26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 Kastm 1049 cumnunıiBT BİR DAKİKA : Dünyanın Komplo iddiası sanıkları Meclisin gıda vaziyeti dün tahliye olundular Baştarafı 1 inci sahijede liye eeza yargıçlığına havale edilmiştir. Yargıç Fikret İlseven talebi, İstanbuldan getirilen ve Mühürdaroğlu ile Nuri Leflefe aid evrakın henüz tetkik edilmemiş olması esbabı mucibesile reddetmiş, ve keyfiyet mevkuflara tebliğ edilmişti. Haberi bu sabah duyan avukatlar, itiraz etmişlcr ve bilhassa Nihad Akpınar. Savcı Abdullah Kay»kçıoğlunu görerek: «İlk tahiikat gizlidir. Fakat ihbar açıktır. Bunun bize verilmesi gerekir. Ihbarı muhtevi plâğın teksir edildiği anlaşılmaktadır. Bunun bir suretini bize veriniz. demiş ve tahlive kararınm Mecliste milletvekilliği dokunu!mazlığmın ' kaldırılması talebinden sonraya kalmasınm adalet için iyi olmıyacağını ilâve etmiştir. Avukat Nihad Akpmara, saat 14 icin randevu verilmiştir. Fakat 10.3211 arasında mevkuflara tahliye edildikeri bildirilmiş ve serbest bırakılmışlardır. « Bir facia olarak tertiblenen ve fakat aktörlerinin ve rejisörlerinin akılsızlığı yüzünden komeıî va olarak nihayetlenen bu sikasd oyununa (Millet Partisine tuzak) adım takmak çok uygun olur. İftira silâhı geri tepmiş, aktörü yaralamış. sarsıntısmdan perde yırtılmış. kuklanın ipini tutanların başları görülmvstür. 1320 milyon seyirci kütles hükmünü şimdiden vermiştir Millet Partîfi için şeref teşkil eden bu hâdisede beni üzen bir nokta; Başbakanın polis romanlarına benziyen bir oyunda şu veya bu sebeble hazır bulunmuş olmasıdır. îşgal ettiği mevkiin itibarını gölgeliyen karanlıkları Başbakanın dağıtmasını ve millet vicdanını tatmine muvaffak olmastnı temenni ederim. Bu meselede eski arkadaşımız Celâl Ba yarın oynadığı rolün millet tarafından kavranmasını görmekle bahtı.var olacağım. Bir sivrisineğin esiri olan 4 günlük ömür için Türk milletinin hayat ve hürriyet davasında tuttuğumuz yoldan bu gıbi oyunlardan korkarak bir adım bile geri atmıyacağımızı bir kere daha belirtmek isterim.» Bundan sonra avukat Akıpınar da uzun izahlarda bulunmuştur. Hâdise hakkında D. P. nin verdiği malumat Tecavüz hâdısesi dolayısile Demokrat Parti mümessillerinden sadece şu malumat alınmıştır: «Hâdise şu şekilde cereyan etmiştir: Bayar, öğle üzeri yaya olarak Sağlık Bakanlığı durağından geçerken arkadan süratle gelen bir otomobil Bayarın hizasında durmuş, içinden çıkan Fuad Arna ve Bölükbaşı ile bir üçüncü şahıs kendisine beş altı adım yaklaşarak yüksek sesle mütecavizane bazı sözler sarfetmişlerdır. Bayarın bu çeşid bir harekete tabiatile mukabele etmemesi ve sü kunetle yürüyüşüne devam etmesi üzerine bu adamlar tekrar otomobile binmişler ve tehdidler savurarak uzaklaşmıslardır.» Reşad Aydınlının sözleri Reşad Aydınlıya gelince o da bize şunları söyledi: «Savcılığa bugün bir mektub verdim. Bu mektubum bazı gazetelerde bana atfen yayınlanan, hakikate uymıyan sözleri tavzihten ibarettir. Bir taraf ihbarı varid görüyor, siz ise ihbarda bulunmadığınızda ısrar ediyorsunuz? İhbarı ben yapmadım. Vuku bulan davet üzerine çağrıldığım yere giderek konuştum. Bu hususu esasen kanuni mercilerden hiç bir zaman gizlemedim. Ancak mesele Adalete intikal etmiş bulunuyor. Daima adalete hizmetin esas olduğu noktasından hareket ettim. Olaylar hayli gelişmiştir. Önümüzdeki günlerde hangi noktai nazarın kanuna daha uygun olduğu meydana çıkacaktır.» Aydınlı, bundan sonra mütaleasını teyid için Türk ceza muhakemeleri usulü kanununun 151 inci maddesindeki sarahatten bahisle şunları söyledi: « Suçlulara dair ihbarlar şifahi veya yazılı olarak Cumhuriyet müddeiumumilerine, zabıta makam ve memurlarına ve gulh hâkimlerine yapılabilir. Bu ihbarlar kanunî mercilere tevdi edilmek üzere, vali, kaymakam ve nahiye müdürlerine de yapılabilir ve şifahi jhbarlar üzerine zabıt varakası tutulur. Ve takib, şikâyete bağlı olan suçlarda bu şikâyet yazı ile veya bir zabıt varakasına dercedilecek beyanla Cumhuriyet müddeiumumiliğine yapılabileceği gibi yazı ile olmak şartile yukarıda gösterilen makamlara da yapılabilir. Durumun, kanunun bu tarifatı dairesinde serinkanhlıkla mütaleaı dahi hakıkati belirtmeğe kâfidir.» hiyette idu Marylynn âlicenablık göstermiş, onu affetmişti. « Gördün mü bak, ben senin zsnnettigin kdar sersen değilim. Pokey» diyor gibiydi. «Ne büyük bir kedere kapıldığını biliyjrum ve seni kabahatli görmüyorum. Senelerdenberi bana yaptığın iyilikleri unutmadım ve seni yüzüstü bırakmakla ne büyük kötülük ettiğimi de biliyorum. Ne j'apalım, elimde değildi. Fakat biliyorum ki senin de elinde değildi. Evvelâ ben sana vurdum. sonra sen de bana mukabele ettin. Sana ne kadar borcum varsa hepsini bu şekilde ödeyorumSen de bana ne borcluysan artık hepsini unut. fit olalım.» Bu öyle açık ve basit bir cevabdı ki Bess bu sözleri kulağında Marylynn'in o kalın ve tenbel sesile duyuyor gibiydi. O zaman tuhaf bir şey hissetti; senelerdenberi duymadığı bir histi bu. Bel kemiğinden bir şey koptukalbine doğru yükseldi, boğazını tıkadt. Kaburgalannı zorladı, kulaklarında uğuldadı, şakaklarını zonklattı. Hem büyük bir ıstırabdı bu, hem de büyük bir ferahlık. Sanki derinlerden bir sıcak su cereyanı fışkırmış, göklere kadar yükselmişti. Bu nıuazzam ve yakıcı indifa en yüksek nokt;>=ına varınca Be?s Pokeyin gözlerinde bir nem olarak belirdi. Kendine hâkim olamıyarak, ağzı açıldı. O zaman içinden: <Ne ya Dolmıyan çekirdek Hüseyin Cahid üstadımız iki zabıta vakasından bir başmakale çıkarmış: 1 Basdan bir eroin imalâthanesinin gahibi «Demokrat Partiye girmek teşebbüsüvde buluvmak niyetinde» imiş. 2 Izmirde ıtsvlsuz kurulan bir kadınlar derneğinin dağıtılmasını, muhalifler «Baskı yapuıyar» diye gösterebilirlermiş. Gvlmeyin. Vallahi. biüâhi yazmış. Hem de ciddi ciddî, kocaman koconıan, uzun uzun yazmış. Şimdi Amerikada bulunan mııhterem pirimiz hâdiseJeri, anlaşılan. acaib bir tarzda görmeğe bnşladı! D. N. Gecekondu mahallesi elektriğe kavuştu Baştarafı 1 inci sahifede , Sevgili yurddaşlarım! Hatırlarsınız ki on beş gün e\rvel sizin davetliniz olarak aranıza gelmiştim O zaman İstanbu'da mesken sıkıntısı duvarak birer yuva yapan siz yurddaşlarımla görüşürken bana o gün samimi olarak derdlerinizi söylemiştiniz. Aziz yurddaşlarım! Ben o zaman cBu memlekette her şeyin fevkinde olarak bir kanun vardır. Cumhuriyet hükumeti vatandaşın ayağına kadar gelir. din ler, kanunların icablarını tatbik eder> demiştim. O zaman siz benden bazı şeyler istemiştiniz: Bu meyanda ışık vardı. Işık bir memlekette medeniyetin ilk alâmetidir. Işık medeniyetle birlikte gelir. Ben bu arzunuzu Bele diyedeki Daimi Encümen azalan arkadaşlarıma bildirdim. Biz yapabileceğimiz işleri vâdederiz. Bugün bu arzunuzun yerine getirilmesinden dolayı ben sizlerin namına Şehir Meclisi arkadaşlarıma ve Elektrık İdaresinin kıymetli memurlarına teşekkürü vazife bilirim. İkinci davanız olarak Kızılay aşhanesi burada işe başlamıştır Kızılayın şimdi burada bulunan Başkanı Vasfi Aktin bu ricamı yerine getirmiş bulunmaktadır. Dispansermiz faaliyete geçmiştir Su davanız hal yolundadır. Kuyularınızda mikrob bulunduğu nu söylediler. Alâkadar memurlar gelip buralarda ilâclamalarda bulunacaklardır. Ayrıca arteziyen işi de incelenmektedir. Karakolunuz da vardır.» Valiyi karşıhyan halk ayrıca iç karakol isteğinde bulunmuşlardır. Geçenlerde evleri yıkılanlar da evlerınin tekrar inşasına müsaade istemışlerdir. Vali bunlara: «»Kanun ne emrederse onu yapacağız.» cevabını vermiştir. Meçhul telefon,. uharrirler. hele bizim gibi hayatın çeşidli şubelerinde beş havan dövenler, satıhta dolaşan banlan tarafından bir çok aksaklıklarm mesulü. suçlusu sayılırlar. Bu yüzden ağır mektublar alır, haksız tarizlere, meçhul telefon azarlamalanna maruz kalırlar. Bereket butıların «ranında bizi okşamak zahmetine katlananlar vardır da gayretimiz kırılmaz. mesleğimizin cilvesidir diye o tarizlere katlamnz. Geçende otobüste yanına otuıduğum bir genc bana sordu: Affedersiniz, Burhan Felek siz misiniz?. Evet efendim. Şu mahud Atina hâdisesi hakkındaki neşriyatınızdon sonra. okuyurulardan ve genclerden tasvib mekrubları aldınız mı? Bir muayyen mesHe hakkında bize gelebilecek mektubların sayısı hiç hir zaman büyük değildir. Bu mesclede de bir kaç tasvib mektubu aldım. Lâkin biz fikirlerimizi rey toplamak için değil, halkı elimizı.en geldiği kadaravdınlatmak için ortaya atarız, dedim. Tıh Fakültesi talebesinden olan bu genc, bu hâdisenin bu kadar dejenere edilmiş olmasından duyduğu teessürü yaşuıdan beklenmiyen bir olgunlukia anlattı. Bir istitrad olarak yazdığım bu küçük tesadüften bahsedisimin sebebi, bir kısım palavracılann isimlerini yazabilirim, Efendim! Kapanmıs bir hâdiseyi açıyor, diye sırtlarındaki ağır sorumluluğu başkasma aktarmak istemeleri yanında gazetecinin aklı selim ve vazife hissi kar;ısında hakikate doğru >ürümesi mecburiyetini' belirtmektir. Unutmamalıdır ki; yalnıx hakikati ve doğrıı bildiği şeyleri, hizmetinde çalıştığt umumt efkâra arzetmekten başka kaygısı olmamak lâzun selen gazeteci bile bile susarsa vazifesine hıyanet etmiş olur. Bize verilen kalemi dalkavukluk, heyamolacılık yolunda kullanırsak onu ve kendimizi reziL mesleği hâcil ermiş oluruz. toplantısı Milli Savunma Bakanı, deniz gedikli subaylarının aylık ve terfi durumları hakkında izahat verdi Gıda ve Tarım leşkilâtının başkanı. yakında milyonlarca insan aç kalacaktır, dedi Vashinçton 21 (aa) Bugün gıda ve tarım tîşkilâtının (F.AO) seaebk toplantısı «çılış merasim csnasında demeçte bulunan bu teş küitın umum müdürü Morris Dodd lunları söylemiştir: « F AO. nun güttüğü gaye kimsenin aç, elbisesiz ve ocalcsız kalmıyacağı bir dünyanın kurulu•unu temin etmektir.> Birleşik Amerikanın Tarım Bakanlığı «ski müsteşan <4an Todd 1949 senesinin mahsul durumunun 1948 senesi kadar iyi olmadığını belirttikten sonra demecine »öyle devam etmiştir: < Kıtlık tehlikesi 1947 sen«sindeki fifci dünyayı artık tehdid etmemektedir. Bununla beraber müz Bayara kar?ı yapılan ter»viİ7İer min gıda azlığı dünyanın yarısınTahliye edilenleri taşıyan otomodan fszlasıru kıvrandırmaktadır ve bil yola kuyulurken Celâl Bayar milyonlarca insan yakında aç ka da evinden çıkıp şehre yaya olarak lacaktır.» nmeye başlamıştır. Karşılaşma troleybüs durak yerinde olmuştur. Demokrat Parti Başkam oradaki gazetecinin önünde duraklıyarak gazetelere göz gezdirmekte iken süratle gelen bir otomobilin 1520 adım geride birdenbire durduğu ve Ankara 21 HVlefonla) Bugün içinden fırlavanlann birbiri, »rdınZiraat Fakültesi konferans salo ca Celâl Bayara doğru koşarak nunda Birleşmis Milletler ekono kendisine 45 adım mesafede durmik ve sosyal konseyine bağlı uyuş duklan, baeınp çağırmağa başlaturucu maddeler komisyonunun dıklan görülmüştür. başlıca afyon istihsal eden memleMillet Partisi mensublarından ketler huşusi komitesi saat 11 de ilk toplantısını yapmıştır. Toplan Yalçın Urasın ağır sureHe hitablatıya Hindistan, Iran. Türkiye, Yu rını müteakıb Fuad Arna, Bayara goslavya delegelerile Uyuşturucu şöyle bağırmıştır: «Ruslardan para Maddeler komisyonunda ara olan aldığıma dair jerefsiz iftiralarınızı Çin. Mısır, Amerika, Fransa, Ho duydum. Senin bir sahtekâr adam landa. hükumetlerinin müşahidleri olduğunu zaten ilân etmiştim. Şimve Uyuşturueu Maddeler komisyo di buraHaki vatandaçlan da ishad nu reisi Dr Stane Kranoveç ile Bir ediyoıum. Şerefsiz adam, yalancı le?miş Milletler Uyuşturucu Mad hürriyet kahramanı! Seni herkesin deler şubesi müdürü Leo Steinig önünde terıil ediyorum.» Bayar, bu tecavüze hiç bir mude katılmıs bulunuyordu. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı kabclede bulunmamıstır. Arnayı Kemali Bayizid toplantıyı bir hita müteakıb Osman Böiüjjbaçı söze ba;Iamı$ ve o da Bayara demışur be ile ıçmıştır. Müteakıben kongre baskanhğına ki: « İnönüyü öldürmek lâzımdır getirilen AH Rana Tarhan kendisinin riyasete davet edilmesine te diye Erzurumdan vaktile gelen l«kkür etmiş, toplantınm gayesinin mekhıbu hasıralb etmiştin. Şimdi afyon istihsalinin tıbbi ve ilmî ih de bize ruzak kurmak için girifilen tiyaclara inhisar ettirilmesi hak bu teşebbiiste artist rolünü alarak kında fcir iptidai anlaşmaya var Kâam Özalpa: «Belki muhafaza mak olduğunu ıtöylemis. Birleşmiş tedbirleri alırlar. İnönüye bildiriMilletler ekonomik ve gosyal kon niz» demek suretile, hem İnönüye seyinin uyujturucu maddeler hak kur yapıyorsun, hem bizleri yani kında yaptığı içtimalara, aldıgı ka muvazaasız muhalefeti r^ırmak israrlara temasla bu kararlar tiyor*un. Hem de, kendini suikasdlere maruz olan büyük bir devlet dan 3 ağustos 1948 tarihlisinin adamı göstermek fırsatım kazanımernini okuduktan .«onra sözlerine yorsun. Bütün hakikatleri ifşa eçoyle devam etmiştir: deceğim. Neden Erzurum mektu« Tali komite, komisyona bundan İnönüye bahsetmedin?» tevdi ettıği raporunda beş memBu ağır sözleri sarfeden mütecaleket mümessillerinden mürek viz, cüretini daha fazla artürarak keb bir hususi komitenin içtimaa şunları ilâve etmijtir: çağrılmasını ve işbu hususi ko« Biz adam öldürürüz, köpek mıtede aşağıdaki mevzuların gö öldürmeyiz.> rüşülmesini tavsiye etmiştir: Celâl Bayar. bu tecavüz hâdisesi a) Afyon ihracatının bir kon karşısmda maliim soğukkanlılık ve tenjana raptı için bir anlaşmays vakarını muhafaza etmiş, mütecavarılması. vizler ise tekrar otomobillerine oib) Alâkalı memleketlerde is nerlerken pcncereden başlarını çıtihsalden, istihlâke kadar her kararak «biz sana gösteririz» diye sahaya râci bir tekel idaresinin bağırmışlardır. kurulması. Tahliyeden sonra sazctecilcre verilen beyanat c) Milletlerarası kontrolu takviye edecek olan beynelmilel bir Tahliyeyi müteakıb, Osman Böalım satım ajansının teşkili. lükbaşuıın evinde bir çok gazete Tâli komite ayru zamanda. her muhabirleri toplanmıştı. Hikmet hangı bir anlaşmanın muvaffak Bayur, Ahmed Tahtakılıc da oraolması için, imalâtçı memleket da idilcr. Fuad Arna da bcraberdi. lerin teşrıki mesaisinin şart ol Avukat Nureddin Ardıçoğlu ıls, Nihad Akpınar da evde idiler. Tahduğunu da belirtmiştir. liye edildiklerini anlatan Os Uyuşturucu maddeler komis man Bölükbaşı, gazetecilere demişyonu, Tâli komitenin raporunu tir ki: tasvib ve ekonomik ve sosya! • Tahliye emri bana bildirilinkonseye arzetmiş, konsey de başlangıçta arzettiğim kararı ittihaz ce Müdüre: «Sevinmedira, bilâkis bunun biraz dsha devam etmediğietmiştir, ne üzüldüm> dedim İşte baylar. şimdi burada müFuad Arna dî uzun boylu bezakere edecegimiz mevzuun ta ıanat veımiş, ihbarın iktidarla anrıhçesı budur.» laşmak suretile Celâl Bayar taraKongre Başkanının sözlerin fından tertib edildiği iddiasını orden sonra toplantıVa son veril taya atmış ve konuşmasında Cemiştir. lâl Bayar hakkında çok ağır sözler Komite. her gün saat 10.30 ile sarfehniştir. 12.30 ve 15 ile 17.30 arasında Osman Bölükbaşı, kısa konuşatoplanacaktır. rak demiştir ki: Milletlerarası afyon kongresi Ankara, 21 (Telefonla I Büyük Millet Meclisi bugün saat 15 de Baş kan vekillerinden Trabzon milletvekili Raif Karadenizin Başkar.hğında toplarimıştır. Gündemin birinci maddesi olan Tekirdağ milletvekili Ziya Ersin Cezaroğlunun, kurakhk yüzünden hayvanlarım yok pahasına satmakta olan çiftcilerin durumuna dair Ekonomi ve Ticaret ve Tarım Bakanlıklarından sözlü sorusuna Ekonomi ve Ticaret Bakanı Vedad Dicleli, Tarım Bakanı ile birilkte Başmakaleden devam 2 sralık toplantısmda cevab vereçalışması lâzımdır. Bir yandan zaceğini söylemiştir. rarlı çocuk yayınlarına karşı yaSeyhan milleb.'ekili Sinan Teke saklayıcı tedbirler alırken, bir vanlioğlunun, deniz gedikli subayla dan da kalitcli ve güzel kitablan rının aylık ve terfi durumlan hak teşvik etmeyi ihmıl ermemeliyiz kırda Milli Sa\unma Bakanlışra Bu ıığurda katlanacajpmız fcdadan sözlü sorusuna cevab veren. kârlıklara sınır çizmek günahtır Milli Savunma Bakanı Hüsnü Ça Aksi takdirde kutladığımız haftakır, bugün orduda 74 gedikli suba lar birer nezaket formalitesi olyın bulunduğunu ve 340 tarihli bir maktan başka bir işe yarayamaz. NADIR NADİ kanunla bımların maaşlarınm 30 liradan verildiğini, 1941 de gene bir kanunla 30 lirahk bir ücret ilâve edildiğini ve 1945 de de ayrıca asli maaşlarına 5 lira daha ilâve olunduğunu ve böylece maaşları280 üraya baliğ olduğunu, ve zaten orduda bu smıfın lâğvedi'.diğini ve tasfiye edilmekte olduğunu açıklsmıştır. NcnYnrk 21 fA.P.) Türkiye Ne haftası? Reşad Aydınlının lokanfada evrak çaniası çalındı Baştarafı 1 inci sahifede ta. üç saat on dakikahk bir müddet sonra iki memur tarafından Reşad Aydınlıya Mecliste teslim edilmiştir. Reşad Avdınlırun çantası şöyle kaybolmuştur: Aydınlı bugün öğle üzeri Yıldız lokantasında yemek yerken »linde her zaman görü'.cn büyük siyah çantasını mutadı veçhile vesliyere bırakmış, fakat almak istediği zaman yerinde olmadığını görmüştür. Bunun üzerine derhal İkinci Şubeye Tiüracaat etmiş süratle «elen iki sivil memur işe el koymuştur. Bu sıralarda aynı yerde kırmızı bir çantanın bulunduğu görülmüş ve nihayot bir zatın dalgınlıkla ve kendi kırmızı çantası sanarak Reşad Aydınlının siyah çantasını alıp götürdüğü anlaşılmış ve hâdise zsbıtla tesbit edilmiştir. Dalgm vatandaşın Bakanlardan birisinin evinde muvakkaten misafir b*jlunduğu da öğrenilmistir. Diğer taraftan Reşad Aydınlı «avcıhğa giderek yeni bir mektub tevdi etmiştir. Bir ara gazetemizın Ankara bürosuna gelerek bir müddet kalan Aydınlı: * Ben bir ihbarda buhınmadım.» feklindeki ikrarının sebeblerini snlatmış, buna rağmen. bilhassa Celâl Bayara yapılan tecavüz hâdisesinden sonra, olaylann kendisine hak verdirecek şekilde gelişmekte olduğundan bahsetmiş ve Mecliste gerektiği zaman, yapacağı konuşmanın kendi hakkında yaratılmak istenilen kötü havayı dağıtacağını ummakta olduğunu belirtmiştir. Hükumef, Sadık Aldo» ğan için yolladığı tezkereyi Meclisten geri alıyor Baştarafı 1 inci sahifede Komisyon bunu müteakıb dağılmış ve Ihzari komisyon mesaisine devam etmiîtir. Bu arada Reşad Aydınlı. Meclise gelmiş ve hiç bir temas yapmıyarak dönmüştür. İhzari komisyon raporunu yetiştirip Karma komisyona verememiş olduğundan tabiatile is bugdn Meclise intikal etmemiştir, Bu aksam bir taraftan Karma komisyonun delil bulunamadığı mütaleasile raporunu hazırladığı söyl*nirken, diğer taraftan geç vakit çıkan bir haberde de hükumetin Sadtk Aldoğanın milletvekilliği dokunulmazhgı hakkındaki tezkeresini Meclisten geri istediği bildirilmekte idi. inönüye hediye edilecek hindi yarın geliyor Bundan sonra if ve işçi bulma servisi kurulması hakkındaki 88 sayılı sözleşmenin okunmasına dair olan kanun tasarısı ve çalısma komisyonu raporu okunmuş, İstanbul milletvekili Senihi Yürüten (D. P.) nin rapor hakkındaki itirazlan dinlenmiş, çalışma komisvonu JÖZCÜSÜ Denizli milletvekili Hulusi Oral bu itirazlara cevab vermiş ve rapor kabul edilerek birinci görüşülmesi yapılmıştır. Büyük Millet Meclisi çarşamba günü toplanacaktır. Amerika ithalâtını arttırdı Washington 21 fa.a.> Ticaret Bakanlığından bildirildiğine göre, eylul ayında Birleşik Amerikaya yapılan ithalât 530 milyon 500.000 dolarlık olmuştur. Bu miktar ağustos ayındaki ilhalâttan 39 milyon 900.000 dolar fazladır. Öte yandan Birleşik Amerikanm ağustos ayında 880 milyon 700.000 doları bulan ihracatı eylulde 904 milvon 300.000 dolara yükselırıiştir. Türkiye de da'nil olmak üzere Avrupa kılkınma proğramı memleketlerinden yapılan ithalât ağustos ayında 56 milyon dolar kıymetinle iken eylulde 69 milyon 100.000 dolara varmıştır. Rusya vc peykierile ticaret Doğu Avrupa memleketlerile ticaret mübadelelerine gelince ağustos ayı içinde 8 milyon 300.000 doar kıymetindeki ithalât eylulde 11 milyon 500.000 dolan bulmuştur Birleşik Amerikadan bu memleketlere yapılan ihracat da 6 milyon 500.000 dolardan 7 milyon 800.000 dolara yükselmiştir. Sovyet Rusyadan ithal edüen mallar 3 milyon dolar kıymetinde ken yedi milyon yüz bin dolara çıkmıştır. Sovyet Rusyadan bilhasso kürk, manganez ve krom ithal edilmiştir. Cumhur Başkanına hediye edilecek olan «Birlik. isimli 16,5 kiloluk babahindi bugün yola çıkarılmıstır Bu hediyeyi getirmekte olan Gene Malecki'nin çarşamba günü Türkiyeye varması beklenmektedir. Pasifik sahillerinin hindi sergisinde birinciliği almış olan bu baba hindi, bir iyi niyet ve münasebet tezahürü vasıtası olarak, Türkiye Cumhuriyeti Başkanına gönderilmektedir. Amerikalılar kasım ayınm son perşembesinde «Şükran günü» nü kutlarlar. Bu arada hindi yemek bir gelenek haline gelmiştir. Başkan İnönüye hediye edilecek olan büyük baba hindi, kendisine Amerikan şükran gününün arifesinde sunulacaktır. Gene Malecki'nin yüksek Türk şahsiyetlerine verilmek üzere iki hindi daha eötürmekte olduğu ilâve edilmektedir. Tecavüz esefle karşılandı Bastarafı 1 inci sahijede Millet Partisi mensublarının daha Cezaevinden ayrılır aynlmaz çıkardıklan bu hâdise, muhteli/ yonımlara sebeb olmuş, bunun müretteb olması ihtimalini ortaya atanlar da bulunmuştur. Millet Partisi çevrelerinde bu hareketi takbih edici herhangi bir beyana tesadüf edilmemiştir. Buna mukabil Celâl Bayarı suikasd ihbarının neredeyse yegâne mesulü olarak gösterme yolunda geniş bir gayrete geçilmiştir. Hakikatte ise, Reşad Aydınlının ihbara esas olan konuşmayı daha geçen aym 25 inde yapmış olduğu bilinmektedir. Aydınlı bu konu hakkında Celâl Bayarla Balıkesir treninde ve ancak bu ayın 9 ' unda konuşmuştur. Kâzım Özalp tarafından Savcılığa verilen malumatta zühul eserı sayılan cihetler gene bizzat Demokrat Parti Başkanı tarafından bir dilekçe ile açıklanmıştır. Nihayet karma komisyonda aleyhteki 11 oya karşı gelen 13 oydan ikisinin Demokrat milletvekilleri tarafından kullanıldığı da bir hakikattir. Bütün bunlardan sarfı nazaı kanun veya açık tartışma yolları dururken, bu uğurda mücadeleye giriştiklerini ileri sürenlerin, yoluna giden bir vatandaşı çevirip ağız dolusu sövüp saymalara kalkışmaları çok hazin ve ibret verici bir manzara teşkil etmiştir. Miss Pokey, mahkemeyi işgalden dolayı sizi elli dolar para cezasına mahkum ediyorum. Bilirim, siz tivatro mensublan, kendinize biraz reklâm için işi hayli uzaklara vardırırsınız. Yalnız, şunu kabul ediyorum ki. sizin kendi kendinizi itham edişiniz o mahud elmas hırsızlığı masalına nisbetle çok daha yeni bir buluş. Bunun size halk arasmda büyük bir sevgi e takdir kazandi'd'âı da muhakkak. Bu oyunu kendi menfaatinizi değil, size güveneri ve sizi kendisine mümessil olarak kabul eden artistin menfaatini düşünerek jynamış olmanızı da takdir ediyorum. «Bu müessif kaza bir kere olduk tan sonra değiştirmek elinizde bulunmadığma göre ,kopan gurültüyü Mrs. Cren?haw'in yoksa Marylynn'in mi diyeyim? Marylynn'in istifade edebileceği şekle sokmaya çalıştmız. Kimbilir. belki de böyle bir reklâma mukabil bir geceyi hapisanede geçirmeyi ve elli dolar ceza vermeyi pek ucuza mal olmuş bir muvaffakiyet sayıyorsunuzdur. Ne yapalım, bu seferlik bu kadar. Fakat bizim işimiz başımızdan aşkın, Miss Pokey. Sonra, bu gibi işle re alet edilmek hoşumuza gitmez. İnşallah bu size bir ders olur da * D i r daha ne tabanca ile oyndr^ınız. ne de kanunla. nizamla. Bir daha sefere bu kadar ucuz kurHılamazsınız çunkü. Hadi bakalım, talihiniz açık Bir milyon liralık bir sahtekârhk! Baştarafı 1 inci sahifede murun bu işlerden 100 bin liraya yakın para kazandığı da iddialar arasındadır. Ticaret Bakanlığından gelen bir memur, geçen hafta sanayi işletmelerini dolaşırken henüz kurulmamı? bir işletmenin yün ipliği ithal etmek üzere olduğunu görmü? ve vaziyeti Ticaret müdürlüğüne bildirmiştir. Müteakıbon Müdürlükçe bütün ithal permileri gözden geçirilmiş ve sahte permiler tesbit edilmiştir. Hâdise de böylece meydana çıkarılmıstır. Ters yoldan emtia ithal ermek üzere teşebbüse girişen tacirlerden biri yazılı olarak itirafta bulunmuştur. Diğerlerinin de yakında itirafta bulunacağı tahmin edilmek tedir. İstanbul piyasasında oldukça büyük tesir bırakacak olan bu hâdisenin bir kaç güne kadar savcılığa aksetmesi beklenmektedir. Varşovada gazetecilere dinletilen plâk Londra 21 (B.B.C.) Polonyada casuslukla suçlandırılarak tevkif dilmiş olan Fransız diplomatı Robincau'un itirafları bugün Varşoadaki yabancı basın mensublarına dinletilmiştir. Bu muhabirler Poonya Dış İşleri Bakanhğında kendisine bir plâk dinletildiğini ve bu plâkta itiraflar yapan adamm Robincau olduğu söylendiğini bildirmcktedir. Yalnız sesin Robincauhun sesi olduğunu tespit etmenin imkânsız olduğu da ilâve edilmekedir. pıyorsun !> diye kendi kendine söylendi «Üst dudağmı değil, asıl alt dudağını yerind* tutacaksın.> Sulu gözlü bir zavalh haline düşmek ve hâkimin önünde ağlamak niyetinde değildi. İçinden kopan hıçkırığı hafif bir hık şeklinde göstermeye muvaffak oldu ve özür diler ftibi <»ülüm?i}'erek, nlçak sesle: «Affedersiniz, efendim» dedi. «Yağmur yağıyor galiba.> Hâkim başını çevirdi ve pencereden görünen ve ufak bir dört köşe teşkil eden akşam semasına yarım dakika baktı. Gökyüzünde yağ mur değil, ufak bir bulut bile yoktu. Fakat tebessümünü kendine saklıyarak: «Evet, öyle zannediyorum» ddi Başını tekrar çevirdiği zaman Bess artık biraz kendini toparlamış bulunuyordu. « Bakın, Miss Pokey, şu okuduğum ifade sizi her hangi bir suçla ithama mahal bırakmıyor, zira hâdisenin bir kaza olduğunu gösteriyor. Ortada bir suç olmadığına göre, beraet ediyorsunuz.» Hâkim, Bess'in şaşkın bakışile karşılaşınca, kararını daha basit bir dile tercüme etm«k ihtiyacını duvdu: • Anhyorsunuz, değil mi. Miss Pokey? Yani artık serbestsinizTebrik »derim.» * Teşekkür »derim. »fendim» Hikun: «Yalnu> dedi, «yalnız Avusturya şilini devalüe edildi Viyana, 21 (a.a.)' Avusturya hükumeti bu geceyarısından itibaren Avusturya şilininin yüzde 30 nisbetinde kıymetten düşürdüğünü bildirmektedir. olsun, arkadaşuııza da geçmiş olsun» Hâkim ayağa kalktı. Bess de kalktı. E\rvelâ tereddud etti. Ne yapacağmı bilmiyordu. Nihayet: «Teşekkür ederim, efendim» dedi ve dışarı çıktı. Nöbetçi, başhemşire. polisler. karakol masaları, koridorlar, ecza kokuları. Tebrikler tebessümler. el sıkmalar, sonra komiser Fowlerin: '•Ben hakikati biliyorjm ama. merak etme, seni ele vermem> der gibi bir işaret yapan yüzüAşağıda bir kaç gazetjci bir tek fotografçı, gürültüler, kahkahalar. lâkayıd bir tavırla sorulan sualler, yanıp sönen ışıklar, mflslek icabı gösterilen ve Bess Pokey'e kendisinin artık bayat havadis haline geldiğini, gazetelere yeniden resminin basılmıyacağını anlatan heyecan3iz bir merak. Tam on yedi saattir onu mütemadiyen kand'sinden bahsetmeye, kendisi hakkında düşünfneye zorlamış'.ar, bu suretle facianın ağırlık merkezi kendisi olmuştu. Fakat şimdi birdenbire tekrar sadece Pokey olmanın, Marylynn'in bir tabiinden ibaret bulunmanın ehemmiyetsizliği ve şahsiyetsizliği içine pömülmüştü. Marylynn ise gene her zamanki gibi göz kamaş•ıran. herkesi eğlendiren, dedikodu mevzuu teskil eâen bir sima oluvermistL (Arkast var) Evvelkl akşam yemek yerkea telefon çaldı. Haşin ifadeli hirisi: Burhan Felek Beyi istiyorum, dedi. Benim. dedim. Baştarafı 1 inci sahifede Şimdi İstanbul Radyosunn lerile, elçileri ve bazı konsolosları 26 kasım 1949 cumartesi günü İs açın da dinleyin! Bakınız ne nefis tanbulda bir toplantı yapacaklar şeyler çalıyor, dedi ve: Teşekkür ederim. Siz kimsldır. Toplantıya Birleşik Amerika Dış İşleri Bakanlığı Yakın Doğu, niz? Dememe kalmadan telcfonu Güney Asya ve Airika İşleri Ba Sİddetle kapadı. Hrmen radyoyu kan vardımciîi Mişter George C. açtım. Kötü bir Kayabaşı türküsü, Mc Ghee başkanlık edecektir. MU monoton ve mana*ız bir şey.. Dcrter Mc Ghee, bu akşam İstanbula hal telefonun manasını anladım. O «fünkü jazımda rad^o programmüteveccihen yola çıkmıstır. lannda Türk musikhile Batı muDiğer taraftan İrandski Amerikan elçisi John Wiley de bu sabah is sikisine müsavi zaman verilmesini istemiştim. Meçhul telcfon sahibi, tanbula hareket etmiştir. anlaşdan alaturkayı scvmiyen bir zat olmalı ki; bu sözümden dolayı benden öc almak için bu kötü parçanın çalındığı zamanı seçmiş ve Baştarafı 1 inci sahifede İbana dinletmek istemiş. hakkında siyast komitenin kararTürk mıısikisi deyince bir reperları bugün genel hsyette bahis tuvar yapıp ortaya koyamayız. Bimevzuu olmuştur. Genîl heyet her zim istediğimiz Türk mıısikisi kıyşeyden önce Libyada bir bağımsız metli parçalar ve büyük bir halk ve birleşik devlet kurulmasını ka kütlesinin zevkle dinlediği ve bckbul etmiştir. Somalinin İtalyan ve lediği şeylerdir. Türküler ve şarkısayetinde on yıl kalması hakkın lar arasında pek kötiileti mevrııd daki teklif Sovyet delegesi tarafın olduğuna şüphem yoktur. Nitekim dan itirazla karşılanmış ve İUlya Garb musikisinde de tahammül nın Somaliye tam silâhlı bir tumen edilemiyecek bayağı şeyler vardır. asker göndermek hazırlığında ol Bunların çoğunun manalarını anduğunu, bu yüzden Habeşistan is lamadığımız için aldıns etmeyiz. tiklâlinin tehlikeye düştüğünü söy Bazı geceler program sonlarına lemiştir. Habeş delegesi de, İtalya doğru dans müziği ismi altında çanın Afrikaya dönmesinin hiç de lınan sarhoş saksofon iniltilerinj doğru olmadığını söylemiş, Fransa nereye koyalun? ise Libya ile Somaliye çok çabuk Meçhul telefon sahibi de dahil istiklâl verildiğini söyle.tıiş ve müs olduğu halde bütün oktıyucularıtenkif kalmıştır. mızın bilmeleri faydalı olan nokta Eritre meselesi ise hasusî bir ko şudur: Fikirlcrimiz ve kanaatleriraizde samimiyiz. İsabetsiz taraflamisyona havale olunmustur. Bu vaziyete göre Libya 1952 ocak n olur. Lâkin her şeyden evyel ayında bağımsız bir devlet olarak onların manasını ve gayesini lyice ondan sonra hükme ilân edilecektir. Aradaki müddet tetkik etmek. eıe zarfında İngiltere Trablus ve Bin varmak e ktir. B. FELEK gazide, Fransa Fizanda vaziyeti kon trol edeceklerdir. Bu iki taraf da Birleşmiş Milletlerin bir fevkalâde komiseri tarafından verilen talimat dairesinde hareket edeceklerdir. Eski Filistin ara bulucusu DrBunche'un yüksek ko'niserliğe taBaştarafı 1 inci sahifede yin olunması beklenmektedir. « Yakın bir harb tehlikesi mev cud olsaydı, ben burada olmazTruman, Paki«tan Başba dım.» Mareşal Montgomery, Amerikan kanını Washington'a askerî liderierile görüşmeler yapadavet etti cakhr. Amerikan elçilerinin toplantısı Libyanın istiklâli ' Mareşal Montgomery] NewYork'fa Cumhuriyet'in Edebi Romanı: Tazan: VİCKY BAUM Çevircn: VAHDET GÜLTEKİN «Bunun şaka olduğu aşikârdı zira Miss Poker tabancamn tamir edilip doldurulduğundan haberdar değildi ve olamazdı. Tabancayı elinden kapmağa çahşirken kazaen ateş aldı ve yaralandım. «Tabancayı dikkatsiz bir şekilde tuttvğu için ona kabahat bulduğum kadar, tabancamn dolu olduğunu kendisine haber vermeyi ihmal etmiş olmamdan do«21 haziran 1946 günü gece sa layı kendimi de kabahatli buluat 12.30 da menecerim Miss EU yorum. zabeih Poker'e. kendisinin habe«Miss Poker'den hiç bir şekilri olmaksızın evlendiğimi ve ti de şikâyetçi değilim ve bu müyatro, sinema ve radyodaki bü essif kazada onu masum ve gaytün faaliyetıme son vermek hu rimesul telâkki ediyorum. svsunda kat'i karanmı vermiş lmza: Mary Crenshatü olduğumu bildirdim. New York, 21 haziran, 1946» "Bu haber üzerine aramızda Hâkim kalın gözlüklerinin arkaçıkan hafif bir münakaşa esna sından Bess'e bir müddet bakarak, sında Miss Poker masanın üze ifadeyi iyjce kavramasım bekledirinde duran ve kağıdlar uçmasın Sonra: «Buna ne dersiniz, Miss d'ye ağtrhk olarak kullanüan Pokey?» diye sordu. Luger marka tabancayı alarak Bess Pokey'in o anda kafasmdan ve meslek hayatımdan vazgeçer eeçen rürlü düşünceler arasında sem kend>E<ni öldüreceğini söyli. hâkime verebileceği bir tek cevab yerek, alaylı bir tavırla, tehdıd yoktu. Bütün mesele yalnız kendide bulundu, sile Marylynn'i alâkadar eden ma Muti bir tavırla: «Hayhay. efen dim.» diyerek oturdu, ellerini kucağına kenetiedi. Hâkim: « Bakın, Miss Poker.ı dedi. «Elimde Mrs. Mary Crenshaw imzalı bir ifade var. Siz ona, öldürmek maksatiile ateş ettiğinizi söylüyorsunuz. Hdkiki maks?dmız neydi, bunu sonra münakaşa ederız Evvelâ size Mrs. Crenshaw'ın ıfaiesini okuyayım: Londra, 21 (A.P.) Bugün demec veren yetkili bir dıplomatik şahsıyet, Başkan Truman'ın Pakistan Başbakanı Liyakat Ali Han'ı gelecek yıl başlarında Birleşik Amerikayı ziyarete davet ettiğini söylemiştir. Liyakat Ali Han, önümüzdeki bir iki ay zarfında Moskovayı da ziyaret •edecektir. Başkan Truman'ın bu harekeı ti, Asyada yayılmakta olan komünizme karşı girişilen Eoğuk harbde dostlar kazanmayı gözönünde tutan bir Amerikan teşebbüsü şeklinde tefsir edilmektedir. Bale resitaline Bale Mektebi talebeleri de iştirak edecekler Yarın akşam saat 21 de Saray Sinemasında Elen Devlet Tiyatrosu başbalerini Tatiana Varouti tarafından verilecek bale resitaline Yeşilköy Bale mektebında Miss Newton'un yetişt.rdiği talebeler de iştirak edeceklerdir. Resital böylece yeni bir hususiyet kazanmış olmaktadır. TEŞEKKÜR Zevcım v e ba p,,. baraız Dr. A'.bay ' N B A I W E T İ Z İ R 'tn .. r » MEVLİD Babamız VAKUB YARAR'ın ölümünün altıncı yıldönümüne rast ayan 23/11/949 çarşamba günü öğe namazından so.ıra Sehzadebaşı camünde ruhuna mevlid okunacağmdan sevenlerin ve arzu edenlerin tejrifleri rica alunur. Yarar ailesi MONTEKRİSTO'nun MİRASI kendlsıni but'.ı.ı ıhtlmamlara ragmen 17/11'949 tarihinde ecehn pençesine tıırukleyen hastaljgı esnaunda. derın bir a!ika, ihtimaın ve şefkat gbsteren Gümuşeuyu hastanesi Başhekimi Albay Muhtar Davasa,' Profesor Kebil BUhana, Profescr Ih&an Şukru Aksele, Dahlllye mütehassısı Albay Hayaöye. Asabiye müthaessısı Bay Helide. Dahillyo mütehassısi Albay Şevklye. Asabiye mutehasiısı Fanıfc Bayulkeme ve haEtane hemşue va sıhhıt memurlarına ve bu kederlı gunlerlmlzde acılarımiîi paylajan akraba, dost ve yakıniarımııa şükranlarımızl büdMriı. Bazir aüert
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear