23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 EyMl 1950 CÜMHÜRİYET r BlR DAKİKA Yeni bir ümid kaynağı imdi de dünyamn ümid dolu bakışlan Birleşmis, Milletler Genel Kurulunun bugün başlamakta olan toplantılarına çevrilmiştir. 59 millete mensub 1000 den fazla delege Flushing Meadows'da içtima ettikleri vakit beş senedenberi sulh yoluna serpilmiş roânialan temizlemek maksadile yeni bir gayrel daha sarfedeceklerdir. Genel Kurulun muvakkat gündeminde 89 e yakın mesele bulunmaktadır. Bunların çoğu da San Francisco giinlerindenberi askıda bırakılmış mevzulardır 11 iiyeden müteşekkil ve şimdiyo kadar 501 toplantı akieden Giivenlik Konseyinin bir tiirlii halledemediği bu raeseleleri 1000 den fazla delege 50 toplantıda askıdan indi rebilecek ve bnnlara bir hal çaresi hulabilecek midir? Evvelâ şu noktayı açıklamak faydalı olnr; Birleşmiş Milletler teskilâtı içinde tesirli bir rol oynıyabilecek teşekkül Giivenlik Konse? idir. Aııcak o karar verebilir VP bu kararlannı talbik ettirebilir. Fakat Giivenlik Konseyinin bu «icn» kuvveti» de veto ile sıfıra indirilebilir. Birlesmiş Milletler Gcncl Kumlu ise her ne kadar veto hastalığına müptelâ dejjüse de bon<i;ı da ticra kuvveti» mevcud dejrildir. Genel Kuruldaki büyük dcvlet temsilcilcrine cveto» hakkın.'i verilmemesini Rusya bir tek şari(> kabul etmiştir: Bu teşckkülün hiç bir icra kuvveti nlmaması şartı ile Gayet dar salâhiyetli ve «icra kuvveti» olmıyan Genel Kıırtıl bu vaziyette ne yapahilir? Batılı idareciler de bunun faıkma varmış olacaklar ki Genel Kunılun salâhiyetlerini arttırmnk maksndile harekete gecmişlcr ve bazı projeler hazırlamıslardır. Bunda mııvaffak olunduğu takdirde Genel Kunılun, Rus vetosıı ile atıl bir halde bııakılan Giivenlik Konseyinin vazifelerini üzerine alnıa.sı ve bunlnrsemereli bir şekilde başnrması mümkiin olabilir. Fakat Genel Runılun salâhiyctlerini ne şekilde genisletmpnin mümkiin olacağı tafsi lâtlı bir şekilde açıklanmamıştır. Şimdiki halde yeni iiyelerin kabulu. atom cnerjisinin kontrolu. silâhsızlanma projeleri, Ktıdüs şchrinin statüsü, Franco İspanyası ile münasebetler, peyk memleketlerdc insan haklannın çijjnenmesî, Kusyadaki esir kamnlan ve buralarria yapılraası istenilcn tetkikler gitıi meselelerinden evvel Birlesmiş Milletler Genel Kurulunun kendln« aas'l bir genel sekreter scçecejji mesolesi ortada bulunmaktadır Mevcud durumda bu mesele dc ötekiler kadar di1 cnli pöıülmek'.edir. Genel Kurul tarafından ekseriyetle seçilecek bir genel sekreterin Giivenlik Koıııeyi tarafından tasvib fdiimcsi clzemdir. Bıırada da veto h.ikkı yiiriiyccegindcn ancak hem Rusyanın ve hem de deı»!"l<ra»i memlrkrtlerinin itinıad edebileceklcri bir şahıs kabul edilehilecektir. Şimdiki halde bbyie bir naımed giiriilmcnıektedir. Gcne! Kunılun ilk tnplantısında Nnrve< li sosyalist Trygve Lie hrnı Batılılar ve hera dc Rusya ile peyUlcri tarafından destcklendiğinden genel sekretrıliçi koparahilmişti J'akat bcş scne için intihab edüen bu zatın miıddeti şubat ayında dolmaktadır ve (jcnel Kurul şimdi, yerine bir baskasını seçmek meeburiyetindedir. Korc tecavüzü karşısmda Rusyanın <.sulh emclleriae > artık inanmaz olan Trygve Lie yi Mnskovanın bu sefer desteklememesi beklenehilir. Aynca Krem linin snn tecavüz hareketleri Ba tılılan o kadar kujkular.dırmıştıı ki bunlar da Moskovanm ileri sü receği bir «bitaraf namzedi» reddedeceklerdir. Bazı haberler. Trygve Lie'nin biı Iftisna teşkil etnıek üzere yeniden iki sene için Genel Sekreterliğe seçilebileccğinden bahsetmektedir. Aynı haberler, komiinist Çinin Birleşmiş Milletlere alınması hususunda sarfettiei gayretten dolayı Moskovanm Trysrve Lie'ye karşı bu sefer de votosunu kullanmıyacağım kaydetmektedir. Fakat aynı sebebden dolayı milliyetçi Çinin Kore'de kızıllarm sulh istedikleri şayiası çıktı ladır ki yeni kamplann hazırlanması lâzım gelmiştir. İnchen köprübaşına çıkan kuvvetlerin muhtelif kollardan Seul'u kuşatmakta oldukları bildirilmektedir. Çıkarmayı yapan kuvvetlerin büyük kısmı başkente beş kilometre yaklaşmışlar ve Han nehrini aşmağa başlamışlardır. İlerlemekte olan Amerikan deniz piyade birliklerinin bu bölge halkı tarafından sevincle karşılanmakta olduğu müşahede edilmiştir. Köprübaşı civarmda taarruza geçmiş olan Birlesmiş Milletler kuv vetleri de hafif bir mukavemeti venerek 8 kilometre daha Uerlemişlerdir. Mühim kuvvetlerin Naktong nehrini geçtikleri bildirilmektedir. Ricat etmekte olan komiinist biriklerine Mürtefik uçaklan 400 ton bomba atmışlardır. Bu cephede 25 ağustostanberi 14.000 kızılın öldüğü ve 400 de esir alındığı öğrenil Amerikanııt yardımı 1952 den sonra da bu yardıma devam edilmesi tavsiye ediliyor Washington, 18 (a.a.) (Lps). Paşkan Truman'ın hususî müşavır) Mr. Gray, hazırladığı bir raporda, Marshall yardnnı sona erdiği ıa man diğer memleketlere yardıro maksadile Birleşik Amerikanın ta kib edeceği iktisadî siyasetin an» hatlarını izah etmektedir. Bu raporda Mr. Gray, Avrupaya yapılan iktisadî yardımın 1952 den sonra daha üç veya dört yıl devam etme sini tavsiye etmektedir. Bu yardım askerî yardımdan ayn olacak ve idaresi «denizaşın memleketlere İktisadî yardım idaresi» adı ile Amerikan hükumetinin kuracağı yeni bir teşekküle tevdi edilecektir. Biz bize. Evinizde hizmetçi? Yok. Çamaşıra.? Randevu ile. Ahçı? Daha az. Böylece tarlanıza rençber, inşaatınıza işçi, çocuğunuza dadı, kapımza kapıcı... Ve ilh, bir türlü bulamıyorsunuz. Sonra Türkiyede işsizlik var. Ne işsizliği? Türkiyede sadece tenbellik var! D. N. gidecek birlik son defa teftis edildi Bayfnraft I tnet sahifede top, mskinelitüfek atışlan, istirahat ve eğlence zamanlannda söylenen köy havalan, bir ağızdan okuıian Kore marşı, talim sırasında erlerin süngü takıp (Allah, Allah) ses leri arasında hüeuma gecişleri ;ıyn ayn canlandın'.dı. Birliğin Alay Komutan muavini Yarbay N=jtık, erlerimizin bilhassa yeni silâhlurı kullanmaktaki kabiliyetini kısa konuşmasında takdir'.e belirtti. FComutan muavini bütün vazifelerin öğretüdiği şekilde mükemmelen yapıldığını ifad^ ederken bir iki küçük nokta hakk.nda öğüdler verdi. Filhskika kahraman erler, mevkilerinden bir anda hüeuma çıkarak cesrretle ileri emişlerdi. Fakat bu sırada dü=man saflarına ^nğru mc.kineîi ateşleıi devam ettiğindtn Yarbay Natık: «Ateş arkamızJan gelirken dikkatli olun» dedi ve şunu ilâve etti: «Bu sizlerin yüksek cesaretinize alâmettir ama, bu talim ycrinde vurulmak istemeyin. Daha dikkatli olun. Bombalarımzı attıktan sonra biraz sinmek "ıâz.'m ki, zaran size 'dokunmasın.» Komutan muavini hüeuma çıkış vaziyetini çok beccndiSini kaydederken: «Hep birlikte (Allah, Allah) deyişiniz bilhassa hoşuma gitti. Gideceğiniz yerlerdc büyük başarılar kazanmanızı Ulu Tanndan dileıim» dedi. BİTÜk komutanı Tuğgeneral Tah sin Yazıcı da: <r Bir asker olmak sıfatile aldığım, alacağım her vazife mukaddestir. Bilhassa hükumetin söz verip imzaladığı bir anlaşmaya cöre bu defa sevgili miiletimizin ordusunu temsilen Koreye gidis vazifesini de bütün kudsiyetile karşılayarak yola koyulacağız. Alacağımızmuharebe vazifesini Türk ordusunun urihî şanına yakışacak şekilde basarmak. şimdive kartıf tsnınmıyan topraklarda sancağımızı şerefle dalgalandırmak en büyük cmelimiz olacaktır» dedi. Allahm yardımüe başanlar elde edileceğini söyleyen Komutan, subay ve erlcrin ?elik yaymış gibi kurulmuş. bhenmiş imanlarma güvendiğini belirtti ve büyük miiletimizin vedisinden yetnisine kadar her ferdinin dualan en yüksek bir m?nevi kuvvet n'd'.ıâunu da ilâve etti. Dinleyicileri talim ve terbiye devresini tamamlamış olan kahraman erierimizm yanıbaşma getiren, onların şevk ve cesaretlerini canlan dıran, seslerini duyuran bu geceki radyo röportajı bir bakıma bir veda mesaiı da sayılabileceâinden her tarafta eeniş bir alâka uyandırdı. Mckki Said Esen Koreye jidccek birliğe davul vc zuınalar satın alıııdı Anksra 18 (Türk Ajansı) Koreye gidecek Savaş Birliğinin yolda ve Korede mil!î çalgılarla eğlenmesi için alâkalı makam bugün 2 davul ve 2 zurna satın almıştır. I Nizamşiken ruhu tepelemeli! en hürriyet taraftanyım; sizin de öyle olduğunuza şüphe etmem. Lâkin deseler ki: Nizamsız, düzensiz ve otoritesiz bir hürriyeti mi, yoksa hürriyetsiz fakat otoriteli bir idareyi nrf tercih edersin? İkincisini tercihte bir dakika tereddüd etmem. bütün dünya da böyledir. Birinci Dünya Harbindea sonra Avrupada beliren nizamsız, düzensiz ve otoritesiz hürriyetten bezen halk yer yer diktatöıler aradı ve yarattı. Almanyada Hitler, *talyada Mussolini zorla iktidara gelmediler.. Seçilerek getirildiler. Diyecek şııdur ki hürriyetuı, demokrasinin en büyük düşmanı nizamsızlık. otoritesizliktir ve bu hall demokrasi icabı sanmak ye sandırmaktır. Eylulün 16 ncı cumartesi günü saat 3 buçukta, Köprü üstünde Istanbul tarafına gidecek otobüslerin durağında bekliyordum. Yanımda bir binbaşı dostum da var. Elli metre kadar uzakta Karaköy isti' kametinden gelen bir otomobili, oradaki polis memuru durdurmak istedi. sebebini bilmem. Araba hafifledi. Mcmur yaklaştı. Bir şeyler söyledi.. Araba tekrar yürümeye başladı. Polis bu sefer arabanm kapısını açtı, (belki içeri girmek istedi). Fakat joför, roemuru göğsiinden itip kaçmaya başladı. Polis beş; on metre koştuysa da yetişeraedi ve güpegündiiz, Köprü üstünde binlcrce adanun gözö ününde içinde de kadınlar bulunan bir taksi kartı, gitti. Benim gördüğüme göre polis varifesini, hattâ hayatını tehlikeye koyarak yapb. Eğer şoför polisi ittiği zaman arkadan süratle bir araba gelmij olsaydı, memura altına alırdı. Bu hâdise âdl blr vak'adu diyebiliriz. Adi olmıyan tarafi şudur: Demek ki; Köprü üstünde herkesin pözü önünde bir taksi bir adamı ahp kaçırabiliyor, ikincisi, ileride göreceği cezadan yılmadan bir şoför, polisin dur! emrini dinlemiyor ve hattâ onu sokaça itiyor. Ben otorite taraftan bir adamıra. Hükumetin pnrtisi obnaz. Hangi partiye mensub olnrsa olsun. hükumetin vasfı şakaya gebnemesi ve nizamlan tereddüdsüz tatbik etmesidir. Şimdi düşünüyorum. Bu şoförü böyle harekete icbar eden sey ne idi?. Bir suçu mu vardı acaba. Bir kere yakayı kurtardıktan sonra, ilerisini idare edeceğinden emia olmak mi? Bu ise çok kötü bir kanaattir. Dünkii gazetelerde Istanbulun asa« yiş âmirleri Valinin reisliği altırda İoplanarak şehirdeki zabıta vak'alarile meşgul olmuşlar, diye okudum. Demek ki şehirdeki huzursuzluk onların da dikkatini çekmiş. Hükumetin asayis ve hurur işine ehemmiyet vermcsl, ilk vazifesidir. halk hükumet mefhumunu ancak bu unsurdaki tesirile ölçer; lâkin hugün îstanbuldaki durum başka yerleri bilmem bir asa>işsİ7.1ik değildir. Istanbulda sessiz sadasız şikâyeti mucib olan vazivet, sabıkalılann veya sabıkasızların yaptıkları cürümlerin artması değildir. Gerçi bu da halkı korkutmaktadır; ama asıl mesele bu ı!ağildir. Asıl tehlike cüriim yapnıaya kabiliyetli unsurlann bir kanun tanımamak hevcsine düşmüş olmalarıdu. Bugün ayağınıza basan, kafanıza sırtındaki yükü çaıjan, tramvayda üstünüzü kirleten birine Bdjiaraft 1 ind sahifede miştir. Sulh teklifi şayialan Bagün Tokyoda dolaşan bazı haberler, Kuzey Korelilerin sulh için müracaat ettiklerini bildirmekteydi. Fakat Amerikan Savunma Bakanbğı bu hususta hiç bir müracaat vuku bulmadığmı bildirmiştir. Konseyde reddcdilen Rus te.'difi NewYork 18 (R.) Güvenlik Konseyi bu akşam S01 inci toplantısını yapmıştır. Sovyet delegesi Malik, General MacArthur tarafmdan gönderilen raporun okunmasına şiddetle itiraz etmiş ve evvel Formoza ıfteselesinin ele alınmasını istemiştir. bu Sovyet teklifi bire karşı on oyla reddedilmiş ve Amerikan delegesi raporu yüksek sesle okumuştur. Bu raporda General MacArthur, Sovyet Husyada 1949 ve 1950 senelerinde imal edilmiş silâh ve cepanenin Kuzey Kore.ilerden almdjğım resmen teyid etmektedir. Pakta girmek •mımMiıınuilllüllllilllllllliniffiüü'lll'llllüllllllllllımMiıııı Atlantik Paktına niçin alınmamışız? tiaştanıfı 1 rncı sahı'ede zum gördük'eri takdirde Türkiye askerî makamlarile Kuzey Atlantik teşkilâtı arasında doğrudan doğ ruya temaslarla Türkiyenin destekenebüeceğine işaret etmektedirlet. İşte Üç Biiyükler de Türkiye :l<r münasebetleri bu esas dahilinde sıkılaştırmak fikrindedirler. Türki yenin, güvenliğini tehdide maruJ hissettiği anda Kuzey Atlantik itifakına doğvudan doğruya girmC' gine müsaade edecek o!an bu kararın Paris, Londra ve Washingtot. hükumetlerinin Türkiye güvenl;5inin muhafazasmdî ne kadar menaatleri olduğıınu belirtmeğe kâfidir. Birleşik Amerika delegasvonu çevreleri, Türkiye dı; güvenliğüup Birleşik Amerikayı ne derece alâkadar ettiğini daha bir kaç gün önce Acheson'un ısrarla üzerir:de durmak suretile belirttiğini hatnatmaktadırlar. Sovyet tecavüzünün yeni hedeffi Bf:«!aratı ! incı snlviede rail ve Afganistanı da tehdid edecektir. Basra körfezine konulacaıc deniz kuv\retleri ana deniz yollanıu tehdid edecektir. Bütün bunların yanında da İran, Hindistana gidebilecek yegâne kara yolunun üzerinde bulunması dölayısile kilid mesabesindedir.» 2 Petrol «İranda zengin petrol kaynakları vardır ki bu, işgal kuvvetinin harb makinesi için pahasız bir servet teşkil edecektir. Ve, bu kaynaklann bir komünis: kuvvet tarafından kontrol edilmcsi hür dünyanın çok zaranna olacaktır.» terenin oynamak istediği rol bakımıııdan da bu pakta alınmamız mahzurlu görülmüş bulunabilir. Bugiinkü şartlar içinde, düııya barışi hesabına fevkalâde ehemmiyetli bir yer tutuyoruz. Cografyamız da, siyasî ve askerî gücümüz de hürriyet cephesinin asla ihmal Mr. Gray, aynı zamanda, Yak'.n edemiyeceği kadar sağlamdır. Bu Ooğu, Güney ve Güney Doğu As fi'lî vaziyeti ayrıca hukuk yönünyanın inkîşafı için tatbikı 8 senc den de perçinlcmcğe ihtiyac duyusürecek ve ödünç, hibe ve teknik luyorsa, Atlantik Paktı dıjında buyardım şeklini alacak olan mufas na bir şekil hulmak herhalde zor sal progrsmların kabul edilmesnıi bir iş olmıyacaktır. NADİR NADİ teklif etmektedir. Basmakaleden devam Kominform memleketlerine stratejik madde gönderilmesi meselesi Washington 18 (a.a.) (lps) Marshall plânı idarecisi Hoffman, Kominform memleketlerine stratejik mahiyette ham madde gönderen memleketlere yapılan ekonomik yar dımın kısılmasma dair yeni malî kanun tasansına konulan maddenin aleyhinde olduğunu söylemiştir. Türkiyentn Oüyenük Konseyine iştiraki Baştarafi 1 inci sahiiede bu toplanhlar esnasında Türkiyenin Güvenlik Konseyine girip girmiyeceği kat'î olarak anlaşılacakhr. Gpnel kurul, Konseyde Mısırdan boşalan yer için Lübnanla Türkiye tarafmdan ileri sürülen namzedlik tekliflerini oya koyacantir. Umumiyetle iyi haber alan çevreler Türkiyenin ekseriyeti toplayacağı kanaatindedirler. Türk delegasyonu tarafından yapılan propagandanın semereli olduğu pörülmüş ve geçen sene Türkij'eyi desteklememiş olan bir çok memleketlerin çimdi Ankara hükumetinin talebine müsbet bir cevab vermeğe hazırland'.ktan anlaşılmıştır. Genel kunılun salâhiycti Diğer taraftan Birleşik Amerika dc'eeasyonununun. genel kurulun salâhiyetlerini geni?letmek için bir proje hazırladığı ve bunu topn.antılar esnasında ileri sürecesi bildirilmektedir. ÖğrenildiSine söre. Rus vetosu tarafından devamlı surctte baltalanmakta olan Güvenlik Konseyinin vazifelerini genel kurulun da yapabilmesi asıl hedeftir. Sovyet teklifi Muhabirler. Sovyetlerin Vichinsky baskanlığındaki kalabalık heyet vasıtasile genel kurul kürsüsünü bir «propaganda merkezı» haline getirmeğe çalışacaklannı bildirmek tedirler. Rus d9İegelerinin fırsat buldukça kcmünist Çin meselesini ileri sürecekleri ve Pekin hükumetinin Birlesmiş Milletlere alınmasını istiyecekreri de kaydedilmektedir. Kunıl başkanlığı Rakı ve bira imali serbest bırakılıyor Bastaratı 1 ÎTJCI sah'tede kel Bakanlığile Maliye Bakanlığı arasuıda konuşmalar yapılmaktadır. Varılan neticelere göre Gümrük ve Tekel Umum Müdürlükleri Maliye Bakanlığına bağlanacak, bu suretle bu Bakanhk kadrosunda mühim bir tasarruf sağlanmış olacaktır. Asayişi ihlâl eden 10 zorba yakalandı Şehrimizde son günlerde tecavüz vesaire gibi vakalaruı artması üzerine zabıtaca bir takım tedbirleria aluıdığını yazmıştık. Bilhassa motörlü vasıtalarla takviye olunan devriyeler, gecenin gayri muayyen saatlerinde şehir içinde ve sayfiye yerlerinde faaliyet ve kontrollarına devam etmektedirler. Hemen her gece yapılacak olan bu kontrolların şehrin emniyet ve asayişini temin bakımından müsbet neticeler vereceği muhakkak sayılmaktadır. Nitekim evvelki geceki faaliyet «onunda biri Fatihte, diğeri Maslakta iki grup, henüz teşebbüs halınde iken motörlü zab.ta ekipleri tarafından yakalanmışlardır. Fatihte Atikalipaşada yakalanan ve 5 kişiden müteşekkil olan birinri zorbalar çetesi, Şefik, İsmaü, Nuri, Nurhan ve Fuad adlarındakı |\imselerden mürekkebdir. Bu 5 zorba, evvelki gece saat 24 te Atikâlipaşada, tramvay caddesir.de bir otomobile binmek istiyen Atike admda gene bir kadını zorla kaçırmaüja teşebbüs ederlerken, devriye ekipleri tarafından cürmü meşhud halinde tutulmuşlardır. 2 nci çete ise, Maslakta Kefellköyü civannda bir hendeğin içinde pusu kurmuş bir vaziyette yakalanmışlardır. Bu soyguncular da Şükrü, diğer Şükrü, Hasan, Şafi ve Nuri adlarındaki şahıslardır. Ge len geçen otomobilleri veya yolculan kollıyan bu haydudların üzerlerinde kama, ustura ve ip bulunmuştur. Her iki çete efradı rlı Emniyet Müdürlüğüne getirilerek sorguya çekilmişlerdir. Yeni istimlâk kanunu tasarısı Ankara, 18 (Ankara Ajansı) Belediyelerin, Millî Savunma ve Bayındırlık Bakanlarmın ayrı ayn tatbik etmekte olduklan çeşidli istimlâk kanunlan yeni baştan gözden geçirilmiş ve Bayındırlık Bakanlığında toplanan bir karma komisyon, yeni istimlâk kanununu hazırlamıştır. Tasan kanunlaştığı takdirde bütün istimlâk işleri bir kanun ü^erinden yapılacaktır. Yeni tasan, istimlâklerde kıymet esasını vergi miktan değil, ehlivukuf tayin edecektir. Sovyet İran ticaret anlaşması Tahran, 18 (a.a.) (Afp): Yetkili bir çevreden öğrenildiğine gdre, Sovj'et İran ticaret anlaşması gelecek hafta imzalanacaktır. Anlaşma senede 20 milyon dolar kıymetinde mal mübadelesine dayanmaktadır. Atafürkün doğduğu ev Baştarafı 7 tnei sahijede nn Ankaraya sidecektir. Muhtar Kumral, bu hususta bir arkadaşımıza şunları söylemıştir: « Atatürkün Selânikteki evi, bu?ün harab bir vaziyette bulunmaktadır. Biz Dernek olarak Atamızın evinin Ankaraya naklini ve monte işini üzerimize aldık. Fırsnt bulursam. sayın Cumhur Başkanımıza vaziveti arzedpceğim. DernoÇ'i miz Atatürkün inkılâblarını tcz olarak ele alan bir tiyatro eserleri müsabakası acmıstır.» Kuşadası civannda feci bir kamyon kazası İ.'mir 18 fTelefonla) Nazilliden ;mire incir yükile gelmekte olan Boztfoğ^n Beled:yesir.e kayıdlı 17 numaralı kamyon Kuşadası civannda frenleri bozularak devrümiştir. Mustafa Tekin ve Mustafa Özbek kamyonun altında kalarak ölmüşlerdir. Karavonun şoförü ağır, iki kişi de hafif yaralanmışlardır. Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı Ankara, 18 (a.a.) Millî Eğitim Bakanlığından bildirildiğine göre, bir müddettenberi hasta ve mezun bulunan Millî Eğitim Bakaniığı Müsteşarı Besim Kadırgana Gazi Eğitim Enstitüsü Müdurü Reşıd Tardu'nun vekâlet etmesi uygun görülmüştür. Reşad Tardu bugünden itibaren Bakanîıkta çalışmayî başlamıştır. Millî Eğitim Bakanlığı Özel Kalem Müdürü Tevfik Bindal da Bakanhk müfettişliğine atanmış vs yerine Atatürk Lisesi edebiyat 5ğretmeni Cahid Okurer tayin edilmiştir. Bernard Shaw'ın Joktorlara tavsiyesi Londra 18 (a.a.) ("afp) Geçirdiği kazadan sonra ağır ağır iyileşmekte o!an Bernard Shaw bugün konsj ; tasyon için yatağınm etrafına tjplanan doktorlara şöyle hitab etmiştir: * Yüz yaşına kadar okumanız. yüzle iki yüz yaş arasında mesleğinizi ifa etmeniz ve ancak ondan sonra teşhiste bulunmağa başlamaruz gerekmektedir.» Fenerbahçe Beşiktaş kamlaşması Baştarafı 1 mci sahıjede iki kulüb tarafından paylaşılamıyan şampiyoniuk neticesini de meydana çıkaracaktır. Beden Terbiyesi İstanbul Bölga teşkilâtı, geçen yıl berbad bir hale gelen İnönü stadyomuna tabiî Ş:li nitratı dökerek, sahanın İngiliz futbol sahalan gibi olmasını sağlamıştır. )umhur Başkanı dün An* karada bir gezinti ytaptı Ankara 18 (Türk Ajansı) Cum hur Başkanı Ceîâl Bayar bugün ehirde bir gezinti yapmış, bu arada Akba Kitabe\'ine de uğramış, burada bir müddet meşgul olmuşrur. Bayar Kitabevinde son neşriatı gözden geçireıek bazı tarihi kitablar satm almıştır. genej sekretcri vetolamıyacağmı kim iddia edebilir? Genel Kunılun bundan başka süratle halletmcsi beklenen meseleler şunlardır: 1 Başkan seçinıi, 2 Güvenlik Konseyinde boşalan yerlerin yeni üyelerle doldunıünası, 3 Muhtelif komisyonlann teşili. Giivenlik Konseyinde Mısırdan boşalacak yere Türkiye vc Lıibnan namzedliklcrini koymu^ardır. Genel Kurul ekseriyetinin bu sefer lehimizdc bir karava vatması kuvvetle muhtemel görülmek tedir. Ömer Sami COŞAR Stockholm Elçimizin Refikası öldü Stockholm İS (a.a.) Türkiyenin Stockholm elçisi Emin Ali Sipahinin refikası Güzin Sipahi 17 eylul sabahı Kareîinska hastanesinde vefat etmiştir. Bahkesirde Millet Partisi açıldı Bahkesir, 18 (Telefonla) Uzun zamandanberi hazırlıkları ikmal edilmiş olan şehrimiz Millet Partisi bugün açı'.dı. 9 kişiden mürekkeb bir heyet, Vilâyete müracaat ettı Heyetin ekseriyetini gencler ve san atkârlar teşkil etrr.ektedir. İçlerinde bir de hukukçu vardır. Genel kuru! br.şkanlığma bu »eŞehrimize gelecek seyyah fer bir müslüman delegenin seçileçcmilcri ceği zannedilmektcdir. Bunun Po • Stockholm 18 (a.a.) Isveç beNewYork haberler biiromuzdan İstanlediye meclisi seçimleri dün akşam kistan Dış İşleri Bakanı Zafrul'ah bitmiş ve ilk neticelere göre son Han olması kuvvetle muhtemeldir. tula verilen malumata çöre 1951 yılında şçlırimize 6 büyuk Transaflantik vapu. günlerdeki tahminlere uygun olarak rile seyyah gelerektır. Gelecek olan İstanhul Yüksek İktisad ve gemiler 17 bin tonluk Oslo Fjord. 28 komünistler kaybetmiş, liberal ve sosyal demokrat partileri kazanTicaret mcktebi mezunlanna blr. tonluk Britannic, 26 bin tonluk mıştır. Kat'î neticeler bugün belli Merkezi Ankarada Venişchirde olan İndepenbonce, 22 bin tonluk Atlant c, olacak tır. ts f anbul Yüksek İkt.srd ve Ticarct Mek 22 bin tonluk İtalia transatlantikleridir. Kızıllar, İsveç belediye seçimlerini kaybettiler Edinbourgh Dükü Pirede Atina 18 (a.a.) (afp) Dük EdinbourglVun komutası altında bulunan «Magpie» firkateyni, gayriresmi bir ziyarette bulunmak üzere, bu sabah Pire limanında demiremiştir. PROF. NEVIBUS'UN MACERALARI: «CUMHURİYET» in TEFRIKASI: 1O dranlılrooo Yazan: PERİDE CELÂL nahğı olacağım. Onu kimse benden kurtaramaz artık, sen bile Suzan! Oda karanlıkla doldu. Kötürüm arabasında başka dünyadan gelmi^ bir hayal, korkunç bir cadı gibi kıpırtısız, yumruklanm sıkılmış, göz lerim ateşler saçarak oturuyorum Ne ağaçlar, ne yıldızh gök yüzü, ne durgun ve karanlık gölün yer yer pırıltıh sakin sular^ hiç bir şey gözümde yok. İşte gene buhran başlıyor! Birdenbire yanan orta lâmbanın bol ışığı ile gözlerim kamaştı. Ürkerek doğruldum. Karşımda şüvester Steiger'jn gülümseyen yüzü: Neden böyle yan karanlıkta oturuyordunuz Madam Erdal? Hei:i kendi kendinize mi konuşuyorduKocamı seviyorum ben ve koca nuz, dışarıdan mınl mırıl sesinizi ma lânet ediyorum! Onu eskiden duydum! sonsuz, büyük biı iyilikle sevıyor Beni soyar mısmız şüvester, dum, şimdi fenakkla bir şeytan hemen yatmak istiyorum. gibi, kapkara. fena bir nıh gibi en korkunç temennürrle: Ölsem bi!e gölgem onun omzuna yapışmış oBu sabah gene iyi değilim. Bülacak, oredan beni kimseler söküp tün gece tuhaf rüyalar gördürn. koparamıyacak, her yerde onunla Vedad Paşa konağı alev alev yanıberaber, onun felâketi «tırahı, fe yordu. dHalanu kurtarın, halanu iyi olursam b"Iki sevinir. be".;i ferahlar diye, iyüeşrnekten kciktuğum zamanlar da var, ne biçim sşk bu.' Onu seviyorum ve ondan nefret ediyorum, veyahud onu bir zamanlar sevmiştim şimdi nefret e diyorum! Korkunç şeyler tasavvuı ediyorum hep: Ölmek i?tiyorum, ona acı vermek, ona ölümümün mesuliyetini yüklemek için. Ölmeden eN^'el yazmak: «Senin yüzünden, senin için, ser.in fenahğmdan, senin fenalığına dayanamadığım, senden nefret etHğim için!» diye Evet bütün ömtünce unutamıyacaâı bir şeyler yapmak! Vicdan âzabı olup onun knlbine yerleşmek. Ona bir şey olsun. ama benim yüzümden bir şey olsun istiyorum. kurtarın» diye, bağmyorum. Sonra pencerelerden birinde dışan atlamak istiyen Suzanı gördüm. Alevler onu dört bir tarafından sanp yuttu, evle beraber kül oldu. Şüvester Steiger, hastabakıcıdan kahvaltıyı yarım bıraktığımı haber almış, biraz evvel uğradı, yüzü mekteb hocası gibi çatkın, balkon kapılarını açıp, örtülerimi düzeltmek bahanesi ile odada, karyolanın etrafında dolaşarak söylendi durdu. Yüzüm bu sabah gayet solgunmuş, beni Darbley'e şikâyet etmek meeburiyetinde kalacakmış. Şüvester gidince derin bir nefes aldım. Biraz sonra kocaman, elli Alman hastabakıcı masaja gelecek, «onra banyolara, oradan elektriğe sokacaklar ve nihayet Darbley, Darbley'in karanlık odası! Ne boş yorgunluklar! Bütün bo tedaviler, uğraşmalarla sanki beni kandınyorlarmış, benimle oynuyor larmış gibi acayib bir hiddete kapılıyorum. Hele böyle sinirli olduğum günler! Açık penceremden dağlar, hafiî rüzgârda sallanan çamlann yeşii başlan görünüyor. İçeri bahar kokulan ve kuşların cıvıltılan doluyor. Ruhu ve bedeni sağlam insanlar için güzel bir gün başlıyor diye, düşünüyorum. Fatihteki eve, cumbadan içeri de belki güneş böyle dolmuştur, belki Kadife, kapının önünde, toz toprak içinde... Hayır, düîürunek istemiyorum, düşünemiyeceğim, buğün olsun! Odanın veyaz ve çıplak duvannda, tam karşımda tahtadan, küçücük kahverengi, çarmıha gerili bir Isa heykelciği var. Başında dikenleri ,gerihniş yaralı kollan, bacaklan ve göğsünden inen kanlar, yana doğru bükülmüş başı, sabır dolu kocaman gözlerile bana bakıyor sankü. Şüvester Steiger benim Müslüman olduğumu öğrendiği zaman acayib bir tebessümle .rahatsız ediyorsa heykeli oradan indireceğini söylemişti. Meğerse benden bir kaç sene evvel kliniğe Mısırlı bir paşa kızı getirmişler. Kız şımarık, cahil bir şey. oÇıkarın, kaldırın o heykeli duvardan ,ben kâfir olamam» diye ağlamağa .bağırmaya başlamış . Kadına. bizim Muhammed peygambere olduğu gibi Isaya da inandığımızı ve bunun Kur'anda yeri olduğunu söyleyince sevindi. Galiba bu hâdiseden sonra da benimle her hastadan daha fazla alâkadar ve dost oldu. Sonradan da Itiraf etti: Mısırlı kız «bu domuz eti, şu gâvur icadı.» diye, yemek yemez, Mısıra, paşa babasına her gün destan gibi sikâyet mektublan yazarmış. Sonunda mecbur olmuşlar, Doktor Hadom nezaketle bu şımank hastayı bir başka kliniğe devretmenin çaresini buimu|. Şüvester Steiger; Soygunculuğu ve türlü tecavüzü meslek ve itiyad haline getirdikleri anlaşılan bu şahıslar hakkmda adlî takibattan başka serseri muamelesi tatbik olunacak, bunlar İstanbuldan uzaklaştınlacaklardır. Emniyet ekipleri dün gece de şehrin muhtelif bölgelerinde geniş tebi Mezunl^rı Cemi.vetl okul mezunla Atlar.tic vapııru şubat ve martta olmak mikyasta bir arama ve tarama yapağız açıp: Ü7cre iki «çf<?r yapacaktır. Bu vapur. rına hit^ben ju açıklan ayı yapmıştır. lar 3005O0 «<yyah eet;rcçkl?rdir. mışlardır. Dikkat etsene! diyemiyorsuOkulumuzun 38. kurulus yıldönümune rasthvan 16 ocak 3251 de neçir ve tevzi nuz. Size karşı ağzına geleni söyedilmek üzere Cemiyetimlz tarafmdan lüyor. hazırlanmakta olan kılavuza konulmsk Naaapahm? Hürriyet var! deüzere hal îercLimenizîe iki aded 6<9 yip geçtikçe bu hürriyet yabıız bn esın'.nizin 29 ekim 1950 Cumhuriyet güruha münhasu" ve kanun tanıbayramma kadar Cemiyetimiz genel merkezine postalanması rica olunur.» mamakla çehrelenen bir ayak takunı hürriyeti olur. Türkiyede demiyelim, îstanbulda belki beş on, yirmi bin kişi alabildiğine hürriyetten müstefid olmak1 tadu . Lüzumundan ve hakkından günü saat on b'rde Beyoğlunda E L H A M R A fazla müstefid olmaktadır. Güriiltü etmekte, pislik etmekte, funa buna Stnemasmda yapılacak fevkalâde ikramiye keşidesinde, sarkıntılık etmekte, nizam dinletevdiat sahibi sayın müşterilerini davet etmekle sevinç memekte, halkı tedirgin etmekte duyar. kendinl serbest sanmaktadır. Bütün Not: İkramiyeye iştirak hakkı kazanan tevdiat sahiblebu serâzâdlığın fazla hürriyet payrine iştirak numaraları posta ile takdim olunmuşlannı şehrin sakin ve terbiyeli untur. Bu mektublar keşide günü davetiye yerine surlan ödemektedir. Zaten dünyageçecektir. tun her yerinde hürriyet vardır; fakat bn hürriyet, hürriyetin telâkki ve müdafaa tarzlanna göre ya mahdnd kimselere ,ya bütün memlekst halkına şamil olur. Ve bu şümule göre adam başma düşen hürriyet Siz geldiğiniz zaman da «bir hissesi azalıp çoğalır. Eğer dediğim Türk ,bir Müslüman» dediler, ödügibi böyle serâzâd bir güruh tümüz koptu. Cahilmişiz doğrusu, rerse, onlar fazlâ hürriyetlerini biŞarkh deyince bütün Yakuı Şarkı zim hakkınuzdan ahrlar. îşte hukuve Türkiyeyi karıştınyonu işte, blmetin şiddetle ama merhametsizcezi hoş görmek lâzım Madam» diye, müdahale edeceği yer burasıdır. Eger bunu yapmazsa, bilhassa münevver benden af da dilemişti. tabaka nevmid ve hürriyetten binaBizi pek az tanıyorlar. İstanbula sib olur. Bu güzel nimet üşeramn yazdım, mem'.eketten bahseden bir elinde esir olur. Çünkü hiç bir mekaç fransızca kitab, resim, prospekdeni memlekette ferd kendi haktüs istedim: «Les iles des Princes» kmı kendisi ihkak etmez (yani biz isimli öyle soluk, kötü bir şey göndövüşemeyiz). derdiler ki göstermeye utandım. EBu satırlar, bir tenkid de|ildir, limden geldiği kadar onlara Atatürk bir müşahededir. Her rejun deği^ikTürkiyesini, yirmi beş senedenberi liğinde bir takım otorite dal.çs'anyaptığımız inkılâbları anlatmaya malan olur. Biz de belki bu devri çahşıyorum. Süveşter Steiger «bir yaşıyoruz. Aman bu devir kısa sürEYLÜL SÂYISI tatilimi geçirmek isterdim» diye, siin! Aman yer yer siyasi esnaf. poşimdiden başladı. Hes, sık sık bizlitika kahramanları, hürriyet simsardeki sosyal hayata, Anadoluya aid ları ve bütün bunlann müdahalesile sualler soruyor. Bütün yabancılar zayıflayan otoritesizlik. düzensizlik Türkiye GüzeUik Kraliçesl fazla sürmesin! gibi o da Atatürke hayran. Bazan da «iyileştiğiniz zaman, sizinle bera ber geleceğim ve övüne övüne bin Zabıtanm asayis hakkında bir güzelliğini anlattığmız memlealması pek güzel şeydir. Hatliseleri ayn ayn tetkik edip uıısurlannı ketinizi sizinle beraber dolaşacaile mülâkat ve 3 renkli resim araştırmak pek yerindedir. Lâkin ğım.» diye, şakalaşıyor. Türkiye Basımından ıgün için en büyük lüzıım, halka, Iyileştiğim zamanl seçms yazılar nizama hürmet zarur°tini öğretKarşımdaki küçücük heykelciğin mek, telkin etmektir. Bu da nizant keder ve tevekkül dolu gözleri gözNEBIOCLU YAYINEVİ tathlkmria hiç bir müsamahaya malerimde. Sabır, sabır!. Fakat ne zahal bırakmamakla mümkün olnr. mana kadar? Ben de burada işte Yani ıo» ensesinde polis olmadan maddî manevî bir işkence içinde da nizama hürrrîet etmeyi ögrenme» gergin ve ıstırablı bekliyorum. li ve bilmelidir. işte bugün milyonlarca Istanbullunun endişesi ve daBenim Yahudam en yakınlarunvası budur. dan biri, kız kardeşim! f DA VET AKBANK 21 EYLÛL 1950 BUTUN TÜRKİYE Ç1KTI GÜLER ARIMAN Arkası var B. FELEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear