Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Komünist Çin İBulgaristan da Yugoslavya ile M ErtekİH hükumeti dostluk pakhnı bozdu # sında gizli celse Londra 1 (B.B.C.) Pekin radyosunun verdiği bir habere göre, yeni Çin Komünist Hükumeti bu gece kurulmuştur. Kızıl Çin devleünln Baskanlıgı Mao Tse Tung'un elinde kalmış, veni kabineyi de eski komünistîerdan Çu En Lay teşkü etmiştir. Kızıl Çinin Başkanı aynı zamanda Dış İşleri Bakanlığını da uhdesine almıştır. Yeni hükumette 6 Başbakan muavini bulunmaktadır Bunlardan biri Çin Cumhuriyetinin kurucusu Sun Yat Sen'in dul zevcesidir. Yeni hükumeün ilk l?i, Sovyet Rusya ile sağlam bağlar kurulacağını ilân etmek olmuştur. İki kutnb Mütercımin (Seniha Bedri OökrUl) bir hataet mt, yoksa aktörün (Talât Artemel) bir dalgınlığı mt bümiyorum ama, Faust'un şeytania bahse giriştiği meşhur sahnede şöyle bir cümle kulağvmıza çarptı: a ... Ne ile olsa imzalanm. Hançer mt, btçak mt, kama mı? Seçimde serbestsîniz.» Seçmekte, intihab etmekte filân gibi bir şey koymalıydı. Başka dillerde belki pek nâhoş kaçmazdt ama, bizde bu «seçim* ve aserbestî» lâfları henüz doğru dürilst bir araya getirilpmedi de! D. N. Prof. Huseyin Naili îekrar izahat veriyor «flim Heyeti Başkanhğınm tebliğinde bazı hakikatler gizlenmiş, banlan da değifik şekilde aksettirilmiştin» Hükumetçe hazırlanan seçtm tasarısını incelemek üzere faaliyette bulunan ilim heyeünden Istifa eden Hukuk Fakültesi dekanı Prof. DrHüseyin Naili Kubalı dün sabah Ankaradan şehrimize gelmişür. Fro fesör, kendisile görüşen gazetecilere istifası etrafmda aşağıdaki izahatı vermiştir: < Basma intikal eden istifanamemde, hareket tarzımın sebebleri izah edilmiştir. Beni istifaya sevkeden âmiller hazindir. Fakat, hayret edilecek şeyler değildir. Çünkü, bu ve buna benzer hâdiseler, manevî bünyemizl yer yer saran müzmin bir maraıın tabiî tezahürlerinden başka bir sey değüdir. Bunları soğukkanlılıkla karşılamak ve elbirliği ile tedavİEina çalışmak lâzımiız. tstifa hâdisesi hakkmda. gereken malumatı bir rapor halinde mensub oldugum müesseseye arzedeoeğim. İlim heyeti baskanlı^ı tarafından yayınlanan tebliğe gelince; bu tebliğde de baa haklkatler glzlenmi? ve banlan ise defisik bir şekilde aksettirilmiştir. Bunda da, beni istifaya mecbur eden zihniyetin hâkim olduğu meydandadır. Heyete dahil olan ve haklarında derin saygı beslediğim üyeler namına üzünrü duydum. Sonsuz bir hüsnü niyet ve büyük bir gayretle yapmak is+ediğim memleket vazifesinden ay rıldığım için çok müteessirim, fakat, büyük bir vicdan rahatlıgl içindeyim> Haf tada Bir Dar Y o l Yazan: Fahri Celâl Ktkilerin bir tâbtri T»rdı. Yani herkerin tarudığı parmakla gösterilir insanlar... Şohret, galiba tadma doyultaat olmak için böyle bu biçfan oltnaa kab eden bir feydir. Şu zamanda şefairler kalabalıktu, sokaklar da acele geçenlerle doludur. onun için kknse kimeeyi görmüyor. «Cumhuriyet» gibi en çok; okurlu bir gazetenin sütunlannda çıtanoş «Dar Yol» dan ve omm menendsiz rmVellifesincten bahis açmak istiyorum. Gasete, bu roman tefrika edUirken daha nu merakla beklendi? Acaba kaç kişi okudu? Hele ne dedller? Yoksa tozdan dumandan ferman olcunmat bir halde miyiz? Tiyatro değil ki, alkıslamadan netlceyi anlıyalım. Muharrirlik bu noktadaa da güçtür. Yoksa bir çeyi ma'raz» umumiye koymaktan garaz, herkeein dediğini gözle göröp kulakla Jçitmektir. Kalbleri çarptuTp, yurekleri oynatıp ftlemi peşinden koşturcruğunu bUn*den yaeamak, sanatkâr için azabdar. Acaba «Dar Yol> nasıl bir tesir btraköî Bir karmekanBik, muğ . lâk asırda yasryoryz Ben isterdbn ki, Bayan Peride Celâl, bifyerden geçericen yer yerinden oynasm, bir arıbeyi gibi onu nektarla besleyip, ondaa «ade yazt beklenıek isiıniı olsım. Halid Ziyadan, Mehmed Rauftaa bir iki roman, bugüne fcadar, kaldı mı? Pek bilinmez. Onlardaa sonra da btrtakım me^hurlar gelmedi değü. Fakat hangi birisinden, bof lavanta çişelerinde soa bir hâtıra gibl, ruh gibi uçuou bil» olsa, bize n« kaldı, seneler bir rilindir gibi geçtikten sonra?... Bayan Peride Celâlin romanmı gazete olmasaydı, kendl kendim» bile methedecelc kadar içim içim» sığmıyordu. Şimdiye kadar bu dereoe muvaffak olmus bir eser okudtığumu hatırlafnryorutrv, Frenklerinki de dahil olduğu halde... Bu romaıun yarunda eeJdler ne kadar da yarım partnak derinlikte kalıyorlar! Bu gene bayan, onlar» böyle geçmek için, onJardan ne noktalarda ayrılmak, bir başka ol mak lâzrmgeldiğini nasıl bllebildi? Kendilerini yakından tammadığın» için bir şey söyliyemem. Fakat sanatta ilim, biliım falan, filân mutlaka lâzım mıdvr? O halde âlimlerin en büyük sanatkârlar ol malan Berekirdi. Demek değildir. cıEylul» müellifinden de bu gene hanım daha fazla okumuş değildir. Fakat «Dar Yol> da, galiba . gazeteye kısa görünmemek için olecak, bitmez tükenmez, hattâ yorueu hisini veren tahliller dolııdur. Fakat hiçbirini de okumadan geçemezainiz. O kadar ilişilmemiş, akla gelmemiş, yapılmamış tetkikler vardır. O, bunları nasıl bildi, kimden öğrendi, nasıl ibtizale düşmeden hepsinde de muvaffak oldu? Sanat hakkm sırrıdır, kâh gizler, kâh aşikâre eyler derlerp O, bu sırrını gene muharririn gönlüne söylemiş, onu irfan sahibi etmiş... Eserdeki hava vahimdir. Okuyanj yeisten yeise, kahırdan kahıra sürükler, derdli eder, canmdan bezdirir, dünyaya geldiğine geleceğine pisman eder. Kahraman, bir gene kjızdır ki, alanlar teller takınsm, edefcsizliğin, hayasızlığm her türlüsü onda buram buram fışkınr diırur. Teyze çocuklanndan, mahalle tanıdıklarından, arkadaşlarından sakallı muharrirlere kadar, herkes onun tadına bakar, birer, üdser âperler dururlar. O, bu kamçılann altmda her dakika müntaiz, her an bomba gibi asıboyalı evin içinde solur gezer. Fakat sanmayıni2 ki, erkekler ondan daha do^nı dürüsttürler. Romandaki o kadar ince, rmıtena tahlil de gösteriyor U, cinsl hayat hayvanlardakinln trpkısı, insanlarda da aynıdrr. Teyzenin evli oğlu: Kız, sen ne kadar büyümüşsun, benim hafcerim yoktu, diye ona saldınr, Osman dalar, ressam salar, sakallı yakalar. Velhasıl, muharririn de ispat ettiği gîbi, dişiye uçan kuç bile kanad sarkıbr. «Dar Yol.daîd vak'alar ne kadar 8adedir, hayat kadar... İçinde yaproacığa tenezzül yoktıu:. Üslub, Halid Ziyayı bile helecanlandıracak kadar güzeller güzelidir. Eserde fikir diye bir şey arayaeak derecede hislerin ve ihtiraslann içinde yüadürülür, dvırurmmız. İki yüz elli sahifenin içi o halde ne ile dolu diyecek olursanız, kadmca görüşlerle, bastanbaşa sarsrotı vardır, derim, Öpücüklarin tadrndan, kadın uzviyet ve hüvryetlerinin gene kadmca görünüşlerinden, çehevî aptalhkların açıkça itiraflanna kadar, fakat asla püraografiye kaçmadan, her şey onda dolar taşar. İçimi kederier kapîaya kaplaya bu takazalan bir gecede bitirmeye çalıştrm. Bana öyle geliyor ki, bu zamarun değerli romancısı, eayıa bayanuı kendisidir. kuruldu İtalya, Trablusta vesayet hakkından vaıgeçii Baştarnn 1 incı sahifeda ileri sürmüstür. Ljbya, bağunsrdıgma k*vuşuneıya kadar İnscilizler Binjraziyi, Fran sızlan da Fizanı ldareye devam edeceklerdir. İngiliz delegesi Mc Neill de Llbyarun üç ilâ bea sene içinde baHinımilllllllllHllllllllllliJTTI fHulllllllllllllilii1limilliii.ini,IH. ğwnsızlığına kavuşmasını istemiştir. Amerikan delegesi de buna benzer bir teklifte 'bulunmustur. Geçen sene İtalyanm eski müstemlekelerinin Birleşmls Milletler vesayeti altına almmasuu istiyen Washin?ton 1 (a.a.) Dün resRusya ise, bu sefer flkrird değtsmen bildirildiğine göre Kuzey Attirmi» ve bu topraklarm derhal Bajtarajt 1 inei «ohifede lantik Paktı Savunma Bakanhğı bağrmsızlıklanna kavusroasmı tek cevab vermiştik. Gene de bütün Komisyonu 5 ekimde Washin^tonda lif etmiştir. Demokratlar cevab vermek fır toplanacakbr. Dış İşleri Bakanlığı, satını kaçırmıyacaklardır. Yeni Savunma Bakanhğının Genel Kurbir taktik olarak mütemadiyen may başkanlanndan mürekkeb bir tâli komisyon kuracaklannı ve bu şiddetten bahsolunmaktadır. însaf eylesin, kim kime |id komisyonun da 7 ekimle 10 ekim det göstermiş ve baskı yapmış ırası toplanacağıru bildirmiştir. Truman, Askerî Yardım 152 öğretmenm tstanbuldan Ana tırT Kim kime baskı yapmağa doluya nakü hakkmda İlköğretim ve şiddet göstermeğe muktedir Kanununa yann imzahyacak Genel Müdürünün beyanatını yaz dir? Benim kanaatimce bu suWashington 1 (a.a.) İnanıhr mışuk. Bunun üzerine Muallimler retle siddetten bahsetmek DeBirliği Yönetim Kurulu aralan mokrat Partinin kuruluşundan kaynaktan öğrenildiğine göre, Başkendilerile görüşen bir arkadası ve bilhassa 21 temmuz seçünle kan Truman, yabancı memleketlerindenberi yapılanları bir per re A«kerl Yardım Kanununu muhmıza şunlan söylemişlerdir: pazartesi imzalaya« Sayın Genel Müdürün beya de ile örtmek gayretinden doğ ;emel olarak cakhr. maktadır. Yeni seçimlere de natını bugün gazetelerde okuduk. Atom Komisyonu, ilerleme Umumî menfaatin «jahsl menfaatle mazlum bir çehre ile girmek arçarpıştığı yolundaki lzahat maalesef zusu taşınmaktadır. kaydetti C.H.P. liler tehdid ettiler, tethakikatlere uygun değildir. Biz «aWashlngton 1 (a.a.) Dıs İşleri hısları değil, prensipleri ve gerçek hij ettiler, küfür ettiler, şimdi umumt menfaatleri müdafaa ediyo de bu mazlum şekle bürünmek Bakanhğı tarafından yayınlanan bir ruz. Kaldı ki, şahıslan müdafaa da, istemektedirler. Ama millet her tebliğe göre, atom enerjisinin inkieğitim hayatında mühim bir konu şeyin farkındadır. Bu beyanat şafı hakkında Birleşik Amerika, İndur ve ihmal edilemez. Ihmal edi tan benim mepınun olduğum biı giltere ve Kanada arasında cereyan lirse mesuliyıti büyüktür. Modern cihet vardır. O da hükumetin eden müzakerelerin ilk safhası nimemleketlerin maarif hayatında öğ hareket tarzını tayin eden kuv hayetinde, hissedilir ilerlemeler reticilerin haysiyet ve şahsiyetine vetin nereden geldiğinin sarahat kaydeclilmiştir. Bu üçlü konferanshürmet, bir umumî menfaat davasJ le anlaşılmış olmasmdan ve tan maksad, atom enerjisile olmuştur. Fakat biz 152 öğretmen bu yoldaki tereddüdlerin dağıl muhtelif faaliyctleri ayarlamaktır. tşinde şahıslan bir tarafa bu^ktık. mış bulunmasından ibarettir. 1 Bu meyanda atom hakkınrla bilgi 152 ö&retmenin kadrodan çıkarılma leride belki daha çok konuşaca teatisi, güvenlık tesisi ve uranium sı, bir umumî menfaati ihlâldir. Bu ğız. Şimdilik bu kadarla iktifa temini de vardır. Ihlâl açıktır ve söz götürmez. 150 etmenızi rica ederim.» Sovyet Rusyanın elinde atom kadar raşöğr?tmenin tam bir öğretIzmır, 1 (Telefonla) D.P. bombası bulunması meselesi de bu menlikle. yani 24 saat dersle ödevIzmir ll tdare Heyeti, seçim ka konferansta görüşülmüştür. lendirilmesi, hem okul idarelerinl, hem de o başöğretmenlerin okuta nunu tasarısı hakkındaki görüşcakları öğreüm branşmı sekteye lerini tesbit etmiştir. Raporunu Millî Elgitim Bakanının yarın Genel Merkeze gönderecektir. D.P. Genel ldare Kuruluusratır. ilkokullara dair demeci Bugün başlayan ilkokul tedrisa nun teşkilâtından aldığı raporAnkara, 1 (Telefonla) Millî tile bu hal başsiösterdi. Ve daha da ları tetkik ederek kat'î görüşügösterecektir. Esasen başöğretmen nü ayın onundan evvel tasarıyı Eğitim Bakanı, ilkokulların açıler, eskiden nekteb müdürlerinin inceliyen ilmî heyete bildireceği lışı münasebetile verdiği beyayaptıklan vazifelerden daha ağır haber verilmektedir. natta ezcümle şunlan söylemişvazifelere sahibdirler. Bazı yerlerde tir: fazla olarak başöğretmenler Millî «Türk milleti bu yıl bütçesinEğitim Memurluğu da yaparlar. Arden y^lnız ilk öğretim iç.n 80 tık bu arkadaşların hocalığmı tamilyon lira ödemektedir. Bütün sav\ur ediniz. Çocuklarını düşünen milleti okutuyoruz diyebilmek veliler şimdiden endişeye başlamıŞSofya 1 (a a.) Komünist Trud lardır. Herkesin parası olsa ve gazetesi, Bulgar işçilerinin maru: için ilkokullarımızda 3 milyon mümki'ın bulunsa artık ilköğre kaldıklan fena şartlardan çikâyet çocuk bulunmak lâzımdır. Haltim için de kolejlere başvu etmektedir. Gazete, bilhassa Kos buki ilkokullanmızdaki mevcud rulacaktır. Binaenaleyh bu durum nitza tünelinde çahşan yüzlerce a bu rakamın yarısından biraz fazda umumî menfaatin nerede oldu melenln hükumet makamlarmm 1S ladır. Bu yıl 700 köyümüz yeğunu insaf sahiblerine biz soruyo kaydisinden dolayı ıstırab çekmek niden okula kavuşuyor. ruz. Millî Eğitim idaresinin yaptığı te olduğunu •zikretmektedir. Tesîri müthif bir yağmur tasarruf, Nasrddin Hocanın ömrü Gazete diğer bir makalesinde, vefa etmiyen tavuk hikâyesini ha Demiryollan Bakanlığını ve demirduası tırlatmaktan geri kalmıyor. Fakat yolu işçileri profesyonel sendikasıBarselona 1 (Nafen) 18 aydanmillî eğitim hayatımızda bu garib m Sofya Burgaz hattmda yapılatasarrufun ararlı neticeleri şimdi cak 6000 metre uzunluğunrlaki bu beri bütün Ispanya yağmur duadeğil, bir müddet sonra belirecek yük tünelin daha ancak 500 metre sında bulunmaktaydı. İspanya, tatir ve vahim pedagojik mahzurlarla lik kısmmı inşa ettirmekle ve böy rihinde bugüne kadar maruz kalkarşılaşacağız.» lece bu tünelin ekonomik ve diğer madığı bir yağmursuzluk içinde Diğe taraftan, Muallimler Birliği ehemmiyetlerini inkâr etmiş ol kıvranıyordu. Bu dualardan sonra İdare Heyetine mensub bir heyet, makla itham etmektedir. Gazetev başlamış olan v a ğ m u r ı a r i s e hâlen dün. Millî 3ğitim Müdürü Murad göre, bunun sebebi basittir. Zira bir âfet şeklini almıştır. 24 saat Urazla, Anadoluya nakledilen ilk işçiler gayrimemnundurlar, tünelin zarfında yağan yağmurlar yüzünokul ösretmenlerinin durumu etra havalandırılması iptidaidir ve işçi den 48 kişi ölmüş, binlerce insan fında görüşmüşler ve ümid verici lerin giyim ve içim şartlan tasvir evsiz kalmış, tren yollan bozulmuş intıhplarla avnlmışlardır. edilemiyecek kadar fecidir. ve şo.<=eler geçilmez bir hal almıştır. Baştaraf* 1 Itıci aahifede olan dostluk andlajmalannı fesh»den kominiorm memleketleri junlardır: Rusya, Macarlstan, Polonya, Bulgaristan, Rumanya ile Çekoslovakyanın da kısa bir zaman içinde Yugoslavya 11e olan andlaşmalannj feshetmeleri beklenjnektedir. Yufoslavyanm cevabı Diğer taraftan Yugoslav hükumetl de, Rus Yugoslav andlaşmannın feshedildiğini bildiren Sovyet notasına bugün şiddetli bir cevab vermiş ve Moskova hükumetini Birleşmiş Mllletler Anayasası prensiplerinl Ihlâl etmekle suclandırmışbr. Belgraddaki Rus maslahatgüzanna teslün edilen Yugoslav cevabl notan Kremlinl, çantBJ styasetine basvurmakla da itham etmi; ve şu hususlan bellrtmişür: «Hakaret ve kaba tehdidlerle dohı diplomatik notalar ve Yugos lavya civarındaki memleketlerde Sovyet Rusya askert kuvvetleri tarafından yapılan gösteri harekâtı ve buna mümasil çarelere başvurraak suretile Sovyet Hükumeti Yugoslav halkını korkutmağa teşebbüs etmis ve anti demokratik gayelerini tahakkuk ettirmek amacile Yugos lavlar flrerinde baskı lcra etmek i*temi;Ür.> Yugoslav notası, hududlan civannda Sovyet askerl birllklerl tarafından yapılmakta olan gösterilerden doğabilecek hâdiselerin mesuliyeünin yahıız ^us hükumetine râci olduğunu da açıklamı$tır. Notada, Rusların, diplomasi usullerine aykırı bu hareketlerile harb psikozunu yarattıklan ve milletlerarası banş ve işbirliğine tehlikeli bir darbe Indirdiklerı de belirtümektedir. İngiliz çevrelerine göre Londra 1 ( a a ) (Afp) Yugoslavya ile kominiorm bloku arasındaki münasebetlerin vahimleşmesi karşısında yetkili İngiliz çevreleri tarafından bugün ileri sürülen mütaleaya göre, Ruslar doğrudan doğruya veyahud peykleri vasıtasile Yugosla%3'ayı Istilâya karar verirlerse, harbi 3alkanlarda mevzilejtirmek güç olacakür. Yugoslav manevralan Londra 1 (B.BC) Belgrad gazeteleri sona eren askerî manevralarda çok iyi neticeler elde edilmiş olduğunu belirtmekte ve şöyle demektedirler: «Bize taarruz edecek düşmanı defedecek kuvvette bir ordumuz bulunduğunu ispat ettik.» Gelâl Bayar, Inönünlin sözlerine mukabele ediyor Atlanlik Savnnma Komisyonu Anadoluya nakledilen öğretmenler Baştarafı 1 inci sahifede dafaa vekilHglnden çekiliyorum» demjşü. Durusma baflatnadan önce adliyeye gehni? olan avukat Murtaza Apelı, çok heyecanlı görünüyordu. Kendlsine bu mektulbların kfrnler tarafından, ne laman ve ne gibi maksadlarla yazdmış olabileceklerinl aordum. Avukat gayet sinirli blr hareketi» çu eevabı verdi: ölümle tehdid edijorlar beni Korkuyor ve davayı takib etmemeyi uygun buhıyonım. Duruşmaya çaŞırılır çağınlmaz Agırceza heyetine vaziyeti anlatacak, vek'detten ıstifamı bildireceŞim. Hakikaten öyle oldu. Avukat Murtaza Apalı, diger müdafaa avukatlarından Edib Türkmenle birlikte gizli dunışmada bulunmak üzere mübaşir tarafmdan salona davet edildikten 5 dakika sonra dışar) çıktı, etrafını alan gazetecilere çunları söyledi: Sebeblertnl büâhare üzere All Ertekinin avukatlığından çekildiğimi yüksek heyete arzertim, müekkilim de kabul etti. Bu sebeble durusmadan çıktım. Gizli celse Gizli eelse saat 10 da başladı, blı bucuk saat kadar devam etü. Bu müddet zarfrnda Millî Emniyet men sublarından Zekd Kayraklı ile Cemal dinlendiler. Millî Emniyet memurlarının bu suretle şehadetl«rine müracaat olunduktan sonra, durusma salonunun kapılan açüdı ve alenî oturuma baçlandı. Ihzaren celbine karar verilen sahidlerden Süleyman Yanbolu Üe Aziz Nesine ikametgâhlarının meçhul olması dolayısile tebligat yapılamadığı anlasılıyordu. Sanık Ali Ertekbün avukatlarrndan Edib Türkmen bu sahidlerden Süleyman Yanbolunun, halen vankesicilik suçundan 3 ay 5 güne mahkum olup Kırklarell Cezaevtnde bulunan Ahmed Çatalcah ile yüzlesürilmek suretile dinlenmeleti yolundaki eskl talebinj tekrarladı ve s«va da bu talebe iştirak etti. Yargıçlar heyeti kısa blr müzakereyi müteakıb müdafiin bu talebini kabul etü ve baskan bu sebeble durusmanın bir başka güne bırakıldığını bildirdi. Ali Ertekin hakkında açılan ikinci dava Ali Ertekinle arkadaşlan aleyhine Bulgaristana pasaportsuz olarak adam kaçmna suçundan dolayı açılan ikinci davaya da dün Kırklarel Sulh Ceza mahkemesintîe bakıldı. Dünkü oturumda, Ali Ertekinden başka Ahmed Çatalcah da sanık mevkiinde bulunmaktaydı. Alâkal: bir daireden gelen bir tezkerede, Ali Ertckinle Bulgaristana kaçırmnpa teşebüs cttiği kimselerin dolaştıklan hudud civarındaki bölgelerin memnu geçid olmadıklan ve o havnlule böyle bir mıntakanın mevcud bulu.imadığı bildirilivordu. Ali Ertekinin müdafii söz aldı, müekkilinin pasaportsuz adam kaçırmağa teşebbüs etmediğini belirterek şun'.arı söyledi: Ali Ertekinle beraberindeki şahıslarm dolaştıklan yer, memnu bir geçid olmadığına göre, hâdisede kaçırma fiili tekevvün etmemlştir. Bu sçbeble müekkilimin beraetini isterim. Bu dava da. dosyanın tetkikl ve knr> rm bildirilmesi için bir başka güne bırakıldı. Başmakaleden uevam dırt Çünkü Yngoslav>anın liderleri, memleketlerini emperyalistlpre satmışlar ve emperyalistlerle işbirllği yapmışlar, onun için bu tarz hareketi iltizam etmişlerdir. Buna karşı Yueroslavya da komünist rejimin eskisi gibi d<»vam ettiği söylenecek olursa verilocek cevab, onun bir gösteriden ibaret bulundnğu tarnnda olacağı muhakkaktir. O halde asıl mak<«d, ne komiinist bir rejim kurmaktır, ne de luına benıer bir şeydir. Asıl maUsad, Moskovaya tâbi olmak ve onun emrinden çıkmamakrır. Yugoslavya, bunu yapmadığı ve yapmamakta ısrar ettiği için dostluk çevresintlen çıkanlmış, siyas! ve iktisadt bir ahlııka altına atınmıştır. YuRoslavyanm bu durumdan >nlacağını zannetmek doğru olmaz, sanırız. Bilâkis onun giriştiği hiirriyet ve istiklâl savaşı devam edecek ve bu yolda kazanacağı zaier, bfirttn Doğu Avrupa için bir ümid ve ilham ka>tıa|i teşkil edecektir. Diğer taraftan gene bu sıralarda YnKoslavyanm çıivenlik konseyine adaylığının bahis mevzuu olması, Amerikanın bn adaylığı desteklemeğe karar vermesi, onun Batı dünyasına yaklaştığmı, Anterikadan mall yardım görmesi ise bu yakınlıgın pek fazlalaştığını göstermektedir. Acaba bu durum bir harb tehllkesi doğurur mu? Bu heniiz belli değildir. Maamalih belki bu durum uıun bir fetret devrine sebeb olur ve bu fetret devri de, milletlerin blrbirlerinin işlerine kanşmamalan gibi müsbet bir netice ile biter. rUMHURÎYET Sovyetler ve peykleri Haşmet Orbayın sebeb 500 odalı otel işi olduğu yeni dava galiba suya düşiiyor kahvede tavla oynarken gördüm. Bu hareket doŞru olmasa gerek» dedim. Bu sözlerim tenkid mahiyetinde olun, ihbar mahiyetinde değildir. Bıb?r mahiyetinde olsaydı doğrudan doğruya Adliyeye ihbar ederdim.. Kahvede gördüğüm şahsın 'Haşmet Orbaya ben2ediğini gördüm. Kendisini evvelden tanırdun. Benim bu sözlerim kasden yapılmış bir tertib olarak telâkki ediliyor. Halbuki bu husu?ta benim ne bir kasdim vardır, ne de bu bir tertib eseridir.» Sanık bundan sonra savcıya vermiş bulunduğu ifadenin doğru oldu ğunu, fakat bazı noktalannı heyecan saikile söylemiş olabileceğini sözlerine ilâve etmiştir. Daha sonra dinlenen şahidler, Kemal Gezer, Cahid Kocaömer, Hüseyin Göktürk, Tuncay Yıbnaz, Hasan Aksoy, sanıem kongrede asabî bir eda ile Haşmet Orba'yı Basrinin kahve'inde bir jandarma ile tavla o>Tiarken «gördüm» dediğini teyid etmislerdir. Aynca Anadoluhisar C.H.P. bucak başkanı olan Cahid Kocaömer şunlan söylemiştir: « Ocak kongresinden sonra Hisarda mısırcıhk yapan Niyazi isminde bir şahıstan şöyle bir iddia duydum: Ben, cumartesi günü Basrinin kahvesinde iyi tanıdığım, bir taciri, polis görevlisi bir jandarma ile iskambil 05'narken gördüm. Bu kat*iy>en Haşmet Orbay değildi. Mustafanm Haşmete benzettiği adam odur.» Müteakıben C.H.P. Anadoluhisarı kongresinin tutanak örneği ve sanığın annesi tarafından oğlunun akıl hastahğıa müptelâ olduğuna dair hastalığına mjptelâ olduğuna dair ifadesi okunmuştur. Mahkeme, sanık müdafii İhsan Yarsuvatın taleblerini nazarı itibara alarak, Haşmet Orbayın İmralıdan nakil sebebinin sorulmasına, mısırcı Niyazinin tanık olarak dinlenmek üzere celbine ve sanık Mustafa Başaranın tahliyesine karar vererek duruşmayı 27 ekime bırakmıştır. İstanbulda 500 odalı otel inşa etmek için iki senederrberi memleketimizde bulunan Mr. Dunn Moore nihayet anlasmayı imzalamak için gittiği Ankaradan gene eli boş dönmüştür. İki senedenberi oteUn inşa masrafının beşte birini ikarnet, proje hazırlamak ve Ankaraya gidip gelmekle harcamış olan Mr. Dunn Moore şaşkm vaziyette almacak kararları beklemektedir. Bakanlar Kurulunun vermlş olduğu karar mucibince dün gece yarısından itibaren kış saatinin uygulanmasma başlanmıştır. Bu sebeble bütün yurdda saatler birer saat geri alınmışür. Kış saalinin lalbikına başlandı Şehir Dram ve Komedi Tiyatroları dün gece perdelerini açtılar Şehir Dram ve Komedi Tiyatroları dün gece temsillerine başlarmşlardır. Dram kısmmda Muh sin Ertuğrul tarafından sahneye konan Faust, büyük bir başarı ile temsil edilmiştir. Bu eserle bir müddettenberi sahneden ayrılmış olan Cahide Sonku da tekrar tiyatroya dönmüş buhınmaktadır. Cahide, dün geceki temsilde her zamanki gibi muvaffak olmuş ve halk tarafmdan bir çok arkadaşlan ile beraber sık sık alkışlanmıştır. Komedi Tiyatrosunda da L. Verneuil'yin Nemo Bankası is:m li güzel eseri temsil edilmiş ve çok beğenilmiştir. Eseri Fehmi Baltaş ile L. Ay türkçeye çevırmişler, Vasfi Rıza Zobu sahneye koymuştur. Dış İşleri Bakanı dün şehrimize geltii Baştarafı 1 inci sahıfede bir çılgınlık alâmeti ve münferid bir tez olarak kabul ederiz. Yunan hükumetile dostça ve kardeşçe münasebetlerimiz devam etmektedir. Böyle birtskım münferid görüş ve düîümişler yüzünden ku\\etli dostluk rabıtaları çözülemez. Bulgaristana kaçan üç gencle ilgili BakanUılar alâkadar olmaktadırlar. Bu hususta herhanei bir şey söylemiyeceğim. Bulgaristandaki ırkdaçlarımıza mezalim yapıldığını duyuvor ve yakından alâkadar oluyoruz. Fakat bu zulümler, yalnız bizim ırkdaşlarımıza inhisar etmemektedir. Orada mevcud rejimin icab ettirdiği hareket ve nruameleier, yerli halka da tatbik edilmektedir. Irkdaşlarımıza yapıldığını işittiğimiz tazyikl«ri yakından taktb ediyoruz ve icab ettfkçe Sofya hükumeti nezdinde teşebbüs ve fhtarlarda bulunuyoruz.» Bakan, çehrimizde Bayramertesiye kadar kalacaktır, TEŞEKKÜR Merhuın Dlvara Muhasebat azasından Nuri Beyin oglu merhum Maliye Nazırı Zlya Pasanın yeğenl Kadastro Fen memurlanndan Bulgar işçilerinin feryadı »enc yaşmda an! vefatı dolayısile cenaje meraslmine iştirak eden sayın buyüklerine. arkadsşlarına, sev'dlk Bir Rum vatandaşımız :T.e ve telgrafla uzuntürauze katılanİslâm oldu lara ajTi ayrı teşekküre teeESurıııraiz 25 yajınd» Miço Ilyadls lsmlnde blr reâni olduğundan sayın gazeteniz va Rum vstardüş. Islâra dinlnl kabul et sıtasile du\urulmasıru rlca ederiz. ti ğmden dun muvalfaklyetle «ünoet Aılesi namına edilmiştir. Safiye Karao Mevlid okutularak meraslınl dlnlye *** ikmal edildikten sonra (Ömer LutlU Yaptığı muvaffakıyetll «HEMOROtT» lsıninl almıştır. ameüyatıle beni çektlgim azab ve derdden kurtaran kı\n.etll Operatör HÜSEYİN ŞÜKRÜ KARAVm MESUD BÎR NİŞAN Sabırsızlıkla beklenen Dr. ZEKİ BUTUR'a Kemallye Ba5\*artenlk bucagından Sule;.man Çellkel kızı Munevver Çellkelle aynı bucaktan Hüteyin Mctîn oğlu Hasan Mettnln 1101949 akşamı güzlde bir davetll kutlesl ör.ünde nlşan törenleri lcra «ulmljtİT. Tarafeyne Baadetler dileriı. ve yattığım müddetce gördugurn insanî bakım ve alâkadan dolayı Şlsll Marmara Kllniğl dotoTlaiırıa, başhemşire ve hastabakıcılarına gazeteniz vasıtasile tesekkür ederim. Yılmaz Kltabevl SahlM Ki'jazi Yılmat Bayram münasebetile ve umumî arzu üzerine" dergisinin Sonbahar sayın güzel yazılar, fiirler, tercümeler, jotoğraflarla çıktı. Yalvaç yolunda feci bir kamyon kazası Yalvaç, 1 (a.a.) Akşehirden ilçemize gelmekte olan bir yolcu kamyonu Orkenez köyü önünde devrilmiştir. Kamyondaki yolculardan dördü ölmüş, beşi ağır yaralanmıştır. Hâdiseye Yalvaç savcılığı elkoymuş, yaralılar Akşehir hastanesine kaldırılmıstır. Fakat, Bess Poker 17 nci dairenin polis karakoluna getirildiği zaman tesadüfen o civarda dolaşmakta olan Bob Simms admdaki rski bir gazeteci onlann hepsini anlattı. Şim di kılıksız bir adam olan bu Bob Simms vaktile me>:le2İr'n en rariak siması sayılırdı. Fakat karısile olan geçimsizliği bir taraftan, içkiye o.sn düşkünîüğü bir taraftan, zavalhyı mahvetmişti. O gece de rendleye sendeleye artık kendisi i(,in ikinci bir mesken haline gelmiş olan Üçün cü Caddedeki o pis gazinoya gitti. Bir duble İskoç şarabı içip tinirlerini yaüştırmaya çalıştı. Sonra, kadeh elinde, para atınca işlayen telefona gitti, haberi öksürerek, tıksırarak, avaz avaz bağırarak, aşın muhafazakâr «Star Tribune» gazetesinin şehir haberleri gece sekreteri Joe Jenkins"e anlattı. Her gazetecinin tahayyül ettiği atlatma haberlerden biriydi bu. Onun ijin, bizim ihtiyar Bob da muzaffer bir halîe ve artık temelli olarak »nesleğe yeniden döneceğini Jüj'inprek hayaller kuruyordu. Biraz ayık olsaydı, kendini herhalde bu gibi ümidlere kaptırmazdı. Jenkins evvelâ inanmadı. Fakst Bob Simms, şu diinya güzeli Marylynn'in zeki, vefakâr menejeri ve âdeta yapışık kardeşi Poker tarafmdan vurulduğuna onu nihayet ikna edince, sekreter, bu sef=r 'le • • çîaruıı yoımaj'a, öfkesinden h^\aya sıçramaya başladı. § ARAY yabıız matinelerde (EAGLE LÎON NEWYORK'un) meşhur filmi SİNEMAS! GECELERİN HÂKİMİ (İle Walked By Night) emsalsiz ve müthiş dram filmini gösterecektir. Bas roüerde: BİCHARD BASEHART ve FELİCE INGEBSOL Bütün bir şehir halkı tarafmdan takîv edilen bu harb canisinin etrafında cereyan eden maceralar... Kuvvetli ve hareketli, |^B dinamik bir film, iki saatlik heyecan ve macera. ^ ^ | Siz de bu eşsiz dergly* abone olarak 100 altm piyangosuna gıriniz. Cumhurjyet'in Edebf Romanı: | Q olacaksa hepsini fetü Marylynn'e vak **• Yazan: VtCKY BAUM Çeviren: VAHDET GÜLTEKİN kendisini o kadar inandırmıştı ki artık hastalığın, ölümün mevcudiyetine inanmaz olmuştu. Fnkat z.atürrie onu bir hafta içinde yiyip bitirerek mevcudiyetini isbat etmiş ve bu eski evin zencefilli ekmek kokan havasında bir şaşkınlık yaratmışb. Annesinin beş parayı hesab eden o müz'iç cimrihğinin gizli bir maksada dayandığını keşfettiği zaman Bess Poker, kendisini âdeta suçlu lıissetli ve rnnesine karşı istemiye istemiye bir şükran lıissi duydu: Hiç beklem'diği bir anda ve birdenljire, üç bin dolar sahibi olmuştu. Bu göz kamaştıncı servet ona annesinin hayat sigortasından kalıyordu. Halbuki annesi bu siçortadan hiç bahsetmemişti. Bu parayla Bess"in yapabileceHİ bir alay şey vardı: Kenrlisine kürk mar.to, ho'tâ küçük bir otomobil alabilirdi; Floridaya gidebilirdi; tahsilini tamamlayabilirdi. Fakat bunlardan hiç birini yapmadı. Hiç tereddüd etmeden en çıljfn yo'.u seçti. büjTİk bir kumar oynamaya kalktı: Kendisini, nesi varsa, nesi Luke. aralannda bir yakınhk, bir anlaşma doğmasını istiyor gibiydi. Nihsyet: « Yapacağım tercihi çoktan yaptım ben, Pokerface, bunu sen de biliyorsun» dedi. Bess. icinden, acı acı: tEvet. biliyorum» diyordu. <Söyleyip de içime işlptme.» B'i garib yarım dakika eriyip gitti ve ortada bir şey kalmadı. Luke tekrar sigarasmı ağzına aldı, ıshk c?lmaya baş.larlı. Bfss o gece bir aralık uyandı. Birdenhire her sey gayet berrak ve ba=it aorünüyordu. K?ranîıga doğru: « Olur tabiî nedpn olmasm?» diye fısıldadı. İşte mesele o zaman başladı. Ondan sonra Bess, kendi empllerini öbür kıza mnletti. Marylynn'ın görünmez yarısı clmaya karar verdi. Ona sshib olmak. kondisini de tamamile ona vermek istiyordu. Bu hesabh bir hareket miydi? Evet, polis raporunda bunun adı «hesabh bir hareket» ti. O senenin b?hannda ?,Irs. Poker'in ölmesine kendi^inden bsşka kimse şaşmadı. Her türlu ıstıraba azimle göğüa geren bir fedai olduğuna Komiser Fowler: «Sonra?» diye sordu. Bess. tekrar maziden hale dönerek: «Sonra mı?» dedi. «Annem öldükten sonra Marylynn'i Parise götürdüm.» ' Parise mi götürdünüz? Götürdüm, ne demek?» « Yani, beraber gittik, Komiser Bey. Onun sanat kabiliyeti vardı. Benim de param.» Fowler, omuzlanm kaldırarak. stenoğrafa döndü: « Simdiye kadar ne yazdık. bir okuyalım,» dedi. Stenoğraf yeknasak bir sesle okudu: •Marjlynn'le bundan aşağı yukan on sene evvel tanrtık. O zaman annemin Brooklyn'deki pansiyonunda kalıyordu ve kirasını veremiyecek haldeydi. Tarihini de gayet iyi hatırlıyonım: 12 teşrinisani 1936. Ahpnb oldıık. Kendisine yarHmıım dokıınabilpceğini düşündünı. İslikbaliııi görıiyordum, yakasını bırakm.ıdıın. Annem öldükten sonra Parise götürdüm. Onun sannt kabiliyeti vardı, benim de param.» Fowler: « Bu kadar mı?. diye snrdu. StenI ?f . Evet. bu kadar, Komıserım,» dedi. Saat sabahın dördüne geliyordu. Fowler: « E, Miss Poker» dedi, cburada blraz fasıla versek ryi olacak gibi geliyor bana. Yalnız, an lıyorsunuz, değil mi? Ne kadar açık konuşursanız sizin lehinizdedir.» Düğmeye basmıştı. İçeri iki polis girdi. Bess'i dışan çıkarmak için dirseğinden hafifçe tuttular. Kapıya gelince Bess duraladı. « Müsaade eder misiniz, ben de size bir şey sorayım, Komiser Fowler?» dedi. « Buyurun.» « Marylynn öldü mü acaba, öğrenmek isterdim.» Fowler: < Maalesef, bu hususta size hiç bir malumat veremiyeceğim,» dedi» T * 3(6 3(C ŞARK Sinemasmda «Hayat denen muamma... «Talih denilen alın yazısj.» «Hazin bir aşk.. «.. ve ümidsizlik içinde bir çırpmma.. HUGÜN Gazetecilerin umunıiyetle toplandıkları yerlerde haber, durgun suya atılan büyük bir kaya parçası gibi akis uyandırdı ve hayli telâşa sebeb oldu. Poker oyunlan yarım kaldı, bir çok kişi telefonlara koşru. Gazetelerin şehir haberleri masaları altiist oldu. Hazırlanan seyfalar alelâcele bozulup tekrar bağlandı. Her şeyin iyi tarafını görırek huyunda olan bir A.P. mjhabiri, Marylynn'in yatırıldığı hastaneden telefon edip de artistte henüz birazıcık hayat kıvılcımı bulundugunj bildirince bahis merakhları onun kurtulup kurtulmıyaeağma dair bahse tutuştular. Diğer taraftan, kara haberin gelmesi ihtimali d'ısünülerek acıklı medhiyeler da hanrîanrlı, Mürik: SADÎ IŞILAY Okuyanlar: HAMİYET YÜCESES SUZAN GÜVEN KEMAL GÜRSOY MB Büyük Şark filmi ^^1 Her sene Bayram haftasında daima en Eüzel filmini takdim eden MELEK S İ N E M A S I HANIMELİ KADIN GAZETESl EKİM Sayîafle BAYRAMINIZIKUTLAR Güzel Kokularını Sunar. Bayramın büinci Pazartesi günü matinelerden itibaren senenin ilk büyük RENKLI süper filnini sunacaktır. ~ " (Arkası var) (The Jolson Story) Bashc» yarafacıtan: LARRY PARKS EVELYN KEYES Amerik?nm en meşhur dans. ca2 ve şarkı orkestraları en nefis bir aşk ve hayat mevzuu. Numaraü büetler «ündidea gaülmaktad«r< MUHTEŞEM MACERA îst TAN Matbaası