23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 Ekim 1946 CUMHURİYET Hâdiseler Düsincelef Cumhuriyetimiz ve Üniversitelerimiz Yazan: Prof. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu îster Fatihler ve Kanunilerle başla huriyet Türkiyesinin bu suretle cumhutalım, ister Tanzimat sonrası hareket riyetleştirilen üniversitelerinde artık lerle beraber yürütelim, isterse bazı ba «Ben» ler değil, «Biz» ler konuşuyor ve sit aihniyetli ve gösterişçi kimselerin çalışıyor. Hemen ilâve edeyim ki hakikl iddia ettiği gibi 1933 ıslahat senesini «Ben» ler mevhum otoritelerin koltuğu ele alaltm: 1946 senesi, Universite ve altında dol?.şanlard?.n ziyade salâhiyet ya Üniversitelerimizin uzun, kısa ta ve şah^iyet sahibi, ancak «3iz» in itirihçesinde bir emikleme devTİnin ser madını kazanmiş kimselordir. Bununla piliş noktasına tekabül ediyor. Bu ser beraber Üniversiteler kanvmu, ihtiyath pilme, hislerimizie düşüncelerimizin ve terbiye edici bir kanun yapma sanatı Cumhuriyet müessesine teveccüh ettiği esasmdan hareket ettiği için olmalıdır bir günde gerçekten yâdedilmeğe de ki üniversi'elerin sadece icra organı oğer. Zira Universite ile Cumhuriyet a lan rektörlerin seçtmini bile fakülteler rasındaki bağlüık, 1946 da beürmis, da arasmda sıraya koymuş, keza fakülte ha doğrusu Cumhuriyet fikrini fiilî ola reislerinln intihabinı da aynı sıra düzerak yaşatacak ve telkin edeoek bir Uni nine sokmuş bulunmakta, bu suretle ilversite düşüneesi bu tarihte doğmuştur. mî ve idarî kıymetlerin belirmesine ve Büyük Namık Kemalin Hüfcmü Cüm her akademik meslek mensubunun lshur sözü, Cumhuriyet idaresinin veciz tidadlarının serpilmesine zemin hazırlamaktadır. bir formülüdür. Frenkçe kelimenin lâtince Rea publica aslını çok güzel ifade Bu sene işlemeğo başlayan Universite eden Cümhur hükmü herkesin bildigi cihazınm bütün genclik üzerinde hususî ve sosyal tarih harsına sahib olanla '.:ir tesir bırakarağını zannediyorum, rın da iimî delillerle isbat ettiği gibi Münevver insan ömrünün en güzel segarbda aşağıdan yukarıya doğru ser r.îterini teşkil edon bir okuma devresinpildi. Maamafih bu serpilişin bütün de genderimiz, okudukları müesseselergarba teşmilinin bix hata olacağını da de ferdlerin, şaliıslarm, gelişigüzel ve AvniFanın göbeğindeki Almanya v« ke salâhiyetsizce verilmis karakusî hükiimnarındaki Rusya çok güzel gösterdi ve lori ekseriya istemiyerek tatbik eden ve gösteriyor. Her neyse istisnaları bir ta etmek mcbr.nyeticde kalanlarm değil, rafa bırakılan Avrupada keza Amcri hyetlerin ve karşılJtlı konv.?ma ve dükada aşağıdan yukarıya ve kendiliğin şünme teşkilitının işlediğini gördükçe den bir ceraiyet müessesesi olarak te yarm atılacakları hayat meydanının çeessüs eden Cumhuriyet rejimi şark için şidli sahrclîrinde de aynı ruhu yaşattamarnile başka ölçüde meseleler do rrnğa çalı.fncnklardır. Yukarıdan aşaŞığurur. Bütün bu meselelerin birleştiği ya doğru v.ki olncak terbiyevî tesirlerin noktayı kısaca söyliyelim: Bizde Meş en elverişli vasıtasmı, üniversitelerimızrutiyet ve daha sonra Cumhuriyet bir de yarstmağa, her Cumhuriyet bayrammda bu vasıtanm biraz daha müessır kısırn okumuşların arzularına ve hüsolmasmı takibe ve aksaklıkları düzeltnÜTiiyetlerine rağmen ancak yukarıdan meğe gayret eylemeliyiz. aşağıya aşılanacak okumuştan kütleye Yalnız üniversitenin bu manada bir nüfuz edecek bir hayat telâkkisi bir idare fikridir. <Yukarı> yı yetiştirici terbiy« vasıtası olması için daha ba^ka kültür müesseseleri başmda ise Unl hareketlero girişmek de lâzımdır. Bu versiteler ve yüksek mektebler gelir. hareketleıin başmda lise davasını halO halde bir sorgu: Bu yetiştirme işi, letmek, gelişi güzel ve ekseriya «desın1839 danberi ne nisbette başarıldı? Ce ler aşkına!» oian universite tahsiü cevabın tatmin edici olacağını zannetmi reyanmı kanallajtırmak icab eder. Diyoruz. Zira siyasî müesseseyi vasıflan ğer taraftan akademik meslek mensubdıran merkeziyetçi idare clhazı, bilhas ları arasmdcki cumhuriyetçi hareketi, «a şark satraplarına mahsus şahsî gö talebe yığınlan arasmda da vücude rüş istibdadı, doiayısüe çeşidli kanaliar getirme ile tamamlamak mecburiyeti dan geçerek yüksek tedris cihazlarma vardır. Billıassa son on senedenberi da tesir ediyordu. 1908 den sonra da ayiı millî eğitim cihazımızı işletenlerin yılruh, garbdan gelme idare cihazı tabiri. dırdığı gencliği, sokratik bir terbiy« altmda sinsi sinsi yaşamaktan geri kal ve ahlâk harcketine, kendini bulmağa madı. Bu vaziyette 1839 ile 1946 arasın davrt etmek ve ileride ellerine geçireda bu müesseselerin yetiştirdiği genclik cekleri cemiyet mekanizmasını ferdî kafileleri, hayat ve telâkkilerine en çok görüşlerle değil, heyrt görüşlerile çe tesir yapılacak senelerin içinde geçtiği virmesini temine çalışmak raruretindeır.ekteb ve fakültelerde, etrafta görduk yiz. Bunun yanmda okuyan genciiğin ierinden fazla bir tesir alamadılar. Dumaddî derdlerile alâkadar ohnak, bu rup dururken müessesesinin başındaM fedakârhğa mâni olan her türiü limüdürün, sınıftaki hoca veya profeberal ve ferdci telâkkileri bir tarafa sörün uzaktan karakusî bir kararla koymak da üniversitelerimizin omuz etıldığını gören gencin körpe ddmağı arına yüklenen mühim vazifeler arateşekkül halinde iken zehirlenmis, her intıbaı almağa hazır nezih ruhlar şirn sında bulunuyor. Bir hEftadanberi Ankarada v« Takdiden yılmış ve sinmiştir. O halde bütün karakteri uzaktan o karan veren simde çalışmağa başlıyan, iki gün sonçahsın keyfine göre teşkil etmek, mek ra da Beyazıdda işlemeğe başhyacak otam manasile teb ve müessese içindekl fikirleri boj lan üniversitelerimiz iâf saymak zaruretı vaıdır. Böyle bir cumhuriyetçi bir rejimle idare edilmekvaziyette ne Meşrutiyetçi telâkki, ne de tedirler. İlmî mıjhtariyet, kayıdsız bir Cumhuriyet fikri yarınki cemiyet işle idarî ademi merkeziyetle ve şenig bir rini çevirecek körpe dimağlara bütün malî istiklâl ile kuvvetlenmiş bulunuşuurile yerleştirileraezdi, kitabm v« yor. 1890 dan sonra Pariste, daha sonsözün tekrarladıklarnıı hayat ve fiiliyat raları Türkiyede yaptığı sosyolojik neşbozdukça bu yerleştirme imkânsızdı. Jn rlyatta en müzmin hastalığımızı, ezid san dimağı, ancak muhitteki aksiyonla re nefe3 aldırmıyan bir merkeziyette tra hiç değilse biraz tasdik edeceği bulan, buntm yerine idarî merkezıyettelkinleri benimsiyebilir. sizliğin konulraasını istiyen bir sosyoloğumuzu bu vesile üe hatırlamak ve Fakat bu seneki Cumhuriyet bayramı, hatırlatmaktan, uzaktan selâmlamaktan içtmaî yapımız icabı olarak tarihimiz kendimi mer.edemiyorum. Ahmed Bedeboyunca aşağıdan yukarıya gerçe&leşe vi Bty tarafından hakkmda bugünlerde" miyen Cumhuriyetçi hareket ve düşii yeni bir kitab neşredilen Sabahaddin ve nü?ü yukarıdan aşağıya davranşılarla Beyin issbeti ve ciddiyeti daima kökleştirme zaruretini Idrak ettiğimiz daima tasdik edilecek clan bu ana dabir anda karşımıza çıkıyor. Bu baj'raasmı Cumhuriyet Türkiyesi, 1946 da mı, evvelâ Cumhuriyet bayraraı oldıığu ünivetrsiteler için ele aldı ve muvaffaiçin, sonra da »yukarı» nın teşKİl edici kıyetle yörüfmeğe başladı (1). Temenmüesseseleri olan Üniversitelarimizin ni edelim ki bu adımlar yukandan aşahükmü cümhur ile işlemeğe başladığı ği'bir tesble kötü merkeziyet ve büilk faallyet senesi olduğu için sevincle rokrasi cüıazmdan bütün meTOİeketin karçılamai lâztmdır. İster C.H.P. roen kurtlması hususunda bir başlangıç ol sublaruun dusündüğü gibi şimdiye ka sun. darJd idara hayatımızın bu ınesud anı (1) İnkılâb tarihimiz v« J5n Turkhazırladığını düşününüz, ister D P . taraftarlarının v* diğer fırka tasa'/vur er, 1946. Ilk defa Üniversiteler Kanuları besliyenleria mevcudu tenkid edici u ile tahakkuk eden idarî ademi ırerprogramlarıru düşününüz: Vakıa olan eziyet hakkmdski düşünceler ve 19 çu ki bu senenin Cumhuriyet bayramı, uncu asır sonlarından başlıyarak mu Cumhuriyet şuurunu yukarıdan asağıya j ütte uyandırdığı akisler eserln 170 nci nakledecek münevver gencliğin yetişti sahifesinden itibaren anlatıbnaktadır. rildiği ilim müesseselerinin her bakımdrn cumhuriyetleştirildiği bir günle beAntakya belediye bütçesi raber idrak ediliyor. Üniversitelerimizin Antakya (Hususî) Şehrimiz Beleçarklan 12 hazran 1948 danberi tam manasile Cumhuriyetçi düsturlarla işle diye Meclisi 947 y:h fcütçesini müzameğe başladı. İlim mensubları, kültür kere için yaptığı toplantılara son vermiş tarihimizin bu arunı siyasî içtihadlar ve bütçeyi gelir, gider kısımları denk fcvkınde kalan tarafsız bir millî şu olmak şartile 598,644 lira olarak kabul j urla kavnyorlar. Üniversiteler kanunu etmiştir.. Bu rakamlar, elektrik ve su işleri nun yürümeğe başladığı 12 haziran ]946 tarihindenberi her rastladığım katma bütçelerinin de yekununu ihtiva ni2=iektaşta bir davranış başkalığı gü «tmektedir. Yeni bütçede • sağlık ve rüyor, mensub olduğu müessesenin iş sosyal hizmetlerine, inşa ve tamir işleîemesine iştirak eımenin, benimseme rine tahsisat ayrılmış, ayrıca bir belevs mühimseme şuurunun verdiği can diye bandosu tesis ve idamesi masraflahlığı seziyorum. Herkeste bıılunan bu rile sıtma savaşı ve ij bürosu için ödegSrüş ve seziş, kültür davasıada şahsî nek ayrılnuş ve bir defaya mahsus olgörüşü ve kej'fî davramşı bnhalamak mak üzere «Hatay Veremle Savaş Derdüşüncesile beslendikçe, memlekette ha noğ;> dispanseri inşasına yardım parakikî Cumhuriyet ve hürriyet cereyam sı konmuştur. n;n kuvvetleneceğine kuvvetle itimad Suriyede pahalılık etr.eliyiz. Antakya (Hususî) Suriyeden bu I Cumhur hükmünün bulunduğu yerde raya gelen ve sözüne inanılrr bir yolcuferd hükmü yaşıyarnaz. Kıymetli ferdî dan Suriyenin bugünkü durumu hakgorüşler, ancak cumhurun k^srri'en tes kında aşağıdaki malumatı aldım: < Euriyede bugün şiddetll şekilde l:m ettiği, kısmen insiyakî olarak kabullendiği sa'.âhiyet sahiblerinin görüş | kendini hissettiren bir pahalıhk hüküm Halk bu yüzden büyük bir leri olabilir. Yeni Üniversiteler kanunu, =""^""^*»^''. "oiv Vn, »ıV^n WivıiV Wi. bu neviden ferdî görüşlerin heyetler geçim sıkmtısı içerisindedir. Bu pahaiçinde belirmesi ve hürmetle karşılan hhğı tebarüz ettirebilmek için şu miması için çok mükemmel bir idare cihazj salleri zilo'edebiliriz: Bugün, Suriyede hazırladı. Üniversitelilerin 15 haziran fair amelenin gündeliği 10 liradır. 5001946 da İstanbulda yaptıkları toplantıda 600 lira maaş alan bir memur darîık kıymetli idare hukuku âlimimiz Prof. içerisinde geçinmektedir. Etin kilosu 3, Sıddık Saminjrı çok güzel formüllediği beyaz şekerin kilosu 3.5 lira, kırmızı gibi bu cihaz Şark diyarı için pek mü ?:i:erin kilosu ise 225 kuruştur. İnhlhim bir inkılâb teşkil edecek bir esastan sar maddeleri bizimkilere nisbetle birhareket etmiş, yani şahısları ortadan kaç misli fazla fiatla satılmaktadır. Mekaldırmış, onun yerine heyetleri koy selâ orta cîerece kalitede bir paket simuştur. Zaten cumhuriyetin de tarifi kı gara 80 kLiruş ve bir küçük rata. kadehi saea bu formülde toplanmaz nıı? Cum tabU meaesiz olarak 125 kunntor. Nam»k Görgöç'ön fürk kadını eski günlerd* Eski gânlerdeki ve bugünkü e\lerimiı, eskiden ve bugün matbaalarımız Bııgünkü doknma fabTİkaları Bskl güniezds köprültrtnüı Bugünkü köprülerimiz
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear