10 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET 16 UcaK 1949 'BUGÛNKÛ L IÇ YUZU üksek dahili siyasetle pek meşgul değilim ama, günün hâdiselerile meş.gul bir gazeteci sıfatile kabine Imî»r«nını1ıın bahArtık çivi bile tut ıinleri önünde zevk Yazan: ^ww^w* setmezsem, bizim Radyo Gazetesine dömıyan aralıklı ve j ile zaman geçirilenerim. Filvaki, evvelki aksam dostum çürük tahta köp1 cek cadcesiz bir bü Nureddin Artam, Radyo gazetesini orünün adı Cesıı' yük şehir olmaz. kurken mutadı olduğu üzere «Günün Cedid, şu karşılıklı • Şimdi ijin biraz F a l i h R t f k t A t a y iki tramvay ve bir, ciddisine geliyonız. siyasi manzarası göyle görunüyor» gibi Bu gidişle ihracat ümidleri kaç taksi ile Ukanıveren daracık oluğun rskınız, benim bir palabıyık ve heyBilirmisiniz ki İstar.bul şehri, kesesin bir cümle ile söre başladıktan sonra, Hasan Saka kabinesinin istifa ettiğini ! ismi de Beyoğlu Caddei Kebiri idi. beüi dostum vardır, o bile diyor ki: fien hiç bir para harcamaksızın, sadece suya düşecek söyleyccek diye bekledim. Radyo GaAtlı araba çağında buradan Beyazıda . Doğrusu bazı vakitler bu caddede bir finans kombinezonu ile. böyle oir zetesi beş dakika kadar teahhurla Izd caddeyi elde edebilecek haldedir. Plânİhraç tıpınde olan pamuklarımızın yirmi kuruşa dondüğumüzü hatırlıyo dolaşmak düşünülecek bir şeydir.. ve Izmir marşlannı çaldıktan sonra, Miting hemen çoğunun «fırsatçı» tacirlerin rum. Bugünkü para ile hemen hemen benziyen bir yayü da İngiliz sarayı noktasmı Taksime bağ başladığı için de, kabine buhranından 1 6 eiine geçmış bulunması dolayısüe dört lira kadar bir şey... Beyoğlu, istan ma ve karışma, müşteri dilenen dol 1ıyan bir opera caddesi vardır. Kanun, babsedeceğini ummuştum. Radyo GaYeraâtı mahzenine tekrar sevkedilme şimal ve batı komşuiarı da Sovyet kö fiatlardaki yükseliş dikkati çekecek bul semtlerine o kadar uzak ve hallice muşçu taksilerin acı klâkion sesleri, ka ^eni bir caddenin iki tarafında yirmi zeiemiz, günün bütün dunyadaki siyasi Turkler için bile bir pahaiı hayat semmek için tek çare açlık grevinden vaz lesi halme getirilmişlerdi. Yunanistana bir mahiyet alrhıştır. Bir kısım alââın çığlıkları. küfürler, hele serseri de şer metrelik yapı arsalarını da satın al hâdiselerinden ve cilvelerinden bahsetgeçmekti. Bu yüzden yemek ısmarladım kaçsam, orada da çete harblerinden kadarın verdiği bilgiye göre, pa bolü idi. Hiç türkçe konuşmıyan dük nen her yaşta çocuklann çiıkin, arsız ve mak hakkını belediyeye vermiştir. Beytiği halde, bizim kabinenin istifasını ve bunları sanki aç*olan ben değilmi dolayı hayatım emniyette olmıyacakü. muklarımızın fiatlarında görülen ba kânlar olduğunu hatırlıyorum. Hele saldırıcı hâli. ve gece ilerlediği zaman, uğlu caddesir.de bir metre arsa heş yüz. meskut geçmişti. Bu sükuta bakarak lımgibi iştahsız iştahsız yedim. Haki En münasibi Türkiyeye kapağı atmaktı. yükseklik devam ederse ihracat hu düzğünce türkçe konuşan hiç bir dük gündüzden düşündükleri bir şeyi arar i ve otomobillerin geçtiği arka asfalt cadkendi kcndime, demek ki kabine istifa katte açtım. ama açhğım yiyeceklere Beş arkadaşımla anlaşük ve trenle susundaki ümidlerimiz de suya dü kân yoktu. Frenkler, çorbacılar, ih rŞö:. v;ka arayaıak sağa sola ratasan jtlede yüz lira ise, ikUinin arasında açıletmemiş, dedim. Halbuki dünkü gazeşecektir. karfi değil, Allahın insanlara bir lutfu Sofyadan ayrılarak Hasköy kasabasında sanı hümayunla geçinen, yahud rüş sarhoş veya azgınlar... Saat onda klâkicığı vakit Beyoğlu fiatına satılmak üzetelerde, Başb^akamn istifanamesile Cum «lan hürriyete ve güneş şualanna idi. buluşmayı kararlaştırdık. Oradan hep Diğer taraftan pamuk istihsali art vetçi veya mirasyedi sivrilmeler yata sonları neden susturduğumuzu biie an re aifalt cadde fiatından aşağıdır. CadBen tee onlardan mahrum bulunuyor beraber yola revan olarak, Türk hu maktadır. Nitekim müstahsil umu ğı idi. Orta halkın büyük çokluğu için lamıyorum. Meğer bu sesler ayıp kapa dc.yi bir kilometre farzediniz. 70 bin hur Başkanınm istifanın kabul edildiği hakkındaki tezkeresini okuyunca istidun> dıîdu yakınındaki Macare köyüne gel miyetle ekim sahasını yüzde 30 nis .Bcycğluna çıkmak», .karşiya geçmek» yıc! imiş. Uçüncü katta bir odam var. metre kare yer kamulaştıracaksmız. 40 fanın bir olupbitti olduğunu aniadım ve bin metresini de satabileceksiniz. Bu betinde genişletmiştır. Kaldırımdan öyle sesier geliyor ki eşimdik. Burada durmaksızın, ormanlara bayramiık, seyranhk bir şeydi. Pahaiı bir kaç gün geçti, fakat vazişu birkaç salırı yan şaka, yan cidd! İstihsalîn artması ıhtimalıni göz hayat sözünü hayat pahalıiiğile kanş den sıkıkrak pencereyi açamıyorum. aıalıkta kıymetli yapılar da yoktur. B J . yeUmde hiç bir değişiklik olmadı. Ni daldık. Ormanların bir türlü sonu gelolarak yazayım dedim. on, on be^ milyon lira bir sermaye ile, önünde bulunduran yabancı firma| Düdüklü demokrasi kolcularmdan korkmiyordu. Şaşırmıştık. Nihayet bir arkatırmayıruz. Biz de şarklıhğı bıraktığıhayet, mevkufiyetimizin 86 ncı günü bir Evvelâ isüfanamedeki .Cumhur Ba§hiç olmazsa başabaş üstesinden gelinelar daha şimdiden memleketlerine masara, « Acaba sıkıyönetimi, yan somız ve kazancımız elverebildiği kadar milis (polis) çavuşu gelerek, derhal e j daşımız istikamet tayini için bir ağacın kanlığı yüksek katına» ve «yüce katıbilecek bir şeydir. Hattâ bir İstanbul yamı toplamamı ve kendisini takib et tepesine çıktı. Ne görse, beğenirsiniz? pamuk ithali hususunda Türk firma i lokanıalarda yemeğe, otellerde kalma kaklara bir karış bile taşırmıyarak. sanıza» tabirlerini çok garib buldum. Bu şehri istikrazı ,ile yeni binalar da yapılarile anlajma yapmışlardır. Fakat ' dece bu îokakta bıraksaydık...» diyeHâlâ Bulgar arazisindeydik ve Türk memi söyledi. Bodrum katındaki bir ğa, kadınlı erkekli kazino ve kabarelerlarak, pek verimli ve kârlı bir iş haline eski .huzuruâlüerine» ve «huzuruâlininöbetçi odasına götürüldüra. Içeri girin hududundan bir kilometre kadar uzak fiatların ucuz olması şartı bu ko fle gccelemeğe, yatsı vakti bürolarımız ceğim geliyor. ze» sözlerinin öz türkçeye çevrilmişidir, K'nunlat. belediye nızamları, ?cy de sokulabilir. ce mılU, duvardaki bir çiviye baknıamı tık. Yeniden yürümeğe koyulduk, lâkin nuşmalarda ön plânda geimektedir. i dan çıkmağa, yaşımıza, başımıza göre Osmanhcadan türkçeye yapılan bu çe^ ı Şehrin denizden uzakça yerlerine ve rüsefer usulleri, eskiden adâbı umuve gözlerüni oradan ayırmamamı em aksilik, Türk toprakiarına girecek yerayda bir kaç veya bir, iki defa sabah virme, hem düimizin şivesi, henı deYargıtay Başkanı geldi e'trarına hayli Asyalı şehir karakterini retti. Bundan sonra, bir kaç mevkufu de, Yunan arazisine girmişiz. Burası ezanını sokakta duymağa, bir ziyafete miye dediğimiz şeyler. hepsi. atılmış tnokrasi zihniyeti bakımlanndan güzel Yarguay Bajkanı Halil Özyurük. dün sa çağırıidığımız vakit: Uzun esvab mı, sigara dipleri veya kâğıd parçaları gibi değiştirici şeyler yaptık. İki köprü arası dahm getirdiler. Bunlar, ş\ı tanınmı| baü Trakya idi. Gece, âsi Markos un birşey değildir. Burada •kat» sözünün kimselerdi: Oldürülen çiftçi partisi li çetelerinin birbirlerine kırmızj fişek bah Ekspresle Ankaradan şehrimize gelmiştir. kıta mı?., yahud: < Smokin mi, gün ayak altında. Geçenlerde bir hanımın ile bu ana cadde meselesini halledersek. Garda kalabalık bir Adliyeci kütlesi tarafmbaşına bir hal geldi. dağ basında gelme^. İjtanbula adeta bir görünüş ve yaşayış ne manası ve en lüzumu var? Huzuruderi AleXander Stambolisky'nin dama lerle işareüer verdiklerini gördük. dan karşılanan Yargıtay Ba$kanı, 15 giııı ka delik kıyafet mi?. diye sormağa ahş Eczaneye koştuğu zaman cıldırdı san inkılâbı getirebiliriz. Eğer bu. bclediy? nuza geldim Henilebilir amma katınıza dı İvaa Boyaciyef, Amiral Ivanof, albay Sabaha karşı döndük, dolaştık ve dar fehrimizde istirahat edecektir. tık. Bu yaşayışın eski adı sefahetti. miflar. Bir kelime ile. belâlı bir yer... nin kesesinden milyonlar harcamağa geldim derscniz. bunıın manası aparDaskalof vesaire. Onîara da duvarda tekrar bir köye yaklaştık. Karşımıza, Yeni Patriğin refakatinde «Beyoğluna dadanmak., aşağı yukarı, Halbuki. dediğim gibi, tek aile soka bağlı olsaydı, düşünülecek daha ne gibi tımanda sizin oturduğunuz kata geldim kendilerine tahsis edilen bir çiviye, kılık kıyafetinden Türk olduğu anlaşı• ocak söndürmek. demekti. Dört, beş ğı da bu. Şehrin bel'.ibaşh. virrinlere ba acele ihtivaclarımız olduğunu hcsabla demekten başka bir şey değildir. gelecek olanlar gözlerini kırpmaksızın bakmalan bil lan bir köylü çıktı. Artık TürkiyedeyOrtodoks Patrikliğine «eçilen Athenago msddelik havayici zaruriye listesini on kJ.arak dolaçılabilecek iyi kötü taklid ettiğimiz ileri demokra caddesi de bu.mağa kalkardık. Fakat iki köprü arası dirilmifti. Bci saat sonra, on mevkuf dik. Sevincimizden gözlerüniz yaşardı. ras'ın aym yirmi altısında uçakla şehrimne bcş, yirmi maddeye artırdık. Karşılığını silerin hangisindc, devlet ve hükumet iie ana cadde, eğer topluca bir sermaye Zevkimizin ve terbiyemizin daimî serdışanya, avluya çıkanldık. Bizi ikijer, « Hey arkadag! Biz Bulgaristandan geleccği Vilâyete bildirilmijtir. Kendisinın Ikişer dlzdiler, otomatik tflfekli milisle kaçuk. Altı kişiyiz, Bizi jandarmanıza refakatinde on kişl bulunmaktadır. Bunların Hazne sadakasından bekleyenler için gisi gibi bir şey... Biz bu muyuz? Hayır bulunursa, kendi kendilerini ödeyecek başkanlaruıa, bakanlara, hulâsa resmî teşebbüslerdir. Çabuk ve iyi netice ala bir mevki sahibi olanlara karşı yüksek rin refakatinde sokağa çıkardılar ve götür; teslim olacağız» diye seslendik.. ikametleri için Park Otclde odalar tahsis ekmek, et, yağ ve şekerden başka siyah edilecektir. bilmek için, mali meselede. elde edile veya yüce katınıza diye tezkere yazdipek kıravatın, bir kaç kadefi içkinin, yürüttüler. Hepimizin başlan iğikti; neGeçici bir tedbir var. Gazetelerimiz Lâkin köylü: çay davetlerinde adam başına düşecek üç gün polisle birleşseler, usullü er cek yeni arsaların ucuz faizle ve uzun dığı görülmüştür. Dilimizin şivcsine ve Zabıtanın faaliyeti reye götürüldüğümüzü bilmiyorduk. « Burası Bulgarıstandır, Virantekke Zabıta aramatarama ekipleri. son 24 sa götürü masrafın, çiçek ve çelenk yol kânlı bir nizam kolayca kurulabilir. Ka vadc ile satılması. bina yapacak olan demokrasi ruhuna uymayan bu gibi Belki de kurşuna dizeceklerdi. köyündesiniz, demesın mi? at içinde 10 bıçak, 4 sarhos ve 21 uygun lamaların, hiç olmazsa sinema ve kon labahk, yaya kaldırımından taşmaz, Her lara ucuz faizli ödünç verilmesi veya labirleri, ferdler mevki sahiblerine karHiç cevab vermeden, gerisın geriye suz k»dın yakalaımj, aynca Aksarayda bir « Buna imkân olamaz> diy« kendimi imkânları gözönüne şı kullanıyoriardı; ilk defa olarak resser biletlerinin neye oturacağını saç kes karçıdan karşıya çiviler arasından şirketleştırilmesi teselli ertim. Bizi mutlaka hapisaneye öyle bir kaçük ki, durduğumuz zaman randevu evini basmıjlardır. alınabilir. men dc kullanıldığmı gördüm. Temengeçer. Haykırışlar. sataşrr.alar. tekerlek ağartasıya düşünmek lâzım geliyor. Gazeteciler Cemiyeti Kongresine İ götürüyorlardı. Fakat bu takdirde de kan, ter içindeydik. Terimiz yetmiyortstanbul. kendini Asyalılıktan kurta ni edelim ki bundan sonra, BaşbakanTahta köprüyü kaldırdığımız vakit, anarçisi durur. Fakat bu da geçici bir muş gibi, kendimizi kaldlrıp Meriçe at{ dün devam edildi evvelâ sava tarafından sorguya çekilrabilir. hfttâ kendisi kurtarabilir. Dev lar, Cumhur BaşUanma tezkere yazdıkiEtanbulun bütün pitoreskini sökmüşüz şeydir. tık. Su buz giydi. tstanbul Gazeteciler Cemiyeti umumi konmemiz lâzımdı. let ona yalnız kanun kolavlıkları gös ları zaman .yüce katınıza sunmağa. taBüyük caddesiz, dükkânlan ve yapıgibi, Piyer Loti dosrumuzun âdeta canı Köylü haber vermiş olacakü ki jan gresine dün saat 14 te devam ediîmiştir. biri yeıine tcrtemiz bir türkçe ile .size Hepimiz, işte bunlan düşünerek, ka darmalar peş,imizden nehre kadar gel Dünkü tonlamıda Yerebatanda yapılacak Ce acıdığını bilirim. Onun beş, on yılda bir lan ahenkU. rahst yaya kaldırımlı, vit tcrmekle kalabilir. sunmağa» derler. ranlık Sofya sokaklarından geçiyorduk. diler, fakat suya giremediler. Köpekle miyet binasıriın projesi gösterilmi?. bu mev araba ile geçtiği bu köprüden istanbul Kırk dakika yüriidükten sonra, istas ri, sahilden bize havlıyorlardı. Boğazı zuda söz a!an azalar, likirlerini bildrerek, halkı her gün yaya geçtiği için, kendiyon civanndaki Sofroniy sokağına var mıza kadar suiar içinden geçerken, neh bazı temennüerde bulunmuşlardır. Daha sine hak vermek kolay değildi. Fakat Aııkaradaki yüksek siyaset çevrelerisonra Cemijet azalarına yaptırılacak evler dık. Istasyonu görünce aklıma bir taşra rin öteki kıyısına varabildik. Sırsıklam hakkındaki rapor okunmuş. bu hususta bir cadde, sokak ve mevkilerin adlarını dene mensub olmıyan tanıdığun bir zat, hapisanesine veya temerküz kampına bir halde bulunduğumuz için, bir kaç karara varılmak üzere 7 kisilik bir komis ğıştirmekle kötü bir şey yaptık. Kiminüç gün evvel bana kabinenin pek yasevkedilebileceğim geldi. Bu arada ö kişi odun kesiyorlardı. Bulunduğumuz yonun kunılması uygun görülmüstür. Müte den düşündürücü tarih, kiminden hayal kında ve niha\et bütçenin kabulünden nümüzde yürüyen milisler, bizi istasyon yer Türk, Bulgar ve Yunan toprakları akıben yeni idare hcyeti seçimine geçılnrs uyandırıcı şiir, kiminden de hâtıra ve sonra düşeceğini. bazı Bakanlann da polisine teslim ettiler. Anlaşıhyordu ki, nın öyle bir kavşak noktasıydı ki, han tir. Yapılan seçim neticesinde »ırasile Bur esrar uçup gitii. Büyükada yeni kabineye ahnmıyacaklarını soylekoyunda han Felek. Sedad Simavi, ^Mustafa Ragıb bu gece sevkedilmiyecektik. «Nereye gi tarafta olduğumuzu kestiremiyorduk. Esath, >fusret Safa Ccskun, çoğunlukla idanıişti. Dediği çıktı. Bu dostunıun kulağı Aydın efesinin işi ne? Babı âli nerede, gideceğimizi yann sabah anlanz. diye Oduncular bizi gönnüyorlardı. Araia re heyetine intihab edilmişlerdir. Ancak delik imiş. Ankara nerede? Idealtepeye ne dersidiğer üç üye nısabı dolduramadıklarından biraz sükunet bulduk. Hasan Saka kabinesi, bazı günler, sirında hangi dille konuştuklarını dihle bunlar arasında yeniden seçim .vapılacaktır nîz? Acaba Viranbağ, o da Bayındırsel Bizi alıp, istasyon komutanhğmdaki dik: Türkçe konuşuyorlardı. Kendile Kongrenin devamı çarşamba gunü saat 14 e gibi bir ad takmayı düşünenler olmuş>a»et meydanının, eukurlu ve uçurumlu bir odaya götürdüler. Burada başka rine yaklâgtîk, nerede olduğumuzu an bırakılmıçtır. >ollarında yürüdüğü halde düşmediydi mudur? Milli zevkimiz, telefbn kitablamevkuflar da vardı. Odada çivi olma hyabilmek için sigara ve kibrit istedik. de zâhiren biraz bozuk bir asfalta bennadaki soyjadlariie/ bu sokak, cadde ve AIıcı bulamıyan hnn dığı için birbirimize bakabiliyor, konu Bunların markasından, tyerimizi tayin ziyen bir yolda giderken düşüverdi. Bu Mahnıkat Ofisî tarafından evvelce insa •mevki isimlemelerinde iyi bir imtihan şuyor ve sigara içiyorduk. Milisten öğ edeçektik. Bir de baktık ki Türkiye ettirilmiş olan Balattaki fırın, jk:nçjdefa verraemiştir. Her ne ise... •Istiklâl. gibi da, her memlckette kabineierin başına olarak sstılıga çıkarılmış ise de gene alıcı rendiğimize göre ben, Boyaciyef, albay deymişiz. gelen siyaset cilvelerinden ve kazalannnğır, ağdalı bir isim edindiğindenberı, çıkmamıştir. Belediye, bu fırım alacağı Daskalof, kurmay albay Stefanof, albay dan biridir. Hükumetler çok arızall Lalapaja köyünden Edirneye teslim mukabilinde Ziraat Bankasına veya Toprak Başvarof ve diğer sivil mevkuflar, Per edildim; oradan da bir polis vasıtasile Ofise devrederek borcuraı kapatm?k istemek Beyoğlu Caddei Kebiri, darala, küçüyn 1larda düşmezler de düz yollarda yule ve gittikçe aşağılayarak bir sokak. nik maden ocaklarına, kömür kazraağa Istanbula gönderildim. tedir. varlanırlar. üstelik bir Galata sokağı haline geldi. götürülecektik. Bunu duyan Steki arGazetelerin yazdıklarına göre kabineÇok fükür, artık hür bir hava tenefBir kadına kamyon çarptı Halk, bir tabiat parçası gibi, karışık kadaşlar sevinclerinden birblrierinin füs edebiliyordum. nin düşmesinde sayın dostum Kasım Şoför All Kösnerıin idaresindeki 3.")92 plâka boynuna sarıldılar. Polis müdürlüğünün sayılı kamyon. Kalyoncukullukta Hayganus biı şeyciir. Istanbulun eşsiz bir güzelliği Güleğin Devlet Bakanlığuıı reddetmesi SON cevher, adında bir kadına çarparak yaralanma<ına vardır ama, bu, çamurunun altındaki mahzenlerden kurtulup, serde bir amil olmuş. Hakikaten o tayin, sebebiyet vermistir. Yaralı, Beyoğlu Hai çirkefinin de kaynak suyu sayılmasını best havaya kavuşmak ve birbiriraizle o red ve arkasından eski Bakanlığa avBir ihbar tanesine kaMırUrr.ış; şoför yakslanmu'.'r GİUSEPPE VERDİ'nin Operasından sinemaya alınan gerektirmez. Her memleket halkının konuşmak imkânını bulmak bize pek det, hayli acayib bir iş olmuştu. Kasım Bazı gazinolarda ruhsatsız ecnebi artisüerin İstanbulda 89.561 ilkokul içinde de iyisı, kötüsü, hayırlısı, uğurtatlı geliyordu. Gülek, bu hareketile muhalif ve muvaçahjtiTilnukt» oldujurta dıir Vilâyete bir İhöğrencisi var suzu, soylusu. bayağısı olur. Kimin akBelediyef bu ihbar üz«fıklara, «kabinenin haline hep beraberPernik ocaklarında fasılasız olarak al bar yapılmıjtır. Miin Eğitim Müdürlüğü. İstanbul hududları ce gülek!» demiş oldu. tı ay çalıştınldım. Burada da, türlü taz rine tahklkata glrismlştir. lıha gelmişse, bir gün, kötü ve ugursıız içerisinde 89.561 ilkokul öğrencisinin bulunyiklere maruz kalarak, bir çok macera Kabincyi düşüren en mühim sebeb, takımın Yüksekkaldııım altmdaki yuBüyük. kuvvetli ve hareketli şaheseri görünüz. Baş Rollerde: duğunu tesbit etmiştir. geçirdim. Sonradan, affa tâbi rurularak bütçe açığını kapamak için vergilerin valannı dağıtmak, ve topluca bir polis ROSSANO BRAZZİ ELLİ PARVO serbest bırakıldım. Fakat komünist ollüksü olana lüks vergisi gibi yeni vergikontroluna daha elverişli bularak, hepTÜRKÂN ERSAN KÜÇÜK HABERLER Venedik şahsiyetleririin ihtiraslarmı uyandıran VERDİ'nin kuvvetli memayıp, muhalefete mensub bulunmamlerle halkın bütçelerindc ve keselerınsini bu sokağın içine ve etrafına toplalodileri beşıği olan Veredik saraylarında aşklar. sefahRtler ve entrikalar, dan dolayı sıkı sıkıya takib ediliyordeki açığı büsbütün büyütmek yolunun •k ŞEHRİMİZDE Gövmenlere Yardım Der mak fikri gelmiş. Aksi gibi bütün cilebu hafta scyrelilecek vegâne muazr^ım tilm. Tel: 84595 HİKMET ALEMDAR dum. Nereye gitsem, milisler peşimdeytutulmuş olmasıdır. Devlet bütçesini neği kurulmus ve faaliyete geçmiştir. Der terin işlcri de bu sokakta. Kadm ternek. busün saat 14 te Marmara lokalinde bir zileıi. kadın berberleri, tuvalet ve kudi. Beni tekrar yakalayıp, hapse tıkadcnkleştirmek için, haikın bütçesinin ^iB^BiBBBBBBBBBBaaaaııa^BBsaıaBa. Mondİal Film . çaylı toplantı yapacaktır. Nişanlandılar. caklanm anlayınca Bulgaristandan kaçaltmı iistüne gctirmenin. demokrasiye maş dükkânlan, sinpmalar, çay yerleri, * KADIKÖY Halkevinden: Bugün çaat mağa karar verdim. ne kadar uyduğunu bilmem amma, kulübler, hepsi burada mekân tutmuş18 de değerli musiki Ban'atkârlarımızdan TAMAMEN x r A r^ A O A Nereye kaçabilirdim? Memleketimin halkçılığa uygun obnadığı muhakkakMithat Fenmen ve Orhan Boran tarafından lar Gündüzün aydınlık ve ayık saatlcri RENKLİ V A R A S A ^ie Fledermavs) tır. şöyle böyle geçiyor. Fakat akşama doğpiyano ve keman resitali verilecektir. 1S47 ID48 senesindt VIYANA Stüdyosunun meydana ^atirdiği şahe:ser m ru, ortalık kararmağa ve kafalar duYeni yılın ilk telif romanı Bütün bu kabine buhranında turnayi Almanca sçzlü, şarkılı büyük operet filmi. manlanmağa başladı mı. kadınları bıgözünden vuran muhtcıem Ali Rıza REBİÜL*EVVEL 16 PAZAR IES | O.vnıyanlar: WİLLY FRİSH MARTA HARELL JOHANNES Erten oldu. «Bir günlük beylik beylikHEESTERS WİLL DOHM JOSEF EGGERTH DORT KREYSLER tir» sözümüze uygun olarak bir güniük I Müzik: JOHANN STRALSS, Reji: GEZOVON BOLVARY Bakanlık. 150 lira üzerinden tekaüd ÖLÜNCEYE KADAR Yazan: SEYFEDDİN TURHAN a>lığı almak hskkını verir. Sayın Ali Rıza Erten. yeni kabineye İdealleşmiş bir karakterin hikâyesi Vasati ] 7,23 12.23 24.51 17.05 18.41: 5.3S SENİNİM ?... hiç gam yemesin. Ü ÇÜ X C Ü H A F T A Ezani 219 7,18 9.46 12.00 1.37; 12.34 Aşk ve sadakaün teminatıdır. tnkılâp Kitabevi İSTANBUL Türkiyeye iltica Taıtıaltıay madenlerde kcmür kazdırdılar, nihayet tek kıırftıluş çaresinîn Türkiyeye firar olduğunu aniadım Yazan: Stefan Mincef Sarbakof Sehir MESELELEBİ haberleri Caddei Kebir Paıııuk fiatları artıyor Kabinenin istifası karşısında i Ş E H İ R KOMEDt TİYATROSUNDA GEVAT FEHMİ BASKUT'un "PAYDOS,,« temsil PANGALTI İ \ C İ S1NEMASINDA KANLI İFTİRA r J TA\m >lt J»IXİSİ I ELHAMRA SİNEMASINDA Matineler sant 11 de başlar. Vallahi pek hatırlayamaduTi. Ben ötedenberi Aa! Aşk olsun! Doğrusu bu kadar hep bu hikâyeyi anvefasız olduğunuzu ummazdun. latırım. Affedersiniz,. Gerçekten hatırlayaBektaşi. Eyübsulmıyorum. tanda dolaşırken, 2^hra... Zehra"Fışkıran. hacet penceresinin İsim pek yabancı değil ama!. önünde efer.diden bir Aman beyefendi. size en aşağı yaadamın: rım düzine mektub yazmıştım. Aman Yarabbi! Olabilir. Affedcrsiniz. Lâkin mekb'ana reisliği ihsan tubla sahibi birbirine pek benzemezlereyle! diye dua etti doğrusu. Alafrangaya da gidiyor, ala1 Yoo! Öyle değil. Ben size fotograğini İşitmiş ve duacıya soracak olmuşturkaya da... ' fımı da gönderdim. . Efendi hazretleri: Ne reisliği isti Evet efendim. Cemiyetimizin ga Almadım.. özür dilerim. Alsam da yesi, fakir çocuklara yardım.. Kimsesiz yorsunuz? saklamak doğru olmaz. Adam kızmış: kadınları himaye ve bunların hayatta Ne vazifen senin be adam! O Al Neden efendim! Bir okuyucu... muvaffak olmalarını temin... lahımla beniın aramda bir şeydir, ceva yazarına bir resim gönderemez mi? Hat matı aldııktan sonradır ki bu işe bur Mükemmel... tâ siz de bana bir resim gönderdiniz. bını alınca ısrar etmiş: numu sokmaya karar verdim. Beceri Evet.. şimdi.. aza kaydına başladık. Cidden hatırlamıyorum. Hiddet buyurmaym! Sorduğuma cemiyetinden de «azamızdan Burhan Sizi de aza listesine koyduk. İnanmazsaaız göstereyim. tÇantacevab veriniz; sonra da beni dinleyiniz! Vallahi hanmefendi. Ben par pren Felek kurulumuz namına tam salâhiyeti E^er £izi tatmin etmezsem o zaman öf sından çıkardığı bir zarfın içinden bir sip hiç bir cemiyete girmem. Ama bir hsizdir> diye bir itimad mektubu aldım. Lâkin tek başıma bu işe girişmeyi gö•keleniniz sultamrr.! demi;. Adam da küçük resim aldı ve bana verdi) Bu siz yardım emrediyorsanız... değil misirıiz? izahat vermiş: Girip girmemek mevzuu bahis de züm tutmadı. Yanıma birisi lâzım. Yü Evet, Hindiitana giderken vesika ğil. Biz sizin adınızı cemiyetimizin fahrî zü tutar diye tanınmiş bir çok arkadaşa Ben falan mahkemîde azayım. resmi diye. çıkartmıştım. Lâkin bunu azası arasında göstermek istiyoruz. başvurdum. Kabul etmediler. Kimin Reislik açıldı. Onu niyaz ediyorum. nesme lâzım camm! Gideceksiniz, ka Öyle ise falan mahkeme reisliği ren göndermedim. Benden bir iş istemeyin de... İmzanız? diye isteyiniz. Bunu söylemezseniz ucu Yoco! Onu yapamayız... Biz siz pıyı yüzünüze ka O imza da benim değil... îa dayanamaz, sizi rulumbacı reisi yapayacaklar. Bugüne den pek küçük bir hizmet istiyeceğiz. Aaa! Şaşılacak şey... Sakin bunu par. Ömrünüz oldukra sandık arkasınbugün artık kimse Nedir o? da koşmaktan ananız ağlar. demiş. Ben bant Fahire yapmasın? Mahallenizde muayyen apartıman kimsenin ağız koku Zarsrı yok efendim! Fena bir şey de gunün birinde Allahtan: sunu çekmek istelara gidip aza kaydetmek... , Yarabbi sen beni işsiz bsrakma! yapmamıs... O işi siz benden daha mükemmel miyor.. ve ben acaba Evet ama ben bu yüzden bir bahis yaparcınız. diye dua etmişim. Ulu Tanrım kabul kimi bulayım diye etmiş. Lâkin bektaşinin dediği gibi u kaybettim . sadık Bazı yerler var ki, biz gitmek is düşünürken Ne gibi? cuza dayanamıyor ki bana verdiği işdostumuz Lâpçin temiyoruz. Siz kimseye resim göndermezsiniz lerin hepsi meccani.. ne kurumlar, ne Nuri günün birinde Neden o? kuTullar, ne heyetler. ne vönetimler, ne diye bahse giriştim. Uesim geldi, ben Orasıru izaha lüzum yok. Biz siz gazeteye geldi. bahsi kaybettim.. gülüştük. danıtmalar... Oooo! Gel bakalım Nuri Beyefendi. den para istemiyoruz, pul istemiyoruz. Bu sefer yanmdaki hanım lâfa karıştı. Bunlardan birini de geçenlerde ka Aman beyefendi harretleri! İsti'n lâkin bir kaç zengin ev var ki onları a Beyefendi bizi buraya Vahide Hazandım... za buyuruyorsunuz... etn ek... Biraz geç kalkmıştım. Gazetemi bitir nımefendi gönderdi. Sizden bir ricamız Estağfunıllah! Haddimiz mi? Bu mevzu üzerinde biraz daha gödıkten sonra o gün yazmayı • Usarladı vsr. İstirham e<lerim beyefendi hazrüştükten sonra civanmızda üç apartığım mevzuu düşünüyordum. Kapı ça Buyurun efendim! ni2na benim gidip bu cemiyet namına retleri. Lâtifeyi bırakm! İındı... Haber verdiler. tki hanım, gel Biz Beceri kurumu idare heyetin aza kaydetmem üzerinde mutabık kal Ayol neredesin? tniş, beni görmek istiyorlarmış.» Biraz deniz! dık; çünkü başka türlü kurtuluş yoktu. Sormayın beyefendi hazretleri.. AkendİTri'p çek^i'^en verdikten sonra Ne demek o hanımefendi? tngilizce Ben hemen. bu hanımları bana gönde nadoluda idim. yaJilanna çıktık. mi? ren hanuna telefon ettim. Gelenler hak Seçim için mi? Safa geldiniz efendim! Hayır efendi,m ne münasebet? Be kında çok iyi tezkiye yaptı. Kurdukları Hayır beyefendi, geçim için. Ben Bonjur bpvpf^ndi. beni tanıyamadı cerikli dsmez miyiz? cemiyetin çok iyi çalıştığını söyledi, be deniz şimdi Ergenekon şirketinin seyyar Ha' Beceri... Tamam... Güzel isim nim de vardımımı rica etti. Bu malu gezici memuruyum. BUS mı? BECERİ KURUMU ÜYELİĞİM!. Güzeel... Altı aydır, bütün Anadoluyu dolsştım, beyefendi. Lâkin kış fena bastjrdı. Şimdi mezuniyet aldım, geldim. iki gündür buradayım. Hemen ziyaretinize... Böylece Nuriye tekrar kavuştum. Neler anlatmadı neler? Mezuniyetle geldiğini işitince aklıma bizim Beceri cemiyetinin işi geldi. Nuriciğim! Bir hayırb iş var. Ben bir iki yere gidip iane toplıyacağım. Benimle gelirsin değil mi? Baaşüstüne beyefendi hazretleri. Ben sizinle cehenneme bile giderim. Ben cehenneme gitmek niyetinde değilim. Haşa o demek değil yaa.. Yani, meselâ.. hani... Ve ertesi günü sabahleyin saat on buçukta bizde buluşmak üzere mutabık kaldık. Lâpçin on buçukta geldi. Evden çıkarken arayan olursa Ankara apartımanına kadar gittiğimi söyledim. Çıktık... Nuriye direktif vermeğe başladım. Kapıyı sen çalarsın. Açana göre konuşuruz. Hanım veya bey çıkarsan ben, hizmetçi çıkarsa sen... Teşekkür ederim beyefendi. Gideceğimiz yer uzak değildi... Ikinci kata tnerdivenle çıktık. Kapıyı çaldık. Hemen açtılar... Hizmetçi.. Nuri konuştu: Burası Patavatoğullarının apartımanı mı?.. Sorazayim, bir tikke... Kadın içeri gitti... Biraz sonra döndü.. Ne var?. f. Yazan Burhan Feteh Birşey yok madam.. biraz konuşaLâpçin karıştı: caktık.. . Kuzum, sen Bizim madam hastadır... gardiyan olsana! Bey yok rnuV» Sen ol inşallah. Bey işe gitti... Ha^di, Nuri Bir dakika madamı göısek.. . gel yürüyelim. Vak Yataktadır. Agnamazsın! timiz yok ağız da Çok mühim... laşığına... Sorazayim. .tekrar gitti... Tekrar geldi... Herif arkamızdan incir çalmış çocuk Ne istiyor bana söyleceksin... j lara bo^tancı bakar gibi bakarken biz Beceri cemiyeti için aza... : merdivenleri tırmanmağa başladık. BeIçeriden bir ses... re Istemez, biz cemiyet olduk aza.. ket çift apartıman. Uçüncü katta aaradığımız numarayı bulduk. Çaldık.. kaç tane aza... istemez... ı bir daha.. bir daha.. içeriden bir ses.. Nuri seslenldi: Kinı o? Rica ederim madam. Insaniyet na Hemşire hanım aç! mına... Kimsin sen... Gene o ses: Lâpçin Nuri cevab verdi: Ben rica ederim. insanıyeı namı Postacı... na.. hastayım. Bizim efendi burada yok.. Nuri daha konuşacakü.. hizmetçi ka Ben yüzüne baktım. Gözünün birini pıyı yüzümüze kapayınca kaskatı kal kırptı.. çocuğun hakkı vaımış, kapı açıldı. Şişmanca ortayaşlı bir kadm... dık.. Zincirli kaptnın arahğından: Geçmış olsun ÎJuri.. Ver! deyince şafak attı... Teşekkür edenm beyeienuı: Bu Veremeyiz.. imza ettireceğiz... Haijin kötü tarafı budur. Haydi inelim... Indik.. biraz ötede başka bir apartı nım yok mu? mana... Bunda asansör var. Giıdık... j Ayol deli misiniz? Bu saatte hanım evde oturur mu? Basük.. vınnn... Çıktık. zınk durdu. • Tekrar bastık.. çıkmaz... Aşağı bastiK.. | Nereye gitti? indik... Tekrar yukarı.. gene çıktık.. j Kâğıda gitti kâğıda... zınk! gene durdu. Tekrar aşağı bastık. • Ne kâğıdı?. Evrak mı takib ediIndi. Iner inmez kapı açıldı. Izbandud Hayır, evrak değil ayol! Aptal mı gibi bür herif ayvaz şivesiie görüştü: Heç başka işiniz yoh mi? Sansurla ne bu da?.. Kâğıd oynamağa gitti. Yaa! Kaçta gelir... oynisiz? ( Belli olmaz... Kim oynuyor bilâder. Bir türlü gi Bey yok mu?. demiyoruz. I Bey işe gitti.. O ki gidemisiz, ne üıip çıkıysız? Beyin işi nedir?.. Ben karıştım: Aman ne bileyim ben. Sen de ahi Hemşeri! Sizin asansör bozuk ga ret suali soruyorsun! Vereceksen ver liba. Ortayerde duruyor. mektubu, vermiyeceksen.. haydi Allaiı Neden bozuk ola! O ki bozuk.. a selâmet versin... Çat! kapı kapandı.. yağınla çıh efendi.. babanın evinde de Ben galdüm.. Lâpçin de: sansurla mı çıhıydın?. Doğrusu beyefendi! Işimiz çok yo Uzatma da bizi beş numarava çılunda gidiyor, demekten kendini alakar.. madı.. Ben tramvaya değılem. Arkası Sa. 4, Sü. 6 da
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear