26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎTET D E R D L E Ş M E L E R Hayat tercübelerim arasmda bir mahpushığurn eksikti 1 NALÎNÂ MIHINA Çay Güzeli! Şehrin bütçesi 25,356.053 lira olarak kabul edildi Gene türkce meselesi Ali Fuad Başgit Miistafa sayılan öğretmenler sırasında, Alman elçisi de Sohoen, bize Dors y:l: Uufincla vorifcleriniıı b&îina 9 haziran pazar günü, haberler büs kat'î bir üıtaria bukınmuştu. Fransa, osrctmcnleriıı adları tcspit olunbütün fenalaşmış, Paris boşalmağa baş tarafsızlığmı ilâna, tarafsızlığının garan gclmeyou uiüktadır. ilkokul öjretrnenlerinden on 1:1lamıştı. Alman motörlü kolları Rouen'e tisi olmak üzere de, Toul ve Verdun"un, sînin, müddcti zarfmda Işlerine başlaır.a.raklaşmışlar, Pontoire istikametrade garnizonlar tarafından işgalini kabule dığı anlaşıldrjuic'an, bunlar müjtafa sayıîediliyordu. FaşUt ir.ı.'.j'.rdır ilerliyorlardı. Bütün gün. kabine arka kat'i olarak davet daşlarımdan bazıları eşynmı hazıriay.p îtalyaya karşı biz de böy:e hareket etBerberlere verilecek patiska Bcrbcrlere gerck ortüluk, gcr^lıı; onlü!:yoîa çıkmam için beni mütemadiyen meli değil miydik? Kaldı ki, İtalya, asla tarafsızlığmı ilân etmemiş, belki sa Lük patiska tevzii için Eînar Odası emrme tazyik ettiler. patiska tahsis edin.iştir, Oda, berberlerin Bütün bu ısrarlara rağmen, şahsıma dece gayri muharib olduğunu söylemiş, ihtiyacını tcspit cdip tevzîat yapacakr.r. aid hiç bir hazırlık yapmadım. Kaçrr.ayı sonradan, tarafsızlığının muvakkat rnaTürk İngiliz Ticaret Odası aklıma sığdıraınıyorcum. Yalnız öğle hiyeti üzerinde ısrardan ca geri durmaLoncLada clc.uju g!bl Istauau'.'Ja cla bir Türk Ingili? Ticaret Odası kurulnıası için den sonra, oğlum askere giderken bana mıştı. İtalyaya yapılacak böyle bir ıhtarm bir müddetteııberi gayret sarfedilır.eStedir. emanet ettiği gelinimle torunumu, Joıhal Bu hususta Istanbul Ticaret Odası Br.şkanMontluçan'a, arkadaşım Ivlarx Dor neticesi, şüphesiz ki, İtalyayı lıf;ı tle İngiliz Ticaret Ataşeligl arasindr. harbe sürüklemek olacaktı; MütteiiKmoy'nun yanına gönderdim. bazı tetnaslar yapılmış ve evvelâ Londrada Telefon bir yandan çahyordu ;«ne lerin menfaati, belki de, harbin hemen bir Türk İngiliz Ticaret Odasının faali. açıktan ! yete gernıesl. maahaza bir taraltan da İsdersiniz? Gideyim mi?» suali dört tn başmda, İtalyayı karşıîarmda açığa düşman görmekti. Alman ordula ı tantulda töyle bir müesscsenln kuru'.maa raftan yağıyordu. ı için haz'.rhklar yapılması takarrür etmtşAkşamın yedisine doğru, kocası dev rınm büyük kısmı, haftalarca müddet ti. Iznıirde toplanan br.şhca Ticaret Odası kalmak üzere Polonyada idi. Müttefik let şurasında büyük bir mevki sah^bi I Easkan ve temsilcileri ara^ır.da yapılan tsolan bir kadm ahbabınu ziyarete git başkomutanhğınm, Siegfriad hattını yar j ır.'iT.arda böyie bir müessesenin iüzumu tim. Şuranın, erte%i sabaıh Angers'e ha mağa teşebbüs niyetinde olmadığı bes | üzçrinde öneıııle duru.muştur, Şimdi şcarimizde bu ha:ır:ık)ariD daha hızlandırlreket edeceğini öğrendirn. O sırada, ba belli idi. O sırada, Alman ordularınm '.acaSı anlaş'.lır.al.tadır. Polonyada giriştikleri harekâta karşıiık ni evimde bir çok defalar telefonla araBorsa kotuna alınan hisse yıp bularaaymca, oraya telefon edcn yapacağı askerî tenezzühü, siyasî rr.bkabeleyi Po vadisinöe yapmalt değil senedleri Georges Bonnet ile konuştum. miydi? SermayeEl 2 niilyo:ı liraya çıkarılnıış olaa Derhal yola çıkm, diyordu. italyaya karşı kazamlacak süratli btr Yapı ve Krtdi BantJM sermaycsiııl temsi Peki ama, nazırlar mîclisi bu akzaferin, Fransada bile, halk kütleleri ü len çıkanlan bcheri 10 liralık itibrji kıyşara toplanacak. zerinde, askerler üzerinde, başko.nu mette lıâmiüne aid üoo.ıııııı hisse senedi Biliyorum, fakat karar öncsden vs tanlık üzerinde büyük bir tepkisi oünı borsa kotuna cahil e:l'.ln:iş ve rnuameleyo başlam'ftır, rildi. Rica ederim yola çıkm. SaatVer yacak mıydı? Bir amelenin bacağı koptu geçtikçe yollar daha fazla tıksnıyor. Bia Bugün bile, bu satırlan yazarken, Huydarpaşa garmüa ame'.elii yapan 10 nasıl olsa geçeriz, amma siz, derhal ha kendi kendime düşünüyorum: Acaba yaşlarında Muhlls adırjfla bir geu; trer:den reket etmelisiniz. bu çareye baş \iirmamakla hata mı e atKırken tekerleklerln altma diişmüş ve sağ bacjjı koparak Nümune hsstanesine kalBu ısrara do.'tlarım da iltihak ettiler. dildi? Yoksa isabet mi? Arkası var dırılmıştır Eve, bu halâe döndüm. Kurbanlık koyunlar O 9 haziran psEsr gecesi ne gacoydi Kurbaıı Bayramı dolayısile şehrinılze on Türk Tıb Cemiyeti toplantısı yarabbi! Gelinimle torunum gitmişlerdi. d a bin kaüar kurbanlık koyuıı gearilmıştir. Türfc T:b Cemiyeti bugün eaat j' > ? '• .< > Bütün bu hayhuydan şaşıran, hele Kurbanlık koyunlar kasablık hayvanlara Georges Bonnet'nin son teiefonundan toplanacak ve bu toplanuda, doktor Seır.ih nazaran besi i;ibarile farklı olüuklarmdau , Süaıemıan'ın baysiyet divanı kararile Csbüsbütün heyecanlanan sadık iki kadın 1 tniyetten çıtanldıgını blldiren rapor oku fiat bakımından da farkları vardır. Fakat hizmetçiın,, şoförüme haber vermişler naoaktır. Profesör doktor Tevfik Sağlam fe Istikrar kesbetnıiş bir fiat yoktur Şimdtlik ve eşyamı hazırlamışlardı. Araba, kapı cioktor Hasib Tanyol da ayrı ayrı birer yü'v^ek clan fia'.ların bugün ye yarın dalıa fazla düşeceği ve bayram sabahı pay nıauın önünde hazır duruyordu. Çalışma uibbi kocterans vereceklerdir. halli satış fiatlarından da aşağı olacağı odamda. masamın başında oturuyordum. mııhakiaktır. Mes'ud bir nişan Sultaaahmed Bıriuci Suiiı Ceza MahkeÇok yakın üç dostum yanımöa buluBasın toplantısı nuyordu. Ns odanın içinde. ne de a naesl yarğıçı hukuk doktoru Orhan KaraHer ay yapılmakta olan gazeteciler topköse, Leyli Diren ile nişanlanmıştır. Tebrik pprtımp.nda hiç bir şeyin yeri deŞişıne ve saadetler diieriz. lantısmm bu defa Topiapı sarayında yapı'.ması kararlaştırılmıştır, miştj. Seyahat lıazırlığına delâlet eder Toplantı bugün «13 kasım salis saat 15 te yapıla^oktır. Bu vesile ile dört, beş ser.edenberl tamir ve ıslah edilmekte olan Topkapı Sarp.yı gezilecek ve gazetecilere Izahat verilecektir. Bu top'.antıya bütün basın mensublan davetlidir. Bu hahralan yazmağa başladığım za I hiç bir emare görülmüyordu. Bilâkis, man, hâdiselerin üzerinden ancak üç ay \ herşey, muntazam, sakin, rahat bir haŞehir Meclisi bütçe encümeni Vilâgeçmişti. Anlatacağım şeylerin mühim i yata alâmet gibi idi. Belediyenin gider bütçesini devresi 1940 haziranı başma tesacüf i Bir türlü karar veremiyordum. Çok yetle eder; bunları kaleme almağa koyuldu sevdiğim bir yerden ayrılmak amsına, 25.356,053 lira olarak kabul ederek ğum tarih, 15 eylul pazar günüdur; ı bir de, bu gidişin nazarımdaki sembolik meclise sevketmiştir. Halbuki ilgili daire müdürleri bu miktevkifimi müteakıb Chazsron hapisha manası ekleniyordu. Başkaları için oinesine gelir gelmez yazmağa başiadım. duğu gibi benim için de, gitmek, mağ tarın 9,409,636 lira fazlasile 34,765,739 Balçece O günün sabahı, sıçrayarak uykııdan lubiyeti kabul etmek değil miydi? Bir liralık ödenek istemişlerdi. karşılığı olmadığı için dokuz buçuk uyandım. Dostluğun cesarat meselesi bakıma, o mağlubiyeti çaresiz hale gehaline geldiği bir zarnanda, bazı candan tirmek değil miydi? Yanımda bul'inan mliyon liraya yakın bir tenzilât yapılmıştır. Milii Eğitim işleri için 6,871,436 dostlarımın beni üç aydanberi misafir . dostlarım da benim gibi düşünüyoılar, lira istenilmiş, geçen senekinden 707,047 etmekte oldukları hücra kır evini polis fakat şu itirazı ıleri sürüyorlardı: cDoğlira fazlasile 4,126.279 lira kabul ednlmemurları sarmıştı. Sabahm aitısmda ' rudur, ama Almanlarm oline düşmeniz miştir. 'coğru olmaz, buna hakkmız yoktur.» kopı vuruldu. İmar işlerine 7,446,927 lira teklif ediiAlelâcele giyinip aşağı indim. Aviu, ! Kâlâ tereddüd ediyordunı. Saat on diği halde 3,215,752 Jira kabul olun'. bire doğru, Georges Bonnet, beni bir ajamlarla ve arabalarla dolu idi. Bir mustur. komiser, bana bir karar sureti göster kere daha telsfona çağırdı. Halkahdaki Tavukçuluk Enstitiisü di; bu karar gereğince, hükumet, beni ! Meclis bitti, dedi. Paul Reynaud Fransız devleti için tehlikeli saydığın | ile MondaFdan başka hepimiz, derhal j bütçeden çıkarılarak Tarım Bakanîığıoan, Anvergne'de, Chazeron şatosunda ] Tours'a gidiyoruz. Araba kapınm önün na devredilrniştir. Yeni bütçeye (iş kazaları ve meslek | ce. Fakat sizi Pariste bırakmak istemiidareten hapsediyordu. hastalıkları ve analık sigorta primleri Gerçek, Vişi hükümeti, birkaç gün ! yoıuz. Bütün arkaiaşlar bu fikirdedir. i karşılığı) olmalc üzere tahslsat konevvel neşrettiği bir kararname ile, hcr i Başta Reynaud olmak üzcre hepsi git muştur. hangi bir kirnseyi, muhakeme etmed?n, nıeniz için ısrar edij'oriar. Emrazı zühreviye giderlerinin karşıherhangi bir resmî muani2İeye tâbi ; Sonra, Georges Bonnet'nin îtarısı, telanması için ce bütçeye ilâve yapıimışlefonu aldı, se=inde hıçkırıklarla yaltutmadan, hattâ sebeb göstermeden tır. hapse atmak hakkını kendi kendisine vararak benden, gideceğime dair söz isYeni bütçe ile makama bağlı bir Matedi. Söz verdim. Dostlarımla vedalaşbahşetmiş bulunuyordu. kine ve Sanyı İşleri Müdürlüğü ihdas Chazeron'da, eski bir başkomutan o tım; arabaya bindim, gecenin karani edilmiştir. Ayasofya haır.amında açılalan General Gamolin'Ie, iki eski Baş lığmda yola çıktıra. Yoüar, Georges Bonnet'nin korktuğu cak Millî Eğitim müzesi tahsisatı kabul vekil olan Edvard Daladier ve ?aul ' eöilmemiştir. Reynaud ile, esKi bir nazır olan Georges • gibi kalabahk değil, hemen hemen ısSüleymaniyed« eski Tıb medrcsesi ' sızdı. Gün doğarken Montluçen'e varMandel'le buluşacaktım. Bana golince, restore edilerek dispanser haline kobirkaç haftahk fasıla müstesna, Başve i dım. Dormoy, ahbablarmı misafir ettiği bir küçük eve, beni, gelinimle ve toru | nulmuştur. Yakında açış töreni yapılakillikten ayrılalı üç senedsn fazla olu i 1 ' cak olan bu dispanser için 20.0C0 lirayoröu; iki buçuk seneden aşkm bir za numla beraber yerleştirdi. Beraberimde lık bir tahsisat konmuştur. j gelmek istiyen iki hizmetçimden birini mandanberi, kabineye dahi! bir şahsiTiyatro, gazino, otel ve KonservatuI de yanımıza aldık. yet değiliiim. Harbin başındanberi devar yapı ve kamulaştırılması için 160 ğil, harbe tekaddüm eden on yedi ay | Parisle telefon muhaveresi henüz serbin lira ayrılmıştır. içinde de hiç bir resrr.î rol oynamarmş ! bestti. İkindi üstü, Alman kuvvetlerlnin geldiklerini, oradan, tım. Mütarekedenberi, kendi isteğimle i Verman'a kadar ıığraştıklarını Defterdar Ankaraya gitti çekildiğim inzivayı terketmemiştim. i Reine nehrini geçmeğe Istanbul Dtfterdarı Gıyaseddin Akdeclz, Harb mes'ullerini tesbit etmek için, | haber aldık. Akşama doğru aldığımız Defterdarlığa aid bazı Işlerl t&klb İçin Angene ayni Vişi hükumeti tarafından ku başka bir haber, durumdaki vehaıneti karava gitmljtir. en kat'î şekilde gosteren bir haberci. rulan yüksek adalet divanı beni şahid Tütiin eksperi yetiştirmek için olarak biîe çağırmamıştı; buna rağmen, Italya harbe girmişti. Tekel Iciu'esı lutün eksperi ve zıraa'.çi Mussolini, altı aya yakm bir zaman '•'ransada, siyasî suçlu olarak hapse atıfen nıımuru yetiştirmek üîere gene elebekieyip kararıru geciktirdikten sonra ııyordum; bu sırada, oğlum da Almanmanlar alacektır. Bu sena tütün eksperi yenibayet harbe girmeği göze aldığına tlştirllmck üzere kursa l ö llse mezunu ve ya'ia larb eçiri idi. göre, artık Hitlerin zaferini kesin t3İâkki ziraat nıektcblerinden mezun lüzr.mu kadar Tevkif ecildiğim ev Toulouso'a yaettiği anlaşılıyordu. Belirti, hareketin genc alınacsktır. kmdı. Chazeron şatosu. Chatel Guynn kendisinden daha endişe verici idi: ÇünTamir edilecek iskeleler teccsinde, dağ içindedir. Akşama doğ'.'tı, kü, Mussolini, kendi kuvvetlerini teraDanizyollar: Ijietmcs: Bogazıçi ıskeleleşatonun demir parmaklıjınm kapısı özinin ağırlık gefesine koymakla, denk rinin tamlri programınm tatbikına başlanüne vardık. Kapı açıldı. Bir kulonin liği hissedilecek derecede bozmuş olma yacak:ır. Ilk clarak Beylerbey^ Karıdilli, içine yapılmış dönemeçli merdivenden nıakla beraber, emin olmadıkça oyuna K&r.Hca ve Fsşabahçe iskelelerl tamir ediodima çıktrm. katılmp.mak istediği için, payını tehli lec^ktlr. Hayüarpa^a ve Suadiye iskelelerluden Eonra tamir edılen Kadiköy lskeleHapishanenin usullsrini bana öğretkesizce ele geçirrr.esine inikân vereoek sır.in tarr.ir: de bitır.ek üz:rdir. tiler. Dört tarafı duvarla kapah küçük olan son ve kat'î ânı beklsdiği anlaşılıEyüb Halkevinin faaliyeti bir bahçcde aünde 2 defa dolaşmak ı.ıiis yordu. Eyüb Hc.lkcvi koycülü'; ve gö••terı kalu cesna. oiamdan bir yere çıkmıyacağım. Halk, Marseillaise marşmı çala; k SD üyeleri çocuk sayımı münasabetiie AUfcey Chszeron garzinbmmda mahpus bulukaklarda birikirken, birkaç yüz nüıııa köyüne bir ziyaret yapnnşlardır. Bu ziyanan bcş !\işi arasmda, ihti'.ât kat'iyyen yişçi, İtalya konsoloshanesinin pencere rette cocuk sayımmm 6nem ve sonucu yasak. Msktublar, ziyaretler, kitablar leri altmda haykırışırken, ben, o za açıklanrn'ş ı köy'.ü aydırjlaulrm;t;r. OOstrri ko;ıtrola tâbi. Radyo dmbmek yaîak. kolu ayni mevzu üzerfrıde bir temsil de mandanberi bir çok defalar zihnimi vermiştir, Köylüler bu ziyaretl büyüi btt Şüpbeyc mnhal yok, mahpusum. Hakurcalayan hatıralara doğru geriledim. Mgi !!i kaı^'.lar..ıstır. yat tecıübelerim arasında, hapis eksikFransa, harbin başındanberi, Mussolini6 ilkokul binası daha açıldı ti. İnsan, her tccrübeden isüfade etmeyi, kendi aieyhıne olarak son dakikayı Bcykoz köylerinde de âün li ilkokul bllidir. beklemekte serbest bırakmakla hata et nr.3i açılmıştır, Okuliarın açıiışında, Vali Şimdi haziran başmdan itibaren olup miş değil miydi? 1914 de, Çarlık Rıs ve Eelcdiye Ba;i:am doktor Lutfl Kırdar bitenleri anlatmağa başlay.ılım: yasının daha ilk seferberlik hazırlısîarı ve Milii Efitim rr.~nsub!arı bulunmuştur, Memlekette ih• » • » • • • > • • • • • • ! Yazan Prof d3s edilen bu meselenin niçinliği asla izah ol'jr.maTnış; açılan dil tip.vası ( sımn delili VJ sübut vasıtaları <. oslerilmer.ıiş'ir. Türıîre mek için, emin olalım ki, ne polis kormizi, içinden çıkılınaz bir ar.arşiye dü donuna ve ne kanun kuv^'etine arka şürmekle r,e 'celenen, lüzurr.^.ız zor!a vermeğe hacet yoktur. Çünkü insa~!.ır. malarm sebebi ve manası bir türlü anla hususile neticesi kendilerine aid olan şıimamıştır. Ivltseleyi konuşmak üzere işlerde, iyiüği ve faydayı, insiyakî bir kongre ve koniıfyon topıanmsmış de sezişle, görür ve kabul eder mahluklarğil; fakat bu toplant:larda mevzu ve dır. Eğer görmüyorlarsa, gösterilmjyore^as daim" taranlık bir esrar perdesile dur. Eğer kabul etmiyorlarsa, anlamaortülü kalrnış; ne yapm?k. niçin yıo hdır ki, girişilen işte iyilik ve fayda mak istenildiği mutaassıb bir titislikle yoktur. Halkçı hükumetlerin dayandığı daima gizlenmiştir. Toplanan bu kon mantık da bu değil midir? Bu hükumetlerin •temeli, memleket işlermdo, gre ve konvlsyonlarda esasa, g ışığı halkm inanında ve istikameti aklı ve gayeye dair ileriye sürülen en mü eren insanların müşterek görüş ve antevazıca anlama istekleri bile azarlayıcı layışında araması; halkm sesini hakkm bir hükumet sinirliliği ile hemen sus sesi kabul etmesi değil midir? Bu sesin turulup bastırılmıştır. kendini duyurabilmesi ve müşterek göHiç unutmam; rüşlerin ortaya çıkabi'mesi için ise, 1938 kıştnda idi, sanıyorum. Bir karşf.ıkh saygı ve müsaade ederlik gün Üniversite Rtktörlüğünde, dil terbiyesi üzerinden yapılacak serbest rneseloiini konuşmak üzere, fakülte!ermünakaşadan başka bir çare var rr.ıdır? den çağırılan profesörlerden mürekkcb, Senelerdenberi bilgi vo kültür hayabir' toplantı yapı'dı. Toplantıda, d:şatımızı fırtmaiı bir dcniz gibi çalk&yr,n ndan bühassa bu İŞ için gelmiş iki zat ve r.esillerl birbirinden ayırmağa, milda vavdı. Müzalrere, Üniversitenin dil lot zir.cirinin halkalarını koparmağa giinkıîş'oı için sefei'ber edilmesi gerektıği den dü davasını niçin açık bir konuşma yolunda. hararetli bir nutukla açıldı. mevzuu yapmıyoruz? Niçin bu işte Bir aralık s'âz alarak. bu tolâşa rıeden memleket vicdcnmın sesini ve hükmülüzıım görüldütünü; her milletin dili nü işitmek istemiyoruz? Dil gibi millet eibi türkçeınizin de, kendi yapısının büııyesinin canı olan bir meselede n'çin ve büer kaide halinde tesbit eder. Dilo nık bir su halinde çıkarıyormuş. Bu mantığına ve kanununa göre, tekâmiilüaçık ve müsaadekâr bir münakaşayı ka kelime sokmak, dilden ke'.ime söküp suyu içenler, başta şeker hastalığı r.ln ü yapmakta, yenücçip zenginleşmekte bul etmiyoruz da, kanun kuvvetıle ar çıkarmak dilcinin ve dilcilerden raü ' mak üzere, bir çok hastalıklaıdan kuıolduğunu ve bu gibi işlerde aceienin kalanma yolur.u tutuyoruz? Daha ge rekkeb bir kurumun hattâ, daha ileriye ! tuluveriyorîarmış. Mide, barsak. It.. ve küçük ihtiyatsızhkların ileride dıliçenlerde, mevzuumuza öair okuduğum gideceğim, bir dil akademisinin i^i de ciğer, ronıatizma, hattâ vcrem hastamizi çctin tenakuz'.ara saplayabileceğinl ' lıkları ilâ ve ilâ. Çay Güzeli ile tedavi bir yazıda, Dii Kurumur.ca otuz beş bin ğildir. sorar ve söyler gibi oldum. Birdenbire yeni kelimenin hazırlanmış olduğu Biliyorum, hrkikat!ere inandırTnl; , cdiliyornuış. Çay Güzeli, sırtıııda hasıl çehrelerin değiştiğini, müzakere odasımüjdeleriiyordu. Bu mesaiyi ve bu ne için garbh bir mütefekkire dayanmak °'»n küçük bir parça alııup başka bir nm bir mezarhk sükutu içine daldvğını, ticeyi takdir etmekle beraber, kendi moda oldu. Eskiden de şarklı bir müc kaba konulmak suretile üretiliyormuş başların eğilip herkesin gözucile b:rkendime şunu sordum: Bu kelimeler tehide dayanırdık. Aradaki fark, niha , da... birine bakıştığını gördüm; Büyük bir niçin peyderpey serbest dil piyasasma yet bir doğu, batı farkıdır diyeceksiniz j Bu binbir derde deva deniz mahluku suç işlemiştim. Kızardım, bozardım. sürülmüyor da, adeta baskma hazırla ama; bilmom ki güneş doğuda ve batı | hakkında dnktorlarımız, yüksek kinıya Bereket versin ki, top'.antıya reislik nan bir tümen gibi mevcudunu ikmal da başka başka mıdır; yoksa gerçekte 1 mühcndislerinıiz, lıayvanat ilmi bilgiııeden zat; hem beni, hem de Universiteetmeyi bekleyor? Yoksa bunlar (ana fark, sadece bir gözlük camı farkı mı ' lerimiz, hiç bir şcy söylemediler, yazyi, farkmda olmıyarak düşürdüğüm kanunlarımız) m oturmuş kelimelerini dır? d? H Her ne ise.. aradım ve hakikate madılar. Acaba nedir, nenin nesidir? müpkül durumdan kurtarmak iç:n çatekmeleyip yerlerine geçmek için fırsat garbdan şahid buldum; Ankara ve İstanbulda bu kadar moda bucak EÖZÜ başka bir mecraya çevirdi mı kolluyor? Daha Onyedinci asırda meşhur Fene ; olduğuna göre, çıkardığı bulanık ve ekve suçumu kapatmağa muvaffak oldu. lon bu hakikati görmüş ve «akademi 1 şi su bir hayal iksiri telâkki edileıı bu Toplantı sonunda, herkes dağılırken, hakkında Sıhhat Baterim icad ederek bir emirname ile i)â*ı acayib mahluk profesör arkadsçlanmdan biri eğilerek, Doğrusu, bu meselede gücendiğim levhasma asamaz; Buna halk kanlığı bir inceleme yaptırmah ve halyavaşça kulağıma geçmiş olsun dedikisyan çok kimse var. «Öz türkçe» nin yaînız ederî demiştir. (1) kı aydınlatmahdır. Kimbilir, belki de Filhakika, ten sonra. şu rrfeşhur beyti okudu: () , bugün g politikasını yapmakla geçinenleri maKc'.âmın fı/za ise, sükııt eyle olsun dünyaca tanmmış olan, Fransız akade hakikaten favdalı bir devadır. Mcstlâ. zchcb zur görüyor ve cMânii rızk olanm rızkı misi, üç yüz küsur yıllık muvaffakıyerli • Hindistaııria 1818 scncsinde doğmuş on Kemal ehli kcnıalâtı sükut ile buldular nı Allah kesers. diyip onları bir taıafa ömründe, üç terim icad etmiş değildir. i la ihtivarın 1943 te bir evlâd peydahhep bırakıyorum. Fakat, her birinin şahsma Bilâkis, meselâ, socialisme ve sociolofie j laması. belki de bu Çay Güzelinin ekşi Garibdir ki, aynı geçmiş obunu ve karşı hürmot beslediğim ve iyi niyet gibi yeni kelimeler akademinin şeref s"Ji> sayesüıde mümkün olmuş bir haaynı beyti, üç sene kadar sonra, bea de lerinden şüphe etmeyi düşünmediğjm divanma çıkabilmek için merdiven di rikadır. başka bir profesör arkadaşıma fısıida '•Dil Kurumus. r.un azasına şaşıycrum. binde bir hayli beklemiş ve başvurma I Eğer Çay Güzelinin, bir sürü bastaBu arknda='.ar niçin icad ettikleri keM dık iltimas kapısı bırakmamıştır. Aka ' lığı tedavi ettiği ve insanın canına can dım; { meleri kapışılan şiirlerile, aranılan ilmî demi, Frsnsız di'inde hodbehod tasav i kattığı doktorlarımız ve bilginlerimiz ta941 yazııda idi, yanılmıyorsam. Üni ve edebi eserlerile yayıp serbest dil piversitcde haftanın bir iki gününde iop yasasır.a çıkarmıyorlar '8a; halk için ruf etmek şöyle d.ursun, o dili ca:ıh bir rafından teyid edilirse, artık çay yerilanarak terimler üîtünde çahşmak üze banunlara ve masum çocuklar için Fransız tarihi görmüş ve âmme vicda ' ne hep onun bulanık ve ekşi suyunu nının, muhafazasmı kendisine emanet içeriz. re, fakülteierce ssçilen proissorlarden mekteb kitablarma gecirilmek üzere bir ettiği, millî bir vedia telâkkt etmişt^r. Şakayı bir tarafa bırakahm; Sıhhat mürekkeb kalabalık bir (koordinasyon «Sözlük> tezkeresile İİ3İİ1 Akademi, bilen ve duyan insanlardan Bakanlığı bu deniz mahlukıınun mahiheyeti) kuruldu. Bu heyetin o za eunuyorlar? Farzediyorum ki; icad edimürekkeb heyetlere mahsus bir vakar yetini. şifa hassası veya zararı olup olmanki adile Maorif Vekilinin reUlik len ke'.irr.eler, sırf muhayyilede yaşayan la, bu vediamn üstüne daima titremiş madığını tctldk ettirip hakikati ilân ctettiği bir tDplrıiuısmda, merhum dil bir millet için değil de, bu topıaklar ve onu, ihtilâ! devrinde kelleler uçarmclidir. Çünkii bu, halkın sıhhati ile mütehassısı profesör Ragıb Hulusi, te üstünde asır'.ara yayılmış ünlü bir harim işinde tutulan yolun kusurlu oidu yatı ve şerefli bir tarihi olan ve bugün ken bile, kötü gözlerden sakmmi'jtır.! a ]âkadardır. Eğer Çay Güzeli, kenğunu anla'ar şekude, bir iki söz söyle yirmi milyona yakm bir insan kütlesi Esasen Fransız ihtiîâlcileri, eski rejim disine atfedilen meziyetleri haiz değilse, mek teşebbüsünde bulundu. AnlaşılmazJ teşkil eden Türk milleti içindir ve icad den kalma neler varsa hemen hepsini f e n nî tedaviyi bırakıp da ondan meded bir sinirlihkle sözü kesilerek merhum, edenler de bu kelimelerin gerçek türk süpürüp çöp:üğe attıkları halde, fran v e şifa urnanlar zarar görürler. el uzatmaktan çekinmişler. çocuk gibi Ezarlamp susturuldu. Sah çe olduğundan emindir. O halde, niçin sızcaya çünkü bu millet di'.ini, uğruna kan :ıeye şahid olan on beş yirmi kadar bur.ları Türk mUletinin müşterek aklma profesör de, hâdiseyi sadece hatıra deî ve temiz zevkir.e serbest eserlerils ar döktükleri millet ve vatan ülküsünün cismi ve canı görmüşlerdir. terlerimize kayıdla iktifa e"ik, zetmiyorlar da. kuvvetin gölgesine sıEvlenme töreni Dikkat bujnjru'.du mu bilmem; FeneHele şunu hiç unutrnam; Şmîyorlar? Tenl Aııtalya Vallsl Ha'.uk Nilıad Pepeyllon akademinın, her biri devrinin en İki sene tvvel idi. Üniversitsden yeğeni Nazillî yargıçlarından Tarıfc. Şüphesiz, her serbest piyasa gibi, dil yoiksek birer ilim ye irfan sahibi olan, nln bazı profesör aıkadaşlar, fekcfe terinıPepeyl ile Drahşan Yüncüoğlunun evienma azası yeni yeni kelime ve terim imal törenlerl evvelkl akşam Tnk^im Belediye leri için Ankarada toplanan komisyona piyasasının da tasfiye kanunu ve kalbur ederek bunları ilmî ve edebî eserlerin gazinosu salonlarmda güzide davetülerlnln çağrıldı'.ar. Bir hafla veya on gün sonra makinesi amar.sızdır. Bu piyasa er meyde yaymak, sevdirip beğendirmek su huzurile yapıimıştır. Saadetler dllerlz. mıydı, iyi bilmiyorum, birer ikişer dö danıdır. Buranın rekabet sahnesinde retile memleket dilinin tekâmü'.üne, tutunmanın ve kalbur üstünde kalabilnüp geldiler. Hoş geldiniz ama, ne çayenileşip zenginîeşmesine hizmet edebuk döndünüz? dedik. Yapılacak iş za menin şartı beğendirme, sevdirip immezler, demiyor. Der mi ve denilebilir rendirme kudretidir. Bu piyasaya jr.nten hazırlanmış imiş, biz gidip reylerimi? Dillerin gelişip guzellesmesir.de mizi verdik, dediler. Bu nasıl olur? Bir darmasız şirobilmek için eldeki metam şair, edib, âlim ve filozoflarm başta gememleket:n yüzyıllar içinde ve nesille temizliğine güvenmek, pazarın zevkini len rolü inkâr edilebilir mi? Yalnız ve isteğini bilraek, maliyet fiatını iyi rin gayreti'.e ycrleşip olgunlaşan ilim Fenelon, akademi bu sıfatla, resmî veya ve felsefe dili el kaldırıp rey verraekîe ölçmüş ve hesablamış ohnak lâzımdır. vakıf bir teşekkül olması itibp.rile. kebeş on günde değişir mi? dedik. Onu Fakat, insaf edelim! Kimin metamı kilime ve terim icad ederek herkesi bunmin rckabetir.den kıskanıyor, kimin sormayır.ız: Komisyonda sizin gibi bin '.arı kullanmağa mecbur edemez; yani de buna şaştı ve böyle bir itirazda bu rnaiır.dan kime ikrarn ediyor, kimin pmanetini kime satıp kâr etmek istıyoicad ettikleri terimleri il makamlara lunmağa te^Vbüs etti de surmaya mecbur o!du, dcdi'.er. Hnkkırız vprmış, de ruz? Devrimizde ana babaların bile stın^rak kanun ve mekteb kitabı haline dik. Okuyucuiarıma burada bir misal dürryaya getirdikleri çocukları üzerin koyamaz, demek istiyor. Demin ben de. ko'eksiyonu sunmak niyetinde değilim. dekı tasarruf hakları, medenî kanun Di! Kurumu kelime ve terim icad edeDamlayı gören, havuz dolusu suyu "OT larla, hemen heır.en hiçe inmiş iken; mez derken. bundan başka bir şey kasi müş olur. Yalnı; küçük bir misal daha yüzlerce seneük bir tarihin öz evlâdı detmemiştim, okuyucum. olan türkçemizi kimin öldürmeğe hakkı vererek bu f".slı kapayacağım: Prof. \. Fımî Başgil oîabüir? Anlıyorum, saraur kürks ihGeçen kış aylarından birindeydi. tiyacı o'.an dostlar var. Fakat, morliaDialoşues, Class. Garn. s. 105. Profesör arksdaşlarımdr.n biri. dü işi hakkında gazettye bir tenkid yjzısı BU PERŞEMBE AKŞAMI gonderdiğini söyiedi. Okur, ıstiîacie Fransız mağlubiyetinde ederiz, dedim. Uç beş gün sonra buluştuktu. Hani, dedim. yazı çıkmjdı? satılmış gazetelerin, şanYoksa ben mi görernedim? Hayır, aaI tajcılann, parti çekişmezeteden sorJıım da çıkamıyacağını îöySinemamn en güzel ve şahane çift artisti lediler ve özür dilediler, dedi. lerinin, nihayet ken nkarada ve İstanbulda «Ç4 Güzeli. diye binbir derde de« >. va bir deniz mahluku, günüa moda ilâcı oldu. Eskiden gazetelerde, şekerli nıeyva tuzundan ibaret bir ilâcın irî puııto met buyurulsun, pös harflerle büyük ilânları çıkardı. Bir teld bizimdir. Ve bardak suya bir kaşık konularak hoş lıir düşünülsün ki bugün ' g a z o z dinmek bilmiyen ) n^^^ g ö r e < i y j gehnedVgi r a h a t s l 2 İ l k :htiraslar, yarın scn ] v e t e d a v i e t m e d i ğ i h a s t a I l k y o k ^ i d i nefeste bir yudum Hattâ deniz rutraasıru bile önlüyordu. su ile sönecektir. Ben, bir gün gene bu sütunda o ilânı vaktile, çarşı içinde veya Beyazıd ca* ** misinde kurulan ramazan sergileriude Sorarım ihtiyar tarihe : Dilci ve gramercilerin elile bir rnillet dili icad naneli, baharlı rengârenk şekerler saedildiğir.i ömrü boyıuıca görmüş mü j tan Arabların yaphkları çığırtkaıılıkdür? Kelinıebri kanunlara aeçirilmek lara benzetmiştim. Sürraeli gözlü Arabve mekteb kitsblarına konulmak üzere lar, ayınları çatlatarak «mide için, kaıı bir «sözlüks emirnamesi ısdar edildiğini j >Çİn, öksiirük için, barsak için.... diye işitmiş midir? Esperar.toyu yahud sağır , bir maval tuttururlar ve şekerlerini sadilsizler için İngiliz dilcisi Sir Ki ( tarak geçinip giderlerrii. Şimdi ne o şechard Paget'nin geçenlcrde icad ettjpi kerci hacı babalar, ne de o gazoz yapsövlenen (an?ailı tecrü'i^esini misal j maktan başka bir şeye yaramıyan ınadvermeyiniz, rica ederim. Bunlar bırcr [ denin sütıııılar dolduran ilânları kaldı. millet dili değil, bir zümre jargon'adur. j Fakat onun yerini ^Çay Güzeli» aiflı. Ruhiyatçı ruh, tarihçi tarih icad eder | Gazetclerde okuduğuma göre Çay Güzeli mi? Hayret ediyorum ki, Yirmirni BS Hindistandan gelen yunıuşak bir öcnu rın ortasmda bizler, daha Aristj za ' mahluku imiş. Her akşam bir ıniklar manında halledilmi.ş basit bilsi mese'e ' şekerli çay ile be5İeniyormuş. Bir tüclu lerini cevablandırma zorur.da kalıycruz. , su nıahlukunun şekerli çay tiryakisi Hayır, dostlarım! Hesabcı aded, hende| olması da. acayib değil mi? Fakat Hinseci şekil icad etmediği gibi, diici de dil j distanda daha ne acayib şeyler vardır. icad etmez. Sadcre konuşulan ve mu ' Baksanıza 17 yaşında öleıı Hind Zaro ayyen bir mi'let insanlarınm birV.rilü Ağanın 3 yaşında çocuğu l'ile varınış. anlaşmasma vasıta olan diiin keürre Ihtiyarları 124 yaşında çocuk sahibi otasarruflarma, fonetik esaslarma ve labilen bir mcmleketin deniz mahlukcümle teşkiline dair, esasen dilin kendi jları. şekerli çay içersc çok mu.' bünyesinde' mevcud olan kanunları ( Çay Güzeli. akşamları hu çayı içtikmej'dana çıkarır; bunları formül'.eştirlr ten sonra, sabahleyin onu ekşi ve hııla p Yeni Çıktı: •"•• Fransada Basın Rezaletleri Yazan: Pierre Lazareff Geviren: Şevket Rado SÂRAY SİNEMÂSÎHDA SES Tiyauosu Düşündütn.. hâ'.â düşünüyorum; Bu titizlik niçin Eğer yapılan iş gerçekten men:lekotm iyiliğine ve nesi'leı::"1. faydasma ise, bu sinirlilik ve bu taa=£iıb niçin? Bilmiyor muyuz ki, sinirlilik; itiraf edilemij'en bir şüphcnin; taassub ise dinî olsun, lâik o'sun daima geriliğin ve körlüğün şaşmaz bir işaretidu. Bi'.miyor muyuz ki, bir davayı başkalarım sindirip susturma yolile yurütmeğe çalışma, o davanm esasmda batı" olduğunun gerçek bir delilidir. Memleketin iyiliğine va faydasına oHuJu şüphe gotürmiyen işleri, aklı eren insanlarla, açıkça konuşup münakaşa et Norma SHEARER Robert TAYLOR Son yarattıkları T U Z A Büyük aşk ve ihtiras filminde, seyircileri gaşyedecektir. di menfaatlerini memleket menfaatlerinin üstünde tutanların oynadığı hain rolü açığa vuran bu eseri her münevver okumalıdır. Kitabcıîardan arayınız Üniversite Kitabevi 150 kuruş Bu Perşembe en büyük Bayram hediyesi Ş A R K ' ta YETİMLER Türkçe Sözlü ve Türk Her akşam saat 20.30 da Yarın saat 15 te matine Gece 20.30 da Kajtal ortao'aul müüürü Nacl Omer ile mektebin muhase'oe uıenıuru olan kansı Muar.4, mektebin lstihkakı olan kok kömürlerinl Kadıköy Gazhanesluden alarak evlerine götürdüklerl an'.aşılmış ve sanıklar Milii Korunmaya verilmişlerdir, Ne güzel mekteb müdürü ŞEN ÇOCUK Yarın, 6 renk'.i resimlerle çıkıyor. 10 Kuruş. (Vahide) Musikili DOĞU Zonguldakta A. Karau,;uz tarafından çıkarılan bu (büyük ülkü gazote dergisi) beç say) .bü arada. Türkiyenin en tanınmış kalemlerinin yazıları ve şiirler, resimler'.e dolu olarak yayınlanmıştır. Sayısı Müzik'.eri hazırlıyan: SADEDDİN KAYNAK Güfteler: VECDİ BİNTGÖL Bir aşk ve sevgi kasırgası.. Bir elem ve ıztırab faciası. YÖRÜK EMİNE Telif Operet 3 Perde SON HAFTA Istanbul Müftiliğlnden: 14 kasım 9 15 tarihine musadif çarşamba günü 2llhlccen!n dokuzu olduğundan arife, p?rşembe günü de mubarek Kurban Bay. ramı olduğu ilân olunur. Dayram namazi: Sait DaklkB VasatS saatle 7 fîtj Bayramdu kesilecek kurbanlann derllerile barsaklarının başka bir tarafa sarfedllmeyip yurdumuzun daima yiikselmes'.na çalışan ve eld* ettvgl teberruatı Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kurumlarile paylaşmakta olan Türk Hava Kurumu emrlne verllmesl, aıuhterem ahalimlzden rloa olunur. Kurban bayramı perşembe günü İ P E K YARIN Sİ \ ve ŞARKILI A S I ŞAHESERİ •B^BI^H 50 kuruştur. HBHHI Matinelerden itibaren Bayram münasebetile senenin en muhte.jem TÜRKÇE SÖZLÜ CUNHURİYET Nfishası 10 kuruştur. ENDÜLÜS Yeni ^ • • • Şarkılar: m i ^ H 40 Kişilik GECELERİ Yeni Şarkılar : Abone Şeraıtı Blı ÖÇ ayus AIO ayıı* TUrKlye 30( Hario lçln ; IçlD Musiki : ÜSTAD MÜNİR NUREDDİN SADEDDİN KAYNAK Seçme S A Z ve K O B O SAFtYE AYLÂ • • • • • ^ • ^ • M H İ Oazetemlze gOnderllen evra» »« neşredllsln edllmesln lade olunmaz. Dikkat 15<ıO 28(10 aw>0 » 64(X! •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear