17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 Kasun 1950 CLMHUKİYB» f Tecessüsler C VBlletlerarası polis teşkilâtı Birleşmiş Milletlerin örür ve nasıl çalışır? İ K T İ B A S L A R| son dört sene içinde bunun gibi daBındsn bir müddet evvel Scotha binden fazla kara çehreyi yaland Yard'a gelen bir telgrafta şu kalamıştır. Çünkü, gene bu meşhaber veriliyordu: hur Fransız polia hafiyesinin işaret « Ebel'i yakaladık.» ettiği gibi «İnterpol, polis tarihinMilletler arasındaki düşünme ve ı Telgrafı okuyan müdür rmıavibni ; deki bütün tecrübelerden istifade konuşma farkını bugün Birleşmiş j gülümsedi. Çünkü bu iki kr' nelik ederek, cürüm istatistiklerini göz Milletler teşkilâtında görüyoruz. haber, İngiltere, Fransa ve İsvi^re den geçirerek ve en yeni usulleri Halbuki, bu teşekkül milletler aratarafından takib edilen ve yakalankullanarak» çalı^maktadır. sında anlaşma gayesi üzerine kumasına çahşılan «Milletlerarası baş Kaçakçılann merkezi: Filistin rulmuştur. belâlanndan birinin» nihayet ele Ikinci Dünya Harbinden sonra P."''tiğini bildiriyordu. Bugün Rusların söyledikleri nubüyük ölçüde haydudluk ve kaçak tuklar umumiyetle değersiz görüTelgrafı okuyan müdiir muavini çıhğın artmasmda Nazi Abnanyası lüyor. Fazla uzun ,fazla istihza ile Poüs Teşkilâtı) Genel Sekreter venın yahudi aleyhtarhğı siyaseti dolu bulunuyor. kili M. Jean Nepote göndermişti. mühim bir amil olmuştur. HakikaEsTner, ufaktefek bir adam o!an bu Lâtin ırkına mensub milletler iss ten, bugün dünyadaki en azılı kaFransız poüs hafiyesi o anda teşkialaya başvurmuyorlar. Fakat buna ketlerin her birine gizli telefon hat I gelmişti. Bugün 48 yaşında bulunan çakçılar vaktüe Alrr^nyadan ve Al mukabil nutuklannı şairane tasvirlâtın Paristeki merkezinde oturmuş, keskin bakışlannı karşısmda larile bajhdır. Bu suretle, bir anda bu adam muhtelif memleketlerce man işgali altmdaki memîeketler lerle .edebî teşbih ve imalarla süskine dikmişti. Karşısındaki adam da merkezle berabar bütün şebekeyi büyük ölçüde kaçakçılık suçlarile den sürülüp yersiz yurdsuz kal lüyorlar. Bu yüzden ,onlar da fazla Milletlerarası baş oelâlanndan Fred faaliyeîe sevketmek kabildir. gıyaben hüküm giymiş, fakat hiç mış vatansızlardır. Gene bu sebeb uzun konuşmakla itham ediliyorEbel'di. Uzun boylu, orta jjaşlı, kiMilletlerarası polis teşkilâtına birinde yakalanmamıştı. Ayrı ayrı den Filistin bu^ün onlann merke lar. bar giyinişli bir adam olan Fred bağlı her memleket, teşkilâta her isimlerle ve sahte vesikalarla seya zi haline gelmiştir. Avrupadan süBir kere bu mesele münakaşa Ebel dünyanın en büyük altın ka sene muayyen bir para verir. İsviç hat ettiği için teşhisi kabil olmuj'or rülenlerle beraber Filistine sahte cakçıhğı şebekesinin başı olmakîa re frangile ödenen bu aidat mem du. Nihayet geçen sene, İnterpol'un vesika'.arla binlerce soysuz gitmiş mevzuu olmuş, Küba mümesiili meşhurdu ve bu suçundan dolayı leketin çapma göre değişir. Meselâ, bütün subelerine merkezden gön ve oradan bilhassa Yakmdoğuya Cenubi Amerikalı diğer arkadaşnihayet tevkif edilmişti. küçük memleketler nüfuslarının derilen talimatla bu meşhur, fakat dağılarak kaçakçılık faaliyetine baş larını şu şekilde müdafaa etmişti: İnterpol, Fred Ebel'in hareketle her on bin kişisine mukabil beş İs meçhul kaçakçmın muhtelif vazi lamışlardır. T Conrier de lX nesco'nnn yazısına koydu^a rini uzun müddettenberi takib edi viçre frankı verirler. Bu aidat, nü yetteki fotograflan, el yazısı, huİnterpol'un peşine düştüğü kara «Biz ne Şimalliyiz, ne de Anfusu 50 milyonu geçen memleket susiyetleri bildirildi. yordu. Çünkü şüpheler onun üzeçehreler arasmda altın vesair kıy gloSaksonuz. Vazıh ve veciz koMizah anlayışı da milletlere göre messil buna evvelâ hayretle, »onra rinde toplanmış olmakla beraber, ler için on bin kişi yerine yirmi beş Neticede bir çok memleketler metli madde kaçakcılanndan başka nuşmak gibi bir kaideye uyamayız. değişiyor. Bir gün Amerikan mü hiddetle itiraz ediyor: bir türlü kat'î delil sayılabilecek bin kişide beş franktır. «Ne münascbeti Daha ijimizd ayru şekil ve şemaildeki adamı ae beyaz zehir kaçakçılarile kalpazan Bizce bir hatib muhayyilesinin, he messillerinden biri Nüfus Meseleipuclan bulunamamıştı. İki kere Avrupanın Bela'sı gibi isimler altında tanıdıklan ve lar da başta geliyor. BUhassa Çinli yecanının ve hareketlerinin yardı leri Komisyonunun toplantısmda bitirmedik!» diyor. Fransız polisi hava meydanlannda Çünkü onun memleketindekl inİnterpol'un faaliyeti sayesinde e hangi suçlardan mahkum olduğu fîemiciler afyon, esrar kaç2''Çiİ!Ç'n mile konuşmalıdır. Bizim noktai Rus mümessili bir kadının sözlekaçak sltm kütlesi ele geçirmiş ve sanlar ancak canlan istedigi zaman le geçenler saymakla bitmez. Me nu bildirdiler. Bu suretle Bela'nın da pek usta olmuşlardır. Bunlarm nazarımıza göre ,bu şekilde ko rinden sonra şöyle demişt.: yapılan sorgular bunhrın aEbel çeilk irac iskelesi İngilteredir. Kaçak «Bayan mümessilin teklifi gös yemek yerler. Her evin kendin« gö tesi» tarafından kaç:rı!dığını ortaya selâ, Bela Herscteller veya Bela bütün isimleri meydana çıkarak ni mallar oradan Parise gönderilir. nuşmak mevzudan uzaklaşmak HeHerschburger, yahud da Labert hayet kendisl Pariste Monmartreğildir, çünkü bizim konuşmamız teriyor ki kadınlar «üs vazifesini re yemek vakti vardır. koymuştu. Zira Paris de beyaz zehir ticaretigördükten başka işe de yararlar.» Kahn gibi muhtelif isünleri olan bir deki bir meyhanede yakalandı. Uzak Doğulu bir mümemfl de böyledir.» Bundan iki sene evvel bir tngiliz Avusturyalı senelerdenberi AvruBunu söylerken Sovyet mümessi bu fikre iştirak ediyor; Bugün M. Nepote'un verdiği ma nin merkez borsasıdır. Gene Birleşmiş Mületler toplanSilepinin tayfası, Dieppe'de bindik panın hakikaten «belâ> sı haüne (Magazine Digesften) tılarından birindeydi. Insan Hnk line bir göz atmış ve ondan cevab lumattan öğreniyoru^ ki İnterpol «Öyle ya, celseyi tatile ne lüleri otomobilde külliyetli miktarda ları beyannamesi konuşulurken, olarak bir tebessüm beklemişti. zum var!» diyor . Isviçre saati bulunduğu içı'n, tevLâtin Amerikalı mümessillerden Fakat kadın soğuk tavır takınmısÇünkü onun memleketinde, yekif edildiler. Gemi araçtırıldı ve biri .vatandaşın «beşikten mez^ra tı. Çünkü Ruslar bu gibi şakalan mek yemek için toplantıyı kesme kaptan bu saatleri Ebel'in talimatı kadar» cemiyet tarafından himaye anlamazlar. Ruslann aldıklan ter ye lüzum yoktur. Millet Meclisinde, üzerine aldığım itiraf etti. edilmesi kaydını ileri sürmüştü. biyeye göre bu gibi nükteler kar kamı acıkan salondan çıkar, biraz Fakat Ebel ortada yoktu. Batı Avrupa memleketlerinden şısmda sükut etmek lâzımdır. ATahkikat devam etti. Alö muhbirinin miimessili buna itiraz etti: merikan mümessili bu nüktesile or bir şey yer, Uterse bir ahpabile teüf Avrupa memleketinden alınan «Ciddî bir vesikaya bu gibi tadaki gergin havayı gidermek is ayaküstü bir iki lâkırdı konuşur. haberlerden aym adamm oralarda ibareler girmez,» dedi. temişti, Sovyet mümessilinin o so Fakat Meclisin toplanüsı devam da altın kaçakçıhğı yaptığı anlaşıleder. Tiyatrolarda da böyledir. Başka bir Cenub Amerikalı bu ğuk hali üzerine gerğinlik büsbüdı. temsil saatlerce arka arkaya sürer, tün artmış oldu. na: «Bu gibi ibarelerle BeyannaBu arada Paris hava meydanı poseyircilerin kimisi girer, kimisi çıme fevkalâde bir çeşni kazarar.» *** lisi mühim blr iz elde etmişti: Okar. Geçenlerde yapıian bir ankette f zenginleri gene Ford'un varisleri diye mukabele etti. Bu düşünme .konuşma ve mizah radan «Cenovaya gitmek üzere» şöyle bir sual vardı: dir. Bugün Ford Motör Company'Ruslar da muayyen saatlerde yeBatı Avrupa Birligi memleketle anlayışı arasındaki fark .muhtelif ayrılan hususi bir tayyarenin bir «Bugün Amerikada gene Mornin sermayesi 624.975.000 dolar tumek yemeye alışık değillerdir. Hekaç saat sonra Lux=mburga uğradı gan gibi, Rockfeller gibi büyük serrinden birinin mümessili: «Hukukî kültürlere mensub kimselerin birtuyor. ğı ve nihayet Lausanne'a indiği tesbir vesikadır bu ,şiir değil!» dedi. birlerini anlamalanna hakikaten le bir cenubî Amerikah, güzel bif vet sahibi olmak kabil midir?» Milyonerler sırasmda ikinciliği nutuk dihlerken ,yemek vakti geldi bit edilmişti. Fakat o tayyareyle Beyannamenin son şekli tesbit mânidir . Ankete cevab verenlerin hemen Dupont de Nemours ailesi alıyor. Pariaten ağır bir yükle ayrılan yolIçtimaiyatçılann bu farklı görüş Hiye, dısan çıkmayı aklından bile edilineeye kadar daha bir çok şahemen yarısı bu suale; «Evet> de Fransada ihtilâlden sonra kurulan cuııun İsviçreye pek hafif indiği de irane ibareler teklif edildi ve bun ve düşünmeler arasmda o zaman geçirtnez. diler. hükumette vazife almış bir Frangözden kaçmamıştı. Bundan, meçlann bir çoğu koridorlarda nğızdan mefhumu» dedikleri bir şey vardır Bu ayn zihniyetlerin mümessilYanıhyorlardı. Hakikatte bugün sızın torunlan olan bu ailenin 573 hul zatın, yanındaki ağırlıkların ki Birleşmiş Milletler teşkilâtında ler arasmda can sıkıcı tesirlerine ağza dolaştL Amerikan lugatlerinden «nilyarmilyon 690.000 dolarlık bir serveti bir kısmından Luxemburg'da kuronun da muhtelif tezahürlerini gö rastlamamak kabil değildir. Kimisi der» kelimesini çıkarmak icab eIngilizce konuşan milletlere men rüyoruz. vardır. tuKuğu anlaşılıyordu. «mantıksız insanlar!» diye jikâyet der. Zira artık Amerikada serveti Üçüncülük Rockfeller'lerdedir. sub mümessiller Lâtinlerin konuşBu adamın Fred Ebel olduğu tesToplantıya bir AngloSafrpon eder, kimisi de ,eğer mühim bir bir milyar dolan bulan veya geçen Bu milyonerler ailesinin serveti de ma tarzını fazla süslü buluyor, Rus bit edüince, Paris polisile İnterbir tek zengin yoktur. Amerikanın lann alaylı nutuklannı hoş karşı başkanlık ettiği zaman saat on iki mevzu görüşülüyorsa. işi daha ilerl 396.583.000 dolardır. pol'un adamlan hava meydanlarını vardır, hüsnü niyetsizükten, ciden soa milyarderi Henry Ford'du. Dördüncüden itibaren sıra ile di lamıyorlar. Fakat ötekiler de on ye gelince: «Yemek vakti gebii, beklemeğe başladılar ve nihayet bir foaylar. Baylar celseyi tatil etme diyetsizlikten ^ıattâ baltalama haFakat o bUt eidfljfl ffln (1947) mü lann konuşma şekillerini tenkid ğer milyonerler şunlardır: gün meşhur altın kaçakçısı Parise miz lâzım.» diyor. reketinden bile bahseder. McCormick (ziraat makineleri) ediyorlar. Slâvlara ve Lâtinlere göayak bastığı zaman derhal tevkif yarder obnaktan çıkmifb. ServetiÇünkü o, günde üç kere ve munin büyük bir kununı hayır mflesre ingilizce metinleri ilmî raporlara 111.102.000. Hayat telâkkisi bile milletlere edildi. »eselerine v*rmiş, ojullanna anHartford (yiyecek maddeleri) benzetiyorlar. Bilhassa Ruslann ayyen saatlerde yemek yemeye göre değişiyor. Dünyanm bazı yerE1U bin kisl aranıyor calc dilyoBİsr buvfaniftı« onlann konuşmalarını heyecandan ahşmıştır. 105.702.000 lerinde vatanı ve milleti uğruna Fred Ebel, İnterpol'un başını ağFakat Doğu Avrupalı bir mü mücadele veya muharebe sahasınuzak buluyorlar. Bununla h w W Amarikaau en Arkast Sa. 6, Sü. 5 t« ntan müz'ic simalardan ancak biridir. Fakat tevkifi, bu teşkilâtın naKöçök Hikâye Yazan: Maurice Ellabert Nakleden: Bayburtluoğlu sıl çalıştığıru göstermek içln ijrl blr misaldir. Bugün teşkilâtın başında M. PaJovıoU, «Undt pakeü, bir örtmüştü. Kadına doğru ilerledi. bulunan M. Nepote'un listesind» ooumartMt •k^aını »v a geldiği «•Biraz sonra birbirlerinin kolları nun gibi daha elli bin kara çehr« mto, kana bu alışveri^* aldırm» arasmdaydılar. Fakat uzun bir vardır ve bunlar teşkilâta d*hil dıjını gtetannek iıttr gibi otma öpüşmeden sonra doğrulup çayotu 2 altı memleketteki kaçakçdık tllktt. danlığm durduğu tuvalete bakş^bekelerine mensub kimselerdir «O03Mİ Ottlistan» mağazası, «rtıkları zaman irkildiler: ÇaydanInterpol'un faaliyet saha* Helk«k f*ma|irlan «g>hmm t«fi M. hğın kapağı yere düşmüştü, içinsmki'den San Prancisco'ya, İngiltePmlouoht'un ıcnad* bir kaç defa olduğunu goreceksin diye, kansı yordu. Tam dalacağı esnada ka I değildi. Çaydanhğın bir gün si şeyi nasıl bilmiyerek elde etmis deki su fıkırdıyarak saçılıp döden Hindistana ve Avustralyaya eva, koltufiunun altında acayib nı yanına çağırdı. rısının cırlak sesi ile yerinden ' hirini kaybetmesinden, halkın olduğunu anlattığı zaman, adam külüyordu. Sonra birdenbire sukadar geniş bir sahayı kaplamaktablr leyltcl» dBnmeai tdtt haline Sonra nazik bir hareketle ka sıçradı. Madam Palouche alçak önünde rezil olmaktan korkuyor evvelâ onun sözlerine inanmadı. lar tavana doğru fışkırmaya başdır. Yani dünyanm en genis polis gelmifti. Bu yuxd«n, tv, kıvnk pağı kaldırdı, baktı ve çaydanlı sesle kocasına sevinç içinde ba du. Hattâ zaman zaman eski işi O da bir çokları gibi kan kocanın ladı. Cambaz kekeler gibi: te$kilâh Interpol'dur. hançsrlerden tutun da çalgüı ba ğm içinde bir damla su olmadığını ğırmı^tı: «Buldum!» Sonra ka ni, sakin mahallesini bile aramı akla gelmez bir hile bile çaydan Çabuk şunu durdut! Bir şeyMilletlerarası Polis Teşkilân iki rometrey» kadar bir yığm antika görünce, taşlann üzerine düstü, ranlıkta izah etti: Ellerine geçmiş yor değildi. Bu gürlütülü, yorucu lıktan istifade ettiklerini tahmin ler yap! diye, bağırdı. dünya harbinin doğurduğu Iktisadf il« doluydu. M. Paloucha'un bu bayıldı. olan bu acayib şeyden istifade hayat, bitmez, tükenmez seya ediyordu. Madam Palouche korku içinde: şartiann ortaya çıkardığı zaruretler sefer aatın aldığı sey ia« hangi Kadın onu ikna etmeye çalısaBir kaç saat sonra giriştikleri etmek lâznndı. Çaydanlığı kulla hatler ona göre değildi. Çaydan Bilmiyorum, dedi. Ne yapiizerine kurulmuştur. Zira, her İki asra ald olduğu pek anlasılmıyan muhtelif tecrübelerin neticesi M. narak pek mükemmel hünerler lığı indikleri büyük otellerin ka rak: mak lâzım bilmiyorum! Bu hiç harbden sonra memleketten memaltın yaldızlı bir ru kabıydı. Sana hakikati söylüyorum başunıza gelmemişti! re Madam Palouche'da en küçük gösterir, ve dünyanm parasını ka salarına saklamak ve gözlerini ülekete akın eden muhacir kafllelerf, Eğer bir isim vermek lâzımsa bir jüphe kalmamı; bulunuyordu: zanabilirlerdi. zerinden eksik etmemek lâzımdı. diye, ısrar etti. Bu numarayı sen aralanna kaçakçılann da kolayhkla Sonra birbirlerinin seslerini tçaydanlık» diyebileceğimiz bu Çaydanlığm içine ne koyarsanız Fakat sonunda M. Palouche gi Bir defasmda zengin bir mihrace de kocam kadar yapabilirsin. O duyıraz oldular. Çaydanlıktan karışıp yer değigtirmelerine imkân yeni antika, büfenin üıerindeki koyun, kapağıru kapadığımz anda bi ürkek, çekingen bir insanı bu satm almak için on beş bin do zaman tehlikeli cambazhk oyunvermiştir. Muhtelif memleketlerin korkunç gürlemeler geliyordu, vazonun yerini aldı. Vazo piyano uçup yok oluyordu. işe razı etmek kolay olmadı.. A lar teklif etmiş, bir başka defa larmdan vazgeçersin, başımızı a duvarlara dolu halinde taşlar sıçpolis teşkilâtlan bunlan takibde nun üzerine geçti, ve bütün bu M. Palouche'un akhna ilk ge damcağız kansmm elinden kur Buenos Aires'de temsil csnasın lır, beraberce gideriz. tekbaşlarına muvaffak olamıyacakrayıp yağmaya başlamıştı. değişmeler, M. Palouche'un er len şey, çaydanlığı koltuğunun tulamıyarak nihayet boyun eğdi. da maskeli haydudlann hücumuCambaz: lannı görmüşler ve birbirlerinden Cambaz: tesi gün bütün bir öğleden son altma alarak kansı ile beraber bu Halkın önüne çıkmadan evvel na uğnyarak herifleıin elinden Şu acayib seyin nasıl işlediyardım istemişlerdir. Bu yardonlaş Kapıya, kapıya koşalım! dirasını biblolanna hasretmesina acayıb seyi satın aldığı eskiciye numaralannı hazırlamak için kan zor kurtulmuslardı. Herkesin gö ğini bir yakmdan göreyim, sonra maya nihayet daha teşkilâtlı bir ye aykırdı. Fakat kaçmaya imsebeb oldu. şeki.1 verümesi 'Tiuvank bulunmuş koşmak oldu, Fakat dükkânı ka koca evde uzun müddet çahsü zü, Nilin, Tunanın, Mississippinln konuşuruz dedi. kân yoktu. Odanın içi bir anda Çaydanbğın evde yeni bir alâka palı buldular. Yoldan geçen biri lar. sularını yutan, şişe, çivi, güverMadam Palouche: ve bu suretle İnterpol kurulmuşsularla dolmuştu, demir parçaları, uyandırmasına sebeb olan hâdise onlara acayib acayib bakarak: tur. Bu gece kocamı otele evvelİşe evvelâ küçük bir kabarede cin, fare, kertenkele, taf, toprak aylardan sonra patlak verdi. Baiçine ne atıhrsa atılsm eriyip kay den gönderirim, sonra ben çay taslar duvarlara sıçrıyor, sürü ha O sihirbaz kılıklı herifi ml başladılar. Hemen dikkati çektiBir kaç Asya memleketl ve Ruslinde kuşlar delice bir uçuşla halfm nasıl: anyorsunuz? dedi. Bir ay evvel ler. Hattâ ertesi gün gazetelerde bolan sihirli, acayib çaydanlık danlığı ahr, sana gelirim, diye ya ile beraber Rus hakimiyeti alvada dönüp duruyor, balıklar, taydı. razı oldu. Madam Palouche'un misafir öldü. tındaki peyk devletler bu teşkilâbir kaç medih yazısı bile çıktı. Adam biraz düşünceîi devam kertenkeleler oradan oraya sıçgününden bir gün evveldi. MutKan kocm evt döndükleri ıa Kısa bir zaman «onra, bilhassa ta girmemişlerdir. Bu da, İnterM. Palouche günün birinde kanyordu. faktaki çaydanlık kaza neticesi man M. Palouche bitkin bir hal Madam. Palouche'un enerjisi sa nsına artık zengin olduklannı, şu etti: pol'un faaliyetine büyük ölçüde enMadam Palouche, dehşet içinde düşüp kırılınca M. Palouche ka deydi. gel olan bir eksikliktir. Zira, teşkiyesinde Isimlerl afişlerde görün acayib çaydanlığı başlanndan def Peki, diyelim ki muvaffak bağınyordu: nsına eskiciden aldığı çaydanlığı lâtın kıskacı daraldıkça kaçakçılar Bir fcyler yapmak lâzım! di meye basladı. Şöhretleri günden ederek işten çekilmelerini teklif olduk, kocam ne yapacağız? kullanmasuu tavsiye etti. Kadın ye, şaşkın saskın mrnldamyordu. güne büyüyor, beynelmilel hok edecek olmuştu. Fransaya döne Aman Allahım! Senelerdir vpya haydudlar, Demir Perdenin Sen onu bana bırak. Sesini evvelâ nereden geldiği bilinmi Bari komsulan çağınp fikirlerini kabazlar arasmda isünleri geçme rek memleketlerinde rahat ve sa kıamak için bir çare buluruz. içine koyduğumuz ne varsa dıarkasma kaçıp İnterpol'un takibinden kurtulmak imkânuu bulmaktayen bir kabı kullananuyacağını soralım. ye başhyor ve sihirli çaydanlığm kin yasamak istiyordu. Çünkü Meselâ söyle bir kazaya uğ şan veriyor! İntikam alıyor, çaydıı 'ar. bağırıp çağırarak söylediyse d« danlık bizi cezalandınyor, öldüFakat Madam Palouche bu fl hilesini kimseler anlıyamıyordu. hokkabazlıktan bıkmışü. Kadın, nyabilir değil mi? sonra yatışır gibi oldu. Çaydan kird* değildi. Vaziyeti herkese Son zamanlara Kadar Cenubî ACevab olarak Madam Palouche recek, öldürecek! Numaralan gayet basitti: M. şiddetle itiraz ederek: lığı kaynatıp temizlemeye karar yaymaya lüzum yoktu, yalnız bir Palouche cam bir masanın üzemerika memleketleri de İnterpol'a Zaten sen budalanm biri âsığma yaslandı ve gülümsedi: Fakat başına çarpan bir demir vererek içine su doldurup mut yabancının yanında bir kere daha rin» koyduğu çaydanhğın boş sin! diye bağırdı. Beyimiz günde dahil değillerdi ve bu da kaçakçılaM. Palouche, mülâkat vermek parçası ile sesi kesildi, sulann içi fağa götürdü, ocağın üzerine koy tecrübe etmek fena olmıyacaktı. olduğunu seyircilere gösterdikten yarım saat çalışıp dünyalan ka için bir gazeteciyi bekliyeceğini n« yuvarlandı. Cambaza gelince, rm ekmeğine yağ süren bir keyfidu. yetti. Fakat son senelerde, başta Bunun İçin kapıcının küçük kı sonra Madam Palouche'un ver zanıyor, gene de sikâyetçi. Bü söyliyen kansını, çaydanlığı koy deli gibi pencereler» doğru atılVenezuela olmak üzere, Cenubî AOn dakika sonra mutfağa dö zını çağırarak çaydanlığı bir ke diği bazı şeyleri uydurma dualar tün rüyası, gidip bir köşeye ö duklan küçük, kıymetli çanta il« mıştı, kınlan camlardan sular merika memleketlerinden bazılan nüp de, kapağını açıp baktığı za re daha denediler: Karşısında her okuyup, sihirbaz tavırlan alarak kılmak, balık avlamak, hülya kur çahşüklan yerde bırakıp otele şelâle halinde caddeye dökülüyor da ya resmen teşkilâta girdiler, yaman kabın içinde bir damla su kim olursa olsun mucize devam çaydanhğm içine atıyor ve biraz mak!.. Devlet kuşu başına kon döndüğü zaman, Madam Palouche du. Adam sular, taşlar ve demirhud da İnterpol'dan yardımlannı yoktu. Madam Palouche çaydan ediyor, çaydanlık içine ne atılır sonra çaydanhğın kapağını açan muş da farkuıda değil! Hem ben âşığının kalmakta olduğu komsu ler arasmda korkunç bir feryadla esirgemediler. Bu suretle, Avrupalı lığı ikinci defa suyla doldurduk sa hemen yutuyordu. Kapıcmm seyirciler bomboş olduğunu gö daha yaşamaktan bıkmadım, iyi bir otelin yolunu tutmuş bulu kendisini dördüncü kattan aşağı kaçakçılarm ktutuluş yollanndan tan sonra kapağıru hiddetle ka kıa gittikten sonra M. Palouche: rüyorlardı. Bir avuç konfetiden bil. Bu hayat benim hoşuma gi nuyordu, trlaüp attığı esnada düdük, imbiri daha kapanmış oldu. padı ve bir iskemle çekerek oca En iyisi polise haber vennek başlıyarak, tıpa, taş, kâğıd, su, diyor, başka türlü yaşıyamam arCambaz merak içinde kadını dat isaretleri ötmeye başlamıştı. Pervanelerin Iâmbası toprak çaydanlığa atıhnıj, her şe tık. ğın karşısına oturdu. bekliyordu. Elind* çantaaı ile Caddede itfaiyenin çanlan duyutir, dedi. Paris, İnterpol'un merkezi olduğu Salonda gazetesini okuyan M. Madam Palouche çaydanlık sır içeri girdiğini görünca hemen ka luyordu. Fakat kansı buna da şiddetle yin uçup gittiğini gören seyircigibi, kaçakçılann da en faal uğrağıPalouche, biraz sonra kansımn itiraz etti. Zav^llı adam çaydan lerin hayreti şaşkınlığa, hattâ rmı bir başkası ile bölüşmeyi bu pıyı kilidledi. Madam Palouche Tahkikat esnasmda çaydanlığm dır. Bu itibarla, teşkilâtm merkezini münakaşadan sonra düşündü. bir kelime söylemeden hemen ahaykırışı ile mutfağa koştuğunda lığı Seine nehrine, yahud boş bir dehşete çevriliyordu. Fariste kurulmakta isabet edilmiş nahtannı çıkardı, çantayı açü ve kınlan parçalarından başka bir onu çaydanlığm karşısında göz arsaya atmayı teklif etti. Böyle O tarihlerde NewYork'ta buM. Palouche'un yeni işinden tir. Zira, para hırsile gözleri dönen Beynelmilel bir çaydanlığı alıp tuvaletin üzerine jey bulunamadı, ve Madam Paleri yerinden uğramış, dehşet için sihirli, acayib bir şeyi evde bı çok istifade ettiğini söylemeye lü lunuyorlardı. leri cezb için Paris biçilmiş kaftan de buldu. Adamcağız yaklaşü, rakmak istemediğini, bunun bas zum var mı bilmem. Kan koca sirkle beraberlerdi. Afijlerde i koydu. Sonra kendisini karyola louche ile sevgilisinin yeni bir numara tecrübesi esnasmda kadır. çaydanlığa baktı, içinde bir dam larına felâket, uğursuzluk getir kendilerine gayet güzel, parlak simleri başta geliyordu. Sirkte nın üzerin» atarak: la ĞM ohnadığını gördü. Bu esna mesinden korktuğunu söylüyor, elbiseler yaptırmışlar, işi tama muvazene tıünerleri yapan bir Pervaneler nasıl ışığa koşan ve ek Ötesini sana bnakıyorum, zaen öldüklerl neticesine vanldı. seriya bir lâmbanın ateşile yanarda karısı şaşkın şaşkın şöyle mı kansını ikna etmeye çahşıyordu. men hokkabazlığa vurmuşlardı. cambaz vardı. Amerikaya vardık dedi. Ben dokunursam ise hile M. Palouche, hakikaü itiraf etbu kanaünyorum larsa, kaçakçılar ve haydudlar, bu rıldanıyordu: sanırsın belki. mek istediyse de onun sözlerine Aradan seneler geçmiş, şöhretleri larmın haftasına kalmadan Madam Palouche: şehrin lüks ve eğlenresi karşısında, Su... gitti... kayboldu! dünyayı kaplamışü. Uzun turne gene adam, Madam Palouche'un Haydi suyla başla. Doldur, ka kimse inanmadı, asnn en esrarlı Ne budalasm! diyordu. Bu ekseriya bütün tedbMeri unutacak M. Palouche karısmı teskin et çaydanlık aylardır bizde, başımıza lere çıkarak bütün büyük mem âşığı ohnuştu. Zaten çaydanlık pağını kapa, birazdan goreceksin. hokkabaz hilesini açığa vurmamak kadar, akıllarmı jtaybederler. Parimeye çalışarak, farkma varmadan ne geldi, ne kötülüğünü gördük? leketleri dolaşmıs, öiüthis para sayesinde para ve şöhrete kavuşAdam çaydanhğı aldı, doldurdu için şaşkmca yalanlar uydurduğu sin zevk ve safa âlemleri, güzel kasuyu evvelden boşaltmış olabiNihayet, o gece için çaydanlığı yapmışlardı. İsveçe yaptıklan bir tuklan andanberi kadın, zavallı ve tekrar yerine koyarak mlrıntılı sanıldı. Yahıız vakanm geçtiği odmlan orada para yemeğe gelen telde hasıl olan zarar ve ziyanı leceğini söyledi. Çaydanlığı alıp eski yerine koydular ve yatmaya, tumeden avdette sayfiyede bir M. Palouche'u önüne gelenle al bir tebessümle kadına bakb. kaçakçılara kendiliğinden tuzak olvillâ alıp döşemişlerdi. Artık şe datmaya başlamıştı. ödemek için bir kaç bin dolar tekrar musluğun altında doldur odalanna çekildiler. Madam Palouche gülüyordu: muştur. du, kapağını kapadı, masanın üMadam Palouche bir gün dostu, Kapağını kapa, yanıma gel. para cezasına çarpıldı. M. Palouche gayet sade, basit hirde de mükellef bir apartımanİnterpol'a dahil memleketlerin her zerins koydu, ve: Davetkâr bir şekilde uzanmış, bir insandı. Başlarma gelen şeye lan vardı. Bankadaki hesablan gene cambazı bir köşeye çekerek Bir kaç ay sonra eski sıhhatini birinde teşkilâtm bir şubesi vardır Hemen kendini kaybetme, bir türlü mâna veremiyor, ya ise iyice yüklüydü. Bununla be baştan sonuna kadar çaydanlık süzgün gözlerle âşığına bakıyor ve neşesini bulmuş olan M. Pave burası gerek Paristeki merkez eel. bak, şimdi nasıl suyla dolu takta oradan oraya dönüp duru raber M. Palouche'un içi rahat' hikâyesini, kocasınm bu sihirli du. Cambaz çaydanlığm kapağını louche, Marne'da balık avhyordu. dairesine, gerek diğer aza memle birleşemedikleri şeyler resun da ölmek Slümlerin en gfizelkSr. Bazı millletler iae rahat dögegtadm Shneyi kendilerine en büyük teref sayarlar. Gene Insan Haklan Beysnaam*s&ıin hazırlanması urasındaydL Cenub Amerikah miim essiUerdaa bir çoju: <İnsanm ilâhl bir menf«i vardır. Yalnız ,diğer mahluk'aı «nsında mantık ve fuura »ahibdir,» dediler. Budist bir mümessil: «Bütün hayatm mensei ilâhidir, yalnız kiMnın değil!» diye itiraz etti. Doğu Avrupanın ziraat m«mloketlerinden birine mensub blr mümessil d« dedi ki : «Insan ilâhl bir varhk degildir. Ekip biçtiği, ekmegini rJcardığı topraja bağlıdır.» Münakaşa uzadı. Bir aralık Rua mümeasili sdz akb; «Çin porseleni dolu bir dfikkânda tay gibi bareket etaıiyelimJ» dedi. Tabil, bunlan rusça söylemişti. O gün de konusulanlan çinceya tercüme eden zat gelmemişü. Çın mümessili, ingilizce tercümeyi dinledikten sonra hemen elini kald.rdı: «Bu işle Çinin ne münasebeti var! Sovyet mümessilinin bunu izah etmesini isterim.» dedi. Rus mümessili: tBen Çinden bah setmedim,» diye cevab verdi. Çinli ısrar etti: «Memleketimin isminin geçtiğini gayet iyi işittim. Izahat isterim!» Bu hâdise pek eğlenceli bir şey oldu ama, bu gibi yanhs anlamaların bazan acıklı vaziyetlere sebeb olduğu da vardır. Hulâsa ,muhakkak ki «Birleşmiş» Milletler teşkilâtında bile, birbirimizle aynı şekilde düşünmediğimıa muhakkak. (Courier de ITJnesco'dan) Bugün Amerikada artık tek milyarder kalmadı ÇAYDANLIK Kalay ve lâstik fiatlan düşüyor Koredeki askerl harekâtın »ldığı şekll dünya ham madde piyasalarıns teslr etnıekten geri kalmamıjür. Şehrüntz tüccarlarından bazıl&rımn haricdekl muhablrlertnden aldıkJan malumaU göre, kalay ve lâstik flatları blr müddettenberi tenezzül kaydetmektedir. Bu maddelerde fiat tereffülerine lutizaren stok yapan tüccarlann »on günlerde görülen temayülden endi»e duymakta olduklan söylenmektedlr. Fındık piyasasında durgnnluk görülüyor İki haitadanberi fındık piyasasında go.ulen durgunluğun bir sebebi de Trabzon müstahsıllerinln bu sene Ticaret Borsasına arzettiklerl yeni mallar. dan İICTİ gelmektedlr. Kabuklu mallar 150 kuruja satılnuştır. Kabuksuzlara 320 kruruja alıcı olduğu halde »atıcılar tereddüd elmektedirler. Tüccar &lıcıların flatları indlrnıek lçin manevra yaptıklan kanaatüujedirler. Bankalar avans verdikleri t«kdirda satıcılar blr müddet daha dayanabıleceklerdlr. Kardeşini öldürenlerden korkarak tabanca ile gezen adam Emniyet 2 nci Şube llüdürlügu korr.iserlerinden Ahraed Aydın ekipi, dün öğleden sonra Galata ve havalisinde kontrol faaliyetlerlnde bulunurlarken şüpheli vazıyette dolaşan bir şahsı yakalamışlardır. Ahmed oğlu Süleyman adında biri olduğu ve Rizeden şehrimize bir hafta evvel geldiği anlaşıl.n bu şahsın üsttinde bir tabanca ye b r ki>ma bulunmuştur. Sorguya çekilen Siileyman ifadesinde, kardeşl Ah;neain 40 gün evvel ölriurü'.düğünü. meçhul katillerln kendisini de öldürmek ihtimalleri karsısında silâhh gezdiğini söylem şür. Fahir Kıhcın muhakemesiııe devam oiundu Arnavudköyünde bir evden 25 bin lirahk eşya çalmaktan sanık Fahir Kıhcın muhakenıesine dün de Asliye Ceza Mahkemesinde devam edijmişnr. Dünkü oturumda evvelce hâdise mahalünde yapılan ke.şfe aid rapor okunmuş. bazı şahidler dinlenm ştir. Du. nışmanın devamı tctkik için bir başka güne bırakılmıştır. Bir hırsız yp.'ialandı Emniyet 2 nci Şube Müdürliğü ınemurları Şişli ve Nişantaşı havalisinde müteaddid ev ve apartıman soy.m Hüseyln Rp.hmi adında bir hırsızı yaEalamışlardır. Hırsızlık suçundan müteaddid mahkumiyeti bulunan Hüseyin Rahml dün ögleden sonra Savcılıga teslim edilmistlr. Cemal Çurfahmn muhakemesiııe başlandı Hükümetin manevi jahsiyetinl »ahkiı suçundan nıevkuf S.livrinin Kurfalı köyünden Cemal Kurfahnın muhak& nıesine dün sabah saat 10.30 da AğJ Cezada başlanmıştırDünkü celsede sanık h&kkındakl Savcılık iddianamesi okunmuş. miiteakıben duru^manın gizli yapılır.asına karar verllrrdsür.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear