28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 iYlart 1849 mnnınımmmıııiiinnıııınııınnııııiinııııııııiiin SIHHÎ BAHİSLER İhtiyarlama ve ihtiyarlık Yazan: Doklor Kemal Saracoğlu Bu konu tizerinde yazı yasnama Sebeb olan bir kaç hâdisenin bir araya gelmesidir: Bilindiği üzere hükumet yeni tekaüd kanununda elli beç yaşını bitiren memuru, 65 yaşını bltiren Üniversite hocasmı arzularile veya hükumetin lüzum görmesi üzerine tekaud edebilecekmiş diy« gazeteierde blr havadis çıkts Bunun doğru olmadığı yazıldı. Hattâ Üniversiteden bazı itiraz sesleri otonomiye dayanarak daha ikuvvetli çıktı ve yükseldi Ben de tam bu sıralarda, Münich'te Alman Verem Araştırma Enstitüsü direktörü olan 83 yaşmdaki profesör Brauer'den mütemadî mektublar ahyordum: (Türkiyeye geteceğim. tayyare lle mi? Yoksa vapbrla mı daha muvafıktır?) diye... Nihayet bir son vesile de geçen akşam Konservatuar Türk musikisinin kons«rinde kıymetli sanatkâr Safiye Ayla ısfahandan bir şarkı okurken çıktTSanatkâr: (Uslan ey dil uslan artık ih'ivar olmaktasın) diye bülbül gibi feıyad ederken yanımdaki locada bulunan bir ihtiyar acı acı gülümsiyerek derin d«rin içini çekti. İşte bütün bunlar bir araya gelince kalemi elime alıp şu ihtiyarlama ve ihtiyarlık hakkınrla bir şey yazmaya karar verdim. Dışarıda karların uçuşmaâüe ihtryarhk rr.evzuu bir araya gelince dilimlzde çokça yer etmiş olan '. ihtiyarlık karlı kı») sözü birdenbire akhma geliverdi Bu «oz inEanın saçı sakalı ağarmasından mı, yoksa vücudünün ve ruhunun hararetini kaybetmesinden mi? ortaya çjtmışttr, bilmiyorum. Fakat ihtiyarlık muhterem ve hattâ bazan muhteşem olmasma rağmen hiç de arzu edilen bir şey olmadığı ınuhakkaktır, Neden istenilmez? Gencliğin taravet ve zjndeligi kalmaz da ondan mı? însanı öbür dünyaya yaklaştırdığmdan mı? Her halde istenmedl»! v« sevilmediği muhakkak... (Muhterem ve muhteşemliği yerinde dursun. Ben genc kalarak daha az muhterem olmayı tercih ederim) diyenler ve diyecekler her halde. az değildir. Fakat tabiat kanunlarını tamamen arzumuza uydurmaya imkân yoktur. (Ben genc kalmak ve ihtiyarlamamak istiyorum) demekle yerinde saymak kabil değil. Hayat denilen kervan durmadan yürüyor. Onun lçln ihtiyarlama ve ihtiyarlık ötıüne geçilm«z birer akıbetür. Sehir= I haberleri Nuhsiıt Ertuğrul ı jübilesi S O H E T L E R t HEM NALINA M1HINA ve hastalar ölmeye, kuvvetll ve genc oHoca efendiinin Kaç haftadır kulanlar onun yerine geçmcye devam edimantığı, Yavuz Seli ru edsbiyatla başını yor. Iıısan vücudünün devamhlığı çomin kılıcı kader kes Kıymetli sanat adamımızın 40 . zı ağrıtıp duruyocuk yapmak suretüedir. Vücudde irsî kin olsa bile ne çırum. Bugün de bıraz ve kitbî olarak iyi veya kötü ne varsa ıncı »anat yıldönümü lstanbul gazeteciltk kar? Üstüne varıledeyim, bunlar, ilk hücreler olan (meni) vp dığı vakit, mezheb icledim. Bizinı nıcrB^0*0ti<^^*0 ve Ankarada kutlanacak (yumurta) vasıtasıle çocukjara da gizü I diver.altınh Sık sık taze havadis gelir. ileri ve geli?ken Türkiyemizde disi mi, | Hoca efendinin manügı, Yavuz Selibir »ekllde intikal ediyor. Bunlar ya **keskin olsa bile ne çıj Meclis kitab odasımn masası üstüne de mi olduğu biünmiyen bir vatan min kılıcı mfnla inklşaf ediyor. yahud gene gizü ' Ankara Devlet Tiyatrosu ve Isher dilden reslmli resimsiz gazete ve,daş! Acsba eski orta oyunl&rır.da Zen k&r? Üstüne varıldığı vakit, mezheb tanbul Şehır Tiyatrosu Reiisörü kıykalarak or.ların çocuklarına intikal esynlıklannın ayn ayrı milliyetler yaI metli sanat adanıımız Muhsin Ertug dergiler yayllmıştır. Öyle ki bir iki saat neye çıkanlardan biri miydi? dıyor. rattığını, Müslümaruarda ve Hıristiyanrulun, sanat hayatının 40 ıncı yıldö kadar göz kulak kesiliı^eniz, uzunca Oir larda görmüyor muyuz? En iyi yolu da Her hücrenin yeni bir hücre doğura nümü gelecek ay sonlarında Ankara ' yurd gezisinden dönmüş kadar doygun Noterin nîçin: «Peçenizi açar mısıbilme ve yaşama kabiliyetınin sonsuz ve İstanbulda yapılacak jübılelerle j l u k duyarsınız. Gazetecilikte havadifin mz?> demediglne şaşmaymız. İstanbul aklımızca biz bulmuştuk. Ilkokuldan çıluğunu önliyen sebebler, hücrelerin ıç kutlanacaktır. Bu münasebetle sah! 'urlcsu var: Lyi ve kötü, dogru yanlış, da çıkan meshur Şeriat dergisinin «te kan her çocuk sadece Türk olup gidiverirken, kimse kimsenln itlkadma ibadünfbsından (înnenwelt) ve diş dünyaneye konacak eserlerde Muhsin Er uydurma, şişirme yahud yakıştırma ha settür. yazısını okusanız, buna siz de detine karısmazken. ısteyen ana baba »mdari *Auaıen>velt) gelen zararlardır Benimkıler yorumlu çeşidden! cfsaret edemezdiniz: Kadın görür görtuğrul da rol alacaktır. Hücrelerin iç dünyası. kendi içinde kimBelki bazılarını eskice bulacaksınız. i v e z erkekte hemen tecavüz hırsı şah çocuğuna diledigi gibi din terbiyesi veJübileleri hazırlamak Üzere Ankayevi ve fiziki hâdi=elerin cereyanı deBuna da şukrediniz. Kırım muharebe • larurrruş. Onun için onları parmak uç rirken, tam bir vicdsn hürriyeti asırrada Milli Eğıtım Bakanınm, İstanş »««..vionno V«laı cımi.Vı ka larca süren aynşıklığı ortadan kaldıramektir. Orada bir çok maddeler çözüsinde çıkan bir gazetede taze havadis'' bulda Vali ve Beledıye Reisinin başlüyor bczuluyor yenı maddeler teşekkül ! topuklarma kadar sımsıkl ka duruıken, şu kanlı karanlık mezheb v e lerin basında su »özlerl okumuştum: ediyor .Bu esnada bir takım enerjiler kanlıklarmda ıkı komıte kurulmuşpsmalı imişız. Bu fetvaya göre bir ka kavgaları ve jerf»t takazaları mazisinin • Kırım taraflarından gelen bir yelken dına: husule geldifi gibi posalar da kalıyor tur. Şehrımızde yapılacak jübıleyi hcsret çektiŞimiz nesine ve neresine kalinin kaptanından aidığımız son haber Aç peçeni. demek. hazırlamakla vazifeli olan komıte, Hücre içindeki bu hâdiieleri bir buhar vusmak için başımıza belâ icad ediyosaldırı^a lere göre...» Tecavüz darnarını kabartıp k£zanının altında kömür yanmasıns yarm Vilâyette bir toplantı yaparak ruz?. hrzırknmaktan başka ne manaya gelir? ı çahşmağa başhyacaktır. Ankaradakı benzetebiliriz. Yanan kömür kazandaki *** Emekli bir komutanımız, cenaze naHindistanda Müslüman kadmlar kasuyun rr.uhtac olduğu sızaklığı temın ' komite de sah günü toplanacaktır. Universitcliler vakit vakit köylere danıazmda bulunmak üzere, Hacıbayram lın bezden çarşaf giyerler. Sadece ?öz eder ama, ia, duman, kül. kir pas da hutılarak nalk yığınlarını uyarmağa, gecamii meydanına gider. Hava soğuk, deliklerine peçe tülünden perde takarsule şelir ki ocakları ve kazanları bunj kalabalık henüz camide! Biraz ısınabil lar. Hindu dininde de ınek mukpndes ri fikir ve kara inan salgınlarile sava|lar yavaş yavaş aşındırır. Meseîâ biı mek için camiin etrafını döner, durur. tır: Tramvayın önünde duıdu mu, tram mağa karar vermişler. gemiyl ele alalım. Yirmi mil yaparken Bu medeniyet ve kültür piyoniyeleriBirden kulağma sesler gelir. Bakar ki vay da durur. Kimse kovmağa cesaret yıllar geçtikçe süratinden kaybeder. Bc nin her tarafa dağıhşlarıru görmek isdışarrya ifittirmek edemez. Tramvay, ineğin keyfi gelip de sürat yarıya ve daha aşağıya düser ve trhtlı ys.ic. n Uhdıdi hnkKında veril«n vaıı ve hutbeleri terdim. Gencliğin halk ile anlsşacağına, blrlne blr hoparlör salma salına raylar üzerinden ayrılmaiçin, duvarlardan ksrdrın şehrimızde tatbıkına başiandığı ve nihayet bir gün gemıyi hiç yjrütemıgeriliği. fecir aydmuğımn geceyi silip yecek kadar ajındınr, yıpratır. l»te hüe bunlardan 211 tanesıne tasfjye içm altı ay koymuşlar. Tam o sırada hoca efendi sını bekler. Gazetecilerle Bombayda son «ürdüğü sdbi, beyinlerden ve gönülleraelâmlaşmaktan bahssdermlş: görüstüğiimüz zaman: lık mühlet vtrlidıgi malumdur. tçkıll Mareler içinde cereyan eden fiziki ve kimhaller Cennyetmır. tcşebbusıle, kapatı'.acak Müiluman kadınlarını çuvaldan çı den gidereceğine şüphe etmem. Türk Ey cemast, müslümanlar birbirine yevî hâdiselerden de böyle bir aşmma clan bu yerler için bazı yenı kararlar almkarmadıkça, ve Hindular inekierini ahı köylüsü rcalistür. Akıi ölçüsüne gelir. nasıl selâm verir, bilir mi»iniz? Biri ve yıpranma hasıl olur ki bunun neti mııtır. Buna göre. ejer k«p«tılac»k içklh ra sokmadıkça, Hindistan Ingilizlerden trtlcaın fırsata konmuı sandığı guncesi hücrelerin ihtiyarlamasıdır. mahallertn btılundukları yerlerin idaıe selâmünaleyküm. öteki de aleykümlerdeki azgınlıgma bakmayınız: Hakiâmlrlerl. bunların kapatılma«ında asayi; seiâm der. Şeriat selâmı budur. Bir ta kurtulsa bile hakiki hürriyete kavufa katte korkaktır. Yaydığı kara fikirler bir mahzur olmadıgına daır kımlan dalâlete düşerek, yok sabah şe maz, demiştim. Hücrelerin dıs dünya ile alâkalan d» bakımından çürük olduğu kadar, en yontulmamış böyle yıpratıcı neticeler doğurur. Za Vllâyete blr rapor vcrlrler ve Vlliyet ds rifler hayır ola, yok îünaydın gibi bidŞimdi onlarda kadın davası, biziın raporu uygun |orür»t. kapanma kara atlere sapmiflar. Sakın bunlara uyma verdiğimiz eski örneğe göre. alıp yüıü kafalarda bile kolayhkla yenilebilecek vallı hücreler evvelâ kendi akrabalan bu rından vazgeçilecektlr. Suıiatimale pek kadar iptidaidir. Kemalizmin piyoniyemekte! Hind Meclisine çok evlenme olan hücrelerden çekerler. Hani demez mUsaıd olan bu karardan vazgeçilerek, ya yınız. leri, yasaklardan ve cezaJardan daha teler mi 'akrabanın akrabaya akreb et karann Umamile tatbıkı veyahud limdijc Dalâlet. bilirsiniz, doğru yoldan ayrıl usulünün kaldırılman için kanun teklifi sirli bir rol oynayabilirler. gene eskisı ma. yani daha dünyada iken cehenneme de geldi. rnez, ittüğün)? İ»te böyle... Günün bi kadar açık bulunan yerlerin Bu savaşın adı, hürriyet savaşıdır. Kadınlarımızı, büyük şehirlerimizin rinde bakarsınız ki zürriyeti devam et gibi faalıyetlerlne devam etmeıl daha uy yollanma demektir. Ya şapka çıkarmak. gun olncagı alakslılnrca btlirtilmektedir. veya açık^başla salonlarda eğllmek gibi iç semtlerinde ve bütün taşrada iyice Kara inananlar bir defa kalabahğın içini tirecek olan hücreler artık çalı»amıyor. Bugün de 289 Yahudi Filistine selamlasmaların günahı ne olsa gerek? çarşafladıktan sonra, bizlm Mecl'ste bürüdü mü, ve yobazlar halk arasında Niye? Ne oldu? Bir kabahati mi var? Berefine bereket. nasılsa hoca efendi bile bazılarının diledikleri gibi, Medtnî bakem ve hâkim kesildiler mi, cemiyet gidiyor Hayır, bu zavallı hücrelerin müıtebid Trıroj. moiöru 289 kıjlllk Wr Yahud nin hatırına gelmemlş... Kanuna bir de çok evlenme izni koyar iatibdadı diyebileceğimlz, en korkunc bir Aınlrleri var: kafılesınl Hayfaya gdtUrmek üzere Liman Bir hocanın lâfıdır, diyip geçersiniz sak, bir gün bu memlekete gelecek Hind baskı vicdanlar üzerine nasıl çoker, naIpofiz dediğimiz bir gudde ki bey Saakanlı|ından izin almıstır. Mctörün buOrası doğru ama. burası da Taşkent gazetecilerine acaba ne cevab verecegi sıl bir memlekette nefes alma rahati bile ninin aHında, tahtına k'jrulmuş. bütün gün gıtmoi beklenmektedlr. değil. başkent! Hacıbayram camii ise, mi. İki eiim şakaklarımda. düşünüp du bırakmaz, sınırlanmızın dışında bugün iç ifraz guddelerinl bir ortaçağ hükümtnglltcre blzden canlı ha\van bile misallerini bol bol görüyoruz. TürAnkaramızm Sülcymanıye'sl gibi bir ıuyorum. darı gibi keyfi istediği şekilde idare ekiyenin yenilenme ve millî kalkmma t<>ve et istcyor şey... der. Kızarsa ortalığı kırar geçirir. Keyfi *** rihinde, ileri hareket, yukarıdan ve aşaCanlı hayvan ıhracatı tizerinde AnkaraDostum Tanrıöver, tünaydın... yerinde değiUe maiyetine lâzım geldi da tetnaülarda bulunan Tlcaret Oftsi GeGene bilirsiniz, Anadolu sünn! ha ğıdan iki baskı altında ezile bunala, bir ği şekilde direktif vermez. tçte o mai nel Mudurü. dun sabah şehrımıze döranıiş*** nefl kavgası içinde bir türlü millî birlik türlü kurtarıcılık vazifeoini tamamlayaYazımda okuyucularımın belki de yetten biri olan tenasül guddeleri hüc Uir. Son Mmanlpıda İngiltcremn de daUludağ bu... Her taraf çam çamlıs, kuramnmıştır. Hanefî Aleviye: « Sen msmıştır. biıçok memlskct, Turkıyeden dıkkatini çekmiş olacaktır: thtiyarlama rtleri de emir almadıkları için âtıl ve hıl olduğu canlı hayvan ve et ıstemektedhier. Tıcareî körnür zahmetine neden katlanmalı? O önce Hıristiyan olmadıkça MüsîümanTürk gencliğinm her. partlde, veya ile ihtiysrlığı ayrı ayrı birer kelime ha batıl kslıılsr. ve Ekr.r.cmi Bahanlığı. Tıcaret Oiı»i vası telin 60 sobası varmış. Bütün kış çam lıga dönemezsin > der, Alevî de Hsr.e partisiz, tek vazüesi, hak ve hürriyet linde ifade ediyorum. Belki bazı sayın Sonra vücudün filân yerinde hnsta Usile bir mıktnr hayvan ıhracına musaade ları kesıp dograyıp yakmışlar. Birinin fiye: «Sen Yezidsin • demekle kalmar nizamının ancak yaşayabileceği garb okuyucularım buna neden lüztım gör olan hücreler var. Onların ı«tirabı, öte «decektir Oflsln nangi memlckete ha> • • Hem yazak, hem yasak...» diyeceyi ona kız vermez. ondan kız almaz, hattâ medeniyet ve kültür nizamını tepkilerdüğümü kendi kendilerine soracaklar kilere de te*ir eder. Bu hafta hücreler van ihrac edccogl henıız bılinmcMlckie beonun yıksndığı tekneyi kırarak ocağın den korumak, yaymak ve kökleştirraber. urnumıyfftlt Yunaniitıana Wvkıya> tutmu?. dır. İzah edeyim: den çıkan bir takım zehirll maddeler, yapacağı tahrr.in edılm?ktedır. Ofis, bo\ iece Burnuna sülüvermişler: da yakardı. mcktir. Bir gün Atatürkün ölümü tehîhtiyarlama devam edcn ve ilerliyen bir y£.hud bu hasta hücrelerin :ş göreme istihsal bolgeler.nden mubayaa edeceğı hay BurEda Uludağ kanunu yürür likesinden bahsedildiği vakit, rahmetli: Bizim lnyisizm dediğimiz şey asla din haldir. ihtiyarlık İ M tee»#üs etmiş bir nıesi. »ağlam hücrelerde ya vazife bo vanların ıhıacı inıkânmı elde edecekiır. Ul''«u bile fazla... düşmanbğı gütmemiştir. Bilâkis. t^m Unutuvovsunuz ki Mustafa Kemalhaldir. Yani inaan vücudünün tedricen zukluğu, yahud da hastalık yapm . Moda mütehassııı gitti > 60. «obelı otel. her eve bir ocaktan 6 U bir vicdan hürrnfeti içinde, kanca bir, )er yirmi yaşma bastı!ar. demişti. gerıcliğini kaybederek ihtiyarlığa doğru Tamnmi} moda müKhasaısı Mıı. Tens evli köy demektir. Hücrelerin dış dünya ile alfikaları adılce bir. dince bir, yalnız mezhebce syO, her gencde kendini görüyordu. YuErküşine ihtiyarlama diyoruz. Gencliğe 6i!. hakikî dış dunya lle yani yaşadığı Lfer. di'n uçakla «hrlmizrlen «yrılmi'ıır Hoş, sellüloz için yeter mi diye dü rı Türkleri tam bir millî birlik içinde kandanberi verdiğim havadisleri okuyan aid vasıfların kaybolup da çökme devrl ır.ız haıici.muhit.iledir. Hava bu seneki Paraları haıcayanıadan yakalaııılı ^i.nmemişiz, fabrikssını kurrnuşuz. Ma yuğurmpğaışaiifU." dedi gencler, vazifelerinin büyüklüğünü annin teessüsüne d« ihtiyarlık diyorut gibi netamelı midir? Vüvud hücrelerj Dlin, Bankahr caadesfnden tramvayla Ka" den direkîerini de orman işletmelefine ğimiz şey, s&rîece, şeriat bezirgânhğı lamalıdırlar. Medeniyet ve kültür daFrenkçedeki Senescence kelimesini ih bundan zarar görür. Gaıete veya rad rt'koye gelnıekıe olan Knseyin adiı bir şır havale etmişiz: Yüz bin metre küp isvasında her geri adım, onları çiledcn tiyarlama ile, Senilit* kelimegini de ih yodaki havadisler f«na mıdır? Vücud ket memurunun tranıvayda 1310 ilrsjım alıp temişiz. veremeyiz demişler, altmış bine eden ve mezheb kavgalarını sömüıcn Kaçan ve 30 sabıkcsı bulunan Ankarah Ahyobazlıem düşmanı idi. Bu sıralarda Ha çıkarmalıdır. tiyarlıkla karşıhyoruz. hücreleri zarar görür. Balıkçı bayat ba med Saııkay»., kı»a zamanda yakalannıış ve irımişiz, ne yapıp edip vereceksiniz, de tsyda bir hoca kalknr.ş, Aleviler aleyVerlainc: «Belâğati yakala, boğazım İnsan ne zaman ve nasıl ihtiyarlama lıkları taze diye bize yedlrmiş midir? üzeıinde bulunan para. sahıbine teslım edii mışiz. 1950 oylarını birbirımizden kaphine mce asırlık bir kitabı türkçeye çe sık! der. Sİ2jler de bütün demagojilere ya başlar? Hekim olmıyanlar bunu yaş~ Hücreler zarar görürler. Velhasıl dış mıştır. mak için. her iki parti, köylüleri aski virerek bast;rmış ve parasız olarak da karşı sürgün avına çıkınız. Nerede, larla ifadeye çalısırlar. Halbuki insanın âlemde her hangi bir hâdise yoktur ki Mahkum bir gazeteci, diin sıkıdan azad etmişiz. Devlet ve millet Alevî halka dağıtmış. Arkasından hir hangisini bulursanız, Aliahın yaratıp vücudündeki çesidli uzuvların her biri az veya çok. uzaktan veya yakından e'ele Türkiye dağlannı bir yeşil çaljya Alevî hoca da: • Asıl hak din bizde yaratmadığını bile sormayınız! D.P. kongresinde tevkif edüdi hayatın başka baska safhalarmda. hem vücud hücrelerinin yıpranmasına ve aSahıbi bulunduğu .A'om gazetesinde mu hasret çektirme yolundayız. dir.» diye bir eser yazmış, tabiî o da de «anıldığından çok evvel ihtiyarlama şınmasına sebeb oîmasın. İlk zamanlar hartır İh«an Yurdoğlu tarafmdan yazilan ve Vaktile Çankaya bekçisine: bastıımış, dağumış. Orta köy Nahive Müdürü ya başlarlar. Bunu hekim olmıyan oku hastalanıp Öİen hücrelerin yerlni taze Hııkuınetln manevi şahniyetini tahkir mahıye Yahu bütün buralar ağaçlıkmış... Yirminci asrın kırk dokuzuncu yıîıntinde görulen bir yazıyı neşrctmck ıu«;ıle beraet etti yucularımın hayret edeoekleri bir kaç ve zinde hücreler alırlar. Sonraları İse hakkında tevkıt' kararı venlrnış bulunan Ta Nasıl kıydınız da kestiniz, diye sora da Ortaçağ din kavgalarma dönmek! Hakikate muhahr mal beyanında bulunT nnijalle izah edeyim: bu olamaz. Çünkü her ölen hücre ge !ât Sumer. dün Savcıhğa gelerek.teslim ol cak oldum. L ç dört milyon hesablanan Alevî Türk rtıaktan sanıic olnrok Dokuzuncu Asllye Gözün uzağa bakjp görebilmcsi için çirdiği felâketler yüzünden kendişins rnuç ve Cezaevine gdndenlmiştır. Makkında Onlar gölgeden gayri bir şey lcrle Hanefî Türkler arasına eski ayrı Ceza Mahkemesmde yargılanmakta olan Or(uzağa uyma) diye ifade edeceğtmiz bir aym derecede kuvvetli halefler bıraka gene tevkif kararı verılrmş olan İhr.in Y\ird vermezlerdl ki... cevabını verdi. lık gayrıhğı sokmak! Oaha ilk yuğruluş takoy Nahiye Muduru Ruştu Çeliğin nıu»ona ermlş ve mahkeme. «uçu »?Accomodation kuvveti vardır. İnsan bu maz. Bu hücreler gelişme çağında (ilk oglu İse, dün Demokrat Partl İl Kongresinde Korksrım. bugün de bir politikacı: ve kayna«ma çağında Türk millî birli hakemesi olarak bulunduğu nırada iki livil bit görmiyerek. Ruştü Çeliğin beraetme kuvveti on, on iki yaçında yani çocuk rahim içi hücreden 2025 yaştna kadar) delege Demokrasi açık havaya çıkmak değini parçalamak! poliâ memuru tarafmdan yaklanarak. Saveıkarar vermiçtır. ken kaybetmeye • başlar. Kulağın duyma o kadar çok miktarda yenl hücre do iıga icsimı edılmtjtır. mektir. Bu halka sizin aayenizden ağac kabiliyeti de daha erken azalmaya baş ğururlar ki hem yıprananm yerini dolgölgcsine kadar hepsini unutturacağız. Beraetle neticelenen dava lar ve 35 yaşında iken bir hayli azalmış durmak, hem ds vücude ilâve yapmak Hükümetin manevi jahsıyeünı tahkir ru dlyiverir de üstelik beni fa»ist çikabulunur. Insan zekâsvnın payitahtı olan kabil olur. Ondan sonra vücudde aşağı çile Bırinci Ağırceza Mahkemesir.de mev rır mı dersiniz? beynimiîdeki hücreler aşındıkça uzvi yukarı bir muvazene teessüs eder. Bu kufen yargılanmakta olan «Pandispanya™ *** \ yet, yerine yenisini koymaya muktedir da şöyle böyle elliye kadar sürer. On gazetesi sahibi Cemil Tekçe île suc konusu Ankarada bir kadının bir evi varmış. değildir. Bu yüzd«n daha yirmi beş dan sonra vücud hücreleri, eskiyen ve clan lilrı y»ıan Avuklt Hasıb Özyurdun «Evsiz kadın olmaz ya, neyse...> diye duruşmaları dıın sona ermij ve Prof. Sabri yaşından itibaren bu hücreler azalmaya harab olanı tamamen telafi edemez bir Esad Siyavusgı':. Hukuk Fakuitesi Dekanı Tevfik Fikretin deve masahna beruetbaşlar. Dahiyane fikirlerin 40 yaşından hale gelir. O zaman da vücud gerileme Nail Kubalı ve Ceza Doçenti Sulhi Dön meyiniz. Haberim doğrudur. Kadıncaevvel beyinde doğduğu belki o zamanlar yc başlar. Mevcud köhne ve aşınmış mezerden rnürekkeb ehlivukufun tanzim et ğızın blr adamla birllkte ya^ayacagı okunduktsn §onra, mahkeme tutmu?. Bir müddet oturmuşlar. Sonra 1leri atllamamış ise, üeri yaşlarda orta hücrelerle idarei maslahata çalı?u ve tiği rapor ya çıkısı ihtiyarlık lehine değildir. di bu da böyle biraz daha gider. Ama, nt yazıda IUÇ unsuru görmiyerek, sanıkların kadın başka bir şehirdeki akrabalarını beraetlcrjne karar vermiştır. yenler çoktur. tşin daha «asılacak tara hiyet bir gün gelir ki hayatın devarm görmeğe gitmiş. Ankaraya dönüşünde Karikatürist Ramizin konferansi fı, göğsümüzde hayatın saati diye tık tık için lâzım gelen faaliyeti göstereır.eder evinin kapısını açmamışlar: Kıymetli Karikatürist Hamlz Gökçe. bugün içlijten makinenin (yani Jtalbin) etlni O zaman dünyayı deği^tirmek zamanı Sen bu evi sattın, demişler. Üsküdar Halkevinde Mat 15.30 da .Karıkabesliyen ince damarın daha doğumu ta gelmiş demektir. Vücud artık yıpranmış 1ÜT'' mevzulu bir konferans verecektır. Meğer o yokken âşık mUafir evi kenkib eden günlerden itibaren üvtiyarla ve eskiyenleri telâfi edemez olduğu gün ÇEVIREN: di üzerine çevirtmiş. Birini bv kadının mağa başladığını meşhur Alman pato ihtiyar sayıhr. O güne kadar ihtiyarlayerine koymuş. Çarşaf peçe notere göCemaziyel'evvel 20 Pazar S.KÂZIM AKSES loğu A»choff ispat etmiştir, türmüş. Orada bir alırn satım senedi makta idi, Hani bahsettiğim şarkıda göy yapmi|lar. Bu misaller bize gosteriyor ki genciz lediği gibi (Uslan artık uelan ey dil. Fiyati: 14ÖKuruş Notere giden sahtekârı polîs arryorsa diye böbürlendiğimiz sıralarda bile vü ihtiyar olmaktasın) var ya, işte (ihtiyar da. bir kadın mı, yoksa bir erkek mi cud makineleri için için yıpranmakta olmakta) dır. Ondan sonra zaten uslsn MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Vasati dır. Bu yıpranma ve açınmanın sebebi demeye lüzum kalmaz, çünkü kendili6,04] 12.22 15.47 16.21 19 51 4.24 olduğu belli değİlmiş! YAYI'NİVLeRİYLE BÜTÜN KİTAPÇILARDA BUL'JNUR. Kadmlara avukatlık, profesörlüfe, hene? Ne diye bir filizken, yeşil yapralî, ğinden uslanır. Ezani I11 431 6.00 9.26 12.00 1.31 10.03 kimlik. yargıçlık ettirdiğimiz şapkalınihayet hazan yaprağı olup yere düşü Bu izahatımdan anlaşılıyor ki, hücyoruz? Şinıdi bunu İzah »tmeyo galı ıcleri yıpraUn iç ve dış dünyaianmn şacağıi. teıkinden ne dereceya ksdar tnuhafaza Vücudümüz bir takım uzuvlardan, u edebilirsek yıpranma ve ihtiyarlama da Ne idik, ne olduk! zuvlar dokulardan, dokular da hüere o kadar geç olacaktır ki hıfzıssıhhanın Son günlerde, dış lerden yapılmıştır. Daha doğruau vücu gaytsl de budur. Çok sıhhi yaşanabilen görünüşü pek uf a dümüzün esasmi görle göremedlğimit, memleketkrde, sıhhl yaşamasıni da bicık tefecik. fakat üancak mikroskopla göıtbildiğimiz ve lince ihtiyarlamayı geciktirmek müm' [ ı zerinde düşünülüradma hücre dediğimiz canh unsurlar kün olduğu fennl birer hakikat olarak se mânası çok derin ortada duruyor. O halde ihtiyarlamak, teşkil ediyor. bir hâdi3e oldu. CaBu hücrelerin vücude getirdiği koca bir taraftan vücudün iyi veya kötü malmilerimize iane kuinsan vücudünün menşei de meni için zeme ile yapılmış olmasına, diğer tarafşünmüştür. Bayramlığını giyer, harçhadidülmizac olduğundan bir de hikâtuları konuidu. de bulunan ve kurbağa yavrularma tan da hücrelerimizin iç ve dış dünyaye hazıralmış: benziyen kuyntklu ve gayet küşük bir Isrından gördükleri zararlara tAbl olBîr iki gün evvel hğını cebine indirir, kayık salrncaktâ. Aman efendim, demiş, sormaym hücrenin. kadın yumurtalığı tarafmdan nıak üzere erken veya geç olabilir. İyi bunu tamamlayan bir athkaracada keyif çatar, Evkafa dua herkesin bugün başımıza gelenleri. Kırda bizim imal edilen .ve yumurta dediğimi* gene veya kötü malzemeden yapılma, ana ve baçka hâdiseye da edersin. Açlık denilen şey merkeb otlayıp dururken. karşıdan bir gaye küçük bir hücre ile birlcçip tek bir bobanın sıhhatli olmalarına tâbi oldu ha şahid olduk. Evkaf Umum Müdürü, meçhulüdür. İmarethaneden bol ne v&rhk haline gelmesidir. Bu Ikl hücıe ğundan kendi elimlzde değildir. Elimiz» Evkaf İdaresinin kurt sökün etti. Merkebin üstüne salkalkındırıima^ı için var? ettirebilmek için şuna buna âbıru ayrı a vrı bu i?e muktedir Oİmâdlklari de olan »ıhhatimizi koruyarak blzden girişilen yeni teşebbüslere dair basına Eskidenberi mevcud iki kötü. huyudırdı. Bizim merkeb de ona saldırdöken mlrasyediye döndürdük. halde birleşinee bir hsssa katanıyorlar: •onra gelecek çocukların iyi malzem» izahat verdi. muza da Evkaf çare düşünmüş. Cami maya kalkmaz mı? İpini çektim, nafiile yapılmıç olmasını eMen geldiği kaMütDmadiyen çoğalmak... le. Dinlemiyor. Bir şahlandı bir ceİane kutusu, h'sanı hal ile, Evkaf duvarlarını kaıatahta zannedip yazılar Bıraktık, böyle oldu dar temine çalişmaktır. Şlmdi ortaya lâllendi ki, sormaym. Bıraksam, kurBu hücre bir iken iki. iki iken dört bir hakikat çıkıyor: Bütün insanlann Umum Müdürü de aoıktan açığa bize la, çizgilerle kirletenlerin bu tahribcilik ilh... mllyonlan buluyar, ionr« bu hüc filân yaşta ihüyarladıkkrını ilmen ve anlattılar ki, Evkafımız, haydi kötü du iihniyetile mücadele için •smahunnukuşs> Smırları içinde kan gövdeyi götüren du Al'ah bilir paramparça edecek! reler bir takım kümeler halinde topla fennen kabule İmkân var mıdır? Asle... rumdadır demlyelkn de, hnlkın yardı d«nilen memurlar tayin etmiş. Vazife Filistinin haline baıktıkça, kurtlarm Efendi, sevgili merkebinin bu aslannıp çpçirlü uzuvları yapiyörlar. leri. duvarları silip, t#mizlemek. İkinM&lzemesi kötü, hayatı kötü »artlar al mını bekler bir vaziyettedir. yediği merkeb hikâ ca savletini işitince dayanamarruş: Her hücre bir mÜddet yaşadıktan tında geçmiş bir vücud çabuk çoker ci kötü huyumuz, sokaklara tükürmek Bıraksaydın yahu! diye bağııyesini hatırlıyorum: Bir zamanlar cemiyetin her sahasına sonra evvelâ çoğalma kabiiiyetini kay Aksi iae geç çöker... Niteklm adam Vartir, malum. Bunun da tetnizleyicileri Adamın pek sev mış. yayılmıs olan Evkaf, bugümkü neslin bediyor. gonra da ölüyor. Rahim Içinde dır ki ruhî ve bedent kabiliyetleri bavarmış. Çoban, hemen belindeki kuyruğu çıdiği bir merkebi varhücrelerin hiç ölmediğl iddia ediletne* kımındnn delikanlı iken bir işa yara elinde topu topu camiden ibaret kaldı. Ne yokmuş ki! Kış gelirken, sürüye mış. O kadar sever karıp efendiye uzatnuş: sc de her halde doğu?tan sonrakl ka nis/. Nice ya?lı tnsanlar vardır ki böy Onu bile idareye gücümüst yetmiyor. Bıraktım, efendim, böyle oldu. miş ki, sırtına bidar da ttylat olmadığından d«vamlı oır le delikanlıların kaç tanesini cebitıden Atalarımız, sokaklardaki güvercinlerin katılıp sefere çikamiyan sakat, hasta > n ip gitmek şöyle dur demiş. yemini Evkaf bütçesinden tedarik edeı leylekler bile Vakfın kesesinden geçiçoğalma olur ve bu sayede ana rahmtn» ! çikarır. Yazımın başında bahgcttiğim nirmiş: filân ve falan. Geçen harbde. Osmanlı saltanatının V« sun, maiyetine bir d«" çocuk büyür Airrtan profesörü 83 yaşında olduğu hal l«rmiç. KaJabadan kasabfiya giden yol;JL adam tayin etmiş. mh'Bâmı payla=r"''., bize birçok yerler Şlmdi, bütün bunlar, zaman zaman tnsaıı yaşayabilmek İçin na«ıl gıda de bir etutltü idare etmektedir. Ons eu. beynini kavuran gtineşten kurtulMerkeb yer, içer, için «Bırak!» emıini verdilerdi. almaya ve teneffiU etmeye mecbur Ue ?'Pta eden ne kadar çok delikanlı var!. mak için, Vakfın serin gölgeliğine sı ecdadımızla övünmek için hatırladığıBıraktık, ama böyle oldu itte. kuruyan gırtlağını, mız birer rr.asal oldu. Bu masala ca gezer, tozar, rahat bir ömür aürermiş. hücreler için de bu böyledir. Hücrenin O halde lfı«enların yaşlrn yaşadı'îlan ğmır, hararetten de yaşayabllmesl için glday» ve havaya yıll?nn fayısı ile değil. sıhhatinin dere o göl^eiikter;i pınarın suyu ile ulatıp, milerin de katılması telılikesinl önleBir gün, merkebin cobanı, hayvanı ihtiyacı vaı Bunları alaıak sarfeder. Ccsile dlçn ck Iszımdır tnsanlar birer serinlermls; gece için de asla kaygu mek için nihayet iane kutularım icada kırda otlatırken, karşıdan blr aç kurt Deniz altı yolu Süprüntülerinı de kan vasıtagile dışârı P^boi van 'mp'ine aHrrn) oli»laıdı o çekmezmis. Adım başında kârvanaaıay. mecbur olriuk. •'elirmla, eeeği yemis. Hem öyle y*miş Üç gün evvel biı ahpabım. tiç ayrlanatar. Eğer hüereler oir takım iç ve dı^ z i ' ' n ; < n a n . . l i n m n n p e y l ı M I I J I I B | I . Yat, mı>! ııiışıl uyu, sabahleyin gene kl, eşekten kala kala bir kuyruk kal beri beklediğı 250 îilo madîn kömü'JNe idik, ne olduk, Yarabbi! tesirlerrien masun kaNavdı. hiç ihttvir sab etmek kabil olurdu. Çok şükür ki yolıına .'it öksüz milsün? Hiç tasaHerbiri birsr lhti:im tinısal) olan Ca mış. Çoban. kuyruğu beline dolrtnıış, nü nihayet alabildi. Günliik gün^Sfiik lamıyacaklardı. Fakat tabiatte seleksi 8 k dâüi lanma. B ıfrıiHrda boynu biil.'ik kal milerimizi, 'îsrafı yüzünden ele jçtine .iö^kös eve döîımüş. efe dinm huzuruna bir havada kavuştuğu bu kömürü, belyon kanunları hâkim olduğu ijin zayıl mskzsın. Hayır sahibleri seni de dü. muhtac kalmış, eski debdebesini devam ı Fakat efendi hazxetleri, pek ki yakmadan gelecek kı§a devıedebile SON HABER t Fafifı Rtfkt Atay Hükmü karakuşî mi5 değil mi? ıvasta Devlet DemlryoUan atelyelerinde çalışan bir me murdan bir mektub «ldlm. Sayın okuyucunı şöyle diyor: Dev'et Demiryollan atelyelerinde çalışan bütün memurlar, bir emirle ve normal ücretle günde 9 saat tnesaiye mecbur tutulmuşlardır. Bu camia içinde ve aym çatı altında çalışan diğer memurlar günde 6,5 saat çalıştmldığı halde, bizlerin 9 saat çalıştirılmamıza saik olan durum, bir esasa dayanıyor mu? Yoksa «hükmü karaku5Î> midir? Siz, ne dersiniz?.» Bu hususta benim diyeceğim şudur: Atelyelerde çalışanlara fazla iş gordüriibnesi. elbette bir lüzum ve bir ihtiyaç üzerinedir. Bilmiyorum ama öyle samyorum ki tamire muhtac lokomotifler ve v.^on!ar çoğalmış, diğer işler artmış ve fazla çalışmak lüzumu hasıl olmuştur. Memleketi kalkındırmak için her sahada çok çahşmağa siddetle muhtac olduğııınuz bir sırada. fazla çalışınız denıek karakuşî bir hiiküm değildir. Diğer memuvların günde 6.5 saatten • fazla çalıştırılmamalarına gelince. eğer bu memurların da 9 saat çalişmalaruıa ihtiyaç varsa, onlardan da bu fazla mesainin istenilmesi lazımdr. bövle bir il;tiyaç yoksa, <.mademki diğerleri 9 saal çalışıyor: bunlar da çalışsınlar» demek hükmü karakuşî olurdu. 9 saat çalısma emrinde esas itlbarile itabet görüyorum. Yalnız şu var ki sayın okuyucumun mektubunda bildirdiği gibi. 9 saat mesainin. normal ücretle yapılması isteniliyorsa bu. doğru «ieğildir. Farla çalıştırdığımız her ferde bu fa/Ia mcsaisile hakkettiği ücreti VUJIIP'Î la/ımdır. Angarya memnudur. Her nimet bir kiüfet mukabili olduğu gibi. hpr külfet de bir nimet mukablli olmak lâzınıdır. Verilen emir, fazla iş istiyor da f:ızla ücret vermiyorsa. o zaman emrin bu kısmı. hakikaten bir «hükmü karakuşi. dir. Devlet Demiryolları fdartsi, fazla çalıştırdığı mensublarına fazla mesal Ucretlerini vermelidir. İçkili yerlerin lahdidı işi suya düşüyor Salı gununden itibaren Galatasaray il« Taksim arasındaki tramvay ve otobus durak yerlerinde »aat 16 ile 20 arasında traınvay ve otobusler durmıyacak; halk. tramvayiara ya Taksımdan yahud da Ingillz Sefareti önünden b'neeektir. Tecrübe mahiyetinde verilen bu karsrla nakıl vasıtaîarının Galatasaray caddeslni tıkamalarımn önun* geçlleceğı umulmnktadır. Galatasarayla Taksim arasındaki durakiar, bazı saatlerde kaldınlacak # Evvelk: gece Altıncı llkokul. Veznecller ıKuılayl salonunda velilere bir musarner» vermiştir. Yuzlerce anne ve babanın toplanciığı bu müsamerede Dr. Cenıal Zeki, »Çocuk sevV'i" üzerinde bir konusma yaprrll$. mtlteakıben okulun müsanıeresl baflamiftır. Çocuktarın okudukları milil. vatani manzumeler çok beçenılm.ş ve aıkışlannuştır. Veznecilerdeki Altıncı Okulun müsameresi Gec;tr.Ierde evi yanmıj olan Iskenderpasa Muhtarına. Fatih. Sarıkaya »emti C H.P. ve D.P. ocakları menjub^annın yardımıle. bir ev yapîlmıştır. Bugun saat 10 da bu evin kapısı önunde her ıkı parti tarafmdan mıiiterek bir tören vspılacak ve anahtar. sahiblne teîlirr. edllecektlr. Tören »ırnsmda «ve her ıkı part : mn bayrakları yanyana asılacaklır. C.H.P. ve D.P. nin bugün müştercken yapacağı tören Şehrlmize gelmis olan Fransız Komedi hryeti «crcfine dıln akjam Atlas «ınemasında C.H.P. II Başkanı Dr. Esad Durusoy tarafından bir kokteyl parti verilmistir. Kokteylde şehnmizin tanınmış simoları. Partlliler. satuıtkarlar ve basın mensublar» hulunmuşlardır. Fransız artistleri şerefiııe kokteyl FOTO SAPAH flünya Sdebiyatındân HJcrcümden PESİM ATÖLYELERİ T T PAZAR günleri AÇIKTIR. Beyoğlu, Galatasaray. Tel: 40108 CUM ÜRİYET Nüshası 10 kuruştuı AL ... l'urmv» Harlc 60., Kt Abone şeraıtı ısoc • 1601, N00 . , K K A T O daztternn* «on,;»r:itn « v m ve »azıü oeıreriıUtD «dılmcaın udc oKmmaa. tlâniârnan ouüuUrct C«DU! •dllmas. c€ğini de düşündüğü için ayrıca memnun. Bu münasebetle, Kuı ~;?ıne deposunda kömürün nasd tartılıp teilim edildiğini anlatan bir tablo çizdi, bayıldım. Günahı boynuna, size de anlatayira: Meğer kömür tartmak de bir sanat işi imiş ve bunda esas, kömürü, nıuhtelif hak »ahiblerine, kul payı değ'l. Allay payı şeklinde dağıtmakmış. Kürek, elinde tu'.tnuı keyfine, müşterinin hal ve şanına göre. bazan kömür yığmının ta tepesine şöyle bir dokunup sepeie kafa kadar kocaman parçalar döküyor; kâh yığının dibini kurcalayıp bir mo.oz ve toz hemulesi çıkartıyor, arasıra da, yeraltı bölgelerini karıştırıp bir ıniktar toprak ilâvesile nıala çeşni katıyormt|. Ahpabımın anlattıkları bana bir Hkir verdi. Mütehassıslarıru toplayıp bir istişare edilse fena olmaz. Havzadaki istihsal bu güzelim nispette devam ettikçe, gömür, mevcud tasalanmız.arasında bizi her yıl böyle kara kara dusündüren belli başh derd halinde kaidıkça, kürekler toprağı böyle hı•ımla kazıdıkça, günün birinde, Kuruçeşme ile Zonguldak arasında bir yeralü yolu vücude gelebilir. Hazır el değmişken. şu kürekleri biraz daha hızlı dalrlırsak, belkt bir iki kış tonra, Zonaulıl" ktan Kumseçmeye yerallı dekovih ile kömürümüzü taşır, rahat ederdik. | Yazan: Hamdi Varoğlu | GalSaa, en kestumesi de bu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear