Catalog

9 Nisan CUMHURİYET BlR DAKİKA I Dün Natbaamızda Verilen Kokteylpartisi {uuaslteMutl H. P» nin Istanbuldan göstereceği adaylar Nelieeye doğru indistanla Pakistan arasında bir harbin koptnasını, dolayısile bir Asya harhinin, belki de bir dünya harbinin vukuunu önlemek için Yeni Delhide iki Başbakan arasında başlayan ve muvaffakıyetle devam edcn müzakerelerin sağlam bir neticeye varmak üzere olduğu alınan habcrlerden anlaş'lıyor. Hazırlanan anlaşmaya aid bazj teferruatııı tamamlanması üzerine yalnız harb ihtimali önlenmemiş. iistelik iki memleket arasında dostluk da sağlannıış olacaktır. Onun için müzakereler derin alâka ile takib olunmakta ve biran evvel muvaffak olması beklenmektedir. Alınan habcrlere göıe iki taraf, ekalliyetlerin himayesi için şu yolda tedbirler almayı tasvib ediyorlar: 1. Her hükumet, kendi hududu dahilinde yaşıyan dinî azınlıklan himayeden mesul olacaktır. 2. Ekalliyetleri kışkırtmaktan ve hir takım cinayetler işlemeğe sürüklemekten mesul olanlar cezaya çarpılacaklardır. 3. Cemaatler arasında kopan arbedeler sırasmda zarara uğrayanların zararı telâfi edilecek ve kendi] erine tazminat verilecektir. 4. Yağma edilen mallar meydana çıkanlacak ve sahiblerine iade olunacaktır. 5. Kaçırılan kadınlar serbest bırakılacak ve evlerine yerleştirileceklerdir. 6. Mecburî din değiştirmeleri kabul olunmıyacaktır. 7. Fena haberler yaymaktan sanık olanlar cezaya uğrayacaklardır. Esasları bu mahiyette olduğu bildirilen anlaşmayı tatbik için mulıte'it bir komisyon kurulacak Ve bu komisyon bütün haksızlıklan telâfiyc uğraşacaktır. Bu karşılıkh tedbirler, iki taraf) hoşnud edecek ve iki tarafın iyi şartlar içinde çeçinmek niyetinde olduklarını bütün halka anlatacak mahiyette olduğu için, cetnaat kargaşalıklarımn önlenmesi beklenir. Bugün C.H.P. İstanbul saylavlıgına adaylıklarmı koyanftrın yoklamaları yapılacaktır. Haber aldığımıza göre, C.H.P. adayları arasında eski saylav, bankacı ve Toprak Mahsulleri Uraum müdürü Hamza Osman Erkan da bulonrnaktadır. C.H.P. seçim beyannamesi neşretmiyecek Ankara 8 (Telefonla) Halk Partisi ileri gelenlerile, muhtelif Bakanlarin seçim nutuklarında, önümüzdeki yıllarm icraat tasavvurlarma geniş ölçüde yer ayrılacağı anîaşılıyor. Cumhur Başkanı ve Halk Partisi Genel Baskanı İnönU, son seyrhatindeki beyanatında bu tasavvurlar üzerinde işaretlerde bulunmuştu. Yarın bir memleket gezisine çıkacak olan Başbakan da Halk Partisi iktidarda kaldığı takdirde onümüzdeki yıllarda yepmağı kararlaştırdığı işler üzerinde izahat verecektir. İktidar partisinin onümüzdeki 4 yıl için neler tasarladığı bu suretle açıklanacağına göre, ayrıca bir seçim beyannamesi neşrine lüzum kalmıyacaktır. Muhalif partilere «ge lince, seçim Ibeyannamelerini hazırlamak üzere, hararetli bir çalışmaya koyuldukları malumdur. Millet Partisi çalışmalarmı ikmal ederek, secim beyannamesini ou gece yayınladı. Demokrat Partinin seçim beyannamesi ise, Parti adaylarınm ilânile birlikte neşredilecektir. Seçimlerde siyasî parti] 3rin kendi propagandalan için radyolardan faydalanacakları malumdur. Ancak bu partilerin en az 5 seçim dairesinde aday göstermiş olmalan şarttır. Yirmiden fazla seçim çevresinde aday göstermiş olan partiler adına hem Ankara, hem de istanbul radyosunda günde ikişer defa onar dakika konuşma yapılabilecektir. Siyasî partilerin genel merkezleri radyo vasıtasile propaganda yapmak istediklerini oy verme gününden önceki 21 inci ffünü sabahma kadar Basın Yayın Uraum müdürlüğüne yazılı olarak bildireceklerdir. Radyolarda fikir propagandası dört mayıs sabahından 11 mayıs sabahma kadar devam edecektir. Partilerin konuşma sıralarile zamanı Basın Yayın Umum Müdürlüğünde partilerin birer tem silcisi huzunında çekilecek kura ediyor. Hamza Osmnn Erkanın adaylıği nisana kadar çekilmiş olması icab Bastarafı 1 inci sahifede ile tayin edilecektir. Bu kuranın 29 D. P. Bahkesir aday listesi Bahkesir 8 (Telefonla) Şehrimiz D. P. lileri hummalı bir faaliyetten sonra milletvekili aday listelerini bugün tamamlanuşlardır. Bütün partilileri tatmin edeceği söylenen listedeki isimler şunlardır: Sıtkı Yırcalı, Esad Budakoğlu. Salâhaddin Bafkan, Müfid Erkuyumcu, Muharrem Tuncay, Enver Güreli, Ahmed Kocabıyıkoğîu, Yahya Pehlivan, Muzaffer Emiroğlu. Arif Kalıbsızoğlu, Vacid Asena. 11 kişilik bu listeyi Sıtkı Yırcalı yarın Ankaraya götürecektir. Genel merkezin göstereceği iki adayın da Fuad Köpriiîü. Samed Ağaoâlu, Cihad Baban olduğu söylenmektedir. Diğer taraftan C. H. P. de aday listesini yarın tesbit edecektir. İzmit adayları İzmit 8 (Telefonla) C. H. P. ve D. P. yoklama kurul'arı yarın sabah toplanarak milletvekili adaylarmı seçeceklerdir. Milletvekili olmak için Halk Partisine 37, Demokrat'Partisine 58 müracaat vaki olmuştur. Halk Partisinden Nihad Erim, İsmail Rüştü Aksal. doktor Şerefeddin Bürçe ile Kocaeli millttvekillerinden İbrahim Süreyya Yiğit, Sadullah Pek Ahmed Abasıyanık, Cenab Aksu da adaylıklarını koyanlar arasındadır. Yalnız Amiral Şükrü Okan, Ali Dikmen ve Fuad Balkan müracaatte bulunmamışlardır. İşin en dikkate değer tarafı her iki partiye milletvekili olmak için müracaat edenlerin parti ile ilçe başkanlarile il idare kurulu azalarınm ekserisinden ibaret oluşudur. Bu vaziyet halk arasında iyi karşılanmamıştır. Bu zatlar ferarrt """'.rmezlerse seçim kabiliyetleri çok azalmış olacaktır. Şehrimizde 560 bin vatandaş oy verecek 13 kazanın seçim kütükleri yargıc tarafından tasdik edilmiştir. Beyoğlu, Bakırköy, Çatalca kazalarının kütükleri de tasdik edilmek üzere yargıclığa gönderilmiştir. Bu defa şehrimizde oy verecek olan vatandaşlarm sayısı 560.000 i bulmuştur. Bundan evvelki seçimde bu miktar 540,000 idi. Seçmenlere gönderilecek davetiyelerin tab'ına başlanılmıştu". Bastara.j\ 1 inci sahifede tarsak, görürüz ki, demokrasiye doğru değil, tahakkümün ve şahsî nüfuzun artmasına doğru gidilmiştir.» denilmekte, basın ve ceza kanunlarının ağırlaştınlması, aşırı sağ ve sol cereyanlar hakkmdaki kanunlar gibi, bir çok tedbirlerin mahiyeti Millet Partisinin görüşüne göre izah edilmektedir. Beyannameje göre «Bugünkü dava ve önümüzdeki seçimlerde halli lâzım gelen mesele, şu veya bu partinin kazanması meselesi değil, bizim medenî ve hür dünya yolunda mı yürüveceğimiz, yoksa istibdad ve daimî bir baskı ve tehdid altında mı yaşıyacağımız meselesidir.» 9 büyük daktilo sahifesi tutan beyanname şöyle nihayet bulmaktadrr: «İktidardakiler bizi eski durumda yaşatmak ve kendi tahakkümlerini devam ettirmek için ellerinden geleni yapacaklardır. Yalniz şunu iyi bil ki, eğer bütün millet, tam bir azim ve vakarla onlar aleyhine oy kullanmağa koyulursa onların baskı ve hilelili sökmez. Çünkü bir avuç insan uzimli milyonlara karşı daima âcizdir. Yetişir ki, bu milyordar, hak ve iradelerini üstün kılmağa azmetmiş olsunlar. Her tarafa yetişmeleri imkânsız oan baskıcı ve hilecilerden korkmasmlar ve bilhassa son derece Uyanık bulunsunlar. Tarihimizde iyiye veya daha da fenaya doğru gidişi tesbit edecek olan 14 mayıs gününde, yurdun refah, hürriyet ve saadete kavuşması için Allahın yardımile ve senin en karanlık gün erde gevşememiş olan iraden sayesinde çok esaslı bir adımm atılacağına inanıyoruz. Bunu elde etmek için savaşlarda gösterdiğin kahramanlığı medenî sahada sandık başında da göstermen yeter.> M. Partisinin seçim beyannamesi Reye göre eiektrik Zajer gazetesinde okuduk: İç İşleri Bakanı 3 nisanda Niğdelilere: «Sise tam 40 gün sonra elektriğinizi yapacak bir mühendis yolhyacağız» müjdesini vermiş. Bu 3 nisan tarihine 40 gün ilâve ederseniz mayısın 13 ü oluyor. Tesadnfen seçimler de 14 mayısta. Saym Emin Erişirgil'in mühendisi, aynı zamanda C. H. P. nin de müjettişi olsa gerek! 1). N. Bir yabancı Prof. bizde hayatı pahalı buldu Bastarafı 1 inci sahifedr la karşılamış ve kendilerini Üniversite tedris heyeti mensublarile şehrimizin tanmmış tacirlerine tanıtmıştır. Geç vakte kadar samimî bir hava içerisinde geçen bu toplantıda Prof. Hick. bir muharririmize intibalarını şu şekilde anlatmıştır: « İfetanbulu her bakrmdan güzel ve insanı çekici bir vaziyette buldum, İnsan sihirli şehrinizclen cidden ayrılmak istemiyor. Bütün bu güzelliklerin yanmda, beni hayrete düşüren tek şey de hayatın fazlasile pahalılığı olmuştur. Altı, yedi ay içerisinde İngiltereden başka, Amerikayı, Avrupayı, Hindistanı ve bu arada Suriyeyi dolaştım; fakat. hiç bir memlekette fiatlar sizde olduğu kadar yüksek değildir. Hattâ, her türlü fiatların bu memieketlerde çok düşük bulunduğunu söyliyebilirim. Türkiye, İktisadî mukadderatını Marshall plânı gibi geçici tedbirlerin üzerine istinad ettirmiştir. Bununla beraber Marshall plânmın Avrupa için muhakkak surette faydalı olduğuna kaniim. Her şeyden evvel ihracatmızı çoğaltmağa ihtiyacınız vardır Bunun kısmen hayatın ucuzlamasma tesir edeceğini zannediyo Birka; gündenberi şehrimizde bulunan Times gazetesi sahiblerinden Mr. Astor şerefine dün matbaamızda bir kokteylpartisi verilmiştir. Toplantıda Vali ve Belediye Başkanı Prof. Fahreddin Kerim Gokay, İngiliz Büyük Elçisi, C.HP. müfettişi, D.P. İl Başkanı. gazete başmuharrirleri ve yabancı basm mümessilleri bulunmuşlardır. Resim, toplantıda bulunanlardan bir grupu göstermektedir. Baskelbolda Suriye Amerikadan yeni yo! malzemesi aiınıyor takımını yendik Bastarafı 1 inci sahifede zaoui ile İlhan Uygucun idare ettikleri bu moça başlanmadan önce Suriye takımı bize üstünde iki milletin bayrakları bulunan güzel bir kupa verdi. Biz de kendilerine bir bayrak hediye ettik. Takımların (förstfayf» denilen beş» leri şu şekildedir: Türkiye: M. Ali Yalım (kaptan), Yalçın, Hüseyin, Erdoğan, Cemil. Suriye: İhsan Kudsî (kaptan), V. Kayat, F. Neşavi, M. Gravi, F. Habes. Müsabaka çok heyecanlı ve sıkı bir şekilde başlıyarak devam etti. İlk devreyi Türk millî takımı 2514 galib bit:rdi. İkinci devrede Hüseyin Senter (orta akıncı) alınmıştı. Bunun neticesi olarak Türk takımı arayı hayli açtı. Fakat maçın sonlarına doğru Suriyeliler üstüste yaptıkları basketlerle arayı biraz kapamağa muvaffak oldular. Maç da 4833 millî takımımızm galibiyetile ne ticelendi. Türk takımı, umumiyet itibarile güzel oynadı. Suriye de Lüb nan maçına n sbetle çok daha iyi bir oyun göstermeğe muvaffak oldu. Cem ATABEYOĞLU buradan ayrılmıştım. Amerikada bulunduğum müddet, benim için hem işlerimizi takibe, hem de iyi geçen bir tatile vesile oldu. Türkiye yollarınm inkişafı için yeni yol malzemesinin temini ve bunların satm ahnması işile meşgul oldum. Bu arada Yollar idaresi ikinci başkanı Mr. Hilts ile görüşmeler yaptık. Yardım faslınm yollara tahsis edilen üçüncü 5;000,000 doları ile. bu defa, memleketinize, taş kireci, toprak atıcı, motörlükazıcı, silindir, traktör, kürek ve yol için diğer lüzumlu malzeme gönderil ecek tir. Üskiidarda diinkii kamyon kazası ralı Müslime aid terzi dükkânile, 36 sayılı Bicana aid dükkânın arasındaki yangın duvarma çarpmıştır. Kamyon büyük bir hızlâ yol almakta olduğundan bu sadme neticesinde araba ehemmiyetli surette hasara uğramıştır. Bu sırada kamyonun içinde bulunanlardan araba sahibi Adapazarlı Muzaffer derhal ölmüş, şoför muavini Mehmed ağır surette yaralanmıştu". Sadmenin tesirile 38 ve 36 numaralı dükkânarda da hasar olmuştur. Ancak bu kazanın bu kadarla kalmadığı az sonra anlaşılmış, süratle yokuşu inen kamyonun duvara çarpmadan önce caddeden geçmekte olan Hamdi Uranla, 12 yaşlarında Gülseren adında küçük bir kızı da çiğnediği görülmüştür. Ağır surette yaralanan bu iki kazazede, şoför muavinile birlikte Nümune hastanesine kaldırılmıştur. Yapılan tahkikat neticesinde 26 numaralı kamyonun kaçak kereste yuklediği ve bu malları, Uskudar iskelesine getirirken orman muhafaza memurlarınm gözünden kaçırmak maksadile büyük bir süratle yol aldığı tesbit edilmiştir. Hâdiseye el koyan Usküdar savcılığı bu feci kaza etrafında tahkıkata başlamıştır. B a s t a r a f ı I i n c i sahifede Bastarafı 1 inci sahifede « Ocak a y ı n m sonlarına d o ğ r u ' , , . , . ' . , ,. , , ., j c a d d e m n d o n e m e c ı n d e k ı 38 numa Amerikalı bir Âyan üyesi Ingiltereyi itham ediyor Washington, 8 (a.a.) Cumhuriyetçi Âyan üyesi Styles Bridges, İngiltereyi rekabetten korkarak Batı Avrupanm iktisadiyatını baltalamakla ve bu su retle doğrudan doğruya komünistlere hizmet etmekle itham etmiştir. Âyan üyesi İngiltereyi demirperde arkasında bulunan Arnavudluğa Almanyadan sökülmüş olan makineleri yollamakla da itham etmiştir. Bridges, bu ithamlan yabancı yardım masraflarım kontrol eden koımtenin demokrat başkanı Âyan üyesi Pat Mc Carron'a gönderdiği bir mektubda ifade etmiştir. Âyan üyesi Bridges, bizzat gören şahidlerin kendisine, Rusların Akdeniz bölgesi için hakikî bir tehdid teşkil eden bir denizaltı üssü kurmuş oldukları Arnavudluğa tngilizlerin makine yükü yollamakta olduklarını söylediklerini yazmaktadır. Âyan üyesi, bu yüklerin Almanyada İngiliz bölgesinde bulunan Remscheid'dan gönderilmekte olduğunu söylemıştir. Tito ile mülâkat Anlasılan iki taraftaki ekalliyetleri en çok korkutan amil, iki taraf arasında tehlikeli bir neticeye varması muhtemel olan gerginliktir. Bu gerginlik ister istemez bit sürü korkular peyda olmasına ve bir takım fena niyelli kimselerin bu korkulan istismar etmelerine imkân vermektedir. Bu korkulaı lail olduktan ve herkes iki komşıı ve kardeş memleketin iyi şartlar îçinde geçineceğine tam emniyel besledikten sonra herhalde cemaat Baştarafı 1 inci sahifede kargaşalıklan ve arbedeleri de tedir: «Anlaşma, Pakistan ve Hinkerrür etmez. distandaki azınlık meselesini bilMuhakkak kl Hindistan Başbaka hassa batı Bengale, Assam ve Trinı Pandit Nehrıı ile Pakistan Baş pura meselelerini ihtiva etmektebakanı Liyakat Ali Han kendilerin dir. İki tarafı ilgilendiren diğer den beklenen itidal ve basiretle meseleleri incelemek ve varılan hareket ederek ve yüksek bir dira kararlarm tatbikının sağlanması yet ve gayret göstererek ifratlara için iki Başbakan yakında yeni karşı gelmişler, ve müsbet tedbir müzakerelere girişeceklerdir. lerle iki memleket arasındaki iyi Diğer taraftan Liyakat Ali Han münasebetleri devarn ettirmek is tarafından Karaşiye davet edilmiş tediklerini belirtmişlerdir. ve bu daveti kabul etmiş olan İki memleket arasında ticarî mü Pandit Nehru, yeni görüşmeler yabadelelcri canlandumak için sar pılacağmı açıklamıştır. Hindistanla Paki?tan arasında folunan mesainin de bu neticeyi varılan andlaşma Nehru kabinesidesieklpyeceği muhakkaktır. Onun için hazırlanan anlaşmanın nin Ticaret ve Sanayi Bakanlarınm başarı ile neticelenmesini ve iki istifalarına yol açmıştır. Bengalli kardeş memleketin münasebetle o'.an bu vekiller andlaşmaya muharinde hayırlı ve uğurlu bir işbirliği liftirler. ve anîaşma devrinin açümasuıı diler ve bekleriz. Pakistanın Eskişehir Ömer Rrea DOĞRUI, felâketzedelerine yardımı Hindistan Pakistan Amerika ordusunun göriişmeleri sona erdi beş senelik plânı Bastarafı 1 inci sahifede Amerika ordusu zarurî telâkki edilen asgarî mutlak mevcuion 36,000 olduğunu bildirmektedir. Tam mevcud ise 1.200.000 subay ve ere ihtiyac göstermektedir. Fakat bütçe mülâhazaları şimdilik buna imkân vermemektedir. Başlıca şehir1 lerin yakmlarında bulunan 330 mekteb ihtiyatların talimine tahsis edilecektir. Amerikan bahriyesi Washington 8 (a.a.) Deniz ma kamlarına göre, Amerika bahriyesi, gelecek 12 ay içinde, uzun masafeli denizaltılara karşı bombardıman uçak filolan sayısım 20 den 30 a ve destroyerlerin sayısını 140 tan 170 e çıkarmağa karar vermiştir. Ağa Hanın villâsım soydular Nice 8 (A.P.) Ağa Hanın villâsına dün gece bir hırsız girmiş Karaşi 8 (Nafen) Pakistan ve bir talîim giyim eşyasını çalmışÇinde aç halk, pirinç yüklü hükurr.eti tarafından Eskişehir fe tır. Geçen sene de Ağa Hanın kalâkeufdelerine gönderilcn 400.000 rısının mücevherleri çalınmışü. trenlere hücum ediyor kilo buğday bir Türk şilepi ile Hongkong. 8 (a.a.) MuhaPROF. NIMBUS'UN MACERALARI: Karaşiden ayrılmıştır. fazakâr gazete Quakiyat'ın bılGüzel Sanatlar tarihi dirdiğine göre, 19 martta T.entsin garında pırinç yüklü bir treprofesörlüğü ne hücum eden aç halkla poli? Ankara, 8 (Telefonla) Milkuvvetleri arasında cereyan elî Eğitim Bakanlığı, Talim ve den çarpışma neticesi 90 kişi ölTerbiye azası Burhan Toprak, müş veya yaralanmıştır, ayrıca tstanbul Güzel Sanatlar Akade8 komünist polis de yaralanmışmisi güzel sanatlar tanhi profetır. Gazete, Tientsin halkınm büyük bir kısmı açlığa maruz kaldığı halde her gün gıda maddeleri stoklarının Tientsın garmdan meçhul bir istikamete sevkedildiğini teyid etmektedir. Baştarafı 1 inci sahifede leketin Batı dünyası ile işbirliği yapmasına yardım edeceğini sanıp sanmadığını sormuştur. Mareşal, aşağıdaki cevabı vermişür: < HatrrİBmaruz gerekir ki, insamleştirme sadece bize değil. fakat diğer memleketlere ve güçlük doğuran dahilî unsurlara bağlıdır Bahis mevzuu olan şey, yarım tedbirler almak değildir. Gayelerimize erişmemiz için bazı terbirler almamız zaruridir. Batı dünyasmda bazı tedbirler ekseriya sa>rı insanî ve haşin olarak telâkki edilebilir. Takdir edersiniz ki ekseriyetin Kıymetli ses sanatkârımız Satemayüllerinin bıma müsaid olmadığını gördüğümüz zaıman biz bu fiye Aylâ ile değerli musikişinas, İstanbul Konservatuarı Reisi Şerada hicbir şey y'namıvoruz.» rif Muhiddin Targanın nikâhları dün Beyoğlu Evlenme DairesinBelçikada hükumet de, ketumiyete kadar g'den, bükurulamıyor yük bir sadelik içinde kıyılmışBrüksel 8 (A.P.) Belçika ka tır. kinesini kurmaga çalışan Paul Musiki âlemimizin bu iki güVan Zeeland. Leopold'u geri ge zide simasım tebrik eder ve saatireoek Belçika kabinesini kura detler dileriz. mamıştır. Başbakan vekili. son dakikada Okul kitablan Pinpon turnuvası cıkan güç'ükler yüzünden yeni kaAnkara 8 (Telefonla) Millî binesini kral naibine takdim edeKadıköy Hakevinın tertib ettiği pinpon turnuvasına dün Eğitim Bakanlığınca, yazılması ser mediğini bildirmiitir. best bırakılan okul kitablarını haBir motorde yangm çıktı 500 kışi önünde Kadıköy Halkevi spor salonunda saat 15 de zırlıyan müelliflerin müracaat müdSilivri 8 (a.a.1 28 ton odun başlanmış ve 19.30 da nihayet detleri 15 nisan tarihinde sona yüklü olarak Çanakkaleden hareerecektir. Her hangi bir ders veya ket eden Karabük motöründe Se bulmuştur. bransla ilgili olarak kitab yazmış limpaşa civarında yangın çıkmış, Bu müsabakaya katılan takım olan müellifler, eserlerini bu tarihe tayfalardan biri ağır. üçü de hafif lardan Moda Kültür kulübü bikadar göndermedikleri takdirde yaralanmıştır. Yaralılar hastaneye rinci, Sen Jozef ikinci ve YelBakanlık bir ders veya bir branş kaldırılmıştır. Savcılık hâdiseye el değirmeni Orta Okulu üçüncü için kendisi kitab bastıracaktır. koymuştur. 1 olmuşlardır. Ses sanatkârı Safiye Aylâ evlendi Amerikada bulunduğum müddet zarfında Türkiye yollar idaresile de daimî irübat halinde idim. Kademeli yol inşaatınm, her gün biraz daha, ilerlediğini memnuniyetle öğreniyordum. Meclisten çıkan yeni yollar kanununun da çalışmalarımızı kolaylaştıracaemı ve süratleştireceğini ümid ediyorum. Amerika büromuzun da buradaki teşkilâtin çalışmalarından memnun kaldığını müşahede ettim. Teşkilât, bu suretle zamanla daha randımanlı neticeler verecektir. Biz. esas itibarile, Türkiyenin yollar inşaatında sadece tavsiye vermekle yetiniyoruz. Esas inşaatı Türk mühendi? ve işçisi yapmaktadır. Makine'.i mslzeme temini dışında kalan yerli malzeme. çahşma ücreti ve masraflan tamamile Türkiye ödemektedir. Marshall plâ nında iki sene zarfında 15.000,000 dolar yollar için sarfedirmiştir. Marshall plânı sona erdiği zaman, yeni bir tahsisat verilip verilmiyeceğini ben şahsan bilmiyorum. Fakat Türk hükumetinin hazırladığı dokuz senelik kademeli yol inşaatına devam edileceğine inamvorum. 9 senelik yol plânında 23,000 kilometrelik yol, kullanmağa açılacaktır. İkinci derecedeki yollar bu rakama dahil degildir. Onların durumu aynca nazan dikkate alınacakür. Yalnız köy yollan programa dahil degildir. Türk ekonomi hayatmın kalkmmasına hizmet edecek olan millî yollar şebekesinin inşasını üzerine almış olan Türk mühendis ve işçileri kısa zamanda bu işin ehli olmuşlardır. Yol makinelerinin bakım ve tamirleri için dört büyük atelye kurulmuştur. Bunlardan başka birçok küçük atelyelerin kurulması da düşünühnektedir. Yollar kısmı başkanı, bundan sonra Ankara İstanbul yolu hakkında izahat vermiş, eskiden otomobille 1213 saatte yapılan mesafenin bugün 10 saate düşürüldüğünü, yol iyileştikçe de bu mesafenin daha çabuk almacağuıı, bu suretle yakın bir istikbalde mükemmel bir yola sahib olunacağuıı söylemiştir. Mr. J. Williams ve esi, dün akşamki ekspresle Ankaraya hareket etmişlerdir. Yaz saati Ankara 8 (Telefonla) 15 nisanı 16 nisana bağlıyan gece yarısı yaz saatinin tatbikına başlanacaktır. Partısız verilen oır eser: ÜZÜNTÜSÜZ Y A Ş A M A YOLU Yazan • sörlüğüne tayin edilmiştir. Nijinski öldü Londra 8 (B.B.C.) Bir vakitler şöhreti dünyayı kaplamış olan Bale dansözü Nijinski bugün burada ölmüştür. ÖLÜM Bir banyo uğrunda bu kadar du. Rüzgâr aksi istikametten estiği tehlikeye girmenin manası var mı? için oraya ses ulaştırmağa imkân diyordu. Arkadaşlarınız sizden d yoktu. < ihtiyatsız. Bakın, şu uzaktaki, kırBirdenbire, yüzen erkeklerden nuzı başlıklı kızı görüyor musunuz? birinin dönüp arkaya baktığını, hızNe büyük bir tehlikeye atıldığının ia, geriye doğru yüzmeğe başladıfarkında bile değil. ğını gördüm. Elile işaret ettiâi tarafa Tıaktım. Rahat bir nefes aldıra; Dört beş kişilik bir gruptan ayrı Hah! İşte birisi kurtarmağa kırrmzı bir başlık, suyun yüzünde gidiyor, diye haykırdım. mantar gibi yüzüyordu. Onu tanıFevzi Bey, boğuk bir sesle: dım. Zühalin başlığı idi. Kadmlı Kurtaraynn derken o da beerkekli grup, sahile doğru yüzdüğü raber boğulmasın da! dedi. halde o, neden acıkta duruyordu Aman, böyle şeyler söylemeacaba? yin, beyefendi! Dalgalar, tehlikeli şekilde büyüTepemden dökülen yağmuru hismekte idi. Gözlerimi o kırmızı nok setmiyor, yalnız, uzakta, koca daltadan ayıramıyordum. Zühalin kır galar arasında bir batıp bir çıkan mızı başlığı, hiç yer değiştirmeden, Zühali görüyordum. Daha doğrusu, dalgalarla beraber iniyor, çıkıyor ufacık bir top gibi, sulara sömülüp du; kızcağız ilerlemek istediği hal tekrar zıphyan kırmızı başlığı göde muvaffak okmıyormuş gibi gö rüyordum. Onu kurtarmağa giden rünüyordu. erkeğin başı da, dalgalann oyun Acsba tehlikeli vaziyette mi? cağı olmuş gibi, yerinde sayarcasıdiye sordum. na aheste ilerliyordu. Fevzi Bey, sükunetle eevafc verdi: Harekeüi, kalın bir duvar gibi a Hiç şüphe yok, tehlikede! ramıza gerilen mesafenin büyükTam o sirada, bir istimdad ava lüğü bana dehşet verdi. zesi işitir gibi oldum. Aman Yarabbi! Ne kadar uUzaktan uzağa gök gürültjileri zaktalar! dedim. duyuluyor, bu sesi basünyordu. Bir tarafım kötürümlesmiş gibiyFevzi Beye döndüm: di. Boğulanı kurtarmak için hayaBağırıyor, dedim. Ne yapsak ünı tehlikeye koyanın kim olduğuacaba? Birisi tmdadrna koşsa! nu düşünemiyor, dalgalar arasında Evet, ama kim koşacaktı? Bizim çırpınan insanın bir ahpabım olkilerden. görünürde kimse yoktu. duğunu unutuyor, yabıız iki insaSahile dönmekte olan grup, bizim nm, bir kadınla bir erkeğin ölümle bulunduğumuz noktadan uzak bir mücadele halinde bulunduğunu göyerde, birer birer kargya çıkıyor rüyordum. Kumızı başhk kayboldu. Fevzi Bey, tekrar: Korkarım, imdadına koşan vaktinde yetişemiyecek, dedi. Hayır, hayuv yetişecek! O sırada, plâjın adamları da koşup geldiler, denize bir kayık indirdüer. Kalbim, göğsümü delecek gibi hızla çarpıyordu. Şimdi, uzakta, iki baş, kırmızı başlıkla kurtarmağa giden erkeğin başı, dalgalara bir arada gömülüp bir arada yükseliyordu. Facia bitmemişti, devam ediyordu. Kurtarıcının, bu sefer daha fazla yorulmak, daha fazla gayret sarfetmek şartile, aynı mesafeyi geriye doğru bir kere daha aşması icab edecekti. Nihayet, kayık, iki yüzücünün yanuıa ulaştı. Bindiler. Derin bir nefes aldım. Fakat geçirdiğim şiddetli heyecandan sonra bu anî ferahlayışla, bayılacak gibi oldum. Fevzi Bey: Kurtuldular, dedi. Artık gidip giyinin. Bakın, dişleriniz takırdıyor, soğuk alacaksmız. Sesi, âmirane bir ahenk almıştı. Aynı zamanda beni kolumdan tuttu, giyinme yerine kadar götürdü. O kadar fazla heyecan geçirmiştim ki, vücudüme yapışan ıslak, buz gibi soğuk mayoyu bir türlü çıkaramıyordum. Isınıncıya kadar epeyi güçlük çektim. Fevzi Bey beni, soyunmam için yalruz bıraktığı zaman; Bay Emmanuele Kozmai, Gülfidan ailesi, Bay ve Bayan Umberto Kozmai Giyinince doğru gazinoya ge ve çocukları, peder, damadları, kardeşi lin, demişti. Ben oraya gidiyorum. ve 'akrabaları olan Mattheıc N.Chappell İnsanı bütün üzüntülerile ele alan, sevgi, izdivaç, cinsî faaliyet.. vs. gibi mevzuları inceliyerek üzüntünün hayatımıza yaptığı tesirlerı, üzüntüden kurtulma çarelerini ve saadete giden yolu gös teren bu kıymetli eser BÜTÜN DÜNYA Nısan sayısını alanlara în TEFRİKASI:! Size taze bir ıhlamur yaptırayım, Bay GİUZEPE KOZMAİnin sıcak sıcak içersiniz, iyi gelir. Hava vefat ettiglnl teessürle bildlrirler. sicak ama, su ve fırbna sizi üşüteCenaze merasiml bugün pazar 9 nisan 1950 saat 15.30 da Beyoğlu Saint Antonyo bilir. Gadnoya girdiğim zaman, bizim kafile, eksiksiz orada toplanmıştı. Hattâ Zühal de içlerinde idi. Doğru onun yanma koştum, yanaklaruıı öptüm. Geçmiş olsun Zühal, dedim. Ama hepimizin yüreğimizi ağzımıza getirdin, bu marifetini affetmiyoruz. Zühal gülüyordu. Gülüşünde, ölüm tehlikesini anlattığı için sevinen bir insanın iç rahatığından daha fazla bir şey vardı. Fevzi Bey, ıhlamuru, tefcmil kafileye yetecek kadar fazla miktarda pişirtmişti. Herkes elinde ıhlamur fincanı, Zühalin atlattığı aynı tehlikeyi atlatnuş kadar memnun, bir ağızdan konuşuyor, hiç kimse birbirinin lâfını anlamıyordu. Dışarıda fırtına lyiden iyiye azmıştı. Köpük köpük kabaran denizin vahşi manzarasını gazinonun geniş camlarmdan seyrederek, üşüyen vücudümü sıcak ıhlamurun mis kokulu buğusile ısıtmak pek zevkli oluyordu. Gazinoyu dolduran hay huy arasında, bir aralık, gözüm Nedim Sabite ilişti. Katolik kllisesinde icra olunacaktır. Cenaze levazımatı GARBİS CELTL Tel: 42746 BEDAVA verilmektedir. ı Nakleden: HATİCE VILDAN Şu dakikada yok. Fakat fır dağıldı, başımdan aşağı dökülen tına artıyor, dalgaUr büyüyecek. tuzlu sular gözlerime, ağzıma, burÜstelik, yağmur da başladı. numa doldu. Boğuluyorum zannet Yağmur yağarken denize gir üm. mek ne zevklidir, bilseniz, beyeBunu görünce, Fevzi Bey daha fendi! telâşlandı. Fevzi Beyin hakkı vardı. Fakat. Şimdi, bir yandan dalgalarla, bir hakikaten azmağa başlayan bu sulu yandan, ensemde patlayan tatıat unsuru karşısmda, korkmuş nın verdiği sersemliği gidermek görünmek istemiyordum. Deniz süt için ku\r\'etle çırpındığım sırada allimanken bile pek kuvvetli yüzücü dığım mesafe ile sahilden hayli aolmadığım halde, dalgalan gitgile çılmış bulunduğum için, daha hafif büyümeğe, tepelerir.deki köpükleri işitilen sesile: gıtaide artmağa bsşlayan bugünkü Belkıs Hanım, vazgeçin. geri denize, bilmiyorum nereden gelen dönün! diye brğıryordu. Tehlike bir cesaretle, göğüs gemeğe karar var! Açılıyorsunuz! vermistim. Haklı idi. Başımı cevirip baktım, Denize daldım. Fevzi Bey, ter gitgide kabaran dalgalar arasında, temiz, ütülü, zarif esvablarma deniz çok uzaklara kadar sürüklenmekte suyu sıçramasından korkuyormuş oldüğumu gördüm. gibi, sahilde, sudan mümkün merKarşımdakini heyecanlandırmağa tebe uzakta durmuş. bana hâlâ na fceni teşvik eden, içimden dürterek sıhatler veriyor, beni geri çevir kışkırtan şeytanı yendim, söz dinmeğe uğraşıyordu. ledim. Sahile doğru kulaç atmağa Bakınız, denizde sizden başka başladım. Fevzi Bey, bu sefer, bekimse yok. Tehlikeli iş görüyorsu yaz ayakkablaruıin ıslanmasına enuz. Bari uzaklara açılmayın!. hemmiyet vermpden elini bana uO, bu son kelimeleri söylediği sı zattı. kumUrın üstüne oturdum. rada, arkamdan doğru gelen bir Koştu, biraz ileride, yere bıraktığım dalga, bütün hızile enseme çarptı.jburnusu getirip sırtıma örttü. NEBIOĞLUyAyiNEVİ DOSTLARINIZ GİBİ İstediğiniz semtte, zevkinize uygun, en iyi bir mülkü ancak ORHAN DİNCEL (Arkasi var) Emlâk İşleri Bürosu en müsaid şaıtlarla temin eder. Karaköy Otobüs durağı, Demirbağ Han No. 18. Tel: 40304 ı