Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 A&uatn M5» Bîl 'CVMHUKIYET BİR DAKÎKAt Atletlerimiz Cumhur Başkanı dün Brttksele gece Ankaraya döndü gidiyorlar Türk takıını Avrupa birincilik muştur. Bu meyanda, Uludağda lerde bulunmuştur. ha'kın da istifade etmeleri gerektiği lerine iştirak edecek Bu arada Amerikan Dublin 17 (a.a.) (United Press) Türk Atletizm Federasyonu Başkam Naili Moran, Dublınde üç gün süren milletlerarası atletizm karşılaşmalarında takımmın aldığı neticelerden çok memnun olduğunu dün akşam bildirmiştir. Müsabakaların üçüncü akşammdan sonra, kendısıle konuşan United Press muhabirine, Türkiyenin, bir kaç olimpiyad şampiyonunu da jhtiva eden Amerıkan takımma karşı çok iyi bir müsabaka çıkardığı kanaatınde olduğunu bildirmiş, havanın yağmurlu dluşu ve Türklerin çimen piste alışık olmadıklan gÖ2Önünde bulundurulursa elde edilen derecelerin çok iyi olduğunu belirtmiştir. 440 yarda manialıda kıymetli Amerikan atletı John Halderman'ı mağlub eden Doğan Acarbaym zaferinden bilhassa memnuniyet duyduğunu bıldiren Naıli Moran, Halil Zıramanın mızrak atmadaki muvaffakıyetine temas ederek, Halilin ve Osman Coşgülün kazandıklan zaferlerin, Türk sporunun Avrupanın bu kısmmdaki itıban bakımından çok faydalı olduğunu belirtmiştir. Moran sözlerine şöyle son vermiştir: « Türk takımı, Avrupa birinciliklerine iştirak etmek üzere yann Brüksele hareket edecektir. Brükselden sonra Amsterdam ve Barselona'ya gidecek ve nihayet vatana dönerek Avrupa turuna son verecektir.» ni ve Uludağda teşekkül eden bir şirketin buraya asansör tesisatı yapması hususundaki ehemmiyeti belirtmiştir. Bu şirket 2,5 milyon liraya Uludağda asansör ve otel vücude getirecektir. Aynı konuşınalarda Yalovaya süratli motörlerle nakliyat hususu da mevzuu bahsolmuş ve bunun temini cihetine gidileceği kaydedilmiştir. Müteakıben nıemleketin yüksek menfaatleri, bilhassa Koreye yapılan askerî yardımm önemi ve bunu baltalayıcı söylentilerle, Moskova radyosunun neşriyatı da oahis mevzuu olmuştur. Cumhur Baş kanı Gölcuğe çıktığı zaman 3enizcilerin büyüK tezahüratile karşılanmış ve deniz tesisatını ilk ziyaret eden Cumhur Bsşkanı olması sıiatüe bilhassa deniz er ve subaylanmız tarafından kendisine büyuk sevgi tezahürleri yapılmıştır. Cumbur Başkanı, Golcukte yeni tersane plânları hakkında kendisine verilen teknik malumatı önemle dinlemiş ve bütün fabrıka ve Kabine bugün beklenen mühim içfimaını yapıyor Baştarafı 1 inci sahifede larına, mülklerine sahib olarak Türkiyeye gönderilmelerinin sağlanması imkânlan araştınlacaktır. Bununla beraber evvelce de bildirdiğim gibi, hükumetin herhangi bir emıivakii şimdiden derpiş etmekte olduğu da görülüyor. Siyasî mahfillerin kanaati, Bulgarların 250 bin ırkdaşımızın göçetmesine dair tekliflerile ahdî hükümleri ihlâl ettikleri merkezindedir. Hükumetimizin nihayet bu muhaceretin Bu*leşmiş Mılletlrrin kontrolu altmda yapılmasını isteyeceği sanıhyor. Bu muazzam kütlenin hangi vasıtalarla nakledileceği ayn bir meseledir. Gerek nakil, gerek ıskân işlerinde Marshall yardırmndan faydalanma imkânlannm araştırılması da bahis konusudur. Bııhjs^a Amerikahlann ve İngilizlerin dığer bazı yardımlarda bulunacaklan da umuluyor. Bu arada mühim miktarda çadıra ihtiyac olacaktır. Nakil ve iskân işlerinın 150 milyon liraya mal olacağı hesablanmaktadır. Allah rahathk versin! Muhtar »eçimlerini umumiyetle Cumhuriyet Halk Komünizmin İtalyan gencliğini Partisi kazandt. çürütmek için bulduğu çare Demek ki, geçen 14 maytTemmuzun 14 ünden 17 sine kadar sa kadar, Halk Partisi ikti Plaisance sehri civarında italyan komunlst genclıgi federasyonunun himadarda ve uykuda idi. yesinde bir «Genclık festıvali» tertıb 14 maytstan bu tarafa, De edılecekti. Programa göre festıvalde en muhlm eğlence olarak blr «Evlenme ve mokrat Parti iktidara geçti Boşanma» burosu bulunacak ve burada ve (mal meydanda) o da uy rmıvakkaten blrleşecek olan cı'tlere şoyle bır nıkâh kâğıdı verilecektı. kuya daldı. 1 • genc kızla fılânca deAnlaşılan, iktidan ele alıp lıkanlı Falanca muhtarı muvacehesinde koyun da uyamk kalabilecek bir sembolık nlkâhla b:rleşüler. Nıkâhhlar partiye ihtiyac varl D. N. genchklerınin şerefı uzerıne yemin et Müsamaha izde eksik olan şeyleı vardır. Meselâ petrol Bir harb vukuunda Alman gücünün yoktur, ychud henüz bol Batı devletlerine pek buyuk bir yar miktarda petrol keşfedilmemiştir. dırrda bulunabıleceğıni zannetmek tadır. Daha doğrusu bu yardımın bir Ararız, araştırrnz. buçuk seneden once kendiru gosterMeselâ çay yoktur, Rizede yetifmesine lmkân yoktur. Filhakika bir tirmeğe, üretmeğe çalışınz. Hattâ, madde istisna edilirse, Almanyanın llctlsadî tudretinin, ham madde imkânla hattâ eenub sahillerimizde, ckaurında değıl, imal ve tadil sanayiinde ol çuk» ağacı yetiştirmeyi, başka agac duğu kolayca gorulur. İstısna ettiğimiz sakızlanndan lâstik çıkarmayı bile tek madde komurdur, fakat komurle deneriz... de şu müsamaha dediğiçelık ve harb malzemesi imali arasında bır ha>lı mesafe vardır. Amenkalılar miz medenî meziyetin memlekette bunu yalnız Ikıncl Dunya Harblnde yerleşmesine ve kıymeti bilinmedeğıl, son zamanlarda da tecrube ett sine dair bir hareket yapmayız. ler Ingılız matbuatında daha şimdiden Çocuklan esirgemek, kadınlan otomob'l, radyo, buz dolabı ve bir suru bu gıbi esvanın irrahnl tahdid etmek korumak, fıkaraya bakmak, Adalasuretılp her ıhtiTfale kar^ı hazır bu n, Çamhcayı güzelleştirmek, haylunmak maksadile askerî levazım lma vanlan muhafaza etmek ve daha hnı hızlandırmaktan bahsoîunmaktadır bin türlü işler için cemiyetler, hattâ insan haklannı korumağa kaHs • % dar varan ideal topluluklar kuraAlmanya sılâhsızdır. Batı devletleri oı.un 5000 kışüık bır federal polıs kuv nz; ama şu gözünü sevdiğim «müvetı meydana getırmes.nı dahi lsteme samaha» yı neden bilmem, bir türmektedırler. üu duşmanın iki tarafına lü aramıza almak için bir hareketgerdıkleri tel orguleri arasında kendlnl te bulunmayız. Halbuki olgunluk, mudafaadan mahrum bir halde sıkış medenî ve siyasî olgunluk buradan mış kalmış hısseden Alman halkı Batılıları tercih etmekle beraber korkunç başlar ve hurada btter. Doğru iğri tenkide, siteme ve şarklı komşusunun h ddetinl luzumsuz \ere tahnk etmek nıyetinde değildir. muahazpye alışamıyanlardan hayn* Almanlar, Ruslarm eline duşmek lste yoktur, ne kendileri, ne başkalan rmjorlar. Onun için Alman Konfede çin. rasyonunun himayelerinde bulunduğunu soyleyen Batılılarla hemfıkirdirler. BuArasıra kullandığım bir fıkra nunla beraber Almanya, Mutteflklerin daıma bahsettıklerı bu himayeyl tahak vardır. Memleketimizde tekrarında kuk ettlrmek yolunda bir şeyler yap Fayda görurüm. Bir mirasyedi, bir madıklarının farkındadır. Halbukl bu hımaye butun Avrupayı alâkadar ettl de dalkavuk: (Bunu bir sahibi makam, bir de ğ re göre çok âcil bır mahiyet göstermektedır. maiyet olarak da tasavyur edebili(Journal de Cenive'dtn) iz.) Sofrada blr patlıcan yemeği yl* * * yorlar. Pathcanın bir gıda! bymeYeni ilâclar NewYork 17 (Nafen) Amerikan ti yoktur fakat işe yaratnaz eğlence tıb âleminde bulunan yeni Uâclar ve adamlan gibi ağız tadı verir. Miras yapılan yeni keşıfler hakkında aşağı •cdi bu yolda bir mütaiea yürütdaki malumat verllmektedir: miiş: 1 NewYork sehrinin tanınmış ha« Şu patlıcan, lezzetli sebzedlr. tanelerinden olan Bellevue müesseseBunu duyan dalkavuk derhal: sinde vücud dısında istifade edllmek Evet efendim! Pek leziı blr üzere sunl bir böbrek İmal edlleblldiğl sebzedir. Tamam ylrmi yedi tfirlü bıldırilmektedlr. 2 Cornelle ttniversitesl doktorla .emeği olur.. turşusundan, reçeline rından bir grup mlde kanserlerinin ye kadar... Dolması, oturtması, kızartni bir usulle tesbitini sağlamışlardır. Bu ması, bnambayıldısi falan filân. yeni usulde. mideye irıdirllen ucu lpek Mirasyedi oynak fiklrii bir adamsaçaklı bir lastik boru çıkanldıktan sonra mikroskoptk tetkikat T» hunul dır. Evet ama blr gıd«sı da yokbir solüsyon kanserln roevcud olup olmadığım bildırmektedir. tur. diyecek olur. Hemen dalkavuk 3 Bir sene evvel Dr. F. O. Blake peşinden kosar: tarafından bulunan terramycin «dlı Kat'iyyen efendim. Hâşâ huilâc penisillnln tedavi edemedigı has zuru âlinizden ot gibi bir şeydir. talıklara lyl gelmektedlr. Şeker rıastalıklarınds kullanılan Boşuna mide doldurur. Bu tersyüzü döomeyi gören miensülln yeni bulunan coröson İle birleştırilerek romatizmayı tedavi etmek rasyedi dalkavukluğun kanaat kay lçin kullanılmaktadır S doktor yapmıs paklığuu denemek için bu sefer de: olduklan tecrubelerin muvaffakıyetll Öyle ama yann da patlıcan neticelerlnı bir tıb mecmuajında nesaimasa yani... retmiglerdlr. Şüphesiı beyefendl hazretleri. *** Eğer patlıcan olmasa yazm ağzınuBeyaz Saray önündeki ağaclar zın tadı kacar» eünkü efendim.. bu Washıngton 17 (Nafen) Washlngtonda Pensilvanya caddeslnde 78 kara jiatlıcanuı öyle bir lezzeti vardır ki ağaca bir hastalık musallat olmuştur. hiç bir sebıe enunla boy ölçüşeBeyaz Saray önündeki ağaclara da has mez. talığın sirayet etmesini önlemek makBu soz üzerine mirasyedi dayasadıle bunların 18» metreyl bulan eeglnt gövdelerinl devirmek lcab etmiş namaz: Ulan! Şu pathran babında iki tir. Bu şehırde bu ağaclardan 30 000 tane vardır ve 1869 1877 senelert ara dakikada üç defa fikir değiştirduı! sında Cumhur Bajkanı Grant tarafın Sen ne biçim adamsın? Kendine dan diktırilmışlerdır. mahsus hiç bir fikrin yok mudur? Ayıb değil mi?. diyince dalkavuk * * * CebelitanJc kayasından temel bir kandilli temennâdan sonra: Aman velinimettm!. Ben patNewYork 17 (Nafen ı Cebelitarık Bpğazındakl kayalardan 7 ton ağırlı lıcınuı değil, zatınızm dalkavuğuğındaki Mr parça NewYork yolu İle 2rum! cevabuu Terir. Toronto'ya gonderilmlştir. Evvelâ KaHer fikrimizi tasvib edlhniş görnada MılU serglsinde teshlr edilecek ve mek zâfı yani su tehzil ederek yazscnra Torontoda insa edilecek olan bir sigorta lcurrpanyasının temel taşı olarak dığım dalkavuğun hareketini be,,'enmek meyli hepimizde maalekullanılacaktır. sef az çok vardır. Halbuki biz seve seve, fatiye istiye demokrasi sistenıini, yani benim yaptığımı sizin tenkid etmenizi, herşeye eyvallah bilirkişi sıfatile yüksek mühendis demek sistemine tercih ettik. Muzaffer Savaşman tatbikatın yaÖyle iken, görüyoruz: pılacağı yere gelmiş! erdir. Yarşıc Devran gene ol devran, âlem gene ve savcı buradaki Emniyet Komiol âlem. serliği binasırıa girmişler, inceleBize «evet!» demiyenleri türlü melere başlamışlardır. Yapılan a iyham ve ithamlarla ürkütmeğe, raştırıp soruşturmalar neticesinde sindirmeğe ve susrurmağa çalışıtatbikatta hazır bulunmalan lâzam yoruz. gelen kimselerln zabıta marifetile Bilmek lâzundır kl; dünyanın en ihzar edüdiklen anlaşılmıştır. Bu zeki, en tecrübeli, en kuvvetli insırada hakkında âmme davası açıl sanlan da başkalannm irşaduıa mış olan Ömer İnönü, refakatinde muhtacdır. Herşeye herkesin «evet» avukatı olduğu halde Taksim Em demesi matlub ise bütün bu kalaniyet komiserliğine gehniş, bunu balığa, meclislere, şuralara, kongrediğerleri takib etmiştir. lere, hulâsa bu münakaşalara ne Başta eski Mudurnu Kaymakamı lüzum var?! Biz, ağzımızla kuş tutsak, başkaCevad Çapanoğlu olmak üzere hâlarının bizim gibi düşünmek ve bidisede adı geçen Muzaffer Kayahzi tasvit» etmek mecburiyetinde olbayuı kansı Olga, Haldun Tan madığına inanmadıkça, cemiyet ve doğan, rüyet şahidi şoför Şaban, ferdler için bunun bir medenî terNuman Turan, Muzaffer Kıt, kapıa biye, bir siyasî terbiye hattâ icaSabri Şimşek posta müvezzii Ah bında lüzumlu bir cesaret olduğumed Hamdl, Selim Tırbl da az sonra na inanmadıkça işlerimizin selâhâdise mahalline gelmişlerdir. Tat metini garanti etmiş olamayız.. bikatla alâkalı bu şahıslann mevB. FELEK cudiyetleri anlaşıldıktan sonra keyfiyet Sorgu Yargıcı tarafından bir zabıtla tesbit edilmiş, saat tam 1 de de tatbikata başlanmıştır. Marshall plânı Türkiye icra koTatbikat mitesi başkanı Russel Dor'un babası Sorgu Yargıcı İrfan Özkan. ilk L. Dorr dün uçakla şehrimize gelolarak rüyet şahidi olup, şayanı miştir. Memleketimize üçüncü defa dikkat ifade ve iddialarile vak'a ge gelen L. Dorr Ankaraya giderek cesi Ömer tnönüyü hâdise yerinde temaslar yapacaktır. R. Dorr'un beyanah maktul Muzaffer Kayalıbayı tekmelerken gördüğünü söyliyen şoför Ankara 17 (a a.) Türkiyedeki Şabanı sorguya çekmiştir. Bu me Marshall plânı yardım heyeti başyanda şoför Şaban bir kamyona kanı Russell H. Dorr bugün basına bindirilmiş ve bu kamyondan hâdi aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: seyi nasıl gördüğü kendisinden so« Ereğli komür madenleri için rulmuştur. lüzumlu bazı malzemenin temini Şaban evvelce verdiği ifadeleri için bir İngiliz firması ile anlaşmatekrarlayınca bu defa tatbikata tım imzalandığma dair haberi gageçilmiş, şofor hâdiseyi gordüğü zetelerde gördüğüm vakit çok memnoktaya getirilmek ve kamyonun nun oldum. projektörleri yakılmak suretile 40, Bu malzeme Zonguldaktaki esas 45 metre ötede bir Cadillac marka Marshall plânı projesinin bir kısarabarun önünde durdurulan Ömer mıdır ve Marshall plânı tarafından İnönüyü teşhis edip edemediği in finanse edilmektedir. celenmiştir. Marshall plâm yardım fonundan Yapılan bu mahallî tetkikte bu temin edilen paralarla 2.000.000 mesafeden Omer inönüyü esash bir Sterlinglik İngiliz mahnı Türkiyenin tarzda teşhis etmenin, tanımanın alabümesi İktisadî İşbirliği İdarekabil olmadığı müşahede edilmiş sinin Avrupa memleketleri arasıntir. Hattâ o kadar ki bu keşif bır da ticaretin geliştirilmesi yolundaki kaç şahıs değiştirilmek suretile faaliyetine de iyi bir misal teşkil tekrar edilmiş, neticeıje bu kim etmektedir.» seleri tefrik etmek imkânı hası vüzleştirilmişlerdir. Bu suretle temolamamıştır. silî tatbikat 2 saat kadar sürmüşBoğusma hâdisesi Sorgu Yargıcı bundan Bonra bo tür. Vukuf ehli yüksek mühendis ğuşma hâdisesini tatbik ettirmiş, bu Muzaffer Savaşmanın vereceği tekesnada şahidlerin ifadelerini almış nik rapordan sonra temsilî tatbikatır. Bu keşif ve tatbikat sırasmda tın neticesi üzerinde durulacak ve Olga ve posta müvezzü Ahmed hâdise Sorgu Yargıçhğınca bir kaHamdi ile diğer sahidler mahallen rara bağlanacaktır. Bir harb olursa Batı Almanya ne yapacak? Baştarafı 1 inci sahifede atölyeîerde 34 saat süren tetkik edümiyecektir. Kendilerinin, malYardımı Deniz Grupu Başkanı Amiral Ginder ile samimî bir hasbıhalde bulunmuş, Amerikın yardımmdan büyük işbirliği beklediğini söylemiştir. AmKal, elden gelen dostluğun ve yardımm esirgenmiyeceğini beyan etmiştir. Cumhur Başkanı buradan harîketle saat 20 de Izmite gelmiş ve karşılanma töreninden sonra Izmit Kâğıd fabrıkasında şerefine verilen bir akşam yemeğinde bulunmuştur. Burada İzmit Kâğıd fabrikasının bilhassa basına olan yardımı ve fabrikaııın kuruluşundaki fayda ve mahzuılar üzerinde konuşmalar ohnuştur. Bayar, fabrika Kore iilseri Başmakaleden devam Asyada süzülme ve sızma taktikleri kullanacaklardır. Bu harekâta Sovyet Rusya müşavirleri ve Asyadaki Kominformun da yardımile koraünist Çin Generali ÇenKeng KUmanda edecektir.» Bu haber gösteriyor ki Sovyet Rusya ile onun Asyadaki en büyük peyki, Kore harbini bir ülser veya kanser haline getirmek için anlaşmışlardır ve Birleşmiş Milletleri ve Amerikayı taarruza geçip de Kızıl Kore ordusunu mağlub ettikeri zaman 38 inci arz dairesini aşmamağa mecbur etmek istemektedirler. Kızıl Kore kuvvetlcri bu arz dairesinin cenubunda, tamamile imha edilmemek için süratle ricat ederek şunale çekildikleri takdirde, Amerikan ordusu, 38 inci arz dairesi önünde durursa, Kızıllar, yeni bir taarruz için rahat rahat hazırlanabilirler. Amerikalılar, bu arz dairesini aşarlarsa, yukarıdaki haberde bildirildiği gibi komünist Çin kuvvetleri karşılanna çıkacak ve mücadele uzayıp gidecek, ülsere veya kansere benzettiğimiz miizmin vaziyet hasıl olacaktır. Bu takdirde, Birlesmiş Milletler Teşkilâtınm ve Amerikanın bu derdden kurtulmak için nasıl bir cerrahi ameliyat yapmak isteyeceklerini zaman (jösterecektir. Bu ameliyat galiba Üçüncü Dünya Harbi olaaktır. CTJMHURİTET Ziraat tarihimizde misli Yamyamlık hâdisesinin içyiizü görülmemiş bir âfel Baştarafı 1 ınci sahifede Önümüzdeki mahsul büyuk bir tehl'keve maruz olduŞundan Tarım Bakam Nihad Eğrıboz Yunaııls tana şarabcıhk kongresine gitmekten vazgeçerek mücadele işlerini bizzat yerinde takibe karar vernvştir. Tanm Bakanlığının bütün ekipleri seferber edilmektedir. Bakan Nihad Eğriboz haberi teyid ederek demiştir ki: « Bu afetle mücadele memleketin en başta gelen davası olmu?tur. Mücadeleyi bizzat kendim idare edeceğim için dost Yunanistanda toplanacak olan şarabcılık kongresine maatteessüf gidemiyeceğim. Muvaffak olamazsak 1951 mahsul yılı büyük bir sıkınüya uğrayacaktır.» Nihad Eğriboz, vaziyet çok vahim olmakla beraber, mücadelenin başarı ile neticeleneceği ümidini izhar etmiştir. Bakan, eskl iktidarın, çekirgeden daha muzır olan bu böcekle mücadeleyi ihmal ettiğini esefle kaydetmiştir. Bakanın verdiği malumata göre, ilk iş Urfa, Adana ve Konyayı bu âfetin tesirinden kurtarmaktır. Bun dan sonra, cenubu şarkî bölgesinde felâketlerin önlenmesine çalışılacaktır. Mücadele ekim ayına kadar devam edecektir. Bakan, bu müddet zarfında afetin imhası mümkün olamıyacağından, baharda ekili araziye böceklerin akın etmemesi için, mücadeleye tekrar başlanacağını belirtmiştir. Korede durum Baştarafı 1 inci sahifede olduğunu ve bütün cepheyi ciddî surette tehdid ettiğini kaydetmiştir. Muhabirler düşmanm Taegu'dan mühim Amerikan üssü Fusana' doğ ru gitmekte olan ana yol boyunca ilerlediğini de belirtmektedirler. Waegwan Kunwi Tabudong hattında açtıklan gedikten hücum eden 4 kızıl tümen, şimdi Taegu üzerine yürümektedir. Amerikan genelkurmayının bafada, Naktong cephesinden beklediği ve dün üstün uçankalelerin büyük hava akını ile mâni olabileceğinl sandığı kuzey Korelilerin taarruzu, bombalanan Dörtgenin kuzey batısından başlamıştır. Naktong cephesinin Çonyang kesiminde ise Amerikan birliklerinin düşman köprübaşlarına karşı mukabil hücumlan devam etmektedir. McArthur acele yardım istiyor General Mac Arthur Koredeki Birleşmış Milletler Başkomutanı sıfatıle Güvenlik Konseyine gönderdiği ikinci raporda hür milletlerin süratle askerî yardımlarda bulunmalanm rica etmiştir. General Mac Arthur Koredeki tecavüze karşı cephe alan memleketlerin gönderecekleri askerî birliklerle zaferin süratle sağlanacağını kaydetmiş ve şu hususları açıklamıştır: «Şimdiye kadar Korede yapılan askerî harekât devamh ricatlerden ibaret kalmıştır. Hedefimiz vakıt kazanmak olmuştur. Şimdi ise Koredeki çarpışmalar tam bir harb halini almaktadır.» Hububat ve pamuk mahsulü Ankara 17 (Telefonla) Bu yıl hububat mahsulü S milyon ton olarak hesablanmıştır. Pamuk mahsulü de 500 bin balyeden fazladır. W.A.Y. üyelerine çay verildi Şehrimizde toplanmakta olan W. A.Y. Konseyi üyeleri şerefine Üniversite Rektörü tarafından bir çay verilmiştir. Çayda Vali ve Belediye Reisi Prof. Gökay ve bir çok profesörler hazır bulunmuşlardır. Çaydan sonra WA.Y. üyeleri Taksim âbidesine bir çelenk koymuşlardır. müdürü Adnan Berkaydan kâğıd imalâtı hakkında izahat almış ve fabrıkanın Türk gazetelerine yaptığı yardımdan dolayı memnuniyetini izhar etmiştir. Cumhur Başkanı, saat 22 de Bakanlar Kurulunun yann Cum Haydarpaşadan gelen trenle Anhur Başkaru Celâl Bayarın başkankaraya hareket etmiştir. hğınfla yapacağı toplantıda mese!enin enıne boyuna tetkik edıleceği muhakkaktır. Gundemindeki işlerin ehemmiyeti dolayısile Bakanlar Kurulu içtimalarmın 23 gün devam edeceği talımin edilmekte Baştarafı 1 inci sahifede dir. Rifat Dalar, İstanbulda BeyazıddaMekki Said ESEN ki Üniversite lokantasında bulunmuş ve ailesine teslim edılmiştir. Sanık olarak cezaevinde bulunan Abid Çeviren ve arkadaşlan tahliye Baştarafı 1 inci sahifede edilmişlerdir. gün saat 1617 arasında gazetemizde devam edecektir. Okuyucularunız beğendikleri güzeli bildirmeğe başladılar Güzellık müsabakamız vesilesile okuyuculanmız arasında tertib »ttiğimiz kur'aya dahil olmak istiyenler de Jcesip sakladıklan, güzeî res'mlerini bize göndermeye başlaCenevre 17 (A.P.) «La Tri mışlardır. Bunlar şimdiden kababune de Geneve» gazetesinin bu rık bir yekun tutmaktadır. gün yayınladığı Washington menBilindiği gibi Jtur'anın esası şuşeli bir haberde, Avrupada bir har dur: bin patlak vermesi halinde VatiMüsabakamızın şartlannı ilân kandaki Papalık teşkilâtını Kana ettiğimiz 6 haziran 1950 ve dadaya, Kebek şehrine nakletmeK ha sonraki sayılanmızda, okuyucuiçin gerekli tedbirlerin alındığı larımıza (müsabaka müddetince kaydedilmiştir. güzellerin resimlerini kesip saklaGazetenin muhabiri bunu tama malarını» bildirmiştik. Okuyuculan mile inanılır diplomatik kaynak mız şimdi bu resimleri, aralarından lardan öğrendiğini yazmıştır. Ha en çok beğendikleri birini de işabere göre, Doğu İle Batı arasında ret etmek suretile bize gönderecekharb çıktığı takdirde katolik kili lerdir. Okuyucularımızdan en fazla sesinin en yüksek idarî teşekkülü rey alacak güzeli beğenenler araolan Kardinallar Koleji de dahil sında bir kur'a çekilecek ve kabütün Vatikan organlan Kanada zanacak talihli okuyucumuz gazeya nakledıleceK, fakat Papa Roma temiz hesabına büyük jüri taralı» da kalacaktır. Zira Papa XII nci dan seçilecek Kraliçe ile birlıkte Pius hiç bir suretle ve şartlar ne İtalyaya gidecektir. olursa olsun Vatikandan aynbnaBu kur'aya girecek okuyuculan mayı kararlaştırmıştır. mızın, evvelce de ilân ettiğimiz giMuhtar seçimleri yüzünden bi, bütün resimleri kesip saklamış olmalan şarttır. Tek resim göndecinayet renler kur'aya dahil edilmiyecekAnkara 17 (Telefonla) Muh lerdir. Müsabakamıza katılacaklaruı tar seçimleri yüzünden Dörtyol ıl mektublannın en geç 24 ağustosa çesinin Ergin bucağuıda bir cina kadar gazetemize gelmiş olması yet olmuştur. Gelen haberlere göre, lâzımdır. seçimdeki bazı yolsuzluklan zabıtJürinin toplantılan la tesbit eden ve faillerini mahkeBüyük Jürimiz 25 ağustos cuma meye veren Musa Erbakıcı adında bir vatandaş, bundan müteessir o günü ilk toplantısını yapacaktır. lan C.H.P. li 4 köylü tarafından ta Sayın jüri azalarının o gün saat 10 da Saray sinemasında bulunbanca ile öldürülmüştür. malarını bilhassa rica ederiz. rrek suretile v e aksine hareket ettıklen takdirde mensub oldukîarı genclık bırllğmden tardolurmak uzere aşağıdaki rr.addelere riayet etmeyı taahhud eylerler: 1 Gencler blrlıkte dort gün sürecek bır saadet devresı yaşayacaklar, 2 Koydekı hajat tarzlannı musavı şartlar altında tesbit edecekler, 3 Dunyada barışı korumağa bırkkte çalışacaklar. *** Gorulduğü gıbl bu tıırlü rezaletler tert.b etmekten maksad genc nesillerı kotu âdetlere alıstırmak suretile onları Sovjetlere kazanmaktır Bu da Komınforrmın Batı demokrasllerını yavaş yavaş batırmak için kullandığı ç"arelerden bırıdır. Genclerın cınsi arzuları kırbaçlanıyor ve kendılerine Sovyet Rusyada ve Sovyet rej mınde cınsi hurrıvetın tam manastle hukum surduğu fıkn sşılanıyor * (La Trıbune de Genive'den) * * * Türkiye güzeli Harb çıktığı takdirde Papalık teşkilâtı Kanadaya nakledilecekmiş Sıkı gozetleme ve muhafaza tertıbaına ragmen Mlslra gıren çok mıktarda esrar v e afyon memleketin gu\enığınl adeta tehdid etmektedır. Bu zehlrlerin Mısırda bu derece bol mıktarda bulunması zannedıldıği gibi polıs kontrolunun gevsemesinden 1leri gelme. mektedlr. Daha zıyade civar memleketlerde teşkıl edılen mutehassıs şebekeler bunları memlekete »okuyor. Bu adamlar kaçakçıük sanatında o kadar len gitmıstır kl ellernden blrşey kurrulmuyor. Bu hal bilhassa Fılıstın harbl munasebetıle had bır sekıl almış ve multecılerın hududlara akın etmesi kaçakçılığı kolaylaştırmıstır. Mısırda esham ve pamuk borsası olduğu gibi esrar ve afyon borsası da mevcuddur. Orada da arz ve taleb kanunu hukum suruyor. Polis buyuk blr ;tok yakaladı mı flatlar derhal yukselıyor. Bllâkis piyasada fazla mal olursa fıatlar hemen düsüyor. Şebeke o derece İyi tegklUtlıdır kl esrarın muhtel.f clnslerinl ayn »yrı slmler ve markalarla satıyor. Mısırda en revaçta olan esrar «Churchill» marolanıdır. Bir çok İtalyan, Fransız ve lspanyol kalı«Hıtler», «Tevekkl markalar arasıntualellab», «Ümmü Gulsum» nevıleri de goze çarpmak. boksörleri geliyor tadır. tmages'dan Şehrimiz Boks İhtisas kulübü ile 'ransız, İtalyan ve İspanyol bokKayıb Atlantid kıtası iörleri arasında devam eden muBonn 17 (a a. AFP.) D. P. A haberat kat'î anlaşma ile neticelenAjansından bildlrtldıgine göre, Alman miştir. rkeolojı âlimlerınden Protestan papazı Anlaşmaya göre bu boksörler Husum, Şlmal denizinde Helgoland şehrimiz Spor ve Sergi Sarayında adası civarında efsanev! Atlantid kıBoks İhtisas kulübü boksörlerile, tasını kesfettiğini bildlrmiştir. B r Amerikan âlım ile beraber ara». 9101617 eylul tarihlerinde 4 tırmaiar yapan Husum (Meta) Isimli karşılaşma yapacaklardu, kotra ile 3 haftaUk bir yolculuktan lonra Helıgoland adası civarında 30 Suriyeli talebeler geldi Ankara 17 (Türk Ajansı) Su metre derınlıkte yaptığı sondajlar neücesi 4000 sene evvel ne aıd iki granlt iyeden 40 kişilik bir talebe kafi me?ar taşı meydana çıkarmıştır. lesi memleketimizde tetkiklerde Alman arkeoloji âlimi Eflâtun ve dipulunmak üzere şehrimize gelmiş ğer eskl zamanlar muharrirlert tarandan verilen izahatın. dalgalara go;ir. Bunlar bir hafta burada kaldıktan sonra îstanbula hareket e mulen kıtanın Şırral denızl sahıli ?çıkarında bulunduğunu gosterdığlnl soydeceklerdir. emlştir. Mısınn en büyük derdi! Tarsus vapuru Amerikaya gidecek *** Bulgaristanda huzursuzluk Londra 17 (Nafen) Bulgaristanda artmakta olan huzursuzluk ve komünist idarecılere karşı girişilen hareketler Londra gazetelerinin baş sahıfelerınde mühım bir yer işgal etmektedir. Star gazetesi, Bulgar ordusunun şimdi tamamen Rus subaylan ve Hindistandaki zelzele Rus ordusunda bilfıil hizmet görKaîküta 17 (A.P.) Salı günü müş Bulgar subaylarınm elinde olşaıkî ve şimali şarki Hindistanda duğuna işaret etmektedir. hissedilmiş olan zelzele neticesinde Ankara valiliği dört kişinin öldüğü bildirilmekteAnkara 17 (Türk Ajansı) Av dir. Brahmaputra vâdisinde 2000 den ni Doğandan münhal kalan Ankara valilığine Necati İlter tayin ed'l fazla ev yıkılmışür. Bu havalide en mıştır. Bu tayinin yann yüksek fazla hasar gören şehir Lakhinpurtasdıkten çıkması beklenmektedir. dur. Çıldır 17 (a a.) Ilçenin Çala bucağı merkezine şiddetli bir fırtınayı müteakıb dolu yağmış ve her biri elli ile yetmiş gram ağırlığında bulunan dolu taneleri tarlalarda biçilmek Bafra gencliğinin mitingi çok zarar üzere bulunan mahsule vermiştir. KaymakamlıkBafra 17 (a.a ) Bafra gencliği ça gerekli yardım tedbirleri alınbugün saat'lS te Cumhuriyet alanında binlerce Bafralının iştirakıle bir miting yapmışlar ve komünislPROF. NİMBUS'ÜN MACERALAR1: liği takbih eden heyecanlı nutuklar söylemişlerdir. Gencler, komünizmi yurda sokmıyacaklanna and içtikten sonra sükunetie dağılmışlardır. 70 gram ağırlığında dolu Atinada siyasî bııhran Tarsus vapurunun 8 eylulde Amerikaya yapacağı ikinci ««ferjn hazırlıkları bıtmlştır. Gerek memleketlmizdt ge•kse Avrupada «Tarsus» ile NewYork'« gıtmek üzere birçok yerler satılmış bulurunaktadır. Târsus vapurunun New. York donusunde yolcu temini maksadıle Denızyolları Ue NewYork Turk Haberler burosu Amerikada genij ölcüde propaganda yapmaktadır. NewYork Ha. berler bürosundan gelen malumata göe, önumuzde'kl seyahat mevsimınde Turklye İle Amerika arasında yapılacak seferlere eski Türk vatandaşlarının ge. Baştarafı 1 inci sahifede nlş ölcude iştirak etmeleri mümkün olacaktır. çekmek karannı almış ve bu karar Yeni madenler bulundn partinin merkez komitesi tarafından Izmite bağlı Nüshetiye kSyünde rentasdik edildiğinden tatbik mevküne gin krom, amyant ve manganezjrum konulmuştur. madenleri bulunmuştur. Madenler hu. Bu vaziyette Plâstiras hükumeti susi bir tejebbua tarafından lşletilmey» nin istifa etmesi beklenmektedir. açılmıştır. NewYork 17 (A P ) Bugun NewYork'lu Dok isçileri Rus menjeli ve İr.giltereden buraya gbnderılen 185 ton ağırlığında istakoz etinden ibaret bir nnvlunu gemiden boşaltmayı reddetmişlerdir. Rus istakozlanna boykot Kayalıbay hâdisesi yerinde keşif yapıldı mektedir. Tetkiklerin kat'î ve esash bir şekle bağlanması için dün gece vak'anın cereyan ettıği, Taksim meydanını Ayaspaşaya bağlayan caddenin köşesindeki Barlı apartımanrnın önünde bir keşif yapümıştır. Saat 24 te tahkikab idare eden 3 üncü sorgu yargıcı İrfan Özkan, savcı yardımcısı Selman Yörük ve Baştarafı 1 inci sahifede R. Dorr'un babası geldi aCUMHÜRIVET» in EDEBİ TEFRİKASI: ST ÜVERCİ ga2an; KERİME NADİB Telefona kadar sürüklendim ve ahızeyi zahmetle kavrayıp Yakacığı aradım. Şahizerin derinden cevab veren sesi: Nereden konuşuyorsun böyle? Sesini iyi alamıyorum, diyordu. Yıldızdayım. Yarahyım. Hemen gel!. diye inledim, Ne?!. Yaçah mısın? Evet, hemen gel Şahizer. Allahım!. Ne oldun? Çok aıu fena vaziyettesin?. Hayır, ama çabuk gel!. Fakat ben buradan nasıl ?elebilirim? Bu «aatte!?. Gelmeye çahj! Yalvarmm. S«ni bekliyorum. Telefonu kapadım. Başım dönflyordu. «Doğru, diye düşündüm. Oradan buraya, bu vakitten sonra nasıl gelebilir? Hemen vasıta bulabilir mi? Bulsa bile yol en az iki saat sürer. Ben o vakte kadar ne yaoanm?» Fakat başka nereden ve kimden lmdad istiyebilüdim? Daha doğrusu kime vaziyeti ve nasıl izah edebilirdim? Amcaroı çağırmak fikri bana korkudan daha fazla bir his, bir dehşet veriyordu. O gündenberi eve ayak basmamışü. Hâdise esnasında aramızda bir tek kelime geçmediği halde, en çok bana kızgın olduğunu biliyordum. Beklemekten başka çarem olmadığından halının üzerine uzandim, kaldım. Bu esnada tüylerimi ürperten bir kahkaha yükselmişti. Düşmanon hâlâ orada olduğunu hayretle görerek: Defol hain! diye haykırdım. Gidiyorum monşer. Size tatlı geceler dilerim. Bu defa gittiğini gördüm. Girdiği pencereden çıkmıştı. Bir dakika sonra da bahçenin demir kapısı hafif bir gıcırtı ile açılıp kapandı. Pencerelerden sızan son gün ışikla n gitgide siliniyordu. Köşkün içini derin bir sessizlik kaplamışü. Yalnız siddetle yağan yağmurun su oluklanndaki uğultusu ve camlara çarpan sesi duyuluyordu. Başım zonkluyordu ve odaya karanük bastıkça, zihnimde bir ihtilâl doğuyor, müfekkirem bir pro jektör şuaı gibi açılıyor, bu fua nürken acılanm iki kat oluyor Te bütün hâdiselerin ve hâdiselerden şiddetini gittikçe arttıran yağmur doğan ıstırablann mahşeri üzerin sanki kalbimin içine yağıyordu. Bu de geziniyordu. kalbin, ona karşı, her şeye rağmen, Benliğim bir istihale ânı yajıyor bir parça merhametsiz olduğunu du. Bu ihanetler beni insanlığımın itiraf etmeliydim. en derin yerinden yaralamış, içim^ Fakat korktuğum kadar uzun bir de bir intikam hırsı yaratmıştı. zaman geçmeden bahçe kapısınuı Evet, mağlub olarak serilip kaldı gıcırtısmı duyunca şaşırdım. Vakit ğım yerde misilsiz bir mücadele a ölçüsünü kaybetmiş olmakla beteşile tutuşuyordum. Fakat düş raber, uyanık kalmış olan sabır dumanlara karşı değil, kötü bahtıma yumla ,Şahizerin bana bu kadar tez karşı... Ve bu ateş benim munis erip yetişebilmesine imkân olmahilkatimde bir pars vahşeti uyan dığıru idrak ediyordum. dırıyordu. Ayağa kalkmak için bütün gücüAradan geçen zamanı tayin ede mü topladım; ama ancak biraz doğ meden, aczin ve çaresizliğin verdiği rulabildim ve başımın kurşun ağırbir tevekkül içinde beklemeye ko lığı beni tekrar aşağı çekti. Şayuldum. kaklarımı döğen çekiç darbelerıle Bahçe kapısı önünde yanan so hızlandığı ve kulaklanmı bir sekak lâmbasından, perdelere hafif lâle uğultusu tıkadığı halde, köşbir aydınhk aksediyordu. Bu ay kün iç kapısma da bir anahtar sodınhk üzerinde, rüzgârla hareket kulduğunu duydum. Sonra yavaşça eden ağac dallannm gölgeleri kı kapı kapandı. Sofada hafif bir amıldanmakta idi. Hayal meyal M yak sesi... Ve nihayet salonun kaçebildiğim salonun içi de, eşya küm pısında ince, mevzun bir kadın beltilerinin koyu gilüetlerile do gölgesi... luydu. Bu silüetler gözlerimin dŞimdi yattığım yerde göğsüm bir nünde vakit vakit birer acip hayal körük gibi kalkıp iniyordu. Karansureti aldığı halde, gene de zifirî, lıklan delerek kapıya doğru diktibir karanlık içinde kalmadığıma ğim gözlerimi kırpmıyordum bile! memnundum. O vakit belki de Şahizer, sen misin? diyebildim. muhayyilemin icad edeceği daha Fakat gölgede ne bir cevab, ne de korkunç hayallerle boğusmak zo bir hareket belirdi. O zaman daha runda bulunacaktım. kuvvetle: Fakat asıl mesele, hakikaten Şa Şahizer!.. diye seslendim. hizerin bu havada ve bu saatte o Şahizer değil, benim». kadar uzak bir yoldan nasıl geleBirden salon aycunlanmıştı. Işıkbileceği keyfiyeti idi. Bunu düşü tan bir lâhza kamaşan gözlerim hayretten alabildiğine açıldı: Ecmel!. Doğrulmak için tekrar çabaladım; fakat başım inad etti ve bu defa şakaklanmdaki çekiçler o kadar hızlandı ki, ıstırabdan bayılacak gibi oldum. Ecmelin bu varlığı bir hayal olmak gerekti. Şahizerin yerine onun bana koşup gelmiş olmasma nasıl inanabilirdim?. Lâkin yanıma telâşla yaklaşması zihnimdeki bütun tereddüdleri dağıtmış, bütün dikkatimi hakikat üzerine toplamıştı. Evet bu, gelen Ecmeldi. Tâ ken1 disi... Hem de samimî bir endişe içinde görünüyordu. Naylon trençkotunun kukulâtasmı bile indirmeden yanımda diz çöktü: Ne oldun? diye sordu. Sualini duymamış gibi: Sen nasıl buraya geldin? dedim. Zaten şehirde idim. Şahizer ablam olduğum yere telefon etti. Demek seni bana o gönderdi? Evet! İmdadıma tez erişebilmek için Şahizerin bulduğu bu isabetli çareyî ve bu isabeti mümkün kılan mucizeyi fükranla karşılamamak elde değildi. Yalnız onun Ecmeli buna razı edebilmek için ne çekmiş olduğunu da tahmin ediyordum. Fakat nihayet muvaffak olmuştu ya!... Hele bu suretle asıl maksadına ermek imkânı buluşu da, ayn bir başan idi dogrusu!... Ecmelin, yüzümü tetkik eden göz lerinde en küçük bir sitemin gölgesi bile yoktu. Bilâkis, benimle tamamen banşmış görünen bu griyeşü gözlerin.aydınlığı içinde şimdi apaçık bir dostluk ve samimiyet ışıldıyordu. Evet, bu cidden bir mucize idi. Ve bu mucizeyi sadece bir hatır keyfîyeti yaratmış olamazdı; her halde vaziyetimin muhtemel vahameti de aradaki, inat ve kinlerin silinmesine tesir etmiş olmahydı!... Şimdi ben de hayret! bütün kinlerimi unutarak, sevinçle: Geldiğine çok teşekkür ederim Ecmel! dedim. Kiminle döğüştün böyle? Tahmin edemedin mi? Evet, amma doğru yapmamışsın... Haydi, biraz gayret et de, seni şu divana geçireyim... Beni bir tuzağa düşürdüler. Ben de aksini düşünüyordum... Fazla hayalperestsindir de...» Beni divana yatırdı; başımı yastıklarla besledi. Ellerinin öyle usta ve müşfik bir çevikliği vardı ki, Şahizerin ona neler aşılamış olduğunu minnetl« düşünmekten kendimi alamadım. Yanıbaşımda çarçabuk küçük bir eczane vücude getirmişti. Yüzümü lizollü sularla sildi; yaralarımı terr.ızledi; şişliklere kompresler koydu; bütün bereleri tentürdiyotladı. Arkası var