Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 23 Agnstos 1547 Şehirde Tetkikler HIKÂYE İÇKİSİZ SAZ Gağaloğiu ÇÎFTESÂEÂYLAR Bahçeslnds B A Ş İ D Her R I Z A M Ü S A M E B E L E R İ MÜFETTİŞ Yazan: Aintaca Baloğlu trili ufaklı çınar ağaçlarının gölgelendirdiği bu serin caddede hiç de aoele etmiyerek yurda doğru inerken birden durdu, karşıdan gelen birine dikkatle bakarak mırıldandı: Bizim İrfana ne kadar da benzi yor? Fakat o olamazdtı. İstanbula gelseydi muhakkak kendisinl haberdar ederdi. Yürüyüşü de benzemiycrdu. O, böyle camndan bezmiş gibi ağır adımlaıla, •allanarak yürümezdi. İlerlemeğe başladı. Birkaç adım atmıştı ki tekrar durdu. İçinden: Tâ'kendisi dedi, yanılmama imkân yok. Iiseyi beraber okumuş v« bitirmişler, bir yıl önce kendisi üniversiteye girmişti; arkadafi ise tahsile devam edeıniyerek Gölcükte llkokul öğretmenliği yapıyordu. Çok iyi anlaşmışlardı, aralarından su sızmazdı. Bir nuzrak boyu yaklaştıklan vakit inuzib bir gülümseme ile: Güle güle Irfan, dedi, nereye böyle? Diğeri karanlıkta köşeyi dönerken ftnl bir çığlıkla korkutulmus gibi lrkildi. Yerde bir şey aradığı rannediTen gözlerini kaldırdığı zaman şaşkınlığının sevince inkılâbı pek kısa sürdü. Çok sevdiğl bir hediye almış çocuk heyecaıu Ue hayfardı: O. Galib. Sen ha. Arkadaşının elini hararetle sıktı.. Görüyorsun ki benim. Istanbula gelirsin de.. Irfan, Galibin sörunü kesmekte, iftara bir kaç dakika kala salata yapmaya çalışan bekâr oruçlunun domatesi kesmesi gibi acele etti: Ardatacağun. Göreoeksin ki pek O kadar kabahatli değilim. Her ikisi de gayesiz yürüdüklerinden dacak, oturacakları çınarlı kahve üzerinde çabuk anlaştılar. Ağacların serin gölgesindo hasır koltuklara gömüldükten sonra bir müddet daldftdarı kısa sükutu Irfan bozdu. Gülerek: Güzini tanırsın? Ha. Evet Tanırım. Hakikaten iyi tanırdı. Arkadaşının daveti üzerine Gölcüğe gittiği vakit görüşmüşlerdi. Galiba biraz da hoşlanmıstı. Irfanla ayni okulda öğretmendiler. Şen, biraz da hoppa bir kızdı. Açık mavi gözlerini uzun kirpikİ€ri gölge lendirirdi. Kumral saçları omuzlarına kadar düştükten sonra daima taktığı dantelâh beyaz yakası üzerinde kıv rıhrdi. Yüzü hafif çilli idi ama Irfanla Galib çillerin ayrı bir güzellik verdiğinde rhutabık kalrruşlardı. Arkadaşı bir müddet hatıralannı dülene koymak ister gibi sustu. Sonra: Benim öfrctmenlikten ayrılmama biraz da o sebeb oldu ya, dedi ve anlatmaya başladı: Ben beşincd Binıfın hocasıydım. Sene sonunda aritmetik imtihanına orta boylu, orta yaşlı, seyahat arkadaşınjz olsa vazgeçirtecek derecede1 geveze bir müfettiş. geldi Selâmlaştık. Güzinin tanıdığı imiş. Ayrıca elini sıktı. Bize usulen ne imtihani olduğunu sordu. Bir sandalya çekip kızın yanma oturdu, konuşmaya başladılar. Çocuklar girip çıkıyor, biz imtihanlarını yapıp notlarmı veriyorduk. Içeriye iyice bîr talebem girinee müfettişe arzu ederse subir sohbete dalmış olan müfettişin caal sormasını rica ettim. Güzinje tatlı nı sıkıldı, bunu kekreımsi bir meyva yerniş gibi yüzünü bunışhırarak belli etti. Tahta öniinde heyecandan titriyen çocuğa dö'nerek: Yaz oğlum, dedi, yirmi beş cevixîn var. Dörtte birini ablana, üçte birini ağabeyine verdin. Çocuk bunları yazarken, o, tekrar kıza dondü, konuşmasma devam etti: Sizin, dedi, cemiyeti anlayışınız çok hoşuma gitti. Ben de tamamile aynı fikirdeyim. « Kızjn fikirlerini methede ede bitiremedi, ne çaşid kitablar, eserlerle meşgul olduğunu sordu. Kız, her akşam oku^ufu roman isimlerini sayacak değilii ya. Düşündü ve masum bir dudak bükiişile bir şey söylemiş olmak için terbiyevî bir kaç kitab ismi saydı ve bunları beğendiğini ilâve etti. Ama Güzin rastşele atmıştı. Çünkü eğer müfettiş bu kitablan okumuş olsaydı ve o anda kızın vücudünü tetkik etmekle meşgul bulunmasaydı, onun, bu kitablann anjsimlerini bildiğini hal ve tavrından anlardı. Bir aralık mevzu çocuk psikolojisine Intikal etti. Genc kız, âmirinin teveccühünü kazanmak maksadile, buna çok önem verdiğini, okulda en ileri eğitinı metodlarıru nasıl tatbik ettiğini anlattı. Müfettiş de, tabiî, ona kendisini birar evvel bir çocuğun kulağını çekip tokat atarken gördüğünü hatırlatmadı. Tek ayak üstünde, öğretmenler odası önünde bekleşen öğrencilerin, cezalı olmayıp da, leylek oyunu mu oynadıklarmı Bormadı. Bu arada, eğer çocuk psikolojisine bir çok öğretmenlerin ehemmiyet vermediklerini, halbuki bunun mesleğin temel taşı olduğunu söyledi. Fakat bu söz genc kızı tebrik etmeğe bir vesüe bulmak içindi; yoksa o muallimin vurduğu yerde gül biter fikrinde idi. Müfettiş bir ara saatine baktı. On Üdye geliyordu. O, dedi, vakit gelmiş. Arzu ederse» niz öğle yemeğini beraber yiyelim? Güzin oevaben: Siz bilirsiniz, gibi baş büktü. Tabil. sizce bir mahzuru yoksa. Onoe hafif yukarı doğrulan bir alın ve sonra iki yana sallanan saçlar. Kalktılar. Tam kapı önünde müfettişin yüzü kuıştı. Mesud ifadeli gozlerinde bir sıkıntı belirdi. Çeyrek saate yakın tahtada meselenin gerisini bekleyen çocuğu görmüştü. Tatlı bir uykudan müziç bir sinek tarafından uyandırılmış gibi canı sıkıldı. Biraz düşündükten sonra: Devam et oğlum, dedi, yanaını da arkadaşlarına dağıttım. Sana kaç oeviz kaldı? Mizah mecmualanndakl karikatürlerde veya fıkralarda olsa idi çocuk: Ylrml beş, derdl, çünkü ben cevlzlerlmi kimseye vermem. Fakat bu, imtihanda oluyordu. Çocuk âdî kesirleri tahtaya yazdı, topladL On Hcide on üç buldu. Butününden fazla çıkan bu kesre ve artan cevizlere bir mana veremedi. Probleml yapamayıp sımfta kalacağını düşündü ve bu diişünce kiiçük kalbini sızlattı. Tahtaya dönüp ağlamaya başladı. Meseleyl sorduktan «onra tekrar Güzirüe konuşmaya dalan müfettişe, önceden söyledllderlne dlkkat etmeyip, düşünmeden yazdırdığı kesirlerdeki uygun suzluğu, hiddetlml zor zaptedlp, hatırlattım. Kızın yanında mahcub olmamak îçln, aklınca, bir tajla Vti. kuş vurmayı düşündü: Dalgınlıkla yaptığını Ubil kabul etınedl ve enteresan bir mesele sormuş. göründü. Başıru bana çevtrip: <Anlamadın mı?> glbilerden bir bakışla: Bllerek öyle sordum, dedi, bekledlm kl çocuk «böyle mesele olmaz> desln. MUfettlşe biraz evvel bahsettl&l çocuk psikolojisinl hatırlatmak beyhude idi. Diğer arkadaşm: Çocuğa ne verelim? sorusuna: Kalsın, dedi ve kıza dönerek: Çıkalım. Çıktılar. Müfettiş ertesl gün kasabadan aynldı. Bir hafta »onra da yerime asil blr öŞretmen tayln edildL Vekil oldıığıım içln açıkta kaldraı. İşte böyle. Bu «abah buraya geldlm. Ünlverslteye kaydolmak İçin ugraşıyorum. Aralarmda bir sessizlik oldu. Neden sonra Galib: Aldırma, dedi, nasıl olsa bırakacaktın ve demlndenberl bahslni bekledlgl halde ehemmiyet vermlyormuş gibi sordu: Pekl, Güzin nasü? Arkadaşı gözlerini kımıldıyan yapraklara dikerek: Ha.. dedi, o gene bildlğin kız. Gözleri gene mavi ve bayılticı, kestane rengi s?.<;lan gene omuzlarına uzanıyorTeknik Üniversite 1448 Istanbul 7 Suçlu bir . çocukla mülâkat Yazan: Ferdi öner Geçen cumartesi günü, arifeden bir gün evvel, Çarşıkapıda> Çocuk Esirgeme Kurumu şubesinde üç yüzden fazla yavruya ayakkabı dağıtıldı. Bu tevziat sırasında ben de orada idim. Yardım, pek âhım şâhım olmamakla beraber şu bayram arifesinde pek makbule geçmiş, miniminileri ziyadesile sevindirmişti. Yeni pabuclarını ayaklarına geçirirlerken çocuk kalbinin asla riya tanımıyan 0 sai ve temiz duygularmı gözlerinde toplayarak, bu alâkaya karşı minnet ve şükranlarını ifadelendiriyor, türlü sevinc tezahürleri arasmda birbirlerini tucakhyoriardı. Yapılan iş, yarım elma, gönül alma kabüinden bir şeydi amma, olsun, siz onıuı ne demek olduğunu, nasıl bir mana ifade ettiğini benden değil, şu üç bayram gününü cicili bicili iskarpinlerile sokak aralarında hududsuz bir saadet içinde doiaşan, bayram yerlerinin tadını çıkaran bu yavrulardan, yahud da şimdi size macerasmı anlatacağıcn Köprüaltı çocuğu 13 yaşlarındaki bedbaht Hakkıdan sorup öğrenebüirsiniz... Hakkı ile arkadaşlarmı aynı gün Emnlyet müdürlüğünde gördüm. Yaşlan 10 ile 13 arasmda üç kafadar... Avurdları çökmüş.. etrafa ürkek ürkek bakan gözleri, ceb fenerlerinin pili tükenmlş ampulleri gibi, sönük, donuk ve ifadeBİz bir cam parçasmı anduıyor. Kıyafetleri de pek hırpani hani.. ne altlarmda var t ne üstlerinde. îçine saman bile doldurulamıyacak kadar perişan ve şurasından burasmdan yırtık bir takım çul ve çuval parçalarma, yarısından çoğu açıkta kalan vücudîerini sarmışlar, çorabsız ve pabucsuz ayaklarını birbirlerine sürtüyorlar ve böylece sanki korku ve heyecanlarmı unutmağa çahşıyorlar. F E V K A L  D E B İ R Y E N Î L İ K PAZAR saat 14 ten 20 ye kadar FASIL SAZI heyetüe hirlikte En yetkili makamîarın tensikat yapılmıyacağı hakkında teminat vermelerine rağmen 350 nahiye kâtibi hâlâ açıkta Sl/12/'S18 tarihlnde tç tslert Bakanhfının gördüğtl lüzura tızerine rahiye tahrirat kâUblikleri vazifesi lâgvedilmis ve bu karar neticesl 350 roemur açıkta kaimıştır. Bunlar Mr müddet maaş almamışlar, Eonra da yan maaş almaya başlamıjlardır. Yarı maaj miktarı 66 llra tutmaktadır. Bununla ıu pinlerde blr aüenln değil. tek insanın bile feçinmesi mümkun değildlr. Zaınan zaman Istanbu!da bulunanlarm çahsl müracaatlerine nıaruz kslıyoruz. Anadoludakiler mektublarla şıkâyette bulunuyorlar. Seklz dokuz aydanberi açıkta bulunan tahrirat kâtiblerinln yerleştirllebileceğl hiçbir vazife ml açılmanııştır. Eakın buniardan b!r tanesl ne dlyor: • On altı senedir büyük bir dikkat ve gayretle çalıstım. Harb yıLlarında çektiğim 6ikıntıya rağmen namusuma leke sürmedim. Gösterdijim o sadakatin karşıhjı şimdl düştüğüm bu sefa'.et midir? Nahiye tahrirat kâtibllğl hsrb yıllarında ibdas edllmiş bir memuriyet değildl kl harb sonraîinda hemen ortadan kaldırılsın. Acaba, devletin bütçeslnde tek ağırlık tesjcil eden bu zavallı 350 kisl miydl? Memurfyet hayatında yuğruldugumu7 İçln ba^ka bir Iş tutamıyoruz. Büyüklerimizin bize destek olmalarım bekliyoruz. Ya merauriyetimlze lade olutıalım, yahud baska bir vazifcye tayin edilelim... İçinde yuvarlandığimız yoksulluk, zaruret ve eefalet artık sona erBİn!» SAFİYE AYL HAMİYET YÜCESES MUALL GÖKÇAY Iştirak Edecek Saz Heyeti | Bu Pazar Programı Saat NECATİ TOKYAT Keman 14 Fasıl Sazı: AH3IED YATMAN Kanun Birinci fasıl: Nehavend FEYZİ ASLANGİL Piyano 15 İkinci fasıl: Hüseynî ŞÜKRÜ TUNAR KJarnet 16 NUMAN İÇLÎSES CEMAL CÜMBÜŞ Cümbüj 16,30 LÛTFİ GÜNERİ Keman HÜSEYİN Coşkuner 16,50 Saz Şairi Bayram Aracı Kanun İSMAİL TEZELLİ 17^0 Cevad Kurtuluş: Darbuka YAŞAR CANLI KARİKATÜR HAMİD DİKSES Hanende 17,40 HAMİYET YÜCESES İBRAHCVI TIT.BAY 18,10 MUALL GÖKÇAY 18,45 SAFİYE AYL NUMAN İÇLİSES SON: TİYATnO METIMED BİGALI fında 3, t metre mikâbı BU alabiliyorduk. Halhııki şirrdi, bunu da fazîa gdrmuş olacaklar ki. sularımız tsmamen kesildi. Mahallemiz sakinlerinln gunduzun. yorucu faaUyetlerinjen evlerine döndukleri zaman, taten çok olan ev gallelerine bir de BU gailesl ilâve edilmiş oldu. Alâkadar daireye hemen her gıtn yaptığımız müracaat'erden bir netlce aJamadık. O dairenln âmiri raevkiinde bulunan makamın dikkatinl çekmek üzere bu mektubumuzun gazetenizde neşrinl dilerlz.» *** Boğaziçi vapurlarındaki ihtiyaç yerleri Okuyucularımızdan biri yazıyor: «Bu ayın on üçüncü çarşamba günü çoluk çccugurola birlikte Altmkum vapurile K8prüden Sarıyere gidiyordum. Vapur Klreçburnu iskelesinden ayrıldıktan «onra ayakyoluna gitmek lüzumunu hissettim. Üzertme kapı kapanır kapanmaz da ayakyolundan çıkmağa imkan bulunmadığmı gördüm. Çünkü kapının lç tarafında tokmak bulunmadığından açılmıyordu. Bu hal karşısında kapıyı vurnıaktan ve dısarıdakilerden irndad lstemekten baska çare yoktu. Bu suretle. pek dar olan ve ancak blr İnsanın »ığabileceği taaifünlü yerde tam on dakika mahbus kalmak mecburıyetmde bulundum. Vapur Sarıyer likelesıne yanaştığı sırada ancak vapur merrıiırlarından birisi geldi ve elindekl aletl» kipıyı açtı. Memura yaptığım eikayet üıerine: «Ne yapalım, kapı tokmağını tamir etrriyorlar, biz de ayakyolunda bulunan kimsenin kapıyı vurması Uzerlne gelip açıyoruz» cevabını verdi. Aile efradım, nerede oldugumu bitaı«Uklerinden ve vapurun yanaştığı Sarıyer lakelesine çıkmamız lâzım geldlğinden, telftsa düşmüşlerdl. DenSze duîtüğümden füpheleumlşler. İşta güzel Boğazlçlnln vapurlarından Altınkum vapurunun hall budur. Bilmem kl yol» cuların bu gibi cefalara katlanmalarından Denizyolları Idaresl keylf duyup levk ml alıyorî» Halide Pişkin İhsan Balkır Tiyafrosu S Ü R T Ü K Komedi 3 perde. Yazan Merhum Mahmud Yesari SADİ TEK TİYATRÛSU Bu gece KADIKÖY 3 Ü R E Y Y A Bahçesinde Pazartesi BEYLERBEYİ İ S K E L E Sinemasmda Sah BÜYÜKDERE B E Y A Z P A R K ' t a BU AKŞAM Saat 9 dan Sabaha Kadar Okuyucumuzun bu acı sözlerl o kadar vecizdir kl biz ayrıca tek kelime llâvesine lüzum gormuyoruz. İç İşlerl Bakanımızm bu biçarelerin vaziyetlerile alâkadar olacağını sanıyoruz. *** Arabacılar, kendi yığdıkları toprakları bin liraya ahp götürmek istemiyorlar YENf ESERLER On tekiz tenedenberi her yıl muntazaınRn çıkjnakta olan Togo albümünün on «ekizinci fnyısı çıkmıstır. Sanatkâr Togonun birçok kroki ve karikatürlerıni ihtlva eden bu 6eneki albüm diğerlerine daha üstün bir |ekilde. zarlf ve dört renkU blr kapak içindedir. Tanınmıs muharrlrlerlmlzln kıymetll yazılarını da ihtiva eden albümü karileriırize hararetle tavsiye ederiz. Birinci Cihan Harbinde bir piyade bölüğüoe kumanda eden muallim Fuad Gücüyenerin mj$ahedeye müsteniden yazdığı «Hakikt kahramanıar» serisinin sekizmci kitabı cKara Salih Çavuş» neşredilmiştir. Elundericatı içinde bir kelime yaîan buiunrmyan ve tamamen vaki olırıuş menkıbelerden bahseden bu seri kitabları ta\siye ederız. Zihinleri ve ruhUrı işgal eden, buhran ve cinnetlere sevkeden. ıstırablar ve bedbahtlıkiar yaratan bir anahtar. romanın kahramanıdır. İzdjvsc hayatına. zevc ve zevce araEindaii nazik ruhî munasebetlere aid ince müçahedeler. şumullü b'r görgj, mazbut his]er. en reahrt »örü:. ve ihsaslardan cn çılgın hayallere kadar oerece derece yükselen zengin bir duyru âleır.i .. Edebiyatımızm ön safındt kıymetli bir jer tutan en olgun. en kuvvetli edebiyatçımız Keîık Halidin bu *on eserine en güzel romanı der.ebilir. Es»r. tnkılâb Kitabevi tarafından yaymlanarak 200 kuruş fıatla satışa çıkartılmıştır. Togo albümü çıktı Kara Salih Çavuş Annhtar Bir aile için lâzım olan alaturkaalairanga yemeklerle en nefis tatlıların ve pastalann nasıl hazırlanacağını, alafranga Boîranın nacıl kurulacağını gayet fiade ve herkesin anlıyabileceği bir lisanla anlatan ve ve oğretcn bir kitab. Eserin 6 ncı basılışı olduğunu söylemekle mukemrneliyeti hakkında fazla bir gey yazmağa lüzum kalmaz. tnkılâb Kitabevi tarafından yayınlanan bu eser. cildli olarak 250 ku.uj fiaf.a satışa çıkarılmiE'ur. Istanbul Universitesi Edebiyat Fakültesi Klâsik Fıloloji doçenti Faruk Zeki Perek tarafmdan haıırîanan lâtince graraerin Slk kit«bı neçredilı.ıiştr. Meraklılarına tavsiye ederiz. Alaturkaalafranga yemktath, pastalar kiiabı Lâtince gramer Hakkı, Çetin ve Nuri sdlarındaki bu çocuklar, bacak kadar boylarına bakmadan kendilerinden 20 yaş büyük bir sabıkalmm tertib ve teşvikile hırsızhk yapıyor, kavun, karpuz sergilerinden, manav dükkânlarından öteberi çahyorlarmış... Yazın Köprü altmdaki dubalarda, kışm Tophanedeki hamamlarda ve ekseriya kapah tramvay durak yerlerinde gecelediklerinl »öyliyen bu çoCuklarm, bu kötü maceralara nasıl ve ne gibi sebeblerle sürüklendiklerini, bunlarm en büyüğü ve elebaşısı olan 13 yaşlarmdaki Hakkının ağzmdan ve kendi ifade tarzına göre dinliyelim: < Babam öleli üç sene oluyor efendi amca... Babam öldükten sonra anam bir adama merrez oldu. Eve her akşam 6arhoş gelen bu adım, babam gibi değildi, ona hiç benzemiyordu Bize ne ekmek, ne de katık getirirdi. Annem ağzını açacak olsa hemen çmgar çıkarır, ikimizi de eşek sudan gelinciye kadar pataklardı. Kimımiz, kimsemiz olmadığı için bu herife muhtacdık, onun her soysuzluğuna anamla birlikte boyun eğiyorduk. Fakat geçen sene bu herif işi azıttı. Hele beni hiç çekemiyordu. Yedirdiği bir lokma ekmeği başıma kakıyor, her defasında anama: « Artık bu piçoğlu piçe daha fazla bakamam, defolsun evden...» diyordu. Nihayet bir kaç gün sonra anamın bütün yalvarıp yakarmalarına rağmen bir gece beni kolumdan tuttuğu gibi sokağa fırlattı. O gece çok korktum efendi am4 Isteklilerin pazarlık gün v« «aatinde geçicl güvenme makbuzlarile ca... Saat'.erce sokaklarda dolaşarak sabahm olmasmı, ortahğm aydmlanmasını ticar! veya kanunî ikametgâhlannı göstaren belgelerile birlikte pazarlığa işti(11349) bekledim. Bu adamm beni evden kov rak etmek üzere komisyona başvurmalan lüzumoı ilân olunur. ması pek gücüme gitmişti. Artık bir daIzmit (Hususl muhablrimlzden) Ceyhan (Hususi) Ceyhana bağlı ha eve dönmiyecek, ne de olsa el herifiBu sene İztnit halkı susuzluktan çok köylerde, iki cinayet olmuştur. Bunlarne uyarak beni bir paçavra gibi sokağa ıstırab çekmektedlr. Şehrin yukan kıdan biri, Tatlıkuyu ile Tumlu köylerl atan anamm suratına bakmıyacaktım. sımlanna haftalarca su verilememekte, arasmdaki tarlalarda vukua gelmiştir. Bu Çetin admdaki arkadaşım evvelce evlerdeki musluklar da günlerce akmaCağaloğlunda Tasvir Gazetesl karşısında Rifat Paşa Konağı adile Bu tarlalarda Abuzer admda bir genc, bizim mahallede oturuyordu. Evden komaktadır. maruf bina, izaleyi suyu sebebile, İstanbul İkinci Sulh Hukuk Mahkeyakılarak cesedi saklarulmıştır. Evvelâ vulmadan evvel bir gün sokakta ona mesinde 28 ağustos persembe günü saat 1012 arası satılacaktır. Bina ikd İ22nit Beledlyesi 10 uncu Cumhuriyet esrarh bir hal arzeden cinayet, tahkikat raslamışüm. Bana: sokağa cepheli, 208 metre karedir. Mahkemede dosya numarası: 947/13. bayramında Paşa suyunu fenni tesisatla sonunda aydmlanmıştır. Abuzerin, 13 « Beni evden sipittiler. Sirkecide şelıre isale ettigi zaman cizmltin susuz yaşında bir kızı iğfal ettiği ve kızm ertren istasyonunda hamallık yapıyoluk derdı ebediyen dindi» denilmişti. kek kardesleri taranndan öldürüldüğü rum...» demişti. Çok geçmeden anlaşıldı kl, bu suyu öl anlaşılmıştır, Suçlular yakalanmıştır. çen mühendİ3 yanlış hesab yapmıştır Işte o gece gün aydınlanıp sabah oikinci cinayet Camyağıh köyünde olve su ihtiyaca kâfl gelecek miktaada lunca doğru Sirkeci istasyonuna gittim. değUdir. Kâgıd ve Sellüloz fabrikalan muş ve burada Mehmed adrnda bir şaMaksadım Çetini bulmaktı. Onu nın kurulmasile, çehir nüfusu 18 binden hıs, dişer bir Mehmedi sopa ile döverek orada buldum. Yanında kendi gibi bir 30 bine kadar çıkınca su tekrar blr me öHürmüştür. Kaçan katil aranmaktakaç çocuk daha vardı. Onlar da bizim sele ve dava olmuştur. Harbden ewe! dır. gibi evlerinden koğulmuşlardı .Onlarla Devlet Demiryolları Merkez 9 uncu İzmlt Beledıyesl Balaban köyündeki suhemen arkadaş olducn. Istasyondaki büAtmaca Baloğlu yu getirtmek üzere hareket geçmiştl. Diyarbakîrda bir doğumevi yük hamaîlara görünmeden yolcuların Satınalmr. Komisyonundan: Fakat daha o aaman Beledlyeye karşı çanta ve bavullarını taşıyor, günde bir açılıyor 75 ton külçe kurîunun wtm alınması açık eksiltme usulile eksilt cephe almış olan blr takam klmseler, bu Son yağmurlar Trakya kaç papelain yolunu buluyorduk. Bu meye 1konulrnuştuT. hayırh hareketi baltalamışlar ve maaDiyarbakır (Hususî) Geçenlerde paranın bir kısmile ekmek peynir alıp çiftçilerini sevindirdi 2 Malzemerün mtıhammen bedeli 138.750 (yüz otuz sekiz bin yedi yüz l"sef bu şalısî didlşme, şehrin aleyhlne şehrimize gelen Sağlık Bakam Behçct zilliği kırıyor, iist tarafile de oradaki Edirne (Hususî muhablrimizden) olmuş, su getirilemeıniştlr. Uz, yaptığı incelerreler sonunda burada vagonlarm altında zarla barbud atıyor, elli) lira ve muvakkat teminaü 8187.50 (sekiz bin yüz seksen yedi lira elîi Geçen haftalar içinde olduğu gibi son kuruç) liradır. 30 yataklı bir doğumevinin açılmasını geceleri de hep beraber boş vagonlardan Harbden sonra Belediye, kâğıd fab uygun gbrmüştür. Ilgili makamlarca vegünlerde de Trakyanın her tarafında 3 Şartnameler 200 kuruş mukabilinde Ankara ve Haydarpaşa veznebirinin içinde yatıyorduk. Bir gün altı rlkasından blr miktar su alrruştır. Payağan bereketli yağmurların mısır, gürilen bu karar halk üzerinde derin bir arkadaş bir vagonun altında zarla ku ierinde aatılmaktadır. kat artan ve ço&alan lhtiyac karşısmda nedöndü, dan, pancar ve kavun, karpuz mar oynarken aramızda hır çıktı, me4 Eksiltme, Ankarada idare binasında, malzeme dairesinde toplanan memnunluk uyandırmıştır. tablatlle bu da kâfl gelememiştir. gibi mahsullere çok faydası dokundu. ğer, Naylon Nuri dediğimiz veled bize Merkez 9 uncu Satınalma Komisyonunca 1/9/1947 pazartesi günü saat 15 te Bu suretle birkaç hafta önceye kadar kalleşlik yapıyor, eıvah zarla oynayıp yapılacakür. Belediye meclisl tekrar Balaban su Mersbde 17 erkek bir kadma çok ümidsiz bir durumda bulunan köylü mangizlerimizi yürütüyormus.. üstüste Taliblerin, kanunun tayin y ettiği ğ vesfltalan hamilen eksiltme saatine kadsr yunu geünnek üzere karar verıniş, bu tecavüz etti biraz ferahlamış oldu. Son yağmurların düşeşi oturtuca, şıpşak işi çaktık ve adı geçen komisyonda ki hazır bulunmalan lizımdır. (11073) defa da köylüler ltiraz etmlşler; su, bize ve civarımızda bulunan köylere ancak Mersln iHususi) Evvelld gece yütesirile Edirne, Uzunköprü ve Trakya açıkgöz Naylonu hep bir olup adamakıllı kâfi gelmektedir. Su veremeyiz, derniş rr.üktepede bir tecavüz hâdlsesi olmuşnm diğer yerlerinde kavun, karpuz çok marizledik. O gün alayımızı posta edip fenalığa teşvik eden hep o». Oaman Alerdlr. ğabey işte...» tur. Sabahat Emektar admda bir kadını» bol ve ucuzdur. karakola götürdüler Orada komiser Hakkı yumruğile gözlerini kurularken Sultan Alp a.Hnda diğer bir kadın gezB U G Ü N bize: Şlrodi ij mahkemeye düşmüş, mahj ÖLÜM sordum: keme, köylüler İehlne karar vermişîır. j raek maksadile Soğuksu caddesinin son. < Bir daha sizl buralarda gSrmiye PeM bu dükkâna nasıl girdiniz?. Şehld Enver Paşamn babası Hulâsa İtmlz, blr Kerbelâdır. Halk. çeş j larına doğri; götürmüş ve Yürnüktepeya ceğim, dedi, çekin arabayı Sirkeciden!.» HACI AH>IED PAŞA Basbayağı gtrdik. Osman Ağabey melerin başını mahşere çevireıek, kav çıkarm:ştır. Bu sırada bazı şahıslarla Oyle yaptık. Çetin ve bizim aptal Nu21 '22 ağustos gecesi rahmetl rahmana bana otnuz verdi. Ben de dükkânm küga, gürültü ederek; ta; aşagılara kadîr !:arş;laşan kadmlar onlarla birükte Yürile birlikte Sirkeciden tüydük, Köprü 'ravuşmuştur. Cenaze namazı cınna güinerek bir tcneke su almak için her tür rr.üktepsde ejlenmeye başlar*'ar<Hr. altma geldik. Burada da gündüzleri ha çük p«nceresinden içeriye daldım, nü Beşiktaş Sinanpaşa camllnde kılına Sonra ne oldu? ' Bir mü'det sonra bazı klmseler daha lü ıstıraba tahammül etmektedir. mallık filân yapıyor, bir kaç kuruş karak Yahyaefendi mezarlıjındaki medfe Dükkândan öteberl aşırdık amma gelmiş ve bu suretle orada toplanan 17 zanıyor, geceleri de Köprü altmda duBu acıklı durumu müşahede eden Şenine eömülmüştür. Cenazede hazır buçok para bulamadık. Hemen oradan sa?rkek Sabahate tecavüzde bulunmuşhir meclisl, fevkalâie bir toplantı yapiynan!ara allemiz namına mlnnet ve balarm üstünde yatıyorduk. Burada Os vuşup Köprü altma geldik. Aşırdıklarıtur. Kadın hastaneye (caldırılmiş, zabıman Ağabey admda biri de yatıyordu. aıış, şehre çok uzak mesafede bulunan teşekkürlerimizi arzederim. ta tecavüz hâdisesinin tahkikına ba?Geceleri bazan bizimle orurur, konuşur mızı paylaştık. Fakat Osman Ağabey, ve <Karpuz çatlatan> isml verilen suyu Oğlu: Nuri KlUigil lamıştır. du. Geçenlerde bir gün Osman Ağabey bizden büyük olduğu için payın çoğunu • #* müstacellyetle İzmite getlrtmeğe karar o aldı. bize: Ses Pilm müessesesi sahibl Neclb' Ervermljtlr. Peki sana ne düştü? Silifkenin bir köyünde esrarb « Ulan enailer dedi, böyle zü zil sosin validesi. Arı şirketi müessislerinEğer, Karpuz çatlatan suyunun clva Bana 12 elma, bir kilo incirle 8 dolaşacağınıza, bol mangiz çıkarmanrn den Hr.ydar Pınarsoyun kayınvalidesi, bir cinayet rındakl köylüler de Balabalılar gibi İUpapel düştü. Dr. Ekrem 'Hayrl Üstjndağm baldızı ve yoüarma' baksanıza...» raz etmez, muhaliner baltalamaz ve * * * < Peki ne yapalım Osman Ağabey?» Mersln (Hususî) Silifkeden bildiec^acı Ali Kemal özertaş eşl Bayan İller Bankası da istikrazda bulunacak Hakkı İle arkadaşlannın maceralan dedik. rildiğine gore Ovacık bucağma bağlı NT.TIİYE ÖZERTAŞ olursa. İzmite bu Karpuz çatlatan suyu TÜRKÇE SÖZLÜ * Ne yapacaksımz ulan dedi. Arak burada bitiyor. Basit bir zabıta vakasm22 '3/947 akş?mı saat 8 de vefat etmiştir. getirilecektir. Aksi halde, bu ıstırab da Çavuşlar köyünde bir cinayet olmuş, dan ibaret olan bu hâdisenin benzerleve Ş A R K I L I Cenaze.namazı bugtinkü ctımartesl ikln çılık yapsanıza... Sergiler, manav dükha acıklı sa'halar arzede ede devam e Musa Kaya adında birısi köyün dışınrine sık sık gazete sütunlarmda raslıyoHakikî hayattan ahnmış sahneler. dl vaktinde Teşviklye camiinde kılım kânları ne güne duruyor...» daki İriosar mevkünde ölü olarak bu1ip duracaktır. Osman Ağabey bizi kandırdi amca.. ruz. Bu koca şehirde Hakl.ı, Çetin ve ra': Periköy aile kabristanır.a defnedilelunmuştur. Yapılan tahkikat sonunda, Acı tesadüfler.. Kurban giden Nuri gibi çeşidli fenalıklara namzed Bize gündüzden Yemişteki bir manav Islahiyede bir kaçakçıhk cektir. Ali Ay adın la b*rLsinl»n şüphe edilmi» bir anne.. kimsesiz ve yersiz yüzlerle yavru vardiikkânını gösterdi ve: ve evinde yspılan araştırmada Aliniı Islahiye. (Hususî) Islahiyede bir dır. Oj'nıyanlar: j € İşte dedi. bu gece burasmı benze1 kaçakçılık hâdLsesı olmuş, Süudî Asa 5izı Havvr.nın entarisi üzerinde kan izBir kısmmı giydirir. kuşatır ve himaFATMA RÜŞTÜ t:rsiniz..» bistan tabiiyetinde bulunan Ali Ulvi leri gorülnr'lştar. Diğer Israftan, Havv» ye ederken, Hakkı ve arkadaşları gibi | Hakkı snsmuşru Gözlerinde toplanan ABBAS FABİS adında bir şahıs, heıaberinde bulunan ile Musa arasmda evvelfe bir kavganıt tesadüf ve kaderin eline düşen Köprü yaşlar, küçük damla dizileri halinde çöSinlr Kekemelik ve Söylemc Okuyanlar: cirıfyetin baba ku l bir yorgan içinde 8 altın bi.ezikle 8 çift vuku bulmu'ş olması, altı çocuklarını da düşünelim ve bu zakük avurdUrîndan çenpsine doğru süzüKusurlan Ted»visl taranndan i?lfn;liği çüphslerini kuv SUZAN GÜVKN i küpe ve iki altm yüzü'^le gümrükte valhları sefaletten. felâkelten olduğu 1 % lüvordu, Kerdisine acıyarak baktjCa.e '::u Hi'âiiahmer caddesi SEMİHA COŞAR • yakalanmıştır. Adlî takibata başlanıl vetlendirmitir. Ali Ay savcıhğa veril' kadar da sabıkalı Osmanlarm ellerinde" £.'".! görünrs içli içli hıçkırarak: No. 13 Telefon: 20785 mişrir. koruyup kurtarahm. Ferdi ÖNELB 'imıştır. c Bizde kabahat yok, dedi, bizi Hüviyetl ve lmzajı matbaamızda »aklı bulunan blr okuyucumuzdan memlekeUmizde idare ve bllhassa Belediye zabıtası mekar.izn;.Timn neden agır lslediğinl. daha doğrusu niçin lslemediğinl pek »çık gösteren blr mektub aldık. O mektubun satırları araModadaki çocuk bahçesi Muallâ Gökçay, Zıd Kardeşler Saz Caz sından gözümüzün önünde canianan manzara bize hem gulmejc, hem de ağlamak duyguve otomobiller sunu verdi. Mesele ffudur. Karilmlzln dllinDavetiyeler kapıdan temin edillr. KadıkSy Baharlye caddesi 50 numarada den slze nakledelim: oturan okuyucumuz tlhan Alkan yazıyor: «14/7/947 tarihlnde Faüh Kavmakamlığı «Geçen «ene vakl olan gikâyetler netlcesl, Emniyet âmlrUğine blr lstida verdim. Tarihî Kadıköjünde Moda çocuk bahçesinl çevrekıymet ltibarlle ehemmlyetl haiz Fatih Ha liyen asfalt yoldan otomobillerüı geçmed hcılar caddesi nthayetlnde Fenariisa kilise resmen yasak edilmlstl. Her an küçuk bir canıiınln 1000 metre karelik kadar tahmln yavrunun çiğnenmesl lhtlmallnl ortadan kalolunabilecek ön kısmına «rabacılar taraiın dıran bu karara çok sevinmlştik. dan toprak dolduruldujunu. Müze tdaresiFakat herhalde geçen sene alınan karar nin camlin önünü açmak İçin aynı araba bu sene müruru zamana ugramıj olacak kl, cılara bln lira teklif eftiği halde bu lşl yap hall hazırda, gezmeğe çıkan bütün otomobll 1 Ahırkapı Tütün Bakımevinde bekçi tarassud kulübesi inşaaü pa maya razı olmadıklarını, toprak yığma ame sahibleri burada blr tur yapmayı kendlleliyesinin İse hâlâ devam etmekte clduğunu rine zevk edinmij gibi görünüyorlar. Fed zarlık usulile eksiltmeye konmuştur. bildiriyor ve bunun önüne geçllmesinl rlca blr kazaya sebebiyet vermemek İçln alâkaedlyordum.» 2 Muhammen bedel 6.162.38 Ura olup geçicd teminatı 462.18 liradır. lıların nazarı dikkatinl çekmenizi ehemmlOkuyucumuz, ıade bu tahrirt mttraeaatle yetle rlca ederlm.» 3 Eksiltroe, 8/9/947 pazartesi günü saat 10 da Kabataşta Tekel Gekalmamış, gerek ftmlr gerek metnur blrçok• •• nel Müdürlüğü Levazım AJım. Komisyonunda yapılacaktır. larına şifahen işl anlatmıj, diğer vazifelere 4 Şartnameler, hergün Levazım Şubemizde görülebilir. glden ve oradan dönüşte arabacıları yakaKasımpaşada tehlikeli bîr hyacağını vadedenlerin peşinden beraber 5 Taliblerin eisiltmeye girebilmeleri için 3.000 lirahk bu gibi inşaat koîmuştur. Himmetl var olsun, merakh tat, mikrob yatağı işlerini muvaffakıyetle yapmı^ olduklanna dair yeterlik belgelerini eksiltme gün. • tarih. yer, vaka rikrederek bunların Okuyucularımîzdan C. Bilgin bildiriyor: gününden üç gün evveline kadar Genel Müdürlük Insaat Şubdsinden aima hepslni birer blrer anlatıyor. Mektub Idare«KasımpaşaMutbakkapı caddesi No. 11 da mizde maMuzdur. Arzu eden makam bu huları larttır. Eusta malumat alabillr. Ne yazık kl bu ka mevcud han, mezkur cadde İçln tehlikeli blr 6 Isteklilerin belirll g gür. ve taatt* % 7,5 güvenme paralarüe adı ge dar gayrete rağmen ne arabacıîar BUÇ üs hal almıştır. Her odasında on dilencl ba« rındıran bu han, her ttlrlü plsllk ve ahlâk(11430) tünde yaka'.arımıs, rıe de onların toprak yıg sızhk yuvası haline gelmlsttr. çen komlsyona müracaaüeri ijân olunur. ma ameliyelerinin önüne geçilebllmiştir. Her an yangın tehlikesine maruz bu h«nNetlce. caml toprak yığını arkasında kay da yegâne kurrulus yolu, ahşab merdlvenl bolmuş blr vazlyettedir. Yol da tabatile !k! de çoküktur. Altında roevcud ahırlar Belekanj toz lçerisindedir. Bu derece ısrar* raj diyece kapatıldıgı halde gene bir taneslnda rr.en arabacıların toprak yığmalarımn önune on bir 6arl hastalıklı araba hayvanı vardır. geçilememesl hususunda gösterllen aciı ne Diha fecii. bu bayvanlarla' blrllkt« <n«jni Br dendlr, acaba, torabilir mlyizl da yatmaktadır. *** Handa su yoktur. Blrer mikrob yuvam 1 Idaremizin Kıyı Emniyeti Müdürlüğune bağlı olan Hopadan Iskenolan halâlarından çıkan kokular mahalleyl dcnına kadar olan kıyılarımızdaki fenerier, sis düdükleri, cankurtaran bölgîBursada su sıkıntısi iz'ac etmektedir. Geçen yıllarda bu handan leri vesair tesislere yollanacak (153) ton kadar yıllık malzfmıenin iki ay süre Bursa Reyhan ve Şehreküstü mahallelerl 5 tifolu ve blr tifüslü öldüğü gözönünde tuiçinde îstanbuldan ve Zonguldaktan buralara motörle nakledilmesi işi (27 halkı namına kalabahk blr. grupun lmzalarlle tulursa işin ehemmiyetl kendiliğinden belirir. Han. Kızılay aş ocağı İle karşı karsıyadır, ağustos 1947 çarşaınba günü iaat 15 te) Tophai'.ede Genel Müdürlük Alım Sa 5U mektubu aldık: fakir halkı doyururken hastahk asılanması tım Komisyonunda (pazarlık) ile en uygun fiat teklif edene ihal e olunacaktır. «Yaz gelelidenberl her lkl mahalle saklnle muhterr.eldlr. 2 Istekliler, pazarlıktan önce komisyondan alacaklan bir yazı ile tek rinin BU «ıkıntısı yüzünden çektiği ıstırab. Kasımpaşa nahiye ve belediye vaziıelileson günlerda artık dayanılmaz bir dereceye if bedellerinin % 15 inden aşağ. olmamak üzere güvenme akçesini Gemel fielmiştir. Bundan on beş gıln evveline ge rinin her nedense gözünden kaçan bu hanı alikah sıhhat müesseselerine, İdare âmlrSaymanlık veznesine yatıracaklardır. linciye kadar, günde evlerimize bir ilâ bir lcrine bildirmeğe vasıta olmanızı rica edebuçuk saat KU gellyor ve bu müddet zarrim.» 3 Bu işe aid 15 maddelik şartnameı Ue eki 6 sahifelik liste isteklilerce hergün komisyonda görülebilir. KÜÇÜKYAU ÇAMLIK GAZİNOSUNDA BÜYÜK KIR BÂLOSU Tekel Genel Müdürlüğii Ilânları Levazım Alım Komisyonundan: Devlet Denizyolları Işletme U. M. İlânları Izmir susuzlukfan Kerbelâya döndü Ceyhan köyferinde iki feci cinayet oldu Izaleyi Şuyulu Kıymetli Bina Satışı Oevlef Demiryolları İşlefme (I. M. den: 75 Ton KÜLÇE KÜRŞÜN ALINAGAK SARK I Dr FÂHR!CELALJ