23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Isveç takımı Muhtelite dün 32 yenîldi Yaıan: Eşref Şsfik Dün baştan aşağı dolu, fakat kalaba1 muhtelilin karşi hücuralan muntazam lığo, insan gibi mas seyredecek, hsddi irJrîşai edeaıiyordu. Çoju îs^sç on sejdz aşmanuş Inönü stadında IsveçlÛer bir pasma vaımadan kırılan akınlanraız, daha yenildiler, Şunu paşin kaydedelim seyircilsr ustünde iji tssir bırakmıkL dun veda maîlarını, üç kulübün yordu. muhtelitine karşı oynıyan misafirleriYirmi sekizinci daMkada, Suphlnm miz, beraberlik oyunu ve futb^lü anla «şapelik bir pasa yetiçir yetişmez, yarl yiş itibarils, bizden üstündüler. Bir gcl vole çektiği mükemır.el sütie. ümidlerifarkla, 32 ncağlub clduklan mohtsliti, nüî tekrar canlsamiş oldu. tsveç kaleüç gcl farkla yenecek vaziyetler yaka cisinin nasılsa karsüadığı bj jütten ladılar. Ama, kendilerini llk gördüğü sorjra, iki hücum daha yaptık. Fakat müz gündenberi, tekrarladığımız eksik cnlar da yartm kaldı. leri yüzunden, galib gibi cynadıkları oI3veçliler, otuz ikinci dakikada sağyundan mağlub olarak çıktüar. dan ınukabil bir akınla kale önlerin* Isveç takınunın futbolü, saha ortala geldikleri sırada sağ içlsri beraberük rıoda, pas tsvzdatında ve hatların an golünü attı. laşmasmda, her Avrupa takımı gibi, uBir daHka sonra tsveç sağ içini muhzun çalışmanm verdiği bir beraberlik telit aıüdafaasındaa sıjnlıp kaleye dnğgösteriyorsa da, yıldız eksikliğindsn ru yalmz aktığı sırada düsürdulsr. Hîcem'î oyununun semeresini alamıycr. kemin n«dense penalü calroadığı bu hüFutbol, vâkıa cem'î bir oyundur. Yal cuır. da böyle geçmi? oldu. nız cem'î oyunun ferdî kabiliyetle sorı Otaz beşinci dakikada, sağdan tekrarifadestni buldağu bir saha vardır. Oraya lanan îsveç akırutu, oî=aydla kesfiği giren bir muhacim, beraberlik oyunun için, ahali hakeme bağırmağa başladı. daa o aa için çıkmıs ve kendi başına Otuz altmcı dakikada İsveç merksî kalmı$ gibi farzolunur. Kendi kabilimuhaciminin kalenin köşesini ya^ayarak yeöDe göre gol tecrübesl yapacak vatigidsn çutü ve ktrkmcı dakikada îsveç • yeti bulznuş olan bir oyuncu, netice amuhacimleriain toplu hücurnu ile iki Iscai son toctubeyi, ya çütle veya kentehlike daha aüatddı. rivnden daha müsaid pozisyonda gördSBirincd devrenin sonlanna doğru îsJa bir »rikadasına son bir pas vermekle yapar. Uzu» paslarla ve anî inişlerle oy veç takmu gene hâkim oynarken. Musa uron ve guzel bir pa=la sol açık Şükrlbaaaa futbolün düsturu böyledlr. Bu düstür dolaysiledir H, Ingiliz o yü buldu. Sükrünün ortasını Muzaif<»r yualanaın öevamlı çütleri, sık sık te kafa ile atarak ikinci golü de kaydetü. îlk dsvre bu sekilde 21 muhtelit lefcerrür eden heyecanlı atleük çıkışlan taeydana gelmiştir. Gene bu sebebledir hiae bittl ki, futbolü» cemi oyun olduğunu hertkinci devreye, birindi devrenla »onkesten iyi büen Ingiliz nülleti, ferdî ka larma dojru tağ müdafilige, çıkan Nabiliyeti yüı binlerce lira ile krymeüen eînto yertne gtnnl? olan Murad •• M § dirmdrtedİT. Meselerdn ruhu, yüksek içe de Lefter geçmis clarak basladık. kabiliyetfi bir yıldınn, beraberlik oyuîs\eçlil«r, gene saha crtalarında, hönu içinde ahenklestiği, adeta kayboldu cum teşebbüsleri ekseri kendi taraflaJn halde, oyunun ferdl hale geldiği sa nnda, afır basıyorlardı. fcalarda ve vaziyetlerde yıldızmm parlak On birinci dakikada, ts^'ec B S | muaUğmı gösterebUmesidir. İsveç takımırun rininln sağ açığa, onun da ortaya verha&Uca eksiği, bu Çeşid yıldızlannıa bu1 dlği pası tnerker muavin kalemize doğlunznayısıdır. rultarak ikinci golü yaptı. ı Maamafih, dünkü oyuna nazaran; nüOn seHzinci dakikaya kadar muhtflit Baiırlerimizi bir kaç gol farklı galibiyetten mahrum bırakan sebeblere, Cihadın takımı müdafaaya nsecbur eden İsveçgiızel kurtanslannı ve maş talihinin lilere karşı. Suphinin seri bir cıkı?ı ve sıyrüışile mukabil hücuma ge^ildi. Supbize yaver olusunu illve edebiliriz. hiyi kale yakınlarmda tutup muvazeneOyunun tafsilâü: sini biraz bozduklan için gol yapılamadı. Hakem Kçnal Halünin idare ettiği Bu akını müteakıb blzimkiler birar aıaça, bizim mjhtelit çöyle bir tertible açılduar. Fakat açıkların gevşekliği ve çıktı: aldıklan topları daima dısa doğru BÜCihad Naci, Vedü . Musa, Bülend, rusleri yüıünden İsveç kalesi önttnde Çaçi Fikret, Şevket, Suphi, Muzaffer, kolay raziye+ler yakalanamıyordu. Şıikrü. Otuz dördüncu dakikada, derin bir İki dakika kadar suren karışık bir opasla, tekrar bizdm nısıf Bahamıza giren yundaa sonra îsveîliler, ük muntazam tsveç sol içinin aTOklanna kapanarak irüslerini soldan yaptüar. Bu hücunm topu zorîa kurtaran Cihad muhakkak bir Cıbad güzel durdurdiı. Dârdüncu daükada, muhtellt takıın sayıya tnânl oldu. Cihad telâa arasmda, mtıkabil bücunıa, merkez muaınn Bü topla beraber Isveç muhacİTn'Tdn arakleadin Çaçi>e verdiği uzun pasla başla larını da kavram^ olacak ki, tsveçîl dı. Çaçı, hep beraber Î6veç kalesine sendeliyerek topu kaybetti. Cihadm kolu doğru aksn muhtelit muhacimlerinin bu mücadelede birar »akatlandığmdan EOİ içüıe topu geçirdi. Muzaffer on sekiz çıkü, yerine Erdofan girdi. iklünde aldığı bu pası hlç bekletmeden, Erdoğanın talihinden midir, nedir, otuz çabuk giden bir viıruşla kalenin kö?» dokuzuneu dakikada îsveç sağ ici. «ol sinden soktu. içinin emsalslz, kaymak gibi bir ara paBu goldan sonra îsveçliler, gen* saba sıru d^arı vurdu. crtalarsr.daki rnuntazam ve rahat anlaşBeraberlige iki tarafm çoktan raa olttalı oyunlarını bozmadılar. Fakat, gol duğu bir eırada, kırkmcı dakikada, «ağyapacak mesafelerdeki ağırlüan v« dan kazarulan komer çekisinl tsveç kayıldızsııliklan beraberlik temin etme leciri loldan bir daha k«rn«re çıkardı. lerlne KİJÜ oluyordu. Şükrünun iyi çektiği kornere, Suphi ll« Onuncu dak&ada, muhtelit nısıl » Muzaffer beraber eiriştiler, o and* İshasma, muavinlerüe beraber girmiç o veç müdafii de kendi kalesinln lçine laıı Isv'eçlüerin nserkea mumvinleri, u kaymıştı. Bu kanşıkîıkta, zannederim, zaktan detrdr gibi bir çut çekü, Cihaduı Suphi eoa bir dokunuçla üçüncu golü plonjonu Üe beraber dışan giden o ?ut stmağa muvaffak oldu. le mühira bir tealike atiatılmifl oldu. Böylece, dün üçt« ikisinl hâkim oynaMuhtelitten dah» iyi anlaşarak boyudıklan bir maçı mdsafirlerimit S2 kayaa tocum tazeliyen İsv«ç takmunın sağ betmij oldular. içi, kalej'e kafa ile blr indiriç yapü. Esref Şeftk Kale diregi üe kanşık bir ?eküde CihaSDsafir gporeular şerefine riyafet dıa müdahalesi »ayesinde kurtarılan bu böeusala da üdnd tehlikeyi atlatmı? tsveç maçlannın tertib komitesl, dun olduk. akşam Taksim Belediye Gazinosunda On yedtad dakikada sol içlerinin saga nıisafir eporcular çerefin* bir riyalet fcayıp, sağ icls yer değl?tixdikt«n »onra, vermistir. Bu toplantıda Vall ve Belekah. Üe atüğı topla Cihad, uzak bir diye Başkanı ile İsveç konsoîosluk erploajon yapti Btı sırada Vedii yeti*ip kânı ve diğer tanınmıs eporcular banr tepu çıkardı. Bu suretle üçiincü tehli bulunmustur. Ziyafet neseli bir hav* keyi de savuştunnu? olduk. içinde geçmijj, karşılıklı samiml nutukî^'eçlilertn yakmdan kalenüzl tehild lar e3yl«nmlştir. edea böyle hücumları devaaı ederkan. mm MARMARA Sinemasında Bu akşam 8,30 dan itibaren I Büyiâk Ye Zengin O f i L A PrDgramij Bu hafta MELEK ve İPEK Sinemalarmda austesna teahüratla se^adilsn bu harbin en calibi dikkat filmi: 1 BÜYÜK CASÜSİAR ( Orijinal Kopya , Ulia.ii ETTTE Lloyd XOLAN Cin«e HASSO Gsne LOCKHABT Harb içinde yapılan en büyük casusluk teşkilâtı... Atom bombası esrasının ijyüzü... Plânlan elde etmek istiyen casuslarla mücadeleler. Ercsaliz bir me^'zu... Heyeoanlı bir sergiizeşt hiç bir fikade görüLmiyen muazzam ınaceralar: Bn tniistesna şahssere Uâreten: 2 NAN T E D MÜSUNUZ: WYNN L. MERRİCK gelen L E V T İ S Orkestrasııı^ı iştirakils r ü c u d e aşk, tnüzik, dans, re\ü ve eğlencelsr filmi. SALON MERAK1ILARINA MÜJOE: « n Hiçbir yerde görülmemîş kcrnişlerimiz gelmiştir. Salcn ve oda!aruıı guaelleştirmek istiyenler vitrİKİerimizd« teşhlr pd:.en (ALTIN ve GÜT.ÎÜŞ VALDIZLI'' KAEARTMA yspraklara göraülrnüş üzürn salkımları KORNIŞLERTNI pö'rmelidir. Kabartnıa sanatırun tekâmid ve güzell:âine hayran olaeaklardır. Aluminyamdan yapılmış olan komişler kat'i^en kararmaz Tcptan ve perakende ea'tış yerlcri: Ankara, İzmir HARAÇÇI KAKDEŞLEEI Mobilya Mağazalan B«ycğlu Istiklil Caddesi 247 HARAÇÇI KARDEŞLER Istanbul Rızapaş* yokuçu 61 HARAÇÇI KAED3ŞLER. î Turk Eğitim Dcrneğiaîn tertipledigi zengin esya plyangosu 5 arahk 947 de çekilecektir. Bu piyangoda kazaran nuBiaralaruı sahitleri. hediyelerini Sultanhamaınında Dilber Kardeşler Plüessesesindçn alacakkrte. (144791 Bajteroft I tnci laybracak şekilde kurulmasını, vazife bolümünun ve aradaki irübatı sağlayacak vaziyetlerin yeniden ele alınmasını lüzumlu gördü. Finans meseleleriie ekonomik meseleîerin aynı zamanda mütaieasina doğru Ingıltere ve Fransada aynı ramanda başla>mş olan tesnyüllerden bahsetti. Divandp.n baa ricalarda bulundu. Faik Kurdoğlu da, kunılraakta olan Ekonomi Genel Meclisinin, Iktisad Mecİİ3İ Âlisine mütenaar bir tejekktıl oîup olmad:smın izahını istedi. H^r memlekette bir plân dairesi mevcud olduğunu «öyledL Mehmed Ali Turan, bütün menüekeli ilgilendiren mevzuun hayat pahakbğı olduğunu söyliyerek karaborsacılığa son verilmesini temenni etti. Vehbi Eandal komisyon adma İ7".hlarda bulundu; memleketin, bir ekonomi genel meclisine hakikatcn ihtiyacı olduğunu, bu rceciisin, bir tariftnn parluneıHonun, bir taraftan hükumetin en yakın istişare ussum olaca?mı kaydetü. Uzerinde bu müzakereler cereyan eden 14 üncü maddp aynen kaHıl olundu. Lâiklik maddesi Bundan sonra, günün en çok saat'erini alan lSiklik madıiesi kcnuşuldu. Bu maddenin karara boğlnnmnsn, saat 17 ye doğru mümkRn olabildi. Diğer maddelerin konuştılmnsı Programm di§T mnddelerine geçi'dl. 29 uncudan 71 inciye ksHar olnn msddeler, Ozerlerjnde ehemıniyetli müzakere açılmadan cynen kabul olıuıdu. 72 nci maHdedı4 ÎTnnirH Muammer Akar sb'z aldı, dedi ki: « Karadeniz ve Ak«1<»niz hatlannda vatandaşlar ko^nın gibi nskledilirken, dış hatlara sefer japmafa onem verilecekmiş. Bakandan izahat istiyorum.» Ulaştırma Bakanı, ju izahlarda bulundu: € Yaptığıtnız nakliyat, lftiharla ve zevkle bakılacak halde değildir. Buna sebeb, harbde kayhettiSimb! tonajm telâfî edilememiş olması ve harbden 6nce yapılan siparişlerin teslîm almamamandu, Iç seferlerde sıkınh varken dış sefer yapmak. Tiirk gemiciliSinl inkişaf ertirmek ve Türk bayrağını yabancı detıİ7İerf!e daigalandırmak gayeîeri b«kımındnn çok faydnhdır.» 73 üncüden 111 incive kadar olan msddeler, baa ufak tadillerle kabul edildi Komönisttcrio tasf!yesi hakkmdaki önerıte Bundan sonra önergeler okundu, Fahri Kurtuiuşun, komiınistlerie miicadele için bir heyetin kurulmasını, bunlann devlet hizmeüerindon tasfiyesini istiyen önergesini cevabiandıran Ali Rıza Türel, şunlan ıfiylcdi: * Demokratik hayntta yenl bir safha açm:s olan Mr partinin en yüksek kurultayında boyle bir takririn okunması blle doâru değüdir.» Program tasarısımn heyeti nmuraiyesi, yann saat 10 da reyo konncaktır. Lâiklik maddesinin miirakeresl Anksra 2 (Telefoıüa) Bıii'ünfcR kurultsyda pro^ramın lâikliğe dair 15 Inci msddesi okucur okunma?, bir çnk hatiblerin söz istrcîıği gorüidii. Bu madde aynen şöyledir: «Partimiz, devlet idarestnde bütun kanunlarm, nizımisrm ve umllerin ınuasır medeniyete, Üim ve fanlerın temin etüği esas ve şekillere •« düny» ihtiyaclarına göre yapılmasım ve tatblk f dilmosini, din fiklrîerinln devlet re düny» işlerinden v« »iy«5eH«n ayn tutulmasıru, milletimirin her yönden ilerleyip yükselmpginde başhca muvBÎfakiyet âmili görür. Din aniayışı vicdan işt olduğundaa, her türlfl taarruzdan ve müdahaleden masundtır. Hiç bir vatandaşa kanunların menetmediği ibadet ve fiyinJerden dolayı kBnçıiaiRaz.» llk Sıiz aian deîege dedi ki: « Turk rnületi, uzun «strlardanbari islâm dinini kabul etmij, manevl bir inanla da, düııyanın dort bucağjıiTİa gan ve şerefler kazanıruşür. Kurultayda, cidden tekâmülüne ugra$tığunız d«mokrasiyi bütün ıtıanasile cami bukman bu 85İİ din, tonrsi&n, medreseler ve »ofüılar yötünden menfaat ve geçim vasıta^ı olmuştur. Bunlar, dinl manii teraidd hale getirtnişlerdir.» MUletçe benbnsediğimiz KemaUst tafalâbın. meselayi kökünden hslletüğini sSyliyen delege, Millt Egitım Bakanhğnıca tanziın edilmekt» olan din d*rsleri hakkındnki dufuncelerini söyledi. Dinin lâf» düjmesi Abdulkadir Güney: « Her hangl btr denaeti, rezalpti, yol<ıuriu$u meydana getiren, dinin tâfa dtism««idtr.» diyerek ilk mektebde din dersleri verilmesirâ, Universited« îlâlıijat fakültesl âçılmasını Jstedt Sinan Tekelioflu: « AnayatSiiuza glren lâikliŞin ne demek olduğunu, doğrusu o taman p«k bflmiyorduk. Bea o zaman askerdim; hukukçu degildim.» Agım Akgüç: « Şim<Ü huktıkçu oldun mu?> Sinan Tekellogîu: . Oldum; h«m de hukuk doktcnı oldum.> Asım Akgüç: Tebrik ederim. Bsşkan Muhavere yok! «Sndec* tesbîh çeken Diyanet lîleri Retsi> Snan Tekelioğiu devsaa etü: « Türkiyede meskun insanlar, din ve ırk farkı gözetümeden Türkrür; hattâ yabancı bir «na babadan doğan bir çocuk da. 18 yajrna kadar Türk sayıîır Acaba bizde tam bir lâiklik var mîchı? Öteld ccmaafler, din mektpbleri açm'.şîsrdır, Din adrmJarını, hahamlannı, napazlannı yetîştirirler; 51ü yıkayıcılarmı yetiştirMer. Bize gelince bir Diyar.et İşierl reİ5İiSimİ7 vardır; hiç bir salâhiyefi clmadıŞı için eü, kr.lu bsğlı otiorur, tes''ih çeker. KoyKilere dınî terbiye vere;ck adarnınıız yokhır; ciülerini yikayarak Itmse bulamıyorlar. Bugün, memlekette kumar, içki alıp yiirümüstür Ahlfk tefcsuh etmis hcldedir; sebeo, din^izüktir. Kimse, kımseyi tanımıyor'. '•e'a kalmadı; büyuk!'»Te ssy?ı ka'matîı Sebeb, dir>?İ7Hkür, çinkü All?h Vorkısu < 3 a kaîmad'. »Allöh kimrlir?» diyoru.. tsmTnıyTuz. (Tamyoruz sesleri ve ffürvH'i'er.) «fftar sofraİ!«n verine raKı ma=alan» Sinan Tekelıoğîu. Türk dirıîrıc, di^T cemaatlerin kendi dinîerine verdikleri «kamnr et k3^ar o!"ijn bn?m verilmesmi istiordu. € Euru yapmakla ileri fikirlerimhden ve lâiklik kararlanmızdan bir «an C. H. P. CUMHUKIYET en heyecaniı 3 Aralık tlm geri dönmüş obnıyacağız» dedL sızm din! ihtiyaeların temlni mümkfln Şakru Najman.: oldufuna, tekrar ediyorum, umuyorum « Ruhları raanevî gîdadsın mahrum, kı hak vereoeksiniz.> yıılnız maddeye tapjm milietıerda ahHamdullah Suphi, îslânun ilk intişan iâksızlığı or.lemek mümkun olajnamış sıralarmdan başhyarak, o devrin Arab Ur; böyle cenıiyetler fe3ada düşm'iiştür. fatihlerinin istilâ ettikleri yerkrdc şer'î Y&Lau madleye tapanlar her şeyi hoş kanunlardan ziyade örfî kanuıılar tatSöıur; ginünü gün etmekten başka şey bik erbklerini; büjük fatih Tfanurun, di'şunmez. Biz, bu manevî bsğları, an cihan imp3ratorl\ığur<u kurma işinin bacâk isîâm dminui kaCul ettiği alolâk kaşıada iken şeyhülislâmı meşhur Sadednurüsrında fculacağız.» din Hocanın, çer'î kanunlarla meçgul olŞukrü NajTnan devam ederek: duğunu, Timurun ise ömrünün sonuna • îftar sofraian j^rine rakı masakadar lâik Türk kanunlarını, yasayı tatİ8n kurduk> dedıği sırada: bik ettiiıni anlattı; < Böyle sey yok!> âtye bağıranlar, < O haîde miışküîâtımız rter«d«n çttSana bir de sarık lâzım!> diyenler dukıyor? Şundsn çıkıyor: Ortaya Ur fiîdr yulduğu gibi, şıddetla alkışlıyaıılar da atidığı zaman, bur.ların, koskoca biı oldu. maziye istinad ettiğini düsünmüyoruz; Uusasî din okuUannın mahzuılaıı Kayseri delegesı, Diyanet Işlerıle Ev sanıyoruz kı mucHi biziz.> Tanrıöver, İsviçreden, Belçikadan, ksfın iki dinî ırıuessese obnakia bera< 1 r salâlıiyetsizlıkleri yüzünden hiç bir Fransadan mi al .er v«rdi. Bırleşik Att«rikada şimdi 305 tane din semin«ri ve gor&medıklerını anlatarak dedi ki: « Hususî mekteblerde din der^leri din fakvıltesi olduğunu, bıınlardan beşiokutulnıasına izin verdık; bu, daha nir. Yahudı, 90 ınm katoliklerin, geri kamahzurludur. Din dersleri, resnıî okul l?m protestanların olJjğunu, ayr;ca larda okutuîtr.ahdır. Dinden, neden bu mııazzam misyoner teşkilâtı bulundukadar korkuyoruz? Viyana kapılarında, ^unu, Beybilhavz'ı ve bu teşkilâün memAfrika ıçlerinde, Okyanus kıyılarında leketirruzdoki müesseselerini de sayabayraklarımızı çan ve çerefle dali?a rak anlattı. Ra^ya misalini ele aldı; ihiandıranlar, <ya gazi, ya şehid» dıye ülâl seneierinde dins büyük bir husuîa çıkmışlardır. (Şiddetli alkışlar). ır.et gösteren So^'etlerin son senelerde•Oîüneş . nıüneş dilleri» ki teşebbüslerini, Bulgar ekzarhlığını, Necrr.eddm Fej zioğlundan sonra Dr. Rum patrikhanesinden a}^Tan eski RusEmin Karpuzoğlu kiırsüye geldi; mad va, barıştıranm bugünkü Rusya oldudenin, kurultayın tasvibine sunulan son ğunu, eğer gazetelerde gördüğü son hai de tatminkâr bulmadı: berler doğru ise çimcîi 17 bin papazm, Acsba muaterem komisyon da, bizzat Stalin'in riyaset etüği bir teşkidini, nıaniı tersklü ve manii inkişaf raı lâtta vazifeli olduğunu söyledi. Islahat addediyor» dedi. Dıinyada hiç bir dinin hareketlerinde askerhğimizin, tababetive raiiletin teîis etkğı kanunlarm, Lslâm mizin ve diğer mefleklerin ele alındıdır.i kar.yr.1srı kad^r hükömran olma ğını, fakat medreselerin bir yanda bıradıfını, terakki ve inkişafa engel olsnın kıldığını kaydederck, Avrupada bu müdin değıl, haris halifeîerle kara cahil cs56?e!,3rin. istihalekrle, mese'â Heidelsoftalar oldıığiınu, nitekim dinsiz'ığı berg gibi üniversiteler haline geldiğini meslek edınnuş oıarJarm da islâm dini ifade etti: aleyhıne Bynı taassubia çalışmakta oltmamstz köylerimiı dukiarım anlatü. Delegenin bundan sonraki sözleri, «a€ Eğer Alpaslan zamanında kurulan londa dehş&tH bır infial ve gürültülsr Türk üniversiteleri, istihale ede ede ilinı uyandırdı. «İrtica hortluyor; vatan teh harek'etlerini takib edebiL=<ydi, bizim de likede, rcjim gidiyor!> çeklindeki ysy 900 seneük rr.azisi olan ünverritelerimiz garalarm, tamamen yalan olduğunu iîeri olacaktı> dedi. İnkılâbı yapanların, Disüren Karpuzoğiu, asıl irticam «Binîeree yanet İşleri RcisiiŞıle Evkafı devlet kadyıl ev.eikı guneşır.üneç dillerine, hava rosunda bıraknsalarırdaki hikT.eti izah rüerin ssfsatalsıma götürmek istiyenle eden Hamdullah Suphi, bu işlerin bir rln> hareketi cldugunu iddia etti: müddet devlet kontrolu altada yürü< Hulâsa, devtet varsa, hükumet var mesine o zaman için görülen lüzumu sa, mahkenıeler varsa, ne Trtica, ne de belirtti. İmamhatib mekteblerinin açıîgayya kuyu^u vardtr> dedi. Miüetle çe£ masuu istiyerek, birçok köyîerde, başka araüiııa kara çalı dikmek Istiyenlerin köylerdon imam g«tirmek için cenazctdini ihya cielim ama, 5 milyon ale'.'i lcrin b^kletüdiğini anlaMı". var; mezheb kavgalan olur> dedıklerin< Em:n olunuz, bu kararı aldığınız ueii, hattâ bu sözl«ri komisyonda da gün, bu mevruda ha&sas olan Türk miliçittığindcn bahse\krek: 'eri size karşı minnertarlık duyacaktır> « Artsk yetcr; bu E'lajnîar, dinlmİTe dedi. vstantm.'7a, vıcd?nur.ııa taaddi eünesınTanrıöver, sozlerlni bitirirken: ler> dedi. « Bu sahada geniş bilgisi olan ŞeaıProfestnlar arasinda ş«ldin Güns!tayr?nn, araba rica etsek, Protestolar gıttıkçe artıyordu. Maraş bs? dekiVa için fıkriııi söylese olmaz mı?> dedi. « Bin senedcnberi kıtaîarda et oyCemil Barlasm çiddetii hücıımlan natsn bu nülktm vicdanından Aüahım Bundan sonra kürsüye gelea Cemil çıkarmağa utraşırsaniz.. > dediği içitıldi Bar'.as, Hamdullah Suphi Tannöverin ise de, alt taraîı pek dvıyulan:a'îı. « Kim yspıyor? Taîrih ct! în aşağı'» ikri siirdüğü mütaJeaiara çiddetle hüses'eri galnnu doldurdu. Delege, tarriye cum etti. Mılliyet unaurlarından birinin verrn^Şe ran oldu; tarziye verdi: faVrat dia birhği ve dil birliei olduğuna inagene kâfi göıüLmüvoTdu. BaTi delege'.er: nan, 9 yasmdaki kızır.a evüıde hususî < A^ağı in! TArriye odur!> diye ba din dersi veren bir edam olduğunu, fakat Tannoverin lâik'ık anlayjşına hiçbir gjnşhlar. Bu sırada Behçet K<>m«lin de, yerin surette işürak etmediğnri BÖyledi: «. Bana söyler misiniz TannSver, den fırlîvarak îıevocanîa kürsüve doğn: ilerl(=di|i, hatibe bağınp çeğırdığı gö dünyanm hangi yerinde, hangi din üniversitesine devlet para verir? Ben, din! riüdü. inkı'âba tsraftarım. Fakat onu blz yaHamdullah Suphi kürsiide panıaynz. Bir gün bir din sdamı çıkar, B'mdan sorıra. sıra, Hr.mdullah Suphi yapabilir. Luter bir papazdı; protestan Tanrıöverindi. Hayli uzun süren konuj inkılâbmı yaptı. Hamdullah Bey, siz yarr.asırıa şöyl« başîadı: pamazsmız! İakılâb yapacaksınız; hoca < Beni dmledikfen sonra umuyorum mısınız? Komünistliğin karşisına dini ki, irifcjlâbm bir zerrc:i halele uğramak çıkarmak istiyorsunuz. KomünistKk dinî Wr yol değildir; Örtisadt bir meslektfcr, B U G Ü N Buna, iktisadl sahadaki tedbhlerle eevab verilir. Benim amelem »çfcen, n suzken onun karşısın» dinle ml çıkılır? Hamduîlah Bey, giz vaktile benden â* S İ NE MA S I ileri piderek, «İslâmiyet mânö terakklHerkesin takdir'.e geyrettiğl v« (jir> demiyor muydumız?» yaradıhşındaki esfarent?izliğll« ' Hamdullah Suphi: tftTiınmış büyük artist * Kat'iyen! Şimdi teah edeceğim.» Borîs KAKLOFF ve Elen DREW Cemil Barlasm Hamdullah Suphiye hlin en «on tabı devam edince bazı sıralardan: çevirdıkleri f Şahsiyat yok. Fikir, fiür!> diye bsğıranlar oldu. cArablarla naöl isbirligi yaparu?» Cemü Baxlas: < Ben çahsiyat yapmıyorum. Türkocsğuıın 700 numarah szası Hamdullah Suphi Beye hatırlatıyorum: Biz hangi camii kapattık? Meselâ kabinede bulunan Abdülhalik Renda namazını küaxk«n hangimiz yan baktık? Hamdullah Beyin yedinci kurultaydaki nıevzuu, bu Eabah bu mu oknalıydı? Açık olalım; nereye gidiyoruz? Hamdullah Bey nereye gitmek istiyor? Birçok çeyler söyledi; Arab Birliğinden bahsetti; daha dün Suriyeden «Sancağı isteriz!> diye yükselen Besle ben nasü tesriki mesai ederim! Faysal: <Ben, evvelâ Arabnn, sonra M3«lümanım> dememiş miydi?» •Bravo Barlas!» Barîas, sözlerini şöyle bitirdi: t Din, Alîahla kul arasmda hususî bir hesablaşma işidir. Fakat bir dış tehlik» muvacehesir.de ben, aradığım kuvveü milietimin asil kanında bulurum.> (İsle of Üıe Dead) Bu sırada Behçet Kemal: Birinci Dünya Harbinde Baîkan» < Bravo Barlas!!» diye bağırdı ve larria harb etmiş bir subaym hatib şlddetle alfcşlandı. kalbleri baştan aşafı durduran Kurultay başkanının görfişu kcrku.. esrar.. va heyecan dolu Vakit geciktiğinden yemek için otusergiizeşt ve karamanlık destanı ruma ara verilmişti. Saat 15 te ikinci İ l â v e t e n : oturumu açarken Şemseddin Günaltay: Santafi Haydudlan « Hamdullah Suphi arkadaş, benim de bu müzakerelere iştir&k etmekDON RED BARRY liğtrai teklif etti; başkan mevkiinde Büyuk kovboy filmi. Tel:42562 btılunduğumdan müzakerelerin daha taraisızca cereç,'anı bakımından konuşmayı doğru bulmadım. Ancak, su kadannı söyleyebilirim ki, fıkir hürriyeti, matbuat hürriyeti gibi vicdan hürnyetinin de bu memlekete yerleçmesi, partimizce mukadd«is bılinen esaslardindır » Ali Rıza Esen kürsüye geldi; Atatjrkıin dmle dünyayı ayırdığını kayde3 perdelik d^rek tasarıdaki maddeyi müdafaa etti. Revü Opeıe! FaVat bu miitaleaları ileri sürmekle din yaz>n: aleyhtan oldufur.un sanılmamasmı, ziBeKğ Selönü ra 500 yı'Jık cedlcri uiema olan bir HKR AK?AM aileye meriıb olduğunu kaydetti. 20 30 da «Ortada dinsizlik j'oktur» Matineler: Cumartesi, Pazar Melımed Ali Turanın, sörjnden vazEugün H A L K Matinesl reçtiği £nla§ıldı. Kürsüye, Ziya Kös«Saat 15 te men geldi: ALKAZAR HORTUKUR ÂDASI « Hürriyett vicdanın n« olduğu bi I larımız vardır, s«falet içinde bırakmıyalinmiyen devirlerde bizim ecdadunız, bu J cağız. Hal böyle iken bu taleblerin nu tatbik etmlşlerdir. Şimdi bütün ar izahlarında, bizim lâik prensiileıimizin kadajlar, lâülikte, vicdan hürriyetinde haricine çıkışlar olmuştur. Bunlar, benneüttefikiz. Ancak; bu umde yanlış tef ce lüzumsuzdur. Bu yolda ihmaller, basir «dildiğindezı dolayı «enelerdenberi kımsızlıklar, anlayıssızlıklar olrrıuştur; meml«kett« biz din bügisizliği haaü ol zannederim mesele budur. Fakat bunmujtur; yoksa duısizlik yoktur. Maarif lan süratle gerçekleştirmek için baa Vekâleti; vatandaîin dinî ve ahlâkî hatib orkadaşlarımız, lâiklik prensipinin dısına fırlamışlardır Artık ortaçağdalj terbiye«il« meşgul olmalıdır.> gibi bütün hayatı kaplayan bir din uıüKara taassuba düşınanlık essesesi yoktur. O, muhterem bir kb%sBundan lonra; Behçet Kemal Çağlaı dedir. Bizim memleketimizde lâiklığin kürsüye geldi; Hamdullah Suphi Tanrıtatbikaü da böyledir. övere siddeüi cevablar v«rdi, Çajlar «Lâiklik prensipinl hırpalamıynlım. dediki: TannSver arkadaşım, fikirleıini nıü< Ba$ten junu kaydedeyim: Ben, dafaada o derece ileri gidiyor ki, yeni burada izhar edilen arzuya ve beliren bir din! ideoloji yapar gibi görünüyor. bir, iki ohaiyeto karsı değil, bunlann Bizim ideolojimiz, milüyet esası üzeridışarıdaki t^)kisine; korkunc ol*cagını ne kurulmustur. Tanrıöver; manevî lıabildigim "tepkisine karsı konuçuyorum. yaü, dünya politikasını dinle izah edi(«Korkma» sesleri). Gerçek mümin, yor. Bir yandan bu izahlar arasmda itdindar ve münevver bix İTiSHnm, dini tihadı islâm siyasetine kadar gidiyor; için görectği en hayırlı iş, bu dinin v» bir yandan da dini, iktisadî bir dokhin imanın, dünya işlerine ve siyaset oyun olan komünizm karşısma çıkarmek islanna rastgel* âlet edilmemesidir. Dia, tiyor. Bizim için artık kat'î bir gerçek Allahla kul, Halikle vicdan »rasında yü haline gelmij olan lâiklik prensipinl oe \9 temiz yerini miıhafaz* •tmelidir. hırpalamağa hakkımız yoktur.» Biz, Müslüman ^ininin müminiyiz; fa Hamdullah Suphinin kendini müdafaası kat örümcekli kafaların çorbaya çevirMüzakerenin kâfi olduğuna dair takdiği ukalalıklar ve efsanekr manzumerirler verildi. Başkan, çahsı bahis mevsinin de o nübette aleyhtarıyız. Ayakta zuu olduğu için valn'z K;Tr3ul!ah Supkalabilmemizin tek fartı olan medenihl Tannövere söz verdi. Tanrıöver deyet imkân ve icablarından bizi yıllarca di ki: alıkoyan kara taassuba, kızıl emperya, Uç genc hatib, Cemil Erîas, b'zm kadar düjmanız. Ben, milietimin Behçet Kemal Çağlar ve Tahsin Bonen büyük düşmanlannı düşününce, kıguoğlu benim ifadelerimi kendi anlazıl gözlerini memlekete diken jimal yışlarına göre tefsir ettiler. Eski bir hotehlikesi ile birlikte aziz Kubilâyın baca olarak, kendi anlayışlarını müdafaa şını mızrağa takan irticaın kara ruhu için buraya geîmelerine muhalbetten nu da aynı kinle hatırhyoruml Biz, bu başka bir şey besliyemem.» kara taassubun, bir kene gibi milleün Tanrıöver, Cemil Barlasın kendisine dimağına ve tefekkürüna yapışmasına son vennek için lâikliği umde almışız atfettiği «İslâmiyet mânii terald;idir» dır. Taassubun öldürücü zararmı, bir sözünü asla kullanmamış olduğunu, o zamanlar en iyi. fakat dinsizliğe kaçan zamanH görüşmeleri anlatarak tesbit mübalâğalarla en çok anlatan Ham ettikten sonra Behçet Kemal Çağların şiirlerini ilk defa gördüğü zaman At?dullah Suphi ismLndeH gene ve ak saçh türke götürdüğünü, onu Atatürk'e tabix Türkocaklıdır. nıştıranın da kendisi olduğunu. ha'lâ Hamdullah Suphiye hücumlar Londraya gitmesine de vasıta olduğunu Türkocağı hatiblerinin: <Her minare kaydettikten sonra, bu üç hatibin, kenbir meeax taşıdır ve altında bir lslâm disi hakkmdaki sözlerine birer birer köyü yatar!» yollu cümlelerini, biz, o cevab verdi; Arab milletîerinden bahzaman da sadece kara taassuba ifratlı sedişinin ittihadı islâm manasına ahnbir hücum diye müsamahalı bir gülüm masını doğru görmedi ve en sonunda, seme ile okurduk. Hamdullah Suphi o Volter'in $u sözünü tekrarladı: zaman dinsizlıge kaçan bir ifratta idi; « Münakaşa ede ede ihtiyarladim. şimdi onun vicdan kefareti olarak din Ancak, ju yaşa ve f\x merhaleye geltaassubuna kayıyor. Biz, ikjsinin orta dikten sonra kanaat getirdim ki, münasında dini siyasetten ayırmayı esas tu kasaların çoğu, kelimelere aynı manayı tan bir karardayız. Tanrıöverin, güzel vermemekten oluyor.» Vniversitede din dersleri cümlelerle süslü artist gayretlni de, geTannöver, bazı milletlerle bir zamanne bu. miisamaha gayretile karşıhyahm. O inkârdan azaba kaya dursun, «bu aziz lar yapılmış olan bir takım mücadelerakkaj, ergeç bizim hizamızda karar lerin yeni şartlar ve zaruretler altında samimî dostluklar tesisine engel olamıkılar> diyip gülümseyelim. Cemil Barlaa, «nereye gidiyoruz?» yacağına dair misaller verdikten sonra, diye sordu. Bir yere gitnüyoruz; ka talebinin sundan ibaret olduğunu beÜrtÖ: rargâhımızdayız.> € Diyanet igleri, dersle de meşguîdür. Bu sırada Cemil Barlas: Ona, memleketin fevkalâde muhtac ol« Bravo Behçetl> diye bağırdı. duğu imamlan, hatibleri yenştirmek LâOüik nedir? için izin verelim. Lâik devleüerin daBehçet Kemal şöyle devam etti: rülfünunlarında olduğu gibi biz de is« Fakat bu mevruda konuîulurkesı lâm dinini, medeniyetini alâkadar eden bir zatın, «günej münef> diye, «güdefsler koyamaz mıyız?» nes dil» diye bir feyler karıştırarak Tanrıöver, sözünü şöyle bitirdi: Atatürkümüzü ima ettiğini zan değil, « Bugün Türk toprakları üstünde, vehmedersek bile tuğyan ederiz. Lâikarkadaşımın bahsettiği koyu ve korlik, kabineye dahil ohıp istilâcı çekirkunc irticaı tutacak tek münevver gelere fetva çıkaran »eyhülislâmın geri yoktur.» v« bayağı zihniyeüne karsı aksülâmelHamdullah Suphi, kürsüye gelirken dir. Lâiklik, düşman murahhaslannm olduğu gibi ayrılırken de şiddetie aîyurd topraklaruıdan bir an evvel berta kışlacdı. raf olmaaı için yollarm büyülü toprak Fatin Hocanın teessürü »erpilmesinl ferman eden aultanm çarMüzakerelerin yeterliği oya konuldu. pık ve iğrenç zihniyetine karfi aksülameldir. Lâiklik, futbol topun» cAli E Bu sırada Fatin Gokmenin soz Utediği fendimizin keüesidiı» diyen »oftanın görüldü. Bütün salon alkışlarla, kendimürteci y murdar zihniyete karfi ak sine söz verilmesinde ısrar etti. Fatin sül&meldir. Sultanıs, kardesini bldür Hoca kürsüye geldi: « Usul hakkmda konuşacağım, mümeji için feh'a veren hoca; lemeri gümüsten d« olsa altından ohnası için ze nakaşalardan çok müteessir oldum; tekât verömeıtne cevaz reren kirll ve essürümü arzedeceğim.» dedi ve şunlan h u i j menfaatlere yüce dini âlet eden Uâve etti: « Bu kürsüde konuştuilarîTiız, nrüral tJtassub mu güzel, lâiklik mi müsbet ve menü işaalarla memleket ügüzel? > zerinde bir çok sadmeler tevüd edecekBehçet Kemal, konusmasma heyecantir Dünyanın vaziyeti malum. Bütün ula devam ettü fuklar elektrikle meşbu. Hk yıHırım, € Din birl«ştiricidir> diyen Tann bizim memleketimizde olacakur. Bir si8vex unutuyor mu ki Hitler de Isaya yasl fırkada böyle dinî mübahaselerin dua ediyordu, Kral Jorj da... birbirle açılması dolayısile bir çok teşettütü efrinl yediler.» dedi; sözlerinin sonunda, kâr husule gelebilir. Bu sefer, olan oldin ve millet uğrunda hamiyetli olan du. Gelecek kurultayda olsun buna lann, köylerine mescid, şehirlerine ca meydan venr.iyelim. «Kurultay, en yükmi yapürdıklan takdirde kimsenin mâ sek kademedir. Mahrubjn ziTveîidlr» ni ohnadığını kaydederek: diyoruz. Fakat alta doğru gittikçe man« Işte yeni Ankaranın en güzel ye rutun kaidesi büyümiyor. Eenim nilri, cami diye aynhnış bulunuyor. Aziz şahedelerim ve işittiklerimle bı'iyorurn sofular, farakayi sabirin gibi gelip emek ki mahrut büyümiyor. Paıtimizin halka ve servet birliğile bu camiin yüksel istinad sathı kürülnüştür. Bu cı^i mümesine yardım etsinler. Aziz büyüğüm nakaşalarla merkezi bu satıhtan biısbüHamdullah Suphi Beye haber vereyim: tün ayırrr.3 oluruz. Bu kronr uzshkn Ankara camiinin teberru defteri henüz mesele, zaten şundan ibarettir Mvıaneaçıkbr; bir banka hesabı da vardır. lât, itikadat ve ibadet... Muamelât, kaBundan gonra ilk kabank teberru on nun daıiresinde yürüyor. Itikacla.a eedan bekleniyor.» dedi. lince, kimsenin karıştığı yok. ibadet »îe yapılıyor. Siyasî partinin bu içk bu kaTahsin Banguoğlunnn görfisu Tahsin Banguoğlu da söz aldı; mev dar uŞraşmasma ne lütum v?r!» Bundan sonra önergeler okundu, hepsi ruun, bir yandan din terbiyesine, bir yandaa türbelere, hattâ ahiret mesele birer birer reddedildi ve madde avnen lerine kadar yayıldığmı kaydederek, kabul olundu. dağıhnif olan bu konuyu şöyle topladı: MEVLÎD «1 Din tedrisatı yapılsm, 2 Din müesseselerine b«kıLsin, 3 Din aMuhltimizde dini inkişafırrızm ilha> kavdamları terfih ettirflsin. Diğer arkadaş n=ğı o'.up her hususta bizleri tem ır vs ır^''d lanmızk birlikte Hamdullah Suphi arka buyuran çok sevd'^Innız R .tesr.rasa car~ıi lmâm ve hatlbi Hafız HEyrl Eonrnezeun n ı n daftmızın da talebleri budur. Mademki taz ruhu için 5 '12 947 tarihjre ıpuspdıf c\ı:"a dinimiz vardır, bir din ö'fretimi ola günü cuına namazını müteakıb Llevlidl Şe^ıf caktır. Mademki mabedlerimlz vardır, okunacaktır. Merhumu ceven meslektaş'pı onlara bakacağız. Mademki din adam !mam, hatib ve hafıziarın ve arzu eden fi'm kardeşlerin te;rifleri rica olu'ur. m • / Bu Akşam Pangaltı INCI Sinemasında % | Yeni SES Opereti GEÇİM ÖÜNYASl MÜZEYYEN SENAK IS1L MUALL GÖKÇAY ZEHRA BtLİR Hakkı DERMAN Şerif ÎÇLİ Şukrfl TUNAR îsmaü OKAY Hüseyin İZMİR1İ Kadri ŞENÇALAR İsmall ŞENÇALAR Paraşko Salih Orak Muhlddin Soydan Necdet Gezen Ali Dinkmaa ZIT KARDEŞLER İlk defa olarak değerB MELIHA YEŞILOVA ses sanatkânmiı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear