26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET 22 Kasım 1949 I 3YIL Moskovadaki yabancıları kontrola memur muhafız ve sözde ahpablar Ba§taraft 1 inci sahifede müdriktir ve bu gibi hâdiselerin tekerrür etmesine Iıeydan vermek niyetinde değildir. Bununla beraber, ben şahsan emniyetimiz bahsinde bu kadaı sıkı tedbir almmasına lürum olduğu nu zannetmiyordum. Hakikaten, Moskova halkı askervarî inzıbatil* meşhurdur. Nitekim, 50 bin Alman esiri harbin en şiddetli devrindp Moskova sokaklarından geçirilirken halk tarafından hiç bir nida veya taşkınhğa maruz kalmaınışlardır. Fakat, buna rağmen, muhafızlar Kremlin'in emrile peşimizdeydileı ve günün hiç bir saatinde bizi yâlnız bırakmıyorlardı. Maksadlan beni himaye de olsa, Ruslarla temasııru tahdid de olsa, vazifelerini büyük bir muvaffakıyetle başardıklan muhakkaktı. Eğlenceli bir balık avı Bu muhafızlarla belki en eğlenceli maceram Moskova nehrine balık avına gittiğim bir gün cereyan etmiştir. Nereye gideceğimi muhalızlanma söylemeden otomobilimi nehir kıyısına doğru sürdüm ve otadaki küçük bir balık kooperatifinin müdürünü ikna ederek, görünürdeki tek kayıkla beni nehirde dolaştırmasım temin ettim. Muhafızlar otomobillerinde otururlar, ben karaya çıkıncaya kadar beklerler sanıyordum. Yanılmışım. Bir iki dakika sonra arkamızdan büyük bir su sesi duyuldu. Dönüp baktım: Küçük bir kayık arkamızdan geliyordu. Teknenin su aldığı belliydi. Buna rağmen, muhafızlar vazifeleTİnden bir an olsun şaşmamışlar, gene peşimi bırakmamışlardı. Biri kürek çekiyor, diğer ikisi mütemadiyen benim hareketlerimi takib ediyordu. Bununla beraber, bana mesafe bırakıyorlardı. Muhafızlarımm kayığı o kadat su alıyordu ki aşık kemiklerine kadar su içindeydiler. Sırf onlara acıdığım için kıyıya dönmeğe karar vermiştim. Fakat o sırada başka bir kayık belirdi. İçinde iki Rus kadınının bulıın duğu bu kayık yaklaşmca muhafızlar işaret ettiler. Karşıhklı bir kaç kelime konuştular. Sonra iki kayık beraber karaya dojfru uzaklaştılar. Kıyıda muhafızlar kadınları kayıktan çıkardılar, o kayığa kendileri geçtiler ve tekrar vazifeleri başına döndüler. Bu kayık öteki kadar su almadığı için onu tercih etmişlerdi. Öyle olduğu halde, iskeleye döndüğüm •zaman gördüm: Muhafızlar kayıkta ayak bileklerine kadar su içinde oturuyorlardı. Fakat hallerinden pek şikâyetçi olmadıkları görülüyordu. lizce konuşurdu. Realist bir görüşü vardı. Herkes tarafından sevilen cazib bir adamdı. Onun talebesi olan ve sonradan yerine geçen Aleksandrov da arasıra gelirdi. Aleksandro vun güzel bir karısı vardı ve bu kadın, kocasının fılmlerinde baş rolleri oynardı. Sık sık gelen mühim şahıslardan biri de Tuğgeneral İgnatyev idi. Harbden evvelki aristokrat subaylar zümresinde yalnız İgnatyev kalmıştır denilebilir. İgnatyev, son Çarın maiyetindeki memurlardan biriymiş, son ra süvari muhafız alayı subaylığına terfi etmiş ve bu sahada büyük yararhklar göstermiş. İhtilâl sırasında Pariste askerî ataşe olarak bulunuyormuş. İhtilâlden sonra senelerce ortadan kaybolmuş, vaziyet düzeldikten sonra bolşevik hükumetine müracaat ederek vazife istemiş ve bu teklifi kabul edilmiş. İgnatyev bugün yetmişini çoktan geçmiştir, fakat on yaş genç göstermektedir. Askerî mekteblerden birinde hocadır. Bunlarla herhangi siyasî münakaşaya girişmekten kaçınırdık. Kendilerini tanımak ve ahbaplık etmek bizim için kâfiydi ve bundan büyük bir zevk ahrdı. Fakat Rusya ile Batı devletleri arasındaki münasebat ger ginleştikten ve «Devlet Sırlan Kanunu» çıktıktan söYıra bu dost luğumuz sona erdi. Zira bu kanuna göre, devlet sırrı sayılabilecek bir şeyden yabancılara bah setmek büyük bir suç sayılıyordu. Muhayyile kuvvetile hemen hemen her şey bir devlet sırn sayılabileceğine göre, yabancı larla neleri konuşup neleri konuşmamak, tayini güç bir mesele idi. Tevkif edilen ahpablar Moskovadaki her yabancı devlet memurunun bir Rus tanıdığı vardır. Bu Rus ona cemiyet hayatında arkadaşlık eder. Yabancılar arasında memnuniyetle kabul edilen kanaate göre Sovyet hükumeti tarafından böyle bir usule başvurulmasının sebe» bi şudur: Bu suretle yabancılar Rusyada hiç kimse tarafından hususî şekilde bir davet almadıklarmı, on ları kimsenin evine çağırmadı ğını söylemeğe hakları kalmıyacaktır. =haberleri Sarhoşlar müşahedehaneye sevkediliyorlar S I II II I V II I S 1 1 U c Tramvaylarıtı kaldırılacağı doğru İbrahim Baybora, Tramvay ve Otobüs işletmeleri hakkında geniş izahat verdi Elektrik, Tramvay ve Tünel Umum Müdürü İbrahim Kemal Baybora, dün kendisini makamında ziyaret e(%n bir arkadaşımızın muhtelif suallerini. cevablandırmıs ve | u n ları söylemiştir: « İşletmemiz personeline yapılması istenen ikinci yüzde 30 zam teklifi, hakem heyeti tarafından kabul edilmiştir. Buna, kömür zammı ve diğer külfetler inzimam edince 2.5 milyon liralık bir masraf kapısı açılacaktır. Tramvaylann açığı olduğu ve bu açığın da masrafların çok bulunduğundan ileri geldiği söyleniyor. Yeni yeni zam talebleri karşısında İdaremiz ne yapabüir? Şirket zamamnda da tramvay daima açık verirdi. Fakat bu açık elektrikteu temin edilen varidatla kapaülırdı. Bugün bizim açığımız sirketin açığını aştı. Buna sebeb de sirketin o zaman yaptığının, bizim çok daha fazlasını yapmamızdır. Onlar 15 metrelik yol yaparlardı. Biz, bütün yollarla beraber treruvarları da tamir etmekteyiz. Biletlere yapılaı» zam da, diğer zamlar nisbetinde artmış değildir. Biletlere yenl bir zam yapılması hususunu biz değil, ancak Devlet düşünebilir. Kadromuz ise şirket zamanımn dunundadır Teşkilâtta bir tensikat düşünülemez. Vergiler arttırüır, tarifeler sabit kalır, personele zam yapıhr malzeme fiatlan yüksehrs» tabiî olarak biz, bir şey kazanamayız. Bizim «gayriresmi» ahpabımız Burobin dairesinin sanat şubesi müdürü Aleksandrov'du. Gerek kendisi, gerek kültürlü ve cazib bir kadın olan ve Moskova Üniversitesinde hocalık eden karısı bizi bir çok defa evlerin* çağırdılar, izaz, ikram ettiler. Kayak hilen oıuhafular Bcnden evvelki Amerikan Bü Fakat sonradan öğrendik ki buyük Elçisi Mr. Harriman'la olan rası bnların evi değilmiş, resmj tecrübelerinden sonra M.V.D. vazifeleri bakımından kendilerine tahsis edilebilen bir daire şöyle bir kanaat edinmişti: Büimiş. tün Amerikan büyük elçileri kaOraya gittiğimiz zamanlar ekyak kaymakta harikulâde usta seriya çalgı çalınır, şarkı söyledırlar. Rus Onun için, kışm muhafızla nirdi. Bazan da yeni bir rımm arasında daima Rusyanın filminin ilk gösterilisini seyreen iyi kayakçıları bulunurdu derdik. Mr. Averell Harriman'm kayakAleksandrov'larla münasib fıı la yaptığı zarif ve seri hareket satlarda birbirimize ufak tefek leri görmüş olan bu muhafızlar hediyeler verirdik. Bu suretle benim en ufak tepelerde düştü kendilerile iyice tanıştık ve ahğüme şahid olunca kimbilir ne pabhklarından memnun kalkadar şaşırıyorlardı! Fakat her dık. seferinde derhal koşup yanıma Fakat maalesef, Rusyadaki vageliyorlar, kalkmama yardım e zifemin sonuna doğru, ıkisi de dip üzerimi süpürüyorlar. Sonra tevkif edildiler. da tekrar düştüğüm zaman yarSonradan öğrendiğime göre, dımıma koşabilecek derecede ya Madam Aleksandrova serbest bıkmlarımda dolaşıyorlardı. rakılmış, kocası uzun bir hapis Bu açıktan açığa muhafaza cezasına mahkum edilmiş. yalnız İngiliz ve Amerikan büAleksandrov'ların yolile meşyük elçilerine bahşedilen bir hur balet artisti Golubin ile kaşereftir. Fakat diğer diplomatik rısını da tanıdık. Madam Golumümessiller de memleketlerinin bina, bizm elçilik mensublarına Rusya ile münasebetlerinin ma rusça öğretmeğe başladı. hiyetine göre, yakmdan veya uBir müddet sonra onların da zaktan daimî bir tarassud altın tevkif edildiklerini haber aldık. dadırlar. Moskovadan ayrılmadan az evBu tarassuddan dolayı Rus vel Golubin'i Bolşoy (büyük) milletile tam mânasile temas im Tiyatroda gördüm. Fakat kendikânsızdır, zira Ruslar lüzumsuz sini müşkül vaziyete sokmamak yere gizli polisin dikkatini ü için konuşmadım. Birbirimizi tazerlerine çekmekten kaçınırlar. nımıyormuş gibi yürüyüp geç İmtiyazlı zümre tik. Bununla beraber, 1946 senesinGELECEK YAZI: Vatandaşlarıde ve 1947 nin de bir kısmmda Spaso konağmda tertib ettiği nm hareket ve faaliyetini beşikten miz eğlence ve toplantılarla pa mezara kadar tayin eden bir devletzar akşamları gösterilen filmleDizdariye cinayetinin duruşması re bazı Ruslar da gelirdi. Bunlar Bundan bir müddet evvel Sultanahumumiyetle münevver zümreye medde, Dizdariyede bir cinayet işlenmensub kimselerdi: Muharrirler, miş, Fikret adında bir kadın, kendisinl ressamlar, bir iki de tiyatro ve tehdide kalkışan Halid isminde biı balet artisti. Bunlar yarı resmî genci tabanca ile vurarak öldürmüştü. Fikret Gülterin muhakemesine dün şahsiyetler sayılıyordu ve ya2 nci Ağır Cezada başlanmıstır. Katil bancılarla temaslarmda oldukça kadın dünkü sorgusunda hülâsa olarak bir müsamahaya mazhar bulu demiştir ki: nuyorlardı. Halid, son günlerde peşimi ttkib Meşhur film rejisörü Ayzenş edt^or, tehdidle benden para koparmak Vaka günü Rıfatın evinde tayn toplantılarımıza sık sık ge istiyordu. oturuyordum. Halid kapıyı kırmak sulirdi. Hele gösterdiğimiz Ame reüle odadan içeriye girdi ve üzerime rika filmlerini hemen hemen hiç hücura etti. Bu tecavüz karşısında mukaçırmazdı. Buna ölümünden az kavemet ettim ve babamdan kalan taevvele kadar devam etmiştir. bancayı çekmeceden alarak üzerine ateş ettim. Ben bacaklarına nişan almıştını Yalnız, bu filmler üzerinde çok ama. kurşun başına isabet etti.» şiddetli ve alaylı tenkidlerde Duruşma, şahidlerin çağırılıp dinbulunurdu. lenmelerl için bir başka güne bırakılAyzenştayn, mükemmel ingi mıştır. Harput kalesinin karanlık, esıarengiz dehlizlerinden farksız muhiti içinde son derece güzel, münevver bir genç kızın günahsız aşkı, sonsuz ıztırabları. İşte RAHİKA ve işte bu büyük macera ve faciaya şahid olan Harput... Lüks baskı, kuşe geçme kapak, 240 sahife fiatı üç lira. Müracaat: ŞEFKATİ BAYAR. Cumhuriyet gazetesi. İstanbul. Yeni Çıktı. İstanbul, Beyoğlu, Ankara Kitafaevlerinde arayınız. Bizim tarihimizde, bilhassa edeblyat tarihimizde bir Lâle devri vardır. Ve bu, zevk, neşe, şataret ile dolu bir devrin ifadesidir. Fakat yabıız millî tarihimizin bir kısmıHalbuki yakın tarihte başlaVali dün de bazı karakolları du. yan küi ve mantar devri ise ınsanlara sıhhat ve hayat verdiği teftiş etti için bütün beşeriyet tarihinin maVali ve Belediye Başkanı Fah lıdır. reddin Kerim Gökay dün, Üsİkinci Cihan Harbi dünyaya iki küdar ve Beyoğlu semtlerindeki akla sığmaz şey öğretti: Biri atomkarakolları gezmiştir. Sarhoşluk daki müthiş kudretin tatbikatta yeı ve zabıtaya karşı gelme suçun alması, ikincisi küf ve mantarlardan yakalananlar, aklî durum daki gene hârika addedilmesi iâlarının incelenmesi ve marazî bir zım gelen tedavi kudreti... Atoro sarhoşluğa müptelâ olup olma kudretinden heniz tedavi sahasmdıklarının tetkiki için müşahe, da büyük bir istifade sağlanmış dedehaneye nakledilmişlerd:r. Va ğildir. Küf ve mantar devrimn li, sabahleyin saat dokuzda Em öncüsü gerçi pe.ıisilindir. Fakat niyet Müdürlüğüne giderek Em penisilin 1929 da keşfediîdiği halde niyet Müdürü ve Jandarma Ko 1940 yıhna kadar unutulmuş, bir mutanı ile şehrin ve vilâyetin u köşeye atılmış duruyordu. Onu mumî asayiş durumunu gözden Fleming bulmuşta. 1940 da Florey, insanlığın hizmetine arzetti. Keşgeçirmiştir. fin beşiği İngiltere, büyüyüp geliştiği saha Amerika oldu. Parası, geİslâm Eserleri Araştırma niş sanayii harbin dogrudan doğEsnstitüsü açılıyor ruya sahnesi olmayışı Amerikaya İstanbul Üniversitesi Senatosu. Ede bu imtiyazı vermişti. Penisilin âlim biyat fakültesine bağlı olarak bir İslâm lere, karanhkları yaran bir ışık roEserleri Araştırma Enstitüsü açmsğa lü de oynadı. Kendisi milyonlarca karar vermiştir. Enstitünün başına Prof. Ahmed Hamdi Tanpınarın geti insanı ölümden kurtardı ve kurtar makta... Fakat asıl büyük hizmeti rileceği söylenmektedir. Amcrikadaki cerrahî kongresine küf ve mantarlarda, yani nebatat âleminde hayat kurtarıcı ve can giden delegemiz döndü ! verici kudretlerin bulunduğunu Amenkadakt cerrahi kongresine iştirak etmiş olan Türk Delegesi Dr. âlim'.ere hatırlatması oldu. Ondar sonra hızla yol ahyoruz. Bir çok Iffet Onur dün şehrimize gelmiştir. Dr. İffet Onur kendisile konuşan yeni ve kıymetli ilâcîara ka\tışluk. bir arkadaşımıza çunları söylemlştir: Bugün ben bunlara bir geçid res' New Orleansta 1 hafta devam eden mi yaptıımak istiyorum. beyin. pumon ve kalb cerrahisi toplantısına iştirak ettim. Burada 400 1 Streptomycin: Çeşidli ve delege vardı. Bu kadar operatör ara yorucu tercübeler Streptomyce? sında tek kadın operatör ve Türkiye griseus adındaki küfte bulunan bu delegesi olmam çok hayret uyandırdı. cevherin kıymetini meydana koyGazetelere uzun uzadıya. mevzu clBununla tifonun bile tedavi dum. Bu kongre bejin cerrahisinde du. sanıldı. Fakat, tifo kullanılan son sistem âletlerle, ameli edilebileceği yat müddetini 7 saatten 2.5 saate indl mikrobuna benzeyen, koli basili ren sistemleri takib ettik. Sonra Atlan vesair bazı mikroblar bunlardan tic City'de toplanan Beynelmilel hastane müteessir oluyorda. Ama asıl şahecerrahları kongresinde bulundum. Bu kongreler bizira için çok Istifadell ser tesiri verem mikrobuna karşı idi. Hem de vsremin affetmediği olmuştur.» granüü, menenjit, exudatif şekiller Hususî okullardaki öğretmenler de mucizeler yaraüyordu. Bugün sigorta ediliyor hayatını bu ilâca medyun olan milÇahşma Müdürlügü Müfettişleri, hu yonlarca insan var. Streptomycinsusi okullardaki öğretroenleri tesbit et den daha evvelce çok bahsettiğim meğe baslamışlardır. Müfettijler. tekaiid hakkı olmıyan bu ögretmenlerl «1 için üzerinde fazla durmıyacağım. gcrta edeceklerdir. Sigorta primleri 2 Chloromycâtine: Bu mad dogrudan dogruya müesseselerden «lı. deyi 1947 yıhnda Venezuellanın nacaktır. Karahas şehri civarındaki bir *opBalzac günü münasebetile rakta bulunan Streptrmyces Vene zuelae adındaki bir mantardar konfcrans Muallimler Birliği tarafından yarın Burkholder keşfetti. Keşfinden 18 Üniversite konferans salonunda. bütün ay kadar bir zaman sonra desenteti'.« dünyanın 200 üncü doğum gününü yad olarak yayılabildi. Bu madde, bir etüğl Balzac için bir gün hazırlanmiştır çok mikroblara müesyir olduğu gib' Bu münasebetle saat 17 de Üniversite son tecrübeler tifoya da iyi geldiEdebiyat Fakültesi Fransız Edebiyatı Profesörü Michaud tarafından mühim ğini' g6stermiştir.'"H3rt* ^ ^ z ı mü bir konferans verilecektir. Konferans ellifler bunun Malta humması ve aynı zamanda rürkçeye de tercüme lekeli hummanın mükemmel bir edilceektir. ilâcı olabileceğini söylüyorlar. Hakikaten de bu sahalarda faydalı Şehrimize gelen Fransız olduğu sabit olmuştur. 3 u hastaprofesör lara ilâc verildikten iki üç gün Evvelce geleceğini haber verdigimi* tanınmış Fransi2 İktisadcısı Iaufen sonra ateş düşmektedir. burger şehrimize gelmiştir. Profesör bir 3 Aur*omycine: Bu madde kaç gün sonra Ankaraya gidecek orada Oelir Vergisine dalr be? konferans ve kullanıldığı hastalıkların sayısınm recektir. Avdette İstanbulda tktisad çokluğu bakımından bilhassa enteFakültiesinde de konferans vereceği resandır. Bu ilâc 1948 yıhnın temhaber alınmıştır. muzunda Streptomyces aureofaciKantarcıoelu İzmire gönderilecek ens adında bir küften çıkarılmıştır Sigorta parası almak üzere sabun Zahirli sayılamıyacak kadar zararı yüklü bir motörü kasden batırdığı az olduğundan ağız yolile de alıiddiasile İzmir savcılıgı tarafından nabilir. Bu ilâcın kullanıldığı yerhakkında takibata baslanan İbrahim ler, lekeli humma, malta humması Ethem Kantajcıoğlu adında bir tüccarın ev\elki gün Paristen şehrimize trahom, Avustralyada çıkmış ve tayyare ile avdeti sırasında Yeîilküy sonra Akdeniz bölgesinde de göhava meydanında tevkif edildiğini rülmüş olan (Q = Kü) humması, dün yazmıştık. (Q humması adı hastalığın ilkönQueensland'Ja İbrahim Ethem Kantarcıoğlu dun ce Avustralyada zabıta tarafından savcılıga teslim edil görülmesindendir); kasıklardaki be miştir. Hakkında takibata baslanan zelerin şişmesile kendini belli eden ssnık tüccar, kalb hastalığından muz ve bulaşıa olan NicolasFavrp tarib bulunduğunu Kiylemiş, Adalet doktoru tarafmrian muayenesi yapıl hastalığı ve virüslerden mütevellid mıştır. İbrahim Ethem Kantarcıoğlu pnomonilerdir. Bundan başka diİzmir savcılığına zabıta nezareti altm ğer mikroblara Ja derece derece da sevkedilecektir. tesiri vardır. Son günlerde bu ilâBalıkhane civan temizleniyor cın atomdan ve rörtgen, radyum şualarından ileri gelen hastalıklara Balıkpazarı ve civarında yapılan Incelemeler neticesinde alınması lâzım da faydası olduğu ileri sürülmüşgelen tedbirlerin tatblkına başlanmış tür. Gene son zamanlarda bildiriltır. 50 kadar teknisyen ve usta Bahkha diğine göre kalın barsağın yaralanenin her iki tarfınuaki yoüarı aça rile kendini belli eden Colitis ulrak lâğımları ıslah ve temizliği temin cerpsa adındaki vahim hastalığa da edeceklerdir. Tanzim işlerine dünden müessirdir. Bu maddenin penisilin itibaren bilfiil başlanmıştır. ve stretoptomycine tercih olunacak Yan&esicilik suçile iki kadın tarafı, mikroblara tesirsiz hayakalandı le gelmesi tehlikesinin azlığıdır. Tramvay, otobüs ve pazar yerlerinde Gerçekten ne kadar uzun müddet yankesicilüc ettiklerl iddiasile Tefarüd kullanılırsa kullanılsm, mikroblar ve Zühre adlarında iki genç kadın bu maddeye karşı colay kolay muzabıta tarafından yakalanmışlardır. Bu kavemet kazanamıyor. kadmların spn giinlerde yapılan bu kaç yankesicilik suçunun faili olduklan 4 N^smycine: Bu maddeyi d» söylenmektedir. Streptomycine'in kâşiH olan WaksOtomobil kazası man keşfetmiştir. Bu ilâcın çıktıŞehremininde Ereğli mahallesinde ğı küfün adı straptomyces FradiBostan sokağında 10 numaralı evde al'dir. Bu yeni ilâc içinde bulunoturan 70 yaşında Safiye Karakız is minde bir kadın, Mustafa Sepetin lda duğumuz yıhn mahdır. En büyük ıesindeki taksinin çarpmasile başından meziyeti de verem mikrobuna olan yarlanmıştır. Yaralı kadın, kısa bir tesiridir. zaman sonra ölmüjtür. Neomycine bilhassa, streptomyGazeteciler Cemiyeti kongresi cine'den miHeessir olınıyan veya İstanbul Gazeteciler Cemiyetinden: 'ona karşı mukavemet kazanmış Cemiyetimizin fevkalâde kongresi 28 kasım 949 pazartesi günü saat 14.30 olan Koch basili (yani verem mikda cemiyetimiz lokalinde yapılacaktır. robu) cinslerine müessir olmaktadır ki bu büyük bir kazancdır. Saym âzanın tesrifleri rica olunur. Ruzname: Çünkü son zamanlarda streptomyYenl nizamname tasarısının müza cine ile tedavide bizi yeise düşüren kere ve kabulü. bazı hallerle karşılaşıyorduk. O da mikrobun kendini derleyip topar(^ Küçük Haberler " ) layarak ilâcdan müteessir olmaz bir hale inkılâb etmesi idi. Öte • * • VALİ ve Belediye Başkanı Fahyandan sinirler üzerine de hiç bir reddin Kerim Gökay dün öğleden sonra Belediyede Belediye müfettis ve mü muzır tesiri yoktur. Bu meziyetleri rakıblarını toplıyarak kendilerile mü nazan dikkate alınırsa isükbalde rakabe ve teftis işleri etrafında görüş bu ilâcın, streptomycine'in yerini müş ve tanışmıştır. alması mümkündür. Esasen strep+ BİRKAÇ gimdenbrei sehrtmlzde tomycine cinsinden olan bu ilâcın bulunan C. H. Partis Genel Başkan Vekili Hilmi Uran dün akşam Ankaraya da kâşifi ayıu zattır ve bu güzel hassalarından dolayı ona Neomyhareket etmiştir. • MİLLÎ Eğitim Müdürü Murad Uraz cine demiştir ki bununla âdeta dün, Fatih ve Bakırköy ilçesine bağlı (yeni streptomycine) demek isteokulları teftiş etmiştir. miştir. Vaktile büyük Alman âlimi Ehrlich, frengi ilâcı olan (Salvarsan) 1 keşfetmiş, fakat onun zehirli oluşundan .lolayı zararlı tesiri ona nisbetle çok az olan yeni bir madde aramış, bulmuş ve adına Neosalvarsan dem's.i. işte Strep V. ] 6 56 12.00 14.31 16.46 18.22 5.12 tomycine bahsinde de Waksman E. | 2.10 7ll4 9İ5 12İÖoTİ6 12,26 aynı geyi yapmısür. Tedavide küf ve mantar devri Yazan Dr. Kemai Saracoğlu 5 Bacillus sublilis adında bir mikrobdan cıkarıbn Bacitracine isminde bir üâc daha vardır. Bunun antimikrobien tesiri Penicilline'inkine yakındır. Bu mühim air kazancdır. Zira streptomycine'le tedavide olduğu gibi Penicillin ile tedavide de bazan mikroblarm bize kafa tuttuğu ve ilâcdan müteessir olmadıkları oluyor. Bu gibi hallerde penicillin'in yerine bunu kullanmak ve bu suretle âde:a (yürüyiîşte ayak değiştirme) yapmak kabüdir. Bu tedavilerde farkına varılan bir nokta da boyie ayak değiştirmeler mikrobun uıadını kırarak, evvelce kullanılan ilâcı (penicı'.ün veya streptomicine) tekrar kullanmak imkânı hasıl olmasıdır. Şimdilik cerahatli bazı cild hastahkları ve yaraiarda penicillin ile müşterek kullanılmakta ve onun tesirini 'akviye etmekiedir. Malumdur ki penicillin'den frengi tedavisinde de faydalanıyoruz. Bacitracine ile penicillin oirlikte verilirse frengi tedavisinde daha faydalı olacağı anlaşılmıştır Her gülün bir dikeni olduğu gibi bu ilâcın da bir .ıiahzuru vardır ki o da, böbreği birız tahriş ederek gelip geçici bir albomin çıkmasına yol açmasıdır. Bu bakımdan böbreği bozuk veya hassas kimselere verilmemelidir. 6 Polymyxine adındaki ilâc. 1947 yıhnda, toprakta yaşayan Bacillus PoIymyXa adında bir mikrobdan çıkarılmıştır. Bu madde dc gram boyasını almıyan mikroblara çok müessir olduğu için streptomycin ile benzerliği vardır. Başhc3 müessir olduğu mikroblar, Pfeiffer, Friedlânder basilleridir. Bu da böbrekleıe zarar verdiğinden ihtiyatla kullanılması icab ediyor. İngiaz müellifleri bu ilâcı Aerosperine adı altında boğmacaya karşı kullanıyorlar. Gerçi boğmaca mikroblarını boğuyor ama, böbreği de zedeliyor. Bu bakımdan daima dikkatli ve uyanık bulunmak lâzım geüyor. Bu yeni ilâcların, penicillin ve streptomycine'e tercih edilecek taraflarmı şöyle hulâsa edebiliriz: 1 Az zehirli oluçları, 2 Ağızdan alınabilmeleri, 3 Penicillin ve streptomycine'e karşı Öazla kafa tutan mikroblar] şaşırtmaca yapara* 'yola getirmek imkânını vermeleri.. Yazıma (tababette küf ve mantar devri) başlığını seçmekle bir fantezi yapmış olmuyorum. Çünkü küf ve mantar eskiden (yeni'.en bazı mantarlar müstesna) hiç bir işe yaramıyan ve hattâ zararlı olan şeyler sanüıyordu. Fakat 1929 do Fleming adındaki İngiliz âlimi, dâ î Buna rağmen, bu kadar ağır şerait içinde dahi, İdare üç sene zarfında 18 milyonluk tesisat yapü. llllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllll Bunlar için kimseden beş kuruş almadık. Yaptıklanmm, Idare ıçın bir muvaffakıyet addetmek lazımdir. Şirket zamanında varidatın yüzde 28 i, şimdi ise yalnız yuzde 8 i maaşlara verilmektedir. IIIIIIUIIIIIIIIIIIlllUIIIIIIIUllılllllUHIITTTTlllllllll 37 senelik tramvay arabalarının ancak yüzde 15 1 içerdedir. Geri kalanı daima çalışır vaziyettedır Bu durumu Avrupa memleketlerindeki munakale ile mukayese edersek kendimize jıp*a ederiz. Onların bazı üstün vasfını ve halkm yardımını ise hiç bir" zaman inkâr Malazgirdin ilk büyük eseri padan istimdad edip duruyor. Gvet hasara haftalardır uzayıp gitmek«Anadolunun fethi»; bu fethin en Haçlı cenkleri Malazgird zaferin tedir. Jean Pozzi «Nicee» isimli e edecek değiliz.» Personel meselesl heybetli eseri de «Haçlı seferleri» den sonra Türklerin iki boğaz kı serinde etraflı (afsiiât verir: Haçdir. Yalnız «Haçlı seferleri» ismi yısına yerleşmesinden çıkü. Ana lı'ar ikinci bir ordu daha getirdiPersonel sıkınüsı ve bilhassa o hâdisenin hududsuz heybetini sebeb Malazgirddir. ler. Gene nafile. Türkler İznik gö otobüs şoförleri hakkmda idare ne anlatmağa yeter değil. İki asra yaİlk mücahede: lü sayesinde yardım ahp duruyor gibi tedbirler almak zorundadır? kın, 1095 ten 1270 e kadar tam 175 Anadolu Selçuk devletini kuran lar. Haçlı kumandanlan göl'ü ele « Umumi olarak personel sıyılda Garbdan Şarka yalnız 8 Haçlı Süleyman Şahin Antakya zaferi geçirmeden şehri almağa imkân kıntısı çekmekteyiz. Fakat a r a seferi yapılmış olmadı; o uzun za üzerine Musul ve Haleb Melıki olmadığıhı anladılar. Gemlik kördığımız vasıfta personel yetiştirman içinde o ..eferlerle iki büyük Şerefüddevle Müslim ile arası a fezindeki gemıleri tekerlekli kı mekte muhakkak ki zorluklarla din birbirile boğazlaşıp iki dünys çıhr. Yaptıkları harbde MüsUm zaklar üzerinden yürüterek göle karşı karşıyayız. .Bu zorluk bilbirbirile çarpıştı. O tam manasılc mağlub ve maktul düştü. Süley getiriyorlar. Artık müdafiler müş hassa otobüs şoförlüğü meselebir «cihan cengi» dir. man Halebi muhasara ediyor. Vaii kül "duruma girdi. Yedi haftadır o sinde kendini hissettirmekteAna sebeb: dayanan dessasın biri. Elaltından Suriye kadar üstün kuvvetlere dir. Bunun için de lâzım gelen Türk askerlerinin yiyecekleri yok. Tarihçiler Haçlı seferleri için • > l r Sultanı Tutuşa haber gönderir. O tedbirleri hemen almağı d ü ş ü n . çok sebeb say.ırlar: Kudüsün müs Alpaslanın kardeşi, ysni Süleyma Son gün 26 haziran. Bizans ordusu dük. İlk olarak bir psiko teklümanlar eline geçmesinden dolayı nın amcası. Amca, yanmda büyuK Aleksi Komnenos zayıf bir kuvnik lâboratuar açacağız ve bir vetle Haçhları takib ederek oraya kabaran din taassubu, Avrupanın kumandan Artuk Bey de olduğu şoför mektebi kuracağız. Burada o zamanki sefaieti yüzünden hal halde, yeğenmin üzerine yürür. gelmişti. Türklere haber gönderdı. en son fennî sistemlerle şoför İki taraf anlaşır. Artık mukavemete kın şarkta daha mesud yaşamak Süleymanın ordusu dağılıverdi ve yetiştireceğiz. İlk meyvayı ıs» imkân kalmadığım gören Türklcr hulyasına dü^mesi, asilzadeltrıe kendi maktul düştü. 1086. Sultanı şövayelerin maceraperestliği... Bun A'zam Melikşah Süleymanın oğul gece gizlice Bizans askerlerini içe ancak 4 sene sonra alacağız. Bular hep büyük »jiristiyan kütleleri larını da, Artuk Beyi de kendi ya ri aldılar. Ertesi sabah Haçhlar, günkü fena durum da kendiliğinni harekete getirmek için propa nına çağınr. Altı sene sonra 1092 kale burclarında Bizans bayrakla den zail olacaktır.» Tramvaylar kalkmıyacak ganda amil'.aridir, hiç biri ana se de Melikşah ölünce yerine geçen rınm dalgalandığını görünce DU beb değil Bu seferlerin mahiyetile Berkizâruk Süleymanın oğullaruu zengin avı ellerinden kaçırdıkları Bazı mıntakalaraa tramvay o seferlerdeki ana sebebi en açık Anadoluya yolladı. En büyükleri na kızarlar. Bizans onların mütte hatlarının söküleceği söyleniyor, surette büyük İngiliz tarihçisi Kılıcaslan Selçuk tahtına çıkar. fikiydi. Bir şey yapamazlardı. Yedi bu haber doğru mudur? Gibbon söy'edi. O seferlerin ma Bir iki yıl içinde devletini babası hafta karadan ve denizden o kadar « Tramvay hatlarının sökühiyeti için şunu der: «Asya islâm run zamanındaki müdafilerine leceği hususunda çıkan havadishale yükseltti. uğraşıp, hem kale âlemi bu zamanda nurlar ve parıl Fakat 1095 te Piyer Lermit'in ha hem durmadan baskm yapan Kı ler doğru değildir. 19 milyonluk tılar içindeyken Avrupayı baştan rekete geçirdiği milyonluk sürü lıcaslan kuvvetlerine karşı o ka bir sermayeyi kaldırıp yerine 30 başa derin bir barbarlığın karanlığı Istanbula gelip Anadoluya geçer. dar telefattan sonra İzniği Bizans milyonluk bir otobüs servisi ihörtüyordu.» (C 2, S 632) o se Wells'in «Cihan tarihinin umumi hlara bırakırak büyük macerala das etmek kazanclı bir teşebbüs ferlerin ana sebebini de şöyle an hatlan» nda (C 3, S 131) anla rına devam için yola revan oldudeğildir. Çünkü tramvaylann latıyor: «Türkler tarafından Kudü üldığı gibi bunlar cahil, başıbozuk, lar. kaldırılmasile tıkanıklık gen» sün zaptmdan yirmi yıl geçince kumandansız halk yığınlarıydı. İki yıllık kanlı yol: devam edecektir. Bugün için, §ePiyer Lermit isimli bir papaz, ar Bizansı yağma etmesinler diye ImÜnlü İngiliz tarihçisi Gibbon hirde ne metropoliten yapabilitık Bizans imparatorluğundan bü parator Aleksis onları gemilerle (Gibin) bu birinci ve en haşmetli riz, ne de tramvayı kaldırabiliriz. tün iimidini kesmiş, bütün Avrupa Üsküdara geçirdi. Selçuk hükümHaçlı ordusun'xn Büyük İskenderin Yapılacak şey, toprak üstünde cengâverlerini toplayıp harekete darı Kılıcaslan bunlarm hepsini yolunu takib ettiğıni söyliyerek rasyonel çahşmaktır. Daha son getirmeğe başlıyar.» (S 639) Ya tzmit yarımadasında mahveder. Konyada Türkleri «yenilmez oir ni Gibbon iki şey söylüyor: Haçlı Haçlılara karşı İslâmların ilk mü halde bırakıp» geçtiklerini söyier. ra da halka seyrüsefer bilgisini öğretmek lâzımdır.» seferleri bir kere «karanlıkla ay cahedesi budur. Kıhcaslan islâm Ele avuca sığmıyan Kılıcaslan Otobüs servisi dınlığm cengidir» ve o uzun cenk âleminde kutsileşivermişti. Konya geçişini onlara pek pahal ler hep «Bizans yüzünden çıku.» Şehir otobüslerinin durumu İznik macerası: satmıştı. Haçlı ordusu Eskişehire Çünkü Türkler Bizans kartalınm hakkmda izahat verir misiniz? vardığı zaman Kılıcaslan Sıvas Ertesi yıl, asıl muntazam Haçlı Anadolu kanadmı kırdıktan baş« Halen 60 otobüs çalışır vaordusu, altı yüz biniik. Bunlar Ü5 Meliki Ahmed Danişmendle birleşka iki boğazın kıyılarına da yerbüjoik kol halinde İstanbuldan ha ti. İki Türk hükümdarı Eskişehirde ziyettedir. Bunun 45 i ise eskileştikleri için, onu kıskıvrak tehdid reket eder. İlk iş olarak izniği mu j a m a n bir cenk verdiler. Torosla miş bir vaziyette olup şehrin ediyorlar. Bizans imparatorluğu hasara ediyorlar. Kılıcaslan Iznık rın meşhur Gülek boğazını geçiş kenar semtlerinde kullanılmakhıristiyanlığın serhad kalesidir. O müdafaasını Emirlerine bırskarak Çukurovada daimî baskınlar. Ni tadır. kale düşünce Eira Avrupaya ge'a kendisi ordusile dağJara çekildi. O hayet Haçb. ordusu 20 eylul 103' Bunların dışında 50 yeni otocek. Zaten Bizans imparatoru Pa mütemadi baskınlarla Haçlılara a de Antakyaya geldi. Meğer en çe büs almak tasavvurundayız. Buğır telefat verdirirken Iznik şehri tin macerayı crada göreceklermiş nun için de iki şık var: Biri de harikalı bir müdsfaa yapıyor. Kılıcaslanın ünlü kumandanı Yagi Marshall plânından istifade et A r k a s ı S a . 4, S ü . l d e mek, diğeri ise dogrudan doğru. 1097 nin 6 mayısında başhyan muya umumî bir münakasa açarak araba getirtmek. İki husustan Dünya Sinemacılığının yıllarca övüneceği şahescr hangisinin tercihe şayan olduğu hakkında etüdler yapmaktayız Marshall plânından istifade etmek hususunda bazı ağır malî «Shangai Ekspress» MARLENE DİETRİCH CLİVE BROOK şartlar var ki bunları kabul et10İU9U L» araımda memiz güçtür.» PERŞEMBE hiyane bir görüşle penicillium natarum adındaki küfte penicillin admda bir cevher bulunduğunu keşfetmekle, bence insanlığa en büyük hizmeti yapü. Gerçi Florey de bunu kullanılabilir şekle . soktu ama, Priorire hakkı (Fleming' indir. Çünkü böyleli'.ile küflerde ve mantarlarda çok kıymetli cevherler olduğunu ilk göster^n odur. Onun açtığı yoldan giden başka âümler, heı gün yeni yeni keşiflerin izlerinde yürüyorlar. Okuyucularıma bu ilâc geçid resmini seyrettirdikten sonra burada hükumetten bir /icada bulunmak istiyorum: Vaktile penicillin ve streptomycinc'den gümıük resminin kaldırılması lüzumunu yazmıştım. Hocam Adnan Adıvar bunu Meclise aksettirdi. Hükumet de halk sağhğını korumak bakımından bunu kabul etti ki şayanı şükrandır. Fakat bu yeni keşiflerden Türk vatandaşlarımn faydalanmakta geç kalmaması lâzımdır. Halbuki önütnüze müthiş bir engel çıkıyor: Dolar kıtlığı... Bunun hükumeti ne kadar üzdüğünü bilmekle beraber, çok hayatî önemi olan ilâc meselesinde tercih hakkı gözetmek yerinde olur zannındayım. Bu ilâcları getütmek isteyen firmalara kolaylık göstermek, sadece bir ticaret meselesi olarak değil, belki ondan çok daha mühim olmak üzere bir sağlık meselesi diye ele ahnmalıdır. Bunun altından kalkılmaz büyük yekunlar tutacağını tahmin etmediğim için hükCunetimizin lutfunu düerim. MALAZGİRDİN SONRASI Yazan: Ismail Habib Sevük "Haç,, la "Hilâl,, in cihan cengi ŞANGHAY AKŞAM1 EKSPRESİ doUfiyordu G e m ; lul ona u r i « ı b» cavtân gtbi baldi Bu bakı> en a^ıı btr i+iraf lcadar k f d î \Jı\jn bir pme her ürijinin de fc bmde ya^avan 9nfı afkın barutu ultüne düsan bir kıvılctfiı ttiiri vapt* ELHAMRA Sinemasında Milyonlarca insan sulhta «Yaşamak istiyorlar».., Milyonlarca insan sulhta «Yaşamak rüyasmı görüyorlar»... Milyonlarca insan «Yaşamak arzusunda. dırlar... YAŞAMAK KERİME NADİR tNKHAP KtTABEVt fr,tb 2S0 kvınn ARZUSU Y I L D I Z Oymyanlar: Aldo Fabrizi John Kitzmiller Gar Moore Avrupa ve Amerikanın ea büyük mükâfatlarmı kazanan yegâne film YARIN AKŞAM T ü r k ç e F r a n s ı z c a Ş A R K Sinemalannda. • ^ • ^ • ^ • ^ • • B En korkunç, en vahşî maceralarla... însanı heyCcandan heyecana sürükliyen müthiş sahnelerile, zulmü. vahşeti, korsanlığı İngiliz deniz tarihine geçen KOUSAVLVK K R A L I (KaptanKid) TÜRKÇE SÖZLÜ Baş rollerde: CHARLES LAUGHTON RANDOLPHSCnTT BARBARA BRİTTON BUGÜN MATİNELERDEN İTİBAREN I P E K ' te (Türkçe SöUı) ALKAZÂR'da (Orijinal İngiUzce Kopyası) Yeni sene bütçtsile idarede ne gibi yenilikler yapılacak? « Biz bütçemiz ile tesisatımızı tevsi ve yenilemeği düşünüyoruz. Ocak aymda İsviçreli iki mütehassıs meleketimize gelerek incelemelerde bulunacaklardır. Bunlar ulaştırma t e sislerimizde çalışmalar yapacaklardır. Otobüs ve tramvaylarda reklâm işini elimize almış bulu nuyoruz. Bununla büyük bir varidat temin edeceğimizi umuyoruz. Reklâm ve ilân işini idare, dogrudan doğruya kendisi deruhde edecektir.» Havagazl Havagazi işleri ne merkezdedir? Yedikule havagazi fabrikasının durumu hakkında ne düşünülüyor? « Yedikule havagazi fabrikasına çok kuvvetli yeni bir gazojen batarya koyduk. Yüksek tazyikli borular, kompresörlerle fabrika yepyeni bir şekil aldı. Yedikule, gelecek sene bu za. man tamamen düzenlenecek vd havagazi sıkıntısı bu suretle or* tadan kalkacaktır.»
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear