Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURlYiı. nııııınnıııınnııııııııııınııııııııııımııııııııııııını» 14 ArnJ* 1«4S SJHHÎ BAHİSLER MALI BAHİSLER Zeytinyağı vaidleri.. Tacirler, zeytinyağmı karaborsaya sürmiyeceklerine dair hükumete telgraf çektiler İHEM NALINA MIHINA Veremle savaş >¥azan: Dr. Kemal Saracoğlu Bütün dünykda veremin en büyük İçtımaî hastaljjflardan biri olduğu kabul edilmiştir. Burada içtimaî hastalık tabiri manevî f3r maksadla değil, oemiyet için bir uğraşma konusu olduğu düşünülerek kullanılmıştır. Garibdir k: medeniyet bir taraftan veremle sava( imkânııu artrrırken, öte yandan da cemiyet içinde hastalık alabildiğine genişliyor. Hattâ eskiden hasfalığın yayılmamış olduğu Afrika veAsyanın içlerine doğru medeniyet ilerledikçe, ulaştırma vasıtaları çoğaldıkçe bu yayılma da artıyor. Savaş, deprem, göç, su basması gib: sefaleti artıraıı sebebler veremin de artmasına sebeb olur. İkinci Dünya Harbinde bir çok Avrupa nıemleketlerinde ve hele Yunanistanda bu yüzden veremin pek çok arttığı söyleniyor. Büyük şehirlerde bu hastalık, küçük kasaba ve köylere nazaran daha çok tahribat yapryor. Binaenaleyh beşeriyetin baş düşmanı olan bu hastahkla savaş bir cemiyet meselesi olmuştur. Veremle savaş kolay bir iş deşildir Bir kere bu işin bir çok cerjheleri vardır : Sıhhî, içtimaî, ikfeadî.. Bu cephelerin her biri ayrı ayn büyük önemi haizdir. Sıhhî bakımdan olan bir çok güçlükler arzeder; Hastaları yatıracak yatak verraek, hastalanmak üzere olanları arayıp bularak onları kurtarmak, feımin bütün imkânlarmı haiz verem dispanserleri açmak gibi... İçtimaî sahada da bu güçlükler büyüktür: Hele veremli çahşarak hayatmı fcazanmak zorunda ise ona yapılacak yardım çok güîtür. Bir misal olarak şu vakayı alalım: Bir gün bir garson geldi, ikl taraflı vereme yakalanmış. Çalışamıyacak. Esasen çalışabilse bile hele bir garson olarak cemiyete yapacağı zarar çok büyüktür. Binaenaleyb. patron da, hükumet de onu işinden çıkaracaktır. Nihayet garson denilen adam hergün kazaamak ve onu yemek zorunda bir adam demektir. Ayrıca anası ve ikl küçük kardeşi de onun gündeliğile geçiniyor. Şimdi burada ikl vazife ile karşı karşıya bulunuycruz; Biri bu hastayı tedavi etmek, diğeri de» çalışamadığı zamanlar atlesini aç bırakmamak.. îşin iktisedî cephesi d« daha az önem1 değüdir: Veremle savaşta hayat stan1 dardınm yüksek tutulması lâzımdır. Pünyayı kasıp kavuran çeşidll felâketler içinde sağlamlar dahi ayakta durebilmek için sıkıntı çekerse aç kalacak bir veremli sÜTatle ölüme gidecektir. Görülüyor ki veremle mücadele çok kanşık, kompleks bir iştir. Fakat böyledir diye bir tarafa da bırakılamas. Çünkü baltasını cemiyet ormanı içinde mütemadiyen sallayan bu ifriti boğmağa çalışmak cemiyetin vazifesidir. İ!k iş etrafma mikrob saçarak veremin yeni yeni ocaklar s5ndürmesine sebeb olan veremliyi cemiyet içinde serbest dolaştırmamak, onu hastaneye almak geliyor. Veremliler için dava sadece başkalanm tehdid bakımından değildir. Onları tedavi ederek kurtarmak ve cemiyet için faydalı bir hale sokmak da lâzımdır. Bu iş için başka yerlerdeki teşkilâta göz atalım; muhtac olmıyan kimselerdir. Onlar her zaman ve her yerde kendilerini tedavi ettirebilirler. İkinci kısim ki memur, işçi, çiftçi gibi çalısan kısımdır ve büyük bir yekun tutar. Bunlann bir taşkilâtı olmalıdır. Meselâ hasta kasası, yahud sağlık yardım sandığı gibi... Fakat bumın resmî ve büyük bir tek teşkilâta bağlanması önceden hükumetçe avans verilerek sonraları sırf çalışanların aidatile yaşaması lâzımdır. Böyle müasseseler medenî memleketlerde çoktur. Böyls bir müessese iyi bir şekilde kurulur ve işletilebilirse o zaman hem devlet mnazzam bir malî külfetten kurtulmuş olur, hem de her vatandaş keridini tedavt ettirecek bir müessese bulabilir. Ondan sonra yalnız aceze kalıyor. Etevlet, belediye, hususî teşekküller encak bu kısımla meş<rul olmak vaziyetinde kalırlar ki büyük bir yük teşkll etmez. Yurdumuzda Çalışma Bakanlığı kurulması, içtimaî sigorta, iş kanunu, hayat, mcslek, kaza sigortalarınm kurulmssı yolunda atılan mesud adımlar bu temennilerime doğru bir başlangıcdır. Şimdiden hususî veya resmî bazı teşekküller bu sağhk yardım sandığma malik bulunuyorlar: Bankalar, maden ocakları, îabrikalar, şirketler gibi... Bu teşkilât bütün Türkiyeyi saracak kadar genişlediği zarnandır ki mesud bir şekil alacaktır. Verem dispanserlerinin hizmetl, hastanelerien aşağı değil, daha yüksektir. Bir kere tedavi hududu çok eniştir. İkincisi hastayı bulup çıkarmak, inzıbat altına almak Imkânıra vermektedir. Veremle mücadelede propagandanın da büyük rolü vardır. Halka bu hastalığın tedavi edilebileceği iyice anlatılmalıdır. Löwenstein'ın şu sözü ne güzel bir derstir; Müzmin hastalıklar içinde verem kadar ledavi edilebileni yoktur. îçtimaî sahada da yukarıda bahsettlğim kanunlann temin edeceği himaye bir çok faciaların önünü alabilecektîr. İktisadî meseleye gelince: Memleketin umumî iktisadî durumu en mühim rolü oynar. Fakat bu arada veremlinin şahsî iktisadî vaziyeti, umumî iktisad bakımmdan mucib olduğu masraf ve zarar düşünülürse burada alınacak tedbirlerin eîıemmiyeti kendini gösterir. Biraz da memleketimizde, veremle savaş için çahşan bazı hususî müesseselerden bahsedeyim. İstanbul, Izmir, Mersinde birer (Veremle Mücadele Cemiyeti) vardır. Yanıîmıyorsam İzmirdeki en eskisidir. Kurtuluş savaşından sonra kurulmuştur. Bir disanseri, bir sanatoryomu, bir de hafif veremlilere mahsus kampı vardır. Kudreti dahil'nde muhitine büyük hizmetler etmiş ve etmektedir. Mersindeküıe gelince; Bu îstanbul xe İzmire nazaran daha kü;ük bir teşekkül olmakla beraber o da oldukça faydalar sağlamıştır. İstanbula gelince: Memleketimizde sosyal yardım teçkilâtmın hususî tipîerine örnek olacak kadar tekemmül etmiştir. Büyük bir sanatoryomu, on lane dispanseri, müteaddid hekimi, ziyaretçi hemşire teşkilâtı, fermî vasıtaları tamam olan bu müesseseyi kuran ve yaşatan idealistieri alkışlamak lâzımdır. Ciddî çalışıldığı zaman neler yapılabileceğiie bir örnek olan bu müessese zenginerimizce de beğenilmiş ve takdir edilmiş olacak ki kendi camlarına birer paviyon yaptuanlar çoğalmağa başlanuştır. Bu krbil müesseselerin bü*ün yurdda çoğaldığını görmekle bahtiyar olacağız. 0 halde veremle savaşm esaslarını şu şekilde hulâsa edebiliriz: 1 Veremlilerin tecridi için hastaneler, sanatoryomlar, dispanserler lâzımdır. Bu da devlet bütçesile değil, bir çok memkketlerdeki gibi sağhk yardım sandığı ve hasta kasası, rfgortaar gibi içtimaî müesseselerin rr.emleke:e şamil bir şekilde kurulmasile kabildir. Çalışanlar bu teşkilâttan faydalanır. Yoksullan hükumet ve belediye, hayır cemiyetleri korur. Gelir vergisi hakkı umumî düsünc Y a z a n : • • • » ^^•••• •••• Başbakanın nıüjdesi asarru. e Yerli Mallar Haftası re asebetiîe sayın Baş. bakan, jeni yeni fabrikalar açmak ve bu sahada meaenî memleketlerin derecesine bir an evvc1 erişmek lüzumundan bahsettikten • şöyle diyor: «Bende bu kanaati kesin bir *.)« getiren bir İsviçreli mütehassıs dostumun söylediği şu cümle olmuştur: «Demir, bakır, krom, kömür madenlerinden yalnız birine malik olan her devlet, süratle sanat memleketi olmağa karar verebilir. Halbuki siz bunların dördüne de maliksiniz.> Ben bu sözü dinledikten sonra, bütün gayretimizin sanatla^ma etrafmda toplanmasma bir kere daha karar verdim. Bundan sonraki mesaimiz de daha ziyade bu sahada cereyan edecektir ve bu yoldaki hazırlıklar geniş nisbette ilsrleme yolunu tutrauş bulunuyorlar^ Başbakan. bu yıl Tasarrnf ve Yerli Mallar Haf'ssına girerken elimizde bulunan sotkları da sayraış ve «Yüz binlerce tonlnk şeker. bakır, kömür, krom, demir ve bilhassa 210 ton altın, 700 bin ton hububat mevcud olduğnnu» söylemiştir. Başbakanın, sanayileşme yolundaki gayretlerimizi art'jmak için illıam aldığı İsviçreli müiehass:s dcstunun o sözleri, rahmetli Nasrcddiu Hocamn bakkala «Scnde yağ var, şeker var. un var. Neden helva yapıp yemiycrsun?» diyişini hatulatıyor. Aziz yurduDiuzon kutsal topraklarmda, yalnız demir, b?lur, krom, kömür değil; stratejik ham maddeler denilen ve ele geçirilmesi milletler arasmda kanlı haıbleıe sebeb olan 22 maddeden pami'k, yün, kükürt, pirit. çinko, antinruan, cıva, kurşnn, çinkolu kurşnn, manganez de vajdır. A>nca amyant borasit, manyezit, rnolibden ve zımpara, hattâ altın ve gümüş madenlerin'.iz de mevcuddar. Maden Tetkîk ve Arama Fn«titüsünün çalışmaları neticesinde baoka mndenleT de bııhınahilecek; ıneselâ stratejik ham tnaddelerin en mühim!er;.nden biri olan petrol da elbetts bir gün topraklarımızdan fışkıracaktır. Bütün bnlunan ve bulunacak olan madenler sayesinde, Türkiye bir sanayi memleketi haline gelebilir. T Maliye Bakanlıgınm gelir vergisi üzerindeki hazırhklarmm hayli ilerlemiş bulunduğu gazete yayınlanndan anla şılmaktadır. Gelir vergisi, memleketimiz iktisadî bünyesinin uzun zamandanberi kuvvetle ihtiyac duyduğu bir yeniliktir. Modern maliye sistemlerinin belkemiğini teşkil eden gelir vergisinin memleketimizde de tatbikına başlanması, ikZeytinyağı saüşlarınm serbest bıra tisadî kalkınma davamızın gerçekleşkılmasmdan sonra, piyasada hazırlıklara mest istikameünde atılmış kuvvetli bir başlanmi|tır. Zeytinyağı tacirleri, zeytin adım olacaktır. bölgelerile temaslara geçmişlerdir. Diğer Modern gelir vergisi, ilk defa, 18 inci taraftan, karaborsamn önlenmesi bakı asrm son yıllarında Ingilterede tatbik mından da hareketlere geçilmiştir. Bu olunmuştur. Bu verginin Büyük Britanmaksadla zeytinyağı tacirieri dün Baş ya maliye sisteminde yer alması, bakana, Ticaret Bakanma ve Parti Ge William Pitt'in iktidarda bulunduğu nel Sekreterine birer telgraf çekerek çağa raslar. 21 yaşmda saylav seçilen, karaborsa yapmamEyı vadetmişlerdir. 23 yaşmda Maliye Bakanlığına ve 25 Muhte'.if bölgelerde açılan 18 yağ bü ya?ında Başbakanhğa getirilen bu genc rosu da, satışlar serbest bırakıldığı devlet adamı; gelir vergisinin kendi için lâğvedilmiştir. Yalnız Istanbulca memleketinde tatbikuıı sağlamakla, maelde mevcud pamukyağı ile 100 ton sa i sistemler üzerinde dünya çapında bir bun ay sonuna kadar dağıtılacaktır. tesir yaratmağa muvaffak olmuştur. Halkın zeytinyağsız kalmamasuıı temin maksadile margarin imalâtı da durdurulmuştur. Pamukçekirdeğin» elkoyma devara edeceğinden 187 kuruş fiat tayin o'.unmuştur. Gelir vergisi Ingilterede ilk tatbik oundutju zaman, mükeileîler tarafınJan iyi bir gözle karşılanmamijtır. Bazı r.üellifbr, bu yeni vergiden balısedervcn «tehlikeli ve korkunc tecrübe» ve «RobeEpierre'in çocuğu> gibi tabirler kullanmışlarJır. Vergî, ilk zamanlarda beklenen hasılaü getirmemiştir. Fakat ı.nisbet karaktsr taşıyan malî tedbirleıin inkişafı, çınar ağaclarınm büyümeini andırır. Zaman geçtikçe kökleri flcrinleşir. iklisıd ve hukuk bünyesindeki mevküeri kuvvetlenir. İlk zamanlarda İngiliz maliyesinin «SaintBarthelemy> si gibi karçılanan gelir vergisi de zamanla benimsenmiş ve di«or memleketler tarafindan da kabul odilmiştir. Gelir vergisinin doğuşu, devlet masraflarının millî gelir üzerindeki ağırlıeının fazlalaşmak temayülü gösterdlği bir çağa raslar. Son yüz elli yıl zarfında, devlet masrafları sürekli bir artış kayc'.etmi'ştir. Masraflardaki çcğahş, vergi yüküniin bölünüşünde muvazene CÖzctilmesine zaruret hissettirmiştir. Vatında=ların hakikî vergi ödeme kabiliyetlerile ölcülü bir mükellefiyeta tâbi tutulmalavı, millî ekonominin inkişnfı bakımmdan, büyük bir ehemmiyet kazanmıştır. Yüks°k randımanı, vergi yii'îünün muvazeneli inkısamını sağîaması ve fiatlar üzerindeki in'ikâsımn a?garî dereccde bulunması; gelir vergisini maliye si'îtemlerinin en ehemmiyetli unsuru haline getirmiştir. Son yarım asırdanberi, gelir vergisi tatbikatımn büyük bir geii^nne kaydetti;t,ini şiirmekteyiz. VerRi yükünun millî erclie olan nisbetindeki artışa muvazi olaıak, gelir vergisinin ılevlet varidatı arasındaki mevkii ehemmiyet kazanmı=t'r. İkinci Clhan Harbi c=nabinda, bütçe m;ısıaflarını karşılamak hususunda »elir vergil«rinin büyük yardımı olmuştur. Feridun Ergin diğer mükellefiyet nevilerinin millî ekonomi üzerindeki tazyiklerini muvazenelendirmeğe çalışmak gerekir. İkinci Cihan Harb'nde, bazı memleketlerin harb masrafları millî gelirin yarısmı aştığı vakit, gelir üzerine konan mükellefiyet de vergi varidatınm yarısından fazlasmı temin etmiştir. Bu memleketlerde, ayni zamanda, maliye sistomlerinin merkezileşmesi istikametinde bir cereyan uyanmıştır. Mahalli idarelerin vergi tahsil kapasiteleri tahdid olunmuş ve bütge ihtiyaclarının kısmen umumî muvazenedeki hisselerden avrılan yiizdelerle temini cihetine gidilmiştir. Bu şekilde hareket edilme?eydi, mahalli idarelerin umumî muvazeneden müstakil olarak yapacakları talısllât, maliye sisteminde ahenksizlik doğurabilir ve harb finansman gayretleri üzerinde menfi tesir yaratabilirdi. Memleketimizde i£e, harb içinde kaydedilen inkişaf aksi istikamette olmuştur. Fiatlar yükseldiği nisbette maha'Jî idarelerin masrafları artmıştır. Mahalli ilitiyaclar için aîınan vergi ve resimlere de zatnlar yapılmıştır. Vatandaş gözü ile, umumî muvazene ve malıallî ihtiyaclar için alınan vergiler arasmda bir fark yoktur. Halbuki Bir gazeteci arkadaşımızı daha kaybettik M111I .Efcltlra Bakauîıgı basma yazı ve reslmlerl derleme mUdOrtl ve Akşam gazetesl muharrlrlerlnden Selim Nuznet Gcrçek, evvelkl sece, aıxl bir knz netlccslnde veıât etn".lştlr Sellm Nuzhet Oerçek evvelkl gün öğleye doğru Içtıhad evindskl dalreslnde banyo ederken anl clarak fenalaşmış re baygm bir halde Yerebatan Bağlık yurduna kaldırılrmştır, Yapılan bütün tedavllere rağmen gece saat 22 de havata gözlerlnl yummuştur. Salim Nuzhet, bir çok eser Tücude ge. tlrmlştl. Tl7atrö> Basm tarlhl, Folklor, vs Tlyatro tarlhlerlle hassatan nceşgul olmuştur. Eserlert araanda en başhcalari; «Salıncak 8afası>> «Türk Temaşası». «Gülme Komşuna», «Türk matbaacıl'ğı», «Türk gazeteclllglj ve «Ortaklar» dır Sellm Nüzhet Gerçek 1SO1 eene&lnda dünyaya g^lmlştlr, Babasıt Hazlnel evrak mecmuasm:n müesslsl Mahmud Celâleddin Beydlr. Kcndlsl 1910 »eneslnde Ga!ataca. ray lts?slııd?n mezun olmuş ve Cenevre Ünlvertlteslndcn llsans almıştır i;ıJ2 yılında da İlerl gazeteslne glrerek basın bayotma atıltnıçtı, Cenazcsl fcUEüa Cağaloglundakl Içtlaad evlnden kaldırılacaktır. Son günlerde şehrtmi^e fazla mlktaçd'i kasablık hayvan ge!meite lse de bur.lir çok zayıftır, Er.zı dükkân sahlbl kasablar bur.ları ]f!O . 1 10 kurus"\ kadar satm.'1!;tadlrlar, Dün de H K hayvan gelmlştlr. Mİ l(i.nf)ıl imyvan da Trahzonda vapura yuKler.mek üreredir. Bupünlcreie dort vagon da kesilrp.ış koyun gelcoektlr. Limanımızdan balık almak üzere gelmeKte olan Yuıiun bandıralı .10 tonîiîii Avoaüsl motörü havanıa sisll olniası dolayıslle Çatalcanm Aaarşa nara mahalllnde ta;lara çarparak karaya oturnmş dort tayfaslle kaptanı kurtanlm!şf.r mahallî idareler hesabma konulan mükellefiyetlerin nisbeti, Meclisten geçmeltsizin tayin olunabilmektedir. Köyler ve hususî idareler ihtiyacı için, vatandaşlar takdirî mükellefiyete tâbı tutulabilmektedir. Bu, vergi yükünün bölünüşündeki nisbetsizliğin daha ziyade ertmasma sebebiyet verme':;tedir. Gelir vergisinin memleket içinde iktisadî ahenk kurulmasında faydalı olabilmesi için, umumî muvazene ile mahalli bütçelerin vatandaşa yükledikları mükellefiyet arasmda ölçü bulunması lâzımdır. Gelir vergisinin muvaffakıyeti, vatandaşın devlet masraflarma hakikî iştirak hissesinin doğru olarak tayinine bağhdır. Gelir vergisind<;ki nisbetler ne kadar uygun ve âdilâne olursa olsun; vasıtalı veraikr ve mahallî ihtiyaclar için yapılan tahsi'.ntla ayarlanmaiıkça halk tarafindan benimsenemez ve beklenen neticeyi veremez. Bu itibarla, gelir vergisi üzerindeki çahşmalar, dif'r malî mükellefiyet neviîerinden ayrı ve müstakil bir mahiyet arzetmemelidir. Bir taraftan gelir vergisi hazırtanırken, diğer taraftan maliye sistemimlzin merkezi'.e'rtMlmeM imkânlan incelenmelidir. Gflir vergisi hazırhklarının, maiiy° sistemimizin heyeti umumiyesinde ahenk tesisini hedef tutan bir reformun başlangıcı olmasını temenni ederiz. | Ânkaradakî son yarışa aid program ve tahminler Önümfeaeki pazar günü yapılacak olan on iiçüncü hafta koşularıle, Ankara mevsinî yarışları sona ermiş olacaktır. Birinci koşu: (Taşpınar koşusu) Üç ya'rinrlaki yerli yarım kan İngiliz erkek ve diş! taylara mahtus olup ikramiyesl E50 Hra, mesafesi 2000 metredır. Koşuya kayıdlı taylar: l Stefcareftar 53 kilo binicisl Yakub, 2 Burgaz 58 kilo binicisi Ahnıed. Her ha'ta malum i'.u at arasında yapılan bu koşular heyecanını çaktan kaybetm'ş bulunmaktadır. Burgaz, son haftalar içinde formunu tamamen kaybettiğinnen 2000 metre gibi uzun mssateli aç'.k bir koşuda Sebareftara nazaran daha az şanslıdır. Pavori: Sofcareflar. " " ' İkinci koşu: (Sekizinci Çaldıran ko Fazla kasablık hayvan ş^îJyor Harbden önce Almanyada 60,000, Rusyada 40,000, Fransada 25,000, Ingilterede 30,000 ve nihayet Birleşik Amerikada 110.000 veremli yatağı vardı. Yani Birleşik Amerika nüfusunun her bin kişisi için bir veremli yatağı tahsis etmiş bulunuyordu. Bunlar k:smen sana• toryom, kısmen de sadece hastane mahiyetindedir. Almanyada da buna yakm idi. Nüfusuna nazaran en az olan Rusyadır. Bize gelince: Harbden evvel beş üz yatagımız bile veremlilere ayrılmış İdeğildi. Ne yapmalı da hiç olmazsa bir Jkaç bin yatak temin etmeli? İlk akla I gelen devlettir. Fakat bu o kadar kolay jdeğildir. Bir veremlinin senelik masrafı ı llra olduğuna göre nüfjsumuzla Frrıütenasib olmak üzere beş bin yatak açsak beş milyon lira yalnız veremlilere ayırmak icab eclecektir. Kaldı ki bu ikadar yatağı açmak, yani hastane binası ve tesislerini vütrude getirmek için de milyonlar lâzımdır. Bundan maada yüzlerce dispanser açmak ve orada rmıayeRe ve tedavi imkânı olan vakaları da 2 Hususî sanatoryomlann açılma|oralara syırmak lâzımdır ki bu da mu smı her türlü vasıta ve imkânlan bah, azzam mrsrafara yol açar. Peki ama şederek kolaylaçtırmalldır. ffcu masraflar olacak d'ye mücadeleden S Sosyal yardım fikrini medenî vazgeçtnek mi lâzım? Hayır, bilâkis manada bir vakıfçılık şekliııde belirtikı mücadele lâzım. mek ve bu hususta kolaylıklar ve teşFakat fikrimizce davanın şu esastan viklerde bulunmak lâzımdır. Eskiien fmütaleası lâzımdır: Sosyal bakımdan çeşme, sebil, cami, imaret gibi şeyler 1 devlet tedavi yükünü taşıyamaz. Dev çin büyük hayırpeıverlik göstermiş bir [ letin asıl vazifesi koruyucu olmaktır. mUletin bugünkü evlâdları verem'o saKoruyuculuk, mücadele ile olur, Eu vaş işine lâkayd kalamaz. Yardım ya'mücadele de yalnız veremle değil, bü pabilecekleri harekete geçirmek için 'tün hastalıklarla olacaktır. O halde bu lk şart emniyet telkini, ikincisi de bu işi devlet bütçesinin takati dahilinde şin lüzumunun herkese arJatılmasıdır. yapabilmek için tedaviyi, hıfzıssıhhadan Emniyet etmediği yere kimse para fayırmak lâzımdır. Tedavi, yalnız ve •ermez. İstanbul Verem Mücadele Cejremlilerin değil, bülün hastaların teda nıiyetinin emniyet telkin edebilmasi ona isi için yapılacak şey şudur: geniş imkânlar açmıştır. Nitekim memInsanları ma!î takatlerine göre üçe ekeümizde bunu yapabilen müesseseler eyırmah: 1 HaH vaktl yerinde oîan, lerpilmiş, geliçmiş. yapamıyanlar bütün 2 Çalışan, 3 Yoksullar. Birinci gayretlere rağmen kısır ve cüce kalmışkısımdakiler esasen hükumet yardımma srdır. HAZ1RLIYAN : CEMAL NADiR Bir anda milyonlar kazanan vurguncularm, istifçilerin. karaborsacılarm, kısacası harb zengin] eriniiı gülünç tarafları karikatür üstadımtz CEMAL NADİE'in emsalsiz fırçasile bu albümde canlandırılmıştır. Sizi kaiJîahalarla güldürecek, ayni zamar.da derin deıin düşündürecek oîan bu güzel albümü okuyucularımıza hararetle tavsiye ederiz. Yavm çiîr.yor, ¥i?t.\ 50 kuru?. Orhan Bora Miihat Fenmen KEMANPİYANO Konseri 20 aralık 1945 perşembe saat 18,30 da S A R A 1 SİNEMASIND Programda: Bach, Schumann, Debussy ve Beethoven (Kreutzer Sonat) Biletler SARAY Sineması gişesinde satılmaktadıı. Bir memlekette gelir vergisinin rauvaffakıyetle tatbik:, vergi ahlâkırun yarlefmiş bulunmnsma bKğiıdır. Gelir vergisi mekanizması, mükellef ils m>]ive arasînda karşılıkîı itimad bulur.mrk =3rtüo işliyebiür. Gelir vergİEİ koyabilmek için, halk psikoloj:sinde, sisFık?raya kömür verilecek temin işlemssine müsaid bir zihniyet Dvin Ç»hlr MeclUlpe makara tarafindan ver.lerı bir takıirle fıkaıaya koaiür dag:tıl bulunması zaruridir. Türkiyede, bugüne kadar umumî bir aıak üıere i?.'>,000 llralık talıslsat lstejllmlçtlr, Bunun ao,O(Hl liraya lhlâgı kabul geîir verp.isi koriUİmarr.asına baçlıca seve taleb encümene gönderllnıîştlr. beb; itimad zihniyetinin, psıkolojik şar'Lİarın ve kontrol imkânlarınm elvsHamal kavgası Haydarpaşa garında hamall:k rapan lişli bir manzara arzetmemesidir. ImpaMustafa Çakır İle A Sumerı yiik taşıına ratorhık devrinin acı tccrübeleri, maU merelesl yüzünden kavgaya tutuşmuşlar liyemizde bir nevi «surrcalİEme» belirve Mustafa Allyl bıçakla karmudan ağır nıesine sebeb ojmuştur. Maliye siyasesuretto yaralfmıştır. Yarılı Ntırnune has tiınizdc, neticesi belli oîmıyan teşebbüstanelne kald.rı'.m^ Mustafa yakaanlere karşı bariz bir çekingenlik uyanmıştır. mıştır. Mükellef ile olan münasebetFeci bir kaza lerde, şalısî itimada ve beyan sisteıniSütlüoode oturanı 18 yaşlarında All aöında bir geno dün akşam Emlnönunden ne kabil olduğu kadar dar bir yer bıBcbeğe gttmckte olan 71 nurv.aralı traın rakmağa çausılmıştır. Mükellefiyet yüvayın basamağma asılnıış oiarak glderl^en kü, daima, maliye idaresi için müşahToplıans yolunda duran bir karayonla has bir varlık ifade edan matrah'.ara tramvay arasına çıkışmış ve tenllkell bir doğru yöneltümiştir. Maliye, eneriisini, aurette yaralanarak Beyoğlu hastaneslne ancak müsbet bir şekilde yakalıyabiîdikaldırılraıştır, ği kaynaklar üzerinde tekaif etmiştir. Bir taşla öldürülen cocv.k Vnsıtalı vergiler, kaynaktan tahsisat ve IçerenkSjuc. Merdlven l:5iuc:ic oturan karineye dayanarak vergi tarhı, maliye 17 yaşmda Bakı adında bir çocuk gelişlguzel etra.'a taş sallarkeıı ta^lardan biri sistemimizde geniş bir yer tutmuştur. clvardakı evlerden blıruin pencoreclncle Muhteîif vergiler ve zamları, muayyen oturan 2 yaşıuda Saieddin admda bir ço mevzu ve matrahlar üzerinde birbiri cujun V.ulaktozuna gelmlş ve çocuk ağır üstüne yığılmıştır. yaralı b'r halde Nümune hastcneslne kalikinci Cil'.an Harbine takaddüm eden dınlrr.'.'jsa da orada ölnaüştür. yıllardaki umumi vaziyet, vergi yüküBoks federasyonu reîsi istıfa etti nün bölünüşündeki nisbetsizlikleri tasBoks federasyonu reısl Mclllı Açba, va hih maksadik yeni te^ebbüslere giıişilzlfeslnden lstifa etmiştir. r..esine müsaid fırsatlar hazulamıştı. Sütlücedeki öliim hâdiscsi hakkında Bilhassa 1939 da bütün memlekette hâdün kesif yapıldı kim olan it'mad havası, gelir vergisinin Yazın. Sütıuceüe Aktarlar sokaüında 17 muvaffakıyeti için faydalı olabilirdi. nunıaralı eve Yalovadın mls>afir gclen Halbuki son yıllarm fevkalâde masrafEemzıye Işık lsiml; bir kadınj mutfakta, başından tabanca kurşunlle yaralanarak Iar;nı karşılamak hususunda umumî bir c Slnıüştü. Evin sahlbl coleb Şükrü Süphan j gelir verni inin kazandırabilecoği imdağı karısı Lcruan evde yol'.ke^ nılsaflr j kânlardan ijtifade ediimemiştir. Hazine kadına tecavüz etmek lstcd:ğı ve o razı | meııfaati ve isükrar endişesi, maliye siolmıymca ö:dütdüî;ü kanaatile yakalanmıştı, O zamandr.nbcr! stiren sorr.şturraa yasetinde hâkim îikir haline gelmiştir. rıın son safhciEinda İkl tanık hakkında, Büyük depresyondan miras kalan hayalan yere şahidllk'ten tevtif müzekSere sılatta istikrar temini ksygusu, harb lerl kesllrnlştlr. Şükrü Supbacdağı öncc yılları içinde de devam etmiştir. Bu leri «ben hlç b'lr şey bilnılyorumı dlyordu. yüzden, erflasyonla finansman zarureSonradan «bu, kazadır, Oğlum Kema^ hor nasılaa eîlnü geçirdljl tab;ncimla oynar ti hasıl olmuş ve vergi yükünün bölüken si'.âlı patlamış ve kurşun miiaîir ka^ nüşündeki nisbetsizlikler daha ziyade dma ras.amıs» dlye, cürmü atıf yollu bir artmıştır. müdataa tutturmuştur. Fakat babasımn MaMyemizin umumî b5r gelir vergisi dediği gifcı olan blteni üzerine al^n oğlu koymak istikamotinde giriştiği teşebbüs Kenıal, daha ancak 10 yaşındadır! Dun sabab. vak*a yerlnde, bir teşlf ya ne kadar erken gerçekleşirse, memlepılmıştır. Vukuf ehllnce rjazırlanacak ra ketimiz hesahına o kadar faydalı olapora göre, tahkikat genijletlllp derinleşti caktır. Fakat esefle kaydetmek lâzımrllecektlr. dır ki, bugünkü psıkolojik şartlar, 1939 da olduğu kadar müsaid değildir. ilk Konser Budaptjte konservatuarı eskl profesör zamanlarda, îngilterede olduğu gibi lerındea Ucg'.vor tarafiKdan bu akşsm saat zorluklarla karşılaşmak ihtimali de 21 de Kadıkoy Halkevlade, umuma mah. hesaba katılmalıdır. 5us bir krnser vcnlecektlr. Umumî bir gelir vergisinin, mükelleKongre fiyet yükünün muvazenelendirilmeslne Kadıköy Hk okııllarında bulunan yoksul kifayet edebileceğini sanmamalıdır. Ayçocukiara yardım oemlyatlnin kongresl, ni zamanda vasıtalı vergileri hafifletyarınkl oumartcEl günü saat 14,30 öa mek suretile, bütçe yükünün tedricen 12 nci İlk okulda toplanacaktlr. gelir mükellefiyetine intikal ettirilmeUyuz tedavisi sine îüzum vardır. Nitekim diğer memC. H, P. Içbulma Kurtarrna Yurdundan: Ilâcı ve temlzlllî vasıtaları parasız verll leketlerde, devlet masrafları arttığı nisiEDk euretHe yurdda uyuz hastalığı tedavi bette, maliyenin sarfettiği gayretler geolunmaktadır Çalısmıyan veya az kazauolı lir vergisi üzerinde teksif olunmuştur. lslerde çalışıp uyuza tutulan erkek vatanGelir vergisi, müterakki ve yüksek daşlardan arzvı edenerln adf günlerde 1415 hasılat getiren bir mükellefiyettir. Gearasında Nuruosmaniyedekl Yurda müralir vergisi hasîlatı yükseldiği nlsbeüe, caatlert rlca olunur. Telefon; 22177 Bir Yunan motcrii harava oturdu Koşuya kayıdlı taylar: 1 Kovboy Yeralü servetlerimizî, işletmeğe ve 58 kilo, binicisi Rıdvan; 2 Tufan II ağır saııayii, gittikçe artan bir ölçüdo 58 kilo, binicisi Nazım; 3 Yund 56,5 büyütmeğe ve kurmağa mecburuı. Hem kilo, binicisi Ahmed; 4 Nurcan 56 5 de bu işleri, hiç vakit kaybetmeden lo, binicisi Cemal; 5 Venüs 565 gerçekleştirmek lüzumu kendini göstekilo, bimcisi Filips. riyor. Onuncu hafta ağabeylerinln yanıb?.Ter?anemizi takviye ederek kendi geşında ayni me?afe üzerinde yaptığı fev miicrimizi kendimiz inşa etmemiz iâkalâde derece gczönüne alınırsa bu zıru gcldiğini göstermek maksadile yazkoşuda (Kovboy) u diğer'erine naza djğıru jazılar için tetkikler yaparkerı ran çok daha şanslı bulmak icab eder İngiltere ve Amerikadan malzeme tcve bu doğru "bir düşüncedir. Kendirln dariki hususunda pek büyük güçlükden sonra da (Venüs) gelmektedir. lerle kcrşılaştığımızı öğrenmiş bulunu(Nurcan) ın süratli olması (Venüs) için yorum. Meselâ, Iugiliîler, harb içinde tchlikeli olabilir. (Yund) un uzun me 12 milyon tonu bulan kendi ticaret gesafede şansh olması düşünülamez. misi kayıblarını telâfi etmek zorunda Favori: Kovboy, pîâseler: Venüs oldukları için, epcy uzun bir zaman, bize saç veremiyeceklerini bildirmtşlerNurcan. Dördüıı^ü kcşu: (Karacabey koşusu) dir. Amerikahlar da satın almak isteÜç ve daha jjkarı yaştaki yerli saf diğimiz bir miktar kazan raçını, yeni kan İngiliz at ve kısraklara mahsus c kazan irnalinde kullanmamağı, yalnız Ş11SU) 1200 lira, meaafesi S O C O tamir işlerinde kuilanmağı taahhüd etti1943 cîoğumlu yerli safkan tngilia erğimiz takdirde, vcrecekleıini bildirınişkek. V öişi taylara mahsus olup ikra j lerdir. Koşuya kayıdlı atlar: ırivesi 4001 llra, me^rfesi İ C metre. GO 1 Cıvan 56 kilo, binicisi Şakir, 2 Koşuya kayıdlı taylar: Bu vnziyet karşısında, madenlerimizi 1 t.e\end 55 kilo binicisl Bayram, çiğdem 56 kilo, binicisl Ahmed, 3 irlcttnek ve ağır sanayiimizi süratle ge2 Hovarda 5 kilo birucibi Şakir, 3 Dcstegül 56 kilo, binicisi Bayram, 4 nişletmek zarureti bir kat daha kendini G Roket 5 kilo biniîisi Filips, 4 Çu Diyana 56 kilo, binicisi Şandor, 5 göstcnr.ektedir. Dış ticaretirnizi artırG kurovs 56 kilo binicisi Bahri 5 Bürü Kibar 56 kilo, binicisi Cemal, 6 Kon mak ve muhtac olduğumuz maddelcri cek 56 kılo binicisi Ahmed, 6 Z'gfirld tes 54.5 küo, binicisi Sokolay, 7 Ge satuı ainbilmek için lüzumlu olan dö56 kilo tjnicisi Şandor. 7 Yonca a4,3 lincik 5!,5 kilo, binicisi Bahri, 8 Fet vizi tedarik edebilmemiz de, üzüm, in.alo binicisi Sç.kolay, 8 Pike 54.5 kilo tan 51,5 kilo, binicisi Zekeriya cir, tütün, hi'bubat ve bakliyat gibi ziÇifte bahsin ikinci ayağını teşkil edfn raat mahsullerimizle bera'^cr, maden binicUİ Yakub, 9 Miııe 54.5 kilo binibu krşu heftanın ikinci mühim koşu istihsallcrimizi de ihrac etmekle kabilcisi Davud. Çiftie bahsin birinci ayagıııı teşkil sudur. Bu uzun mesafeli koşunun iki dir. Bovle olunca da sayın Başbakanm eden büvük lkramiyeli bu koşu haftamn aşikâr f^vorsi tabiatile Fettanla Gelln natkunöan yukarıya aldığımız sözlerin en mülıirr1 koşusudur. Dokuz tay ara ciktir. Geçen hafta 2000 metrede Geiin manası ve kıymeti daha iyi anlaşılır Bu smda yapılacak olcn bu koşuda Levend, cik Fettanı geçmeye muvaffak olmuşsa sanayi asnnı'a, Türkiye de elinden gelPike gibi iki kuvvetli İngiliz !ayı çok j d a bu hafta mesafenin uzamasile bn diği kadar ve mümkün olan süratle satanberi koşmadıklarından bu yarış için j îansını kaybetmiştir. Derece alaeak at nayileşmek zorundadır. ne derece hazırlandıklarım kafi olarak i l a r arasma geri kalan altı safkandm Açık rauhabere İkinci hafta son defa en lâvık o'.anı (Çiğdem ile Kontes) t:r. Lutfi Vamah imzasile mektub gönberaber koştuklannda L°veı>d birinci Zannediyoruz ki (Kon*.es) daha şanslıderen okuyucuma: gelmiştl. Son haftalar içinde Roket, dır. Yüksek oynayacaklaruı muayyen Amsrîkadan kilosu 150 kuruşa geldiği Hovarda, Zitfiıid gDi taylar oldukça nisbette Gelinoigi de birinci oîarak tutlıalde, ambalâjlanmış muad'Iinin bir Isiyi koşu'ar çıkarmaya muvaffak olmuş rr | " 1 an dogru olur. viçre firması tarafmclan 8500 liraya salardır. Meselâ Zigfiridln geçen haftaki' ' ' v o r ' : Fettan. rakibl Gelincik tılma^ma müsaade edildiğini söylediğikoşusu kendisi için kıymetlidir. Fikenin I â^eler: Kontes Çiğdem niz ilâem adını bildirmeüsiniz ki bu idekürisi Miııe de ahır prkadaşına faydalı H 'inci koşu: (Kocaçimen koşusu) yarduıı dokunacak bir duıumdadır. Dert ve daha yukcrı yaştaki safk?n dianm hakikate ne derece uygun olduBu dokuz safkan tay arasmda iÇu Arsb at ve kısraklara mahsus olup ık ğunu incelemek, anlamak ve şikâystikurova) ve (Bürücek) diğerlerine na ramiyesi 1200 lira, mesafesi 4000 metre nizi yazmak kabil olsun. Saygılar. :aran çok daha az şanslı gözükmekte dir. " K ?uya kayıdlı atlar: > dir. Bunlaraan sonra da (Roket Zigfıid Yonca Mine) yi gerij'e kalan 1 Demir 58 kilo, binicisi Şakir, 2 j üç safkan taya nazaran daha az şanslı MCırace 58 kilo, binicisi Rıdvan, 3 Bir hırsız mahkum oldu göstermek İcab eder. Tufan 58 kilo, binicisi Şandor, 4 Anbir ev soyan ve kaçtığı IzBu suretle derece alaeak tayları ele kara 56,5 kilo, binicisi Filips, 5 Aş mlrde yak9lau3n Kemal adlı biri tstanbul miş bulunuyoruz: Levend Fike Ho km 56,5 kilo, binicisi Nazım, 6 Fışfış İkinci asiiys ceza mahkameslnce 7 ay ağır varda üçlüsü birincilik içm en kuvvetli 56 kıio, binicisi Sokolay, 7 Tarzan 56 j hapce mahkum edilnılştlr namzedlerdir. Şimdiye !i2dar yapt.'ğı kilo, binicisi Bayram, 8 Maşallah 33 | !şçi aranıyor loşularla diğerlerine nazaran bariz bir kilo, biricisi Horvart, 9 Çağlayan 53 C. H. P; Içbulma . Kurtarma yurdundanüstünlük gösteren (Levend) iftı koşu kilo, binicisi Haluk. nun en ku\\et!i tayıdır. 1200 metrede Kaiıc hizmetçl ve Işçllere İhtiyac varÜierinde ikıli bahsin bulunduğu bu (Pike) ye bir defa geçilmişse de sonra koşu ehemmiyetçe diğerlermdan aş;.ğı dır. Bu lşlerde C3l;şmek ıstlyenierln Nurudan (Pike) yi geçmeye muvaffak ol kalmaz. Oldukça kalab2İık olan bu koşu osman'ypöekl Turdtunuza müracaatleri rlca oluc.n Telefon; 22177 muştu. 4000 metre gibi uzun bir rnesafe üzerin1 Son haftalar koşularında en çok na de yapılacaîıncL'n favori tayini oldukça * M Ü K E M M E L ••! zan dikkati celbe'i'.en tay muhakkck ki müşküldür. Şansları çok az jlan (Demir, (Hovarda) dlr. Bakalım ikincili^ için Ankara, Afkın) ı bir tarafa bırakırsah BÜYÜK TAKVİM (Pike; ile çarpışırk,en (Levend) ile boy geriye kalan al'.ı saf karu da şanslarına ölçüşmek fırcatını bulabilecek mi? Ay göre iki grupa ayırmak lâzım gelir. İîk rıca (Pike), (Mine) gibi bir ahır ar plâna (Tarzan Fışfış Tufan) ı koykadaşır.dan bu koşuda faydaîanacakfır. mak doğru olur. Maamsfih Maşallah ile i Bizce bu üç taydan gayrishıin dcrece Çağlayan Tufan kadar şanslı olabilirler. alaeak atlar arasına girmesi ancak bir Biz ilk iki saf kanı diğerlerine nazarcn | sürprizle kabil olabilir. (Pike) İle (Ho çok daha şcnslı görmekteyiz. Maşallah ! varda) dan birini ikincilik için aymrak uzun mesafeler için ihmal îöilmivecelı bir kudrettir. Çağlayan kadar hattâ da ! oldukça müşküldür. Geçen sene (CiBu duvar tak^Tmi merhum Velid ha fazla şanslıdır. Tufanın vaziyeti hep j van) ı. vaziyeti hatırlarursa uzun meEbüzziya ile müştereken EBÜZsinden daha müphemdir. Son haftak.r safeli olan bu koşuda neticenin tahmin ZİYA TAKVİMfni çıkaran şeriki muvaffakiyetsiz koşular vppması mevkihilâfma dcğişmesinin her zaman için Baha Toven tarafindan çıkarılini oldukça sarsmıştır. Eski koşularmdı kabil olacaijım kabul etmek lâzım gemıçtır. Veîidin ölümünden sonra uzun mesafelerin kahramanı olduğu halir. Sürprizl (Roket Zigflrld) ancate çıkarılan Ebüzriyp Takvimile bir tırlarda olsa gerektir. Biz birinciliğe en yapabilir. Biz normal seyredecek bir alâkası yoktur. En zengin, en kuvvetli namzed olarak Tarzanı göstekoşuda şu şekilde bir sıra yapmayı doğru takvim budur. Adres: Ahrirken ikincilik için şans sırasile Fışfışdoğru buluyoruz: med Şilliler. Vilâyet karşısı, 37. Tufan Çağlayan Maşallah Mihrace Pavori: Levend, rakibi: pike Ho I serisinien birini koymayı doğru buluİ S T A N B U L BH varda. ruz. Büyük oynıyanlar bu koşuda yayılUçüncö fikoşn: (Meriç koşusu) rnayı asla ihmal etmemelidirler. HaftaÜç yajındaki safkan Arab erkak ve run en büyük sürprizi bu koşu olmosı dişi taylarına mahsus olan bu koşunun muhtemeldir. Biz Fışfışı şanslı bi'lmakNiLshası 10 kuruçtuı. ikramiyesi 450 lira, mesafesi 1600 met tayız. Çağlayan ile Maşallah ve MihrartlrKlje Harle redir. ceyi ayıramıyoruz Mihrace uzun mesa1CİD 1ÇİO feler' için nefesli bir saf kandrr. un ayıu 3<K> Ki wı gj Oç ayııs mv • I»HJ » YURDDAŞ, Favori: Tarzan plâseler: Fışfış Tu AHI »yıı» 15(K) > ZÖIIU » İhtiyaclarmdan ne kısabilirsin. ^enelıv 2tf')0 » öifıfl » fan Çağlayan Hep bunu düşün. Son haftanın çifte bahsi ikincî ve dörD i k k a t Vlusal Ekonomi ve düncü koşular arasında olup; ikili bahis Oazetemlza gODdetllen «vra» ta faalal Arttırm a Kiı rtı mu de beşinci koşu üzerinde bulunmaktadır. aegredlısln edllrneelB tada olunmaa. E T0¥E N TAKVİMİ 1946 CUMHURİYET Abone Şeraiti