rını bağladıktan sonra Rus bölge Küçük Hikâye Hakik! hayattan: 1942 Zifirî karanlık bir gece idi. Şehrin ekmekçi fınnlarmda odun yerme yakılmakta olan bir nevı nebatm kendıne mahsus keskin kokusu, yağmurlu havalardan sonra oıtalığı kaphyan «azovs kokusu gıbı gene etrafı sarmıştı. Evlerin damlan hizasına kadar yükselen kalm duvarlar ve toprak sokaklar karla örtülü idi. Uzun etekli elbiselerini toplıyan genc kadınlar, smokınli erkeklerin kollannda güç lükle yürüyorlardı Önlerinden pden uşağın ayak izlerini aydınjbtan camlı fenerin mum ışığı olmasa yollann kenarında mevcud, bu memleket halkının «Cuy» deci.kleri su yollarına düşebüirlerdı. Kar bir yandan yağıyordu. Şehirde elektrik vardı, fakat sokaklann aydınlatıhnasmda ku'lanılacak kadar verimli değildı, veya her şeyın iptidaısıne, ehvenine alışmış olan «Kâbil» halkınm, şehri tenvır etmek akıllarına bıle gelmiyordu. Bıraz da hakl?n vardı. Şehrin, rnuhım bir ckseriyeti i"in eece mefhumu, uyut^pkt^n ba?ka bir şey ıfade el mezdi ki . Memleketlerinde yaşıyan bir avuç Avrupalınm keyfı ıçır de bir şehir tenvir edilemezdı ya.. Sokakta gidenlerın evlerden sızan ışıklardan da faydalanması nıümkün değildi. Çünkü evler, üamları hizasuıa kadar yükselen duvarlarla çevrilmiş halde idi. Kim bilebılirdi ki birbirinden beş on adım fasıla ile aynı istikamete doğru yürümekte olan bu bınbır itina ile giyinmiş gruplann birer hususî otomobiii garajlannda paslanmakta idi. İşte, lıaıbin sulh içinde yaşamağa muk teair olan memleketlere erışen cilvelermden biri daha... Afganistanuı Kâbil şehri benzinsiz kalr.uştı. Ruslann işgali altında bulunan Iran, komşusu Afganistana artık benzin vermiyordu. Bütün nakıl vasıtası, iki tekerlekli ve tek beygırli bir arabadan ibaret Gurbette Yılbaşı olan bu taksisiz hükumet merkezinde yüksek sınıf ecnebi memurlaımm hususî otomobüine benzin verilemiyordu. Şehrin gunlük ihtıyacma güç yetışen arabalarm ise gerek sahibierı ve gerekse hayvanlan gece dinlenıyorlardi. Belkı gecenın araba ihtiyacma inansalardı para kazanmak sevdasına kapüırlar, dolayısile memleketlerinin Avruplı misafirlerini, uzun etekli elbiselerile sefaretlerin davetlerine, yürüyerek gitmck külfetinden kurtarmış olurlardı. 1942 de Kâbil şehri ecnebileri için en muhim şey, cesaretli, kuvvetli, iyi ahlâklı ve bilhassa yalan söylemiyen cinsten bir uşağa roalik olmaktı. 1942 ye erişmek şerefine Türk sefaıetınde tertib edilen baloya sıtmekte olan çiftlerin önlerınde Yazan: Saliha öncel ** alâmet idi. Davet gecelerinde, sokaklan bekliyen tufekli askerler, fenerlerin himayesmde yurüyen gruplara süratle yaklaşırlar ve bilhassa kadınlann üstune doğru, gür seslerinin en yüksek tonile haykırırlardı: Gecenin adı.. Gecenin 3dı. Önden giden sadık uşak, bu adamların avucuna bir kaç «Aggani» (Afgan parası) sıkıştırır, böylece dava biterdi. Bu zor şartlara rağmen KâbıHn ecnebileri herhangi bir davet yapılmasını sabırsızhkla beklerierdi Zıra Kâbil şehrinin hıç bır eğlence yeri yoktu. Eksenya Hınd filmi gösteren şehrin küçuk sineması bile gecenin ilk saatlerinden itibaren kapanırdı. Restoran, gazino gıbi yerler mevcud olmadığı gibi, bir radyo vasıtasile neşelendirılmış herhangi bir mahalle kahvesi bile yoktu. Gecesi bu kadar sönük olan Kâbi' şehrınde bazan butün ev ' lerı tatlı uykusundan uyandıran I bır bando sesı işitilirdi. Bu bando sesı civar kabileierden her an Aikası Sa 6. Su 4 te ışte böyle birer uşak gidiyordu. nırlar. Bir elinde feneri, diğer elinde Böyle gecelerde, uşakların karkarları savurmak için küreğı var ları savuran kürek seslerinden başka şehrin sıkı yönetim nöbetdı. Onların giyinişleri, bambaş çilerinin sokakta dolaşanlara gür kadır. Bacaklarmda patıskadan sesle bağırdıklan işitilirdi: yapılmış ora halkının «Lünban» t NabıŞav» (gecenin adı). oedıklerı bir nevi şaîvar, üst kıGecenin adını, yani parolayı sımda bildığimiz caket vardrr. bılmeden sokakta dolaşmak yaBu caketin altından sallanan göm saktı. Ve bu yasağı idare eden lek uçları şalvarın bilhassa üstd gece bekçileri tüfekli idiler. Memne çıkartılmış vaziyettedir. Baş lcketin telâkkisine göre, sokaklarına birer takke geçirilmiştir. ta dolaşıp da parolayı söyleyemiVe bu takkenin etrafına beş met >en herkes, öteki dünyaya gitre krem renginde, ıpekli kumaş meğe razı obnuş demekti. Hele tan, halkın «longi» ismini verdiğı gecenin on ikisinden sonra, sobirer sank sanhdır. Bu sarığın kakta dolaşanlar için yaşamanın bir metresi bir eşarb gıbi bir tek ümidi, mum ışığında idi. Ziyandan sallandırılrr. Uşaklar bu firî karanlık sokaklarda, birer asailanan sank ucunu bazan bır teş böceği gibi, yer yer parlıyan süs. gıbi boyunlannuı etrafına lcnerler, yürümekte olan yolcudolarlar ve ekserısı de onu bir nun, hüviyetini isbat ederse, kamendil gıbı ıhtıyaclarında kulla rakolda ısbata âmade oîduâuna