Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 Aralık 1947 CDMHUKlVET SON A O E BİR DAKİKA: Aiiterikanın Avrapaya yardfltnı TrumaıVın kongreye gönderdigi mesaj Başbakanın işçilere soruya cevablar1 Hamiyet T A. Ş. Verem mücadele haftası ba$hyor ya... Tam nrası geldi demektir. Bizim Verem Mücadele Cemiyeti bilet, makbuz vesaire gibi şeylere yapıştırilan yardım pullannı son zamanda satamaz olmuş. Sebebi ?u: Çocuk Esirgeme Kurumu, Hava Kurumu, ve bu neviden diğer bazilan, bilhassa Kıztlay, verdikleri yüzde miktartnt arttırmışlar. Binaenaleyh satıcilar yüzde ondan fazla veremiyen Verem Mücadele Cemiyetinin pullannı sürmüyorlarm%i, Gördünuz mu i§i? Konjerana, nutuk, hafta... hepsi mükemmel, Fakat hamiyet, şefkat, muavenet daima yüzde getireceği kâro bağh! D.N. Dünya çocuklarına yardım teşkilâtı Baştarefı 1 inci sahifede bir Amerikan gazetceisidir. 8 lisan bilen, 5 üniversite bitiren, orta boylu, sanşuı, mavi gözlü, zeki bakışh bir gene, gazetecilik mesleğinde büyük muvaffakıyetler kazanmış, bu meyanda, Reis Roosevelt'in ölümünü ve Truman'ın Reisi Cumhurluğunu dünyaya ilk duyuran o olmuştur. Kendisini Park Otelindeki odasında gördüğüm zaman, yaptığı işleri büyültmekten hoşlanmıyan neşeli, sakacı, bir Amerikah ile karşı karşıya bulunduğumu anladım. Mr. Fliegers, Unac'ut gayesini şöyle izah etti: « Yannki dünya, bugünün çocuklarmdan meydana gelecektir. Onun içindir ki bu nesil, cemiyetin sefalet ve alâkasızlığından asla mutazamr olraamalıdırlar. Onlarm, yannki karakterleri, bugünden sağlam bir bünye ve ihtimala yarı yarıya teessüs etmiş sayılır. Bu bakundandır ki yarına, karakterli ve sulhsever bir gençlik yetiştirmek istiyorsak onlarla yakmdan alâkaJanmalıyız, onlara muhtac olduklan ilâc, elbise, gıda ve jefkati vakit geçirmeden vermeliyiz. Deri sürülen bu dava bugünkü taBanlığm davasıdu; bütün dünya hiç bir siyasî menfaat ve düşünce gözetmeksizin bu tek yolda tesanüd misalini verecek, tek bir dünya idealini gerçeklestirecek, tarihe maledilecektir. Aynı zamanda, insanlığı sade kendi çocuğile değil, başkasuun kimsesizile de alâkalanmaya alıştıracak, yani egoisimden kurtararak yükseltecektir.» Bu ideali ve yardımlajmayı nasıl, ne yolda yapacaksmız? Her dört senede bir şubat 29 gündür. Işte teşkilâtımız 1948 şubatının 29 çekmesinden istifade ederek 29 şubatı bütün Birleşmif Milletler camiasma katılan memleketlerde yardun günü olarak ilân edecektir. Bugün aç ve sefü çocuklara el uzatmak isteyenlerin vicdanlarına hitab edilen gündür. Arzu eden, arzu ettiği kadar para veya yiyeceği teşkilâtımıza verecektir. Meselâ Amerikada 29 şubatta 60 milyon dolar toplanacağını kuvvetle tahmin ediyoruz. Türkiyede de toplanacak pararun mala çevrilerek Türk vapurlarile yardım mmtakasma sevkini ve Türk çpcuklarını da bu arada himayeyi düşünüyoruz. Ayrıca haüra pullan çıkartarak bu surette de yardun toplamayı faydah bulduk. Ben şahsan ilk defa Türkiyede teşkilâhn bürosunun kurulmasmı istiyorum. Benl bu düşünceye sevkeden âmil, Türkiyenin Yakın ve Ortaşarka liderlik edebilecek durumda olmasıdır. Hâdiselerfln Oemokrasî ve Adliye Sarayı ezdiğimiz memleketlerde, Avrupada, Asya ve Afrikanın büyük beldelerinde üç bina daima karşuııza çıkar ve şehrin abideleıini teşkil ederler. Belediye sarayı, adliye biııası, gar. Istanbulda asırlardanberi ecdadımızın kurduğu emsalsiz abideler vardır. Bizim bunlara naçiz ve cılız Uâvemiz olarak Vedad Bey merbumun yaptığı Postane binasile, Kenıal Bey merhumun inşa ettiği Dördüncü Vakıf handan başka ne var? Bir Italyan eseri olan Osmanlı Ban* kasile bir Alman ucubesi olan Haydarpaşa lisesi mi.9 Ba§taraf\ 1 inci aahifed* Sümerbank Yerli Mallar Pazan müesdoğum, ölüm yardnnlarından da fayda sesesinin saü kârı 15 milyon 275 bin landıklannı, geçici ameleye de mahallî 264 lira, iplik ve dokumanın 8 milyon Washtogton 19 (a.a., AP.) Başkan rayioe göre gündelik verildiğini, bu ra 718 bin 656, demir ve çelik fabrikalarının Truman, Marshall plânı hakkındaki me yicin 3 lira olduğunu anlattı. Başbakan, 2.742.762 lira, Etibank Şark Kromsajı ile buna dair kanun tasarısmı, bir diğer fabrikalardaü işçilerin ücretlerini ları işletmesinin 7 milyon 180 bin 793 hayli vesika ile birlikte bugün Kongıe de rakamlarla ifade ettikten sonra dev Üraı bakır işletmeleri müessesesinin 4 ye gönderecektir. let elindeki fabrikalarda çalışan işçi Üc milyon 489 bin 228 lira, Türkiye Şekar Truman, «AjTisturyanm kalkınma pro retlerine, memurlara yapüan son zam Fabrikalan şirketinin de 2 milyon 400 gramı> hakkındaki kanun tasarısmda lara mütenazu olarak bir miktar ilâ bin 754 liradır. İktisadî devlet teşekküllerinin bilânKongreden 30 haziran 1949 da nihayet veler yapılmış olduğunu da kaydetti. çolarmda bu şekilde görülen milyonlaroa bulacak devre için 6 milyar 800 milyon «İşçi gündelikleri az değildir» liralık kârların meydana gelmesinde bu dolar ve bütün yardım için de ceman Hükumetin görüşüne göre, işçi ücretteçekküllerin çalıştırdıklan işçilere, geye&un 17 milyar dolar istemektedir. Başlerinin, bugünkü geçim sartlarma tam çinebilecekleri kadar bir ücret vermefeanlığa seçilelidenberi Kongreye sunbir intıbak halinde olduğu söylenemezse mekte olmalarının tesiri büyüktür. Samus olduğu belM de en önemli olan bu de bu gündelikler, ortalamâ olarak pek yın Başbakan, işçi ücretlerine zam yamesajmda, Truman, Amerikan hükude az değildir. Hususî sanayideki orta pıldığı takdirde bu zamlarm, maliyet v© rneti için bu munzam milyarlan sarfetlama ücretlerin de hayli üstündedir. İş bedellerine ve oradan da müstehlike akmek lüzumlu olduğunu, aksi halde ümidçilere pazar günleri gündelik verilmesi. sedeceğini, bu suretle hayat pahalıhğırira »zliğe düaen Avrupslıların belki de esas ir kanun mevzuudur. Maamafih bunun artacağını söylemek suretile işiç ücrethaklarmı totaliter kontrola teslim edeazı mahzurları da yok değildir. Yalnız lerinde şimdiye kadar güdülen insafsii büeoeklerini beyan etmiştir. Sümerbanka bağh fabrikalarda pazar politikayı haklı göstermeğe ve bu pollBaskaa Truman, istenilen 17 milyar günleri de yevmiye verilmesi, maliyet tikada değişOdik yapmanm tehlikeli 0tahsisatın büyük bir yekun teşkil et fiaüarma yılda 3.5 milyon lira zam yalacağını ihsas etmeğe çalışmıştır. mekte olduğunu kabuL fakat bu meb pılmasmı intac edecektir. Diğer fabrikaÜcretlere zam yapılabilir lâğm goB harb gayreti İçin sarfedilmiş lara da teşmilile bunun, umuml fiat seÜcretlere yapdacak zamlann mallyste olan paranm ancak yüzde 5 ini teşki! riyesine tesirl hayli mühim olacak ve aksetmesi, gerçekten bir iktisad kaideettiğini belirtmektedir. letice itibarile müstehlik olan isçiler de sidir. Fakat hükumet isterse, devlet eTruman, gönderdlği mesajda, Rusyalundan müteessir olacaktır. lindeki bir kısım sanayi şubelerinde çayı veya Marshall pro?ramına iştırakten Fiathvrda istikrar lışan ifçilerin ücretlerine yapılacak zam. ımtina etmiş olan diğer doğu Avrupa Asıl meselenin, ücretlere zam değil, fl ların .yukanda gosterdiğimiz «afl kârmemle&etlerüıi ismen zikretmemektedir. ıtlarda istikrar sağlamak olduğunu belir lann azalmasım, kâr nisbetlerinin indiFakat programa karşı amansız bir mu ten Hasan Saka, ijçi meskenleri mevzu rilmeaini göze almak suretile maliyet halefette bulunacaklarına dair beyan unda alınmakta olan tedbirleri de gene fiatlarnıa aksetmeaine mâni olabilir. lan su kelimelerle hatırlatmaktadır: rakamlarla anlattı ve hükumetin, bu Halkımızm, atesten bir gömlek gibi KomünisÜer davayı; lâyık olduğu ehemmiyetle ele sırtında teşımakta olduğu hayat pahaKomünlstlerin, Avrupanın kalkın almış olduğunu söyledi. Devlet Demirmaa için yapüabilecek her türlü yar yol'arı yardımlaşma derneğine, giriş ve dnn gayretine kısmen muhalefet gös yrıhşın mecburl değil, ihtiyarî olduğunu terecekleri gene kendileri tarafrndan mlatan Hasan Saka, halen personelden ikrar edilmiştir. Bu duruma göz yuma :6.571 kişinin bu dernege girmiç olmayız. Şüphesiz gene ve yeniden gre luğunu; fakat idare bizmetinde olup ve tejvikler vuku bulacak ve bu hare la derneğe dahil olmıyan 4562 kişinin ketler, özel gruplann haklı şikâyetleri de bulunduğunu beyan ederek, dernerd veya geçim durumlannı düzetmek ğin 763 bin kfisur lira olan para mevgayesini gütmiyecek, sırf bir keşmekeş cudünün bankalarda işletilmekte bulunyaratmak gayesine dayanacakür. Bu luğunu kaydetti. gîbi hareketlerle totaliter kontrola /ol Soru sahlbinln eevabı açmak istenilmektedir. Hasan Polatkan, Başbakanın izah. Başkan bu konuda şunlan ilâve et larına rağmen, devlet elile işletilen sanayi şubelerinde çalışan bir kısım işmektedir: « Bu paranın büyük bir kısmı, öden çilere verilmekte olan flcretleri, ıztırab mesi güç bir borsdan ziyade hibe sek /erid kadar az buldu v« bunu rakamlarla izah etti. Meselâ Eskişeiıir şeker linde verilmelidir. Kongre ve Amerikan milleti ciddt ve (abrikasında çalışan işçilerin, 4.11.1947 manalı bir karar karşısmda bulunmak tarihindeki durumlannı rakamlarla antsdırlar. Kararımız Avrupa lutası mil lattı. Devlet Demiryollan atelyelerinde letlerinin istikbalini tayinde büyük bir r/11/947 tarihinde çalışanlann vaziyetini rol oynıyacaktır. Hür insanlar, totaliter rene ayni s ekild« belirtti. Diğer fabrida, tazyika karşı hür müesseselerini müda calarda çalışanlann durumlannı faa ve bütün milletler için daha iyi ha ferlerinden aldığı malumata dayanarak yat şartları temini bahsinde tesirli bir fade etti, ki bunlar, Başbakan Hasan Eakanm biraz önceki izahlarma pek de" sekilde elele verebüirler.» uymuyordu. lılığuun yeniden artacağını Ueri sürerek ücretlere dokunmaktan korkmak, en büyük haksızlık olur.» Polatkan, evvelâ içtimaî adaletin ica>ı, sonra da memleket sanayiinin istikbali için ijçilerin geçinebilmelerini ve yaşayabilmelerini düşünme ve ücretlerini arttmna zamamnın gelip geçmis olduğunu kaydetti; işçilerin acıklı bir halde olan mesken vaziyetleri üzerinde de izahlarda bulundu. Polatkan, en büyük patron mevkiinde olan devletin, evvelâ kendl elindeki sanayi subelerinde çalışanlar için asgarf bir ücret tesbit etmesini elzem görüyordu. Bajbakan, rakamlann doğru olmıyacağı fikrinde Bu izahlar sırasında Başbakan, oturduğu yerden, bahsettiği rakamların doğru olamıyacağmı söyledi. Polatkan, «bizzat atelyelerden aldım» dedi. Bu izahlardan sonra da Başbakan, kendi verdiği rakamlann doğru olduğunu tekrarladı. Hasan Saka, kürsüye gehnemiş, oturduğu yerden ayağa kalkarak bu sözleri söylemişti Hasan Polatkan da kürsüye gelmeden, kendl sırasında cevab verdL Elindeki listelerin, Şu motörii bir düzelfsek Batmakaleden devam Ayda 36 lira ücret alan hakikatin tam ifadesi olduğunu kayBu mevzuda çok iyi hazırlanmıj ol detti ve bunlan, Başbakana vermeye âmâde olduğunu bildirdi. luğu görülen Polatkan dedi ki: Bundan sonra gündemin diğer mad« Bugünkü iktisadî çartlar içinde, Antarya mrlletvekili Roma 19 (aa., L P.S.) Dün, komfl yda ancak 3fl lira ücret alan bir işçinin delerine gtçiîdL sefıl ve perişan durumda olduğunu Niyazi Aksunun sözlü sorusuna cevanist idarecilerden M. Togliatti'nin, Başsürmek için muhalefet safında a Bayındırhk. Ekonomi ve Tarım bakan de Gasperi'nin siyasetine yaptığı ileri Bakanları izalılarda bulundular. Bazı hücumlardan sonra İta'.yan Meclisi bü fcrulunmağa lüzum yoktur. aktarma tasarılan kabul edildi. Meclis yük bir kanşıklık içinde dağılmıştır. İktisadî devlet tesekküllerinin kân 1946 yılı kâr ve zarar besablannda jazartesi günü toplanacaktır. Komünist ve cumhuriyetçi Baylavlar ıntmıuıııııllllinilllllllllllHlliniIIinilinilllllüinillHllllüllıınıııııiKn dövüsmeğe başlamışlardır. Birçok saylav yaralanmıştır. İfalyan Meelisinde saylavlar dövüştiHer lzmir piyasasında durgunluk Izmir 19 (Telefonla) lzmir piya«asmda, büyükküçük her iş adamının karjilaştığı bir durgunluk ve 15 kıthğı hüküm sürmektedir. Alâkadarlara göre, bu hal; ezcümle, yılbaşmda bazı maddelerde gümrük ithal resmi nin azaltılacağı hakkında çıkan şayiadan ve donmuş sterlinieri kullanmak imkânsızlığı karşısmda iştira kabiliyetimizin azalmasmdan ilen gelmektedir. Maamafih ciddî bir sarsıntı veya bir iktisadî buhran beklemek doğru değildir. Olsa olsa ufaktefek bazı, iflâslar vukuiulabilir. Durgunluğu gidermek için hem ithalât imkânlarını ve hem de bilhassa ihracat imkânlarını arttırcnak lâzım. dır. Ticaret âlemi, eldeki tütünlerin satılmasile memlekete girmesi beklenen 100 milyon dolarla büyük işler yapabileoek hale geleoektir. İzmir deri sanayicilerinin endişesi lzmir, 19 (Telefonla) Kreçtol, Nylon ve Plâstik gibi maddelerin pi. yasada çoğalması, Izmir ve civan deri, kösele sanayicilerini ciddî surette sarsmıştır. Bunlar, bir buhrana doğru gitmektedirler ve yakmda Izmir Sanayi Birliğinde toplanarak, ahnması icab eden tedbirleri konuşaeaklar, neticeyi Ankaraya bildireceklerdir. D. P. Merkez İdare Kurulunun foplantıları Gencliğin komünizme karşı mücadelesi Ankara, 18 (Telefonla) Demokrat arti merkez idare kurulu, bugün de Celâl Bayann başkanlığında toplanmıştır. Bugünkü görüşmeler, saat 22 ye kadar sürmüştür. Toplanbda, son olaylann gözden geçirilmekte olduğu, bu rada muhalefete son hücumlara vesile Ankara 19 (a.a.) Ankara Fen Fakültesi öğrenci demeğinden: Türk gencliğinin, komünist tahriklerin« ve aziz variığımıza yöneltilen kötü niyetl«re karşı açtığı mücadeleye biz Ankara Fen Fakültesi öğrencileri de bütün benliğimizle katıldığımızı, bu şuurlu yolda azim ve güvenle yürü ılan vaziyetler üzerinde de fikir teatisin düğümüzü umumî efkâra bildirmeyi le bulunulduğu anlaşıhyor. Genel idare millî bir vazife biliriz. urulu; bütçe müzakereleri için yapılmakta olan hazırlıklarla da meşgul ol îzmir yüksek tahsil gençliği maktadır. Bu toplantılar sonunda bir komünizmi tel'in ediyor tebl'ğ çıkarılması ihtimali vardır. îzmir 19 (Telefonla) İzmir Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu Derneği Amerikanm Yunanistana adına gazetelere gönderilen mektubda, tavsiyeleri komünizm tel'in edilmekte, İzmirde &omünist münevver gene bulunamıyacağı Atina 19 (a.a.) Başbakan Sophoulis bildirilmekte ve şöyle denilmektedir: ile Başbakan yardımcısı Tsaldaris'e yap«En korkıınc bir mikrop telâkki ettitığı ziyaretler esnasında Birleşik Ame(Kuraıu Kerim Tercüme ve Tefsiri) ğimiz komünizm için kanunlarıımzm, en rika maslahatgüzan Karl Rankin, Yunan Omer Rıza Doğrulun eaerıdır. Islâm hükumetine, partiler aralarında mem şiddetli cezayı ihtiva etmesini, buna yel fileminde bugüne kadar bu derece açık leket menfaatlerine aykırı ve Birleşik tenenlerin, bir ahda bizim teneffüs et bir tercüme ve tefsir yoktur. Içerisinde Amerikayı Yunanistana yaptığı ekono tiğimiz havayı ciŞerlerine sindirememe ayrıca hakikî Hafız Osman yazısı ile mik yardımı tadil etmeğe ve bu memle sini arzu etmekteyiz.» bir Kur'anı Kerim de vardır. 1208 büketi Marshall plânuun menfaatlerinden Ankarada zelzele yük sahife, neSs cildli 15, çift cüd mahrum bırakmağa sevkedebilecek müAnkara 19 (a.a.) Bugün saat 19.32 üzerine 17^ Mradır. Peşin para yollıyannakaşalan durdurmalannı tavsiye eden de şehrrmizde dipten gelen üç saniye lardan posta ücreti alınmaz. )ir nota vermiştir. AHMED HALİD KİTABEVİ lık bir deprem obnuştur. Baştarajt 1 inci «ahifede Senatör, devamla demiştir ki: « Hava alanlarmızda bir hayli flerolduğunu gördüm. Filhakika dün ekşam Yeşilköye yağmurlu v» fırtınalı bir havada saat 21.30 a doğru geldiğimiz halde hava alanına iniçimiz gayet normal sartlar altında cereyan etti. Yann lhnanda incelemelerde bulunacağım. Bu yıl nisan seyahatimde Ankaraya gittiğim için bu defa basşehrinizi ziyaret etmek niyetinde dcğilim. Burada üç dört gün kadar kalacağım. Sonra Atina, Roma ve zaman müsaid olursa Tahrana, hattâ petrol sahapındaki ilerlemeleri inruz. NADİR NADİ celemek üzere Süudî Arabistana gideceşim. İstanbuhm çok cazib blr ş*hir olduğunu söylemek isterim. Bugün Fransa turizmden 450, İtalya 125, İsviçre 75 mil Baştarafı 1 inci sahtfeâe yon dolarlık döviz temin ediyorlar. Bugibi bir flıtimal d» gözönünde bulun nu sizin d« yapmanız pekâlâ mümkündurulmu? ve maaşların oekteye uğra dür.» maması için ihtiyaten bir de avans kaRusyaAmerika ticareti haHundaki nun tasarısı hazırlanmıştır. Bütçenin yıl soruya cevab vercn misafir, sözlerine başma kadar yetişemiyeceği anlaşjlırsa şöyle devam etmiştir: Aynca öğrendiğime göre, Iç işleri bu avans kanunu tatbik edilecektir. • Amerikanm Rusya ile ticareti ga Bakanlığı, bu mevzuda ileri sürülen çiKomisyon müzakereleri sırasmda ileri yet mahduddur. Rusvava umumiyetle kâyetleri esaslı bir tahkika tâbi tutelektrik malzemesi gönderümekte idi. muş; bu zarariı vaziyeti önleyici bazı sürülen temennilerden karara bağlananlar da, rapora birer birer kaydedlîmiş Fakat son zamanlarda bu hal Kongrede kararlar almıştır. tir. Bu arada, «toprak işleri» adı altın gürültülere sebeb olmuştur. Rumen • Yugoslav andlaşması Avrupaya yardun plâruna Sovyet da toplanabilecek âmme hizmetlerile Rusya iştirak etmemiştir. Biz ancak bu dün imzalandı meşgul Tapu, Kadastro, İskân ve Toprak İşleri Genel Müdürlüklerinin bir plâna iştirak edenlere mal vermek duBükreş 19 (a.a.) Resmen bildirilleştirihnesi temennisi de vardn. Umum rumundayız. Rusya bu plân dışında kal diğine göre, Rumanya ile Yugoflavya müdürîüklerden biri Adalet, biri Sağ dığına göre, kendisine fazla bir şey gön arasındfl karşılıklı yardım ve isbirliği lık, üçüncüsü de Tarım Bakanlığına bağ deremiyeceğiz. andlaşması imzalanmıştır. Bir gazeteci Mr. Brewester'e üçüncö lıdır ve birleştirildikleri tekdirde mützmire gelecek Amerikan bir harb çıkacağına inanıp inanmdaığmı him bir tasarruf sağlanmış olacaktır. sorması üzerine Amerikalı âyan üyesi yardım malzemesi Bütçe Komisyonu imar işlerini Bele şöyl» cevab vermiştir: diye hizmetîerinden saydığmdan, Ankara Izmir lfl (Telefonla) Amerikan « Yeni bir harb için hiç bir devlet İmar Müdürlüğünün tahsisatını da umuhazırlıklı değildir. Bunun çıkacağına yardım malzemesi yüklü gemilerin, şumî bütçeden çıkarmıştır. Bu sebeble inanmıyorum. Fakat bundan böyle hiç bat ortasında Izmire geleceği blldirilİmar Müdürlüğü, yübaşından itibaren bir harb, Amerikayı hazırlıksız bulmı miştir. lâğvedilmektedir. Vazifesini, Ankara Be yacakttr.> lediyesi Fen Müdürlüğü görecektir. Son olarak Mr. Brewester, iki ziyare 5 kilometre kare orman yanch kili seçilen üycler Meclise gîrip de jemin billâh vazifeye başladılar mı, arük bunlar Meclisin meşruluğunn kabul etmişler demektir. Herhangi bir hâdise karşısında geçici yahud devamlı olarak Meclisten ayrılmak onların bileceği bir şeydir. Fakat uğradıklan bütün müşkülleri «Bakın sonra buradan gider sizi yapyalnız bırakınz» gibi korkurma yollarilc yenmek isterlerse, bu, doğrusu millet hizmetini pek de ciddiye almak sayılamaz ve ayıbdır. Bir buçuk yıldanberi bütün mesuliyetlerine ortaklık ettikleri halde Büyük Millet Meclisine karşı sık sık başvurduklan bu metodun bir hata olduğunu saynı demokratlara hahrlatmayı bir vazife biliriz. Parlânıento hayatunızda azbk partileri hesabma böyle bir gelenek kurulacaksa, demokrasiye şimdiden veda etmek herhalde daha akıllıca bir hareket olur kanaatindeyiz. Herhalde şu çakar almaz bir motöre benziyen gidişimizi bir yoluna koymarun strası artık çoktan gelmiştir. İki tarafta da iyi niyetle çalışan vatandaşlann bir an önce müsbet bir neticeye varmalarını temenni ediyo Amerikalı senaförün basına demeci Yeni bütçe Denecek judıur ki biz dedelerimizin yalnu malını, topraklarını değil, şeref ve sanat mirasını da israf ediyoruz. Pek de övünülecek durum değil. (Ama en ucuzu yarım miljona çıkan acayib reAnkaradaki temaslanmda çok samimî simde bir takıın tahsil şubeleri yaptu* bir anlayıj havası ile karşılaştım. Tür dığunızı inkârdan gclemeyiz.) kiyenin bu insanlık davasuıda 114 milNe ise bu böyle oladursun, eski Ad yon aç zavalhya yardun teşkilâtına gir tiye binasının yandığı tarihtcnberi evmeyi ve bu uğurda çalışmayı esas iti velâ arsanın jerini tayin için, barile kabul ettiğini sevinerek söyle plânm resmi için bir sürii m yebilirim. oldu. Aradan on beş sene geçti. N 29 şubatta toplanacak para, bu zaval yet Sultanahnıeddeki Mehterhane ars ülann 5 senelik bakım masrafını temin nıa bu binanın yapılması kararlaş Bütçeye de tahsisatı kondu. İncedayj edecektir.» Bayuıdırlık Bakanı iken bu arsanın isMr. Fliegers elindeki resimli broşürden tünlâkine aid emirleri verdiğini iki cümle okuyor: «Köpeğinize verdiği ğımla işittim. Iş başladı. Emlâke k ı y niz bir tabak yemek aç 8 çocuğun gı metler takoir olundu.. Dcrken kabineda dasıdır»; «Her gün çay tabağında kedi değişiklik oldu. Yeni geleu Bayındırhk nize verdiğiniz süt anasız bir çocuğun Bakanı arkadaşımız •şimdilik dursun» 3 günlük tayırudu.» demiş. Bu cümlelerden anlaşılıyor ki bugünBu ne biçim tarzdır. Karar varsa,kü dünya çocukları aç köpeğin, nankör neresinden tutsak elimizde kalıyor. Evkedinin talihine ortak olmak mevkiinvelâ yapüan bina Nafıanm değil, Adli* dedirler. Zavallı dünya! yenindir. Yapılıp yapılmanıasına herHaluk DUBÜKAL kesten evvel Adliye Bakanı karışır. O da sahsan değişmiş değildir. Sonra böye mühim bir binanin inşası için bütçee tahsisat konmasj, Heyeti Vekile kararına bağlıdır. O halde yeni gelen heyet, eskisinin kararını ne diye bozar? Ankara 19 (Telefonla) At yanşla Sonra hükumet işlerinde <devam» an* nndaki müşterek bahislerin, hükumet suru kalır mı? Zaten bu tarzda harekeçe esaslı tedbirler ahnayı gerektiren te bütçe, hükumet ve demokrasi nazabir hale geldiği umumiyetle müşahede riyeleri kadar aldı selim de mânidir. zamanda bütün bu edilmektedir. Koşulara aid bir çok de Onun için yakın dari vâhimelerin ortadan kalkacağını va dikodular ve hileler de, neticeleri bu Adliye sarayının insasına başlanacağim müşterek bahislere müessir olması babir İstanbullu, bir Istanbullu gazeteci ve kunmdan alıp yürümüştür, denilebilir. bir istanbul Şehir Mümessili sıfatile uÖnümüzdeki günlerde, hükumetin bu mar ve beklerim. hususta ne düşündüğü öğenilmiş olacaktır. Bu böyle oladursun, geçenlerde umuBingöl milletvekili Feridun Fikri Düml toplanrılarını yapan istanbul Baroşünsel, memleketin muhtelif köşelerinsuna kayıdh avukatlar. da bu vadido de tertib edilen bu yarışlarda müşterek bir hayli konuşup şekvada bulurunuşlar. bahislerin, bir çok ailelerl felâketlere Eski bir avukat sıfatile şikâyetlerine Bürükllyen bir duruma geldiğinden ben de iştirak ederim. istanbul adliye bahisle, ya bunun tamamile men'ini, cihazınin bugünkü göçebe halinden doyahud da içtima! bir musibet halinden ğan ısnrabın büyük kısmını avukatların çıkarıhnası için tedbirler alınmasını is çektiklerini düşünürsek şikâyetlerlni tatiyerek, hükumetten ne gibi çareler bii buluruz. düsündüğünü soran bir sual takririni Yalnız ba bahis üzerinde konuşulan Meclise vermiştir. Iç işleri Bakanı Mü sözlerden bir kısmını beğenmedim. Sanir Hüsrev Göle, Feridun Fikri Dü mimiyet icabı bu beğcnmediklerimi buşünselin önergesine cevaben, Mecliste rada ortaya dökeceğim. izahlarda bulunacaktır. Malum ya şimdi .tenkid» naylon çorab At yarışları için Mecliste bir sual gibi ucuz bir moda oldu. Büyük bir lusmı hasbelmeslek etliye ve sütlüye kanşmamayı tercih eden bir zümrenin «hürriyet var» denince birdenbire her seyi tenkid etme hevesi burada da kendini gösterdL Birikmiş olan istim salıvcrildi. Bu bir refoulement tezahürüdür Id tabii görmeznek milmkün değil* dir. Ancak avukatlar gibi mantık ve kanun adamlannın, tenkid gibi zarif ve müessir bir «dlâhı kuru süa kullanmamaları beklenir. Baromurun umuml heyetinde konnşulan sözlerde bu cihe> te pek itina edihnediğini müsahede ct* mekle nıustarib olduk. Meselâ: Avukatlardan bir zat demis ki: Açıkhava Tiyatrosu yapmaya para buluyorlar da Adliy» sarayı yapmıyof lar. !\ Bir diğeri d e : Para detirmez d e ondan, d l y e c e v a b vermis. G ö r ö n ü ş t e okkalı b i r t e n k i d ! Her o k u y a n : Eh aşk o b u n ! Hertflerin c a n l a n n a o k u m u ş ! derler değil m l ? K u r u «ıkı a u z o k u y u c u m , k u r a n k ı . Ç ü n k ü A ç ı k h a v a Tiyatrosu i l e A d l i y e sarayının y a p ı h p y a p ı b n a m a s ı arasmda h i ç b i r HJÜnasebet y o k ! Birisini î s tanbul B e l e d i y e s i yaptu, ötekini d e v l e t bütçesL A d l i y e sarayı olsa d a o b n a s a da parası varsa İstanbul B e l e d i y e s i a ç ı k v e y a kapalı tiyatrolar yapar v e böyte a ç ı k ve kapalı tiyatrolar y a p ı h n a y ı p o n m i l yon lira tasarruf edilse, A d l i y e sarayı binasına b i r tuğla ahnamaz. Bunlar «jrn ayn keselerdir. Bu kadar açık bir farkı eğer demagoji yopmıyorsa bir Istan» bul avukatmın bilraesini istemek fazla müçkülpesendlik obnasa gerektir. TANRI BUYRUÛU ti arasmda Türkiyede, Amerikaya karşı ilginin fazlalaştığım memnuniyetle gördüğünü ve kendisinin memleketimizle kudretli bir işbirliğine taraftar olduğunu belirtmiştir. Dış îşleri Bakanından istenen izahat Vaifıkebir 19 (a.a.) Ilçemize bağlı Salıpazarı bucağuım Kılyatağı znevkUn deki ormanlarda çıkan yangın, 48 saat devam ettikten ve 5 kilometre kare orman yandıktan sonra jandarmanm ve halkm gayretile söndürülmüştür. Yangrna sebebiyet verenler hakkmda Cumhuriyet Savcılığınca tahkikat yapümaktadır. «CUMHURİ1ET» in Tefrikası: 7 ElİNiRKEN Yazan •• RîKtAT ASIM Bir dosya kartonu içinde kompozisyon vazifeleri: cAdaletsiz kuvvet, kuvvetsiz adalet ne büyük felâkettir.> Yahud: SainteBeuve 18 inci asırdan bahsederken <büyük asu> diyor. Her birisinin altmda Soeur Clare'nin büyük güzel yazısile bir kaç saür ve bir not. Soeur Clare! Heyecanlı ve artist ruhlu Soeur Clare! Yağmurlu günlerde öğle teneffüslerinde bütün smıf onun etrafında toplanırdı. Eğlenceli oyunlar oynarlar, hararetli münakaşalara girişirlerdi. Bazan neşe ile istikbal projeleri yaparlardı. 18 yaşında gencler için anti korkutan, düşündüren bir mesele değil, bin bir ümidin çiçeklediği tatlı bir hayaldır. Kimisi tahsiline devam etmek, bir doktor, bir avukat, bir kimyager olmak isterdi. Fakat büyük bir doktor, meşhur bir avukat, tanınmiş bir kimyager. Kimi servet, kimi aşk, kimi şan. şöhret arzularım açığa vurvudu. Soeur Clare: «Siz beni korkutuyorsunuz, derdi; sizler hayattan ne kadar çok şey bekliyorsunuz! Karşısmdaki coşkun gencliğin sonsuz hulyalarmı, korkurıç ihtiraslarıru frenlemeğe kalkışırdı. Avukat olarak da edebiyaü imdadma çağırudı. •Nerede benim Lâtin sairleri külli DAĞLAR^ KÖKNAR «Horace» m dlli ile onları mat etmeğe çalışırdı: «Altm değerinde olan «orta halliliğ» i. sev,' bir çok felâketlerden masun kalırsın. Sana düşman kazandıracak olan gösterişten kaçm! Dar bir hayatı neşe ile kabul et ve refah rüzgârile lüzumundan fazla şişen yelkenlerini küçültmeği bil. İnan bana, meçhul doğup, meçhul kalarak ölmek fena yaşamak değildir.» Fakat bu mevzuda bir türlü talebelerini ikna edemezdi; Dame de Sion'un son sııııf imtihar'larmı hazırhyan gene kızlardan hiç birisi bu «Aurea Mediocritas> altm değerindeki orta hallilikle iktifa etmek istemiyordu. Fatma çantanm içinden küçük bir albüm çıkardı. Onun sahifeleri arasmda bütüu mekteb hayatı bir sinema şeridi gibi gözlerinin önünden geçiyordu: Büyük avludaki heyecanlı «Balle au camp» voleybol partileri, neşeli akşam tenef'lsri; müzik salonundaki piyano dersJeri; Mer Marian'ın refakatinde pazar gezintıleri; haşmetli yürüyüşü. asü tavırlarile mektebde Aristokratik bir hava yaratan müdire, Mer Gonzales; işte arkadaşlaıı: Çocuk yüzlü yaramaz Jan, Jermen, Leylâ, Nükhet Bir sahifeyi çevirince Fatma gülüm smıfma son dersıni verdiği gün, Mosyö Montjean'ın talebeleri arasmda çıkmış resmiydi. Evet Mösyö Montjean! O başlı başma bir âlemdi. Mo?yö fîontjean son sınıfın fizik hocası idi. 50 yaşlarmda, çirkin bir adamdı. Fakat çapkmlık şöhreti onda gencliğin ve gjzeüiğin yerini tutuyordu. Tâ, Fatmanın ablasmm, Bedianın zamanmdanberi bütün sun sınıflar onun hikâyelerini anlata anlata bitirememişlerdi. Fizik dersleri mekteb hayatını yeknasafchktan kurtarır, oraya ' bir macera tadı katardı. Evvelâ Mer Marian smıfa girerdi: Haydi çocuklarım! Çabuk, yerlerinizeü Frofesörünüz geliyor! Jermentn tepede toplanmiş alelâcayib saçlarrnı görünce gozleri dehşetle açılırdı: semekten kendini alamadı: Bu, Rica ederim, Jermen. saçlarınızı indiriniz! Böyle ne kadar çirkin olduğunuzu bilemezEİnu! Siz ds, Leylâ, yüzünüzü yıkaymız. Daha şimdiden pudra sürmeğe başlarsanız, 30 yaşmda, ihtiyar bir kadın hali alacaksmız: Bütün yüzünüz kırışacak! Nihayet Mdsyö Montjean'm saçsız başı kapıdan görünürdü. Dudaklarında alaylı bir tebessümle kürsüye geçer, butün sınıfı gözden geçirirdi. Teker teker herkesin yüzüne adeta: «Bakayım güzel misın? Evet, seni beğeniyorum! Seni de seni de!» der gibi bakardı. Bir gün Nükhet, fizik dersinde, parmagma henüz bir kaç gün evvel takılan nişan yüzüğü ile oynarken, halka yere düşüp kürsünün önune kadar yuvarlanmıştı. Mösyö Montjean uzun uzun tebrik etmişti. Fransız olduğu için tabiî bionların raz da alay etmişti. Nükhet, utancmdan davetlerden birine gitmişti Kahve ren Anltara 19 (Telefonla) İstanbul mîlBakanlar Kurulu letvekili Enis Akaygenin, memleketimiAnkara 19 (a.a.) Bakanlar Kurulu zin, dünya hâdiseleri karşısmdaki dubugün saat 17 den 19 a kadar toplanrumunun açıklanmasma dair dün bilmıştır. dirdiğim sözlü sorusu, Meclisten Dış İşleri Bakanhğma gönderilmiştir. Dış İşleri Bakanının, bu soruya cevaben, MecMevlid lisin pazartesi günkü toplantısında beBu münasebetle bfcr gazete sekreterl yanatta bulunacağı anlaşılmaktadır. Gerek meslek, gerekse hususî haarkadaşa yorulan su fıkra hatmma yatında temas ettiği herkese kengeldi: ği yünlü bir esvab, yeni boyanmış ökdini çok sevdiren ürolog doitor jerlere geçmışti! Harb esnasında gazeteye ChurchiIFin Fafua elindeki fotografa biraz hüzün çesiz papuçlarla. MEHMED A I İ OMA'nm resmi yerine Roosevelfinki konmuş, alve şefkatle baktı: Işte bu resimde hep Fatma albümü elinden bırakti. Bu tma da Churchill yazümıs. Ertesi gün vakitsiz ölümünün kırkıncı gününe bir arada toplanmiş duran üniformalı hatıra onda daima nahoş bir tesir uarkadaşlan kendisine bu yanlışlığı gös« tesadüf eden 20/12/1947 bugünkü kızlarm şimdi her biri bir yere dağılmış yandrnrdı. Gene içinde derin bir haterdikleri zaman, filozof arkadaş: cumartesi günü öğle namazını mütı. Çocukluklarmdanberi her gün aynı yal sukuru, bir hınc, asabiyet duydu. O da gâvur, o da değil ml? cevatealub, Kadıköy Osmanağa camiyerde buluşup beraber yetişen, biraber Geçen kış, senebaşından az sonraydı. buu vermis. inde Mevlidi Nebevî okunup aziz gülen, hattâ bazan beraber ağlayan arLeylâ, onu, annesinin tertib ettiği büBurada muhterem avnkatHnız: ruhuna ithaf edilecektir. Akraba, kadaşlar artık başka başka âlemlere yük bir eğlentiye davet etmişti. Fa O da beylik, o da değil mi? Var dost ve bütün dindaşlarının teşrifdalmışlardı: Ayrı gayeler, ayrı emeller kat müdire, Mer Gonzalis, o zamana fdtsm! detnekten başka ne cevab ve* leri rica olunur. peşinde. kadar Fatmanın, başka arkadaşlarmın rebinr! Eşi: İhsan Oma Fatmanın en sevgili dostu olan Nükhet yaş günlerine gitmesine daima müsaB. FELEK evlenmişti. Uzak akrabasmdan doktor ade ettiği halde, bu sefer kat'iyetle müCelâl Beyle. Mekteb biter bitmez dümanaat etmişti. Gene kızlarm yalvarğünleri yapılmıştı. Doktor «S» nümune malan fayda vermemiş, nihayet çocuhastanesi operatörlüğüne tayin edilmişti. ğunun ısrarile Leylânın annesi telefonNükhet de iki aydır kocasile oraya yerla müdireyle görüşmüş, o da istemiye leşınişti. istemiye izin vermeğe mecbur kalmıştı. Jentıen İtalyada idi. Liseden sonra Fatma itina ile giyinmiş, taranmış, seyahatlerle görgü ve bilgisini tamamlayacaktı. Jan, tıbbiyeye yazılmıştı. Tah. mektebden çıkmıştı. Esen rüzgâra biK0MAHLA8IN muçisi. siline devam edip doktor olmak i^tiyor gâne, neşe ile yürüyor, «nihayet, nihadu. Leylâ, evinde, parlak hayallerinin yet gidebiliyorum» diyordu. KÜTÜPHANELERİN TACI, tahakkuk etmesini bekliyordu. EvlenİVLERİN ZİYNETİ OLAN Uç katlı büyük evin kapısında 56 tamek istiyordu. Ama çok zehgin, mevki BİR ŞAHESERDİR. . ne hususr otomobil duruyordu. Uşak, sahibi bir adamla. Otomobilleri, elmasmütevazı mekteb paltosunu kürk manSU PIRLANTA ROHAHI ları, kürkleri olacaktı. Bir yere girdigi tolann arasma asarken gene kız biraz SİZ DE 3İR. P0$WHUZzaman herkes: «Bakın, falan beyin haheyecanlanmıştı. Birbirinden geçilir nımı, Leylâ Hancnefendi» demeliydi. O, VAN ALIP OKU/UUŞ dört büyük salon, bu loş kış akşamı, büvükîük ,gösteriş pesinde idi. 0LA8İLİRSİNİZ t. ışıklar içinde parhyordu. Orta salonda Fatma acı acı gülümseyerek düşöndü. Bütün bunlan elde etmek için de dansediyorlardı. Cazuı zenci şarkısı garib sesler çıkararak tepiniyordu. Leykimbilir ne güçlüklere katlanıyordu. KÛTÜPHANENİZİN Leylâdan sık sık mektub alırdı. Mü lâ, Fatmayı bir genclik grupunun yaBU KIYMETLİESEKnına götürmüştü. 17 ile 25 arasında 7 temadiyen gittikleri balolardan, verdik 8 kızla bir kaç erkek hep bir ağızdan DEN MAHRUM 0Lleri ziyafetlerden, kokteyl partilerden MÂMASI İÇİN MUHAKKAK tf bahseden mektublar. Fatma, bunlarm lâkırdı söylüyorlar, mütemadiyen flörtASİf 80LAT KİTABtVİ nasıl şeyler olduğunu tahmin edebili ten, danstan, balodan, esvabdan konuBİR TANE ALINIZ /.. a | şuyorlardı. yordu. Çünkü bir kış akşamı o da bu FaÂat, (Arkan var)