Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURIYET *3~ oma serdarlarından ve konsüllerinden Pompee. gene Kcına serdarlarından ve konsülIerinden Marius'e şöyle bir haber göndermisti: Hastalıkların da için, elimizde aşı « Eğer büyük bir serdar isen, gel eskileri, yenileri, serum ve bunlar Hmin, ağır tekâmül ettiği, devirlerin ı mıştır. Buna mukabil öyle dâhiler, öyle ömrünü doldurup henüz hiç bir tıb> de benimle savaş!» ;Sişikliğindeki ölmek üzere olandeğişikliğindeki sürate uymadığı öte büyük kabiliyet sahibleri çıkmıştır ki, bî vasıtamız yok.. Marius de hasmının bu davetine şu ları, yeni doğanladenberi ileri sürülegelen bir iddiadır. icinde tekâmül ettikleri şartlar yuzünAncak herkesin bı cevabı vermişti: Gerçek, ilimler tarihinde, kâh devamh den, gayretleri kısır kalmıştır. Gene, Bakan, sıhhat müesseselerin rı var. Grip de hastalığın nasıl ya « Eğer sen de büyük bir serdar isen, bir hareket, kâh bir takun fasılalar; kâh bazı anlarda, kudretli kimseler gelmiş, de ve hastanelerde tetkikler böyle... Yahıız sanıldığı gibi ufacık mevsimler, rütubetli rüzgârlar, jeolojik yıldığmı bilmesi ve kendini sakmması irademe rağmen beni savaşmağa mecbir hastalık değil, yeni de hiç!.. Olduk değişmeler, dinamik kuvvetlerdir. Boy lâzım. Hasta olanların insan toplulukaheste, derece derece tekâmül, kâh âni içinde yasadıkları devre ve muhite tabur et!» ça yaşlı... On ikinci yüzyıldanberi, za le zamanlarda insan damarlarmın çev larma karışmaması, sinema, tiyatro ve hamleler; yükseiişlerle terakkilerin ya mamen yabancı meseleler ortaya atmışyapacak Bir müddettenberi Amerikan ve Jaman zaman şöyle bir uğrayıp, milyon resindeki kan bölümü değişiyor. Hasta kahve gibi yerlere gitmemesi icab ec!er nısıra durgunluklar, hattâ genlemeîer lardır. Meselâ, buhar makinesinin mucidi Sıhhat ve Içtimaî Muavenet Pakanı larca insan oğlunu kıymadan sılip sü lığa karşı koyma kuvveti de azallyor. ki, bu da umuınî bir Kültür meselesidir. pon anıiralleri de bu iki Romalı komugörülür. Bunun sebebi, ilimlerin, medeniyet tarihine gayet sıkı surette bağlı Watt eğer mevcud olmasaydı, onun ye doktor Sadi Konuk dün sibah şehri pürüyor, dünyayı büyük bir hızla do Onun içindir ki: Ozel olarak: Ilk hatıra gelen, r.ıkro tanm vaziyetindedirler. Geçenlerde Aolarak tekâmül etmesidir. Medeniyat rine başka birisi buhar makinesini mize gelmişt^. Bakan, dün öğleden son laçıp kasıp kavuruyor. Derd var öidüA Soğuk mevsimlerde. rütubetli bun girdiği burnu. boğazı temiz tutmak merikan donarunası Başkomutanı Amiİse, arızalarla doludur; ilmin de, bu icad ederdi gibi bir iddia, şüphs yok ki ra Sıhhat Müdürlüğüne gelmiş, doktor rür, derd var sürür.dürür. Bu birinci zamanlarda mikrobu girerken karşılamak gibi gö ral King: arızalardan müteessir olması gayet t a yersizdir. Watt'm hayatını tetkik eder Şuayb Banm'dan; Istanbulun sıhhî du den... Bir çırpıda işini görüyor, elini « Japon donanmasım savaşa çağırB Büyük denizlerde dünya çevre rünürse de, antiseptik gargaralar, bubikür. Kaldı ki, beşer tarihi gibi, beşe sek bu iddiayı reddetmekte haklı görü rumu hakkmda izahat almtijtır. Sıhhat çabuk tutuyor. sinde akıntılann ba^ladığı zamanlarda, run, boğaz yıkamaları faydadan • •a > dığımız balde gebnedi. Donanmamız bu • i <e y rin, üzerinde yaşadığı dünya tarihinde lürüz. Watt'tan yüz yıl sonra, hattl Bakam şehrimizde bir kaç gün kalacak Şimdiye kadar biz, ona sadace isimC Bu akmtüara karşı, antisiklon zarar verir. Çünkü bu kısımlan tahriş savaşı sabırsızlıkla bekliyor, demişti. de, jeolojide de ayni fasılalı, ?.r:zah, belki daha bile uzun bir zaman sonra ve bu müddet içinde muhtelif hastane ler koyduk. (Nezlei müstevliye) dedik. ve tropikal denilen büyük rüzgârların ederek, mevziî vücuaün müdafaasmı Fakat Japon donanması baş amirali, (Influenza) tabirile tarife uğraştık. Is estigi zamanlarda salgın, dünya ölçü kırar. inişler, çıkışlar, duruşlarla dolu safha onun icadları belki derece derece ta ve sıhhat müesseselerini gezjcektir. bu sdzleri işitmemezliğe ve kendi sulaBugün Vilâyette Vali ve Belediye panyadan başlıyan salgmda (Ispanycl sünde çoğalıyor. hakkuk ettirilirdi. Fakat, bu muciJin ları görürüz. Elimizde kayde değer koru>"jcu tok larında dolaşan, Japon 'opıaklarına nıerYunan ve Roma medeniyetlerinin bi yaşadığı devirde. onun yerine başka bir Reisi Lutfi Kırdar'm başkanlığmda Vali nezlesi> ismini verdik. Gelip geçevkçn vasıta kinindir. Günde 0,25 santigraınlık nıi vc bomba yağdıran Amerikan doHastalığın belirtileri muavinleri ile Vilâyet ve Belîdiye Sıh gördüklerimizi tarif edebiliyoruz. ze gösterdiği terakki eserleri, medeni insanm, ayni icadı ayni mükenvnelliknanmasım görmenıezliğe geldi. Birdenbire ürperme, titreme. baş, bel, bir tablet alınmakla ekseriya hs le başarabileceğini söylemek mucueye hat Müdürleri, Hıfzıssıhha Müdurü, İpokrat bile eserlerinde, kısa bir zayete bağh ilmin, adımlarını onun adımsırt ve kol bacak ağnlarile 3940 t'ere yakalanmanın önüne geçilebiliyor. ŞaAmerikan donanması. üç defariır. JaSıtma Mücadele Heyeti Reisi ve kaza manda bütün bir dünyaya salan saljınlarına uydurmak zarıuetinde olduğuna inanmak olur. yet evde grip hastası varsa kinini bir pon sularına giderek Japon ana vatanıSıhhat Müdürlerinden mıirekkeb bir lardan bahîediyor. Bunlarm :1a grip ceye kadar çıkan ateşle kendini pci,teTarihî ihtiyaclarıc, o ihtiyaclara t a en kuvvetli örnek teşkil eder. Devir rir. Gözler kızarır, damakta, bade ncik grama çıkarmah. 111, başta Tokyo olmak üzere. bombaidıtoplantı yapılarak sivrisinîk ve sıtma geldi, eski Yunan ilmi inhitata uğradı; mamı tamamma uygun kimseleri mut ile mücadele işleri etrafmda görüşmeler olması umulur. On iki ve on dördüncü lerde kızarma, boğazda yanma ve gıcık. Tedavi için gripe tarşı hususî hiç Hr man ettiği halde, Japon donauması bu jüzyıllarda da bir çok salgın haslahkisr zaman oldu, Arab ilmi tarihe karıştı. laka yetiştirdiğine inanmak, safdillik yapılacaktır. ilâcımız yoktur. En iyi ilâç, kendinde meydan okumağa cevab vermiyjrdu. knyıdh (Catarrhus epidemicus) ismi kuru öksürük burunda kuru nezle htli kırgınlık. düşkanlük duyanların, Ortaçağm çok uzun süren karanlıklan, tir diyebiliriz. Beşeriyetin öyle ihtiyacvelhasıl bütün vücudde derin bir düşverileni de buşünkü gripin ayni... On Amerikahların maksadı açıktı. Japon Avrupada, asırlarca müddet ilme tek ları olmuştur ki, hiçbir zaman tatmin başlamadan, sıcak rahat bh" yatağa yatZeytinyzğı tevziatı sekizinci yüzyıhn ortalarmda en geniş künlük görülür. Ateş, en çok uç giın adalarma hücıım etnıck suretile Doğan adım attırmadı. Cehsletin ve hurafele edilememiştir; sonra, öyle ihtiralar ması kendine ivi bak:na=ı. a jtup Bugün de Emlnönü k zasile dığer bir, salgm yapan bu hastalığın adma (Influ ?onra düşüyor. Hastalık nefes yalhrınGünoş Imparatorlıığunun doîianmasını rin alabildiğine garb dünyasnu sardıgı başarılmıştır ki, pek mühim bir takım iki kazaya 1") ton zeytinyağı tevzl edıle enza de fiedde) dendi. Iddiaya göre bu daki mikroblarla birleşip pronkoonoTio hastalık geçtikten soira da sokağa çık savaşa icbar etm^kti. Fakat üç meyn'an o karanlık çağda, fen tekniği bile geri ihtiyacları karşılıyacak mahiyette ol cektlr, Tarlş şimdiye kadar vilâyet erarine ni ve pnomoni yapmazsa bîr hafta için makta acele etmemesiJir. Bu yolla ayokumanın üçü de fayda vermedi. Japon lemiş; demiri işleme işindeki bilgiler, dukları halde, 3talet, cehalet, yahud 23 ton zeytinyağı vermiştir. Mersln vapu lıastahk o zaman Çinden gelmiş, Rus de de geçiyor. rıca salgınl^nn da önüne geçi'mis olur. yaya geçmiş, bugünkü Leningrad şehrin dnnanma^ı. 1944 ekim ayının son haflabirkaç asır devammca unutulmuş: ma muayyen bazı zümrelerin egoistlikleri rundakl zeytinyağlar henüz karaya çıkaKorunma: Genel olarak korun »ak Dr. Salâh SUN sında, Filipin denizhava savasında \,ede, bir gün hava birden sıfırın altında dencilik tedenniye gitmiş; eski zaman yüzünden tatbik sahasma intikal ede nrmadığmdan gemlcle ne mlktnr zeyttnyağı 40 santigrada düşmüş, hemen ertesi diği darbcden 0 kadar yılmıstı ki bir dalarda, madencilikte Yunanlılarm, Ro memiştir. Uzağa gitmeğe ne hacet, bu bulunduğu belll değlldlr. gür.ü de kırk bin kişi hastalanmış, sonha görünmedi. O vakittenberi Japonlar 4,5 milyon kilo deri mahların. hattâ Fer.ikelilerin tatbik et har makinesi. bu ihtiyacı duyan Watt'm ra buradan Polonya, Almanya, Ingiltesaklambaç oynuyorlardı. Bunun üzerine tikleri havalandırma ve tahliye usulleri devrinden çok daha evvel, hattâ bunun Memleketimlzo ltbal edümekte olan, dort re ve Fransa yolüe Amerikaya atlayıp "j mscnda Beledlye gazlnosurrla büyük Amerikalılar, Japon adalannın ıloğu unutulmuştur. Ispanyada ve Pirene gayet çocukça, oyuncak kabilinden buçuk milyon kllo dennln sarfedılecekleri bütün dünyayı sarmış. bir folklor gecesl tertib edilciiğinl y&zraış sularında bir aşağı bir yukarı piyasa cdağlannda. Romalılar devrinde işletil aletlerle tecrübesini yapan eski Yunan mahal, tesbit edllmlştlr. Bun'.arm bir butık Hrlk:mırın guzelllk ve eğlence telakkiÜniversite EdebiYurdumuza uğrayışı on dokuzımcu çağmda icad edilseydi, onu şimdi, o as çuk ınilyoa kilosu, Sumerbank Beykoz miş olan bir çok madenler, Ortaçağda, lerinl taı.ıtmcık ve yaşatmak maksaciıle ha derck Japon anavataıı filos'inun nerede Fakültesinden derl fabrikası taralından lşlenecektlr Gerl yüzyılda 1889 sıralarmda, İstanbul ve yat zırlanan bu gecenin programım, Anadolu olduğumı araştırdılar ve nihayet, Japunisimleri dahi unutulacak kadar terke rın ihtiyaclarmdanımş gibi telâkki et kalan, üç milson kllo, sanayl erbabı arayetişen kıymetli gene lan dügun âdet ve eğlencelerme ald Şlr iarın Honshu, Sikok ve KiuSiu adaları miyecek miydik? dildi. iinda,' lhtlyaclarına gore tevzl edllecektır. Anadoluya yayıhp pek çok kimselerin lerirnizden İzmir Açok gösteriler kız ve erkek buyük bir koro arasmdaki Japon iç denizinde :aklancanına kıymış, kalanları da bitkm bir Sonra, hayatl ehemmiyetl haiz nice Tamir edüecek vapur iskeleleri tararından foylenecek olan en eskt halk İlimle medeniyetin sıkı alâkasını bihalde yatağa düşürmüş, halkımız bu tatürk ve Ticaret Farkıları zeııgin bir surette doldurmalıtadır. mış oltluğunu gördüler. Bunun üzerine Şırke;i Hayriyeden Denlzyollarına devre hale bakmış da insan oğlunu paçavraya Liseleri edebiyat öğze gösteren bir nokta daha var. Orta icadlar başarılmıştır ki, mevsimsiz olkoramiral Mitscher'in komutasmdaki Folklor gecesınde kadın ve erkek milli çağdaki ilim kültürünün inhıtatında, duklan bahanesile tatbikına imkân bu dilen Boğaz ıskelelerinden Beylerbeyi. Kü benzetmiş ve bu liLstahğa da (Paçavra retmeni Abdülkadir çüksu plftjı, Kandllll, Kuzguncuk, Çenselkıyafetlertnin teşhlrine de bllhass^ ehem denizhava filosundaki ucak gemilerinkadim medeniyetin mahvını intac eden lunamamı^tır. Beşerin terakkiye, tekâ köy, Buyükdtre, Yenikoy. Beşlktaş ve Üs hastalığı) demiş. On dokuzuncu yüzy] Karaharun geniş ve den havalanan uçaklar, Japon filosuna miyet \erilmişt/r. ayni amiller görülür. Bu amillsri, brş müle, medeniyete ihtiyacs, söndürülür küd'ar yolcu iskelelerıle Üsküdar ve Kaba lm dünya salgınmda, kayıdlara göre, etraflı bir mesai soGece lcin da\etiyeler. Beyoğlunda Foto hücunı ettiler. 19 mart günü yapılan bu ta esaret olmak üzere, Romada Sezar bir hararet değildir ki, filân keşif veya taj Araba Vapur iskeleleri hazlran ortala iki milyar insan bu hastahğa yakalac nunda tamamlamaRökordan. Karakoyde Hasan deposundan, hücıımun, Japonlara hayli pahaliya mal ğa muvaffak olduğu Beyazıdda Turan Kitabevlnden ve Kadı olduğu anlasılıyor. Biraz daha tafsilât cılığın galebesile biten dahilî harbler icad falan devir için mühimdir de, be rına <adar tamir edilecektlr mış, elli milyonu da ölmüş. köyde de Halk eczaneslnden teraln etîllHalicde de Kasımpaşa, Fener ve Balat esnasmda cumhuriyetçi seçkinlerin im riki devrin işine yaramaz, denüebilsin. geldiği zaman bu savaşı, ayrı bir yazıda, Yirminci yüzyıla gelince: En önemli «Füzuli, hayatı ve ha edilmesi, ve bilhassa, hıristiyanhğm Benzinin bulunmadığı devirde Dizel iskeleleri de hemen hemen yenlden yapıl salgm 1918 de başlayanıdır. O zaman şahsiyetU unvanlı dolctora tezi «pek mektedlr. daha esash olarak inceîeyeceğim. Bumotörii, elektriğin malum olmadığı tarih mış bir şekilde tamir görmüştur. Eski artistler ve kantocular iyi* derece ile takdir edilmiştir. dünya üzerine yayılmasıdır. Bazı t a Ispanyadan başladığı için adma (Is(Tünlük şu kadar söylemek mümkündür Kafası kırılarak ölmüş Abdülkadir Karahan, Türk edebiyatı sahneye çıkacaklar rihçilerin bu görüşlerine karşıhk, diğsr te ampul icadı gibi, esasen tasavvuruna n u panyol nezlesi) dendi. ;i hasara uğratıldığı bildirilen Japon Taksimde, Sıraselvller caddeslnde 23 Emînönü Halkevlnin tert.b ettiği Tiyatro bazı tarih âlimleri de. ilimlerin inhitatı bile imkân olmıyan yenilikler, bu bahsin 1918 1920 arasmdaki bu salgmda tarihi, Türkiye tarihi ve pisikolojiden şenliğinin tulî'at ve orta oyunu müsamere harb genıileri. eğer ağır yaralı iseler, elbette ki dışmda kalır. pazla mürek maraü dukkânda kahvecllik yapan Ali Osve umumiyetle eski devir medeniyetigar, cuıauglrdeki evln'.n kapısınm onun beş yüz milyon insan hastahğa yaka geçirdiği sozlü imtihanlarda da ayrı ayrı lerinln 21 ve 03 martta tekrarlanacağını bunlar tamir etiilip de hizmete girincinin mahvı, Romahların maddiyetçi bir keblere gitmeden, basitlerle iktifa ede de yarı ölu btr halde bulunarak Beyojnu andı ve yirmi iki buçuk milyonu da «pek iyi» almıştır. Bu suretle Karahan yazmıştıfc, Haber aldığımıza gore, bu defa ye kadar, Japon donanması hiç bir hakafa taşımalarından ve ilim idealile lim. ıas:aneslr.e kaldmlmış ve ilade veremeden öldü. Varıp gelin gerisini siz düşünün!.. en yüksek derece olan pek iyi ile «ede •ki tulüat ve orta oyunu mu^amerelerine, rekctfe bulunamı>acaktır. Messlâ, puslayı ele alalım. Kadim de olmuştür. Cesedi nıuayene eden Adliye biyat doktoru» payesini kazanmıştu*. hıristiyanlık idealinin çatışmasmdan sahnedcn çekilmiş eski tuluat artistleri, Hastalığı yapan nedir? Uzakdoğuda deniz hâkimiyeti bakımmvirler ,bu intij'acı acaba duymuş değil doktoru İzzet tşçan ölümün kafa tasınm Edebiyat dalı mezunlan arasmda şim kantocular da lştirak edeceklerdir. Tekrarileri gelmiştir, diyorlar. însan oğlu bunu bulmak için çok uğ diye kadar bu yüksek ilim unvanmı ka lanan bu İki musamereye rağbet fazladır. dan duruın öyle bir şekil almışür ki ler miydi? Açık denizlerde, yelkenle kınlmasından ileri geldiğlnt teşais ederek Bütün bir kâinata ve onun içinde büraştı, hâlâ da uğraşıyor. 1892 yılında zananlann üçüncüsü olan gene edebiyat Japon donanmasının. anavatan adalavınkulaç atan gemiler, binlerce yıl pusla ;omülmesine lzin vermiştlr. Konservatuvar Türk musikisi tün bir ilim âlemine şamil ileri geri Emekli sahne san'atkârlan bakterıyoloji ilmi bir hayli ilerlenıiş ol doktorumuzu tebrik ederiz. dan birine bir çıkarma yapıldığı zaman sız dolasırken, denizcinin bu hayati ihicra heyetinin konseri hareketlerini, yukanda saydığımız bir duğundan, o tarihte Pîeiffer lsminde menfaatine hazırlanan üç tiyacını düşünecek tek bir kafa çıkmatstanbul cihetlnde ilk kon=eri 2 * mart ile, ortaya çıkacağı şiipheli görünmekveya iki sebeble izah etmek, elbstte bir alim, hastaların tükrüklerinde bir müsamere dıysa, üevir bu buluşa muhtac değildi çarşamba akçamı Çemberlitaş Bİnemasında cdir. Meğer ki geçen harbdeki Alman basitçe bir görüş olur. ilim dünyasıra Kongre AldıJ:mız maluruata göre, ernekll sahne basil buldu. Hastalığı yapan bu EanıldL demek midir? A\Tupa, puslayı kullanEm;r.önü Halkevl Sosyal Yardım şubesl ve bu harbdeki Ilalyan donanması gibi Kabataş Liîesi Mczımlan Birüçinden: doğrudan doğruya tesir eden eski de\lr menfaatine verecektir, cslim olmak 7ille*ine düşmiyerek şeb.ışl?madan bin şu kadar sene anatkârları yurdu menfaatine üç musa Sonralan görüldü ki ,bu mikrob sağ;am Kabataş Llsesî Mezunlan Blrliıîinın bn medeniyetinin yıkılışmı, suııf kavga'.aıcfli bir şekilde dövüşe dö\Tİşe ölmek evvel onun kaba taslak bir örneğini kul mere hazırlanmış bulunmaktadır. Bunlar adamlarda da var. Fakat hiç de hastalık senekl kongresi 2 lrî0 |.", cumartesl günü Bllediyenin dikkat nazanna dan birısi İstanbul yaylı srazlar orkestrası yapmıyor, Asıl salgın yapan gripin serı, parti kavgaları, iç ve dış muhsrebes=aat l ö te Beşiktaş Halkevinde yapılacalanip duran Çinlilere, tabiat, muhtac tarafından Şehir Komedt tiyatrosnnda 27 Okuyucularımızdan aldıâımız mektub :stcye. ler, siyasî istibdadm üstün eelmssi, olduklan pusla mucidinl gönderme ırmrt sa'ı gecesl verilecek olan bir konser bebi olarak Laidlov, An&rew«s Snıilh ğmdan İdare heyeti sozü geçen günde Be larda, Cilıangirde Sorraagir sokağında n "1 Bir gazetede, bn savaş için, «Pearl hürriyetin ortadan kalkması, yeni dir.î şiktaş Halkevtnde hazır bulunulması ilân r.uraaralı evln arkasındakl arsanın bir lâdiğine göre, tarihin, beşer ihtiyaclarile <!lr Konserde orkes'rayı Müfid H. İmşlr smindeki iiç bilginin bulduklan virua olunur. 1 tasavvufların türemesi, yeni yeni köifğım deryası hallne geldlğinden şlkâyet edil Harbor'un intikaını^ başhğının kullanılİdare fdecektir. Mufid H. İmşlr. İngllterede ayılıyor r.nıa... bu da yalnız başına ağu Allah ıızası için meşgul olmasına nasıl mektedlr. Bu'.un bir mahallenln sıiıbitiie dığım giırdüm. Pcarl llavbor kalıbeHklerin ortaya çıkması. güzide sınıflarm bulunduğu sırada teşkil etuşl orkestra İle rip yapamıyor. Çabuk bulaşıcı, hafif * * * manırız? turneler yapnıış ve geniş alâka uyandırmış geçen griplere seoeb oluyor, yanına Türkiye Turlcg ve Otomobil kurumun alâkadar olan bu meseleye UgiII makamlarm ce bir baslundı; bu Amerikan hücumu yok olması, maddî fakirlik gibi siyasî, Tahta üzerine yazı ve şekil kazımak kıvmetlî bir muzi^yenlmlzdtr. dıkkatlnl çekeriz. se. Japon sularında üo gün süren merdan: içtimaf ve manevî amillerden mürekkeb feifîer basilini istıyor veya nefes yolusulünu, Avrupa on ikinci asırda, Çin Turkiye Turing ve Otomobil kurumu sedane bir m c ı t a n oUumadan sonra yana ve Q> nlsanda verilecek diğer iki mü» Adliyeye ikî memur a'ınacak bir bütüne atfetmek galiba daha doğru ise ta sltıncı asırda biliyordu. Ksilog samer?ve gellnce, bunlar Sehlr Tıvatrcsu larındakl dsğer mikroblarla elele verip nelik beyetl umumiye nizamnaroeslnin 7 Adlive enct'.menl kalemlnde boşa'.an 2'1 ılraış bir hücumdur. Bu harekette. Peolur. Bütün bu yakın ve uzak «eVblerrafi denilen bu usulden, tipografi dedi ^anatkârları tarafından tertib edllmlş bu işine ortak arıyor. îşte o zaman h:nzır ncl maddesi muciblnce nisanm 2.1 ine mu lira maaşlı kâtlbllklere en az .î sene sic.l ırl Harbor'a benzejiş, yalnız Japon dodir ki, fikrî tedenniyi intac etm'.ş. zeğimiz bizi:n bugünkü usulünıüze geçmek, l'jnnıaktadır. M'.ıh=ln Ertujrul geçen sene ığını yapıp asıl ağır grip ortaya çıkı padif cumartesi günu saat 3 te Beyoglunda Islerinie çalı<=mıs ve bu ise hakkile vukuf lanmasının kendi iç deninnde yatarken Perapalas salonunda toplanaca^mdan va peyda ctmiş iki memur almacaktır. kâyı ?incire vurmuş, ilim idealini körkapı eşiginden odaya girmek kadar ba olduSu glbl bu sene de emekli sahne san ror. sıfları mezkür rr.addede münderiç ve 1011 atkârları yuvdu menfaatine verilecek olan tsteklilerln blr hafta İçinde istida ve aUalarunasından ibarettir. Ameıikahlar, leştirmiştir. Hastalık nasıl yayılıyor? sitl. Bir testere sürtmek, harfleri birbl bu m'^amerelerde sahneye çıkacaktır aldatmı ödemlş azanın teşrlfleri saygı ile tonservislerlle birlikte Adllye encümenlne imdiye kadar Pcarl Harbor'un inükaMikıobları taşıyan iıısanlarla... Gripi ıica olunur rinden ayırmağa kâfi geldiği ha'de, bemüracait etmelerl ' mını bir kaç dcfa almışlarılır. 16 ve 17 * * * apan virüsü birlnci derecede burun, şeriyet, dehaya hiç de muhtac olmıyan ubat 1944 de Truk deniz kalesine hüŞimdi, bu vadiden sapıp, bir başka bu ufaeıfc hareketi asırlarca bekledi. boğaz ve çe.rcsindeki akmtılarda buluDünya efkârmı işgal eden tarihin en kanlı hailesi BİR ÎKİ SAT1RLA ııra edcrck burada 250 uçak l.ılırib sahaya girelim. Mantığın ve dış amılle Hepsi Kristof Kolomb'un yumurta hiıuyor. Hastalıklann öksüruk ve aisıttikleri. 23 gemiyi muhakkak ve 6 ge¥ İsnıir İncir ve Üzum Tarım Satış koo ıkla veya komışurken fırlattıkları damrin haricinde, ilmin rotasını çizen hâ kâyesi! miyi muhtcmel olarak batırdıklan, H peratifleri t'.rlığl genel direktörü, Scdad ;acıklardaki mikrob etrala saçılıp br.çdıselere, bir kuvvet daha kanşır ki o Mevsimsiz icadlara gelince. bunun pek Dıkmen şehrıml7deki tetkilerınl bittrnıiş ve gemiyi de hasara uğıattıkları ^aman, ilk ialannı ca aşılıyor. Beıeket versin ki, da tesadüftür. Dâhileri ve istibiad sa merakh bir örneğini, Abrah?m Darby dun Tzmire gitmlştir. intikam alınmıştı. OtcUiler Filipin saTercü:ne eden: Azmi Nihad ERMAN. Fi: 50 Kr. Ankara Cad Kıtab hiblerıni ekseriyetle tesadüf yarftır; nin, 1735 teki bir icadı bize gösterir. l{. Avustralyaya sipariş edllen yapajüar.n u mikrob insan vücudü dışında çok az va^larındadır. Fakat Ameıikahlar t;ım mmmmmm^^m Yayma Odası ve her kitrbcıda bu'unur. mm^mm^t^m aşıyor. hele keşifler ve icadlar, tesadufe pek İzabe ocaklarmda, o tarihe kadar, çok iki bın tonluk Ilk partisl kelmiştir İntikamı, bütün Japon donaıımasını deHastalığın kendini göst€rmesi 18 saif. Epey müddettenberl şehrimlzde petrol fazla bağlı şeylerdir. Derler ki, tarihte, pahaliya nıal olan odun kömürü yakılırnizin dibine indirdikleri zaman alımş devirlerin muhtac oldukları insanları dı. Darbynin, maden izabesi için, kok te^ziau yap'.lamamıştır, Bu defa petrol t:en dört gune kadar sürüyor. Hastaolacaklardır. kontenjanı verllmiş olduğundan vesıkalayakalanan da bu dört gün içinde tarihî ihtiyaclar doğurur. Gene iddia kömürü kullanılması fikrini ortaya atrın te'zıl başlamıştır, Bir iki gıtae kadar etrafma hastalığı saçıyor. Çünkü bu zaedilir ki, eğer filân şeyi falanca kimse ması, bu endüstride, çok büyük tekâ da peTDİ verilmesine baş'.anacaktır. DİKKAT NAZARINA: yapmamış olsaydı, elbette bir başkası müller yaratmağa vesile oldu. Garibi %. Tuccardan İbrRhlm Yıısumutla Ali En manı ayakta geçlriyor. Ondan sonra Bir ır.iktar OTOMATIK SOĞUTMA DOLABLARIMIZ gelmiştir. .ıastalıi on dokuzuncu ytizyıhndaki çıkıp yapacaktı. Bazı deha sahiblerinin, şu ki, demiri eritmek için maden kömü gin ve Esadın, çelik satışında ihtikâr yapc Ithalâtçı satış fiatı üzerinden satılmaktadır. Alâkadarların istanbul 696 içinde yasadıkîarı devirde muvaffak o rü kullanmağı, bu tarihten çok daha makıan yargılanmalanna dun İstanbul ürkçe L mine uyup vücudü paçavraya posta kutusuna müracaatleri. toplu mlll korunma mahkemeslnce devanı çeviriyor ve insam yatağa düşürüyor. lamamaları, eserlerinin ya mev'imir.ü'en evvel, on yedinci asırda ileri sürenler olunmuftur. Biı kaç şahid dinlenilmistlr. çok evvel, yahud iş işten geçtikten son olmuştu. Acaba, on yedinci asır, bu ba Gelecek oturuma başka bazı şahidler çağı O zaman etrafla ilsi azaldığı için aşıama lşi de azalıyor. Nüshası 10 kuruşruı. Bugün A R Sinemörnda " " ^ " ^ ra ortaya çıkmış olmasından ileri geldiği kımdan, maden kömürüne ve demir sa rılacaktır, Tursıye Barle Gripe tutulanlar, ayakta, yatakta, de, bir kaide olarak söylenir. Bu tezler payiinâe tekâmüllere, Darby"nin asnnIf. BeyoÇlunda Şark slneması müdurü Abone Şeraiti lçla lçln biribirine aykırı olmak gerek. Tarih, dan daha mı az muhtacdı? Fvıad Hergüneşin karnına teknıe ile vura :ıatta hastalık geçtikten sonra da mikliü ayliE 3(K> Kr 6lX) KI rak oluınüne sebeb olnıaktan san!k buîu obu taşıyorlar. Binaenaleyh henüz arz ve taleb kamınu nedir. bilme*. ZaUç aylıs Hulâsa. ilim üzerinde âmil olan man8(X) ' İ K İ N C İ H A F T A manın icablarma göre sipariş kabui tıki, tarihî ve medenî sebeblerin yanı nan komlser muavini Muaınmerin istanbul ııastalanmak üzere ayakta olanlarla, 15<X) < 9 | Aia av'.ık blrlncl Ağırcç?a mahkemefince dünku yar nstalıktan yeni kalkmışlardan sakmSecellk BETTî DAVİS JAMES CAGVEY 23(>O » 5 1 0 0 » etmek adeti değiHir. Devir gelmiş, ya sıra, tesadüften başlıyarak daha bir gılanmpsı, ölura sebebine dalr tıbbi muaSeanslar : 2,30 4,30 6,45 9,15 te pılacak işlerin çokluğtına rağm«n, bun sürü akla gelen ve ge'.miyen sebebleri lea beyan ec'.ecek olan Adlî tıb nıecl'.sinden mak lâzım... Bir de insanlar bu hastalığa D k k at bentiz cevab gelnıedifcl Içln, başka güne karşı her zsman ayni derecede hassas ları başaracak tek büyük adam cıkma gözönürde tutmak gerektir. İlâveten: YALTA KONFERANS1 Gazstemlze gönderllen evrak ve yazılaı ılmuyor. İnsam hassas kılan soğuk kaîm:ştır " edllme«!İD lade nlunma2 İlim ve icadlar Yazan: H. BİLGİC Sehir haberleri 23 Mart 1945 SIHHI BAHİSLER niıııııiMiinıiınıiıııııiiiııııuıiHiHiıııııiiıin^ıiiiiıiıiıııııiimiinııınıııııiııınııııiHiıii'iiiiıııiii!! Sıhhat Bakam şehritnize geldi Grip Paçavra hastalığı Yazan Bir saklambaç oyunu Dr. Salah Sun Bir getıcistıizin muvaffakıyeti Büyük folklör gecesî J ÖLÜM KASIRCASI HASTAKE, ECZANE ve AİLELERİN CUMHURIYET KAÇIRILÂN GELIN j ^ ^ " PEK YAKINDA ^ " " i I MUZEYYEN SENARJSIL SADİ IŞILAY KONSERl KADRİ ŞENÇALAR birlikte B U AKŞ AM ELHAMRA Sinemasmda Merhaba Fikret Bey Yirmi yıldtr tanırım. Hem yalnız ben onu tanımam, i beni tanır. Hatanışırız. Ama, nedense, ilk görüştüğümüz ve tanıştırıldığımız günden kıpırdanmaları oluyor, onun: Merhaba Fikret Bey! beri adımı yanhş bellemiştir. Yırmi Avazesine, ben de: senedir, kulağında demir atıp yeneşen Merhabaaa... Hasan Efendi! adın benim adun olmadığını anla'mağa Yaygarasile mukabele ediyorum. Bençalıstım. Nuh dedi. peygamber demedi. Nerede rastgelsem, bijyük bir nezaket ce ödeşiyoruz. O ne fikrdedh bilmem. le gülümser. selâm verir, hafızasmm * * * kuv^'etine bütün kalbile inandığmı gö=Asıl adımı beğenmeyip kendi beğînteren bir tavır takmır; diği «Fikret Bey» i bana maleden bu âçinayı gördükçe. Mehmed Ağa hikâye Merhaba Fikret Bey! s^ni hatırlarım. Der. geçer. Gülümserken, dudaklarınm yayılışında, ayıb değil ya, bir is Uzun yillardanberi tanışırlanTiıs. ]M\jStihza manası sezer gibi olurum. Bu te tafa Ağa. bir konakta uşak. Ali Usta da, bessümünde «asıl adım bilmiyor rteği o mahalle esnafmdan. Mustafa A|a. Allim, ama inadıma söylemiyorum. Için lahın günü, öteberi almak için, Ali Usden öfkelendiğinin farkmdayım!» öiyen tanın dükkâmna on defa uğrar. Konubir eda görürüm. Belki de, yirmi sen"; surlar, yarenlik ederler, ahş veriş ederdir, bu tanıdığm hafızasmda, nahak ye ler, fakat Ali Usta. Mustafa Ağayı, bir re «Fikret Bey» adım taşımanın, Fikret türlü kendi adile çaşıramaz. Mehmed olmadığımı bir türlü anlatEmarrnnm ya Ağa aşağı. Mehmed Ağa yukarı, Mehrattığı sinirli bir kuruntu. Ama, elimde med Ağa, bir sinirlenmiş, iki sinirlendeğil işte. Sokakta giderken. onun kar mîş, olacak gibi değil. Uğra^mış, adjnı şıdan sökün ettiğini görür gbrmez, bsy öğıetmeğe çahşmış, nafile. Yıllardan nim karıncalanır, saoacak sokak, lâfa sonra, aklına bir ;are gelmiş. Bir gün, tutacak ahbab ararım. FEkat, o, adeta gene öte beri almak için dükkâna uj,'. abeni kıstırmak. asabımı bozmik icin, dığı sırada, kendinden lâf açtnış. Ali caddelerin en tenha saatini aramış gibi ustaya, doğduğu gün, babasınm, kaladir. Salına salma yaklaşır. selâmmı ve ğına nasıl ezan okuuuğunu. adnıı n.ısıl rir, kulağımda çın çm ötsün öiye. ina koyduğunu uzun uzun anlatmış: Babam beni kucağına almış, kuladına yüksek sesle iltifatım savurur: ğıma ezan okuduktan sonra, üç cıfa: Merhaba Fikret Bey! cMustafa, Mustafa, Mustafa!» diye baYıllardır uğraştım, adımı öğrets'ne ğırıp ismimi koymuş, demiş. dim. Nihayet kolayım buldum. Adı SüAli Usta.. bu hikâyeyi hayran rayran leymandır. Hasan yaptım. Bir haftadu: dınledikten sonra: rahatım. Yolda karşılaştığımız zaman, Yaaa! Böyle olmuş desene, Mehiçimde sinir depreşmeleri yerine, sevinç med Ağa. K İN (Türkçe) Büyük Rus edibi Lermontov'un en meşhur eseri olan MASKARAD piyestnden alınan büyük bir dram, Çarlık Rusyasının muhteşem saraylarmda cereyan eden korkunç bir aşk faciası. Üsküdar H  L E ' de 29 mart Kadıköy OPERA'da YtvTularmızm çocukluk hatıralannı saklamak isterseniz: İZZET KANZLER tarafından resimlerini çektiriniz. Istiklâl Cad. No. 65. Berrak mağazası yanında AŞK SENFONİSI Diş Tabibi Necati Başar ISeyahatten avdet etmiş ve hastalaI rını tedavi ve kabule başlamıştır. Adres: Taksim Taner Palas. Tel : 49313 İVONNE ve " ^ UlNlNb v e MARUŞKA ARUŞKA j ya'.nız I R O M A N S' da I B Hüdadad Munı fgfm Amerika Polis Müdürünün anlattığı hakikî vakalar. Fiatı 50 Kr. NESİL YATINI Meşhur Gangsterler ve ueteleri t VAHŞİ IRNAK Inkâr mı ediyorsun? Ha>nr efendim. Inkâr da etmiyorum. Inkâr etmiyorsan, demek ki bu cürmün faili olduğunu tasdik ediyorsun. Komşunun kapısını zorlamanvn ceyı yapışturnış. Tıpkı bizim Fikret lerâen. Zamanımn da meşhur koıi'kle 2ayı müstelzem olduğunu bilmiyor musun? Esy hikâyesi. rinden ve muziblerinien bh" adam. u nevi insanlarm ;oğu gibi, işi gu' Eltıette biliyorum efendim, bilmez * #* Büyük edibleriırazden birine izafe e cü yok. Bugün fi'.âr.^an:n kona^mda, miyiır.! yarın falancanm köşkünde; eğlsntilsre, derler. Biliyorsun da, nijin yaptın bu işi? Babıâli yokusundan inerken, karşıdan, ziyafetlere revnak vermekle geçinip gi Ben yapmadım efendim. bir j'akın ahbabınm geldiğini '<ör nüş. den takımdan. Yapmasaydm şirr.Ji şu maznun isÇoğu işsiin vakit geçirdiği bir yer kemlesinde oturmazdm. Gülerek. dostça ellerini uzatarak i'erleAdliye korijorlarını dolmiş. adamın ellerini sıkmış, hal. hatır vardır. Şahidler çağırılmış Ifacielarini versorrauş, çoktandır görüşemediklerini duran kalabahk arasmda, şup.ıın bu rr.işler. Fakat: söylemiş. Fakat, onun bu samimî tcvrı nun davasını dinlemek için gelmiş Bu adamı tanıycr musunuz? karşısmda, beriki gpyet soğuk ve şaş bir hayli aylak insan bulımvır. îvluhin Sualine, hepsi: kın; verecek cevab bile bulamıyor. Ni de, bir gün, vakit geçirmek İçin, adli Hayır! hayet, mesele anlaşılmış. Bir berızetme yeden içeri girmiş. Acaba hangi salonda daha heyecanlı dava var liyo, ka Cevabmı verince işin aslı anlaşılmış. hâdisesi. Adann, ahbab filân değil, sadece o ahbaba benziyen bir yabancı. pılardân başmı uzatıp bakıyor, salon Reis sormuş: Senin, adm ne? Ozürler dileniyor, estağfurullahlarla La dan salona dolaşıyor Bu arada, monoloğ mevzuu toplamak endişesi Je vsr. Muhsin, efendim. rışık bir vedadan sonra ayrılıyor.ar. Bu işle alâkan mademki yokmuş, Ceza mahken":esi o gün fazla kalabalıkea Bir kaç gün sonra, hemen hemen imiş. Muhsin, kapmın önüne geliiği za bu iskemleye niçin oturdun? : Ben oturmadım efendim. mübaşir ayni yerde, bir teman, mübaş r de bir suçluvu çağırıyjrmuş Bir itiş kakış olmuş, kalabahk, sa oturttu. =adüf daha. Fakat bu sefer, benzetrr.e lona sokulmuş, Muhsin, kendisine bir Artık, Muhsinin, şaka edeyim deryer aramak için etrafına bakımrken, kcn, adiiyeyi boş yere yok. Bir kaç gün uğraştiı^nak evvel benzerıne ras mübaşir onu kolundan tutunca, samk suçile sahiden nıahkutn olup olrnadığmı gelinen ahbabın ta lara mahsus iskemleye oturmuş. Dn bilmiyorum. Ama, bu işe, galiba rois'n va da hemen başlamış. Reis Muhsine h kendi de gülmüş kendisi. Aman efendim, geçenlerde, gene tab etmiş. O sırada, mübaşir de, onu burada, zatıâliniz zannederek bir yaban kolundan tutup usulen ayağa kadırmıŞ. Fikret Beyi anlatayım derken lâf u Bir diyeceğin var mı? cı adamı yolundan çevirmiyey'm uıi! Hayır efendim, hiç bir diyeceğim zadı. Ama, bana öyle geliyor ki, bizim Pek ayıb oldu. inadcı ahbab, bu yazıyı okuduktan st nBeriki gene bir kaç gün evvelki kadar yok. ra, beni yolda gdrünce, tabossümü dasoğuk ve çaşkın, cevab veriyor: Demek ki, eylulün sekizinci cuma ha yayvan, bakı=ları d'îha muzib, bana Ah, beyefendi hazretleri, bendenız gecesi, bitişik komşu Zehra Hanırrnn gene ayni selâmı verecek: gene o yabancı adamım! kapısmı zorlayıp eve girdiğini itiraf e Merhaba Fikret Bey!! *p 3)Ç îjC diyorsun. H. V. , Hayır efendim Ne münasebat! Adını unuttum. Galiba Muhsin. Eski i f