Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CtUu£nJ.İ. » i^l «Hayır» der gibi başımı sallayarak geri döndüm. Bu mesud ailevi sahzereydi, önümüze çıkan iki küçük bizi oraya kadar sizin otomobille gö nenin tadını kaçırmak istemiyordum. Fakat, merdivenin alt başına gelince çocuk bizi durdurdu. Ellerinde birer türüverin.» kadından bu kamış sepet, sepetlerin içinde de ko Luigi'ye pazar için izin vermiştim. durdum, hastabakıcı yu yeşil yapraklarm üzerine dizil Fakat hiç tereddüd etmeden: «Pek çocuklara dair malumat istedim. miş, parlak kırmızı renkte yabani çi âlâ,» dedim. «bizim şoför izinli ama, Derhal anlattı: Çocukların Lucia'lek vardL dan başka yer yüzünde kimsecikleri sızi ben kendim götürürüm.» Bir müddet sükutla geçti. Nicola | yokmuş. Annelerini çoktan kaybetmiş İhtiyatlı bir adam olan şoförümüz I ler, babaları La Scala operasının meş Luigi: <<Sakın almaym,» dedi. Ve kardeşine kızgın ve şaşkın bir tarona'da daha ıyısini bulursunuz. Za vırla bakıyordu. Sonra bana döndü: I hur bir şantörüymüş. O da harbin ten, bu çocuklar...» « Zahmet olacak, efendim,» de daha başlangıcmda muharebede ölmüş. Az sonra da evleri bombardıYırtık, pırtık kıyafetlerini beğen di. mediğini anlatmak ister gibi omuz « Ne münasebet! Zahmet olacak manda yıkılmış, üç çocuk sokakta kalmışlar. Lucia vaktıle şantöz, olsükıp burun bükttL f bir şey yok,» dedim. maya çalışıyormuş, kardeşleri de oÇocuklardan birinin arkasında esDudağmı ısırdı, sonra çarnaçar raki bir jerse gömlek, ayağında uzunnun gibi iyi bir tahsil ve terbiye görzı oluyormuş ğibi bir tavırla: «Pekdan keiilıp küçültülmüş bdr pantalon meye başlamış bulunuyorlarmış. Faâlâ,» dedi. vardı. Ötekinin üzerinden de kısalkat babasız ve evsizbarksız kalmca, mış bir asker caketi gayet bol bir Ertesi gün öğleden sonra bir dağ bilhassa o seneki şiddetli kışta soğuk şekilde sarkıyordu. Fakat bu esmer yamacmdaki köye gittik. Burası, kes ve açlıktan ölme tehlikesile karşılaşşirin mışlar. cildli, siyah saçlı, parlak kara gözlü tane ağaçları içine saklanmış çelımsiz iki vücud, nedense, bizi bir köydü. Daha yukarılarda çam aBu üç kardeş, harabeler arasmda ğaçları, aşağısında da derin ve mavi pek çekmiştL kendi ellerile, sığmacak bir yer vübir göl vardı. Arkadaşım çocuklarla konuştu: cuda getiriyorlar ve aylarca orada Kardeşmişler. Büyüğü, Nicola, 13 ya Ufak bir kulübeye gideceğiz sanı barmıyorlar. Sonra Almanlar Veroşındaymış; boyu otomobilin kapı yordum. Fakat Jacopo'nun ince se na'da karargâh kuruyorlar ve üç setokmağına kadar bile varmıyan J a sile aldığım talimat üzerine otomo ne şehri şiddetli bir istibdadla kasıp copo da 12 yaşında. Sepetlerden en bili yüksek duvarlar içinde, kırmızı kavuruyorlar. İki erkek kardeş kimbüyüğünü aldık, yolumuza devam et damlı büyük bir köşkün önüne ka senin istemediği bu zorba ve müstelar sürdüm. Gözlerime inanamıyor bid insanlara karşı nefret duyarak tik. Verona güzel bir şehir ve tarih ba dum. büyüyorlar. İtalyan gizli mukavemet kımından çok zengin. Ortaçağdan İki çocuk hemen otomobilden aşağı hareketi başlayınca da ilk koşanlar akalma sokakları, açık bal rengi bo tlamışlardı. rasında onlar da bulunuyor. Fakat yalı muhteşem binaları var. Romeo « Şimdi geliriz, efendim. Bir saa bu çocukların oynadığı bir charb oile Juliet'in burada yaşadıklan söyi geçmez. Siz, isterseniz, köy kahyunu» değildir. Bir yandan son delenir. Son harbdeki bombardımanvesme gidin de bir şey için,» diyerek rece gene ve çelimsiz oluşları, diğer larda köprüler yıkümış ama, şehir köşeyi döndüler, duvarın arkasında taraftan civardaki dağ ve tepeleri neşesini, cazibesini gene muhafaza eözden kayboldular. çok iyi bilmeleri dolayısile mukavediyor. Bir iki dakika sonra ben de arka met hareketine çok büyük yararlıkErtesi sabah otelden çıkıyorduk, bırdenbire duraladık. O iki çocuk larından gittim. Yan tarafta demir ları dokunuyor. Kurtuluş kuvvetlekarşıdaki meydanda, çeşmenin yani parmaklıklı bir kapı vardı. Hiç terine gizli mektublar götürüyorlar, Almanlarm harekâtı hakkmda mana oturmuşlar, harıl harıl ayakkabı eddüd etmeden zili çaldım. Penbe yanaklı, güler yüzlü bir ka lumat taşıyorlar. boyuyorlardı. Bir müddet durup seyrettık; sonra, işleri hafifleyince yan dın kapıyı açtı. Gözlerinde çelik çerHastabakıcı kadın hikâyesinin bularına gittik. İki kardeş bizi ahbapça çeveli bir gözlük, arkasında da be rasma gelince gözleri yaşardı. Sonra yaz hastabakıcı önlüğü vardı. Bunu daha büyük bir heyecanla devam etgülümsiyerek karşıladılar: ti: « Ben sizi sade meyva satarak ;örünce biraz şaşırdım. « Benim otomobille çocukları gegeçiniyorsunuz sandımdı,» dedim. « Bu çocuklar ne mükemmel haNicola, ciddî bir tavırla: « Çeşıd tirdim de...» dedim. reket ettiler, anlatamam. Gizli mekçeşid iş yapıyoruz, efendim,» dıye Kadının yüzünde bir memnuniyet tublan ayakkabılarınm içine saklıcevab verdi. Ümidvar bir bakışla ifadesi belirdi: yarak dağ geçidlerini gece karanlıkgözlerini yüzümüze dikmişti. «Ekse« Ha, evet,» dedi ve kapıyı daha ta aşarlardı. Yakalansalar kurşuriya, seyyahlara şehri gezdiririz... azla açtı: «Buyurun yukarı.» na dizilecekleri muhakkak olduğu Juliet'in mezarına götürürüz... Daha halde korkmazlardı. Harb bitip sulh Önüme düştü, serin bir taşlıktan başka bir çok görülecek yerler de hastaneye geçtik. Evet, bu köşk has olunca onlar da tekrar ablacıklarına var...» ane olmuştu şimdi. Zemini güzelce kavuştular. Fakat şimdi onu hasta Gülümsiyerek: «Hadi öyleyse, bi cilâlanıp parlatılmış bir koridorun bulmuşlardı. Zavallı kız, çektiği sezi de gezdirin bakalım,» dedim. iki tarafında bütün teçhizatı tamam faletten yatağa düşmüştü.» Yolda giderken, çocukların hali, koğuşlar vardı. Yukarı çıktık, bahHastabakıcı kadın durdu, derin tavrı tekrar merakımı mucib oldu. çeye ve göle bakan balkonlu bir oderin içini çekti: İkisi de daha çocuktu ve son derece daya doğru yürüdük. Eşiğe gelince « Fakat bırakırlar mı! Ne müsaf tarafları vardı. Jacopo'nun du hastabakıcı kadın durdu, parmakladakları pek soluktu ama, kendisi sin nnı dudaklarına götürdü ve gülüm nasebet! Alıp buraya getirdiler, hascab gibi canlı, hareketli bir şeydi. siyerek, camlı bölmeden içeri bak taneye yatırmak hususunda bizi ikna ettiler. Lucia bir senedir burada ve Nicola da mütemadiyen tatlı bir te mamı işaret etti. bu müddet zarfmda hayli terakki bessümle gülümsüyordu. Fakat ikiBaktım: İki kardeş bir karyolanın kaydetti. Bir gün olup tekrar ayağa sinin de o çocuk çehrelerinde insana hürmet telkin eden bir ciddiyet, yaş yanıbaşında oturuyorlardı. Yatakta, kalkacağını ve şarkı söyliyebileceğilarından hiç beklenmiyecek bir dü yastıklara dayanarak doğrulmuş otu ni kuvvetle ümid ediyoruz. Çocuklar ran, yirmi yaşında kadar bir kız her hafta getirip tedavi ücretini veşünceli hal vardı. O hafta zarfında iki kardeşi sık vardı. Arkasına gayet güzel dantele riyorlar, Ne yapıyorlar, nerede çahsık gördük, çünkü son derece işimi bir caket almış, tath ve müşfik ba şıyorlar, bilmiyorum ve sormuyorum 1 ze yanyorlardı. Bir paket Amerikan kışlarla gözlerini çocuklara dikmiş, da. Fakat ne iş yapıyorlarsa muhaksigarası mı istiyoruz, operada yer mi onlarm anlattıklarmı dinliyordu. El kak ki çok iyi yapıyorlar.» « Evet, • dedim. «Bu kadar olur.» ayırtmak lâzım, İtalyan usulü tatar macıkkemiklerinin üzerinde hafif bir Dışarıda bekledim. Nihayet çoböreği yemek için iyi bir lokanta mı penbelik vardı ve tavrı pek durgunarıyoruz, derhal Nicola ile Jacopo du; fakat çocuklarla olan benzerlıği cuklar geldıler, gene beraber şehrin 2 nun malumatma müracaat ediyor daha ilk bakışta göze çarpıyordu. O yolunu tuttuk. Yanımda oturmuşlar, hiç konuşmuyorlardı fakat üzerleiki kardeşin ablasıydı bu kız. Başı duk, onlar da her zamanki gülümser yüzlerile arzumuzu hemen yeri ucundaki masada kır çiçeklerile dolu rinde sakin bir memnuniyet hali var3 bir vazo, onun yanında da bir tabak dı. ne getiriyorlardı. Yalnız, insanın dikkatini çeken bir meyva ve bir alay kitab vardı. Ben de hiç bir şey söylemedim. şey vardı: Bu çocuklar çalışmak, iş Hastabakıcı kulağıma doğru eğile Sınırlarını kimsemn öğrenmediğini 4 görmek hususunda büyük bir arzu ve rek: «Girsenize,» dedi. «Lucia mem zannederlerse daha memnun olacakşevk gösteriyorlardı. Gündüzleri kız nun olur.» larını biliyordum. gın güneş altında, akşamlan dağlardan esen serin soğuk rüzgâr karşıÖLÜM MEVÜD sında, syakkabı boyuyorlar, meyva Dejerlı ve sevgıli babamız « k i Harb Aka / tstanbul E|ıtim Enstırürü Uygulâma Öğsatıyorlar, gazete satıyorlar, seyyahdtmisi hocalarır.dan emekli Kurmay Yarbay retmeni, eskı futboleulardan Rıdvan Şensolara şehri gezdiriyorlar, ötekinin, be yun annesi vefat etmiftır. Censzesı 20 mart RİFAT SÖZÜERin rikinin istediği şeyleri bulmak için 19*9 pazar sabahı saat 10 da Beyoğlu. Kuloğ(319 Rifat Sofulular'ın) oraya, buraya koşuyorlar, iktisadî lu sokak Alevan apartımanınm 9 numar?lı 213949 pazatesi günü ufulunün yıldönumübuhranın tamtakır hale getirdiği so dairesinden kaldırılarak, Be;:ktaşa goturü dur. Bu munaiebetle Beyoglu Ağacamiinde kaklarm birinden gırip ötekinden çı lecek, oradan da motörle Pajabahçedeki aile ıkindi namaımı muteakıb Mevlidı kıraat edıl«:eğ:nden merhumu se\enlenn ve arzu kıyorlardı. kabristanına defnedüecektir edenlerin bulunmalarım rica ederiz. Bir gece onlara rüzgârh, tenha bir Çelenk göndenbnemesı bilhassa rica olunur. Sözuer aüeti meydanda rastladık. Soluk ışıklı sokak lâmbalarından birinin altmda Sevgilı buyuğumuz taşlara oturmuşlardı. Nicola'mn yüALİ ŞERİF TURHAN'uı zünden yorgunluk okunuyordu. Aruhu için bugun Soğanağa camiınde öğle nayağının dibinde bir tomar satılmamış mazını ır.uteakıb Mevlıdi Şerif okunacafmTiyatrosunda dan arzu edenlerin bulunır.Harını rica edegazete vardı. Jacopo başını ağabeyiBugün saat 4 te riz. sinin omzuna dayamış, uyuyordu. Eşi: Makbule Çocukları: Vehbi, KOMEDİ FRANSEZ « Artık geç oldu. Siz daha ne Melek, Muhtar, Mıhri, $erij duruyorsunuz, Nicola?» dedim. Sosyeterleri * * * I Birdenbire silkinerek başını kalMARİE VENTURA GÜZİDE KARŞIYAKA'nın İ dırdı, fakat sonra gene o sakin ve Alp'lerin eteğinden j ralayıp öyle gidiyoruz ama, mademki Otomobilımiz yarm geçerek Verona'ya girmek ü ' bize bir iyilik yapacaksınız, 1 = KiiçUk hikâye kardeş BUGÜN SÜMER YVONNE S İ N E M A S I N D A Yazan:A.J.Cronin Çeviren: V. GUItekln Sinemamn en dilber yıldızı de CARLO'mın PETER LORRE (Mr. Motto) ve TONY MARTİN ile beraber çevirdiği en eüzel filmi CEZAYİR DANSÖZÜ filmini görünüz. Cezayir esrarı.. İntikam saikasile sevgilisini zabıtaya teslim eden bir dansözün aşkları.. Zengin ve ihtiraslı bir film. 24 Mart Perşembe Gününden Itibaren S\K\Y GÖNÜLLER , S İ N E M A S I KRALİÇESİ SİNEMA TEMSİLLERİNE BAŞIJYOR. Bas Rollerde : BETTY GRABLE ve DİCK HAYMES Fevkalâde bir temsil heyeti, fevkalâde bir müzik ve zengin bir mizanseni havi .RENKLİ BİR SÜPER FİLMİ. ARİF CEMİL DENKER ile Dr. BÜLENT DAVRAN ' m müştereken hazırladıkları llüii»! TÜRKCE BIIYİJK IA «AT'ııı Üçüncii ve son cildinin 2 nci fasikülü çıkrnıştır. Bu suretle lugatin. A harfinden U harfine kadar olan kısmı tarnamüe intiçar etmiş bulunmaktadır. Bu eserin fiatı 34 lir» olup, son çıkan fasikülünün fiatı 3 Liradır. Yayan: KANAAT KİTABEVÎ g p Bütün kitabcılarda arayınız. Pangaltı: Y E N İ A MBE R SİNEMA tÇKİSÎZ S AZ DÖRDÜNCÜ VAKIF HAN YARIN MATÖSTLERDEN İTTBAREN Renkli Orijinal Linda Darnell Cornell Wilde Georges Sandcrs LOREL ve HARDY BACAKSIZLAR MUAMMER KARACA YARIN AKŞAM Kadıköy Halkevi Tiyatrosunda r BORSA Kıraathanesinde Her ?az«r saat 14 ten 19 a kadar Udî YORGO idaresinde ye biricik fasıl okuyucıımuz CAN AKŞİTin iştirakile tanınmıs ses ve saz sanatkârlarmdan müteşekkil fasıl saz heyetile beraber Safiye Aylâ ve MusUfa Ç ğ l 1 mikrofonsuz dinliyebilirsiniz. P R O ĞR AM: Saat Saat 16,30 îkinci Fasıl: HÜSEYNİ 14 Birinci Fasü: NİHAVEND 17,15 S A F İ Y E AYLÂ 15,30 LÜTFİ GÜNERİ 16 MUSTAFA ÇAĞLAR \^>t P l % Geçen hafta yer bulamayıyp dönen saym seyircilerimiz için bu eser son defa olarak temsil edilecektir. 4 \ SADIK ZEVCELER Maksimde PLÂTİN PALAS'ın son günleri devam ediyor. Deniz Okullar ve Kurslar Komutanhğmdan: PROTEJİN DERMOJEN Deniz Gedikli erliğa istekli olanlar ahnacaktır. tsteklilerin aşağıdaki sermiti haiz ohnaJan lâzımdır: a) 18 yaşına basmıs olmalan. b) Ortaokul mezunu bulunmalan. c) Tam sıhhatlı olmalan. Denlı gedikli eınıfına istekliler lld yü sınıf okulu efitimlni tamamladıktan sonra gedikli erbaşlığa yükselirler ve 150 lira aylık ahrlar. Ayrıca, beslenme ve giyinmeleri de devlet tarafından vapılır. Denir gedikli erbaşlarına subaylar gibi harcırah ve mesken hakkı verOdiği gibi, emekliye ayrılmakta v« emekliye ayrılırken lkramiye verilmektedir. Kayıd ve kabul ve daha fazla tafellâtı Için Isteklllerin Mart 1949 sonuna kadar Kasımpaşadald Deniz Gedikli Erbas Orta Okulu Müdürlüğüne basvurmaları. (1891) rRENGl V T Î BELSOĞUKLUĞUNUN YANIK, EKZAMA ve CİLD YARALARINA FEVKMADE i Yi TEMTNATU BÎR KORUYUCUSTJDUR. Etibank Umum Müdürlüğünden: ATLAS. r f DIŞTABIBI • MUNIR Üİ GURÂY < Okaliptüs tomruğu ve çeşidleri satılacaktır. Devlet Ziraat İşlelmeleri Kurnmu Dalaman Çiftliği Müdürlüğünden: JEAN MARTİNELLİ ciddî bakişile gözlerini yüzüme dikti. Heybelıada caznn jenfinde 8|le namazım « Padua'dan gelecek son otobüsü ve arkadaşlarının iştirakile muteakıb Mevlidi Şerif kıraat edılecektır. Sevenleri. dostları ve dmdaslarının tejriflebekliyoruz.» dedi. «Otobüs gelsin, bir GBORGES de POHTO rım dılerim. tek gazete kalmaz.» R İ C H E ' in esari O£lu: Suad Karfiyaka « Beklemeseniz olmaz mı? İki Kopruden vapur saat 12 dedir. LE VIEIL HOMME niz de çok yorgun görünüyorsunuz, 4 perde çünkü,» Çok sevgılı aile reisımiz, İstanbul Bayın(Tenzilâtlı Halk Matinesi) « Şikâyetimiz yok, efendim.» dırhlc Yuksek Muhendsüerinden Karslı Bu gece saat 9 da Bunu gayet terbiyeli bir tavırla, AĞABEY TAŞDEMİROĞLlTnun LE VIEIL HOMME fakat öyle kat'î bir ifadeyle söyleazız nıhu içm vefatının kırkıncı' gunune musadif 22 mart salı günü Cağaloğlu, Cezri mişti ki insanda daha fazla bir şey Seri B Kasımpaşa camiınde öğle namazıru mıitesormak cesaretini bırakmıyordu. Dikkat: Her temsil için ayrı ayrı akıb Mevlidi Şerif okunacağından. akraba Fakat ertesi sabah, çeşmenin yabilet satılmaktadır. ve dostlarile arzu edenlerin tesrıfleri rica nında ayakkablanmı boyatırken: «N: clunur. cola.» dedim, «bakıyorum sen de TafdemiToğlu eilesi kardeşin de çok çahşıyorsunuz. Her halde hayli para kazanıyorsunuzdur. 21 Mart saat 21 de Uzerinize bir şey almıyorsunuz, fazl Amerıkalı Elen ses sanatkârı bir şey yemiyorsunuz... Kara ekmekI le incirden başka bir şey yediğinizi Nota CAMBEROS görmedim. Söylesene, bana: Parayı Tek konseri. ne vapıyorsunuz?» Biletleri sstılıyor. Cüneşten yanmış olan esmer cild Piyanoda Ferdi V. Ştatzer kıokırmızı kesildi. sonra sarardı. Gözlerini yere dikti. Onu konuşturmak için: «Yoksa AAnnelere Müjde! merıkaya gitmek için para mı birik f^^^m^^m tirivorsunuz!» dedim. Yan yan bakarak ve kendini zorI?varak cevab verdi: • • Gitmek isterdik ama, şimdik (GÜNDÜZLÜ), (GÜNDÜZLÜ GECELİ) halde burada başka plânlarımız var.ı Necatibey caddesi Karakol karşısında Yeni Saüh Alsan Ap « Ne eibi plânlar?» Beni mütemadiyen şaşırtan o cidd Daire 3 YENİŞEHIR ANKARA tavrile ve biraz da sinirli bir halle gulümsedi. Sonra, alçak sesle: «Bir takım plânlar, efendim.» diye cevab Yerli Filmciliğimizin En Büyük Muvaffakıyeti olduğu kabul verdi. ruhu için 20 mart 1949 bugunku pazar gunü Ağaçlı Linyitlerinde toprak kaldırma, kömür çıkarma ve kömür nakliye işleri yaptırılacaktır. İstanbulun kuzeyinde Karadeniz kenarında Ağaçlı mevkii civarında ^ ™ » Dr. F Î L İ Z G E N Ç E R bulunan linyit kömürlerinin açık eksütme usulile istihsali derpis edilmekKalbin kulakla ve diğer hiçbir âletle tesbit edilemiyen en ince ârızalanıu tedir. Bu iş için: otomatik olarak derhal bildiren en son sistem Amerikan elektrokardiog1 Günde takriben 35 bin metre mikâbı tutan kömür üstündeki raf âletile hastanın evinde veya aşağıdaki adreste (Muayenehanesinde) şörtü tabakalarının son teknik âletlerle kazılarak 500 metre mesafeye kaELEKTROKARDİOGRAFI yapar. dar atılması ve bu suretle açılacak kömür tabakalarının da gene aynı §eAdres: Taksim (Talimhane) Topçular Cad. Füsun apartımanı 19 6. kilde kazılarak çıkarılması ve kamyona yüklenmesi. 2 Kamyona yüklenecek olan ve isühsale geçildikten sonra kısa bir ramanda takriben 1000 ton kadar elde edilecek kömürün 40 Km. mesafedeki Kâğıdhane civarındaki, gösterilecek olan stok yerine nakil ve stokaj işleri, müteahhidlere ihale suretile yaptırılacaktır. H Yukarıda iki maddede gösterilen işler için ayrı ayrı teklifler verilecek Babıâli, Ankara Caddesi No. 99. Telefon : 20778 J ve bir müteahhid yalnız bir mevzula veya her ikisi ile de birden alâkalanabilecektir. Bu işler için büyük toprak kazıcı işlerine yarar şekilde ellerinde k i fayetli âletlerı bulunan ve evvelce de bu gibi işlerde çalı^mış olan ve yaptıklan işin mahiyet ve şümulünü gösteren mevsuk belgeleri haiz müteahhidlerin «maden işletmeciliğinde ehil bir maden mühendisinin teşriki meParmakkapı, tstiklil Caddesi fKitab Sarayı karşısı) No. 10? i gaisile» bu iş'eri hangi şartlarla yapabileceklerini ve kullanacakları işletB B M İ H İ S a a t1 4 1 9 T e l : 4 0 5 2 7 ^ H § ^ ^ ^ | me metodlarmı bildırir tarzda teklifte bulunmalan ilân olunur. Tekliflerin en geç 5 nisan tarihine kadar Etibank Umum Müdürlüğüne veya İstanbul Etibank Şubesi Müdürlüğüne verilmesi lâzımdır. Bu iş hakkında izahat almakiçin 22, 25, 28 mart günleri saat 15 den 17 ye kadar Etibank İstanbul Şubesi binasında Ağaçlı Linyitleri İşletmesi Müdürlüğüne müracaat etmelidirler. (3576) DIŞTABIBI BURHAN GEN İstanbulda Levend mahallesi e SARAY'da . Bugün Nebetşi Eczane TAKSIM Eczanesi ACIKTIR. BEBEK YUVÂSI 1 tşletme ldare binass ile Cafer mevkii arasındaki sose kenaruıda mevcud 1400 adede denk 500 metreküp tomruk üç parti, 2200 adede denk 200 metreküp maden direği, iki parti 1600 adede denk 200 metreküp sanayi odunu iki parti halinde 14 mart 1949 gününden 28 mart 1949 gününe kadar 15 gün müddetle satışa konulmuştur. 2 Açık arttırma 28 mart 1949 pazartesi günü saat 15 de Dalamanda Müdüriyet binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Beher tnetreküp tomruğun bedeli 50, direklerin 30. sanayi odunlarının 20 liradır. 3 Bu işe aid sartname Ankarada Devlet Ziraat Işletmeleri Kurumu Umum Müdürlüğünde, tstanbul, Mersin Bürolarımızda, Hatay Çiftliği İşlctme Müdürlüğümüzde ve Izmir, Antalya Ziraat Müdürlüklerinde görülebilir. İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ile % 7,5 teminatlarile komisyona müracaatleri. 4 Emvalin bulunduğu mahal Köyceğiz Fethiye şosesine bir kilometrc şose ile bağlı bulunup aynı zamanda Dalaman çayınm yakınında olması hasebile iskeleye üç liraya taşıttırıiabilir. 5 tşletme, ihaleyi toptan veya partiler halinde yapıp yapmamakta serbesttir. (3211) İNŞAÂTI EKSİLTMESI Türkiye Emlâk Kredi Bankası Genel Müdürlüğünden: Bankamızca İstanbulda, Mecidiyeköyü civarında, Şişli Büyükdere yolu üzerinde, Zincırlikuyu mevkiinde, Levend çiftliği denılen sahada kurulacak olan takriben 1500 evlik Levend mahallesinin birinci kısrmnı teşkil eden 391 bina ile bu binalara aid yol ve kanaıizasyon tesisatından mürekkeb inşaat kapalı zarf usulıle ve toptan götürü anahtar teslımi esası üzerinden şartnamesı mucıbince eksütmeye konulmuştur. Eksiltme 14 nisan 1949 tarihine rastlayan. perşembe günü saat 16 da Ankarada Türkiye Emlâk Kredı Bankası Genel Müdürlüğu bmasında yapılacaktır. Eksütmeye gırebilmek için isteklilerin 200 000. iki yüz bın liralık muvakkat teminat vermesı ve 1939 senesi eylulünden evvel girişilmiş taahhüdlerde, bir taahhüdde en az 500.000. beş yüz bın lira, bu tarihten sonraki taahhüdlerde ıse; bir taahhüdde en az 1.500 000 bir milyon bes yüz bin l ra bedelinde, bu eksıltmenın mevzuunu teşkil eden inşaat Eyarında bina inşaatını başarmış olduklarına dair resmî makamlardan almış oldukları vesikaları eksiltme tarihinden en geç beş gün evveline kadar Bankamız Gene) Müdürlüğüne bir yazı ile tevaı ederek eksütmeye girrneye mahsus ehliyet vesıkası almış bulunmalan şarttır. Eksiltme evrakmı ihtiva eden dosyalar 200. iki yüz lira bedel mukabilinde Bankamız İstanbul Şubesinden veya Ankarada Ge/ıel Müdürlük İnşaat Servısınden tedarik edilebılir. îsteklilerin teklif mektublarını, saır eksiltme evrakını imza ederek teminat ve vesikalsrıle bırlıkte bir kapalı zarf içmde 14 nisan 1949 tarıhine rastlayan perşembe günü saat 15 e kadar Bankamız Genel Müdürlüğüne vermiş veya göndermiş olmalan lâzımdır.. I Postada olacak gecikmeHrden dolayı istekli itirazda ve bir hak talebinde bulunamaz. Banka, en müsaiJ teklif) yapan istekliye injaatı ihale edıp etmemek hususunda tamamen serbesttir. ^^m^g^^^ " Pekâlâ,» dedim. «Yalnız, biz pazartesiye gidiyoruz. Gitmeden ev vel. sana bir yardımım dokunabilirse söyle de yapayım.» Nicola «hiç bir şey istemem,» der gibı başını salladı. Fakat Jacopo sevinen bir köpek gibi, burun deliklerini şişirerek yü züme baktı ve, heyecanla: «Biz her pazar köye gideriz, efendim,» dedi «Poleta'ya Orası buradan 30 kilometre ötede. Her zaman bisiklet ki Edilen Biricik E»erimizi Görmek ve Candan Alkışlamak İçin Sabırs ızlanan Kadirşinas ve Saym Halkımızm Tehacümü karşısında :«,„ r İ M r i f A r i HAKİKATEN ÇOK MÜSTESNA ve ŞEREFLÎ 1 V tU İL SMNEMASI GÜNLERİNİ GEÇİRMEĞE BAŞLAMIŞTIR. ÖLİHVCEYE KADAR KÂNİ SEÎVİ\İM?. S. K I P Ç A K Reji ve Senaryo: iyi vekötüyü çok güzel takdir eden muhterem vatan^aşlarımızın yüksek takdirine mazhar olan ve herkese bir Avrupa filmi kadar zevk bahşeden bu eserin çok yakında ANKARA ve İZMİRDE gösterilmeğe başlanacağtru saym Anlcara va Izmirlüere müjdeleriz. •••••^•B