Catalog

CUMHURtYET 13 Ağustos 1950 İÇKISİZ SAZ Futbol mevsimi yaklaşırken Bu sene, Türkiye şampiyonluğu ve Başbakanlık kupası maçları yap'lmıyacak, yerine Türkiye kupası futbol maçlan oynanacak Yeni futbol mevsimi yaklaşmış bu'.unmaktadır. Bu vesıle ile Fu'.bol Federasyonu da zengin bir prog ramın hazırlığı ile meşgul olmaktadır. Bu münasebetle takdim edeceğimiz seri yazıların ilkini Futbol Federasyonunun salâhiyetli bir sımasının ağzından naklediyoruz. Ya zımızın mevzuu, Futbol Federasyonumuzun 19501951 sezonu faaliyeti etrafındadır. 19501951 sezonu lik maçlanna eylul ayının son haftasında Istanbul, Ankara ve Izmirde başlanılacaktır. Yalnız sezonun henüz b^şında muhtelif millî temasların mevcudiyeti yüzünden, oyunculanmızın forma girme vaziyetleri gözönünde tutularak lik maçlarının bir hafta evveline, yani 23 eylul tarihine alınması düşünülmektedır Bu sene yapılacak en büyük yenılik; Millî Eğitim, Türkiye şampiyonluğu ve Başbakanlık kupalannın kaldınlması ve yerine kaim olmak üzere ihdasına karar verilea Türkiye Kupası futbol maçlan olacakbr. Türkiye Kupası şu esas üzerinde yapılacakür: İstanbul, An kara ve İzmir lik maçlanna iştirak eden bütün birinci küme kulübleri ve diğer bölgelerin lik şampıyonlannın iştiraki ve eliminasyoo usulü ile deplâsmanb karşılaşmalar... Bu müsabakalara en aşağı 46 »nlrimın ijtirak edeceği anlaşılmak tadır. Yalnız İstanbul, Ankara v* İzmir takımlarının daha ilk turds elimine olmamalarınm temini için bir formül bulumnasma da çalışılmaktadır. Bütün Avrupa memleketlerinde yapümakta olan bu gibi karşılaşmalann memleketimizde bü yük bir alâka tophyacağı ve bu arada büyük takımlann küçük vilâyetlerimizde maç yapmalan imkânını bulmalan hayli kazançb olacaktır. yeri hakkında da kat'î bir şey yoktur. İkincisi, Portekiz Futbol Fe derasyonunun millî maç yapmak hakkmdaki teklifidir ki buna dj Federasyonumuz henüz müsbet ve ya menfî bir cevab vermemıştir. Aynca Alman millî takımı ile kar şılaşma yapma hususunda da ıK. taraf federasyonları arasında muhaberelere devam etmektedir. Bunlardan başka millî futbol takımımı:: için bir antrenör lüzuıru da gozönünde tutularak bunun te mini için teşebbüslere geçilmiş/ır Ingiltere Futbol Federasyonu Umumî Kâtibi Mr. Rous'a yazılan bü mektubla millî takımımız için bir antrenör tavsiyesi istenilmiştır. Mr. Rous da Maltadaki mukavelesi ye> ni bitip Londraya dönen Mc. Cor mick'i tavsiye etmiştir. Bunun üzerine kendisile derhal temasa geçilen Mc. Cormick, tecrübe mukavelemizdeki şartları kabul etmış ve kendisine bu ayın sonunda mem leketimize gelmesi için tayyare bileti alınarak yollanmıştır. Şimdıki halde Federasyonumuz Mr. Mc Cormick ile 120 sterlin üzerinde mu tabık kalmış bulunmaktadır. K? nunuevvele kadar sürecek tecrüoc mukavelenamesi, müsbet bir netice alındığı takdirde kat'î bir şekil alacaktır. Bir hayli yüklü program ve hayırlı teşebbüslerle yeni sezona qi ren Futbol Federasyonumuza muvaffakıyetler temenni ederiz. Cem ATABEYOĞLU CAĞALOĞLU ÇİFTESARAYLAR BAHÇESINDE  K Ş İ T ' i n ile birlikte iştirakile RADYO f Bugünkü Program j İSTANBUL H E H P A Z A R s a a t 14 t e n 20,30 a k a d a r y e g â n e fasıl o k u y u c u m u z C A N ve t a n ı n m ı ş s a z ü s t a d l a n n d a n m ü t e ş e k k i l KÜMfi F A S L 1 Müzevyen Senar Işıl Ahmed Üstün CELÂL TOKSES Sa KEMAL GÜRSES Ahmed Yatman Kanun Keman : NECATI TOKYAY İBRAHİM rüĞBAY İSMAİL TEZELIİ Kanun Cümbüs : Kadri ŞENÇALAR ABDULLAH YÜCE HAVİK Klâmet Bağlama iistadı Cümbüş : CemaJ CÜMBÜŞ Ş E R E F Klarnet ŞEMSI YASTIMAN Eşber Köprülü Keman : S*tM ÖZSOÎ Kanun EMİN TANINM1Ş Üstad Hasan TahsİB Darbuka Piyano : HARİRS Birinci rasıı: ^ » « 1 ^ , İkincı Fasıl: KARCIĞAR. Darbuka üstadı HASAN TAHSİN Fasıl: ACEMAŞİRAN ve Zurna EMİN TANINMIŞ tarafından eski KÂĞIDHANE OYUN HAVALARI. Perihan Altındağ Sözeri S a z Mefharet Yüdırım llâveten saat 18 d e n 20,30 a kadar üstad T i y a t r o s u , y i r m i kişilik t a m k a d r o s u ile sanatkâr R A Ş İ D R I Z A Program tam 7 saat devam eder. EYLÜL 3 TA Liralık DİSTABİBİ • BÜRHAN CEM | Babıâli, Ankara caddesi No. 99. Telefon: 20778 | YOL İNŞAAT İŞI AKŞAMINA KADAR 100 Yeşilkbvde, Fener semtınde Yeşilyurd Bahçelievler Yapı Kooperatifıne aid arazi yollannın toprak tesviyesi işi pazarlık suretıle taubıne veruecektir. İstekhlerin fennî ve malî ehlıyetlerım musbıt vesikalarile 21 ağustos 1950 pazartesi saat 10 da 4 üncü Vakıf handa asma katta 18 numaralı yazıhaneye gelmeleri rica olunur. Heyet, ıhalede serbesttir. (11080) Yeşilyurd Bahçelievler Kooperatıtı Mümessili avukat Hamid Çağıl Bîr kflçük hcsap jnsaat sahiblerinin nazarı dikkatine Tarabyada banyolann karşısında Sümer Palas Otelinln enkazı yıkılmaktadır. Muhtelif kereste, cam, kapı, parke, Marsüya kiremidi, mermer vesaire ehven fiatla satılıktır. Bugün yapılacak kürek yanşlan açtırtrsanız 21 Eylul de Fevkalâde ikramiye Kesidesine girersiniz. Her sene büyük bir alâka top lamakta olan merhaleli kürek yanş lan bugün saat 13 de Büyükdert ile Bebek arasında yapılacakbr. Be den Terbiyesi İstanbul Bölgesi, şı» hakemleri müsabakaya davet etDahilî programı bu şekilde hu mektedir: C. Karpat O. Kıyatolâsa ettikten sonra, biraz da 1950 viç B. Koray N. Ultabur T 1951 sezonu içinde yapılacak mill Atakol H. Baltaoğlu O. Saka H. Özan K. Özbek M. Elmen maçlan gözden geçirelim: 1950 yıb sonuna kadar yapılma A. R. Sözeralp. sına kat'î surette karar verilen »o bu hususta anlaşmalara vanlan maçlann adedl 5 tanedir. Bunlar da tarihlerine göre şu şekilde M ralıyabiliriz: 28 ekim 1950 günü Telâvivde TÜT kiye İsrail maçı oynanırken ajm gunde İstanbulda İnönü stadında da Türkiye Mısır genc takımlaıı Akdeniz kupası karşılaşmasını ya pacaklardır. 3 arahk 1950 günü İtalyada Tür kiye Mısır genc takımlan Akde niz kupası karşılaşması. Bizim blldirdiğimiz bu tarihe İtalyan futbol federasyonu kat'î bir cevab vermiı değildir. Bu yüzden İtalyan fed<>rasyonuna bir mektub daha yoHanarak tarih hakkmdaki kat'î ce vablan sorulmuştur. 10 aralık 1950 günü Mısırda genc millî takımımız Mısır genc mill! takımile Akdeniz kupası reuter maçını oynarken, Ankara 19 Mayıs stadında da millî takımımız Fransız (B) millî takımile karşılaşacak tır. 1951 senesi içindeki milll maçlarımız hakkında kesin olarak bir şey yoktur. Üç muhtelif temas hakkın da üç muhtelif federasyon arasm daki muhaberelere devam etmektedir. Bunlann başında İtalyan gene millî takımmın Akdeniz kupası için memleketimizi ziyareti gelmektedir. Bu müsabakanın tarih vc AÇIK E K S İ L T M E İLÂNI MİLAS BELEDİYESİNDEN: 1 Açık ek^iltmeve çıkanlan iş: 1400 metre uzunlufunda büz kanalizasyon inşas'dır. . 2 Munammen bedeli 20149 Hra 38 kunış olup muvakkpt temınatı 1512 üradır. 3 Tnalesi 22/8/950 salı günü saat 15.30 da Beledıye Daımı Komis\ onunda yapılnraktır. 4 İstekliler fennî ve hususî şartnameyi her gün iş saatierinde Fen Işlerinde görcbilirler. 5 Eksiltmeye girpceklerin, kanunda yazılı evsafı haiz olmalan şarttiT 6 Her türlü vergi resim ve harçlar vesair masraflar yükleniciye aiddir. 7 Belediye ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbes'.tir. (10W7) Vefa Kulübü kongresi Vefa Spor Kulübünün senelik kongresi bugün saat 10 30 da stadyom dahilindeki Kulüb binası z3lonunda yapılacaktır. Vefa Kulübü, saym azalannın kongreye gelmesini rica etmektedir. BOŞ TESLİM dükkân, 1 üzerinde odalan üe. Çemberlitaş Vezir han Cad. 7 numaralı dükkân. Müracaat: Bakkpazar Taşçılar No. 6 Rızadede oğluna saat 11 den 18e kadar. Telefon: 27620 ACELE Satılık Bugün yapılacak basketbol maçlan Yen! ve "kuvvetli bir teşekkül olan Moda Kültür Kulübü, yeni yap tırdığı Açıkhava basketbol sahasında bugün Galatasaray ile karşılasacakbr. Gfinün programı şu şe kildedlr: Saat 17.80 da Oalatasaray Moda Kültür (genc takım). Saat 18.30 da Galatasaray Moda Kültur (A takımlan). * RÖNTGEN Mütehassısı Doktor Sezai S. Komıkgil İstiklâl Cad. Lâle Sine sırasında No. 65 Emgen Apart. r MUHASEBECt ARANIYOR •n Bütün gün çalısabilecek' tecrüheli ve iyi bonservisli bir muhasıbe ihtiyaç vardır. Lisan bilen tercih olunur. Müracaat: Beyoğlu Yeşılçam sokak No. 3234 Sonku Film. Açık eksiltme ilânı FENNÎ SÜNNETÇİ NURİ EŞSİZ Kabine: Aksaray Polis Komiserliği karşısı köşesınde. Tel: 23449 dan istenir. Çatalca Malmüdürlüğünden: 1 Çatalca Hükumet Konağının yangın tesisatile onanmmm keşif bedeli 3040 lira 82 kuruştur. Eksiltme 22/81950 Salı günü saat 15 te Çatalca Malmüdürlüğünde toplanacak Komisyon tarafından yapılacaktır. 2 Bu işe aid evrak şunlardır: Mukavele, sözleşme projesi, açık eksiltme şartnamesi, genel hususî ve fennî şartnameleri. proje keşif hülâsası ile buna aid diğer evrak Çatalca Malmüdürlüğünde göriilecektir. 3 Eksiltmeye iştirak için taliblerin 228 lira 8 kuruşluk muvakkat teminatı yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve 950 yılında Ticaret Odasmda kayıdh bulunduğuna dair belgeyi hamil ohnası eksiltme gününden tatil günleri hariç üç gün evvel Vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukanda ikinci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartname=inHe yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imzalaması şarttır. Postada vukubulacak gecikmeler kabul edilmez. (11016) İstanbul tidnci tflâg Memurluğundan: 950/19 Bahçekapı Anadolu hanında ttcaretle n.eşgul ve Arnavudköy Sekmanlar BO. kak 20 No. da Kadh HantaUn İstanbul 1 ncl Tlcaret Mahkemes nce 12 6/ 950 tarihinde iflasına karar verildiğl llân olunur. MUAYENEHANE NAKLİ Mütehassısı Doçent Dr CAFER ERK ve Kadın Hastadklon MDteoism O . HİKMET ERK fv *• muoycnehaneleHnl TejviIrtys, Korakot bitijiğmcfe Subay nporitmantntn 1 No. lu dat'esıne naklederek hasta kabulüne bajlamıjlartlır ^ ^ duğunu sordum. Bana, tahta evleri, dar sokaklan, yaşmaklı, feraceli kadmlan, haremlerile «pitoresk» Istanbulu aradığını bildirdi. Şimdi karşımda konuşan, anlıyordum ki, bize, kendilerine benzemediğimiz Vereceğim cevabı herhalde tahŞecaadd n Tanyerlı 17 30 Konserto min ediyordu ki bir göğüs geçirdi, için alâka duyan bir garblı sanat(Pl ) İS 00 Jacquelıne François ve kârdı istanbuida «şark» 1, bütun Edıth Piaff dan şarkılar fPl ) İ8 20 sonra ağzımı açmama vakit bırak esrarlı güzelliği ile sevmiş, onu haFasıl heyetı konseri ••Kurdılıhicazkâr madan ilâve etti: yalhanesinde alsbildiğine işlemış, 19 00 Haberler 19 15 istanbul ha« Türkiyeyi nasıl seviyorum, ceskin hatlarını tamamile bertaraf berlerı 19 20 Şarkılar; okuyen: Safi bilseniz . » ye Ayla; çalanlar Sadı Işılay, Izzeddın etmişti. Kont Ostrorog'un, Boğaziçinin ou Ökte, Edib Erten 20.00 Serbest saat c Fakat, diye devam etti, Ata 21 10 Boston Promenade orkestra küçük ve şirin köyündeki, sırtını sından hafıf muzık (Pl ) 20 30 Klâsık tepeye dayamış, ahşab, tertemiz türkün yaptıklanna tek kelime ile raz eserleri 20 45 Spor hasbıhalleri: evinin sofasmda karşımda rahat hayranım. Bütün «pitoresk» sevgikonuşan Esref Şefık 21 00 Mesud bir koltuğa yerleşmiş oturan bu me rağmen bunu başarmaya mec>uva (Radyofon.k teır.sıl) 21.30 bur olduğunuzu takdir ediyorjım. Gîenn Mlller orkestrasından dans mu adam, muhakkak «ebedî genclik» Artık tahta evler, dar sokaklar zıgı (Pl ) 21 45 Şarkılar: okuvan Sa. iksirinden içmişti. Nasıl içmemiş b te Tur; ça'anlar Hakkı Derman olabilirdi ki bembeyaz sakah, bem çinde, yaşmaklar ve feraceler aŞeııf Içii, Sahh Orak 22 20 Piyano beyaz saçları, ikibüklüm olmuş ıri rasında yaşayEmazdınız. Bunlan soloları; çalan: Pıyanist Neielcu ene de aramıyor değilım ama... 22 45 Haberler 23 00 Hnfıf muzık vücudüne rağmen içinde, harareti ne yaparsınız ki dünya dönüyor.» fPl ) 23 30 Dans muzığı (Pl.) 24 00 hâlâ dışanya kadar vuran bir muBu dönen dünyanın pek büyük Kapanış azzam ateş yanıyordu. Her sözünde, her hareketinde bu ateşin ema bir kısmmı gezmiş olan ihtiyar deANKARA relerini görmek kabildi. Üzerinde nizciye, gördüğü yerlerde Türkiye S 28 Açılış ve program 8.30 Hahakkında ne düşündüklerini sorberler 8.45 Gunajdın (Pl ) 9 10 beyaz bir bahriyeli elbisesi, ayak dum. Evvelâ sanatkârca bir cevab Gunun prograrnı 9 15 Radyo ile ingi larında üstü âçık, bezden, gene belızce 9 30 Sevilmış parçaiar (Pl ) yaz, çank tertibi avakkabılar vardı. verdi: 10 10 Konuşma 10 25 Makamlardan Önunde bir masa ve köylü sigarası <r Bu dünyanın insanlan birbır demet 11 05 Temsll 11.30 Sabirlerinden öylesine haber<;izler lon orkestrası (Pl ) 12 00 Hep bera bulunuyordu; siyah ağızhğa da bir .» dedi. ber soylıyelım (Yurddan sesler koro sigara takılmıştı. Sonra, daha ciddî bir tavuria su) 12 30 Telden tele 13 00 Haberler « Türkiyeyi ve Türkleri nasıl 13 15 Dans muzigl (Pl ) 13.30 seviyorum... diye tekrarladı. Sizle lâve etti: Oğle Gazetes. 13 45 Dans muzıği « Sizi bilmiyorlar. Haibuki gfre evvelâ, dünyanın en iyi insanlan (Pl ) 14.00 Kapanış. T olduğunuz için âşığ a. 1902 denbe p, başardığınız bütün o h? i':u'âri defalarca geldiğim memleketi de şeyleri görmeleri lâzım Buun 17 58 Açıhs ve program 18 00 İnce nizde bunun türlü delillerini gör çin, tabiidir ki, pek çok şeyıer saz (Mahur faslı) 19 00 Haberler düm ve hepsini, hayatımın en tath yapmanız gerekiyor: Oteller, tu19 15 Tarıhten b.r yaprak 19.20 Ya h?+'ialan olarak sakhyorum. Bir istlere kolaylık, kambiyo muaTierım saat dans (Pl.) 19 50 Akşamın ün mekteblerinden çıkan ço lelerinde sühulet. Fakat bana kakarma müziği (PL) 2015 Radyo Gazetesi 20.30 Tamburla saz eserlert; cuklarımza rastladım. Yeryüzünün ırsa, her şeyden evvel yapm?maçalan Ferid Sldal 20 45 GiUr solo. bütün çocuklan gibi çantalan elle nız geçeken bir şey var: AŞaclan ları ve hafıf şarkılar (Pl.) 21 15 inde, hoplaya zıplaya, ne$e içinde kesmeyiniz. Bu, sizin gibi bir milMüzikle gezi (Pl.) 22 00 Konuşma lete hiç yakışmıyor.» 22 15 Dans müzıği (Pl ) 22 45 Haber cıvıldasarak sokağa boşanan yavGözlerimiz, Kandillinin bile gıtler 23 00 Kapanış rular .. Az ileride bir kahve vardı e orada aksakallı ihtiyarlar otu tikçe «ağacsızlanan» sırtlanna taruyordu. Çocuklar gittiler ve onla kıldı. Gölgeler gittikçe çoğahyordu. rın ellerini öpüp, başlanna' koydu Bizi seven bu müstehzi bakışlı ıhtilar. Belki dedeleriydi, belki değil. ardan aynlmak zamanı gelmişti. Fakat bu hareketi öyle asil bir şe Kimbilir belki de o, bizi öyle sevekilde yaptılar ki, gözlerimin yaşar ek, bize öylesine bağlanacak sun t s ecnebi dosttu. Artık istanbulda, dığını hissettim. 1 Ya cesaretiniz; o harikulâde kah «şarkın sihirli havası» nı bulmak ramanlığıruz! Sizden kat kat kuv ne kadar güçtür. Bundan sonra blvetli düşmanlannızla merdce, er i sevecek olanlar, bize bağlanmak kekçe vuruşmanız! Her şeyi bırakı için başka tarnflanmızı seçmelidirız, sadece bunlar bir insanı ömrü ler. Bir daha, Farrere gibi bir dosta boyunca size bağlamağa yetmez ahib olamamak acı tabiî... Ama düşünmeliyiz ki bu bir neticedir; mı?» ebebi inkılâblanmız olan bir neYetmişin bir hayli üstündeki yaice .. ve bu bizim için tesellilerin ma rağmen pırıltılannı kaybetmien büyüğüdür. I ren gozleri ışıl ışıl yanıyordu. SeMefin TOKER indcki canlılık, kendısini dinliyenerde adeta ürpertiler uyandıracak ;adar fazlaydı. Bir hpyli yüksek Soldan sağa: 1 Kayserinln en meşhur ıhracatı. ıesle ve ellerile hareketler yaparak Vucudunun adale kısmı hoş (ıkı conuşuyorau. selıme). 3 Doğrusunun üzerinde in< Aziz dostum ve büyük dosian ve yuk tajıyanlar gıder tereı lnsalah bıze gıder. başına bir harf gctirı tunuz Pierre Loti ile beraber Balharbi sıralannda Edirnenin ince deveye verilen emir olur. 4 Her kan ın sahibinin Tanrıya karşı yapacağı mutlaka size verilmssi gerektıği Baştarafı 1 inci sahüeae lk hareket 5 Kolda bilezik gıbidir yolunda yaptığımız mücadeleden hiyette müdahalelerde bulunmıya:ebde beşi bir yerdecık gıbldir. 6 Menfur Hitler fırkası üyesı (ıki ke bu yana o kadar zaman geçti ki... caklardır. ıme). 7 Seâlenme edatlarından, Ölüm döşeğınde Loti bana, git, deSiyasî partilere aid muhtar ve ane tane tanec k hepsine ancak bır mişti, kurtanlmasında bizim de hanecık. 8 Katıksız, aded ve sayı. yardımımız bulunan Edımeye git ihtıyar heyetleri pusulaları dünden ve Sultanselim camiinde beni ha itibaren semt semt evlere dağıtılYukarıdan aşağ'ya: mışür. Halk bunlan kullanabiletırla. 1 Eskl Yunan tarihinin en parlak Gıttim. Gittim ve orada size bir ceği gibi hücrede de partilere aid devrı. 2 Palavracının bır adı, hem hissettim. oy pusulalarını sandığa atabilecekersl hem doğrusu avucun orta yavru kat daha bağlandığımı su. 3 Diplomatın dar.iskası. 4 Mo Beni tanıdılar ve hocalar, o mu erdir. Diğer taraftan DJP. Şehir Meclis orlu mavnanın yarısı. «Ben kul ol barek yerde, Allahm şefaatinin bedum yana yana» şarkısını çağıranın nim, sizin dininizden olmıyan be adaylan tesbit edilmiş, namzedlen evlerınin onünde ekilı bulunan. 5 havi liste dün öğleden sonra İsOrta kuşak boyle bolgelerle doludur nim üzerimden hiç eksik olmaması (yeni coğrafya terımi) 6 Sukun için dua ettiler. Bütün müminlerle tanbul II Seçim Kurulu Başkanhtcinde ve kajgıdan uzak valide (ik! beraber âmin derken, boğazıma ğına tevdı olunmuştur. D.P. aday kelım1. 7 Muhakkak ki şupheden hıçkırıkların düğümlendiğini hisse larmın İl Seçim Kurulu Başkanlıdaha kuvvetl dır 8 Her subay mekğınca bugün oğleden sonra basına tebden çıkarken mutlaka onu ıçer. diyordum. Aradan gene seneler geçti. Beni verilmeleri veya radyo ile ilân Istanbula rakıb bir Akdeniz limanı. artık unuttuğunuzu zannediyor edilmeleri muhtemeldir. 12JÎ7 Açılış ve programlar 13 00 Haberler 13.15 Öğle konserl (Pl.) 13 45 Saz eserleri ve oyun havaları 14.00 Serbest saat 14.10 Roberto Inglez ve Desı Arrtaz orkestralarından dans muzıgl (Pl.) 14.30 Şarkılar; okuyan: Muallâ Gokçay; çalanlar: Huseyın Coş. Kandilli sırtlanna akşam yavaş kuner, Ahmed Yatman 15 15 Dınleyic istekleri 16 00 Dur.ya Genchk yavaş iniyordu. Claude Farrere uEırligl (W. A. Y.) istanbul ıkıncl kon zun uzun baktı ve: sey toplantısı açılış toreninm naklen « Ne kadar güzel, değil mi?» yayını 17.00 Dans muziğı çalan: diye mırıldandı. Necdet Koyuturk orkestrası: soylıyen. Claude Farrere ile sohbef Yazan: Metin Toker BULMACA LL i 1 1 1 |V 1 1» * 1 1 1ft 1 1 1 » 1 1 1 •1 •1 1 1 1 Muhfar seçimleri bütün yurdda bugün yapılıyor Evvetkl bulmacanın halledtlıntj m Dr. HAFIZ CEMAL LOKMAN HEKTM DahiBye Mütehasstsj Divanyolu 104. 1 2 3 4 5 6 7 ÇİOİĞİUİNİLİÜİK «O A|L|E|N|I ıısı» a » GİUİRİUİR •İAİF » A|K|E|T|E|K|*|A V TIA|R|A|F •İPİI o> AİCİEİRİA M|!|L! YİAİKİAİB AİDİ* ı»|Nl»|K|Ü|L|E|K •0 Sahib vt Basmuhamn NADİR NAüt Bu nüshada vazt KMrtnı taare tdem CEVAD FEHMİ Cumhitrivet Uatbaau dum. Bundan daha tabiî de bir şey olamazdı. O günleri yaşamıyan sizlerden müteşekkil yepyeni bir nesil meydana gelmişti. Ama, aranızda bulunduğum şu bir kaç gün içinde bana ıjösterilen sıcak misafırperverlik .. Oh, bu hakikaten harikulâde bir şey!» « Bir millet, karagün dostu olan insanlan Dasıl unuiur?» diye mınldandım. « Bir insan, boyle düşünen bir millete nasıl âşık olmaz?» diye, o sıcak sesile sözlerimi tamamladı. Oradan buradan konuştuk. Denizi ve seyahatleri pek sevdiğini, şimdiye kadar dünyanm, küçümsenemiyecek kadar büyük bir kısmını gezdiğini anlattı. «Ankara» vapuru ile yaptığı seyahati ve ge minin nazik kaptanını hiç unutmıyacağmı söyledi. Müteaddid geliş leri sırasında Istanbulu nasıl bul İskenderun vapuru dün geldi BaştaraU 1 «n« sahtfede pervaneli, türbinli ve kazanlan 5U boruludur. Mazutla işleyen ger^in azamî sürati 20,5, servis sürati ise 18 deniz milidir. En lüks yolcu gemimiz olacak İskenderunda .86 lüks ve birinci. 115 ikinci, 158 üçüncü mevki yer vardır. Gemi aynca 700 ton yük alabilecektir. «İskenderun» vapuru, bütün lüks konforu havi olduktan başka. yüzme havuzu, geniş lüks salonları oyun odalan vardır. Geminin hanşi hatta çalışscağı henüz belli değildir. CUMHURİYET'in TEFRİKASI: 1 o mas Yazan: KEMAL RAGIB ENSON 1 İlk günü, ikisi de birbirini beğenmemiş, ikisinin de gözü birbirini tutmamıştı. Uzaktan uzağa şoyle bır bakışmışlar; sonra ıkısi de dudaŞını bükmüş, ikisi de başmı çevirıp geçmişti. Tanıdıklardan birinın düğününde idiler. Hani şu, dosta düşmana gcsteriş olsun diye Beyoğlundaki lokantalarda özene bezene yapılan, sonra da borcu yıllarca odenemiyen düğünlerden binydi. Salon pek kalabalıktı. Adım başınr'a üçer beşer toplanıp ayaküstü konuşanlar, gelip geçenlerin yolunu kapıyor; ne aradığı belli olmadan ortalıkta dolaşanlar da masalara çarpmadan gecemiyordu. Her düğün evindeki gibi, her toplantıdaki gibi burada da herkes fısıldaşıyor; sonra, arada bir, kendini tutamamış gibi, yüksek sesle gülüşüyordu. Herkes birbirini çekiştiriyor: herkes birbırinın eksiğini bulup onunla eğlenmeyi, bır üstünlük kuruntusunun verdiği hak sanıyordu Kadmı ona gösterenler: Işte, demişlerdi; sizin Salâhaddm Beyın karısı Süheylâ Hanım!. O da ükönce: Aman, hanaisi?.. Diye bakınmıştı. Şu mu, şu allar giyinmiş, yeşil sözlü, siyah saçlı kadın mı?. Dive sormuş, sonra da: Haniya, demişti; yerlere. gökleıe konduramıyordıınuz?. Pek güzel, diyordunuz; çok genc, diyordunuz; bu mu?.. Kimi kadın, böyle günlerde süsleneyım, guzeleşevim, derken tanınmaz olur; Suheylâ da o gün saç larını her zamankınden pek başka turlü taratmış, üstelik çok da boyanmış ondan mı, her nedense yaşından daha geçkin görünüyordu. Çocuk, bir bir daha, bir daha baktı; en sonunda kendi kendine: Bu, kadın değil; bır sünre devesi'.. Diye soylendi. Süheylâ. o gün ne kadar da göze çarpacak gibi gıyinmişti; ne kadar da takmış. takışürmıstı. Göğsünde, boynunda, kulaklannda, saçlannm arasında kimi sahici, çoğu yalancı ne kadar da çok taş parçası vardı. Üstü başı, allı yeşilli boncuktan, çiçekten görünmüyordu. Onu kadına gösteıenler de: Salâhaddin Beyin eski asistanı, şimdi de şirketteki ortağı Fikret, diyorlardı; şu uzunboylu, sanşuı çocuk... Süheylâ da şöyle bir bakmış, sonra: Aman, diye başını çevirmişti; o nasıl duruş öyle??.. Ne kadar da kendini beğenmiş!.. Fikret, arada bir ona doğru baktıkça için için gülümsüyor; kadın da onunla gözgöze gelecek olsa, dudağının ucundaki kıvnm büsbütün derinleşiyordu. İlkönceleri, ikisi de hep öyle birbirirden uzak durdu. Kaçtır, karş) karşıya gelecek gibi olmuşlardı. ikisinin de yanında, onlan ayn ayn tanıyan, bilen başka kadınlar vardı. Bir srası gelecek, mutlaka ikisini de birbirile tanıştıracaklardı. O zaman, ya kadın onlann yanından aynlıyor; yahud da Fikret biraz ötede bir başkasını görmüş de onun yanına gidiyormuş gibi yolunu değiştiriyordu. Sonra, bir aralık kisi de yalnı? kalmıştı. Nasıl oldu bilinmez; birdenbire birbirlerine doğru yürüdüler, yaklaştılar, ikisi de birbirini kırmak, incitmek için saatlerdenberi tutuşuyormuş da işte şimdi bu nun sırasını bulmuş gibiydi. İkisinin de dudaklarında birdenbire kah kahaya çevrilecek gizli bir gülüş vardı. Hep öyle: Sen de kendini ne sanıyorsun?. Ya senin çalıımn, kurumun kime?. Diye karşılıklı meydan okur gibi gözgöze geldiler. Kadın: Salâhaddin Beyi gördünüz mü? Nerede acaba?. Diye sordu. Sanki ortalıkta dolaşan garsonlardan birine sesleniyordu. Kocası için her zaman böyle«Salâhaddüı Bey!.» mi derdi; yoksa Fikreti yabancı yerine koymuş da onun için mi, bu yabancıyı, kan koca kendi mahremiyetlerinden uzak tutmuş olmak için mi böyle konuşuyordu, bilinmez. Fikret, ilkönce Süheylânm yüzüne baktı, gülümsedi. Sonra, elin~ deki bardağın yansuıa kadar gelen limonatayı, pek de öyle telâş etmeden içti. Ancak ondan sonra: Salâhaddin, Üsküdarda otururdu; dönüp acı bir söz söylese, şoförün tiyordu. Salâhaddin Beyefendi mi?. Eakat o gece Nişantaşında yakınla önünde ikisi birden küçük düşeBir aralık: Diye şöyle bir arandı. Biraz durcekti. Artık bu kadannı istemedi. Burası ne kadar da sıcak, di mdan birinin evinde kalacaklardı. du: Çok geçmedi, oraya vardüar. Şo Üstelik bu çocuğu hiç de adam yeye soylendi; öyle susadım ki... Burada mıydı? rine koymuyormuş gibi, yaptıklaHangi erkek olsa hemen koşar; för birdenbire yerinden kalkamadı. Diye o da ona sordu. Makinenin bir yeri mi bozulmuş, nnı da sanki hiç duymamış, anlaBeyefendi, derken açıktan açığa büfeden bir limonata, bir dondurmamış gibi yürüdü. gülseydi, belki de bu kadar acı ol ma, ne bulursa ahr getirirdi. Sü ne olmuştu; onunla uğraşıyordu. Öfkeden olacak, başka neden oFikret, daha önce atladı, kapıyı mazdı. Hele onu arıyormuş gibi sa heylâ da böyle umdu; bunu beklabilir, her yanı titriyordu. Kendi ğına soluna bakınırken, sanki bu ledi. Fikretkı bir yaptığı öteki yap açtı. İnerken kadınm kolundan tukendine: beyefendi denilen adamın oraya tığına uymuyor, hiç birbirini tut tuyor, yardım ediyordu. Süheylâ, Ne saygısız, ne yüzsüz erkekilk önce bunu pek tabiî karşılamış, gelip gelmiyeceğini hiç düşünme muyordu. Demindenberi o kadar ler de var, diye söylendi; da^a mişti; gelse de gelmese de buna hiç kınlıp dökülürken şimdi de yan dadısmın kucağına yaslanan külarmdan geçen garsona seslen çük hanımlar gibi o da kendini ko ilk gördüğü kadma karşı yapılır mı bir değer vermiyor gibiydi. yuvermişti. Sonra, Fikret kolunu bu?.. Süheylâ, bu kadannı anlamamış di: Sokak kapısmın açılması. onun Baksana, dedi; hanımefendi ne biraz sıkı tutmuştu da ondan mı. göründü: nedense, yavaşça sıyrıldı. Bu çe da içeriye girmesi çok uzun ^ür Pek sıkıldım, diyordu; eve emrediyorsa getir!. Bir limonata da kilişte biraz müstağni, müteazzırr, medi. Fıkrete, bir: dönecektim de onun için anyor ben içerim. Allahaısmarladık!.. Süheylâ; artık bu kadannı anla biraz da hırçın bir eda vardı. dum. Bile demedi. Hep öyle: O aralık şoför yerinden atlayıp mamış gibi görünemezdi. Öfkesini Emir buyurursanız ben gidip, Yüzümü bile daha bu akşnm motörün kapağını açmış, ona bakıbir otomobil bulayım; devlethaneye sakhyamadı: Vazgeçtim, dedi; eve gideyim, yordu. Süheylânm mantosu, yol görüyor!.. kadar götüreyim. Beyefendi için de Diye dudaklannı ısırıyordu. da gelirken, otomobilin içine kayburadakilere haber bırakınz; sizin daha iyi... Pek sıkıldım!. Evdekiler, yatmıştı. Salâhaddin mışü. Fikret uzandı, aldı. Kadın Fikretin ne diyeceğini beklemeteşrif ettiğinizi söyierler. di; düğünü yapanlann yanına ka giymek istemedi, omuzlanna atmak de düğüne uğramadan doğru bu Bilmem ki... Bakalım, biraz dar gitti. Onlarla ayaküstü şöyle için ona doğru şöyle biraz arka raya gelmiş, çoktan yatağma çedaha bekliyelim de... kilmişti. Karısının geldiğini duymaOndan sonra da, sanki yıllardan biraz konuştu; veda etti. Sonra da sını dönüp durdu. Ortalık karan dı. Uyuyordu. Kadm, kendilerine kapıya doğru yürüdü. Otomobil ça lıkü. Fikret de mantoyu Süheyberi, hem de pek yakından tanışıayrılan odaya girince kocasma doğ yorlarmış gibi konuşmağa başladı ğırmalannı beklemedi. Mantosunu lânm omuzlanna doğru uzatıyor ru şöyle bir baktı. Sonra soyunmalar. Kadın, ona hep yüksekten ba aldı. Lokantadan çıktı. Fikret, o du. Kadın, saçlannın bittiği yer ğa başladı. Bir yandan da ökçelekıyordu. Fikret de biraz önce, li nun arkası sıra geliyordu. Yan so de yabancı bir soluğun dolaştığuu. rini vura vura odanın içinde dolamonatasını bitirmeden konuşmağa kağa saptılar. Otomobiller orada daha sonra da sıcaktan mı, hele şıyordu. Ne de olsa başkasınm ebile üşenirken şimdi birdenbire bekliyordu. Bir şoför koştu, en ön candan mı kurumuş bir dudağm vinde, geceyansı bunun bir saybirdenbire sokuluverdiğini duyar değişmiş, Salâhad'ünin asistanı, or de duran arabanm kapısuu açtı. gısızlık olacağmı bile düşünemiSüheylâ, otomobilden içeriye gi gibi oldu. tağı gibi değil de, artık onlann yayordu; o kadar sinirlenmişti. Şoför, işini bitirmiş, motörün karip yerine yerleştikten sonra Fiknında bir sığırıtı imiş gibi eğilip Salâhaddin, bu gürültüden de *• kadar bükülüyordu. Başkası olsa onun bu ret de şoförün yanına geçti, otur pağını kapıyordu. Buraya yanmadı. Biraz homurdandı, sonra yapmacıklanna aldanır mıydı, bilin du. Kadın onu içeriye çağırmalıydı olup bitenleri görmemişti. Şimdi sırtını döndü; yorganı büsbütün bamez; fakat Süheylâ, inanmış gö öyle düşerdi. Hiç sesini çıkarmadı Süheylâ, kendini tutamayıp da bir Arkası var çığlık koparsa, yahud da Fikrete şına çekti. ründü; belki de öyle görünmek is Yolda giderken de hic konusmadı.