26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Celik Krah Andrew Carnegie 5 e h i r = | KOMŞU MEMLEKETLERDE ( =haberleri ovyetîer Birliği ve İnsan haklan Sergi İ I Büyük bir kayıb Türk mütefekkiri Musa Carullah Kahirede vefat etti Kahireden bu akşam aldığuıuz bir kara habere göre bu ayın yirml beşinci günü, bütün islim âleminin yüzünü ağartan büyük ilim adamı ve kıymetli Türk müçtehidi Musa Carullah, Allahın rahmetine kavuşmuş ve »vnı günün akşamı Kahitede £1Afifl mezarhğma gomülmil|tür. MUM Carullah, islâm âleminde »on asırda yetişen, en büyük, en nurlu, ve en kıymetli ilim ve irfan adamımızdı. Musa Carullah, kendi kendine yetijmi». kendini yetiştirfflek için Garb ve Şarkın bütün ilim kaynaklarına baıvürmuf ve sonunda Cemaleddln Efgâniye de üstün gelmif, onun Kayıf noktalarııv bulmüş ve bu noktalardan sakınarak bütün kuvvetUe yüfümüş, ilerlemif, kuvvetli v e olgun bir Türk mütdekkiri idl. En esash flkri. iılâmiyetin asrillği ve hcr devfbı ihtiyaclannı tatfflin etmek bakımından geniş kabiliyeti idi. Bunu anlatmak hususunda müstesna bir yetki ve kudreti haizdi Ve bunu anlatöıak için yüzlerce estr v« risale yazmışü. Bunların çoğunu, bütün islâm âleminde okütabilmesi için. arabca ile yazmış olduğundan bizim bir çok münevverlerimiz onun bu eserlerinin farkında değillerdir. Fakat bu eserleri birer nur abidesidir ve tck«r t«ker tetklk* liyıktır. Meselâ kendisi islâm hukukunun bir medenî kanun doğurabileceğine kanidi ve bu denemeyi yapmış ve muvaffak olmuştu. Bu bir dehâ eseriydi. Çünkü medenî kanunun temeli, din, mezheb farkı gözetmiyen bir gözle insanlan görmek ve onları kanun naiarmda müsavi tutmaktı. Musâ Carullah, * islâm fıkhmdan, bgnu çıkarmakla yalnıı islâm fıkhının görüş genişliğini ve insanhğı ka\Tayı|ını ispat •tmami$, aynı zamanda ondan evvel gelen dar kafalı, mutaassıb ruhlu kim»el«rin ne kadaf geri olduklarıiıı, i»14mın ruhundaki t e rakki hamlesinin ne kadar kuvvetli ve ne kadar feyizli olduğunu ispat etmiştir. Son defa memleketimize gelerek Türk tabiiyetine girmekl» »mellerinden birin« kavujmu}, daha sonra Mı« sıra giderek oradan Hkaza ^tmek, Hlcezın kuınlârında İJİâm dininin müeKİâile ruhan buluşarak ölmek, yâhüd Mkrar memlekttinlUe dön« mek , istemişti. Hastalığı Hicaza> gitmesifle ve lon emelleTini gerçeklestirmesine mâni oldu. Merhum üstad, büyük Um! ve edebî mirasını, memleketimize ve memleketimizin millî kütübhanesine emanet etmiş bulunuyor. Kendisi geçen sene bir aralık gene bir buhran geçirmiş, ve bu buhran sırasında bütün eserlerüü ve kitablannı Mlsırdaki konaoloshanemize tevdi etmiş ve millî kütubh»nemize teslimini istemiştirBöylece islâm âleminin son bü yük ve kıymeüi Turk mütefekkiri bü dünyadan göçmüf ve âhirete kavufmujtur. •* * Andrew Carnegie îak'rlikk zen\ nuğı, el sanayıile makıne . sanayiini, eskı dünya ile yeni I 1950 MllletleraraRi İstanbul dünyayı birb'.rine bağlamış bir : Serırisinin hazirlıkianna insandır ve hayatı bu birbirıne j zıd şeyîer üorınde âdeta Wr •• hemetı baslanacak koprü olrruştur. Fakir bır aüe; Ayb»|ında açılan İstanbul Serr a oSluydu. dünyanın en zengısı bu gece saat 24.00 de kapag n eda.Tilarmdan bıri oldu; banacaktır. îki gündenben Sergi ba~ı bır r'okumscı ustasıydı, kengörülmemiş bir rağbete mazhar d n msktre sanayiinin en nveşolmuştur. Currpıtesi günü Serhur sına'anndsn bırı hal:~>e giyi 70.461 k ?ı gezm?tıf. Dün geldi; Iskoçyada doğrnc?tu, A> gaat 10.00 dan 16.30 a kadar Serrr.er kada muvaff?k oldu. giyi gezenierm sayısı 21.810 kıAndrew dünyaya geldıği zaşıdır. Sergi açıldığl günden dün man 1835 senesınde babası . akşam saat 16.30 a kadar Sergiyi makıne çağınm kurbanlarından j 736.171 kışı gezmiştır. Bu fakambir.ydi. El tezgâhları durmuş, lara nakil vasıtalafmdan b.Iet yerlerini makine altnıştı. Eski alarak Sergıyı gezenler dahıl dedünyada artık «iş» kalmadığını ğıldlr. gören Willie Carnegie çoeuklaSerg. Komiserlığı geceli günrmı ve karısını aldı. Amerıkaya düzlü çaJıştığı ıçın, bu gece saat hicret etti. Küçük Andrew yeni 24.00 den sonra derhal ..1950 Milnesli tems:l işine erkenden atılletlerarası İstanbul âergisi» nın dı ve on iki yaşındayken, mahazırlıklarına başiıyacaktır. Şım kmeyle işliyen bir dokuma îabd'den Ingıltere, Pakistan ve Iran rıkasma girdı. Haftada bizım pa .çın yapılan müracaatlerın tetramızla iki bucuk lira kadar bır ı kikine baslanmıştır. para kazanıv ;du. Sonra baska bir fabri^da bunun iki miEİine Menemerıeioğlu yakm bir ücretle iş buldu. îşi bohuşün gidiyor İbinleri benzine batırıp temizleBlfkao gündenberi Ankarad» bulu» mekten ibaretti. Fakat benzm nan Pırıs Buyuk Elçimız Numan Mekokusu gönlünü bulandırıyordu nemencioâlu, dün sehrırnize gelmıştT. Tahammül edemedi, çıktı. O gün Andrew Carnegie Buyuk Elçi, bu sabah Aır France uçaler Andrevv'de öyle fena bir tesı lâzımdır. Fakat para tapınıla ğ'le Parısc hareket ed»cektir. sir bırakmıştır ki ıhtiyarlığında cak şeylerin en kötülerinden bi«tstBnbulda öğretmen bile ne zaman benzin kokusu ridir.» ihtlyacı yok» duysa gönlü bulanırdı. tlK Bgretım müfetti?leri tarofındnn Bununla beraber. «paranın yüAğlatan müjde zü tatlı» olduğunu da her halde BRHanlılş Rlr r»por pönderilfiiğlne öflır Fabrika ısçiliğinden sonra pos kabul ediyordu kl, bu kararını çıkan havadisler hakkında Millî t.iita müvezziliğine geçen küçük ancak 30 sene «onra tatbik etti. lim Mviduru a^alıdftki ifahatı vermişAndrew çok çalışarak kazancını O zaman da 30 sene evvelıne narİlk 6(retim müfetti#leri Ufafınarttırmanın zevkinı orada tatzaran 100 misli zengın bulunu* dan venlıp de MudUrlutUmliz kpn&lila mıştır: Posta müdürü onun çafiakanlığa gönd^rilmlf bir rspOT >okyordu. tur. Baksnlıktan 50 öğretmen kadrosu hşkanlığını görerek maaşını artBu müddet zarfında kendim da istcn'lmemistir. Çünkü böyle bir tırmıştı. Andrew bu müjdeyi evçel.k sanayiine vermişti. Evvelâ ihtiyac karîisında deŞ|]]z , velâ, o zaman dokuz yaşında omeşhur çelik mütehassısı Besr,«Adana» dün g i t t ^ lan kardeşine vermiş, fakat memer'le or.ak olarak çalışmış, son "Adana" yolcu vapuru. dun saat le seleyi annesıne ancak ondan son ra ondan ayrılarak tek başına da Dofu Akdeniz s^terine cıkmışiır. raki" pazar sabahı açmışUr. la»Adanai bu seferirkle 50 >olcu ve «0 fabrıkalar kurmuştu. tikbalin milyoneri hatıralarında Carnegie Amerıkan »anayiine ton yük götürmüstür. Yolcular arasında Mı^ır prensesleıinden Bayan lfbundan şöyle bahseder: o kadgr büyük yardım etti kı cBu haberi alınca annom se kcndsinden bahseden bir mu fet de Iâkenderiyeye gitrnistir. Bir adam kqrı«tm v ncınden ağladı ve ben öyle harririn şu sözü meşhurdur: ağır yaraladı büyük bir sevinc dnvdum ki. bu "Tahtadan ve demirden bir Dün feci bir aiie kavgası elmu;rur. hevecanı ondan sonra hayatımın Amerıka bulmuş. fakat kendisi hiç bır safhasında hissetmemi bunu sonra baştanbaşa çelikten Hadlse ;udur. Yedikuıede oturan 23 yasında M«şırrd r.» inoa etm'çtir.» lâhat ile eîl Timur. gece mısafııUde Andrew Carnegie ondan sonra Carnegie fennî işlerden anla gitmi»ler ve orada bırâz icki içt^ktsn demiryollarına giriyor, işinde ma?dı. Fakat ışten anlayam iş ba sonra Tımur gezmeğe gitmek iptemiş* Kocasını kıskanan Mellhat. Tigösterdiği muvaffakıyet üzeri şına getirıp . salâhiyet ver.rdi. tir. murun gıtme«in« m*nl olmak istemişne §ef oluyor. Kendisi hatırala^ isten anlıysn ve muvaffak ola tir. rında bundan da şöyle bahseder: cak adamları keçfetmekte de büBu yüzden bajlıyon kavga eonunda «Bu iş bana kaba insanlarla yuk bir kabılıyet »ahıbıydi. TiTnur. 20 santimlık bıçağüe karısını üç yerınden ağır surçtte yaralamıştır. tanışmak fırsatmı verdi. Tütün Her şeyin en iyisi Yarall. baygın bir halde Cerrahjasa çiğniyen veya içen kimselere Carn'a'ernn ış hayatında ken Hastancsine kaldırılmi}. Tımur da tukarşı o zaman rsefret duydum; dıs'ne dıısfur olarak aldıgı şey tularak, hakkındo takıbata basjanılküfür etmesini o zaman öğrenmıştır. lerden bıri şuydu: dim.» «Her şey n en iyisi. O zaman Bır kaç sene «onra Carnegie'yi kurulan yapı çökmez». ( Küçük Haberler ; aylık kazancı binleri geçen bir Bunun için, büyük paralı ve sima olarak görüyoruz. Henüz 27 dört başı mamur işlere girişmek• AJUERIKANIN Avrupadakı Hava r yaşındadır. Evvelâ yeni bir ya ten korkmazdı. Meselâ 1900 se Kuv\ etleri Komutanı General Jozef taklı vagon şirketinde çalışmış, nesınde ba§lıba§ına bir liman al Cauuan'ırl eşl dun şehrlmlze gelnoi?tir. MJS. Jozfe Cautıan sehrımizde bir müd» sonra petrol arama işlerine geç dı, kendı emri altında âdeta bir det kalacak'ır. miş. dahilt harb esnasında Har ticaret fılosu kurdu. Bunlarla * SEN Jozef Lisesinden Yefişenfcı biye Bakanlığı adına demiryolu Lake Superıor'dan ham demiı Derneği, 1 kasım 194» dan itıbaren işletmis, tren hettı doşemiş, de madenlerini P.ttsburg'a taşıyor Ksdıkoy. Modâ, Cem sckak 1 numaradakı yeni îokaür.de faalıj^te geçemir fabrikası kurmuş, lokomo du. O sene zarfındakı kazancı ceğıni âzalarına btld.ımektedır. tif ve yataklı vagon yapmıştır. 15 milyon doiarı geçt:. • * • IMRALI Yer.ı Cezaevinin Ssvcl Hâzım Çclik terfi Yorulmıyan adam Nıhayet, bu kadar kazancın Yardımcılarından B;r gün demır fabnkasından belki hesabını tutmak bile onu ederek, Imralı adasının tnüdur ve muCarnegie'ye müdür telefon edi yormaya başlamıştı. Müessesele messili olmujtur. yor: rini toptan 300 milyon dolar» MUHAKREM 9 PAZARTESİ « 8 numaralı fırın bugün re Morgan'a sattı. kor kırdı!» Mukavele imzalandıktan «OnCarnegie bu habere kâfi dere ra Carnegie rakıbinin elinı sık! cede memnun olmamıstır. Ceva mış ve: •• Bugün dünyanın en a bı şu oluyor: mesud adamıyım. Zira senın V. 1 6 20 11.5S 14.48 17.07 18 41 4.50 ıı Öteki fırınlar ne yaptı omzuna bu kadar ağır bir yüt 1 1.22 6 50 9.41 12.00 1.32 11.42 , yükledim!» demiştir. lar?» Adamlarını haddinden fazla Bu 300 milyon doların 50 milçalıştırdığını sonradan kendisj yonunu ortaklarına dağıttı ve Benim malımî de itiraf etmiş: 250 milyon dolarla köşeye çer kildi. i' Doğrudur, insan gücünün Yerli malı, benim malımdır. Obir hududu olduğunu düşünmez» 62 yasmda baba nu yapmaktan da, satın almaktan dim,» demiştir. «kendim yorulAndrev Carneg e'nın New da, kullshrnaktan da zevk duyamtk nedir bilmediğiin için baş York'taki aşk macerası meşhur rım, fayda umarım. Daha lüîumlu kaları da yorulmaz sanrrdım.» dur. Centrs! Park'ta bıri önde yerlere sarfedilmesini gdnülden diFakat. çok geçmeden ona da diğeri arkada giden, biri kadm. lediğim altınlarımm, dövizlerimin, yorgunluk, hattâ bezginlik geli* bir erkek iki atlı. hplka günlerce yabaıîcı diyarlardan gelen inciy?, yor. Henüz 33 yaşındadır, fakat seyir ve eğlence mevzuu olmuşboncuğa. pudraya. lâvantaya, ipek35 den sonrası için bambaşka bir tu. Kadm 3031 ys;Iarında ancak hayat sürmeğe karar vermiştir. va/dı: erkek ise eliısini geçmişt'. liye, çiçekliye döküldüğünü gördükçe yüreğim sızlıyordu. Nihayet «Paraya tapmamalı» Bu at sırtmdaki aşk maceras; devletin gözü de bu faciayı gördu, Senede 30 bin dolar kazanmâk nihşyet evlenmevie net^celend'. en sonunda hukumetin kalbi de ta olduğu o sıralarda kendi ken Gü'ey 51 yaşında, sakallı bir bu acı ile burkuldu. Ticaret Bakadine şu sözü vermiş ve bunu bir adamdl. Gelin ise ondan yirnv' nı sergiyi gezdiği sırada sanaykikâğıd üzerinde tesbit etmiştir ki yaj küçüktü ve NewYok'takj lere bazı müjdeler verdi: Devlet bu hayatının en mühim vesika bir tüeearın kızıydı. müesseseleri, ihtiyaclarıru karşılalarından birini teşkil eder: 11 sene sonra Carnegie'nın bu yacak yerli malı varken yabann "Servetimi arttırmak içın hiç kızı dünyaya geldi. malı kullanamıyacaklar. O çeşid bir teşebbüste bulunmıyacağım. Ondan bir müddet sonra Carmalların memlîkete girmesi bile Senede 30 bin doiarı kazancımın negie karısını, kızmı aldı, İngılhududu olarak aliyorum. Ondan tereye geldi ve Southerland'da önlenecek ve tıu işleri Ankarada fazlasını iyilik sierir.e hasrede Skıbo şatosuna yerleştı. Şatonun cejhrrı. İnsanm bır seve taDinma ArUaa Sa. 4, Su. lde kapamyof bu gece Sovyetler Bir'ıynde Rus olmıyan mi'letlerin maruz bulunduklarl Urnumi ve kutlevî tehcir, sürgün, toptan imha ve katliâm meselesi, Amerikflda matbuat sahifelerindefı millî kongreye intikal ederek, hâraretli müzakerelere yol açmıştır. Şimalî Amerika Birleşik Devletlermin Viskonsin milletvskili Mr. H. L. Smith'in, 1 temmuz 1949 da mıllî kongreye verdiğı takrır ve bu müna*ebetle irad ettiği nutuk. gerek kongre muhitüıde, gerekse AmeHkan umumi efkârında. cerın akisler uyandırmiftır. Şimalî Amerika Birleşik De\'leüeri millî kongresmin resmi organı olan «Congressionel Record» (Washıngton, 6VII 1949, Vol. 98 Nr. 120) gazetesinde intişar eden bu fıutkurlda Mr. Smith şUHları söylemlştir: « Rusya. insan ve insanlık hak larmın korunmasma dair Birleşrnış Mılletler tarafmdan kabul edılmiş bulunan mis=.ka iştirak ettiği nalde Hustan olmıyan millctler üzerindekı me/ıiimiflden vazgeçttıc!' niyet ve arzusunu kat'lyyen %ös' termemektedir. Asikâr bir suretts anlafilan hakikit sudur ki: Ruslst insan haklarını korayan mi.sakı tasc'ik etmiş olıHalanria rağtnen 1918 denberi bılâperva bogFz'adıkları miljonlarca insan'.n kanile bo yahmış ellerini yıkamak istemiş' lerdir. Maamafih Rusların, hükümlerine riavet etmedikleri bu misaka iştiraklerinin. hakikî maksadlannı mask^lemek için, kurnetca bir manevradan ibaret olduğu da artık bugün dünyaca ânla|ılmı; bulunmaktadır. Fakat RuEİar, buna ragmen misakırt yarattlgl yeni şartlar dahilinde, kimsenin onları, inssn vs mlIletİEr haklarını ciğnemekie ilham edemiyeceş*ini ümid edlyorlar. Bövleee, Katin'de, Vinnltsa'da ve başka bir çok jerlerde irtlkâb ettikleri cinayetlete, katillere kanunl bir şekil mi vermek istlyorlı«r? MIRZA Yaz a n BALA zettjği için, ŞimaU Amberika Birleşik Devletleri mllîî kongfeslnif) bu misaktan çekilmesini teklif ve rica edeceğim. Aksi takdırde Şitnaii Amerika Birleşik Devletlen hakka ve adaîete kerşı hareket etmiş olacaktır. Vaziyetin bu şckilde devamtm kabul etmekle biz de bu cani ve katilleri himayemize almış o.uruz. > Mr. H. L. Smith nutkunun somında, davasını takviye maksadıle, Rıos esıri mılletler cemıyeti reiSİ, Mar<3uette Ünuiversitesi profesörlerinden Roman Sm»lStotski"nin bir müddet önce j\merikBn gazetslerinde intişar eden «The Gemocid Conventiotı» (milleTİerin katline dair misak) adlı makalesini bs Eindan sonuna kpriar, oKurr.uştUr İrad olunan nutukla r>irlikte Amerikan millî konsresınin orannıo da aynen derceoilen bu makalesinde profesdr veni misaka başlık te=kil cden Gencc c c> tabirirun menşei, taHhi ve ? eni mısakıa ifa de ettiği manayi izah ettıkfen sonra, insan'.ann ve mı'.letle'.in yok edilttıesmi ön'eTieyi ve onları koru mayı hedcf tutan mısakın Sovyetlere de tatbik edi'ip ediîmiyaCSğl üzerinde durtlyor ve dlyor ki: haklan mİEakımn nazari olarak çok büyük değeri vardır. Fakat Rusların müthiş cinayetlerine devam ettiklerine, Rus olmıyan milletleri millet olarak ta nımadıklarına ve muahedelere a?la riayet etmcdiklerine dair ell mizde mevsuk deliller mevcud iken, bu misa.ıırt fihyatta musbel netice verebileceğine nasıl inana biliriz? Mesele böyle bir şekıl ar J fl» A ^ $ BEYAZLI g'i romonının i son saYfosıno kadar YILDlZ ROMANLAR'IN . fNSON KİTABI 1 J ! «Bu misakla, mllH, etfilk, ırkl ve dinî camialan toptan yok eden komlmlst teröristlet1 kendl kendllerinin «hâkimi» ilân edilmişle.ıir. (Zira şimdilik milletlerarası bir ceza mahkernesi rtıe\cud olnıadıâınd?n mevcud olsa da Sovyetlsr haricin müdahalesini tanımadıklaProfesörün çok yerinde tasrih rı için yapılacak cinayetlere her etüğine göre misak aşa^ıdaki izan devlet kendi topraklarındâ kuracaİi mahkemelerde bakacakür). ve ka> nllara nuhtacdır: 1 Milletlerin bir tnlllet olarak Bu mi^akla Stâlin'in terörist toU imhasını ih'.iva eden fiiller tesbit lizffll, Stâlin'in polis casus broedilirken yalnız naiyorlâlsosya vokator devleti, demokrat milletlistlerin harbden önce ve harb sı lerin müaamahaM »ayeainde, bücGeçen yılın arahk ayında, Bir ralarında yaptıkları vahşetler göz yük bir muvaffakıyet elde ederek, lc=miş Mılletlerin urhıimî ictimam önünde tutulmuştur. medenî milletler ailesinde mü«avi da, Sovyeiler 3irli5ınin de işüra j 2 Geçmiste ve halihazırdakl bir mevki elde ettnlstir. ; küe kabul ed lmi| oîprt misaktak; Sovyet vahşetleri kat'ijjen hesaba Bu misakla Sovyet esiri büıün Geıloclde tabiri r.eyi ifade eder? kfıilmamıştır. milletlerin insanllk haysiyetleri, Milletîerarası hukukun bu yeni 3 Sovyetlerin teklif ve ısrerla inssnl ık haklan ve nihayet mantık <sülahmı ilk defa olarak, rtiilletier arası hukuk âlimlerinden profesöı rile misaka ilâve edilen cboyle bir ve akli selim hırpalanmış bulunuR. Lemkin, 1944 te \Vasbington'da camia teşkil ettıâi için» kaydı, hu yor. bakımından rflüayyen bır intişar eden «Axls Rule in Occu kuk pid Europe» (İstilâ allındaki Av maksaddan ileri gelmektedir. Bu Fabrika ve Havıızlar Müdürlüğü nipada mihver idaresi) nam ese nunla Sovyetler, Rus olmıyan mııYüksek mühendls MUmttu Btlâöz, Denizyollarmın H»licdeki Fabrika v« rinde kullanmıştır. Lemkin, Nurn letler üzerinde icra etmekte olduk berg mahkemesinde, dığer Ameri ları cinayetleri bu misak haricinde Havuzlar MüaUrlüğüne tııyin edllmiştir. kah mütehassı^r&rla beraber çalı tütmak ve bu hususta kanunun şırken, bu yeni ıstılahının iddia hükmünü hiçe indirmek istemişBirliğınde namelere alınmasına ve kararların tir. Ruslar, Sovyetler ona göre verilmesine muvaffak ol' icra edilmekte olan katil ve cinaAdalrt du. Bu mahkemeye Sovyet «hâ yetler, «millî. etnik. ırkî veya dinl kimleri» de iştirak ediyorlardı. F'a bir camiayı, böyle bir camia teşkil Mencucat Fabrikası ettiği için, kısmen veyahud tamakat Amerikan mümesrilinin duruşmile imha etmek» maksadile yamalar hakkında konferansa verFutbolculan diği raporundan, Amerikan ve Sov pılmış olmayıp, sadece <asileri>. «eşkiyalarn ve «sabotajcılarn tecyet hâkimlerinin tkatil» tabiri ü zerinde bile tnlaşamadıkları ve ziyeden ibarettir.» demek istemişSovyet mümessiüerinin bunu yal lcrdır. Bu suretle Sovjetler, imha imâl etmektedlrler. nız nasyonal sosyalistlere tatbik ettikleri camiaları, bir millet Ve • ETİKETE DİKKAT m etmekle iktifa edilmesini istedik lrka mensub oldukları için değil, rejim düsmanı oldukları için, vok leri, görülmektedir. ettiklerini ileri sürecekler, mİEakın istiyeceklerGencide, kısaca, bir ırkın veya tatbikını reddetmek hud bir milletln yok edilmesi. ol dir. dürulmesi, kaîli n.anasını ifade 4 Bu sebebledir ki Rustan oleder (lâtince genus'tan gen nesil. cins. ırk, cidere'den cid oldür mıyan milletlerin. insan haklan mek; misak. insaftları Ve milletleri misakile milletlerarası hukukun, millet katillerıne karşı korumak ileriye doğru bir hamle kaydetmiş gayerini güder.) Miîak bü tabiri oldusuna guvenip kendilerinl nlmillî, etnik, ırkî veya dir.î camia datmamab, hayale kapılmamalıdır(grup) lardan birini, böyle bir lar. camia teşkil ettiği için, kısmen veRustr.n olmıyan mazlum ve mığ yahud tamamile, irnha etmek fi li dur milletler. toptan yok cdilniîk hakkında kullanmıştır. Mısska gö vahsetinden korunmu» değillerdir re, aşağıdaki beş fiil, millet kalıu ve bu hususta hiç bir tedbir âlıncürmü sayılacaktır: mış degildir. Bllâkis, Birlesmiş 2 ka»ımı bekleyin Moskovaya bu sahada 1 Bir millî camia (grup) nın Milletler, azasını öldürn.ek; 11.11.949 tarihinde yürürlüğe girecek olan 2 O camia azaslna fi'll veya mınevî ciddî zararlar iras etmek: 3 * Ölümü mucib olacsk ağ:r hayat şartlarma mahkum kılmak; 4 Camianın doğumuna mâni için olacak tedbirler almak; 5 Çocukları bir camisdan diMAHMUD NEDİM GÜNDÜ2ALP ğtrine zorla teslim etmek. ve Bundan sonra, misak, bu fiillerMUSTAFA NURÎ ANIL den birini irtikâb edenin bir metarâflarından hazırlsnan şerh, satışa çıkarılmışür. mur değil, bir devlet reisi biie oltstanbul: Ankara Cad. Üniver*ite, Ankara: Akba Kıtabevleri sa, cezalandınlacağmı, bunun için de muhakemenin, katil fiil ve ciirmünün cereyan ettiği memleket dahllindeki salâhiyetli bir mahkeme tarafmdan veyahud milletlerarası bir ceza mahkemesinde yapılması icab ettigini izah ve tesoit etmektedir. Misaka göre bu fiillerden birini irtikâb edenler «ıyasî mUcrim telâkki edilmiyecek. binaenaleyh hangi devlete iltica ederse etsin. iadeye tâbi tutuJacaklardır. Misakı imzalamış olan milletler, icab eden kanunlaruı tanzimile mükelleftirler. Herhangi bir milet ve memleket. Birlesmiş Milletlere müracaat ederek, milletlerin katll ve imhasına karşı tedbifler alınTiasını taleb edebilecektir. Bu iş için, şimdilik milletlerssı bir ceza mahkemesi mevcud değıldir. Fakat, Birlesmiş Milletlcrin <yem milletlerarası hukuk» komisyontma böyle bir fnahkems* nin teşklli meselesinı gorüşmesınm çok yerinde olscağı biM'rilmiştir. tam bir serbestî temin etnriş ve onu milletlerarssı mesuîiyetbıden tamamile masun bırakmıştır. Misakm ruhuna, manasına, çümulüne ve esas prensipine taalluk eden bu izahattan sonra: «Sovyetlerde Rustan olmıyan milUtlerin imhası tarihi» başlığı altında, vesikalara ve rakamlara dayanılafak otuz sene zarfında, bolşevlklerin 100 milyona yakın insan katletmiş oldukları hakkında, etraflı malumat verihnektedir. Muazzam Ruslaştırma ameliyatı ve toptan tehcir faaliyeti bu hesab haricindedir. Şimalî Amerika Birleîik Devletleri milll kongresinde Mr. H. L. Smith tarafmdan, nutkuna bir ek olarak okunan makale, İnsan hakları misakını imzalıyan demokrat milletlere hiUb etmekle nihayet bulnıaktadır. Bu hitabda ezcümle denlliyor ki: SPORCULAR BATTANİYE NUHUN GÜNEŞKALMIK Ue GÜNRÜK KANUNt? BÜLEND AKKURD 16 Ekim 949 da Erzurumda evlendiler. Adafet Battaniyesi (Etikete dikkat) URK TlCARET B A N K A S I Kuruluşu: 1914 BUGÜN AKŞAMA KADAR en az 100 lira yatırarak bir tasarruf hesabı açanlar, veya hesablarında en az 100 lirası bulunanlar kurulan bir komisyön kontrol edecek. Pek yertede. çok mükemmel oir karar. Bunun «harcı âlemı esyaya dahi tatbık edilme«ine candan taraftar olmıyacak bir Türk tasavvur olunamaz. Fakat. yeter ki benim malım diye kaKıllendiğim VD'İİ mah, a 10 Jrasım 949 giinü kv::'a ile çekilecek 25.000 LİRA İkramiye çekilitine iştirak edebilirler. Nut: Fazla izahat almak için lutfen gişelerimizs müracaat etmenizı rica ederiz. nebi diyarlardan gelen e?ya ile tıpaüp boy ölçüşebilecek bir matanette, aynı sempatiyi oc'.cek bir zarafet ve nefasette. fiatça da ona denk bir seviyede olıun. Yoksa giy diğimızin ilk günü delinen çorab, daha iskarpinime takarken koparak yarısı elirade kaîan bağ. air cSmebnede diıi çıkan pantAİon, Ysğmurla siftah temasında kolu dirseğine çıkan caket, cyerli malı» damgasını deği;, babamuı fabrika£inın firmasını taşısa hırılanırıra, slnirlenirim ve bir daha onu almamaya yemin ederim. Çünkü o tarzdaki imalât, hem şahsî menfaatime vurulan büyük bir darbe. hem de millî haysiyete sıvanan bir lekedir. Alâkadâr olmadığım işlerin görüldüğü muhitlere aid levazım için bir şey sövlivecek. h*r fi'nir yüriitecek değilim. Fakat halkın ihtiyac larına eevab vermesi gereken eşya saha«ında çok acı tecrübeler gördüğümüz, büyük hayal kınklıklarile karşılaş'Aianmız inkâr edilemez. MemleTîetimizin îçinde yapılan ve yabancı mamuüeıile y?rışabılen şeyler rağbet göi"ü"nr':a kabahat bizdedir. millettedir. Fakat piyasanm tutmaöiğı cr ü't. kaba ve pahalı mallar tamamile fabrikatorların yüzkarasıdır. Baykozun ayakkabılarHıı. deri mamulâtım herkes menM'uniyetla kullanıyor, Sümerbankm basmalarmı, kumaşlarmı her «ınıf halk kütlesi kapışıyor. Neden? Çünkü dayanıyorlar. sakil değiMirler ve ecnebi, hattâ hususî im«lâtçılarır!kilerden ucuzdurlar. Birinciler daha kuru ve kokusuz, ikinciler daha zarif ve çeşidli olsalar, sade iç piyasada değil, muhakkak ki dış pjyasada da ihtilâl yaparlar. Akıllı ve namuslu sanayicinin malına güvmmesi ve yerli, vabancı rakiblerile seıbestçe yarışması gerektir. Gürr.rük yasaklarma ve «millî hamiyet» paîavralarma dayanmak istiyen yerli endüstri ergeç yıkılmaya mahkumdur. Geçisi bir müddet için bes on kisinln cebini doldurmaya varasa da. 'Yazan: AHMED HIDAYET bır «Tasarruf ve jktisad komisyonu» kurulmuş. her halde tmizah» ı ve «mizahçılık» ı sevenlerden teşekkül etmiş olsa gerek. Çünkü gazetelerin haber verdiklerine göre ilk iş olarak hükumet binalarında sarfolunan elektrikten ekonomi yapmayı kârar altına ajmış. Memurlarm daha erken çahsmaya bas layıp karanlık basmadan dairelerini terketmeleri temin olunacak. «Bastakllerin daha önce akıllan nerede idi acaba? Yaz saati niçin değistirildi?» REEL koluma girerek beni kalabalıktan uzaklâştırmask için yürüttü. Ahmed, dedi, âiyasetle. kültürle uğraşmanın hışmına kaç de« fadır uğruyoruz, görüyor^un, takibler. tevkifler birblrinl kovaladı. En nihayet Akdenizin ortasında Sunu gelmiyeeekmiş kadar üîuntülü günler, haftalar gecirdik. Artık film. Kimbilir. belki de bir gün genc değiliz. ailemiz, çoluk çucuğumtız da var. Onun için bundan sonfılme çekilir. Hem da Holıvudda! ra bu tehlikeli işlerden yakamm Ziya ve Ağa sıyıralım. Eklmin 25 inci günü Zlya Gökalpm ölumünün 25 inci yıldonumüne tesadüf ediyordu. O gün diğer yıllârda olouğu gibi memleketin her tarafmda büyük mütefekMrin hatırası Enılmak üzere törenler yapıldı. Ziya, maddeden ziyade maneviyata, ruha, ilme bel bağlamış, dünya refah ve saadetine omuz silkmiş, sırt çevirmiş bir idealistti. Bize der» verifken kürsüda nasıl her kelimeyi dimağınm menşurundan uzun bir teemmülle süzdükten sonra dudaklarından dısarıya verırse hsyatta da öyle ağır ve ihtiyatlı konuşurdu. Onun için her söylediği, yazdığı umumî bir ditetur olacak kıymette idi. Fakat ilim alanında bu otoriteyi temin «tmiş olan ü: 'd, hayatın pratik sahasınd« adeta bir çocuk kâdar ttcrtibesiz, bir köylü kadar sâftı. Hayretle yüzüne baktım ve sordum: Peki, ne yapalım, geçimimizi ne ile temin edelim? Biraz durakladıktan sonra cevab verdi: Meselâ, ticaret hayatına atılalım. dudsuz «mesture» masrafları. Bilmediğim, hatırlayamadığım daha neler de neler! Siz çok yaşayın muhterem azaHiç olmazsa başkaları gibi insanları hırs ve hiddetin yrpratıcı buhranına değil, tebessüm ve handenin bayıltKi kucâjına gürükltiyorsunuz! Rahika Bu iş hiç şüphesiz bir sanat şahikası olmak iddiasını gütmuyor. Fakat her halde edebiyat âlemimize ansızrn düşmü? bir saika sayılabillr. Pierre Loti'nin «Derfn CSıent^es» lerinden önce de meğer meffileketimizde «nâşad kızlar> varrnış. İşte bunlardan biri de Râhika! *Pilevne> muharebeaine tekaddüm eden yıllârda Amerikalı bir delikanlı ile Neil ile se^şiyorNerede biliyor musunuz? Harputta. Orada bir Amerikan kolejinin %re Amerikaya gidip dönmüş Türk genclerinin bulunma«ı bu sevdanm alevlenmesinde mühim bir rol oynuyor. Ama «Fatma Eeen. in eserinde sade bu iki »?k mahkumunun en meraklı maceralan gölgede bırakacak harikulâde sergüzestleri anlatılmaktla da iktifa ediliyor sanmayın. Bu romanda o devirdeki <fark> hayatı da en ince teferrüatına kadar guzel güzel, derixı derin samimî ve sai bir üslubla taavir olunuyor. Biz doğulularla birlikte Amerikalıların da zevkle. heyecanla akı^ına kendilerini verebilecekleri bir hikâye. AdeU bir Bu kabil olmazsa. kalem odaları* nm metre mikâbları hesablanacak. kullanıİRcak ampullerin kuvvet ve kudreti ona göre tesbit edllecekNe güç ve faydasız bif gayret! MegeT. hükumet dairelerindeki israflar ne ehemmlyetgiz şeylermiş. Ama, komisyön üyelerinin yerden göke kadar haklan var. îlk bakışta önemsiz sanılan bu gibt hovardaljklar menedilmezee asıl lüzumlu masraflar nasıl sağlanabilir? Meselâ, Avrupa ve Amerika seyakatleri. 12 şer ve daha yukarı sayjda İngiliz lirası gündelikler. Baremin birinci derecesinden maaş aldıkları halde geçinemiyen bazı zavallılara verilen «tazminatt lar. Lüzumsuz <inşaat> lar. Lüks büro levazımı ve döşemeleri, bütçedeki cVa gonliî> ve otomobil «tahsisat» ları, mutlaka harcamak için sene sonu çırpmmaları. Ay baflarında vezneGüleyim bâri?.. ye uğrsyıp maaş almaktan ba?ka Kimlerden mürekkeb olduğunu zahmeti olmıyan idare meclisi azabilmiyorum. Maliye Bakanlığuıda lıklan. Uçsuz bucaksız, sınırsız, hu O vakit dayanamadııîı. kahkahayı bastım: Ziya, dedim, evinin alışverişini yapan sen misin? Hsttâ kenAğaoğlu Ahmed Beyin. biziat dine çârşıdan bir mefldil. bir çorab Ziya Beyin de hazır bulunduju bir almayı becerebilir misin? toplantıda anlattığı şu fıkra, onun Hayır. hemen hemen insan şekllnde t« Bütün bu işlerle hanımın u | celli etmi? bir melek olduğuna bi raşır değil mi? zi inandıracak kadar veciz, bizi ve Evet. kendisini de güldürecek kadar da Bdyle bir adam nasıl tüccar hoftur. Eski Kars mebusu: Sürüldüğümüz Malta adasın olur, sen çıldırdın mi Ziya? dan dönüyorduk; diye sdze elr'Ş'ı. j İri gözleri önce sağa sola döndü, dikıldi. Vapur Yeşilköy açıklarına yakla? ; sonra eğilen başile yere mış, Istanbulun epeyi zamandır has Hikâye «ona erdiği zadan da bakretini çektiğimiz silüeti karşımızd^ tım, herkeg fülerken o gene Ahbelirmişti. Bütün arkadaflar henüz med Beyden aldığı »usrurucu cetam hürriyetine kavuçmamış fü vabuı karşısındaki rflâhcub UvrıD sunkâr şehrin hayalini yaşlı ş&z aynını takınmıştı. Yabaız, bu «efef l«rle feyrediyorduk. Demindenter: pratik hayat Işlerindeki tecrübâ* yanımda her zaroanki gibi çok alrp sizliğine ve saflığma kendlsl de az veren bir fildr deposu halinde hafiften ve bıyjk altından gülühiç konutmadan dur»n Ziya birden yordu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear