Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 Mayıs 1950 CMHURIYET ın jtl' Bastarafı 1 inci sahifede irleşmiş Milletlerin Ge olduğunu ilâve etmişlerdir. Bu münel Sekreteri Trygve Lie cadele soğuk harbin can alıcı merevvelki gundenberi Mos kezlerinde, iktisadî ve sosyal sahakovsdadır ve Sovyet ricalile temas da, propaganda alanında yapılahalindedir. Büyük üç devletin Dış caktır. Uçler, takib ettikleri tek hedefin İşleri Bakanları da Londrada toplanmakta ve Almanya meselesile harb üıtimallerini azaltmak ve sulhun temellerini sağlamlaştırmak olmeşgul olmaktadırlar. Genel Sekreterin Moskovaya duğunu belirtmekte ve bunun için niçin gittiçini anlamak» pek müş de başvurulacak çareleri şöyle ankül değildir. Dunya, ıstırab ve latmaktadırlar: gerginlik içindedir. Doğu Batı «Şimdiki vaziyette bir tehlike ayrılığı gittikçe genişlemekte ve hali mevcuddur. Bunun için hür bir felâketi pnlemek ihtimali git milletler ellerindeki kaynakları birtikçe azalmaktadır. Acaba bu son leştirmeleri ve böyle'ikle savunma derece vahim gidişi durdurmak ve I cephelerini kuvvetlendirmelidirler. bir anlaşmaya varmak mümkün j Hür milletler bu kaynaklarını h;g deçil mi? I bir vakit taarruzî emellerde kulŞimdiye kadar gerçi alâkadar lanmıyacaklardır.> taraflar bu mevzu ile meşgul olUçlerin tebliğmde, yayılma emelmuşlar ve fakat muvaffak olma leri besleyen komünist emperyamışlardı. Maamafih bu taraflarm lizmle her sahada mücadele yapılalıepsi de alâkalı ve nıenfaatli idi cağı tekrarlanmakta ve şöyle de'er. Mr. Tryve Lie ise tarafsız bir nilmektedir: bejnelmilel şahsiyettir. Kendisi •Halk kütlelerini istismar için her tarafın güvenini kazanarak ça hşmağa alışmış olduğundan onun yalan dolu propagandalarına karşı tarafmdan vuku bulacak teseb hakikat savaşı açılmıştır. Yayılma fcasün apayrı bir değeri haiz ola siyasetlerine müsaid zemin hazırcağı şüphe gbtürmez. Kimbilir bel lamak maksadile yaptıkları yalan miş Milletlerin aelecek tpplantısınki onun araştırmaları, atadaki ih propagandası cevabsız kalmıyacak dan evvel NewYorkta tekrar buluşmayı da karar altına almışlardır. tilâf uçurumlan üzerine bir köprü ür.» ımıııııılımnlllllllllllllllllllllllliliniUllllllllllllllltJlllllllllllllllllMınıı^ kurulmasına imkân verir ve bu sa>cde belki atlatılması çok güç sayılan buhran, daha ehven bir su rette bertaraf ediHr. Gerçi durum bütün iyimserlikleri reddeden bir mahiyettedir, hat Bastarajı 1 inci sahijede Banarafı 1 inci sahifede tâ bu çe^id iyimserlikleri bir lıayal trenin yanında toplanmış olan demir ve Kozlu ocaklarının yarı saymak da hiç bir veçhile mubala£a teşkil etmez. Fakat her şeye 6.200 kişi kadar tahmm edilen bir yarıya boşaldığı ve istihsalin mürağmen. her çareye başvurmak biı kalabalığa hitab eden Başkan, Rus him nisbette durduğu söyLeniyor. vazifedir. Trjgve Lie'nin Moskova hc.er!erinin bir tar^ftan Birleşik Bu hareketin yüz binlerce lira ziyı ziyareti de bu yüzden alâka u Amerikanın zayıf olduğunu diğer yana yol açtığı ayrıca ilâve edilyandırmış ve RÜnıın mühim hâdi taraftan da «kuvvetli olduğnmuzu ve harb tahrikçiliği yaptığımızı id mektedir. seleri arasında yer almıştır. e Trigve Lie'nin Moskova seferi Batı, kornünizm ile sıkı Türkiyedeki devletçilik mücadeleye başlıyor İl Seçim Kurtılunun kararları Yurdda genel seçim bugün yapılıyor Bastarafı 1 inci sahifede arzusunu belirtecektir% Nihayet yarm akşama kadar yurdda yapılan seçimler neticesinde, milleti temsi! edecek olan milletvekillerınin isimleri anlaşılacaktır. Yapılacak seçim için en büyük temennimiz bunun tamamile kanun hükümlerine uygun şıkâyetsiz huzur içinde yapılmış bir seçim olmandır. Alâkadar memurlar seçim işinde intizamın muhafazası için dün geç va.kte kadar çalışmıslardır. Vılâyette Valinin yanmda Vali muavinleri ve Emniyet müdürünün yaptıkları bir toplantıda alınacak ve alınmış olan tedbirler üzerinde görüşmeler yapılmıştır. Mülhak kazalar müstesna şehir içinde gece yarısına kadar neticenin alınacağı umulmaktadır. Esasen bir sandık ta azamî 500 oy bulunacağına ve esasen son kanuna göre adaylık için müracaat edenlerden başkasına rey verilemiyeceğine göre «ncak 189 aday ismı üzerine tasnif yapılacaktır. Bu 189 adaydan ancak 5060 ı kuvvetli olduğuna göre reyler bunlar üzerinde tekâsüf edecektir. Bu ıtıbarla sandıklar açıldığı zaman tasnıfın süratle yapılabilmesi için yukarıdan aşağıya ihtiva etmek üzere tasnif cetvelleri hazırlanmıştır. Sandık başlarında bulunacak heyetler bu sabahtan itibaren derhal faalıyete geçeceklerdır. Bu heyetlerde muhtelif partilerın mümessıllen bulunmaktadır. Oy vermeğe gelejıler müstesna başka herhangi bır kimsenm 100 metreden aşağı sandık başına yanaşroası yasaktır. Dün de çeşidli listelerin dağıtılmasına devam edılmıştir. Bır uçak da şehir üzerinde seçim listeleri atmıştır. Evvelce de ya7 dıgımız gıbı bugün sınemalar ve umumî eğlence yerleri saat beşe kadar kapalı bulunacaktır. Bugün yapılacak seçimler dolayısıle İstanbul C. Savcıhğı gereken bütün tedbırleri almış bu lunmaktadır. Savcı yardımcıları arasında vazife taksimatı yapıarak, İstanbul hududları dahıindeki bütün kazalara taksim edümişlerd:r. Kazanın büyüklüe göre, buralarda 2 ilâ 4 nöbetçi savcı yardımcısı bulunacaktır. Sandık başlarında zuhur edecek herhangi bır hâdıse karşısında savcı yardımcıları emirerıne verılen vasıtalarla hâdıse yerıne derhal gıderek tahkıkata elkoyacaklardır. Radyolar seçim haberlerini yayınlıyacak Ankara, 13 (a a.) 14 mayıs pazar günü yapılacak olan genel seçimlerin neticelerinden halkımızı devamlı surette haberdar edebilmek maksadile Ankara ve İstanbul radyoları, pazar günü saat 19 dan ıtibaren gece saat 1 e kadar müştereken ve birbirle rine bağh olarak aynı programı neşredeceklerdir. 15 mayıs pazartesi günü de, her iki radyo sabah saat 7.30 dan tibaren bütün gün ve bütün gece fasıla vermeden aynı programı yayınlıyacaklardır. Bu müşterek neşriyat sırasında BasınYayın ve Turizm enel Müdürlüğü tarafından teş kıl olunan bır büro marifetile muhtelif kaynaklardan haberler alındıkça, radyolar vasıtasile hal kımıza derhal bildirilecektır. İstanbul İl Seçim Kurulu Başnınuı radyo konuşması İstanbul İl Seçim Kurulu Başka nı Seyfeddin Uğur öün gece saat 21,45 te radyoda seçim mevzuu üzerinde şu konuşmayı yapmıştır: Saym İstanbullular: 14 mayıs 1950 tarihi, büyuk milletin büyük günlerinden biridir. Hur yaşamış kendi kendinin. istiklâlinin hâkimi olarak her devirde ve tarihin en müşkül şartlan altında kuvve' ve kudretile varolmuş bulunan Türk millçtinin en mühim işleri ni, vatanın muhafazası, istiklâlinin korunması, iktisadî ve içtimaî düzenlefin ssğlanması gibi görevleri kendi namına yapacak en namuslu en dirayetli vatanperver, en seciyeli ve en çalışkan evlâdlarını seçe ceği, kendi namına en iyiyi ve en doğruyu yapacak vekil !erini tayin edeceği bir gündür. Seçme hakkı vatandaşm ba hakkı, seçme vazifesi vatandaşm baş vazifesidir. Hakkımdır; çünkü bu milletin her evlâdı tarihile, dünü ve bugünü ıle ecdadı ve ahfadile ıstırab ve saa^ detile geçmiş ve geleceğile bu va tana bağlı ve onun her halinden ecdad ve ahfadma karşı mesuldür Millet refahı, millet saadeti, millet huzur ve düzeni ise millet işle rinin lâyık ellere verilmesile ka bildir. Lâyık elleri, bulmanın, işbaşı yaptırmarun tek ve isabetli yolu ise seçim yoludur. Seçime katılmak, oyunu kullan mak, reyini en iyi ve en temize, en kabiliyetli ve en dürüste vermekt» millet ferdlerinin baş vazifesidir Baş vazifeyi her vatandaşm yapacağına şüphe yoktur. Bir oyun, bir iyinin işbaşı yap> masında başlıca amil olabileceğini hepimiz biliriz. Vapurlarda ve tren lerde çalışmaları itibarile ikametgâhtan uzak kalmış, hata yüzünden seçmsn listelerinde yer almamış olan vatandaşların bu haklannı kullanabiîmek için daire daire dolaşarak izin ve istirahat saatlerini tahsis ederek oy kullanma imkânı aradıklarını çofc gördiik. Bu müşahedeler vatandaşm seçime ve seçme hakkı ile vazifesine verdiği değerin, olgunluğun, ileri medeniyet seviyesinin başlıca medeniyet ölçüsüdür. Nâzım Hikraete dair bir yargıcın Truman itham ediyor Acaba Trigve Lie'nin bu teşeb , dia ediyorlar. Bunlar birbirini tutbü«ü bir netice verir mi? I maz yalanlardır. demiştir. Şimdiden bir şey soylemenin. Başkan, Amerikanın yalnız banuunkun olmadığı aşikârdır. Faka» rış istediğini ve her hangi bir membütun ümid Trygve Lie'nin şahsiye leket üe harbe girmek arzusunda tindedir. Bir kere Trygve Lie alâ olmadığmı tekrar belirtmiştir. kalı hukumet ve devlet adamlarıııın tarafgirliklerinden uzaktır. Son ra bir çok teferruat ve tafsilâtla kafasını şişirmemiş bulunuyor. Butun bunlar onun gerek Birleşnıiş Milletler teşk'lâtım mefluciyetten Italyanın Ansaldo tezgâhlarmda kurtarmak, eerek bir anlaşma yolunu bulmak hususunda kendisi inşe edilen Denizyollanmn Marmara tipi «Bandırma» vapuru dün sane yardım edecek amillerdir. at 13 te limanımıza gelmiştir. GeBu yüzden Trygve Lie Moskova . mi, limanda bulunan bütün vapurda bir anlaşma zemini bulduğu ve lar tarafmdan düdükle selâmlanüzerinde durduğu takdirde onun mıştır. Denizyolları teknik müşabulusu jgeniş sempati ıle karşılaviri Mehmed Erer, geminin evsafı nacak ve bunun iyi netice geliştirhakkında gazeteeilere şunları söynıesi bcklenecektir. lemiştir: Fakat Trygve Lie'nin mutlaka « «Bandırma» nın servis sürati bir çare bulabileceğine inanmak 18. azamî sürati de 20,5 mildir. Todoğru olmaz. Belki Trygve Lie d», najı 3 bin gros tondur. Gemi, 180 ancak ilk neticeleri aldıktan sonra birinci, 400 ikinci yolcu istiab evaziyetin hakikî mahiyetini anladebilecektir. yacak ve o zaman bir plân hazırAyrıca, birinci mevki olmak üzelayarak o plânı gerçekleştirmeğe re ikişer yataklı 4 kamarası vardır. bakacaktır. Yahud hiç bir şej Mazotla çalışan bir makineye t>ayapmanın mümkün olmadığına kahibdir. Çift uskurludur. Radar var"naat getirecek ve o zaman duru' dır^ mun hakikati daha fazla belirecek D, Denizyollarının yeni vapuru lir. Elhasıl Trjgve Lie'nin teşebbu* su. Sovyet Rusya Ue anlaşmak imkânını araştırmak yolunda tarafsızca bir teşebhüs olmak dolayısile. az çok bir ümid havası taşımaktadır. Bu ümid tahakkuk ederne mutlu! Tahakkuk etmedığı se takdirde durum mukadder akıbetine surüklenecektir. Şimdiki halde herkes Trygve Lie'nin muvaffak olmasını temenni etmekte ve bu feci keşmekeş devresinin hjr pamukipliğine bağlanmasım beklemektedir. Çunkü bir pamukipUğ» aydınlığmdan muhteşem bir sabab dogabilir. Kimbilir, ümidsizüğın hukum sürduğü bu sırada belki bır sağlam hamle her şeyi değiştirır ve yeni bir vaziyet inkişaf ettırır. Ümid dunyası bu. Şayed Mr. Trjgve Lie muvaffak olmazsa, hiç bir kimse inkisan hayale uğramıyacak. ve belki herkes vaâyetuu daha iyi anlayacaktır. Ömer Rıza DOĞRUL İstanbul Bursa uçak seferleri Bursa, 13 (a a.) İstanbul ve Bursa arasında devam eden uçak seferleri günde ikiye çıkarümıştır. Aynca pazar günleri de sefçr yapılacaktır. îsveç ile ticaret anlaşması uzatıldı Ankara, 13 (a.a.) Dış İşleri Bakanbğmdan bildirildığne göre, Türkiye ile İsveç arasında mevcud 7 haıiran 1948 tarihli ticaret ve ödeme anlaşmaları ile bunlara merbut 14 mayıs 1949 tarihli ek protokolün yürürlük süreleri 12 mayıs 1950 tarihinde Dış îşleri Bakanlığı ile Ankaradaki îsveç Elçil ğı arasında mek tub teatisi suretile 15 haziran 950 tarıhinden itibaren 1 senelik yeni bir devre için uzatılmış bulunmaktadır. a Oy verme sırasında kendi adamlarının hücrelere rr.evdu parti aday listelerini alıp imha etrnek. b Bu hücrelerdeki aday listelerini gene kendi adamları vasıtasile boya ile kirletmek. c Seçim zarflarına benzer tak Bastarafı 1 inci sahifede lid zarflar hazırlattırılarak sandık ta bulunan Dr. Hedley şunları söy açıhrken bu zarflan el çabukluğu lemiştir: ile oy zarflarına karıştırmak. « Tıirkiyeyi ziyaretimden iyi d Halkı oy pusulalarını imzaya intıbalar edindim. Sağlık Bakanlığjnın sırma savaşı çahşmalarına teşvik etmek, denilmektedir. Bu rrususta hakkmda sandık baş esaslı yardım'.ar yapıîdığı takdirde sıtma davasmın üç sene içinde ta kanlannın ehemmiyetle dikkat namamen halledilmesi mümkün ola zarları çekilmek üzere dnrumun tlçe bilir. Seçim Kurulu Başkanlıklarına taMaUryanm tamamen kaldırılma mimine. sile de bilhassa çiftçılerin çalışİ! Seçim Kuruhımm 12/5'1950 tamaları ve sağlık durumları ve rihli toplantısına karar verilmistir. memlcket ekonomisi bakımlarından çok faydalann sağlanacağı muhakMarshall plânının Türkiye kaktır. Biz Amerikalılar Türkiyenin istikbalile çok yakmdan alâkadar olmaktayız. Benim şahsan nin dahilî siyasetile Türkiyenin çok parlak bir istikbailgisi yoktur le sahib olacağına imanım vardır. Bajtarafı I inci sahifede Ankara 13 (a a.) İktisadî işTürkiyede gördüğüm sağlık çaçalışması, mülâkatta önemli kobirliği Türkiya iera komitesi baş hşmaları hakkında Amerikan Sağkanı Mr. Russell Dcrr bugün A lık Bakanlığına vereceğim rapor nulara temas edildiği yolunda tahnadolu Ajansı muhabirine aşağı Türkiyedeki çalışmaların çok mem minlere yol açrnıştır. Genel Sekreter, bugün de Rus daki beyanatta bulunmuştur: nunluk verici olduğu müşahedesini Dış îşleri Bakan Muavini Gromyko « 29 nisan tarihinde İstanbul ihtiva edecektir.» Dr. Hedley'in konuşmasını taki ile görüşmüşrür. da bir basın toplantısı esnasında bedihî bir vakıa olan bir noktaya ben Sağlık ve Sosyal Yardım Batemasla Marshall plânının Türki kanı Dr. Kemali Bayizit de demec Tevsi edilecek fabrikalar yenin dahilî siyasetüe ilgili olma de bulunmiîş ve demiştir ki: Ankara 13 (Türk Ajansı) « Mevcud imkânlarımızla sıtdıgını ve Marshall plâm fonlaruun 6İyasî rmksndlar için kullanılmadı ma ile mücadelenın cok verimli ol Memleketin iktisadi bakımdan kaluzmanların bize verdikleri kınmasını temin ve yurdun çeşidli ğını ve kullanılamıyacağıru beyanetmiştim. Bu tarihten * itibaren raporl ı tesbit edilmiş bulunmakta dokuma ihtiyacını karşılamak mak sadile, Sümerbank tarafmdan açılTürk matbuatına b j mevzu ile alâ dır. kadar hiç bir beyanatta bulunmaEn kısa zamanda sıtmayı tama raış, işler fabrikalardan Gemhk dım. Bu hususta müracaat eden men memieketimizden kaldırmak Merinos, Bakırkoy ve Ereğli Bez lere 29 nisan tarihli beyanatıma için gerekh yardım taleblerimiz Dokuma Fabrıkalarma yeniden mabaşvurmalarını tavsiye etmek ha beraberce mütalea edilmiş ve bir kine ilâvesi sııretile bunların tevric, kimseve ne Isendj namına <ıe mutabakata varılmıştır. Kendilerı sileri kararlaşbrılmıştır. Bakırkoy ilâveleri ne de E.C.A. misyonu namına her nin bize verdikleri nota göre, 1951 ve Ereğli fabrikalarımn hangi bir beyanatta bulunmak sa sentsinde 1 milyon dolar karşılığı tamamlanmıştır. lâhiyetini de vermedira.» mücadele malzemesi tedarik edilNureddin Şazi Kösemihalin mek gerektir. Bu işlerin başarı ıle konseri Belgrad Moskovayı görülebilmesi için 3 sağlık mühendisi istiyeceğiz. 1 milyon doların Turk Sosyoloji Cemtyeti adına Sositham ediyor ihtiva ettiği maîzemeyi taleb et yoloji Doçenti Nureddin Şazı Kosemıhal Belgrad 13 (a.a.) Yugoslav mek üzeıe hazırîanan formülü iki tarafmdan 15 mayıs 1950 pazartesı gtınu •.Unyon Fransez™ komünist partisi organl Borba ga güne kadar Devlet Bakanlığına 18.5 takonseri verilecektir. de blr ketnan Kendısme zetesi dün Sovyet Rusyayı Mareşal sunacağız piyanoda Ferdi von Statzer refakat edeTito hükumetinin Yunanistanla yeBu yardım temin edilirse hakika cektır. Programda: Haendel. Mozart, niden iyi komşuluk münasebetleri ten kısa zamanda yurdumuzda sıt Beethoven, Kreısler. Veracmi. Wıemkurraasına mâni olmakla itham et manın kökünün kesileceğine j e r awsky'den eserler vardır. Davetıyeler Papajorjiu ve Nıkogosyan musıkı made inanmaktayım.» miştir. ğazalarındart alınabUır. Gaezteye göre, bunun sebebi böy Dr. Hedley pazartesi günü uçakGenclik ahlâk kongresine le bir anlaşmanın Baikanlarda sul la Yunanistana ve oradan da Aiştirak ediyoruz hu temin edeceği, *bu suretle de merikaya gidecektir. 5 . 19 ağustos arasında Holanda'da Rusyanm bulanık suda balık avlayapılacak olan Mıletlerarası genclik masmı ve hâkimiyetini genişletmeAnkara vapuru dün gitti ahlâk konferansına Turkıyeden de bir Ankara vapuru dun saat 12 de Batı ;encl,k heyetinın gonderılmesı için tasini güçle^tireceğidir. Gazete aynı sebebden dolayı Rus Akdenız seierıne çıkmıştır. Genu ile Ttssutta bulunıılması beynelmılel buro gıdenler arasında Batı Almanya ticaret relsi tarafmdan Vali ve Beledıye Başyanın Avusturya sulh andlasmasını muşavırımız Mahmud Seyda, Kılıç Alı, kanından istenılmiştlr. Heyetımıze Roda İm7alamayı geciktirdiğini belirt Gbzel Sanatlar Akademısı profesorlerın terdam civarında Ovaskı kasabasındâ* mektedir. yer hazırlanmıştır. den Kenan Temızan vardır. İstanbul Üniversitesi Rektörü Komünist emperyalizmle müca Celâl Sarç Washington'da bir konuşma yaptı delenin Ortaşark, Guney Doğu Asya, Afrikada da cereyan edeceğini Washigton 13 (a.a) Burada kayde/:len bu tebliğ, Batılıların, Sov yetlere karşı bütün cephelerde bir bulunan İstanbuls,Üniversitesi Rekden mukabil tedbirler aldklarını törü Prof. Ömer Celâl Sarç Ortagöstermektedir. Tebliğden çıkan u doğu Enstitüsünde yaptığı bir komumî mana şudur: «Hür dünyanm nuşmada «Türkiyedeki devletçiliğin Sovyetlerin m»ydan okumalarma menşe' ve mahiyeti» ni izah etmişverdiği cevab kısaca şudur: «Hodri tır. Devletçiliğin 1936 yılında kabu edilerek anayasaya dahil edildiğini meydan». Londra konferansmda üç Dış Iş ve bunun da sanayileşme cereya!eri Bakanı tarafmdan Almanyaya nmı hızlandırmak ve hususî teşebdair tesbit edilen müşterek siyaset, büslerin tehlikeli pekabetlerini önbu memleketin Atlantik camiasma kmek maksadı ile yapılmış oldukat'î surette almması gayesini der ğunu izah eden Celâl Sarç şöyle depiş etmektedir. Almanyaya dair miştir: hazırlanan beyanname Batı Alman« Özel teşebbüsler üzerine gaya federal hükumetine gönderilmiş yet ağır vergiler tahmil edilmiş ve bulunmaktadır. Bu beyannamen'n bunun neticesinde bir çok tesebbüs metni pazartesi gunü vayınlanmak devlet inhisarma geçmiştir., üzere yarın basına verilecektir. Rektöre göre, ilk zamanlar devAynı zamanda Bakanlar resmî letçiliği gayet kuvvetle müdafaa Üç büyükler konferansmı kapamış eden Cumhuriyet Halk Partisi 1947 olmakla beraber, önümüzdeki bir de özel teşebbüslerin faaliyetlerikaç gün zarfında Avusturyarun >sne yer vermeğe başlamıştır. Türtikjâlini sağhvacak barış andlaskiye bidayette bu şekilde harekete ması hakkında görüş teatilerinde mecburdur. Zira, iktisadî sahada ilk bulunacaklarmı kaydetmişlerdir. Üç Devlet Dıs İ=Ieri B^':anları. Birleş adımlarını atıvordu. Baştaraj\ 1 inci sahifede nakil vasıtalannın ve halkın sandık yakınlarında bir toplanma olmamak şartile gelip geçmeleri gerekeceği cihetle bu arada şehrin sükun ve âsayişini muhafaza vazifesini alan zabıta mensublarının da bu kabi umumî yollardan, sandığın bulunduğu mahallere yakm yerlerde tevakkuf etmemek kayıd ve şartile gelip geçmelerinde kanunun maksadmı ihlâl eden bir hal olmadığı neticesine varılarak bu hususta İlçe Seçim Kurulu Başkanlarına ve ilgi lilere tebligat ifasına mezkur kanumın 66/1 inci maddesi gereğince 2 Basın ve Yaym Umum Müdürlüğü veya valilikçe tasdikli gateei eüzdanmı hamil olan gazetecilerin de san kart hamili gazeteciler gibi seçimi takib edebilmelerine. 3 Demokrat Parti İl İdare Kurulundan alman 12/5/950 tarih ve 4271 sayılı yazıda seçim emniyetini ihlâl etmek emelile gizli tertibler hazırlıyan bazı kötü ruhlu kimselerin şimdiye kadar duyulanlardan başka aşağıda yazılı teşebbüslere de girişmek kararında oldukları haber alınmışür. mektubu Yargıç Rebia Şereften dun aşa» ğıdaki mektubu aldık« Büyük Türk şairi Nâzım Hik« metin adım adun ölüme yaklaştığı bu anda, babam Cumhuriyet Başsavcısı merhum Fahreddin Karaoğlanm bana Nâzım Hikmet hakkında söyledikleri bugün gibi hatırımda. Fahreddin Karaoğlan «bir hâkim olarak mmeleketimizde bana en büyük ıztırabı vermiş olan hâdise, Nâzım Hikmetin hiç bir delile, hiç bir kanun hükmüne dayanılmaksızm 28 yıl hapse mahkum edilmesidir... Adalet ıarihimizi bu günahtan kurtarmak en büyük emelimdir. Amma, ne yazik ki buna gücüm yetmiyor...> diyordu. Fahreddin Karaoğlan bu duygu ve düşüncelerini yalnız yakmlarına söylemekle kalmadı Yanılrmyorsam 1945 yılmda Büyük Millet Meclisi Adalet komisyonunda açıkca belirtti. Ve bir gün Hipodromda Sayın Cumhur Başkanma da açtı. Bu hatıraları delâletinizle Türk halkına na^jetmek imkârunı bulursatn, yalntz, bir insan, bir Türk olarak Nâzım Hikmete karşı değil, bir evlâd olarak hak ve adalet asıgı babama ve asıl, bir yargıç olarak şerefini şerefim saydığım Türk Adaletine karşı olan vazifemi de yapmış olacağım.» Stockholmden bir talebe grupu geliyor Sıtma ile mücadele Zonguldak işçileri ve seçim Stockholm Krallyet Teknolojl Enstitusu İn;aat kısmı son Einıf talebelerinden bir grup, baîlsrında Dek&nları ol. duğu h&lde tetkikler yapmak uzere yakında Turkiyeye geleceklerdlr. Teknik Üniversite Bektörlüjü, Türktye Turizm Kunımu ve Türkiye Millt Talebe Federasyonunun temsilcllertnden muteşekkıl bır komlte bu seyahstln arganizasyonunu tamunlaraı$lardır. Talebeler Ankaraya ve oradan Eskt» jehire de giderek tetkiklerde bulunaMedenî, olgun ve anlayışh heı caklardır. Tekrar Istanbula dbnecek Türk yarın saat 8 den itibaren 17 ılan Îsveç grupu buradan İtalyaya (1ye kadar vicdan rmıhasebesüü ya decektir. Trygve Lie'nin Moskovadaki temasları PROF. NLMBUS'UN MACERALARI: Kore uzlaştırma delegemiz Ankara 13 (Telefonla) Mar aş mılletvekıli doktor Kâmil Idi1 Bırleşmış Milletler Kore Uzlaştırma Komisyonu delegeliğine ta yın edıldı. Kâmıl İdil yarın New York yolıle Koreye hareket edecekt'r «CUMHURİYET» in Hull City, Filistinde 10 yenildi Telâviv 13 (A.P.) İngiliz Hull City futbol takımı bugün İsrailde yaptığı ilk maçta Telâviv'in Hapoel takımına 10 yenilmiştir. Hapoel. galebeyi sağlayan golü oyunun ikinci yarısında atmıştır. Maç on bin kişi tarafmdan seyredilmiştır. Hele dur bakalım! diye sözükestim: Kendimizi aldatmağa ne lüzum var? Hem ben erzel ömürden korkarım. İnsan son durağı idrak edince Vasiyetnamesini yazmah demek? Öyle bir şey yapmalı ki, insanlığın yüksek manasına uygun gelebilsın!... Şu halde, seyahatlerde alündan girip üstünden çıkacağın servetini niçin hayır cemiyetlerine bırakmıyorsun? Ben seyahatlere servetimin ancak beşte birini ayırdım. Geriye kalan param bir çocuk hastaııesinin kurulmssı işine çoktan verildi bile! Seyahat programımı da, bazı içtimaî davalara aid etüdler yapabilme imkânını saelayacak şekiîde tertibledim. Dönüşte büyük bir eser kaleme alacağım .. nü Yağmur hâlâ bütün şiddetile camları dövüyordu. Fahir, sağanağa bir an dalıp baktıktan sonra sözüne devam etti: İşte böylece, bugün ıstırab çeknekte olan insanlık için iyilik. merhamet ve şefkat kaynağı olabilecek bir şeyler yapmış alacağımı sanıyorum, sen ne dersin? Fena değil! Muvaffakıyetler dilerim. O muvaffakıyete senin yardımmla ulaşmavı çok Lster^ım. Bilhassa yazacağım eserde bazj bahisleri güzel fikirlerinle zenginleştirmeyi çok arzu ederdim. Gel, biraz uysal ol da, şu etüdleri beraber yapalım.. Yaslandığım divanın yanındaki kitab raflarına bakarak gülümsedim: Eser dediğin tek bir Haştan çıkmalı Fahirciğim. Sana faydalı olamıyacağım için müteessirim. Bununla beraber kendime lâzım olan içtimaî etüdleri tamamlamış bulunuyorum. Bunlardan ilmî değil; fakat edebî bir eser kaleme almak tasavvurundayım... Fahir hayretle: Ne gibi? dedi. Bir roman yazacağım. Alay mı ediyorsun? Ne münasebet! Hakikaten, içtimaî derdleri içine alan bir eser vücude getirmek istiyorum. Eh, bâri bu esere bir parça ruhiyat, biraz da felsefe kat ki, bir edebiyat abidesi yaratılmış olsun!... Asıl alay eden sensin. Bilâkis! Yalnız senin bir romancı olabileceğinden şüpheliyun. Sen bir avukatsın... Fahirin parlayan gözleri bir münakaşaya hazırlandığını anlaüyordu. Bir avukat içtimaî meselelerle herkesten çok ügilidir, dedim. Hele benim yeşımda hayatın en muğlâk problemlerini çözmüş, hemen bütün yaralarını tanımış adamdır. Herhangi bir romancı kadar, hattâ ondan daha fazla materiyele sahib... , Fakat bir romancı bambaşka bir adam olmak gerektir sanırım. Bambaşka? Meselâ O kadar bambaşka ki. bunu biz bilemeyiz. Başta romanesk bir gencliğe sahib diyeceksin .. • Yo! Genclik tamamen ayrı şey... Şu halde? Telâşla odava giren hizmetçi, bir şey söylemek için Fahirin karşısına dikilip durdu. Fakat arkadaşım ona aldırmadan sözüne devam etti: Rousseau'ya hayrarumdır. Lâkin bu hayranhğım benim de filozof olmaklığımı icab ettirmez .. Şüpffesiz ben de bir Zola olmak iddiasında değilim ki azizim .. Ama yazacağm eserin sana temin edeceği vasfa lâyık olman gerek! İyi yapılamıyacak bir şeyi hiç yapmamak daha doğrudur. Haklısın. FaKat iyi bir şey yapacağıma kaniim. Bundan sen de emin olabilirsin... Hizmetçi bir adım atarak: Beyefendi! dedi. Fahir ona döndü: Ne var? İskender Hürsoy adında genc bir adam sizi görmek istiyor. İskender Hürsoy mu? Evet efendim. Fahirin heyecanı birdenbire hiddete inkılâb ediverdi: jgte! dedi. İnsana evinde bile Seçimlerin tam bir sükun için de geçeceğinden şüphe edilmiyor. İktidar çevreleri gibi muhalefet mahfillerinde de bugün hemen hemen hiç bir şikâyete rastlanmıyordu. Milletin kararını iki taraf da büyük bir heyeMilletin kararı sabırsızlıkla can ve sabırsızlıkla, fakat saygı bekleniyor le beklemektedir. Mekki Said ESEN Ankara, 13 (Telefonla) Pro rahat vermezler birader . Demindenberi bekliyor beyefendiciğim. Anladık! Sinirli bir kararsızlıktan sonra Fahir başını salladı: Peki, gelsin bakalım! Hizmetçi çıktıktan sonra, yazıhanenin üzerinde duran şişkin bir dosyaya gözucüe bakarak bana anlattı: Bu İskender Hürsoy. bir kaç gündenberi bizi işgal eden iğreno bir davanın sanıklarından... Şu işlerden yakamı pek yakında kurtaracağım şükürler olsun! Bir zina suçu mu? diye sordum. Bir rezalet komprimesl azizim. İçtimaî mevki sahibi bir zat savcılığa gonderdıği bir şikâyet dilekçesinde, iki ay evvel kanserden ölen karısının mezardan çıkarılıp zina suçile damgalanmasını istiyor... Ele geçen bazı delillere göre, guya kadın hastalıktan ölmemiş de, namus belâsı intihar etmişmiş... Malum ya, namus belâsı canına kıyan bir kadının Adlî Tıb derhal foyasmı meydana çıkarır... Peki, bundan ne hasıi olacak? Orasını bilemem! Günlerdenberi tabkikatla meşguluz. Toplanan deliller hakikaten morgun müdahalesine lüzum gösterdi. Şimdi işi Adlî Tıbba havale ederek kadmın cesedine otopsi yapılmasını sağlryacağız. İ?in haypetunl çefce» t«afe, file gömülmüş olan bir kadını mezarmdan şerefsiz kaldamaktaki ısrar oldu. Her halde bu, örtülmüş bir zina suçundan daha çirkin bir çeydi. Fakat insanlar tuhafür! Davacı, altmda kalacağı büyük manevî yıkıma rağmen, karısım baştan çıkaranı cezalandırmaktan alacağı intikam zevkini mi düşünüyordu, nedir bilinmez!. Kaptdan otuz yaşlarında kadar, uzunca boylu, kumral ve çok yakışıkh bir genc girdi .Fakat son derece solgun olan yüzü derin bir melânkoli ifadesi taşıyordu. Elbi6esi de yağmurdan sırsıklam olmuştu. Sizi rahatsız ettiğim için affmızı dilerim efendim. Sesindeki ve bakışlarındaki tatlılık derhal dikkatimi çekmişti. Bu, hassas, temiz ve dürüst bir aile çocuğuna benziyordu. Fahir tam bir savcı edasile Buyurun! dedi. Efendim .. Dün benim ifademi aldüar. . Fakat ben bizzat sizinle görüşmek istedim. Tahkikat neticesi hakkında size hiç bir şey diyemem oğlum. Onu soracak değilim efendim. Sadece Morga havale edildiğini haber aldım da... Bu noktayı anlamak istedim. Aldığınız haber doğrudur. Allahım! Arfeott var parak düşünüp karar vererek en münasib bulduğu adaylara reylerini vermek üzere sandık başlanna gidecek ve cetveldeki adını^ sandık başkanma buldurarak kimliğini, seçmen,karü veya hüviyet kartile ispat ederek hazırladığı veya benimsediği oy puslasıru yalnız odada ve gizlice, hiç bir işaret ve imza koymadan sandık başkanından alacağı zarfa koyup kapatarak odadan çücacak ve kendi elile sandığa atacaktır. Oyunu kullanmakla vazifesi sona eren vatandaş millet oyunun neticesini saygı ve sükunetle bekleyip kabul edecektir. Seçim kanunu, Türküm dıyen her ferdın vicdanile başbaşa kalarak, bilgi ve duygulannı kuj lanarak seçmeğe karar verdiği vekülerinı seçebilmesini kuvvetb hükümlerile teminat a'tına almıştır. Bu hükümlerm tatbık» vazifesini omuzlarında taşıyan hükumet, her türlü kanuni tedbirlere başvurmuş, nizamm bozulmaması için üstüne düşsn vazifeyi yapmıştır. İyiler ve iyı niyetlıler kanunun himayesinde kötüler ve kötü niyetliler kanunun baskısındadır. Kanunumuzun seçim parolası şudur: Kanun içinde sonsuz seçim hürrijeti ka nun dışında hiç bir şey. oeçimın ieçmenlerle Türk milletinc, se,ılecek mlıletvekillerıne hayırh olmasını en isabetli, en layık netıceye ulaşmasını, milletimızin asaletıne, tarihımizın azametme ve mıllî gayemizın büyüklüğüne denk olmasını Ulu Tanrıdan dilerim.» Seçim Kurulu bugün üç posta olarak çalışacaktır. Bu postaları teşkil edenlerle teftiş bölgelermı aşağıya yazıyoruz: Beyoğlu, Beşiktaş, Sarıyer se;im kurul başkanı Seyfeddin Uğur, D.P. üyesi avukat Ferzan Aras, C.H.P. üyesı doçent Tarık Zafer. Kadıköy, Üsküdar, Beykoz, Kartalı Şehir Meclısi üyesi Zahid Oraî C.H.P. üyesi Celâl Aslan Gıray, D.P. üyesi Muzaffer Şahinoğlu. Fatih, Eminönü, Eyüb, Bakırköyu Şehir Meclisi üyesi Yekta Ragıb Onen, Şehir Meclisi üyesi Ali Rıza Paran, M.P. üyesı Ziya Kavuran. paganda yasağınm sonuncu günü, yarın Türkiye seçmenlerınin oy kullanmaları ile geçecek ve iktidarı elden bırakmamak veya elde etmek için girişilen mücadelenin âkıbeti belli olacaktır. Mücadele yer yer çetin safhalar göstermiş, ıktidar da, muhalefet de bütün gücünü ve ımkânlarım kullanmıştır. Bununla beraber mücadele, nizam duygusu ve kanun saygısı içinde, ârızasız cereyan etmek suretile dosta, düşmana karşı başarılı bir imtihan teşkil etmış, kötümser tahmınler boşa çıkmıştır. 9 milyona yak aşan seçmen kütlesinden büyük bir çoğunluğun oyunu kullana|ı kuvvetle umuluyor. Her 40 bin nüfus için bir milletvekili hesabile yarın 487 milletvekıh seçılecektir. Bu seçim devresinin muhtelif safhalarında tecrübeler, umumiyetle vatandaşm emniyet hislerıni zedeleyici bir ıntıba uyandırmamıştır. Seçim kanununun yepyenı esasları ihtiva etmesine rağmen tatbikatta ehemmiyetli sayılacak bir aksaklık olmamıştır. Kanunu tatbika ve tatbikatı korumaya memur mekanizma kadar vatandaşların da gösterdii anlayış esaslı hiç bir zorluğa meydan bırakmamıştır. Vâki olan şikâyetler hemen kâmilen mevziî ve ferdi mahiyette ka!mıştır. Partiler teşkilâtlarının gayreti, kuvveti ve dırayeti nısbetinde geniş kütlelere hitab etmek imkânını her çevrede kolaylıkla bulmuşlar, adaylar seçmenlerine şirın görünmek iç'n hiç bir fırsatı kaçırmamışlardır. Artık, büyük çoğunluğun hâkimliğine sıra gıdilmiştir. ffaraflar» tamamen dinlemiş olan kütleler, kararını yarın oylarıle izhar edecektir. Memleket ö'lçüsünde memnun Iuk uyandıran cemiyet, bu medeni mücadelenin yarın da aynı olgunlukla kendini göstereceği yolundaki ümidlerin son derece kuvvetli oluşudur. EDEBÎ TEFRIKASI: \ UVERCIN BAŞLANGIC Fshir Devrelin Taksimdeki apartımanına şiddetli bir sağanak allında girdim. Kendisi salondaki şöminede bir alay evrakı yakmakla mesguldü. Beni göriince: Vay azizim! diye bağırdı. Ümid ederim ki hayırlı kararını bana mvjdeîemeğe geliyorsun! Btlâkis! dedim. Verdiğim karaıdan dönmek âdetim değildir. Sen orada neler yakıyorsun öyle? Yoksa eski aşk mektubları filân mı ha?... Fah'r, inceli kalınh ya/ılarla dolu kâğıd tabakalarım ikişer üçer psrça edip ateşe atmağa devam edeıek gülümsedi: İnsan bizım yaşımıza gelince •evrakını bir tasfiye etmesi gerektir Eminciğim. Bu işi artık sen de yapmalısm " e=rin de aşağı • yukarı emekliye ayrılma ''ağm geldi. Puh' Ben avvıkatım Se'best meslek adamıyım dostum. Bir avukat evrakını ölünceye kadar sak lamakla mükelleftir. Onları sağlığında yakmak kendi canını yakmaktan farksızdır bence... Fahir, alevlerin kızılhğı vuran beyaz saçlı başını salladı: Eh! Ben de biraz kendi canımı yakıyor gibiyim hanü... Ne ise .. Şimdi bu feahsi bırakalım... Sahi, sen şu sevahate hâlâ bir karar vermedin uü? Maalesef! Peki ama... Biliyorsun ki başımda hem kalabalık bir aile, hem de onemli davalar var. Seninle aynı durumda değildim. Ben İstanbula bağlıyım. Fahir, son yıllarda ker^iisini çok yoran İstanbul savcılığından artık emekliye ayrılmak üzere bulunuyordu. Büyük tatiline bir devriâlem seyahatile başlamak kjrarındaydı ve en samirnî dosru olmaklığım dblayısüe, yol arkd'lsşlıeuıs seçmek kadirşinsalığı gosterdiği T= Yazan: KERI1VIE NADIR beni ısrarla kandırmağa çalışıyordu. Hayatta yapayalnız olan dostumun bu arzusu benim için ifası lâzım bir vazife idi ama, hem ona gösterdiğim sebebler elimi kolumu bağlıyordu; hem de onun gibi bana babamdan kalan büyük bir servetim yoktu. Fahiri çok severdim. Onda ruha' ferah veren, âsabı dindiren bir hassa vardı. Tahsil senelerimizden bugüne kadar geçen zaman acı, tatlı bir yığm müşterek hatıralarla doluydu. Meslek hayatmda da aynı zaviyeden gören iki arkadaş olarak çahşmış, velhasıl her sahada anlayışh bir beraberlik devam ettirmeğe muvaffak olmuştuk. Fahir ateşe attığı son kâğıd parçalarını uzun bir maşa ile ağır ağır karıştırıyordu: Omür rüzgâr giN geçiyor birader. insan oğlu irkasina her bakışta aldığı yolu bır arpa boyu ka dar gorüyor ama, son durakta