Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 Eylül 1950 OKUYUCU İKTUPLARİ1 Avrupa Asyayı kaybetmektedir Üçüncü blr dunya harblnin patlak verıp verrr.iyeceği soruluyor. Bu euali •otmak içln lnsajıın hakikaten etrafını görmiyecçk kadır <ör clması lâzım: Bu harb esasen gozJerimlzin ör.ünde cereyarc etmek tedir. Biz Avrapalılar İçln bu heıcümerce turuklemp saruklenmlyeceİimizi bllmek ve hırbe kstılacaksak bu nun r.° zaman vıkı; Vulacağım anlamak •elbe'te kl çok müh m bir keyfiyettlr. FakV bu hsrbin asıl' kozunu Avrupanın de£H Aîyaıım teşkil etti*i söz goturmez bir hakıkattir. • Avrupalilaıın Açyaya dühulü uyukla»ınakta olan bu kıl'a milletlerini uyandırdı. B.z onlsra terakki ve rrülliyet merakımızı açıladık. Eunun ne gibi bır tesir icra ettığiiil Japon;. ada g.irduk: Bu îeslr batınm gerek siyssi geek iktisadî tahakkürr.ünun bert*raf edilmesı şekllrıde kendını gösteren arru lle ifade edilebıür. Gerı nıemlekçtlere yardım edlliyorYardım ekfenya sçrmaye Ithali şekl nde oltır Fakat sermayeFial yatırar edam kurdulu teşebbüslere hakim olmak. onları kendi vatar.daşları vasıtesile kontrol ettirmek lster. Halbnkt geri memleketlere kapitallst Uîulüne göre yardım m.Uiyet mefhumur.u3 dogmasııı ve kuvvetlenmeslni tesri' edryor. Çünkü bu yardım yabar.cı mal sahiblerine ?eni5 hsk'ar. yabar.cı dırektörlçre yijksek mevkiler. yabarscı öevletiere blr nevi kcntrol hakkı temln eder. Bu yüıden blî Batılılar Asja de%'letler 1» mücadeîedeyiz. Halbukl Rusyanın «iururmı hlç de bbyle değil. Biz AjjBds habl kaybetmekteyiz. Bununl» Kore mueadelesinl kasdetmlyonıza. Asya meselesinde Batı İçin facla teşkil eden eJıet. bu kıfada ruhi re •iyasi bir dayanak r.oktası bulamarrB. a.ndadır. Evvelce Çang . Kay $ek vardı. Washinston'un ithaırtnamesl onu beıhad eta. Ştmdl Nehru var: Onu da dinlemtvoruz. Asvad» Batıyı mevjal. dih» doğrurj Bovyrt «Jeyhtan btr âlem yaratılmadıkça oradaü atyıuetlnıizin yürünnesine lmXAn yoktur. öyle anlasılıyor ki bu. nua tçln lüzıunlu unsurları blr araya «euremlyoruz. Alman komünistlerinin rilleti Blr takım içtimaî muşkülât» ra£me Almanlajr İçln komünistler Rusları Uîaklan mesabesindedlr. Almanlarır Ruslardan ne kadar nefret ettiklerin: tsrife hacet yok. Batı Avrupada bazı kimseler, miitte fikJerLn harb gayretine yardım ettiğin den dolayı Kızıl orduya. hâlâ bir nevi rreshj atfetmektedirler. Fakat Almany halkı için bu ordu istllâcı «ürülerin en aılLml olmak'.an il«ri Eidememiştlr. Ir zına geçilen kadınların ve koyun glb boğazlsr.an çocukların çığlıklan hâl. Almanların kulak'.arını tırma!amskta dır. 1945 te, dörtlü ittifskın bir lcsb olarak Sovyet mezaîirr.ine göz yumrrıak liiumu hisöedılnıiştl. Esaser. böyle ya rı'masaydı Nürnberg davnlarına baş lamak, daha doğrusu ftıçlı; mevkiind yalnız Almanlar olduğu halde başlamak mümkün olamazdı. : Memuriarın, Denizyollarından bir dileği Üaküdtr, Yenimahall», Cemal Efendi lokak 2 numarada oturan okuyucttmtız Kemal Öngören v« arkadaşlarmdan «ldığımız bir mek tubda, »affahlan Üsküdardan 8.20 de ve 8.35 de kalkan vapurlann Köprüye muvasalatlannda Karaköy nhtımına yanaştüclan belirtilmekte ve şöyle denilmektedir: « Zaten daima 510 dakika rötarla gelen bu vapurlann bir de Karaköy nhtımına yanaşması, ekseriyeti İstanbul tarafında vazife gören biz, yolcuların vaktinde işe yetişmemize mâni olmaktadır. Böylece, memurlar ve hattâ iş adarnlan müşkül durumda kalmaktadırlar. Şehir hatlarına aid kış tarifelen tanzim edilirken bu cihetin gözönünde bulundurulmasını ve sabah seferlerinde, bilhassa saat 8 iie 9 arasmda rnçmurlann geldikleri vapurlann İstanbul tarafındaki iskelelere yanaştırılmalarımn teminine çalışılmasım Denizyollarmdan rica ederiz.» SOHBETLER Bir Lâmelif tıracagımın görursünüz, dedikle rini dujTnu^tum. Inşallah tekke ol madan yetişiriz, dedim ve kıyıy can attım. Haydi bir kajok tut. Adayı kadar git. Kim varsa bir soruşruru ver... Adamımız Indl. Kayığa yanaştı Sahibini aradı, buldu mu bulmad: mı bilmiyorum, fakat kendisine: « Kürek çekmesini bilirsen bin git,» dediler. Niçin yüzmesinl bilirse »oyunup yüzerek gitmemeliydi? Akşam s« at be? buçuk... Güneş batmasını bir ssat var. Acaba ilk banyomuzt alabilecek miyiz? Birden bir hayıı sahibi hepimizi zahmetten kurtar dı: Kamp kapanmıştır, dedl. Peki, nerede kalabiliriz? Gülümsedi, Malum... dedi. Fazla değil dostlanm, rahatça bir yatak odası, çukuru kokmıyan, suyu akan, temiz çarşaflı, temiz 6r tülü bir odacık... Bekâr hanı dcğil de bir ev odası... Adalar denizinden Marmara denizine kadar bütün gün bu odayı anyorum. Acaba biz asıl büyük cennetimizde, ?u küçücük cennetlerimizde olmıyanı, 4X4 veya 3X4, musluklu ve temiz çarşaflı, çukuru kokmaz odayı bulabilecek miyiz? Yoksa ölmemiz de mi işe yaramıyacak? Sürelim Bursaj'a... dedim. Karanlık çöktü. Biraz sonra ay doğdu. Apolyond bütün köyleril öyle sönüp silinmiş ki ay ışıjı sular üstünde ne yapacağını çaşırmış. Bakma bakına dolaşıyor. Aman birader, istersen çift pansiyon, fakat bir yatacak yer, ile GönlüFerah otelinin kapısında kendimden geçiyorum. Uzaktan görünce gönülleri çeken yaklaştıkça büsbütün sevdiğiniz fakat tam dokunduğunuz vakit siz Ceriye çeviren bu cennetler, buralara yolculuk bir Tomtal işkencesi... Evet neredesin resmî tesebbüs? İki bin şu kadar kilometreden sonra, deniz takımını çıkardım Bahçede tozlannı silktirdim ve Cad debostanındaki evimizin önünden denize girdim. Haniya bütün eksieimiz yoldan ve kazancdan ibsretti? İşte tekerlek sekmeden dclaşabildiğiniz garbî Anadolu ve Türkiye milyonlannm kazanıldığı şehirler ve kasabalar! Falih Rıfkı ATAY r §»O Bugünkü Program İSTANBUL R. (Ikinei tahifeden devam) LlnyH ocaklanndan köy halkını parasıa faydalandırmak, köylerde v« k«jabalarda linyit kullanılmağı kolaylaştırmak, vt böylece odun ve odun kömürü yakımını azalta azalta önlemek. Gümrükleri keresteye açmak. Yeni işçi ihtiyacı oldu mu, ormanlık bölgelerde yaşıyan vatandaşlara tercih hakkı vermek. «Uzun vadeli çare: «Ormanları tahrib etmekten başka yaşama imkânı olmıyan fakir ve yoksul vatandaşlanmızı, devlet ziraî işletmelerile temin edilecek yeni yerleşme bölgelerine, pönül nzasile, taşımak. OrSovyetler Almanların irzeri nefs n çok deıinden yarfladılar ve bu yaralar manlar kadar onlan da kurtardurmadan tazelediler. Harb e'irlerinin makı Ru=ysda kevfi bir şekılde alakorulma Bir defa yazmıştım. Bir gün A]arı, KoeniE5bers'in Almsnlaıın e:nde shnması bu cümledcrdir. Bu vazlyet: tatürk Dörtyolun zengin ve boş kabul ve tafvib etmckle Alman komu topraklarma bakar, bakar da: n'.5tleri bütün milletirı çozünde hain Yahu bizde bir kanun vardır, ve Rusların suç ortağı mevkıine düşsahibsiz toprağı kîm ekerst onun müşlerdlr. olur. Ya ecnebiler bizim bu kanuna Epogue'dan dayanıp da bu topraklan ekip sa5fî • H5 Telgraf memurlanndan hiblenmeğe kalksalar, ne deriz?j Hindli bir do.'\torun Amerikadiye içini çeker. Dörtyolun ağaclakesilen paralar Iılara tavsiyesi rının her biri binlerce turuncgiller New.York 24 (Nafen) Hindli ka. İstanbuldaki telgraf memurlanndın doktorlardan I>r. Phiroza Davaj dan aldığımız bir mektubda deai yemişi veren bahçelerinden gurbetçi, yani ne ahçı, ne de leblebici Amerikan kadınlarına yalm ayak yürj üyor ki: yerek toprakta yatmalarını tavsiye etçıkmaz. «Emekli «andığı kanurunun 65 mlFtlr. Amertkan kadınlarınm ayaklaDemiryollan etüdü için Muş tannda «ık «ık varia ve fekil borukluk. inci geçici maddesi Rereğince üclarına. rastlandıfını. bunun sebebinin rette eeçen hizmetlprimizin emekli raflarma ve daha içerilere giden bir j"iıksek topuklu nyakkabı o hizmetine sayılması için borçlan Alman mütchassısı İkinci Dünya söyliven Hindli dnktor Hindl lcrin haîtalıkları tanınısdıklarını da ilâve mıştık. Bu kanun mucibince, o za Harbinden önce bir dostuma deetmiför. man aldığımız ücretin yüzde onunu mişti ki: Yahu tabiat ölüyor. Bırakınız vermemiz lâzımdır. Bizlerin aldı* * * beş milyon nüfus yerleştirelim. Amerîkahlann farkına vardıkları ğımız ücrete göre borcumuz ortslama olsrak on beş liradır, bu pa Hem bizdski açları, hem bu toprahakikatler kanun mucibince, ğı kurtaralım. Ameıikalılar an'anevi Inanclarını rayif gene o İzmit Kâğıd fabrikasmda çahşan ka; bettller jimdl bunun yerine koyacak temmuz 950 maaçımızdan defaten yenl inanclar anyorlar. 1945 «enesıne ödemi^ bulunuyoruz, hailbuki E bir başka ecnebi de: « Bu körkadar Amertkalı terakkiye vr mekli gandığuıdan borc tahakkuk fezin etrafı bir yemi? cennetidir. Biz Gozrtte de Lautanne'dan bu terakklnin tnmnlıiın rahatlıgını tecetveli gelmedi diye bizden fuzuü olsak beş milyon nüfusu besleriz.s i. . . . * * * mln hu.«u»und» faydalarına lnanırdı demiştir. Böj'le bir yurdda orman Fakat atom <ier.i r.in gellp catmayıle olarak ağustos, eylul 950 maaşlanKaynak işlerinde yenilik şartları daha kolay bir hayatın insanı mızdan da tahsilâta devam edil tahrib ettirilmez! . NejvYork 2* (Nafen) Yenl bulu lyllejtdrmeğe yardım edeceğine kanaat Ban blr uaulla uçak kuıadlannın per getirmjj bulunan Amerlkalılarm bu miştir. İşte oturduğum yerden bakıyotlnlerlna lhtiya« kalmamaktadır. Bu ye lnancı kökünden narsıldı. tlim artık Kanunda bfr iç'ar olup olmadı rum. Tabiat, tavuk gibi adeta tüy nl buhman usul k&ynak metodİArında Anıerikada lman sağlamıyor. Bilgnler tüy yolunmuı. Her köşeden odun yenilik olmustur. Bir uçak kar.adında kejif ve lcadlarının netlcelerl karş'.sın Şına bakılmıyarak temmuz 950 maa şından itibaren kesintiye başlanır yüklü, kütük yüklü kamyonlar, a15 000 kadar vtd&nın bu)undu£u göz da dehşet d"uyduklarını Hiraftan önünde tutulacak olursa bu uaul aaye memislerdlr. Halk kütlelerl Insan oğlu rîiye bir kayıd varsa da bu tabiidir balar ve eşekler çıkıyor. Biz yemin sinda hem vakltten ve netn de el eme nun fenalıgı ah ederek kaderini ıslaha ki borcu fazla olanlara aiddir. Çünmisiz: Orta Anadolu bozkınnı ğinden ion dereee büyük mlkyast» ta muktedlr olacağına artık lnanmıyor. kü aynı kanunda, istiyenin bor bir yandan Karadenize, bir yandan sarrufta bulunulabilecegl uüsaılmakAmerikanın lkinci dîni demokrasidlr, cunu defnten ödiyebileceği de a Akdenize, bir yandan Adalar denitadır. Vakıa Amerikalılar bu inajıclarını kayçıklanmıştır. Biz de defaten öde ri ve Marmaraya kavuşturacağız! '* * * betmij detlllertlr; fakat demokrasi Işte bu düsüncelerle Mudanyadan bulunmaktayız, böyle olduğu mefhumlannı bajtan asagı defiştlrm^k Avnıpanm ticari muvazenesl saptık. Biraz ilerleyince, A\Tup» memleketlerile dolar sahain 7orunda olduklarını artık nnlıyorlar h»lde kesintiye dev^m edilmesi biz Erdeğe »rasındaki ticari znuvazene açıgı kzal Adına demokrasl denilen rejlmin saela. leri çok mağdur ediyor, bizim gibi ağzımızdan aynı ses çıkıyor: « Ah maktadır. Birleşmlf MİUetler A\ rupa dıgı ly!likl»rln herkese Eöre bir olm» küçük maaşlı memurların nasıl bir ne güzel...» Bana iki gün de yeter, Iktlsad Komisyonunun reşrettlSi rakam dığını ha;.Tetle farkediyorlar. muzayika içinde bulundugu takdir eşim en aşağı bir hafta, diyor. Hiç Dîişünce kabıliyeti olan Amertkalılalara göre açık 1950 tenesl ilk üç ayında bu\"TiruIur, ilpili makamlara yap bir j'erde KUİlanmak imkânı bula525 milyon idi. Ewe!ki üç aylık açık rın şa^kınlığı inona el»m veriyor. A acaba tan hafifce aşaj^ı olan rnı rak»m 1949 merlka hiç blr vakit şimdiki ksdar kuv tığımız müteaddid müracaatlerimiz madığımız deniz takımlan seneslrjn bir eylulündekl net.ceden JTJZ vetli ve aynı ramanda endıseli olma maattessüf bir netice vermedi. Biz tozdan ne halde? Galiba sekiz domıştır. Bu merpleket bir vicdan buhranı de kırk düşüktür. leri büsbütün perişan eden bu ke kuz kilometre süren zeytin ve j'eBu salâiı daha zlyade dolar «haıında geç riyor. Kendisini anlıyacak. kendinl sintinin yapılmamssı için gazete mij bahçelcri ve bağiar arasmdan ke'idıne anlatacak «rkartaça. do^ta, müyap:lan rr.übayaalsrın jiizde kırk nls(nizin tavassutunu saygı ile ric« geçerek, bir tepe üstünden Erdeği betlnde azalrra?ır.dan 1leri gelmektedir. şavire vt mütteflke Uıtiyacı var. görüyoruz. Tevekkeli Erdek ve etederiz.» L« Monâe'da* 19 !9 da para kı^Tr.etlerlnde yapılan rafı, çu bir avuc yer, Osmanlj dev•enztlâttsn 'onra A%Tur»snın lhracst hac* * * •nıi >"üzde on bej ve klymeb >üz on rinde h.ristiyanlar otururken 25 bin Balina avı mevsimJ ACI BİR ÖLÜM artmıştı Avrı mtiddet zarfında Avrualtın Düyunuumumiye hissesi Londra 24 (Nafen) Arai'.k »yının j | a memleket'.ori arasırdakl rlcarl müSamsun tüccariarından ve Sirkecl vermezmiş! Bize iki gece için bir nadele yuzde 27 nlsbeönde' yUk*elmlf crlaİB.rınd» başlıyacaJc olan Balina avı Trabzon Pftla* oteli müstectri Hamid küçük oda verse yeter. mevsiml haıırlıklanna jımdlden başlantir. Sipahinğlunun eji. Dr. Faham Sinahitrtthsale ?e!lnce 1950 seneslnbı llk üç m i | bulunıtvaktadır. Bu leferkl »va İn oğlu. Fahire Sipahloğlu ve Terda Slpaİşte küçücük ada... İşte üstünde»yı zsıf'.nıi» artış blr evvelki üç ay gilterenln 20 kidAr balıkçı gemisl gön hioglunun annelerl, Dr. Ümran Sipa ki binalar... Gerçi geçenlerde bazı llk müidete n .?befle yüzde Ikldlr. Bu derecegl büdirtlmektedlr. Tahmln edil hlojlunun kayınvalidesi, Rasih Sunat Ankara ziyaretçilerinin: artı= 1949 ser.esinin llk üç ayındaki 1« d Jln« nazaran Ameriluhlar da bu «ene ile İstanbul Şehir Mecli=ı âzasından Kadın erkek bir arada denize bu »v» iftlrak İçin blr bahkçı filosu Cahid O r a n ve Nadide Tezeren. NebaÎ4ihsale naıaran yıızde 9 dur. göndermek kaıarını verml| bulunmak h&t Berkî, Nedime Seden ve Samiha girmek ha... Biz burasını ne yap* La Kation Belge'den T : ll.ST Açıllf v« programlar 13.00 Haberl«r 18.15 Haflf ögl« müzlgl (Pl.) 13.« Şarkılar; okuyan: Cemal KirrJI; çalanîar: Sadi Içılay, Fanlre rersan, Yorgo Bacanos 14.20 Serbest •aat 14.30 Türküler: çalan ve «öyli. yen: Ba.yrarn Aracı 14.45 Büyük bestekârlardan marşlar (Pl.) 15.0C Kapantı. 17.57 Açılıj ve programlar 18.K Fasıl heyet: konseri (Hüzzam) 18.40 Daı^ı müziğl (Pl.) 19.00 Haberier 19.15 Kısa şehir haberleri 19.20 Küçük orkestradan me'odiler 19.40 Rady Klâsik Türk Musikisl Birliğ. konseri; idare eden: Cevdet Çağla 20.15 Rsdyt Gazetesl 20.30 İstanbul Sarayların Eeziyoruz; hazırlıyan: Haluk Şehyu varoğlu 20.40 Karadeniz türküleri çalan ve löyliyenler: Hasan Sözeri. A zize Tözem 21.00 Senfonik müzik (Pl.) 21.55 Dinleyici istekleri 22.30 Milll Eğitim MüdürlOğü adın konuşma 22.45 Haberler 23.00 Dans müziğl (Pl.) 23.30 Kapanıj. Vefa, Fenerbahçeyi dün 2 0 yendi Beşiktaş da İstanbulsporu hâkim bir oynnla 4 1 yendi Bir kaç hafta evvel Vefanın Fenerbahçeyi 3 0 gibi açık bir fark ile mağlub ettiği hazırhk maçmın revanşı dün Fenerbahçe «tadında yapıldı. Oldukça eksik bir kadro lle sahaya çıkan Sarı Lâciverdlileritı bu farklı mağlubiyetleri bazı te villere yol aç"mıştı. Nitekim dün de Vefa onbiri Fencrbahçenin en kuvvetli bir tertibini 20 mağlub o derek; bunun tesadüfî bir galibi yet olmadığını isbat etti. Rebii gibi bilgili ve ehil bir elde iki aya yakm bir zamandan beri muntazam bir şekilde çalıjan Yeşil Beyazlılar, dünkü oyunlan ile de mevsimin en kuvvetü bir tertibine sahib olduklarını gösterdiler. Kendilerini bilhassa tebrik ederiz. 30 lık mağlubiyetin revanşını teşkil eden bu iddialı karşılaşma dün Fenerbahçe stadına on bine yakın seyirci celbetmişti. Beykoz umumi kaptanı Bahadır Olcayto hakem durdu.. Takımlar sahaya şu kadrolarla çıktılar: Vefa: Şükrü Mustafa, Rahmi Melih, Salâhaddın, Nusret İsfeı,diyar, Galib, Garbis, Kâzım, İsmet Fenerbahçe: Erdal Salâhaddin. Hilmi M. Ali, Kâmil, SüleymanFikret, Erol, Suphi, Bahri, Halid. Oyuna rüzgâr altma düşen Ve fa başladı. Fenerbahçe muavin hat tında kesilen ilk hücumdan sonra akın teşebbüsleri Fenerbahçeye geç ti. San Lâciverdliler ilk dakikalarda sağhsollu tam dört korner kazandılarsa da^bunlar tehlikeli olmaktan başka bir işe yaramadı. 8 inci dakikada Vefa kalesine 30 metre kadar uzakhktan Fenerbahçenin kazandığı bir frikiki Fikret mükemmel bir vuruşla kaleye havale ettiyse de Şükrü, çok güze bir uçuşla bunu kurtardı. Onuncu dakikada Vefalıların sağ dan kazandıklan bir korner, re • nerbahçe ka'ıesi önünde ilk ciddî tehlikeyi yarattı. Erdal ile Süley manın müşterek gayretleri go!ü önledi. On sekizinci dakikada Suphinin avut çizgisi üzeıinden ortaladığı topa Bahri, güzel bir vole kondurdu ise de Şükrü şütten daha nefis bir plonjonla bunu da kurtardı. İlk devrede Fenerbahçe ço' canlı ve meKBİm başındaaberi göremediğimiz süratte bir oyun çı karıyorcu. Bu haftaymın mühirn bir kısmı Vefa kalesi önünde cereyan etmesine rağmen bekienılen gol çıkamadı. Devre, 00 beraberlik le sona erdi. İkinci devreye Fener, Arnavud soliç Bahrinin yeıine Lefteri alarak başladı. Vefa da Kâzımı çıkarmış, yerine Tarığı almıştı. İlk devrede alışık oimadığı biı empo ile oynayıp yorulan Fenerbahçe bu haftayımda rüzgârın alına düşünce hiç bir şey yapamadı. Yeşil Beyazlılar da bundan stifadeyi büerek Sarılâciverti nısıf sahaya yerleştiler... 25 inci dakikada doğan yeni bir tTefa akınında sol açık İsmetin kaeye müvaz: olarak çektiği bir şüü Fenerbahçe defansı avuta gidi • yor diye gözlerüe takib ederierken :op, sol direğin dibine vurup içeıı ;irdi. Galib duruma geçen Vefa büsbütün şahlandı. Maçın hitarr.ına doğru Fener bahçe bütün hatlarile berabeıük ;olünü temin maksadile Vefa <a esine yüklenmişti ki ileri doğru :op açıldı. Santranın beş metre g risinden topu kapan santrafor Gar bis, bomboş Fenerbahçe nısıf sahcma büyük bir süratle daldı. Peşine takıîan Kâmil. Garbisi ancaK ceza çizgisi üzerinde yakalıyabil mişti ki bu anda çıkış yapan Erdsl le çarpıştı. Fenerbahçe kalecisile »antrhafmm çarpışıp yuvarîanmaanndan istifade eden Garbis topu boş kaleye yuvarlayıverdi. Az sonra da revans maçı Vefa nın gene 2 0 galebesile sona erdi. Cem ATABEYOĞLU fın da havadan ojnaması yapılmafc istenen her kombinezonu bozuyordu. Buna mukabil Beşiktaş oyunda hâkimdi. Beşiktaş takımı Şükrünün yerini dolduracak ojnıncu yetiştirmek gayesile olacak bütün hücumlarını »oldan yapıyordu. Bu rararh taktik çok defa ıporculann «leyhine olmuştur. 35 inci dakikada »oldan çekilen kornerle Hikmet, Beşiktaşm üçüncü golünü yaptı. İstanbulspor, son dakikalara doğru bir iki hücum yaptı. 42 nci dakikada Beşiktaş kalesinde iki müdafi arasmdan kaçan merkez mühacim Kerim, İs tanbulsporun birinci golünü yaptı. Devre 3 1 Beşiktajuı lehinde bitti. • ANKARA S28 Açılij ve program 8.30 Haber ler 8.45 Neşeli melodiler (Pl.) 9.10 Günün programı 9.15 S«vilml parçaİAr (Pl.) 10.10 Halk türküleri <PI.) 10.25 Beraber sarkılar ve oyun ha%alan 11.15 Bayram konseri (M'j zeyyen Senar I51I) 11.45 Bayram faslı (tnce saz) 12.30 Şarkılar 13 00 Haberler 13.15 Hafif melodile (Pl.) 13.30 Öğle Gaeetesi 13.45 Danı müziği (Pl. 1 14.00 Kapamş. * 17.58 Açılış ve program 18.00 Dans parçalart (Pl. > 18.30 Konuşma 18.45 HafiJ şarkllar IP1.) 1900 Ha berler 19.15 Tsrihten bir yaprak 19 20 Şarkılar 19.45 Tar.hi Türk mi:. ziü 20.15 Radyo Gazetesi 20 30 Dvorak 5 inci senfoni, (Mİ minör (Pl.) 21.15 Konuşma 21.30 Ca> müziğl (Pl.) 22.no Konuşma 22.15 Şarkılar 22.45 Haberier 23.00 Kapsnış. tkinci devre BULMACA 1 i 3 4 e / 8 »a u c n A « m 1 1 1 •1 1 • 1 • «I • i • • • !• Scidon suğa: 1 Kafeste beslenilenlerden biri (mürekkeb kelime). 2 Kadıköyünde bir *.t. 3 Sulu geçid, brt tatlı çeç'.dinin yarısı. 4 Ele geçirilmek lstenilen. 5 Tersi alafrarga «âdi v» bayağı demektir. 6 Bir korr.şumuzun ysrısı. işçin n döktiıklerinden. 7 Hicab ygıjsu, çevrilince Aropolun yamaçıkar. g Göz ( c:ndakl şçhır meydana yaşı (eski lerinıi. Yukarıdan cşağıya: 1 Milll Miıcadele de^'ndekl Palamut balığı akını • çetin sava^lardan biruiin adı. 2 GiriçPalaır.ut balıgı akını devam etmek ke"n ve dişîi". noTaTS*"ÂnadoTu gelitedlr. Marmara ve Karadenizde çok rımin eli ve başı bu durumdadır. 4 miktarda. a\*lanan balıklar bahkhaneye Üzer ne yaslanıp çjll.inarak. 5 Bagetirilerek ucuz fiata «atılroaktadır. Ta z«n böyle «ıh:r d*. k«b» ohnaz, « neçl 5 kumça kadar düçen balıklar so B:r musiki âleti. göz hoş göıtir.enlerguk hava deposu buhınmadıtından bo dcn. 7 Gencl k cağı (eskl terim). zulmakta ve denize dökülmek tehllkesi 8 Birşeyin olacağı hakkında lylmser nritaleaiar ileriye süren, Habeşlsbajgöstermektedir. Tan kib.irı. Pa!amutların bir kısmı da Eskisehir EvıeU:i bııTmncanın haHedHmif ;ekH ve Ankaraya gönderilmektedir. " İkinci devrede sıkışık bir vazlyetten kurtulan İstanbulspor, sağdan Beşiktaş kalesine indi. Tehll" keli bir şandeii Beşiktaş sağ mtidafii zorlukla kurtardı. Beşiktaşın devamlı hücumlanna maruz kalan İstanbulspor kalecisi güzel kurtarışlar yaptı. 8 inci dakikada Beşiktaştan Fahreddinin çektiği sıkı hir frikik de top direğe çarparak ge« ri geldi. Beşiktaşm üstün oyunu tstanbulsporu müdafaada kalmafa mecbur etti. 10 uncu dakikada Eşref, penaltıdan Beşiktaşm dördüncü golünü yaptı. İstanbulspor iarsıntı göstermediği için zaman «•man, hattâ rahat rahat Beşiktaş k»lesine kadar gidiyordu. Çalım ve kısa pas hastahğı bütün gayretlerl heba ediyordu. İstanbulspor, Beşiktaş kalesindo iken Fahreddin, uzun bir vuruşla topu İstanbulspor kalesine kadar gönderdi. İki müdafiin arasvndan kaçan Şevket, topu süre süre İs tanbulspor kalesine kadar geldi V9 iki metreden çektiği şüt de top kalenin çok üstünden dışan gitti. İstanbulspor, ysptığı hücumlarla nefesli bîr takım olduğunu isbat etti. Beşiktaş da maçı 4 1 ka zandı. Ömer BF.SİM Galatasaraylılar bugün geliyorlar İngilterede bir turne yapan Ga« latasaray futbolculan bugün ssat 13,30 da uçakla Yeşilköye geleceklerdir. Galatasaraylılar, takımlannı karşılamak için büyük bir U •ffHral töreni hazırlamışlarAr. Galatasaraya 5 kupa verildi tondra 24 (A.P.) Türkiyenin Galatasaray futbol takımı, Istanhula hareket etmek üzere pazar günü uçakla Londradan ayrılmıştır. Ga< Intasaray takımı, Ingüterede yaptığ» gezi sırasmda karşılaştığı Inîiliz takımlarından almış olduğu beş gümüş kupa ile avdet etmektedir. Kupalar, vaktile bir kulüb 5yesi olan ve halen defektiflik vapan Davran taıahndan takdim edilmiş» tir. Yaptıklan beş karşı'.aşmada mağ lub olan Türkler, Ingiltereden aynl dıkları için müteessir olduklarını belirtmişlerdir. Takımın idarecisi demiştir kl: « ingilterede son derece iyi bir şekiide karşılandık ve gösterilen misafirperverliğe müteşekki * * * tadırlar. *. . «Uçan taşlar» görüldü Ne«Yofk 24 ıNafen) Uçan dairelerin yerine sündt de «uçan taşlar» çıkrnıştır. Bazı müşahidlerln lladelerine nazaran Güney Amerika tem&lannda, fcure\i uçan bazı maddeler görülmüîtür. Tepkili blr ucak bu mecbul madderün" peşi.^den gönderilmiş. Jakat tafla temas edememiştT. Bir n&zarlyeye göre bunlarm meteorolojik balonlir olmau da lhtimal dahlllndedlr. * * • Koyn btr particinln karan Londra 24 (Nafen) Muhafazakir Paıtinm delice taraftarla.rından Ernest V hite geçen jubartakl îşçl Part.slnln galebesinden » n r » ruJrutu hayal» ugnyarak kendl partislnln lktidara geçme. sln» kadar »ürece'« ounan lçinde «açlarını kest.rmcmek kararını vermişf.r. Şimdiden saçları omuzların* kftdar uzam i | bulunmaktadır. Erayın hemsirelerl NAHTDE SİPAHİOĞLU Bugün Matinelerden ltibaren 2 3 * S 6 7 8 M »S 24 9 950 pazar günü Hakkın rahmettne ka\U5mustur. Cenazesı 25 9 950 pazart l günü Ak.«aray Valide camil «okak 34 Şen apartımanından kaldırılarak Ak'arsy Valide camiinde öğl# nıman n ı müteakıb Merkezsfendl kabrlçta. mna defnedilecektrt. Allah gar.ki raht eylettn. ATIAS B a! SİNEMASINDA R o l l e r d e : co •• o » •4 06 Bugün Matinelerden ltibaren' Ticaret Odasında toplanh yapılacak Dıs Ticaret Rejimine ald ithal Kst°leri hakkmda dü^üncelerin tesbiti maksadile, tüccar ve sanayıcilerimiz çarşamba gününden ltibaren Tlcaret Odasında toplantılar yapacaklardır. Toplantılarda hazırlanacak raporlar Ekonomi ve Ticaret Bakanlığına bildirilecekiir. KANUN KARSISINDA VAN JOHNSON Aynca Jurnal'de SARAY SİNEMASINDA GLORIA de Haberler. 1 İLİMİ E|N|»|A|V T İEİAİ T| ! |S| DİE ! |ZİN| IİKİLİ R II İYİA N İ A İ L|A A IZİAİ R|A|Z|A|R Z \B\S\ IİKİAİ N|* » \ü\m\K|E|R| EİM, A I Ç I I I »|L|*I •11 TEŞEKKÜR \m HAVEN ARLENE DAHL K O R E * den SCOTT BRADY ve L. STEVENS taratndan temsil edilip dünyaam en büyük çeh: inde cereyan eden müthiş maeer* ve sırları tasvir eden NEWYORK LİMAN Kacakçıları Filmi gösterilecektir. ^^^•••^^••1 Bütün bir eroln kaçakçı şebekesine kuri'anda eden bir Senelerce İzmir, Aydın, Ödemiş havalisinl titreten, binlerce insanın kanma firen, fakat fakiı fıkaraya daima yardımlarda bulunup halkm scvgisini kazandığı için ele geçmiyen meşhur Çakırcalının maccra doln hayatı/ kadının maceralan ••••••İ^^^HH CAKIRCALI H1EHMET EFE Baş rollerde: GÜLİSTAN DENİZ Bu film Çakırcahrun hfikum »urduğü yerlerde hakikt pfelerin i?ii*akile nefis bir şekilde r. PEK Y A K I N D A Kadîköy S Ü R E Y Y A Sinemasında Fılm Dırektorü: FARUK KENÇ Mısırdaki işlerimizi hüsnü suretle intac etmek lutfunda buJunan ve istihkaklarımızı muntazaman Evkaf Nezaretinden alarak bize göndermeği tacil eden Mısırda Şairülezher 120 numarada mukim avoıkat Mehmed Bey Ahmed El Hınnaviye teşekkürler eder ve Türkiyede misafir kaldığı müddetçe de kendisine lâyıkile hizmet edemediğimizden özürler diler hayırlı yolculuklar temenni ederim. Aksekili Hulusi Kavhan Sahib vt Bajmuharriri YENİ ESERLER Osmaıılı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sozlüğü (VIII inci iasikül) Osmanlı Tarihini incelerken karfltaSnraâırr.ız zorlukları önlemek maksadile Milli Eğitim Bakaniığmca yayınlajıan ve Mehmed Zekl Pakalın tarafındaft k«:cmî alman bu sözlügün 8 inci f&sl. J'jlü de çıkıni'tır. Sözlüğün tu fasikülünde (Goygoyctılar). (Gurubi saat). (Hacegân), (H«cı). (Hakant, (Halvetı, (Hamse), (Hasekl ağaları). (Haseki oğlanlan) i':h gibi maddeler incelenmektedir. Sözlüğün bu sekizinci fasikülü 130 k u . ruş fiat!a bütün kitabevlerinde »atıN m&ktadır. Mevsimin en büyük hâdisesi BaşyıldM ANA ESMERALDA ve 16 güzelin süsledigt MONTEMAR İSPANYOL Reviisü BâyramjD üçüncü Pazartesi Dördüncü Salı, 27 Çarşamba akşamlan 9.15 te. D î K K A T : Bayram günleri Sinema 1 GECE YARIŞI. 2 ÇILGTN* HA1ALET CUlMHURrYEr'in TEFRİKASI: TARSİM hey.â ile Fikıeti görünce 8es:j.ıdiler. Viyanalı kadın: Birer cin ile gingerale içmez misiniz?» Dedi. Fikret, eskiden hiç içkl içmezdl Süheylâyı tanıdıktan sonra, her gün yeni bir çıigınhğın tadına bakarken, bir gün de: Haydi, kar?ılıklı içelim. Bakalım nasıl olacak?. Demişlerdi. O gün, kendilerinden geçinceye kadar içmişler, »onra da: Bir daha, gene böyle ikimiz başbaşa kalmadıkça, hele başkalannın yanında hiç içmiyeliro! Diye birbirlerine söz vermişlerdi. Kimisine göre bütün kötülüklerin anasıdır; peygamberler, ümmetlerinden bucaJc bucak kaçırır Şairler onsuz edemez; sevdıklermi andıkça sarılıp sanlıp dikerler!... Süheylâ ile Fikret de arada bit onun bir katresinde bütün dünyayı unutuyor; onun verdiği başdönmesi içinde birbirlerine büsbütün sokulup büsbütün yaklajıyorlardı. İkisi de verdiği sözii tutuyordu. Bir yerde, bir sofrada içki verilecek olsa bile, ikisi de ya hiç içmemenin bir kolaymı buluyor, yahud da şöyle yalandan dudaklarının ucunu dokundurup bırakıyordu. Viyanalı kadın da Fikretin hig içki kadehine el sürmediğini ?özden kaçumamıı dacaktt, Onun Bu bir A N D Sinemasında Filmidir Ondan yana hiç korkunuz olmasın! Onlar bizi kıskanına, bakınız, ona »özüm yok! Diye gülüyordu. Yeniden kalktılar. Üstöste bir kaç defa daha dan» ettiler. Bir aralık Viyanah adam, soluk soluğa geldi: Geçmiş olsun! Derken içinden de: Oh olsun!. Diyor gibiydi. Sonra da anlatmaya başladı: Sizin madamın başına gelenler! Bakara oynadı. Kaybetti. Hem de bütün parasını verdi, sanırım. Bakara mı? Süheylâ bakara oynamazdı; nasıl oldu? Rulet masası çok kalabalıktı. Yer bulamadık. O da bakara oynadı. Bir kaç el kaybedince çok sinirlendi. Oyunu büsbütün büyürtü. Çantasmda ne kadar para varsa verdi. İngiliz liralan da vamış; onlan bozdurdu, hepsini kaybetti!. Salâhaddinin Parise geleceğini duyunca; ne olur ne olmaz, onunla bir yerde karşı karşıya gelmcmek için, hem de biraz değişiklik olsun diye, Fikret, o günlerde jöyle Londraya kadar bir gezinti yapmayı düşünmüştü. Onun için bankadaki parasını çekmiş, pek çoğunu da Ingiiiz lirasına çevirtmişti. Sonra, yola çıkmalan bir kaç gün için geriye kalmış, araya cumartesi, pazar da girince parayı yeniden bankaya yatıramamışlardı. Hepsi Süheylâda duruyordu. Anlajılaa bakarada ver NADİK NADİ Bm nttshaia yazı t#I*rini fiiltn tdtn: NAZIM ULUSAY Cumhuriyct ISatbaast TERCÜME (Goeth? Özel MJ/IM) Millî Eğitim Bakaniığı Tercüm» Bfl" rosunca yayınlanmakta olan bu güyel derginin (Goethe Özel aayısı) nı tesklt eden 4951 :nci sayısı çıkmıstır. Bu sayıda, Gcethe'den seçme siirler, tiyatro eserlerinden parçalar, dçstan. rnş, ve romanlar. hatıra, seya.harname ve denemeler, mektublar, Goethe hak. kıı.da yazılar bulunmaktadır. Tercü'ine dereisinin Gccthe Özel «ay'.gl 225 turuş fiatla bütün kitabcılarda fitılmaktadır. 'cfmdsa Yazan: KEMAL RAG1B ENSON Otelde, lokantada, yüzme havuzunda. gazınoda her gün karşı kar|iya gelen, yanyana oruıanlar aTuSmda ilk once uzaktan uzağa şoy le bir goz âjınalığı başlar: sonrs herkes şöyle bir baş eğip birbirini selâmlarken günün bırinde araya hiç kımse gırmeden. hiç bir tanıştıran oiınadan kendiliğinden konujuo arkadas claniar bile göi'üiür. . Onlar da böyle uzaktan, yakından bir. kaç tamdık edinmişlerdi. İç!erinde Viyaaalı bir karı koca variiBelki de herkes ocları karı koca diye tanıyordr^ da ne olduklanm büen, ara>np soran yoktu. Erkek hem yaşlı, hem pek bitkin görünüyordu. Kadın da hem genc, hem güzel, üstelik pek canlı, pek al:m'ı idi. llk önce gelip Süheylâ ile konuşan, onlsrla çsrçabuk içli dışh olüveren hep karısı idi Fikret. Sühev!=nitı kıskauçlısmj biiiycr; onun icin Viyanah kadındsn uzak durmaya çahşıyordu Kadm, sanki biraz kendi kocasma ?ds • teriş ols'jn diye, biraz da Sühevlâriın kıskançlığmı sezmiş de onun için, inadına, Fikrete sokuluyordu. Kadmlar, hele kendilerinde olmıyan güzelliklere, göriinüşte, hiç deeer vermez; içlerinden de büsbütün kıskanır' Süheylâ, siyah saçlı idi Viyanalının altın renginde saçlan vardı. Süheylâ, ince uzun boylu idi; öteki, etli canlı bir kadındı Eskiden, Fikretle aralarında kıskançlık gürültüsü çıkmadan biı gün bile geçmezken şimdi Süheylâ onu hiç de beğenmiyormuş gibi görünüyordu. Yalnız arada bir: Siz erkekler hep sarışın, şişman kadın isteısiniz. Haniya bir şairin dediği gibi, "sizin için kadın. bir yığın et, bir tutem saçtırî.. Bizde Viyanahian pek ince, pek kıvrak sanırdık. Anlaşılan bu, pek uzak köylerde doğmuş, sonra nasılsa Viyanaya gclmiş olacak!. Bunu senin için söylemiyorum; ser aıtık bu kadar hantal, bu kadar yıpranm:ş, üstelik sokak kedisi gibi sokulgan bir yosmaya da yüz verecck değilsin ya!.. Dedıgi oluyor; bu kadarcık olsun takıUnaktan kendini alamıyordu. Bu akş^m, Deauville'de gene onlarla karşılaştılar. Kadın, kunıar oynamayı pek o kadar sevutiycriu Barda oturmuşiar, ıçıyorlaıdı. Su ıçın: İsterseniz, tiz yalnız gingerale içersiniz!. Diye eğlendL Bu, zencefille kanşık, llmonatayı andıran bir gazozdu. Kocası ds zorladı. İster istemez onlann masasma oturdular. Viyanalı kadın, hep öyle Stekilere inad, bir aralık ayağa kalktı. Fikrete: Haydi, biraz da danj edelim, dedi. Çocuk, hele bugünlerde Süheylâyı hiç incitmek istemiyordu. Şimdi de Viyanalı kadını, birdenbire karşısında, ayakta, danı için iki kolunu birden şöyle biraz kaldırmıj görünce: Danlma!. Diye yalvanr şibi bir bakışla Süheylânın gözlerini aradı. Kadın, öfkesini belli etmemek için başmı çevirmişti. Ister istemez kalktı: dans eden çiftlerin arasına onlar da karıştı'ar. Masaya döndükleri zaman Viyanalı kadınm kocası da, Süheylâ da yerinde yoktu. Yukarıya, oyun solonuna çıkmışlar; onlann masasına iş gören adam öyle söylüyordu. Fikret, gidip aramsk istedi. Viyanalı kadm bırakmadı: Biz oturalım, diyordu; burası daha iyi. Hem bir azıcık o>ıın başbaşa kalmış oluıuz. Yoksa kannın bizimkinden Kiskanıyor musunuz? Sonra da: diği para bunlardı. Uzüldüğünü pek belH etmek istemedi: Ödümfl kopardınız, diye gülümsedi; madamın başına gelenler, dediniz de pek korktum. Ne olursa olsun, siz gent onu yalnız bırakmasanız iyi olur. Çok sinirli idi. Buraya bile gelmek iıtemedi. Nereye gitti? • Oyun salonundan birlikte çık tık. Belki de otele dönmüştür. Fikret, onlardan aynldı. Oyun salonlarını dolaştı. Süheylâyı bulamadı. Gazinodan çıktı. Deauville ile onlann oturduğu Trouvillein araîi yayan yanm saat bile rürmüyordu; Belki yolda bulurum, diye oray» kadar yürüdu. Kadın otelde de yoktu. Daha gelmemiş olacaktı Karşıya, bir de oradaki gazinoya gitti. Orada da bulamadı. Gece tiyatroy» gideceklerdi. Onu cKişündü. Yeniden Deauville'e gitti. Perde açılıncıya kadar bekledi. Süheylâ tiyatroya da gelmedi. Gene otele döndü. Beklemeye ba? ladı. Süheylâ ancak geceyansından sonra geldi. Hiç de öyle üzüntülü görünmüyordu. Sanki o Viyanalı herifin anlattıklarından hiç oirisi olmarruştı. Yahud da ne olacaksa olsun, diye hepsini göze almış; çok korkunç kararlar verdikten sonra aıtık sükunete kavuşmuş insanlara benziyordu. Fikret de üstelemedl. Yalnıs: Beşiktaş, 1. Sporu 41 yendi Dün Kadıköyde Fenerbahçe efa ile maç yaparken, Şeref stadmda da Beşiktaş İstanbulsporla karsılaştı. Çıkan mevsimdenbeıi Şeref »tadma gitmemiştim. Zaman zaman Boğaza giderken de Şeret tadınrn içini göremezdim. Ne yaan söyliyeyim, Şeref stadını bu kadar ihmal edilmiş görmek baıu hüzün verdi... Amerikada yaptığı turnede bük başarılar gösteren Beşiktaş takımını İta'^aya giden Şükrüden mahrum olarak dün ilk defa sev •ettim. Stadyom sayılı derecec'e alabalıkü. Takımlar sahaya şöy e çıktı: Beşiktaş: Mehmed Kemal. Veii Nusret, Ali İhsan, Eşref Hikmet, Hüseyin, Şevket, Fahreddin, Cihad... İstanbulspor: Fehmi Mehmed. Saim Nevruz, Meriç, Feridun, Günaydın, Alp, Kerim, Metin, Toros. Lik hazırhğl için yapılan oyura Beşiktaş başladı. Mevsirn başı doayısile her iki takımın oyununda iç bir ahenk yoktu. İlk anlarda stanbulspor daha fazla atak ya ar gibiydi. Yavaş yavaş Beşiktaj istünlüğü alrr.sğa başladı ve SJI çığm ortaladıeı topu yakalıyan merkez mühacim yedinci dakikada Beşiktaşm ilk golünü yaptı. Beşikaş merkez mühacimi sağ muavinen aldışı pasla 12 nci dakikada İkinci golü de kaydetti. iki tara MARKSİZM Par's ITukuk Fakülîe.si profeıenrleririden A. Deschamps'in d'Iimize profesör St:ud Kemal Yetkin t*ra£ından çevrilen bu eserinde, Marksizmin tarafsız re iimî bir göriişle, derlitoplu bir sekılde yalnız tahliü değil. p.ynı zamanda esa=lı bir tenkidi de y^pılmıştır. Mark,=ın, bazıları hâlâ kuvvttıni muhafflza etmekle beraber, bugün çofu artık rnodem iktisadcılar, hattâ bizzat Marksçıtarafından eskimiş sayılan razRrlyeler bu k.tabda iz.lı olunmaktadır. IRAK Kara kuwet:eri eğitim rr,;ifctişi öğ. retmen Tufgeneral Hakkı Rrif Ayyıldız tarsfından yayınîpnmış olan bu e*€r dost ve komşu iilkenin tarihinden fizikî, beşerî ve ekonomik coğrafya. 5ind3n bahseder. Resimli ve haritalıdır. İnkılâb ve Zaman Kitabevlerinde satl* lır. Tavsiye ederiz. ÖLÜM Bay SARKİS AGOPOVİÇ'in vcfat etmiş oldusu te*?s.sür!e bildirilir, Ccnazr* merasimi yarınki salı fcünü 2* eylııl 1050 saat 16 da Beyoglu Balıkpazsrı Üç Poran Ermenl kni^esinde icra oktnacaktır. İsbu ilan husu.i csvctiye yeTİne kaf^ir. ** Arjiası vat P Taziyet zi.v^rcllcrinden lmtina edllnıesı rica olunur. Cenaz» L»"azımatcısı BKÖTJYAN Telef. 11223