Catalog

3 Mayıs 1950 . . , CJKHURÎYET Seçıme 12 gün kaldı, şehrimızdekı propaganda da son hadd.nı buldu. Propagandalar bıi£\assa açık hava toplantılarıle kendıni gosterıyor. Onde gelen uç partı C.H.P., D.P. ve M P., bu toplantılarda bütün kozlarım kullanıyorlar. Açık hava toplantıları bakımmdan hderlık D P. dedır. Ş mdıye kadar 67 toplantı yapmış ve bunlarda 400 den fazla haüb konuşmuştur. D. P. yı M. P. 35 toplantı ile takıb etmektedır. Bu toplantılarda 200 den fazla konuşma olmuştur. C H P. şımdıye kadar yalmz 16 toplantı yapmıştır. Konuşmaların adedı ıse 8090 arasındadır Toplantılarda, partıler kabıl olduğu kadar fazla kalabalık temın etmeğe çalışıyorlar. Gelen halkın çoğunu ise partisiz vatandaşlar teşkil etmektedir. Bir partinin toplantısından diğer bir partının toplantısına giden partisiz İstanbullu, bılhassa, harac vermek bakımından müşkül varıyete düşüyor. Zira toplantılardakı konuşmalarda yapıian veya yapılacak işler hakkında izahat verileceğine, bir diğer partı sert telmıhlere maruz bırakılıyor ve çok kere iş şahsiyata dokülüyor. M. P. nın bir açık hava toplantısından sonra orta yaşlı, başörtülü bir kadın yanımıza yak laştı ve bize âdeta derd yanarak çunları söyledi: .« Ben D. P. nin bir azasıyım. C.H P. nın çok gadrıne uğradım. Burada ışıttiklerim ıse benı sukutu hayale uğrattı. Sız okumuşa benzıyorsunuz. Ben jımdı ne yapmahyım? Gıdip partıye istıfamı mı versem? Bızımkiler de, doğrusu mübarek insanlar, bu hususta biz, aydınlatmıyorlar kı!. Sız bana fıkiı verın » Bız de kendisine tek taraflı ksrar vermemesını, gıdip kendı partılı arkadaşlarıle konuşmasını tavsıye ettığımız sırada, etraftan konuşmamıza şahıd olan partılıler atıldılar: „ Hanım, tabıî, ne duruyor6un. Gıt hemen ıstıfanı ver ve bızım partıye yazıl. Baksana burada konuşanların hepsı bireı şahsıyet. Hıç yalan söylerler mı, palavra atarlar mı? Açıkhava toplantıları bir bayram >, eri manzarasmı andırmaktadır. Orada helvacıdan, baloncuya kadar her sınıf halk bulunuyor. Nedense bu toplantılar, ilk gunlerin heyecanını da taşımıyor. Bir iki toplantıdan ?onra nutukların yeknasak hale geliığıne şahid oluyorsunuz. CumhurİYet İstanbuîda yapıian Seçimlerin mitinglerin bilânçosu Ktcmi Erkmen biUiriyor ŞEÇIM BOLGELEfflND arifesinde köylü seçmenienn endişe 'ecdtt tvtit/agUbildiniyor Amasya (1 mayıs) Çorumdan Amasyaya geçerken, yol boyunca köylülerle görüştiım. Hepsı de 14 mayısın büyük bir ımtıhan günü olacağmdan emın bir tavırla, benı durmadan sual yağmuruna tutuyorlardı: Beyım, seçımlerde baskı yapılacak mı? Jandarma gene bızi mahpus edecek mi? Istedığımız partıye reyımızı verebılecek miyız? Hukumet. Demirkırata reyinı kullananların mahsulünü almıyacak mı'. Bütün bu klâsık suallerı dıhmın döndüğü kadar cevablandırmağa çalıştım; fakat gelgeIelım: «Demirkırata reymı kullananların, hükumet, mahsulünü almıyacak mı?» şeklınde bana tevcıh olunan sualden bir mana çıkaramadım ve «Ne demek istıyorsunuz?ı> dıye oendılerme sordum. Bunun üzerine, Bekişter köyü sakinlerinden bir ıhtiyar, (ısrar ettıği ıçın ismini yazmıyorum) sakaîını sıvazladıktan sonra: « Efendı oğlum, dıye soze başladı. Bizim köy baştanbaşa demırkırattır. Geçenlerde Halk Partisi civar nahiyelerden bırınde bir toplantı tertıb etti. Bızim köyle bitışığımızdeki koyler bu toplantıya katılmadılar. Bunun üzerıne, muhtar, köylüleri meydana toplayarak, «eğer seçımlerde oyunuzu Halk Partısine kullanmazsanız, hükumet mahsulünüzü almıyacak; size hayvan vermiyecek, dıye bağırdı.. Ne yapalım beyim sen süyle... Bız mahsulümüzü satamazsak, tarlalarımızı sürecek hayvan bulamazsak.. o zaman gıt, ahacık şu karşıdaki yardan kendini aşağıya salıver... * * * Çoğu on haneli olan bu köylerin sanki hepsınde aynı makastan çıkmış gıbi.. Camsız, çerçevesiz köy evlerinde, hayvanlarıle yanyana yatan köylüler aynı müşterek derdlere sahıbler... Yerden bıtme toprak evler:n arasında oynayan çocuklara da tesadüf olunmasa, bu toprak yığınının altında canlı bir mahlukun bulunabıleceği hatıra bile gelmez. Demokrat Partının Çorum milletvekılı adaylarından Dr. Sedad Barana, şımdı yerden goke kadar ı hak verıyorum. Bana, «köylere gıt, köylü ile konuş, o zaman soyledıklerımin tamamen doğru oldugunu göreceksin» demıştı. . Dr. Sedad Baran, bir kaç aydanberi, Çorumun bir çok koyünü gezmış ve hasta koyîulerı tedavı etmış... Kendısıle Sungurluda goruşürken: « Bugün Çorumda öyle köyler vardır ki, dedi, henüz doktor nedır bılmezler. Koylüyu sıkı bir şekılde sıhhî muayeneye tâbı tutmak şarttır. Çünkü, Çorumun köylerınde verem günden güne artmaktadır. Şahsi etüdlerıme dayanarak, bu mıktarın yüzde 4050 arasında oldugunu teessürle soyleyebılırım.» * * * Turhal, memleketm büyük bır şeker fabrikasına sahib olmakla beraber, burada tesadüf ettığım işsızlığe hemen hıç bır yerde rastlamadım. Valızınızi taşıyab:lmek ıçın, beş on hamalın birbırlerıle kavgaya tutuşmalarına tabiî nazarla bakıyorsunuz. Erzincandan, Merzıfondan, Samsundan ve Siırdden fabrıkaya girebilmek için buraya akın edenlerm hemen pek çoğu reçber olmuşlar. Hepsı de fabrıkanın faalıyete geçeceği zamanı beklıyorlar. Fabrıka ancak eylul aymda normal çalışma devresine gırebilecek. O halde, bu yüzlerce köy delikanlısı, daha beş ay sokak koşelerinde yatmağa mahkum!.. Fabrıkadaki işçilerin bir kısmile Turhalda bir kahvede gorüştum. Onların derdleri de köylününkünden farklı değıl. Âmirlerinın her fırsatta kendüerıne baskı yaptığmı söylüyorlar. Guya, Demokrat Partiden ayrılmıyan işçıler, fabrıkadan çıkarılacakmış. Bu sırada bir ışçı: o Ne yapalım beyim, ekmek derdi, diye l söze karıştı. Demokrat Partiye giremiyorsak da, vicdanen müstenhiz. Sandık başında reyimize öakacak değıller ya1 » ' Nccdet EVIİYAGİlJ Bursadan ilk baskı haberi Bursa 1 Mayıs İlk baskı haberi bugün M. Kemalpaşa kazasından geîdi. Fakat. buna baskıdan ziyade bir idare âmirinin secim kanununa aykın olarak Halk Partisi lehinde propasanda vapmak suretile köylü üzerinde tesir icra etmesi demek daha uygun olur. Çunkü. görünüşe gcre. hâdisede İstanbuîda son günlerde yapıian siyasî toplantıların birinden gorünuş bâriz bir tazyik ve tehdid voktur. Simdi olan bitenleri Devecikobinasmm üzerine konulmasını da fikır sahıbi olması ve hiç bir şüp nağı, D. P. ocak başkanı harb naeeçim işlerıle uğraşanların bitaraf heye duşmemesi için azacnî gayreti lulü Halil Çotanın ağzından dınolmadığına bir işaret olarak goste sarfetmektedirler. Açık hava top leyelim: riyorlar. lantılarınm hiç bir faydası olmasa, « M. Kemalpsşa kaymakamı Seçim propagartdası bakımından gene halkı sabırlı olmağa, mustakFazıl Ozsoy, jandarma komutanile en faal gozuken D. P., bunun neti bel milletvekillerini de kalabalık beraber, bir jiple bucağımıza gClcesini alacağından emin. D. P. lıleı önünde söz söylemiye alıştırdığı diler. Bucağa bağlı muhtarları kahalkın, kendilerine oy vermeden için elzem sayıhyor. rakolda topladılar. Binanın müevvel, partıleri hakkında tam bir Fethi PİRtNÇCİOĞLU said olmadığı anlaşıldı ve avluya çıkıldı. Bu sırada bucak müdürünün kaymakama beni işaret etti^ini görünce, kalkıp oradan uzaklaşmak isrtedim. Fakat kaymakam: « Gel buraya! diverek, bcni çağırdı ve yanına oturttu.. Muhtarlarla konuşmağa baslayan kaymakam, köprü için 1000 lira aldığını ve yolların yapılması 'çin de gereken parayı temın edeceğini bildirdikten sonra, muhtarlarla hususî surette konuşacağını söyleyince, ben kalkıp gitmek istedim. Kaymakam bu defa da bana: Teraneî Tokad 30 Nisan Bir haftadanberi Çorum, Amasya ve Tokadda şehirleri, ilçeleri, köylerl dolajip duruyorum. Seçim faaliyetine her yerde hız verilmij, fakat bütün bu çalışmalar birbirlerine o kadar çok benziyor ki.. şüphe yok, seçim faaliyeti dünyanın her yerinde birbirinin aynıdır; fakat biraa plâklar değişse! Halkçılar da, Demokratlar da otomobillerle, otobüslerle ilçe ve köylere gidiyor, malum propagandalarını yapıyorlar. Bu arada D. P. nin Amasya teşkilâtı Merzifon ve Gümüşhaakoyde iki büyük siyasî toplantı tertib e t ti. Toplantılarda soz alan hatibler iktidarm başanEiziıklanndan a d acı şıkâyet ettiler, D. P. iş başına gelince neler yapacağını anlattılar. Halkçılar da aynı şeyi yapıyorlar; onlar da muhalefet hatiblerinin indiği kürsülere çıkıyor ve iktidarm başanlarını hararetle naklediyor, D. P. nin vaidlerini çürütmeğe çalışıyorlar. Fakat işuı tuhaf tarafı şu ki, söylenilen sözler, hep havada uçuşan sabun köpükleri gibi. İktidaruı başarılannı anlatanlar ne rakama, ne mukayeseye lüzum görüyorlar; vaidlerde bulunan Demokratlar da bu vaidlerin nasıl tahakkuk ettirilebileceğine dair, ağızlannı açıp da bir tek laf büe söylemiyorlar; hattâ, bunların ne dereceye kadar kabili tatbik oldugunu düşünmüyorlar. İki taraf bu şekilde laf düeüosu yaparlarken, arada tatsızhklar, şıkâyetler de olmuyor değil. Amasyada D. P. il idare kurulu başkaru Celâl Toplak, Vali Akif İşcandan şıkâyetçi. Vali, C. H. P. adaylarından, Baymdırhk Bakanlığı başmüşaviri Ferdi Çağanı makam arabasUe köy köy dolaştırarak parti propagandasına yardım ediyormuş. İl başkaru bu hususta bir açık mektub yayınladı ve vaziyeti Ankaraya bildirdi. Şimdi C. H. P , propagandasına daha fazla hararetle devam edebilmek için Samsundan iki otomobil getirtti. Kırklarelinde 2 taraî aâaylarımn farîısı Ama, dokuz sene gibi insan omrunde ve fıkıinde buyuk de^tsı'tukier yapacak uzun muddet ıçinde, eski valinin yaptırdığı yollardan ne kadar araba ve insan geçmiş, köprülerinin aftından ne kadar sel sulan akıp gitmiştir... Bugün aynı yollardan ve köprülerden koynundaki Derrokrat oy pusulası nı sandığa atmak üzere, geçeceklerin sayısını bir Allah bilir.. Halk Partisinin bu listesine mukabil Demokratların listesini su Bay kavTnakam, dedim. Ben rükleyecek gibi görüncnler arasın vatanımı sevmesem, canımı verirAynı hararet Tokadda da göze Sairrb=yli 1 mayıs Koyden da, Mahmud Erbil, Fikret Filiz ve cesine dalaşır mıydım bu kolu vaçarpıyor. D. P. Artovada büyük bir koye gıdış, köylünün ayağında kenmerkezden gösterilen aday Faık tan uğrunda feda eder miydim? siyasî toplantı yapü, yüzlerce köydini dinleyiş hakıkaten zevkli bir Üstün var. Veriyorsun ama, vatan elden lünün katıldığı bu toplanüda söz is. Hele gazpteciyim deyınce, gasMerkezden gösterilen Faik Us gidecek! Mademki, seviyorsun, ou , , alan hatibler, hükumetin icraatını bu zevki büsbütün tünde isabet edilmiştir. Eskiden partiden vazgeç. Ahpablarını da I ,. şiddetle tenkid ettiler. (Bu laf da, Mılet Partıliler, konuşmalarının . , ı arttırıyor. Kırklareli valiliği zamanında, ellı kandırır yanına akrsın. gazıetecilerin ağzından düşmiyen plâğa alınmasına h«m kızmakta altıya yakın mukemmel ve muhBu gezilerimde Kozanla Feke ara bir formül oldu)... Ama teslim ehem de memrvun olmaktadırlar. KıKajTnakama şu cevabı verdim: kem mekteb yaptırmıştır. Mekteb smda rastladığım bir manzara da j dersuıiz ki, kabahat bizde değil. zryorlar: Kendilerinden başka parti Bayım 55 yaşmdayım. Rus or ?u oldu: Saimbeyli ilçesinde proseferberliği sıralannda yapılanlara Bu havalide hangi partinin damensublarının böyle bir muameleye duKiına karşı durdum. Vatana ge , , nazaran halka zahmet ve külfet ha ziyade faaliyet gösterdiğıni de maruz, kalmadığı için sevinıyorlar: reken hizmeti şu kolu vermek su ' PaS^ndad3r. donen Millet Parfcinin verümeden meydana getirilmiş omilletvckıîi adaylarından Mustafa! belki öğrenmek istersiniz. Söyliyebir suç tasni olunduğu vakit plâğın lan o mekteblerde okuyan ve bu reti'e yapt.m. Gene de vatan hizyim: Demokratlar. Butün ilçelerde, en ıyi isbat vasıtası olacağına inanmetindeyim. 5 evlâd babasıyım. Bu Boyvadaoğlu ile Naşid Güneysugün seçim mücadelesinde rol oîan u bucaklarda, köylerde daima onâıklarından.. Paşabahçede yapıian köyde ramazan da\Tilu çaldıc'm j n otomobilleri çamura saplanmış. ı cak olanlann çoğu Faik Üstünün ların, iktidar partisi mensublarınt zaman, eskiyalar ber.i yakalayıp I Aksi istikametten girmekte olan ı bir toplantıda diktafonun C. H. P yaptırdığı mekteblerde okudukladan daha canh, daha cevval oldukcivardaki zenginierin kimler oldu Tarım Bakanı Cavid Oral ile Halk ! rmı bilâihtiyar habrlavacaklardır. ları sezıliyor. Sık sık toplantılar gunu sordular. Onları: Partisinin yeni adayı eski Deniz I Mahmud Erbili Vizede tanırlar, tertib ediyor, halkı başlarına top Ben kasabalan köye gelmiş yolları Umum mudürü bu noktada severler. Çıftçidir. Orman işlerıle luyor ve propagandalarına devam Halk Partisi listesini surukleye de meşgul olan bir rüccardır. Köy yabancı bir davulcuyum. Zengini, karşılaştılar. AVşam yaklaşıyordu. edıyorlar. fakiri nereden bıleyim? diyerek Iyice de acıkmışlardı. Bereket vercek olanlardan ikincisi Zühtü A luye ticaretinde gaddarhk etmemişC.H.P. de ise bir nevi durgunluk, savuşturdum, yani, demek isterim sm yolun yukarısında çadır kvırkın, çiftçidır. Mılletvekıllıği ea tir. bir nevi kendi kendine emniyet var. ki, kimseye fenalık yapmak elimmanlarında halka kurum satmaFikret Filiz ise on beş senedir den «gelmez. İgriyi doğruyu da muş olan bir aşiret imdada yetişti. Senelerdenberi faaliyette olan teşmış, kas çatmamışür. Derdlerıle Kırklarelinde çiftçilikle bilfiil uğ kendim kadar bilir, sözünden dö Kendilerine mis gibi taze peynir, kilâtlarının kudretine biraz fazla derdlenmiştir. raştığı için müstahsil köylü ile nenleri sevmem. Ben gavrı De yoğurd, taze süt ve yufka ekmek güveniyorlar. (Bundan başka, asıl Halk Partısinln üçüncü adayı yakın teması vardır. propagandalarını da öyle pek bamotrat Partiden ayrılıp, adımı ga ikram etti. Kırmızı dokumalı sofra Halil Kaya ki, Başvekâlet A v ğıra bağıra yapmıyorlar. Tes'ım Demokrat Parti adaylarından es zetelere geçirtemem. Olunce>e ka bezinin etrafına çevre kurup ka(Jmum müdür muavınliği, es! » ı ki Alpullu mudürü Şefik, pancar dar çakşırım, başka tarafa döne nnlarmı doyurdular. edersıniz ki çeyrek asırdır iktiVızede yapüğı kaymakamhk ıı ekimile meşgul olanlann çoğuna mem. darda bıılunan bir partinin, memİktidar Partisinin adaylarile mudaha cok hatırlanır. Vakıâ kendLsj mahsullerinin leketin bugün içinde bulunduğu milyonları bulan halefetin şiddet partisi adayları Kaymakam tekrar etti: Kırklarelıhdir. Kendi köyu Hsdır karşılığını ödemiş olmak itibarıle durumda, bağıra bağıra prop?3anbirbirlerine muvaffıkiyet dileye Vatan gidıyor, Halil Ağa! köyde iyi tanırlar. Fakat yalnız iyi köylünün kesesine para girmesine da yapması da hayli müşkuldur. Nereye gidecek, bayım, duru rek ayrıldılar. Fakat Naşid Güseytanırlar. vasıta olmuş ınsanlardan sajnlır. N. E. yor işte durdu^u yerde, elımizde .. su dayanamadı. Dördüncü aday Yakub Naci Say Demokrat Parti adaylarından SıtIIoş bir seçim tablosu: DP. nin adayı Bemzi Birant ile C.il.P. nin adayı Kavmakam nihayet ikna edemi Aman duymasmlar, «muvazaa Said SILSIÜ, Kadınhanda karsılaştılar ve dostluklarını ispat için ilçe gın avukathk eder. Babaeskide o kı Pekkipi Halk Partisinin aday] bir alâkası yoktur. 0nun yayını, yeceğini anlayuıca, kasabaya inditurur. kurulu haskanı ile kaymakamı aralarına alıp bu resmi çekiırdilır. Naci Saygın ve Halil Kaya ile öl ğim zaman daireye de uğramamı yapülar» diyen olur, dedi. mutlaka partimizin düşiincesıni Arkada görülenler C.H.P. ve D.P. ilçe başkanlarıdır, Merkezden gösterilmiş olan be çersek, on beş senedir Kırklarelin söyliv crek beni uğurladı.» Bir fincan kahvenin kırk yıl haaksettirmez!» rinci aday İç işleri Müsteşarı Ih de ticaretle meşgul olmuş. ve mus D. P. Bursa il ıdare kurulu. bu tırı varmış ama, sanmaym ki bu iki Konya 1 Mayıs Seçim müea Konyalı olmıyanlara «yabancı» diNıtekim gazete afaroza uğradı ve san Aksoy. Dokuz sene kadar evvel tahsille. iyi münasebetler idcime gün durumu acele muzakere ede grup muvazaa yaptılar veya yapa | delesi yurdun her tarafında oldu yip, şöyle devam ediyor: bugün neşriyatım tatil etmek zoKırklareli valiliğinde iyi çalışmış, etmiş olon Demokrat adsyı Sıtkı rek kavmakam hakkında dava açıl' ğu gibi, burada da hararetle de«Konya ile maddî ve manevî hiç runda kaidı. Ben bu satırları vaboköprüler, yollar yaptırmış, ima Pekkipin terazide daha ağır bastı ması için, savcılığa müracaat caklardır. Burahlarm tabirile vam ediyor. Ancak, vilâyet hudud münasebeti bulunmıyan Aksekili zarken gazetenin sahiblerı ile C H. ra da himmet etmesi dolayısile za ğını gorurüz. ğaz taşladılar» o kadar. etti. lan pek geniş olan Konyada, her Kemal Ataman, İspartalı Ömer Rı P. nin ıleri gelenleri muzakere hamanında sevılmiş ve sayılmıs.ur. Eşref ŞEFİK Necmi ERKMEN Çoban YURTÇU iki partinin adaylan da, bü>Tİk za Doğrul, Şamh Sıtla Burçak, İs lindeler. zahmetler ihtiyar etmek zorunda tanbullu Ziyad Ebuzziya, Edırneli Konyalı olmıyan Demokrat Parkalıyorlar. Bazı ilçeler arasındaki Umran Nazifin listede yer alabil ti adaylan boylece yıpratılm~;a mesafe, iki normal vilâyet arasın mesine yahıız Konyahlar değil, çalışılırken dığer taraftan a\ rı af tılerın Istanbuldan gosterdaki mesafeden çok daha fazla ol bütün demokratlar da hajTet et bir grup, valnız Konyalılardan mudı^Ierı kadın adaylardan üçünün teşekil müstakil bir liste hazır'aduğundan, rakib adaylann birbir mektedirler.» resmmi dün, gene bu sahifede neşretmiştik. Bunun üzerine. Bu ifade tarzı, hem teessür uyan mağa çalışıyor. İşin tuhafı, C. H. lerini kovalaması, birinin diğerinin yukarıda resmını gördüğünüz propagandasını çürütmek gayreti, dırmış, hem asabî bir hava yarat P. bu listeyi D<:mokratların el alBayan Neyıre Işık bize müracaat bazan hoşa gidiyor. Hattâ bazan, mış bulunuyor. Konyalı olmıyan tından hazırlattığını; Demokı^t'ar ederek kendisınin de adaylığını ! partilerin merkezleri, adaylarile lara, bir ecnebiden bah=eder gibi, da Halkçılarm bunu tertib eU'ğini serbest oîarak koyduğunu bilI irtibatlarını kaybediyorlar. Aday «yabancı» denılmesi ve onların iddia etmektedırler. dırdi ve bütün parti adaylarına Ekehan gazetesi havayı karıştı• lar arasındaki bu yorucu tnücade doğdukları şehirlerın, bir ecnebı karşı tek başına mücadeleye gile devam ededursun, vilâyet mer memleket ismi gibi sıralanması, rmca, Demokratların organı olan rıştığinı soyledi. Bayan Neyıre kezinde de amansız bir seçim çe türlü şekillerde tefsir edilıyor. Bu Meram gazetesınin buna icab eden Işık. tâ Bırinci Cıhan Harbinkişrnesi var. Bu, düne kadar nor aşın «mahallîcılik gayreti. nın ya cevabı vermesı bekleniyordu. Fadenberı muhtelıf sosyal hizmetkın tarihteki bazı tatsız hâdiseleri kat bu mumkun olmamıştır. Zıra, ' mal bir seyir takib ediyordu. Faler ıfe etmişnr. Kendısi halen, hatırlatması endişe de uyandırmı mevzuubahis yazı yayınlanır ya| kat dün, «Ekehan. isimli gazetenin aşağıdaki kurumlarda fahrıyyen yor değil. ymlanmaz, Meram murettibleri D. P. adayları hakkmda bir yazıvazıfe gormektedir: Turing OtoDemokratlar: fazla ücret verilerek ayarülmışlar sı, havayı birden kanştırdı. Konmobil Kulübü, Darüşşafaka O« Çok şükür» diyorlar «böyle ve bu yuzden gazete çıkmamıştır, yada, hele şu son günlerde, hayli kutma Kurumu, Türkıye PaBu hali de Halkçılar İstısmarda bir taktik tarafunızd^n yapılmadı. gazete çıkıyor. Bunlardan «Yeni kıstan Dostluk Cemıyetı, Mıllî Konya» tarafsız bir gazetedir. «Me Yoksa, kimbilir nasıl itham edüir gecikmemışler: «D. P. dağılıyon Âbideleri Koruma Derneğı, Gaygazeteleri bile artık çıkmıyacakram» gazetesi Demokrat Partinin dik?» rımenkuller Derneği vesaır sosfikirlerini yayar. «Ekehan» da C. C. H P. nin ileri gelenleri de. bu tırî» şekîinde propagandaya baş» yal cemiyetler. | H. P' nin nâşiri efkândır. Bu so gazetenin neşriyatım. tamamen o lamışlardır. Bayan Neyire Işık. şımdi de | Maamafıh yaratılan şu sert r<g nuncusu, son D. P. mitingini ele gazeteyi çıkaranlarm fıVirleri olakadın ve cocuk mevzuunu alarak, asgarî 4 bin kişinin katıldı rak gosteriyorUr Halk Partisi va, belki de çok ketum olan Kon& ehemmiyetle ele almak gayesıle seçmenlerinm temayuüerıni ğı bu toplantıya, 100 ilâ 200 kişinin Konya müfettişi Hıfzı Oğuz Beke ya Demokrat Partinin Konvada büyuk bir îiyasî toplantı yaptığıru, bu mtingdc ıjçe ve koylcıden gelen çok sayıda Demokratın hazır bulunIstanbuldan bağımsız adaylığını dugunu yazmıştık Bu tcplantıya katılanlarm miktarij, C.H.P. üe D.P, taraftarları arasuıda munakaşa mevzuu olmuştur. Yukarıdaki resimde göstermeleruıe vesile verecektir. iştirak ettiğini söylüyor ve De ta, şöyle diyor: koyduğunu bıze soylemiştır. Kadri KAYABAL meşhur mitingden iki intiba görülmektedir. mokrat Parti listesinde bulunup da < Bu gazetenin partimizle big Partüere meydan okuyan kadın aday Kııklareü 1 Mayıs Herkesm kojnundan çıkardığı zarfı gızlıce, kapalı kutuja atacağı gune ıkı hafta var. Bir haftadanberı propaganda gezilerıne çıkmış olan Halk ve Demokrat Partı adayhrının, tarafsızlara gore, şahıs §ahıs mukayesesını yapabılecek vaziyetteyim. Halk Partısı hstesinı fahsî itibarlarile surukleyecekleri umulan, yoklamada da birınci ve ikınci Jerecede ekseriyet toplarruş olan Yalçın Bılguvar ile Zuhtu Akın hakkında tarafsızlaıın kanaatleri aşağı yukarı şöyledir: Yalçın Bılguvar müteşebbistir, çali'Jkandır, kendi kendıni yetıştirmiştır. Lise imtihanıru hususî çakşmasile verdikten sonra memuriyette iken Hukuk tahsıiini bitirmeğe muvaffak olup avukatlığa başlamıştır. Luleburgazlılar, Babaeskuıler, koy luİ3rın çoğu kendısini iyi tarurlar. Fakat şahsî mezıyetlerin, yırnu beş senedir Trakyayı adeta metruk bırakmış, yapılabılecek kuçuk himmetlerie meydana gelebüecek işleri ihmal etmış iktidar partisi hakkında yerleşmış kanaatleri, çoktan ıçlere işlemiş peşm hükümleri sılecek kadar muessir olacağı şuphelidır. Halil Ata «eninle biraz pörıişelim, dedi ve beni Vıııcak mudurünun odasına çötürdü. Yanımızda jandarma komutanile, o zımrma kadar şoför zannetticım, fakat sonradan sivil polis oldugunu öcrendif'im. kavmaknmın jirini kullanan zattan başka kimse yoktu. Kaymakam bu iki şahid yanmda bana dedi ki: «Halil A§a, ben seni bu partiye yakıştıramıyorum! Harb malulü bir insan, hiç D. P. de çalışır mı, sen vatanını sevmiyor musun? "Boğaz taşlayan,, adaylar Konyada havayı bulandıran yazı Demohratlarm Konyada Yapttkları Büyük Miting \