Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
17 Mayis 1945 CUMHURİYET 3 Avrupa meselesiniıt halline doğru D ngiltere ile Amerikanm, Uzakşarkta II ve Pasi"'.! te karşılaştıkları büyük U harb, Avrupa meselelerini süratle hallederek ve Avrupada yeni bir harbin çıkmasına sebeb olacak buhranları önliyerek bütiin güclerini bu büyük harbi kazanmağa hasretmekri ıı gerçekleştirtnektedir. Uzakşark harbi, hakikaten çok büyük bir harbdir ve Anglo Saksonları iyiden iyiye raeşgul edecektir. Meselâ Cîakşarkta Okinava denilen adacığın. Amerikan askerî satvetini bütün ruaır.etile kırk beş gün meşgul ettiği vc Japonların ancak imha olunmak pahasına bu adayı bıraktıkları gözönüne getirilirse, Müttefiklerin Uzakşarkta ve Fasifikte adım başında sarfedecekleri gayretin ve ?ö>e alacakları fedakârhğin büyüklüğü kendiliğinden belirir. Gerçi Müttefiklerin, bu harbi de kazanacakları, şimdiden göze çarpmaktadır. Fakat bu zafer henı kolay olmıyacak, hem süratle kazamlmıyacnktır. Çünkü Japonlar ölümden yılmıyan bir cesaretle harbcdiyor ve adım başında kahramanlık göstererek soııuna kadar dayanıyorlar. Onun H n Mıi'tefikler bu muharebeye bütün varlıklarile girişebilmek için, Avrupa mefelesini halletmek :.orıındadırlar. Yokça. 1'zakşark harbi, umulduğundan çok fazla uzar ve bu da Müttefiklere çok pahalıya mal olıır. Büyük şeflerin stılh e^aslannı kararInştırmak üzere pek yakında toplanacaklarma dair gelen hsberlerin en esaslı destcği bu hakikattir. Avrupa meselesini hal için iki nokta üzerindr dırmak icab ediyor. Birincisi lıarbi <;ı'.;,ran rr.illet'crin nuıkcddr'ratını tayin ve ona göre bu milletleri elbirliği içinde idare etmek, ikincisi kurtarı'an milletleri hürriyet ve istiklAllerine kavuşturarak süratle kalkınnıalan için onlara yardun etmek. Günün hihclrlv •r:>r Almanyaya yapılacak muamele. büyük şcfleri en çok meştrul eden meseledir ve Mr. Churchill bu işe aid plânlarını hazırlamaktadır. Almanya me.elesinin halli ve Müttefiklerin bir plân üzerinde anlaşmaları. diğer meselolerin halline rok yardım edecoktir. Çünkü Almanya Vnesclesinin halli, Müttefikler arasındaki plbirli^i ve karşılıklı giivcni kuvvetlendirdiği takdird?. Miittefiklcr biıbiılerine karşı ihtiyat tedbirleri almak ihtiyacmı hi«etiT.pHen fazla aralanndaki elbirliği ve püven sayesindc, yeni bir tecaviizün ve yeni bir harbin önünü alınak için çalı^acaklar. ve bu da kurtarıîan millpllerin hürriyetinî tanımak meselesini kolayla«tır".caktır. Yani bütün Avrupanın cmııiyetini sağlamak endişeFİ, mıntakavî emniyet endişesine hâkim olacak, kurtarıîan milletleri daha fazla bir tarafa hağlıyarak diğer tarafı kıskanmak vcya kıskandırmak ortadan kalkacak, yahud hissolunmıyacak halc gelecektir. Müttefiklerin bilhassa bu sırada, her zamandan fazla işlcri bu istikamette jürütmek ihtiyacıru hissettikleri göze çarpıyor. Bu bakımdan önünıüzdeki Üçler topIantısı, sulh esaslarını kurmakla ve Almanya meselesini halletmekle, bütün Avrupa meselesinin hallini sağlamış olacak ve o zaman AngloSaksonlar da Uzakşark harbile, istedikleri gibi meşgul olmak imkânını elde etmiş bulunacaklardır. Avrupa meselesinden doğan gailelerin çosralması ve ihtilâfların büyümüş gibi görünmesi, ehemmiyeti haiz değildir. Asıl ehemmiyeti haiz olan mesele. Altnanyamn mukadderatını. Müttefikler arasındaki elbirliğini kuvvetlendirecek bir tarzda tesbit etmektir. Bu netice elde edildikten sonra diğer meseleler hattâ kendiliğinden hallolunur. Yakında toplanacağı tekid olıınan Üçlerden bcklenen iş budur ve bu işin başanlmasile Avrupada emniyet devri başlıyacaktır. Japonyaya şiddetli hücumlan ediyor Müttefik harb gemilerinin Japon sahillerine çok yaklaşmalarına rağmen Japon donanması gene meydana çıkamıyor Washington 16 (a.a.) Japon kara sularında seyreden uçak gemılerindcn kalkan Amerikan hava kuvvetleri, Japon harb makinesine yeni darbeler indirmektedir. Guam'daki Pasifik donanması ileri genel karargâhı, Tokyo radyosunun verdiği haberieri teyid etmoktedir. Bu karargâhtan açığa vurulduğuna göre, uçak gemilerinden kalkan büyük hava kuvvetleri Japonlara göre 900 uçak Japon takımadalarmın en güneyinde bulunan Kyushu adasuıdaki bellibaşh hava meydanlarma cumartesiden pazartesiye kadar yapılan hücumlar jırasmda en az 284' düşman uçağı tahrib etmiş, yahud hasara uğratmıştır. Japon donanması, Amerikan gemilerinin japon sahilleri yakmlarına kadar pervasızca sokulmasma rağmen bir türlü görünmeğe cesaret edememektedir. Almanya nasıl idare edilecek ? Baştarajı 1 inci iahijede İkinci bir Trieste meselesi çıktı Ba?larajı l inci sahijede İkinci şekil, bu* kesimdeki kuvvetlerlni Mareşal Abcander'in kumandasma vermeği kabul etmesidir. Bu son şekil Tito'nun nüfuz ve itibarını asla kırmaz. Çünkü kumanda birliği prensipi bütün Müttefikler tarafmdan kabul edilmiştir. Churchill Müttefiklerin görüşünü izah ediyor Londra 16 (B.B.CJ Mr. Churchill bugün Avam Ka:r.arasmda beyanatta bulunarak, halen Almanyada ne merkezi ve ne de mevzii mahiyett* bir hükumet mevcud olmadığını söylenıiştir. Churchill şunlan Uâve etmiştir: •j Mütttfiklerin umumiyetle görü§ü dur ki, Müttefik maiamlarmin vereoekleri direktiflerle hareket etmek şartile Almanyamn idaresi gene Almanlara bırakılmalıdır. Müttefikler Almanyayı dogrudan doğruya idare etmek niyetinde değildirler.» Yugoslavlar, Müttefiklere karşı saygısız hareketlerde bulunuyorlar Londra 16 (B.B.C.) İngiliz ve Amerikan hükumetleri, Mareşal Tito'ya Yugoslav kıtalarının Trieste, Fiume, Görizia ve Pola'yı tamamen boşaltarak doğuya çekilmelerini veyahud burada Yugosiav ku\'vetlerinin Mareşal Alexander'in komutasma girmesini bildirmişlerdir. Triestede halen ingiliz Amerikan kıtaîarı limanı el'erinde bulundurmaktadular. Fakat şehirde hâkim durum Yugoslavlardadır. Görizia'da da vaziyet aşağı yukarı aynıdır. Buraya bir alay kadar Amerikan askeri girmiştir: Triestede Yugoslav askerlcrinin tahrik edici ve saygısız hareketlerine rağmen İngilizler çok büyük ihtiyat göstermektedirler. Yugoslavlar şehirde biı sokağa Tito adım vermişler ve şehirde asker aîmağa başlamışlardır. Eisenhower'in siyasî müşavirinin verdiği izahat Paris 16 (R.) «O.W.L> General Eisenh6wer'in siyasl müşaviri Mr. Robert Murphy'nin beyan ettiğine göre, Alman kıt'aların silâhtan tecrid etmek rr.aksadile Amiral Dönitz ile Almaa subaylarımn istihdam edilmeleri, Flensburg grupunun bir Alman hükumeti olarak tanmması demek değildir. Müttefiklerin nazannda Kont Scla^.'erin Von Krosig, Dönitz'in Dış İşleri Bakam olarak telâkki edilaıemektedir. Von Krosiş, bundan bir kaç gün evvel yapmış olduğu gibi radyoda soz söylemeğe saiâhiyetli bir adam değildir. Böyle bir propaganda bundan sonra bir defa daha tekrarlanmıyacaktır. Reims 16 (R.) «O.W.I., Reims"de bulunan Müttefik umumî karargâhı, Dönitz hükumetini dağıtmak makaadile bir Müttefik askerî heyetirin Flensburg'a gittiğini resmen yalanlamaktadır. Amiral Dönitz ile Alman subayları muvakkaten Aiman kıfalannm silâhtan tecrid edilmesi ve sarî hastalıklara ıneydan vermemek için sıhhî tedbirler alması için vazifesi başında bırakılacaktır. Dönitz hükumeti, tamami'.e Müttfe£ik kumandanlarm nezareti altında bulunmaktadır. Flensburg'da Müttefik karargâhı "ile Amiral Dönitz aras.nda temas ve muhabereyi temin etmek üzere bir Müttefik askerî heyeti bulunmaktadır. Yugoslav basın ve yayını neler söylüyor ? Londra 16 (B.B.C.) Trieste meBelgrad radyosunun neşriyatmda iyimserliğe müteallik hiçHr değişiklik yoktur. Belgradda çıkan Borba gazetesi, Ingiliz gazetelerinin neşriyatma cevab vererek «Yugoslavya düşmanlannın müdafaasına kalkışanlara iyi gözle bakmıyacaktır» demokte ve «tek taraflı harelıeüeri önlemek» tâbiyesinin «kurnaz bir oyun» olduğunu öylemektedir. Politika gazetesi de «Mussolini ve Hitlerin tanklarına karşı koyan bir memleket, igfal seferine karşı da kendisini müdafaa etrrresini büeccktir> demektedir. Bu gszete Sovyetlerin, Trieste meselesinin bir an evvel halledümesini beklediklerini ve bu mess leye Sovyetler Birliğinin büyük bir ilgi gösterdiğini ilâve etmektedir. Dönitz ve etrafındakilerin vaziîesi ;elesi hakkmda, Hamburg'16 (R.) .O.\V.I.» Askerî işgal makamları, işgal ordu'.ar:nı beslemek ve teçhiz etmek için Almanyadaki işçileri ve yiyecek kaynaklarını kullanmağa karar vermişlerdir. Müttefik askerî hükumetine mensub bir subay Almanyamn bütün endüstrisini Müttefiklerin emrine koyması için ga\retler sarfedildiğini söylemiştir. Alman endüstrisini kısmen faaliyete getirmek için yapüsn bütün gayretler, Almanyamn faydalanması için değil, Müttefik ordularma lüzumlu olan malzemeden mümkün olduğu kadar çok miktarda istihsal etmek gayesini gütmektedir. Alman sanayii Müttefik ordusunu Bir Müttefik filosu Trieste önünde teçhiz için faaliyete geçiriliyor Londra 16 (B.B.C."ı Bir ?.Iüt:efik deniz kuvvetleri Trieste bölgesine gelmiş bulunmaktadır. italyan basını bu olay etrafında heyecan'.anmış ise de, Müttefik filosunun ancak '.imanm temizlenmesi işile alâkalı olarak Triesteye geldiği belirtilmektedir. Baştarafı 1 inci böyle bir müessesenin temellerini atacağmdan ve çok müsbet neticeler tahakkuk ettireceğinden şüphe etmiyorum. Temelleri şimdi atılacak olan bina harb sonrası dünyasmda mületkrarası güvenlik duygusu ve işbirliğile mütenasiben gelişecektir. Meydana çıkan mütehalif fikirlerden ve görüşlerden çoğunun, Milletler Cemiy'etinin müteaddid tecavüz hareketlerine ve yeni harbe mâni olamamasmdan doğduğunu gözönünde tutmalıyız. Bugünkü Türkiye milli misak üzerme kurulmuştur. Bu misak, 1919 1921 yıllannda uğıunda İstiklâl sava§ı yapılan imanm bir ifadesi idi. Bu misakın müietlerarası münasebetlere taalluk edtn nrensipleri şu suretle hulâsa edilebiiir: • Her milletin, millî hududları dahilinde hürriyet ve hükumranlığı, her milletin haklarını ve toprak bütünlüğünü korumak hakkı ve buna tekabül atmek üzere başkalarının haklarma ve toprak bütünlüğüne riayet eylemek vazifesi ve milletlerarası münazaalarm barış yclile halli... > Türkiye, gerek kendisi, geres diğer milletler için, hürriyet, adalet ve hak aşıkı milletlerarasmda işbirliği yapılmasmdan başka bir barış ve güvenlik yolu mevcud olmadığmı, iki harb arasmdaki devre zarfmda siyasî münasebetlerinin her safhasında ve Millatler Cemiyetinin saldırganlığa mâni oimak hususundaki bütün teşebbüslerine faal bir şekilde iştirak eylemek suretıle ispat etmiştir. Türkiye harbe faal bir şekilde iştirak etmemiş olmakla beraber harbden doğan bütün iktısadî zorluklardan mustarib olmuştur. Çok büyük bir yiyecek darlığı çekilmemiştir. Fakat Anadoluya deniz münakalâtı durmuştur. Naziiar tarafmdan yapılacak bir saldırganlığa veya baskıya mukavemet hususundaki azmimizi desteklemek için bir milyonluk bir ordu\u silâh altında tutmak mecburiyeti hasıl olmuştur. Bundan başka bütün elde bulunanlar ordunun iaşesine tahsis edilmiştir. Tarlalar toprağı işliyecek kollardan mahrum kalmıştır. Ordunun teçhiz ve iaşesi ve harb hazırhkları için normal masraflardan üç kat fazla bir bütçe tahsis etmek mecburiyetinde kalmış olduğumuzdan, bazan büyük şehir'.erin iaşesinde güclük çektik. Bsşka eşya mahrumiyetleri de oldu. Vergiler arttırıldı ve kazancları az olanlarla sabit geurli kimseler bundan çok sıkmtıya düştüler ve hâlâ <ia sıkmtı çekmektedirler. Cumhuriyet rejimi, siyasî bir müessese oimak sıfatile modern demokrasinin yolu üzerinde azimle gelişm ?ktedir. Anayasamız en ileri demokrat anayasalarla rr.ukayese edi'.ebilir ve başkalarını da çok geride bırakır.» Türkiye Dış İşleri Bakanı, her demokrat tezahürün harbden sonra Türkiyede gelişeceğini ilâve ttmiştir. Eğitim, tarım ve endüstri işleri harbin sebeb olduğu zorluklara rağmon bütün hızile devam etmekte ve ıjerçekleıme yolunda bulunmaktadır. Imparatorluk devrinden kalan demiryDİları bir rrisli arttırılmış ve Türkiyenin en zayıf noktalarmdan birini teşkil eden dahilî miinakalâtı ıslah etmsk gayesi'.e daha da arttırılmak için plânlar hazırlanmışt'.r. Bay Hasan Saka sözlerini şöyİ3 bltirrr.iştir: « Bu inkişsfları korumak ve millî hayatımızın tam güvenlik i;inde devamını sağlamak üzere dünya emniyetinin teessüsüne yardım için elimizden geleni yapmağa Konferans ve Türkiye Mecliste Sıararetli tarfısmalar oldu Baştarafı 1 inci sahtfede Yeniden söz istiyenler çıkmadığı takdirde yarın 9 milletvekili konuşacaktır. Bundan sonra Tarım Bakamnın, hatibler tarafmdan ileri sürülen endışe ve mütalealara cevab vereceği anlaşıhyor. Bugünkü görüşmelerin özetini bildiriyorum. İlk söz alan Feyzullah Uslu (Mani^a) tasarıyı hukukî bakımdan tah'iil etti, köylü kadar toprak sahibi vatandaşların da korunmuş olduğunu belirterek toprak reformunun lüzumu ve önemi üzerinde durdu ve küçük işletmelerin köylünün refahmda amil olacağmı izah etti. Hamdi Şarlan (Ordu), tasarmm, biri. Türk topraklarımn bugünkü teknikle yüks«k verimli hale getirilmesi; diğeri topraksız köylü kalmaması eayelerini kaydettikten sonra: «Fakat bir gaye daha vardır ki o da Türk hukuk sisteminin ihlâl edilmemesidir> dedi ve ilâve etti: « Tasarı çok güzel eşasları ihtiva et mekle beraber kargaşalık doğuracak hükümleri de bulunuyor ki fen ve teknik sahasmda çabşmak ödevinde olan Tarım Bakanhğım. bu işlerle üğraştırarak, yüz binlerce kâğıd arasmda bunaltacaktır.» Hamdi Şarlan usule ve şekle müteallik görüşlerini söylerken kanunun uygulanması vesaire için gereken malî fedakârhklar ve ödeneklerden bahisle: «Bu davanın hiç parası yok, tasarının hiç birinde paradan bahsedilmemiştir» dedi ve Refik Koraltan oturduğu yerden: «Emniyetin temeli budur» diye bağırdı. Emin Aslan (Tokad) çiftçiye yalnız para vermekle maksadın hasıl olmıyacağmı, kredi, tohum, ilâc, vasıta, bilgi, amele, ziraî asayiş ve sigorta gibi işler düzene konulmadıkça bugünkü durumun yeniden başlıyacağmı ve sürüp gideceğüıi söyledi. Hüseyin Ulusoy (Niğde) muhtelif tarihî ve içrimaî scbeblerle yurdda toprağın taksiminin devletin müdahalesir.i gerektirecek şekilde olduğunu, bazı yurddaşlarm aleyhinde olsa bile bu davanın bugün halledilmesi lüzumunu anlattı. Lutfi Ülkümen (Mardin) de tasarıyı fazla yüklü buldu. Bugünkü mevzii ve mahdud derdleri daha kısa zamanda ortadan kaldıracak tedbirlerin daha sade bir kanunla alınabileceğl mütaleasmı Üeri sürdü ve: «Ne smıf mücadelesi, ne de büyük bir içtimaî derd halinde, topraksızlar meselesi olmıyan memleketimizde daha insanî düşünceler ve nihayet, millî bir karakterimiz olan yardımlaşma duygusu bize bu tedbirleri nldırmaktadır» dedi. AH Rıza E?en (Siirdi tasarmm kabulile toprak davasmm halli lüzumur.u muhtelif müçahedelere dayanarak izah etti. Ali Münif Yeğena (Seyhan), Cumhuriyet hükumetinin bir toprak siyaseti gütmek zorunda olduğunu kayietmekle bcraber eldeki tasarmm henüz mjlkiyet haklarına ve kanunî mevzuatımııa tamamile uygun şeklini bulamadığını ifade etti. Adnan Mendereî. her şeyi r.çık konuşmamn memlekete fayda vereceîini kaydederek sözlorine komisyon ;;örüşmelerinden bir safhayı anlatmakla başIadı. Adnan Menderes 'bu :r,ukaddeme.ine tasarının komisyonda iki defa gorüşülmesi bittikten sonra Başbakanrn yeni bazı teklifler yaptığmı. bu suretle bnzı maddelerin tüzüğe aykırı olarak üçüncü bir müzskereye tâbi lutulmısına iştirak etmediğini ve eklenen .naidslerle diğer hükümler arasmda tezadlar husule geldiğini anlattı: «Son dakikada komisyonu başka bir görüşe davet edeceiine hükunT>t komisyonun görüşüne uysa yahud nıesele yüksek heyetinizin hakçmliğine bırakılsa daha docrru olmarr. mıydı?» dedi. Adnan Menderes, tasarı üzerindeki görüşlerini de uzun uzadıya .vnlatarak ezcümle şunları söj'ledi: « Ziraatte eeri durumurr.uz toprak mülkiyeti rejiminin elvorişsizliğinden değildir. Büyük toprak mülkiyetlerinin hâkim ve çiftcinin topraksız olusundan derin ıstırablar çeken millçtler çok £örülmüştür. Türkiyedo manzara bu deSildir. Sıtma ve su baskın!?rı yüzünden nüfusu pek az olan ve rağbet göîterilmiyen yerlerde geniş, verimli toprak'ar vardır. Hükumetin bı.gün kendi müîkiyeti altında 13 milyon dönüm arazisi vardır. Ucuza kolay toprak tedarik olunabilen bir memlekette devletin takib edeceği müsaid bir politika Ue mesele şimdiye kadar halle iilmiş bile olurdu. Fakat bu yurdun iktısacî kalkınmasına da destek olacak ziraî bir kalkmma plânı şimdiye kadar c^e ahnmamıştır. Cumhuriyetin ilân'.ndan sonra «Köylüye doğru» ve «Köylü eferdimizdüs> parolalarmm ilk eseri olarak 4 0 5 0 milyon rsddesindaki âşarı kaldırdık. Fakat bırakacağı açığı gene köylünün sırtmdan çıkarmak için çift öküzunden de vergi aldık. Vasıtalı ve vasıtasız vergilerls çiftcinin yükünü arttırdık. Ziraî kredi, temiz tohum, iyî cins hayvan gibi meseleler Cumhoriyetin 20 nci yılında dahi henüz ör.ergi halindecir. Tarım Bakanlığma aelince; kazalarda yalnız hatalı ziraat istatistikleri tanzim etmekle mükellef bir kadro Diinkü görüşmeler İkinci bir Triests meselesi! Üçler Korcferansı Bajtarcfı ! inci sahi/ede kak gibidir. Fakat Mareşal Stalinin Rusya dışında bir seyahate ikna edilcbilcceği hâiâ şüphelidir. Washington hükumet mahfilleri, görüfmenin Londrada yapılmasmı tercih etmektedirler. Bununla beraber, öğrenildiğine göre, Mr. Truman ve Mr. Churchill, çok müstacel bir mahiyet alan Avrjpa meselelerini halle başlarr.ayı o derece arzu ttmektedirler ki. M. Stalinle buluşmak üzere uzun bir seyahat yaprr.aya itiraz etmiyeceklerdir. ömer Rıza DOĞRUL Hitler'in son saatleri J Baştarafı 1 inci sahijede gâhmda üç gün süren bir toplantıyı da tasvir etmiştir. Bu toplantıda Hitler'in hayatına son verme kararma varılmıştır. Hitler, kendisinin ve diğer nazi liderlerinin Berlini terkedip etmiyecekleri hakkmda o zamana kadar karar vermiş değildi. Herrgeselle'ye göre, Hitler Berlinde kaldığı takdirde şehrin almmasile harbin sona ereceğini, Berlinden gittiği takdirde harbin devam edeceğine kani bulunuyordu ve bu sebeble Berlinden ayrılmamıştır. Harrgeselle son bîr mukavemette bulunmak üzere Başbakanlık memurlarmı sivil muhafızlar haline sokmak için yapılan büyük gayretleri Londra 16 İB.B.C.) Be1graddan tarif etmiştir. Hitler, dostu Eva Braun 'bildirildiğine göre, Mareşal Tito, crdulle son saniyeye kadar beraber kalmıştır. larına Isonso nehrinin doğu kıyısına Herrsegelle, kendi ve arkadaşlarınm uçekilmelerini emretmiştir. çakla Munich'e gitmek üzere Başbakanhktan çıktıkları halde Führer ve Diğer taraftan, Ingiltere ve Amerika Avrupa harbinin zaferle bitmesi müEva'run kabul salonunda yalnız kaldıkDış Bakanlıkları tarafmdan Yugos'.avj'a nasebetile Vali ve Belediye Reisi Doktor lannı ilâve etmiştir. hükumetine tevdii istenilen ve, son deLutfi Kırdar tarafmdan dün gece DolHimmler'in karısı ve lcızı bulundu mabahçe saraymda bir suvare verilmiş rece dostane bir lisanla yazıldığı bildiNewYork 16 (R.) Müttefikler, tir. Bu suvarede şehrimizdeki milletve rilen notalarm Belgrad hükumetins vcHirnrnler ile eşini, kızını ve yengesini killeri, komutanlar, Parti reisi ve Parti rilmemesi hakkmda emir verildiği haİtalyan Tirol'ünde bir sayfiyede bul mensublsrı, daireler erkânı, konsolos ber almmıştır. Bunun sebebi Belgrad muşlardır. Bu sayfiye, Bolzano'dan pek lar ve sefaretler mensublan, basın mü radyosunun Yugosla\yar.ın Müttefiklere karşı hiçbir harekette bulunmıyacaaz bir mesafede bulunmaktadır. Himm rr.essilleri hazır bu!unrmışlardır. ğmı bildirmiş olmasıdır. ler, ikinciteşrinin ortalarındanberi aileSuvare çok samimî bir hava içinde sini görmemişti. sabaha kadar devam etmiştir. Londra 16 (a.a.) Saylavlardan biri Ayvalık posta memuru Başbakandan, Himmler'in nerede bu De Valera, dün ChurchilFe lunduğu hakkmda malumatı olup ol100 bin lira çaldı cevab verdi madığinı sormuştur. Ayvalık 16 (Özel) Postane vasıtaLondra 16 (B.B.C.) İrlanda BaşMr. Churchill, şu cevabı vermiştir: sile Ziraat Bankasına gelen yüz bin « Hayır, malumatım yoktur. Yapacak bakanı Mr. De Valera, Mr. Churchill'in iirayı postanenin havale memuru Ferpazar günkü söylevinde kendisini tençok başka işlerim var. Onünde sonunda, had Göral, çalarak ortadan kaybolmuşya bu dünysda ya öbür dünyada (gül kid edsn s&lerine cevab olarak bu ge tur. Hâdise anlaşılınca, bu raenıurun raeler) meydana çıkması ve salâhiyettar ce radyoda konuşmuştur. Mr. De Valera bu söylevinde îngilte vazifesi başma gelmediği de gorülmüşmakamlar (gülmeler) tarafmdan hakrenin bazı hususlarda İıianianm ta tür. Polisin aldığı tertibat neticesinde, kmda muamele yapılmasmı bekliyohırsızhğı yapanların dört kişi olduğu rum. Ingiliz hükumeti ikinci şıkkı tar rafsızhğına tecavüz etmeği düşünmesi anlaşılmış ve memıırla suç ortaklarmne ve bunu zaruret yüzünden yapmayı cih etmektedir.» tasarlamasına rağmen yapmamış ol dan biri îzvnirde yakalanarak üstlerinâe ması yüzünden memnuniyet hissettiğini 15165 lira bulunmuştur. Ayvalıkta yaDr. Ley de yakalandı Londra 16 (B.B.C.'l Nazi partisi ve '• .1 hareket tarzmın sulh için en sağ pılan araştırmada da bu paranm 79500 iş cor'iesi şefi Dr. Robert Ley bugün lam desteklerden biri olduğunu söyls lirası bir köyde diğer iki suç ovtağmda Berchtesgaden'in güneyinde bulunan miş ve İrlandanın hiç bir vakit ta ele geçirilmiştir. Bu suretle ç.ılınan pabir yerde Amerikalılar tarafır.dan ya rafsızlılc siyasetinden ayrılmamiş oldu ranm 946S5 lirası buiunmuştur. Ta'ıkikata devam edilmektedir. ğunu ilâve etmiştir. ve tevkif olunmuştur. Lor.dra 16 (B. B. C .) Avusturyanın bir bölgesi olan Karentiya'da, Yugoslav partizan kuvvetleri «işgal hakları, bulunduğunu ileri sürerek buradaki idarenin Yugoslavlara aid olacağmı iddia etmektedir'.er. Klagenfurt'ta Yugoslavlar tarsfmdan bir .Karentiya aEkori işgal komutanhğı» tesis edilmiştir. Bu komutsnhk tarafmdan çıkarılan beDönitz tevkif mi edildi? yannameler şehrin her tarafma asılmışLondra 16 (B.B.C.) Bugün ge'.en tır. Beyannamelerde Yugoslav işgal sahaberlerce Amiral Dönitz'in harb esiri hasının tekmil Karentiyayı ihtiva ettiği olarak tevkif edildiği bildirılmektedir. Uân olunmaktadır. Bu haberlerde Göring'in de ayni şekilde durum Triesteden tevkif edildiği ilâve olunmaktadır. Avam Avusturyadaki daha karışık! Kamarasmda bir suale cevab veren bükumet süzcüsü Mr. LaW «Gör;ng'i boyAnkara 16 IR.G.) Londra radycsu, nunda bir iple sehpay"a giderken gör Avusturyadaki durumun Triesteden mekles memnun olacağmı soylemiştir. daha karışık olduğunu bildirmektedir. Filhakika burada Anglo Amerikan, İtalyaya iki yüz bin Alman Sovyet, Yugoslav ve Bulgar kıt'aları esiri verildi karşıkarşıya gelmiş'.erdir. Söylendiğine Roma 16 (a.a.) Müttefikler genel göre, Anglo Amerikan kuvvetlerile karargâhı, Italyadaki tamir ve kalkm Sovyet kıt'aları arasmdaki münasebet'.er x a işlerlnSe kullanılmak üzere iki yüz çok samimidir. Bulgarlar, Avusturyabin Alman harb esirini İtalyan hüku dan çekilmeyi kabul eımişjerdir. Buna meti emrine vermiştir. mukabil Yugcslavlar, Anglo AmeriAlman donanması Scapa Flow'a kan sözlerine çok kulak asmıyorlar. Burada bir beyanname neşredilerek Kagötürülüyor Londra 16 (a.a.) Haber verildiğine rentiyanın Yugoslav askerî bölgesi olduğu bildirilrr.iştir. Höre. Alman açık deniz filosu Scapa Flow'a doğru yol alniaktadır. Son dakika Mr. Churchill diyor ki... Londra 16 (a.a.) Avrupadaki Yahudilerin, kabil olur olmaz eski yurdlarına iade edilecekleri hakkında Iç J.$)eri Bakanı taraf:r.dan verilen teminatın el'an mevcud oiup olmadığı hakkmdaki sua'.e Mr. Churchill şu cevabı vermiştir: « Bunu arzu ediyoruz. Fakat, Avrupa halihazırda korkur.ç bir karışıklık içindedir ve burada hâlâ birçck şeyler henüz aydmlanmamıştır., geçindirmekten başka bir şey yapma Geçmiş olsun beyefendi, eürnledık. Esefle kaydederim ki 20 =enedir kara sapanla kağnı mücadelssinde mu mize!. Geçmiş olsun Lapçıncığım. Allah vaffak olmak şöyle dursun başlıysmadık bile. Memleket ziraatini :nakineleş bir daha göstermesin!. Amin efendiciğim amin! Ne mutirmek ise terkedilmiş bir konudur. Ziraat memleketi Türkiyede ?iraî kre sibetmiş.. Şimdı anlaşıhyor.. Öyle yavrum öyle... cinin tek kaynağı olan Ziraat Bankası Eğer devam etseydi kimsede takat nm bütün Türk ziraatine uzun yıllar yaptığı ikraz senede 3 0 4 0 milyondur. kalmazdı.. Kalmazdı yal Şaka mı bu!. Bugün Istanbulda bir kaç vüz kişinin Allah böyle görünür, görüanıez elindeki servet bütün istihsal ..ermayekaza, belâlardan cümlemizi muhafaza sinin heyeti umumiyesini aşabiür. Asırlaca geri kalışımızm sebebi zi buyursun:.. Buyursun Ulu Tanrım, buyursun! raî ve iktısadî sahadaki geriliktir. Me Gazeteleri okudutça, vallahi bejesele toprak mülkiyeti rejiminin elverişsizliğinden ziyade arzettiğim derdlerde fendi, tüylerim ürperiyor. Ne söylersin Lapçın kuzum, büyük düğümlenmiştir.» Adnan Menderes bundan sonra Şev belâ idi büyük... Ama Allah sayesinde üstesiııden ket Raşid Hatiboğlunun 8 yıl ervel Tarım Bakanhğı adma bu konuda ha geldiler... Geldiler ya! Allah yardımcıları zırlamış olduğu raporu ele alarak kendisinin bu raporda, şimdi Tarım Bakam olsun.. Amin beyefendi. Hep işimiz gece olarak müdafaa ettiği mütalealarla taban tabana zı<i düşünceler :leri jürmüş gündüz dua. Eğer bu belânın önüne olduğunu söyledi ve tasarıda tcnkidlere geçilmeseydi elâlem mahvolurdu. Dehedef olan maddelere Şevket Raşid Ha ğil mi beyefendi? Oyle gözüm, öyle.. tiboğlunun o raporundan parçalar oku Bcndeniz haddim olmıyarak dümak suretile cevablar verdi. Adnan Menderes. bu vadideki konuş şünüvorum da... Ne gibi?. rr.ası sırasmda eldeki tasannın nasyo Müsaade ederseniz insan gibi.. nal sosyaiist rejiminin toprak kanunu Hayır, ona itiraz etmiyorum. YanJ nun tamamen ayni olduğunu iddia etti neyi düşünüyorsun demek istedim.. ve şu neticelere vardı: Bu insanların yapnuyacakları yok1 •Hükumet, tasarmın on beş senede olgunîaştığını beyan etmekte ise de muş.. N'e alçaklık değil mi beyefendi. Ey! Insanoğlu bu! Cibilliyeti boTarım Bakamnın ifadesine nazaran iyi zuk olursa her şey beklenir... bir hazırlık mahsulü değildir. Beklenir bayım, beklenir!. Artık 2 Hükumet tasarısmm dayandıgı bunu gördükten sonra doğrusu hiç bir mucib sebebler yerinde değildir. 3 Geçici komisyon hükumet tasarı şcye hayret etmemeli! Dedim ya, insanoğlu bu Lapçınsındaki bir çok hatalı ve zararlı hükümleri tadil etmiş, yurddaşa teminat cığım!. Hakkı âliniz var üstadım. Lâkin bu ol~cak yenilikler ilâve eylemiştir. 4 İkinci müzakereden sonra baa kadar zamandır nasıl da yutturdular. Yutmıyan yutmadı ya! Safdiller mr.ddelsrin 3 üncü müzakeresi usule ve iç tözüge aykın olduğu gibi yapılan ta aldandılar. Ahvale vâkıf olanlar yutmadı kü. diller de zararh olmuştur. Vallahi beyefendi! Bendeniz heı 5 Vaktile Tarım Bakanhğı adına bahsettiğtm raporu yazan Hatiboğtu ila gün yuttum.. Bilir miyiz eksik olduelimizdeki tasaryı haaırlıyan Tarım Ba ğunu!. kanı Hatiboglu tezad halindedir.> Neyi yuttun Lapçın?. Hengi eksik?. Adnan Menderes sözlerinin sonunda Ne yutacağun beyefendi! Eksik başkanlığa verdiği takrirle tasarının simidleri. Gazetelerde mütalea buyurtekrar geçici komisyona havalesirü tek muşsunuzdur. Gayet büyük bir suiistilif etti. mal. Her tarafı sarmış... Hayat pahalıuğı Ondan sonra söz alan Sabit Sağıroglu bu yüzden... dedi ki: N'e söylüyorsun Allahı seversen! « Geçici komisyonia İşe başladığı Ben de harbden bahsediyorsun sanmız sırada bütün Bakanlann imzasile dımdı... ğelen tasarıyı Tarım Bakamnın «Tasa Yook, beyefendi! Harbden bahsetrı komisyonun malı olmuştur, beyanile raek bizim haddimiz mi? Arfık kinıscler gurüşmeğe başladık. İki defa müzakere barbden bahsetmiyorlar. Bendeniz şu ettik. Son gün toplandık. Başbakan gel simid meselesinden bahsediyorum. di. İkinci müzakere de bitmiş bulunu Hangi simid kuzum? yordu. O sırada Başbakan neticelendir Susamlı simid üstadım.. diğimiz tasarıyı altüst ecen ve münev Nc olmuş?. verleri topraktan ajiran, memlekette Nc olacak beyefendi! GazeırleH arzu edilen birliğe zararlı ve asırlarca mütalea buyurmuyor ımısunuz? Büliin zaran görülecek bir teklifl Kaleml bu beş kuruşa simid satan çnruklar Mahsus müdürüne dikte ettirdiğini bil baştan başa muhtekirmişler.. !>Ieğer ciirerek komisyona söyleailer. Üç aylık hir çuval undan şu kadar yerine, bu escr anî bir darbe ile yıkıldı.» kadar simid çıkıyormuş. Ona törc Hj Sabit Seğıroğlu bj tekliü usule ve her simid başında şu kadardan. bu kahattâ Meclisteki yemine aykırı buldu dar para kazanıyorlarmış.. Bunları topğundan duyduğu elem ve ıstırabı akset layınca dehşetli bir.... tirmek İçin kürsüye geldiiini sözlerme Lapçın oğlum, sen alay ediyorsıın ekiedi. gaüba?. Emin Erişireil, hatiblerin şimdiye ka Aman beyefendi. ne haddimize?, dar tenkid yoüu mütalealanm ele ala Biz işlerle değil. işler bizimle alay edirak bunlar üzerindeki görüşlerini izah yor.. etti. Meselâ «emniyet meselesi» nin Anlamadım.. müphem olarak ileri sürüldüfünü. açık Anlarsmız efcndim. anlarsıiHZ da landıjı takdirde endişeye hiç de mahal anlamamazlıktan gelirsiniz.. Yoksa siolmıyacağının meydana çikacağını kay midcilerin ihtikârını meydaoa çıkarmak detti. Bu kanunun «şahsî teşebbüs^ ü kadar önemli. muazzam köklü ve vekorkutacağı yolundaki mütalealar rimli bir iş var mı?. Buuun yanında için de: cŞahsi teşebbüsün inkişafma milyonlar tutan iplik, kıımaş, sadeyağ bu kanun kadar lmkân veren kanun vesaire ihtikârları çocuk oyuncağı gibi Mecüste pek az çıkmtştır» dedi. «Şahsi kalır efcndim. Simid bu.. Can kurlateş^bbüse imkân vermek 50 bin kişiye ran... Vah vah vah! Şimdi ondan da oldeğil, 500 bin, 5 milyon kişiye • imkân duk... vermektir. 19 uncu asrın ortasma ka N'için?. dar bir memleketin lktısadi refahı ser Takibat başlıyor. o da karabovpııva vetile ölçü'.ür sayılırdı. Fakat sonradan iktısadî refahınm muayyen zamandaki kaçar diye korkarım... Knrkma Lapçınım korkma! Yaservetle istihsal kuv\etinin artır;lması i.e kabil olduğu anlaşıldı. Bu kanunla kında ekmek vesikası kalkınca simidler daha piskin, daha susaınlı ve şüpistihsal kudreti arttırılmaktadır.» hesiz daha yuvarlak olur.. Emin Erişirgil. şimdiye kadar âmme İnşaüah beyefendi, inşallah.. Çünmenfaati için çikarılmış kanunlardan bahisle Türk hukuk sisteminin ihlâl e kü simid işi çok mühimdir, cok onemlidildiğinin vaki olmadığmı kaydetti ve dir ve her şeyrien üstün. olağanüstü, lzahları sırasmda: «Meselâ madenler aşırı bir matahtır. Ihtikârına mahaJ istimlâk edildiği zaman niçin arazi sa bırakmak reva değildir. Rabhiye emaJ hibleri şimdiği gibi telâş etmediier? Ne net olun beyefendi!. den o zaman bu teibirin emniyete do | Güle güle Lapçınım! Kasavet kumcagmdsn bahsedilmedi?» dedi. ] çekme! Simid işi de düzelir.. Gene buOsmaB Şevki Uludağ da gcrüşlerir.i yur inşallah!.. anlattı ve tasarının umumî heyete taB. FELEK raftar olduğunu, yalnız bazı maddelere itirazları bulunduğunu söyledi. Tahrana giden ticaret Toprak kanunu üzerindeki görüşmeheyeiimiz lere bujünkü toplantıda burada son veParis radyosu 16 (B.Y.U.M.) Tahrildi. Meclis yarın (bugün) saat on beşte tcplanarak, tasarı üzerindeki görüş randan bilcirildiâine göre, ticaret müzakerelerinde fculunmak üzere bir Türk raslere devam edilecektir. ticaret heyeti Tahrana şelmiştir. Dr. S EZA İ FERAY Büyük ihiikâr i Toplantıda konuşulacak meseleler Washington 16 (a.a.) Buradaki müşahidlerce, Trieste meselesi hakkında Dış işleri Bakanhğınca yapılan' kat'î beyanat, Avrupada yapılacak her türlü hudud tashihlerinde Birleşik Amerikanm da EÖZ sahibi olmak niyetinde olduğu şeklinde tefsir edilmektedir.» Üç büyük arasmda bir toplantı yapılması hususundaki âcil ihtiyaç, Mr. Grew'un şu sözlerinin gerçskçiliğinde ifadesini bulmaktadır: « Avrupada bu kabilden 30 ve belki de daha fazla mesele halledümamiş bclunmaktadır.s Bu sözler Mr. Eden tarafmdan da şu sözlerle desteklenmiştir: c Dünya meseleleri hakkmda yapılacak çok münakaşalar vardır.» En mühinı mesele Polonya meselesidir. Fakat bu ve Trieste meselesinden başka, kat'î bir hareket icab ettiren aşağıdaki meseleler de mevcuddur: 1 Avusturya: Dış İşleri Bakanhğı. Avusturya muvakkat hükumetinln bağımsızlık demecini tefsir etmekten imtina etmişse de, İngiltere ve Birleşik Amerikanm bu teşekkülü tanımamakta devam etmekte olduklan hususunda dikkatini çekmiştir. 2 Almanya: Burada bazı mahfillerin, muhtelif işgal makamları arasmdakl İşbirliği eksikliğinden canlan sıkılmakta,dır. Bu çevreler, dört ayrı işgal makammdan doğan birbirine tamamile aykırı hamle şekline tâbl dört Alman işgal bölşesinin garib durumundan endişe duymaktadırlar. PARAZOL MERHEMi Maliye hesab mütehassısı Ibrahlm Bir. iianın üün gece bir erkek evlâdı dünyaya ^elnıiştir. Yavruya uzun ömürler diler a* na ve babayı xebrik ederiz. Kıymetli atlerlerimizden eskl yükEel: at« lama şampiyonu Jerfi Fıratlı lle Güneı Fıralının bir erkek çocuUan dünyaya gel. mlştlr Annesinl, bafcasını tebrlk eder, yavruya uzun ve mes'ud bir ömür dllerlz. îjî >!' Doğum Valinin Dolmabahçede diin gece verdiği suare * U Y UZ VE Deri kaşıntılarının en yeni ve en kat'î neticeli ilâci Beçeteli ve Reçetesiz. Avnkat Mustafa Hayrirıin ölümü dolayı=ile taziyette bulunan arkadaşlarma, dostlarma akrabalanmıza teşeklîürlerlmizl blldirirtz. ' Aiiesi namma yeğeni Calise Ismall Teşekkür ÜMİT KERİME NADİR YEDİGÜN Mecmuasmda tefrika edilen, kıymetli romancımn severek okuyacağmız bu güzel eseri kitab halinde çıktı. Fiatı 100 kuruş. Müjir Reşld Paşa kızı merhum Yusuf Ruhsar Eskin'in eşi Ayşe Kerlme Eskln'ia ölünıUnün yıldonümüne tesadiüf edea l?51945 cuma günü curaa nam^zmı ır.üteal:ıb Teşrikiye camllnde Mevlud CIÎU. nacaktır. Akraba ve dostlanmızm teşılflerl r!ca olunur, Kard^şlert Mevlud İ N K I L  P K İ T A B E V İ ^H^^I^H Roman ve Hikâye Tarihinde GOGUĞU İLGÎLENDİREN ÖRNEKLER Mr. Eden Washingtondan ayrıldı Washington 16 (a.a.) Mr. Eden bugün, Londraya gitmek üzere Washingtön'dan hareket etmiştir. O B Büyük Üstad AHMED MİTHAT'm V R'u YAYINLARI Bayan dul Mary Vays^ Bay ve Bayan Jozef Vrxys ve çocug^ Bay ve Bayan Mlşa Yackevitz. Eayarı dul 'Lefkotea Elâgöz, Bay ve Bayan Emll EUâgöz ve çocukları Bayaa E. Plotün, Bayan dul E. Kremer^ Bay ve Bayan L. Kremcr ve çocuğu, Bayan B. Kremer^ Kalancis Oskan^ Seymlry, Tius. kullu, Arca Naseiarldl^ ailelerl^ zevci ve £krabaları clan vefat ett:*ini ve cenaze merastnıınıa f j gün perşembe saat 11 de Yüksetıkairtırım Eskenazi Sinağoiunda !cra olunacağınl .eessürle blldlrlrler. Cenaze işleri: Moskovlç Ölürn BAY SALOMON VAYS'ın BUGÜN Ç I K T I . 75 kuruş. B E N G Ü ^İMHMHHİMHI Cağaloğlu yokuşu 38/1.