Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURIYET 17 Ekîm 194S AMCABEY VK ÖĞRETMEN ! DİLEKLER.ŞİKÂYETLER VE FiKiRLER Bazı yerİerde dikilen anıtlar zevksizîiğm şaheser birer nümunesidir Balıkeslrde Necati Terblye Enstltüsü ve havagazî limbaları da yanmamakta olduğu O*retmen okulu reslm . 1 öğretmenl o İçin halk çok aıkmtıya duçar olmaktadır. « Dgllllerln dlkkatlnl çekmenlzl rica ederlrn.» kuyucumıjjî Tahlr aürsel yazıyor; «Memleketlmlz sanatkârlarına henüz gtivenlmlz yokken blr takım yabancı heykeltraşlar3 aonıtlar yaptırdık ve bunlardan Kadıköyünde bakımsız ve karanbk hiç blrlnln mLlll duygumuza teroüman olabir yol raadıklarını gSrdük. Böyle olması da pek Kadıköy HUnkftılmamında oturan okutabll ldl. Yerll Ban^tkârlarımıza ancak bu yucumuz kerfm Ya\uz yazıyor; aoı tecrübeden s o * a rağbet gbstermeğo «Mahallemlzl ana oaddeye bağlayan fHa. başladak. Türk hejkeltraşları gerçekten yüztlmüzU ağartacak pek çok abldeler vü. şlmbey) sokağımn bozuk olması dolayıslle cude getlrdller. Fakat bu hakSkatln Beledlye tarafından tamlrine ve kaldırım memleketlmlzln her taraıında anlaçüama dögenllmealne başlanmıştı. O arada blr zamış oldugunu son defa karşılaştığııraz bir tm bu yolun bü kısmına sahlb çıkması hadlse bl/e öğrettl. Balıkeslr Halkevlnm Uzerlne Inşaat durduruldu re yol geçilmez bahçeslna dlkllen heykel zevksizllfln blr blr hale geldl. 10 unou İlk okulun CHa. şaheserldlr. Halkımız ve çoluk çocuk bunu şlmbey^ sokağıcın taın ortasında bulunseyrederken bedll duygularının zedelendl ması zavallı yavrularm eabah &kşam mekglnl hlssedecekler, hele blr yabancı onu tebe geilp glderlerken Bon derece ezlyel gördüğü vaklt dudak bukecek| bıyık altın çekmelerlne sebeblyet vermektedlr. Uzun dan gülecektlr. Maksadım eade bu heykell yıllardanbeıi umuml blr ggçtd yerl olan tenkM etmek değlldlr. ÇünkU o anıtın ten buraya tam tamlr edllmoğe taşlandığı sıkld edllmege lftyık blr yerl yoktu. Dlle rada tesahüb edllmeğe kalkışılması büfün ğlm mumkunse bu »anat laclasının blr »n mahallellnln hayretlnl muclb oldu, Blr de evvel oradan kaldınlmas^ memleketln dl sokağın başmdaki havagazî fenerlnln matğer taraflarında da ucuzlugun* heves edl lub derecede ışık vermemesl karanlıkta olerek böyle ecla bücüş abldeler dlkllmek radan geçmege mecbur olanları rasgcle blr >er» bastıkları İçin çamurlara boğmaktateîebbUsUndm çeklnllmesldlr.» dır. Ilglll makamların dlkkatlnl çekmenlzl dllerlm.» " * * * • Iki gündür peşindeyim Amcabey. Eğer seninle her konuşmak isteyen böyleyse vay haline!.. ... Bir defa Kadıköyden teîefon ... Biribirine dargın iki numav ettim. Fakat bazı semtlerin ma ra yüzünden seninle konuşamakineleri «8» ile başlayan numa dım!.. Allah vere de, telefon ralan açmazmıj... idareei ,ju iki nurriaranın arasını çabuk bulal.. Mevludü Şerif ... Soracağım şey ju idi: GeA. «Men sabere zafere> çen günlerin birinde, senin bu Manası?. sütunda arabca yazılar çıktı. AltA. Onu git, dayına sor. O, taki yazı neydi>.. yıllardır noesken bedeli, kıdem zamraı bekleyen bir öğretmendir. daha iyi bilir!.. KüçUk hikâye «Excelsior» pansıyonu = Yazan: Maurîce Dekobra ok sevdiğim dostlarımdan Hugh Torugban bir cumartesi günü beni ziyarete gelmişti. Söz arasmda birlikte villâsına giderek hafta tatilini beraber geçirmemizi teklif etti. Otomobili kapının önünde bekliyordu. Atlayıp yola düzüldük. Villânın geniş bahçesinin muhteşem kapısının önünde arabadan indiğimiz zaman şaşırdım. Yaldızh parmakhklarm ortasına boyası heiîüz kurumuş küçük ve jık bir levha asılmıştı: Exoelsior pansiyomı Hugh, duyduğum hayretin tabij derhal farkma vardı. Bönbön bakışlarım vekkil bir tavırla basamaklan çıkraaölüm karşısında şu izahatı verdi: ğa koyuldu. Hugh hemen yanıma geldi: Merhum Bankoğlu Mustafa Beyin eşl Gördün mü, dedi, durduk durduk Azizim, biliyorsun, bu koca berhane içinde tek başına bir adamım.. amma turnayı da gözünden vurduk. ve emekli Amiral Şükür Okanm ablası GÜL OKAN Allah eksik etmesin ahçım, uşağım Hk müşterimizdn bir prens olması hayrahmeti rahmana kavuşmuştur. Cenahizmetçim var.. Çok defa yalnızlıktan ra delâlettir inşallah.. zesi bugün Kadıköy Osmanağa camiiniçim sıkıhyor.. Konuşacak insan bula inşallah.. Biz de prensin masasıden öğle namazını müteakıb kaldırılamıyorum.. Onun için böyle bir kur ntn yanmdaki masada yemek yeriz.. rak Ibrahimağa aile mezarlığına defnenazlık düşündüm, gelip burada ka'.mak Belki ahbab olur, hoşça vakit geçiririz. dilecektir. Sayın Amirala ve ailesi efistiyecek hiç tanımadığun, bilmediğim Hugh ahçısrna o akşam için olağanradma taziyetlerimizi sunarız. insanlarla görüşüp yâreniik ederek üstü nefîs yemekler pişirmesi için * * * gönlümü eğlendirmeğe karar verdım.. emir vermek üzere telâşlı telâşlı mutIzmir Emniyet müdürü Şükrü Saib Iyi amma, dedim, bir çok ahbab fağa indl Borhanın babası Adana avukatlarmdan » *» ların, arkadaşlarm var.. Niçin onları. Halil Naci Duralm öğretmen Ethem Akşam yemeği hayll heyecanlı ve Ungunun kaympederi, Hugh birden sözümü kesti: Onların neler söyliyeeeklerini, halecanlı geçtl. Biz 4 numaralı masaya MAHMUD SAİB BORHAN hangi hikâyeleri ve maoeraları anlata oturmuştuk. Başkomiserin masası salo Halckın rahmetine kavuşmuştur. Cenacaklarını daha ağızlarını açmağa niyet nun tâ dibine tesadül ediyordu. Prens zesi 17/10/945 çarşamba günü öğle naettıkleri zaman anlıyorum.. Amma, sa 3 numaralı masada yalnız başma lok mazı Beyazıd camiinde kılmdıktan sonkın sen bundan alınrna.. Biraz deği malannı iştihasız ve düşünceli ağır ra Feriköy mezarlığındaki aile makbeağır çiğniyordu. Metrdotel, misafirle resine defnedilecektir. Tanrıdan rahmet çiklik, biraz sürpriz istiyorum. Alâ.. Fakat levhanın henüz t«siri re olduğu gibl bize de son derece oid dileriz. olmamış galiba.. Içeride yabancı biri dî ve merasiml« hlzmet ediyordu. nin bulunduğuna dair hiçbir alâmet Asîl ve kibar muşterimiz biz« pek Kayıb aranıyor görmüyorum.. dikkat eder görünmediği için ben bir Babam Zekl Piş Bugün cumartesi olduğuna göTe aralık arada aşinalık tesis etmek nıye kin, Toprak Mahherhalde akşama kadar bir iki müşte üle: sullerl Ofisinde meri gelir, sanıyorum.. Altes, dedim, garson masanıza murdu. En son Sam Dostumun tertib ettiği eğlence'.i p'.ân biberlik koymayı unutmuş.. Müsaade sunda çalı^ıyordu. 3 benim de hoşuma gitmişti. Hemen o buyurursanlz takdim edeyirn.. ay evvel oradan aydama çıkıp elimi yüzümü yıkadım. Üs Teşekkür ederim efendim... nlmıg, hiç blr yerde tümü değiştirip aşağıya indira. CaddeOnunla aramızda teaö edilen lâkırdı lzinl bulamıyorum. ye nazır balkonda Hugh'la karşıkarşı bundan ibaret kaldı. Hugh'un da be İstantulda blr aileya oturduk, müşteri beklemeğe k o nim de epeyce cenımız sıkıldı. Çünkü nln yanında oturuyulduk. masamız prensinki ile burun buruna yorum .Gören ve biSaat beşle altı arasmda iki defa boş olduğu için aramızda da uluorta iste. lsnlerin Insanlyet yere sevindik. Alüyı on geçe kapının diğimiz gibi konuşamadık. Prens, kahve namma Bakırköy Hazırlık sokak 48 nuönünde altı silindirli şık bir otomobil filân içmeğe lüzum görmeden yenuşini maraya haber vermelerini rica e4?rim. Kizi: Gülen Plşkin durdü. Fevkalâde güzel bir kadın bitirir bitirmez masasından kalktı, pencereden başını çıkardı. Demınden odasına çıktı. Başkomiser de bir iki beri merdiven başında bekliyen metr dakika sonra yerinden fırladı. Yanımızdan geçerken Hugh takıldı: dotel koştu. O aralık Hugh bana: Prens pek ağzı sıkı bir lata ben Eğer, dedi, bu hatuncağız pansiyonumuza iners« kendisin* en mü ziyor.. Gevezeliği hiç sevmiyor.. Başkomiser: kellef odamı yok pahasına veririm. Lirik Şiirler Heyhat kadın, metrdotele: Bizim edindiğimiz hususl melu Affedersiniz, bu caddeden dosdoğ mata göre prens hazretleri memıeketiHer kitabcıdan arayın. Fî 75 Kr. ru Parise gidilir, değil mi? diye sor nin ehvalile çok meşguldür. Buraya du. Metrdotel de saygı ile başını eğe gelmezden evvel postaneye 3000 keli melik bir telgraf gönderdi.. Herhald« rek: çok yorgun olacaklar.. Affederainiz. Evet madam.. Cevabını verdi. Kadmcağız birden Kendisini biran gözden uzak bulun. gaze basarak uzaklaştı. Bize de balkon durmamak emrini aldığım için ben de 16 ekim 1945 tarihli yukan çıkmağa mecburum. dedi ve da avucumuzu yalamak düştü. 98 bıd SAYISI ÇIKTI. yürüdü. Yarım saat, bir saat daha geçti. HâOnbire kadar Hughla lâf atarak bahlâ, ortada kimseler yok.. Âdeta «irirTAHSİN BANGUOĞLU lenmeğe başlamıştık. Hattâ bu sinirli çede dolaştık. Sonra yatmak üzere oÇok Nüfuslu Türkiye Hk merdiven başmdaki metrdotel'e dalarımıza çıktık. Hugh'un giriştiği gaMÜMTAZ FAİK FENİK bile sirayet etmişti. Derken tam ye rib işin neticesi kadar prensin esrarh de merakımı gıcıklamağa diyi yirmi geçe kapıdan içeriye iki sergüzeşti Londra Konferansı dirhem bir çekirdek genç bir adam başlamıştı. Dağıldıktan Sonra girdi. Metrdotel geleni hürmetle se Acaba son hâdiseler dolayısile HÜSEYİN AVNİ ÇAKIR lâmhyarak elindeki küçük deri bavulu memleketinden uzaklaşünlmış bir sürÇankın , oldı. Hugh da hemen yanımdan fırla gün mü, yoksa sırf keyfi için gezip tozan biri mi? yıp delikanlıyı iarşıladı: Dr. HALİL FIRATKANAD Az kaldı, bunlan düşünürken uykum Bir oda emrediyorsunuz, değil mi Renk Değiştirme Kanunn efendim? kaçıyordu. Ne ise dalmışım.. Daha bir çok değerli yazılar ve * * * Dedi. Genç adam ciddî ve yiiksekten kapakta Arif Kaptanın Peyzaj'ı Ertesi sabah kapıma vurulan üç darş cevab verdi: vardır. Saücılardan aravuıız. Evet efendim.. Bahçeye nazır, gü be ile uyandım. Metrdotel elinde kahvaltı tepsisi, asık bir suratla içeriye j.rel bir oda.. On beş gün kadar kala\ cağım... Sabah kahvaltısı, öğle, akşam girdi. Hayrola, dedim, ne var, ne yok.. Edebf hayatrmızda emsalsiz [ yemeklerile blrlikte fiatı nedir? Metrdotel derinden içini çekerek cebir hâdise Kolay efendim. Herhaide diğer vab verdi: î pansiyonlardan daha ucuz oiacağına SATILMIŞ BAKİRE Başımıza gelenleri sormayın... ' itimad ediniz! HaHk! bir hayatm, içli bir Hızla yatakta doğruldum Pekâlâ. bakirenin, ziyan edilen genc bir Ne oldu?. Hugh, metrdotele emir verdi: • • I kızın hazin Diye sordum.. , Beyefendiye mavi odayı açınız'. Ne olacak efendim, Prens Hazi Müşteri merdiveni çıkarken dostum retlerile başkomiser bir olmuşlar Ge[ ellerini uğuşturarak güler bir yüzle celeyın yükte hafif p a hada afır ne vari bana bakıyordu. Tekrar balkona dönsa toplayıp bavullarına doldurmuşlar, j mek için holden ayrılırken bir ikinci sıvışıp gitmişler. Kahrolası alçaklar. f Müşteri daha gözüktü ve Hugh derhal B U G Ü N Meseleden beyefendinin haberi ; karşıcı gitti. Adam, elindeki kocaman var mı? Matinelerden itibaren bavulu bir kenara bırakarak arkada Tabiî var.. \ şımın yanına yaklaştı. Kulağma doğru Bu senenin harika filmi Üniversal Peki ne yaptı? Karakola telefon eğilerek: etti mi? Film Şirketinin şaheseri Bendeniz, dedi. Paris emnıyet Hayır.. Henüz etmedi.. Şimdilik ilk müdürlüğüne bağlı birinci sınıf tahar iş olarak kapıdaki levhayı 3ökmekle ri komiseriyim. Pansiyonunuzda kaîa meşgul!. ıcak olan prens hazretlerinin hayatını Çeviren korumağa memurum.. Nuıi Refik Hugh, memnunluktan ne vapacaŞını şasırdı. Gülmek istedi, gülemedi. BeSan'at mekteblerî Zonguldak na baŞırmak istedi, bağıramadı. rki idare heyeti elini tek yumruk halinde birleştirip Sin Town Türldve Sanat mektebleri mezunlan ceboşlukta salhyarak: miyettnin Zonguldak şubesl İdare heyeti CONSTANCE BENNETT şu şekllde teşekkül etmiştlr; Mümessll Ha Demek bu zat.. Prens ha... 111 Içnel. kâtlb Bürhan Tolon, veznedar BROD CRAWFORD Diye mırıldandı. Ziya Ergül, tiye Emln Seçkln murakıb ReLEO CARRILLO Evet. Isveç hanedanmdan bir şad Eklnd. ' Fevkalâde dehşet ve heyeean yaratan görülmemiş sergüzeşt. O P E R A ' da Ç Mustafa Topçuoğlu merhumun puhuna ithaf edilmek üzere ölümünün yıldönümüne müsadif yarınki perşembe günü öğle namannı müteakıb Yenicamıde Mevludu Şerif kıraat olunacağından akraba ve dostlarüe büumum mvani diprens.. Fakat kendlleri başka bir ad nin teşrifleri rica olvmur. altmda seyahat ediyorlar. HükumetiAilesi efradı mizde resmî bir takım formalite'erle prensi tâciz etmemek için maıyetine Teşekkür resml bir memur vermedi. Bendenize An! ölümfl İle ailemlzl matemlere göhaberleri olmadan gİ2İioe takib ettıriyor.. Bundan dolayı ayni katta müm men damadım İnhlsarlar teknlk şeflekünse odalarına bitişik bir oda veıme rlnden Ekrem Baltacının gerek cenazeslnde bulunmak ve çelenk göndermek nizi rica edeceğim. ve telgrafla, yazı ile, gerek bizzat eve Başüstüne efendim.. Metrdotel, başkomlserin bavulunu gelmek suretile kederlmizl paylaşan büaîdı, önüne düşerek onu odasına gö tün aevata ve akrabalanmıza gazetenlz türmek için merdivene tırmandı. Müç vasıtaslle teşekkür ederlz. Bütün ailesl namma: Şükrü PaJa teri d« arkasmdan sabırlı ve müte Türkiye azlık düşmanı imlşl Bajtaratı 1 inci tahifede vaktile Çar'rn saray müstahdemlerınden layısile alâkadar olamamı$, o mektu iken patrik olmuştur. Bazı hafiflikleri buna <Fener Patrikhanesi» ni ziyareti onu mevklınden uzaklaştırmağa vesilt konu ittihaz etmiş.. Kimsenin hürrıye olmuşsa da tekrar memuriyetini elde tine teca\üz etmek aklınuzdan geçme etmekte gecikmemiştir.> diği cihetle böyle bir mevzuu seçmesine Şu perişan satırlardan muavyen bir müdahale edecek değiliz. Kimbllir, mana çıkarmanın nekadar güç olduğubelki de laique Fransa efkân umumi nu gorüyorsunuz. Vakıâ Roger Grenieryesini şehrimizde bulunan dinl ve ru nin dilinin, yahud kaleminin altmda hanî bir reisle konuşulacak iki üç lâ bir bakla var ama, düşünmekte ve yazı kırdı pek fazla alâkadar eder (I) yazmakta pek acemi olduğu için onu Bu arada Türk Cumhuriyetin'n foh ustaltıkla meydana çıkaramıyor. Saçr.ia siyeti mar.eviyesini kötüliyen ve Türk sapan bir takım şeyler geveliyor. Bız idaresini yeren bazı tabirler, cümleler onun gevelediğini açıkça söyliyelim: kullanmasa ve mektubunun gonunda <Combat» run taassubda «Haçlı seananevl dostumuz Fransanm hakkırruzferleri» ni yapanlardan daha ileri giden daki düşüncelerine kat'iyjTen uymıyan muharriri «Rusya Istanbulu aliin da bazı temenniler izhar etmeseydi, acemi Rum patriğini de esirlikten kurtarsın!> muhabirin çocukça karalamasile hiç alâkadar olmıyacaktık. Fakat Roser demek istiyor. Acaba, bu zibidi ylrmi Grenier, îstanbul Rum Patriğinın Fe beş yü memleketindeki kiliseleri kapali nerde oturduğu binayı tasvlr ederken, rutan, papazları dinf vazifelerini yap« nedense bu müessesenin <laiQue olmak maktan meneden laique Sovyet Husyala beraber merkeziyetçi v« azlıklara nın, yazdığı bu yazı üzerine yeni bir düşman» bir memlekette bulunduğunu «Haçlı seferi> tertib edeceğini mı sanıyor?. söylemek cüretind« bulunuyor. Acemi ve toy muhabir yazısma ?öyÇok çükür ki laique olduğumuzu ınle devam ediyor: kâr etmiyor, tmerkeziyetçi» demekle <.... Bu raviyeden incelenecek olursa de fazla aleyhimizde bulunmus oünuyor, lâkin tazlıklara düşman> olduğamuzu j Istanbul patriğmin mukadderatı îstanbul şehrirün mukadderatile büyük bir nereden anlamış, bilmiyoruz. Acaba burada bulunduğu müddetçe benzerlik arzediyor. Dünyanın en güzel azlıklardan birinin burnu kanamış da manzaralarmı nefsinde toplamış olan hükumet ilgı mi göstermemiş? Yahud bu sihirkâr şehir zaman zaman ISİTI azlıklardan biri herhangi blr resmî da değiştirmîş, Bizans, Konstantinopl, Isiremizde, mahkemelerimizde hakık) tanbul olmuştur. Şu anda sisler arasınTürklerin gördüğü muamelelerden gay da mevzun balerin bacaklarmı andıran rı kanunsuz ve nizamsız bir muamele minarelerin dansı hoş blr manzara teşkil etmesine rağmen Haliç limarı işgal ye mi hedef olmuş? Roger Grenier, biraz pazarlarımızda, altındaki Marsilyayı andırıyor. Şarkın çarşılarımızda dolaşsaydı, rasgele birkaç bu mühim merkezi ağır bir uykuva dalgeliş durmuş, vapurlar dükkâna girip çıksaydı, oralarda ticaret mıştır. Gidiş yapanlarm ve para kazananların ekseri azalmıştır. Istanbul Rumlarm, Yahudiyetinl azlıklarm teşkil ettığini beaıen lerin, Ermenilerln yüzünden hayata öğreniverirdi. Tapu dairesin» uğrayıp mazhar olmuîtu. Türk hükumet'.n'n küçük bir incelemeye girişseydı, irad, «azlık düşmanı> politikası onların ticaakar, apartıman kayıdlarınm çoğunun retini baltalamış, harb de üstüne tüy hakiki Türklerden ziyade azhklarırı ü dikmistir. Türklyey» gelenler, memlezerinde bulunduğunu görürdü. Eğlence ketin, istikballni tehdid eden iktisadi yerlerinde yiyip içenlerin, para sarfe bir buhran geçirmekte olduğunu görüdenlerin hüviyetlerini tahkik etseydl, yorlar ve siyasî çehresi hakkındi pek hakikî Türklerden ziyade azlıkîara te esaslı bir fikir edinemiyorlar. Istanbulsadüf ederdi. Ne ise, toy muhaSir, gs da bir debelleşme hareketi var, casusrazkâr muharrir, ziyaretine gitt'ği Rum luk, hıyanet gırla.. burası, düayanm en patriğinden yüz bulamıyor, ruhanî re fazla <malumat> alınabllecek şehridır. isin ona söylediklerl havaî blr kaç lâ Buna rağmen Istanbul yaşamıyor. Çünkırdıdan ibaret kalıyor. kü Türkiye artık Almanyadan değerli Roger Grenier, ifsadatına patnŞi alet ithalât yapamıyor.. Amerikan malları edemeyince dönüşte gayız "ve kininl İçin büyük mağazalar bir çok reklâmkendi kendine kusmağa başlıyor. Mek lar yapıyorlarsa da Istanbul buniara sersem sersem bakmaktan başka bir hatubunun sonlarına doğru dlyor ki : «Dönerken bir.diğim vapurda kendi reket gösteremiyorl» Garazkâr yazıcmm mektubu burada sine haleı olacak zat hakkmda münakaşalar yapılan bu hasta ve ihtiyar kilise bitiyor. Başı ile nihayeti hiç de alftkaşefinin talih ve kaderini düsuniüm. dar olmıyan bu yazı deli saçmasından Kilisesi Sovyet Rusyanm hlmsyesi al pek farklı olmamakla beraber bizim tmda yeni bir inkişafa mazhar olmek için ibret almacak bazı noktaları da ihüzere bulunduğu bir anda bu adam, tiva etmektedir. tekbaşma ve bütün hüküm ve nüfuzDost olarak bellediğimiz Fransada, lardan Sri bir mevkide bulunuyor. Hal kendi memleket'nin içinde bulunduğu buki Balkanlarda kiîise teşkiîâtı nüfuz güçlükleri görmiyerek bizde kusur aratesis etme bakımmdan mühim ve kuv mağa gelmiş bazı lnsanlar da yaşıyor vetli bir vasıtadır. Son günlerde Isfan ve bunlar herhaide muayyen bazı yerbul Rus konsolosunun Rum Fatriğir.i lerden ilham alarak asırlardanberi aalenen iki üç defa ziyaret ettiği görül leyhimizde kullanıla kullanıla paslenmış müçtür. Fakat Türkler İstanbuHa kai silâhları, toyluklarmdan dolayı yeni dıkça patrik memleketinden ve tebaa keşfedilmiş bir icad gibi tekrar bize larmdan uzak esir bir hükümdar vazi çevirmeğe kalkışıyorlar. Biz, hiç bir zayetfnde kalacaktır. Simdi ortodoks ki rarı dokunmıyacağı muhahhak olduğu üselerinin gözlerl Möskovaya, orada asikâr bulunan bu çakaralmazm muvaStalin tarafmdan kutsal blr ruhanf reis cehesinde güler geçeriz. Bütün dünya olarak telâkki edilen patrik Alex's'ye da böyle Don Kişofça hücumları hiç dönmüştür. Bu zat garib blr yükseliş çüphesiz tebessümlerle, belki de kahkayolu takib ederek o mevkie gelmis, halarla karşılar. Istanbul Yerll Mallar Psızarlannın muhfilmi yapmasına müsaade tellf nıbelerlnde halkımıza lyl muamele edllmedlglne dalr eaman zaman vuku buetmemeli! lan jlkftyetler uzerlne bazı nesrlyatta buKurtulu? Akça sokagında 17 numarada lunmuştuk. Bunlftrın llgllllerln gözüne oturan okuyucumuz Kemal Cenzer yazıyor; çarpmamı? oldu£unu şlkayetlerln devam et tGeçen gün blr slnemaya glttlm Esas mekte olmasından anlıyoruz. Şl^ll, Osman programdan e\vel Izmire ald kısi blr külbey HUdarendlgâr sokağı 10 numarada tür ve propaganda »ortu gösterlldl. Ne yaottıran okuyucumuz Nurl Isıktıuı «Idığımız zık kl kordeli memleketlmlzl gerçekte ol. blr nıektubda da ayni mevzua temas edl duğu kadar güzel ve lyl gosterecek blr fekllde çekllmemlş ve yapılmamıştı. Bu çeşld llyor v» denillyor kl: tlhMyacım olan baaı döjemellk e»yayı flllmlerln tte dığer flllmler glbl kontrola !i!mak üzere Yerll Mallar Pazarları Bahçe tâbl olmaaı ve Basın Yayın umum müdürkapı merkezlnc glttlm, Tezg&htara arzumu lüğünün matluba muvafık olmıyan kordesöyledl^lm anda elinde hiç blr ljl olmadığı lâların gösterllmeslne ve memleket dışına gönderllmeslne müsaade etmemeal lazımhalde: dır.» Çlmdl olanı&z bafka zamas gellnlzl Cevabmı verdl. Çareslz döndüm glttlm. Dlger blr defa geldlglm vaklt da orasını mahşer halinde buldum. Bu sefer de ka. Küçükçekmecedeki mezbahanın labalıktan derdlml anlatmak mtlmkün okapatılması hakkında lamadı. Dlğcr blr dükk&ndan biraz daha Oazetcmlzln llO'Jlö tarlhll Bayısmda pahalıya almak mecburlyetlnde kaldım. Hem ben zlyan ettlm^ hem de Yerll Ma'lar ^Eskl hayratı da bozmıyalım?> başlıgı alPazarları. Oralarda müstahdem olanları tmda KUçükçekmecedekl Mezbahanın katahakkdmcü memur zlhnlyetlnden kurtar patılmasını tenkld yollu bir yazı neşretmaya çaHçmak emlrlorlııln yazlfesl değil mlsttk. Bu yazıya cevab olarak Bakırköy llçellglnden »ldığımız blr tezkerede: KU. mldlr?, çükçekmeo* Mezbahasının Istanbul Vllft*** yetl SAglık lslerl müdürlüğü taralından tcftlsl neticeslnde orada bazı noksanlar Halka dağıtılan ampuller her görüldügil v» bu noksanlar tamamianmasemtte ayn ayrı fiatlarla satılıyor dığı tkdlrde kapatılması yoluna gldllmeslEdlrnekapıda oturan blr okuyucumuz nln karsrlajtınldığı btldlrllmektedlr, *** yazıyor; «Mahallemlzde dağıtılan elektrik »mBeyazıd nahiyesine cankurtaran pııllerlnln flatı su şeklldedlr; ] 5 ve 2r> otomobili verilmiyor mumluklar lt!(! kuru^ 40 mumluklar 178 Blr okuyucumuzdan aldığımız mktub Okuru?, 00 mumluklar 2.^1 kuru«ı ba»ka semtlp'rde lse 25 mumlulclar 12Ö, 40 mum zerlne Beyazıd nahlyeslnde Cankurtaran luklar ırs.l, 60 mumluklar 117 kurus. Bu otomobili bulunmaması netlcesl o clvaı flat ayrılıklan neden llerl gellyor? Al&ka htlkından haJtalananJarm ve kazaya uğrı. darların «fkan umumlyeyl aydınlatmasını yanların güçlüklerle karşılasmakta olduk. larını guetemlzln 1D0945 tarlhll »ayı. bekUyoruz.» sında bcllrtmlştlk. O nahlyeye de blr c«n. *** kurtaran otomobili verllmesl dlleglne kargı Sıhhat Iflerl müdürlügUnden eu cevab gelKumkapı civarında havagazî mlBtlr.» lâmbalan yanmıyor «Be^azıd nahlyeslnde eankurtar&n otoKumkapıda Saraç Ishak mahallesinde mobili bulundurulması lstegl tetklk edlldl. 12 numarada oturan okuyucumuı All Er Bu clvarda garaj olmadığı glbl Beyazıd me? türkten ;u mektubu aldık; kll de Fatth Beledly» basheklmllglne ya<Kumkapıda Ibrahlmpafa, B»r»ç tshak, kındır. E«lrd Kemal mahalle ve sokaklarhe dlger Fatth Bagheklmllglnd* her zaman bır!ç «okaklarda »lektrlk tenvlratı bulunma lundurulan otomobUler lstenlldlgl zaman tlı^ı İçin oralan havagazı l&mbalarll» ay hemen gönderllmekte ve lhtlyaclar otedendınlatılmaktadır. rakat §on »amanlarda berl bu suretle karsüanmalctacür.» Yerli Mallar Pazarlarında halka iyi muamele edilmiyor! *** Her önüne gelenin propaganda Bu CUMA Matinelerden İtibaren S İNE M A ayni zamanda Gencliğim Öyle Gectiki! ELHAMRA Yerli Bütün İstanbulun, bütün Türkiyenin seve seve aeyredeceği » l VARSIZ muazzam TÜRK GELİN fllml ULKÜ Baş rollerde: N A Ş İ D Ö Z C A N HALİDE PİŞKİN HÜSEYİN KEMAL ŞEVKÎYE MAT REŞİD BARAN VEDAD KABAOKÇU GÜLİSTAN GÜZEY AHMED GÜLDÜRÜE ,1 ÜSTÜN FİLMLER HAFTASI IHARMRA'da Dünya halklannı çalkalıyan, uğrunda cihanın ateşlere boğuldugu ve milyonlarca insanm can verdiği HÜRRİYET B  Y R A Ğ I Eşsiz yaratıcıları: s JEAN PİERRE AU MENT GENB KELLY A y r ı c a : Aşk ve sergüzeştlerln titreticl şaheseri YILDIZLAR B İ N G C R O S B Y SERENADI H O P E B O B M İ L L Î S E S Tiyafrosu BUGÜN saat 15 te Matme GECE saat 8,30 da Suvare TENZİLÂTLI HALK GÜNÜ ve GECESİ Â L E N D A R'da İnsanhğın hatırasında ebedl kalacak muazzam harika: ROMMEL'İ DURDURAN ŞEHİR ERİCH VON STROHEİM FRANCHE TONB ANNE BAXTER Ayrıca : Hakiki hayatın gSzyaşlanna boğan büyük facia»ı ALKAZÂR VAN KEDISI MEŞ'UM FAHİŞE SON HAFTASIDIR Telif operet 3 perde Dikkat: VAN KEDİSrnüı MARLENE DİETRÎCH EDVARD ROBÎNSON GEORGES RAFT K A D I K Ö Y Ü N D E ^ ^ . OPERÂ'da HALE'de GÜNAHKÂRUR SEHRİ CHARLES BOYER'in BARBARA STANWYCK İle yarattığı en büyük eserl Sezonun en meraklı ve en heyecanlı filmi RÜYA ve HAKİKAT AYRICA: HİTLER ÖLDÜ MÜ? FRİTZ KARTNER GALE SANDERPAART AYRICA* SELÂM D O S T A KİRALIK APARTIMAN • TURAN Sinemasmda ŞEHRAZAD * Yarın akşam 21 de (Novotnı seansmdan evvel) Z £ H RA B İ L İ R ve ARKADASLARI Halk Sanatkârı 1SMAIL D Ü M B Ü L L Ü j^hmed Güldiiriir. Kiıçük Mııallâ birlikte TURKMEN KK1 komedi 3 perde. Zengin VARYKTE BU AKŞAM ÜSKÜD.1R HALE'de aynı program KASIRGALAR ORMANI SHARLL STEREET Dehşet saçan yumrukçu kovboy. BUGÜN SENENİN 2 BÜYÜK FİLMİ BİRDEN Bugüne kadar çe\Tİlen filmlerin en şayanı hayret ve harikulâdesi 1 hViki 1 eece âlemlerı, insanı havrette bırakacak muazzam film TÜRKÇE SÖZLÜ ve ŞARKHJ Muazzam K O R O HEYETİ. Baş rollerde: Maria MONTEZ SABU John HALL TURHAN Bey Binbir entrikalar Kanlı muharebeler o zamanm en büyük esir pazarları. Ayrıca : r ÇENBERLİTAŞ SİKEMASINDA B ıgün matinclprrl°n itibaren nv\ ,ımin en ^üzel iki filmi birden 1 Ş E H R A Z A D (Türkçe sözlü ve şarkılı tarihi bü> uk ŞARK fıimi) Baş rolde: Dünyanm en güzel yıldızı MARİA MONTEZ SABU JOHN HALL Muazzarn dekor. göz kamaştırıcı Şark saltanatı ve harem eğlenceleri. 2İDAM SEHPASINDA 2 B A R K I Z I JOHN HOWARD Lt'CİLLEE FAIRBANKS. Heyeean, dehşet ve gangster fümlerinin en hareketlisi. İRGNE H E R V E Y v e K E N TAYLOR'un yarattığı fevkalâde mevzulu müzikal bir şaheser.