Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
£1 Tenunuz 1949 Denizcilik Bahisleri Yalnız döviz müsaadesi vermek kâfi midir? Ulastırma Bakanı saym Dr. Kemal Satır'a Yazan: ABİDİN BAV'ER Bayramın birinci günü çıkan sa din Günaltay, mayıs+a Istanbulda ları sıhhî formalitelerden ve yoklabah refiklerimizden birinde Ulaş yaptıeı basm tot>lintısında, prmator malar yüzunden uğr?rl'kları guçtırma Bakanı sayın Dr. Kemal Sa gemılerine çeşidli esya taşımak lüklerden şıkâvet ettiler. tırm beyanatı arasmda şu satırlan hakkınm haziran başından itıbaren Dış seferlere pidip gelen gemiler da okudum: verıleceğini ve bunun hayat pahalı hâkkındaki Eürnrük muameleleıi'Bazı gazeteler ve bilhassa Bay lığma karşı açılsn savaşta faydaîı nin doârurduğu muşkvilâttan şikâAbidin Dav'er. Armatörlere gemi olacağım söylemişti. Fakat 1 tem yet ettiler. plmak için imkân verilmediğini id muz 1933 tarihh ve 2239 sayılı kaSiçorta ücreüerinin yük?ekli*:nt dia edip duruyorlar. Bakanlığımız, nunla arma örlerden alınmış olan den, bir deniz kazası neticesmde sırf bu iş için, hükumetten 5 mil bu hak ve saiâhiyet, ancak bir ka uğrarhkları zararm m?hkemeye yon dolarlık döviz temin etmiş'ir. nunla geri veriİpbHeceğmden 1947 müracaat edip yıllarca süren bir Bunun 500 bin dolarma elân bir Eonbahanndanberi Büyuk Kurulta dava sonunda lehte bir karar alfalib çıkmamışür. Bu kârlı işe ser yın kararına raÎTnen, saliba Devlct mad'kca sigorta şirketleri tarafmHaresini, kirum?k dan ödenmediçinden sikâ'et ettiler. maye yatırmak isliyenler varsa cu Denizyclları 'nırsunlar, dövizler emirlerine â için, hâlâ Büyuk Millet JIecli=ine Bazı şikâyetleri ve dilekleri daha sunıılmamış ve kab'il ediüp yü:ur varsa da onları geçiyorum. Butün rmdedir.» Sayın Bakana evvelâ yazılanrnı lağe girmemiştir. Eny'.e bir kanun bu şıkâyetlerh.in orlîdan kalkması rHkkatle okumadıkîarı için biraz çıkıp da armalcrlere yolcu ta iç:n dı'ekîerc'.e bulundular. Emeklemed«n kıırtulmak için nîem etmek isterim. Yazılanmda şımak hakkmı bir tarafa bırakaükumetin armatovlere doviz ver lım çeşidli eşya taşımak salâhiArmatörlerin da'm? üvey evlâd rıediği hakkmdaki şikâyetlerim, yeti venlmedikçe, hususî serma muarriEİesi gördükleri ve bu yüzyenin denizc'Hğe fazla ragbet etssyın Kasım Gülek'in ve kendileden Tiirk deniz ticarct filosunun. rinin Ulaştırma Bakanlığından «v mesi beklenemez. hukümet de dabıl olmak üzere hep • • • e i k i zamanlara aicdır. Kasım Güistediğimız geiişmeve varamadığı Armatörlerin çikâyetleri ve lek zamanında verilen 2 veya 2,5 biı hakikattir. Yunanlıların bir kaç dilekleri milyon dolarhk db\izın kâfi ol.^a4 Armatörler, 1933 tenbsri yıl içinde, 500 bin tondsn 3,5 mildığını da yazmıştım. Böyle covle kendilerini güç bir duruma duşu yon tonluk gemiye sahib olduklan mekte o kadar haklı 'mişim ki ren, aynı zamanda Türk deniz ti bir zamanda, ticaret fılomuzun 224 sonradan 2 2,5 milyon dolarlık caretınin resmî kolunu korıımak bin tonc'.an 1P50 sanlarmda 353 bin doviz müsaadesi daha verildi. Döviz için öteki hususî teşebbüs kolunu tona yükselebilpcek bir surette, e Tağmur suyunu biriktiren müsaadesi verilmeden önce ve, ve yarı mefluç bir hale getiren tahdıd meklemesır.in «ebebleri ışte banrildikten sonra, o da yalnız dö lerin, takyidlerin kaldırılmasını lardır. (Bugünkü tcnaj'.rruz, son viz vermekle bu davanın halleli hükumetten mütemadiyen rica e zamanlarda çürüğe çıkan bazı ge nm önüne geçileceğini ilân etmiş ve muş ve beklenen neticeyi verm lemiyeceğini söyledim ve armalör dip dururlar. Bu maksadla 1948 de milerle beraber 335 bin tondur.) vapura bineceklere mahsus olmak miştir. lere, sermayelerini denizciliğe ya bastırdıkları bir broşürü, hükumeIyi niyetlerine emin olduğum U üzere hazırladığı bir elbisenin tec Uyurken temiz hsva almak istitırmak istiyen hususî teşebbüs sa te, Büyük Millet Meclisine ve balaştırma Bakanı ile sayın Şemsed rübesini karısile beraber kendisi yen, fakat üşümekten korkarak hiblerine başka yardımlar \e rnma sına sundular. din Günaltay kabinesine arzermek yaparak icadmı herkese göstermiş pencereyi açık bırakamıyah kimyeler sağlanmasını da istedim. Bun Bunda kazanç vergisinden, nak isterim ki hususî teşebbüse yal ti. Cankurtarma yeleklerinin dalıa selerin pek çok olduğunu düşunen ları birer birer hülâsaten tek'arÜye vergisinden, bunker denilen nız 5 milyon dolarlık döviz müsa büj'ük şekli olan bu <kaza elbisesi» bir Belçikah, yatağın başucuna bır lamağı ve sayın Bakana bir muhgemilerde yakımlık kömürün bil adesi vermekle Türk denizciliğinin insanı başından ayaklarının ucuna boru yerleştirmeyi teklif etmişıi. tıra olarak arzetmeği faydalı buhassa dış sulara giden gemilere armatörler kolunu gelişürmek müm kadar örtüyordu. Bu suretle giyi Başaşağı çevrihniş bir gramofon luyorum: verilen kömürün pahalüığından, kün değildir. Yeni bir zihniyet ve nen deniz yolcusunun ellerine birer borusuna benzeyen bu hava deliğibu yüzden Türk gemilerinin ecne yeni kanunlarla huEusî teşebbüsün geniş küreğe veya yüzgece benzer nin dışarıya çıkan ucu dardır ve Uzun vadeli kredi 1 Hükumet. son yıllarda Dcv bi gemilerle rekabet edemedikle bir an evvel, esaslı surette, deniz alet takılıyor, beline de küçük çap buradan fazla soğuk girmemektedu. ticaretine teşvik edilmesi lâzımdır. ta bir şamandıra bağlanıyordu. On Borunun bir kavis teşkil ed«n boylet Denizyollan ve Limanlan İda rinden şikâyet ettiler. resine, kalkmma prograrru adı al Bir Türk limanından kalkıp bir Bunıar yapıldıkça da nâçiz kale daıı sonra artık korku olmadığını nu da rüzgân kesmeğe yaramaktakasideleri yazmağa ilân eden Kaptan Stone ilk tecrü dır. Borunun geniş ağzı altında yatında 150 milyon liralık tahsisat saat ötede bajka bir Türk limanı mim, medih beyl Hudson nehrinde ve yüzlerce tan kimse Duradan giren temiz ve verdi. Bu para ile idare şimdiye na giden gemilerinin tâbi tutulduk hazırdır. kişinin önünde yaptı. Kaptanla ka taze havayı teneffüs edecektir. kadar 7 yolcu, 10 yük gemisi, 6 şerısı, bu elbiseleri giyinmiş olarak, hir hattı vapuru, bir miktar liman Bu icad ilk zsmanlar büyük bir bir gemiden «ulara atladılar ve vasıtalan aldı. Ansaldo tezgâhları Giinün Mevzulan alâka ile karşılanmış ve hemen kurtarılmak üzere beklemeğe başna sonradan 4 e indirilen 8 vapur herkes yatak odasına böyle bir haladılar. Suyun yüzünde kendilikleısmarladı. Bu program Idarenin âva tertibatı yaptırmağa heves etrinden hiç bir gayret sarfetmeden cil ihtiyaçlarını karşılamak içindl. mişti. Fakat tavanîara yakın nokdurduklarmı ispat için de Kaptan Amerikadan alınan gemiler içm Süvari Okulunun 948949 öğ Stone bir sigara yakıp tüttürmeğe, talara açılan tepe pencereleri veya Import Export Bankasmdan 20 Ikinci sdhijeden devam retım ve eğitim yılı bu ay sooralara konulan hava fınldaklan, karısı da koynundan bir deste ısyıllık uzun vadeli krediler temin nihayet yeni usul havalandırma na ermiş ve neticede ath ve maetti. Şimdi kalkınma plârunın ikin tamamile gayılsiyasî, fakat son dekambil kâğıdı çıkararak kocasile tertibatı böyle bir icadı biraz pukineli süvari kıtalarını sevk ve ci kısmını gerçekleştirmek için de, rece millî bir davadır. altmışaltı oynamağa başladı! lünc bir hale getirmişür. Kıbns Türklüğü için çalışan m« idare edebilecek kudret ve kabiIdareye 51 milyon 600 bin do!=ırBu tecrübe seyirciler üzerinde o Sofraya ray döşeyip yemekleri lık tahsisat ve kredi verilmesi dü arif mensubları yanında b a n içti liyette yirmi beş süvari teğmeni kadar büyük ve iyi bir tesir husu tekerlekli tepsilerle misafirlerm omaî teşekküllerin değer kazandığı mezun olmuştur. şünülmektedir. Kur'a ile ilk kıtaları belli olan le getirdi ki, 75 dolar gibi o zama nüne sürmek de pek sivri akıllı bir nı görüyoruı. Tngilterede bir (KıbBuna mukabil, armatörlere, sade n s Türkleri Ceiü/jti) kurulmuş bu subaylar için Süvari Okulun nın parasile gayet pahah olmasına zatın icadı olsa gerek. Bugün büce 5 milyon dolarlık döviz müsaa tur. Bu cemiyet, aynı zamanda bü da 5 ağustos cuma günü öğle rağmen, kısa zamanda yüzlercesi yük fabrikalarda tatbik edilen zindesi verilmekle iktifa edilmiş ve tün Türklüğün hukukunu müda den sonra diploma töreni yapı satıldı. cirleme iş usulünün daha basit bir kredi namına hiçbir şey verilme faa etmeği üzerine almış; bulunu lacağı ve bu vesile ile misafirFakat bir müddet sonra Kaptan şekli olan bu usul yemek esnasınmiştir. Halbuki Yunanistan, Ame yor. Istanbul (Kıbns mekteblerinlere şehrimizde 19, 20, 21 ağus Stone'den de, kaza elbisesinden de da hizmetçilerin sofra başında bekrikadan kredi ile aldığı gemiîeri, den Yetişenler Cemiyeti) çok hatos günleri Mecidiyeköyündeki tatbikında çok pahalıya mal ollcmclerine sinirlerten bir İn<Tİlizin gene kredi ile armatörlerine dev yırh faaliyetîer sarfediyor. ŞehriGalatasaray stadyomunda yapıretmiş ve bu sayede harb sonunda mizde (Yeşilada) ismi ile çıkan lacak engelli ath yanşmalara kayarım milyon tona düşen Yunan türkçe ve ingilizce mecmua gittiktılacak binicilerimizin hazırhk ticaret filosu, şimdi Yunan oayra çe daha çok mükemmelleşiyor. Anğını taşıyan gemilerle takriben karada (Kıbns Kültür Derneği) de çalışmalarına aid zorlu tecrübe ö i l ğ gösterileceğı 2 milyon tona yükselmiştir. Ayrı bu teşkilâta devlet merkezinden atlayışlarınm da ca Panama gibi bazı devletlerin yardım etmeğe başlamıştır. Böylece öğrenilmiştir. bayrağını taşıyan Yunan armatör bir taraftan maarif, öbür taraftan , lerine aid gemiler de 1 buçuk sosyal tefkiîât cepheleri kuvvetBir çocuk tramvay altında milyon ton olduğu için Yunanlı lendirildikçe Kıbns Türklerinin, öldü laj»n sahib oldukları gemiler, 3,5 aynı zamanda dünya muvazenesiVatman Haçanın idare6indekl milyon tona yükselmiştir. Bu catır ni temin eden kuvvetli, kaliteli taş Fatüı tramvayı, dun sabah Toplann nâçiz muharriri bizim rma sulh unsuru olacağı şüphesizdir. hane caddesinden geçerken. o civarda törler için de işte böyle uzun va Aksi takdirde Akdeniz ortasında, bir kahvede yatıp kaUtan 14 yaşlarında deli kredi istedi. kara hududlarımıza yakın bir ada Ahmed adınd=» bir çocuğa çarpmış, olümune sebeb olmuştur. Kaza etrada nasılsa sayılan çoğalmış, fakat fmda tahkikata başlanmıştır. Maritim Bank nerede? adanın tarihi ile hiç bir bağlılıkları 2 1946 temmuz seçimlerinden sonra iş başma gelen sayın Receb obnıyan yabancı bir unsurun aPeker kabinesi ismi bir hayli mü rasıra görülen taşkmhkları geniş lüğe, dolayısile dünya sulhünün idamesine karşı gösterilmiş bir sevnakasalara sebeb olan bir Maritim ölçüde tehlikeler arzedebilir. gi ve sempati demektir. Kıbrıslı Bank kuracağını, programında vaTürkiyeyi ziyaret eden Kıbns muailimlere bu düşüncelerle «hoş detmişti. Denizcilik Bankası adını gösterilecek geldiniz!> demeği bir vazife sayıdaha münasib gördüğüm bu banka, muallimlerine karşı Ljurken urniz hava temin eden boru armatörlere ve hususî teşebbüse her alâka, büyük ve şanlı Türk yoruz. kredi verecekti; fakat üç yıldır hâlâ kurulamamıştır ve armatör^ fakir, hükümdar veya lere kredi temin edememiştir. Bu tebaa, 5u dünyada kimseye yüzden de armatörlerden parası orahat yok. Hani baş ol da istersen lanlar veya başka suretlerle kredi soğan, sarmısak başı ol, derler. B ı temin etmek imkânım bulanlar, atalar sözünün de modası geçti artakriben 90.000 tonluk 16 gemi alatık.. Aşuı derecede demokrasi, sabilmişlerdir. Fakat bu imkânlan de bizim gibi medenî sayılan memelde edemiyenler gemi alamarıışleketlerde değil, Afrikanın ortasmlardır. Maritim Bank kurulsa ve da bile aldı, yürüdü. Ingiliz domingemi almak istiyen!ere uzun vadeyonu «Güney Afrika Birliği» ile li kredi verseydi, 90,000 tonluk 16 gene Ingiliz sömüreesi «Guney Rogemi yerine şüphtsiz daha fazla desya> arasmdaki «Beçuenland» gemi, Türk bayrağı altma girer ve böİET?sindeki yerli halkm gene kraşimdi Kanadadan alınan buğdayh Seretse Kama da eski Ingiliz I ları taşıyabilacsk kadar gemiye saKralı, halihazırdaki Vindsor Dükü hib olurduk. Armatörlere verilen Edvvard'ın vaziyetine düştü. 5 milyon dolarlık dövizden 500 bin Beçuenland'm gene kralı Londolanmn hâlâ kullamlamamış olmasmın en mühim sebebi de arma draya tahsile gidiyor, orada Ox doğru Beçuenland'a.. Acele Palatörlere kredi verilmemiş clrnasıdır. ford üniversitesine devam ederken ver'i içtimaa davet ediyor.. Halk Pıuth Williams admda bir daktilo Meclisi, tam beş gün, beş gece faBiiyuk Kunıltaym latbik ile tamşıyor. Gezivorlar, eğleniyor sılasız müzaks relerde bulunuyor. reye atlayıp Londraya gitmek ve edilmiyen kararı lar, hoş vakit geçiriyorlar. Aşk Çekedi, beyaz bir kraliçenin zen müstakbel zevcesinı alıp gelmeVten mızı kıymağa razı olmuyor..» Buyurun, ayıklayın pirincin ta3 1947 yılı sonbaharmda top a+eşi o derece bscayı sanyor ki ciler diyannda sebeb olacağı rahat başka yapacak bir iş kalmadığma şmı bakalım.. Biçare zenci hükürrlanan Cumhuriyet Halk Partisi Bü Seretse, menlekete dönme zamanı sızhklan, uğursuzlukları bü"er bi kani oluyor.. Fakat... dar. nereden işe başlıyacağmı bilyük Kurultayı Türk deniz ticareti eelince, seveilisinden ayıılamıyor, rer sayıp döküyor. Seretse, şahsî Fakatı şu.. Beçuenland'm tâbi mez bir vaîiyette şaşkın ve perinin gelişmesi için şu kararı ver Ruth ile evlenmeğe karar veriyor. hürriyetini ve aşkını müdafaa ediolduğu «Güney Afrika Birliği hümis r Gelgeleüm, bır hükümdar, zen yor. Neticede 40 muhalif oya kar kumetinden krala bir telgraf gelı şan,. Önce dok*or Melan hükumetine meram anlatmaya mı kaîksın, «Madde 72: Tiraret fücmuzu sü cı de olsa, alelâde bir insan gibi şı binlerce reyle Halk Meclisi, hü yor... yoksa Londraya gidip sevgilisine: rat'.e geliçtirmek, dış seferlere ö hürriyetine sahib değil.. Arzusunu, kümddrlarımn beyaz bir kadmla «Palaver'in verdiği kararın hiç Yahu, kilise milise nikâhını nem vermek, havuzlan. tersaneieri mpmlekptte hükümdar naibliği i evlenmesüie müsaade edılebileceği bir hükmü yo.ttur. Bej'az bir kadm bırak.. Bizim geleneğimize göre evmukenvmelleştirmek ve arttırınak, den amcası Çekec.i. \ e yazıyof.. şeklinde bir karar ittihaz ediyor.. ile evlenmaıize kat'iyen müssade gemı yapımını sağlamak amaçları Mektubu alır almaz, Kral Naibinin lenelim! Eh, Seretse'deki sevinci seyredin edemeyiz. Aksi tatdirde huduüu mızdandır. mi desin.. kanı tepesine sıçrıyor.. Bağırıp ça siz.. Bir an hemen, tekrar tayya kapatır, sizinle 1 ar türlu münajc«Kabotaj ulaştırnidlarında yolcu ğırmaya başlıyor: batı keseriz. Böyle bir durum so Fakat, bunlaı nasıl sevişmişle/, ve eşya taşıma işinin özel teşebbüs Nasıl olur efendim, şimdiye nunda da gene vaziyetinızi düze't ben de ona hayret edij'orum. Ruth ler tarafmdan da yapılabileceğini kadar görülmüş bir şey mi.. Zenmiyecek olursanu onu zorla yo WiJliams, yajlı, insan kurusu bir kahn! ederiz. ciler diyarmda beyaz bir kraliçe!. luna koymak şeklini de belki ıhtı çey.. Seretse derseniz cehennem zebanisi gibi.. Herhalde, kadın erke«Öz»l armatörlere eşva iaşıma Lâkin, nihayet kendisi vekil.. Ayara mecbur oluruz.» işİTinde daraltıcı kajıdların kaldı sıl hükümdar Seretse.. Bunu duŞimdi siz şaştınız, değil mi? Halk ğin kral oluşuna, ze.ıci de kadının rıiarak türlü eşya tEşımalarına yet şunünce vsziyeti yavaş yavaş daha muvafakat ettiği halde «Güney Af beyaz oluşuna tama etmişe benziki verilmesini ujprun görürüz. hazımh olarak realist bir şekilde rika Birliği» ne oluyor, diye.. yor.. îjC îjî !jî «Vatandaşlann istirahatini sağh görüyor.. Yeğenine şöyle dürüst Halbuki Kral Seretse hiç de hayyacak tedbirlcr alınmasını önemli bir cevab veriyor: ret etmiyor. Zira, «Güney Afrika Şerlok Holmes'in bir iş sayarız. Izdivacm için benim müspet veBirüği> nin bugun başında bulu«Küçük taşıt vasıtalarının ula 5 ya menfi bir fıkir ileri sürmekliadresi değişti. nan doktor Mslan hükumeti miliitırma Lşlerimizde yarrluncı unsıır imın büj ak bir ehcmmiyeti olmayetçilik prsasıplerıne son dcretc Meşhur Ingüiz cinaî romanlar olduğunu kabul eder, korunmala sa gerek.. Çünkü bu hususta asıl taassubla sarılmış bir idaredlr. müellifi Conan Doyle'in eserlerinin nnı ve küçük gemi inşaatında özel kararı verecek olan rrıillettir. Onun Kral, Seretse böyle bir tehdid kahramanı Şerlok Holmes'i kira teşebbüslere kolajlık sağlanmasını için kendin gel «Palaver> Halk karşısında ne yapacağını kestire tanımaz.. işte, bu eşsiz polis hafiyegerekli görürüz.» Meclisi » ni topla. Onların veremij'erek kötü kötü düşünürken sinin adresinin değiştiğini okuyuEuyük Kurultayın bu k?rann cekleri reve gore hareket yoiuru Londradaki Ruth Williams'dan da culanmıza bildirirken yeni adresidaki arma'orlere yolcu ve ççşidli tayin e»'> bir telgraf gelijor: ni takdim etmekte gecikmiyeceğieşya taşımak salâhiyeti hâlâ verilGerçekten mskul bir mütalea. «Kilise, sizinle evlenmeme müsa mizi de ayrıca arzederiz. memiştir. Sayın Baçbakan Şemsed Seretse, hemen tayyareye atlıyor, Zenci hükümdar Seretse Kama ade etmiyor. Hiç bir papaz nikâhı, Bazı dudaklarda tebessüm, b a a İnsan yeryüzüne geldiği gün bahsedilmez oldu. Denizle alâkalı icadlardan biri d denberi hayiu kendisine rahat, kolay ve eğlenceli bir şey haline ge sallantılara karşı düşünülen yeni tirmek için uğraşmış. bu maksadla tip bir gemidir. Bu geminin içindı bir çok vasıtalara başvurmuştur. yolculara mahsns olan güverte ve Bunların bir çoğu iyi netice vermiş, kamaralar asıl tekneden ayrı yabugüne kadar gelen ilim ve fenne pılmış ve adeta bir kutuya yerleşyol açmıştır. Bir kısmı ise muvaf tirilir gibi konulmııştur. Teknı fskıyetsizlikle neticelenmiş ve o sa dalgaların tesirile sağa, sola sallahada çalışanları ümidsizliğe SUIÜ'.Î nırken, bu kısım salmcak gibi mulemiştir. allâkta kalmakta ve çekim kanuFakat bazı icadlar da vardır <i nuna tâbi olarak muvazenesini tezamanında büyuk gürültü kopar min etmektedır. Tek^.enın ortasmmış, heıkes tarafmdan hararetle, da adeta bir tünel teşkil eden bu heyecanla karşılanmış sahiblerine kamaralarda o'ursn ve; a uyuyanalkış toplamıştır; fakat bir müddet lar, etraflannda inip çıkan dığer sonra bu alâka tavsamış ve icad kîsmın harekstlerinden hsbersiz unululup gitmiştir. bu'unmaktadırlar. Bu, hakikaten mühim ve akla Meselâ, 1869 da Stone adında bir r ;I •uvgun gelen bir fıkirdir. Fakat A"i ' "T'I. nrtık denizde Tarîhten Sahifeler: İS ınci asırda Istanbul Yazatı: Haluk Y. Şehsüvaroğlu rafır.dan buyuk bir istekle ka lan bağlı köpekler de saldırılır, bul olundu. Ve bu suretle 1829 yı Köpekler sa!dınrlar, fakat ısır» lında Istanbulda îlk matbaa açıl mazlar (1). dı. Bu teş^bbüsten yiırni sekiz seYirmisekiz Çelsbi Mehmed Efen« ne evvel Ermenıler (Galatada iki düıin maiyotinde Parise gidenler* mahalde ve Valds ıan.ida) matba den birisi Istanbula (kukla) deni«« alar kurmuşlariı. len yeni b i r oyun getirdi. BebekZevklerde, eğlencelerde de de lerle oynaülan bu oj"un ilk evvel ğişikMkler olmaya başlamıştı. Hal Ibrahim Paşanın meclislerinde te« kın an'anevî cğlenceleri canbaz, mafsya konuldu ve büyuk bir rağgüreşler ve bazan da ayı dövüşleri bet kazandı. Istanbul halkı, biraa idi.. karagözü andıran bu oyundan hoşBir yabancı, Padişahın da bulun lanmışü. duğu bir eğlence gününün intibaBu asırda Istanbulda görülen lanru şöyle tesbit etmektedir: (Pa yeniliklerden bnısi de Fransıa dişahın geldiği yere çadırlar kuru mühtedilerindcn Davudun icad etlur. Evvelâ yemek yenir ve namaz tiği yangın tulumbasıydı. Bu hayırü kılırur. Sonra cyun işareti verilu> icad sayesinde şehrin sık yangınla^ Ip ve menzil canbazları oynarlar. rını söndürebilmok nisbeten k o Menzil ipleri bir dağdan bir dağa laylaşmıştı. yahud bir odadan bir dağın tepeIstanbul kad nları 18. asırda baf sine gerilidir. Bu manzara, halkı yeni hem korkutur, hem de eğlendirir. tuvaletlerinde, fsracelerinde modalar tatbik etmeğe başlamışlarCanbazlar bu iplera cür'et ve çalaki ile çıkarak oynarlar. Canbaz dı. Sık sık çıkarılan hükümlere lardan sonra meydana pehlivaniaa rağmen Istanbul kadınları güzel gelir. Pehlivanlar, yalnız kispet gi kıyafetlerini terketmemışler ve hep yerler, vucudhri çıplaktır. Zeytın devrin mcdasına zarıf bir şekilde yağı sürünurler. Üç defa Padişahın uymuşlardı. Bu asırda kadınlarm Önünde yere kadar rgılirler. Galib (Kefere avretlerine taklid ser« gelenlere ihsanlar \erihr. Pchlı puşlarında acube heyetlerle nica vanların yekdiğprini ezmelerine uslubı ma'yub ibda) ettiklerindcn şikâyet olunuyordu. nadiren müsaade olunur. Bu asırda devlet ricali evlerinda Pehlivanlaraan sonra ayı dövü^türülür. E'i dövüşler Ispanyadaki Ermeni ve Rum hizmetkârlar kulmüthiş boğa dövüşlerine benzemez lanıyorlardı. Fakat çıkanîan bir meydana çıkan ayının ağzı bağh hükümle bu usul bir müddet içio dır. Hasmı ayırun gazabını dereco menolundu. Istanbula fre^ık hckimleri yerleşderece çoğaltır. Arada gene ağızmiş ve bunlar bazı yeni ilâçlar aklına geîmiştir. Fakat evinde tat benimsenmiş, bir müddet sonra d kullanmaya başlamışlardı. Imlıhan bik ettiği halde kendi bile pek be unutulmuştur. Her yeni icadın hem edılerek tabiblik yapabileceklerine ğenmediğini, bu tekerlekli tepsile bir ihtiyacı karşılaması, hem de dair izin tezkereleri alan bu h e rin ve rayların sofranın huzurunu kullanılışınm kolay olması şarttır kimlerin şehrin muhtelif yerlerinMucidlerin unutmanası lâzım ge de dukkânları vardı. kaçırdığuıı itiraf etmiştir. 18. asrın ikinci yansında ImparaSigara lciyorsanız iki elinizle meş len bu kaidenin ne kadar doğru gul olduğunuz anda ne kadar zor olduğunu yukarıdaki nüsallerin he torluğan bazı ahalannda başlıyan' tereddi, tıbda da görüimüş, ehliluk çektiğinizi bilirsiniz. İkide bir men hepsinde görmek kabildir. Mucidinin aklına geldiği zaman yetsiz hekimler şehir jçin bir tehişi bırakıp sigararuzı ağzına götürmek, bir nefes alıp yerine kojinak, onu muhakkak ki sevincinden u lıke mevzuu olmuştu. Bu devirlertekrar işi ele almak çok can sıkıcı çurtmuş olan, fakat bugün pek gü de ve büyük bır veba salgınında bir haldir. Sigarayı daima ağızda lıinc gelen icadlardan biri de yağ ülema da vebanm sarî bir hastalık tutmak da konuşmaya, dumanın mur suyunu toplayan şapkadır. Bir olmadıpını, ilâhî bir mücazat bu« göze kaçmasına, ucunun fazla ıslan Almanm bilhassa sıcak memleket lunduğunu iddia edecek kadar de?« lerde dolaşanlar için düşündüğü bu rin bir gaflete dahnış bulunuyormasına sebeb olur. İşte bunlan düşünen bir diğer müstemleke şapkasının bir «kub du (2). 18. asrın sonunda fikrî sahada sivri akıllı, bir ucu kulağa, bir ubesi», bir de bunun etrafında oluklu cu burna takılan hususî bir ağızlık kısmı vardır. Yağmur yağdığı za esaslı hareketler oldu. III. Mustafa, icad etmişti. Kulaktan ve burundan man sular buraya toplanıp içeri kısmen I. Abdülhamid ve III. Sesüzülüyor ve orada birikiyordu lım zamaıılarnda girişilen ıslahat ;elip iki çubuğun ağzın sol kenaŞapkanın içinde küçük bir musluk teşebbüsleri, 19. ssır inlîilâblarma •ında birleştiği noktaya ufak bir vardı. Adam susadığı zaman başm zemin hazırlaiı. kol ilâve olunmuştur. Sigara buradan şapkasını çıkarıyor, ajTica teİH. Mustafa zamanında devlet ya takılır ve ağzın yana ve aşağı pesüıe iç taraftan ilâve edilmiş olan hizmetine giren Baron de Tott topdoğru hareketile sigara dudaklann tası alarak doldurup içiyordu. çu nnıfını teşkilâtlandırdı ve ilk arasma almır, gene aynı hareketle Fakat bu sarnıç şapkanm su olarak ayrılan altı yüz topçu neferi bırakılır. Fakat bu kadar uzun bir ameli larla beraber mikroblan da birik Kâğıdhanede Avrupa usulünde talim etmeğe başladı. Aynca (Mü eye ihtiyac gösteren bu icad an tirdiği çok geçmeden keşfedildi! (London News) her.disr.anei Bahrii Humajun) cak gösteriş meraklıları tarafmdan isimli bir mekteb de açıldı. Burada bahriye mühndısleri yetiştiriliyorlis hafiyesi Şerlok Holmes adma du... mektublar gelip duruyor.. Hiç boz1784 te bu mskteb yeniden ten« madan bunlara icabı dairesinde sik edıldi. Mekteb iki odadan ibacevablar vermeğe başladı. Böyle bir vaziyet karşısında da mektub ret'i. Dershar.e;ınin duvarlarma larm sayısı gitükçe çoğaldı. Fakat, türkçe ve fransızca haritaiar, ge»Tii son zamanlarda «Manchester Guar plânları asılmıştı. Gemi işletmeğe dian> gazetesinin muharrirlerinden yarar ?letler de vsrdı. 1793 te Eyübde, Bahariye köşbiri Londrada yeni bir «macera ve zabıta hikâyeleri dergisi» kur küne Enderun ağalarından ve esdu. Şerlok Holmes'in şohretinden ki mektebin yetiştirdiği müs:3İfî faydalanmak uzere de pohs hafiye talebelerde.ı bazılarını toplıyarak sinin adresinin dergi binasmda ol (Muhendishanei Su'tsni) adile bır duğunu bildirdi. Şimdi, artık Co mekteb tesis edildi. Bu mekteb avnan Doyle'in yarittığı şahsiyetın nı yıl içinde Halıcıoğlundaki Humnaklolunarak mektubları hep oraya gidiyor. In baracılar kışlasma giliz gazetelerinin yazdığma gore genişletildi. 1210 senesinde ise (Mühendisha221 Baker Street'deki inşaat şirkegözlerde faltaşı gibl açılmalar, de ti müdürü Mister Morton bu dunei Berriı Hümayun) adını taşı* ğil mi? yan bina inşa ediîdi. Ve o sene III. rumdan çok mateessirmiş: Şerlok Holmes, gerçekte mev Şerlok Holmes'e gelen mek Selimin bir fermanı ile mektebin cud bir insan mıydı? tublarla dehşetli gönül eğlendiri nizamatı ve tedrisatı trnzim olunDeğildi, değildi ama, gelin de yorum. Hoş vakit geçiriyorum, şim muştu (3;. siz bir takım karilere bunu anlatın. di ben ne yapacağim? Manchester Artık Istanbulda fikrî ve içtimaî latm.. Guardıan'ın muharriri kurmaz o sahada hareks'li bir de\ir başîaConan Doyle, önceleri Şerlok laydı o uğursuz dergiyü... mıştı. Kabakçı Mustr.fa intilâlınln Holmes'in adresini Londrada Baker bastıramadığı bu garblılaşma hareDiyormuş. Street'de 221 numara olarak gösketi 19. asırda daha esaslı bır şe*** terirdı. 1931 yılına kadar da o sokilde ilerledi. Macar gazeteleri kakta böyle bir numara yoktu. FaMacaristar.da komür.ıst ıdarssi kat, o yıl yapılan 221 numarah bi(1) Meîlıng, resımli Istanbul <e« naya bir inşaat şirketi yerleşti. Bu hâkim olmağa başlsdığı andan iti yahatinden. nun müdürü Mister Morton adında baren partinin fıkrinı yaymak üzeı'2) Dr. Osman Şcvki, beş buçuk şakacı, hoş sohbet bir zatü. Baktı re üç yeni gazete kuruldu. Bunlar asırhk Türk Tababet Tarihi dan biri «Işık», öteki «Hürriyet», ki arasıra şir'cetın adresine ve po(3) Dr. Abdülhak Adnan Ad>üçüncüsü de «riür Söz» dür. Eski gazeteler kapandığı ve ortada buıı var. Osmanlı "''irklerinde ilim. lardan başka gündelik gazete kalHadde mamulü Uırac edecek madığı için tekmil halk onlan okumağa mecbur. Fakat, komünıst 01tacir bulunamıyor mıyanlar, bir çeşid imâ ve kinaye Türkıye Demır ve Çelık Fabrikalan ile olsun içlerini dokmüş ve boşa'.t Muessesesı. bundan takriben 1,5 ay mış olmak için sat'cılardan bu ga evvel 5 000 ton hadde mamulunu ihrac zeteleri nasıl ıstiy ırlarmış, bıliyor etmeye karar vermiş ve bu kararile birlıkte hadde mamulunu ihrac edecek musunuz? bir tuccar aradıgını gazetelerle ilân «Hürriyet> i ellerini üstüste ile etımitı. Aradan bu kadar zaman geçriye uzatıp kelepçe takılmağa ha mış olmasına ragmen, Muessese, bır zır bir vaziyete koyarak.. «Işık» 1 ıhracatçı tüccar bulamarms ve ihracat gözlerini kapıyarak.. «Hür Sözü» de hususunda taliblerle görusmek, anl?şdudaklarım sağ ellerüıin baş ve mak için konulan müddeti bfr ay daha uzatmıştır. işaret parmaklarmın arasında keHadde maır.ullerinir. ihracmı yapanedliyerek... bılecek fırmaların mevcud olır.asına Yurdlara şenlık, Tanrı cümlemizi men alâkadar isletmenin bır turlU komünist idaresi altına düşmekten muUvassıt bulamaması muhtelif yoLondralı daktilo Ruth Williams korusun. rumlara vesile olmaktadır. Istanrulda garblılaşma hare^cti İS. asırda başlamıştı. Fikir sahasmda içtimaî havat'a, gu^e'ı sanatlarda yabancı tesırı kencısıni hissetunyor. Bazı rical ve zenginler Avrupadan gelmeğe başlıyan yeni cereyanları benimsiyorlardı. III. Ah.ned devnnde Sadrazam Nevşehırü Ibrahım Paşa, taassub erbabma rağmen bazı değişikhklere karşı büyük bir cesaret göstermişti. ilk matbaanın kuruluşundan. sonra içtimaî sahadaki yeniükler ekseri muhitlerde iyi karşılanmıyordu. Parise je'ir olarak gönderilen Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi, Fransada gordüğü hayaü, memlekete dönüşunde teferrüatile Ibrahim Paşaya anlattı. 18. asrın başlarında şehirde vo Tarabyada oturan bazı ecnebiler, garb usulünde yeni ve büyük binalar kurmuşlardı. Yirmisekiz Ç:lebi Mehmed Efendi, Istanbula Versay köşkbrinm plânlarile dönııüş, KSğıdhane ve Boğaziçinde >eni üslubda kasırlar kurulmuştu. Artık rokoko tarz Türk evlerinin, saraylannm dış dekoru üzerinde görülüyordu. Fakat yavaş yavaş Istanbuld^ yeni mimarî revaç bulmuş, ve Tdık mimarİBrınm yerini Ermeni ve Rum kalfalar almaya baçiamışlardı. Bir Macar rrühendisi olan Ibrahim Müteferrikanın ilk Türk matbaasını kurmak hususunda Sadrazama yaptığı teklif, Nevşehırli ta Kıbrıs maarifi 25 süvari teğmeni orduya katıldı Olut/ct Zencs bir hükihndann Londraâaki aşk macerâsı Toplayan: A, H. R.