Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 Nisan 1950 CUMHURİYET PAKİSTAN MEKTUBLARI : Hayber geçidi Babur oğuîlan bin atlı akınlarla Hindistana bura f ardan inmişlerdî (Pakistana giden arkadaşımız Faruk Fenik Amerika Mektubları Dünya Devleti Yazan: Oğuz Tiirkkan Ek atom bombasınm patlsmasiie. Ameriksda yeni muazzam bir fikir doğmuştu: Dunva devleti fikri. Meşhur muharrir Emery Reves'in «Anatomy of Peace. adll eseri. senenin en çok satılan romanmdan bile fazla okunmuş ve Dünya devleti fıkrini ortaya atan bu eser her türlu rekorları kırmıştı. Bu fikri vEymak için dünyanın her bucağmda mantar gibi cemiyetler türeyivermiş. Ein^+ein. Thomas Maun, Attlee, Bevin. SMford CTİPOS eibi tnınm'ş s^hsivetler bu yoMa nutuk'pr vermiş. hazırhklara gıri Tâ ilk mekteb sıralarında zıhn mize takılmış bır ismin kend:sıle şimdi koyun koyunayız! Hayber geçıdinden bahsettiğımı her halde tahmin etmışsinizdır! Coğrafya okumağa başladığımız günlerde, Everest ısmmdeki tepesile 8849 metreyi bulan Himalayalarm. geç.d verdiğı ye gjne yer diyeb.ldiğımiz Hayber, şimdi ayaklarımızın altmda ve otomobıllerimizin tekerlekleri izındedir! İlk tarih kitabımızda. Büyük Iskenderın Hindıstan sefer diye tekrarladığımız tarihî Hayber geçıdi, şimdi kılavuzumuzun par mağıle ışaret ettığı noktadadır! Edebiyat bahıslerinde, mefulü mefaılü faulun diye kalıblara doktüğümüz ve: «Sumru ne cehennemi nezareti Mazur ola ettiğı cesaret! Mâşukv. ıçin selâma durmuş! Eyvah Melek de mahvolurmuş!» diye ezberled ğımız, Abdülhak Hâmıdın ölmez eseri Eşber'deki Büyük İskender buralardan geçerek Hındistanda konaklamıştı. Baburoğulları gene bin atlı akınlarla Hmdistana buralardan indler ve 857 sene Hindistanda Türk tmparatorluğunu yaşattılar. Hayber Hindistan kadar Türk tarıhı iç'n de mühım bir yerdi. Fergana bahçelerinin rengı Hindistana bu yoldan girdi. Atalarımızın cengâverhği Peşaver'e bu yoldan yerleştı. Tipu Sultanının at oynattığı Mysore ovasına. Dekkan yaylasına akan akıncıların babaları, bu yoHarı bır zamanlar kanlarıle suîadılar... Pakistan bayrağını süslıyen hilâl, kendılerıne Müslumanlığı tanıttıran bir ırkın armağanı olarak ilk defa Hayber'den H ndıs tana gırdi. 800 küsur sene, Delhi'de, Madrasta, Mysore'de. Agra'da, Lahor'da Himalayalardan Seylân adasına kadar yer yerde, dalgalandı. Hajber geçidinden bir grirunüş Ingıltere 200 küsur sened.r o~ turduğu, döl döş verdiği, ve Anglo ndıen diye sayısı 510 mılyor.u aşan bir nüfus türettığı Hmd yarımadasınm mukadderatını kolay kolay başka ellere bırakamaz! Çünkü Hindistan ve Pakistan bankalart onun elindedir. Endustri onun eljndedır. Dem:ryolları, havayolları onun elindedir. Bir tek kelime ile Hmd ülkesinın bütün can damarları onun tahtı tasarrufunda ve İngiliz İmparatorluğunun mukadderatı hâlâ Kayberdedir. İngiltere Hayber'i nasıl b;rakabiîir? Hayber'de dolaştığımız müddetçe hep İngiliz subaylarına rast ladık. Vazıfelerı belkı, Pakistan ordusunu yetiştirmekt . Fakat gayeleri, muhakkak kı İngiliz mukadderatını korumaktı. Hayber'e bu üçüncü gelişimdi. Bır kere de bir Holanda tayyare;:le Hayber'i havadan kat'ett k. Burası hak.katen muazzam bir yerdi. Buralardan atla geçen İskenderi bütün seyahatim müidetınce düşündüm. Makedonyadâ, onun doğduğu yerde ,bir gece kalmıştım. Onun geçtiğı bu yerlerde epey dolaştım. Onun konakladığı Taksıla'da onun eserlerini sevrettim.. Hikmet Bayur Ankaraya döndii Ankara 5 (Telefonla) Millet Partisi Genel B^şkanı Hikmet Bayur ve arkadaşlan seçım propagandası için çıktıkları yurd gezisinden bu sabah şehrımize dönmüşlerdir. Ankara Belediye Başkanlığma Fuad Börekçi seçildi Ankara 5 (Telefonla) Mılletvekili adayı gosteriidiği için Ankara Belediye Başkanlığmdan ıstifa eden Doktor Ragıb Tüzür.ün yerine, Şehir Meclısı. Fuad Borekçiyi seçmıştir. Başkciı, yeni işinde 1 •!* 1* * hemşerilerine faydalı olacağını ve Peşaver'den ayrılalı çok olma önümüzdeki çalışma devresinde edı Hayber'e tam bir saat bir çey lınden gelen hizmeti büyük bir feraaatle yapacağını soylemiştir. rekte ulaştık. €ade Pakistanın değ.l, bütün Bereketli yağmurlar Hind yarımadasınm mukarlderatının bağlandığı bu toprak bo Mudurnu 5 (a.a.) Şehrımizde ğaza İngılizler canları gıbi bak dört gundenberi devaırdı yağan mıslar. ı , nisan yağmurlan çiftçimizin yüEn seçme zabitlerni buralara zünü güldürmüştür. gondernvş! En değerlı muhendis Bu yıl ilçemizde çeşidli mahsulerıne .yol, tahkimat ve müda lün iyi olacağı kuvvetle tahmin efaa tertiblerı yaptırmışlar. diîmektedir. Asfalt yol yetmiyormuş gibi, şose de döşenrşler Hattâ sonraCokak kapısını açıp ta kardan onunla da ıktifa etmemışler, •^ şısmda kötü kıyafetli bır hududa vaktinde asker ve cep çocuk görünce ınsan, bır bozuharıe yetiştırebilmek .çin bir de luyor, bir iğreniyor, bir kızıyor tren hattı yapmışlar. ki... Elin veledi sanki babasmın Bu şose, bu asfalt ve bu tren malıymış gibi zile asılıyor ve hattı, tarihte belkı en pahalıya bütün evi telâşa düşürüyor. Şeymalolan yollardan bir kaçıdır. tan, şu paçavra yığımnı tut da Hayber'deki tren yoîunda İngiliz merdivenlerden aşağıya fırlat dimühendisliği yen bir tarzı tec yor, dıyor ama ,ne de olsa serde rübe etmış. hattı bir ileriye, bır mssnlık var. İnsanlık, merharpet, gerye almak, suret.le irtıfaa u âcizlere, yoksulkra yardım... Bu laştırmış ve böylece 3000 kade bızim boynumuza borç bıraz da.. melik mesafeye treni virajsız çıBır kaç defa gördüm Mahmukenıştır. du. Dört karıştan az kabaca bo~ Bu yolda 800 küsur tünel ve yu, bıçakla yarılmış akciğer renk bı>dan fazla da müdafsa tertıb li suratı ve bu suratm tam orta]erı vardır. Hele asfalt yol başlı sında kan pıhtısına benziyen göz başına bir Zıgfried, bir Maginot lerile, doğrusu beni tiksmdirirdi. dur. Adım başınada, tank ma Lâkin dedık ya, vazife, borç. nıleri. lâğımlar, top mahalleri. Yuz buldu diye yolu düjtük<;e ka'eler kurulmuştur. uğrardı ve öteki dairelere hiç İngilizler muhtemel bir Al yanaşmadan bizim kapıyı çalas» man istilâsına karşı canlannı dış nafakasını isterdi. Bizim kan ilerine takarak çalışrr.ış ve Hay çerlerdi: berı, tarihte görmedığı ve hıç Canım. niye alıştırdın şu tir zaman göremiyeceği bir şepisi, diye... Defet, etrafa mikrob kılde teçhiz etmiştır. Yoiun muayyen yerlerine su saçıyor. Bırak. yaratan Allah tankları ınşa etmiş. Kışlalar yap nafakasını verir.. m:ş. askerî garnizonlar kurmuş Yaratan Allahm bunları biraz Dağı bir petek gibi işliyerek hesabsız yarattığı bell": Eğer bır top mitralyöz, tankssvar gibi e düzene, bır sayıya göre yaratlınde ne gıbi sılâhlar varsa I:3p saydı, nafakalarını da sektirrheden gönderirdı. Baksana, çocuk 5 nı oralara yerleştirmiş! Pakistanın en secme askerle açlıktan sepete dönfnüş. Gözlerini buralara koymuş ve bura rinin feri sönmüş. ların hâkimlerine, Pathan şefleMahmud, daima, yanında bir r.ne tmparatorluk kasalarınm a köpekle gezerdi. însan suratına ğızlarmı açmış! bir kaç dakika bakmağa katlanPakistan kuruldu da Hayber sa, bu köpeğin nenin nesi oldugeçidi İngilterenin eiinden çıktı ğunu anlar ya. Mahmudun kucazannetmeyiniz! ğına bazar. b.r kaç dilim kuru Hayber'de bekhyen nöbetçi ekmek, bazan iki, üç kuru kebugün bir Pakistanİı b le değıl mık veya avuruna bir kaç kuruş dir! Hayber'i, mılis askerler verip savardık. Ark?smdan bir bekler! Pathanlar İneilız İnrji de koku bırakırdı ki, sormayın . ratorluğundan aldıkları para ile Apartırran katı, saat!erce koHayber'i müdafaa ederler ve kardı. Bence köpeği Mahmuddan sevimli dabs terr'zdi ÇoNoşaraya kurulmuş însilız kur d may subayları, Hayber"dekı gar cuk, apartımsnın cünnle kapısınrıizonlann hâkimı mutlakıdır. dan içeri gırerken bır kenara sulhu muhafaza için geraken T/jtiin yetkilere sahib olacak ve mijletleri. gizli silâhlanma ve odu kurma yazıyor) noktalanndan daimî murakabeye tâW tutacaktır. Seynelmi'.el ihtilâflar, bugünkü Birleşmiş Mılletlerinkine benzer bir güvanlik kurulu tarahndan hallıîdilecek ve dünya ordusu sulhun muhafıza ve ks>arların tatbikına nıemur edilecek. Federal Dünya hük'ımctine milPar.ste herkesm tamdığı iki !et!er nasıl temsüci gdnJereceklır meşhur sima var ki bunlar yirdir? Bu nazik konuya Cord Meyer mi beş senedenberi birbirıle mümüphem cevablar veriyor. PV. le cadele halindedir. Bunlardan bidiklerinin esası nüfus Tjisneti ve r; meşhur Lübnanlı «fakir» TahY'llar eerti, <îinir harH uzıdık istihsal kudreti noktalirnJa top ra Bey. diğerı de, değeri dünyaca. bu V'jvük fikir de eski enerji lanabilir. Rusyanın iştirak etme ca kabul edılmış, meşhur Franmesi iht^maline karşı da, şeri kalan sız tıb âlimı Dr. Vachet'tir. sini k=vbeder pöründü. Tahra Bey bundan 47 sene evSimcH de ortava Hidroien veya dünyanın bu işe girişmesinı ve C°hennem Bombası cıktı. Ame kızıllann iştirak hakkının daimî vel îstanbulda doğrr.uştur. Anriksda paniğe benzer bir hava var. surette açık bırakılmasını tavsiyç nesi, babası Lübnanlıdır. Tıb tah ediyor. sıli yapmış, sonra Tıbet'e gideE'nstein dünyanın sonunun ee! Müaekkidi ise ba nikblnliğe gül rek orada Çin felsefesi ve "yogi» bileceŞini bile telmih etti ve iste mekte ve kızıllann bır tak dunya lerm sanatını oğrenmeğe çalışbu ikinci atom kargaşahğında p. ne Dünya devleti fikri ön plâna f el devletine girecekleıini, o da Krem ,mıştır. di. Ve bu proje çok ciddiyetle' eie lin'm idare edeceji Dünya devleti Malumdur ki «yogı» denilen olacuğmı söylemektedir. P'ğer ten Hind fakırleri akla ve hayaîe almmaktadır. kid noktası da, clünyanın henüz bu sîğmıyacak marifetler yaparlar, Bu fikir Fransada veya herhanai olaunluk safhasına selmediği ilımle pek izah edılemiyen hübaşka Wr memlekette gelişme gösBudha heykeline grek burnu terseydi. belki de o kfdar önemle daha Avrupa Birliği kurulamazken nerler, hattâ halkın kanaatince r nu aşıhyan, Hind dilberıne grek üzerinde durmağa detimezdi. Fa dunya birli 'inin mümkün clacağı mucizeler gdsterirler. yüzü veren, Hindistana s kkesi kat ge'işmemn Amerikada cereyan nı ummanın hayalperestlık oiacaTahra Bey uzun müddet Tile, heykeli ile, harmaniyesıle bır etmesi işi değiştirir. Çünkü Arre ğıdır. Sonra temsil hakkı bet'te kalmış, yogılerın manasmedeniyet getiren Büyük İsken rikahlar hersevden evvel pratık de çok su götürür. Mr. Hamilton'a tırlarmda yaşamış ve onların ma İstanbulda doğan Lübnanlı derin konakladığı Taksila. bana ınsanlardır. Hiç bir şeyi nazariye gore bugünun realitesi vırîece Bir rifetlerinden bir çoğunu öğrenİskenderm Makedonyada doğdu de bırrkmayı sevmezler ve Ameri leşmiş Milletlerdir. Bütün kuvveti miştir. Sonra Fransaya gitmiş, mizle onu destekler ve eiden felğu şehri hatırlattı. orada yogı marıfetlerini göstereka, dünya siyasetine şekil \cren Orası da dağlar içinde yüksek devletlerin başında gelir. Onun diği kadar müsbet netice alırsak, rek ve insanlan bu gibi tabiat kcndimizi muvaffak olmuş sayabibir yerdi. Ağaçları, akar suları için, Amerikada bu kadar üstü kuvvetlerle tedavi etmek ve yeşılliğ' vardı. Burası da tıp vet pösteren bu fikri dıkkatle t;4.ıb liriz. üzere bir muayenehane açmak Bu münakaşa büyük yankı u istemiştir. Fakat Fransa, ılmen kı oraya benzıyordu. etmek, yarınki eelişmelerde gafıl yandırmış ve okuyucu'ar gorüşie kabul edilmiyen usullerle heİskender muhakkak onun ıçin yakalanmamak icin şarttır. rini bildirmışlerdir. Neşredilen ne kimlik edılrr.esmi muvafık bul* * * buraya gelmiş, konuklamıştı. Faticeîere göre, ekseriyet Dunya c v kat çok barınamadı. Hindin geBu senenin ocak ayırun 19 un leti fikrindedir. Amerikalı!ar. biz mamış ve Tahra Beye muayenenişliği, Hindin sıcağı ordusunu da. NewYork devleti Mebufan i.3t Amerikada bu kadar başarı ile hane açma müsaadesini vermeyıprattı ve tekrar geldıği gibi Meclisi bir karar kabul ttti. Bu tetbık edılen federal idare taızır.ın mıştir. Lübnanlı fakir bunun üzerino ddnüp gıtti karar mucibince, • Amerika Bu !e butun dünya çapında da trtbik Şimdi Taksila'da onun zama şik Devletlerinin bir Dünya Fcde edilebileceğine inanmışlardır. Btın işi başka sahaya dökmüş, <.sannından kalan bir kaç taş parçası, ral devletine üye olabilmesi icın dan 3 sene kadar önce, bu fikrin at» ve hünerini sahnelerde gdsbır kaç heykel, inci. boncuk ve federal kongreden ana yasa'la rie babosı sayılan Mr. Emery htves termeğe başlamıştır. Bir tıyatsıkkeler bıze onun buralara ge ğişiklik yapılması» istenecektir. İstanbula gelrriş ve Gazctcıier Ce royla anlaşan Tahra Bey, orada tırdığı medeniyetı gösteriyor. Amerika Birleşik Devletlerini miyetinde münakaşah bir Konfe türlü i'fakirlik» numaraları yapmış ve havsalanın alamıyacağı Hayber'den geçerek gelip ko teşkil eden 48 devletin 22 sının rans vermişti. O zaman Turk gaze marifetler göstermiştr. nakladığı Taksıla'dakı Budha'nın teşrü meclisleri daha evvclce buna tecileri kendı^ıne bazı supi'er sorBu :lk gösterilerden sonra şöhheykelinde grek burnundan ba§ benzer kanunlar kabul etmişlercır. muştu. Mr. Reves cevaben: « d a reti bütün şehre, sonra Fransaya NewYork 23 üncü devlet olmuş bılır mı. olamaz mı meselesini düka hiç bir iz kalmamış. yayılan tur. <24 üncü olarak bu yola giren şunmeyın. Daha büyüktür Bu ya ve tekmil Avrupaya Belki de Rawalpindı'nin düm Georgia bu kararını geçenlerde olacak, ya da dünya gitgide cuıha Tahra Bey zaır.anla bütün dündüz alınh, ucu hafif çekik sür geri aldı). Eğer 9 devlet daha bu tehrıbkâr harblerle mahvolacaktır. yada tamnmıştır. Muhtehf memmeli mavi gözlü, dolgun dudaklı yolda karar verirse, Amerika ana Mesele şundan ibarettır: Nasıi >a leketlere gitmiş. her tarafta büve Yunan burunlu bır iki dilbe yasası mucibince, Federal Konpre. palım da bu Dünya devlftini mum yük bır hayret uyandırmıştır. Dr. Vachet rınde İskenderin nesîınden gelen yeni W£shington'daki parlamento kün kılahm?» demişti. Fransaya döndüğü zaman tekrar bır iki damla kan var. Pariste yerleşmıştir. Dünya devleti hazırhklarım tacil hünerlerinde hiç de şaşılacak bi İşte Hayber'den geçen Büyük etnıck ve Amerikanın buna üyeli Bcn de, milletlerin temsil hakBugün de Tahra Bey Parisin ••taraf olrnadığını iddıa etmekte kile, Rusyanın esır tuttuğu milletİskenderden Pakistana ancak §ini mümkün kılacak şekilde ana ler meselesini sormuştum. Bjnlara halk tarafmdan en büyük alâ ve fakirliğin. yogiliğın genış bi bunlar kalmış!... yasada değişiklik yapmak zorun da cevaben: «Bu ihtilâflı mevzuları kayla karşılanan simalarından bılgıye dayanan «püf nokta» lar dadır! ilk baştan kurcalarsak. bir adım bir dir. dan mürekkeb olduğunu iler Turizmi teşvik için demirFakat, Dr. Vachet Tahra Beyin surrr.ektedir. NewYork devleti de bu istık?. bile üerleyemeyiz. Evvelâ asgarî yollarında yapılan tenzilât mette karar verinceyp kadır. hiç anlafma zeminı bulalım. Biraz ne mr.ktadır. Bu ilk adımdır. Hind denî ferdler gibi boyun eğsinler, Ankara 5 (a a.) Devlet De kımse Dünya devleti fikr'nin fi'li tice alalım. Ondan sonra, bu si;te Baskanı Nehru ile, Birleşmiş Mıl Bu dunya hükumetınin teşekkülü miıjolları idaresi memleketimizde vat yolunda bu kadar mesafe ka min tabiî neticesi olan hakkaniyet Ietler Başkanı Filipinli Romulo bu ne her devlet müsavat ve hakkani turizmi teşvik için tarıfelerde bazı tettiğini farketmemışti. Herkes bu meseleleri için hal yolfarı arana fikrin en ateşli taraftarlarıdır. Att yetle iştirak etsin ve milletler, ord indirmeler yapmış bulunraaktadır. nu. bir kaç mütefekkire mahsus caktır» demıştir. ee, Churchill, Bevin de bu yolun ve filâh için harcıyacakları para bir hayal ve nazariye sanıp gıdi Ayrıca NewYorkta, Dünya Fe yolcusudurlar. Kanada, 3elçika ve ları, halkın seviyesmi yükseltmeğı Bu indirmeler aşağıdadır: Yabancı turistlerin . memleket yordu. Bu kat'î adımlardan sonra, deralist Birhği ileri gelenlerile ko Yeni Zelanda Başbakanlan da aynı =;arfetsin!er. Ve öğrensinler ki mil' içmde yapacakları yolculuklarda bu fikrın taraftarlan yeni bir ü nuştuğumda, temsil meselesir.in fikirdedirler. hüviyetler ,kaba kuvvetin deği ajTiı mevki ve mesafe için asgarî midle canlandılar, duşmarJar da müius ve istihsal» gibj sakat bir Dünya anarşiden bıkmıştır. Dün kanur.un hâkim olduğu bir devird' şiddetle aksi faaliyete geçtüer. 15 kişilik kafileye gidişte yüzde 20, zaviyeden mütalea edildiğini far ya muahede ve mukavele çağlannı daha ıyi korunabilec?k ve daha gü gidiş dönüşte yüzde 40 tenzilât ya Amerikanın en cıddi ve csaslı kettim. Tabıî bunlar, ilgili millet temsil eden Milletler Cemiyeti ve zel gelışecektir. pılır. malumat veren gaz3'esi olan New lerin bu cereyana gösterecekleri ıl Birleşmiş Milletler tarzından da u Bugun için hayal bunlar. Faka Bu gruplarda 50 kişide 1. 50100 Vork Times'in pazar ilâvesinde bu gi ve faaliyetle tashih edilebilir ve sanmıştır. İnsanlık ve milletler, ye yarın her halde hakikat. Bu yarın. kişide 2, 100 kışiden fazla gruplarda mesele etraflı bir şeki'de münaka bu suretle yarın bu hayal hakıkat ni bir kanun çağı bekliyor. Öyle bir belki de bir 3 üncü dünya harbinin §a edildi. Lehteki nuiıı;ıka;nyı, olunca, Birleşmiş Milletlerin Veto Çağ ki, milletler millî hüviyetlerini da üç kişi parasız seyahat eder. ötesindeki «yarrn^ dır. Belki Yurd d:şından gelecek veya yurd Dünya devleti tezini güden cenıi su gibi «iş ışten geçmiş» kusurlar muhafaza etmekle beraber, bir ta dunya, yarı hür, yarı köleyken, böy dışma gidecek yolcularla yurddar yetlerin en büyuğü olnh Dtınya ayarmda sakat bir şeyle karşı kar kım yetkilerini federal bü dünya le parlak bir güneşe bakamaz. Bel Federalistler Birliğimn Paşksnı şıya kalmamaz. geçecek yolculara: hükumetine devredebilsinler. ki de insanlar. Mr. Hamilton'un de a) Aynı mevki ve mesafe için Cord Meyer Jr. ^•üriittü, tenkidi Dünya devleti fikri sanıldığmdan Ordu ve polis kuvvetine sahib dıği gibi, henuz olgun değildırler. de, Times'in Birleşmiş Milletler daha kuvvetle gelismektedir. Buen az on beş g'dis veya gidiş dönüş olan bu üstün devlet, sulhu boz Fakat insanlan. asırlardan ziyade ücreti ödenmek şartile gidiş seya muhabiri T. Hamilton yaptı. gün Washington federal kongresin mağa kalkışacakları yola getirsin sel gibi akan kanlar ve felâketle: hatlerinde yüzde 20, gidiş dönüş Lehteki tez, Dünya devletini, de 22 senatör ve 111 mebus buna Yalnız bueün hür bulunanlar değil, seyahatlerüıde yüzde 40 tenzilât" 6onu gelmez harb devirlerine je kuvvetle taraftardırlar. Arr.erikanın bütun milletler istisnasız hur <A olgunlaştırmıstır. Bir dünya harb Mılletler Cemiyeüni doğurdu. Ikin yppılır. gâne çare olarak gösteriyordu: Her en tanmmış mütefekkirleri bu fik sunlar. Ve bütün bu milletler ve ci Dünya Harbi, biraz daha mü b) 50 kişiden az gruplarda 1, millet keııdi kü'.tür, siyaset, idaıe ri dcstekliyor ve bu cereyan bütün devletler. haklarmı bizzat aramak, kemmel olan Birleşmiş Milletler: 50 kişiden 100 kadar grunlarda 2. ve iktisadî rejim farklarını muha dünyada dalbudak sahnıştır. Fran ordu beslemek, silâh yapmak gibi doğurdu. Belki de üçüncü bir dün 100 ve daha fazla kişilik faza edecek. fakat ordu bcslemek sız, İtalyân ve Hind devletlerinin asjdide haklarmdan bu merkezî ya harbi olacak ve bu da düny larda 3 kişinin gidişte ve dönüşt» hakkından feragat edecektir. Bu anayasasma, dünya devlitine işti üstun hükumet lehine feragat et hi'Vunıetini doğuracaktır. parasız yolculuk etmesine müsaada hak. federal bir dünya h.ikuınatıne rake izin veren maddeler ilâve e inler ve milletlerarası kanuna ve Buna kim kat'iyetle hayır diye edilir. ' aid olacaktır. Dünya hükurreti.' dilmiştir. A\Tupa Birliği şekil al mahkeme kararlarına tıpkı me bilir? Tanmmış Lübnanlı "Fakir,, Tahra Beyîn mari Dr« Vachet aJında bir iSim adamı Fakirliğin "püf nokta,, lardatı mürekkeb olduğıımı ileri sürüyor = KUçUk Hikâye Karabaş ile Mahmud çekilır, ıçerı bır adım bile atmaz, sonra Mahmud çıkıncaya kadar, soğuktan tirtir tıtriyerek, beklerdi. Gövdesinde boydan boya, yabani eşeği hatırlatan siyah çizgiler vardı. Her halde Mahmudla beraber köyden şehre göç etmiş, çoban kırması bir şey olacak. Kenarda dururken kapıcıyı veya içeri giren başka b rini gör dü mü, korkar, siner, öyle kederli gözlerle. öyle sessiz: Yapma, dokunma bana, arkadaşım içeride dileniyor, onu beklıyorum. Sana bir ziyanım var mı?. Derdi. ı Geçen şubatm ortalarmda, soğuğun çelik bir kapak gibi şehrin üstüne indiği günlerde. Mahmud, bir pazar günü gene kapımızı çaldı. Hem de sütçünün bek lendiği erken saatlerde.. Sıcacık holden çıktım ve kapıyı aralayıp da dışarlda Mahmudu görünce beynım attı: Ulan s^n utanmaz mısın? Beybabanın evine gelirmiş g'bi zili car car çalıp herkesı tedirgin edersin. Diz kapaklarının az üstüne kadar inebilen, parça parça Amerikan bezınden donu, hemen heâ tek örtüsünü teşkil ediyordu. Buna don denmez. Hayır, bu bez parçası. kızıl birer nokta halinde, iskelet göğsü üzerındekı memelerinin hizasmdan itiba ren aşağı sarkıyordu. Omuzlarına yırtık bir çuval parçası atmıştı ama. damarları dışarı fırlamış boynu, kızgın yaz günlerınde yaşanıyormuş gibi, çıplaktı. Ayaklan, her taraftan gürül gürül yanan sobaların ısıttıih tas döşemede. rahat jir yayıhşla yayılmıştı. Fakat bu ayakların eskiyip sokağa atılmıs taban koselelerinden daha çok yıpranmış, hayali gözümün önüne geldi, daha çok kızdım: Hem sen fena alıştm, ikide bir yapışıyorsun. Çalışsana, senin kadar çocuklar sokaklardan kömür toplayıp geçiniyorlar... Alt çenesi ile bana doğru u2anan sağ eli zangır zangır titrıyordu. Boğazmdan aşağı geçmiyen bir lokmayı zorla yutuyor muş gibi başını öne öne eğıp silkeledı, gözlerini bana doğru ağarttı: Toplatmıyorlar ağabi, dedi, büyük çocuklar beni dövüyorlar.. O zaman baktmı: Bu Mahmud, benim çocuğumun yaşında var yoktu; yani altı, altı buçuk Karabaş nerede? Aşağıda ağabi.. Dur bakayım. îçeri girerek karıdan. korka korka, çöp tenekesine atılacak ekmekleri ıstedim. Karabaş için de bir kaç kemik parçası buldum. Hadi bakayım, bir daha seni buralarda görmiyeyim. Çalış, adam oL Böyle dilencılık Türk çocuğuna yakışmaz.. Yallah! Dilimleri ve kemikleri tutamıyordu. Elleri mosmor bir kılıf bağlamış ve kütük gibi şişmişti. Odaya döndüğüm zaman karım: Sen artık dışarıda kokuyu seyret, dedi. Pipomu almak iç n sokak tarafındaki odaya doğru yürüdüm, ve daha çok pörsümüş olduğunu gözüm pencereden dışarı kaydı: iyice farkettim. Karabaşla Mahmud, biri ekmeBu zavallı çocuğu ortaya çıka ği, biri kemiği gevaliyerek, burıp böyle sokağa bırakıverenlerın zun üstünde yuıüyorlardı. Ha* Yazan: ilhan Tarus = fakirin numaralarından biri Dr. Vachet, halkın bılgisizlik. ten ileri gelen hayret ve hayranlığını yenmeğe, hakikatlerin ilira zaviyesmden aydınlanmasına hiz met etmeğe ömrünü vakfetmiştir. Bu arada Tahra Beyin karşısına ilmin bir mümessilı ve bu bakımdan onun amansız bir rakibi olarak çıkmıştır. Dr. Vachet, Tahra Beyin bütün «marifet», «hüner» ve «mucize» (!) lerini birer birer ızah etmekte ve bu ilmi izahlarile i'fakir» in tabiatüstü (!) kudr&tini çürütmektedir. Meselâ Tahra Bey şu iddiadadır: c Ben irademle bütün his» ler mi uyutur, ruhumu uzsklara gbndererek cismimi cansız bir ha le gefrebilirim. Bu halde, sivri tarafları yukarı gelmek üzere, çıvılerle kaplı bir masanm üzerine, çıplak olarak yatarım. vücudüm çivılerin tesirini zerre kadar hssetmez!» Diyor vo bunu fi'len gösteriyor: Herkes de şaşıp kalıyor! Fakat Dr. Vachet bunu gayet basit buluyor: « Mesele bir alışkanlıktan ıbarettir, başka bır şey değil. Zamanla acının muhtelif derecelenne hepımiz nasıl alıştığımızı biliriz. Fakirter de bu «çıvil: ya< tak» numarasını muhtelif derecelerden geçerek yapa yapa vücudlerini ahştırmışlardır. Esasen, vücudün yüzlerce çivi üzerine taks.m olan sıkleti fazla bır ağırhk tejkil etmez. Çivilerin ete batmayışı da bundandır.» Tahra Beyin başka bır iddiası: « Gene böyle ruhsuz ve his siz hale girdığim zaman, vücudümü mezara gömebilır ve tam on dakika bu halde bırakabilırsinız. Cısmim bu hareketten hiç müteessir olmaz ve ancak on dakika sonra ruhum ddndüğü zaman teneffüs etmek ıhtiyacını duyar.n Dr. Vachet, buna da cevab veriyor: « Olabılır. Hiç de olmıyacak şey değıldir ve bundan evve) daha bir çok kışıler aynı tecrübey; yapmışlardır. Mesele, nefes almadan durabilme kabıliyetıng dayanır. Bu kabıliyet hiç tecrübesiz ve mümaresesız kımselerde beş, on saniye, bazılarmda çok çok bir iki dakikadır. Fakat tecrübeler, bu kabıliyetin zaman vadan tanesız, renksiz, sis gib: la ve mümarese ile çok fazla ub;r buz dumanı akıyor, asfalt zatılabileceğini göstermiştır. Bu sıvaşıyordu. Mahmudun çıplak tecrübelerde muvaffak olanlarm ayaklannın bu tabaka üzennde hepsmi Tahra Bey gibi «fakir» ne hissettığini şöyle bır düşünür mi saymak lâzım?» gıbi oldum, fakat çabuk sükinıp, Tahra Bey «cansızlaşma» adısobanm başma döndüm. nı verdiği bu «hiss.zlik ve hareMahmud ve köpeği. beş on gün ketsizlıkı halme şu şekilde gırsüren o kavurucu sünlerde, iki dığmi iddia etmektedır: « Hissız ve hareketsız bir haveya üç defa daha geldıler. Ev velki hiddetimi unutup gene bir le gelmek, vücudümden ruhuiıu şeyler verdim. Fakat günün bi uzaklaştırıp sadece bır cısım harinde, sabahleyin ışime gıtmek hne gırebılmek için. şah damaüzere apartıman kapısınm önüne rımı ve boynumdan geçen smirÇikmca. şu manzarayla karşılaş lerimi elimle sıkarım. Bu sursttım: Karabaş, kapının kenarında le «canım» muvakkat olarak çıher zamankı yerinde. her zaman kar.» ki ürkek tavrıyla duruyordu. Yü Dr. Vachet. buna cevaben: «Saç züme baktı ve konuştu: ma!» dıyor. < Tahra Bey de e^?r Bana dokunma, djedi. kim hakikaten tıb tahsılı gördüyse seye zararım yok. Mahmudu bek pekâlâ bılir ki şah ddmarını sıkliyorum. Geri döndüm, bizim makla, smirleri tazyık etmekle kata çıktım: Mahmud yok. Ka insan baygmlık veya hıssizhk pıyı çalıp karıya sordum: Gel halme gırmez. Bu, "fakir > in samemış. Dördüncü. beşinci katla dece bir göz boyamasından ıbara fırladım. Bodrum kata uçtum: rettir. Tahra Bey bu hareketten Mahmud yok, yok. sonra cansız bır cisım haline girTekrar yukarıya çıkıp karım dığini addia edıyorsa yalandır; bu halde yaptığı hareketlerde dan ekmek ve kemık ıstedim: hislerine ve şuuruna sahib oldu Yok, dedi, bır kaç kuruş unu ısbat edebılınm.» ver, g:tsm. Tahra Beyin meşhur numara Hayır, artık kuruşlar işe ya larından bin de vücudüne ığne ramaz. İlle ekmek veya kemık batırmak ve etlerıni tutup $iş olacakmış. geçırrnektır. Kendısir.e göre, bun Canım yok dedim ya... He:n lar onun için «bır eğlencedır». Mahmudu buldun mu sen? Dr. Vachet gülümsiyerek: «eŞimdi beni lâfa tutma. Ça vet," diyor. <>tam mânasile çocuk oyunu! Herkes bılir ki, acınıa buk ekmek, yahud kemık. derecesi ığnenin yavaş veya hızlı Lâhavle çekerek çöp tenekesinden bır şeyler ayıkladı, kâğı batırılışına bağhdır. Vucudlerida sarıp verdı. Ayrıhrken ar ne ığne yapılan hastalar bunu ık sık tecrübe etmişlerdir. İğna kamdan sesienıyordu: ne kadar çabuk batınhrsa acısı Neredeymiş Mahmud? Bukadar az duyulur. 'Bu kadar labildin mi? basit bir şeye herkes alışırs^ Karim adamakıllı şüphelenmiş Tahra Bey gibi, ömrünü bu ma« ti. Aşağı kat merdıvenlerınden rıfetlere hasretmiş bir kimse ke% cevab verd m: iinı acılara tahammülü olduğu Mahmud yok. Karabaşla bo iadar, acıyı az duyuracak çazuşmuşlar. Şimdi ayrı çalışıyor •elerı de öğrenmez mi?» larmı§.. İDfmeuiça d£l Conriere'den)