26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİ'/ET MllüMllliünüüilüH'HüilüüllllllillllillüliüiniILL 27 Mayıs 1945 İKTISADI BAHISLER HEM derdi İstanbul tüccarîarıfiatları nasıl yükseltiyorlar ? NALINA MIHINA Türk İngiliz ticareti ve yeni anîaşmayı tetkik Yazan: Dr. Feridun Ergin nisbetleri Merkez Bankası tarafmdan I Türk Ingiliz ticaretinin tarih*eki kararlaştırılacaktır. Odeme anlaşmasımn bir hususiyeti kbkleri oldukça derindir. Fakat birinci Cihan Harbinden sonra, milletlerarası de; tediye ameliyesinin «idarî> vasıfticaret ufuklarmı karartan raenfi tesir tan tecrid edilerîk ticarî sahaya intiler, Türk İngüiz ticareti üzerinde de kal ettirilmesidir. Ödeme muameleleriakis uyandırmaktan geri kalmamıstı. nin tâbi bulundukları şartlar bakımınBugün; karşılıklı n.enfaatler, her iki dan. hükumetler'.e hususî şahıslar a r î memleket arasmdaki iktısadî münase smda hiç bir fark gözetilmemektedir. betlerin normal şar'ÛEra avdetine ihtiAnlaşmaya bajjlı protokola göre, cari ys.c duyurmsktadır. 21 mayıs 1945 te ticarî ve malî muamelelerden husula yürürlüğe giren Türk Ingiliz ticar?t gelmiyen alacaklnrın, Merkez Bankave ödeme anlaşması bu ihtiyacm blr sının muvafakat'ni almaksızm, hususî ifadesini teşkil etrr.ektedir. sahıslara aid Türk hesablarma geçirilBu yazımızda, Türk ingiliz ticaret mesi kabil olmaktadır. Bu hüküm. Türk ve ödeme anlaşmasmı; umumî esas hesabları vasıtasile. iki memleket a r i ları, şümul sahası, ödeme şartları \» smda kontrol«uz bazı transferler yapılyürürlük müddeti bakımlarından inca masını mümkün kılmaktcdır. lemeğe çahşacağız. Bir hususu daha ilâve edelim: Merez bankası, tedarik etmek istediği n sterlingden maadaki sterling sahası naTürk İngiliz ticaret anlaşmasının lalarmı, İngiliz lirası karşıhğı ingiltedayandığı esaslar, urr.umî ve geniş bir re Bankasından ?atın alacaktır. karakter taşırnaktadır. Her iki memleBu hükümle beraber,, karar'iaştırılfcet arasmda mübadele edilecek mal miktarı tayin edilmemis+ir. Tatbik olu mış ödeme si^teminin »na hstları tanacak fiatlar ve gümrük şartları hak mamlanmış oluyor. Bu nokta üzerin^e kında da ayrı ve hususi bir hüküm son olarak, Türkiye ile sterling sahası konmamıştır. Her iki taraf da, takib arasmdaki ticaret ve ödemelere müteedeceği dış ticaret reiimi üzerinde tam alîik banka ve kambiyo muameleleribir serbestiye sahibdir. Bu itibarla, ti nin Inpiliz kred: müesseselerinin inhicarî münasebetlerdeki gelisme. taraf sarı altında görül'nesi keyfiyetinîn, anteşkil ların ihtiyaclarına, ödeme kabiliyet laşmanm karakt?;'stik tarafını lerin* ve ekonoml siyaseti icablarına ettiği söylenebilir. bağlı kalaeaktır. V \ Yalnız anlaşma metnmde, memleketiTürk ingiliz ticaret anlaşması, 3^ miz lehindeki iki hüküm göze çarp nisan 1946 ya kadar devam edeoektir. tnaktadır: İngiltere, Türkiyenin iktı İtibarî süresinin bir yıldan biraz kısa sadî ihtiyaclarmm karşüanması ve ih olduğu söylenebilir. Müddetin sona erracat mallarmın sürümü hususunda mesinden 3 ay \ince ihbar vaki olmadığı eünden gelen her kolaylığı gösterecek takdirde, bir yıl dsha uzatılmış sayılatir. Büyük Britanyanm ithalâtmı da caktır. raltmağa lüzum duyduğu hallerde, ihraAnlaşma yürürlükte kaldığı müddetcat mallarımız hakkında «insaflı bir çe, her iki taraf, hükümlerin hal ve tnuamele* tatbik olunacaktır. Eğer top çartlardaki değişikUğe elâstikiyetle tatrak mahsulleri ithalâtmm kontenjan bikı hususunda jbirliği yapacaklardır. lara bağlanması şerekirse, diğer mem Bu müddet zarfmda Bretton Woods Ieketlerin ingiliz ithalâtmdaki hissele kararları veya onun yerini tutacak başri tayin edilmeden önce, vaziyet Tiir ka bir milletlerarası para ve ödeme s'.s baçlıyan anttepo dprcilnin tamamen halli Bu suretle halkın sesi gittikçe çatalÜ7erlnı.le çnhşılmaktadır, kiye ile müzakere edilecektir. iemi yürürlüğe girdiği takdirde, anla?Son zanıanlarda llmanımıza gelep Ame la^ıyor ve çatall.i;tıkça da birbirlerile Biraz platonik gözüken bu hüküm ma hükümleri ycniden gözden geçirilo rlkan şlleplerl yuk:?rlnl süratle boşaîtmak Carpışıyor ve ancak muvazeneleıledir ve lhrac mallarmı hetnfn almak lstemek ki hakkın bir sesi clabiliyor. Muvazeler, iktısadî bakımdan herhangi bir ta cektir. tedirler. BıiRÜn için bu sürat temln edil ne bozulur bozulmnz birlifiin yerinde tıhhüd ifade etmemektedir. Fakat anmckle beraber limanın lş kesafeti arttıkça rokîukların kayna^.tıÇı ve nihayet millaşmaya, «stricto sensu» iktısadî müTürkiye ile Bıitrı.ya Imparator'uÇu hunu karşılnmak lmkânsız görülmektedlr. li menfaatin çoklıık içinde birbirlikte lâhazalarm smır'.arım aşan bambaşka arasmdaki tican münasebetleri inkişjıî Bımun İçin limanın gerek yükleme ve bo cıldujîu; a>*nı zamanda bu menfaatlerin bir ruh vermcktedir. Denilebilir ki, çaltma T»«ntalan, perckse lthal ohınacak muhtevasmda hüsnüniyet ve karşı'.ıklı ettirmek ve ödemeleri kolaylaştırmak \e ıhrac lcln hazırlanmış malların muha fadcce m'llî hududlar içinde olmayıp maksadile akdedilen bu anlaşma iste fayası İçin \cnl antrepolnr kurıılması za bu hududları aş'ı^ı, kendi kendine yean'ayış zihniyetvnln bir prensip ha'.ir.de yer aldığı bir ticaret anlaşması kar nilen maksadı temin edcbilecek midir? nırl görüim'usfır. Bu hu"=u«ta yapılaıı tPt '.er olmadığı, kendinden bnşkalanna da Türk îngiliz ticareti, ihracatımızn klkler tnmamlanmıstır, Ijlmanımız Içln muhtac olduiSıı eörülüyor. Iş bö'ümüşısında buıunuyupruz. sterling sahasmın g?niş ufuklannı ar, «üratle k\ıvvet'.l vlnrler getlrtllnookt'.r, nün ço^alması ve bun'.arın doüurHu5u IH Akıl hıfzıssıhhası cemiyetinin rr.aktadır. Bir çok memleketlerin iştİLak kargaşr.hkların bulıranları da bu reTüvk Ingiliz ticaret anîasması bü ettikleri şümullü bir ticaret s 'ommde, kongresi riite'.eri kolayca görülebilecek gibi bütün stckng mınt^kasırıa şaraildır. Star mübade'e ihtiyacîarınm büyük bir te Tilrklye Akıl H:f?:<^ı::haiı remlyetlnln yiitüyor. Bütün bunlarn rncnıen mil'.etlinj; sahası ise gayet geniştir. Bu se nevvü arzcdeccgİT; şüphe yoktur. Dün 1fi ncı yıllık kongrp;! Etıbba c.lası sslon İorin tarihî tekânıülkri ve coğrafî vaboc'.e, ticarî ihtiyacların büyük bir ta va piyasa şartlarına intıbak edebilen larmda yapılnr.stır. Başkan Oıd. Prof, Dr. ziyotlori arasmdaki farklardan doyan Fahredoln Kerlm Gokay tarafındın memlich'ü arzetm«l teî^enebillr. bir ontıcs için. sürîim imkânlnrı daima leketimlz ve dış Olke'.erde Rkıl hlXzı."ihha. hu=usiliklerle her birinin dahildcki iş mevcııddur. Fakat biz bu imkânlardan •îinı Ugilendlren olaylar üzprinde ır.ühlm bülünılerinden gelen zarurî ayrıhklnr «Merkez Bankasile İngiltere Bankablr rapor okumuş ve mcslcki dilek'.cr tes bugünkü milletleri içte ve dışta tam '>ir 5i arasmdaki muameîs'.er. Türkiye ile faydalanabilecek n;:yiz? Bugün, d'ş ticaret sahasmda rasladı blt edümlçtlr Ftsrlina sahası arasında yapılmış sayıFahreddln Kcrlmi taklben HUml Zlya laosktır.» Diğer bir diyişle; sterling ğımız en büyük ztrluk, dü:|/a piyasa Clken ve Dr. Bahml Duman söz 3:11115^ yammtakar.ma giren bütün memleketl?r şartlarına intıbak edememekten ileri pılan tartışmalnra Kâzım Naml Dııru ve İ2 olan muamelelerimiz, tek bir hesab şelmektedir. Snn yıllar zarfında; pari yüksek mtmar Sedad Çetlntaş da lştlrak unerinden muvazenelendirilecektir. He mızın memleket içi ahm kuvvetile kam etmlslerdlr. Eab vaziyeti miisaH bulunduğu takdir biyo değeri araiinc'akl nisbeti korunınDenizden çıkarılan bekçînin ÇOCITC ve GENCLİK ROMANI de, steriıng sahası d:Tmdaki mem.'eksl ea imkân bulunamamıştır. Bu itibarla, hüviyeti anlaşıldı Harb yıllarında yanan, yıkılan seviyesi çok • Galatadakl Yolru salonu* onnnde dcni?!eri ilgilendiren ödemeterin de klirina mem'.eketimizdeki fiat Avrupada iki Türk çocuğunun yüksektir. Istihsal maliyetimiz de dün den blr bekçl ce«ecll çıkarıldığını ynymışvclu ile «Türk hesablan» üzerind=n gecirdiği maceralarla doludur. lesviyesi kabil olacaktır. Bu itibarla. yo piyasasma nisbetle daha pahahdır. t'.îc. Yapılan ilk arastınnalar sonuııda ceAhlâkı kuvvetlendiren, okuma Hükumetimiz, iç ve dış fiatlar ara sedln Kasmıpaîa bekçllerinden Nall Kaeslında iki ta*aflı clan öd;me siste"iı, rakurda ald oldujtu anlasılmıştır, l.'ı yazevkini arttıran bu yepyeni eser bazı hallerde çok taraflı blr karakter smdaki ni.sbetsizlui, prim tatbikı su şında olan Nall, cn scne.ienbcrl Galatada çocuklara ve genclere verilecek en retile tashihe ça'.ı^mrktadır. Harb yıl Nerat'.bey cnddeMııd? Svızan sdmda genc iktisab edebilecektir. kıymetli hediyedir. ları içinde Ineiliz parasınm alım kuv blr kadınla metres hayatı yaşamakta ldi. IV vetinde kaydedılen düşkünlük de ara Ikl ay evvel ycnl blr ^a.T!feye tayin eclilen Ynyın merkezi: Kvprü Kitthevi. Türk îngiliz anlaşmasınm en ö daki farkın biraz a:almasma yardım et Nall, o Bamandanberl mcydanda gorülmeİstanrml. Fintı 100 kuruş. mekte lcil. Nrdiın Ortnkuyde oturan Ahnemli noktasmı, ödeme meselesi hak mektedir. Fakat b'jna rağmen, bugünkü med auında bir enlstcsl İle Naciye Ozgüler kındaki hükümler teşkil etmektedir. şartlar altında, hakikî bir fiat muvaze idında blr de kızkarcieşl vardır. Bımdan Ödeme anlaşması yalnız ticarî mu nesi kurmak çok güctür. blr ay kadar öncc Nac.ye, Su?anm evlne emelelerle ilgili değildir. Akid taraflar Paranın memlcket içi alım kuvve giderek ağabeyslnln Izmitte olduğunu ha2. S a y ı arasmdaki bütün tediyeleri çerçevesi tile kambiyo de^erini denkleştirebil oer vermlştl. Suzan, evlnde aranmışsa da bulunamamıştır. Olayın blr clnayct c«m içine almaktadır. mek için, millî istihsal şartlarmm is clup olnıadığı Morg raporu İle beili olaMuameleler, Merkez Bankası tarafm tikrar kesbetmesini beklemek zarurcti caktır, dan ingiltere Bankasmda «Türk hesa vardır. MemlekeHmızde, iktısadî hayat Knap fabrikasında dün bir bı Turkish account» adı altnda henüz tam mana^i'ıc normal şartlara sçtırılacak bir nevi cari hesab üzerin ?vdet etmemiştir. Bütün istihsal uninfilâk daha oldu çocuklara en güzel den görülecektir. Ş : mdiye kadar Türki surları da faaliyet halinde değildir. Vazi Bir kaç pıın t\,ol Kam]pa;adakl Kr.jp ye ile ilgili Ingi'.'z hesablar:. «Hususi yet duıulduğu ve istihsal sahasında i? •>oyahanesinde blr İnfilâk oln.uştu. H»nuz tatil hediyesi hesab Special account» denilen bir arzı arttıŞı zaman, maliyet fiatlarmın )U olayın sebcbl an^açı'.madan dün sabah vynl yercle yenı blr lnfüâk öalıa vuku bıüfasıl içinde bulumıyordu. Memlekp*i yeni şartlar altında teşekkü! edeceği muştur. Dunku lnfiâk çamaşırhanede bumize a:d 'hjîusîi hesablar, bund=ın umulmaktadır. O vakit, çıkarılacak lunan öo kiloluk benzin bldonunun patlaböyle, «Türk hesabı» adım taşıyacaktır. «Istikrar Kanunu» ile paramızm fiat majından meyöana gelmiştir. MüesscKenln : 1 bm llraya slgortalı oluşu güphe u• İngilteredeki bankalarda. hususî şahıs seviyesine göre kambiyo paritesini lar namma da Türk hesabları açtırmîî tayin etmek mümkün olabilecektir. yandırmaktadır, kabil olacaktır. Türk hesabhrınm muh Daha evvel, fiatlarda ve dış ticarette Bir tayin tstanbul belediye^i lıekımlerludpn Dr. Ke teviyatı İngiliz lirasi olacak ve Türk müsbet bir muvazene kurulabileceŞinı ÖKSÜRÜK HAPLARI | : mal Ilgaz Nevşehlr beledlye heumMgine parasınm kambiyo kıymeti ve pr m zannetmiyoruz. tayin cdr.mlştir. Millî kendi kendine yeten ve kendinden başka bir şeye muh tac olmıyan mutBakkallar vasıtasile halka 600 tonlak bir hakikat gibi zeytinyağı dagıtılmıştır. Yalnız bazı düşünmek temayülü felsefede hükmüma.halle bakkallarında zeytinyağı kal :^ü çoktan savmış olan bir <cevmamıştır. Buna mukabil semt bakkalla ı her> telâkkisinden gelmektedir. Bu rında bol zeycinyağı vardır. İstanbul nıanada bir csvherin mevcudiyeti Ticaret müdürlüğü lokantaların ihtiyacı ancak tabiat öte^inde aklen tasavvuru için elli ton zeytinyağı verilmesi için kabil olan mutlak bir tanrıya izafe oBakanlığa nıüracaat etmiş, henüa ce luna!:ilir. Kendiliğinden olan, kerıdi vab gelmemi'rtir. Bakanlığm Ankara lo kondine yeten ve kendinden başka bir kan:alarma zeytinyauı vernıediğins gömulıtac olmıyan ya'.nız o olabilir; re İstanbul lokan:alnrma verip vermi diğer bütün varlıklar birbirlerine uzak, yeceği malum del'ildir. yakın karşılıkh tesir ve münasebetlrrle Sadeyağ istih^il mıntakalarırıdaki bajJlıdırlar; ve bir bütün olarak mevcuva'.ilıkler, günlük piyasayı mııntazaman üiyetleri d« bu bağhlığa ba.Shdır. H'iVilâyet* bildirmektedır. Urfada yaâ kikat böyle olduğu halde tanrıyı tom500, Trabzonda 490 kuruşa satılmakta sil ett'âini iddia eden mutlak bir rejimindch geçmiş clan bugünkü mildır. Diyarbakır Valiliğinden gelen bir tel let'.er millî şuurlannı idrak eder:k grafta sadeyağ fiatlarını istanbul tüc ken;Jilerine sahib olduktan sonra da carlarının yükselttiği ve İstanbulcaki evvelce monarşik hükümdarlarda tenıplyasayı istilısal bölgelerir.deki adamla majra alıştıkları ılihî ve mutlak iktidin rma bildirmek suretile hakikî mubayaa miüete bnyışlaniak suretile eski tei^kfiatından fazlasma fatura tanzim ettir kiyi muhafaza ettiler. Mutlak hükıiındıkleri bildirîîmiş ve bıınun önüne gednrın irndesi «halkın se?i. hakçilmesi istenilmiştir. Dün bir sadeyağ kın sesidir» düstıru ^eçerek münakan tüccarı milll korunma kontrollüğüne edilmez mutlak bir hakikat gibi kolaydavet edılerek «İstanbul fıatları hükcacık kabul edildi. Aynı zamanda mılmüne göre mubayaa yapıniz» şeklinde lotlerin övünür'.ük duys»ularını okşaçektiği telprrafın mahiycti sorulmuştur. dığı icin çok sevildi; birbirlerine Bu ışler üzerinde çalışmalar devam etkarşı olan sıkı kapalıhkları ve üstünHik mektedir. davaları da bu artık zihniyetin zarurî bir noticesi oldu. Yalnız ticaret ve saııayi hayatının hüyük gelişmelerile birlikfe doğan mill'yetçilik serbest ve mü'amahalı düşünnıede gittikçe ilerlemek zaruretinde kaldığı gibi müsix:t iiimlerin süratle ilerlemesi. realiteleri Ulasnrn.a Bfıkanlıiı. Avrupa hnrblnSn bttmeaile İstanbul limanının almıç ve cl de olduğu gibi görmeğe sevkedecekti. makt» odıııiu oneml gozonunde tutarak 11 Nitekim milletîcrln serbestçe fırkalira sindikaların teşekkülü. manın süratle yııklenıe ve boşaltma vası syrılmaları, talarlle tftkvlye'tne karar vfrmiştir. Bu me erev hnkları hep bu gerçek görüşten yanda daha buştunden lcondLni pösKTmeite doğdular. illî menfaatlerin mahiyet ve Prof. M. Sekib Tıınc Yazan : Japonların uçurduğu balonlar! Islanbul limanında yapılacak tesisat Jmanlar, hava üstünlüğünü kaybettikten veharbi de kaybedefeklerini anladıktan sonra, uçaklarile dövemedikleri îngillere TP Londrayı Vl, V2 gibi silâhlarla dövmeğe başladılar. Bir hayli gayrimuharib öldürdiiler; bir hayli ev yıktılar, ^*^^^^^ fareyi hemen para bir hayli bina yaktılar; fakat ezbere ve layip yiyor. Fakat rasscle atılan bu silâhlar, Alman fen ve diğerleri arasında tekni|inin mükemnıel birer önıe|i olbjyle bir kaza olmu makla beraber, onlara zaferi kazandıyor. Birbirlerile pek ramadı. Alman radyosunun askeri sözriLsü General Dittmar «Abnanyada aklı âlâ »eçiniyorlar. Benzetır.ekte hata olmaz derler. în ba;ında olan ve iyi hab«r alan hiç kimbütün ve birlik haünde yaşatmağa mani oluyor. Yainız bu mâniler gün geç sanlar ve insanlardan tejekkül eden «e, V silâhlarile harbin kazanılacajına tikçe kesafetini kfcbederek şeffaf bir milletler arasuıda da saldıranbr ve bu inanmıyorcln," fakat bnnlar, Alman halhale geüyor. Psikolojide şeffaf mân'ler saldırışlardan kıırtulmak için nereye kının rnaneviyatını çok yiikseltmeğe yabulunması ramıştır» diye bn silâhlar hakkındaki vasıtasile* yapılan tccrübclerde br.hk'.a sniınacağraı bileıv.iyenlerın rın iç güdüîerinde hrsıl olan değisik insan dediğimiz daha akıilı, daha şeytan numaraçnn vermişti. Şimdi de, Japonlar, Almanlarla aynl likler çok enterj^ı'n neticeler vernıi.jtlr. hayvanların iç eüdülerınden geliyorsa Kendinden küçük balıklnrı RÖZ aç şoffaf mâniler vasıtapile bu iç güdüle Jüruma düşmüş bnlunuyorlar. Denizde tırmadan midesine indiren fiız^.ı balıpı rin tadil olunabileceği anlaşılıyor. Ni ve havada yenilmiş; yalnız karada heile kücük balıklar ortasmdan şefföf bir tekim zabıta ve yargı maniaları kök nÜ2 dayanmakta bulunan Japonlar, fen ile ikiye ayTilmi'? büyLik lıir cnra leşmiş olan cemiyetlerde fardler srasm ve teknik bakımından Almanlann dekab içine ayrı ayrı konuy.ir. Sazan ba da saldırma ve saldırıştan korkma va recesine yükselememiş oldukları İçin, lığı adeti veçhile derhal küçük henı kıaları son derecede azalnış bulur.uyor. intikam silâhları, yani V ler ayarında cinsleri üzerine saldırıyor. Aradnki şef Milletler arasmdaki saldırnıcisrı önli silâhlar yapamamışlar, bunlann yerine faf munii farkedemedi'ii icin moydanı yecek bir zabıta ve yargı r.ıaniaiarı vü Japon işi balonlar uçnrmağa başlamışboş snnıyor. Fakat daha i.k .aldırışta cud bulduğu takdirde ferdlerde tem'n lardır. kafr.sı şeffaf manie çarpıyor; küçük ba edilen muvaffakıyetin bu:ıların toplumFransızlar, ortalığı yoklamak ve halk ; lıklar da korkudr.n nereye kvçacakları larında temin edilmemssi iç n hiç bir efkârını anlamak için kasden ortaya anı bilemiyorlar. Saatler, günlrr geçiık sebeb yoktur. Bunun için ku3ur insan tılp.n uyrlurma haberlcre de «balon» çe sazan bal'gınm saldır^iıv'ğı ve kü ların mahiyetinde olmaktan zivade teş derler. Japonlar da anlaşılın kendi milçük balıkların korkulu kaçışma'.aıı kilât noksanındacır ve esa=en insanı letlerini a\utmak için zafer balonlan azalıyor: nihayet her iki taraf kcndi ir.san yapan, daha doğrusu insanm ha bçuruyorlar. Fakat, k&|ıddan yapılmış âlemlerinde ve kendi hailerınde süku kikî kabiliyet ve tekemm'il imkânlarını re içlerine infilâk matîdesi doldunılmus nctle yaçamağa başlayınca şeffaf mâni belirtecek olan en müessir vv.sıta yeni olan bu balonlar, Kanada ve Birleşik kaldırıhyor. Artık ne sazan balığının bir terbiye ve aiışkanlığı temin edecek AmcrikSnin batı kıyılanna kadar gelsaldırdığı, ne de küçük balıkların ka içtimaî teşkilâtlardır. Milletler de rnen mekle heraber, içJerlnde mürettebat ç'.ştığı görülüyor. Bir başka tecrübç de faat hududunu kendi kabukları için bulunmadığı ve kontrol yani idare efare yavrularile keii yavrulan üzerin de aramaktan ancak bu sayede kurtu dilemediklpri için bir resmî Amerikan de yapılmıştır: Bu yavrular »nnelerin labilirler. Büyük milletler barış zaman tebli|lne göre, ormanlirda ranjın çıden cloğar doğmaz alınırak bir arada larmda silâhlanma yarışı yapacakları kîrmak, şehirlerde mcskenleri yıkmak büyütülüyor. Hepsi de kardîş gibi bir yerde milletleri yeni bir terbiye ve a ve etrafa panik saçmaktan Ibaret olan istikametinde çalıştırmağa eayelerlne varamamaktadırlar. birlerile geçiniyor. oynuyor, şakaîaşı iışkanhk yorlar. Yalnız bunlardan bir kedi ile sevkeiecek bir teşkilâtlanma ifine bu Amerika ile Japonya arasında karşıbir sıçan birbirile oynarlrrken kedinır. sefer de candan sarıla.nazUrsa artık c!an karsna 45 bin mil gînişlifinde, dün tırnağı farenin etine batarak bir parça çok yazık olacak. ya ölçüsünde bir su hendeği teşkil eden kan çıkıyor. Kan kokusıınu alan kedi Pasifik Okyanusu manlasmı AmerîkaProf. M. Şekib TUNC lilar. donnnmalan ve hava kuvvetlerüe aşarak büyük kısmı mukavva ve tahtaLise 1, II, III sınıfları için dan yapılmış Japon şehirlerine bir iki saat içinde 700,000 yanjın bombası atıyorlar; Japonlar ise buna kâiiddan yapılmış küçük balon bonıbalarla CB. vab vermeğe çalışıyorlar. Bu, Japon balonların tek meziyeti kâfıddan yapılmalırına rağmen, Pasifik Okyanusuna . geçebilecok kadar dayanıklı olmalanoHaydaıpaşa edebiyat öğretmeni Vasfi Mahir Kocatürk'ün bu son eseri dan ibarettir. Şunu da ilâve edelim kl büiün lise sınıfîarı programını muhtevidir. 203 sahife 125 kuruştur. lıenüı bu bombaların Japonyadan mı« AIIMED IIALİD KİTABEVİ yoksa Büyük Okyanusun sonsuz enginlcri içinde Amerikanın batı kıyılanna. gİ7İice, mıimkün olduğu kadar yaklaşmak imk?.nını bulan akınc gemilerden ml uçuNilduJu hpnüz malum değildir. EŞrr, balonlar gemilerden havalanıyorlarsa, o zaman bu meziyetleri de sıfıra iner. Çünkıi Fransız kâfıd fabrlkatörSmdettnt Nüzhel Ercun'uh üjnıp tednklerle haiırladığı Ieri Montgolfier kardeşlerin 19 eylul Bekt&fî »»îrlerinm hjıyatlarını Te neftfJerini Oıtlva eden 1783 tc kajıddan ve bezden yaparık kıymetli eser çıktt Büyük kıtâda 336 uSıife/ eiltli fiatı 300 içine bir koyun. blr horoz ve bir de ördek blndirdikteri (bu hayranUr İlk hakuruttur. t*t*nbul Maar'tf KiUphaneti. va yolculandır.) balon da, bn kadar uçabillyordu. Türkçe EDEBIYAT EL KİTABI Moîinlor Bekta^ prll^Nefesleri II V I J. Taşra Bayllerine : işrarla istediflinlz SİYAH ULKE r il UMUMÎ NAKLİYAT T. A. Şirketinin İZMİR Şubesi 1 haziran 1945 tarihinden itibaren sayın müşterilerinin dahili ve haricî nakliyat. gümrükleme işlerini en müsaid şartlarla ifaya amadedir. Umumî Vekili : A. W İ T T H A L (Küçük Kardiçeli han kat 4 No. 1) Telefon: 4424 Japon balonn, askerlik ve harbin gldişi bakımından çocuk oyuncajı balandan fırksızdır. Çünkü ezbere ve rasgele atı'an silâhlarla harb edilmez. Almanlann V leri nisbeten daha iyi ayarîmaHldiklcri ve hayli agır infilâk maddeleri taşıdıklan halde, kör birer silâh oîdukları için, harb üzerinde müessir olamamışlar, nazileri zafere ulaştıramamışlardır. Bn çpsid silâhlar, İki gözii de förmei bir boksöre benzpr. Böyle bir boksör, havaya yumruk sallar durur; tesadüfen hasmını hulan bir iki ynmrufa karşı, can alarak yerlerine tam Isabstle inen yumruklarla nihayet yere serilir. Harbi kazanan silâhlar, gören. istedi%i zaman, istedifi yeri vuran sllâhlardır. Japon balonlan ise bn kabiliyet ve meziyetlerden tamamile mahrumdurlar. Tesadüfen bir ormanda yançin çıkarsalar veya Holivndda bir filim stüdyosuna düşseler bile Japonyayı ytnllmekten kurtaramazlar. Harb, adam öldürecek kadar tehlikeli de olsalar bile, oyuncaklarla kazanılamaz: \ TUEÂL) Güneş banyosundan istifade ederek bronz bir renge malik olmak istiyenlerin kremidir. l'MI rr.ali yıhnm sona ermesl ve hesab isleml ve kayıdlarinm yeni seneyp devreSümest haseblle Icra dalrelerl muhasebesinde 31öfMî persembe, X<IP4T a m ı ve 26915 cumartes! günlerl para alınıp ve.ilmly^cektir Icra daıreleri üç gün kapalı Benim için bir sürpriz oldu. Gazetede otururken kapı vuruldu. Daha" aîzırru açmadan ikısi birden girdiler ve daha hoş geldiniz demeden Kantoron: Al malmı! diye zavallı Lapçmı odadan içeri itti. Ooo! Ne mu'lu böyle\ Hoş geldiniz bakalım! Ikinlzi bir arada bulmak. Ben daha konuşacaktım. Lâkin Laocının halini beğenmedim. Mahmur gözleri, gajri muayr'en bir yere bakıyor gibiydi. Halinde rjlr salmtl, yürüyüşünde acemi politika gibi teredâüd sezi'.iyordu. Kantoron beni daha fazla merakta bırakmadı. . Seninki zom!. Yok camm? divecek oldum. Lapçın karıştı.. Beyefendi hazretleri. Estağfurutlah. Bendeniz zom değilim. Yalr.ız h?.ddim olmıyarak biraz keyifim, keyif! . Isterseniz zatıâliniz C3kır keyif saymız E nereden böyie? Kantoron karıştı.. Sus kuzum!. Rezil oldum rezil.. Bizi bir yerde kokteyl mi diyorsunız, şu alafranga akşamcıhğa çağırdılar... Yolda bu herife... ^ Lapçın: Yani bendenize... ....Ra:tgeldim. Elündeki davetive de gözü kör olsun Kimin ağa'oey?. Senin her'f, senin! Aman ağabevc:;;i:n. cğsr senin lıer söylediğin zaman. anladm mı benırn gözüm kör olsaydı. Ben delik, deşil: olurdum yahu!. Kesme herif.. Ne diyordum?. Kesme herif 'buyurdunuz... Onu değil!. Bırak sen karışma'. Ne diyordum?. Ben Camm, kokteyli anlatıyordun! Tamam.. Kokteyle çağırdılar. Ehmdeki davetiye de iki kişilik., Çeresile Lapçını göstererek buna rasgeldim. Nereden de söyledim, haydi beraber gidelim, dedim.. İşi yokmuş. Zaten ne zaman işi vardır ki.. Her ne ise.. Ben zaten kendimin sorumlul'jğumu doğru söyledim mi? Evet!. Sorumluluğumu taymaktan âci:im. Bir de bu mendeburu sırtımıza yüklendik. Aman beyefendi! Kantoron agabeyim yüklendik diyince aklıma geldi. Eskiden adalarda erekler vardı.. Gene var mı?. Sus! Şimdi ağzını yırtarım... Lââmı kesme.. miinasebetsiz, densiz herif... Rezil ettiği yetmiyormuş gibi bir de cinash lâf ediyor. Uian eşek kim, sen kim?. Behey... Ben Canım münakaşayı bırak da lâfmı anlat!. Lapçın Öyle ya; ne tıraş ediyorsun âlemi?. Değil mi beyefendi?. Kantoron dııda ;!.ırını şişirerek pufiadıkian sonra: Bunu da aldık gittik.. Herif içeri sirerken bir kcre şnpkasını vestiyere vermek istemeJi.. «.Şapka ile içeri girilmez!. diye ihtar ettiler. Ben utandım Lapçın Bayım, bendeniz bir kere bir yerde şapkamı çıkardım... Bir daha bu'amadım. O vakittenberi tövbeiiyim. Karrtoron Girdik içeri.. Kalabalık ver... Ben böyle vere gitmcğe zaten sıkılırım. Lâkin hatınndan çıkamıyacağımız bir adam çağırdı, gitmesen oîmaz. Bunu da medar olsun diye yanıma sldım. Yabancılar var.. Süslü, süslü kadınlar.. Dudağı gü!üm..er mösyö'er.... Hay YarabbÜ! Nereden geldik?. Yan yım... Hindinin arkasından bir limonata içtim.. Haaa unutuyordum.. Ista>.oz da vardı bayım.. Ondan da çimlendik.. Sonra tuzlu tuzlu değnekler vardı on.ardan da yedik.. Üstü şekerli küçücük patispanyalardan da yedik.. Lapçın sen mide fesadına uğrarsın! Uğramam beyefendi.. Hanidir böyle karnım doymamıştı.. Bulunca.. Kanioron Yere geçtim birader,. yor... Kantoron dahi güldü ve o de.arn tarafa uzun blr masa kurmuşlar... ÜsBüfenin önünden ayrılmadı.. e'.ti... tünde envâyi tüvlü börekler, çörekler.. Ayr.ldım beyefendi.. Tevatür edi ... Derken bayım efendim, benieİstakozlar.. sandüviçler.. pastalar.. fmnizin elîme bir tavuk parçası geçti. Na yor . Bir defa lâdes... dık, fıstık gibi mezeler... Onları görün Haa! Lâdes diyordun! sıl geçti bümiyorum doğrusu... Etini ce bu beni dürttü « Aaabi! Bunlar Evet lâdes tutuşmak için aynlkimin?» Cevab vermedîm. Kolunu çim yefendi rahatlıktır. Malumudevletiniz sıyırdım.. Bir de n<? göreyim beyefendiciğim.. Lâdes kemiği.. Bildiğimiz lâ dım.. dikledim.. Derken masanın arka tarafı mide... Kiminle... des.. Hani eskiden lâmelif derlerii.. na beyazlar giymiş gf.rsonlar geldiler. Canım bırak onu.. Su ötekileri Kantoron Anlatsın gör! Haksız Ona benzer kemik... Lâdes tutuşurlar Aman ağıbeyciğim bırak da ben anlat!. mıyım... ya!. anlatayım... . Evet î)eyele:ıdi. Hiç beyefendi! Orada bir madam Ben Lâpçm oğlum sen ne içtin de Söyle. gözün köroîsun.. Yedikçe içtim, içduruyordu.. Yanındaki eyâli olacak bir böyle oldun?. Cümlemizin... Estağfurullah.. Be tikçe yedim. Orıalık Kantoron Ne içecek, oradaki kar adam.. Madama gittim < Affedarsiniz yefendi sürçü lisan cldu. Kantoron aga gözüme bir güzel ; makarışık şeylerden.. Bol mudur, ne madam bayan.. Haddim olmıyarak bebeyimle hep böyle konuşuruz da, di' m görünmeğe başladı.. nimle lâdes Uıtuşur musunuz?» dedim. dir? alışmış.. Derken beyefendi.. Hani E sormayın.. Garson Bol vallahi bol!. O kadar bol ol Amma yaptın Lapçm.. Sen suluyübde güveıcinlere yem a+tıkları za larla şakala«tım.Nemasa ben bu kadar olur muyum ya lanmışsın.. Tanımadığın... man nasıl üşiişüi'ler. I^te öyle üşü^iük me lâzım iyi adam Hep davetli değil miyiz beycfenmasanın ba^ına... Allah sizi inandırFin lar... Yoo! Hakkını yemiyelim... Adam hu?. Herifin elinde kepçe isliyene doldtıruyor.. Alafranga hoşaf beyefondi! di?, Tanımağa ne lüzum vr.r.. Felek Bey ağnbeyimiz!. O istakozlar... lara metelik vermedim... Ben zaten Kadın ne dedi... tayyare gibi kanadlarmı açmış hindi kimseye metelik vermem.. Nah, bu Ne yedin?. Bana baktı.. Kocasına bir şeyler Ne yemedik beyefendi.. Önce tuzIer.. Haşa huzııru.'linizden domuz su Kantoron beyefendi hazretlerine... lu kurabiyeler yedik.. Arkasmdan biı söyledi.. Sonra giüdü.. Eh bend?niz do cukları... Torpil biçimi sandüviçler.. Kantoron Sulanma, şimdi pas gibi L'iraz kcyiftim.. Madamı gıdıklayıvarÜzerleri menevişli çukuleteli çörekkr.. ayırınm!. Zaten ba;;mda ateş yanıyor.. bardak o meretten içtik.. Arkasından efendime söyleyim yalancı dolma.. Bir dim. Neler, neler.. Yeni gelin gibi kızarmış Ağabcyciğim saka ediyorum, şaka! Aman Lapçm! Rezalet. bardak daha... Sonra ne yedimdi?.. piliçler.. Pişik olmuş bebek apışı gibi Yahu sen şaka nedir bilmez misin be!. Niçin beyefendi?. Bunda terbiyeSöylesene Kantoron ağabey. kıpkırmızı kesilmiş etler... Biraz gül kuzum gül.. gül de güller ye mugayir ne var?,.. Ziftin pekini yedindi... Rozbiftir o.... açılsın.. baldıran suratlı herif. Kadın ne yaptı? Yedim mi dersin?. Vallah, hatı Neyse, bize adı değil tadl lâKantoron Sapıttın Lapçm. Ben gi rımda değil... Ha!. Alafranîja rtvani zım beyefendi! Garsonlar iceri~ir.de Kadın kocasma beni gösjererek yedim.. Arka?ından bir bardak daha • kel en besilisüs dedi. paroa parça yemijler var bir su daÇ'.tı diyorum... Ah beni bırakıp nerelere g'.J'.yor hoşaf.. Onun arkasından ne yedinn ne yorlaıdı, sordum.. Bol!. dedi'cr. Bolsa Kantoron Sus bre hımbıl! Kadın içeüm, diye başlsdım içmeğe... IgHkçs sun sultanım!. Atı:a beraber, kanca ba yedim?. Hindi.. Tamam.. Hindi yedim. kocasına bundan ötürü fransızca .Quel bayıhrım. Malumurarafet... imbîcil!» dedi. Bu da... iştshım açıldı, açıldıkça yedim.. Tle de raber... Şuradan şuraya gitmene mu Derisine Tavuğun derisile gerisi.. Ağzmıza lâyık istakoz (gert!. diye geyirdi) Anvan saade etmem. GiJcrsen boşal... Bana öyle geimedi.. Ha;ii ba^ım Lapçın'ın sarhoşluğu pek şirin olu beyefendi!. (gert!) teftih oldu da ba sıfırla kesilmiş de,. «Bu kel herif iyi efeadim,. teftih oldu.. Ayıbdır araa be I \I»C l > KOKTEYLDE • Yazan: Burhan Felek sana! Doğrusunu söyleyim mi bey^fendi! Eendenizin fransızca ile başım hcş değildi.. Her sene fransızcadan sıfır alırdım.. Hem de sunturlu sıfır... Sıfırın sunturlusu olur mu vahu? Olur bayım! Bizim zamanımızın Eifırlarımn gözü toktu.. Şimdiki sıfırların gözü açık.. Grameri su gibi biürdim amma dilim dönmezdi beysfcndi.. Hele bir gözü kör olası... Öteki gözü neden açık kalsrn.. Otski gözü de kör olsun bay;m! Emredersiniz.. Öteki gözü de kör clası bir kafikilatif, acektif vardır. Kalifikatif de şuna! Kalikifatlf. Olmadı Kakılilatif. Gene olrr.adı.. Kafiki, kaliti, katili.. Tutmadı beS'efcndı... Kantoron Bırak.. Başım döndü herif.. diyemiyeceksin.. Sana olnvjş olacak.. dedikten sonra: Gördün, a Felek! Geçende roeyhanede hani ben biraz olmuştum ya! Biı herif o zaman evliya gibi görünüyordu» Al malını da şimdi koy rafa! ( L a p ç ı ^ dönerek) düş önüme hırpanl!. HaC bakalım! Başka yerde de oynatacağınu Allaha ısmariadık.. Oynarız bayım! Baaaaş üstünef Benim karnım tok olsun yoksa!.. I='ediğin yerde oynanm ağabeycifin.. Ve Kantoronun önüne düjtü çıktı... beslendi!» der gibi ar.ladım... Ben Aman Lappm! Sen bu kadar da fransızcada zayıf mısm! Hani Sultaniyi bitirdiydin? Ayol.. Kadın ne budala herif! dîmiş
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear