28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 20 Mayis 1945 Bir Pazar Hasbıhali İstanbul ve cıvarında Kalaylardân nasıl gezmeli ? Yazan: Dr. A. Siiheyl Ünvsr Bugiinlerde sevdiğim bir arkadaşımla Boğazın ortasına kadar uzandık. Gittiğimiz vasıta ile kısa süren yolculuğamuz bana şu ilhamı verdi: Yaz geldi. Boğaziçinde nasıl gezmeli? Bu konu zihnimi kurcalamağa başladı. Boğaziçinin her çeşid eski ve yeni gezintilerlr.i bildiğim için düşünmeğe basladım. Buranın uzak ve yakm tarihini bilenler ve biraz yaşıyan'ar çok iyi takdir ederl=r ki eski gezmelerle şimdikiler arasmda açikâr farklar vardır. Evvelâ haftanın tatil günlerinde Istskli ve isteksiz ziyaretlerde bulunanlar mevcuddur. Bunlar hususî ziyaretçilerdir. Bahatsız olarak. eziyetle gidebilenler, çok sıkıntı ve zorlukla da dönerler. Bu gitaenin ve dönüşün zevkini tasavvurda bulup da zorlukları hasebile vazgeoer'.er de az değildir. Bu ziysretleri garel.r. Kış mevsiminin kaoalı eğler.ce yerteri, yaz gcV.nce hckesten önce Istanbuldan Bogza göç ederler. Fakat b j yerlerin kışl:k kılıklarmdan yalnız bir farkları vardır. Kimse parasız etrafa T toplanıp istifade etmesin dij e her taraf kapahdır. Ancak iistlerl açıkhr. Oradan biraz hava gelir. Ön taraf deniz kenarındı i*e bu v?ziyetten o s:raları vaktile numaralarıle tutanlar faydalanabilirler. Buralarda hep kapalı yarlerin ahenk ve r.detleri yaşar. Vapır 6ikmtısından kıırtulanlar kendilerini bazı zoraki te: : rl?rle buralara kaptınrlar. Üstelik de jîördüklerinden üzülürler. Işte bu bir Boğaz gezintisi sayılır. Fakat maalesef bu gibi yerler kalkaCE3Z, zira bunların da kışhk ve yazlık merakhları vardır. Bu yerler açık oldukça müfter'siz kalmazlar. Buralan ve bunların müşterilermi de geçelim. Boğazın tadını çıkararak yapılacak gszintilere kendimce misaller vermekle asıl bahsime gelivorum: Meselâ oturduğunuz evde öğleden sonra tok karnına, Eminönünden Bebek tramvayına biner, Bebekte inersiniı. Oradan yavaş yavaş yürüyerek Rumelihisarına gelirsiniz. Kenarda kahvede dinlenirsiniz. Az sonra kalkarsmız, deniz krymndan Balta Limar.ma kadar yürürsünüz. Orada sahUe konmuş sıralarda otururBunuz. Dinlenince kalkar, üçüncü merhalede Emirgâna gelirsinlz. Ağaç altınds oturur, temiz bir çay içersiniz. Akşan (izeri vapura biner. evinize dönersir.iz. O gün Boğazm dörtte birini doya doya gezrr.iş, görebileceğiniz yerleri, yer yer cturarak yorgunluğunuzu dinlendirtnişsinizdir. Memnun, akşam yemeŞini ysr, hemen yatar ve bir haftanın yorgun'.uğunu çıkarmış olursunur. Diğer bir gün gene öğleden sonra tok karnına Köprüden Boğaziçine glden vapura biner, Emirgânda inersiniz. Oradan yürüyerek. yollarda dinlene d i i lene ya Yeniköy tarafına yürürsünüz, yahud Emirgân konısunâ çıkar, veyahud Bebeğe dönersinlz. Yollarda kır fcahvelerinde oturur, dinlenirsiniz. Bebeğe döndünüzse tramvay veya vapurla dönersiniz. Eğer bir köyde sevdiğiniz bir yerde oturmak veya gezmek istiyorsamz gideceğimz yer doğru orası olmahdır. Mese'â beş yüz senelik Rumelihisarını geznek ve görmek istersiniz, onu yukarda saydığım gezintiler arasmda yapamEZsmız. Anadoluhisannın bir hususiyeti vardır. Oraya mısır zenıanı rağbet fazladır. Bir gün de vapurla Beykoza gider, orada kahvede oturur. gene vapurla dönersiniz. Yahud Kavaklara kadar gider, vapurdan çıkmadan avdette seveceeiniz bir yerde oturarak dönersiniz. Bunu mehtab zamanlarında geç vakit de yapabilirsiniz. Emsalsiz bir gezinti oiur. İçkill ve dansh yerlere gitmek istiyenlere sozüm yoktur. On'.ar nasıl isterlerse yapsmlar. Benim maksadım Boğazm güzelîiklerinl tattırmak ve haftanın yorgunluğunu istifadeli bir surette dinlendirmektir. Bütün gezmeleri burada sıralıyacaa deği'ıim, bunları yazmağa kalkarsam sahifeler dolar. Bakmız, şunu da söylemek isterim ki yann bir defa gidılen yere on defa gitmenin tadı yoktur. Her hafta bir ba=ka yeri seçmelidir. Yıldız bahçesine bir defa mutlaka gitmelidir. Bir kaç defa gidilmek istenirae parça parça yerlerinl görmeği ayrı gezmelsre bırakmalıdır. Bu gezintilerden üzüm mevsimine rastl'.yanlarının bir kaçını üzüm satan bağları ziyarete ayırmayı unutmamahdır. Bu arada şehrimizin âbidelerlnl görmeğe de günler ayırnıalıdır. Meseiâ Ayasofya camiini gezmek Boğazda ve dığer yerlerde oturanların bir günlük gezme programını doldurur. Yedikule, Süleymaniye, sur harici ayrı birer gezme mevzuudur. Boğazın Anadolu yakasında gezmeler Rumeli tarafında olduğu gibi olmahdır. Sabahtan yola koyulmayı kararlaştırıp da sepetlere yiyecekleri doldurarak gitmekten çekinmelidir. Bu, gezmenin tadmı ve güzelliğini kaçırır. Bizde rahat rahat oturup, serpilecek, dinlenecek ucu bucağı olmıyan korular azdır. Çayırlar çok kalabahktır. Insan oralarda yemek yemekten bizar olur. Gazinolara gelince her an lokmanm boğannıza dizer ve lstiskal ederler. Tabak vermezler; su vermek istemezler, yer ldrası, masa klrası isterler, bütün müşküiâtı gösterirler, hulâsa o gün olmadık nezaketsizliklerle slzl üzer, oraya glttiğinize plşman ederler. haberleri Madde ile ruh arasınâa sallanan dünyamız Prof. M. Sekib Yazan : Son fizik nazariyelerine geHnciye kadar ki bunların pratik manevî tesirleri henüz başlamamıştırkesin kanımlara, atalete tâbi minicik cisimier gibi tasa^'T.'ur edilen maddede, insan da dahil olmak üzere, tabiat yapısınm esasını gören materyalizmin yanmda onunla taban tabana n d .bir spirtualizmin bütün Avrupa felsefesinde devam ettiği eörülür, Ruhun mucizelerine inanan, bütün çiir'ıeri hissikablelvukular, tefe'üller, yürekten gelen peygamberiiklerle dolu olan güney kavimlerinin, bilhassa cermenlerin muhaceretleri, bunlara katılan hıristiyanlık ruhu AvTupa spirtualizminin mayasını teşkil ederken gene ayni Avrupanuı kuzeyinde hâkim olan paganizm fizik hâdiseleri tanrılaştınyordu. Dinî duygularla yaradana kadar yükselen şimal kavimlerine mukabil cenubda Yunanlılar dış tabiatın harikalarına, plâstik güzelliklere ve tabiat dramına meyyal bir dünya görüşile kaynaşmış bulunuyorlardı. Bir tarafta maddeye sihirle, ruhî ku\\etler!e hâkim oîmak, diğer tarafta dı? tabiatı gene kendisile nçıklamak, ona kendi zaruret ve kanur.larile hâkim olmak temayülü galibdi. Ilim. bu temayülden, duyular ve tecrübeler âlemine teveccühten, ahlâk ve din de sırlar ve sonsuzluklar âleminin uyar.dırdığı harikulâde ve ölümsüz kıymetlere saHb olmak temayülünden doğdular; vicdan, ruh, adalet, hürriyet, hak gibi mane.î mefhumlar da hep bu temayülün evlSdları olarak ölmez kıymetler halinde insandaki manevî özelüğe maledildüer. Bu suretle <Tabiat dramı» yanında blr de <Ruh dramı> duyulmağa ba?ladı. Memnu me>vanın yenilmesi, Âdemle Havvanın Cennetten kovulmaları, Habil Kibil fsciası, Nuh tufant efsanesi ruh draraının bize kadar gelen ilk menkıbeleridlr. Tevrat, İncll, Kur'an dediğimlz kutlu kitablar hep bu dramı duyurmağa çalışmakta, onun lbret vericl tarihlnl nakletmektedirler. Bunun için tabiatın kaderi ysnmda bir de Insan iradesi, insan ruhunun kaderi özel biı mahiyet almış bulunuyor. Materj'alistler insan kaderini tabiatın kaderine bağlamak suretile tek bir kader tanıyor ve bu kaderin şaşmaz bir zaruret ve musyyenlyet Içinde her şeye hâkiro olduğuna inanıyorlar. Ilim de materyaîlst prenslplere dayanıyor, yalnız hiç bir mezhebcilik gütmediği gibi insan mahiyetinin karmaşıklıgı dolayısile kesin hükümler vermekten de sakındığı için daha riyade pozitivist bir vaziyet almak zorunda bu'.unuyor. Fakat ne de olsa, ehlâk, dln ve hukukta hüküm süren spirtualist telâkkile ilrrrî rihniyrtin gahb olan materyali^t temayülü arasmdaki zıdlık uzlaştırılamaz bir halde olduğundan mantıkî bir zaruretle düşüncede şüpheciliği, gidiş ve aksiyonlarda tereddüdlerle kararsızlıkları doğurmak dn'.ayısile kıj'metler telâkkisinde bir anarşi vücude getiriyor. Niçe'nin insanlık için yeni kıymetler ve üstün insan araması bu zıdlığm vahameüni kuvvetle duyan ve duyuran tepkilerin başır.da gelir. Bu tarzda blr ikilik içinde insan ruhu sarhoşlar gibi iki yana yıkılarak gidiyor, çıkarına göre prensip deâiştirmek suretile karaktersiz bir hayat yaşıyor. F.ğer ahlâk, adalet, hürriyet ve hak kıymetleri tabiatın mekanık ve gaye?iz güdülerine irca olunamıyacak kadar özel ve insant iseler ticaret. sanayi ve ekonomik hayat ile ?ahsî 19 Mayıs piyangosu Dün Ankarada yapılan çekîlişte 385941 numaralı bilet yüz bin lira kazandı Millî Piyangonun 19 mayıs 1945 çekili?i dün Ankarada Sergievinde saat 13,30 da yapılmış v« çekiliji kalabalık bir halk küüesi takib atmiştir. Bu çekiüşte ikramiye kazanan a\nnaralan aşağıya yazıyoruz: 100,000 Ura. kazanan nutMft 385941 50,000 lira kazanan i*um«ra 082076 25,000 Ura kazanan numoralar 049837 193814 10.000 Ura kazanan numaralar 035408 141012 143408 244279 350884 muamele vergisi ahnacak Defterdarlık, Vilâyetten 2000 lira istiyor ! Tunc ' Yapı ve Kredi Bankası vasıta'üe resmî miıesseselere ve memurlara verilmekte olan kalaylarm karışık olduğu hakkmdaki iddialar üzerine tevziat durdurulmuş ve bu kalaylarm muhteviyatı hakkmda bir rapor verilmesi ıçın Ticaret Bakanlığı laboratuvarma gönderilmişti. He.nüz bu rapor vilâyete gelmemiştir. Fakat Vı'.âyetle Defterdarlık arasmda yeni bir mesele ortaya çıkmı?tır. Külçe haiinje gelen bu kaîayları memurlara ve diğer alâkadarlara te\Tİ edebilmek için Vilâyet bunları Darbhaneye göndererek çubuk haline koydurmuş, bunun için de bir hayli ma'raf yaparak bunu satış fiatına ilâve etmiştir. Çubuk baline getirilen kalaybrın mühim bir kısmı 80 gramı üçer liradan memurlara tevzi edilmiçtir. Iş bu şekilde devam ederken, Defterdarlık alâkadarlara mıiracaat ederek külçe halindeki bu kalaylarm çubuk hpline sokulmak suretile han» bir maddenin mamul bir hale getirilmiş oldus*unu, binaenaleyh 2000 lira muamele verSisi verilmesi iktıza ettiğini bildirmi^tir. Çubuklar dağılmış o'.duğundan alâkadarlar bu taleb karçısmda müşkül vaziyete düşmüşlerdir. Bu verğinin verilmesi için kalayları alanlardan tekrar para toplanması iktıza edecektir. 4(îl) Eaplı kanun gereftinee maaşlı memurların ücrette geçen hlzmetlerlnden on senellğlnin hesablanarak tutarından rıizde on aldat kesllmek »uretü» üoretll hlzmetln teltaüdlüklerlne eklenmesl hakkındail kanun beledlyelere do teçmtl edlldi. glnden Istanbııl Beledlyesl bir yayın yaparak lstldalann kabul mllddetl olan 30 mayı» mkfnnına kadar müraoaat edllmesl 1Uzumunu blldlrmlştlr. Ucretten maaşa geçen memurlar veya zümrevî bu'jr. rr.er.faat ve kazancların insan mahiyetinin bu ana kıymetleri etrafında dönmeleri, onların cazibesi etrafında toplanmalan, onlarla aj'dmlanmaları iktıza eder ki manevî birlik de ancak bu sayede mümkündür. Geçen Büyük Harbden sonra Ikinci Cihan Harbinin ona rahmet okutacak kadar zaümane olması manevî anarşinin ne hale geldiğini bütün çıplakiığile gistermiş bulunuyor. O halde ki eğer dıişünen, gören, duyan blr dünya varsa tarihin en lbret alınacak anlarmı yaçadığmı da anhyacaktır. Fakat ne yazık ki Yahya ^rtemalin dediği gibi <Insan bu darı köhnede bir kere sag oluyor» ve her neslin acı ve tatlı bütün tecrübeleri «onraki nesillerin elinde kendi tecrübe veya tecrübesizliklerine göre yorumlandığı gibi bunlar tarafmdan yaşanmamış olduğu için mücerred hatıralar mahiyetini alır. Dünyanın büyük blr çokluğunun henüz görenek hayatı içinde bugünkü seviyeden çok geri bir halde buluııması politika ve kuvvet ihtiraslarına istedikîeri gibi at oynatacak imkânlar veriyor. Dünyanın uyanma ve kurtuluş hamleleri yapması da bundan dolayı gecikiyor. Dünyanın uyanma ve kurtulması sadece hukukî değil, içtimaî ve ekonomik bir adalet daire.=inde bugünkü seviyesinin yükselerek dünyanın kaderi ile ilğilenebilecek bir şuur ve irade kazanmasına bağlı olduğunu en iyi takdir ederek ona göre devamlı bir surette çalışma yardım ve rehberliğini yapacak olabilenler her halde en ileri ve en kudretli milletler olficaktır. Yalnız bunlar bir değil, bir kaç tane olduğu için İyi niyetlerine rağmen kuvvetlerine alda narak hususl menfaatlerl ugrunda çatı?mftk tehlikeslnln ftnüne reçecek kadar metln olına!a.n ve erlşilmek lstenen yüksck ideaile mütenasib bir asalet ve fedakârlık göstermeîeri lâzımdır. Bu yapıldığı takd.rde korkulacak veya müessir olabilecek mühim hiç bir mâni ve tehlike kalamaz. Atalarm tBalık baştan kokar> sözü her zaman için doğrudur. Çünkü en büyük iktidar daima başta ve başlardadır. Bu iktidar nereye sarfedilirse alınatak netice de ona göre olur. Bunları söylemekle küçük ve gerl miiletlerin yan geüp her işi başlara bırakmaları ve nihayet bıktırmaları akla gelebilir. Fakat ciddi ve hakikî bir yardım ve rehberllk olduktan sonra, ufak tefek ârızalar olsa bile, dünyamn umumî bir güvenlik ve emniyet dairesinde işbirliği yapmaması İçin esaslı ve hayatî hiç blr sebeb kalmaz. Kaldı ki tekniğin bugünkü ve yakın bir gelecekteki harikalı vasıta ve kuvvetleri sayesinde bütün dünyayı güvenlik ve eğitim clhazlarila örerek devamlı bir surette lşlemek her halde pek kolay olacaktır. Yalnız bu müsterek ve umumî gayeye engel olabilecek her türlü kapalılıklarm önüne geçmek !âzımdır. Milletler maddî ve manevî bir çok surlarla mahsıır bir halde yaşamağa devam ettîkçe birbirlerine tabiatile emniyet edemezler. Eğer dünya görüşlerinin esasta birleşmesl, kıymetlerin müsterek bir hale gelmeleri. madde ve ruh arasındaH Ballanmnlarla bunların doğurduğu nnarşi, şüphe, kararsızlık ve karakterslzliklerin kalkacağını umuyorsak bu ancak umumî bir güvenliğin dünvaya hâkim olmasile mümkün olacaktır. Korku ve ümidsizlik içinde hlç blr fazilet yaşıyamıyaeağı gibi hiç bir ideal de kök saİamaz. 5,000 lira kazanan 2,000 lira kazanan 005212 067791 102051 196792 233365 269S59 301806 328878 390294 010359 029632 068680 089059 100107 124988 155658 176077 185730 212574 244448 277173 296735 320714 344212 3G2386 395932 006492 033304 073595 076956 150640 152088 198454 200957 241139 252234 274886 288522 303740 319382 334130 354008 392806. 012246 032197 069572 093257 100658 127984 156311 178885 192692 216877 245451 282472 297320 325485 349961 363864 396426 numaralar numaralar 063493 097922 175584 218824 267713 297744 322680 375299 065566 1OÛO62 189169 227413 269553 3O0?40 324139 389737 005799 053620 088771 119519 138402 158227 182096 214074 334145 344019. 034500 091157 155004 211805 265065 296838 320573 362851 1,000 Ura kazanan numaraiar 021746 055757 082957 099860 117800 152917 171618 183919 205617 244223 273*5]9 293581 305128 343195 362192 3Ü2532 015086 020423 021654 043455 044466 046250 074935 076580 081978 094298 094318 098075 101392 109260 109331 143857 145923 149946 166701 168169 174283 180582 180928 181998 193761 199618 202553 221120 222177 234768 24S728 255216 257104 283889 286250 292218 297740 298859 299073 327510 330898 340039 350393 354279 355389 372538 375693 386387 398242 398906. 500 Ura ikramiye kazanan numaralar Prof. M. Şekib TUNC ««• Seriyi Hazırlıyan Reşad Ekrem Koçn H&valann ficak gitmesl Uzerlne balık lhr&cı lmkânları ortadan kalknuş ve torik akını da devam miglnden balık flatlan görülmeınlş dcrecede dttşmüştür D'Jn Balıkhane ve clvannda halka küosu 1 kııruşla ", kuru? ara.mda torlk satılmıştır. Tunanlstuna balık lhracı için geç Tertlmlş olan 2."ı ı.OKl llralık Usannan hlç lstlfade edllememlştlr. Yunanlstan bu r.ıevslmde daha eıcak olacağı lçln v« e'.de eo6uk ha*. a tertibatlı t*kne'.er bulunn.adıgından ancak eylul ba?:nda tekrar lhracat yapılabliecegl ümltî ertl'.mektedlr. Bu haîden Boğazda az şlkâyet olunur. Bulgarlstanm, tayln edllen bfllge'.erlna ama Adaların bilhassa büyüklerinde bolık gönderllmekte v« karşılık olarak kocan sıkıcı torluklarla karşılaşırsmız. O mür getlrllmektedlr. tarafiara bu şekilde bir gezinti yapan tstanbulda et niçin pahalı? Blr turlu yoluna glremıjen et lşlnln halll bir dsha gitmez. 0nun için kalabaiık gezmeğe çıkanlarm perişan hallerini lçln Beledlye Iktısad müdürlüğünds salı günu blr top'.antı daha yapılacaktır. farketmemek mümkün değildir. Çok Ankarada koyun flatlan çok düştüğü ve defa bu gezintilerln tasav\ruru ve baş Izmlr ve clvarLnda da ılatlar ucuzludığı langıcı hoş* giderse d« »on tarafları halde Istanbulda yüksek tutulmakta&ır. Be'.edlye kuzu etlne de flat koymak lstecan sıkar. mekte, fakat kasabl&ı bu fl&tı geclktlrmeğe çalışmaktadırlar, Arkada?ımız Nanıık Gorguç, gazeteclllk havatmda yırml senedenberl tcp'.adıjı mııhtellf olaylara »ld fotograflardan nıürokkeb tertlb ettUİ serglslnl dün saat İS de Beyoğlu Halkevlnde Beçkln bir teylrci kalabalığı onünda açmiîtır. Bergl büyilk blr n'.âfca top'.amıçtır. 1 kuni|a torik Denlzyollan idareslns ald Maltepe TS. puru dün saat 10 seferlnl yaparken BeDek lskeleslne yüı metre knla kar&ya oturmıijtur, Oturma anl olmuj ve vapur yan» do§ru ynlpalftmıştır. Yoîcular heyecana düjmüş>r hattâ aralarında bayılanlar blle clmu?tur, Bu vazlyetl gören sandallar volcuları almak lsjemişlerse de kap»an buna mU<ıaade etmemtçtlr, Bu sırada oradan geçmekte olan 71 numara İle GBztepe vapnrlan Maltepeyl kurtarmak içternlşleree de muvaffnk oîamamıçlardır. Blr buçuk saatllS blr çalışmadan sonra yolcular HS numaralı vapura nakledKmlçler ve Maltepe de röraorkörler tarafından kumlardan çekllmlştlr. Mallepe vapura karaya olurda Eümerbank, meır.urlarla dar gellrlllere lyl clnsten ]Q 22 llraya elbtsellk kumaş vereceÇlcden bordrolann hazırlanarak bankaya müracaat edllmesl lürumu blltmum devalre blldlrllmlştlr, DOn sabcıh Şlle acıklarmda Omer Kaptan Idaresir.cîekl ı s tonluk Slyaml Bahrl lslır.U yelken'ılye 200 tonluk hüvlyetl meçuul blr motor çarparak, Sîyaml Bahrlnln ağır BUrette yaralanmasma sebeblyet vermlştir Omer Kaptan ve yeikenlldekl beş tayf» kıırtulmus!ür?a da, tekne tamlr c illemlyecek blr hnlde den'.rde bırakıîmıştır. Memurlara elbiseltk kuntaş veriliyor Iki yelkenli çarpıştı Bar.at Er.itltü^ü talebelerlnden Ne]ad Acemlleri yetlştirraek üzere açılaeak Olcan admda blr gene, Dolmabahçede dekur.lar lçln kRyıdlara başlanmıştır, nize girerken başı blr kayaya çarparak yaIsteklllerln lkl fotografla Emlnöntl Hal ralanmıı ve kaldırıldığı hastanede 61müşkevl btlrosuna müracaatlerl tür Bale kurslan Denize girerken ö!dü Namık Görgüç'ün sergisi açıldı EVLİYÂ CELEBİ SEYAHATKAMESİ 4 Renk Kapak Ve İç Sahifelerde Bir Tablo llâve İle 3üncü Cildi Çıktı, Fiatı 150 Kuruş. • S E M t H L U T F t K I T A B E V I •• B U A K Ş A M S A A T 2 1 de Son dört rakamı (0990, 4709, 5240, 6062, 8160) ile nihayet bulan 1.200 bılet 100 lira ikramiye kazanan numarilar Son üç rakamı 1280, 488, 507) ile nihayet bulan (1200) bilet. 50 lira ikramiye kazanan numaraZar Son iki rakamı (13) ile nihayet bulan (4.000) bilet. 10 Ura ikramiye kazanan numaralar Son iki rakamı (44, 90) ile nihayet bulan (8,000 bilet). 5 Hra ikramiye kazanan numaralar Son rakamı (0) ile nihayet bulan (40.000) bilet ikramiye alırlar. 100.000 lira büyük ikramiyeyi kazanan 385941 numaralı biletin bir parçası Ankara, bir parçası da Taşköprüye satılmıştır. 50,000 lira ikramiyeyi kazanan 82076 numaralı biletin bir parçası Merfine, bir parçası da Trabzona satılmıştır. 25.000 şer bin lira ikramiye kazanan 049837 ve 193S14 numaralı biletlerden iki tanesi istanbul, birer tanesi de Kayseri, Mecldözü ve Manisada satılmıştır. 10.000 er bin lira ikramiye kazanan biletlerden 3 tanesi istanbul, birer tanesi Ankara, Izmir, Bitlis ve Nazıllide satılmıştır. 5,000 er bin lira ikramiye kazanan biletlerin altı tanesi istanbul, 2 tanesi Izmir, birer tanesi de Soma, Sine, Denizli, Erzurum, Rize, Muğla Kocaeii, Eskişehir, Samsun, Manisada satılmıştır. Bu Harbin Karikatür Albümü Pendlk Tapuru d ın sabah Rumelihlsanndan Köprüye gellrken Eumellhlsar İle Bebek »rasmda blr gencln denlz» düştügü görülmüştür. Olay üzerine vapur derha! durdurulrauî ve denize sandal lndlrllmlştlr. Yapılan bütün araştırmalara ragmen gend bulmak mümkün olraamıçtır, 8on ay zarfmda çehrımlzde ekr.ı^k karne«l tevzlatı Şlu.rıO 1 adedlne baliç clmuştur, Bunun 83Q.OOQ küsııru eşhasa verilmi?. mütebaklsl blrllklerde kalnnştır. Fınnlara verllen \ın da 3151 çuvalde • Zı '"T 2 kilodur. Ekmekler karneaiz tevzl 2 !l edlldljŞI zamankl unıra «arflyatı lse 3'2< K1 çuvaldı, Bu ltlbarls serbest saf.?la Xarne İle eatış arasında hemen hemen fark kalmsımış glbldlr. Ilgllller «eytlnyaftı Tesalre tevail lçln kart tevz'.lne devam edllmekle beraber ekmegln serbest eatıçmda malızur olınadığı llerl sürtnektedlrler. Vapurdan denize düşen çocuk bulunamadı No. 2 B U G ü N Herkesin takdir edeceği. fevkalâde renkli bir kapak. iki yüze yakın karikatürle dolu bu nefis eser Ç I K T I . Ikinci Cihan Harbine aid olayların Türk zekâsiİe tesbit edilmiş hatıralarını toplu olarak istikbale saklamak Isüyen okuyucularıma hemen almalarını tavsiye ederim. Fiatı 150 kuruştur. Çıkaran: MELEK S İ N E M A S I N D A Hâtırasını asla unutamıyacağuıız blr ?aheser: Şehirdeki un sarfiyatı KAYBOLAN SES Bir genç kızın yaçamak hırsını, insan ruhunun aşk ihtiraslan içindekl buhranlannı, acı ve ıstırablarını ATİLA REVÜ OPERETİ lunar B. Haftanm en muhteşem eserini DEĞİŞEN . TAKSİM: DÜNYA TİYATROSU Mükerrem Kâmil Su Gflzel ve sürükleylci kalemlle bu romanında tas\ir etmiştir. Fi: 150 Nüessesesi K N A PP ATES ALTINDA Baş rollerde : ROBERT YOUNG LARA1NE DAY ve Amerikanın yeni SHİRLEY TEMPL'I küçük yıldız S perde 10 tablo CUMARTESİ Te PAZAR Saat 16 da MATÎNE Telefon: 42633. Yerler numaralıdır. Konsumasyon yoktur. İNKILÂP KİTABEVİ Halefi Sebastian Hübîsr ve Ş. Didar Hamarat Kolle!t'f Şirketi BOYAMA. APRETAJ ve TE^n^LEME FABRİKASI çalışmasma devam etmektedir. onu anlst! Anlattık ya işte! Daha ne söyliyelim?. Yemek, çamaşır, ütü, ortnlık süpürme, halı silkme yapr.T.am.. ha yüz numara da yıkamam.. banyo da temizliyemem. Ama kendim girdiğim zaman temizlerim. O başka! Bazı geceler sinemaya çıkarım.. «Yandım Ali» ağabeyim gelip beni alır... Onun için bir anaMar verirsir.iz. Gece belki geç dönerim de.. (Hanıma) Hanımefendi, arpsıra bana e=:kilerinizien bir fistan falan da verirsiniz elbette... Ha terlik de isterim.. topuklu... Düz terlik ayak bilck'erimi kaînlaştırıyor.. hsftada bir gece konce.. altmış lira da ayhlî isterim.. tabiî yılbaşında, bayramda falan elbetle... Ben dayanamadım: Kuzum ssn hizmetçi olarak rnı geleceksin, yoksa... Bey tamamladı: Yoksa mfctres mi?. Kız şahlandı.. A, o nasıl !âf öyle! Ben böyle sizin gibi emekli erkcklere tenezzül eteeydim hizmetcü.k eder miydim. Ne bileyim ben kızım! Eskiden bu senin söylediklerini yapanlara (odahk) denirdi. Şimdi metres diyorlar.. Hanım atıldı: Sekla mıydın sen?. Bunları beı> yaparım, altmış lira da cebimde kalır.. hem de beyin mertesi ben olurum. Haydi bakalım sen buradan çabuk çik! (ve fransızca devam etti.) Quelîe chipie! (Ne şılhk). Fan fin fon sensin! Tuuu yüzünüze!. Kan^mam lâr.ım geldi... SUE! Terbiyesiz! Haydi.. çik dışarı.. lüzumun yok.. şimdi senin haddini... A a a! Şuna da bak! Sen ne karısıyoroun! Keyfimin kâhyası mısm? Çıkmıyacağıra işte!.. Ben senin bil M A R G A B E T O'B R İ E N diklerinden... Derken kapı çalmdı.. bu sefer bey kalktı açtı. İri M sesler... İçeri girdller.. Bir polis, bir de kırklık kadın. Balona girlp kızı görünce kadın bastı feryadı: İşte budur.. çok rica ederim. Tutunuz buna! Fustanlarımı çaldı. Biz şsşırdık.. polis kıza sordu: Adm ne senin?. Şehka.. Sen bu madamm yanında oturdun mu? Oturdum.. Neye çıktm? Beni müsyüsünden kıskandı.. Kadın şaşırdl.. Ama ne yalan.. je vous jure çok fena kan... Sus! Fena karı sensin! Davacıyım pülüs efendı! Polis sokuldu ve kızın eteçini kaldcmasile kadının bağırması bir oldu.. Işte fustan burada. Singaıada yaptırdım madam.. iki yüz elli lira. Çalmış... A! Utanmaza bak! Neden çalayım.. yakışıyor mu diye giymiştim.. ustümde unutmuşum.. Polis fa7İa lâf ettirmedi.. YAZLIK MAKStM Bey bir grip, hanım bir kriz geçirmişti. Yalnız telefonla hal hatır sormak ayıbdır, ayol bir kere uğrayıver, dedilsr. Ben de evvelki sabah saat on bire doğnı onlardan geç tim. Siz «onlar> 1 bileceksiniz. Bir kere daha bahsetmiştim. Haniya bir gün gitmiştim de hanım bana kemanla (Kuğunun ölümü) parçasını çslmırtı. Irte o aile. Beyi gene hayattan bezgin buldum. Hanım her zamandan daha fazla kemana bağlı. İçeri gırdığim zaman Macar rapsodisinin ikinci kısmını çalıyor, bey de paspans açıyordu. ilemnun oldular. Aman ne iyi ettiniz de geldiniz.. d^H"i'.er. Ede ne yapacaklarını bilmiyenlerin »•'ıtersddid sükuneti vardı.. Admı unuttum, Vıki miydi? fino köpeği biie ellennin üzerinde yatırdıgı başmı kaldırıp bana bakmadı. Kahve istemeaim.. Hanım Ş harfine ıslık çalciırarak: Blr şokola almaz mısınız?.. diye şu rr.endebur şekersiz «madlen» lerle dolu bir kavar.ozu sundu. Hatır için aldık. Bu kâfir şey benim tükrüğümü kurutuyor, boğazımm kenarlarma sıvanıyor, yutamıyorum, zorla dfeğil ya! Insan herşeyi yjtabilir mi? Kekadar uğraşsanız baz» adsmlsr bazı şeyleri yutamazlar.. be.ı de bu güç yutanlardanım. Bey lâî etti: iyi ki kahve istemediniz.. hamm iyi kalıve yapamaz... hizmetçi de jritti. yenisini ısmarladık. Daha gelnladi. Bekliyoruz.. Ya! Neden gitti? Bey cevab vermedi. Hanrm atıîdı T Flörtile evleneceklermiş.. Kim o? İki numaranm ahçısı.. Ey?. O d a yerini bıraktı. Kız «biraz hayat yaşıyacağım. Bıktım artık pinpon yüzü görmekten, ah oh Işitmekten» dedi.. aşağıki ahçıyı da kandırdı. Iklsi birden çıkıp gittiler.. Vah vah! Efer'dim bu adam derdi gerçekten çok güç!. Ha diyince rabıtalı bir adam bulunpmıyor!.. Ya raaceralı, ya mıymmtı, ya sekiz kapının ipini çekmiş şeyler... Bizimkinden memnunduk. Ben çok merr.mındum. Hergün kız gelip keman dinlerdi. Lâkin.. neyse... Bey atıldı.. Kabahati bana atma kuzum!. Şıllığın biriydi.. evli barklı adamı ayarttı, işinden de etti. Guya Sirkecide ahçı dükkânı acacakmış!. Bu sıra kapı çalmdı. Hanım muttasıl tellerini tıngırdattığı kemanmı yandaki etajerin üzerine bırakıp kapıyı açmaja gitti, Viki başım kaldırdı.. küçük bir havlama denedi.. Biraz bekledik.. oturduğumuz salonun kapısı açıldı.. hanımın arkasından bir saçaklı haspa içeri girdi.. şöyle büfenin köşesine dayandıktan sonra: Siz adam Istemişsiniz.. berü idareden gönderdiler.. Bey sordu: Adm ne senin kızım?.. Nüfu'umda Zehra yazılıdır ama arkad?şlar'ı 1 ı^?'ıka) derler.. O ne biçim isim öyle? Bc£enemediniz mi? Hayır, neme lâzım! Yani isim tuhafıma gitti anlıyamadım da... Bir roman adı.. hoşuma gitti, İki senedir Şehka oldum. HİZMETÇİ Mİ, METRES Mİ ? Ben karıştım: Şahika olmasm.. Kız devam etti: Hem benim adımdan size ne?.. Ne diye çağıracağız?. Son çıktığım yerde beni matmazel diye çağırırlardı.. Neresi orası?.. Aman adını iyi beceremivorum Cinguguk diyeceğim geliyor... Bir kumparya.. işte onun roüdürü.. affelersiniz Musevî kendisi.. Ama neme lâzım iyi adamdı.. Neye çıktm?. Cadaloz bir karısı var. Bir kadeh fiski içtim dij'e kavga ettik. Vallahl de başka bir şey yapmadım bi'.lâhi de. nah şu nimete kör bakayım ki fnimet diye gösterdi^i büfenin üzerindekl çlko!r.*a kavanozu) bir şey yapyr.adm. Hanım kanştı: Absurde! Bey sordu: Bonservisin var mı?. Yok.... Ama kefilim var.. Kim? (Artistik) barının sahibi Ali. Yandım Ali derler. O benim berşeyime kefildir.. Gu^ol.. ne iş yaparsm?.. Herşey yaparım.. toz alırı.n. efendicağızıma soyieyim.. sofraya bakarım.. kahve fincanı yıkarım... Yemek piçirmem.. Bizim ahsımız var* Yazan: Burhan Felek Kadm mı, erkek mi?. Erkek.. neden sordun? Ksdm ahçı olan yere gitmem de.. Niçin?. Orasmı ben blllrim.. kıskanc olurlar.. Kimi kimden?.. Evin beyini benden kıskanırlar da.. Hanım karıştı: Ridicult! Ne dediniz?.. Bey kanştı: sana değil kızım, köpe&e söylüyor. Ha köpeğlniz de var. Pek severim.. erkek mi?.. Evet, neden sordun? Dişiler ısırır da kıskanclıktan, onun için... (Köpeğe) Gel fido, fido, fido! KcV^k gözlivinin akını çıkararak yan yan baktıktan sonra pes perdedsn hırladı. Hanım sordu: Ütülemek bilir misiniz? Eh şöyle böyle.. ama büyük çarşaf falan ütül'yemem. ko'13rım ağrır.. alettrikten de korkarım.. Bir arkada ?ımı blr alettrikçi vurduydu.. Süpürmek? Makine varsa süpürürüm.. süpürge ile süpüremem. Kollarım ağrır. Çamaşır?.. A! Hanımefendi! Hizmetçi çamaşır yıkar mı?. Ne çamaşır yıkarım, ne bulaşık.. scnra ellerim berbad olur... Cilâ yapar mısmız? Âlâsını.. bakm (tırnaklarını gösterir) Tırnak değil... Parke.. yer cilâ;ı? Ha! Yapamam. korse ile diz çökülür mü? Bey kanştı.. Peki kızım sen ne yaparsan onu söyle de yorulmıyalım! îşte toz alırım.. yataklarmızı düzeltirlm. Sofranıza bakarım.. çaylarda eevris yaparım. Hanım söylendi: İdiote! Ne dediniz?.. Hayır bir şey demedim.. Kuzum siz vatandaş değil rr.isiniz?. Köpekle neden ecnebice konuşuyorsunuz?» Ben atıldım: O başka dü bilmez. Dışarıdan geldi.. Daha nesl?. Köpeğin de alafranga konuşamnı hiç görmedim. Kuçu kuçv dersin gelir.. hoşt dersin gider.. Ben devam ettim: Kızım! Sen üstüne vaafe olmıyan şeye karışma! Ne 15 görüyorsun Yürü! Geliyoruz ne ohıyorsun! (Gelen kadma) ben sana gösteririm, cadı karı... (Ve bize dönerek) Hepinize voyvo! Fan fin fon hanım.. sana nah! dedi ve dılini çıkardı.. çıktılar.. bey hafif hafif güldü.. har.ım biraz sinirli, kemanını aldı.. tellere dokunur dokunm^z ben izin tstedim.. Macar rapsodisini çok dinlemiştim de... B. FELEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear